Biliyor musun. Gözlerinin o eşsiz kahve tonlarına bir ömür hatır sayardım. Sen yeter ki iste güzel çocuğum benim okşarım saçlarını. Her saç teline hayatımı adayacak kadar hemde. Ellerinin bileğimi tutuşu yok muydu, durdururdu aklımı. Yürüyorum, koşuyorum nafile... sonuç yine sensizlik. Ben sürekli sensizliğe varıyorum. İnan bana kafayı sıyıracaktım. Sana olan hasretim burnumu sızlattı, nefesimi kesti benim. Sen gittikten hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
Eski günlerdeki gibi sevsene beni... Hani hep o güldüğün günler, hani o beraber güldüğümüz günler . Geri gelecek mi o günler ? Bil ki ben seni çok sevdim Cem Adrian’nın söylediği gibi “Ben Seni Çok Sevdim”. Devam ediyor Cem Adrian ; “Belki Anlaması Zordur Sessizliğimden” diyor , evet sessizce sevdim seni sende bunu anlamadın , ama bunu aklına kazı “Ben Seni Çok Sevdim” ...
Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran,sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili
Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak
Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil
Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman
Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini
Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini
Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni…
🌺"Bir istiridyenin kıymetli incisini sakladığı gibi saklarım seni Bir bahar dalının narin tomurcuklarını sakındığı gibi korurum seni Çok derin, derin Derinlerimde ellerin Bir armağan gibi Tanrı'dan bana Kış güneşinde altın kirpiklerin.."🌺 . . Çünkü çok geride kalmıştı, kıyamadım yeniden paylaştım 💕 . @bikitapbicay #baykuşlukızyorumluyor #karküresi #endeğerlim #cemadrian #benseniçoksevdim #baykuşlukızyorumluyor #mila #edirne #köstebekedirne (MİLA Edirne) https://www.instagram.com/p/Bru_dVbBRPP/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=a73nvjrrjltj
Süzdüm. Ensesine düşen saçlarını, ardından kabanını. Gri pantolonunun altında olan botlarını. Sesimi duyunca, arkasını döndü. Öyle özlemiştim ki kaşlarına bakmayı, yanıma ne zaman geldiğini anlayamadım. Söylediği her sözcükle dudağına bakıyordum, ne güzeldi dişleri. Bembeyaz tenine, bembeyaz bir ışıltı. Mavi gözlerine de baktım, en özlediğim yere. Bana bakarken mavilikleri küçülüyordu, içime almak istiyordum gözlerini, sıkı sıkı sarmak istiyordum, kahkahalarımız arşa uzanana kadar. Söylediği onca sözü anladım, hatta cevap bile verdim arada, dayanamadı bacaklarım ama, oturdum karın üzerine. Kızarmış dudaklarımın arasından bir nefes verdim dışarıya doğru, bembeyaz. İçimdeki hıçkırığa bağırarak güldüm, ona döndüm. Anlatacaklarımı unuttum, söyleyecek onca sözümü, kendime ettiğim yeminlerimi, nefsime verdiğim terbiyeyi. Yumuşacık ellerini ellerimin üzerine koydu. Üşümüştü o da, burnu kızarmaya başlamış, gözü yaşarmıştı. Bahanemdi işte, üzülmedi diyecektim, soğuktan aktı yaşları. Sonra derin bir nefes çekti içine, gölgeli gözleriyle baktı gözlerime, ta içime işledi, beynime, onunla ilgilenen tüm hücrelerime, kendime hakim olamadım. Söyledim bir çırpıda. Kalbindeki hayal kırıklığını gördüm, sanki bana çarpıp duran bir madde gibiydi, boğazımda düğümlenen o yumru gibiydi, karnıma bastıran ani acı gibiydi, dilimdeki acı tat gibiydi, dizlerimde ki halsizlik gibiydi, gözlerimde ki çaresizlik gibiydi. Son kez, morarmış tırnaklarımı gri beresine uzattım. Son kez pamuk beresine dokundum. Kusursuz yüzüne çok yakışmıştı, çok güzeldi. Pürüzsüz teni, parlak gözleri vardı. Son kez baktım. Kaybolduğumu anlasın diye, son kez, ama ilk kez o kadar anlamlı baktım. Sonra bayıldım, iç çekişine, gitme diyişine, hıçkırık sesine.