#benim mental saglik bu sekilde
Explore tagged Tumblr posts
garfiremld ¡ 1 year ago
Text
[19/9 23:13] duru: yeterli gerçekten
[19/9 23:13] duru: çabalaman yeter
[19/9 23:13] irem: bir posta da buna agliyim
[19/9 23:13] irem: VEKXVAORVDOAVWODGAO3HOXGSKRUXOAHROFH
[19/9 23:13] duru: AHHAHAHAHAHAHWKEL2K HAY T SAKIN
[19/9 23:13] duru: HAYIR
[19/9 23:13] duru: .
[19/9 23:13] irem: (aglamaya yer ariyom terapi almam lazim
[19/9 23:13] irem: NEYSE
[19/9 23:13] irem: IYI GECELER
0 notes
silatonik ¡ 5 years ago
Text
80 Gunde Devr-i Alem
Ve evet, bu yaziyi yazarken de teknoloji azizligine ugradiktan uc hafta sonra... Sizlerleyim. 
Merhaba sevgili okuyan!
En son nerde kalmistik diye soyle bir baktim da defterime... Bir aydan fazla olmus. Ama o bir ay icin siz diyin 4, ben diyeyim 6 ay tadinda gecti.
Ya bu arada, birkac yazidir hayatimda olan biteni anlattigim nispeten onemli yerlerde fotograf kullaniyorum ve asiri hosuma gitti bu olay. Devam edecegim buna ehehehh.
Aralik ayi, benim genelde en cok zorlandigim ay oluyor cunku hem yarismalar, hem proje teslimleri hem finaller ve yilbasi... Kutlamalar, dogum gunum vs derken aralik 15 - ocak 15 arasi olum gibi geciyor genellikle. Nitekim yine oyle oldu, Istanbul’daki yarismadan doner donmez hemen okula asildim ve eksikler not alindi, birer birer yapilmaya baslandi. Istanbuldan dondugumde dagilmaya cok musait bir kafa yapisindaydim acikcasi, hem mental hem fiziksel olarak cokmus durumdaydim ve fazlasiyla boslukta hissediyordum. Depresif ruh halim, yerini her ise deli gibi kosturan o kiza birakti neyse ki. Nasil oldu bilmiyorum ama onca proje, final, montaj, sabahlamalar, antrenmanlar... Hepsi bir sekilde yetisti ve bitti. Mukemmel olmadi elbette (ki bu zaman zaman beni tatmin etmedi kabul ama n’apalim, arada insan oldugumu ve her seye yetisemeyecegimi hatirliyorum artik) ama halloldu bir sekilde.
Tumblr media
Oncelikle... Ilk kisa film teslimimizi yaptik! Iyi ya da kotu artik bir kisa filmimiz var... Inanamiyorum. Asla bitmeyecek gibiydi, asla. Ama Volga’nin harika sinemaci gozu ve yetenegi, Idil’in muthis oyunculugu ve kosusturmasi, Ege ve Ece’nin sahane isler cikarmasi ve benim problem cozucu kafa yapim (yillardir zaman planlamasi ve sorunlarla basa cikabilme yetenegim bu meslekte ise yarayabilirmis arkadaslar) ile ortaya guzel bir sey cikardik... Oyle ki aldigimiz ilk donutte hoca o kadar az hata soyledi ki... Ben aglayabilirdim sanirim:) Cunku “rough cut” tesliminden bir onceki aksam son sahne cekimini de bitirdik ve aksam 9′dan sabah 5′e kadar montaj yaptik okulda. Beynimizi biraktik o montaja... Ve benim ayni hafta yarismam vardi. Diyorum ya, olaganustu yogun bir aydi benim icin. Kendimi duyamayacak kadar yogundum ve acikcasi, kendimi duymamak bana zaman zaman iyi geldi. 
Ilk kisa filmimiz: Sene-i Devriye:)
Ege seni o sogukta yere yatirip paspas ettigimiz icin tekrar ozur dilerim.
Bir de battaniyesini mahvettigimiz icin annemden de ozur diliyorum.
.
.
.
Sonraaa... Antrenmanlar tum sikiligiyla devam ederken geldiiii catti dogum gunum. Ben dogum gunumu genelde kutlayamiyorum, 2 Ocak olmasi sebebiyle cunku herkes hem yorgun hem de parasiz oluyor tam yilbasinin ardindan, ustelik bir de tam o gun finallerimiz basliyor bizim o sebeple sansim bana birkac senedir kutlamak konusunda gulmedi. Yilbasinda kutla dediler... Yilbasinda da kutlanmaz yani neden kutlayayim yilbasinda... 3-5 Ocak tarihlerinde de Samsun’da Turkiye Sampiyonasi vardi, o yuzden sonrasinda da kutlayamazdim. Ben de gittim, 28 Aralik’ta parti verdim yurek yiyip. Ama cok guzeldi... After kismi benim acimdan biraz tatsiz bitti ama olsun... Benim yilbasi kutlamam niteliginde oldu, benim gunumdu ve etrafimda sevdiklerimle birlikte cok guzel bir aksam gecirdim. Yilbasinda da sakin sakin oturmam gerekiyordu iki gun sonra yarisma oldugundan, o yuzden tadini cikardim o gunun. Sarhos oldum, dans ettim, cok guldum, agladim... Harikaydi. :)
Tumblr media
Yilbasi gunu de cok guzeldi, cekirdek arkadas kadromla yine harika bir aksam gecirdik, yurtdisinda yasayan arkadaslarim Doruk ve Cem’de gelmisti ustelik. Bol sohbet, bol kahkaha:) Kendi dogum gunumde de evimde ailemle huzur icinde valizimi topladim.
24′u mutlu karsiladim. Yaslaniyorum gercegini atlatamiyorum ama hala... Bir de soranlara hala 23 diyorum. Bence bir sure daha diyebilirim sakincasi yok. :) Bu sene bana once saglik getirsin, sakatlanmadan, saglik sorunu yasamadan gecirecegim bir sene olsun. Sonra sevdiklerim... Hicbirini ayirmasin bu sene benden. Hepsinin yuzu gulsun. Ve ben... Aklima soktugumu yapabilmem adina guc versin bu yas bana, istedigim seyleri dogru yoldan elde edebilme ve haksizliga ugramama sansi versin. Bu sene bahtsizdim sans konusunda, sevgili 24, buna bi el at n’olursun...
Ertesi gun ise... Annem, babam ben. Ver elini Turkiye Sampiyonasi. Samsun’a dogru yola ciktik. 
Aslinda genel olarak keyifli bir yarismaydi. Cumartesi gunu kisa program en azindan fena degildi yalniz pazar gunune cok yorgun basladim... Ne yapsam toparlanamadim. Kafam da bedenim de asiri yorgundu. Isinma iyiydi ama program teknik anlamda beni baya hayal kirikligina ugratti yalan yok. 
Buz kenarindan puani bile dinlemeden kendimi soyunma odasina nasil attim inanin hatirlamiyorum bile. Bir anda gelen o hayal kirikligi ve onu takip eden aglama krizi... Benim icin bir ritueldir, yarismadan bir saat once telefonumu kapatirim ve ancak performanstan yarim saat sonra acarim. Aglamam saniyorum 15 dakika sonra falan bir nebze azaldi ve ben telefonumu acip babami aradim. Hayatimda ilk defa ona “lutfen soyunma odasina gel ve beni burdan cikar cunku burdan yalniz basima cikamam” dedim. Ki hayatimda bircok kotu performansim oldu, bunu da dusunelim... Hicbirinde babama boule bir sey dememistim. Babam geldi, beni sakinlestirdi ve soyunma odasindan ciktik. Telefonuma deli gibi bildirim geliyordu... En son goz ucuyla telefonuma baktim ve su mesaji gordum: “cok guzel bir altin, tebrik ederim”.
Birinci olma olasiligim bana kalirsa yoktu cunku rakiplerimle aramiz genel hatlariyla yakin, kisa programdan gelen bir puan farki da yoktu. Ben de mesaja inanmayip yarismanin sonuc sayfasina baktim ve donakaldim. Evet gercekten birinci bitirmistim. Aglamam daha da siddetlendi cunku sinirlerim muthis bozulmustu. Rakiplerimden kimse tam performans verememisti, o yuzden en az hata yapan birinci olmustu ve bu da bana denk gelmisti, durum buydu aslinda.
Tumblr media
Evet, en iyi performansim degildi dolayisiyla bu birincilik durumuna sacma sapan yorumlar almadim degil... Sevgili okuyan, iyi ya da kotu performanslar hep olur ama gunun sonunda bir kazanan olmak zorunda. Bu defa bu ben oldum, cunku performans teknik anlamda ne kadar kotu gitse de sonuna kadar birakmadim ipleri... Program bittiginde mental olarak inanin ben de bitiktim. Ama sunu da soylemeden gecemeyecegim, benim performansimi yargilamak antrenorum ve bana duser, bir de yerine gore hakemlere. Bizden baska bu konuda yorum yapan herkese cevabim “ya he aynen oyle oldu evet evet” tarzinda olur cunku kimsenin haddine degil benim madalyam hakkinda yorum yapmak. Ne olursa olsun, hepimiz ter dokuyoruz, emek veriyoruz... Bilegimizin hakkiyla kazaniyoruz. Kimse beni kayirmadi, kimse kotuyken iyi gostermedi puanlarimi. O nedenle performansimi biz masaya yatiririz, biz neden boyle oldu diye sorgulariz ve biz bir daha bu nasil yasanmaz diye kafa patlatiriz. Geriye kalan herkes tebrik etmek durumunda veya tebrik etmese de olur meraklisi olmadim hicbir zaman, susup izleyedebilir kendi tercihleri. Yorum yapma hakki bizimdir. 
Ben Tomi’ye bu yarismayla ilgili cok sey borcluyum... Sabri, ozverisi, durusu ve destegi benim icin cok anlamliydi. Pazar gunu o da performans durumumdan memnun degildi (cunku formda oldugumu ve programi temiz gosterebilecek kapasitede oldugumu biliyordu, oyle olmayinca haliyle karardi yuzu) ama onun da dedigi gibi “gunun sonunda bir kazanan olmali, sen kazandin Sila hak etmedigini asla dusunme. Kazandin.” 
Boylece, Samsun’dan birincilikle dondum...
Ardindan iki finalim arasinda sekiz gunum vardi ve Tomi benim ara vermemi istiyordu, o yuzden kuzenimle Erzurum’a kayak tatiline gittim bes gun ve bu bes gun boyunca ne istiyorsam onu yaptim. 
Cok yorgundum... Kafam cok yogundu... Uyudum, uyandim yemek yedim, kayak yapmayi ogrendim, dizi izledim, kitap okudum, yazi yazdim... Canim ne istiyorsa onu yaptim ve bes gun, kafami dinledim. 
Once dusunmedim, sonra bol bol dusundum.
Hayatimda neleri yoluna koymam gerektigini dusundum, nelerden vazgectigimi dusundum. Ve icimin bombos oldugunu fark ettim... Hissizlesmistim. Kendime yukleniyordum yine tum olanlar icin. Bundan vazgecmeliydim artik...
Erzurum’dan dondugumde kafam cok rahatti, yalniz duygusal anlamda o gecen sene bu zamanlar ki kiz olmustum tekrar. O hissiz halim... Ne olmus, kimle olmus umrumda olmayan, o gelsin bu gitsin eee tamam okey diyen vurdumduymaz kiz oldugumu fark ettim. O olmak istiyor muydum? Tekrar o sene yasananlari yasamak istiyor muydum?
Zaman... Zamana birakmali dedim.
Geldim, finallerime girdim. Kampa basladim... Tempom yine hizlandi ve ben yorgun halimle mutlu olmaya basladim. 
.
.
.
Aradan iki hafta gecti ve ben, korkuyorum.
Kaybetmekten degil, kendimi kaybetmekten. Icine dusmekten, kor olmaktan korkuyorum. O yuzden tadini cikarmaya calisiyorum.
Aylar sonra birinin gozlerine baktigimda utaniyorum, cok guluyorum ve mutlu geziyorum. Beni cok gulduruyor, cok mutlu ediyor. 
Hizli yasansin istemiyorum, bu halime cok saskinim ama agir agir ilerlemek istiyorum. 
Kendime inanamiyorum ama... birini bastan tanimak istemiyorum gucum yok diyen ben, onu yavas yavas tanimak ve anlamak istiyorum. 
Anlamak, mutlu etmek ve mutlu olmak...
Cunku beni mutlu ediyor, cok egleniyorum onunlayken. Birine verdigim degeri, aylar sonra tartmaya calisiyorum. Onu gercekten anlamak istiyorum.
Sadece, kendimi bunun icinde kaybetmek istemiyorum ki, sukurler olsun bunu yasamamayi bir nebze anladim. :) Zaman... Zaman ne gosterir gorecegiz.
Benden simdilik bu kadar, hayat yolu her zaman oldugu gibi inisli cikisli. Resmen 80 gunde devr-i alem gibi iki ay gecirdim... Ve biliyorum ki bu temponun altina da asla inmez hayatim.
Yeri geldiginde savrulmali, yeri geldiginde dimdik durmali.
Sevgiyle kalin.
1 note ¡ View note