#beşiktaş galatasaray derbisi ne zaman

[futbolpenceresi]

FUTBOLUN TARAFTARI

GEL ZAMAN GİT ZAMAN

https://www.hurriyet.com.tr/avrupa/metin-oktay-futbolu-fenerbahce-formasiyla-birakmisti-40205699 FENER FORMASI GİYER MİSİN? "ŞEREF DUYARIM" Metin Oktay 1968-1969 sezonundaki jübile maçında Fenerbahçe ile karşılaşmak ister. Fenerbahçe yöneticisi Eşref Aydın'ın bu isteğe cevabı şu şekildedir: "Tek bir şartım var. Fenerbahçe kulübü ve taraftarı her zaman sana hayrandı. 10 dakikalığına da olsa Fenerbahçe formasını giyer misin?" Metin Oktay, Fenerbahçeli yöneticinin bu isteğine "Şeref duyarım" cevabını verir. Jübile maçında Metin Oktay ile Can Bartu formalarını değiştirir. 10 dakikalığına Metin Oktay Fenerbahçe, Can Bartu ise Galatasaray forması ile mücadele eder. https://rerererarara.net/isil-alben--172 8. sürünsem de fenere gitmem şeklinde demeç veren dişi aslan. https://t24.com.tr/video/fenerbahce-opet-ve-milli-takim-in-kaptani-eda-erdem-fener-atkisina-kirmizi-kalemle-imza-atmak-istemedi,56688

Fenerbahçe Opet ve Millî Takım'ın kaptanı Eda Erdem, Fener atkısına kırmızı kalemle imza atmak istemedi

Fenerbahçe taraftarı derbiye alınmayacak!

Spor Toto Süper Lig'in 8. haftasında 2 Ekim Pazar günü Vodafone Park'ta oynanacak Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi öncesinde flaş bir gelişme yaş

NTVSpor.net

Fenerbahçe taraftarı derbiye alınmayacak!

"KADRONUZ EKSİK, MAÇI ERTELEYELİM" Rekabetin 113 yıllık geçmişinde pek çok centilmenlik gösterisi yaşandı... Spor tarihçilerinin derlemelerine göre, bir derbi öncesinde Fenerbahçe Başkaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaraylılara, "Oberle kardeşler hasta, Hasan da sakatlanmış. Sizi karşımızda eksik kadroyla görmek istemiyoruz. Dilerseniz maçı erteleyelim." diye haber göndererek maçın ertelenebileceğini iletti.

AÇLARIN GÖZBEBEKLERİ

Fenerbahçe taraftarı lig başlar başlamaz sosyal medyada Galatasaray aleyhine taglar açarak gündem yaratmaya başladı. Henüz lig başlamadan geçen seneki Sivasspor maçının Galatasaray lehine olan pozisyonu gündeme getirildi. Hemen hemen tüm gündem çalışmalarında yapıldığı gibi aynı maçtaki Galatasaray aleyhine yapılan hatadan hiç söz edilmedi. Tema hep aynı: Galatasaray hep kayırılıyor, hep haksız olarak puan alıyor. Sonuç ne olursa olsun Galatasaray lehine olan tartışmalı pozisyonlar bile tartışmasız bir şekilde hata olarak gösteriliyor. Galatasaray aleyhine olan tartışmasız pozisyonlar bile hasır altı ediliyor.

𝗙𝗘𝗡𝗘𝗥 𝗛𝗘𝗔𝗥𝗧 ⭐⭐⭐⭐⭐ @fenerheart

Bünyamin Gezer: penaltı değil. Deniz Çoban: penaltı değil. Bahattin Duran: penaltı değil. Ahmet Çakar: penaltı değil. Erman Toroğlu: penaltı değil. Deniz Ateş Bitnel: penaltı değil.

FootballFanzone @foootbalfanzone 🔙 HATIRLATMA |

"Ben küçüklükten beri Galatasaraylıyım zaten, onu herkes bilir. Eşimi bile Galatasaraylı yaptım. İdolüm Henry'di ama ben küçükken Hagi forması giyerdim."

🗣️ Serdar Gürler | 📅 2022 #BasaksehirdeKaraGece

Galatasaray Gazetesi @GsGazete Berkay Özcan'ın 19.dakikada Torreira'ya yaptığı hareket:

🗣Erman Toroğlu: "Kırmızı kart." 🗣Fırat Aydınus: "Kırmızı kart." 🗣Ahmet Çakar: "Kırmızı kart." 🗣Deniz Ateş Bitnel: "Kırmızı kart." 🗣Deniz Çoban: "Kırmızı kart." 🗣Bahattin Duran: "Kırmızı kart."

FBjkliler: "Sonuç ne olursa olsun Galatasaray aleyhine tag açalım" Geçen haftaki maçta FB taraftarı ...da KARA GECE başlığıyla gündeme girmişti. Bu haftaki maçtada Başakşehirde KARA GECE başlığıyla gündeme girdi. Bu işlerin organize bir şekilde yapıldığına kuşku yok. Ama yönetim ne kadar bu işin içinde belli değil.

Fenerbahçe taraftarının aşırıya varan bu haksız tepkilerini BJK ve GS taraftarı göstermiyor. Ama bu durum geçici ve koşullara bağlı.o Koşullar değişip FB'nin şu anda içinde olduğu koşullara yakın bir durum oluştuğunda her iki takım taraftarının da benzer tepkiler vermesi kaçınılmaz. Nedir bu koşullar? Uzun süredir yakalanamayan şampiyonluk ve bunun yarattığı açlık ve bunun sonucu ortaya çıkan sabırsızlık ve ruhsal gerginlik.

İnsanlar ve toplumlar birbirine benzediği ve toplumlar içinden alınan yeterince büyük, küçük örneklemlerin de toplumun ortalamasından farkı olmadığı için GS ve BJK taraftarının da FB taraftarından çok büyük farkı yoktur. Uygun darlık, kıtlık ve açlık koşulları oluştuğunda onlar da benzer tepkileri gösterecektir. AÇLIĞIN SONUÇLARI https://benimpencerelerim.tumblr.com/post/670844900899717120/iktisadi-cozulmenin-zihniyet-dunyasi

İktisat ahlakı ve iktisat zihniyeti! Biri uyulması istenen normların ve hareket kurallarının toplam ifadesi! Öbürü gerçek davranışında kişinin sürdürdüğü değer ve inançların toplamı! İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası, Sayfa 17

Sözün kısası: “Kayıtsız ve kaygısız” insan bir gerçek değil, ancak bir idealdir. İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası, Sayfa 125

Altta, temel değerleri ve politik yapısı ile “Ortaçağlaşmış” bir dünyanın iktisat ahlakı! Ve zamanla onun üstüne gelip oturacak olan ikinci tabaka: Çözülme devri zihniyeti! İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası, Sayfa 18

Normal iktisadi faaliyetler çerçevesinde doyurulamayan kazanç insiyakı, kendine başka yollarda boşalma imkanları aramak zaruretindedir.

Adil bir rekabet çerçevesinde doyurulamayan şampiyonluk kazanç insiyakı, kendine başka yollarla boşalma imkanları aramak zaruretindedir.

Esnaf sayısı gittikçe artarken, ham madde kaynaklarının ve umumiyetle sürüm ve geçim imkanlarının o artışa adım uyduramayışı bir çoklarını, helalinden kazanamadıklarını eğri ve bulanık yollarda aramaya götürecekti. Ham maddeden kısma ve kırpma; kalfa ve çırak ayartma; yalan yemin ve sahte teminatla müşteri çevirme vs, hep bu zaruretin doğurduğu karanlık ve bulanık kazanç şekilleridir. İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası, Sayfa 199

Önemli olan soru şudur: Zirve nasıl bir “örnek davranış”ı benimsemiş ve örnek üstten alta ne dereceye kadar ve ne gibi değişikliklerle aktarılmış olacaktır. Zihniyet ve Din İslam, Tasavvuf ve Çözülme Devri İktisat Ahlakı, Sayfa 41

Batı Avrupa, 16. Asırdan beri kazanç insiyakini az çok muntazam bir ticaret ve 19. Asır zarfında endüstri teşebbüslerine doğru kanallamak suretiyle devamlı bir rasyonelleşmenin ışığı altında karşımıza çıkıyor. İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası, Sayfa 165

O.Roscher konuyu din ve mezhep etkisi üstünde bir çevre ve tabiat olgusu olarak alır: Çölün kuraklığı, toprağın hasisliği çöl ve bozkır insanında yerine göre gücünün yettiği ve ayağı dibinde bulduğu kadar dünya nimetini savurup tüketme iştihasını kabartmaktan geri durmamıştır. “Mademki bugün var, yarın yok! O halde eldekini bugünden ağız tadıyla yiyip içmeye bakmalı felsefesi yaşanılan ortamın ayrılmaz parçası halindedir Zihniyet ve Din İslam, Tasavvuf ve Çözülme Devri İktisat Ahlakı, Sayfa 126

Konu şike, teşvik, hakem etkilerinin üstünde bir yönetici ve klüp başarısızlığıdır. Uzun süren başarısızlıkların birikimi de hem yöneticilerde hem de taraftarda ahlaki zaafiyet yaratmakta, ve bu zaafiyet onların gölgesinde(rol modelliğinde) büyüyen nesillere de sirayet etmektedir.

Arap-İslam dünyasında kader ve takdiri din etkeninden önce çöl adamının çaresizliğine bağlayan araştırıcılara hak vermek lazımdır. İradeyi çepeçevre kuşatan çöl ve bozkır şartları karşısında yapacak bir şey kalmayınca atalete din kılıfı geçirerek günlük davranışa hiç olmazsa haklılık kazandırma çabasıdır ki din faktörünü bir yerde devre içine katmış oluyordu. Zihniyet ve Din İslam, Tasavvuf ve Çözülme Devri İktisat Ahlakı, Sayfa 139 Beceriksiz yöneticilerin ellerindeki başarısız takımların dünyasındaki çöl kuraklığı ve susuzluğunu haklarının yenmesinden önce yetersiz takımların çaresizliğine bağlayan objektif yorumculara hak vermek lazımdır. Fenerbahçe taraftarının ahlaksızlığa varan tepkileri, büyük ölçüde, ekte verilen kişisel değer duygusunun hayatiyeti, grupla özdeşleşme, grubun başarılarıyla başarılı olduğunu duyumsama, kişisel değer duygusu ihtiyacını grubun değeri üstünden (başarılarından) karşılama, kendi grubunu ve üyelerini iyi ve haklı, öteki grupları ve üyelerini kötü ve haksız görme gibi psikolojik özelliklerden oluşan insani temel üstünde yükselen birikmiş başarısızlıklara bağlıdır. Fenerbahçe taraftarının ve genelde bütün taraftarları ve insanları yönlendiren bir diğer olgu da paradigmalarımız ve sahip olduğumuz önyargılar, kalıplardır. Çoğu zaman farkında olmadan Serdar Gürler'in düşüşü gibi son derece olağan bir hareketi kendi kalıplarımıza, önyargılarımıza uydurur, onların ışığında görürürüz. Sosyal medyada Galatasaray aleyhine gündem yaratmak ve hakemleri ve spor camiasını etki altına almaya çalışmak bu biriken başarısızlıklara verilen tepkilerin bir yüzüdür. Diğer yüzde de ise her şeye rağmen dindirilemeyen değersizlik(başarısızlık) acısını voleybol milli takımının başarıları ve takımın oyuncusu olan Eda Erdem ve Gizem Örge üstünden kapatma çabaları vardır.

Fenerbahçe değerlidir çünkü Fenerbahçe başarılıdır çünkü dünya şampiyonu olan voleybol milli takımının kaptanı Fenerbahçe'lidir. Taraftarın seçimi olan Fenerbahçe başarılı olduğu için de onu seçen taraftar da başarılı ve değerlidir.

Ama benzer başarılara imza atan ve benzer ölçülerde takım (Galatasaray) fanatiği olan Işın Alben konusunda Galatasaray taraftarı hemen hiç oralı olmamıştır. Çünkü zaten heybesi dolu olduğu için ayrıca ona ekleme yapma ihtiyacı hissetmemiştir.

Yanlış anlaşılma olmasın. Eda Erdem de, Işın Alben de klüplerine heykeli dikilmeyi hak etmiş son derece başarılı sporculardır. Işın Alben haklı olarak heykeli dikilen Metin Oktay kadar Galatasaray'lı, onun kadar hatta daha da fazla başarılıdır. Aynı şekilde Eda Erdem de Alex kadar Fenerbahçe'li, ve ondan daha fazla başarılıdır. Dileriz ikisinin de heykeli dikilir.

[benimpencerelerim]

FUTBOLUN TARAFTARI

GEL ZAMAN GİT ZAMAN

https://www.hurriyet.com.tr/avrupa/metin-oktay-futbolu-fenerbahce-formasiyla-birakmisti-40205699 FENER FORMASI GİYER MİSİN? "ŞEREF DUYARIM" Metin Oktay 1968-1969 sezonundaki jübile maçında Fenerbahçe ile karşılaşmak ister. Fenerbahçe yöneticisi Eşref Aydın'ın bu isteğe cevabı şu şekildedir: "Tek bir şartım var. Fenerbahçe kulübü ve taraftarı her zaman sana hayrandı. 10 dakikalığına da olsa Fenerbahçe formasını giyer misin?" Metin Oktay, Fenerbahçeli yöneticinin bu isteğine "Şeref duyarım" cevabını verir. Jübile maçında Metin Oktay ile Can Bartu formalarını değiştirir. 10 dakikalığına Metin Oktay Fenerbahçe, Can Bartu ise Galatasaray forması ile mücadele eder. https://rerererarara.net/isil-alben--172 8. sürünsem de fenere gitmem şeklinde demeç veren dişi aslan. https://t24.com.tr/video/fenerbahce-opet-ve-milli-takim-in-kaptani-eda-erdem-fener-atkisina-kirmizi-kalemle-imza-atmak-istemedi,56688

Fenerbahçe Opet ve Millî Takım'ın kaptanı Eda Erdem, Fener atkısına kırmızı kalemle imza atmak istemedi

Fenerbahçe taraftarı derbiye alınmayacak!

https://www.haberturk.com/fenerbahce-galatasaray-rekabetinden-ilginc-notlar-3554284-spor

"KADRONUZ EKSİK, MAÇI ERTELEYELİM" Rekabetin 113 yıllık geçmişinde pek çok centilmenlik gösterisi yaşandı... Spor tarihçilerinin derlemelerine göre, bir derbi öncesinde Fenerbahçe Başkaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaraylılara, "Oberle kardeşler hasta, Hasan da sakatlanmış. Sizi karşımızda eksik kadroyla görmek istemiyoruz. Dilerseniz maçı erteleyelim." diye haber göndererek maçın ertelenebileceğini iletti.

AÇLARIN GÖZBEBEKLERİ

Fenerbahçe taraftarı lig başlar başlamaz sosyal medyada Galatasaray aleyhine taglar açarak gündem yaratmaya başladı. Henüz lig başlamadan geçen seneki Sivasspor maçının Galatasaray lehine olan pozisyonu gündeme getirildi. Hemen hemen tüm gündem çalışmalarında yapıldığı gibi aynı maçtaki Galatasaray aleyhine yapılan hatadan hiç söz edilmedi. Tema hep aynı: Galatasaray hep kayırılıyor, hep haksız olarak puan alıyor. Sonuç ne olursa olsun Galatasaray lehine olan tartışmalı pozisyonlar bile tartışmasız bir şekilde hata olarak gösteriliyor. Galatasaray aleyhine olan tartışmasız pozisyonlar bile hasır altı ediliyor.

𝗙𝗘𝗡𝗘𝗥 𝗛𝗘𝗔𝗥𝗧 ⭐⭐⭐⭐⭐ @fenerheart

Bünyamin Gezer: penaltı değil. Deniz Çoban: penaltı değil. Bahattin Duran: penaltı değil. Ahmet Çakar: penaltı değil. Erman Toroğlu: penaltı değil. Deniz Ateş Bitnel: penaltı değil.

FootballFanzone @foootbalfanzone 🔙 HATIRLATMA |

"Ben küçüklükten beri Galatasaraylıyım zaten, onu herkes bilir. Eşimi bile Galatasaraylı yaptım. İdolüm Henry'di ama ben küçükken Hagi forması giyerdim."

🗣️ Serdar Gürler | 📅 2022 #BasaksehirdeKaraGece

Galatasaray Gazetesi @GsGazete Berkay Özcan'ın 19.dakikada Torreira'ya yaptığı hareket:

🗣Erman Toroğlu: "Kırmızı kart." 🗣Fırat Aydınus: "Kırmızı kart." 🗣Ahmet Çakar: "Kırmızı kart." 🗣Deniz Ateş Bitnel: "Kırmızı kart." 🗣Deniz Çoban: "Kırmızı kart." 🗣Bahattin Duran: "Kırmızı kart."

FBjkliler: "Sonuç ne olursa olsun Galatasaray aleyhine tag açalım" Geçen haftaki maçta FB taraftarı ...da KARA GECE başlığıyla gündeme girmişti. Bu haftaki maçtada Başakşehirde KARA GECE başlığıyla gündeme girdi. Bu işlerin organize bir şekilde yapıldığına kuşku yok. Ama yönetim ne kadar bu işin içinde belli değil.

Fenerbahçe taraftarının aşırıya varan bu haksız tepkilerini BJK ve GS taraftarı göstermiyor. Ama bu durum geçici ve koşullara bağlı.o Koşullar değişip FB'nin şu anda içinde olduğu koşullara yakın bir durum oluştuğunda her iki takım taraftarının da benzer tepkiler vermesi kaçınılmaz. Nedir bu koşullar? Uzun süredir yakalanamayan şampiyonluk ve bunun yarattığı açlık ve bunun sonucu ortaya çıkan sabırsızlık ve ruhsal gerginlik.

İnsanlar ve toplumlar birbirine benzediği ve toplumlar içinden alınan yeterince büyük, küçük örneklemlerin de toplumun ortalamasından farkı olmadığı için GS ve BJK taraftarının da FB taraftarından çok büyük farkı yoktur. Uygun darlık, kıtlık ve açlık koşulları oluştuğunda onlar da benzer tepkileri gösterecektir. AÇLIĞIN SONUÇLARI https://benimpencerelerim.tumblr.com/post/670844900899717120/iktisadi-cozulmenin-zihniyet-dunyasi

İktisat ahlakı ve iktisat zihniyeti! Biri uyulması istenen normların ve hareket kurallarının toplam ifadesi! Öbürü gerçek davranışında kişinin sürdürdüğü değer ve inançların toplamı! İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası, Sayfa 17

Sözün kısası: “Kayıtsız ve kaygısız” insan bir gerçek değil, ancak bir idealdir. İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası, Sayfa 125

Altta, temel değerleri ve politik yapısı ile “Ortaçağlaşmış” bir dünyanın iktisat ahlakı! Ve zamanla onun üstüne gelip oturacak olan ikinci tabaka: Çözülme devri zihniyeti! İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası, Sayfa 18

Normal iktisadi faaliyetler çerçevesinde doyurulamayan kazanç insiyakı, kendine başka yollarda boşalma imkanları aramak zaruretindedir.

Adil bir rekabet çerçevesinde doyurulamayan şampiyonluk kazanç insiyakı, kendine başka yollarla boşalma imkanları aramak zaruretindedir.

Esnaf sayısı gittikçe artarken, ham madde kaynaklarının ve umumiyetle sürüm ve geçim imkanlarının o artışa adım uyduramayışı bir çoklarını, helalinden kazanamadıklarını eğri ve bulanık yollarda aramaya götürecekti. Ham maddeden kısma ve kırpma; kalfa ve çırak ayartma; yalan yemin ve sahte teminatla müşteri çevirme vs, hep bu zaruretin doğurduğu karanlık ve bulanık kazanç şekilleridir. İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası, Sayfa 199

Önemli olan soru şudur: Zirve nasıl bir “örnek davranış”ı benimsemiş ve örnek üstten alta ne dereceye kadar ve ne gibi değişikliklerle aktarılmış olacaktır. Zihniyet ve Din İslam, Tasavvuf ve Çözülme Devri İktisat Ahlakı, Sayfa 41

Batı Avrupa, 16. Asırdan beri kazanç insiyakini az çok muntazam bir ticaret ve 19. Asır zarfında endüstri teşebbüslerine doğru kanallamak suretiyle devamlı bir rasyonelleşmenin ışığı altında karşımıza çıkıyor. İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası, Sayfa 165

O.Roscher konuyu din ve mezhep etkisi üstünde bir çevre ve tabiat olgusu olarak alır: Çölün kuraklığı, toprağın hasisliği çöl ve bozkır insanında yerine göre gücünün yettiği ve ayağı dibinde bulduğu kadar dünya nimetini savurup tüketme iştihasını kabartmaktan geri durmamıştır. “Mademki bugün var, yarın yok! O halde eldekini bugünden ağız tadıyla yiyip içmeye bakmalı felsefesi yaşanılan ortamın ayrılmaz parçası halindedir Zihniyet ve Din İslam, Tasavvuf ve Çözülme Devri İktisat Ahlakı, Sayfa 126

Konu şike, teşvik, hakem etkilerinin üstünde bir yönetici ve klüp başarısızlığıdır. Uzun süren başarısızlıkların birikimi de hem yöneticilerde hem de taraftarda ahlaki zaafiyet yaratmakta, ve bu zaafiyet onların gölgesinde(rol modelliğinde) büyüyen nesillere de sirayet etmektedir.

Arap-İslam dünyasında kader ve takdiri din etkeninden önce çöl adamının çaresizliğine bağlayan araştırıcılara hak vermek lazımdır. İradeyi çepeçevre kuşatan çöl ve bozkır şartları karşısında yapacak bir şey kalmayınca atalete din kılıfı geçirerek günlük davranışa hiç olmazsa haklılık kazandırma çabasıdır ki din faktörünü bir yerde devre içine katmış oluyordu. Zihniyet ve Din İslam, Tasavvuf ve Çözülme Devri İktisat Ahlakı, Sayfa 139 Beceriksiz yöneticilerin ellerindeki başarısız takımların dünyasındaki çöl kuraklığı ve susuzluğunu haklarının yenmesinden önce yetersiz takımların çaresizliğine bağlayan objektif yorumculara hak vermek lazımdır. Fenerbahçe taraftarının ahlaksızlığa varan tepkileri, büyük ölçüde, ekte verilen kişisel değer duygusunun hayatiyeti, grupla özdeşleşme, grubun başarılarıyla başarılı olduğunu duyumsama, kişisel değer duygusu ihtiyacını grubun değeri üstünden (başarılarından) karşılama, kendi grubunu ve üyelerini iyi ve haklı, öteki grupları ve üyelerini kötü ve haksız görme gibi psikolojik özelliklerden oluşan insani temel üstünde yükselen birikmiş başarısızlıklara bağlıdır. Fenerbahçe taraftarının ve genelde bütün taraftarları ve insanları yönlendiren bir diğer olgu da paradigmalarımız ve sahip olduğumuz önyargılar, kalıplardır. Çoğu zaman farkında olmadan Serdar Gürler'in düşüşü gibi son derece olağan bir hareketi kendi kalıplarımıza, önyargılarımıza uydurur, onların ışığında görürürüz. Sosyal medyada Galatasaray aleyhine gündem yaratmak ve hakemleri ve spor camiasını etki altına almaya çalışmak bu biriken başarısızlıklara verilen tepkilerin bir yüzüdür. Diğer yüzde de ise her şeye rağmen dindirilemeyen değersizlik(başarısızlık) acısını voleybol milli takımının başarıları ve takımın oyuncusu olan Eda Erdem ve Gizem Örge üstünden kapatma çabaları vardır.

Fenerbahçe değerlidir çünkü Fenerbahçe başarılıdır çünkü dünya şampiyonu olan voleybol milli takımının kaptanı Fenerbahçe'lidir. Taraftarın seçimi olan Fenerbahçe başarılı olduğu için de onu seçen taraftar da başarılı ve değerlidir.

Ama benzer başarılara imza atan ve benzer ölçülerde takım (Galatasaray) fanatiği olan Işın Alben konusunda Galatasaray taraftarı hemen hiç oralı olmamıştır. Çünkü zaten heybesi dolu olduğu için ayrıca ona ekleme yapma ihtiyacı hissetmemiştir.

Yanlış anlaşılma olmasın. Eda Erdem de, Işın Alben de klüplerine heykeli dikilmeyi hak etmiş son derece başarılı sporculardır. Işın Alben haklı olarak heykeli dikilen Metin Oktay kadar Galatasaray'lı, onun kadar hatta daha da fazla başarılıdır. Aynı şekilde Eda Erdem de Alex kadar Fenerbahçe'li, ve ondan daha fazla başarılıdır. Dileriz ikisinin de heykeli dikilir.

[weppress]

Derbide Son dakika !! Beşiktaş Galatasaray derbisi 19 hafta

Derbide Son dakika !! Beşiktaş Galatasaray derbisi 19 hafta

Süperlig 19 haftasına Girdir 17 ocak 2021 Tarihli Beşiktaş Galatasaray derbisi için Gözler maçın saatine cevrildi Fakat istanbulda yoğun bir kar yağışı hakim. Beşiktaş Galatasaray Derbisi için Bu hava durumu pek iç açıcı görünmüyor. 19 hafta beşiktaş galatasaray derbisinin ertelenmesi gündemde Beşiktaş Süper lig de Lider durumda 35 puanı olan Beşiktaşın Galatasaray ile arasında ki puan farkı…

[gggmedya]

"Beşiktaş - Galatasaray derbisi ne zaman? Fikstür çekildi..." , https://yoog.be/nucy

[yalcincatar]

Sitemize "Son dakika : Galatasaray'dan büyük fark!" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz.

[ligkolik]

Galatasaray - Beşiktaş derbi maçı ne zaman, kaçta?

Galatasaray – Beşiktaş derbi maçı ne zaman, kaçta?

Sitemize “Galatasaray – Beşiktaş derbi maçı ne zaman, kaçta?” konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. https://www.sporboss.net/galatasaray-besiktas-derbi-maci-ne-zaman-kacta.html

[harmeyatko]

Sezona Düşen Üçüncü Cemre

Bir futbolsever için yılın en keyifli ayı mayıs ayıdır hiç kuşkusuz. Hele bir de stres dolu, kıran kırana geçen bir yarışın, tuttuğu takımın şampiyonluğuyla neticelenmesi çocuklar gibi sevindirir yaşı kemale ermiş bir futbol tutkununu bile. Biten bir sezonun ardından ilk hafta şampiyon olan takımın kutlamaları, taraftarın coşkusu, zafere giden yolda karşılaşılan zorluklar, hikayeler, kırılma anları, şampiyonluğu kaçıran takımlar ve düşenlerin üzüntüsü, sezonun en'lerinin belirlenmesi gibi futbol içerikleriyle dolu şekilde yansır spor medyasına. Her ne kadar 2020 yılı pandemi nedeniyle tüm spor takvimini yaza kaydırsa da yarım asrı geçen modern futbol tarihinde genel düzen mayıs aylarının adrenalin dolu geçmesidir. 

Eğer çiftli yıllardaysa Haziran-Temmuz arası döneme de yansır futbol coşkusu. 2 yılda bir düzenlenen Dünya Kupası ve Avrupa Futbol Şampiyonası, eskisinden biraz daha az anlam yüklense bile yine de milyonları peşinden sürüklemeye devam etmektedir. Lakin bir de şampiyona düzenlenmeyen tekli yıllar vardır ki futbola hasret bırakır sevenlerini. İnternetin gelişmesiyle birlikte eskiden daha sıkıcı geçen bu dönemler artık bazı meraklıları için normal sezondan bile daha çekici olan transfer çılgınlığıyla geçiyor. Sürekli sosyal medya ve televizyonlardan en ufak bir transfer dedikodusunu bile takip etmek büyük bir zevk kimileri için. Transfer döneminin açılması yeni futbol sezonu adına düşen ilk cemre tabiri caizse. İlk cemrenin süresi biraz uzun ve Ağustos'un son gününe kadar etkilerini gösterdiği için gerçeğinden biraz farklı bir cemre bu. Fakat ikinci ve üçüncü cemre, tabirinin hakkını veren cinsten. İdmanların başlaması, sezon başı kampına gidip hazırlık maçı oynayan takımları izlemek ve forma tanıtımları ikinci cemre olarak sezonun yaklaştığını müjdeliyor. Eskiden bu dönemlerde TSYD Kupası oynanır ve zaten sıcak olan yaz günleri, üst üste gelen derbi maçlarıyla daha da terletirdi taraftarı. 20 sene önce kaldırılan bu turnuvanın yerini artık daha fazla takımın Avrupa mücadelesi yapması ve ülke puanımızın düşüklüğü nedeniyle oynadığımız ön eleme karşılaşmaları doldurmakta.

Sezonun üçüncü ve son cemresi ise her yıl temmuz ortası, bu yıla mahsus ağustos sonunda TFF tesislerinde yapılan fikstür çekimi hiç kuşkusuz. Her takımın her takımla maç yapması zaten lig mantığının temel maddesi fakat fikstür bazı durumlarda öyle önemli hale gelebiliyor ki sezon başlamadan futbol fanatiklerinin ilk tartışma konusu oluyor çoğu zaman. Derbilerin hangi haftalarda oynandığı, yine derbilerin iç saha-dış saha düzeni, Avrupa Kupası maçı öncesi ve sonrası deplasman mı iç saha mı olduğu, havaların sıcak olduğu dönemde sıcak, soğuk olduğu dönemde soğuk deplasmanlara gidilip gidilmediği, ilk hafta maçını iç sahada oynayıp oynamadığı, son hafta şampiyonluk turunun iç saha maçına denk gelip gelmemesi gibi pek çok faktör hakkında tartışmalar yapılabiliyor fikstür belirlendiğinde. Bu her yıl süren tartışmalara rağmen fikstürün bir sezona etkisi maksimum yüzde 2-3 civarındadır olsa olsa. Sonuçta başarılı bir takım en zor fikstür kendisinde olsa bile o fikstürden başı dik ayrılabiliyor. Ya da tam tersi "Son haftalara girerken çok kolay gözüken fikstürü var" denilen takım o maçlarda puanlar dağıtabiliyor. Fenerbahçe özelinde örnek vermek gerekirse, 95-96 sezonu Fenerbahçe'si tüm derbileri ve zorlu deplasmanları ligin ikinci yarısında oynamasına rağmen gerisinde gittiği Trabzonspor deplasmanını da kazanarak şampiyon olurken, ligin ikinci yarısında tüm derbileri evinde oynayan ve son 9 maçı Anadolu takımlarına karşı olan 2014-15 sezonu Fenerbahçe'si evinde küme düşmüş Erciyesspor'a yenilerek ligi 2. Sırada bitirebiliyordu.

Türkiye'de fikstür belirlenirken 3 büyüklerin diğerleriyle aynı torbaya girmemesi ve daha önceden belirlenmiş 3 numaradan birini ayrıca çekmeleri hiç kuşkusuz adaletsizliğin ortaya çıkmasına neden oluyor. Derbi haftalarının istisnasız her sene aynı haftalara denk gelmesi de bu adaletsizliğin bir yansıması. Örneğin 6. Hafta derbi olmayan bir sezon göremezsiniz tıpkı 16. Hafta derbisi olmayan bir sezon göremeyeceğiniz gibi. Buna karşın ilk hafta ya da son hafta derbisi de oynanmamıştır hiçbir zaman 2012'deki özel olarak oynanan Fenerbahçe-Galatasaray Süper Final maçını bu bağlamda saymazsak. En erken oynanan derbi yine 2012 yılında 2. Hafta oynanan Beşiktaş-Galatasaray derbisidir ki onda da "Feda Sezonu" oynadığını açıklayan Beşiktaş'ın "Nasıl olsa şampiyonlukta yarışamazlar" düşüncesi etkili rol oynamış olabilir.

Önceden diğer bazı liglerde de gördüğümüz ancak şimdilerde uygulanmayan takip etmeli fikstür sistemi hala Türkiye'de uygulanmaya devam etmektedir. Bu sistemde her hafta takımlar belirli bir düzende birbirlerini takip eder şekilde maçlara çıkar. Adaletsizlik oluşmasında bunun da bence büyük etkisi vardır. Zira geçen sezon Trabzonspor'un ligde çekiştiği Başakşehir'i fikstürde takip etmesi şampiyonluk yarışını etkileyen unsurlardan biriydi. Örneğin Başakşehir'den fark yiyen bir takım ertesi hafta Trabzonspor karşısına moral olarak bitik, ya da daha hırslanmış bir şekilde çıkabilirdi. Kalan fikstürünün zorluk derecesi üst düzey olan ve küme düştü gözüyle bakılan Konyaspor, önce Başakşehir'i hemen ardından Trabzonspor'u 4-3 yenerek fikstürü hazırlayanlara selam gönderiyordu. Kart cezalılarının, sakatlıkların 1 sonraki maçı etkileyebileceğini hesaba katarsak artık bu çağdışı kalmış takip etmeli fikstürden birilerinin vazgeçmesi gerekiyor. İşin ilginci bu takip etmeli fikstürün ayakta kalabilmesini sağlayan ve 17 takım birbirini takip ederken kimseyi takip etmeyen ve "Serbest fikstür" şeklinde oynayan tek takımın 3 senedir Göztepe olması. Yani 3 sezondur sadece 1 takıma has olan bu durumun her seferinde Göztepe'ye denk gelmesi de 5832'de 1 ihtimal.

Her şeyde farklılık yaratma hususunda öncü olan İngilizler, fikstür konusunda da başı çekiyor. Orada takip etmeli sistem olmadığı gibi simetrik bir fikstür de söz konusu değil. Yani ligin ilk haftasında karşılaşan takımlar ikinci yarının ilk haftasında değil, bazen sondan üçüncü hafta bile karşılaşabiliyorlar. Bir takımla henüz hiç karşılaşmamışken, bir diğer takımla rövanşı oynamış bile olabiliyorsunuz yeri geldiğinde. Noel döneminde herkes tatil yaparken sahaya çıkarılan takımlar, "Boxing Day" adı altında her 26 Aralık günü muhakkak oynanan hediye maçlar, hatta büyük eğlence ve yoğun alkol tüketiminin olduğu 31 Aralık gecesinin sabahında, öğlen 12 buçukta başlayan maç için bile tribüne koşan İngiliz taraftarlar sıkıştırılmış fikstürün keyfini sürerken, milyar euro'ya yaklaşan yatırımlarını bu dönemi kötü geçirerek bir anda kaybeden takımlar da fikstür azizliğine uğrayabiliyor. Salgın nedeniyle geç başlayacak tüm ligler en azından bu sezon için İngiltere'nin yoğun maç trafiğini uygulamak zorunda kalacak. Sezon arasına çok önem veren ve her sene 1 ayı aşkın süre devre arası tatili uygulayan Bundesliga bile kısa bir arayla devam edileceğini duyurdu yeni fikstüründe.

Herkes yoğun maç trafiğini nasıl ayarlayacağını kara kara düşünürken, hatta koskoca Şampiyonlar Ligi bile çift maçlı eliminasyon sistemini bu yıl tek maça indirgemişken, gariplikler ülkesi Türkiye'de federasyon sezonu tamamlamasına rağmen ligden düşmeyi kaldırarak 34 hafta olan lige 8 haftalık ilave yapmayı uygun gördü. Çok değil daha 2-3 ay önceye kadar 8 haftalık fikstürü tamamlamak için bin dereden su getirenler, daralan takvime rağmen 34'ün üstüne bir 8 daha ilave ederek Mart-Nisan-Mayıs aylarında çekindikleri virüse Eylül ayından Haziran'a kadar hiç aralıksız, bolca hafta içi maçı oynanacak sezonla meydan okumayı uygun gördü gün geçtikçe artmakta olan ve soğuk havalarla daha da artacağı aşikâr olan salgın riskini görmezden gelerek.

Fransa Federasyonu yarıda kalan sezonunda son 2 sıradaki takımın gözünün yaşına bakmadan küme düşürürken, bizim merhametli federasyonumuz sezonu tamamlamasına rağmen düşürmeye kıyamadı 3 kulübünü. Hatta bir ara alt ligde playoff oynayan Adana Demir, Bursa ve Akhisar'ın bile süper lige alınıp 24 takımlı ultra mega süper lig oynanması konuşuldu kulislerde ama neyse ki o kadarına federasyon merhameti bile yeterli gelmedi. En son 1988-89 sezonunda rastladığımız ve o dönemler darbe anayasası ile yürütülen futbol iklimi nedeniyle bazı takımların düşüp, çıkmasına mahkeme kararıyla karar verilen yılların ardından ilk kez bu sezon tekli takım sayısına sahip bir sezon bizi bekliyor. Modern futbolda yeri olmayan ancak küçük çaplı liseler arası düzenlenen turnuvalar tarzında karşımıza çıkan "Bay geçme" tabirinin kullanıldığı lig sistemi bizi bekliyor. İflasını açıkladığı için 4. Hafta ligden çekilen Ankaraspor'un yer almadığı 2009-2010 sezonu mecburiyetten 17 takımla oynanmıştı ancak takım sayısı şimdikinden 4 adet daha az olduğu için tölere edilebilir bir durumdu. Oysa ki şimdi normalinden 1 ay daha geç başlamak zorunda kalan bir lige 8 hafta yani 2 ay daha ilave ediyoruz. Yani geçen sezonlara göre Eylül-Mayıs arası dönemi 12 lig maçı fazlalaştırarak, Haziran 2021'de yapılması planlanan Euro 2020'ye uğurlayacağız milli takımdaki bazı oyuncularımızı.

Belirlenen yeni sezon fikstürüne baktığımızda 4 büyükler özelinde kiminin avantajlı, kiminin dezavantajlı olduğu durumlar mevcut. Bunca lig maçının oynanacağı bir sezonda UEFA Avrupa Ligi'nde mücadelelerine ön eleme turlarından başlayan Beşiktaş ve Galatasaray'ın, Avrupa maçına çıkmayacak olan Trabzonspor ve Fenerbahçe'ye nazaran işleri daha bir zor olacak gibi görünüyor. Eğer ki grup aşamasını ve daha sonrasını görürse temsilcilerimiz, 40 haftalık lig maratonu, Türkiye Kupası, UEFA Uluslar Ligi ve mart ayında başlayacak Dünya Kupası elemeleri derken epeyce bir yıpranacakları kesin. Böyle bir yoğunluğa yetecek genişlikte kadrosu yok ne yazık ki Başakşehir hariç hiçbir ekibimizin. Son şampiyon Başakşehir'in iyiden iyiye yaşlanan kadrosu bir de Devler Ligi'nde kendisinden oldukça güçlü rakiplerle karşılaşacağı için ve en az tatil yapan takım olduklarını da göz önünde bulundurursak direnç anlamında kırılgan bir sezon onları bekleyebilir. Yine de Başakşehir karşısına çıkan takımların ertesi hafta Fenerbahçe ile oynayacak olmaları Sarı-Lacivertli ekip için avantaj olacaktır. Bolca hafta içi maçı varken Pazar Başakşehir, Çarşamba Fenerbahçe oynamayı her takım kaldıramayabilir. Üstte bahsettiğimiz takip etmeli sistemin başlıca zararı bu.

Avrupa'da maç oynamamak ve Başakşehir'i takip etmek, son 10 hafta derbi oynamamak gibi avantajları olan Fenerbahçe'nin ligin en soğuk 2 deplasmanı olan Erzurum ve Sivas maçlarını ocak ayında oynayacak olması da dezavantajlı noktası. Gerçi ne eskisi gibi sert kışlar yaşanıyor artık ne de zeminler eskisi kadar bakımsız ama yine de diğer rakipleri sonbahar ve ilkbaharda bu deplasmanlara giderken Fenerbahçe'nin kış ortası gitmesi taraftarlarını kızdıracak cinsten bir durum.

Beşiktaş'ın üst üste 10. Sezonda da Galatasaray ile ikinci yarı maçını deplasmanda oynayacak olması, üstelik de 40. Hafta gibi sezonun kırılma maçı olabilecek bir dönemde yine ve yine maçın Türk Telekom Arena'ya denk gelmesi, Beşiktaş taraftarını isyan ettirmekte haklı kılıyor. Beşiktaş ilk yarı maçında Galatasaray deplasmanına son gittiğinde maç yıkılan Ali Sami Yen Stadı'nda oynanmıştı desek işin vahameti ortaya çıkıyor.

Beşiktaş ve Fenerbahçe ilk ve son hafta maçlarını deplasmanda oynarken, Galatasaray ve Trabzonspor ilk ve son hafta kendi evinde oynama avantajına sahip. Sezonun son hafta maçına şampiyon olma ihtimaliyle çıkarsanız tabi ki de kendi sahanızda, seyirciniz önünde olmak istersiniz gerek maçın daha kolay hale gelmesi gerekse olası şampiyonluk sonrası kutlamaların daha keyifli geçmesi adına. İlk haftadaysa iç sahada oynamak yine ekstra bir motivasyon unsurudur iyi başlangıç adına. Deplasmanda puan kaybı ihtimali fazla olduğu için ekipler kendi evinde sezon açmayı arzular. 

Lakin bu sezon özelinde çok önemli bir detay var. Açıklanan karar neticesinde ligin ilk 3 hafta maçı seyircisiz oynandıktan sonra 4. Haftadan itibaren kısmi seyirci uygulamasına geçilecek. Bu tarz bir karar alınırken bu durumun adaletli şekilde sağlanması gerektiği es geçilmemeliydi. 3 hafta seyircisiz diye karar alırsanız bu 3 hafta içinde bay geçen 3 takım hariç geri kalan 18 takımın 9'una iki maç seyircisiz, 9'una ise tek maç seyircisiz oynama cezası vermiş olursunuz. Tek seyircisiz maçla durumu atlatan takımlar, 2 seyircisiz maç oynayan takıma göre avantaj sağlar durduk yere ki federasyonun böyle bir avantaj sağlaması hiç de adilane olmaz. Yapılması gereken şey ya hiç seyircisiz oynatma olmadan direk kısmi seyircili başlatmak ya da 2-4-6 gibi çift haftalara kadar seyircisiz oynattıktan sonra yani her takımı eşit sayıda cezaya maruz bıraktıktan sonra kısmi seyirci kararını uygulamaktı. 

İşin daha da skandal tarafı ise fikstür çekimi yapılmadan birkaç dakika önce "Derbi haftalarımız bellidir, sadece kimin oynayacağı belli değildir ve 3. Hafta derbi vardır." dersen ve seyircisiz maç oynanacak takvime ligin en önemli marka değeri olan Galatasaray-Fenerbahçe maçını göz göre göre koyarsan bunun altında bariz bir şekilde art niyet aranır. Aynı şekilde yıllardır ligin ilk haftasında 4 büyükler birbiriyle maç oynamamışken Trabzonspor-Beşiktaş maçını da seyircisiz olan ilk haftaya koyarak ligin potansiyel 5 şampiyonluk adayından 2'sini kayırıp, 2'sine haksızlık yapmıştır federasyon. Lig başlamadan alınan kararların gözden geçirilmesi, gerekirse ligin ikinci yarısının ilk 3 haftasının da seyircisiz oynanmasıdır makul olan. Zira geçen sezon her ligde durdurma kararı alınırken inat edip Galatasaray-Beşiktaş ve Trabzonspor-Başakşehir maçlarını seyircisiz oynatan, hemen ardından tatil kararı alan federasyonun Galatasaray ve Trabzonspor aleyhine bir haksız karara daha imza atmasının özürü olmaz.

[yazarurfa]

Fatih Terim derbi sonrası uyarmıştı: 'Sağlığımız, hayatımız söz konusu' Süper Lig'in 26. haftasında, 15 Mart Pazar günü Türk Telekom Stadı'nda oynanan Galatasaray - Beşiktaş derbisi sonrası, sarı-kırmızılıların Teknik Direktörü Fatih Terim, korona virüs salgınına rağmen neden maçların oynandığı konusunda basın toplantısında ağır eleştirilerde bulunmuştu. Bu akşam korona testinin pozitif çıktığını açıklayan Terim, derbi sonrası, "Global bir sorun ile karşı karşıyayız. Ülkeler olağanüstü hal ilan ediyor. Sınırlar kapatılıyor, uçuşlar durdu. Risk grubundakiler evlerinde. Meclis toplantıları iptal, etkinlikler iptal. Tüm büyük ligler ertelendi. Milyonlar, milyarlar; ‘futbol insan hayatından önemli değil' diyorlar. Seyircili oynanan bir spor dalını seyircisiz ve risk altında oynatıyorsunuz. Kimseyi üzmek niyetinde değilim ama doğruları da söyleyeceğim. Sağlığımız söz konusu, hayatımız söz konusu. Böyle de bir illet var. Oyuncuların, bizlerin, hatta sizlerin (basın mensupları) hayatı ne olacak? Akreditasyon sahibi 850 kişi var. Bu kadar yakın olduk mu birbirimize? Hani 1 metreden yakın durmayacaktık? Hepimizin hayatı tehlikede. Bu maç olmasa evde olacaktınız. Ertelense bütün futbolcular evlerine gitse olacak bir hadiseden kimse gocunmaz. Çünkü herkes kendini koruyacak. Şimdi bir tanemizde çıksa, hepimiz karantinaya gireceğiz. Söylenen ile eylem birbiri ile örtüşmüyor. Hangi bilimsel yaklaşım ve tedbir ile oynatıyorsunuz?" demişti. "Benim çocuklarımın canı neden önemli değil!" "Benim çocuklarımın canı niye önemli değil" diyen Terim, toplantısında açıklamalarını şöyle sürdürmüştü: "İki hafta sonra milli takım arası var. Milli takım arasına kadar erteleseydiniz, baktınız vakalar bitti o zaman oynardınız. Benim çocuklarımın canı niye önemli değil? Çocuklarım derken, futbolcularımdan bahsediyorum. Kendi adıma değil Türk futbolu adına söylüyorum. Biz ülke olarak yeri gelince beraber olabiliyoruz, burada neden olamıyoruz? Süper Lig ile TFF 1. Lig bir nebze iyi imkanlarda. BAL'da düşünemiyorum. Birilerine zarar gelecekse istediğinizi şampiyon yapın. Oynamayalım kardeşim. Ben komplo teorisi üretmiyorum ama hepimizi paranoyak olduk." #urfahaber #urfayazar #urfa #sanliurfa #urfagündemi #urfasondakika #haber #sondakikahaber #haberler

[canlitribun]

Galatasaray Beşiktaş derbi maçı ne zaman? GS BJK derbisi saat kaçta hangi kanalda? Süper Lig’de şampiyonluk yarışını yakından ilgilendiren Galatasaray Beşiktaş derbisine sayılı günler kaldı. Beşiktaş’ın üst üste maçlar kazanması, Galatasaray ve Medipol Başakşehir’in puan kaybetmesi zirveyi karıştırdı.

[ajansbesiktas]

Beşiktaş - Galatasaray derbisi ne zaman? Saat kaçta, hangi kanalda?

Beşiktaş - Galatasaray derbisi ne zaman? Saat kaçta, hangi kanalda? Beşiktaş, Vodafone Park'ta Galatasaray'ı ağırlayacak. Peki derbi maç ne zaman oynanacak?

[kuponuna]

Süper Lig’de derbi maçları ne zaman? Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray maçları tarihleri… Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarlarının heyecanla beklediği derbi maçı tarihleri ve saatleri belli oldu. Buna göre Süper Lig'in 6'ncı haftasında Ülker Stadyumu'ndaki Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi, 24 Eylül Pazartesi günü 21:00'de başlayacak.

[yalcincatar]

Sitemize "Son dakika : Beşiktaş-G.Saray derbisinde büyük şok!" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz.

[adhaberoku]

Fatih Altaylı: En büyük derbi Galatasaray-Fenerbahçe maçlarıdır

New Post has been published on https://damhaber.com/2018/03/20/fatih-altayli-en-buyuk-derbi-galatasaray-fenerbahce-maclaridir/

Fatih Altaylı: En büyük derbi Galatasaray-Fenerbahçe maçlarıdır

Gazete Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Fenerbahçe-Galatasaray derbisini, dev derbinin hakemi Bülent Yıldırım’ı, Alex de Souza’yı, Başakşehir Beşiktaş maçını ve spor gündemindeki diğer konuları değerlendirdi

“Galatasaray- Fenerbahçe maçları Türkiye’de tarihi açıdan en önemli maçlardır. Bu iki takım 2. lige düşse bile maçları en önemli derbidir. Beşiktaş’ın isyanı niye? İspanya’da en büyük maç Real Madrid-Barcelona maçıdır. Atletico buna isyan edebilir mi?”

– Türkiye’nin en iyi derbisi F.Bahçe-G.Saray maçları gösteriliyor. Beşiktaşlılar buna itiraz ediyor. Sizin görüşünüz ne?

– G.Saray-F.Bahçe maçları Türkiye’de tarihi açıdan en önemli maçlardır. En büyük derbidir. Bu iki takım birlikte 2. lige düşse bile bu maç en önemli maç olmaya devam eder. Beşiktaş’ın isyanı niye? İspanya’da en büyük maç Real Madrid-Barcelona maçıdır. Atletico Madrid buna isyan edebilir mi? Atletico da şampiyon oldu, Devler Ligi’nde final oynadı. Az takım mı? O da çok önemli çok büyük ama rekabet zaman içinde oluşmuş bir şeydir. 100 yıl var gerisinde. Dün oluşmuş bir şey değil.

FENERBAHÇE FELSEFESİ: GALATASARAY’I YEN, ŞAMPİYON OLMA!

– Gelelim derbiye. Yazınızda özetlemişsiniz. Volkan gerçekten G.Saray maçlarında çok iyi oynuyor. ‘Sadece kendisini futbola verse Avrupa’nın en yi kalecilerinden biri olabilirdi’ deniyor…

– Galatasaray maçlarında oynadığı gibi oynasa olurdu, haklısınız. Ama Volkan sadece Galatasaray maçlarında muhteşem oynuyor. Fenerbahçe felsefesini benimsemiş: ‘Galatasaray’ı yen, istersen şampiyon olma.’ Tek rakibi Galatasaray. Bu eskiden çok geçerliydi ama artık tribünde bunun karşılığı yok. Volkan’ın bir diğer özelliği iyi bir sporcu ya da sportmen olmaması. ‘Bana niye herkes küfür ediyor’ diye soruyor. Bütün tribün Galatasaray’a ana avrat küfür ederken sahanın ortasında ellerini kulaklarının arkasına götürüp “Duymuyorum daha yüksek bağırın” diye küfürleri teşvik ederse bu soruyu daha çok sormak zorunda kalır. 

  TARAFTARA AÇIK İDMAN HATAYDI

– Galatasaray’ın Kadıköy’de galip gelememesi sadece Volkan mı? Psikolojik nedenler yok mu?

– Büyü var büyü! Büyü bir yana emin olun Volkan önemli faktör. İki kaleci varmış gibi oynuyor Galatasaray karşısında. Psikolojik nedenler de var. Galatasaraylılar sıradan maçlarda çok rahat attıkları golleri Fenerbahçe maçında kaçırıyorlar. Belli ki aşırı stres yapıyorlar. Bence maçtan bir gün önce taraftara açık antrenman hataydı. Bunlar takımı geriyor.

CANSUN VE PRİM ANISI

Bakın size bir anımı anlatayım. Fenerbahçe Stadı’nda maç oynayacağız. Başkan Mehmet Cansun.

Maçtan önce soyunma odasına gittik. Hiç gitmem ama başkan rica etti gittik. Mehmet Abi takıma bir konuşma yaptı ve konuşmanın sonunda da “Bu maçı alın 500 bin dolar prim vereceğiz” dedi. Alkış koptu odada. Çıktık.

Mehmet Abi “İyi yaptım mı?” dedi.

“Yapmadın abi. Bütün takım anladı ki, bizim bu maçı alma şansımız yok”

“Niye” dedi.

“Abi futbolcular da biliyor ki, değil 500 bin, 5 bin dolar verecek halimiz yok. Nasılsa kazanamayacağız bari yüksek atalım dedin diye düşünüyor futbolcular” dedim.

Nitekim o maçı kaybettik. Aşırı motivasyon demotivasyon oluyor.

KADIKÖY’DE BU KADAR RUHSUZ TARAFTAR GÖRDÜNÜZ MÜ?

– Hakem Bülent Yıldırım derbiyi berabere bitirmek için müthiş bir çaba harcadı. Bu tamamen ortak bir görüş. Siz ne diyorsunuz?

– Sadece Bülent Yıldırım değil, F.Bahçe tribünleri de maçın berabere bitmesini istiyordu. Fenerbahçe taraftarı, Aziz Yıldırım’a ve Aykut Kocaman’a o kadar gıcık olmuş ki, “Fenerbahçe kazanmasın da bunlar gitsin” diyordu sanki. Ama yenilmek de istemiyordu. Siz hiç bu kadar ruhsuz, sahaya bu kadar etkisiz bir Fenerbahçe taraftarı gördünüz mü Galatasaray maçlarında? Bülent Yıldırım ise ‘başıma bela almayayım’ havasında bir maç yönetti. Ama yine de başına bela aldı.

EKİCİ, 10. DAKİKADA KIZARABİLİRDİ

– Haklısınız. Hakem kararları eleştiriliyor. F.Bahçe’nin verilmeyen üç penaltısı olduğu iddiası var. Keza sarı kartlar da var gösterilmeyen…

– Üç penaltı ben görmedim ama bir tane verilmeyen penaltı var. Hakem çalsa kimse bu penaltı değil diye itiraz etmez. Ama ondan önce de Mehmet Ekici’ye gösterilmeyen iki sarı kart var. Hatta ilkinde direkt kırmızı bile gösterilse çok şaşırtıcı olmaz. Yani 10. dakikada 10 kişi kalabilirdi Fenerbahçe. Hakem ‘eyyamcı’ denilen tipteydi ve hiçbir zor kararı vermedi. Hepsini görmezden geldi.

  DURSUN ÖZBEK’İN YAPTIĞI TEFECİLİK!

– G.Saray’da martta mali genel kurul var. Dursun Özbek döneminin ele alınacağı ve çok ciddi tartışmaların çıkabileceği konuşuluyor…

– Dursun Özbek’i ibra etmemek gerektiğini düşünen geniş bir kitle var ve ben de bunların arasındayım.

“Galatasaray’a cebimden kasa kolaylığı sağladım” diye para verdi. Sonra çıkıp “Bu krediydi. Ben Galatasaray için aldım” dedi. Şimdi buna faiz işletiyor. Bu tefeciliktir! Ticaret Kanuna’na göre suçtur. Üstelik o gün Galatasaray bankadan kredi alabiliyordu. Sadece ‘cebimden para verdim’ diyebilmek için bunu yaptı. Bazı bankalardan yüzde 20’lerin üzerinde faizle kredi kullandı. Kongreden onay alırken Riva ve Florya için 500 milyon dolar gelecek dedi. Sonra ortaya çıktı ki, 508 milyona imza atmış. Yani 4’te birine. O parayı da çarçur etti gitti. ‘UEFA’yla zararı azaltacağım’ diye anlaştı, üç katına çıkardı.

Daha neler neler! Yahu Mağazacılık A.Ş. bile büyük zararda. Satma daha iyi! Bu yüzden ibra edilmemeli. Edilmemeli ki, bir daha hiçbir başkan, genel kurulu kandırmamayı, genel kurula yanlış bilgi vermemeyi öğrensin. Şimdi Adnan Polat üzerinden kendini kurtarmaya çalışacak. ‘Polat’a ayıp ettik, böyle şeyler Galatasaray’a yakışmıyor’ diye kampanya yapacak ve kendini de ibra ettirmeye çalışacak. Ama biliyorum ki, Adnan Polat’ın ‘iade-i itibar’ talebi yok, çünkü itibarı çok şükür yerinde.

***********

  ALEX’E AYIP EDİYORLAR

– Alex geldi, büyük sorun oldu. Sizce bu, sorun olacak bir problem mi?

– Vallahi niye problem oldu anlamadım. Fenerbahçe’nin yakın tarihine damga vurmuş ve çok önemli bir futbolcu geliyor ve Fenerbahçe’de bu konu oluyor. Ben Aziz Yıldırım olsam, adamı şeref tribününde, en kral yerde oturturdum. Fenerbahçe, eski oyuncularına en fazla vefa gösteren camiaydı eskiden. Alex’e yapılan bu muameleyi anlamakta zorlanıyorum. Kendi gitse anlarım, Galatasaray’a transfer mi oldu bu çocuk yahu! Kovdunuz takımdan ve gitti ülkesine. Ne yaptı bu kadar? Çok ayıp ediyorlar.

  ***********

ÖLÇÜSÜ KAÇAN ÖVGÜLER, AYARI BOZMUŞ OLABİLİR

– Beşiktaş, Bayern maçında rotasyon yaptı. Ama Başakşehir maçında sıfır pozisyon yakaladılar? Sizce niye?

– Hep söyledim, bir daha söyleyeyim. 3 yıl üst üste şampiyonluk kolay bir iş değildir. Üç yıl üs tüste şampiyon olan takımlarda oturmuş ve nispeten genç bir kadro vardır. O kadro korunur ve şampiyonluklar gelir. Beşiktaş’ın transfer politikası ile üç yıl üst üste şampiyonluk kolay olmaz. Çünkü takım sürekli değişiyor. Tasarruf yapmak istiyorlar ve kiralıklarla gidiyorlar. O zaman da kadro oturmuyor. Hoca ile yönetim arasında da sorunlar olduğu görülüyor. Şampiyonlar Ligi’nden elenme hem bir adrenalin boşalması yaratmış olabilir hem de farklı skorlarla elenmeye rağmen ölçüsü kaçan övgüler de futbolcuları bozmuş olabilir. Beşiktaş iyi oynamadı. Ama şunu da söylemek lazım. Çok da kötü değildi. Golü gösterme, “Bu maçı kim kazandı?” diye sor Beşiktaş kazandı diyenler olabilir.

  ADEBAYOR DROGBA GİBİ

– Haftanın kazananı Başakşehir oldu. Bitti derken yeniden canlandılar… Başakşehir için neler söyleyeceksiniz?

– Başakşehir’den benim bahsetmem gereksiz. Bütün Avrupa basını ve futbol meraklıları Başakşehir’den bahsediyor çünkü. Fransız ve İngiliz basınında analizleri, araştırmaları yayınlanıyor. Taraftarı ve geçmişi yok ama Türkiye’nin yeni elitinin takımı diye yazıyor pek çoğu. Geçen yaz Fransa’da bir kulüp başkanı ile sohbet ederken Başakşehir’i sordu bana. Herkesin ilgisini çekiyor takımın yükselişi. Beşiktaş karşısında da kazandılar. Açık söylemek gerekirse hakemin aleyhlerine tutumuna rağmen kazandılar hem de. Başakşehir’de bir değişim gözlemliyorum. Artık iyi oynamadan da kazanmayı öğrendiler. Ve Beşiktaş karşısında Emre ve Arda’dan yoksun oynadılar. Mossoro sakatlanmasına rağmen dağılmadılar. Başakşehir’i izlerken Adebayor’a da hayranlığım artıyor. Biraz Drogba gibi görüyorum onu. Futbol olarak değil ama takıma yaptığı abilik, sahadaki duruşu itibarıyla.

***********

HAKEMLER UTANILACAK HALDELER

– MHK ve hakemler giderek zıvanadan çıkıyorlar. Yine büyük hatalar yapıyorlar. Bu nasıl düzelir?

– Düzelmez. MHK berbat bir oluşum. Hakem tehdit eden bir MHK Başkanı hala oradaysa konuşacak bir şey yok. Türkiye’de hakemlik müessesi bitmiş. Utanılacak haldeler. Göz göre göre maçların sonuçlarını etkiliyorlar. Medya sadece üç büyüklere bakıyor, diğer maçlarda dönen rezaletin, dolabın, üç kağıdın sonu yok. Birkaçı dışında güvenilecek hakem kalmadı.

***********

TÜM TAKIMLAR ÇOK KIRILGAN

– Ligin fotoğrafını çekerseniz gelecek için nasıl bir yorum yaparsınız?

– Bu fotoğrafı çekecek makine henüz icat edilmedi. Çok zorlu bir finişe daha doğrusu fotofinişe doğru gidiliyor. Sanki Galatasaray ile Başakşehir arasında bir yarış olacak gibi duruyor. Ama yine de belli olmaz. Geçen hafta dediğimiz gibi tüm takımlar çok kırılgan.

Kaynak:HaberTürk

[sporkolik]

New Post has been published on Sporkolik

New Post has been published on http://www.sporkolik.net/derbi-biletleri-cep-yakacak.html

Derbi biletleri cep yakacak

Haftasonu oynanacak olan Beşiktaş – Galatasaray derbisinin biletleri salı günü satışa sunuluyor. Beşiktaş Galatasaray derbisinde en ucuz bilet fiyatı ise 150 TL olarak belirlendi.

Son 2 haftada aldığı 2 beraberlik ile şampiyonluk yolunda değerli 4 puan kaybeden Beşiktaş 6 puan geriden takip ettiği lider Galatasaray ile 2 Aralık Cumartesi günü saat 19:30’da Vodafone Park’ta karşı karşıya geliyor.

Beşiktaş – Galatasaray derbisi bilet fiyatları

Kategori 1 : 450TL Kategori 2 : 400TL Kategori 3 : 350TL Kategori 4 : 325TL Kategori 5 : 300TL Kategori 6 : 275TL Kategori 7 : 160TL Kategori 8 : 150TL VIP : 800TL 1903 A-E BLOK : 800TL 1903 B – D BLOK : 850TL 1903 C BLOK : 900TL

Beşiktaş kulübünden yapılan derbi maçı ile ilgili bilet bilgilendirmesi;

Biletler ne zaman satışa sunulacak? – Galatasaray karşılaşması biletleri 28 Kasım Salı saat 15.00 itibariyle satışa sunulacaktır.

Kaç bilet satın alabilirim? – Taraftarlarımız, Galatasaray karşılaşması için kendisi ile birlikte toplam iki adet (2 adet) bilet satın alabilir.

Kombinemi sezon içerisinde kaç maç transfer etme hakkım var? – Vodafone Park’dan kombinesi olan taraflarımız, 2017 – 2018 futbol sezonu içersinde kombinelerini 6 maçla sınırlı olmak kaydıyla devir etme hakkına sahiplerdir.

Passolig kartım henüz elime ulaşmadı, maça nasıl girerim? – Passolig kartınız henüz elinize ulaşmadıysa tek maçlık geçiş kartınızı Vodafone Park Bilet Satış Gişesi’nden ya da Akıllı telefonunuzdan Passo uygulamasını indirerek stadyuma giriş yapabilirsiniz.

Maça gidemeyeceğim kombinemi nasıl değerlendiririm? – Kombineniz var ve Galatasaray karşılaşmasına gelemeyecekseniz kombinenizi kulübümüze devir edebilirsiniz. Devri yapılan kombinenin kulübümüz tarafından satılmasının ardından passo.com.tr hesabınıza bilet ücretinin %60’ı (masrafların düşülmesinin ardından) para puan olarak aktarılacaktır. Biriken para puanlar, bir sonraki sezon kombine yenilemenizde size indirim avantajı sağlayacaktır.

Önemli Not: Kombine koltuğun kulübümüz tarafından satılabilmesi için BJK tarafından satışa sunulan aynı kategorideki koltukların tükenmesi gerekmektedir.

Gazi / Engelli Tribün bilet talebini nasıl yaparım? – Engelli ve Gazi taraftarlarımız, bilet taleplerini Engelli Bilet Talep Formu’nu eksiksiz doldurarak yapabilecektir. – Engelli tribün bileti, Vodafone Park engelli tribün kapasitesiyle sınırlı olduğundan 28 Kasım Saat 15.00 itibariyle yapılacak talepler sırası ile dikkate alınarak bilet yüklemeleri yapılacaktır. – Engelli tribün biletlerinden faydalanacak taraftarların BJK logolu Passolig kartları olması gerekmektedir.

Önemli Not: Gazi BJK taraftarlarımız, engelli talep formunun “Engellilik Oranı” bölümüne gazi olduklarını belirtmek için “Gazi” yazıp formu tamamlamaları gerekmektedir. Taraftarlarımızın engellilik durumunu belirten belgeleri yanlarında getirmeleri gerekmektedir. Engelli belgesi yanında olmayan taraftarlar stadyuma alınmayacaktır.

[byerr0r]

Süper Lig 2017-18 sezonu fikstürü çekildi| Derbiler ne zaman hangi tarihte (Fenerbahçe Galatasaray Beşiktaş Trabzonspor)

Süper Lig 2017-18 sezonu fikstürü çekildi| Derbiler ne zaman hangi tarihte (Fenerbahçe Galatasaray Beşiktaş Trabzonspor)

2017-2018 Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu sezon planlaması açıklandı. Planlamaya göre Süper Lig 2017-2018 Sezonu, 11, 12, 13 ve 14 Ağustos tarihlerinde başlayacak. 2017-2018 Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu Fikstür Çekimi’nde derbi haftaları belli oldu. Sezonun ilk derbisi Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında 6. haftada oynanacak. Gençlerbirliği’nin merhum başkanı İlhan Cavcav’ın adının verildiği…

[bjklove]

Galatasaray Beşiktaş maçı ne zaman saat kaçta hangi kanalda' GS BJK derbisi son dakika bilgileri...! #İhlasHaberAjansı #Beşiktaş #bjklove #BeşiktaşınMaçıVar #çArşı #ŞampiyonSensin #LiderBeşiktaş http://bit.ly/2lXpnW2