#balıkçıdan
Explore tagged Tumblr posts
edapostblog · 9 months ago
Text
Tumblr media
"BİR TORBA TOZ ŞEKER...!
Bundan 30 yıl kadar önce,
Gaziantep’te helvacılık yapan Ökkeş usta iflas eder.
Elinde avucunda ne varsa yitirir.
Alacaklarını tahsil edemez, işçilerini çıkarır, iş yerini kapatmak zorunda kalır.
Ama bir yerlerden de tekrar başlaması gerekmektedir.
Helvacı Ökkeş ustanın cebinde beş parası yoktur.
Kalkar,
Hiç tanımadığı şeker satan bir dükkâna gider.
Kendisini tanıtır helvacılık yaptığını iflas ettiğini anlatır.
Parası olmadığını ve iş yerinin tekrar üretim yapabilmesi için acil bir torba şekere ihtiyaç duyduğunu,
ancak
şeker parasını helvayı yapıp sattıktan sonra
ödeyebileceğini söyler.
Şeker satıcısı Bahaddin usta,
Ökkeş ustayı dikkatlice dinler, yerinden kalkar,
yanında çalışanını çağırır
“oğlum bir at arabası çağır, 20 torba şeker yükleyin,
Ökkeş ustamın dükkânına indirin” der.
Şekerci Bahattin usta küçük bir kağıda da, isim, adres belirtmeden, sadece” 20 torba şeker” yazar,
kâğıdı Ökkeş ustaya uzatır,
ardından da
”Ökkeş usta sıkma canını!...Sen şu şekeri al Kazanını kaynat, helvanı yap, sat!...
Ne zaman elin rahatlarsa o zaman gel borcunu öde! ”der.
Ökkeş usta şaşkındır, ne diyeceğini bilemez.
Bir torba şeker derken, 20 torba şeker bulmuş olmanın heyecanını yaşar.
Hiç tanımadığı biri tarafından kendisine güvenilip
20 torba şeker verilmesi karşısında gözleri dolar,
hıçkırıklara boğulur.
Ökkeş usta şekeri alır, iş yerine döner.
Kısa sürede helva üretimine tekrar başlar. Yaptığı helvaları satar.
Şeker borcunu ödeyecek parayı toparladığında
Bahattin ustanın yanına gider.
Bahattin usta güler yüzle, ayakta karşılar,
çay kahve derken, parayı Bahattin ustaya uzatır;”
Bahattin ustam Allah senden razı olsun,
bizi tekrar ayağa kaldırdın, çark dönemeye başladı ” dediğinde .
Bahattin usta;
“Yok !...
Kazanmanın sebebi ben değilim…
Belki vesile olmuş olabilirim ama..
Ne varsa sendendir “der,
sonra da yanında çalışanlara; “Ökkeş ustama 30 torba şeker yükleyin” talimatını verir.
Ökkeş usta sözünde durmuş, borcunu ödemiş olmanın huzurunu duyarken,
Bahattin usta da karşısında işini tekrar kazanmış,
sözünde duran birini görmenin bahtiyarlığını yaşar.
Merhamet etmek iyidir. Ancak acımak yetmiyor.
Önemli olan
ihtiyaç duyana,
ihtiyaç duyduğunu,
ihtiyaç duyduğu anda verebilmektir.
Ve bir o kadar da önemli olan
yapılan iyiliği unutmamaktır.
Eti kasaptan, balığı balıkçıdan, ekmeği fırından,
meyveyi sebzeyi manavdan alın.
Büyük marketlerin size ihtiyacı yok ama küçük esnafın tamda bugün size ihtiyacı var..
Tam da bugünler
Bir çuval şekerin çok değerli olduğu günlerdir...
UNUTMAYALIM
BİZİ BİZ YAPAN,
BİRLİK BERABERLİĞİMİZDİR...!
(arkadaşlar uzun paylaşımları sevmem ama çok güzel bir hikaye olduğu için sizlerle paylaşmak istedim lütfen okuyun 😊)
49 notes · View notes
hayatveolumarzusu · 1 year ago
Text
Biz o hikayeyi birde balıkçıdan dinledik, Kırmızı balık da orospuluk yapmış, kuyruk sallamış.
10 notes · View notes
hatiragulzaman · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media
⚘️⚘️⚘️
Devrin padişahı hanımı ile pazara gider Pazarda balık tezgahından balık alır ve balıkçıya bir kese altın verir. Balıkçı 1 kese altını havada kaparken yere bir tane altın düşer ve onu hemen alıp öpüp yüzüne gözüne sürer.Padişahın hanımı kızar...
Şunun aç gözlüğüne bak der bir kese altın verdin ama yere düşen bir taneye tenezzül ediyor. Padişah da merak edip neden böğle davrandığının sebebini sorar .
Balıkçı der ki Padişahım onun üzerinde Sizin resminiz var sizin şerefiniz izzetinizi yerden kaldırdım.
Padişah bu cevaptan çok memnun olur sevinir ve ikinci altın kesesini daha atar. Kadın bu sefer çok sinirlenir ,ne yap ne et o altınları o balıkçıdan geri al hak etmiyor der . Padişah :
Hayır imkanı yok artık verdim nasıl geri alırım der. Hanımı der ki sor bakalım bu Balık erkek mi dişi mi?. Kesin cevap veremez sen de altınlarını geri alırsın .
Padişah sorar Balıkçıya ;senden aldığım balık erkek mi dişi mi?
Balıkçı derk ki Padişahım bu balık "Hünsadır " Yani iki cinsiyetlidir (dişi veya erkek uzvun bulunması).
Padişah balıkçının zekasına hayran kalır ve bir kese altın daha verir .
Şöyle der kadının Lafına bakarak iş yapmayacaksın.
Bir altına alacağım balığı 3 kese altına satın aldım.
3 notes · View notes
logoutdoorblog · 2 days ago
Text
Levrek Balığı Avlamanın Bilinmeyen Sırları: Uzman Balıkçıdan Püf Noktaları
80-100 cm boyunda ve 15 kg'a kadar ulaşabilen levrek balığı, Türk sularının en değerli av türlerinden biridir. Sessizliğe son derece duyarlı olan bu zeki balığı yakalamak, her balıkçı için özel bir meydan okuma sayılır.
Levrek avı, doğru teknik ve ekipman seçimini gerektiren hassas bir süreçtir. Özellikle 5-6 metre derinlikteki sığ sularda yaşayan bu balığın avlanması için, canlı yem kullanımından olta kalınlığına kadar pek çok detaya dikkat etmek gerekir. Bu yazımızda, levrek balığı özelliklerini ve başarılı bir av için gerekli tüm püf noktalarını sizlerle paylaşacağız.
Levrek Balığının Temel Özellikleri
Dicentrarchus labrax olarak bilinen levrek balığı, Moronidae familyasına ait değerli bir türdür. Vücudu fusiform şeklinde olan bu balığın derisi iri pullarla kaplı olup, sırtı kurşuni, karnı ise gümüşi renktedir.
Türkiye'deki levrek türleri
Türkiye'nin tüm denizlerinde yaygın olarak bulunan levrek balığı, özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarında yoğun popülasyonlara sahiptir. Bunun yanı sıra, Karadeniz ve Marmara'da da önemli levrek toplulukları yaşamaktadır. Genç bireylerde sırtlarında siyah benekler görülürken, ergin bireylerde bu benekler kaybolur ve sırt kısmı düz koyu renkli bir görünüm alır.
Levrek balığının yaşam alanları
Levrek balığı, yaşam alanı olarak kıyı sularını, sahilleri ve haliçleri tercih eder. Ayrıca lagünler ve akarsuların denize döküldüğü bölgelerde de sıklıkla görülür. Bu balık türü, 1°C ile 34°C arasındaki sıcaklıklarda yaşayabilme yeteneğine sahiptir, ancak optimal büyüme 22-24°C arasında gerçekleşir.
Tuzluluk değişimlerine karşı oldukça dayanıklı olan levrek, ‰5 ile ‰50 arasındaki tuzluluk oranlarında yaşamını sürdürebilir. Özellikle genç bireyler, geçici olarak akarsuların iç kısımlarına kadar girebilirler. Çözünmüş oksijen açısından 4.5 mg/L değerlerine kadar dayanabilen levrek balığı, yetiştiricilik ortamında 7-8 mg/L oksijen seviyesini tercih eder.
Havaların soğumasıyla birlikte kışlamak için derin sulara göç eden levrekler, genellikle 5-25 metre derinlikteki sularda yaşamlarını sürdürürler. Yaşları ilerledikçe daha derin sularda yaşamayı tercih eden bu balıklar, yaz aylarında 0.5-9 metre derinliğe kadar olan sığ sulara girerken, kış aylarında 35-40 metre derinliğe kadar inerler.
Doğru Av Malzemesi Seçimi
Başarılı bir levrek avı için doğru malzeme seçimi büyük önem taşır. Özellikle olta takımının her bir parçası, avın verimini doğrudan etkiler.
Olta ve kamış özellikleri
Levrek avında kullanılacak kamışın seçimi, avlanma tekniğine ve hedef balığın büyüklüğüne göre değişir. At-çek yöntemi için 5-25 gram veya 10-30 gram atar değerlerine sahip kamışlar idealdir. Kamış uzunluğu olarak kayalık bölgelerde 2.70 metre ve üzeri tercih edilirken, dar alanlarda daha kısa kamışlar kullanılabilir.
Makine seçiminde ise düşük devirli modeller tercih edilmelidir. Özellikle 2000, 2500 ve 3000 numaralı makineler levrek avı için uygundur. Bunun yanı sıra, makine kafası ile kamışın öncü kılavuz halkası arasındaki uyum, atış performansını etkilediğinden bu dengeye dikkat edilmelidir.
Misina kalınlığı seçimi
Misina kalınlığı, avlanacak levreğin boyutuna göre belirlenir. 5 kilogramın altındaki levrekler için 0.45 olta, 0.40 ek beden ve 0.35 beden kullanılabilir. Ayrıca, örgü ip kullanımında 0.16 ile 0.20 arası kalınlıklar tercih edilebilir.
Ancak berrak sularda balığın misinayı fark etmemesi için, örgü ipin ucuna fluorocarbon lider bağlanması önerilir. Bu sayede hem görünürlük azalır hem de ani baskılarda oluşabilecek kopmalar önlenir.
Uygun iğne boyutları
Levrek avında iğne seçimi, kullanılan yem türüne ve hedeflenen balık boyutuna göre yapılır. 2 kilogram üzeri levrekler için 1-2 numara iğneler önerilirken, daha küçük levrekler için 3-4 numara iğneler tercih edilebilir.
Canlı yem kullanımında tek iğne tercih edilirken, yapay yemlerle avlanırken çift veya üçlü iğneler daha etkili olur. Özellikle karides gibi canlı yemlerle avlanırken 2/0 - 3/0 veya 4/0 numara çelik, parlak iğneler kullanılması tavsiye edilir.
En Etkili Levrek Avı Teknikleri
Levrek avında başarılı olmak için doğru teknikleri uygulamak büyük önem taşır. Özellikle üç temel teknik, deneyimli balıkçıların sıklıkla tercih ettiği yöntemlerdir.
At-çek yöntemi
At-çek tekniği, özellikle sığ sularda ve kayalık bölgelerde etkili bir avlanma yöntemidir. Bu teknikte yemi suya attıktan sonra çok yavaş bir şekilde toplama yapılmalıdır. Yemin hareketini kamışta hissedecek kadar bir hızla çekilmesi ve kayalara yaklaşıldığında yavaşlanması önemlidir. Bunun yanında, dalganın kırıldığı noktalarda yemi çok yavaş ama ani ve kısa çırpmalar yaparak çekmek gerekir [122].
Kıyı bırakma tekniği
Kıyı bırakma tekniği, 1-1.5 kulaç derinliğindeki kırmalık, taşlı ve sazlık kıyılarda uygulanır. Bu yöntemde, 40x40 cm'lik ortası delik bir mantar veya köpük parçasına 0.80 kalınlığında misina bağlanır. Ayrıca, levreğin geçiş yaptığı ve yemlendiği bölgeler tespit edildikten sonra, canlı yem olan köstek yavaşça suya bırakılır.
Sürükleme taktiği
Sürükleme taktiği, dip sürütmesi olarak da bilinir ve levrek avında klasik bir yöntemdir. Bu teknikte, sandal çok yavaş hareket ederken, olta 35 kulaç sayılarak yavaşça suya koyverilir. Önemli olan nokta, yemin dibe erişmesini sağlayacak biçimde akıntıyı ayarlayabilmektir. Bunun için kürekle çok ağır yolla gidilirken, oltayı kullanan kişi kürekteki arkadaşının kürek hareketine paralel olarak oltayı yarım kulaç kadar hafifçe kendine doğru çeker ve bırakır.
Her üç teknikte de sessizlik çok önemlidir. Levrek ürkek bir balık olduğundan, sandaldan veya küreklerden gelecek en ufak ses bile onun av mahallinden uzaklaşmasına neden olabilir. Balık tutulduğu andan itibaren oltanın ustaca kullanılması, telaş edilmemesi ve yerinde kalama verilmesi başarılı bir av için kritik öneme sahiptir.
Levrek Avında Başarının Püf Noktaları
Tecrübeli balıkçıların püf noktaları, levrek avında başarıya ulaşmanın anahtarıdır. Özellikle doğru yaklaşım ve yem seçimi, avın verimini doğrudan etkiler.
Sessiz yaklaşım stratejisi
Levrek son derece hassas bir balık türüdür. Sandaldan veya küreklerden gelen en ufak ses bile onun av mahallinden uzaklaşmasına neden olabilir. Bunun yanında, kayalık bölgelerde avlanırken mutlaka kayanın üzerine çıkıp suya girmeden yem atmak gerekir. Şayet suya girmek zorunluysa, çok yavaş ve kontrollü hareketler yapılmalıdır.
Özellikle gün ağarırken ve güneş batışından hemen sonraki saatlerde levrek avı daha verimli olduğundan, bu zamanlarda sessizliğe daha fazla özen gösterilmelidir. Ayrıca, hafif rüzgarlı ve bulutlu havalarda gece avı da oldukça etkili sonuçlar verir.
Doğru yem seçimi
Levrek avında başarının bir diğer anahtarı da doğru yem seçimidir. Canlı yem kullanımında karides başı çeker. Karidesin baş ucu ve yelpaze biçimindeki kuyruğu kopartılarak iğneye takılmalıdır. İğne, karidesin kopartılan kuyruk bölümünden baş bölümüne doğru yürütülüp, ucu ense kökünden çıkartılmalıdır.
Bunun yanında, ilarya, sardalya, ispari, pisi, gelincik, dil balığı ve yılan balığı yavrusu gibi balıklar da etkili yemler arasındadır. Özellikle berrak sularda doğal renkli yemler tercih edilirken, bulanık suda veya gece avlarında balığın dikkatini çekebilecek ancak ürkütmeyecek renkler seçilmelidir.
Yapay yem kullanımında ise yavaş sarımda iyi aksiyon alan Rolling ve Wobling aksiyonunu verebilen maket yemler tercih edilmelidir. Silikon yemler kullanılırken, 6 cm ve üzeri boylarda, oldukça yumuşak dokulu, düz ve yavaş sarım yapıldığında baştan kuyruğa hareket edebilen modeller seçilmelidir.
Sonuç
Sonuç olarak, levrek avı başarısı doğru ekipman seçimi, uygun teknik ve sessiz yaklaşım stratejisinin kusursuz uyumuna bağlıdır. Özellikle 5-25 metre derinlikteki sularda yaşayan bu değerli balık türü, hassas doğası nedeniyle balıkçılardan özel dikkat bekler.
Doğru kamış ve makine seçiminden başlayarak, misina kalınlığı ve iğne boyutuna kadar her detay önemlidir. Bunun yanı sıra, at-çek yöntemi, kıyı bırakma tekniği veya sürükleme taktiği gibi temel tekniklerin doğru uygulanması, av başarısını artırır.
Levrek avında en kritik nokta, balığın ürkek doğasını göz önünde bulundurarak sessiz ve sabırlı bir yaklaşım sergilemektir. Ayrıca mevsime ve su koşullarına uygun yem seçimi yaparak, özellikle gün doğumu ve günbatımı saatlerinde avlanmak verimi artıracaktır.
Böylece, tüm bu bilgiler ışığında ve doğru teknikleri uygulayarak, levrek avında başarıya ulaşmanız mümkün. Tecrübeli balıkçıların bu değerli öğütlerini dikkate alarak, kendi av deneyiminizi geliştirebilir ve bu keyifli sporda ustalaşabilirsiniz.
Tumblr media
1 note · View note
cengish05 · 2 months ago
Text
Samsun’da balıkçı teknesi kayboldu, iki balıkçıdan haber alınamıyor
22 Aralık Pazar günü saat 18.30 sıralarında Çarşamba ilçesi Costal Limanı’ndan ayrılarak Yeşilırmak önlerinde ilerleyen ‘Muratım 55 D 1416��� adlı balıkçı teknesinden haber alınamaması üstüne öteki balıkçılar ihbarda bulunmuş oldu. Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığı, kaybolan tekneyle beraber içinde bulunan H.K. (45) ve M.S. (52) adlı balıkçıları bulmak için bölgede helikopter destekli…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bursahabermedya · 2 months ago
Photo
Tumblr media
Sinop'ta Balıkçıdan Su Samuruna Sıcak İlgi! Sinop’ta kıyı balıkçılığı yapan bir vatandaş, denizle olan bağı ve doğaya olan sevgisiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Bu kişi, sıradan bir balıkçı olmanın ötesinde, deniz yaşam https://bursahabermedya.com/sinopta-balikcidan-su-samuruna-sicak-ilgi/ #BursaGündem #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
pazaryerigundem · 3 months ago
Text
İstanbul Şile'deki kayıp balıkçıdan 8 gün sonra acı haber
https://pazaryerigundem.com/haber/193650/istanbul-siledeki-kayip-balikcidan-8-gun-sonra-aci-haber/
İstanbul Şile'deki kayıp balıkçıdan 8 gün sonra acı haber
Tumblr media
İstanbul Şile’de denizde yaşanan kaza sonucunda Karakaş isimli Balıkçı teknesinde kaybolan 64 yaşındaki Mehmet Yalçın, 8 gün sonra bulundu.
Nurcan KIRCALİ / İSTANBUL (İGFA) – Olay, 15 Kasım Cuma günü saat 05.30 sıralarında meydana gelmişti.
Mehmet Yalçın, Şile Limanı’ndan Karakaş isimli teknesiyle denize açıldı.
Tekne denize açıldıktan bir süre sonra başka bir trol teknesinin çarpması sonucunda Karakaş isimli tekne Ayazma Plajı açıklarında battı ve balıkçı Mehmet Yalçın’dan 7 gündür haber alınamadı.
Tumblr media
Alınan bilgiye göre Sahil Güvenlik Ekiplerinin 8.günde arama çalışmalarını deniz yüzeyinden botlarla, havadan helikopter desteğiyle ve dalgıçlarla çalışmalarını sürdürürken öğle saatlerinde olayın yaşandığı yerin açıklarında deniz dibinde Mehmet Yalçın’ın cansız bedenine ulaştılar.
Sahil Güvenlik ekiplerine bağlı dalgıçlar tarafından bulunan Mehmet Yalçın’ın cansız bedeni Şile Sahil Güvenlik Karakol Komutanlığı’na getirild.
112 ambulansıyla Savcılık tahkikatı için Şile Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
izlerin · 5 years ago
Text
Dalgalar da martılar gibi terk etti limanımı. Tek katlı tahta bir kulübede yaşayan yaşlı balıkçıdan farklı değilim artık.
348 notes · View notes
mustafasalihbozok · 4 years ago
Text
Tumblr media
Balıkçı köyü Cunda..
Mübadelede Girit'ten Midilli'den yurda gelen Türklerin bir kısmı Ayvalık Cunda adasına yerleştirildi..
Yaşamaları için onlara kimine 20 ağaçlık , kimine nüfusa göre 50 ağaçlık vs büyüklükte zeytinlik verildi veya ekip biçmeleri için toprak verildi..
Genel olarak Cunda halkı balıkçılık yaparak geçimini sağlıyordu..
O zamanlar Cunda'nın Ayvalık'a kara bağlantısı yoktu , adaya geçişler sal ile yapılıyordu..
Her neyse yıllar geçti zamanla Cundanın güzelliği sermayenin
İstanbullu zenginlerin dikkatini çekti..
Nasıl yapsak da bu toprakları bu halktan satın alsak diye düşünmeye başladılar ..
Halk'a gidip toprağını tarlanı satar mısın diye sorduklarında halktan aldıkları cevap ''Baba mirası dede hatırası satmayız'' şeklindeydi..
Cundanın balıkçı halkının paraya ihtiyacı yoktu
balığını yakalıyor satıyor evinin bacasını tüttürüyordu..
Cundalı balıkçının kumarı yoktu , barı yoktu , pavyonu yoktu en büyük masrafı hoş sohbette içeceği bir şişe Kozak şarabı veya Taş kahve'de içeceği limonlu ada çayı ile kahveydi..
Niye satsın ki balıkçı dededen kalan toprağını...
İstanbul'un zenginleri bu toprakları almaya kafalarına takmışlardı bir kere..
Değerinin iki misli fiyat verdiler Cundalı balıkçı satmadı toprağını
Üç misli fazla dört misli fazla para verdiler yok alamadılar toprakları..
Cundalı balıkçı nasılsa sabah erkenden kalkıyor denize açılıyor ağını atıyor tratasını yapıyor üç kasa , beş kasa papalinasını çıkarıp ekmeğini kazanıyordu..
Ama sermayenin bu işin peşini bırakmaya hiç niyeti yoktu..
Bir gün AKP Hükümeti bir karar açıkladı...
Cunda Adası Milli Park statüsüne alınmıştır ..
Yani Cunda adası koruma altına alınmıştır...
Bu ne demektir ?
Bu şu demektir ..
Artık Cundalı balıkçının üzerine tek bir çivi bile çakamayacağı toprağı değersizleştirilmiştir..
Haliyle artık bu toprakları üzerine ev otel villa yapılamayacak olmasından dolayı kimse almak istemeyecektir..
Bu karardan sonra sermaye tekrar atağa geçer ..
Cundalı balıkçıların kapısı bir kez daha çalınır ve onlara ''Bak artık bu topraklar para etmiyor AKP Hükümeti buralarını Milli Park ilan etti , üzerine çivi bile çakamazsınız biz size yine değerinin üzerinde fiyat verelim bize satın'' dediler..
Cundalı balıkçı ''Satmam da satmam , baba mirası dede hatırası dedi ve toprağını yine satmadı..
Ne yapmak lazımdı bu insanları bu topraklarını satmaya mecbur etmek için acaba ..
Cundalı balıkçı trataya çıkıyor dört beş kasa yakaladığı papalinası ile mutlu huzurlu bir hayat yaşıyordu adada ...
Sermaye AKP kanalıyla öldürücü yumruğunu vurdu Cundalı balıkçıya..
Hükümetten yeni bir açıklama geldi..
Bundan sonra trata ile avlanmak yasaklanmıştır...
Cundalı balıkçıyı bitiren karar..
Cundalı balıkçıyı açlığa sefalete iten karar..
Cundalı balıkçı balıkçılıktan başka bir iş bilmez ki , onun işi tekne ağ balık deniz trata....
Bu insanlar denize çıkmaz ise yaşayamazlar ...
İşin garip tarafı günde 3 kasa 5 kasa papalina yakalayan Cundalı balıkçıya yasak getirilirken günde 500 kasa 1000 kasa yakalayan denizin altında katliam yapan dışarıdan gelen büyük trollere tek laf eden olmadı..
Onlara yasak yok..
Amaç başka çünkü ..
Amaç Cundanın yerli balıkçısını bitirmek..
Nitekim Cundanın yerli balıkçıları sağda solda iş aramaya başladılar
kimisi restaurantların mutfağında balık ayıklamaya başladı kimisi garsonluk yapmaya başladı kimisinin de Allah razı olsun Belediye elinden tuttu ve onlara iş verdi..
Ekmeğinden edilen Cundalı balıkçı teröristlik yapmadı Devletine karşı gelmedi , eğdi başına önüne , içine akıttı göz yaşını , sustu sustu sustu..
Bundan 10 sene önce Hükümete mektup yazdılar ''Bizim balığa çıkmamıza yasak getirdiniz ama bari bizim masraflarımızı ödeyin , bu iş için biz ağ aldık bir sürü malzeme aldık , şimdi biz bunları ne yapalım'' dediler...
AKP Hükümeti balıkçıları Antalya'da Rixos Otelde toplantıya çağırdı..
O toplantıda söz verdiler tamam dediler en kısa zamanda sizin ağ paralarınızı ödeyeceğiz...
Bu sözün üzerinden 10 sene geçti ve emin olun tek bir kuruş ödemediler..
Aynı , 15 Temmuz gazileri için toplanan paralarda olduğu gibi Cundalı balıkçıların da paralarının üzerine oturdular...
Aradan zaman geçti ,
Cundalı balıkçının kızı evlenecek oğlu okuyacak ..
Tamam ama nasıl evlenecek nasıl okuyacak cepte beş kuruş para yok ..
Balığa çıkamıyor çünkü yasak..
Sermaye tekrar gelir Cundalı balıkçının kapısını çalar , ''Toprağını satmayı düşünürsen alıcıyım'' der..
Toprak Milli Parka alınmıştır değer kaybına uğrayıp bedava gibi bir fiyata gerilemiştir..
Cundalı balıkçı gözyaşları içinde dededen babadan kalan toprağını bedavaya satar ..
Kızı evlenecektir oğlu büyük şehire gidip okuyacaktır...
Sonra ne olur ....
İşte insanın içini acıtan nokta burasıdır...
Yeterli toprak satışı gerçekleşmiş yeterli derecede toprak sermayenin eline geçmiştir ...
Bundan sonra yapılacak olan buralara çivi çakılmasını engelleyen Milli Park Statüsünden kurtulmak...
Ve buraları Milli Park ilan eden aynı hükümet yani AKP Hükümeti yeni bir karar alır ..
Bugünden itibaren Cundanın üzerindeki Milli Park Statüsü kaldırılmıştır...
Bu ne demektir biliyor musunuz ..
Cundalı balıkçıdan atıyorum 50 bin liraya alınan arsanın tarlanın değerinin 50 trilyona yükselmesi demektir...
İşte bunlar parayı böyle kazanıyorlar ...
İşte bu insanların elinde oyuncak olmuş siyasiler ağızlarına çalınan iki parmak bal karşılığı bu düzene alet oluyorlar..
Eğer yukarıda Allah varsa bu denli bir kul hakkı yenmesine kim alet olduysa onların sonunu bana yine bu Dünyada göstersin inşallah..
Şimdi bakın sadede gelelim ..
Siz bunların öyle Ayasofya namaz cami ezan laflarına bakmayın ...
Gidin Tanrıya ibadetinizi kimseyi araya sokmadan kendiniz yapın..
Bunlara alet olmayın sakın , emin olun büyük günaha girersiniz...
Alıntı...
59 notes · View notes
murat-alkan-blog1 · 6 years ago
Text
BIR INSANİN HAYATİNDA MELEK OLDUNUZ MU HIÇ?
KIMSE kaderini kendi seçmiyor. Bir yerde mutluluklar saçar hayat, bir yerde hüngür hüngür ağlatır. Kendimizi taşımaktan yorgun düşsek de birilerine el vermek zor değil. Kuş gibidir iyilik göklere uçar.İnsan olan yüreğini iyiliklere açtığı zaman kötülükler kendilerinden kaçar. En son ne zaman birine iyilik yaptınız? Bir insanın hayatında melek oldunuz mu hiç? Kanayan bir yaraya parmak bastınız mı? Aç insanı gözünden anladınız da, ne zaman bölüştünüz bir sofrayı Bütün çıkış noktaları kapanmış bir insanın kapısını çaldınız mı? Karşılıksız! İyilik bazen bir gülüştür, düşeni yerden kaldırmaktır ve hiçbir şekilde aç insanı geri çevirmemektir.İyilik; sokaklarda dilendirilen çocuklar için yetkilileri göreve çağırmaktır.İyilik; bir kadını taciz eden çakalın karşısına dikilmektir.İyilik; bazen cesaret ister ama en çok merhamet ister. Yaşlı bir balıkçıdan ağ tutmasını öğrenebiliriz.Bir çiftçiden toprağın bereketini.Bir öğretmenden sabırlı olmayı.İyilik öğretilmez, vicdanlar bunu emreder zaten. Ama taşınmaz mallarını vicdanlardan değerli kılanlar, sükseli mekanlarda kanlı biftekleri domuz gibi yiyenler için tek gerçek vardır; para! Kriz anonslarını duyunca o paralarını yurtdışına kaçıran bu domuzların insanlık kitabında isimleri yazmaz zaten! Onları gazeteler yazsın! Yoksul insanlardaki cinnetin sesini duymayanların cenneti yoktur.Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamanın da sonu gelir elbet.Kimseye "hayrı dokunmadan" geçip gitmek iş değil. Bir sevginiz olsun geride kalan bir avuç iyilik.Gerisi yalan. Tedavülden kalkmış isyanlar ve böyle cümleler her ne kadar demode sayılsa da bu topraklarda iyi insanların ne kadar çok olduğunu da biliyorum.Bazen vicdanlara yazılır yazılar.
75 notes · View notes
memurlarsoruyor · 5 years ago
Text
Kaybolan balıkçıdan 3 balıkçıdan bir kişinin cesedine ulaşıldı
Kaybolan balıkçıdan 3 balıkçıdan bir kişinin cesedine ulaşıldı
Kilyos açıklarında dün Rus bayraklı tankerle çarpıştıktan sonrasında batan balıkçı teknesinde kaybolan 3 kişiden 1’inin cesedi çıkarıldı. googletag.cmd.push(function() { googletag.display(‘div-gpt-ad-1534323402885-0’); });
Kilyos açıklarında Rus bayraklı tankerle çarpıştıktan sonrasında batan balıkçı teknesinde kaybolan 3 kişinden 1’inin cesedi çıkarıldı.
BİR KİŞİNİN…
View On WordPress
0 notes
sonhaberim · 8 years ago
Text
50 Yıllık Balıkçıdan Canan Karataya Çağrı
50 Yıllık Balıkçıdan Canan Karataya Çağrı Son Haber
BALIĞI UNLAYARAK KIZARTMANIN KANSEROJEN ETKİ YAPTIĞINI SÖYLEYEN PROF. DR CANAN KARATAY'A, SAMSUN'UN 50 YILLIK BALIKÇISINDAN TEPKİ, "KARATAY'I BURAYA DAVET EDİYORUZ. GELSİN BALIĞIMIZI YESİN. KANSER OLACAKSA BİZ OLACAKTIK. BEN ONDAN SAĞLIKLIYIM" DEDİ.
50 Yıllık Balıkçıdan Canan Karataya Çağrı Son Haber
Devamını Gör http://ift.tt/2wFBpWG via SonHaber.im http://ift.tt/eA8V8J
0 notes
eclecticpersonobject-blog · 8 years ago
Text
Balıkçıdan 3 gündür haber alınamıyor
Balıkçıdan 3 gündür haber alınamıyor
Oto tamirciliği yaptıktan sonra emekli olup balıkçılık yapmaya başlayan evli ve 1 çocuk babası Ramazan Okalan, 6,5 metre uzunluğundaki teknesiyle geçen cuma öğleden sonra balık avlamak üzere Bostanlı Balıkçı Barınağı’ndan tek başına denize açıldı. Akşam geç saatlere rağmen dönmeyen Okalan’a cep telefonundan ulaşamayan ailesi ve yakınları Sahil Güvenlik Komutanlığı’na bilgi verdi. İhbar üzerine,…
View On WordPress
0 notes
thegamerstationn · 3 years ago
Text
Epic Games'in bu haftaki ücretsiz gizemli oyunu Maneater oldu!
Epic Games’in bu haftaki ücretsiz gizemli oyunu Maneater oldu!
Epic Games Store her hafta ücretsiz oyunlar dağıtmaya devam ediyor. Kullanıcıların bu haftaki ücretsiz oyunu 69 TL değerindeki Maneater oldu. Maneater, Tripwire Interactive tarafından geliştirilen ve 22 Mayıs 2020’de piyasaya sürülen bir aksiyon rol yapma oyunudur. Oyunda oyuncular, kendisini yavruyken annesini öldüren bir balıkçıdan intikam alabilmek için açık bir dünyada evrimleşmesi ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
muratokurr · 6 years ago
Photo
Tumblr media
Küçük bir balıkçı köyüne kaçar filimlerde esas oğlan veya esas kız ve bilge balıkçıdan nasihatler alıp daha güçlü döner geriye. Kaçtığı balıkçı köyünde kalmalı insan bilge balıkçıdan ders alıp belki de bilge balıkçı olmalı... #fotografdergisi #gopro #canon #fafotosafari #zoomithalatoffical #fotograflarolmasa #objektifimden #perfectturk #perfectturk_shot #perfectturk_splash #perfectturk_bw #istanbul_hdr #istanbulshutter #anlatistanbul #turkshutter #ig_fotogragdiyari #fotografsevenler #turkportal #turkinstagram #turkobjectif #fotografdukkani #ig_fotograflar #turkfotocular #awesometurkiye #worldalpha #kadrajimizdan #instafollow #like4like #tbt #ff (Garipce, Sariyer) https://www.instagram.com/p/Bp14jE5gi6w/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=3if663sa9d2q
1 note · View note
pazaryerigundem · 3 months ago
Text
İstanbul Şile'deki deniz kazasında batan tekne çıkarıldı... Balıkçıdan halen haber yok!
https://pazaryerigundem.com/haber/193513/istanbul-siledeki-deniz-kazasinda-batan-tekne-cikarildi-balikcidan-halen-haber-yok/
İstanbul Şile'deki deniz kazasında batan tekne çıkarıldı... Balıkçıdan halen haber yok!
Tumblr media
İstanbul’un Şile ilçesinde 15 Kasım Cuma günü sabah saat 04 55 sıralarında Karakaş isimli tekneyle denize açılan Mehmet Yalçın (64) bir başka trol teknesinin çarpması sonucu Karakaş isimli tekne batmış, Balıkçı Mehmet Yalçın’dan 5 gündür haber alınamadı. Tekne, beşinci günde karaya çıkartıldı. 
Nurcan KIRCALI / İSTANBUL (İGFA) – İstanbul’un Şile ilçesinde yaşanan olayla ilgili Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri denizden çok sayıda botla arama çalışmalarını sürdürürken havadan da sahil güvenliğe bağlı uçaklar arama çalışmalarına destek vermeyi sürdürüyor.
Tumblr media
23 kilometrelik Şile kıyılarında çok sayıda arama kurtarma ekipleri AFAD, Şile Arama Kurtarma ekipleri, Sultanbeyli ve Ümraniye Belediyesi arama kurtarma ekiplerinin yanı sıra çok sayıda kişi karadan kıyılarda arama çalışmaları devam ediyor.
Şile Kaymakamı Mehmet Nebi Kaya’da 5.ci günde Mehmet Yalçın’ın bulunmasını ümit ettiklerini belirterek, “Tüm birimlerimizle Şile ilçemizin tüm sahil hattında çalışmalarımız aralıksız sürüyor.  Sahil Güvenlik ekiplerimiz her alanda havadan,denizden ve dalgıçlarımızla birlikte balıkçılarımız, özel dalgıçlar dip aramalarında  çalışmalarını sürdürüyorlar. Ayrıca karadan yapılan aramalarda Jandarmamız, Polisimiz ve çok sayıda Arama Kurtarma ekipleri karasal alanda çalışmalarını sürdürmeye devam ediyorlar” dedi. 
BATAN BALIKÇI TEKNESİ KARAKAŞ KARAYA ÇIKARTILDI..
Bu arada kaza sonucu batan Karakaş balıkçı teknesi havanın lodos olmasıyla birlikte battığı yerden çıkartılarak Şile Sahil Güvenlik Karakol Komutanlığı’na getirildi.
Teknenin sağ tarafında orta noktasında ağır hasar olduğu görüntülere yansıdı.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes