#bakteri öldürme
Explore tagged Tumblr posts
obeziteyeson · 4 years ago
Text
AÇIK HAVA VE GÜN IŞIĞI
Prof. Dr. Canan Karatay  07.03.2021
Gün ışığında dolaşmanın ve temiz hava solumanın SARS-CoV-2, COVİD-19 grip infeksiyonunu engelleme ve önlemede son derece önemli iki faktor olduğunu bir kez daha belirtmek istiyorum. Gene tarihten ve yaşananlardan ders almamız gerekiyor. 
Şöyle ki bir örnek verecek olursak, 1918 İspanyol gribi salgınında, açık havaya yerleştirilen hastaların, ölüm oranlarının, kapalı hastahane koğuşlarında yatanlara oranla daha düşük olduğu bildirilmiştir [1]. Bir çok çalışmada da, doğal olarak havalandırılan koğuşlarda, açık havaya kapalı ve mekanik olarak havalandırılan modern hastahane koğuşlarına oranla temiz hava değişiminin oldukça düşük olduğu gösterilmiştir [2].
 Temiz hava değişimi kapalı bir mekan ya da bir oda içine, ne sıklıkla taze, temiz havanın girdiğini gösterir. Örnekleyecek olursak, bir pencerenin açılmasıyla kapalı mekan ya da oda içine, bir saat içinde %69 oranında temiz hava girmektedir. Mekanik ventilasyon ile saat başı hava değişiminde ise bu oran
%12 dolaylarında olup çok düşük bir değerdir.
 Kapalı ortamlarda, solunan havada virüsün yoğunluk oranı, ya da konsantrasyonu artmakta ve infeksiyon yapma olasılığı kat kat yükselmektedir. Aynı şekilde SARS-CoV-2, COVİD-19 grip infeksiyonu ve tüm kış grip infeksiyonlarının da, kış aylarında soğuk algınlıklarının artması kapalı ortamlarda, havasız kapalı ve kalabalık olarak yaşandığından kaynaklanmaktadır.
 Bu nedenle hastahanelerde olduğu kadar, gerek evlerde, gerek kapalı olan yaşam ve çalışma ortamlarına açık ve temiz havanın girmesi, ve saydığımız bu kapalı mekanların sık sık havalandırılması son derece önem kazanmaktadır. Almanya, Kanada ve ABD’de yapılan araştırmalar, bir kişinin hayatının yarısının ev içi havasını solumakla geçtiğini göstermiştir [3].
 Akıllı binalarda maalesef pencereler açılamamaktadır. Bu nedenle, başta SARS-CoV-2, COVİD-19 virüs gribi olmak üzere tüm kış gribi ve infeksiyon hastalıkları sıklıkla görülmektedir.
 Temiz Hava solumanın faydaları uzun senelerden beri bilinmektedir ve bir çok çalışama ile gösterilmiştir. 1894 yılında Londra’da yayınlanmış olan bir çalışmada, temiz havaya maruz kalan tüberküloz mikrobunun, hastalık yapma gücünün çok zayıfladığı bildirilmiştir[4].
 Temiz hava solumanın antimikrobik olan önemli etkilerini bir kaç faktörle özetlemek mümkündür.  Güneşli açık havada yürümek ile, bir kere güneşin UVB ışınlarına maruz kalmaktayız.  Açık havada virüs yoğunluğu, konsantrasyonu azaldığı gibi, hastalık yapma gücü de zayıflamaktadır. İşte bu nedenle dışarıda açık havada bol bol yürümek viral infeksiyonların riskini azaltmaktadır.  Maskenin bir faydası bu bağlamda yoktur.
 Temiz havanın antimikrobik etkisine, 1960 yıllarında, ‘OPEN AIR FACTOR- OAF’ denilmesinin nedeni budur[5]. Açık temiz havanın İNFLUENZA virüslerini yok ettiği, ben İngilterede çalıştığım, 1972 yıllarında, Hijyen Tıp Dergisinde yayınlanmıştı.[6]. Temiz havanın antimikrobik etkisinin temel nedeni olarak, gün ışığı ile havada bulunan ozon partiküllerinin etkileşim sonucu ortaya çıkan hidroksil radikalleri diye adlandırılan kimyasal ögelerin olduğu açıklanmıştır[7].
 SÖZÜN ÖZÜ:
 GÜN IŞIĞI ve AÇIK TEMİZ HAVA içinde bulunan bileşenler, asırlardan beri, hastalık yapan mikro organizmaları azaltarak, yok ederek insanları bakteri, virüs ve mantar infeksiyonlarının neden olduğu öldürücü infeksiyonlardan kollamak ve korumaktadır. Bu faktörler mevcut olmasa idi insanlar ve hayvanların tümünün hayatta kalabilmeleri mümkün olamazdı. Dünyada canlı yaşam imkansız olurdu. Yabani hayvanlara da maske takalım mı, ne dersiniz?
 SARS-CoV-2, COVİD-19 salgınına karşı, tarihten alınacak oldukça önemli derslerin var olduğu bir gerçektir.
 O halde, SARS-CoV-2, COVİD-19 salgınını önlemek amacıyla kitleleri tamamen eve kapanma uygulaması yanlış ve tehlikeli olduğu aşikardır. Evde kapalı ortamlarda virüsün tehlikesi daha da artmaktadır. Açık havada yürümenin yasaklanması, ya da denize girmenin yasaklanması acaba ne kadar doğru bilimsel bir uygulama olmaktadır?
 Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın da ifade etmiş olduğu gibi, SARS-CoV-2, COVİD-19 virüs grip infeksiyonu evlerde daha büyük risk oluşturmasına ve daha hızlı yayılmasına neden olmuştur. Özellikle 65 yaş üstü sıhhatli gençlerin, sokağa çıkma kısıtlamaları/yasağı bilimsel olmayan, üstelik bir çok hastalık riskinin artmasına neden olan bir uygulamadır.
 Daha önce de bir kaç kez açıklamış olduğumuz gibi gün ışığının, cildimizde D VİTAMİNİ yapımını sağlamaktadır. Ancak gün ışığının bilinen bir çok başka önemli faydaları da bulunmaktadır. En başta, gün ışığının Ultra Viyole B yani UVB ve Ultra Viyole C yani UVC, ışınlarının sıhhatimizi koruma açısından son derece önemli yeri vardır. UVB ışınlarının virüslerin büyük çoğunluğunu öldürdüğü senelerden beri bilinen bilimsel bir gerçektir[8] yeni bir buluş değildir.  Ultraviyole ışınlarının, ya da kısaca UV ışınlamasının ile, SARS-CoV-2, COVİD-19 virüs salgınıın önlenebileceği anahtar bir uygulama olduğu da açıklanmıştır [9]. UV yani gün ışığının, 1877 yılından beri yüzlerce çalışmada infeksiyonların yayılmasını önlediği NATURE dergisinde yayınlanarak bildirilmiştir [10] [11] [12].
 SARS-CoV-2, COVİD-19 infeksiyonu korkusundan, yaygın olarak aşırı miktarda kullanılmakta olan yüzey dezenfektanları son derece sıhhati bozmaktadır. Bu nedenle bir çok kişide çeşitli sağlık sorunları baş göstermeye başlamıştır. Özellikle, okul, TV stüdyoları, hastahene, ve AVM’ler gibi kapalı alanların havasının geceleri UV ışınları ile dezenfekte edilmeleri, yaygın bir şekilde sıhhati bozan kimyasal dezenfektan kullanımı yerine, insan sağlığına zarar vermeyen UV ışınları nın kullanılması tercih edilmelidir [13].
 Gün ışığında bulunan Ultra Viyole yani UV ışınlarının her türlü mikrobu yok etmede son derece güçlü olduğu bilinmektedir. Öyleki, terör amacıyla, yani biyoterörizim amaçıyla yayılan her türlü tehlikeli mikrobiyomu öldürme, korunma ve yayılmasını önleme amacıyla UV ışınlarının kullanılması önerilmektedir[14].
UVB ve UVC Ultraviyole ışınlarınıın bütün virüsleri öldürdüğü veya yok ettiği bilinmektedir. UVB ve UVC ışınlarının bu bağlamda, bütün Corona virüslerini ve de en yeni olan SARS-CoV-2 virüsünü ayırt etmeyeceği ve SARS-CoV-2 virüsünü yok edeceği aşikardır. ABD COLUMBİA Universitesi araştırmacılarından Biyofizik Profesörü, PhD David Brenner kış gribine neden olan bütün mevsimsel TÜM CORONA VİRÜSLERİNİ ki buna SARS-CoV-2 virüsü de dahildir, % 99, oranında yok ettiğini ve insanlara zarar vermediğini bildirmiştir.
“Far-UVC light doesn’t really discriminate between coronavirus types, so we expected that it would kill SARS-CoV-2 in just the same way: since SARS-CoV-2 is largely spread via droplets and aerosols that are coughed and sneezed into the air, it’s important to have a tool that can safely inactivate the virus while it’s in the air, particularly while people are around. Because it’s safe to use in occupied spaces like hospitals, buses, planes, trains, train stations, schools, restaurants, offices, theatres, gyms, and anywhere that people gather indoors, far-UVC light could be used in combination with other measures, like wearing face masks and washing hands, to limit the transmission of SARS-CoV-2 and other viruses.”
SONUÇ:
Evlerde kapalı ortamlard YAŞAMAK değil, kalabalıktan uzak maske takmadan, açık havada yürümek, kalabalıktan UZAK OLARAK maske takmadan, gün ışığında, ormanda yürümek, kalabalıktan UZAK OLARAK  maske takmadan, deniz kenarında yürümek ve de denizde yüzmek SARS CoV-2, COVİD-19 virüsünü de zayıflatmakta, çoğalmasını engellemekte ve yayılmasını önlemektedir. Kalabalıktan uzak kaldıkça, açık havada fizik aktivite sırasında maske takmak, hipoksiye neden olduğu için sakıncalı ve tehlikelidir. 
KAYNAKLAR: 
[1] Hobday RA et al.Am J Public Health 2009 99(suppl 2): 5236-5242.
[2] Qian H et al. ISME J 2010;45: 559-65.
[3] Brasche S et al. In J Environ Health 2005;208: 247-53.
[4] Ransome A et al.Proc R Soc London 1894;561:51-6.
[5]  Hood A M. J Hyg (Lond)1974,72: 53-60.
[6]  Benbough JE. Et al. J Hyg (Lond) 1971; 69: 610-26.
[7]  Wong V et al.J Hosp Infect 2011; 78:194-99.
[8] Hockberger PE. J Photochem Photobiol 2000; 58: 185-91.
[9] https://www.livescience.com/uv-light-kill-coronavirus.html.
[10] aDownes A, et al.. The influence of light upon the development of bacteria. Nature 1877; 16:218.
[11] bGates FL. A study of the bacteriocidal action of ultra violet light: III. The absorption of ultra violet light by bacteria. J Gen Physiol 1930;14:31-42.
[12] cWells WF. On air-borne infection: study II. Droplets and droplet nuclei. Am J Hyg 1934; 20:611-8.
[13] Nichlas GR. The History of Ultraviolet Germicidal Irradiation for Air Disinfection. Public Health Rep. 2010 Jan-Feb; 125(1): 15–27.
[14] Philip WB et al. The application of ultraviolet germicidal irradiation to control transmission of airborne disease: biotterrorism countermeasure. Public Health Rep Mar-Apr 2003;118(2):99-114.
Prof. Dr. Canan Karatay  07.03.2021 
7 notes · View notes
vel-hasili-kelam · 5 years ago
Text
Tumblr media
Türk bilim adamları geliştirdi: Koronavirüsü 15 saniyede öldürüyor
Maltepe Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Kuantum Optiği ve Elektroniği Teknolojileri Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Afif Sıdd��ki ve ekibi, koronavirüsü ultraviyole ışınlarını kullanarak 15 saniyede öldüren üç ayrı cihaz geliştirdi.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, sağlık çalışanlarının enfekte olma riskini en aza indirmek amacıyla laboratuvara kapanan bilim ekibi, ortamdaki en ağır virüsleri dahi öldürebilen ultraviyole cihaz tasarladı. Kovid-19'u ultraviyole ışınlarını kullanarak bulunduğu ortamda öldüren üç ayrı cihaz geliştiren bilim ekibi, üretilen ilk cihazların sağlık personeli için kullanılmasını sağlayacak.
İlk denemeleri başarıyla sonuçlanan tasarımın "El Cihazı", "Dezenfeksiyon Kapısı" ve "Dezenfeksiyon Kabini" olarak üç ayrı prototipi hızla üretildi. El cihazı 75, kabinler ise 15 saniyeden kısa bir sürede ortamdaki virüsleri en az düzeye indirme gücüne sahip.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Afif Sıddıki, öncelikle sağlık çalışanlarını maruz kaldıkları yüksek virüs yükünden kurtarmayı amaçladıklarını ancak sonraki aşamalarda yoğun bakım servislerinde, karantina odalarında ve hastane girişlerinde de kullanılabilecek benzer cihazlar üretebileceklerini belirtti.
"Ultraviyole ışınlarının virüs üzerindeki öldürücü etkisini kullandık"
Sıddıki, böylece tüm mekan ve araç gereçlerin virüsten arındırılabileceğini ve insanların virüsle temaslarının ortadan kaldırılacağını kaydetti.
Sağlık çalışanlarının insan onurunu yücelten mücadelesine ufak da olsa bir katkı sunmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Sıddıki, şu bilgileri verdi:
"Temel prensipleri yaklaşık yüz yıldan beridir bilinen ultraviyole ışınlarının, mikrop, virüs, bakteri, mantar ve parazit üzerindeki öldürücü etkisini kullandık. Güneşten gelen ışığın içinde görebildiğimiz renklerin ötesinde, daha yüksek enerjili olan ultraviyole ışınımlar da bulunuyor. Bu ışınımın büyük bir bölümü atmosferimiz tarafından emilerek etkisiz hale geliyor ve yeryüzüne ulaşamıyor. Dolayısıyla yeryüzünde bulunan birçok canlı, buna virüsler de dahil, bu ışınıma karşı korunaksız olarak evrimleşiyor. Bu mikroplar doğrudan ultraviyole ışınımına maruz bırakıldığında ise özelliklerine göre süre bakımından farklılık göstermekle beraber etkisiz hale geliyor."
El cihazı 75, dezenfeksiyon kapısı 15 saniyede virüsü öldürüyor
Çin'de metro hatlarında, ABD'de havaalanlarında kullanılan birtakım benzer sistemler olduğunu aktaran Sıddıki, sağlık personeline yönelik ve elde kullanıma uygun bir cihaz ile kabinin ise henüz dünyanın hiçbir yerinde üretilmediğine dikkati çekti.
Prof. Dr. Sıddıki, geliştirdikleri üç prototipi şöyle anlattı:
El Cihazı: Bu cihaz, sağlık çalışanının kıyafetine yakın mesafeden (10-15 cm) yaklaşık 1-2 dakika uygulanması durumunda ortalama virüs yükünü yüzde 90 oranında azaltıyor. HIV virüsü için 15 cm ve 75 saniye, uçuk virüsü olarak da bilinen "Herpes" için üç saniye yeterli. Koronavirüs HIV'den daha küçük olduğu için süre, 75 saniyeden az hesaplandı. Bu cihazı günlük hayatta da kullanmak mümkün.
Dezenfeksiyon Kapısı: Bu cihaz, yoğun bakımla karantina servislerinin girişlerine yerleştirilmek üzere tasarlandı. AVM girişlerinde bulunan X-ray cihazları gibi çalışıyor ancak X-ışınları yerine UV ışınımları kullanılıyor. Herpes virüsünü 15 saniyede, HIV için ise 6 dakikada ortadan kaldırıyor. Koronavirüs için hesaplanan öldürme süresi 15 saniyeden az. İnsanlar gibi eşyalar, cihazlar ve aletler de içinden geçebilir.
Dezenfeksiyon Kabini: Bu prototip ise sadece hasta yatakları, solunum cihazları, kıyafetler, gözlükler, siperlikler gibi virüs bulaşmış büyük nesnelerin dezenfekte edilmesi için tasarlandı.
"Cihazları kullanmak özel donanım ve bilgi gerektiriyor"
Ultraviyole ışınlarının mikropları öldürürken cilde de de zarar verdiğini belirten Sıddıki, "Unutulmamalıdır ki, insan hücreleri de mikroplar gibi zarar görür. UV ışınımlarının en zararlı etkilerinden biri de göz retinasıdır. Bu nedenle UV ışınımlarına da doğrudan maruz kalmamak şart. Bu cihazları kullanmak, özel donanım ve bilgi birikimini gerektiriyor." değerlendirmesini yaptı.
Prof. Dr. Afif Sıddıki, projenin desteklenmesi için İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) ve TÜBİTAK'a başvuru hazırlıklarının sürdüğünü ifade ederek, üretime geçilmesi için hızlı adımlar attıklarını sözlerine ekledi.
Kaynak
http://www.habervitrini.com/turk-bilim-adamlari-gelistirdi-koronavirusu-15-saniyede-olduruyor/1002904
16 notes · View notes
Text
Tüm hastalık etmeni bakteri, virus ve fungusları yok eder 3 aya kadar koruma sağlar. Anaokulu dezenfeksiyon hizmetimiz ile güvendesiniz.
Detaylı bilgi için;
https://www.hasereilaclama.istanbul/Haber/anaokulu-kres-nano-gumus-dezenfeksiyon
0 notes
famousmagazinebanana · 2 years ago
Text
İçeriğe atla
Menü
Anasayfa
Güzellik İpuçları
Cilt Bakımı
Epilasyon & Tıraş
Genel Bakım
Makyaj
Parfüm
Saç Bakımı
Cilt Bakımı » Furacin Merhem Yüze Sürülür Mü?
Furacin Merhem Yüze Sürülür Mü?
Haziran 21, 2022 Yazarı: Bi Süslü
4.9/5 - (7 votes)
Son dönemlerde çok yaygın bir kullanım alanı kazanan Furacin merhem, vücutta bakteri oluşumunu engeller. Aynı zamanda mevcut bakterilerin çoğalmasına da engel olur. Merhemin yüze sürülüp sürülemeyeceği, bu ürün hakkında merak edilen konulardan biridir.
İçerik gizle
1 Furacin Merhem Ne İçin Kullanılır?
2 Furacin Merhem Neye İyi Gelir?
3 Furacin Merhem Yan Etkileri Nelerdir?
4 Furacin Merhemi Kimler Kullanamaz?
5 Furacin Merhem Sivilceye İyi Gelir Mi?
6 Furacin Merhem Genital Bölgeye Sürülür Mü?
7 Furacin Merhem Yanık İçin Kullanılır Mı?
8 Furacin Merhem Tahrişe İyi Gelir Mi?
9 Furacin Merhem Pişik İçin Kullanılır Mı?
10 Furacin Merhem Cilt Lekelerine İyi Gelir Mi?
11 Furacin Merhem Burun İçine Sürülür Mü?
12 Furacin Merhem Çıbana İyi Gelir Mi?
13 Furacin Merhem Kullanmadan Önce Bilmeniz Gerekenler
14 Furacin Merhem Dolamaya İyi Gelir Mi?
15 Furacin Merhem Çatlaklara İyi Gelir Mi?
16 Furacin Merhem Kaşıntıya İyi Gelir Mi?
17 Furacin Merhem Açık Yaraya Sürülür Mü?
18 Furacin Merhem Video
19 Furacin Merhem Sıkça Sorulan Sorular
20 Furacin krem ne işe yarar?
21 Furacin yaraya iyi gelir mi?
Bu kremin yüz bölgesine sürülmesinde herhangi bir sakınca yoktur. Eğer yüzünüzün herhangi bir yerinde problem varsa Furacin kullanımı yapabilirsiniz. Merhem, sorunlu bölgenin hızlı bir şekilde tedavi edilmesini sağlayacaktır.
Ancak yüzünüze sürmeden önce doktorunuza danışmalısınız. Kremi kullanabilmeniz için doktor reçetesine ihtiyacınız olacaktır. Uzmandan onay aldıktan sonra merhemi rahatlıkla kullanabilir ve yüzünüzün çeşitli bölgelerine sürebilirsiniz.
Furacin Merhem Ne İçin Kullanılır?
Furacin merhem şu gibi durumlar için kullanılabilir:
Yanıklar
Cilt enfeksiyonları
Ameliyat yaralarının iyileşmesi
Bu gibi durumlar söz konusu olduğunda Furacin merhem kullanımı yapabilirsiniz. Ancak bu kullanımı yapmadan evvel, doktorunuzdan reçete almak zorundasınız. Aksi halde ürünü alamazsınız.
Antiseptik bir özellik taşıyan bu ilaç, genellikle ameliyat yaralarının hızlı bir şekilde iyileşmelerini ve bu yaraların enfeksiyondan korunmalarını sağlar. Bunun haricinde cilt problemleri için de kullanılmasında herhangi bir sakınca yoktur. Bakteri öldürme konusunda çok etkilidir.
Bu yüzden yaraların büyümesini engelleme konusunda birebirdir. Merhemi doğrudan cildinize uygulayabilirsiniz. Bunun haricinde gazlı bezle de uygulama yapabilirsiniz. Her iki kullanımda da etkisini gösterecektir.
Furacin Merhem Neye İyi Gelir?
Furacin merhem şu durumlara iyi gelir:
Vücudun, mikroplarla daha iyi savaşmasını sağlar.
İltihabın sökülmesini sağlar.
Deri bozukluğunu düzeltir.
Deri üzerinde deformasyon oluşmasına engel olur.
Ameliyat sonrasında meydana gelen dikiş izlerinin iyileşmesini sağlar.
Yaradaki enfeksiyonu azaltır.
Yanığa iyi gelir.
Pyoderma tedavisi için faydalıdır.
İltihaplı sivilcelerin iyileşmesinde kullanılır.
İnvaziv enfeksiyonunun gelişmesine engel olur.
Akneleri yok eder.
Ciltteki yara, kesik ve hasarları giderir.
Cilt enfeksiyonlarına çözüm sağlar.
Bu gibi durumlara iyi gelen Furacin merhem, hem hızlı hem de sağlıklı bir iyileşme süreci ortaya çıkarır.
Furacin Merhem Yan Etkileri
Furacin Merhem Yan Etkileri Nelerdir?
Her ilacın içeriğinde farklı farklı bileşenler bulunuyor. Bu bileşenler, iyileşmenin hızla gerçekleşebilmesi için gereklidirler. Ancak bazen istenmeyen sonuçların da ortaya çıkmasına neden olabilirler.
Bu durumda kullanılan ilacın yan etkileri oluşur. Furacin merhem için de durum aynıdır. Bileşenlerinden dolayı birtakım yan etkileri ortaya çıkarabilir. Cilt söküntüsü, şişlik ve kaşıntı, bu ilacı kullandığınız zaman karşınıza çıkacak yan etkilerden biridir. Ayrıca yeni bir enfeksiyon oluşumu da meydana gelebilir.
Bu durumda tıbbi bir müdahaleye gerek duyulabilir. Kulak yolunda veya kulak içerisinde tahriş oluşumu olabilir. Boğazda ve yüzde şişlik, nefes almakta zorluk, kurdeşen, karın ağrısı ve lokal ödem gibi reaksiyonlarla da karşı karşıya kalabilirsiniz.
Furacin Merhemi Kimler Kullanamaz?
Furacin merhem, herkes için uygun olmayan ilaçlardan biridir. Bu nedenle reçetesiz satılması da uygun değildir. Öncelikle bebekler için uygun değildir. Bebeğinizin cilt problemleri için bu merhemi tercih etmemelisiniz.
Çünkü onların ciltleri çok hassastır. İlacın bileşenlerine karşı dayanıklı olmayabilirler. Bunun yanı sıra hamile ve emziren kadınlar da bu merhemi kullanamazlar. Bu ilacı kullanmak istiyorsanız, alerjik bir durumunuz olmamalıdır.
Furacin kullandığınız zaman herhangi bir alerjik reaksiyon gösteriyorsanız, kullanıma hemen son vermeniz gerekiyor. Burun içi, ağız boşluğu ve göz çevresine kesinlikle sürülmemelidir. Aynı zamanda açık yaralara doğrudan uygulama yapılmamalıdır.
Furacin Merhem Sivilceye İyi Gelir Mi?
Özellikle de ergenlik dönemine girildiği zaman sivilce çıkmasında yoğun bir artış yaşanır. Bu dönemde yaşanan hormonal değişiklikler, iltihaplı sivilcelerin çıkmasına yol açar. Bu da çirkin bir görüntü ortaya çıkarır.
Gençler, sırf bu sivilceler yüzünden dışarıya çıkmaz istemezler. Böylece özgüvenlerini kaybetmeye başlarlar. Furacin merhemin faydaları göz önüne alındığı zaman bu ilacın sivilce lekelerine iyi gelen bir etkisinin olduğunu söylemek mümkündür. Ancak sivilcelerinize uygulama yapmadan önce doktorunuza danışmalısınız. Bunun dışında bilinçsizce bir kullanım yapmanız çok yanlıştır. Çünkü Furacin merhem herkeste aynı etkiyi göstermeyebilir.
Furacin Merhem Genital Bölgeye Sürülür Mü?
Furacin merhem, çok çeşitli bölgelerde kullanılabilen bir ilaçtır. Ancak hangi bölge için kullanım yaparsanız yapın, çok dikkatli olun. Bu merhemin genital bölgeye sürülmesinde herhangi bir sakınca yoktur.
Ancak kullanım sırasında son derece hassas hareket etmeniz gerekir. İlacın vajinaya değmemesine dikkat etmelisiniz. Çünkü ürünün bileşenlerine ve genel kullanım özelliklerine bakıldığı zaman vajinaya sürülmemesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bu tür kullanımlar için yine de doktora danışmak gerekiyor.
Merhemi, genital bölgede vajina ve makat kısımlarına kesinlikle sürmemelisiniz. Ama doktorunuz reçete ederse vajinaya ya da makata kullanmanızda sorun olmaz.
Furacin Merhem Yanık İçin Kullanılır Mı?
Furacin merheme aynı zamanda yanık merhemi denilmesi de doğrudur. Çünkü yanık tedavisinde tercih edilen ilaçlardan biridir. Ayrıca güneş yanıkları için de kullanılabilir. Ancak yanığın türüne bakmaksızın kullanım yapmak istiyorsanız, öncelikle doktora gitmeniz gerekmektedir.
Eğer doktorunuzdan onay almazsanız, Furacin merhemi kullanmamalısınız. Yanığın çok hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlayan bu merhem, 1. ve 2. derece yanıklara birebirdir. Uzmanına danışarak kullanım yaptığınızda doğru etkilerle karşılaşma ihtimaliniz çok yüksektir. Bunun haricindeki kullanımlar için tavsiye edilmeyen bir üründür.
Furacin Merhem Tahrişe İyi Gelir Mi?
İnsan derisi, olumsuz durumlara maruz kaldığı zaman hemen tahriş olabilir. Bu tahrişler, kötü bir görüntü ortaya çıkarırken aynı zamanda canınızın yanmasına da sebep olabilirler. Ancak Furacin merhem sayesinde tahrişlerden hızlıca kurtulabilmeniz mümkündür. Hasar ve zedelenmeden dolayı ortaya çıkan tahrişler, bu merhemle kolayca iyileşecektir.
Özellikle de hassas bir cilt yapınız var ise Furacin merhemle tanışmanız gerekir. Ancak bu tanışma, doktorunuzun önerisi ile olmalıdır. Bazı insanlar, doktorlarına danışmadan Furacin kullanmaya başlarlar. Ama iyileşeyim derken daha fazla tahrişle karşı karşıya kalabilirsiniz.
Furacin Merhem Pişik İçin Kullanılır Mı?
Pişik, hem küçüklerin hem de büyüklerin yaşadığı bir problemdir. Özellikle de yaz sıcaklarında daha sık ortaya çıkan bir sorundur. Eğer pişik gibi rahatsız edici bir probleminiz var ise Furacin merhemi kullanabilirsiniz.
Ancak bebeklerde meydana gelen pişikler için tavsiye edilmeyen bir üründür. Bunun yanı sıra yetişkin bireyler, kullanım yapmak istedikleri zaman doktorlarından reçete alabilirler. Eğer ilacın kullanımına uygun biriyseniz, doktorunuz ilacı size tavsiye edecektir.
Önerilen şekilde uygulama yaptığınızda pişiğiniz kısa zamanda iyileşecektir. Antiseptik özelliğine sahip olan bu ilaç, reçetesiz kullanıldığı zaman büyük bir riske sahiptir. Özelikle de bebeklerinizi bu ilaçtan uzak tutmalısınız.
Furacin Merhem Cilt Lekelerine İyi Gelir Mi?
Cilt lekeleri, hemen hemen birçok insanın problemlerindendir. Furacin merhem, cilt üzerinde bakteri oluşumuna engel olur. Ayrıca bu bakterilerin dağılmasını ve çoğalmasını da engeller. Yaraların iyileşmesini sağlayan bu merhem, aynı zamanda cilt lekeleri için de kullanılabilir. Ama doktor tavsiyesi almanız çok önemlidir.
Furacin krem, enfeksiyon önleyici bir güce sahiptir. Ancak bu ürünü kullanan herkes, cilt lekelerinden kurtulamayabilir. Çünkü ürünün etkileri arasında böyle bir durum bulunmuyor. Lekeden kurtulup kurtulamayacağınız doktor tarafından bilinir. Bundan dolayı gereksiz yere umut etmek yerine doktorunuza danışarak kullanım yapmalısınız.
Furacin Merhem Burun İçine Sürülür Mü?
Bu merhemin sürülmemesi gereken yerler bellidir. Furacin merhem alan kişiler, bu bölgeleri iyi bilmek zorundadırlar. Burun içi, Furacin‘in sürülmemesi gereken yerlerden biridir. Çünkü bu bölgeler çok tehlikelidir. Stres ve enfeksiyon gibi nedenlerden dolayı burunda yaralar meydana gelebilir.
Bunun sonucunda ağrı, ateş ve acı hissetmeniz kaçınılmazdır. Bu olumsuzluklardan kurtulabilmek için kullanabileceğiniz bir krem aramaya başlarsınız. Mükemmel etkileri ile dikkat çekmeyi başaran bu ilaç, sizin de dikkatinizden kaçmayacaktır. Ancak bu ürünü burun içerisine uygulamanız çok tehlikelidir. Bu tip bölgesel sorunlarınızın tedavisi için başka kremleri denemeniz gerekir.
Furacin Merhem Çıbana İyi Gelir Mi?
Çıban, iltihap içeren cilt problemlerinden biridir. Ayrıca ağrı yaşanmasına neden olan rahatsızlıktır. Furacin merhemin antiseptik olması, çıbanın kolay bir şekilde iyileşmesini sağlar. Eğer vücudunuzda bu tip bir sorun var ise doktorunuza danıştıktan sonra merhemi kullanmaya başlayabilirsiniz.
Furacin Merhem Kullanmadan Önce Bilmeniz Gerekenler
Bu merhem, çok güçlü bileşenlere sahiptir. Bu bileşenlerden bazıları alerjik reaksiyona neden olabilir. Bundan dolayı uygulama öncesinde kullanma talimatlarına bakmanız gerekir. Merhemin, cilt lezyonlarına, iltihaplı aknelere, ameliyat yaralarına ve iltihaplı-bulaşıcı cilt hastalıklarına iyi geldiğini bilmeniz gerekiyor.
Tedavi süreci boyunca kızarıklık, şişlik, ağrı veya kaşıntı gibi durumlardan herhangi biriyle karşılaşırsanız, ürünü kullanmayı bırakarak doktora gitmelisiniz. Eğer böbrek hastasıysanız da yine doktor kontrolünde merhem kullanımı yapmalısınız. Furacin, çok hızlı etki göstermesiyle tanınan bir merhemdir.
Eğer bunun tam aksi bir durum yaşarsanız, yaralarınız daha kötüye giderse derhal doktora gitmelisiniz. Ürünün ağzınıza, gözünüze ve burnunuza temas etmesine engel olunuz. Eğer herhangi bir bulaşma söz konusu olursa bölgeyi hemen yıkayınız. Yıkama sırasında bol miktarda su kullanınız. Emziren ve hamile kadınların, bu ilacı tıbbi gözetimle kullanmaları gerekiyor.
Furacin Merhem Dolamaya İyi Gelir Mi?
Dolama, bir insanın yaşam kalitesinde yüksek bir düşüş meydana getirir. Son derece acılı ve ağrılı bir sorundur. Bundan dolayı her insan bu problemden en kısa sürede kurtulmak ister. Parmak boğumunun olduğu bölgelerde ortaya çıkan dolama, iltihaplı bir sorundur. İltihap temizleme konusunda çok etkili olan Furacin, dolamada da aynı etkiyi gösterir. Eğer bu rahatsızlık için Furacin merhem kullanacaksınız, önce doktora gitmeniz gerekecektir.
Furacin Merhem Çatlaklara İyi Gelir Mi?
Bu ilaç, birçok cilt sorununda kullanılabilir. Ama çatlak gibi problemler için uygun değildir. Bu nedenle çatlak tedavisinde tercih edilmez. Bu problem için farklı kremlere göz atabilirsiniz.
Furacin Merhem Kaşıntıya İyi Gelir Mi?
Kaşıntı, çok çeşitli nedenlerden dolayı ortaya çıkabilen bir sorundur. Furacin krem, kaşıntı, batma, yanma ve kızarıklık söz konusu olduğunda tavsiye edilen bir merhemdir. Kaşıntının yoğun bir şekilde azalmasını sağlar. Cilde yoğun miktarda rahatlık verir. Merhemi kullanır kullanmaz bir rahatlama meydana gelecektir. Eğer beklediğiniz bir etkiyle karşılaşmazsanız, ürünün kullanımına son vermelisiniz.
Furacin Merhem Açık Yaraya Sürülür Mü?
Farklı cerrahi işlemlerde ve ameliyatlarda kullanılan Furacin, açık yaralara uygun olmayan bir merhemdir. Cerrahi işlemlerde ve ameliyatlarda kullanırken doktor gözetimi şarttır. Bunun dışında kullanılması önerilmez.
İltihaplı cilt problemlerinin bir numaralı ilacı olan Furacin, birçok doktor tarafından önerilen merhemlerdendir. Ayrıca çok hızlı etki ediyor olmasından dolayı da yaygın şekilde kullanılıyor. Ama bu ürünün herkese uygun olmadığını bilmeniz gerekiyor. Bunu anlamak için doktorunuzla konuşmanız gerekir. Eğer rahatsızlığınızın tedavisi için bu merheme ihtiyacınız var ise doktorunuz size reçete yazacaktır. Uzmanlar, bu ilacın her zaman reçete ile kullanılması gerektiğini dile getirmektedirler. 
Furacin Merhem Video
Furacin Merhem Video
Furacin Merhem Sıkça Sorulan Sorular
Furacin krem ne işe yarar?
Yanık, cilt enfeksiyonları gibi durumlar söz konusu olduğunda Furacin merhem kullanımı yapabilirsiniz. Ancak bu kullanımı yapmadan evvel, doktorunuzdan reçete almak zorundasınız.
Furacin yaraya iyi gelir mi?
Cilt enfeksiyonları, kesikler ve pansumanlarda kullanılır. Ancak ilaç türevlerini doktorunuza danışmadan kullanmanızı tavsiye etmiyoruz.
KategorilerCilt Bakımı
Yazı dolaşımı
Kore Makyaj Malzemeleri
Eczanede Satılan En Etkili Et Beni İlacı Hangisi?
Yorum yapın
Yorum
İsimE-posta
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Yorum yap
Sok Eklenen Başlıklar
En İyi 5 Fondoten – Fondoten Önerileri
En Beğenilen 5 BB Krem – BB Krem Önerileri
Ürederm Kullananlar Ve Hakkında Yorumlar
Konazol Kullananlar ve Hakkında Yorumları
Tre Krem Kullananlar Ve Hakkında Yorumları
Son Yorumlar
Eda ata - En İyi Vücut Spreyi Vibesoo, Vücut Spreyi Önerileri
Temmuz 1, 2022
Vİbesso vücut spreyi çok güzel bir ürün ,bu sitenin ürünlerini çok kaliteli buluyorum, devamli kullaniyorum yanımda taşıyorum.
Nina Salvatore - En İyi Vücut Spreyi Vibesoo, Vücut Spreyi Önerileri
Temmuz 1, 2022
severek kullandığım müthiş bir vücut spreyi gerçekten bayılıyorum bu ürüne herkese şiddetle tavsiye ediyorum 😻❤️
Yusuf altay - En İyi Vücut Spreyi Vibesoo, Vücut Spreyi Önerileri
Temmuz 1, 2022
Eşime aldım çok hoş kokuyor.
Caner - En İyi Vücut Spreyi Vibesoo, Vücut Spreyi Önerileri
Temmuz 1, 2022
Çok güzel ve faydalı ürünler var gerçekten harika böyle siteler öneklidir herkese tavsiye ederim.
Pinar Kurt - En İyi Vücut Spreyi Vibesoo, Vücut Spreyi Önerileri
Temmuz 1, 2022
Öyle güzel anlattınız ki en kısa zamanda alıp denemek istiyorum. Beklentilerimi fazlasıyla karşılayacağını düşündüğüm bir ürün.
Bi Süslü
Bi Süslü, bi süslü'lere özel kozmetik ve makyaj ürünleri incelemeleri. 2022 Yılının yaz aylarında kurulmuş bir kozmetik blogu.
bi süslü facebook
bi süslü instagram
bi süslü mail
Popüler Yazılar
Kaş Sabitleyici Kullananlar ve Öneriler
Bepanthol Cilt Bakım Kremi Kullananlar ve Hakkında Yorumları
En İyi Vücut Spreyi Vibesoo, Vücut Spreyi Önerileri
Popüler Kategoriler
Cilt Bakımı
Göz Makyajı
Vücut Spreyi
Hızlı Linkler
Hakkımızda
KVKK Metni
Gizlilik ve Çerez Politikası
İletişim
Bi Süslü 2022 ©
1 note · View note
mutfakmalzemeleri-blog · 3 years ago
Photo
Tumblr media
Ozon Makinesi EMS 2000 P * Toplantı salonu-otel odası hava temizleme cihazı, restaurant-araç içi dezenfekte etmek için kullanılır [email protected] * Ozon cihazı ozon gazını kendisi üretir, sık sorulan soruya cevap içerisinde dolum gerektirecek ozon tüpü veya ozon takviyesi yoktur * Ozon gazının dezenfektan etkisiyle mikropları virüsleri öldürür * Ozonlu otomobil, minibüs, otobüs sanitasyon makinası 220 voltluk elektrikle çalışır 60 watt elektrik çeker [email protected] * Saatte 2000 mg ozon gazı yapan ozon gazı üretecini; otel odası kötü koku giderici alet, bakterileri virüsleri öldüren cihaz, seminerlerde havayı temizleme makinası, lokantaları kafeleri mikroplardan arındırma cihazı, sigara-duman ve yangın kokusunu gibi giderme gibi değişik maksatlı temizlik işlemlerinde kullanabilirsiniz * Ayrıca satın alma esnasında belirttiğiniz takdirde su sebili temizleme makinası, sebze meyve yıkamak için suya ozon verme işinde de kullanabilirsiniz * Ozon gazı üretme makinesi 15.5x15.5x25 ölçülerinde kulplu taşıma yapısıyla şık kullanışlı portatif tip ozon gazı jeneratörüdür [email protected] * Paslanmaz çelik kutulu ve fanlı ozon gazı üfleme sistemiyle son derece dayanıklıdır  * Çalışma süresini ayarlamak üzerindeki mekanik zaman saatiyle son derece kolaydır * Toplantı salonlarındaki bakterileri öldürmek için idealdir [email protected] * Ortalama büyüklükteki bir oda ozon jeneratörüyle 10-15 dakikada dezenfekte edilir * Ozonlu mikrop öldürme / kimyasal kullanmayan sanitasyon makinesi olarak kullanılan bu profesyonel hava temizleyicisi 2 yıl garantili satılmakta olup, ozonlu dezenfeksiyon makinesi yedek parçaları (pompası, tüpü ,trafosu, fan motoru, timeri v.b. ozonlama makinası parçası) 10 yıl süreyle ücretli olarak yedek parça deposunda bulundurma garantilidir. Orijinal ozon makinesi yedek parçaları [email protected] * Ayrıca elinizde böyle bir ozonlu virüs öldürücüsü var ve arızalıysa veya ozon makinasının bakıma ihtiyacı varsa; tecrübeli ozonlama makinası tamircilerinden oluşan teknik servisimize ozon jeneratörü bakımını, onarılacak ozon cihazı tamirini servisini yaptırabilir, ozon aleti yedek parçalarını satın alabilirsiniz. Profesyonel ozonlama makinesi bakımı, onarımı, servis ve parça [email protected] Ozon Makinesi EMS 2000 P: Ozonlu dezenfektan cihazlarından ozonlu bakteri-mikrop temizleme makinasının imalatı kaliteli ozonla oda içi hava dezenfeksiyon makineleri fabrikası üretimi profesyonel oda temizliği iş yeri virüs arındırma, restaurant ve kafelerde kızartma kokusunu yok etme, oto yıkamacılarında/oto kuaförlerinde araç içi dezenfektesinde kullanılan ozonlu araç otomobil minibüs otobüs temizleme cihazıdır - Üflemeli tip ozonlu hava araç temizleme makinesi satışı [email protected] Kaynak : https://www.mutfakmerkezi.com/ozon-makinesi-detail
0 notes
erkantopuz · 3 years ago
Photo
Tumblr media
🍇Üzüm Çekirdeğinin Hayat Kurtaran Güçlü Faydaları ✅BÖLÜM 2️⃣✅ 4️⃣Yağ Yakar, Toksin Atar ✒️Üzüm çekirdekleri zayıflamak isteyenlerin severek tükettiği bir besin oluyor. ✒️Diyet sürecinde üzüm çekirdeğinin etkisi nedir diyorsanız, bu çekirdeklerin antioksidan olduğunu hatırlatmakta fayda vardır diye düşünüyoruz. ✒️Vücuda zarar veren toksinlerin atılmasını ve yağ yakılmasını kolaylaştıran üzüm çekirdekleri, kilo vermek isteyen kişilerin yüzünü güldürecek. ✒️Kan şekerini de dengelediği için daha az acıkma sağlayarak gücünü gösterecektir. 5️⃣İltihap ve Enfeksiyonu Temizler ✒️Üzüm çekirdeklerinin enfeksiyonlara karşı güçlü bir koruma özelliği bulunur. Bakteri ve mikrop öldürme konusunda oldukça başarılı olan üzüm çekirdekleri, vücuda zarar veren iltihapların temizlenmesine yardım eder. ✒️Antiviral etkisi ile vücudunuzu bakterilere karşı koruyabilirsiniz. ✒️İdrar yolu enfeksiyonu günlerinde bir miktar üzüm çekirdeği tüketerek bu hastalığı anında atlatabilirsiniz. 6️⃣Bağırsak ve Böbrek Florasını Korur ✒️Kuru ya da öğütülmüş üzüm çekirdeği faydaları arasında boşaltım sistemini çalıştırma özelliği de bulunuyor. ✒️Sindirim ve boşaltım sistemine olan etkileri sayesinde birçok hastalığı önleyecektir. ✒️Üzümü çekirdekleri ile beraber tüketerek sindirim faaliyetlerini daha verimli şekilde gerçekleştirebilirsiniz. ✒️Böbrek sağlığını da koruyarak vücudun asit dengesini sağlar. Sindirim problemleri yaşıyorsanız; bağırsakları rahatlatır. 7️⃣Kanserli Hücrelere Doğal Kalkan ✒️Kanserli hücrelerin vücuda girmesini engeller. ✒️Kansere karşı doğal bir önlem almak için üzüm çekirdeklerinden faydalanabilirsiniz. ✒️Daha sağlıklı bir yaşam sürmek için kuru ya da yaş üzümü, çekirdekleri ile beraber tüketmek iyi bir seçim olabilir. -Prof.Dr.Erkan Topuz- #ciltgüzelliği #uyku #zayıflamakistiyorum #Kanser #sağlıklıbeslenme #annesütü #yemek #estetik #ciltlekeleri #zayıflama #kiloalmakistiyorum #sağlıklıyaşıyoruz #detokssuyu #sağlıklıbeslenme #sağlıklıyaşam #ciltbakımı #dolgu #diyet #saçdökülmesi #sağlıklıbeslen #zayıflama #erkantopuz #avrupa #botoks #kollajen #güzelliksırları #güzellik #sağlıkhaberleri #türkkahvesi #yemektarifleri #almanya #fransa (Medistate Kavacık Hastanesi) https://www.instagram.com/p/CVfjqq-tmYI/?utm_medium=tumblr
0 notes
sibel01sworld · 5 years ago
Photo
Tumblr media
Microsilver Diş Macunu ÜSTELİK SADECE BUGÜNE OZEL 24 SAAT GEÇERLİ MUHTEŞEM BIR KAMPANYA İLE ÇOK AVANTAJLI, KAÇIRMAYIN👏👏👏 Dünyanın en iyi diş macunu!... İçeriğindeki Gümüş sayesinde Ağız ve gırtlakta oluşan çeşitli rahatsızlıklar(faranjit, ağız ve dil yarası, aft, diş eti çekilmesi , diş eti kanaması, iltihabı vb.), çürük ve plak oluşumu, ağız kokusu gibi problemleri ortadan kaldırmak için tasarlanmış mükemmel bir ürün. Gümüş metali ile sudaki bakteriler öldürülebilir. Bir çay kaşığı gümüş ile 260 milyon hekto litre suyu temizliyebilirsiniz. Bu miktar Klor ile yapılan temizliğin yaklaşık 10 katıdır Gümüş metalinin bakteri öldürme etkisini bilen Justin Bieber Türkiyede vereceği konseri için kalacağı otelden kullanacağı çatal bıçak takımının gümüşten olmasını istemiş... 🌟 Microsilver diş macunu 🌟 ✔Ağız Kokusu ✔Diş sarılıkları ✔Diş eti kanaması ✔Diş eti çekilmesi ✔Diş tartarı ✔Ağız içindeki aftlar.. ✔Bir diş macunu neden bukadar etkili peki? ✔Microsilver diş macunu gümüş iyonlari içerir. ✔Ve gümüşe hiçbir bakteri 6 saniyeden fazla dayanamaz. #ağızkokusu #diştartarı #dişetikanaması #ağıziçiyarası #aft #dişetiçekilmesi #dişbeyazlatma @lrsibel01 #lrsibel01 #lr #lrtürkiye #lrturkey #türkiye #lrsağlık #lraloevera #adana #izmir #eskişehir #istanbul #ankara #hatay #kütahya #bursa #kastamonu #kayseri #aydın #muğla #denizli #sakarya #adapazarı #edirne (Turkey) https://www.instagram.com/p/B_g6T6JlulB/?igshid=fdm8k81f5xzc
0 notes
kocaalihaber · 5 years ago
Text
0 notes
doktortech-blog · 8 years ago
Text
Antibiyotik İhtiyacından Kurtuluyor Muyuz?
Antibiyotik İhtiyacından Kurtuluyor Muyuz?
Harvard Universitesi ve Adolphe Merkle Enstitüsü işbirliğiyle yürütülen bir araştırmada, kanı tüm mikroplardam arıtmak için yeni bir yöntem geliştirildi.
Kandaki bakterilerin mıknatısla çekip alarak temizlemeyi başaran araştırmacılar, önce zararlı bakterilere yapışacak, demir parçacıkları içeren antikorlar yarattı. Antikorlar bakterilerin üzerine salındı ve onları esir almaları sağlandı. Ardından…
View On WordPress
0 notes
yararliabi · 5 years ago
Text
GEREKSİZ ANTİBİYOTİK KULLANIM ZARARLARI
Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ve insan sağlığı açısından çok büyük öneme sahip ilaçlardır. Kelime anlamı ile “antibiyotik” terimi, “hayata karşı” demektir. Antibiyotikler bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Ancak gereksiz kullanıldığında vücuttaki faydalı bakteriler diğer bakterilerin vücuda yerleşmesini engeller ve bunların ölümü vücudu enfeksiyonlara duyarlı hale getirir. Bu kimyasal maddeler, bakterilerin çoğalmasını önlemekte ve bazen de bakterileri öldürmektedir. Vücudumuz mevcut antibiyotiklere dirençli hale gelince yeni antibiyotikler kullanılması gerekmektedir. Yeni bir antibiyotiğin geliştirilmesi ve kullanıma sunulması yaklaşık 10 yılı almaktadır buda uzun bir süredir. Günümüzde ise antibiyotiklerin gereksiz kullanımı önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Gereksiz ve uygunsuz antibiyotik kullanımı toplumda ve hastanelerde büyük bir problem haline gelen antibiyotik direncine sebep olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü antibiyotiklerin yaklaşık yarısının gereksiz yere kullanıldığını işaret etmektedir. Antibiyotik direnci demek, antibiyotiğin belli bir bakteriyi öldürme veya üremesini durdurma özelliğini kaybetmesidir. Bu hem toplum kaynaklı hem de hastane enfeksiyonlarında ciddi seyirli hasta oranlarının artmasına, tedavinin başarısızlığına, hatta ölümle sonuçlanan vakalara yol açmaktadır. Dirençli bakteri, antibiyotik karşısında hayatta kalarak çoğalmaya devam ederken, hastalığın daha uzun sürmesine yol açmaktadır. Bu tedavinin uzamasına ve maliyetinin artmasına sebep olmaktadır. Ayrıca dirençli bakteriler hastanın durumuna bağlı olarak idrar yolu, akciğer, cilt ve kan dolaşımı enfeksiyonlarına da yol açabilmektedir. Toplumdaki bazı yanlış kanılar antibiyotiklerin gereksiz kullanımını tetiklemektedir. Nezle grip gibi ateşli hastalıklarda hemen antibiyotik alınması yaygın olarak gözlenmektedir. Antibiyotik kullanımı nezle ve gripte etkisizdir. Antibiyotikler bakterilere karşı etkilidirler, virüslere etki etmezler. Üst solunum yolu enfeksiyonların çoğunu soğuk algınlığı, nezle, grip gibi hastalıklar oluşturur. Tüm bu hastalıklarda etkenler virüsler olduğu için antibiyotik tedavisi gereksizdir. UYGUN ANTİBİYOTİK KULLANIMI NELERDİR? Doktor tarafından, hastada tespit edilen enfeksiyon hastalığına sebep olan bakteriye göre en etkin antibiyotiğin seçilmesi,Doktor reçetesi olmadan antibiyotik kullanılmaması,Doktorun belirlediği süre ve dozda antibiyotik kullanılması, belirtiler geçince tedaviye son verilmemesi, uygun doz ve sürede alınmazsa bakteri yeniden üreyebilir, hastalık tekrarlayabilir ve antibiyotik direncine sebep olur.Her ateşli durumda antibiyotik alınmaması, doktora başvurulması, konularında dikkat edilmesi gerekmektedir.     Read the full article
0 notes
dustylipscom · 6 years ago
Text
Pau D’arco Çayı Nedir? Faydaları Ve Kullanımı
Pau d’arco, çok çeşitli koşulları tedavi etmek için kullanılan Güney Amerika’ya özgü bir ağaçtır. 1873’e dayanan pau d’arco çayı tıbbi kullanım raporları mevcuttur. Tabebuia avellanedae olarak da adlandırılan Pau d’arco, Bignoniaceae familyasından son derece sert ahşabı olan bir ağaçtır. İsmi, “yay çubuğu” nun Portekizce kelimesidir, bu da uygun bir terimdir, çünkü ağaç aslında gerçek bir Güney Amerika Yerlileri tarafından avcılık yayları yapmak için kullanılmıştır. Pau d’arco gül renkli çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir ağaçtır. Yaklaşık 100 tane pau d’arco türü var ama sadece birkaç tane yüksek kaliteli malzemesi vardır. Hangi türlerin en etkili olduğunu bilmek son derece yetenekli toplayıcılar gerektirir. Ağacın tıbbi kısmı kabuğudur, özellikle phloem denilen kabuğun iç astarı. Ağacın kabuğu ve aşhabı, artrit, ağrı, prostat bezinin iltihabı, ateş, dizanteri, ülser ve çeşitli kanserleri tedavi etmek için kullanılır. Pau d’arco’yu kullanmanın en kolay yollarından biri, pau d’arco’nun iç kabuğundan yapılmış bir çay tüketmek ya da çay suyunu cilde uygulamaktır. Ne yazık ki, birçok şirket ölü odunu da içeren bütün kabuğu kullanmaktadır ve bu doğal olarak malzemenin etkisini azaltmaktadır. Bilim adamları, napuhoquinones denilen pau d’arco’da iki aktif kimyasal tespit etmiştir: lapachol ve beta-lapachone. Bu kimyasallar bakterileri, mantarları, virüsleri ve parazitleri öldürme gücüne sahiptir. Ayrıca osteoartrit gibi sağlık koşullarının tedavisinde önemli olan anti-inflamatuar özellikler de göstermiştir.
Pau D’arco Ağacı
Pau D’arco Çayı Besinleri
Pau d’arco çayı, kinoidler, benzenoidler ve flavonoidler dahil olmak üzere çeşitli bileşikler içerir. Bu bileşikler zararlı organizmalara karşı biyolojik aktivite göstermiştir. Pau d’arco ağacın gövdesinden gelen önemli miktarda lapachol var. Lapachol toksik ve neredeyse tüm zararlı organizma tiplerine karşı dirençli olduğu bilinmektedir. 2005’te yapılan bir çalışmada lapachol’un, metastaz (bir kanserin ya da başka bir hastalığın vücudun bir organından diğerine yayılması ) ile mücadelede büyük bir potansiyele sahip olduğu bulunmuştur. Metastaz, kanser hastalarında ölümden sorumlu ana süreçtir ve son zamanlarda lapachol ile ilgili araştırmalar umut vericidir. Lapachol, antioksidan ve antimikrobiyal etkileri için de kullanılır, ancak bazı araştırmalar bu bileşiğin yüksek dozlarının üreme toksisitesi gibi tehlikeli yan etkilere neden olabileceğini düşündürmektedir. Pau d’arco ayrıca, lapachol’e benzer zararlı organizmalar için toksisite gösteren beta-lapachone adı verilen başka bir kimyasal içerir. Pau d’arco’nun bir başka güçlü unsuru, hücrelere zarar veren ve hastalıkları tetikleyen serbest radikalleri ortadan kaldıran bir antioksidan olan selenyumdur. Selenyum insan vücudu için hayati bir mineraldir. Bazı selenyum yararları arasında bağışıklığı artırma, vücudun serbest radikal hasarına ve iltihaplanmaya karşı korunmasını sağlayan antioksidan aktiviteye katılma ve metabolizmanızın geliştirmede anahtar rol oynaması sayılabilir. Bir araştırmaya göre, bol miktarda doğal selenyum tüketmek, pozitif antiviral etkilere sahiptir, doğurganlık ve üreme için önemlidir, kanser, otoimmün ve tiroid hastalıkları riskini azaltır. Düşük selenyum durumu mortalite, zayıf bağışıklık fonksiyonu ve bilişsel gerileme riskinin artması ile ilişkilidir.
Pau D’arco Çayı Faydaları
Ağrıyı Azaltır
Araştırmalar, pau d’arco çayının kanser ve diğer ciddi sağlık durumlarından muzdarip olan hastalarda doğal olarak ağrıyı azaltma gücüne sahip olduğunu göstermektedir. Bazı kanser türleri, özellikle de prostat, karaciğer veya meme kanseri ile ilişkili ağrının azaltılması yeteneğine sahiptir. Pau D’arco çayı tüketmek artrit ağrıları da rahatlatabilir.
İnflamasyonu Azaltır
Aşırı aktif bir bağışıklık sistemi, vücudun, savunma hücrelerine ve dokulara zarar veren hormonlara maruz kalmasıyla sonuçlanır. Diyet ve çevresel toksinler vücutta birikmektedir ve bu da bağışıklık sistemini oldukça reaktif hale getirmektedir. Çoğu hastalığın kökeninde inflamasyona yol açan şey budur. Vücuttaki inflamasyonu azaltarak, astım, artrit, Crohn hastalığı, Alzheimer hastalığı, kanser, kardiyovasküler hastalık, diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol düzeyleri ve Parkinson hastalığı gibi ciddi sağlık durumlarından sakınabilirsiniz.
Kanser ile Savaşır
Pau d’arco çayının en bilinen faydalarından biri, kanserle savaşma ve kanserle ilişkili acıyı hafifletme yeteneğidir. Boston’daki Dana-Farber Kanser Enstitüsü tarafından yapılan bir çalışmada, pau d’arco çayında önemli bir bileşik olan beta-Lapachone’un, özellikle prostat kanseri için kanser kemoterapisine eklenecek potansiyel bir bileşik olduğunu bulmuştur.
Candida ile Savaşır
Pau d’arco, vücudun candida’ya doğal yollarla savaşmasına yardımcı oluyor. Candidiasis olarak da bilinen Candida, boğaz ağrısından ciddi mide problemlerine kadar birçok sağlık sorununa yol açabilen yaygın bir maya enfeksiyonudır. Vücut normal olarak ağız, vajina, rektum ve sindirim kanallarında maya üretir ve normal miktarlarda zararsız kalır ancak eğer vücudun doğal pH dengesi bozulursa, candida semptomları hızla kontrolden çıkabilir. Baş ağrısı, hiperaktivite, kronik yorgunluk sendromu, şeker bağımlılığı ve mide problemleri ile baş edemiyorsanız, maya ve candida fazlasıyla üretilmekten muzdarip olabilirsiniz. Yaygın bir semptom ağızda veya vajinada mayanın aşırı büyümesi olan pamukçuktur. Tedavi edilmeden bırakılırsa, Candida daha ciddi hastalıkların tutulmasına izin veren bağışıklık sistemini zayıflatır.
Ülseri İyileştirir
Ülserler, gastrointestinal sistemin üst kısmının kaplamasında oluşan yanıklardır. Midede meydana geldiğinde mide ülseri denir. İnce bağırsağınızın ilk bölümünde, oniki parmak bağırsağında oluşurlarsa, duodenal ülseri olarak adlandırılır. Peptik ülser hastalığı, midenizdeki veya bağırsaklardaki zayıflığın asitin astarda bir erozyon veya yara oluşturmasına izin verdiği zaman başlar. En sık görülen mide hastalığı türüdür. Ülserlere mide asidinde bir artış neden olur, bu da stres, ilaçlar, diyet, sigara, alkol veya bir tür kötü bakteri olanH. pylori’de kaynaklanabilir. En yaygın ülser semptomu, ülsere bölgeyle temas eden mide asidi tarafından alevlenen bir yanma hissidir.
Antiviral ve Antifungal Özellikler Sağlar
Binlerce yıldır pau d’arco antiviral bir bitki olarak kullanılmıştır. Herpes, polio, veziküler stomatit, kuş miyeloblastozu, lösemi ve rous sarkom virüsü de dahil olmak üzere, çeşitli tehlikeli virüslerin büyümesini aktif olarak inhibe ettiği, öldürdüğü veya stunt ettiği gösterilmiştir. Pau d’arco’da bulunan beta-lapochone aslında DNA ve RNA’nın sentezini doğrudan etkileyen virüs hücrelerindeki enzimleri inhibe eder. Virüs daha sonra hücrenin üreme süreçleri üzerinde kontrolü ele geçiremez, dolayısıyla kendisini çoğaltamaz ve başka hücrelere bulaşmaz. Pau d’arco çayı, cilt yaraları ve enfeksiyonlarının iyileşmesine yardımcı olma gücüne sahiptir. Genellikle cilt enfeksiyonları ve tahrişleri nedeniyle kızarıklığı ve şişliği azaltmak için kullanılır. Bu antifungal ve antibakteriyel özellikleri sayesindedir.
Vücudu Temizler – Detoks
Pau d’arco çayı, zararlı toksik maddeleri çıkararak vücudu temizler. Bu toksinler ağır metaller, böcek ilaçları, koruyucu maddeler ve hatta kemoterapi kalıntıları içerir. Pau d’arco, yumuşatıcı bir etki yaratarak bir detokslayıcı olarak çalışıyor. Bağırsakları gevşettiği biliniyor, bu da sindirime ve düzenliliğe yardımcı olur. Sindirim sistemini uyararak, pau d’arco çayı vücudun aşırı yağ ve toksinlerden kurtulmasına yardımcı olur. Gıdaların vücudunuzda, özellikle de kolonda hareket etmesini sağlamak önemlidir. Kolon, vücudun kanalizasyon sistemidir, ancak tüm sağlıklı ve düzgün çalışan kanalizasyon sistemleri gibi, düzgün çalışması için temizlenmeli, boşaltılmalı ve bakımı yapılmalıdır. Yüksek derecede işlenmiş, rafine edilmiş veya “sahte” yiyecekler yediğimizde, kolonlarımız zararlı atıklar ile yüklü hale gelir. Bu nedenle, temiz ve sağlıklı bir vücut sağlamak için pau d’arco çayı gibi yiyecek ve içeceklerin detoksifiye edilmesi hayati önem taşımaktadır. Pau d’arco çayı tüketimi detoksun en iyi yollarından biridir. Kan damarları, lenf sistemi, hücreler, doku ve organların hepsi detoksifiye edilir, bu da vücudun sistemlerinin düzgün ve verimli çalışmasını sağlar.
Pau D’arco Çay Nasıl Kullanılır
Pau d’arco ürünlerini satın alırken, malzemeleri dikkatlice okuduğunuzdan emin olun. Bazen pau d’arco veya lapacho olarak etiketlendikleri için pau d’arco ürünlerinde ne olduğunu bilmek zor, ama her zaman pau d’arco içermez. Bazı durumlarda, ilgili türler, Tecoma curialis içerir. Bu nedenle, açık içerikli etiketlere sahip saygın şirketlerden pau d’arco satın alın. Ağacın en güçlü kısmı iç kabuktur ve etkinliğini en üst düzeye çıkarmak için hasattan sonra yaşlanmalıdır. Ancak, birçok şirket dış kabuğu satmaya veya olgunlaşmamış ağaçlardan hasat etmeye çalışır. Pau d’arco’nun yüksek dozda tüketilmesi bulantı, ishal ve baş dönmesine neden olabilir, bu nedenle çok küçük bir dozla başlamak ve vücudunuzun nasıl tepki gösterdiğini görmek önemlidir. Vücudunuz pau d’arco çayı içmeye veya takviye almaya çok duyarlıysa, ürünü enfeksiyondan korumak için harici olarak kullanabilirsiniz. Pau d’arco çay kullanımı: Bölgeyi temizleyerek candida veya internal pamukçuk enfeksiyonu ile mücadele eder; Pau d’arco çayında bir bezi ıslatıp etkilenen bölgelere uygulayarak cilt enfeksiyonlarını tedavi eder.
Pau D’arco Çayının Olası Yan Etkileri ve Etkileşimleri
Yüksek dozlarda tüketildiğinde pau d’arco muhtemelen güvensizdir ve bulantı, kusma, ishal, baş dönmesi ve iç kanamaya neden olabilir. Eğer pau d’arco kullanıyorsanız, bu yan etkilerden herhangi birini fark ederseniz dozlarınızı takip ettiğinizden ve sağlık uzmanınıza danıştığınızdan emin olun. Hamile veya emziren kadınlar, bu ürünlerin güvenliği hakkında yeterli bilgi olmadığı için pau d’arco kullanmamalıdır. Pau d’arco pıhtılaşmayı geciktirebilir ve kanama bozukluğu olan kişilerde tedaviye müdahale edebilir; morarma olasılığını da artırabilir. Bu ayrıca ameliyat sırasında ve sonrasında kanama olasılığını artırabilir. Planlanmış bir ameliyattan en az iki hafta önce pau d’arco kullanmayı bıraktığınızdan emin olun. Ayrıca, antikoagülan ve antiplatelet ilaçlar gibi kan pıhtılaşma ilaçları kullanmaktan kaçının.
Pau D’arco Çayı Nasıl Yapılır
2 çay kaşığı kabuğu 4 bardak kaynar suya koyun. Kabuğu suda 20 dakika kaynatmaya devam edin. Ateşten çıkarın ve en az 1 saat soğumaya bırakın. Son olarak suyunu süzün. Gün boyunca küçük porsiyonlarda çay içebilirsiniz veya topikal kullanım için kullanabilirsiniz.
Facebook | Twitter | Instagram | Pinterest | Youtube
The post Pau D’arco Çayı Nedir? Faydaları Ve Kullanımı appeared first on DustyLips.com.
Kaynak: https://ift.tt/2LLrJnY
0 notes
Text
Anaokulu Dezenfeksiyonu.
Nanogümüş dezenfektan ile tüm bakteri, virus ve funguslara karşı 3 ay etkili anaokulu dezenfeksiyon hizmetimiz için bizi hemen arayın.
İstanbul 'un tüm ilçelerine 7/24 en uygun dezenfeksiyon fiyatları ile profesyonel servis.
https://www.hasereilaclama.istanbul/Sayfa/anaokulu-dezenfeksiyonu-nanogumus-dezenfeksiyon
0 notes
biyoteknolojitr · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Columbia Üniversitesi'nden bir grup bilim insanının yaptığı araştırma, ‘uzak Ultraviyole C' ışınlarının grip virüsünü havadayken öldürebildiğini ortaya koydu. Özellikle kalabalık yerlerde lambalar aracılığıyla uygulanabilecek ışın korumasının, gribin yayılmasını engellemede dönüm noktası olabileceği belirtiliyor. Nature dergisinin 9 Şubat'ta yayımladığı araştırmaya göre, uzak Ultraviyole C (UVC) ışını grip dışında hava yoluyla bulaşan diğer hastalıklarla mücadelede de kullanılabilecek. Araştırma ekibi uzak UVC ışınlarının insanları güvende tutarken mikropları öldürme potansiyeline sahip olabileceği hipotezi üzerine çalıştı. Son yapılan deneyde, domuz gribine neden olan H1N1 virüsünün bulunduğu laboratuvar ortamı düşük dozlarda bu ışına maruz bırakıldı. Bulgular uzak UVC'nin domuz gribi virüsünü inaktive ettiğini ortaya koydu. Grip aşısı sadece bazı türlere karşı koruma sağlarken, uzak UVC ise tüm grip virüslerini inaktive edebilecek. UVC ışınının anti-mikrobiyal etkisi biliniyor ancak mevcut UVC kaynaklarının katarak yapıcı ve kanserojen etkisi nedeniyle kamusal alanlarda kullanımı oldukça sınırlı. Tıpta araç gereçlerin sterilizasyonunda uzun yıllardır UVC'den yararlanılıyor. Columbia Üniversitesi ekibi uzak-UVC'ye (207-222 nanometre) maruz kalan memeli türlerinin derisinde herhangi bir hasara yol açmadan bakterilerin inaktive edilebildiğini belirtiyor. Belirtilen ışın deri ya da gözün dış tabakalarına nüfuz edemezken mikrometre ya da daha küçük boyutları olması nedeniyle bakteri ve virüslere etki ederek etkisiz hale getirebiliyor. Araştırmada, kalabalık kapalı mekanlarda çok düşük oranlarda uzak-UVC ışını kullanılmasının sadece gribi değil tüberküloz gibi hava yoluyla bulaşan mikrobik hastalıkların yayılmasını engellemede umut verici, güvenli ve ucuz bir yöntem olabileceğine dikkat çekildi. Hastanelerin bekleme odaları, havalimanları, okullar gibi yerlerde uzak UVC lambalarından yararlanılabileceği belirtiliyor. Kaynak: https://tr.sputniknews.com/bilim/201802201032326289-yakin-gelecekte-gribe-yakalanmak-zorlasacak/ #biyoteknoloji #bilim #bilimselçalışmalar #araştırma #biotechnology #science #research
0 notes
sifalihersey-blog · 7 years ago
Text
Çay Ağacı Yağı
Tumblr media
Bizim yaşamımıza daha yeni yeni giren bir bitkisel yağdan bahsedelim, çay ağacı yağı. Bu sebeple biz yeni tanıyor olabiliriz, sadece tüm dünyada yararları bilinmekte ve etken olarak da uzun senelerdir kullanılmaktadır. Öteki bir adı melaleuca yağı olan çay ağacı yağı, melaleuca alternifolia bitkisinin yapraklarından elde ediliyor. Bu yağ, bitkinin dalları ve yapraklarından buharda damıtma kanalıyla çıkarılıyor. Yararları malum hatta her insanın evinde bir şişe bulunsun denilen çay ağacı yağı, hem iç organlar hem de cilt sağlığı için olağanüstü etkilete haizdir. Bu yağın; doğal antibakteriyel, antiseptik, antifungal, antimikrobiyal, balgam söktürücü ve antiviral özellikleri sağlığımız için aslına bakarsak bir koruyucudur.
Tumblr media
Fazlaca etkili bir antibakteriyeldir!Size yararlarından bahsettiğimiz bitkilerin bir çok bir mikrop, bakteri, virüs ve mantarların tedavisinde etkili olma kabiliyetine doğal olarak haizdir. Tıpkı bu şekilde bir bitki olan çay ağacı yağı da en korkulu ve tehlikeli bakteriyel enfeksiyonların çoğunu doğal olarak tedavi edebilme özelliğine haizdir. Bilhassa de bakteriyel enfeksiyonlara yakalanma riski taşıyan yaralarda kullanılan çay ağacı yağı o bölgeyi kesinlikle korumaktadır. Aslına bakarsak çay ağacı yağının ağız kanalıyla alınarak tüketilmesi çok da önerilmemekle beraber bazı durumlarda inceltilmek koşuluyla ağız kanalıyla alınıyor. İnceltilerek ağız kanalıyla alınması durumunda ise kolon, mide, bağırsak, boşaltım sistemi ve üriner sistemde oluşan bakteriyel enfeksiyonları tedavi etme özelliği gösterdiği biliniyor. Ek olarak kimi vakit tüberküloz tedavisinde de çay ağacı yağından yararlanıldığı görülmektedir.Yaraları iyileştirir!Çay ağacı yağının iyileştirici özelliği vardır. Bilhassa açık yaralara çay ağacı yağı sürüp de yarayı sarmak yaranın çok daha süratli iyileşmesini sağlamaktadır. Şundan dolayı çay ağacı yağı, enfeksiyonları önler ve var olanları giderir. Bir de suçiçeği, akne ve çıban gibi cilt sorunlarını da çay ağacı kanalıyla gidermek mümkündür.Antimikrobiyal özelliktedir!Çay ağacı yağı, son aşama antimikrobiyal olduğundan, mikropları kısa bir süre içinde yok eder. Bu bakımdan çok şiddetli ateş ve sıtma sorunlarında çay ağacı yağını kullanarak mikropları uzaklaştırmak mümkündür.Egzama ve sedefi giderir!Sık rastlanan cilt hastalıkları olan sedef ve egzamanın kısa sürede etkili ve doğal tedavisi için çay ağacı yağından yararlanmak önerilir. Bilhassa deri iltihabının oluştuğu durumlarda etkilidir. Bu tür cilt sorunları için evde çay ağacı yağı karışımları ile egzama için losyonlar ve vücut sabunları hazırlamak doğru olur.Diş sağlığı dostudur!Bakterileri öldürme, iltihabı yatıştırma özellikleri dolayısıyla sağlıklı dişler ve ağız içi için çay ağacı yağı muhteşem bir ev yapımı diş macunu maddesidir. Bunun için hindistan cevizi yağı, çay ağacı yağı ve kabartma tozunu karıştırıp dişleri bununla fırçalamak yararlı olacaktır. Diş eti kanmasını ve diş çürüklerini önlemek için arada bir inceltilmiş çay ağacı yağı ile gargara yapılması önerilir.
Tumblr media
Boğaz ağrılarını giderir!Boğazda ağrıya sebep olan mukoza zarındaki iltihabı kurutmak için, enfeksiyonu vücuttan dışarı atmak için çay ağacı yağı önerilir.Sinüs tıkanıklığını açar!Kış aylarında yaşanmış olan bir soğuk algınlığı, genel anlamda sinüs enfeksiyonuna dönüşmekte, bu da çok rahatsız edici bir durum haline gelmektedir. Zira kafanın ön tarafındaki sinüsler mukozayla dolar, aşırı ağrı ve baskıya hissedilir. Bunun tedavisi için çay ağacı yağıyla hazırlanan kremler mukusu vücuttan atmaya yardım eder. Bir de çay ağacı yağının kullanıldığı buğu banyosu da anti bakteriyel bir tesir gösterir ve solunum sistemini açar.Tırnak mantarını yok eder!Çay ağacı yağını su ya da hindistan cevizi yağı ile karıştırıp tırnaklara sürmek mantarın kısa sürede yok olmasını elde edecektir.Mühim oranda antiseptiktir!Çay ağacı yağındaki çok yönlü antiseptik özellikler pek çok mikrobu ve antibiyotiklere karşı dirençli olan stafilokok bakteri türünü yok etmekte etkilidir. Bu bakımdan bilhassa ufak yaralar, kabarcıklar ve yanıklarda enfeksiyonu önlemek için doğal bir deva olarak çay ağacı yağı önerilir.Akne tedavisinde etkilidir!Çay ağacı yağı, haiz olduğu antimikrobiyal terpenler sebebiyle, akneleri tedavi etmek için kullanılır. Akneli bölgeye uygulanan bu yağın minimum ilaçlar kadar yararlı olduğu ve kimyasal ilaçlar gibi de her hangi bir negatif etkiye yol açmadığı bilinmektedir.Bit ve parazitleri yok eder!Çocuklarda çoğunlukla yaşanmış olan bit problemi için doğal bir çözüm olarak nane yağı ve çay ağacı yağı karışımı önerilir.
Tumblr media
Böcek sokmalarını iyileştirir!Çay ağacı yağının yaraları dezenfekte etme, ağrıyı azaltma ve kaşıntıyı önleme özellikleri böcek sokmaları için de faydalıdır. Böceklerin soktuğu bölgeye çay ağacı yağı sürüp bölgenin sarılması yeterlidir.Cilt sağlığı dostudur!Çay ağacı yağı; yaraları iyileştirme, dezenfekte etme, akne ve sivilceleri önleme, yok etme özellikleriyle cilt dostudur. Bir de güneşten meydana gelen cilt lekeleri içinde akşamları cilde çay ağacı yağı sürülmesi önerilir. Bu sayede lekelerde açılma gözlenecektir.Saçları korur, besler!Cilt dostu olan bir ürün, elbet ki saçları da korur, sağlamlaştırır ve besler. Çay ağacı yağı kafa derisine sürüldüğünde saç foliküllerinde oluşan tıkanıklıklarını açarak, saç köklerini besler. Bunun için birkaç damla çay ağacı yağını herhangi taşıyıcı bir yağ ile karışmasını sağlayarak saç derisi üstüne masaj yaparak uygulamak yeterlidir.Çay ağacı yağı kullanacak olanlara tavsiyelerÇay ağacı yağının pek çok faydası bilimsel olarak kanıtlanmıştır ve cilde uygulandığında bir çok insan için güvenli olarak kabul edilmektedir. Sadece bazı alerjik ciltlerde tahrişine ve şişmeye sebep olabilmektedir. Bu bakımdan ilk olarak cildin ufak bir kısmına uygulanmalı ve tesirleri izlenmelidir. Peşinden bir mesele görülmezse öteki alanlara daha geniş bir halde uygulanmasında sakınca yoktur.Akne olan bazı kişilerde çay ağacı yağının azca da olsa deride kuruluk, kaşıntı, batma, yanma ve kızarıklığa sebep olduğu gözlenmiştir.Gençlerde ve hemen hemen ergen olamamış bazı gençlerde lavanta yağı ve çay ağacı yağı içeren cilt ürünlerinin kullanılmasının bazı cilt sorunlara yol açmış olduğu görülmüştür. Bu bakımdan çay ağacı yağının daha ileri yaşlarda uygulanması daha doğru olabilir. Bundan dolayı daha çocukluktan tam olarak çıkamamış kişilerde çay ağacı yağı, hormon bozukluklarına sebep olabiliyor. Hatta nadiren de olsa anormal meme büyümesi olan jinekomasti denilen anormal meme büyümesi bile ortaya çıkabilmektedir.Çay ağacı yağının ağız kanalıyla alınması güvenli kabul edilmemektedir. Bu bakımdan eğer çok lüzumlu görülürse inceltilmek koşuluyla çok azca oranda alınabilmektedir. Bazı kişilerde çay ağacı yağının ağızdan alınması kafa karışıklığı, yürümede yetersizlik, kararsızlık, döküntü ve komaya sebep olduğu gözlenmiştir.Çay ağacı yağı eğer cilde uygulanırsa hamilelik ve emzirme dönemlerinde güvenlidir. Fakat öteki dönemlerde olduğu gibi bu dönemlerde de ağız kanalıyla alınması önerilmez.Eğer el tırnak mantarı için kullanılacaksa % 100 çay ağacı yağı çözeltisi altı ay süresince günde iki kez uygulanabilir.Ayak mantarı için kullanılacaksa% 25 ya da% 50 çay ağacı yağı içeren bir krem bir ay süresince günde iki kez uygulanabilir.Sivilce için kullanılacaksa% 5 çay ağacı yağı içeren jel günlük olarak uygulanabilir.Her hangi bir hastalığı olan ve tedavi gören kişiler doktora danışmadan çay ağacı yağı tüketmemeli ve kullanmamalıdır. Click to Post
0 notes
bilgisitesi · 7 years ago
Text
Çamaşır Suyu Lekesi Kesin Çözüm Nasıl Çıkar?
çamaşır suyu lekesine çözüm çamaşır suyu lekesini kumaş boyası kapatır mı çamaşır suyu lekesi kuru temizleme çamaşır suyu lekesi nasıl çıkar uzmantv ayakkabıda çamaşır suyu lekesi halıda çamaşır suyu lekesi nasıl çıkar Çamaşır suyu – bazı kesimlerde klorak da denir – ev temizliğinin olmazsa olmazlarından biridir.Yüksek derecede bakteri öldürücü özelliği ile hemen hemen evinizi her yerinde temizlik için rahatça kullanabilirsiniz.Hatta bulaşıkları yıkarken bile.Fakat her gülün bir dikeni olduğu gibi çamaşır suyunun da bu kadar yararının yanında bir de zararı vardır.Hele ki bu zararı , özellikle ev kadınlarının korkulu rüyasıdır.Tonla para verilip alınmış kıyafetlere , çamaşır suyunun temas etmesi sonucunda giyilmeyecek bir hal alabilirler.Bu nedenle sizlerin bu konuda imdadına koşuyor ve çamaşır suyu lekesi nasıl çıkar sorusunun cevabını veriyoruz. Hepimizin bunca zamandır bildiği gibi çamaşır suyu lekesi temizlenmez tezi aslında bir bakıma doğrudur.Çamaşır suyunda bulunan kimyasal maddelerden ötürü , kumaştaki renkler deforme olur.Bu deformeyi de tekrar eski haline getirmeniz mümkün değildir. Peki çamaşır suyu kıyafetinize damlarsa ne yapmanız gerekli? Burada size anlatacağım pratik bilgi , çamaşır suyu lekesini çıkarmak değil , bu lekenin anlaşılmaması için gizlemektir.İlk olarak kıyafetinize uygun olan renkte bir kumaş boyası alın.Leke olan yeri bu kumaş boyasıyla boyayın.Diğer bir yol ise , kıyafetinizde boncuk v.b. aksesuarlar var ise bunların yardımıyla bu lekeyi gizleyebilirsiniz.Çamaşır suyu dökülen yer pantolon ise , aynı tür kumaşla lekenin olduğu bölgeye yama [ads2] yapabilirsiniz. Bu şekilde severek aldığınız kıyafetlerinizi , leke oldu diye bir kenara atmaktan kurtulacaksınız.Çamaşır suyu damlayan kıyafetlerinizi bu yöntemler ile tekrar giyilebilecek konuma getirebilirsiniz.Bizden size tavsiye , özellikle ev kadınıysanız ve çamaşır suyunu temizlik için bolca kullanıyorsanız , kendinize bir tane iş kıyafeti belirleyin.Bu sayede , böyle bir aksilik durumunda fazla bir kayıp yaşamamış olursunuz. Kıyafetlerde leke bırakan ve korkutan çamaşır suyu, aslında çamaşırların yıkanma esnasında mikrop öldürücü etkisiyle kullanılmaya başlanmıştır. Kıyafetleri ağartan ve beyazlatan özelliği sahip çamaşır suları, beyaz giysiler için mikrop öldürücü ve koyu lekeleri çıkartıcı olarak sıklıkla kullanılır. Peki çamaşır suyuna banyoda bir şekilde değdiğinizde renkli kıyafetlerinizde oluşan beyaz çamaşır suyu lekelerinden nasıl kurtulursunuz? Çamaşır suyu lekesinin çıkarmanın bir yolu var mı? İşte merak ettiğiniz soruların yanıtları, Yöntem 1 : Çamaşır Suyu Lekesi Kıyafetten Nasıl Çıkar Hiç en sevdiğiniz tişörtünüzü giyerken yanlışlıkla üzerine çamaşır suyu damlatarak renginin çıkmasına sebep oldunuz mu? Çamaşır suyu her ne kadar kumaştan rengi silse de bu sorunun bir çözümü bulunmaktadır. Çamaşır suyu lekesini kapatmak ve tişörtünüzü eskisi gibi göstermek için çeşitli yollar vardır. Yazının devamında çamaşır suyu lekesini kumaştan çıkarabileceğiniz birkaç öneri bulunmaktadır. 1Alkol kullanın. İhtiyacınız olan malzemeler; Biraz alkol, iki tane emici pamuk pedi. İlk olarak alkolü emici pamuk pedlerine dökün ve pedlerin alkolü emmesini sağlayın. Zarar gören kumaşı tutun, emici pamuk pedleri ile lekenin olduğu bölgeyi ve onun çevresini ovun. Lekenin üstünü ve çevresini kumaşın asıl rengi lekeli kısma geçene kadar ovmaya devam edin. Bu adım kolay ve basit olmasına rağmen bu yöntemin verimliliği lekenin boyutuna göre değişmektedir. Küçük lekelerde ve koyu renkli kıyafetlerde daha çok işe yaradığı görülmektedir. Koyu renkli kumaşlarda kumaşın asıl rengini lekeli yere bulaştırmak açık renkli kumaşlara göre çok daha kolaydır. 2Çamaşır suyu kullanın. Kıyafetinizi çamaşır suyu lekesinden kurtarmanın bir diğer yolu da kıyafetinizin tamamına çamaşır suyu uygulamaktır. Bu kıyafetinizin rengini açacak, veya kıyafetinizde batik deseni oluşturacaktır. Bu yöntemi uygulamak için gereken malzemeler; çamaşır suyu, %3’lük hidrojen peroksit ve bir kap. Kabı su ile doldurun. Tişörtü kaba yerleştirin. Bir ölçü kabının dörtte birini çamaşır suyu ile doldurun. Çamaşır suyunu kaba ekleyin. Tişörtünüzü istediğiniz açık renge ulaşana kadar yıkayın. Fakat bunu yaparken çamaşır suyunu nötralize etmezseniz bu işlem tişörtünüze zarar verecek ve kumaşta delikler oluşmasına yol açacaktır. Bu nedenle çamaşır suyunu hidrojen peroksit ile nötralize etmelisiniz. Nötralize işlemini yapmak için tişörtünüze çamaşır suyu işlemini uyguladıktan sonra yeni bir kabı su ile doldurun. Ve hızlı bir şekilde tişörtü bu suda durulayın. Sonra bu kaba hidrojen peroksit ekleyin. Yaklaşık 4 litre başına çeyrek/yarım ölçü kabı kadar hidrojen peroksit eklemeniz gerekir. Çamaşır suyunun etkisini nötralize etmek için sirke gibi içinde asit bulunan hiçbir madde kullanmayın. İçinde asit bulunan maddeler hipokloröz asit veya klor gazı üretimine sebep olabilir, bu da kumaşa zarar verir. Tişörtü yarım saat ıslak halde beklettikten sonra kurutun. 3Kumaş boyası kullanın. Kıyafetinizdeki çamaşır lekesinden kurtulmak için belki de en iyi yöntem kumaş boyası kullanmaktır. Eğer şanslıysanız kumaşınızda aynı renkte boya bulabilirsiniz. Fakat birebir aynı rengi bulmak oldukça zor olabilir. Böyle bir durumda izleyebileceğiniz bazı yöntemler mevcuttur. İhtiyacınız olan şeyler; İstediğiniz renkte bir kumaş boyası ve boya çıkarıcı ürün. Bir kaba sıcak su koyun. Ne kadar çok kıyafet yıkayacağınıza veya kıyafetinizin renginin ne kadar silinmesini istediğinize bağlı olarak uygun miktarda boya silici ürün ekleyin. Normalde az miktarda kıyafetteki rengi çıkarmak için iki paket boya silici yetmektedir. Kıyafetinizi bu suda kıyafetinizin orijinal rengine göre 10 ve 30 dakika arası bir süre boyunca bekletin. Kıyafetinizin rengi çıktıktan sonra kabı boşaltıp temiz su ile doldurun. İstediğiniz renkteki kumaş boyasını ekleyin. Boyama işlemini yaparken kumaş boyasının paketinde belirtilen adımlara göre boyamaya dikkat edin. Bu gibi yöntemlerle çamaşır suyu lekesi sorunu çözülebilse de gerekli önlemleri alıp bu sorunla karşılaşmamak en ideal seçenektir. Yöntem 2 : Çamaşır Suyu Lekesi Için Kıyafetlerde Yapılması Gerekenler Öncelikle şunu kabullenmelisiniz, çamaşır suyu lekesini geçirici ya da çıkarıcı bir formül bulunmamaktadır. Sodyum Hipoklorit (NaClO) adlı kimyasal bir madde olan çamaşır suyu, kıyafetlerinizi yıpratmadan renk ağartan ve leke çıkartan bir ürün olarak tasarlanmıştır. Beyaz giysilerinize özel olarak hazırlanmış bu kimyasal renkli kıyafetlerinize sıçradıysa da dünyanın sonu değildir. Çamaşır suyu lekesi olmuş kıyafetleriniz için çözümler; 1Kumaş boyası ile kıyafetlerinizi eski haline getirmeyi deneyin. Çamaşır suyu değen giysiniz keten ya da koton bir maddedense kumaş boyası ile kıyafetinizi eski haline döndürebilirsiniz. Kumaş boyalarının kolay kullanımından dolayı bir fırçaya ve giysiniz ile aynı renkte bir kumaş boyasına ihtiyacınız var. Kuru şekilde uygulamanız gereken kumaş boyasını, çamaşır suyu lekesinin olduğu bölgeye sürmeniz gerek. İsterseniz uzun zamandır düşündüğünüz ya da denemeye cesaret edemediğiniz farklı bir motifi de çamaşır suyu dökülen kıyafetinizde deneyebilirsiniz. Kumaş boyama teknikleri ile ilgili bilgilere ve farklı motiflere internetten kolaylıkla ulaşabilirsiniz. 2Bilinen eski yöntemlerden çamaşır suyu lekeli bölgeye yama yapın. Yama yaparak kıyafetlerinizdeki çamaşır suyu lekesini düzeltebilir ve severek giydiğiniz kıyafetinizi hala giymek için bir alternatif yaratmış olursunuz. Kıyafetiniz çamaşır suyu lekesi olduğu için üzüleceğinize nasıl tekrar yeniden kullanabilirsiniz bunun peşinde olmanız da fayda var. Giysinizle kontrast renkte bir kumaşı çamaşır suyu olmuş giysinize dikleyerek hem havalı hem de farklı yeni bir giysi edinmeniz gerekir. Özellikle parça parça çamaşır suyu lekesi olan kot pantolon ve tshirtler için sarmaşık desenleri, kuşların uçuşları ya da geometrik şekilde kolaj çalışmaları yapabilirsiniz. 3 Çamaşır suyu lekesi olan bölgeyi kesin. Bu her giysi de kolaylıkla yapılacak bir çözüm değildir. Kesilmeye uygun bir kıyafetiniz çamaşır suyu lekesi olduysa yapmanız gereken onu keserek yeni formda giysinizi kullanmaktır. Örneğin kot pantolonunuzun paçasına denk geldi, kot pantolondan çanta yapın ya da kot pantolonunuzu kot şort olarak kullanmaya devam edin. Bir başka açıdan tişörtünüz ya da kazağınız çamaşır suyu lekesi oldu bu durumda da crop top yaparak farklı bir giysiye sahip olmuş olursunuz. 4Çamaşır suyu lekesi olan giysiniz tamamen çamaşır suyuna batırın. Bu da ilginç ve yaratıcı çözümlerden biridir, örneğin kırmızı eteğinizde damla damla çamaşır suyu lekeleri oluştu. Ne kesebiliyorsunuz ne de yama güzel duruyor. Bu durumda eteğin tamamını çamaşır suyuna batırın ve kırmızı renkten tamamen beyaz renge dönerek kıyafetinizin rengini değiştirin. Kırmızıdan tamamen beyaza dneceğinin bir garantisi yoktur, bu bir risktir aslında. Kırmızının herhangi bir tonu ya da uçuk pembe bir doku elde edebilirsiniz. Çamaşır suyuna tamamen batırdığınız kıyafetin kumaşı ve dokusu ile ilgili bir renk değişimi gözlemleyeceksiniz. Temizlik yapmanın en klasik hatırası; çamaşır suyu lekeleridir. Çamaşır suyu sevdiğimiz bir tişörtümüze ya da değerli bir ev eşyasına değdiğinde, mutlaka iz bırakır. Bu durumda, eşyalarımızdan vazgeçmek yerine, lekeden kurtulmanın bir çaresi olmalı. Olmalı evet, ama nasıl? Çamaşır suyundan bulaşan lekelerden nasıl kurtuluruz? Bu can sıkıcı olayın bir çözümü var mı? İşte cevabı… Önce çamaşır suyunun içeriğini, özelliklerini, nasıl üretildiğini öğrenelim. Çamaşır Suyu Nedir? Kimyasal adı sodyum hipoklorit olan çamaşır suyu, evlerde sıklıkla kullanılan bir çeşit temizleyicidir. Temizlemesinin yanı sıra mikrop öldürme ve hijyen sağlama amaçlarıyla kullanılmaktadır. Çamaşır suyunun kumaşlar üzerindeki ilk etkisi, çamaşırları beyazlatarak kendini gösterir. Yüzeyine değdiği bir maddeyi ilk önce beyazlatır; yani ağartır. İçeriğindeki kimyasal formül, temas ettiği yüzeylerde renk açmak ya da rengini tamamen çıkarmak amacıyla düzenlenmiştir. Çamaşır suyu oksidizasyon yaparak bu etkileri gösteren kimyasal bir maddedir. Genel olarak piyasada bilinen beyazlatıcılar; hidrojen peroksit, sodyum hipoklorit, sodyum perborat mono hidrat, sodyum perborat tetrahidrat, sodyum perkarbonat şeklindedir. Özetlersek; çamaşır suyu (NACIO) bir çeşit tuzdur. Bizim bildiğimiz anlamıyla; beyazlatıcı özelliği olan çamaşır sularıdır. Asidin herhangi bir canlı dokusu ile temasında dokularda hasar oluşmaktadır. İnsanlar ve hatta tüm çevre için oldukça zararlı olan bu madde, klorun ve sodyum hidroksitin birleşmesinden üretilmektedir. Ağartıcıların Diğer Kullanım Alanları Ağartıcıların içeriğindeki kimyasal bileşenlerden yalnızca temizlik alanında yararlanılmaz. Çok çeşitli alanlarda kullanımı vardır. Beyazlatma; diğer bir anlamda ağartma işlemi, aslında tekstil sanayiinde boyama işleminin temel basamaklarından biridir. Örneğin yünlülerde eğer beyaz kullanılacaksa, açık renklere boyanacaksa ya da üzerine baskı yapılacaksa mutlaka beyazlatma işleminde hidrojen peroksit kullanılır. Hidrojen peroksitin kullanım alanları çamaşır suyu ve tekstilin dışında; dezenfektan yapımında, suların klorlanmasında ve son olarak da kâğıt endüstrisinde sıralanabilir. Açıklamalara göre, su ve atık su arıtımında da kullanılan ağartıcılar sayesinde, dünyada artık tifo ve kolera gibi bulaşıcı ölümcül hastalıklar iyice azalmıştır. Ayrıca bunlara ek olarak ameliyathanelerde tıbbi cihazlarında sterilizasyonunda ve kuş gribi gibi salgın hastalıklarda yaşam alanlarımızı hastalıkla ilgili mikroplardan arındırmada kullanılmaktadır. Çamaşır Suyu; Nereden Nereye? Çok önceki yıllarda çamaşır suyunun henüz yaygınlaşması, hatta üretiminden bile önce insanlar ne ile hijyen sağlıyorlardı? Bunun cevabı, oldukça ilginçtir çünkü eskiler hijyen sağlamak için kül suyu gibi malzemeler kullanıyorlardı. İnsanlar geçmişte; uzun süreler boyunca kaynatmak, kül suyu, üre, potas, sülfürik asit (bazen sidik), süt bazlı asidik / alkali maddelerle ve hatta güneş ışığından yararlanarak ‘derinlemesine temizlik’ anlayışına sahiptiler. Milattan önceki yıllarda Mısırlılar giysilerini güneşte kurutarak temizlerlerdi. MÖ 3000’lerde ise Mısırlıların tahta küllerinden ürettikleri temizleyiciler vardı. Küllü sularda bekletilen çamaşırlar, daha sonra güneşte kurutulunca beyazlardı. Milattan sonraki 1000 ve 1200’lü yıllarda Hollandalılar, çamaşır konusunda oldukça aşama kaydettiler. Küllü karışımın içerisine ekşimiş sütü ekleyerek, çamaşırda temizlik işlemini geliştirdiler. 1772 yılına gelindiğinde ise İsveçli kimyacı Scheele, modern çamaşır suyunun temel malzemesini yani kloru keşfetti. 1785’te, çamaşır suyunun etken maddesi olan sodyum hipoklorit, Fransız kimyacı Berthollet sayesinde bulundu. İskoçyalı kimyacı Charles Tennant klor fikrinden esinlenerek, potas yerine kireçtaşı kullandı ve etken beyazlatıcı olarak kalsiyum hipoklorit ile tarihin ilk çamaşır tozunu yaptı. 1880 yılında Pasteur, sodyum hipokloritin mikrop öldürücü özelliği konusunda gerçeklere ulaştı. 1900’lü yıllara gelindiğinde, gelişmeler hızlandı ve kostik soda çözeltisinin klorlanmasıyla üretilen sodyum hipokloritten çamaşır suyu yapılmaya başlandı. Bu oldukça büyük bir adımdı. Yaklaşık 10 sene sonra çamaşır suyu artık şişeleniyor ve çamaşır tozunun yerine tüketiciye ulaştırılmak için piyasada satılıyordu. İşte çamaşır sularının bugünkü haline gelene kadar geçirdiği evreler böyledir. Görüldüğü gibi çamaşır suyunun tanım olarak da, işlevsel olarak ve geliştirilme amacı olarak da bakıldığında ilk etkisi yüzeyler üzerinde kalıcı değişim sağlamaktır. Peki, bu değişim, hiç hesapta olmayan lekeler olarak karşımıza çıkarsa? Çamaşır suyu yüzünden oluşan lekeler, çoğunlukla çözümsüz değildir. Genelde çamaşır suyu damlamış giysilerimizi artık dışarıda kullanmayız. Belki evde temizlik yaparken kullanabileceğimiz sıradan giysiler olarak değerlendiririz. Aslında çoğu zaman çamaşır suyundan bulaşan lekelere çare bulunmaktadır. Sadece doğru yöntemleri bilmek gerekmektedir. Burada iddia ettiğimiz, lekeleri çıkararak çözüm bulmak değildir. Sizlere aşağıda lekelerden, onları dönüştürerek ya da onararak kurtulmanın yollarından bahsedeceğiz. Çamaşır Suyu Lekelerinden Gerçekten Kurtulabilir miyiz? Maalesef, hayır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, sodyum hipoklorit yüzeylerde kalıcı olarak değişim sağlar. Çamaşır sularının hijyen konusunda etkin olmasının sebebi de budur. Bu kadar güçlü bir kimyasal leke bıraktığında artık geri dönüşü yoktur. Çünkü çamaşır suları kıyafetleri ağartan ve leke çıkartan bir ürün olarak tasarlanmıştır. Bunu böyle kabullendikten sonra çamaşır suyu lekesi bulaşmış olan değerli bir eşyanız veya giysinizi eğlenceli ve yaratıcı yollarla değerlendirmeye hazır olmalısınız. Çamaşır Suyu Lekeleri için Neler Yapabiliriz? Kumaş Boyası ise Kamufle Edin Çamaşır suyu ile lekelenen kumaşınız, koyu renklerdeyse; kumaş boyası kullanarak lekeli bölgeyi tamamen kamufle edebilirsiniz. Özellikle kahverengi, lacivert, siyah, koyu yeşil gibi renklerde oldukça başarılı bir sonuç elde ediliyor. Kumaş boyasının uygulama aşamasında ihtiyacınız olan uygun bir fırçadır. Bir de boyanın arkasındaki uygulama talimatlarını okumanız yeterlidir. Kumaş Boyası ile Yeni Görünüm Çamaşır suyu lekesinin bulaştığı kumaş, keten veya kotonsa yeni bir görünüm için kolları sıvayın. Ayrıca sevdiğiniz bir rengi seçin, giysinizi yeniden renklendireceksiniz. Burada sizden yapmanızı isteyeceğimiz şey; leke bulaşan kumaşı tamamen yeniden çamaşır suyuna batırmanız. Böylece kumaşın tüm rengi açılacaktır. Bundan sonra ise seçtiğiniz kumaş boyası ile kumaşınızı yeni bir renge boyayın. Genelde çok sık kullandığınız giysiler yerine, evinizdeki tekstil ürünleri için bu yöntemi önermekteyiz. Çünkü çamaşır suyu ile tüm rengini açtığınız kumaş, dokusal olarak da değişime uğrayacaktır. Bunun dışında isterseniz, tamamen çamaşır suyuna batırılmış giysinizi yeni ‘beyaz’ rengiyle de kullanabilirsiniz. Yama Yapmak Kendinize eğlenceli moda hileleri yaratabilirsiniz. Lekenin olduğu bölgelere, zevkinize göre yamalar yaparak giysinizi daha farklı bir şekilde değerlendirebilirsiniz. Şimdilerde moda olan yamalı kot pantolonları düşünürsek; kot pantolonunuza bulaşmış olan çamaşır suyu lekesini kapatmak için çeşitli desenlerde yama yapmaktan iyi bir seçenek yok. Giysilerinizde oluşan lekeli bölgelere zıt renklerde ya da değişik desenlerde kumaş parçalarını dikebilirsiniz. Eğer çamaşır suyu sıçrayarak dağınık lekeler bıraktıysa, birden çok yama dikerek, giysinizde eğlenceli bir hava yaratabilirsiniz. Yırtık Giysi Modası Günümüzde rağbet gören bir başka moda akımı ise yırtık giysiler üzerine. Siz de çamaşır suyu lekesi olmuş tişörtünüze, pantolonunuza simetrik kesikler yaparak, onu tekrar ‘kullanılabilir’ hale getirebilirsiniz. Ancak bu seçeneği uygularken dikkatli düşünmek gerekiyor. Her giysinizde kesik iyi durmayabilir. Örneğin; bir kot pantolonun dizine bulaşmış olan çamaşır suyu lekesi, yırtık olmaya oldukça uygundur. Ancak kumaş pantolonunuzda aynı uygulama yapılamaz. Bir başka örnek ise; yarım kollu bir tişörtünüzün kol bölümüne bulaşan lekeden, tişörtün kollarını keserek ve onu kolsuz tişört olarak değerlendirerek kurtulabilirsiniz. Dekoratif Malzemeler Uygulamak Tüm bunların dışında, çamaşır suyu lekesi bulaşmış olan giysinize pullar, boncuklar armalar dikerek görüntüyü zevkinize göre kapatabilir, farklı bir hava katabilirsiniz. Kot pantolonlar yukarıda da yazdığımız gibi çamaşır suyu lekesi gibi hasarlar söz konusu olduğunda çeşitli şekillerde dönüştürülebilen kumaş tiplerindendir. Rengi açılmış olan bölge yıpratılarak iplikli hale getirilebilir.
0 notes
yehhunet-blog1 · 8 years ago
Text
Sarımsak ve Prostat Kanseri
New Post has been published on https://yehhu.net/sarimsak-ve-prostat-kanseri/
Sarımsak ve Prostat Kanseri
New York Cornell Üniversitesi’nde araştırmacı bir bilim adamı ekibi, sarımsakın prostat kanseri hücrelerini öldürmekte etkili olabileceğini tespit etti.
Sarımsak ve Prostat Kanseri
Prostat kanseri olgun yaştaki erkekleri etkileyen ölümcül bir hastalıktır. Prostat, küçük bir organdır ve üreme sisteminde önemli bir rol oynar.
Prostat kanserini erken teşhis etmek için mutlaka önceden bir doktora gidilmelidir. Prostat kanseri ölümcüldür ve tedavisi genellikle yoğun kemoterapi ile birlikte ameliyat gerektirebilir.
Bu hastalıkla savaşmak için en iyi yol, ilk etapta onu önleyici adımlar atmaktır. Bunun için etkili bir tedavi bulmak önemlidir. Düzenli kontrollere gitme ve sağlıklı beslenmenin, prostat kanseri riskini durdurma da önemli adımlardır.
Prostat dostu diyet için bilim adamlarının bulduğu bir şey ise sarımsaktır. Bazı çalışmalarda da bu güçlü besinin sadece bakteri, virüs ve mantarlar ile mücadele için uygun olmadığını aynı zamanda kanser hücrelerini öldürme yeteneğine sahip olduğunu göstermiş.
Memorial Sloan Kanser Merkezi’nde yapılan bir çalışmada, insan prostat kanseri hücrelerinde sarımsak bileşenlerinden birini içeren serum 24 saat boyunca kültüre edildi. Bu çalışmadaki sarımsak bileşenleri: S-Allycysteine ve S-allymercaptocysteine. Bu bileşenlerden biri 6-8 gün içinde kanser hücrelerinin sayısını kesme yeteneğini gösterdi.
Araştırmacılar, sarımsağın güçlü bir antioksidan özelliğe sahip olduğunu vurguluyor.
0 notes