#aylakbirdeli
Explore tagged Tumblr posts
Text
Aciz insanların kuzey ışıklarına ulaşma isteği nedendir ? Bilmezler mi ulaştıklarında kendi ışıklarının değersizleşeceğini ? Kendi elleriyle ışıklarını söndürmek zorunda kalacaklarını...
Ah tanrım bir insan kendini ne kadar değersiz görebilir ?
90 notes
·
View notes
Photo
Amigdalanızısikebildiklerimizdenmisiniz (?)
42 notes
·
View notes
Photo
Gerçeklikle hayal arasında geçen bir olaydan bahsedeceğim size dostlar. Hikayenin yaşanıp yaşanmadığı sorusunun cevabını sizlere bırakıyorum. Bende gerçeklikle hayal iç içedir. Farkı bilemem. Kısa süreli bir zamanda yakın bir kütüphanenin cam kenarına oturmuş fantastik bir kitap okuyorum( Merak edenler için kitabın adı ‘’ Otostopçunun galaksi rehberi’’). Kızların birinde ince bir sigara var. Bana baktı. Anladım ama dönmedim. Kız meraklıydı. Pencere kenarına yaklaştı. - Özür dilerim. Bir şey sorabilir miyim ? + Tabi ki - Görmüyor musun hava çok güzel. Ne işin var içeride ?
( Arkasındaki iki kız şaşkın gözlerle olayı izliyordu)
+ Gerçekten merak ediyor musun ?
Cesur kararlı bir şekilde ‘’ evet’’ dedi. Sayfanın köşesini katladım. Kalkıp dışarı çıktım. Gördüğüm manzara bir çift meraklı göz iki şaşkın insan.
+Gel benimle. Konuşmadı. Biraz yürüdükten sonra arkama baktığımda sadece bir çift meraklı yeşil göz gördüm. Deniz kenarı yakındı. Günlerden cumartesi ve etraf insan dolu. Benim her zamanki, ağacımın altına oturdum. sessizce yanıma oturdu. dizi dizime değdi. Çekti. + Ne görüyorsun ?
- insanlar, deniz, ağaçlar
+ Bu kadar mı ?
- Feribot kalkıyor. İçi dolu insan. Şu adam boş bira şişelerini topluyor. + Şu an burası bir kitapta anlatılsaydı ne olacağını biliyor musun ?
-Bilmem. Aynılarını.
+ Hayır. Şu çiçek satan ablanın hiç kimseden çiçek almadığını bilirdin. Şu feribottaki cemalin işine geç kaldığını, anderw’in ilk gelişi olduğunu ve ne kadar güzel bir şehir sandığını bilirdin. Bira şişelerini toplayan amcanın azına içki koymayan evinin dışındaki küçük köpeğe her akşam yemek verdiğini bilirdin. Bak su geçen çift. el ele tutuşmuşlar. Kadın adamı sevmiyor. Adam kadına aşık. Gece olunca tek mesajla ayrılacaklar. Adam içki içecek. Kadın başka birisini bulurken adam intihar edecek. İnsan, kan bileklerinden boşalırken ne düşünebilir ? 1914′de bu denize batan ve kimsenin haberi olmayan gemiden senin haberin olacak. Ve en önemlisi, tüm bu hikayeyi yazan adamın ağacı bu ağaç olduğunu öğrenecektin. Kitabı yazan bir tanrıdır. Var olması gerekenleri var eder. Okuyan ise bir mühendis. Tanrı yaşlı bir adam olacak der. Okuyan o adamın yüzündeki çizgileri tasarlar, ayağının altındaki deliği, paçasındaki çamuru. Ne işin var dışarıda ?
Kız sustu. Denize daldı yeşil gözleri. Beş saniye kadar onu izledim. Denize bakan yeşil gözler. Sarı, düz saçlarına güneş vurdukça ışıldıyordu. Kendime geldim, denizi izledik sessizce. Ne kadar oturduk bilmiyorum. Kitabı yanına koydum, usulca kalktım. Yola koyulma vaktiydi. Bu olay bir hafta önce bugündü. şimdi kalkıp ağacıma gidiyorum. Umarım orada olur ve söyleyecek sözleri vardır. Mesela ‘’ kitabını unutmuştun, getirdim’’...
12 notes
·
View notes