#aylık azalış
Explore tagged Tumblr posts
Text
TÜİK Hizmet Üretici Fiyat Endeksi Verileri - Kasım 2024
New Post has been published on https://lefkosa.com.tr/tuik-hizmet-uretici-fiyat-endeksi-verileri-kasim-2024-31052/
TÜİK Hizmet Üretici Fiyat Endeksi Verileri - Kasım 2024
Kasım 2024 için TÜİK Hizmet Üretici Fiyat Endeksi verilerini keşfedin. Ekonomik trendler, fiyat değişimleri ve sektörel analizlerle hizmet sektöründeki gelişmeleri takip edin.
https://lefkosa.com.tr/tuik-hizmet-uretici-fiyat-endeksi-verileri-kasim-2024-31052/ --------
#aylık azalış#bilgi ve iletişim#destek hizmetleri#gayrimenkul#H-ÜFE#Hizmet Üretici Fiyat Endeksi#Kasım 2024#konaklama#mesleki hizmetler#TÜİK#ulaştırma#yıllık artış#Ekonomi
0 notes
Text
Yurt Dışı ÜFE yıllık arttı, aylık azaldı
https://pazaryerigundem.com/haber/196152/yurt-disi-ufe-yillik-artti-aylik-azaldi/
Yurt Dışı ÜFE yıllık arttı, aylık azaldı
Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) yıllık yüzde 25,19 artarken, aylık yüzde 0,86 azaldı. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimlerinde ara mallarda en çok artış sermaye mallarında yüzde 31,18 artış olarak gerçekleşti.
ANKARA (İGFA) – TÜİK, Kasım ayına ilişkin Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi’ni açıkladı.
YD-ÜFE 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 0,86 azalış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 22,39 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 25,19 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 44,56 artış gösterdi.
YD-ÜFE İMALAT ÜRÜNLERİNDE YILLIK YÜZDE 25,21 ARTTI
Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 24,18 artış, imalatta yüzde 25,21 artış olarak gerçekleşirken; ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 22,99 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 30,39 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 25,44 artış, enerjide yüzde 4,19 artış, sermaye mallarında yüzde 31,18 artış kaydedildi.
Bu arada sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,01 azalış, imalatta yüzde 0,82 azalış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 0,85 azalış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 0,29 azalış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 0,15 azalış, enerjide yüzde 1,91 azalış, sermaye mallarında yüzde 1,49 azalış olarak gerçekleşti.
0 notes
Text
Ekonomi nereye gidiyor! Aynı evde üç kişi çalışsa bile parayı yetiştirmenin imkanı yok !
Türkiye'de ekonomi 20 yılın rekorunu kırıyor! Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 19 bin 830 liraya ulaştı.
Ekonomi nereye gidiyor
Dört kişilik bir ailenin açlık sınırına ulaşabilmesi için 17 bin 2 liralık asgari ücretin üzerine en az 2 bin 828 lira daha gerekiyor. Açlık sınırı bir ayda yüze 2,9; altı ayda yüze 37,41 arttı. Son on iki aylık değişim oranı yüzde 48,72 olarak hesaplanırken, yıllık ortalama artış yüzde 71,23 olarak gerçekleşti. Tek çalışanın maliyeti 25 bin lira Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 64 bin 595 lira 21 kuruşa yükseldi. Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 25 bin 706 lira 18 kuruş oldu. ÜRK-İŞ'in açıklamasında şu noktalar belirtildi: "TÜRK-İŞ tarafından yapılan açıklamaya göre, toplumun büyük bir kesimi için günlük yaşam mücadelesi giderek zorlaşmaktadır. Ücret artışlarının aynı dönemdeki fiyat artışlarının altında kalması nedeniyle çalışan kesimin yaşam koşulları gerilemeye devam etmektedir. Yapılması gereken zorunlu harcamalar (kira, elektrik, ulaşım vb.) bir ailenin yeterli ve dengeli beslenebilmesi için aile bütçesinden gıdaya yeterli payın ayrılmasına imkân vermemektedir." Gıda harcamaları arttı TÜRK-İŞ Eylül ayında Ankara'da yaşayan dört kişilik bir aileyi mercek altına aldı. Konfederasyon açlık sınırı ve yoksulluk sınırının kaç liraya çıktığını şu ifadelerle açıkladı: "Konfederasyonunun yaptığı araştırmanın 2024 Eylül ayı sonucuna göre; Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 19.830,73 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 64.595,21 TL’ye, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 25.706,18 TL ’ye yükseldi." TÜRK-İŞ’ in verilerine göre “mutfak enflasyonu” verilerindeki değişim Eylül 2024 itibariyle şu şekilde gerçekleşti: *Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre % 2,90 oranında gerçekleşti. *Altı aylık değişim oranı % 37,41 oldu. *Son on iki ay itibariyle değişim oranı ise % 48,72 olarak hesaplandı. *Yıllık ortalama artış % 71,23 olarak gerçekleşti. TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan çarşı-pazar-market dolaşılarak derlenen gıda ürünleri fiyatlardaki değişim, harcama gruplarına göre Eylül 2024 itibariyle şu şekilde oldu: 'Süt, yoğurt, peynir grubunda; Süt, yoğurt, peynir ürünlerinin bulunduğu bu grupta geçtiğimiz aya göre bir fiyat değişikliği tespit edilmedi. Rekabet gereği fiyatlar kontrollü olarak değişse de ortalama olarak aynı kaldığı gözlemlendi. Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, ürünlerinin bulunduğu grupta; Et fiyatları bu ay tavuk ürünleri dışında “kısmen de olsa” azaldı. Dana etinin kilogram fiyatında 26 TL, kuzu etinin kilogram fiyatında ise 12 TL azalış olduğu tespit edildi. Tavuk etinin fiyatı sabit kaldı. Avlanma yasağının sona ermesiyle birlikte balık ürünleri çeşitlendi. Palamut, hamsi, levrek, çupra gibi tezgâhlarda yaygın bulunan balık çeşitlerinin kilogram fiyatları 150 TL ile 450 TL arasında değişiklik göstermektedir. Genellikle okulların açılmasıyla artan yumurta fiyatları bu yıl da artış gösterdi. Kuru baklagiller grubunda nohut ve kırmızı mercimeğin kilogram fiyatlarında 2-3 liralık bir artış tespit edilirken diğer ürünlerin fiyatları sabit kaldı. * Taze sebze-meyve grubunda; Taze meyve-sebze fiyatları bu ay mutfağa olumsuz yansıdı. Hesaplamada her zaman olduğu gibi gıda harcaması içinde günlük kullanımı yaygın olan mevsim ürünleri esas alındı. Her ay dikkatle takip edilen patates ve kuru soğan fiyatında bu ay bir değişiklik tespit edilmedi. Meyve fiyatlarında ortalamada 3 TL’lik bir artış tespit edilirken sebze fiyatlarında da ortalamada 10 TL’lik artış tespit edildi. Ortalama sebze (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık vb. salata yeşillikleri dâhil değil) kg fiyatı 37,50 TL, ortalama meyve kg fiyatı 63,43 TL oldu. Hesaplamada -bu ay- 21’i sebze ve 11’i meyve olmak üzere toplam 32 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı 1,56 TL artış göstererek 46,16 TL olarak tespit edildi (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri bu hesaplamada “Ortalama MeyveSebze Fiyatı” na dâhil edilmektedir). * Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta En son Mayıs ayında gelen zam ile birlikte Ankara’da 200 gramı 10 TL olan ekmeğin fiyatında bu ay değişiklik görülmedi. Diğer ürünlerden pirinç, bulgur, makarna ve irmiğin fiyatında da değişiklik görülmedi. Un fiyatında bazı marketlerde ürün bazlı fiyat artışları tespit edildi fakat Çizelge 2: Gıda Harcamasındaki Değişim % Eyl’23 Ara’23 Ağu’24 Eyl’24 Bir Önceki Aya Göre Değişim Oranı 9,31 2,89 0,19 2,90 Bir Önceki Yılın Aralık Ayına Göre Değişim Oranı 64 77,50 33,53 37,40 Son On İki Ay İtibariyle Değişim Oranı 84,04 77,50 57,99 48,72 On İki Aylık Ortalamalarla Değişim Oranı 106,21 82,21 77,66 71,23 ortalamada un fiyatları da sabit kaldı. Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta; Temel yağ ürünlerinin bulunduğu bu grupta; ayçiçek yağının kilogram fiyatında 5 TL’lik artış tespit edildi. Diğer ürünlerden zeytinyağı, tereyağı ve margarin fiyatı sabit kaldı. Yeşil zeytin kilogram fiyatında 7 TL’lik artış tespit edilirken siyah zeytinin kilogram fiyatı ise 4 TL düştü. Yağlı tohum ürünlerinden sadece fındık fiyatında artış tespit edildi. * Son grup içinde yer alan diğer gıda maddelerinden; Son grupta yer alan gıda maddelerinden baharat ürünleri(kimyon, nane, karabiber vb.) geçen ay olduğu gibi bu ay da artış gösterdi. Çay fiyatlarında marketler arası değişkenlik dikkat çekti fakat ortalamayı etkileyen bir değişiklik tespit edilmedi. Ihlamurda yeni mahsulün gelmesiyle birlikte ciddi bir fiyat artışı gerçekleşti. Diğer ürünlerden pekmezin fiyatında 3 TL’lik bir artış tespit edildi. Geçen ay kısmi miktarda artış gösteren bal ve şekerin fiyatı sabit kaldı. Fakat reçel fiyatı düştü. Tuz ve salça fiyatları geçen ay olduğu gibi bu ay da sabit kaldı.' Read the full article
0 notes
Link
0 notes
Text
Ay Döngüleri ve Sabbat'lar
Eski zamanlardan beri Ay, Gecenin Kraliçesi olarak tapınılmıştır. En az 35.000 yıl öncesine dayanan, kemik, taş ve fildişine oyulmuş çentik dizilerinden oluşan üst Paleolitik döneme ait eserlerin en eski ay fazı takvimleri olduğu düşünülmektedir. Ay’a bakarak ve onun fazlarını takip ederek, ilk insanlar yaşamlarını ay ritimlerine göre düzenlemişlerdir. Ay’ın yer, renk, şekil değiştirdiğini, her ay kaybolup yeniden ortaya çıktığını gözlemlediler. Ay, ince bir hilal olarak doğar, ışığı artar ve dolunayda tamamen aydınlanır, ardından ışığı azalır ve Ay’ın karanlığında tamamen görünmez hale gelir.
Ay’ın fazları yalnızca Ay’ın kendisinin bir tezahürü değildir, aynı zamanda Ay’ın her ay Dünya’yı dolaşırken Güneş ile Ay arasındaki değişen ilişkinin bir göstergesidir. Bu, Güneş’ten ayrılırken ve sonra ona geri dönerken Ay’ın ışığının artış ve azalış düzenini yansıtır ve bu süreçte yaşamın nasıl yaratıldığı, sürdürüldüğü ve yenilendiğinin ritmini belirler.
Çeşitli kültürel gelenekler Ay’ın döngüsünü üç (yeni, dolunay, karanlık), dört (yeni, ilk çeyrek, dolunay, son dördün), sekiz (yeni, hilal, ilk çeyrek, kambur (büyüyen), dolunay, kambur (küçülen), son dördün, balzamik), yirmi yedi (Hindu nakshatraları) ve yirmi sekiz (ay günleri) olarak bölmüştür. Ay’ın aylık döngüsündeki ışığın artış ve azalışında görülen sekiz katmanlı dönüşüm döngüsü, yılın güneşsel mevsim döngülerinde, gün dönümleri, ekinokslar ve mevsim arası günlerle işaretlenen ışığın artış ve azalışında da belirgindir. Bir bütün olarak Ay döngüsü, gelecek ve geçmekte olan organik yaşam sürecinin art arda olan aşamalarını içeren enerji kalitelerini tarif eder. Dane Rudhyar’ın 1936’daki seminal eserinde Ay fazları üzerine, Ay döngüsü fazlarıyla sembolize edilen ardışık büyüme aşamalarını aydınlatmak için bitkinin büyümesi metaforunu kullanmıştır.
Her birimiz, doğduğumuz anda Güneş ile Ay arasındaki ayrılık açısıyla belirlenen belirli bir Ay fazında doğarız. Kişilik işlevleri ve türleri açısından, her birey doğduğu döngüsel sürecin fazının özelliklerini yansıtır. Bu faz, güneşsel bilincimiz ile ay içgüdüsel farkındalığımız arasında akan enerjinin türünü gösterir ve yaşam amacımızı ifade etmek (Güneş) ve gerçekleştirmek (Ay) için en iyi kullanabileceğimiz etkileşim enerjisinin kalitesini belirtir. Ay fazımız ayrıca ruhumuzun daha büyük bir döngüsel süreç içindeki mevcut gelişim aşamasını gösterir.
Sekiz Ay Fazı
1. The New Moon - Yeni Ay Fazı
Ay, Güneş’in 0 ile 45 derece önündedir. Döngüsel sürecin ilk fazı, hem Yeni Ay’da hem de Kış Gündönümü’nde (Yule) ışığın doğuşunu tasvir eder. Süreç, yeni bir niyetle dolu bir vizyon içeren tohumun kapsülünden kurtulup karanlıkta filizlenmesiyle başlar. Bu ilk aşamada gelişen ruh, yeni bir deneyim döngüsünü başlatarak bir bedene bürünür, yeni olasılıkların öznel bir duygusunun yüzeye çıkmasına izin verir ve dünyaya bir kimlik yansıtır. Enerji, boşluktan çıkar ve ileriye doğru projeksiyon yapar.
2. The Waxing Crescent Moon - Hilal Ay Fazı
Ay, Güneş’in 45 ile 90 derece önündedir. Döngüsel sürecin ikinci fazı olan Hilal Ay, 2 Şubat’ta ışık hızlanır (Imbolc) analojisidir. Şimdi bu vizyonun ilk hassas filizleri, yerçekimi kuvvetine karşı mücadele ederek toprağın üzerine çıkmıştır. Bu ikinci aşamada, gelişen ruh maddeyle çevrelenir ve aynı şekilde ileriye doğru hareket etmek için geçmişin geri çekici etkisine karşı savaşır. Bedenin kontrolünü ele geçirmeli, vizyonunu odaklamalı ve yeni yetenekler ve beceriler geliştirmelidir. Döngüsel sürecin bu aşamasındaki enerji akışı, dirence ve atalete karşı bir yüzleşmedir, bunun içinden geçmeye çalışarak ve yeni kimliğini kurmaya çalışarak.
3. The First Quarter Moon - İlk Dördün Fazı
Ay, Güneş’in 90 ile 135 derece önündedir. Döngüsel sürecin üçüncü fazı, İlk Çeyrek Ay tarafından tasvir edilir; ışık ve karanlığın eşit miktarda olduğu, gündüz ve gece saatlerinin dengede olduğu İlkbahar Ekinoksuna (Oestarra) karşılık gelir. Şimdi ışık kuvveti istikrarlı bir şekilde artar. Bu aşamada bitki köklerini aşağıya ve gövde ve yapraklarını yukarı gönderir, gelecek çiçek ve meyveyi desteklemek için güçlü bir yapısal temel oluşturur. Gelişen ruhun yaşam gücü, vizyonu sabitlemek ve daha büyük amaca hizmet edecek benzer bir yapısal temel oluşturmak için doğrudan harekete geçerek kişiliği harekete geçirir. Enerji akışı güçlü ve doğrudandır, engelleri temizleyerek güçlü formlar inşa eder.
4. The Waxing Gibbous Moon - Kambur (Büyüyen) Ay Fazı
Ay, Güneş’in 135 ile 180 derece önündedir. Döngüsel sürecin dördüncü fazı olan Kambur (büyüyen) Ay, Beltane (Mayıs Günü) mevsimsel gününe karşılık gelir; ışık kuvveti hızla artmaktadır. Gündüz saatlerimiz uzuyor ve Ay’ın doluluğuna doğru şiştiğini görüyoruz. Bu aşamada bitki, çiçeğin açacağına dair vaat ve beklentiyle tomurcuklanır. Gelişen ruh, yarattığı yapıları değerlendirir ve bunları iyileştirme yolları bulur. Enerji akışı, ifadesini analiz etmeye, yapıları mükemmelleştirme yolları bulmaya yöneliktir, böylece bunlar gelecek anlamın değerli kapları olabilir ve diğerleri için pratik olarak kullanılabilir hale getirilebilir.
5. The Full Moon - Dolunay Fazı
Ay, Güneş’in 180 ile 135 derece arkasındadır. Döngüsel sürecin beşinci fazında ışık, dolunay fazındaki maksimum yansıtılmış ışık ve Yaz Gün dönümündeki en uzun gündüz saatleriyle zirveye ulaşır. Şimdi, ay döngüsünün yarısında, çiçek açar. Vizyon tamamen aydınlanır ve gelişen ruh “bilinçli” hale gelir, amacını açıkça görmeye başlar ve yaşamının anlamını ilk dört enkarnasyon sırasında başlatılan, inşa edilen ve mükemmelleştirilen yapılara enjekte etmeye başlar. Çiçeğin meyve vermesi için polenlenmesi gerektiği gibi, dolunay fazındaki ruhun da döngüyü döllendirmek ve meyve vermek için kendisine dışarıdan birini veya bir şeyi kabul etmesi gerekir.
6. The Waning Gibbous Moon - Kambur (Küçülen) Ay Fazı
Ay, Güneş’in 135 ile 90 derece arkasındadır. Döngüsel sürecin altıncı fazı, Ay’ın hala dolu olduğu ancak karanlığın ilk kıpırtılarının başladığı Kambur (küçülen) Ayında açılır. Bu, 1 Ağustos’ta Lammas (Lughnasadh) mevsimsel gününe karşılık gelir, gündüz saatleri kısalmaya başlar. Çiçek, meyveyi oluştururken kendi üzerine katlanmaya başlar. Bu aşama, döngünün zirvesini veya olgunluğunu işaret eder, vizyon insanlığın yaşamları aracılığıyla gerçekleştirilir ve böylece amacını yerine getirir. Gelişen ruh, bu anlamı bedenleştirir ve amacını yaşar, değerli bulduğunu yayar ve mesajını ve vizyonunu iletir.
7. The Third Quarter Moon - Son Dördün Fazı
Ay, Güneş’in 90 ile 45 derece arkasındadır. Döngüsel sürecin yedinci fazı, yarı ışık/yarı karanlık ile işaretlenir. Son dördün (üçüncü çeyrek veya azalan hilal olarak da adlandırılır) Ay, gündüz ve gece saatlerinin tekrar dengede olduğu Sonbahar Ekinoksuna (Mabon) ayna tutar. Doğanın doğal karanlık kuvveti güç kazanmaya başlar. Bitki döngüsünde, mahsul hasat edilir ve döngü boyunca gerçekleştirilen her ne olursa olsun sindirilir ve özümsenir. Asma üzerinde kalan meyve solmaya ve çürümeye başlar. Döngünün amacı yerine getirildikten sonra, yıkım süreci başlar. İnşa edilen şey şimdi yıkılmalıdır. Gelişen ruh, önceki fazlardan elde edilen yeni farkındalığa dayanarak düşüncesini yeniden gözden geçirir ve sınırlayıcı inanç sistemlerini reddetmeye başlar, ideolojisini yeniden değerlendirmeye ve yeniden düzenlemeye başlar. Enerji akışı eskiye sırt çevirir ve geleceğin belirtilerine yeniden yönelir.
8. The Waning Crescent Moon - Balzamik Ay Fazı
Ay, Güneş’in 45 ile 0 derece arkasındadır. Döngüsel sürecin sekizinci ve son aşaması, karanlığa çöken azalan Balzamik Ay tarafından sembolize edilir. 31 Ekim’de Cadılar Bayramı (Samhain) mevsimsel günü, güneş ışığının en kısa günlerini de getirir, karanlık kuvvet galip gelir. Bitki döngüsünde, tohum eski meyveden serbest bırakılır ve karanlığın derinliklerine gömülür. Gelişen ruh da geçmiş döngünün bilgelik özünü damıtır ve gelecek vizyonlarını sezgiler, bir sonraki Yeni Ay fazında filizlenecek tohum kapsülleri yaratır. Enerji akışı, derin içine çekilmek, bırakmak, arınmak, iyileşmek, yenilenmek ve yeniden doğmaya hazırlanmaktır.
Yaşam Boyu Ay Fazları
Belirli bir Ay fazında doğarız ve farkındalığımızın büyük bir kısmı bu tür enerjiyle çalışır. Ancak, yaşam statik bir süreç değildir. Doğum sonrası günlerde gezegenlerin hareketlerini ölçen astrolojideki ikincil ilerlemeler adlı bir zamanlama sistemi, doğum potansiyelimizin zaman içinde nasıl geliştiğini sembolize eder. Her otuz yılda bir, sembolik olarak tüm Ay döngüsünü geçerek her fazın niteliklerini yaklaşık dört yıllık aralıklarla deneyimleriz. İlerleyen her fazdaki olayların anlamları, döngüsel sürecin o aşamasındaki enerji akışının niteliklerini yansıtır. Bu perspektiften, yaşamımızın tamamını birkaç otuz yıllık döngü olarak görebiliriz, bu da her kişi için farklı yaşlarda gerçekleşecek, başlangıçlar, zirveler, bitişler ve yenilenen yaşam amaçlarıdır.
Kaynak: Bu makale, Demetra George’un “Mysteries of the Dark Moon” ve “Finding Our Way Through the Dark” eserlerinden uyarlanmıştır.
Çeviri: Yağmur Yakut
0 notes
Text
Global Blue Türkiye 2024 Yılı İlk Beş Ay Tax Free Pazar Verilerini Açıkladı İlk 5 aylık dönemde toplam Tax Free işlemlerinde 2023 yılına göre yüzde 28’lik bir azalış yaşanırken, satış tutarlarında ise yüksek enflasyon ve artan fiyatlar...
0 notes
Text
Global Blue Türkiye 2024 Yılı İlk Beş Ay Tax Free Pazar Verilerini Açıkladı İlk 5 aylık dönemde toplam Tax Free işlemlerinde 2023 yılına göre yüzde 28’lik bir azalış yaşanırken, satış tutarlarında ise yüksek enflasyon ve artan fiyatlar...
0 notes
Text
Global Blue Türkiye 2024 Yılı İlk Beş Ay Tax Free Pazar Verilerini Açıkladı İlk 5 aylık dönemde toplam Tax Free işlemlerinde 2023 yılına göre yüzde 28’lik bir azalış yaşanırken, satış tutarlarında ise yüksek enflasyon ve artan fiyatlar...
0 notes
Link
Ekim ayı Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi yayımlandı. TÜİK verilerine göre Ülkemizde, tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %62,56 arttı, aylık %1,13 azaldı. HABER: YAKUP ÖZCAN ... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
Text
Uzmanlar Kuraklığa Karşı Uyardı!
Prof. Dr. Murat Karabulut ve Arş. Gör. Dr. Muhammet Topuz tarafından, Doğu Anadolu Bölgesi’nde aylık kar örtülü gün sayısı ve kar yağışlı günler sayısı üzerine yapılan araştırmada dikkat çekici tespitlere ulaşıldı. Küresel iklim değişikliği bağlamında bir bölgedeki yağış miktarı kadar yağış türü de önemli olduğunu vurgulayan uzmanlar, özellikle kar şeklindeki yağışlar kullanılabilir su temini ve akarsu rejimlerinin düzenliliği başta olmak üzere birçok açıdan hayati önem taşıdığı vurgulandı. Atatürk Üniversitesi Doğu Coğrafya Dergisi’nde Prof. Dr. Murat Karabulut ve Arş. Gör. Dr. Muhammet Topuz tarafından yapılan araştırmada ve kaleme alınan makalede bu anlamda önemli bulgular ve değerlendirmeler de gözler önüne serdi. ARAŞTIRMADA İKİ YÖNTEM KULLANILDI Türkiye’de kar yağışının en çok Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülmekle birlikte en güçlü akarsuların bir kısmı da bu bölgede yer aldığı ifade edilen araştırmayla ilgili makalede, “Bu bakımdan çalışmada amaç; Doğu Anadolu Bölgesi’nde uzun yıllar (1970-2020) aylık kar örtülü gün sayısı ve kar yağışlı günler sayısında azalma veya artma eğiliminin olup olmadığını Mann-Kendall Trend Analizi yöntemiyle değerlendirmek ve kar yağışlı günler ile kar örtülü günler sayısında bir ilişkinin olup olmadığını Pearson Korelasyon Yöntemi ile sınamaktır. Bunun için Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM)’nden Malatya, Muş, Tunceli, Van, Elazığ, Erzincan, Bingöl, Erzurum, Bitlis, Hakkâri, Ağrı, Iğdır, Kars, Ardahan meteoroloji istasyonlarına ait uzun yıllar (1970-2020) aylık kar örtülü gün sayısı ve kar yağışlı günler sayısı verileri ile Mann-Kendall Trend Analizi yöntemi ve Pearson Korelasyon Yöntemi kullanılmıştır.” denildi. İLLER BAZINDA DEĞİŞKENLİK VAR Yıllık kar örtülü gün sayısındaki değişimlerin tamamının azalma eğiliminde olduğu ve bunlardan büyük bir bölümünün istatistiksel açıdan % 95 güven aralığında anlamlı olduğunun görüldüğü belirtilen araştırmada, daha sonra şu ifadeler kullanıldı, “Kar yağışlı günler sayısındaki değişimlerin kar örtülü gün sayısına göre çeşitli olduğu; azalışların yanı sıra artışların da varlığı dikkati çeker. Özellikle Kars ve Muş istasyonlarının kar yağışlı günler sayısında anlamlı artışa sahip olması, analizlerde karşılaşılan tek örnektir. Anlamlı azalmaların Malatya’dan başlayarak Muş’a kadar bir hat üzerinde görülmesi de ayrıca dikkat çekicidir. Onun dışında diğer illerde anlamlı olmayan artış ve azalış eğilimleri görülmektedir. İstasyonların ve periyotların büyük bölümünde kar örtülü gün ve kar yağışlı günler arasında istatistiksel açıdan anlamlı, orta düzeyde ve pozitif bir ilişki olduğu tespit edilmiştir.” KART ÖRTÜLÜ GÜNLERDE VE YAĞIŞLARDA AZALMA VAR İklim değişikliğinin Türkiye’deki en önemli su kaynaklarının bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi’nde, kar yağışına ilişkin iki parametredeki etkisini ortaya koymak için yapılan çalışmada, aylık, mevsimlik ve yıllık periyotlarda genel olarak gerek kar örtülü gün gerekse de kar yağışlı günler sayılarında, azalma eğiliminin hakim olduğunun söylenebileceği vurgulanarak şöyle devam edildi “MGM’nin resmi internet sayfasında yer alan ikinci bir raporda, 1950-2010 yılları arasında özellikle 1975 yılından itibaren Türkiye geneli istasyonların ve Fırat Havzası’ndaki 6 istasyonun yıllık ortalama kar örtülü gün sayılarının 5’er yıllık ortalamalarına bakıldığında Fırat Havzası’nda kar örtülü gün sayısında bir düşüşün olduğu belirtilmektedir. Rapor ve yapılan bu çalışma kıyaslandığında yıl aralıkları uyuşmasa da raporda düşüş eğiliminin varlığının belirtilmesi, çalışma bulgusu ile örtüşmektedir.” “BÖLGEDE KURAKLIK EĞİLİMİ VAR” Aynı raporda 1970’li yıllardan sonra yıllık ortalama kar yağışı miktarında Türkiye yıllık ortalama kar yağışı miktarına göre bir azalmanın olduğu belirtildiği anlatılarak, “Kar örtülü gün sayısında da yine 1975 sonrası düşüş olduğu vurgulanmıştır. Doğu Anadolu Bölgesi’nin mevsimlik kuraklık analizinin yapıldığı diğer bir çalışmada, Muş, Ağrı, Erzurum ve Erzincan illerinde belli mevsimlerde derinleşen genel bir kuraklık eğiliminin olduğu; Malatya, Elazığ, Tunceli, Van ve Kars illerinde ise ciddi kuraklık eğilimlerinin yaşandığı tespit edilmiştir. Ayrıca Bingöl, Bitlis, Hakkâri ve Iğdır’da nemlilik eğiliminde artış gözlenirken; Ardahan’da sonbaharda kuraklık eğilimine karşın ilkbahar ve yaz mevsimlerinde nemlilik eğilimi görülmüştür.” denildi. “KIŞ YAĞIŞLARI SONBAHARA KAYMAYA BAŞLADI” Kar yağışlı gün ve kar örtülü günler sayılarında meydana gelen eğilimler, su potansiyeli açısından oldukça yüksek ancak iklim değişikliği açısından oldukça hassas Doğu Anadolu Bölgesi’nde genelde azalma yönünde olduğu belirtilen araştırmada, “Kar yağışlı günler ile kar örtülü gün sayıları genelde pozitif ilişkiye sahiptir. İklim değişikliğinin bölgesel etkilerinin daha net belirlenebilmesi adına, veri süresinin geriye doğru uzatılmasına ek olarak, minimum, ortalama, ortalama yeni eklenen kar yüksekliklerine, maksimum, minimum ve ortalama sıcaklıkların etkilerinin bir arada değerlendirilebileceği bir yöntemle yapılacak çalışmalar faydalı olacaktır. Kar örtülü günler ve kar yağışlı günler sayısında istasyonların ve periyotların büyük çoğunluğunda orta düzeyde, pozitif ve anlamlı ilişkilerin olduğu görülür. Özellikle sonbahar mevsimi için bu ilişki oldukça güçlenmektedir. Bu durumun ise büyük oranda mevsimsel kayma olarak nitelendirilen kış yağışlarının sonbahara kayması nedeniyle olduğu düşünülmektedir.” ifadeleri kullanıldı. Read the full article
#Elazığ#FıratHavzası#Kars#Malatya#MeteorolojiGenelMüdürlüğü#MuhammetTopuz#MuratKarabulut#Tunceli#van
0 notes
Text
Tarım ÜFE yıllık ve aylık arttı
https://pazaryerigundem.com/haber/193307/tarim-ufe-yillik-ve-aylik-artti/
Tarım ÜFE yıllık ve aylık arttı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarım ürünleri üretici fiyat endeksini açıkladı.
ANKARA (İGFA) –Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarım ürünleri üretici fiyat endeksini açıkladı. Buna göre, tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık yüzde 35,46 arttı, aylık yüzde 5,03 arttı.
Tarım-ÜFE’de (2020=100), 2024 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 5,03 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 26,32 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 35,46 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 49,55 artış gerçekleşti.
Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 5,34 artış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 1,56 azalış ve balık ve diğer balıkçılık ürünleri; su ürünleri; balıkçılık için destekleyici hizmetlerde yüzde 2,23 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre, tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) bitkisel ürünlerde yüzde 13,27 artış, çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerde yüzde 1,82 artış ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 0,24 artış gerçekleşti. Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 185,25 artış ile turunçgiller, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 85,17 artış ile turunçgiller oldu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Tarım ÜFE yıllık bazda yüzde 151 arttı
Türkiye İstatistik Kurumu, Aralık 2022 dönemine ilişkin Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım ÜFE) verilerini açıkladı. Buna göre, endekste aralıkta bir önceki aya göre yüzde 4,82, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 151,03 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 132,18 artış gerçekleşti. Sektörler özelinde bir önceki aya göre ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 3,45 azalış…
View On WordPress
0 notes
Link
0 notes
Text
TÜİK Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %151,03, aylık %4,82 arttı
Tarım-ÜFE’de (2015=100), 2022 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre %4,82, bir önceki yılın Aralık ayına göre %151,03, bir önceki yılın aynı ayına göre %151,03 ve on iki aylık ortalamalara göre %132,18 artış gerçekleşti. Sektörlerde bir önceki aya göre, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %3,45 azalış, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %5,03 artış ve balık ve diğer balıkçılık…
View On WordPress
0 notes