#ayak altı kaşınması
Explore tagged Tumblr posts
Text
Ayak Altında Su Toplanması ve Kaşınması
Ayak Altında Su Toplanması ve Kaşınması
Ayak Altında Su Toplanması ve Kaşınması Bugünki Konumuz Sağlık; Genel manada bir çok kişi bu sorun ile karşı karşıyadır. Ayak altında (Taban) kaşıntı ve sonrasında su toplaması. Sorumuzun cevabı egzama dır. Genelde yaz aylardın da etkisini gösterir. Yemiş olduğunuz yiyeceklerden de kaynaklanan bir çeşit deri hastalığıdır. Özellikle tatlı ve acı yiyeceklerin etki ettiği bu deri hastalığının…
View On WordPress
0 notes
Text
Elioliver-eliOliver-Elioliver
Film başlar başlamaz güçlü bir dalga gibi içine çekti ve aşkın hallerini dört dörtlük ev sahibi misali mükemmel zamanlamayla ikram ettikten sonra da sahile geri fırlattı.
Önce şunun hakkını vermek lazım; film(e konu olan roman?) eşcinsel aşka dair bildiğimiz hiçbir senaryoya tenezzül etmeden ve kemikleşmiş sorunları dile getirme amacı gütmeden, birleştirici bir üslupla derdini anlatıyor. Aşk: Türlü dış baskılara, zaman ve mekân sınırlamasına, herhangi ahlâkçı ve hukukî yaptırıma maruz kalmaksızın. Kapalı kapılar arkasında yaşansa da asla küçük düşürmeyen, utandırmayan, (en azından toplumsal baskılar yüzünden) ilişkinin taraflarını çaresizliğe sürüklemeyen, yer çekimsiz bir şey perdedeki. Ve sürekli ritm, sürekli form değiştiriyor. Kaşıyamadığın bir yerin kaşınması gibi çaresizce sevmeyi, hayalet ipuçlarına kanarak duyguların kabarıp köpürmesini, arzuların taşınamayacak büyüklüğe varana dek genleştikten sonra patlayarak dökülmesini, tek taraflı gönül koymalar yüzünden sönüp gitmesini bizzat yaşama şansına erişmiş insanlar için bu kadar kişisel bir deneyime üçüncü şahıs olarak tanıklık etmek inanılmaz. Hikâyeye harikulade bir fon teşkil eden dönemden, işin nostalji boyutundan bahsetmiyorum bile; sık sık fantazisini kurduğumuz, internetsiz, şarjsız, kablosuz günlerde nasıl (da güzel) yaşadığımızı, hiç bitmeyecek gibi başlayıp çarçabuk sona eren yaz günlerinin hâkimiyetine girip, sorgusuz teslim olduğumuz zamanları hatırlamak için bile müthiş bir bahane bu film. Bir de ürkütücü sahicilikte oyunculuklar var tabii.
Olayların geçtiği küçük İtalyan kasabasında, zarif, Avrupalı vücutların yanında göze batan cüssesiyle Güliver’i andıran, fakat devliği yalnız kaslı vücudundan ibaret olmayan, Amerikan usulü rahatlığı ve patavatsızlığıyla, gösterişçiliği ve egosuyla doktora öğrencisi Oliver. Oliver’ın altı haftalığına yanına geldiği profesörün oğlu, ergen, çelimsiz ve fakat karizmatik Elio. Elio hayatının o en yüksek çözünürlüklü döneminde; ses de, renk de sonda. Her türlü güzelliğe duyarlı, her sinyale açık, önyargılardan bihaber veya önyargıları kabul etme kolaycılığını elinin tersiyle itebilecek kadar genç. Geçmek bilmeyen, diğerlerinden farksız, kavurucu bir yaz günü, Elio’nun sırtını dayadığı aile ve arkadaş ortamındaki yazısız kuralları, hiyerarşileri ihlâl ederek hayatına giriveren Oliver, bu rutinde huzuru yakalamış Elio’ya bambaşka bir varoluş ihtimalini kanıtlıyor. Tıpkı bir sihir gösterisini izler gibi gözlerini kırpmadan Oliver’ı takip ediyor Elio ve temsil ettiği her şeyi önce kıyasıya yargılayıp sonra kana kana içiyor. (Kendini çok da iyi tanımadığı bir dönemde kim bir başkasının gururla sahnelediği varoluşundan hem nefret edip hem kopya çekmek istemez ki?)
Cinsel tansiyon artıyor; aslında pek de yanlış olmayan yanlış anlaşılmalar, uzaktan uzağa arzulayışlar, poz kesişler, kapıyı açık bırakışlar, banyonun dört yanına atılmış ıslak mayo şortlar, baygın bakışlar, arsız talepler filan derken seyirciyi bile oturduğu yerden ateş basarken tam, geceyi beraber geçiriyorlar (bu sahnenin başında ne yapacağını kestiremeyen Elio’nun adeta akbaba gibi, yatağın ayak ucunda dönerek yürüyüşü var ki, sadece satırlarda kelimelerimi görüp haz alabilmek uğruna şuraya yazıyorum). Sonraki ilk sabahtan itibaren aşklarındaki asimetri, bu sefer Oliver’ın aleyhine. Aşk çekişmesinin yeni galibi Elio’nun çelimsiz figürünün yanında, kaslı vücudu anlamını yitirip işlevsizleşiyor ve Oliver bir kuklaya dönüşüyor. Fakat bu dengesizlik kısa süre sonra duruluyor, orta noktada buluşuluyor. İkisi de eğilip bükülmeden, altta kalmadan veya üstünlük taslamadan çift olmayı öğreniyorlar. Kelimelerden ziyade dokunuşların, bakışların, dansların, kahkahaların, iştahlı öpüşmelerin, sarhoş akşamların ardından ayrılık zamanı geliyor ve herkes renksiz hayatına geri dönüyor: Oliver, kendi gibi devler diyarında sıradan biri olmaya devam etmek üzere Amerika’ya doğru yola çıkarken, Elio hayatı boyunca görüp görebileceği en gösterişli aşkı yaşamışlığın ağırlığını omuzlarında hissediyor. Artık onun için hiçbir şey eskisi gibi değil. Böylesine güçlü bir şeyi tatmanın gururu, sevinci, tüyleri diken diken eden elektriği içinde dolaşırken, hayatının geri kalanında taşımak zorunda kalacağı kaybedilenin yükünü hisseden Elio, Oliver’ı uğurladığı istasyondan eve döndüğünde hayli yaşlanmış görünüyor.
Gelelim filmin en lezzetli yerlerinden birine:
Elio’nun dönüşünden sonra babasının monoloğu. Bu monoloğun neyi kastettiği epey tartışmalı aslında; ilk izleyişte açık görüşlü, aydın bir babanın oğluna cinselliğini özgürce yaşamasını öğütlediğini düşündüm, ama ikinci sefer içimdeki amansız detektif bambaşka bir şey gördü: “Senin yaşadığına yaşamaya çok yakındım, ama bir şey hep araya girdi” derken kastettiği öyle uzak geçmişteki bir olay değil de Oliver’a duyduğu tutku ve araya giren de Elio’yla Oliver’ın arasını doğruluğunu kestiremediğimiz bir imayla yapan karısı Annella mıydı? Annella meselesini üçüncü izleyişte çözmeyi ümit ediyorum. O zamana kadar zihin defterim burada açık dursun.
4 notes
·
View notes
Text
Sülük tedavisi
Küfrün Karanlıklarından, Vahyin Aydınlığına... Allah’a hamd, Resûlü'ne salât ve selam olsun. Bir önceki yazımızda sülüklerin genel olarak yapısından bahsettik ve sülüğün kendisinde yüz (100)'e yakın biyoaktif moleküller barındırdığını hacamat tedavisinin aksine sülüklerden bu maddeleri vücuda vermesiyle faydalandığımıza değinmiştik. Günümüzde bilimsel olarak etkinliği ispatlanmış olan sülük tedavisini başta Rusya, Japonya, ABD, Kanada, Avustralya, Fransa, Almanya, Hollanda olmak üzere birçok ülkede tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Çeşitli klinik durumlarda; iltihaplı doku, eklem kireçlenmesi, göz tansiyonu, kas ve kemik zayıflığı, diş iltihaplanması gibi durumlarda, kangrene gidişin önlenmesi ve diğer çeşitli damar bozukluklarında ve tıbbi tedaviye yardımcı olarak kalp, kadın hastalıkları, üroloji, cerrahi, ortopedi başta olmak üzere çeşitli branşlarda kullanılmaktadır. Sülük ile Tedavi Edilen Hastalıklar • Baş ağrılarında/migren, sinüzit, küme tipi başağrısı • Akciğer tedavisinde • Bel/Boyun fıtıklarına bağlı ağrılarda • Burkulmalara bağlı oluşan şişlik ve ağrılarda • Çıban, siğil ve yağ bezelerinde • Damar tıkanmalarında • Şeker hastalığında • Eklem (diz, omuz, el/ayak bileği) ağrılarında • Göz ile ilgili hastalıklarda • Alzheimer/parkinson • Hormonal rahatsızlıklar • Kalp rahatsızlıklarında • Karaciğer iltihaplanmasında • Kıl dönmesi • Kulak çınlaması • Sivilce ve çillerde • Cilt kırışıklarını giderme ve gençleşmede Sülükteki Maddelerin Başlıcaları • Kanın hareketlenmesini artırıcı (Hirudin) • Pıhtılaşmayı engelleyici (Antiagregan) • Oluşmuş pıhtıyı eritici (Fibrinolitik) • Ağrı kesici (Analjezik-Antiromatizmal) • Mikrop öldürücü (Bakteri, virüs ve mantar öldürücü) • Tansiyon dengeleyici (Antihipertansif) • Kas gevşetici (Miyorelaksan) • Bağışıklık sistemi düzenleyici (İmmun modulatör) • Stres giderici (Anksiyolitik) Sülük Tedavisi Uygulanmadan Önce Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar • Uygulanacak olan sülüklerin en az 2-3 gün evde bekletilip içerisinde bekletildikleri sularının siyah veya kırmızı olmadığını görmek gerekir. • Sülük tedavisi uygulanacak kişinin kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsa 3-5 gün kadar kontrollü bir şekilde buna ara vermiş olması gerekir. • Sülük ilk defa uygulanıyorsa sülük sayısının çok olmamasına, tercihen 1-3 adet olmasına dikkat edilmeli ve bu tedricen artırılmalıdır. • Sülük uygulanacak kişinin parfüm vs. kimyasallar kullanmamış olması gerekir. Özellikle uygulanacak bölgede 3-5 saat içerisinde sabun/şampuan gibi kimyasallar kullanmış olması sülüğün o bölgeyi tutmamasına sebebiyet verebilir. • Sülük uygulanacak bölgenin damar veya göz gibi hassas bölgeler olmamasına dikkat edilmelidir. Sülük Uygulaması Sırasıyla Şu Şekilde Yapılır • Öncelikle sülük uygulanacak bölge su ile iyice temizlenir. Bu bölgeye daha önce kullanılmamış sülük uygulanır. • Uygulama alanı eğer soğuksa sülüğün temasını arttırmak için tampon benzeri bir ısıtma işlemi yapılır. • Bazen hastalığa göre uygulanacak bölgenin istenilen bir noktadan tutmasını sağlamak için enjektör veya bistürü ucu ile nokta şeklinde kanama odağı oluşturulabilir. • Sülüğün kan emmesi; uygulanacak bölgenin durumu, sülüğün özelliği gibi faktörlere bağlı olarak 15 dakika ile 3 saat arasında değişebilmektedir. • Hastane veya bazı kliniklerde sülüğü yerleştirmek veya yerleştiği yerden almak için özellikle pens, küçük maşa gibi sert cisimler kullanılmakta. Bu durum sülükleri fazlasıyla travmatize ettiğinden ezilme tehlikeleri olmakta hatta sülüğün tutunduğu bölgeye istifra etmelerine dahi sebep olabilmektedir. Buna benzer durumların yaşanmaması için uygulayacak olan kişinin herhangi bir alet kullanmadan sadece eldivenli ellerle (sülükler eldiven üzerinden ısırmadığından) yumuşak bir şekilde sülüğü tutması daha uygundur. • Sülükler sıklıkla uyuyabildikleri için ara ara uyuduğu düşünülen sülükler kuyruk kısımlarından yavaşça parmak veya pamuk ile dürtülebilir (alkolsüz olmasına dikkat edilmelidir). Bu hareket sülüğün uyanması ve tekrar aktif olması için yeterlidir. • Sülük uygulaması bittikten sonra uygulama yeri batikon veya distile su ile silinmelidir. • Sülük uygulanan nokta (1-3 dakika kanamasına izin verildikten sonra) sıkı bir tampon ile kapatılır. • Uygulama sonrası kullanılmış olan sülüklerin başka birileri tarafından kullanılma ihtimalinden dolayı sülükler imha edilir. Sülük Tedavisi Sonrasında Olması Muhtemel Durumlar • Sülük uygulanan bölgede 12-48 saat devam edebilen kanama olabilir (beklenen bir olay). Bundan dolayı yapılan tampondan sızma olmadığı sürece 24 saat çıkarılmaması gerekir. Gerek duyulduğunda tampon yenilenmelidir. • Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar uygulama sonrası 24-48 saat kullanmamalıdır. • Uygulama sonrası 12 saat hareketli işlerden uzak kalınması daha uygun olur. • Kaşıntı hissi olabilir. Kişi kendini kaşımak zorunda hissediyorsa ısırılan noktanın etrafı kaşınabilir. Isırılan noktanın kaşınması kanama, enfeksiyon gibi istenmeyen durumlara sebebiyet verebilir. Bu durum geçici olup (2-10 gün), genellikle ilaç kullanımı gerekli olmayabilir. Kişinin sosyal hayatını etkileyecek kadar rahatsız edici ise doktor önerisi ile lokal antihistaminik kullanılabilir. • Nadiren Aeromonas bakterisine bağlı enfeksiyon oluşabilir. (Özellikle kaşımaya bağlı bölgesel bir enfeksiyon gelişebilir.) • Lenf nodlarında geçici bir şişlik, hafif ateş ve terleme olabilir. Bir haftaya kadar ilerlemeden gittikçe azalan bir durum ise endişelenilmemelidir. Bu durum çoğunlukla vücuttan toksinlerin atılmasının bir işareti olabilmektedir. • 12 saate kadar duş alınmamalı daha sonra ılık bir duş alınabilir. • Uygulama sonrası iki gün bol sıvı tüketimi tedavi etkisi açısından önemlidir. Halk arasında kullanılmış sülükler değişik yöntemlerle kusturulup tekrar kullanılmaktadır. Bu durum sülüğün içerisindeki faydalı maddelerin kalmamasına çoğu zaman da ciddi zararlara sebebiyet verebilir. Sülükler kullanıldıktan sonra tekrar kullanılabilmesi için bir önceki yazımızda belirtmiş olduğumuz sülüğün yaşayabileceği ideal yaşam şartlarında altı ay kadar bekletilmesi gerekmektedir. Hatta bu şekilde bekletilip tekrar kullanılacak olan sülüklerin, kanını emdiği hastanın bir sonraki dönemde en çok ihtiyacı olduğu molekülleri daha çok taşımakta olduğu düşünülmektedir. Yani, bekletilmiş olan sülük daha önce uygulanmış olan kişinin kendisine bir önceki hâlinden daha çok faydalı olabilmektedir. Sülük Tedavisinde Olması Muhtemel Yan Etkiler Sülük uygulanan kişilerde işlem sırasında veya sonrasında; ağrı, kaşıntı, tansiyon düşüklüğü, vasovagal ataklar (bayılma), enfeksiyonlar, alerji, yara izi oluşumu ve hafif ateş görülebilen durumlardır. Uygulanmaması Gereken Durumlar Sülük uygulanacak olan kişide; uzun zamandır kan sulandırıcı ilaç kullanımı, çok ciddi tansiyon düşüklüğü, gebelik, (6 aydan küçük) birçok durumda alerjiye yatkınlığı olan kişilerde sülük tedavisi yapılmaması daha uygun olur. Hacamat ve sülük tedavisi hastalığa göre bir veya birden çok (10 seansa kadar da sürebilir) uygulamaya ihtiyaç duyulabilmektedir. Bu tedaviler tek başına uygulandığında etkin olmakla beraber uygun başka tedavi yöntemleri ile kombine edilerek uygulandığında ise daha çok etkili olabilmektedir. Dualarımızın sonu; âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun. Bu Sayfayı Paylaş : Tevhid Dergisi Hakkımızda Künye Duyurular Arşiv İletişim Yazarın Makaleleri GETAT Dışı Tedaviler: Titreşim Tıbbı2019-12-17 Hipnoz 32019-11-16 Hipnoz 22019-10-16 HİPNO TERAPİ2019-09-16 Nöral Terapi2019-08-19 Apiterapi2019-07-15 Hoş Geldin Ey Ramazan2019-05-15 Apiterapi2019-04-15 Ozon Tedavisi2019-03-15 Ozon (O3) Tedavisi2019-03-04 Akupunktur Tedavisi2019-01-26 Sülük Tedavisi -22018-12-27 Sülük Tedavisi2018-11-20 GETAT, Hacamat -22018-10-16 GETAT, Hacamat2018-09-19 Fitoterapi2018-08-16 GETAT-Fitoterapi2018-07-18 Global Tezgâhın Promosyonu Aşılar2018-07-18 Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp2018-05-17 Fıtık2018-04-07 Bel Fıtıkları2018-03-16 Fibromiyalji Sendromu2018-02-15 Yaşamın Ritmi2018-01-18 Antibiyotikler2017-12-16 Tuz ve Hayat -22017-11-15 Tuz ve Hayat2017-10-25 Su ve Hayat -22017-09-19 Su ve Hayat2017-08-16 Ramazanda Beslenme2017-06-18 Kulak Enfeksiyonları ve Buşon2017-05-16 Baş Ağrı Tipleri2017-04-21 Hipertansiyon - 22017-04-20 Hipertansiyon2017-02-17 Akıl Nimeti 2017-01-17 Sara/Epilepsi Hastalığı2016-12-16 Konversiyon Bozukluğu2016-11-19 Kaygı Bozukluğu 2016-10-19 Depresyon2016-09-20 Beynin Kimyası2016-08-19 Vitaminler -32016-06-16 Vitaminler -22016-05-17 Vitaminler -12016-04-15 Demir ve Eksikliği2016-03-15 Soğuk Algınlığı ve Grip2016-02-15 Obezite ve Sağlık Sorunları2016-01-17 Beslenme ve Obezite2015-12-16 Bağışıklık ve Anne Sütü2015-11-15 Bağışıklık Sistemi ve Beslenme2015-10-16 Çocukluk Dönemi Aşı ve Hastalıkları2015-09-15 Çocukluk Aşıları ve Hastalıkları2015-07-16 Allah Düşmanı ‘Demos'2015-06-06 Bağışıklık Sistemi ve Aşılar2015-05-05 D Vitamini ve Güneş2015-04-05 Footer İkon Mobil Uygulama Bize Ulaşın İletişim Tevhid Dersleri Tevhid Meali Ebu Hanzala Bizi Takip Edin facebook facebook Google+ google+ Twitter twitter Youtube youtube Instagram instagram Issuu Issuu E-Bülten Aboneliği Adınız Soyadınız E-Mail Adresiniz Telefon Numaranız Gönder Copyright 2019 - tevhiddergisi.org
0 notes