Tumgik
#astrolojik?ng?r?ler
Text
Tumblr media
İçimizdeki Zalim
Gökyüzünde zalimliği ve zulmü anlatan Mars-Pluto karesi hakim. Bu vesileyle zalim-zulüm-mazlum kavramını açmak isterim. Zulmün hakiki kelime anlamı birşeyi yerli yerine koymamaktır örneğin balığa suyun dışı zulümdür.Bu açıdan bakıldığında kendimize en büyük zalimliği eden yine kendimizdir. Alamadığımız sevginin yerine koymak istediklerimiz (para, yemek, cinsellik...), kaybettiklerimizin yerine koymak istediğimiz yanlış insanlar, kendimizi tanımadan bilmeden seçtiğimiz meslekler, yanlış değerlere tutunarak seçtiğimiz eşler, samimiyet kuramadığımız gereksiz yakınlaşmalar-arkadaşlıklar... liste böyle uzayıp gider velhasıl evren kendi kaosu içindeki hayranlık uyandırıcı görkemi herşeyi yerli yerinde ve dengede tutarak sağlar. Bir ağaç uzun bir kış döneminde ille de yaprak açacağım diye tutturmaz ya da elma ağacı armut vermek için enerjisini harcamaz.Varlığını sürdürebilmek için gerektiğinde kendine dönmeyi içe kapanmayı, gerektiğinde coşup açmayı becerebilir. Son tahlilde zalimliğin en büyüğünü biz kendi kendimize ederiz , kurtarıcıyı dışarıda aradıkça da işler elimize yüzümüze bulaşır.
Kendimize ettiğimiz zulmün son bulması dileğiyle...
3 notes · View notes
Text
Tumblr media
Gökyüzünde iki malefik (kötücül) olarak değerlendirilen Mars-Satürn karesi mevcut. Bu iki gezegen de güçlü olduğu burçlarda ( Koç, Oğlak) yerleşmiş durumda bu yüzden üzerimizdeki baskısı yoğun olacaktır.Bu görünüm; kaza, sakarlık, yaralanma, kırıklar, yanıklar ve kesikler gibi durumlara neden olabilir.Hem gaz(Mars)hem fren (Satürn) enerjisini anlattığından kırılma ve gerilim demektir. Otorite figürleriyle sorunlar yaşanabilir, artan sorumluluklar üzerimizde baskı yaratabilir.Bu zorlu enerjiyi daha kolay atlatabilmenin yolları; Koruyucu mantra ve zikirler, sadaka, kurşun döktürme, çengelli iğneye geçirilmiş koruyucu taş taşıma, mutfakta kırmızı ve kök sebzelerden keserek yemek yapma ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşma olabilir.
Sevgilerimle
2 notes · View notes
Text
Tumblr media
Jüpiter-Satürn Kova Kavuşumuna Sembolik Bakış
Astrolojik olarak oldukça önemli buluşmaların ve karşılığında da insanlığı sarsan gelişmelerin olduğu 2020 yılı bizi bir başka büyük kavuşuma şahit edecek. 21 Aralık (tam kış dönümünde) Jüpiter ve Satürn Kova burcunda buluşacak bu görünümün gelenekteki adı sahipkırandır. Peki neden bu kadar önemli bu buluşma; Jüpiter ve Satürn gözümüzün alabildiği en uçta noktadaki iki gezegendir dolayısıyla toplumsal anlamda büyük olayların başlangıçlarını tetikler nitekim Atatürk, Hz. İsa ve Hz. Muhammed doğmadan önce gökyüzünde bu görünüm vardı.Bu tarihi kişiliklerin ilk Satürn döngülerinden sonra bulundukları toplumla ilgili yaşadıkları sorgulamalar ve getirdikleri yeni düzen göz önüne alındığında, bu görünüme neden “sahipkıran” dendiği daha net anlaşılıyor. Bu kavuşum yaklaşık 600 yıl sonra ilk defa Kova’da ve ilk defa Altair sabit yıldızında( sabit yıldızlar yüzyıllar boyunca birkaç derece kaydığı için) oluyor bununla ilgili olarak birçok astrolojik yorum okuyacaksınızdır. Ben size en basitinden şu örneği vereyim; bu kavuşumun etkisi bence görülmeye başlandığı andan itibaren karşıtı Aslanı tahttan etti;sahne, eğlence, sanat dünyası ve yönetici pozisyonundaki insanlar geri çekildi ve hepimiz Kova ile temsil edilen bilim adamlarının ağzının içine bakar olduk. Ayrıca yine Kovanın temsil ettiği astroloji, astronomi, dünya dışı temaslar, uzay, teknolojik icatlar gibi konular daha fazla gündemde olacaktır.
Ben daha önce de bahsettiğim gibi bu görünümün sembolik anlamına odaklanmak istiyorum. Astrolojide Jüpiter, genişleme ve Satürn daralma prensibini temsil eder. Evreni büyük insan, insanı küçük evren olarak algılarsak nefes alma Jüpiter, nefes verme Satürn’dür. Bu ikisinin kavuşum anı nefesin tutulduğu andır. Nefesinizi ne zaman tutarsınız, hayret , şaşkınlık, yeni şeyler öğrenme ve kaydetme anında dolayısıyla bu an yeni bir programın yeryüzüne indiği andır. Bu program doğum haritasında büyük yıkımın( Satürn-Pluto kavuşumu) olan neslin uyanışı ve aydınlanması için indirilecektir.
Öbür taraftan Jüpiter-Satürn kavuşumu İslami öğretideki haşr-neşr terimine karşılık gelir. Haşr (toplamak, toplanmak= Satürn) neşr (dağıtmak, yayılmak, yaymak=Jüpiter ) kelime anlamıyla bu iki gezegenin prensibini anlatmakla birlikte kıyamet günü(haşr) , aynı gruptan kişilerin biraraya gelmesini neşr anlatır. Tüm bunlardan yola çıkarak, önemli bir uyanışın eşiğinde olduğumuzu ve etrafımıza karmik hak edişlerimiz ve bizimle aynı frekansta olacak kişileri çekerek birtakım farkındalıklar yaşayacağımızı özetleyebiliriz.
Hepimiz için güzelliğe vesile olsun
Sevgilerimle
1 note · View note
Text
Balık Burcunda Dolunay/ Aydınlığı Ararken...
Tumblr media
02 Eylül saat 08:21 de Balık Burcunda bir dolunay gerçekleşecek. Bu görünümden öncelikle değişken(İkizler, Başak, Yay, Balık) burçlarda önemli yerleşimleri olanlar etkilenecek.
Haritalarımızda Balık-Başak hattının yönettiği evler, sosyal çevremize ve kollektife hizmet ettiğimiz alanlardır. Bu hizmetin temel nedeni şifadır. Bu dolunayla birlikte şifaya ihtiyaç duyduğumuz alanlar ve bu konuda bize yardımcı olabilecek insanlar, Uranüs’ ün de etkisiyle şaşırtıcı ve şok edici bir şekilde karşımıza çıkacaktır.Neptün ve Balık Burcundaki ayın etkisiyle etrafımıza karşı her zamankinden daha merhametli ve empati ile yaklaşmak isteyebiliriz. Dolunayın sabian sembolü “Dar bir yolda seyahat eden adamlar, aydınlanmayı arıyor” özellikle rüyalarımızın yol gösterici olarak çalışacağını anlatıyor ancak 2020 yılının bizi sınadığı uzun ve karanlık gece için şafağa hala vakit var.İlişkilerimiz açısından Merkür ve Venüs’ün açıları zorluklara, hayal kırıklıklarına ve aldanmalara işaret ediyor. Dolunayın 6. Evde gerçekleşiyor olması günlük rutinlerimiz, evcil hayvanlarımız, yanımızda çalışanlar ve sağlık konularında dikkat edilmesi gerektiğini, Merkür, Neptün karşıtlığı; özellikle ilaç, alkol kullanımı gibi durumlarda reaksiyon ve hassasiyete açık olduğumuzu ayrıca unutkanlık , dikkat dağınıklığı gibi konulara dikkat etmemiz gerektiğini gösteriyor.Bu görünüm pandemi açısından vaka sayısında artışları haber veriyor.
Ülkemizin ay düğümleri üzerinde gerçekleşen dolunay, gerginleşen dış ilişkiler açısından, ortalığı sakinleştirmek üzere otoriteler tarafından bazı açıklamalar yapılabilir ancak bu durum 9 Eylül deki Mars retrosuna kadar sürebilir.
Sevgilerimle
1 note · View note
Text
Tumblr media
19 Ağustos 2020 sabah 04:42 de Aslan Burcunda bir yeniay gerçekleşecek. Ay, Güneş ve Merkür Aslan’dayken Mars ise Koç’taki seyahatine devam ediyor dolayısıyla gökyüzünde ateş elementi hakim.
Bu yeniay sabit burçlar olan Boğa, Aslan, Akrep ve Kova’ların hayatlarında aniden belirecek şaşırtıcı fırsatlara sebep olurken, öncü burçlardaki ağır ve zorlu gezegen transitlerinden dolayı bu burçlara (Koç, Yengeç, Terazi,Oğlak) dahil olanların özellikle ikili ilişkilerle ilgili yaşadıkları sıkışma ve zorlanma devam ediyor.
Gökyüzündeki ateş elementi yoğunluğundan dolayı yangınlar ve patlamalar gündeme gelebilir. Aslan eğlence , sanat ve spor dünyasının evini yönettiğinden, bu sektördeki insanlarla ilgili şaşırtıcı gelişmeler gündeme gelebilir. Dünya astrolojisinde iktidardaki kişileri ve kralları anlattığından bir ülke yöneticisinin (Trump olabilir) ani bir söylemi ya da davranışı şaşkınlık yaratabilir.
Kişisel anlamda haritalarımızda Aslan’ın yönettiği evde içsel bir çoşkuyla daha çocuksu duygularla , gösterişli hareketler sergilemek isteyebiliriz. Burada dikkat etmemiz gereken nokta gökyüzündeki hava elementi eksikliğinden dolayı objektif davranamamak olabilir. Bir diğer konu ise Aslan’ın gölge yanı olan aşırı gurur ve kibire kapılmak ve çözemediğimizi ateşle yakıp kavurmak olabilir.
Hepimizin hayatının Aslan’ın ışığıyla parlamasını dilerim...
1 note · View note
Text
Uranüs Geri Harekete Geçti
Tumblr media
Astrolojide ani ve beklenmedik olayları, yenilikleri,orjinalliği, bağımsızlığı, elektrikli ortamları, isyan ve otoriteye başkaldırıyı anlatan Uranüs Boğa burcunda 15 Ocak 2021’e kadar sürecek geri hareketine başladı.Uranüs kollektif bir gezegen olduğundan bir burçtaki seyahati uzun sürer, etkileri de zamana yayılarak hayatımıza yansır.Uranüs Boğa ‘da iken 15 Mayıs 2018 tarihinden itibaren Boğa ile temsil edilen huzur ve konfor alanlarımızı, maddiyatçi yaklaşım sergilediğimiz konuları, maddi yatırımlarımız ile ilgili konuları sarstı ve en temel isteği olan Kapitalizmi değiştirme arzusu için kabukları attırmaya başladı.Belki de keyif aldığımız yemek, içmek, eğlence gibi dünyevi zevklerimizi elimizden alarak hayatımızla ilgili bir uyanışa geçmemizi istedi, en dişi burç olan Boğa’ da oluşu kadın ve dişilikle ilgili konuların daha fazla konuşulmasına neden oldu. Şimdi geri hareketinde Mayıs 2018 den bu yana taradığı konularla ilgili, yarım kalan bir farkındalık, bir iş var ise onu tamamlatıcak. Dünya genelinde Eylül ayının ortalarına doğru geri harekete geçecek Mars ile birlikte Dünya’da isyanlar, savaşlar, sokak hareketleri , ekonomik kriz ve pandemiyle ilgili konular gündem olabilir. Ülkeler arası olabilecek gerilim ve kriz gibi konularda Rusya başrolü oynayacaktır ve o dönemde gündeme gelecek her türlü çekişmeden avantajlı çıkan taraf olacaktır.
Hayatımıza güzelliklerle gelen aydınlanmalara neden olmasını dilerim.
1 note · View note
Text
Tumblr media
YAY BURCUNDA AY TUTULMASI- YANGINI BAŞLATACAK İLK KIVILCIM
5 Haziran 2020 İstanbul saatiyle 22:13 de Yay Burcunun 15 derecesinde bir ay tutulması yaşayacağız. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Temmuz ayının sonuna kadar peş peşe yaşayacağımız 3 tutulma olacak. Buna Haziran ayında eşlik edecek olan birçok gezegenin Retro hareketi de eklendiğinde çoğumuz için oldukça önemli kadersel olayların yaşanacağı bir yaz olacağını söyleyebiliriz.
Bu tutulmadan öncelikli olarak değişken burçlarda (İkizler,Başak, Yay, Balık)önemli yerleşimleri olanlar ve ay düğümleri İkizler-Yay hattında olanlar etkilenecek.
Daha önceki yazılarımda belirttiğim üzere her ne kadar ay düğümlerinin burç değiştirmesiyle normalleşme süreci başlamış olsa da koşullar oldukça belirsiz, zemin kaygan ve çoğumuz için zorlayıcı olmaya devam edecek çünkü tutulmanın yöneticisi Jüpiter rahat etmediği Oğlak’ta Retro vaziyette ve Satürn-Pluton orta noktasında. Bu da çabalayacağımızı, pandemi ve bağlı olarak ekonomi ile ilgili sürecin hayatımızda yarattığı zorlanmalar ve sıkışıklığın devam edeceğini ancak en bunaldığımız noktanın belirsizlikler ve değişkenlik olacağını anlatıyor. Bu bir ay tutulması olduğundan duygusal dünyamızla ilgili de çok sıkı bir şekilde çalışacaktır. İkizler de Retro vaziyetteki Venüs,Güneş’le kavuşumda. Eski sevgililer, geçmişte bırakılmış ilişkiler ile ilgili bir dönüş, karşılaşma, haber alma,olan ilişkide iletişim problemleri,eski bir konunun tekrar gündeme gelmesi ile ilgili durumlar söz konusu olabilir ancak karar almakta lütfen acele etmeyin çünkü Mars, Balık Burcunda Neptünle kavuşuk ve açısal olarak sıkıntılı bir yerleşimde. Karar vermek ve eyleme geçmek istediğimizde dağılabileceğimizi, yanlış adımlar atabileceğimizi anlatıyor. Venüs bizi ikili ilişkilerde iletişim ile ilgili ne öğrendiğimize dair adeta sınıyor.Tutulma Güney Ay düğümü tarafında gerçekleştiğinden en büyük kurtarıcımız, “ben bilirim” kafasını bir yana bırakmak, karşılıklı merak ve soru üzerine kurulmuş şekilde iletişime geçmek olacaktır. Herşeyin bir zamanı var şimdi mevsim, büyük resme ve ileriye odaklanmaktansa elimizdeki durumu, elimizdeki bilgilerle ve danışarak küçükten büyüğe doğru halletmek , uzaklardansa daha yakın çevrede olmak ve tabiri caizse kapımızın önünü süpürmekten başlamak mevsimi.
Tutulma sürecinde alkol ve ilaç kullanımına çok dikkat etmeli, bu tarz maddeler etkisindeyken asla araç kullanmamalı ya da dikkat gerektiren riskli işler yapmamalıyız. Tutulmada etkili olan sabit yıldız ve Mars- Neptün kavuşumu öncelikli etki alan kişilerin, ayak bölgelerine ve sıcak sıvılardan kaynaklanabilecek yanıklara dikkat etmesi gerektiğini anlatıyor. Yine Mars , Neptün kavuşumu Dünya genelinde yaşanabilecek ani sel, fırtına gibi olaylara dikkat çekiyor. Ayrıca tutulmanın gözlendiği yerlerde birden bastıran, yoğun sis benzeri etkiler olabilir ayrıca pandemi Rusya ‘da daha önce fazla etki etmediği, Kuzeye yakın bir bölgede aniden çoğalabilir.
Tutulmanın Güneşi için Sabian sembolü:”Aktivist bir kadın duygusal bir konuşmada davasını dramatize ediyor. “Oldukça ilgi çekici olan bu sembol, Amerikada başlayan protestoların bu tutulmayla birlikte daha da büyüyebileceğini özellikle 10 Eylül ‘de başlayacak Mars retrosuyla birlikte Dünya genelinde kitlesel bir harekete dönüşebileceğini ve sokakların ısınacağını gösteriyor.
Hepimiz için hayra vesile olmasını dilerim…
1 note · View note
Text
Tumblr media
03/08/2020 Kova Bucunda Dolunay-/Akıl-Yürek İkilemi
3 Ağustos İstanbul saatiyle 18:58 'de Kova burcunda bir dolunay yaşayacağız. Bu Ay-Güneş karşıtlığından öncelikli olarak sabit burçların ( Boğa-Aslan- Akrep- Kova) ilk 10 gününde doğanlar etkilenecekler.
Öncelikle belirtmeliyim ki kişisel alanlarımızda, 10 Eylül 'de başlayacak olan Mars retrosuna kadar kısa bir nefes alabileceğimiz zaman aralığı yaşayacağız. Tabi nefes diye tabir ettiğimiz bu enerji, 2020 'nin genel durumuna kıyasla söyleyebileceğimiz birşey çünkü gökyüzünde ağır gezegenlerin toplanma ve geri hareketleri devam ediyor.
Bu dolunay aldığı açı nedeniyle Uranüsyen tabir edeceğimiz bir enerji taşıyor yani şok edici gelişmelere, ani farkındalıklara birdenbire ortaya dökülecek gerçeklere çok açık. Dolunayın temel ikilemi "Aklım mı? Yüreğim mi ?" olacak. İçinde kaldığımız durumlarda bu ikisi arasında ciddi bir gel-git yaşayacağız. Sorumluluklarımız, almamız gereken tedbirler, içinde bulunduğumuz koşullar ve yüreğimizden geçen istekler ile bazen coşkulu duygular arasında bir seçim yapmak zorunda kalacağız. Uranüs etkili enerjilerde, ani hareket etme güdüsü taşırız. Burada dikkat etmemiz gereken temel nokta, sakin kalabilmek,ani kararlardan uzak durmak. İkizler burcundaki Kuzey Ay Düğümü ile buluşan Venüs, iletişimin en büyük kurtarıcımız olacağını anlatıyor yani soracağız, merak edeceğiz, sohbet edeceğiz ve karşımızdakini dinleyeceğiz. Bunu becerebilirsek gerilimi çok da ikilemde kalmadan atlatabiliriz aksi halde sancılı olacaktır.
Kova'nın işaret ettiği sosyal alan temasından dolayı Pandemi sürecinden bu yana sosyalliğin en yoğun yaşandığı döneme tanık olacağız. Aman "dikkat" diyorum. Hem pandemi açısından hem de kalabalığın fazla yaşanacağı eğlence mekanları açısından gergin enerjiler var. Ekonomik göstergelerde tabloyu rahatlatacak bir enerji henüz yok maalesef. Ekonomik açıdan en zorlayıcı zamanı 17 Ağustos civarı yaşayacağız, bu dönemde diğer devletlerle olan ilişkilerimiz de oldukça gerilecek. Sonrasında ekonomik alana mecburi bir müdahele yapılabilir.
Dünya genelinde, bu dolunay sokakları tekrar hareketlendirebilir özellikle Güney Amerika'da isyanlar olabilir. Yeryüzü hareketleri açısından Güneydoğu Asya riskli bölgeler. Japonya , Endonezya gibi ülkelerde bazı zorlayıcı doğa olayları, yeryüzü hareketleri gündeme gelebilir.
Hepimiz için güzelliğe vesile olmasını dilerim.
Sevgilerimle...
0 notes
Text
Tumblr media
Yengeç Burcunda Güneş Tutulması/ Yeniye Yer Açacak Sonlanmalar
21 Haziran 2020 sabah saatlerinde, Yengeç burcunda oldukça önemli bir güneş tutulması yaşayacağız. Bu tutulmayı mühim kılan temel unsurlar; ekinoks’da yani yaz döneminde gerçekleşmesi, birçok gezegenin(venüs, merkür, satürn, pluto, jüpiter) geri hareketi, yengeçin 0 olan kritik derecesinde olması, Kuzey Ay Düğümünün kavuştuğu sabit yıldızlar.. (Polaris, Betelgeuse)tüm bunlar ne demek oluyor.?Hepimiz hayatımızda önemli bir kapanış yaşayacağız demek. Aslında her güneş tutulması yeni ay enerjisi taşıdığından başlangıçlara işaret eder. Ancak bence bu enerji bir dönemin kapanışını temsil ediyor. Diyeceksiniz ki her bitiş başlangıç değil mi ?Bu tutulmada kuzey ay düğümümün kavuştuğu sabit yıldızlar dolayısıyla bu kapanışların karşılığında yeni kapı, Kasım-Aralık ayında açılacak. O zamana kadar içimizdeki yeniye dair umut, merak, inanç gibi duyguları kendi kutup yıldızımız(polaris )yapıp gemimizi yüzdürmeye çalışmalıyız. Bu bitişler hangi konularda olucak dersek;ikamet ettiğimiz ev, iş, kariyer, ebeveynlik, çocuklarla ilgili sorumluluklar, çocuklarımızın hayatlarında önemli kadersel kırılmalar,duygusal dünyamız, madde ve duygu anlamında alma verme ilişkimizin olduğu konular vb. Tutulma çok fazla retro gezegen etkisinde olduğu için geçmişten getirdiğimiz duygusal konularla ilgili patlamalar ve farkındalıklar yaşayabiliriz.Geri hareketteki gezegenlerin buradaki olumlu kullanımı yaklaşık 1,5 senedir gündemimizde olan ancak tamamlanmamış konuları sonuçlandırma enerjisi olarak çalışabilir. Kişisel olarak bu enerjiyi doğru kullanmanın yolu sorumluluklarımızdan kaçmamak, gerçekçi olmaya çalışmak, zaman zaman içe dönmek, yolunda gitmeyen durumlarda sınırları fazla zorlamamak olacaktır.
Dünya genelinde pandemi ile ilgili konular gündemimizde olmaya devam edecek. Denizlerden gelen, özellikle Amerika kıtasında ve İran’da depremler gündeme gelebilir, ayrıca bu bölgelerde hem hastalıkla ilgili hem de siyasi hareketlenmeler olabilir, kutuplardaki erimeyle ve bunun sonuçları ile ilgili haberler ( yeni mikroplar, fırtınalar, hortumlar )gündem olabilir. Denizlere sızan akaryakıt vb zehirleyici maddeler haber olabilir.Bu tutulmayı takip eden 1 hafta içerisinde Dünya’nın belli başlı ülkelerinde ekonomik resesyon haberleri gündeme gelebilir.
Hepimiz için iyiliğe, güzelliğe vesile olmasını dilerim🙏🏻
0 notes
Text
Tumblr media
Pandemi ile ilgili alınan tedbirler aşamalı olarak gevşetilmeye başlandı ancak Mayıs ayından itibaren (1 Mayıs Pluton,12 Mayıs Satürn, 14 Mayıs Venüs, 15 Mayıs Jüpiter) önemli gezegenler geri harekete başlayacak , 19 Haziran 'da Merkür 'de bu ekibe katılacak. 27 Haziran 'da ise Venüs henüz direkt harekete geçmişken ve diğer retrolar sürerken, salgının yayılmasında önemli rol oynayan Jüpiter ve Pluton tekrar kavuşacak. Bunların her biri ayrı ayrı incelenecek, anlatılacak göstergeler ancak genel anlamda; kişisel olarak tedbiri elden bırakmayın, kurallara uymaya devam edin, bedensel ve ekonomik anlamda kendinizi olabildiğince korumaya çalışın. Özellikle Haziran 20 'den sonra hastalıkta başka bir dalga ve ekonomik açıdan Dünya genelinde büyük bir sıkışma yaşanabilir. Tabi bu retrolar yarıda kalan bazı işlerimizi tamamlamak için yardımcı enerji olarak da çalışacaktır ve ertelediğimiz ya da yapamadığımız birçok konu tamamlanmak üzere önümüze gelecektir ancak tedbir ve dikkat önemli.
Sevgiler
0 notes
Text
İnsanın Varoluş Serüveni ve Astroloji
İnsanoğlu unutkan bir varlıktır... İnsanı anlatırken etrafımızda duyduğumuz en genel geçer tanımlardan biridir bu ancak insanoğlu aynı zamanda hatırlayan bir varlıktır. Benliğimiz oluşurken bizi biz yapan temel şey; neyi hatırlamayı ya da neyi unutmayı seçtiğimizdir. Bunlar kendimizi korumak adına verdiğimiz bilinçli ya da bilinçsiz kararlardır. Çok sevdiğim düşünür İbn-ül Arabi de insanı unutan ve yakın olan (ünsiyet ve nisyan)diye tanımlamıştır. Unutkanlığı geldiği kaynağı hatırlayamayışından, yakınlığı her an ona ulaşabilme ihtimalinden kaynaklanır. Peki varoluş hikayemizin astrolojik karşılığı nedir, nasıl sembolize edilir?
Bu sembolleri anlatmadan önce evrenin döngüsel yapısıyla bağlantılı olarak, şeylerin oluş biçimini anlamakta fayda var. Burada en temel ilkelerden biri, başın her zaman sona bağlandığı ve şeylerin başladığı gibi bittiğidir. Diğer konu ise enerji akış ve oluş sisteminin içten-dışa, dıştan-içe, yukarıdan- aşağıya , aşağıdan yukarıya aynı biçimde olduğudur. Nitekim astrolojinin en temel söylemlerinden biri olan Hermes'in "Yukarıda ne varsa , aşağıda da o var" sözü bunu anlatır nitekim içimizde ne varsa dışarıda da o vardır.
Astrolojik sembollere gelirsek varoluş hikayemiz benim görüşüme göre dıştan-içe başlar, içten-dışa son bulur. Peki bu ne demek? Bu iki hat; dış ve iç, unutmak ve hatırlamak ilkesi etrafında döner. Unutmayı dış gezegen Neptün, hatırlamayı iç gezegen Ay temsil eder. Ruh alemler ötesinde var olmayı seçip, hayat planını yaptığında , kozmos yolculuğu başlar. Bu yolculuğun seyri, var olacağı alem Dünya ise eğer en dış gezegen olan Pluton'dan başlayarak alt aleme doğrudur. Ruh bu alemde var olmayı seçtiğinde, dualiteyi de kabul eder ve aslında ilk kabul ettiği şey ölümdür. Yolculuk ,Pluton ile temsil edilen olmak- ölmek olgusunu ve alt alemde varolmayı kabul edişle başlar, Neptün ruhun ilahi olana ait anılarını sisler ve ona unutturur, Uranüs diğer adıyla Kronos onu zaman, Satürn ise mekan algısıyla tanıştırır, Jüpiter maddi manevi rızkını verirken , Mars , nefsin yani id 'in oluşumunu, Venüs 5 duyunun ve bedenin şekle gelişini, Merkür zihnin, Ay ana rahmine düşüşün, Güneş ve Güney Ay düğümü ruhun oluşmuş bedene üflenmesini temsil eder.
Kişinin burada görünen ızdıraplarının ardındaki en büyük çilesi, geldiği kaynağa duyduğu özlemdir.Herkes burada bir garib yolcudur ve sıla hasreti duyar. Farkındalığı yükseltebilenlerimiz bunun kaynağını bulur ve gözünü gerçek hedefe dikebilir. Diğerlerimiz Mars'ın (nefs ) ay 'ın (bilinçdışı istekler ve tepkiler ) Venüs 'ün (hazda takılı kalma) vs tuzaklarıyla boğuşur ve çoğu zaman yenilir.
Ölüm anında ise ruhumuzun yolculuğu bu aleme ait bütün şeyleri bırakarak en son Pluton a doğrudur . Orada tam anlamıyla bedenin ölümü gerçekleşir ve öte aleme tekrar doğuş yaşanır. Ölüm anından az önce Neptün geldiğimiz kaynağın sonsuz sevgi ve ışığını geçişimizin kolay olması adına bize tekrar hatırlatır ,sonrasında bilincimiz dağılır ve tekrar doğmak üzere ölür. Ruhun enkarnasyonundan tatmin olma derecesi, Kuzey Ay Düğümü gereklerini ne kadar yapabilmiş olmasıyla bağlantılıdır.
İşte böyledir , insanoğlunun varoluşu unutmak ve hatırlamak arasındaki o çizgide gider gelir... Bizlerin bu döngüdeki tek ve en büyük kurtarıcısı, farkındalıkla gelecek olan bilinçsel uyanıştır çünkü bilinçdışımız unutur görünse de aslında hiçbirşeyi unutmaz , ay ile temsil edilen otomatik hareketlerimiz buradan doğar ve davranış değişmedikçe kader değişmez... Kader, davranışı değiştirebilme gayretine aşıktır. Hepimize kendini gerçekleştirme projesinin mimarları ve uşakları olarak gayret ve farkındalık diliyorum.
Sevgi ve sağlıkla kalın
Tumblr media
0 notes
Text
KADERSEL GEÇİŞ/AY DÜĞÜMLERİ İKİZLER-YAY EKSENİNDE
Ay düğümleri ekseni 05 Mayıs 2020 itibari ile İkizler-Yay burcu aksına geçiyor Ocak-2022 'ye kadar da burada kalacak. Ay düğümleri gezegen değildir Güneş Ay ve Dünya’nınyörüngelerine göre hesaplanmş noktalardır ve adında geçen düğüm kelimesinden de anlaşılacağı üzere kadersel geçişleri simgeler. Dünya tarihinde ve kişisel anlamda yaşadığımız önemli döngüleri anlatır.
Ay düğümleri genel olarak bu hat üzerinde 1946, 1965,1983-1984 ve 2002 yıllarında bulundu. Hayatınızda o dönemlerde yaşanan önemli kadersel geçişlerin, olayların şimdiki bilincinizle tekrarlanması mümkündür. Bu geçişten en fazla etkilenecek olanlarımız ise verdiğim tarihlerde doğanlar olacaktır.
Bizler Yengeç- Oğlak aksından sonra bu hatta geçtik. Yengeç- Oğlak aksı genel olarak dünya tahinde savaşlar, yükselen faşizm vs gibi sıkıntılı süreçlere neden oluyor, bu geçişe bir de Oğlak 'taki ağır gezegen transitleri eklenince 2019-2020 olağanüstü zorluklarla yüzleştiğimiz yıllar oldu. Ay düğümü aksının değişmesi normalde genel atmosferi yumuşatabilme etkisine sahip olabilirdi nitekim Aids 'e neden olan virüsün belirlenmesi (1984),2. Dünya savaşının bitişinin açıklanması (1946), Bosna Hersek savaşının bitişi (2002) gibi önemli sağaltıcı olaylar bu zamanlara denk geliyor ancak Oğlak'taki ağır gezegen transitleri devam ediyor ve bu hatta Haziran-Temmuz aylarında tutulmalar gerçekleşecek ayrıca Haziran ayında birçok gezegen geri harekete geçecek dolayısıyla Mayıs ayı ile birlikte hayatı yavaş yavaş normale döndürme çabaları olacaktır ancak bence gerçek anlamda aşı ve ilacın bulunabilme ihtimali olan Ocak 2022 tarihine kadar hastalık birkaç dalga şeklinde tekrarlayabilir.
Kişisel anlamda İkizler- Yay hattı düşünceler ve fikirlerle ilgilidir.Daha önce anlattığım gibi bu hat büyük krizlerin yaşandığı Oğlak -Yengeç aksının peşi sıra geldiğinden, önemli fikir insanları , İkizlerin temsil ettiği ticari alanda başarılar elde edecek kişiler ve yazarların parlayışına işaret eder. Nitekim Donald Trump, Bill Gates ve Nietzche bu tutulma hattında doğmuşlardır. Vehbi Koç vergi rekortmenliğini 1965 yılında bu döngüde açıklamıştır. Ülkemiz açısından da Yaşar Kemal ve Orhan Pamuk'un birkaç kere Dünya çapında ödüllendirilmesi (1984 )bu yıllara rastlar. Ülkemizin ay burcu İkizler de olduğundan Dünya 'da ses getiren bazı başarılarımız (Dünya kupası 3. lüğü )bu döngüye rastlamıştır.
Bu geçişi kişisel anlamda daha verimli yaşamamızın yolu;varsayımlarla değil gerçekten dinlemek , karar vermeden önce olguları mantık çerçevesinde tartmak, sağlıklı bir merak geliştirmek, durumlara birkaç açıdan bakabilecek fikir düzeyine ulaşabilmek,peşin hükümlerden kaçınmak olacaktır.
Hepimiz için hayırlara vesile olmasını dilerim
0 notes