#aslanım eller eller
Explore tagged Tumblr posts
Text
Yeraltı sırları: Ölüler- Giriş
Saat 10:30 tarih 10 Temmuz yer Amerika
Elizabeth'in anlatımıyla:
Bizi bitiren bir savaş vardı. İçten içe tüketen ve tükendiğimiz nokta da kanımızı emen kan emici bir vampir görevi gören bir savaş.
Ne uğruna canların gittiği bilinmeyen. Sadece dilden düşen bir ' barış ' kelimesi uğruna harcanan nice genç nesil vardı belki de kimsenin bilmediği. Adını sorsan duymadığı. Arkasını dönüp gittiği nice canlar vardı bu vatan uğruna savaşmış.
Herkes güler geçer ve mutlu yarınlar için güzel günlere uyanırken bizim yaşanabilecek bir dünya için uğruna canımızdan feragat ettiğimizi bilmeyen. Tek derdi para kazanmak olan bir nesil vardı.
Bir zamanlar benim de hep hayalini kurduğum ve o camdan fanusun içinde yaşayan insanlar gibi olmak istediğim günler olmuştu. Belki de o telaşsız hayata bir umut dilek yaktığım zamanlar olmuştu kan kokan ellerimin arasında dilediğim.
Ama her dilek söner ve gerçekler gün yüzüne çıkardı. Benim umudum söndü. Ben bugün de bu olduğum insan olarak kalmaya devam ettim. Savaştım daha iyi yarınlar için. Kan döktüm belki kendi insanım yaşayabilsin diye.
Ben bugün olduğum kişiyim. Yıkılmayan , yıkan. Ölüm uğruna canını koyup can alan bir savaştı. Belki de kendi kimliğini kaybedip eller kan kokulu bir katil olma yolunda ilerleyen.
Ama bu benim. Bu benim kimliğim. Ben bir savaşçıyım. Şimdi olduğu gibi düşmanımı yenmek için yenilmezlik pelerini giyen bir kahramanım kendi içinde kendi çocukluğunu feda eden.
Düşünceleri arasında kısılmış olan
Elizabeth, masasının başına durmuş planlarını kontrol ederken içini kaplayan huzursuzluk onu rahatsız etmişti. Kitapları ele geçirirken ki işin kolaylığı ve özellikle Hilalin bunlara sessiz kalması yapılan işte ki gizemliliği arttırıyordu. Uzun süredir peşinde oldukları İskenderiye kütüphanesindeki kitapları sonunda almışlardı. Peki ya hala onu rahatsız eden histe neyin nesiydi?
Tam o sırada kapının tıklanmasıyla irkilmiş, kendine gelmişti. Muhtemelen Leondu. İşlerin gidişatı hakkında bilgi verecek diye düşünmüştü.
O masanın üzerindeki kağıtların arasında kaybolurken içeri girmesi için seslendiği Leon da sessizliği hiç bozmadan içeri süzülmüştü. Ağır adımlarla masaya yürürken içindeki korku git gide büyüyordu.
Türkiye- İstanbul
Kartal'ın Anlatımıyla:
İstanbul denizi can alan can veren kanla yıkanmış bir şehirdi. Taşı toprağı masumların kanıyla yıkanmış koca yıkılmaz bir çınar ağacıydı. O ağacın koruyucuları ise hilaldi.
Ve hilale savaş açan kartalın pençelerine takılıp can vermeden kurtulamazdı.
Ve bir kartal atasözü der ki
Uçmayı bilmeyen hayvan kükremeyi bilmiyor sanma yutulursun. Aksine o bu cihana korku salan yırtıcı bir kartalın pençelerine sahipti. Tuttuğu eti koparan bir savaşçının içinde yatan bir yırtıcı bir kartaldı.
Bir kartal uyanırsa ölüm gelirdi. Korku gelirdi. Son gelirdi. O bu sonun temsilcisiydi.
O gözler bir tek kadın için yanıp sönen bir ateşin umudunu taşıyordu. Bir adamın kalbi başka bir kadın için ölüme atıyordu. Yanıyordu. Yakıyordu etrafındaki tüm herkesi.
Sevdası uğruna canını feda edip can alacak bir adam ateşlere yürümekten çekinmeyen bir kurdun asaletine sahipti.
Bu yüzdendi belki de söylediklerini çiğnemeye cesaret edemeyişim. Onun korumak istediği bir kozası vardı benim de herkesten herşeyden canım uğruna korumak istediğim biri olduğu gibi.
" Madem öyle Aslanım bugün de senin için susarız. Dilimiz lal olur kesilir. Sen istediğini alırsın ama Aslan bizim sustuğumuz cihanda seni çiğneyip ötecek çok kuş var. Tüm kuşları avlayıp susturabilecek misin? "
Gözleri Ayşin ' in üstüne kenetlenmişti. Her hareketini en ince ayrıntısına kadar izliyordu. Belki sadece söyleyeceği sözleri etkileyecek tek isim olduğu içindi.
Ama kendi için özel olan bir kadının tek adımını düşünen adamdı aslan. Ve aslan o kadın için atacağı her adımı atman önce, attıktan sonra ne olacağını düşünürek plan kurardı aynı şimdi de olduğu gibi.
" Eğer bir kuş kafesinde çıkıp özgürlüğe uçma niyetine bizi öterse o zaman o kuşun boynunu kırmakta bana farz olmuştur demektir kartalım. Unutma her kuş ya uçar ya da uçarken bir avcının elinde av olur. "
Aptal olmayan ve yaşamak isteyen her korkak insan bilirdi ki hilale bulaşıp sağ çıkmak imkansızdı. Özellikle hilal de bir aslan ve bir kartal varken canlı çıkmak diye bir şey yoktu. Ya ölürdün. Ya da ölürdün.
" Yani diyorsun ki hodri meydan. " Kartalın söylediği sözler yüzündeki sert mizaçta küçük bir çatlak oluşturmuş ve dudağının kıyısında küçük bir kıvrıma peydah olmuştu.
" Öyle diyorum kardeşim. Ecelin susamış kuşlar gelsin bir de bana ötsün bakalım ne oluyor. "
O bir avcıydı. Bir savaşçı ve kalbi kozası için atan bir aşıktı.
Ve aslanın aşkı uğruna cihanda diz çökertip bedel ödetemeyeceği hiçbir insan yoktu.
Onun gücü aşktan, aşkın gücü de Ayşin diye yanıp yanıp küle dönen sevdasından geliyordu.
2 notes
·
View notes
Text
SAYGI VE OZLEMLE NUR IÇİNDE YAT GÜZEL INSAN
#okuyanesnaf#my tumblr#my post#tumblr#neşet ertaş#yalan dünya#aslanım eller eller#evvelim oldun#ahirim sensin#best gif#turkiye#aşk#aşk şiiri#hayata dair#hayatın gerçekleri
12 notes
·
View notes
Note
Evett
Baskın basanındır aslanım
Eller yukarı
Maskenin altındaki kişiyi biliyorum, eller yukarda koçum jebjwnwjnwkw.
2 notes
·
View notes
Video
Özgür Can Çoban - Seher Vakti
Sözleri: Seher vakti çaldım yarin kapısını Baktım yarin kapıları sürmeli Boş bulmadım otağının yapısını Çıka geldi bir gözleri sürmeli
Aslanım eller eller Kokuyor güller güller Ne bilsin eller eller Perişan haller
Açtırdım kapıyı girdim içeri Aklımı başımdan aldı o peri Dedim sende buldum halis cevheri Dedi yok yok bir mehenge sürmeli
Aslanım eller eller Kokuyor güller güller Ne bilsin eller eller Perişan haller
Hep gönüller muradıdır aşığın Nöbeti bekliyen alır keşiğin Beklemeli o sultanın eşiği Günde yüzbin kere yüzler sürmeli
Aslanım eller eller Kokuyor güller güller Ne bilsin eller eller Perişan haller
Agahi karıştırır kanı yaş ile Dost bulunmaz hayal ile düş ile Yetilmez menzile bu gidiş ile Hemen aşk atına binip sürmeli
Aslanım eller eller Kokuyor güller güller Ne bilsin eller eller Perişan haller
#müzik #şarkı #türkü #canlı #akustik #saz #bağlama #aşıkagâhi #özgürcançoban #sehervakti
(via https://youtu.be/4jINyCpQvtE)
1 note
·
View note
Text
Aslanım eller eller
Kokuyor güller güller
Ne bilsin eller eller
Perişan haller
2 notes
·
View notes
Video
youtube
Ölenece bekleyimmii kapında.... __Dedi yokk yok seni burdan sürmeli. Aslanım eller eller... Kokuyor güller güller... Ne bilsin ellerr eller... Perişan hallerim.....
54 notes
·
View notes
Photo
28 Eylül 2017 Semih Özakça'nın savunmasıdır. Bu sözler tarihe not düşülsün.
Bu gözler siyasi şube polislerinin savcının odasına girip, çay söylediğini gördü. Bu adaletsizlik karşısında aman dilemeyeceğim. Yine düşündüğümü söyleyeceğim. Bizim yaşadığımız zulüm yeni icad olmadı.
Cübbelerinizle oyuna dahil edilen sizler, elinizdeki iddianame senaryo. Kimin için bu oyun? Sahi çoktan kırmadınız mı kaleminizi bu sahne niye? Bu senaryonuz kimin için, kimin için sahneye konacak bu tiyatro?
İşten atılmamızın nedenini anlamak için halkların tarihine bakmak yeterlidir. Bizim sınıfımız ezilenlerin ve sömürülenlerin sınıfıdır. Dünyanın her köşesinde haksızlığa uğrayanları temsil eden bir eğitimciyim. Tarih, ekmek adalet ve özgürlük mücadelesinden ibarettir. Sömürü var olduğu sürece direnişte sürecek.
Sağa sola Fetö'cü deyip saldıran iktidar temsilcileri, önce kendilerine baksınlar. Savunma yapması gereken, ufak bir açıklama bile yapmadan koltuklarında oturan AKP iktidarıdır. Demokrat Kamu emekçileri darbe girişimi bahane edilerek ekmeğinden edilmiştir.
Biz halkın aydınları olarak kamu emekçilerine yönelik bunun gibi komplo davalarına çok rastladık. Şimdi oturduğunuz o koltuklarda daha önce kendi siyasal düşüncelerine göre kararlar veren, şuan tutuklu olan hakimler vardı. Devlet kurumlarında uygulanan tek bir kural vardır o da talimatsız hareket etme yanarsın kuralıdır.
Yaşamımızı sürdürmek zorunda olduğumuz yerde her gün tank top sesleri duyuyorduk, Ülkede açıklanan açlık yoksulluk sınırına baktığımızda onun bile altında kalan sınırlarda yaşıyordum bir öğretmen olarak. Peki neden bu şartlara rağmen öğretmen olmaktan vazgeçmedim? Çünkü ben ekmeğimi çok zor koşullarda kazandım. Öğrencilerime büyük bir özveri ile emek verdim, eğitimin içi boşaltıldığından öğrencilerimizin bizim gibi öğretmenlere ihtiyacı vardı.
AKP iktidarı, çocuklarımızın geleceğini, onların demokratik bilimsel eğitim hakkını çalmaktadır. Eğitim alanında özelleştirme ile güvencesizleştirmenin önü açılıyor. Ayrıca performans değerlendirme sisteminin önü açılmaya çalışılıyor. Muhalif sendikaların eylemleri 'suç' konusu edilerek kamu emekçileri soruşturma ve ihraç tehditleri ile karşı karşıya kalıyor. AKP gibi düşünüp yaşamıyorsanız terörle iltisaklısınız. Akp'li iseniz bile iktidar yakın sendikanın seçtiği okul müdürü ile aranız iyi değilse terörle iltisaklısınız. Öğretmenlik bana ne lüks bir yasam ne de gözümün arkada kalmayacağı bir yaşam vadediyordu. Yaşamımızı sürdürmek zorunda olduğumuz yerde her gün tank top sesleri duyuyorduk
Halkın aydını sadece eleştiren değildir, halkın aydını halkı için bedel ödemeyi, gerekirse yaşamından vazgeçmeyi bilendir.Hiç bir şeyin kendine olmayacağını bilir, umudunu ve inancını yitirmeyendir. Aydın tavrı zor koşullarda önem kazanır. Bir adım öne çıkandır halkın aydını. Korkularına rağmen korkuların üstüne gidendir. Kendini halktan ayrı görmez. Halk gibi düşünür halkın içinde olur.Tek başına kalsa da değerleri için mücadele edendir. Ben halkın aydını bir öğretmen olarak bu bedelleri göze alarak kimsenin ses çıkarmadığı koşullarda mücadele etmeyi bir sorumluluk olarak görüyorum. Ekmeğinin onurunu koruyamayan namusunu koruyabilir mi?
Halkın aydını tek başına kalsa da değerleri için mücadele etmesini bilendir. Halkın aydını en güzel türkünün koro ile söylenen olduğunu bilir. Halkın aydını düşünen çelişkileri görüp kavrayan ve toplumsal mücadele içinde eyleme geçendir. Halk aydını bütün halkın sözünü söylemenin önemini gördüğü için bir adım öne çıkarak eyleme geçendir. Halkın aydını hem halktan öğrenen hem halka öğretendir. Ben de halkın aydını olan bir öğretmen olarak bu direnişin bedelleri olacağını biliyordum. Kimsenin sokağa çıkmadığı basın açıklamalarının yasaklandığı bir dönemde halkımın sözünü söylemeyi bir zorunluluk olarak görüyorum.
Bu direniş iki kişinin direnişi diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu direniş ezilen halkların direnişidir. Mesele açlık grevinin etkili bir eylem olmasının düşünülmesi, halk tarafından sahiplenilip büyüyeceğinden duyulan korku idi.
KHK uygulamalarına karşı nasıl bir tepki var, koca bir hiç..İktidar açlık grevi eylemimizi sümen altı edemeyeceğini anlayınca 120 günden sonra bizi terörist ilan etti. Aç kalmayı biz tercih etmedik. İşimizi geri vermek yerine bizi öldürmeye çalıştılar, gözden uzak olan gönülden de ırak olur deyip bizi tutukladılar. Aydınların bizimle ilgili bildiklerini yayınlayan gazetecileri hedef aldılar. Bize destek olanları tutukladılar. Ama bir türlü başaramadılar. Kimseye zorla açlık grevi yaptırılamaz. Açlık grevi kişinin kendi iradesidir.Biz direnişe başladığımızda zaferimizi ilan etmiştik.
İhraç edilenler ağaç kökü yesin diyen bakana sesleniyorum, onu da yemiyoruz. Ömrümüzden yiyoruz. Kamu emekçilerinin mahkum edilmeye çalışıldığı hayata karşı açlığımızla direniyoruz.
Tutuklandık çünkü bizi tutuklayarak işten atılan kamu emekçilerine gözdağı vermek isteniyor. Tutuklandık çünkü baskının adı hukuk olmuş, komplonun adı hukuk olmuş. 14 Eylül'de yapacağım savunma bitti ama o kadar çok şey oldu ki devam edeceğim. Zorla Sincan Kampüs Hastanesine götürüldüğümden beri güneş ışığını ilk defa gördüm. Bu hastanede birçok işkenceyle karşılaştık, bunları anlatacak olursam bir kitap yazabilirim. Bu bir zorla müdahale hazırlığı olduğu için gecelerce uyuyamayıp teyakkuzda bekledim. Pazartesi gecesi zebaniler geldi, gece gelenlere başka ne denir? Zorla müdahale için götüreceklerini düşünüp annemle vedalaştım. Bu uygulamanın sonuçları belli. Kimsenin müdahalesini istemiyoruz. Biz hasta değiliz, eylemciyiz...
Semih Savunmasını Enver Gökçe'nin şiirinden bir bölümle bitirdi.
Sana selam olsun Sürgünler, mahkumlar, hastalar Alacağın olsun Seni İstanbul seni Seni Bursa, Çankırı, Malatya, Sizlere selam olsun üniversiteler! Öğretmenleri alınmış kürsüler, Öğretmenler Sizlere selam olsun Hürriyeti yazan eller, dizen eller Sizlere selam olsun makineler Entertipler, rotatifler, bobinler Bu gülünç, aşağılık, Namussuz şeyler dışında, Sana selam olsun Zincirin zulmün kar etmediği, Kırbacın kar etmediği Büyük tahammül! Gel günlerim gel de dol! Gel Aydınlım, İzmirlim, Gel aslanım Mamak'tan Erzincan'dan, Kemah'tan Düşmanlar selam ister Gözden, gezden, arpacıktan... Enver Gökçe
Görsel: Zeynep Özatalay
11 notes
·
View notes
Photo
#Repost @denizefil (@get_repost) ・・・ 20 yıl evvel karlı bir Samsun akşamında; ölümünün 6. Yılında; gün boyu izlediğim tv programlarındaki anmalardan, gazetelerdeki haberlerden etkilenerek ve onu bir parça anlamaya çalışarak; 15 yaşımın verdiği duygusallık ve o yıllardaki resim tutkum ile yaptığım portresi... sağ tarafında 24 Ocak 1999, sol tarafında ise “kul olayım kalem tutan ellere...” türküsünün bir dörtlüğü yazıyor... aradan tam 20 yıl geçmiş... şimdi Ankara’dayım; 26 yıl evvel kanlı bir pazar sabahında hain bir pusuda can verdiği şehirde... ve evet; bu gidişi en güzel anlatan değerli @zlivaneli ustamın efsane şarkısıdır; “Yiğidim aslanım burda yatıyor” ve en güzel anlatan şiirdir bu duyguyu; @sunay.akin ustamın “Yüreğim” şiiri... saygı ile...🕯💐🖤 . “Yüreğim ıslaktır benim Kuytularda ağlamaktan Ve hafif uçuktur rengi Kurusun diye kaç kez Güneşe asılmaktan....” . . . . #uğurmumcu #24ocak1993 #yiğidimaslanımburdayatıyor #birpazarsabahıydı #ankarakaraltında #gazeteci #araştırmacı #yazar #karakalem #90lar #ölümyıldönümü #uğurmumcuölümsüzdür https://www.instagram.com/p/B7ted9uJBQQ/?igshid=1akhantz6xfq4
#repost#uğurmumcu#24ocak1993#yiğidimaslanımburdayatıyor#birpazarsabahıydı#ankarakaraltında#gazeteci#araştırmacı#yazar#karakalem#90lar#ölümyıldönümü#uğurmumcuölümsüzdür
0 notes
Text
Aslanım Eller - Hüseyin Turan
Aslanım Eller – Hüseyin Turan
Seher vakti çaldım yarin kapısın Baktım yarin kapıları sürmeli Boş bulmadım otağının yapısın Çıka geldi bir gözleri sürmeli Aslanım eller eller Kokuyor güller güller Ne bilsin eller eller Perişan halleri Hep gönüller muradıdır aşığın Nöbetin bekleyen alır kesiğin Beklemeli şu sultanın eşiğin Günde yüzbin kere yüzler sürmeli
View On WordPress
#Aslanım Eller akor#Aslanım Eller dinle#Aslanım Eller indir#Aslanım Eller lyrics#Aslanım Eller mp3 indir#Aslanım Eller şarkı sözleri#Aslanım Eller şarkı sözleri akor#Aslanım Eller şarkı sözü#Aslanım Eller sözleri
0 notes
Text
Eller ve ana dili
Eller ve ana dili
“Aslanım eller eller
Kokuyor güller güller” diyor bir türkü.
Aslan eller çok önemli organlardır. Bundan birbuçuk iki milyon yıl önce yaşamış olan insan benzeri “homo habilis”ler, ellerini kullanarak alet yapan ilk varlıklardı. Yani insanı hayvanlardan ayıran özelliklerden biri ellerini kullanarak alet yapıyor olmalarıdır.
Aslan ellerimiz bugünlerde en büyük düşmanımız…
View On WordPress
#borsa#Döviz#dünya#ekonomi#finans#güncel haberler#haber#Havadis Gazetesi#politika#son dakika haberleri#SPOR#türkiye
0 notes
Text
0 notes
Photo
Irak çok mu ırak... Oğuzam Türk menem… Bayatlardan Türkmenem… Damarlarındaki asil kan Aslına çektiğin ırk menem… Yaprağın asılı dallar Gövdeni taşıyan kök menem… Yolunu gözleyen yar Aşkınla çarpan ürek menem… Can içre canan bilmişem gavim gardaş, nerdesen… Yedi koldan Yirmidört boydan gelmişem Orta Asyadan… Yayından fırlayan ok Huduttan hududa atılan mızrak Deli havalar soluyan kısrak gibi esmişem… Az gitmişem, uz gitmişem Dere tepe düz gitmişem… Kuş uçmaz kervan geçmez dağları Göçebe adımlarla gezmişem… Irağı yakın, yurdumu Irak eylemişem… Tırnaklarımla oymuşam tortu kayaları Kıraç toprakları gözyaşlarımla sulak etmişem… Kızgın tohumlar serpmişem Emek vermişem Aşa getirmişem… Türk illerine haber salmışam gavim gardaş, nerdesen… Selçuklu Şah-ı Sultanlarım adım atmış otağıma Kapıda karşılamışam civan mert erlerimi Başım gözüm üstüne berhudar ağırlamışam… Musul’da Zengiler Kerkük’te Kıpçaklar Erbil’de Beg Teginliler Yiğit yatağı Atabegler kurmuşam Dokuz başlı tuğlar aparmışam yad ellere Türk’ün adını âlemlere duyurmuşam… Bayındır Kızanı torunlarımı kucaklamışam Bahar coşkusu Akkoyunlar gibi ovalara yayılmışam… Sultan Cined’in emaneti Şah İsmailimle pişirmişem ham yanlarımı Ocağımda tüten Safevi ateşiyle alev alev yanmışam… Genç Osmanlıyla açmışam Bağdat’ın kapısını Cahiliye devrini hepten kapatmışam… Dil, din ve ırk özgürlüğüyle donatmışam halkları Çıra gibi aydınlatmışam kör karanlık tarihi Çevreme ilim, irfan, ışık saçmışam… Derin hülyalara dalmışam gavim gardaş, nerdesen… Ne zaman ki Türk birliğine diş bilemiş düşman Çapraz fişek silahıma davranmışam… Zırnık ödün vermemişem haa sevgimden Korkmamışam heç! Ölümleri kuşanmışam… Yalın ayak koşmuşam Kafkas cephelerine Sarıkamış harekâtına katılmışam… Buz kesmiş yüreğim Allah-u Ekber Dağlarında Katmer katmer kefensiz donmuşam… Çanakkale’de etten duvar olmuşam Göğüs göğüse çarpışmışam Allah vekil Bir adım geçirmemişem gâvuru öteye Üst üste cansız yığılmışam… Nasıl ki Harb-i cihanlarla zayıflamışam Güçten kudretten düşmüşem heyhat Yeraltı kaya yağlarım sulandırmış ağızları Hemhal manda manda paylaşılmışam… Öyle ki Et ve tırnak misali ayrılmışam Süt kuzu yavru gibi koparılmışam Anadolu’dan Yılanlar tıslamış Köpekler hırlamış ardımdan Sahipsiz kalmışam gavim gardaş, nerdesen… Lord planları tayin etmiş kaderimi Misak-i Milli sınırlar dışına çıkarılmışam… İtilmişem, kakılmışam, horlanmışam külliyen Tekme tokat yerlere yatırılmışam… Dağ ayılarının önüne atılmışam yaralı Çöl develerinin hörgücüne tepe taklak asılmışam… Türk menem demişem Türkçe söylemişem Eskiyaka’da kurşunlara dizilmişem… Emeğimin hakkını istemişem Gavurbağ’da linç edilmişem… Adalet beklemişem İplere gerilmişem… Eşitlik yeğlemişem Zab suyu kana bulanmış Altunköprü’de ekin gibi biçilmişem… El insaf vicdan dilemişem Zindanlara sürülmüşem… Çığlıklarım katlimin sâlası Diri diri gömülmüşem gavim gardaş, nerdesen… Duy hele Kimliğim değiştirilmiş El-Temim olmuş Türkmen Kerkük Hafızalardan kazınmışam… Baas Baas bağırmışlar partizanca Kin kusmuşlar yüzüm barabarı Evimden yurdumdan göçe zorlanmışam… Kollarım kırılmış omuzlarımdan İşkencelerle yoğrulmuşam… Gözlerim kan çanağı Fincan fincan oyulmuşam… Ölmem yetmemiş kâfire İp sarılmış cesedime Sokaklarda dolaştırılmışam… Cıncık gibi ortalığa saçılmış cism-i bedenim Lime lime dağılmışam gavim gardaş, nerdesen… Beterin beteri var Biri getmiş, ötekiler gelmiş Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuşam… Mavzerler çevrilmiş üzerime Tetiklere sarılmış Puştlar Merhamet beklerken, zulüm bulmuşam… Böyük devletlerin böyük oyunu Yok etmek Türk’ün soyunu Çoraplar örülmüş Çuvallar geçirilmiş başıma Aslanım; kediye boğulmuşam… Okumak yazmak yok… Dilim damağıma bağlanmış Düşünmem, konuşmam, kızmam yasak… Başın kaldırıp bakmak Gözün ucuyla süzmek ne cüret! .. Elim ayağıma dolanmış Oturmam, yürümem, gezmem yasak… Taş kesilmişem gavim gardaş, nerdesen… Di gah gel… Di gel ölem di gel… Adına gurban olam di gel… Alnına kanım çalam di gel… Bayrağım göğün mavi gülü, ay yıldızım sen… Yurdum Türkmen eli, can özüm sen… Soyum sopum Türkoğlu, yüzüm sürdüğüm izim sen… Oy men ölmüşem gavim gardaş, nerdesen…. Ali Yaşar
0 notes
Text
Eller ve ana dili
Eller ve ana dili
“Aslanım eller eller
Kokuyor güller güller” diyor bir türkü.
Aslan eller çok önemli organlardır. Bundan birbuçuk iki milyon yıl önce yaşamış olan insan benzeri “homo habilis”ler, ellerini kullanarak alet yapan ilk varlıklardı. Yani insanı hayvanlardan ayıran özelliklerden biri ellerini kullanarak alet yapıyor olmalarıdır.
Aslan ellerimiz bugünlerde en büyük düşmanımız…
View On WordPress
#borsa#Döviz#dünya#ekonomi#finans#güncel haberler#haber#Havadis Gazetesi#politika#son dakika haberleri#SPOR#türkiye
0 notes
Link
0 notes