Tumgik
#asık olmak istiyorum
dizboyupapatyalar · 9 months
Text
Rica etsem sevilebilir miyim artık?
9 notes · View notes
hicbir-seybilmiyorum · 2 months
Text
asık olmak istiyorum
12 notes · View notes
mesafeleruzun · 1 year
Text
ya ben asık olmak istiyorum
32 notes · View notes
oylesarhosollsammki · 2 months
Text
Biraz asık suratlı ve huysuz olmak istiyorum
6 notes · View notes
artikfarketmez · 5 months
Text
arkadaslar cidden asık olmak istiyorum artık kendimi kesicem yeter ne bicim kaderim varmıs
6 notes · View notes
purplecloudx · 2 years
Text
asık olmak istiyorum artikkk
6 notes · View notes
sonsuzsblog · 2 years
Text
Neyi anlamıyorsun karşılık beklemeden insan insanı düşünemez mi Bende seni düşünüyorum iyi olsun istiyorum bunu isterken de buluşalım görüşelim sen beni sev bana şunu yap ben sana şunu yapayım gibi bir beklentim yok ki
Sadece sevmek istiyorum çıkarsız yalansız sadece sevmek
Yılın son günü. Sensiz gecen her günüm benim icin eksik ve hüzün dolu. Kalbim daha hasta artık. Bu acı gün gectikce agırlasıyor. Ne yeni yıl ne umudum ne nesem. Hic biri yok. Hic bir beklentim yok su hayattan. Senden sonra her yer karanlık. Her sey anlamını yitirdi sanki. Gün gün tükeniyorum. Dısardan bakan kimse anlayamaz bunu. Ama icimi yiyip bitiren bir sey var. Kimse bana baktıgında cukurda oldugumu göremiyor. Ve ben yardım istemiyorum sevdigim. İyilesmek icin yardım istemiyorum. Mutlu olmak icin yardım istemiyorum. Sensizlige alısmak icin yardım istemiyorum.
Topragın altında oldugunu her farkettigimde üsüyorum. Toprak kokusunu her duydugumda aklıma sadece sen geliyorsun. İnsanlar ölüm bu kadar yokmuscasına nasıl yasıyor anlamıyorum. Dısarı cıktıgımda hala aglamak geliyor icimden. Sokakta yürüyen insanları görünce bile benim seninle o sekilde yürüyememis geliyor aklıma. Biz seninle hic normal olamadık sevdigim. Biz seninle herkesin yaptıgı günlük seyleri bile yapamadık. Biz hep farklı olduk. Biz hep belki de imkansız olduk. Ve ben hep imkansızlara asık oldum. 
Seni seviyorum. Üsüme. Bekle. Sen de beni sev.
                                                               Elbette seninde beni, benim seni sevdiğim kadar sev istiyorum belki olmayabilir ama olsun benim seni sevdiğimi bil o da bana yeter yıllar sonra sevmeyi öğrendim ben sende engelleri aşmayı sen öğrettin bana özgür insanlar gibi yaşamayı hayal kurmayı ben seninle öğrendim. Kaburgamın sol tarafına bahar geldiğini seninle hissettim senden önce düşlediğim bütün karanlık hayallerimi unuttum.. Eğer bir gün sende beni böyle sevmeyi istersen o zaman sevgime başarısızlıklarımı, karamsarlıklarımı ve kusurlarımı asla yansıtmayacağım.  Dediğim gibi beklentim yok beklentisiz seviyorum ben seni..Ben seni kuşun kanadında ki özgürlük gibi seviyorum..
                             
Seni sevmek istedim. Bunu neden yapmak istediğimi hala hatırlamıyorum. Sonra aradan geçen zaman bana gösterdi ki,seni sevmek için doğmuştum. Bu da yaşadığım her iyi ve kötü olayın beni sana getiren zincirin açıklaması oluyordu. Bunu düşünmek bütün aptallıklarımı açıklamak için yeterliydi.
Ben sana aşık oldum. Bir kaldırımda, bir yağmurda, bir yıldızın altında, ayın ışığında... Ben sana durduğumuz aynı gökyüzünün altında aşık oldum.
Haddini Aşarak Sev Beni.Tüm Kuralları İhlal Et.İzinsiz Gir Kalbime
Dokunduğun Her Yerde İzin Kalsın kadın....
2 notes · View notes
denizdenkorkandeniz0 · 6 months
Text
birini tekrardan sevmek istiyorum ,sevemiyorum. guvenmek istiyorum, guvenemiyorum. ama asık olmak istemiyorum. ben bir tek sana asık olarak kalmak istiyorum. ben baskasına asık olmaktan cok korkuyorum. sadece sana asık kalmak istiyorken sana asık olmaktan nasıl utanabiliyorum peki?
0 notes
cokfazlayoruldum · 3 years
Text
Cok fena asık olmak istiyorum acilen
83 notes · View notes
sixwrld777 · 3 years
Text
Artık asık olup sadece sevgilimin sapığı olmak istiyorum yeter bıktım
223 notes · View notes
mesafeleruzun · 4 months
Text
ben asık olmak istiyorum artık yeto
0 notes
camgezer-mvo · 3 years
Text
Sirenler'in Söyledikleri
“Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar Ne de şeytan bir günahı Benim seni beklediğim kadar”
-N. Fazıl Kısakürek Bu yazıda içimden geldiği gibi, mor ve ötesi’nin on sene sonra bizlere armağan ettiği “Sirenler” albümünden bahsedeceğim. 2012’den bu yana hayatlarımızda neler değişti neler. Üniversiteye taze başlangıç yapmış umudu Everest Dağı’nda biriydim. Bu sürede okul da bitti, işsiz de kaldım, hayata karışabilmek için çokça yol denedim. Yenildim, tekrar başladım ve bazen de yolda beraber olduğuma inandıklarım tarafından terk edildim bazen de güvendiğim ne varsa ihanetini yaşadım ve umudum giderek minicik bir mum ışığına döndü. Ülkede de son on yılda neler neler olmadı ki, bu kadarı da olmaz artık dediğimiz ne varsa başımıza geldi. Korktuklarımız da başımıza geldi. Umutlu olmak gittikçe Avengers’ın Thanos’a verdiği savaşa benzedi. Güzel ve mutlu eden ne varsa hepsine savaş açılmış gibi. Her yerde bir kavga var çarpışan yumruklar değil umutlarla, umutları dağıtmaya ant içmiş her nefesi öfke dolu sözler. İstiyorlar ki onlar gibi yüzü asık, karamsar ve her gelene buna da şükür diyen, duyguları son derece yoğun yaşayan bireyler olalım. Her an ağlamaya, öfkelenmeye, saldırmaya hazırız. Daha fazla derine inmeden albüme getireyim sözü. Necip Fazıl’ın dizeleriyle örneklendirdiğim üzere çok büyük sabırla bekledik albümü tüm mvö severler olarak. En çok grubun 20. yılında albüm bekliyorduk ve yine albüm gelmeyince “hedef 2023” diyerek özlemi mizaha vurduk. Çok sabrettim-k çok! Madalya verseler yeridir. Bakın artık durum ciddi abiler, sabır kalmadı şu albüm işini konuşmamız lazım diye isyana ufaktan yer aradığım anda Forsa, bir hafta arayla da Dünyaya Bedel gelince içimde uykuya dalmış olan ne kadar duygu varsa bilhassa sosyal medya üzerinden havai fişek gibi patlamaya başladı. Grileşmiş ruhum bir anda kırmızıya, maviye, mora boyandı. “Parlaklaştı evren birden”... On sene boyunca biriken tüm beklentileri karşıladı mı? Kesinlikle evet! Başta albüm tanıtım çalışmaları olsun, her adım öyle güzel düşünülerek atıldı ki albümün zaten mor ve ötesi’nin de içine sine sine geldiğini dinlemeden anlamak mümkündü. 20 Ocak sabahı Spotify’da albüm görünüyordu ama tabii ki şarkıları dinlemek için gece yarısını beklemek lazımdı. Ardından single kliplerini izledikten sonra sosyal medyada yazdığım albüm tahminlerim aklıma geldi. “Denizle ilgili, deniz temalı olacağını düşünüyorum” demiştim. Öyle ya, tüm ipuçları bana bunu söylüyordu. Doğru noktaları yakalamış olmak güzel. Albüm ismiyle ve şarkılarla da ezber bozan nitelikte. Şarkı ismi – şarkı sözü olarak sıralanmış albüm isimleri olurdu genelde. Bu sefer ne şarkı adı ne şarkı sözüydü Sirenler. Tanıtımlarda yayınlanan on bir saniyelik videolarda sanki mitoloji esintili bir filmin soundtrackini diliyormuş gibi denizde yankılanan notaları duyuyordum. Şarkı ismi değil, şarkı sözü değil ama albümü kaplayan bir hava var “sirenlerin sesi” bu hava biraz dumanlı gibi. Albümün genel havasında evet bir ağırlık var ama depresif olmayan bir ağırlık. İlk kez bu kadar net ve temalı bir albümle karşı karşıya kalıyordum. Her şarkı bir diğerinin elinden tutmuş birlikle yankılanıyor. İki bağ şarkıdan biri olan Canavar’da “ seni ben anlatacağım” deyip ardından Forsa’da “anlatan benim” demek gibi. Bazı sözler bana eski şarkıları da çağrıştırdı. “Beni dinlemedin, dinlesen ne kaybederdin” – Tünel “Yerinde olsaydım beni dinlerdim “ - Eksik “Geçti artık, anladık, sevemezdin, anladık. Artık hiçbir şey yapma” – Hazinende “Keyfini hiç bozma öldürdüklerin için. Dokunma lütfen dokunma bana, Artık hiçbir şey yapma” – Dişi Zamiri “Şimdi kalbin ne söylüyor, belki bir gün duyabilirsin” – Tünel “Sesini ben duydum, çok var hiç duymayan” – Yardım Et “Dünyaya bedel eşşsiz ruhumum dünyamı bilmek istemiyor” – Dünyaya Bedel “Yine de geldim dünyana” – Re Bir de buna müzik örneği eklemek istiyorum. Konserlerde daha çok duyduğum ve Mustafa Hakkında Her Şey filmindeki Bir Derdim Var introsunu Park şarkısında duymak çok hoşuma gitti. Şarkının son saniyelerinde gelen gitarlar bana Uyan’nın sonundaki enstrümantal şarkıyı da çağrıştırdı. Kaptan’nın son kısmı konserlerde çalınırken Sor’un outrosunu
hatırlatması ayrıca harika...Bunlar bence grubun tarihine verilen güzel selamlar. Genel olarak da albüm bana göre
mor ve ötesi’nin olgunluk dönemi albümü. Benzer bir düşüncem Melek Ölmez için de olmuştu: 20. yıllarında yayınlanmış olan şarkı adeta grubun 20 senedir yaptığı ve yapacağı, tüm derdini anlattığı zirve şarkısıdır benim için. Tabiri caizse ustalık eseri. Sirenler ise bunun da üstüne kat be kat çıkmış. Benim için albümde Park, Dünyaya Bedel, Linç ve Ağrılar ilk sıraları alabilir ama bu diğer şarkıları da bağrıma basmadığım anlamına gelmiyor. Hazinende benim için Masumiyetin Ziyan Olmaz albümünden beri gruptan beklediğim sert gitar rifflerini karşılayan müthiş bir şarkı. İlk dinleyişte adeta Stendhal Sendromu yaşadım bayılmamak için bileklerime kolonya sürdüm yalan yok. Aynı etkiyi Tünel’i dinlerken de yaşadım. Senfonik konserlerde koronun şarkılara kattığı şahaneliği grubun da göz ardı etmeyip albümde yer vermesi mest etti... Şarkıları dinlemeden önce de isimlerine bakıp tahminler yürüttüğüm zaman arka arkaya “Tünel, İstiklal, Park” bu üç şarkı da o umudun, birlikteliğin günlerini, o güzel gençleri bize asla unutturmayacak olan şarkılardır kesin diye düşündüm ve düşündüğümden çok daha fazlası çıktı. Park’ı dinlerken koroyla beraber eşlik edilen bölümde hüngür hüngür ağlayan yalnız ben olamam. Dünyaya Bedel’den sonra beni ağlatabilen ikinci şarkı oldu. Dünyaya Bedel bana son dört yılımı, hem iç dünyamda hem ülke tarihinde başımıza gelenleri anlattığı için ilk dinleyişte çok hislenmiştim. Linç, fark ettim de benim gibi eski dinleyicilerin çoğu için ilk üçte yerini almış. Umarım konserlerde çok çalınan bir şarkı olur. “Yine canın yanıyor, yanıyor mu? “Kimin bu ağrılar? Kimin yurdundan kimi kovdular? “ “Zor yıllar geçti artık” “Cennetim senden vazgeçmedim” “Nelere sahip olduğumuzu biliyoruz diye Bilmeyenlere söylemez miyiz?” “Gidenler geri gelmez ama Boş yere yorulmadı kalbin” “Her şey bizde, ellerimizde” “Adını bilmesem de kardeşsin, biz neye söz vermiştik” Grileşmiş günlerimize umudu, vazgeçmemeyi, acılarımızı da kucaklamayı, inadımızı, yalnız olmadığımızı ve aslında dinlersek birbirimizi her şeyin daha iyiye gidebileceğini anlattığınız için kendi adıma çok teşekkür ederim. Yaralarımı sarmaya, ruhumu bana anlatıp “hadi gel devam edelim, zor ama ha gayret” demeye gelmişsiniz. İyi ki geldiniz!
12 notes · View notes
cikolatayiyenpanda · 3 years
Text
Bu aralar en çok kendimden korkuyorum Zezé. Sağım solum belli değil. Ellerim daha çok titriyor, kafamdan tonla deli düşünceler geçiyor. Ne yapacağımı kestiremiyorum. Bir an attığım kahkahanın haddi hesabı yok diğer dakika ağlamaktan gözlerim kan çanağı. Düşünmek istemiyorum. Korkuyorum. Kurtar beni benden. Ağrım var. Bana beni dar edecek ağrılarım var. Konuşamıyorum kimseyle. Anlatamıyorum derdimi anla beni. Ne yapacağım ben? Sevsem sevemiyorum, söyleyemiyorum. Sussam dar geliyor kaldığım oda. Bağırmak istiyorum. Sesim kalmaya dek çığlık atmak istiyorum, tek nefes dahi çıkmıyor dudaklarımdan. Sana yazabiliyorum sadece. Sen de günden güne yok oluyorsun. Bunu hissetmek öldürüyor beni. Sen de gidersen naparım ben kendimle? Herkes gitti Zezé. Sana belli etmek istemiyorum ama Adelé gitti gideli amirin de sesi çıkmıyor. Duymuyor beni. Sen de gideceksin. Ne yapacağım ben? Ağır geliyor. Titriyorum. Susmuyor kafamdaki şarkı. Siz gidiyorsunuz ben ölmeyi bile beceremiyorum. Çok korkuyorum. Elim gidiyor aramaya arayamıyorum. Arasam ne diyeceğim? Ağlasam satırlarca en fazla nokta koyar sonuma. Bunu bilmek kahrediyor beni. Yardım et bana. Gitme. Yalvarırım Zezé sen de gitme. Bırakma beni bir başıma bu balkon köşesinde. Ellerim kaşınıyor. Ellerim onun omuzlarını arıyor. Son bakışında kaldı aklım. Yeniden baksın istiyorum gözlerini kaçırıyor benden. Ne yapacağım? Nasıl devam edeceğim ben böyle? Istemiyorum. Rüyama gelse bari. Rüyamda sevsem yüzünü en azından. Onu bile çok görüyor bana. Kime söylesem aptallık bu yaptığın diyor. Akıllı olmak istemiyorum. Bu defa da aptal olan ben olmak istiyorum, fırsat vermiyorlar. Hiçbir şeye halim yok. Öylece durup izlemek istiyorum. Öylece. Çok lanet şarkılar var Zezé. Bazılarının sonuna dahi gelemiyorum. Çok ağlatıyorlar beni. Ben sana ölüyorum diyor bir tanesinde, ben onu bile beceremiyorum. Içten içe ölüyorum ama devamı gelmiyor. O bunu bilmenin yanından geçemiyor. Yardım et bana. Kurtar beni benden. Ben bu şehirde artık en çok kendimden korkuyorum küçüğüm. Nefret ediyorum titreyen ellerimden, gözlerime dolan yaşlardan. Yazamamak boğuyor beni. Gülüyorum. Dudağımın kıyısında hep bir gülümseme var. Ne olursa olsun o gülümseme silinmiyor yüzümden. Sırf bu yüzden kimse fark etmiyor ne olduğunu. O gülümsemeden de tiksiniyorum. Yapma diyorum kendime. "Yapma ne olursun Naz. Sonunu getirecek o gülümseme." Dinleyemiyorum kendimi. Canımı acıtmak eskisi gibi korkutucu gelmiyor. Gözlerimin daldığı her boşlukta onun adı yazılıyor kocaman harflerle. Gitsem gidemiyorum kalsam kendimden gideceğim. Beni bana geri getir Zezé. Bu ben değilim. Seni özledim. Amirin o asık yüzünü özledim. Adelé'in kırık tebessümünü özledim. Yoksunuz artık. Ben kime yanayım Zezé? Ben kime ağlayacağımı şaşırdım. Her şey üst üste üstüme bindi. Beni kendimden kurtar. Yalvarırım.
12 notes · View notes
sinlessoft · 3 years
Text
Tumblr media
ask istiyorum askımdan ölmek istiyorum deliler gibi asık olmak istiyorum
2 notes · View notes
limonleydis · 4 years
Text
   Şu güne kadar karamsarlık kustum. Hep olumsuz düşündüm, hep mutsuz oldum. Zamanla değişir dedim zamanla olur belki hayat uzun. Olmadı. Hayatımda hiçbir şey zamanında ve yerinde olmadı. Çok istedim Çok hayal kurdum. Yorulmadan yormadan mutlu olmak istedim. Bugün de olmadı. Yakışmıyor sanırım üzerime mutluluk bana hep ya bir beden büyük ya küçük geliyor Uymuyor sanki, herkeste o kadar güzel gözüküyor ki oysa..  Hayallerimi değiştirdim. İnat ettim aldım başımı başka şehire gitmeyi düşündüm Belki değişir her şey dedim. Belki ben de güzel olurum aynalar karşısında diye. Yine olmadı. Uğraştım, direndim, yalvardım, çok koştum, çok hırpalandım Çok sevdim Çünkü sevmek istedim Şimdi körü kürüne sevmenin cezasını çekiyorum bunları yazarken. Daha farklı şeyler anlatmak isterdim ilk yazımda, liseli ergenler gibi aşk acısını paylaşmak değildi amacım Bir kaç saat önce öğrendim her şeyi. Nasıl da salak yerine konulduğumu, nasıl da saf olduğumu. Hiç yaşamamıştım, anlatırlardı, duyardım, anlamış gibi yapardım, yaşayanlara üzülürdüm, çoğu zaman üzülmüş gibi yapardım. Şimdi bu da oldu, ohh rahatım. Yaşasın ben de tekrar ALDATILDIM.Belki girmedi yatağına, belki sarılmadı, belki kendine çekip deli gibi öpmedi, her dakika onu düşünüp delice arzulamadı, belki kıskançlık krizlerine girmedi. Ama olsun kullanılmış gibi oldum Öğrendim ki bok gibi bir şeymiş bu. Günlerce bana bakıp, beni salak yerine koymuş. Sevmeleri sahteymiş, o sarılmaları, söylediği tüm güzel şeyler, kurduğu hayalleri, .. Allahın cezası her yaptığı aslında YALANmış..  Ve her kavgada, her tartışmada alttan aldığım her şey, içime attığım tüm o sayıp sövmeler aslında beni sevmeyen biri içinmiş. İşte o muhteşem soruyu soruyorum kendime ” Değdi mi?”  Tüm o gözyaşlarına, özürlerine, asık suratla dolaşmana, uykusuz kaldığın gecelere, affettirmek için yaptığın tüm çabalarına değdi mi şimdi ?Cevap açık ve net : tabi ki değmedi !  Duvarlar örmüştüm etrafıma, kolay yıkılmayan. Kimse giremeyecekti ben gerçekten istemeden. Sonra biri geldi, yıktı tüm duvarlarımı. Kurallar, verilmiş sözler, tecrübeler yalan oldu. Tebrikler, İyi halt yedim.Aslında biz kızlar çok duygusal yaratıklarız. Bizi sevdiğini söyleyen herkese kolayca inanabiliyoruz, aslında inanmak istiyoruz. Sevilmek istiyoruz, yanımızda olsunlar istiyoruz, sarsınlar bizi kollarının arasına hiç bırakmasınlar hep bizi sevsinler istiyoruz. Onlara güvenmesekte inanmak istiyoruz.Ben inandım, çok istedim, sevdim, sevilmekti tüm derdim.Ama Olmadı. Bugün bu hikayenin sonu geldi. Hak ettim mi bunu bilmiyorum, bu kez farklı olsun diye fazla iyi niyetliydim, belki ondandır tüm bu olanlar.Yanlış yer - yanlış zaman - yanlış insan üçlemesini bulduğum için kendimi tebrik ediyorum. Bilmiyorum hala yanlış olan neydi. Ya ben az geldim, ya o çok istedi. Çok kızgınım, çok kırgınım ama en çokta pişmanım.  Ama şu canımı sıkıyor ” Hiç hak etmediğim halde burada şarkılar dinleyip küfürler edip ağlıyorum. O bok beyinli hiç bir şey olmamış gibi belki de memnun hayatından bir sigara yakıp keyfine bakıyor yada pişmanlık çekiyor ya işte adalet bunun neresinde ? “  Birazdan dışarı çıkıp bu şehrin canına okuyacağım. Sevmenin, aşık olmanın, gururu çöpe atmanın, her şeyden önce onu düşünmenin, birlikte uyanmayı hayal etmenin mümkün olmadığı günler diliyorum kendim için. Şimdi o siktriboktan hayatında üzdüğün kadar üzülmeni istiyorum. Biten tek kişilik hikayemin son satırıydı bunlar. 
SON...
2 notes · View notes
yolcuyolunda · 4 years
Text
Cok asık olmak istiyorum ama karsı tarafta bana olsun bıktım artık sürüncemeli ilişkilerden
2 notes · View notes