#aromatik yağ enerjisi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Aromatik Yağlar ve Frekansları
Aromatik Yağlar ve Frekansları
#AromaterapiFrekansları, #AromatikYağEnerjisi, #AromatikYağFrekansları, #AromatikYağTitreşimleri, #AromatikYağlarınRezonansı, #BitkiselYağTitreşimleri, #DoğalYağFrekansları, #EssentialOilFrequencies, #FrekansAnaliziAromaterapi, #YağlarınTitreşimFrekansları https://is.gd/S3C1QT https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/manset/aromatik-yaglar-ve-frekanslari/
Aromatik yağlar ve frekansları, doğanın bize sunduğu eşsiz bir hazineyi temsil eder. Bu değerli yağlar bitkilerin özünden elde edilir ve birçok kültürde yüzyıllardır sağlık ve zindelik kaynağı olarak kullanılmıştır. Aromatik yağlar ve frekanslar konusu, son yıllarda daha fazla ilgi görmeye başlamıştır, çünkü bu yağların sadece kimyasal bileşenleri değil, aynı zamanda enerjisel frekansları da büyük öneme sahiptir.
Her bir yağ, bileşenlerinin kimyasal yapıları tarafından belirlenen kendine özgü bir frekansa sahiptir. Bu frekanslar, bir insan tarafından duyulamayan çok düşük frekanslardadır. Aromatik yağların frekanslarının, insan vücudu üzerinde çeşitli etkileri olduğu düşünülmektedir. Örneğin, bazı yağların, bağışıklık sistemini güçlendirmeye, kalp sağlığını iyileştirmeye ve ruh halini iyileştirmeye yardımcı olduğu iddia edilmektedir. Ancak, bu iddiaları destekleyecek bilimsel kanıtlar sınırlıdır.
Aromatik yağlar ve frekansları nasıl ölçülür ?
Bitkisel yağların frekanslarını ölçmek için çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. En yaygın yöntem, kızılötesi spektroskopidir. Kızılötesi spektroskopi, bir maddenin kızılötesi ışığı nasıl emdiğini ölçerek maddenin kimyasal yapısını belirler.
Bitkisel yağların frekansları, farklı amaçlar için kullanılabilir. Örneğin, bitkisel yağların frekansları, bitkisel yağların kalitesini kontrol etmek için kullanılabilir. Ayrıca, bitkisel yağların frekansları, bitkisel yağların farklı bileşenlerini ayırmak için kullanılabilir.
Bitkisel yağların frekansları, insan sağlığı üzerinde henüz tam olarak anlaşılmamış bir konudur. Ancak, bitkisel yağların frekanslarının, insan vücudu üzerinde çeşitli olumlu etkileri olabileceği düşünülmektedir.
Nane Yağı (Mentha piperita): Yaklaşık 78-85 Hz frekansıyla bilinir. Uyarıcı ve canlandırıcı etkileriyle bilinir, sindirime yardımcı olabilir.
Lavanta Yağı (Lavandula angustifolia): Yaklaşık 118-125 Hz frekansına sahiptir. Rahatlatıcı ve stres giderici özellikleriyle tanınır, uykusuzluk ve anksiyeteye karşı kullanılır.
Melisa Yağı (Melissa officinalis): Yaklaşık 102-107 Hz frekansı vardır. Sakinleştirici ve ruh açıcı etkileriyle bilinir, sinirsel gerilimleri azaltabilir.
Biberiye Yağı (Rosmarinus officinalis): Tahmini 105-320 Hz arasında değişen frekanslara sahiptir. Zihinsel netlik ve enerjiyi artırmak için kullanılır.
Çay Ağacı Yağı (Melaleuca alternifolia): Yaklaşık 118 Hz frekansına sahiptir. Antiseptik ve antimikrobiyal özellikleriyle ünlüdür, cilt sorunlarında ve temizlikte kullanılır.
Limon Yağı (Citrus limon): 75-95 Hz arasında değişen frekanslara sahiptir. Temizleyici ve canlandırıcı etkileri vardır, ruh halini yükseltebilir.
Gül Yağı (Rosa damascena): Tahmini 320 Hz frekansıyla en yüksek frekanslardan birine sahiptir. Yüreği açıcı ve duygusal dengeleyici özellikleriyle bilinir.
Unutmayın ki frekanslar aromaterapi ve doğal sağlık alanlarında yaygın olarak tartışılan ancak bilimsel olarak tam olarak kanıtlanmamış bir konsepttir. Bu nedenle, bu bilgileri kullanırken dikkatli olmalı ve uzman görüşüne başvurmalısınız.
#aromaterapi frekansları#aromatik yağ enerjisi#aromatik yağ frekansları#aromatik yağ titreşimleri#aromatik yağların rezonansı#bitkisel yağ titreşimleri#doğal yağ frekansları#essential oil frequencies#frekans analizi aromaterapi#yağların titreşim frekansları
0 notes
Text
🌾 🍃 Zehirsiz Ev 🍃 🌾
6-7 yıl kadar önce lavaboyu ciflerken elim deli gibi kaşınmaya başlayıp kızarınca muazzam bir 'mini aydınlanma' anı yaşamıştım. Kimyasallar bana hiç iyi gelmiyordu. Bir tek bu mu, bulaşık makinesinden bulaşıkları çıkarıp durulama ihtiyacı duyuyordum. Astığım nevresimler kuruduğunda üzerinde deterjan kalıntıları görünce hoop çamaşırları toplayıp bir daha durulama yapıyordum. Oda parfümleri beni hapşırtıyor, çamaşır suyu genzimi yakıyordu. Belli ki bütün temizlik ürünleri bana hayat dersi vermek için el ele tutuşmuş, kafa kafaya vermiş ne yapsak da bu kıza anlatsak ‘sağlıklı yaşam sadece spor ve sağlıklı beslenmeyle olmuyor, ne kadar çok kimyasala maruz kalıyorsun bi etrafına bak’ diyordu. Bu iş böyle olmayacaktı. Bu kadar kimyasalla içim hiç rahat değildi. Bir de o zamanlar henüz minicik bir bebeğim vardı. Her neyse sağ olun temizlik kimyasalları. Sayenizde hayat dersimi aldım ve o günden sonra kademe kademe dönüşüm yaşadım. 🙏 Fırın temizleyicisi ayrı, duvar temizleyicisi ayrı, ahşap temizleyicisi ayrı kategorize edilmiş şu saçmasapan kimyasalları üretenlere teşekkürler ama benim için siz artık bir kenara çekilin demenin vakti gelmişti. Dedim de.
Bir şeyi ellerimizle yapmanın keyfi elbette paha biçilemez ama biliyorum herkesin bunlara ayıracak vakti, enerjisi yok. Markete gidip camsili, bulaşık deterjanını sepete atmak çok daha kolay. Konfor alanımızı terk etmek istemiyoruz. Ama en azından aldığınız temizlik ve kozmetik ürünlerinin etiketini okusanız, uğraşıp didinip kazandığınız para karşılığında çöp satmaya kalkanların cebini şişirmeye devam etmeseniz o bile bişeydir, iyidir. İşte bu düşünceyle ben de önce uzun süre çeşitli bitkisel, organik temizlik ürünlerine yöneldim. Araştırmalarım sonrasında uzun yıllar fosfat, sert asitler veya klorlu ağartıcı içermeyen amway, mom’s green, frosch, seventhgeneration ve benzeri markanın çok amaçlı temizleyicisinden, bulaşık tabletine, diş macununa, vegan şampuanına, roll-on una varana kadar kullandım. Sentetik parfümlerle temizlik hissi yaratan yumuşatıcıların aslında ne kadar da gereksiz olduğuna ya da evin bol parfüm kokmasıyla aslında o evin temiz olmasının bir bağlantısı olmadığına aydım. Nevresimlerim, havlularım, yastık kılıflarım yumuşatıcı kokmadı ama bu bana nefes aldırdı.
Sonra yavaş yavaş sirke, kefir, turşu gibi fermente ürünler yapmaya başladıkça evde temizlik ve kozmetik malzemesi yapmaya da başladım. Tarifleri internetten bulup buluşturuyordum. Anneme soruyordum. Evimde ve kendi üzerimde deniyordum. Yakın çevremde yayıyor ve onlardan tarifler topluyordum. Sonraki keşfim aromatik yağlar ve soğuk sıkım yağlar olmuştu. Aromatik yağlar çok acayip bir şey. Etrafa her şeyi yumuşaklaştıran, iyileştiren bir enerji yayıyorlar. Her ne amaçla kullanıyorsam istikrarla devam ettiğimde mutlaka beklentimin üzerine çıkıyorlar. Neyse ben artık evi kendi yaptığım zehirsiz temizlik suyuyla temizliyorum: Bir kova suya bir bardak alkol, on damla çay ağacı yağı ve güzel bir koku vermesi için birkaç damla limon, nane ya da mandalin yağı ekliyorum. (Gül, lavanta ya da kokusunu sevdiğiniz başka bir esans yağ da olur.) Çay ağacı yağını suyla seyreltip fısfıslı bir şişeye koyup, sivrisineklere karşı kollara bacaklara sıkıyoruz ailecek. Gargara yerine hindistancevizi yağıyla oil pulling yapıyor ve bence bu yöntem sadece ağız temizliği değil tüm bedene şifa sağlıyor. Bir yemek kaşığı karbonatı, bir tatlı kaşığı hindistan cevizi yağı, 5-6 damla çay ağacı yağı, 2-3 damla nane yağı ile karıştırıp cam kavanoza alıp diş macunumu yapıyorum. Çaydanlıklardaki kireci limon tuzu ile çözüyorum. Zeytinyağlı sabunu, arap sabununu pek çok yüzey temizliğinde içime sinerek kullanıyorum. Sirke ve karbonatsa baş tacım. Neredeyse kullanmadığ��m yer yok. Temizlik algıma gerçek anlamda bir rot -balans ayarı yapmış oldum böylece.
Bu tür uğraşların bir de terapatik etkisi var. Ruhsuz, yekpare banyo dolapları içerisine kendi yaptığım deterjanları, diş macunlarını, sıvı sabunlarını yerleştirince nasıl da keyif alıyor, huzur doluyorum. Oturup şikayet etmek yerine kalkıp üretmek en iyisi 👍
Ben böyle kafama göre bir yol tutturmuş gidiyorken bu konuda Zehirsiz Ev adında bir kitap olduğunu öğrendim. Mercan Yurdakuler Uluengin, kaleme aldığı Zehirsiz Ev adlı kitabında yaşamınızdan zararlı kimyasalları eksiltmenin basit yollarını oldukça uygulanabilir tariflerle anlatmış. Her şey derli toplu.Gündelik yaşamımıza çok ufak gibi görünen ama oldukça anlamlı bir dokunuş yapmamız için yol gösteren iyi kalpli bir kitap. . http://www.zehirsizev.com bu da web sitesi. Ayrıca kitabın içinde bu konuda zenginleşmek isteyenler için başvurulabilecek pek çok faydalı link de mevcut. Kitabın sağındaki solundaki boş kısımlara ben de kendi notlarımı, ilavelerimi yazdım. Al işte süper bir tarif kitabı oldu ve yeni fikirlerle sürekli güncellenecek. Benim gelecek kuşaklara aktarmak istediğim kalıcı bir şey ortaya çıkacak böylece. Bu kitap evlerde bulunmalı diyorum. Anne yemeği gibi, besleyici ve doyurucu, sade ama etkili.
Evde temizlik malzemesi yapmak için gereken tüm malzemeleri aktarlardan alıyorum. Artık öyle güzel aktarlar, öyle şık sunumlar var ki. Gramla istediğin malzemeyi alabiliyorsun. Çoğu malzeme ambalajlı. Ambalajlar üzerinde kullanım bilgileri var. Sanırım kitapçılardan sonra aktarlarda vakit geçirmeyi seviyorum 😊 ‘Zehirsiz Ev’ kitabından sevdiğim bazı tarifler burada dursun:
✔ Bulaşık makinesi tozu
İçindekiler : 1 bardak çamaşır sodası 🍃 1 bardak karbonat 🍃 1 bardak boraks 🍃 3 bardak limon tuzu 🍃 Yarım bardak kaya tuzu 🍃 20-30 damla limon veya portakal yağı
Hazırlama : Kaya tuzunun içine seçtiğinizi uçucu yağı damlatıp karıştırın. Limon tuzunu, karbonatı ve boraksı ekleyip karıştırın.(Limon tuzu çok iriyse havanda taneleri biraz ufaltın.) Çamaşır sodasını ekleyip karıştırdıktan sonra kavanoza almadan önce bir süre havalandırın. Kapaklı bir kavanozda saklayın. Her yıkamada makinenin deterjan gözünü bu karışımla doldurun. 👌
✔ Çamaşır yıkama tozu
İçindekiler: 1 bardak ince rendelenmiş saf zeytinyağı sabunu 🍃 2 bardak çamaşır sodası 🍃 2 bardak boraks 🍃 15-20 damla uçucu yağ (isteğe bağlı)
Hazırlama: Malzemelerin hepsini -tercihen açık hava- bir kapta karıştırın. Kapaklı bir kavanozda saklayın. Makinenin deterjan gözüne her zaman koyduğunuz ölçüde koyarak başlayın. Zamanla ne kadar kullanmanız gerektiğini keşfedeceksiniz. 💪
✔ Diş macunu
İçindekiler : 5 çorba kaşığı kalsiyum karbonat veya ince elenmiş beyaz kil 🍃1 tatlı kaşığı karbonat 🍃 3-4 çorba kaşığı gliserin veya içme suyu 🍃 10 damla nane yağı 🍃 1 çay kaşığı stevya tozu ( isteğe bağlı; gliserin kullandıysanız tatlandırmaya gerek olmayabilir)
Hazırlama: Kalsiyum karbonat veya beyaz kille, karbonatı bir kapta karıştırın. Gliserin veya suyu ekleyerek macun kıvamına getirin. Nane yağını ve tatlandırıcıyı ekleyin. Diş macununuz hazır. 👌 Hazırladığınız macunu kapaklı ufak kavanozlara bölebilir, biraz daha maceracıysanız ufak şırıngalarla, pasta kreması tüpleriyle veya seyahat boyu kozmetik tüpleriyle denemeler yapabilirsiniz. Piyasadaki diş macunlarını kullandığınız sıklıkta ve miktarda kullanın. Fırçayı macunun içine daldırmak yerine her seferinde dondurma çubuğu gibi bir araçla karıştırdıktan sonra fırçanıza sürün. İçinde bakteri üreyebileceği için uzun süre bekletmemeye dikkat edin.
✔ Bebek şampuanı
İçindekiler : 1 kahve fincanı ince rendelenmiş saf zeytinyağı sabunu 🍃 4 kahve fincanı su 🍃 2 tatlı kaşığı badem yağı veya zeytinyağı
Hazırlama: Suyu kaynatarak rendelenmiş sabunu içinde eritin. Biraz soğuduktan sonra seçtiğiniz yağı veya yağ karışımını ekleyin. Pompalı bir şişede saklayın. Bebeğinizin gerek saçında gerek vücudunda haftada birden sık olmamak üzere kullanın.
Daha bunlar gibi nice tarifler var. Mesela şunlara da bir bakın 1 - 2
Sonuç olarak evimizi temizleyip güzelleştireyim derken sağlığımızdan olmayalım, kendimizi süsleyip püsleyelim derken kimyasallara bulanmayalım. Çünkü dünyanın en güzel evi kendimiziz, bizim bedenimiz. 🏡 Haydi en kolay başlayabileceğiniz yerden siz de başlayın! Solumayın şu zehirleri. Neyi okursak, ne ile meşgul olursak ona dönüşüyoruz aslında... Yaşam dönüşümdür..
Geceye bir de şarkı bırakalım 🎶
youtube
Bu şarkıyı çok severim çünkü içinde eski koltuklar, plastik terlikler, el örgüsü rengarenk hırkalar, limon kolonyası, tezgah altına gerilmiş çiçekli bezden perdeler, emaye kaplar, hasırdan sepetler, pazen gecelikler, merdaneli çamaşır makinesi, kumaş mendil, çamaşır çiviti, pekmez kaynatan anneanneler, yaprak sarması var. 💙
Herkese iyi uykular, şifalı düşler. Dinlenmiş, iyileşmiş, umut dolmuş halde, mis gibi ferahfeza sabahlar...
#kitap#okuma notlarım#zehirsiz ev#kimyasalsız temzilik#mercan yurdakuler uluengin#sağlık#sağlıklı yaşam
38 notes
·
View notes
Photo
https://www.bilimvetekno.com/adan-zye-kimya-sozlugu/
A'dan Z'ye Kimya Sözlüğü
A;
Absorbans – bir numune tarafından absorbe edilen ışığın miktarının ölçüsüdür.
Absorpsiyon spektroskopisi – sıvının dalga boylarının emilmesine dayanan bir numunenin konsantrasyonunu ve yapısını belirlemek için kullanılan teknik.
Ağır metal – düşük konsantrasyonlarda toksik olan yoğun bir metal.
Ağ katı – yinelenen kovalent bağlı atomların bir dizisinden oluşan malzeme.
Asit -suya karıştırıldığında hidrojen iyonları veren, mavi turnusolü kırmızıya çevirme özelliğinde olan ve bileşimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluşturan hidrojenli bileşik.
Asit anhidrit – asidik bir çözelti oluşturmak için suyla reaksiyona giren metal olmayan bir oksit.
Asit-baz göstergesi – sulu bir çözeltide hidrojen veya hidroksit iyonlarının konsantrasyonu değiştiğinde renk değiştiren zayıf bir asit veya zayıf bir baz.
Asit baz titrasyonu – denklik noktasına ulaşılıncaya kadar bilinen bir konsantrasyonun bilinmeyenle reaksiyona sokulmasıyla bir asit veya baz konsantrasyonunu bulma prosedürü.
Asit ayrışma sabiti – Ka – Bir asidin ne kadar güçlü olduğuna dair kantitatif bir ölçüm.
Asidik çözelti – pH 7.0’dan daha az olan sulu bir çözelti.
Akım – elektrik akış hızı.
Akışkan – sıvılar, gazlar ve plazma dahil uygulanan kayma gerilimi altında akan bir madde.
Aktinitler – Genellikle, aktinitler, 90 (toryum) ile 103 (lawrencium) elementleri arasında kabul edilir. Aksi takdirde, aktinitler ortak özelliklerine göre tanımlanır.
Aktinyum – atom numarası 89 olan elementin ismi ve Ac sembolü ile gösterilir. Aktinit grubunun bir üyesidir.
Aktivasyon enerjisi – Ea – kimyasal bir reaksiyonun gerçekleşmesi için gereken minimum enerji miktarı.
Aktif taşıma – moleküllerin veya iyonların düşük konsantrasyonlu bir bölgeden daha yüksek konsantrasyona hareketidir.
Akut sağlık etkisi – bir kimyasal maddeye ilk maruz kalmanın neden olduğu etki.
Adsorpsiyon – bir kimyasal türün bir yüzeye yapışması.
Aether – 18. ve 19. yüzyılda ışık dalgaları taşıdığına inanılan bir ortam.
Alev testi – bir alevdeki emisyon spektrumlarına dayanarak iyonları tanımlamak için kullanılan analitik bir tekniktir.
Altın– sarı renkli geçiş metali sembol Au ve atom numarası 79’dur.
Alkol – bir hidrokarbona bağlı bir -OH grubu içeren bir madde.
Alifatik amino asit – bir alifatik yan zincire sahip amino asit.
Alifatik bileşik – düz zincirlere, dal zincirlerine veya aromatik olmayan halkalara birleştirilen karbon ve hidrojen içeren organik bir bileşik.
Alkali metal – periyodik tablonun IA grubunda (ilk sütun) bulunan herhangi bir element.
Alkalin – pH değeri 7’den büyük olan sulu bir çözelti.
Alkalilik – bir çözeltinin bir asidi nötrleştirme yeteneğinin kantitatif bir ölçüsüdür.
Alken – bir çift karbon-karbon bağı içeren bir hidrokarbon.
Alkenil grubu – bir hidrojen atomu bir alken grubundan çıkarıldığında oluşan hidrokarbon grubu.
Alkoksit – bir metal ile reaksiyona girdiğinde bir alkolün hidroksil grubundan bir hidrojen atomu çıkarıldığında oluşan organik bir fonksiyonel grup.
Alkoksi grubu – oksijene bağlı bir alkil grubu içeren fonksiyonel grup.
Allotrop – temel bir maddenin bir şeklidir.
Alaşım – en az birinin metal olması gereken iki veya daha fazla elemanın bir araya getirilmesiyle elde edilen madde.
Alfa bozunması – bir alfa parçacığı veya helyum çekirdeği üreten kendiliğinden radyoaktif bozunma.
Alfa radyasyonu – bir alfa partikülü yayan radyoaktif bozunumdan salınan iyonlaştırıcı radyasyon.
Alüminyum veya alüminyum – atom numarası 13 olan elementin ismi ve Al sembolü ile gösterilir. Metal grubunun bir üyesidir.
Amalgam – herhangi bir cıva alaşımı ve bir veya daha fazla metal.
Amorf – kristal yapıya sahip olmayan bir katıyı tanımlayan terim.
Amfiprotik – bir proton veya hidrojen iyonu hem kabul edebilen hem de bağışlayabilen türler.
Amfoterik – bir asit veya bir baz olarak etki yapabilen madde.
Amfoterik oksit – bir tuz ve su üretmek için bir tepkimede bir asit veya baz olarak etki edebilen oksit.
Amu – atomik kütle birimi veya bağlanmamış bir karbon-12 atomunun kütlesinin 1 / 12’si.
Ampirik formül – bir bileşikteki elementlerin oranını gösteren, ancak bir molekül içindeki gerçek sayılarını gerektirmeyen formül.
Ana likör – kristallerin bir kristalizasyon çözeltisinden çıkarılmasından sonra kalan çözelti.
Analitik Kimya – Malzemelerin kimyasal bileşimlerini ve bunları incelemek için kullanılan araçları inceleyen kimya disiplini.
Angstrom – 10 üzeri -10 metreye eşit uzunluk birimi.
Anyon – negatif elektrik yükü olan bir iyon.
Antimon – Antimon, Latince adı stibium olduğu için sb simgesiyle temsil edilir. Atom numarası 51 olan antimon element tablosunun 5-A grubunda yer alır.
Ani olmayan reaksiyon – harici çalışmalara girmeden gerçekleşemeyen kimyasal reaksiyon.
Aqua regia – altın, platin ve paladyum çözme yeteneğine sahip hidroklorik ve nitrik asitlerin karışımı.
Argon – Argon, atom numarası 18 olan öğenin adıdır ve Ar simgesiyle temsil edilir. Asil gazlar grubunun bir üyesidir.
Aromatik bileşik – bir benzen halkası içeren organik bir molekül.
Arrhenius asit – suda proton veya hidrojen iyonları oluşturmak için ayrışan türler.
Arrhenius bazı – suya eklendiğinde hidroksit iyonlarının sayısını artıran türler.
Aril – halkadan bir hidrojen çıkarıldığında basit bir aromatik halkadan türetilen fonksiyonel bir grup.
Asil gaz – periyodik tablonun Grup 8’deki elemanı (örneğin, xenon, argon).
Asil gaz çekirdeği – önceki asil gaz konfigürasyonunun parantez içindeki element sembolü ile değiştirildiği, atomik elektron konfigürasyonunun yazılmasında kullanılan kestirme notasyon.
Astatin – Astatin, atom numarası 85 olan elementin adıdır ve At sembolü ile temsil edilir. Halojen grubunun bir üyesidir.
Ateş noktası – bir buharın başlayacağı ve yanmaya devam edeceği en düşük sıcaklık.
Atom – bir elementin tanımlayıcı birimi, kimyasal yollarla bölünemez.
Atom numarası – bir elementin atomunun çekirdeğindeki protonların sayısı.
Atom yarıçapı – bir atomun boyutunu tanımlamak için kullanılan değer, genellikle birbirine değen iki atom arasındaki mesafenin yarısıdır.
Atom hacmi – oda sıcaklığında bir elementin bir molü tarafından kapsanan hacim .
Atom ağırlığı – bir elementin ortalama atom kütlesi.
ATP – ATP, adenosin trifosfat molekülünün kısaltmasıdır.
Avogadro Yasası – tüm gazların eşit hacimlerini belirten ilişki, aynı basınç ve sıcaklıkta aynı sayıda molekülü içerir.
Avogadro’nun sayısı – bir maddenin bir molündeki partiküllerin sayısı; 6.0221 x 10 üzeri 23
Ayrışma reaksiyonu – tek bir reaktifin iki veya daha fazla ürün verdiği kimyasal reaksiyon.
Azeotrop – damıtıldığında kimyasal bileşimini koruyan bir çözelti.
Azimut kuantum sayısı – bir yörüngesinin şeklini belirleyen, bir elektronun açısal momentumuyla ilişkili kuantum sayısı.
Azot – Azot, atom numarası 7 olan elementin adıdır ve N sembolü ile temsil edilir.
B;
Balmer serisi – n = 2 ve n> 2 elektron geçişleri için hidrojen emisyon spektrumunun parçası, Görünür spektrumda dört çizgi vardır.
Balmumu – yağ asitlerinden ve alkollerden türetilmiş ester zincirleri veya alkanlardan oluşan bir lipit.
Baryum – element sembolü Ba ve atom numarası 56 olan alkalin toprak metal.
Barometre – atmosferik basıncı ölçmek için kullanılan alet.
Baz – protonları kabul eden veya başka şekilde elektron veya hidroksit iyonları bağışlayan kimyasal türler.
Baz anhidrit ( bazik anhidrit ) – su ve bazik bir çözelti arasındaki reaksiyondan oluşan metal bir oksit.
Baz metal – mücevherlerde veya endüstride kullanılan değerli veya asil metal dışında metaller.
Bazik – alkalin veya pH değeri> 7.
Bazik çözelti – hidrojen iyonlarından daha fazla hidroksit iyonu içeren sulu çözelti; pH> 7 olan çözelti.
Bira yasası (Beer-Lambert Yasası) – bir çözümün konsantrasyonunu doğrudan ışık absorbansıyla orantılı olduğunu belirten yasa.
Berkelium – element sembolü Bk ve atom numarası 97 olan radyoaktif metal.
Berilyum – element simgesi olan alkalin toprak metali Be ve atom numarası 4.
Beta Bozunması – bir beta parçacığının kendiliğinden yayılmasına yol açan radyoaktif bozunma tipi.
Beta partikülü – beta bozunması sırasında yayılan bir elektron veya pozitron.
Beta radyasyonu – enerjik bir elektron veya pozitron şeklinde beta bozunmasından iyonlaştırıcı radyasyon.
Bağlanma enerjisi – bir elektronu bir atomdan çıkarmak veya bir proton veya nötronu atom çekirdeğinden ayırmak için gereken enerji.
Bağlanmayan elektron – diğer atomlarla kimyasal bir bağa katılmayan bir atomdaki elektron.
Bağıl yoğunluk – bir maddenin yoğunluğunun su yoğunluğuna oranı.
Bağıl standart sapma – standart sapmanın veri değerlerinin ortalamasına bölünmesiyle hesaplanan verilerin kesinliği ölçüsü.
Bilim – gözlem ve deney kullanarak dünyanın doğası ve davranışının sistematik çalışması
Bilimsel yasa – Bir gözlemler grubunu matematiksel veya sözlü bir ifade biçiminde açıklayan ve gözlemler arasında bir neden-sonuç ilişkisi olduğunu gösteren genel kural.
Bilimsel yöntem – hipotezlerin gözlemlenmesi ve deneysel olarak test edilmesi yoluyla bilgi edinme ve problem çözme sistemi.
Bileşik – iki veya daha fazla atom bir kimyasal bağ oluşturduğunda oluşan kimyasal türler.
Biyokimya – Biyokimya, canlıların kimyasıdır.
Bizmut – Bizmut, atom numarası 83 olan elementin adıdır ve Bi sembolü ile temsil edilir. Metal grubunun bir üyesidir.
Bitüm – polisiklik aromatik hidrokarbonların (PAH’ların doğal karışımı).
Bohrium – element element Bh ve atom numarası 107 ile geçiş metali.
Bağ – moleküllerdeki atomlar ve kristallerdeki moleküller ve iyonlar arasında oluşan kimyasal bir bağ .
Bağ açısı – aynı atom içindeki iki bitişik kimyasal bağ arasında oluşan açı.
Bağ ayrışma enerjisi – kimyasal bir bağı homolitik olarak kesmek için gereken enerji.
Bağ enerjisi – bir mol molekülü bileşen atomlarına parçalamak için gereken enerji miktarı.
Bağ etalpi – bir türdeki bir mol bağ 298 K’da kırıldığında ortaya çıkan entalpi değişimi
Bağ uzunluğu – atom çekirdeği veya kimyasal bir bağı paylaşan çekirdek grupları arasındaki denge mesafesi.
Bağ sırası – bir moleküldeki iki atom arasındaki kimyasal bağlarla ilgili elektron sayısının bir ölçüsü; genellikle atomlar arasındaki bağların sayısına eşittir.
Bor – Bor, atom numarası 5 olan elementin adıdır ve B sembolü ile temsil edilir. Bu, semimetal grubun bir üyesidir.
Brom – Brom, atom numarası 35 olan elementin adıdır ve Br sembolü ile temsil edilir. Halojen grubunun bir üyesidir.
Bronz – Bronz, ana ek maddesi olarak genellikle kalay içeren bir bakır alaşımıdır.
Buhar – yoğunlaşabilir bir gaz.
Buhar basıncı – aynı maddenin sıvı veya katı fazları ile dengede olan bir buharın uyguladığı basınç veya sıvının veya katı maddenin üzerinde bir buharın kısmi basıncı.
Buharlaşma – sıvı fazdan gaz fazına faz geçişi.
C;
Charles Yasası – İdeal bir gazın hacmini belirten ideal gaz yasası, sabit basınç varsayılarak, mutlak sıcaklıkla doğrudan orantılıdır.
Chemiluminescence – kimyasal reaksiyon sonucu yayılan ışık
Cherenkov radyasyonu – Cherenkov radyasyonu, yüklü bir partikül dielektrik bir ortamdan ortamdaki ışık hızından daha hızlı hareket ettiğinde yayılan elektromanyetik radyasyondur.
Chromium – Chromium, 24 atom numarasına sahip öğenin adıdır ve Cr simgesiyle temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.
Copernicium – Cn sembolü ve atom numarası 112 olan radyoaktif element.
Copper – Copper, atom numarası 29 olan öğenin adıdır ve Cu sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.
Curium – element sembolü Cm ve atom numarası 96 olan radyoaktif metal.
Çözülme – buhardan katıya faz değişimi.
Çift bağ – iki elektron çiftinin iki atom arasında paylaşıldığı kimyasal bağ.
Çekirdeklenme – bir sıvının içinde yoğunlaşan buhar damlacıkları, kaynayan bir sıvıda oluşan kabarcıklar veya kristalleri büyütmek için partikül birikimi işlemi.
Çözünürlük – belirtilen miktarda çözünmüş halde çözünebilecek maksimum çözünen miktarı.
Çözünürlük ürünü – K sp , bir katı iyonik bileşiğin çözelti içindeki iyonlarını vermek üzere çözündüğü kimyasal reaksiyon için denge sabiti.
Çözünen – kimyasal bir çözelti içinde çözülen madde.
Çözelti – iki veya daha fazla maddenin homojen karışımı.
Çözücü – Çözeltinin en büyük oranda mevcut olan bileşeni.
Çelik – karbon içeren bir demir alaşımı.
Çalışma çözeltisi – genellikle stok çözeltisini seyrelterek laboratuarda kullanılmak üzere hazırlanmış kimyasal bir çözelti.
Çinko – Çinko, atom numarası 30 olan öğenin adıdır ve Zn sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.
D;
Doğruluk – bir ölçümün gerçek veya kabul edilmiş bir değere yakınlığı.
Dengeli denklem – denklemin hem reaktan hem de ürün tarafında atom sayısı ve tipi ile elektrik yükünün aynı olduğu kimyasal denklem.
Dalton Kanunu – gaz halinde bir karışımın toplam basıncını belirleyen ilişki, bileşen gazların kısmi basıncının toplamına eşittir.
Darmstadtium – Darmstadtium, atom numarası 110 olan elementin adıdır ve Ds sembolü ile temsil edilir. Darmstadtium daha önce Uun sembolüyle ununnilium olarak biliniyordu. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.
De Broglie Denklemi – dalga boyu olarak ifade edilen maddenin dalga özelliklerini tanımlayan denklem, Planck’ın sabiti ile kütle ve hız çarpanının çarpımına eşittir.
Dehidrasyon reaksiyonu – ürünlerden birinin su olduğu iki bileşik arasındaki kimyasal reaksiyon.
Delinme – çözülebilir bir maddenin atmosferden su buharı almasıyla oluşan bir çözelti oluşturmak için kullanılan işlem.
Deprotonasyon – bir radikalin bir protonu molekülden uzaklaştırdığı kimyasal reaksiyon.
Difüzyon – bir sıvının yüksek konsantrasyonlu bir bölgeden daha düşük konsantrasyona hareketi.
Dipol – elektriksel veya manyetik yüklerin ayrılması.
Dipol momenti – zıt iki elektrik yükünün ayrılmasının ölçüsü.
Diprotik asit – sulu bir çözelti içinde molekül başına iki hidrojen atomu veya proton verebilen asit.
Disakarit – iki monosakarit bağlandığında oluşan ve bir su molekülünü yapılarından alan karbonhidrat.
Distilat – toplama için bir sıvıda yoğunlaştırılabilen bir damıtma ile oluşan buhar.
Damıtma – bir buhar oluşturmak için bir sıvının ısıtılması tekniği, sıvının bileşenlerini uçuculuk veya kaynamalara göre ayırmak için soğutulur.
DNA – deoksiribonükleik asit, proteinleri kodlayan organik bir molekül.
Dubnium – element sembolü Db ve atom numarası 105 olan geçiş metali.
Disprosiyum – element sembolü olan nadir toprak metalleri Dy ve atom numarası 66.
Denge sabiti – stokiyometrik katsayılarının gücüne yükseltilen ürünlerin denge konsantrasyonunun, stokiyometrik katsayılarının gücüne yükseltilen reaktiflerin denge konsantrasyonuna oranı.
Denklik noktası – titranın analiti tamamen etkisiz hale getirdiği bir titrasyondaki nokta.
Donma – bir sıvının katıya dönüştüğü işlem.
Donma noktası – bir sıvının bir katıya geçtiği sıcaklık (her zaman erime noktası ile aynı değildir).
Doymamış – ya daha fazla çözünen çözebilen bir çözeltiyi ya da çift ya da üçlü karbon-karbon bağları içeren organik bir bileşiği ifade eder.
Doymamış yağ – karbon-karbon çift bağ içermeyen bir lipit.
Doymamış çözelti – çözünen konsantrasyonunun çözünürlüğünden daha düşük olduğu bir çözelti. Mevcut tüm çözünen çözeltiler içinde çözülür.
Değerlik – En dıştaki elektron kabuğunu doldurmak için gereken elektron sayısı.
Değerlik bağ teorisi – yarı dolu atomik orbitallerin üst üste binmesi sonucu iki atom arasındaki bağın açıklaması.
Değerlik elektronu – dış elektronun bağ oluşumuna veya kimyasal reaksiyona katılması en muhtemeldir.
Değerlik Kabuğu Elektron Çifti İtme Teorisi – bir molekül içindeki atomların geometrisini merkezi bir atom etrafındaki değerlik elektronları arasındaki elektrostatik kuvvetleri minimize ederek tahmin eden moleküler model.
Dalga fonksiyonu – bir parçacığın kuantum halinin dönüş, zaman, konum ve / veya momentum açısından olasılığını tanımlayan bir fonksiyon.
Dalga boyu – art arda iki dalganın özdeş noktaları arasındaki mesafe.
Dalga-parçacık ikiliği – fotonların ve atom altı parçacıkların, hem dalgaların hem de parçacıkların özelliklerini sergilediği konsept.
E;
Emilim – atomların, iyonların veya moleküllerin toplu bir faza girdiği işlem.
Emicilik – birim yol uzunluğu ve konsantrasyon başına bir çözeltinin emilimi olan sönme katsayısının emilim kesiti.
Efüzyon – gazın bir gözenek veya kılcaldan bir vakum veya başka bir gaza doğru hareketi.
Einsteinium – Einsteinium, atom numarası 99 olan elementin adıdır ve Es sembolü ile temsil edilir. Aktinit grubunun bir üyesidir.
Elastikiyet – deformasyondan sonra orijinal şekline dönme özelliğini açıklayan maddenin fiziksel özelliği.
Elektriksel iletkenlik – bir maddenin elektrik akımı taşıma yeteneğinin ölçüsüdür.
Elektriksel direnç – bir malzemenin elektrik akımı taşımaya ne kadar direnç gösterdiğinin ölçülmesi.
Elektrokimyasal hücre – kimyasal reaksiyonlarla elektrotlar arasında potansiyel bir fark üreten cihaz.
Elektrokimya – elektrol transferinin gerçekleştiği bir elektrolit ve bir iletken arasındaki arayüzde oluşan reaksiyonların ve türlerin bilimsel çalışması.
Elektromotor kuvveti – emf – bir elektrokimyasal hücre veya değişen manyetik alan tarafından üretilen elektrik potansiyeli.
Elektrot – bir elektrik hücresinin anot veya katodu.
Elektroliz – doğru akımın iyon iletken bir çözeltiden geçirilmesi, elektrotlarda kimyasal bir değişiklik meydana getirilmesi.
Elektrolit – sulu çözeltide iyonları oluşturan bir madde.
Elektrolitik hücre – harici bir kaynaktan elektrik enerjisi akışının bir redoks reaksiyonu sağladığı elektrokimyasal hücre tipi.
Elektromanyetik radyasyon – ışık; elektrik ve manyetik alan bileşenlerine sahip kendiliğinden yayılan enerji.
Elektron – kararlı negatif yüklü subatomik parçacık.
Elektron ilgisi – bir atomun bir elektronu kabul etme yeteneğinin ölçüsü.
Elektron yakalama (EC) – atom çekirdeğinin bir K veya L kabuk elektronu absorbe ettiği ve bir protonu bir nötrona dönüştürdüğü, radyoaktif bozulma şekli.
Elektron bulutu – atom çekirdeğini çevreleyen, elektron tutma olasılığı yüksek olan negatif yük bölgesi.
Elektron konfigürasyonu – bir atomun elektronik enerji alt seviyelerinin popülasyonunun açıklaması.
Elektron yoğunluğu – bir atom veya molekül etrafındaki belirli bir bölgede bir elektron bulma olasılığının gösterimi.
Elektron alanı – yalnız elektron çifti sayısı veya bir atom veya molekül etrafındaki bağlanma yerleri.
Elektronegativite – bir atomun kimyasal bağda elektronları çekme yeteneğini yansıtan bir özelliği.
Elektron çifti itme – merkezi bir atomu çevreleyen elektron çiftlerinin kendilerini olabildiğince uzağa yönlendirmesi prensibi; geometriyi tahmin etmek için kullanılır.
Elektron-deniz modeli – katyonların hareketli bir elektron denizinde sabit noktalar olarak tanımlandığı metalik bağlanma modeli.
Elektron dönüşümü – +1/2 veya -1/2 olarak kuantum sayısında açıklanan bir eksen etrafındaki dönüşüyle ilgili bir elektronun özelliği.
Elektrofil – atom veya kovalent bir bağ oluşturmak için elektron çifti kabul eden molekül.
Elektrokaplama – bir indirgeme reaksiyonu kullanarak bir malzemeye metal bir kaplama ekleme işlemi.
Elektrostatik kuvvetler – elektrostatik yükleri nedeniyle parçacıklar arasında kuvvet uygular.
Electrum – altın ve gümüş doğal bir alaşım.
Element – kimyasal yollarla bölünemez bir madde; atomlarındaki proton sayısıyla tanımlanır.
Element sembolü – bir kimyasal elementin bir veya iki harfli kısaltması (örneğin, H, Cl).
Emisyonlar – yanma reaksiyonunun ürünleri, ısı ve ışık dışında (örneğin, karbondioksit).
Emisyon spektrumu – elektrik veya ısı ile uyarılan bir atom tarafından yayılan dalga boyları aralığı.
Emülsiyonlaştırıcı – karışmayan sıvıların ayrılmasını önleyen dengeleyici madde.
Emülsiyon – bir sıvının diğer sıvının bir dispersiyonunu içerdiği iki veya daha fazla karışmaz sıvının oluşturduğu kolloid.
Enantiomer – bir çift optik izomerin bir üyesi.
Endotermik – termal enerjiyi ortamından emen bir işlem.
Enediol – C = C bağının her iki karbon atomuna bağlı bir hidroksil grubu olan bir alken enolü.
Enerji – iş yapabilme yeteneği (örneğin kinetik enerji, ışık).
Entalpi – iç enerjinin toplamı ve basınç ve hacmin çarpımı olan bir sistemin termodinamik özelliği.
Entalpi değişimi – sistemin sabit basınçta enerji değişimi.
Etomizasyon entalpisi – tek tek atomlar oluşturmak üzere bir bileşikte kimyasal bağlar koptuğunda entalpi değişim miktarı.
Reaksiyonun entalpisi – ürünlerin toplam entalpi ile toplam bir kimyasal reaksiyonun reaktanlarının entalpisi arasındaki fark.
Entropi – bir sistem bozukluğunun ölçüsü.
Enzim – Bir enzim, kimyasal bir reaksiyon için katalizör görevi gören bir proteindir.
Eter – bir oksijene bağlanmış iki aril veya alkil grubu içeren organik bileşik, RO-R ‘.
Europium – Europium, atom numarası 63 olan öğenin adıdır ve Eu simgesiyle temsil edilir. Lantanid grubunun bir üyesidir.
Ekzonomik – çevresine enerji salmak.
Ekzotermik – çevreye ısı şeklinde enerji verilmesi; bir tür ekzonomik süreç
Ekzotermik reaksiyon – ısıyı serbest bırakan kimyasal bir reaksiyon.
Erime – maddenin katıdan sıvıya faz değişimi.
Erime noktası – maddenin katı ve sıvı fazının dengede bir arada bulunduğu sıcaklık.
F;
Faraday sabiti – bir mol elektronun, 96485,33 C / mol elektrik yükü eşit fiziksel sabiti.
Fermium – Fermium , atom numarası 100 olan elementin adıdır ve Fm sembolü ile gösterilir. Aktinit grubunun bir üyesidir .
Fisyon – iki veya daha fazla hafif çekirdeğe ve enerji açığa çıkmasına neden olan bir atom çekirdeğinin ayrılması.
Floresan – bir atom elektromanyetik radyasyonu emdiğinde ve elektron daha düşük bir enerji durumuna düştüğünde bir foton yayınladığında salınan ışıldama.
Formül kütlesi veya formül ağırlığı – bir bileşiğin ampirik formülündeki atomların atomik ağırlıklarının toplamı.
Fransiyum – element sembolü Fr ve atom numarası 87 olan alkali metal.
Frekans – bir dalgadaki bir noktanın bir saniyedeki referans noktasını geçtiği sayıdır.
Fonksiyonel gruplar veya fonksiyonel kısım – karakteristik reaksiyonlardan ve özelliklerden sorumlu olan bir moleküldeki atom grubu.
Füzyon – enerji salınımının eşlik ettiği daha ağır bir çekirdek oluşturmak için hafif atom çekirdeğini birleştirmek.
füzyon ısısı (ΔH fus ) – sabit bir sıcaklıkta ve basınçta bir gram veya bir molün bir sıvısının bir sıvıya dönüştürülmesi için entalpi (ısı) değişimi.
Faz – tek tip kimyasal ve fiziksel özelliklere sahip maddenin farklı şekli.
Faz değişimi – numunenin durumunda değişiklik (örneğin, sıvıdan buhara).
Faz diyagramı – Bir maddenin sıcaklığını ve basıncına göre fazını gösteren grafik.
Fenolftalein – organik bir pH göstergesi, Cı- 20 , H 14 O 4 .
Fosforesans – elektromanyetik enerji (genellikle UV ışığı), bir elektronu daha düşük bir enerji seviyesine ulaştığında üretilen lüminesans. Elektron düşük duruma düştüğünde bir foton serbest bırakılır.
Fosfor – element P sembolü ile atomik olmayan ve atom numarası 15.
Foton – Ayrı elektromanyetik radyasyon paketi.
Fiziksel değişim – maddenin şeklini değiştiren ancak kimyasal bileşimini değiştirmeyen değişiklik.
Fiziksel özellik – örneğin kimliğini değiştirmeden gözlemlenebilecek ve ölçülebilen maddenin özelliği.
G;
Gadolinyum – element sembolü Gd ve atom numarası 64 olan nadir toprak metalleri.
Galyum – eleman sembolü Ga ve atom numarası 31 olan metal
Galvanik hücre – elektrokimyasal hücre, farklı iletkenler arasındaki reaksiyonlar tuz köprüsü ve elektrolit üzerinden meydana gelir.
Gama radyasyonu – atom çekirdeğinden kaynaklanan yüksek enerjili iyonlaştırıcı fotonlar.
Gaz – ne tanımlanmış bir şekle ne de tanımlanmış bir hacme sahip olmasıyla karakterize edilen madde hali.
Gaz sabiti (R) – İdeal Gaz Yasasında sabit; R = 8.3145 J / mol · K.
Gay-Lussac kanunu – ideal gazın basıncını belirten ideal gaz kanununun şekli, hacim sabit tutulduğunda mutlak (Kelvin) sıcaklığıyla doğru orantılıdır.
Geometrik izomer – birbirleriyle aynı sayıda ve türde atom içeren moleküller, ancak farklı geometrik konfigürasyonlarda. Ayrıca cis-trans veya konfigürasyon izomerizmi olarak da adlandırılır.
Germanyum – element sembolü Ge metalik ve atom numarası 32.
Gibbs serbest enerjisi – sabit basınç ve sıcaklıkta bir sistem tarafından yapılan geri dönüşümlü veya maksimum çalışma potansiyelinin bir ölçüsü.
Glikosidik bağ – bir karbonhidrat ve fonksiyonel bir grup veya başka bir molekül arasında kovalent bir bağ.
Graham Yasası – bir gazın efüzyon oranını gösteren ilişki, molekül kütlesinin veya yoğunluğunun karekökü ile ters orantılıdır.
Gram – 4 ° C’de bir santimetre küp su kütlesine eşit kütle birimi.
Gram moleküler kütle – moleküler bir maddenin bir mol gram kütlesi.
Gravimetrik analiz – bir numunenin kütlesinin ölçülmesine dayanan bir nicel analitik teknik seti.
Grup – periyodik tablodaki, periyodik özellikleri paylaşan öğelerden oluşan dikey bir sütun.
Gösterge – koşulları değiştiğinde görünür bir değişime uğrayan madde (örneğin, bir pH göstergesi).
H;
Hava – oksijen, su buharı, argon ve karbondioksit içeren, esas olarak azottan oluşan, Dünya’nın atmosferini oluşturan gazların karışımı.
Hafniyum – element sembolü Hf ve atom numarası 72 olan geçiş metali.
Halojenür iyonu – -1 (örn. Cl – )yüküne sahip bir tekli halojen atomu
Halojen – periyodik tablonun VIIA grubundaki bir element (ör. Br, Cl).
Halojenli hidrokarbon – bir veya daha fazla halojen atomu içeren bir hidrokarbon.
Heisenberg belirsizlik ilkesi – bir parçanın hem konumunu hem de momentumunu bir kerede kusursuz doğrulukla belirlemenin mümkün olmadığını belirten ilke.
Helyum – Helyum, atom numarası 2 olan öğenin adıdır ve He sembolü ile temsil edilir. Asil gazlar grubunun bir üyesidir.
Henderson-Hasselbalch eşitliği – bir çözelti, pKa pH veya pOH ilgilidir bir yaklaşım a ya da pKa b ve ayrışmış türlerin konsantrasyonunun oranı.
Henry Yasası – çözüme dönüşecek bir gazın kütlesini belirten yasa, çözeltinin üzerindeki gazın kısmi basıncı ile doğru orantılıdır.
Hess’in Yasası – genel bir reaksiyonda enerji değişimini belirten yasa, bireysel (kısmi) reaksiyonlardaki enerji değişimlerinin toplamına eşittir.
Heterojen – farklı bileşenlerden oluşur.
Heterojen karışım – en az iki bileşenin tanımlanabilir özelliklere sahip olacağı şekilde homojen bir bileşime sahip olmayan bir karışım.
Heterojen reaksiyon – reaktanların birbirlerinden farklı fazları olduğu kimyasal reaksiyon.
Hidrasyon reaksiyonu – bir CC ve çift bağda bir karbona bir hidrojen ve hidroksil iyonunun bağlandığı reaksiyon.
Hidrokarbon – tamamen karbon ve hidrojen atomlarından oluşan molekül.
Hidrojen – atom numarası 1 ve H sembolü olan element.
Hidrojen bağı – bir elektronegatif atoma bağlı bir hidrojen ve farklı bir elektronegatif atom arasında çekici etkileşim.
Hidrojenasyon – (genellikle H olarak hidrojen üreten indirgeme reaksiyonu 2 ).
Hidroliz – bir reaktifin su olduğu ayrışma reaksiyonu. Yoğuşma reaksiyonunun tersi.
Hidrometre – iki sıvının nispi yoğunluklarını ölçmek için kullanılan alet.
Hidroksil grubu – bir oksijen atomuna (-OH) kovalent olarak bağlanmış bir hidrojen atomundan oluşan fonksiyonel grup.
Higroskopik – çevredeki suyu emebilir veya adsorbe edebilir.
Hipertonik – başka bir çözeltiden daha yüksek ozmotik basınca sahip.
Hipotez – bir olayın tahmini veya bir fenomenin açıklanması.
Hacim – katı, sıvı veya gazla dolu üç boyutlu alan.
Hacimsel şişesi – bilinen konsantrasyonda çözeltileri hazırlamak için kullanılan kimya züccaciye türü.
Hacim-hacim yüzdesi -% / v% bir çözeltideki bir maddenin hacmi ile çözeltinin toplam hacmine% 100 ile çarpımı arasındaki orandır.
İ;
İdeal gaz – moleküllerin ihmal edilebilir büyüklükte ve sadece sıcaklığa bağlı kinetik enerjiye sahip oldukları gaz.
İdeal gaz sabiti – İdeal Gaz Yasasında fiziksel sabit, Boltzmann sabiti ile eşit fakat farklı birimlerle.
İdeal gaz yasası – PV = nRT, burada P basınçtır, V hacimdir, n mol sayısıdır, R ideal gaz sabitidir ve T sıcaklıktır.
İnhibitör – kimyasal reaksiyonu yavaşlatan veya önleyen madde.
İnorganik kimya – biyolojik kökenli olmayan moleküllerin (CH bağları içermeyen) kimyasallarının incelenmesi.
İyot – İyot atom numarası 53 olan elementin adıdır ve I sembolü ile temsil edilir. Halojen grubunun bir üyesidir.
İyon – atom veya molekül, elektronlardan farklı sayıda protona ve dolayısıyla net bir elektrik yüküne sahiptir.
İyonik – atomik veya moleküler seviyede net bir elektrik yükünün taşınması ile ilgilidir.
İyonik bağ – zıt yüklü iyonlar arasındaki elektrostatik kuvvetin neden olduğu atomlar arasındaki kimyasal bağ .
İyonik bileşik – elektrostatik kuvvetler nedeniyle iyonların birbirine bağlanmasıyla oluşan bileşik (farklı elektronegatiflik değerleri).
İyonik denklem – sulu çözeltideki elektrolitlerin ayrıştırılmış iyonlar olarak yazıldığı kimyasal denklem.
İyonik yarıçap – İki iyon arasındaki mesafenin yarısı birbirine dokunuyor.
İyonlaşma enerjisi – bir elektronu gaz halindeki bir iyon atomundan tamamen çıkarmak için gereken enerji.
İridyum – İridyum, atom numarası 77 olan elementin adıdır ve Ir sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.
İzoelektronik – aynı elektronik yapıya ve dolayısıyla aynı sayıda değerlik elektronuna sahip kimyasal türler.
İzole sistem – sistemin dışında enerji veya madde alışverişi yapamayan termodinamik sistem.
İzomer – başka türlerle aynı sayıda ve türde atom içeren kimyasal türler, ancak farklı bir düzenleme ve dolayısıyla farklı özellikler.
İzomerizasyon işlemi – düz zincirli hidrokarbonların dallanmış zincirli hidrokarbonlara dönüştürüldüğü protokol.
İzotoplar – aynı sayıda proton, ancak farklı sayıda nötron ve dolayısıyla farklı atomik ağırlık değerlerine sahip atomlar.
IUPAC – Uluslararası Saf ve Uygulamalı Kimya Birliği, kimyasal standartlar konusunda bir otorite.
İkame – atom veya bir hidrokarbondaki bir hidrojen atomunun yerini alan fonksiyonel grup.
İkame reaksiyonu – bir fonksiyonel grup veya atomun başka bir fonksiyonel grup veya atom ile değiştirildiği kimyasal reaksiyon.
J;
Jel – katı parçacıkların katı veya yarı katı bir karışım oluşturmak için bir ağda tutulduğu bir tür çözelti.
Joule – 1 m kütlede hareket eden 1 kg kütlenin kinetik enerjisine eşit bir SI enerji birimi.
K;
Kaynama – sıvıdan gaz haline geçiş.
Kaynama noktası – bir sıvının buhar basıncının harici gaz basıncına eşit olduğu sıcaklık.
Kaynama noktası yükselmesi – buna başka bir bileşik eklenmesinden kaynaklanan sıvı kaynama noktasındaki artış.
Kadmiyum – Kadmiyum, atom numarası 48 olan elementin adıdır ve Cd sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.
Kafein – Kafein , çay ve kahvede doğal olarak bulunan ve kolalara eklenen kimyasal bir maddedir.
Kalsiyum – Kalsiyum atom numarası 20 olan elementin adıdır ve Ca sembolü ile gösterilir. Alkalin toprak metal grubunun bir üyesidir.
Kalori – termal enerji birimi; Standart basınçta 1 gram su sıcaklığını 1 derece C veya K yükseltmek için gereken enerji miktarı.
Kalorimetre – kimyasal bir reaksiyonun veya fiziksel değişimin ısı akışını ölçmek için tasarlanmış cihaz.
Karbon, atom numarası 6 olan elementin adıdır ve C sembolü ile temsil edilir. Ametal olmayan grubun bir üyesidir.
Katalizör – aktivasyon enerjisini azaltarak kimyasal reaksiyon hızını artıran madde.
Katener – bir elementin kovalent bağlarla kendine bağlanması, bir zincir veya halka oluşturulması
Katot – indirgemenin gerçekleştiği elektrot; genellikle negatif elektrot.
Katod ışını tüpü – elektron kaynağı, flüoresan ekran ve elektron ışınını hızlandırma ve yönlendirme araçlarına sahip bir vakum tüpü.
Katyon – Pozitif elektrik yükü olan iyon.
Kimyasal – kütlesi olan herhangi bir madde veya madde.
Kimyasal değişim – yeni maddeler oluşturmak için bir veya daha fazla maddenin değiştirildiği işlem.
Kimyasal enerji – bir atom veya molekülün iç yapısında bulunan enerji.
Kimyasal denklem – reaktanları, ürünleri ve reaksiyonun yönünü içeren kimyasal bir reaksiyonun tanımı.
Kimyasal denge – reaktanların ve ürünlerin konsantrasyonunun zamanla sabit kaldığı kimyasal reaksiyonun durumu.
Kimyasal formül – bir moleküldeki atom sayısını ve türünü gösteren ifade.
Kimyasal kinetik – kimyasal işlemlerin ve reaksiyon hızlarının incelenmesi.
Kimyasal özellik – madde kimyasal bir değişikliğe uğradığında görülebilen karakteristik.
Kimyasal reaksiyon – reaktiflerin bir veya daha fazla yeni ürün oluşturduğu kimyasal bir değişiklik.
Kimyasal sembolü – bir kimyasal elementin bir veya iki harfli temsili (örn., H, Al).
Chemiluminescence – kimyasal reaksiyon sonucu yayılan ışık
Kimya – madde ve enerji çalışmaları ve aralarındaki etkileşimler
Cherenkov radyasyonu – Cherenkov radyasyonu, yüklü bir partikül dielektrik bir ortamdan ortamdaki ışık hızından daha hızlı hareket ettiğinde yayılan elektromanyetik radyasyondur.
Kiral merkez – optik izomerizme izin veren, dört kimyasal türe bağlanmış bir moleküldeki atom.
Kirallik – Kirallik veya kiral, sol ve sağ eller gibi üstlenmeyen bir ayna görüntüsünü tanımlar. Genellikle kimyada bu terim, aynı formüle sahip, ancak bir çift yapı oluşturan bir çift molekülü tarif etmek için kullanılır.
Klor – atom numarası 17 olan halojen ve element simgesi Cl.
Kloroflorokarbon – Bir kloroflorokarbon veya CFC, klor, flor ve karbon atomlarını içeren bir bileşiktir.
Kromatografi – karışımı sabit bir fazdan geçirerek karışım bileşenlerini ayırmak için kullanılan teknikler grubu.
Chromium – Chromium, 24 atom numarasına sahip öğenin adıdır ve Cr simgesiyle temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.
Kapalı sistem – sistem içerisinde kütlenin korunduğu, ancak enerjinin serbestçe girebileceği veya çıkabileceği termodinamik sistem.
Kobalt – element sembolü Co olan atom numarası 27 olan geçiş metali
Koenzim – işlevine yardımcı olmak veya etkisini başlatmak için bir enzim ile çalışan madde.
Kolajen – insanlarda ve diğer hayvanlarda bulunan, ciltte, kıkırdakta, kan damarlarında ve tendonlarda bulunan önemli bir protein ailesi.
Kolligatif özellikler – bir çözücü hacmindeki partikül sayısına bağlı olan bir çözeltinin özellikleri.
Kolloid – dağılmış parçacıkların çökelmediği homojen bir karışım.
Kombinasyon reaksiyonu – tek bir ürün oluşturmak üzere iki reaktifin bir araya geldiği reaksiyon.
Konsantre – yüksek oranda çözücüye çözücü içeren.
Konsantrasyon – tanımlanmış bir hacimdeki bir maddenin miktarının bir ifadesidir.
Konjugat – çoklu kimya tanımları, Bronsted asitleri ve bazları, diğer bileşiklerin birleştirilmesiyle oluşturulan bir bileşik veya p-orbitallerin bir sigma bağı boyunca üst üste gelmesi ile ilgilidir.
Konjugat asit – HX, bir baz X’den bir proton ile farklı bir bileşik.
Koordinat bağı – bir atomun bağ için her iki elektronu sağladığı iki atom arasındaki kovalent bağ.
Koordinasyon bileşiği – bir veya daha fazla koordinat bağı içeren bileşik.
Koordinasyon numarası – merkezi bir atoma bağlı atom sayısı.
Korozyon – kimyasal reaksiyon nedeniyle bir malzeme veya dokuda geri dönüşü olmayan hasar.
Kovalent bağ – elektron çiftlerinin aralarında eşit bir şekilde paylaşıldığı atomlar veya iyonlar arasındaki kimyasal bağ .
Kovalent bileşik – kovalent kimyasal bağ içeren molekül.
Kovalent yarıçapı – kovalent bir bağa katılan bir atom kısmının çapının yarısı.
Kritik nokta – kritik durum; maddenin iki fazının birbirinden ayırt edilemez hale geldiği nokta.
Kristal – atomların, iyonların veya moleküllerin düzenli, tekrarlayan üç boyutlu bir paternde paketlendiği madde.
Kristal alan yarılması – ligandların d yörüngeleri arasındaki enerji farkı.
Kristallenir – Maddenin çok düzenlenmiş bir kristal formunda katılaşması.
Kuru buz – karbondioksitin katı hali
Kapsamlı özellik – mevcut olan maddenin miktarına bağlı olan maddenin özelliği (örneğin hacim).
Kesirli damıtma – bir karışımın bileşenlerini kaynama noktalarına göre ayıran işlem.
Kelvin sıcaklık ölçeği – suyun donma ve kaynama noktaları arasında 100 derece olan mutlak bir sıcaklık ölçeği (değerler kongre ile derece olmadan verilmesine rağmen).
Keratin – kordatların ürettiği lifli bir proteindir. Saçta, deride, pençelerde ve yünde bulunabilir.
Keton – iki atom grubu arasında bir karbonil fonksiyonel grubu (C = O) içeren bileşik
Kilo – öneki “bin” anlamına gelir.
Kilopascal (kPa) – santimetrekareye 10 g kütle tarafından uygulanan basınç birimi. 1 kPa’da 1000 Pa var.
Kinetik enerji – hareketle ilişkili enerji.
Kripton – periyodik tablodaki element 36 Kr sembolü ile.
Kafes enerjisi – bir gazdaki zıt yüklü iyonların katı bir iyonik kafes oluşturmak üzere birleştiği işlemin entalpi değişimi.
Kimyasal Denge Kanunu – dengede, tepkenlerin konsantrasyonu ile bir kimyasal tepkime karışımının ürünleri arasındaki ilişkinin bir ifadesi.
Kütlenin Korunması Yasası – kapalı bir sistemde maddeyi belirten yasa, biçimleri değişse de, yaratılamaz veya imha edilemez.
Kesin Oranlar Yasası – Bir bileşiğin tüm örneklerini belirten yasa, kütlelere göre aynı oranda element içerir.
Kütle – bir maddenin içerdiği madde miktarı veya hızlanmaya dirençli maddenin özelliği.
Kütle defekti – bir atomun kütlesi ile protonlarının, nötronlarının ve elektronlarının kütlelerinin toplamı arasındaki fark.
Kütle sayısı – atom çekirdeğindeki proton ve nötron sayısının toplamı olan tam sayı tamsayısı.
Kütle yüzdesi – toplam karışım veya çözeltinin kütlesine bölünen bir bileşenin kütlesi olarak hesaplanan konsantrasyon; ağ / ağ%.
Kütle spektroskopisi – bir karışımın bileşenlerini kütle ve elektrik yüküne göre ayırmak ve / veya tanımlamak için kullanılan analitik teknik.
Karışım – her biri ayrı kimyasal kimliğini (örneğin, tuz ve un) koruyacak şekilde iki veya daha fazla maddenin kombinasyonu.
Kısım – karakteristik kimyasal davranışlarından sorumlu bir moleküldeki atom grubu.
Kısmi basınç – Bir gaz karışımındaki gazın, aynı sıcaklıkta hacmi kendisi işgal etmesi durumunda uygulayacağı basınç.
Kalitatif analiz – bir örneğin kimyasal bileşiminin belirlenmesi
Kantitatif analiz – bir numunedeki bileşenlerin miktarının veya miktarının belirlenmesi.
Kuantum – ayrı bir madde veya enerji paketi, çoğul kuanta
Kuantum sayı – atomların veya moleküllerin enerji seviyelerini tanımlamak için kullanılan değer. Dört kuantum sayıları vardır.
Katı – kararlı bir şekli ve hacmine sahip, yüksek düzeyde organizasyon ile karakterize edilen maddenin durumu.
Katılaşma – katı oluşumu ile sonuçlanan faz değişimi.
L;
Lokalize elektron – artık belirli bir atomla veya tek bir kovalent bağla ilişkili olmayan bir iyon, atom veya moleküldeki herhangi bir elektron.
Lantanitler – 4f alt seviyesiLin, genellikle atom numarası 58-71 olan dolum ile karakterize edilen geçiş metallerinin alt kümesi.
Lantan – element elementi La ile atom numarası 57 element.
Lawrencium – element sembolü Lr ve atom numarası 103 olan aktinit.
Le Chatelier’in Prensibi – kimyasal bir sistemin dengesinin stresi azaltmak için yön değiştireceğini söyleyen ilke.
Lewis asidi – elektron çifti alıcısı olarak hareket edebilen kimyasal türler.
Lewis Bankası – bir elektron çifti vericisi olan bir madde.
Lewis asidi baz reaksiyonu – bir elektron çifti donörü (Lewis bazı) ve elektron çifti alıcısı (Lewis asidi) arasında en az bir kovalent bağ oluşturan kimyasal reaksiyon.
Lewis yapısı – kovalent bağları göstermek için atomların etrafındaki elektronları göstermek için noktalar ve kovalent bağları göstermek için kullanılan bir molekülün temsili.
Ligand – merkezi bir iyon veya atom ile kovalent bir bağ yoluyla en az bir elektronu bağışlayan veya paylaşan bir kimyasal tür.
Lipid – yağ ve yağ olarak da bilinen yağda çözünen moleküllerin sınıfı
Lityum – atom numarası 3 olan alkali metal ve element sembolü Li.
Londra dağılma kuvveti – elektron itme nedeniyle birbirine yakın olan atomlar veya moleküller arasında moleküller arası zayıf bir kuvvet.
Lutetium – element sembolü Lu ve atom numarası 71 olan nadir toprak metalleri.
M;
Mutlak alkol – yüksek saflıkta etanol veya etil alkol için ortak ad.
Mutlak hata – ölçmenin belirsizliğinin veya yanlışlığının ifadesi.
Mutlak sıcaklık – Kelvin ölçeği kullanılarak ölçülen sıcaklık.
Mutlak belirsizlik – ölçme ile aynı birimlerde verilen bilimsel bir ölçümün belirsizliği.
Mutlak sıfır – maddenin olabileceği en düşük olası durum, 0 K veya -273.15 ° C.
Melez orbital – iki veya daha fazla atom orbitalinin birleşimi ile oluşan orbital.
Makromolekül – çok fazla sayıda atom içeren, genellikle 100’den fazla olan molekül.
Madelung kuralı – nükleer yükün iç elektronlar tarafından korunmasından dolayı elektron yörüngelerinin atomlardaki dolumunu tanımlayan kural.
Magnezyum – Magnezyum, atom numarası 12 olan elementin adıdır ve Mg sembolü ile temsil edilir. Magnezyum, toprak alkali bir metaldir.
Manganez – atom numarası 25 olan element ve element sembolü Mn.
Manometre – gaz basıncını ölçmek için kullanılan cihaz.
Madde – kütlesi olan ve hacmi kaplayan her şey.
Mendelevium – atom numarası 101 olan ve element sembolü Md olan aktinit.
Menisküs – bir kaptaki sıvı ile yüzey gerilimi nedeniyle kavisli bir gaz arasındaki faz sınırı.
Merkaptan – bir alkil veya aril grubu ve bir tiol grubu içeren organik kükürt bileşiği.
Merkapto grubu – bir hidrojene bağlı bir sülfürden oluşan fonksiyonel grup; -SH.
Metabolizma – kimyasal enerjiyi depolayan ve onu bir organizmanın kullanabileceği bir forma dönüştüren biyokimyasal reaksiyonların seti.
Metal iletken – yüksek iletkenliğe ve katyon oluşturma eğilimi de dahil olmak üzere diğer metalik özelliklere sahip, genellikle periyodik tablodaki grup tarafından tanımlanan metal madde.
Metalik karakter – katyon oluşturmak için dış değerlik elektronlarını kaybetme kabiliyeti dahil, metallerle ilişkili kimyasal özelliklerin seti.
Metalik bileşik – bir veya daha fazla metal atomu içeren kimyasal bileşik.
Metaloid – metaller ve metal olmayanlar arasında ara özelliklere sahip elemanlar (örneğin, silikon).
Metre – (a) SI sistemindeki temel uzunluk birimi veya (b) bir miktarı ölçmek için kullanılan bir cihaz.
Metil l – üç hidrojen atomu, -CH bağlı bir karbon içeren fonksiyonel grup , 3 .
Mikrolitre – litre bir metreküpün milyonda biri olan hacim birimi.
Mikron – metrenin milyonda birine eşit uzunluk birimi; bir mikrometre.
Mineral asit – herhangi bir inorganik asit (örneğin, sülfürik asit).
Moderatör – nötronların hızını yavaşlatan veya kontrol eden materyal.
Mohs ölçeği – Mohs ölçeği, bir mineralin sertliğini derecelendiren göreceli bir ölçektir. Mohs sayısı yüksek olan bir mineral, Mohs sayısı düşük olan bir madeni işaretleyebilir.
Molalite – çözünen maddenin mol birimi olan çözücü birimine bölünen konsantrasyon birimi.
Molar – molariteyi ifade eder (çözeltinin litresi başına mol); örneğin bir 6 M HC1 çözeltisi, litre çözelti başına 6 mol hidroklorik asite sahiptir.
Molar buharlaşma entalpisi – sabit basınç ve sıcaklıkta bir mol sıvıyı gaz fazına değiştirmek için gereken enerji.
Molarite – çözünenlerin mol sayısı olan konsantrasyon birimi, litre çözelti sayısına bölünür.
Molar kitle – bir maddenin bir molünün kütlesi.
Molar ısı kapasitesi – bir maddenin 1 molünün sıcaklığını arttırmak için gereken ısı enerjisi 1 Kelvin.
Molar hacim – bir maddenin bir molünün hacmi.
Mol – 6.022 x 10 üzeri 23 molekül, atom veya diğer partiküllere eşit kimyasal kütle birimi.
Moleküler denklem – iyonik bileşiklerin iyonlardan ziyade moleküller olarak ifade edildiği dengeli kimyasal denklem.
Moleküler formül – bir moleküldeki atom sayısının ve türünün ifadesi.
Moleküler geometri – bir molekül şeklinin ve atomlarının göreceli konumlarının tanımı.
Moleküler kütle – bir molekül içindeki atomların atom kütlelerinin toplamı.
Moleküler orbital – bir moleküldeki bir elektronun dalga fonksiyonu.
Moleküler ağırlık – bir moleküldeki atomların atomik ağırlıklarının toplamı.
Molekül – iki veya daha fazla atom tarafından oluşturulan ve bir birimi oluşturacakları kimyasal bağları paylaşan kimyasal türler.
Mol fraksiyonu – bir çözeltinin toplam mol sayısına bölünen bir bileşenin mol sayısı olan konsantrasyon birimi.
Mol oranı – kimyasal bir tepkimeye katılan herhangi iki bileşenin mol sayısını karşılaştıran oran veya kesir.
Molibden – element sembol Mo ve atom numarası 42 ile geçiş metali.
Monatomik iyon – tek bir atom tarafından oluşturulan bir iyon.
Monomer – bir polimerin alt birimi veya yapı bloğu olan bir molekül.
Monoprotik asit – sulu çözelti içinde molekül başına tek bir proton veya hidrojen atomu bağışlayan asit.
N;
Neodim – element sembolü Nd ve atom numarası 60 ile nadir toprak metali.
Neptunium – Np element simgesi ve atom numarası 94 olan aktinit.
Net iyonik denklem – sadece reaksiyona katılan türleri listeleyen kimyasal denklem.
Nötr çözelti – pH 7 olan sulu çözelti.
Nötrleştirme – bir asit ve baz arasında nötr bir çözelti ile sonuçlanan kimyasal reaksiyon.
Nötron – 1 ve kütlesi 0 olan atom çekirdeğindeki parçacık.
Newton (N) – 1 kg kütle, 1 m / sn hızlandırmak için gereken kuvveti miktarına eşit kuvvet SI birim kare .
Nikel – Nikel, atom numarası 28 olan elementin adıdır ve Ni sembolü ile temsil edilir. Nikel, geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.
Niyobyum – Niyobyum, atom numarası 41 olan elementin adıdır ve Nb sembolü ile temsil edilir. Niobium’a Columbium da denir ve bir geçiş metalidir.
Normal kaynama noktası – bir sıvının 1 atm basınçta kaynattığı sıcaklık (deniz seviyesi).
Normal konsantrasyon – ya çözünenlerin konsantrasyonunun iki örnekte aynı olduğu ya da çözeltideki (N) bir çözeltinin gram eşdeğer ağırlığına karşılık gelen normal konsantrasyonu belirtir.
Normalite (N) – bir litre çözelti başına gram eşdeğer ağırlığına eşit konsantrasyonun ölçüsü.
Normal erime noktası – bir katının 1 atm basınçta eridiği sıcaklık.
Nükleer fisyon – atom çekirdeğinin bir enerji salınımının eşlik ettiği iki veya daha fazla hafif çekirdeğe bölünmesi.
Nükleer radyasyon – atom çekirdeğindeki reaksiyonlar sırasında yayılan partiküller ve fotonlar.
Nükleofil – bir kovalent bağ oluşturmak için elektron çifti bağışlayan atom veya molekül.
Nükleotid – organik molekül, bir nükleotid baz, riboz veya deoksiriboz ve bir veya daha fazla fosfat grubundan oluşur.
Nutrasötik olarak – sağlık veya tıbbi faydalar sağlayan bir yiyecek veya yiyecek parçası.
O;
Oktan sayısı – motor yakıtının izoktan (100) ve heptan (0) çarpmasına göre motor çarpmasına karşı direncini gösteren değer.
Oktet – bir atom etrafındaki 8 değerlik elektron grubu.
Organik kimya – hidrojene bağlı karbon kimyasalını içeren bileşiklerin kimyasallarının incelenmesi.
Osmium – Osmium, atom numarası 76 olan elementin adıdır ve Os sembolü ile temsil edilir. Geçiş metal grubunun bir üyesidir.
Oksidan – redoks reaksiyonunda elektronları başka bir reaktandan okside eden veya çıkan bir reaktan.
Oksidasyon – kimyasal reaksiyonda bir atom, molekül veya iyonla elektron kaybı.
Oksidasyon numarası – tüm elektron çiftleri ve ligandlar çıkarıldığında bir koordinasyon bileşiğindeki bir merkezi atomun elektrik yükü.
Oksidasyon durumu – bir bileşendeki bir atomdaki elektronların sayısı ile elementin nötr bir atomundaki elektronların sayısı arasındaki fark.
Oksit – 2– (örneğin, demir okside) eşit oksidasyon hali olan bir oksijen iyonu.
Oksitleyici – redoks reaksiyonunda elektronları başka bir reaktandan ayıran bir reaktan.
Oksitleyici ajan – bir oksitleyici; elektronları başka bir reaktandan ayıran bir reaktan.
Oksianyon – oksijen elementini içeren bir anyon.
Oksijen – Oksijen, atom numarası 8 olan elementin adıdır ve O sembolü ile temsil edilir. Ametal olmayan grubun bir üyesidir.
Oda sıcaklığı – insanlar için rahat olan sıcaklık, tipik olarak yaklaşık 300 K.
P;
Paladyum – element sembolü Pd ve atom numarası 46 olan geçiş metali.
Paramanyetizma – manyetik alana çekilmesi ile karakterize edilen malzemenin özelliği.
Partikül – Bir gaz veya sıvı içinde asılı küçük farklı katılar.
Pascal (Pa) – Metrekare başına 1 Newton kuvvetine eşit bir SI basınç birimi.
Pauli dışlama ilkesi – iki elektronun veya diğer fermantasyonların aynı atom veya molekülde aynı kuantum sayılarına sahip olamayacağını söyleyen ilke.
Periplanar – tek bir bağa göre birbirleriyle aynı düzlemde bulunan iki atomu veya atom gruplarını açıklar.
Periyot – periyodik tablonun yatay sırası; Aynı yüksek elektron enerji seviyesine sahip elemanlar.
Periyodik yasa – elementlerin özelliklerini belirten yasa, atom sayısını artırarak düzenlenirken öngörülebilir ve sistematik bir şekilde yinelenir.
Periyodik tablo – elementlerin artan sayıdaki eğilimlere göre sıralı olarak, atom sayısını artırarak tablo şeklinde düzenlenmesi.
Periyodik eğilim – artan atom sayısı olan elementlerin özelliklerinde düzenli değişim.
Periyodiklik – atom yapısındaki eğilimler nedeniyle artan atom sayısıyla birlikte element özelliklerinde tekrarlayan değişiklikler.
Petrol – ham petrol; jeolojik oluşumlarda bulunan doğal yanıcı hidrokarbon karışımı.
PH – Bir maddenin ne kadar asidik veya bazik olduğunu yansıtan hidrojen iyonu konsantrasyonunun ölçümü.
PH göstergesi – bir dizi pH değerinde renk değiştiren bileşik.
Phlogiston – phlogiston tüm yanıcı madde içerdiği ve yanmış zaman yayımlanan bir madde olduğuna inanılıyordu. Phlogiston teorisi, oksidasyon işlemini açıklamak için erken bir kimyasal teoriydi. Flogiston’da koku, tat, renk veya kütle yoktu. Deflogisticated maddeye maddenin özü denirdi.
PH metre – çözeltideki iki elektrot arasındaki gerilime dayanarak bir çözeltinin pH’ını ölçen alet.
Pi bond – iki komşu atomun bağlanmamış pi orbitalleri arasında oluşan kovalent bağ.
PKa – asit ayrışma sabitinin negatif tabanı 10 günlüğü; düşük pKa, daha güçlü aside karşılık gelir
PKb – baz ayrışma sabitinin negatif baz 10 günlüğü; düşük pKa, daha güçlü bir baz ile ilişkilidir.
Planck’ın sabit – foton enerjisini frekansla ilişkilendiren orantılılık sabiti; 6,626 x 10 üzeri -34 J · sn.
Plazma – iyon ve elektronlardan oluşan tanımlanmış şekli veya hacmi olmayan maddenin durumu.
Platin – atom numarası 78 olan ve element sembolü Pt olan geçiş metali.
Plütonyum – Plütonyum, atom numarası 94 olan öğenin adıdır ve Pu sembolü ile temsil edilir. Aktinit grubunun bir üyesidir.
Pnictogen – azot element grubunun üyesi.
POH – sulu bir çözeltideki hidroksit iyonu konsantrasyonunun ölçülmesi.
Polar bağ – elektronların atomlar arasında eşit olarak paylaşılmadığı kovalent bağın türü.
Polyatomik iyon – iki veya daha fazla atomdan oluşan iyon.
Polimer – tekrarlanan monomer alt-birimlerinin halkalarından veya zincirlerinden yapılmış büyük bir molekül.
Polinükleer aromatik hidrokarbon – kaynaşık aromatik halkalardan yapılan hidrokarbon.
Poliprotik asit – sulu bir çözelti içinde molekül başına birden fazla hidrojen atomu veya proton bağışlayabilen asit.
Pozitron – Antimadde karşılığı +1 olan bir elektrona karşılık gelir.
Potasyum – K sembolü ve alkali numarası 19 olan alkali metal.
Potansiyel farkı – bir elektrik yükünü bir noktadan diğerine taşımak için gereken iş.
Potansiyel enerji – nesnenin konumuna bağlı enerji.
PPB – milyar başına parça
PPM – milyon başına parça
Praseodim – Pr sembolü ve atom numarası 59 olan nadir toprak elementi.
Proton – atom çekirdeğinin tanımlanmış 1 kütlesi ve + 1 yükü olan bileşeni.
Protonasyon – Bir protonun bir atom, iyon veya moleküle eklenmesi.
PSI – basınç birimi; inç kare başına pound.
R;
Radyasyon – ışın, dalga veya parçacıklar şeklinde yayılan enerji.
Radyoaktivite – nükleer bir reaksiyondan kaynaklanan partiküller veya fotonlar olarak radyasyonun kendiliğinden yayılması.
Radyoaktif izleyici – bir sistemdeki ilerlemesini izlemek için bir materyale eklenen radyoaktif element veya bileşik.
Radium – Radium, atom numarası 88 olan öğenin adıdır ve Ra simgesiyle temsil edilir. Alkalin toprak metalleri grubunun bir üyesidir.
Radon – element sembolü Rn ve atom numarası 86 olan radyoaktif gaz.
Raoult Yasası – bir çözeltinin buhar basıncını belirten ilişki, çözeltiye eklenen çözeltinin mol kısmına bağlıdır.
Reaktan – kimyasal bir reaksiyon için başlangıç materyali.
Reaksiyon – yeni maddeleri oluşturan kimyasal bir değişim.
Reaksiyon bölümü – Q – bir reaksiyondaki ürünlerin konsantrasyonunun reaktanların konsantrasyonuna oranı.
Reaksiyon hızı – kimyasal reaktiflerin ürünleri oluşturma hızı.
Reaktif – bir reaksiyon ortaya çıkarmak için bir sisteme eklenen bileşik veya karışım.
Redoks göstergesi – belirli bir potansiyel farkla renk değiştiren bileşik.
Redoks reaksiyonu – redüksiyon ve oksidasyon içeren kimyasal reaksiyonlar seti
Redoks titrasyonu – indirgeyici ajanın bir oksitleyici ajan tarafından titrasyonu veya tam tersi.
Rezonans – elektronların pozisyonunda farklılık gösteren iki veya daha fazla Lewis yapısının ortalaması.
Renyum – atom numarası 75 olan metal ve geçiş sembolü Re.
Rodyum – atom numarası 45 olan geçiş elementi ve element sembolü Rh.
RNA – ribonükleik asit, amino asit dizilerini kodlayan bir molekül.
RT – oda sıcaklığının kısaltması; insanlar için rahat olan ortam sıcaklığı.
Rubidyum – Rubidyum, 37 atom numarasına sahip elementin adıdır ve Rb sembolü ile gösterilir. Alkali metal grubunun bir üyesidir.
Rutenyum – atom numarası 45 olan geçiş metali ve element sembolü Ru.
Rutherfordium – element sembolü Rf ve atom numarası 104 olan radyoaktif geçiş metali.
S;
Soğurma spektrumu – dalga boyunun bir fonksiyonu olarak soğurma miktarının grafiği.
Simya– Simya’nın bazı tanımları var. Aslında simya, gerçekliğin ruhsal ve zamansal doğasını, yapısını, yasalarını ve işlevlerini ayırt etmek için kullanılan eski bir kutsal kimya geleneğiydi.
Seryum – element element Ce ve atom numarası 58 olan nadir toprak metalleri.
Sezyum – Sezyum, atom numarası 55 olan elementin adıdır ve Cs sembolü ile temsil edilir. Alkali metal grubunun bir üyesidir.
Setan sayısı (CN) – enjeksiyon ve ateşleme arasındaki gecikmeye bağlı olarak dizel yakıtın yanma kalitesini tanımlayan değer.
Santigrat sıcaklık ölçeği – sırasıyla suyun donma ve kaynama noktaları olarak tanımlandığı sıcaklık ölçeği 0 ° C ve 100 ° C’dir.
Selat – bir poldentat ligandının bir merkezi metal atomuna bağlanmasıyla oluşturulan organik bileşik veya bu tür bir bileşiği oluşturma eylemi.
Seyreltik – çözücü miktarına göre az miktarda çözünen içeren çözelti.
Serbest enerji – çalışmak için uygun bir sistemin iç enerjisinin miktarı.
Serbest radikal – eşleşmemiş elektronlu bir atom veya molekül.
Sabit Kompozisyon Yasası – saf bir bileşiğin örneklerini belirten kimya yasası, kütlece aynı oranlarda aynı elemanları içerir.
Sınırlayıcı reaktant – kimyasal reaksiyondan ne kadar ürün ortaya çıkabileceğini belirleyen reaktif.
Sekizli kuralı – atomik bir bağdaki atomların 8 dış elektronunu paylaştığı esas.
Saf madde – sabit bileşim ve belirgin kimyasal özelliklere sahip madde örneği.
Soğutucu akışkan – ısıyı kolayca emen ve daha yüksek bir sıcaklık ve basınçta serbest bırakan bileşik.
Samaryum – atom numarası 62 olan nadir toprak elementi ve element sembolü Sm.
Sabunlaştırma – sabun ve gliserol adı verilen bir yağ asidi tuzu oluşturmak için trigliseritler ile sodyum hidroksit ya da potasyum hidroksit arasında reaksiyon.
Skandiyum – Skandiyum, atom numarası 21 olan elementin adıdır ve Sc sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.
Seaborgium – element sembolü Sg ve atom numarası 106 olan radyoaktif geçiş metali.
SI – System Internationale, birimlerin standart metrik sistemi.
Sigma bağı – bitişik atomların dış yörüngelerinin üst üste binmesiyle oluşan kovalent bağlar.
Sodyum – Sodyum atom numarası 11 olan elementin adıdır ve Na sembolü ile gösterilir.
Spektroskopi – madde ile elektromanyetik spektrumun herhangi bir kısmı arasındaki etkileşimin analizi.
Spektrum – bir nesne veya madde tarafından yayılan veya absorbe edilen elektromanyetik radyasyonun karakteristik dalga boyları.
Spin kuantum numarası (Ms) – bir atomdaki bir elektronun içsel açısal momentumunun oryantasyonunu gösteren dördüncü kuantum sayı.
Spontan fisyon – atom çekirdeğinin, daha küçük iki çekirdeğe ve genellikle nötronlara kendiliğinden ayrılması, enerji salınımına eşlik eder.
Standart – ölçümleri kalibre etmek için kullanılan referans.
Standart hidrojen elektrotu – SHE, redoks potansiyellerinin termodinamik ölçeği için standart elektrot potansiyeli ölçümü.
Standart oksidasyon potansiyeli – 25 ° C, 1 atm basıncı ve 1 M konsantrasyonunda standart hidrojen elektrotuna kıyasla oksidasyon yarı reaksiyonu tarafından üretilen volt potansiyeli
Standart azaltma potansiyeli – 25 ° C, 1 atm basıncı ve 1 M’lik bir konsantrasyonda standart hidrojen elektroduna kıyasla, yarı-reaksiyonun azaltılması sonucu oluşan volt potansiyeli.
Standart çözüm – kesin olarak bilinen konsantrasyona sahip bir çözüm.
Standart sıcaklık ve basınç – STP, 273 K (0 ° Celsius veya 32 ° Fahrenheit) ve 1 atm basınç.
Sterik sayı – bir molekülün merkez atomuna bağlanmış atomların sayısı ve merkezi atoma bağlı yalnız elektron çifti sayısı.
Stok çözeltisi – gerçek kullanım için daha düşük bir konsantrasyona seyreltilmesi amaçlanan konsantre bir çözelti.
Stokiyometri – fiziksel veya kimyasal bir değişim geçiren maddeler arasındaki nicel ilişkilerin incelenmesi.
STP – standart sıcaklık ve basınç; 273 K (0 ° C ya da 32 ° Fahrenheit) ve 1 atm basıncı.
Substrat – üzerinde bir reaksiyon olan ortam veya emilim için bir yüzey sunan reaktif.
Süpernat – bir çökelme reaksiyonunun sıvı sonucu.
Süspansiyon – bir sıvıda katı parçacıkların heterojen karışımı.
Sentez reaksiyonu – direkt kombinasyon reaksiyonu; iki veya daha fazla türün bir araya geldiği, daha karmaşık bir ürün oluşturmak üzere kimyasal reaksiyon.
Su – bir oksijen atomu ve iki hidrojen atomundan oluşan bir bileşik. Genellikle bu molekülün sıvı halini ifade eder.
Su gazı – hidrojen gazı ve karbon monoksit içeren bir yanma yakıtı.
T;
Temel durum – bir atom, iyon, molekül veya atom altı partikülün en düşük enerji halidir.
Ters osmoz – yarı geçirgen bir zarın bir tarafına basınç uygulanarak çalışan filtreleme yöntemi
Tersinir reaksiyonlar – ürünlerin ters reaksiyon için reaktan olarak davrandığı kimyasal reaksiyon.
Tuz köprüsü – galvanik bir hücrenin yükseltgenme ve indirgenme yarı hücreleri arasında bulunan zayıf bir elektrolit içeren bağlantı.
Tuz-bir asit ve bir baz reaksiyona sokularak oluşturulan tuz -iyonik bileşik; bazen sadece sodyum klorür, NaCl anlamına gelir.
Tek deplasmanlı reaksiyon – bir reaktanın bir iyonunun başka bir reaktanın karşılık gelen iyonuyla değiştirildiği kimyasal reaksiyon.
Tantalum – Ta sembolü ve metal numarası 73 olan geçiş metali.
Teknesyum – element sembolü Tc ve atom numarası 43 olan geçiş metali.
Tellurium – element sembolü olan metaloid Te ve atom numarası 52.
Terbiyum – Tb sembolü ve atom numarası 65 olan nadir toprak elementi.
Tetrahedral – merkezi bir atomun normal bir tetrahedronun köşelerine doğru dört bağ oluşturduğu moleküler geometri.
Teksas karbonu – beş kovalent bağ oluşturan ve bir yıldıza benzeyen bir yapı oluşturan bir karbon atomu.
Talyum – atom numarası 81 olan metal ve element sembolü Tl.
Teorik verim – bir reaksiyondaki sınırlayıcı reaktan tamamen reaksiyona girerse elde edilecek ürün miktarı.
Teori – Aksine, tek bir sonucla kanıtlanabilecek bilimsel verilerin sağlam bir açıklaması.
Termodinamik – Isı, iş ve mekanik ve kimyasal sistemlerin ilgili özelliklerinin bilimsel çalışması.
Termoset plastik – ısıtma üzerine geri dönüşümsüz olarak sert yapılmış bir polimerdir.
Tiol – bir alkil veya aril grubu ve bir kükürt-hidrojen grubundan oluşan bir organik kükürt bileşiği; R-SH olanlardır.
Tiol grubu – bir hidrojene bağlı bir sülfür içeren fonksiyonel grup, -SH.
Toryum – Toryum, atom numarası 90 olan öğenin adıdır ve Th sembolü ile gösterilir.
Thulium – atom numarası 69 olan nadir toprak elementi, element sembolü Tm.
Titanyum – eleman sembolü Ti ve atom numarası 22 olan geçiş metali.
Titrant – ikinci bir çözeltinin konsantrasyonunu belirlemek için bir titrasyonda kullanılan bilinen konsantrasyonun çözeltisi.
Titrasyon – ikinci çözeltinin konsantrasyonunu belirlemek için bir çözeltiye bilinen bir hacim ve bir çözeltinin konsantrasyonunun eklenmesi işlemi.
Torr – 1 mm Hg veya 1/760 standart atmosferik basınca eşit basınç birimi.
Trans izomer – çift grubun zıt taraflarında fonksiyonel grupların oluştuğu izomer.
Tungsten – atom numarası 74 olan geçiş elementi ve element sembolü W
Tyndall etkisi – Bir kolloid içinden geçen bir ışık huzmesinin saçılması.
U;
Ultraviyole radyasyon – 100 nm ile 400 nm arasında bir dalga boyuna sahip iyonlaştırıcı elektromanyetik radyasyon. Bazen siyah ışık denir.
UN ID – tehlikeli veya yanıcı kimyasalları tanımlamak için kullanılan dört basamaklı bir kod. Birleşmiş Milletler Tanıtıcı
UN numarası – tehlikeli maddelerin taşınmasında kullanılan bir UN ID.
Uranyum – element U ile sembol 92
Uçucu – kolayca buharlaşan bir madde.
V;
Vakum – çok az veya çok az içeren (hacimsiz) bir hacim.
Vanadyum – Vanadyum atom numarası 23 olan elementin adıdır ve V sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.
Van der Waals kuvvetleri – moleküller arası bağlanmaya katkıda bulunan zayıf kuvvetler.
Van der Waals yarıçapı – elektrostatik denge durumunda iki bağlanmamış atom arasındaki mesafenin yarısı.
Vector – hem büyüklüğü hem de yönü olan geometrik bir nesne.
Viskozite – bir akışkanın nasıl aktığı, uygulanan kayma gerilmesi ve sonuçta meydana gelen hız gradyanı arasındaki oran.
Y;
ytterbium – Ytterbium, Yb bir sembol sembolüyle 70 numaralı öğedir.
Z;
Zayıf asit – sadece iyonlarını suda kısmen parçalayan bir asit.
Zayıf baz – suda yalnızca kısmen ayrışan bir baz.
Zayıf elektrolit – suda iyonlarına tamamen ayrışmayan bir elektrolit.
Zaitsev kuralı – bir eleme reaksiyonundan alken oluşumunu belirten organik kimyada kural daha yüksek ikame edilmiş alkenler üretecektir.
Zeta potansiyeli (ζ-potansiyeli) – bir sıvı ve bir katı arasındaki faz sınırı boyunca potansiyel fark.
Zirkonyum – Zirkonyum, atom numarası 40 olan elementin adıdır ve Zr sembolü ile temsil edilir. Geçiş metalleri grubunun bir üyesidir.
Zwitterion – bir hidrojen iyonu bir asit grubundan bir amin grubuna geçtiğinde oluşan dipolar amino asit.
X;
Xenon – Xenon, atom sayısı 54 olan ve atom ağırlığı 131.29 olan bir elementtir. Katod ışın tüplerini doldurmak için kullanılan kokusuz bir inert gazdır.
X-ışınları – X-ışınları 0,01 ila 1,0 nanometre dalga boylu ışık ışınlarıdır. Diğer Adı: X radyasyon.
Kaynak >>> https://www.bilimvetekno.com/adan-zye-kimya-sozlugu/
0 notes