#arka planlar
Explore tagged Tumblr posts
Text
MBSUNU - PLATİN
Gizli Nesneyi Bulma: HD Sunular ve Arka Planlarla Eğlenceli Keşif
Gizli Nesneyi Bulma, eğlenceli ve zihin açıcı bir oyun türüdür. Bu oyun, gizlenmiş nesneleri bulma becerisini test ederken aynı zamanda dikkat ve göz koordinasyonunu geliştirmeyi amaçlar. Eğitici sunular ve çekici hd arka planlar ile bu deneyimi daha da ilginç hale getirebilirsiniz.
HD Sunularla Bilgiyi Renklendirin:
Gizli Nesneyi Bulma oyununu daha ilginç ve eğlenceli hale getirmek için mbsunu, kaliteli HD sunular sunuyor. Bu sunular, çeşitli konularda gizlenmiş nesnelerle dolu olup, izleyicilere hem eğlenme hem de öğrenme fırsatı sunar. Zengin içerikleriyle her yaş grubundan katılımcıları etkilemeyi başaran sunular, öğrenciler için eğitici bir araç olarak da kullanılabilir.
Gizemli Arka Planlarla Atmosferi Canlandırın:
Gizli Nesneyi Bulma oyunu, çekici ve gizemli arka planlarla daha çekici bir hale gelebilir. mbsunu, oyun atmosferini zenginleştirmek ve katılımcılara görsel bir şölen sunmak için özenle seçilmiş HD arka planlar sunmaktadır. Bu arka planlar, oyun deneyimini daha etkileyici kılarak oyuncuların dikkatini çeker ve eğlenceli bir keşif atmosferi yaratır.
Konu Özeti ve PDF İmkanları:
Mbsunu, her bir sunu ve arka plan için detaylı konu özetleri sağlamaktadır. Bu özetler, kullanıcılara sunuların içeriği hakkında önemli bilgiler sunarak oyunu daha verimli bir şekilde oynamalarına yardımcı olur. Ayrıca, kullanıcılar istedikleri sunu veya arka planı PDF formatında indirebilir, böylece her an ve her yerde bu eğlenceli deneyimin tadını çıkarabilirler.
Gizli Nesneyi Bulma oyununu zenginleştirmek ve daha keyifli hale getirmek istiyorsanız, mbsunu sizin için ideal bir kaynaktır. HD sunular, çekici arka planlar, ders sunuları ve detaylı konu özeti pdf ile bu platform, gizemli dünyayı keşfetmek isteyen herkes için mükemmel bir kaynaktır.
Siz de mbsunu.com'u ziyaret edin ve gizli nesnelerle dolu bu eğlenceli yolculuğa katılın!
1K notes
·
View notes
Text
Resim satın al Noel Noel Baba Noel ağacı
Noel, neşe, sevgi ve sihir dolu bir dönemdir ve projelerinizi harika görüntülerle zenginleştirmek için en doğru zaman. Koleksiyonumuz, Noel kartları, sosyal medya paylaşımları ve promosyon kampanyaları için mükemmel olan çeşitli fotoğraflar sunmaktadır. İhtiyaçlarınıza uygun doğru görüntüyü kolayca bulacağınızdan emin olabilirsiniz.
Teklifimizde, Noel ruhunu yansıtan görüntüler bulacaksınız; geleneksel ağaç süslemeleri ve dekorasyonlarla dolu sahnelerden, sıcak kış manzaralarına kadar. Her bir görüntü, projelerinize sıcaklık ve çekicilik katmak için titizlikle seçilmiştir, böylece unutulmaz kılacaktır.
Platformumuz kullanımı kolaydır, bu da aradığınız görüntüyü hızlı ve etkili bir şekilde bulmanızı sağlar. Temalara, stillere veya renklere göre tarama yapabilir, bu da aradığınız mükemmel Noel motiflerini bulmanızı kolaylaştırır. Görüntü koleksiyonumuz çeşitlidir ve farklı ihtiyaçlara göre uyarlanmıştır.
Koleksiyonumuzdaki tüm görüntüler yüksek çözünürlüklü ve farklı formatlarda mevcuttur. İster baskı için, ister çevrimiçi reklamlar veya dijital kartpostallar için bir görüntüye ihtiyaç duyun, kalite açısından mükemmel olacak ve mesajınız etkili bir şekilde iletilecektir.
Koleksiyonumuzda eğlenceli ve mizahi görüntüler de bulunuyor; bu da gülümsemenizi sağlayacak. İster Noel Baba ile eğlenceli anlar, ister sevimli aile sahneleri olsun, motiflerimiz, tatil tebriklerinize biraz eğlence katacaktır.
Kaliteli içerik ihtiyacınızı uygun fiyatlarla karşılamak için rekabetçi fiyatlar ve esnek satın alma paketleri sunuyoruz. İster tek bir görüntüye, ister bir dizi görüntüye ihtiyacınız olsun, her zaman bütçenize uygun bir şey bulacaksınız.
Noel projelerinizi bizim görüntülerimizle parlatın. Bu görüntüler sadece görsel unsurlar değil, aynı zamanda bu özel dönemde mutluluğu, sevgiyi ve neşeyi ifade etmenin bir yoludur. Noel sihrini müşterilerinizle, arkadaşlarınızla ve ailenizle paylaşın.
Herhangi bir sorunuz veya görüntü seçerken yardıma ihtiyacınız olursa, müşteri destek ekibimiz size yardımcı olmaktan mutluluk duyar. Satın alma deneyiminizin basit ve keyifli olması için çok çalıştık.
Misyonumuz, unutulmaz anılar yaratmanıza yardımcı olmaktır. Görüntülerimizle, istediğiniz atmosferi kolayca yaratabilir ve her anın özel ve unutulmaz olmasını sağlayabilirsiniz.
Eşsiz Noel görüntüleriyle projelerinizi zenginleştirmek için fırsatı kaçırmayın. Bugün koleksiyonumuzu keşfedin ve çalışmalarınıza tatil ruhunu katacak mükemmel görsel unsurları bulun.
Koleksiyonumuzdaki her görüntü, yaratıcılığınızı ve benzersizliğinizi sergilemek için bir fırsattır. Yaratıcılığınızı kullanın ve vizyonunuzu dünyayla paylaşın.
Huzur içinde paylaşmayı ve sevinci çoğaltmayı hedeflediğimiz bu dönemde, görüntülerimiz anılarınızın bir parçası olsun. Projelerinize biraz Noel büyüsü katın ve tatilin getirdiği her şeyin tadını çıkarın.
Bu platformu seçtiğiniz için teşekkür ederiz. Noel sihrini görüntülerimiz aracılığıyla iletmek için ilham vermeyi ve size yardımcı olmayı dört gözle bekliyoruz.
#noel#yeni yıl#tatil#santa#noel ağacı#kış#kar#hediyeler#aile#insanlar#çocuklar#reklam için arka planlar#editör için doku#pazarlama için resim#internet pazarlaması için görüntü#editör için şablon#masaüstü için duvar kağıdı#reklamlar#arka planlar#reklam için arka plan#internet pazarlaması için arka plan#duvar kağıdı#ekran koruyucu#sanat#tasarım#çizim#kavram#yaratıcı#kolaj#doku
0 notes
Text
hastalığın altıncı günü. günlerdir buradayım.
ikinci gün annem buradaydı, 1. tik’ime az kaldığı için daha çok çalışabileyim diye yardımcı olmaya gelmişti. bense hasta olmuştum ve çalışma işi yattı. günlerdir sabah akşam napoli romanları’nı okuyorum. ikinci kitabı bitirdim, üçüncü kitabın da son elli sayfası falan kaldı. inşallah onu da bitirince dördüncü kitaba başlamam, oturur tezime çalışırım 🤦🏻♀️
ama nası iyi nası tatlı geldi biliyo musunuz. yine uzun uzun bu odada bu masa başında vakit geçirmek, mum yakmak, klasik müzik açmak, kahvemi de alıp roman okumak. sabah akşam. bir şeye yetişmeye çalışmadan. çünkü hastasın, zaten yapman gereken işleri yapamazsın, dinlenmen lazım, gönül rahatlığıyla roman okuyabilirsin. al sana ikincil kazanım :d
hele bir de kasım ortası, hava soğuk ve kapalıyken… üf nasıl romantik. yılın bu son zamanlarını çok seviyorum. yay sezonunu. umutlar hayaller planlar sezonu. aralık keyifli geçecek diye umut ediyorum. kesin yine ajandalara tutulacağım ama 2025’in şubat’ında sıkılıp bırakacağım 🤦🏻♀️ yok yok neyse kötüyü çağırmayalım flvkf hayırlısı olsun be.
•••
fotoğrafın arka fonunda şu çalıyor:
youtube
6 notes
·
View notes
Text
Whatsapp’a filtre ve arka fon özelliği geldi
WhatsApp, görüntülü aramalar sırasında kullanıcı deneyimini geliştirmek için yeni filtreler ve arka planlar sunduğunu duyurdu. Bu güncelleme ile WhatsApp, kullanıcıların görüntülü arama ayarlarını kişiselleştirmelerine olanak tanıyarak konuşmaları daha ilgi çekici ve eğlenceli hale getirmeyi amaçlıyor. Sanal etkileşimlere kişisel bir dokunuş katmayı hedefleyen filtreler ile kullanıcılar renk…
0 notes
Text
Vizyon Kelime Anlamı
Vizyon Kelime Anlamı Vizyon, özellikle son yıllarda sıklıkla duyduğumuz bir kavram haline gelmiştir. Birçok alanda kullanımı yaygınlaşan bu kelime, bireylerin ve organizasyonların hedeflerini belirlemede, stratejik planlar yapmada ve geleceğe dair öngörülerde bulunmada büyük bir rol oynamaktadır. Bu yazıda vizyon kelimesinin anlamını, kullanım alanlarını, tarihsel arka planını ve önemi üzerinde…
0 notes
Text
Malware-as-a-Service: Büyüyen Bir Tehdit
Malware-as-a-Service (MaaS), siber güvenlik alanında önemli bir tehdit olarak ortaya çıkmış, teknik bilgisi sınırlı kişilerin bile gelişmiş siber saldırılar düzenlemesine olanak tanımaktadır. Bu model, meşru Software-as-a-Service (SaaS) platformlarına benzer şekilde çalışmakta, siber suçlulara karanlık ağda önceden paketlenmiş kötü amaçlı yazılım çözümleri satın alma veya kiralama imkanı sunmaktadır.
MaaS'a Genel Bakış
MaaS, siber suçluların fidye yazılımları, bilgi çalıcılar, yükleyiciler, arka kapılar ve botnetler dahil çeşitli türde kötü amaçlı yazılımlara erişmesine olanak tanır. MaaS ekosistemi tipik olarak üç ana gruptan oluşur: - Geliştiriciler: Kötü amaçlı yazılımları oluşturan ve güncel tutan bireylerdir. - Güvenlik Açığı Bulanlar: Bilgisayar sistemlerindeki zayıflıkları kötü amaçlı yazılım enjeksiyonunu kolaylaştırmak için tespit ederler. - Yöneticiler: Hizmetin sorunsuz işleyişini sağlar ve fidye ödemelerinden elde edilen karın dağıtımını yönetir, sıklıkla fidye yazılımı vakalarında komisyon alır.
Sunulan Kötü Amaçlı Yazılım Türleri
MaaS modeli altında dağıtılan en yaygın kötü amaçlı yazılım türleri şunlardır: - Fidye Yazılımları: Kullanıcı verilerini şifreler ve şifre çözümü için ödeme talep eder. - Bilgi Çalıcılar: Enfekte olan sistemlerden hassas bilgileri toplar. - Yükleyiciler: Kurban cihazına ek kötü amaçlı yazılımlar indirir. - Arka Kapılar: Saldırganlara enfekte sistemi uzaktan kontrol etme imkanı sağlar.
Erişilebilirlik ve Etki
MaaS'ın yükselişi, siber suçlar için giriş engelini düşürerek, kapsamlı teknik bilgiye sahip olmayan kişilerin bile karmaşık planlar yürütmesini mümkün kılmıştır. Siber suçluluğun bu demokratikleşmesi, yeni başlayan korsanların bile minimum çaba ile karmaşık planlar yürütebilmesi nedeniyle çeşitli sektörlerdeki saldırılarda artışa yol açmıştır. İnternet ortamının sağladığı anonimlik ve kâr potansiyeli, bu yeraltı pazarına yeni katılımcıları çekmeye devam etmektedir.
Eğilimler ve Güvenlik Zorlukları
MaaS modeli evrim geçirmekte, yeni kötü amaçlı yazılım varyantları sürekli olarak ortaya çıkmaktadır. Örneğin, son raporlar RedLine stealer kötü amaçlı yazılımının oldukça popüler hale geldiğini, dolaşımdaki bilgi çalıcıların önemli bir bölümünü oluşturduğunu göstermektedir. Ayrıca META stealer gibi yeni varyantların tanıtılması, MaaS peyzajındaki devam eden yeniliği vurgulamaktadır.Siber suçlular MaaS'ı kullanırken, geleneksel siber güvenlik savunmaları artan zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Siber suçluluğun metalaşması, kolayca erişilebilir kötü amaçlı yazılımların yaygınlaşması nedeniyle, kolluk kuvvetleri ve siber güvenlik profesyonelleri için izleme ve atıflandırma çabalarını karmaşıklaştırmaktadır.
Sonuç
MaaS, yalnızca siber saldırı hacmini artırmakla kalmayıp, siber güvenlik peyzajının karmaşıklığını da artıran büyüyen bir tehdidi temsil etmektedir. Kuruluşlar, MaaS'ın sağladığı erişilebilirlik ve kötü amaçlı yazılımların evrimsel doğası nedeniyle devam eden risklere karşı tetikte olmalı ve savunma stratejilerinde proaktif olmalıdır. Read the full article
#arkakapı#bilgiçalıcı#botnet#erişilebilirlik#fidyeyazılımı#güvenlikaçığı#güvenlikstratejileri#karanlıkağ#kötüamaçlıyazılım#Malware-as-a-Service#METAstealer#metalaşma#RedLinestealer#sibergüvenlik#sibersaldırı#sibersavunma#sibersuç#sibersuçlular.#sibersuçluluk#tehdit#yükleyici
0 notes
Text
24.07.24 JUDAS PRIEST KONSERİ (PARK ORMAN)
Nereden başlasam.. Hah.. 2008 “Judas Priest” konseri Kuruçeşme Arena. Hayatımda katıldığım ilk Judas konseri. Aylar öncesinden sahne önü biletlerimizi almıştık, planlar yapılmıştı, hazırlıklar tamamdı. Efsaneler efsanesi, belki en sevdiğim grup “Iron Maiden”ın bile ilham kaynaklarından “Judas Priest” ve tabiki Rob Halford İstanbul’a geliyordu. Kuruçeşme Arena denize nazır çok güzel bir alandı. O sabah erken saatlerde kuzenlerim, arkadaşlarımla birlikte sıraya girmiş, kapılar açılınca alana geçiş yapmıştık. Judas sahne alana kadar deniz kenarına yayılmış, muhabbet sohbet’e girişmiştik. Nasıl unuturum o günleri.. “British Steel” tişörtleri, bandanalar, yaz sıcağında ıslak deri kokuları, aromalı purolar, takılar tokalar, su gibi akan biralar. “Judas Priest” boğaz manzarası, sene 2008, yaş 19. Tek derdimiz tasamız bu adamlar ne zaman çıkacak… Çıktılar… Hem de motorla, topla, tüfekle çıktılar. Yıkıp geçtiler. Bize asla unutamayacağımız anılar bıraktılar. İlkler yaşandı, kendimizden geçildi, tabiri caizse eğer gençliğin dibine vuruldu. Böyleydi konser, festival ortamları, alanları. Bence bu kadar kokuşmuşluk arasında hayatın ta kendisiydi. Hafif buruk bir şekilde ayrılmıştık konser alanından. Bir daha ne zaman gelirlerdi? Gelseler bile konser yine çok iyi geçer miydi, adam o zamanlar bile hatırı sayılır yaştaydı performansı nasıl olurdu? Bunun cevabını tam 16 sene sonra aldık. “Judas Priest” uzun zamandır görmediğimiz, hasret kaldığımız bir sahne şovuyla İstanbul, Park Orman’ı “Heavy Metal”le ezdi geçti. Bize tekrardan ne kadar büyük olduklarını hatırlattı, 2008 hasretimizi bitirdi, güzel anılarımızı tekrar yaşattı. Tabiki konserde bunlardan çok daha fazlası oldu. Yüzümdeki gülümsemeyi kontrol altına alabilirsem eğer, (anılarım çok taze) hemen 24 Temmuz gecesinden elimden geldiğince bahsetmeye çalışayım. Buyursunlar!
24 Temmuz “Judas Priest” konseri de bir önceki konser gibi aylar öncesinden açıklandı. Etkinlik “Park Orman”da gerçekleşecekti. Burası her zaman sevdiğim bir yerdi. Henüz daha çocukken (Yanlış hatırlamıyorsam 97 yılı.) “Park Orman”ın ilk açılış günü oradaydım. Ormanın içerisinde güzel, havuzlu bir tesis ve etkinlik alanları beni karşılamıştı. Ailemle güzel bir gün geçirmiştik… Şehrin içindeydi ama birazda dışındaydı. Sonraki süreçte, “Park Orman”da hemen her Metal müzik etkinliğine, festivaline katılma fırsatım oldu. 2006 yılında ağaçların arasına kurulmuş sahnede, Eylül ayında bir parti havasında geçen “Katatonia” konserinden, (Matthias’ın doğum günü vesilesiyle.) havuzda deve güreşi yaptıktan sonra ıslak mayolarla ana sahneye koşup “Orphaned Land” izlemeye gittiğimiz “Uni Rock” festivaline. Kamplı, kampsız “Rock Off”lardan, “Tuborg Gold Fest”lere kadar hemen her yaz “Park Orman” bizi muhteşem şekilde karşılamaya devam etti. Metronun yapılmasıyla birlikte ulaşım konusu da epey rahatladı. “Park Orman” ana sahnesi arkadaki yiyecek içecek alanına kadar uzuyor. Fakat “Kçp” aksine alan çok geniş olduğu için seyirciye enlemesine de alabildiğince yayılma imkanı sunuyor. Neticesinde sahne bir çok açıdan gözükebiliyor bu güzel bir şey. Bu konserde alan içerisinde uzun direklerin üzerine yazılmış “Buluşma noktaları” ayarlanmıştı. İnsanlar arkadaş gruplarıyla buralarda denk gelebildi. Hoş bir detaydı, çok işe yaradı. Her telefon konuşmasında birilerinin ağzından “buluşma noktası 1 deyim, 2 deyim” gibi laflar duydum. Yiyecek içecek alanları ve barlar gayet yeterliydi. Fiyatlar piyasa şartlarına göre makuldu. Gördüğüm kadarıyla herkes rahat bir şekilde alışverişini yapabildi. Bütün tuvaletler arka bölümde tek bir yerde toplanmıştı. Sahne önü ve orta bölüm için bu gidiş gelişlerde biraz problem yarattı ama genel olarak sıkıntısız süreçler yaşandı diyebilirim.
“Judas Priest” 21.20 gibi sahneye çıkacaktı. Biz saat 19.00 da evden çıktık, saat 20.00 olmadan Metro çıkışından başlayan kervanda yerimizi aldık. 2008 tişörtlerim paramparça olduğundan elimde halihazırda bir Judas tişörtüm bulunmuyordu. Sevilen şarkı “Painkiller”dan esinlenerek “Death” tişörtümü geçirdim üstüme. Büyük piştinin döneceğinin ilk belirtileri Metroya bindiğimizde başlamıştı zaten. Herkes benimle aynı şeyi düşünmüştü muhtemelen. Kolektif bilinç güzel bir şey. “Death” formalarımızla “Park Orman” girişine giden yolda yürüyüşümüz başladı. Etkinliğe ilgi yoğun, acayip kalabalık bir şekilde iki ileri bir geri ilerliyoruz. Kapıya giden kaldırımlarda dostlar yayılmış geyik halinde. Her on metrede bir ilerleyişimiz sekteye uğruyor. “Naber abi” “Vaaay” “Özledik be” “Kankam” “2008 abi evet” “Brocum naber ya”lar havada uçuşuyor. (Öp, öp, öp, öp do ya ma dım.) Her durakta bir bira, sigara derken bu bölümü yaklaşık 45 dakikada atlatıp kapılardan geçiyoruz. Sistem şakır şukur işliyor kapılarda hiç bekleme yapmadan içeriye geçiyoruz. Güvenliğinden, bar görevlisine, etkinlik sorumlularından organizatörlere “Park Orman” ekibi gayet profesyonel biçimde çalışıyor. Kollara takılan bileklikler belki biraz daha kaliteli olabilir. Terden bileklik kendiliğinden söküldü. Alan içinde oradan oraya geçerken güvenlik arkadaşlar haklı olarak “koluna tak” dedi fakat takılacak bir tarafı kalmamıştı. ��dare ettik bir şekilde, sağ olsunlar beni hiç kırmadılar. Alanda yerimizi aldık, eski dostlar, yeni dostlar görülmeye devam ediliyor. Seyircide büyük bir heyecan, içeriden gelecek olan şey bekleniyor. “Merch” standına bakıyorum ama bana olabilecek öküz bedeni yine, yeni, yeniden bulamıyorum. Olsun, önümüzdeki “Merch”lere bakalım.
Aldım biraları, yaktım sigarları. Yerimde güzel şöyle bir etrafın fotosunu alıyorum. Dostlarla foto çekimini de asla ihmal etmiyorum. Orman havası malbuş karışımı bir havayı içime çekerken beklemeye başlıyorum. Arkadaşlardan, dostlardan biraz uzağa geçiyorum, duygusalım, uzun zamandır bu anı bekliyorum, gözlerim dolu dolu kişisel deneyimimi yaşıyorum. “Black Sabbath” “War Pigs” çalmaya başlıyor Allah’ım daha Bruce Dickinson konserini atlatamadan “Ozzy” sesleri üzerine “Judas” introsu sonrası yeni albümlerinden “Panic Attack” ile sahneye bütün haşmetli kostümleriyle çıkan Rob Halford görüyorum. Kafayı yememe ramak var. Mahşerin üç İngiliz atlısı üzerime koşuyor dördüncü atlı için bir Jack Daniel’s shot atıyorum! “Panick Attack” geçmişim nedeniyle kendimle çok bağdaştırdığım, benim için tadından yenmez bir şarkı. Zaten “Judas Priest”in son albümleri çok iyi. Eski albümlerinden sonra “Nostradamus” “Redeemer Of Souls” “Firepower” ve son olarak yeni çıkan “Invincible Shield” albümleriyle yakaladıkları eski dönem “Soundlar”ı üzerine bindirilmiş epik kafa benim çok hoşuma gidiyor. Bu saydığım bütün albümleri tek bir şarkısından bile asla sıkılmadan “Rob Halford”un muazzam sesi ve karakteristik “Judas Priest” “Sound”uyla saatlerce dinleyebilirim! “Panick Attack” grup elemanları tarafından çalınmaya başladığında “Judas Priest” gökgürültüsü gibi sahnede yerini aldığında, Rob Halford’un önce arkalardan bir yerden sesi geliyor fakat kendisi yok! Kısa süre sonra baba şıkır şıkır kıyafetiyle ortaya çıkıyor. Alkış, kıyamet böyle bir rabarba olamaz. Herkes özlem dolu, Rob baba��ya Judas’a hasret. Coştukça coşuyoruz!
“You’ve Got Another Thing Comin” ortam ısınıyor. “Rapid Fire” ateş ediyor derken tam olarak beklenmedik bir an yaşanıyor. Henüz üzerimizdeki şoku atlatamadan çok tanıdık, her metal müzik dinleyicisinin kendi adından daha iyi bildiği “Breaking The Law” çalınmaya başlanıyor! Tamamen dağıldık, bu kadar erken bu parçayı beklemiyordum. Sağlı sollu, önlü arkalı bütün seyirci hareketlendi. Şarkı başladığında herkes nerede duruyorsa, bittiğinde kimse aynı yerinde değildi. Ses önlerden harika duyuluyordu. Orman akustiği ve ses dağılımı gereği arka taraflarda o kadar iyi değildi ama biraz ön ve özellikle orta taraflarda durabilirseniz eğer muazzam bir ses alabilirsiniz “Park Orman” sahnesinden. “Rob Halford’un sesi yaşına rağmen gayet gayet iyi durumda. Bunun dışında gitarları ve davulu çok iyi aldık. Bass gitar bir kısımda o kadar fazla açılmıştı ki patlayacak sandım. Tek tek bütün “Judas Priest” müzisyenleri tecrübede son nokta ve üst düzey yetenekli insanlar. Baştan sona rüya gibi bir “Sound”a imza attılar. 71 yaşında ki Rob babaya ben şahsen bir şey diyemiyorum. 2008’i bana aratmadı. Çoğu kişiden benzer yorumlar duydum, bu yaşta bu performans mucize gibi bir şeydi. “Riding On The Wind” ve “Love Bites” dinliyoruz. Gayet seksi ritimleri olan hoş bir şarkı tam bir klasik Rob Halford ve seksenler işi! Hemen her şarkıda arka ekranda dönen görseller, bar görüntüleri, şehir planları yer yer giren sözler, tribal efektler, şarkının dinamiğine göre ışıkla süslenmiş videolar o kadar iyiydi ki artık benim için konserlerde vazgeçilmez bir detay olma yoluna çoktan girdi.
“Devil’s Child” “Saint’s In Hell” babalar tam gaz devam ediyor. Rob Halford arada bir arkaya geçiyor gerçi ama hemen sahneye perdelerin arasından geçerek geri geliyor. Sahne Rob Halford doğuruyor! (“Rammstein”dan Till Lindemann’da benzer mizansenler kullanır. Gayet hoş ve sinematografik bulurum bu tarz şeyleri.) Rob Halford’un arada ışık oyunlarıyla arkasına kendi gölgesini alarak seyirciyle konuşması, seyircinin sesini açma denemeleri, eşlik etme şovları unutulmazlar arasında yerini çoktan aldı. Bir yandan arkasında kendi gölgesiyle konuşup vokal yaparken bir yandan yüzünün ana ekrandan seyirciye verilmesi harika bir fotoğrafik detaydı. Buna benzer unutamayacağım ve belgelemeyi asla ihmal etmediğim çok fazla görsel oldu konser boyunca. “Crown Of Horns” ve “Sinner” şahaserleri sonrası tuhaf introlar sahneden yükselmeye başlıyor. Bu şarkıyı da çok iyi biliyoruz “Turbo Lover” geliyor! Teyzemin en sevdiği bu “Judas Priest” şarkısı çalınırken ne yapacağımı şaşırdım. Aynı anda birçok şey oldu. Teyzem şehir dışında olduğu için tek elimle telefonu tutup, onu görüntülü arayıp, şarkıyı dinlettim. Bu sırada şarkının kaydını alayım diye telefondan “Screenshot” almayı becerdim. Diğer elimde tuttuğum bira biraz yere dökülünce sinirlendim, bira bardağını dişlerimle tuttuğum gibi bir sigara çıkardım, yanımdakine yaktırdım. “Turbo Lover” çalınmaya devam ederken ben “Doctor Octopus” modunda şarkı bitene kadar takılmaya devam ettim.
Konserde sahnenin tam ortasında arada bir ışık veren dev bir “Judas Priest” drahnisi diyeceğim artık, amblemi vardı. Tam manasıyla bir “DEV” idi görmemek zaten imkansızdı, etrafa hoş ışıklar saçıyordu. (Bunu neyle, nasıl, hangi tırla, gemiyle, zeplinle getirdiniz aga… Lego gibi bişey olmuştur muhtemelen tak çıkar modeli. Kendime not: Sorayım bunun olayını.) Yanlış hatırlamıyorsam tam bu aralarda “Judas Priest”in yeni albümüyle aynı adı taşıyan “Invincible Shield” çalınırken sahnenin tepesine bağlanmış bu dev Judas amblemi sanki yeterince dev değilmiş gibi töbe estafurullah üzerimize doğru gelmeye başladı. Çığlıklar, heyecanlar, hezeyanlar aman Allahım gözlerime inanamadım. Gerçekten çok başarılı bir şovdu fakat nihayet kesinlikle bu değildi. Amblemimiz hafif hafif kendini tekrar yukarıya çekerken “Victim Of Changes” çalınmaya başladı. Malesef bu sene “Yngwie Malmsteen” konserine katılamadım ama Judas’ın gitar üstatları bu konserde bize hatırı sayılır solo performanslar icra ettiler, tatları damakta kaldı. Gitarlar ve “The Green Manalishi” şarkısından sonra sıra davulcu abimize geliyor ama ne gelmek. “Rob Halford” konser boyunca bizimle konuştu, birlikte vokal denemeleri yaptık, İstanbul’un güzelliklerinden, yemeklerimizden, bokumuzdan, püsürümüzden bahsettik ama Judas davulcusu Scott Travis (Travis Scott değil.) davulunun tepesine çıkıp öyle bir konuşma yaptıki… Bu konserin en net kırılma anlarından biriydi. Baba bize davulun başından sordu: Eğer sadece bir şarkı dinleme şansınız olsa, sadece bir tane olsa hangisi olurdu? Cevap çok basitti. Konserde olan ne kadar kişi, kaç tane ağız varsa avazı çıktığı kadar hep birlikte şu kelimeyi bağırdı;
PAINKILLER!
Çığlıklar eşliğinde müthiş bir davul solo başlıyor. Hali hazırda “Judas Priest”in kült olan bu şarkısı hepimizi hala hüzne boğan merhum “Death Metal” filozofu “Chuck Schuldiner”ın kurucu gitaristi olduğu “Death” grubu tarafından 98 çıkışlı “The Sound Of Perseverance” albümünün son şarkısında muazzam bir şekilde coverlanmıştı. Saçlar açıldı, ortam dağıldı. Küçük gruplar pogo yapmaya başladı, “Headbang”lerin haddi hesabı yoktu. Yani şu atmosfer sonrası bende, seyircide bitmişti zaten. Konseri kapatıp gidebilirdik o derece bir performanstı. Fakat bu bile bir son değildi. Şov devam etmeliydi. Belki sabaha kadar “Heavy Metal” alemlerinde boğulmalıydık! Grup sahneye kısa süre veda etti. Seyirci hepbirağızdan Priest!, Priest!, Priest! Diye bağırmaya başladı. Maça gelmiş gibiydik. “Judas Priest” vs 50 yıl! Babalar bütün enerjileriyle, zamana meydan okuyarak “Heavy Metal”in kralları olduklarını hatırlatıyordu. “The Hellion” introsu sonrası Motor, gaz, egzoz sesleri duymaya başladık, sahne duman altı, belliki bir şey gelecek. O şey geldi. Motoruna binmiş Rob Halford ve grup arkadaşları tekrardan sahnede! Rengarenk harika bir “Chopper” üzerinde baba şarkılarını söylemeye başladı, önce ağzında ki sonra elinde ki tatlı, tüylü sopayla da grup arkadaşlarına küçük dokunuşlar yapmayı ihmal etmedi! “Electric Eye” icra ediliyordu. Hala tüylerim diken diken, yazmakta zorlanıyorum. Işık şovlarıyla dolu bir “Judas Priest” sahnesinde Rob Halford motorun üzerinde, grup yardır yardır çalmaya devam ediyor öyle bir ortam ama kafamız nasıl güzel! O kadar güzel yani!
“Hell Bent For Leather” yine bu hissiyatlarla geçiyor ve sonunda zurnanın zart dediği yere geliyoruz. Konuşmalar, sevgi gösterileri, kafamızda havaifişekler sonunda arka planda eğlenceli geceyarısı şehir görselleri eşliğinde “Living After Midnight”! Rob baba bizi bardan, pavyondan topla, at motorunun arkasına dağlara tepelere çıkalım uçur bizi! Kurtar bizi buralardan! (Sonra birkaç fındık shot, viski falan için bizi tekrar Dorock’a bırak ama emi canım ben ordan taksiyle giderim.) Bu şarkı çalınırken arkadaki görseller harikaydı. Ekran’a verilen kilit bazı nakarat sözleri sayesinde bütün kalabalık gruba eşlik edebildi, süper bir ambianstı. Loop’a ya da bir Kara deliğe falan girip tekrar tekrar o anları yaşamak isterdim. Bir benzerini 2006 yılında yine Kuruçeşme Arena’da “Gun’s N Roses” konserinin son şarkılarından biri olan “Paradise City” çalınırken yaşamıştım. Üzerimize renkli konfetiler yağıyordu, Axl acayip formundaydı falan neyse bu başka bir hikaye… Konser boyunca Rob baba birçok farklı kostüm giydi, bunlardan bir tanesi paçalarına kadar her yeri grup “Patch”leriyle dolu olan uzun bir kot manto gibi bişeydi. İnternette bir geyik vardır. Festivaller, konserler, Death, Doom, vs. geçildikten sonra bölüm canavarı olarak bu Boss’la karşılaşıyorsunuz diye. Hah işte bu Boss o Boss! “Judas Priest” grup halinde herkese teşekkür ediyor, hediyelerini dağıtıyor, önümüzde eğiliyor. Arka ekranda bir yazı “The Priest Will Be Back!” Bu yazı yüreğimize biraz olsun su serpiyor, inşallah babalar! Kendi kendime bundan sonra Judas konseri Fizanda olsa gideceğim lan sözleri veriyorum yine..
Konser bitiyor ama bende bitiyorum yani. Çöküyorum bir yere biraz soluklanmaya çalışıyorum. Çıkışta biraz yokuş çıkılacak sonra metroya yürünecek falan süreçlere hakimim. Ceplerimi yokluyorum aa “sürpriz” fazladan aldığım iki tane fıçı bira fişi cebimde kalmış. Koşa koşa Yonca Evcimik gibi bara gidiyorum “Aboneyim abone biletlerim cebimde” Alan boşaltılırken oradan son bir tuvalet yapıp yine sağda solda gördüğümüz arkadaşlarımızla muhabbet sohbet, gözyaşı, el ele kol kola Metroya yürümeye başlıyoruz. Metroda Engin abiyi görüyoruz tam “Rock’n Roll Train!” “Judas Priest” konserinin her anı her dakikası, saniyesi benim için aşırı keyifli geçiyor. Park Orman Metal Müzik festivalleri, konserleri için İstanbul’da biçilmiş kaftan. Yurtdışı orman alanlarının, festival arazilerinin enerjisi, potansiyeli bu alanda hep vardı, hala mevcudiyetini koruyor. Organizasyona, bütün çalışanlara, herkese bizi bu güzel geceyle şenlendirdikleri için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Nice nice güzel etkinlik ve konserlerde görüşmeyi umuyoruz.
Bu senenin takvimi aşırı yoğun geçiyor. Neredeyse artık gençliğimizde her Allah’ın günü Bar’a gider gibi, bu sefer her hafta sonu hatta hafta içi konserlere gidiyoruz. Aralarda hiç mesafe kalmadığı için yazdığım yazıyı bir daha okuyamadan diğer konserin yazısını yazmaya çalışıyorum. Bunlar çok güzel şeyler, eski ruh sanki tekrardan alevleniyor, fakat herkesin düşündüğü gibi, gruplar ortak çatılar altında toplanmaya yeniden başlarsa hiç fena olmayacak gibi duruyor. Seyirci yorgun, bitap düşüyor, çoğu zaman bekledikleri enerji vücutlarında kalmıyor. Seyirci olarak bir yana, epey süredir bir şeyler yapmak istediğim bu sektörde “Ulan doğru zaman mıydı acaba?” Tam da bize denk geldi” kaygıları yaşamıyor değilim. Her şeyin, hepimiz için çok daha güzel olacağını düşünüyorum. Pazartesi günü canavar gibi geçecek olan bir “Amon Amarth” konserinde yine Park Orman’da görüşmek üzere dostlar! Bugün de gelebilen “The Guardians” grubunun bizi tam gaz hazırlayacağı “Amon Amarth” konserinin “Pre-Party”sine, Kadıköy Sahne’ye gelsin derim. Belki sahnede toparlak bir Çanakkaleli “Viking” görürsünüz! Sağlıcakla kalın!
1 note
·
View note
Text
Instagram Story Arka Plan Rengi Değiştirme
Instagram ve sosyal medya, insanların günlük hayatlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bu nedenle hem günlük hem de özel kullanım için en çok tercih edilen uygulamalar arasında yer almaktadır. İnsanlar paylaşımlarını yaparken Instagram’ın sunduğu özelliklerden faydalanarak bu paylaşımları özenle hazırlamaktadırlar. Instagram’da gönderi ve Reels paylaşımı gibi en çok kullanılan özellik ise story, bir diğer adıyla hikaye paylaşma özelliğidir. Instagram story arka plan rengi değiştirme özellikleri ile paylaşılan hikayeler çok daha estetik bir hale getirilebilmektedir.
Instagram Story Arka Planı Değiştirme
Hikayenizde bir gönderi paylaşmak istiyor ve arka plandaki rengi değiştirmek istiyorsanız ekranınızın sol üst köşesinde yer alan üş noktaya tıklayın. Çizim araçlarını seçtikten sonra renk belirleme kısmında bir renk seçerek ekrandaki boş bir alana basılı tutun. Arka plan bu seçtiğiniz renk ile kaplanacaktır. Eğer bir fotoğraf paylaşmak istiyor ancak arka planı renkli yapmak istiyorsanız öylesine bir fotoğraf çekip bu işlemi o fotoğraf üzerinde uygulayın. Sonrasında ekranı yukarı kaydırarak gif, anket, fotoğraf gibi özellikleri ekleyebildiğiniz bölmeyi açın. Buradan fotoğraf ekleme seçeneğine tıklayarak koymak istediğiniz fotoğrafı seçin. Fotoğrafın şeklini ve boyutunu ayarlayarak paylaşmaya hazır hale getirebilirsiniz.
Instagram Story Arka Plan Rengi Değiş
Instagram Story Ara Planı Düzenleme
Instagram’da story paylaşmak oldukça yaygındır. İnsanlar gönderi ve fotoğrafları bu yolla paylaşabilmektedirler. Ayrıca hikaye arşiviniz açksa buradan daha önce paylaştığınız anılarınızı tekrar paylaşabilirsiniz. İnsanlar son zamanlarda sosyal medyada paylaştıkları her içeriğe önem ermektedirler. Dolayısıyla Instagram hikayelerinde pek çok şeklinde hazırlanmış arka planlar görmekteyiz. Bu arka planları hazırlayabilmek için pek çok farklı renk, gif ve özellik kullanılabilmektedir. Renkli ve hareketli bir arka plan için gifler kullanılabilirken paylaşılan fotoğrafın etrafı çerçevelenmek isteniyorsa yine gifler kısmında yer alan görseller kullanılarak story paylaşımı çeşitlendirilebilmektedir.
Instagram Story Özelliği
Instagram story arka plan rengi değiştirme gibi arka planın dinamiğini de değiştirecek pek çok özellik yer almaktadır. Bazı insanlar Instagram’da yer alan hikayeye gif ekleme özelliğini bu amaçla kullanmakta, buraya özel arka plan ve içerikler üretmektedirler. Instagram hesaplarını daha estetik ve göze hitap eder şekilde kullanmak isteyen pek çok insan bu özelliklerden faydalanmaktadır. Instagram’da hikaye paylaşırken kullanılabilecek özellikle iOS işletim sisteminde daha kapsamlı bir hal almıştır. Çekilen fotoğraflarda istenilen alanlar ya da kişiler otomatik olarak kırpılabilmekte ve hikaye kısmına eklenebilmektedir. Bu gibi özelliklerin kullanımını öğrenmek için faydalı ve öğretici pek çok içerik bulunmaktadır.
Apple Cihazlarda Instagram Arka Plan Değiştirme
IOS işletim sistemine sahip olan Apple cihazlarda arka plan rengini değiştirmek için şu adımlar takip edilebilir: Instagram uygulamasını açın Sağ üstte yer alan “+” simgesine dokunun. Açılan ekranda hikaye seçeneğini seçerek hikaye paylaşma kısmını açın. Ekranda sol atta yer alan “Aa” simgesine donunun ve arka plan rengini değiştirmek için yuvarlak renk simgesine dokunun. Ekrana basılı tutarak bu rengin tüm arka plana uygulamasını sağlayabilirsiniz.
Android Cihazlarda Instagram Story Arka Plan Değiştirme
Android işletim sisteminde Instagram story arka plan rengi değiştirme için şu adımlar izlenebilir: Android cihazınızdan Instagram uygulamasına giriş yapın. Sağ üstteki “+” işaretine basın ya da ekranı kaydırarak story özelliğini açın. Ekranda yer alan “Aa” simgesine dokunarak fırça ve renk seçiminizi yapın. Ekrana basılı tutarak bu seçtiğiniz bu rengi tüm arka plana uygulayabilirsiniz. Instagram’da fırça seçeneklerini arka planı süslemek için de kullanabilirsiniz. Saydam kalemlerden neon kalemlere kadar pek çok özellik kullanarak sadece fırça seçenekleri ile tüm mobil cihazlarda arka plan değiştirmek mümkündür. Instagram Hikaye Süresi 60 Saniye Ayarlama Read the full article
0 notes
Text
Oyun Nasil Yapilir?
Bir video oyunu yapmak oldukça karmaşık bir süreçtir ve genellikle bir ekip çalışması gerektirir. Ancak, genel olarak bir oyunun yapım süreci aşağıdaki adımları içerir:
1. Fikir ve Konsept Geliştirme:
Oyun yapım süreci genellikle bir fikirle başlar. Oyunun temel konsepti, hikayesi, oynanışı ve hedef kitlesi belirlenir. Bu aşamada, oyun tasarımcıları, sanatçılar ve geliştiriciler bir araya gelerek ortak bir vizyon oluştururlar.
2. Planlama ve Tasarım:
Fikir belirlendikten sonra, detaylı bir plan ve tasarım oluşturulur. Bu aşamada oyunun mekaniği, seviyeleri, karakterleri, grafikleri ve sesleri tasarlanır. Oyunun nasıl hissettireceği ve oyunculara nasıl bir deneyim sunacağı planlanır.
3. Programlama ve Kodlama:
Oyunun temel kodları ve algoritmaları bu aşamada yazılır. Programcılar, oyun motorlarını kullanarak oyunun içsel işleyişini ve oynanışını oluştururlar. Bu aşama, oyunun teknik alt yapısının oluşturulduğu kritik bir süreçtir.
4. Grafik ve Tasarım:
Oyunun grafikleri, karakter tasarımları, arka planlar ve diğer görsel öğeler bu aşamada oluşturulur. Sanatçılar, oyunun estetik görünümünü ve atmosferini belirleyen önemli unsurları tasarlarlar.
5. Ses Tasarımı:
Oyunun ses efektleri, müzikleri ve sesli diyalogları bu aşamada entegre edilir. Ses tasarımı, oyunun duyusal deneyimini güçlendirir ve atmosfer oluşturur.
6. Test Etme ve Hata Düzeltme:
Oyun geliştirme sürecinin bu aşamasında oyun test edilir. Oyun içindeki hatalar (bugs) tespit edilir ve düzeltilir. Oyun test ekibi, farklı platformlarda ve senaryolarda oyunun güvenilirliğini kontrol eder.
7. Optimizasyon ve Performans İyileştirmeleri:
Oyunun performansını artırmak ve sorunsuz çalışmasını sağlamak için optimizasyonlar yapılır. Bu, oyunun farklı cihazlarda ve sistemlerde daha iyi performans göstermesini sağlar.
8. Yayınlama ve Pazarlama:
Oyunun hazır olduğunda, yayıncılara veya oyun platformlarına sunulur. Pazarlama ve tanıtım stratejileri oluşturularak oyunun hedef kitlesine ulaşması sağlanır. Oyun, belirli bir tarihte veya platformda yayınlanır.
9. Güncellemeler ve Destek:
Oyunun yayınlanmasından sonra, geliştirici ekip genellikle oyuna güncellemeler ekler ve kullanıcı geri bildirimlerine dayalı olarak oyunu sürekli olarak geliştirir.
Daha fazla bilgi için https://www.colaker.net/oyun/sifirdan-oyun-nasil-yapilir/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
Oyun yapım süreci, bu adımların yanı sıra birçok detaylı alt aşamayı içerir ve genellikle uzun bir zaman alır. Profesyonel bir oyun geliştirme sürecinde, bir ekip içinde farklı uzmanlar bir araya gelir ve birbirleriyle sıkı bir işbirliği yapılır.
Kaynak: https://www.colaker.net/oyun/
0 notes
Text
WordPress Web Tasarımınızı PlanlayınWordPress web tasarımı yapmaya karar verdiyseniz, ilk adım tasarımınızı planlamaktır. İlk olarak, hangi amaçla bir web sitesi oluşturmak istediğinizi belirleyin. Kişisel blog mu oluşturmak istiyorsunuz, yoksa profesyonel bir işletme web sitesi mi? Hedef kitleniz ve web sitesi amacınızı net bir şekilde belirlemek, tasarım süreci için temel bir adımdır.Web sitenizin renk paleti, yazı tipleri ve düzeni ile ilerleyerek, sitenizin genel görünümünü düşünmeye başlayın. WordPress'in sunduğu geniş tema kütüphanesinden bir tasarım şablonu seçmek, bu süreci kolaylaştırabilir ve profesyonel bir görünüm sağlayabilir.Bir web sitesi tasarımını özelleştirmek ve kişiselleştirmek, markanızın kimliğini yaratmak için önemlidir. Doğru resim, logo ve görsellerle web sitenizi zenginleştirmek, ziyaretçilerinizin dikkatini çekecek ve web sitesinin amacınızı yeterince yansıtmasını sağlayacaktır.Son olarak, web sitenizin kullanıcı deneyimini geliştirmek ve etkili bir iletişim sağlamak için gereksinimlerinize uygun eklentileri eklemek önemlidir. Formlar, iletişim bilgileri, sosyal medya entegrasyonu gibi özellikler web sitenizin işlevselliğini artırarak, ziyaretçilerinize kolaylık ve kullanışlılık sağlar.Etkileyici Bir Tasarım Şablonu Seçin WordPress web siteniz için tasarım şablonu seçerken dikkat etmeniz gereken birkaç önemli nokta bulunmaktadır. İlk olarak, görsel estetik önemli bir faktördür. Sitenizin tasarımı, ziyaretçilerinizin ilk izlenimi olacaktır, bu nedenle dikkat çekici ve profesyonel bir tasarım seçmek önemlidir. Responsive (duyarlı) tasarım da göz önünde bulundurmanız gereken bir diğer faktördür. Web sitenizin mobil cihazlarda ve farklı ekran boyutlarında doğru şekilde görüntülenmesini sağlamak, kullanıcı deneyimini olumlu yönde etkileyecektir. Bunun yanı sıra, SEO uyumlu bir tema seçmek de önemlidir. Arama motorlarına uyumlu bir tasarım seçerek web sitenizin arama motoru sıralamalarını olumlu yönde etkileyebilirsiniz. Son olarak, destek ve güncelleme olanaklarını da göz önünde bulundurmanız gerekmektedir. Seçtiğiniz tema geliştiricisi tarafından destekleniyor mu ve düzenli olarak güncelleniyor mu, bu detaylara dikkat etmek uzun vadede sorun yaşamanızı engelleyecektir. Tasarınızı Özelleştirin ve KişiselleştirinWordPress web tasarımınızı oluşturduktan sonra, tasarımınızı özelleştirerek ve kişiselleştirerek web sitenizi benzersiz hale getirebilirsiniz. Bu adım, web sitenizin kişiselliğini ve marka kimliğinizi yansıtmasını sağlar.Özelleştirme sürecinde, WordPress'in sunduğu temel özelleştirme seçeneklerini kullanabilirsiniz. Renkler, fontlar, arka planlar ve logolar gibi görsel unsurları değiştirerek web sitenizi markanıza uygun hale getirebilirsiniz.Bunun yanı sıra, WordPress temalarının özelleştirme seçenekleri genellikle sınırlı olabilir. Bu durumda, bir web geliştiriciden yardım alarak özelleştirme seçeneklerinizi genişletebilirsiniz. Bu sayede, web sitenizin tasarımını tamamen istediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz.Ayrıca, WordPress eklentileri de tasarımınızı kişiselleştirmenize olanak sağlar. Özel galeriler, iletişim formları, sosyal medya entegrasyonu gibi eklentilerle web sitenizi zenginleştirebilir ve kullanıcı deneyimini artırabilirsiniz.Gereksinimlerinize Uygun Eklentileri EkleyinWordPress web sitenizin gereksinimlerine uygun eklentiler eklemek, sitenizin işlevselliğini artırmak ve kullanıcı deneyimini iyileştirmek için son derece önemlidir. Doğru eklentiler, web sitenizin performansını olumlu yönde etkileyebilir ve ziyaretçilerinizin sitenizde daha uzun süre kalmasını sağlayabilir. Gereksinimlerinize uygun eklentiler seçmek, web sitenizin başarısı için kritik bir adımdır.Öncelikle, web sitenizin ihtiyaçlarına yönelik belirli işlevselliği karşılayacak eklentileri aramak ve belirlemek önemlidir. Bu, web sitenizin amacına ve hedef kitleye uygun olarak seçilmiş eklentilerin sitenizin performansını artırmasını sağlar. Örneğin, e-ticaret siteniz varsa, ödeme sistemleri entegrasyonu, ürün galerisi eklentisi gibi eklentiler gerekebilir.
Bir blog sitesi işletiyorsanız, SEO eklentileri, sosyal medya paylaşım eklentileri gibi farklı gereksinimlere yönelik eklentiler seçebilirsiniz.Eklenti seçerken güvenilir ve güncel olmasına dikkat etmek de önemlidir. Güvenlik açıkları bulunan veya güncellenmeyen eklentiler, web sitenizin güvenliğini riske atabilir. Bu nedenle, eklentileri seçerken aktif olarak geliştirilen, düzenli güncellemeler alan ve iyi bir destek sunan eklentileri tercih etmek önemlidir.Son olarak, web sitenizde gereksinimlerinize uygun birkaç farklı eklenti bulabilirsiniz. Bu noktada, sitenizin hızını etkilememesi ve ziyaretçi deneyimini olumsuz etkilememesi için eklenti sayısını minimumda tutmaya çalışmak önemlidir. Gereksinimlerinize uygun eklentileri seçmek, web sitenizin performansını artırırken gereksiz karmaşıklıklardan kaçınmanıza yardımcı olur.Blogunuzun İçeriğini Düzenleyin ve YayınlayınBlogunuzun içeriğini düzenlemek ve yayınlamak, web sitesi yönetimindeki en önemli adımlardan biridir. Blog makalelerinizi yayınlamadan önce, dikkatlice düzenlemek ve görsellerle zenginleştirmek önemlidir. İşte blog içeriğinizi düzenlemeniz ve yayınlamanız için bazı ipuçları:Etkili bir başlık seçin. Blog içeriğinizi etkili bir şekilde sunmak için, dikkat çekici ve ilgi çekici bir başlık seçmek önemlidir. Anahtar kelimeleri kullanarak arama motorlarında daha görünür olabilir ve okuyucularınızın ilgisini çekebilirsiniz. Makalenizi görsellerle zenginleştirin. İnsanlar görsel olarak daha fazla ilgi çeker, bu yüzden blog yazılarınızı görsellerle zenginleştirmek önemlidir. Anlattığınız konuya uygun görseller seçerek, okuyucularınızın dikkatini çekebilir ve yazılarınızı daha etkili hale getirebilirsiniz. Dikkatlice düzenleyin. Yazım hatalarını ve dil bilgisi kurallarını ihmal etmeyin. İyi bir düzenleme, blog içeriğinizin profesyonel ve güvenilir görünmesini sağlayacaktır. Ayrıca, okuyucularınızın blog yazılarınızı daha kolay okumasına yardımcı olacaktır. Web Sitesi Performansınızı ve Güvenliğinizi Kontrol Edin Web sitenizin performansını ve güvenliğini kontrol etmek, başarılı bir web sitesi işletmenin önemli bir parçasıdır. İyi performans, kullanıcı deneyimini arttırır ve arama motorlarında daha iyi sıralama almanıza yardımcı olur. Aynı zamanda güvenlik, sitenizin verilerini ve ziyaretçi bilgilerini korur, itibarınızı korur ve yasal sorumluluklarınızı yerine getirir. Web sitenizin performansını kontrol etmek için, öncelikle hız testleri yapmalısınız. Sitelerinizin yükleme sürelerini düzenli olarak kontrol ederek, gerektiğinde iyileştirmeler yapabilirsiniz. Ayrıca kullanıcıların hangi sayfaların performansından şikayet ettiğini belirlemek için analiz araçlarınızı kullanabilirsiniz. Güvenlik açıklarını kontrol etmek için ise düzenli olarak güvenlik taramaları yapmalısınız. Web sitenizin performansını ve güvenliğini artırmanın yanı sıra, yedekleme ve güvenlik önlemleri almalısınız. Düzenli yedeklemeler, veri kaybını önler ve hızlı bir şekilde geri yükleme sağlar. Güvenlik önlemleri alarak, kötü niyetli saldırılara ve veri sızıntılarına karşı korunabilirsiniz. Son olarak, güvenlik ve performansı kontrol etmek için profesyonel bir web sitesi denetim hizmeti alabilirsiniz. Bu hizmet, web sitenizi düzenli olarak tarayarak potansiyel riskleri ve iyileştirme fırsatlarını belirlemenize yardımcı olur. Bu sayede, uzman bir ekip tarafından yapılan detaylı bir incelemeyle web sitenizin güvenli ve hızlı olmasını sağlayabilirsiniz.
0 notes
Link
#inshotproapk#inshotproapk2024#inshotproapkgüncel#inshotproapkindir#inshotproapkmod#inshotproapkreklamsız#inshotproapkücretsiz#InShotVideoEditor
0 notes
Text
neden çekiyorsun?
millete baksana bi . kız agzını acmadan istedigi hersey önüne geliyor . merak ediliyor seviliyor önemseniyor endişeleniyor onun icin neler neler yapılıp planlar kuruluyor bi kaç dakika icin bile neleri feda edenler var . böyle olmayan birisine neden düşüncelerinle kendini yıpratıyorsun ki . şuan onunla olmaya mecburmussun gibi düşünüyorsun. hayır o öyle degil . gör bak artık bi kere aramadı seni bir kere en en en basitinden napıyorsun bile demedi kestirp atmalar mesaja geç dönmeler ve yanına hiç uğramamalar bu ney ? seni yanında acil durum diye tutuyor ya seversem diye . sen bi ihtimal sevilecek bi insan olarak mı görüyorsun kendini ? ya bi durdun kenarda belki severim?! hayır abicim beni hayatına aldıysan her anında beni dahil etmek zorundasın anladın mı ben senin arka plana atıcagın erteledigin işlerinden değilim . seni beklemek zorundada değilim . aa acaba bana ne zaman yazıcak acabaa yarın benimle bulusmak ister mi ya bi siktir pezevenk sana verdiği degeri belli olmayan bi adamla sadece vakit kaybediyorsun . onu düşünmek icin ayırdıgın zaman bile israf . farkına var artık ve o en düşük ihtimaldi bunu unutma nelere layık oldugunun sen farkındasın. o kişi o konumda sana böyle yapabiliyorsa sen neler yapmazsın .kendine deger ver artık.
1 note
·
View note
Text
Entrika Ne Demek
Entrika Ne Demek? Entrika, genellikle gizli ve karmaşık planlar, hileli davranışlar ve arka planda dönen hesaplar anlamında kullanılan bir terimdir. Bu yazıda entrikanın anlamını, tarihini ve çeşitli kullanım alanlarını derinlemesine inceleyeceğiz. 1. Entrika Teriminin Kökeni Entrika kelimesinin kökeni, Latince kökenli bir terim olan “intricatus” kelimesine dayanmaktadır. Bu kelime, karmaşık veya…
0 notes
Link
Rüyada Çalmak Görmek - https://ruyatabiri.com.tr/ruyada-calmak-gormek/?feed_id=4852&_unique_id=65420d15ded97
0 notes
Text
YouTube Yapay Zeka Konusunda Her Şeyi Yapıyor
YouTube Yapay Zeka Konusunda Her Şeyi Yapıyor. Şirket, içerik oluşturucu etkinliğinde arka planlar ve video konusu önerileri de dahil olmak üzere yapay zeka destekli bir dizi araç duyurdu. YouTube’da daha fazla içerik, en azından kısmen üretken yapay zeka kullanılarak oluşturulacak. Video platformu, Perşembe günü düzenlediği yıllık Made on YouTube etkinliğinde içerik oluşturucular için yapay…
View On WordPress
0 notes
Text
Assetscave Online Asset Magazasi
Assetscave, Türkiye'nin oyun geliştirme sektörüne değer katmayı amaçlayan bir ekip tarafından kurulmuş bir dijital içerik mağazasıdır. Bağımsız oyun geliştiricilerine yönelik olarak hizmet veren bu platform, yaratıcı projeleri desteklemek, geliştiricilerin hayal güçlerini canlandırmak ve daha fazla bağımsız oyun geliştiricisinin başarılı olmasını sağlamak amacıyla kurulmuştur. Game asset, bir oyunun görsel ve işitsel unsurlarını temsil eder. Bu, karakterler, nesneler, arka planlar, efektler, müzikler ve ses efektleri gibi her türlü grafik ve ses içeriğini kapsar. Kaliteli ve özgün game asset, oyuncuları oyunun içine çekmeye yardımcı olur. Pixel art, oyun dünyasının klasik bir sanat tarzıdır. Bu tarz, düşük çözünürlüklü ve genellikle piksel piksel çizilen grafiklerle karakterizedir. Retro oyunların ve bağımsız oyun geliştiricilerinin sıkça tercih ettiği bir sanat tarzıdır. Pixel art, oyunlara nostaljik bir hava katar ve oynanabilirliği artırabilir.
Game UI veya oyun arayüzü, oyuncuların oyunu etkilemek ve kontrol etmek için kullandığı grafiksel bileşenleri içerir. Bu, menüler, düğmeler, puan tabloları, haritalar, karakter istatistikleri ve daha fazlasını içerir. Assetscave, Türkiye'deki bağımsız oyun geliştiricilerinin ihtiyaçlarını anlayarak uygun fiyatlı, yüksek kaliteli ve çeşitli oyun varlıkları sunar. Diğer dijital içerik mağazalarından farklı olarak, Türk Lirası ile alışveriş yapma imkânı sunarak kur farkı sorunlarını ortadan kaldırır. Bu sayede, oyun geliştirme projelerinizin maliyetlerini düşürmek ve daha ekonomik bir şekilde ilerlemenizi sağlar. Assetscave, Türkiye'nin oyun geliştirme sahnesine katkıda bulunmak ve bağımsız geliştiricilere destek sağlamak için burada. Yaratıcı projelerinizi hayata geçirmenize ve oyun dünyasında başarılı olmanıza yardımcı olmak için buradayız. Tüm ürünleri incelemek için hemen assetscave.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
0 notes