#anlatımları
Explore tagged Tumblr posts
Text
Kolay ve Pratik Bay - Bayan Patik Modeli │ Baştan Sona Yapılışı #Anlatımlı
Bu videoyu YouTube Video Düzenleyici ile oluşturdum (http://www.youtube.com/editor) Kolay ve Pratik Bay – Bayan Patik Modeli Denizin Elişi Günlüğü : https://www.youtube.com/channel/UCKyRRY0JQSCQqbfZjSdEsiA NOT: Videoları İndirerek Kendi Sayfanızda Paylaşmak Yasaktır. Video Telif Hakları Bana Aittir İzinsiz İndirerek Paylaşım Yapılamaz Ancak Youtube Link Üzere Paylaşım Yapılabilir… bebek patiği 2…
View On WordPress
#anlatımları#bebek patiği#beceri#dantel#diy#elişi#hand knitted#handmade#how to#how to make#iğne#iğne oyası#Kolay#kolay bebek patiği#kolay patik yapılışı#kolay patik yapımı#nasıl örülür#nasıl yapılır#örgü#Örgü modelleri#örgü patik yapılışı#oya#patik yapım videosu#patik yapımı#şiş ile patik yapımı#tığ oyası#yapımları#YouTube Düzenleyici
0 notes
Text
LÜTFEN OKUYUP PAYLAŞALIM
1932 BELÇİKA GÜZELLİK YARIŞMASI VE KERİMAN HALİS
Fransa'daki Dansa Müdahale Eden Kanuni Sultan Süleyman'ın Torunu Diye Böyle Taktim Etti Batılı Devletler.
İslâmi değerlere savaş ilan eden CHP Türkiyesi'ni, Sabetayist Yahudi dönmesi Keriman Halis (Ece) temsil edecektir
Yarışmayı Gören Halit Turhan Bey’in Anlatımları
Hâlid Turhan Bey Hatıraları’nda Keriman Hâlis Ece’nin dünyâ güzeli seçilmesini şu şekilde anlatıyor:
1932 senesinde yine Cumhûriyet Gazetesinin tertiplediği güzellik yarışmasını Keriman Hâlis kazanmıştı.
Aynı yıl Belçika’nın Spa şehrinde 28 ülkenin katılmasıyla dünyâ güzellik yarışması düzenlenmişti.
Keriman Hâlis bu yarışmaya Türkiye’yi temsilen katıldı.
Günlerce Spa şehrinde kalan güzeller, çeşitli kimselerle görüştü ve konuştular.
Yarışma gününde jürinin önünden kızlar birer birer geçip giyimleriyle, bakışlarıyla, tebessümleriyle puan toplamaya çalıştılar.
Jüri salona geçip puan değerlendirmesi yapmak istedi.
Jüri Heyeti Başkanı M. Maurice Valeffe kürsüye geçerek şöyle konuştu:
“Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa’nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz.
1400 senedir dünyâ üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslâmiyet artık bitmiştir.
Onu, Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika’nın ve Rusya’nın hakkını inkar edemeyiz.
Neticede bu, Hıristiyanlığın zaferidir.
Müslüman kadınların temsilcisi, Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır.
Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz.
Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil.
Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz.
Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz.
Avrupa’nın zaferini kutluyoruz.
Bir zamanlar Fransa’da oynanan dansa müdâhale eden Kanûnî Sultan Süleyman’ın torunu, işte mayo ve sütyen ile önümüzdedir.
Kendini bizlere beğendirmek istemektedir.
Biz de bize uyan bu kızı beğendik, Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle,
Türk güzelini dünyâ güzeli olarak seçiyoruz.
Fakat kadehlerimizi Avrupa’nın zaferi için kaldıracağız.”
M. Kemal İnebolu gezisinde şöyle diyor:
"Çağdaş insanlar olduğunuzu dış görüşünüzle ispatlayın.
Ey memleketini seven ve memleketi, milleti için hayatını feda etmekten çekinmemiş bulunan kıymetli vatandaşlar.
Üstüne basa basa telaffuz ediyorum. Korkmayınız, bu gidiş zaruridir.
İsterseniz belirteyim ki, bu kadar yüksek ve mühim bir neticeye varmak için lazım gelirse, bazı kurbanlar da verelim. Bunun ehemmiyeti yoktur.
Mühim olarak şunu ihtar etmek isterim ki, bu hâlin muhafazasına inat etmek ve fanatik olmak, hepimizi her an kurbanlık koyun olmak eğiliminden kurtaramaz.
Kadınların peçelerini açması veya şapka giyme alışkanlığının kazanılması için gerekirse bazı kurbanlar feda edilebileceğini söyler."
Bunun göstergesi de kafalarına takacakları bir şapka olacakmış.
NOT: Türkiye'de ilk yarışma 1929 yılında M. Kemal'in emri ile Cumhuriyet gazetesi tarafından düzenlenir.
8 aday katılır ve seçim Cumhuriyet gazetesi idarehanesinde yapılır.
Abdülhak Hâmit, eşi Lüsyen, Halit Ziya, Cenab Şehabettin, Hüseyin Cahit, Ahmet Haşim, Peyami Sefa, İzzet Melih, Çallı İbrahim, Arif Dino, Vâlâ Nurettin, Naşide Saffet gibi isimlerden oluşan 26 kişilik jüri heyeti 8 güzel arasından Türkiye "güzeli" ni seçer.
#NOT: MÜSLÜMAN ANADOLU KADININA ROL-MODEL OLSUN DİYE HAÇLILARIN ÖNÜNE BİKİNİ İLE ÇIKARDIKLARI KERİMAN HALİS, SABETAYİST YAHUDİ DÖNMESİ BİR AİLENİN ÇOCUĞUDUR.
Kaynak: Gülen Şeytanlar Tarihi (Pavlus'tan Sabetay Sevi'ye, Sion'dan Fetö'ye Kripto Fitnecilerin Tam Listesi) Kemal Özer, sayfa: 98-99
#osmanlı imparatorluğu#osmanlı#ottomans#ottoman#ottoman empire#türkiye#doğa#travel photography#travel destinations#travel#manzara#view#natural#europe#africa
59 notes
·
View notes
Text
BURADA YAZILAN Y.UNAN VAHŞETİNİ ÖNCE ERDOĞAN, SONRA DİĞER PARTİLERİN GENEL BAŞKANLARI, DAHA SONRA DA TBMM’DE Kİ 600 KİŞİ OKUYACAKLAR VE DE OKUMAYA MECBURLAR, ÇÜNKÜ MİLETÇE KENDİLERİNE EMREDİYORUZ!
Evet yazımın başlığında söylediğim üzere bu yazıyı okuduktan sonra, o akşam evlerine gittiklerinde gecenin ıssız vaktini bekleyip bir odaya çekilerek başlarını iki diz kapaklarının üzerine koyup; basit ve kısır siyâsi çekişmelerini, attıkları ikbâl taklalarını, devletimizin iç ve dış tehditlerle ne denli bir tehlike altında olduğunu düşünüp, kendilerini bir vicdan muhasebesinden geçirdikten sonra kendilerine ‘’Bizler bu halimizle, meğerse milletin sinesinde yük, sırtında kambur, beyninde ıstırap veren habis bir ur gibiymişiz de bundan bihabermişiz’’ diyerek, yaptıklarından, verdikleri zararlardan ve yüklü günahlarından dolayı tövbe edip nedamet duymalarını bekliyoruz.
Bu yazıyı yazarken aklıma;
Afyon'da Yunan açılımı yaparak, İstiklâl Savaşı'nda Anadolu'yu kan gölüne çeviren işgâlci Y.unan askerlerini şehit ilan ederek onlar için anıt yaptıracağını söyleyen AKP’Lİ BELEDİYE BAŞKANI geldi.
Y.UNAN VAHŞETİ.
29 AĞUSTOS 2022
İlk toplu katliam Aydın'da yaşandı.
İnsanları câmiye topladılar, ateşe verdiler, 106 kişi diri diri yanarak can verdi, pencerelerin demirlerine yapışmış çocuk elleri vardı…
Son nefesini verene kadar tecavüz edilen kadınlar vardı…
Yaşadıkları vahşet nedeniyle aklını yitiren kız çocukları vardı…
Kocalarının gözleri önünde tecâvüz edilen kadınlar vardı…
Eşlerinin önünde erkeklik uzuvları kesilen, kendi erkeklik uzuvları ağızlarına sokulan erkekler vardı…
Baba ve annelerinin yanında ırzına geçildikten sonra elleri bileklerinden kesilip, cinsel organına sokulan 10 yaşında kızlar vardı…
Üç yıl iki ay sürecek işgâl kabusu, işte böyle başlamıştı. (İlçe ve köy isimlerini özellikle vermiyorum. Ama, devletin arşivlerinde ve Türk Tarih Kurumu'nun belgeli kitaplarında hepsinin tek tek listesi var.
O dönemin üzerinde 14 yıl çalıştım, bu yazıda gözlerinize inanamayarak okuyacaklarınızın fotoğrafları bile var).
Kadınları çırılçıplak sokaklarda gezdiriyorlardı…
Süngüyle öldürülenler arasında altı aylık bebekler vardı…
Bebelerini emzirmesinler diye, yeni doğum yapan annelerin meme uçlarını kesiyorlardı… Tanık anlatımları var, bebeleri damlardan atıp, aşağıda süngüyle tutuyorlardı, gözleri oyulmuş dört aylık bebek vardı, kuyuya atılmış yedi aylık bebek vardı…
Ezan okumasın diye dili kesilen müezzin vardı, kulakları kesilen, burunları kesilen, ağaçlara asılan insanlarımız vardı…
Menderes Nehri günlerce ceset aktı…
Kafaları kesip, sırıkların üstüne oturtuyor, yol kenarlarına bırakıyorlardı…
Köy meydanında pisliyor, KIÇLARINI KURAN'I KERİM SAYFALARIYLA SİLİYORLARDI…
Tahrip taburları vardı, görevleri savaşmak değildi, imha etmekti, kendilerine gururla lakap takmışlardı, “ŞEYTAN TABURU” diyorlardı…
Gazyağı ve dinamit taşıyan kamyonları vardı, Türk köylerini ateşe veriyorlardı, tulumba kullanıyorlardı, çıkardıkları yangınların daha çabuk büyümesi için, gazyağını bu tulumbalarla döküyorlardı.^..
Câmileri sadece yakmıyor, zevk için dinamitle havaya uçuruyorlardı, özellikle cmiye götürülüp tecavüz edilen kadınlar vardı…
Uşak'ı yaktılar…
Eskişehir'i yaktılar…
Kütahya'yı yaktılar…
Kuvayı Milliye, memleketi köy köy geri alırken, ağaç kovuklarında günlerce aç kalmış, titreyerek sayıklayan minicik çocuklar buluyordu. Maalesef, oracıkta hayatını kaybetmiş çocuklar da bulunuyordu…
"Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme
Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme" diyen Yunus Emre'nin türbesini imha ettiler. Ömrü boyunca insan sevgisini anlatan o güzel insanın 600 yıl önce toprağa verildiği kabrini dinamitle havaya uçurdular, gaz döküp, toprağını bile yaktılar…
Bilecik'i adeta haritadan sildiler…
Köylerde canlı kedi bile kalmamıştı…
İnsanlarımızın cenazelerini bile ateşe veriyorlardı…
Ertuğrul Gazi Türbesi'ni moloz yığını haline getirdiler, kabire dışkılarını yaptılar…
Bursa'da, taşa vura vura öldürülmüş bir yaşında bebekler vardı…
Karınları kasaturayla boydan boya yarılmış yedi yaşında çocuklar vardı…
Cansız bedenleri tamamen çırılçıplak soyulmuş sokaklarda yatan kadınlar vardı…
Uluslararası soruşturma raporundan bir cümle vereyim:
“Ağızlarına mavzer sıkarak öldürmüşler, alınlarına bıçakla HAÇ çizmişler.”
Köyün ismi bizde kalsın. Şadiye, Hamide, Veliye, Macide, anneyle üç kızına tecavüz edip, öldürdüler, anne 45 yaşında, kızları 20, 15 ve 12 yaşındaydı…
Bursa hapishanesindeki tüm gayri Müslüm mahkûmları serbest bıraktılar, sonra da içindeki Türk mahkumlarla birlikte hapishaneyi ateşe verdiler…
Çanakkale'de şehitliklerimize dışkıladılar…
Kuran'ı Kerimleri parçalıyor, sayfa sayfa helâ çukurlarına atıyorlardı…
İnsanlarımız o sayfaları çıkarıyor, yıkıyor, ağlaya ağlaya toprağa gömüyordu…
Uşak'ta binden fazla insanımızı süngüyle öldürdüler. Kuyulara üst üste diri diri insan attılar. Aydın'da, tek bir kuyudan çoğunluğu çocuk ve kadın 57 insanımızın naaşı çıkarıldı…
Erkekleri köy meydanındaki çınar ağacına ayaklarından astılar ve kafa üstü durumda kurşuna dizdiler, insanlarımızın cansız bedenleri kurda kuşa yem oldu…
İngiltere konsolosu İzmir'de yaşananları Londra'ya gönderdiği raporunda yazdı:
“Yunan vahşeti korkunç, insanları câmilere toplayarak yakıyorlar’’
İnsanların eline kürek veriyor, kendi mezarlarını kazdırıyorlardı, sonra da süngüleyerek o mezarlara ittiriyorlardı. İzmir'de tanık anlatımları var, çocukların kafasına benzine bulanmış çaput bağlıyor, tutuşturuyor, çığlık çığlığa koşturarak, çırpınarak ölümlerini seyrediyorlardı…
Manisa'yı yaktılar.
18.000 binadan sadece 500'ü kaldı…
Gazeteci Falih Rıfkı gözlemlerini şöyle not almıştı:
“Hiçbir kasaba Alaşehir kadar öldürülmemiştir, tutabildikleri kadar kestiler, şu anki manzarasının öylesine bir boşluğu var ki, insana sanki asırlardan beri buraya kimse uğramamış gibi geliyor.”
Yakup Kadri'nin gözlemleri şöyleydi:
“Hendekler çürümüş ceset dolu, kokmuş cesetler yüzünden teneffüs bile edemiyoruz.”
Ruşen Eşref ise, omuhteşem kalemiyle, şahit olduğu insanlık trajedilerini şöyle tasvir etmişti:
“Aman Yarabbi… Başı yemenimsi bir şeyle şöylecene örtülü, saç örgüleri omuzlarına dökük, göğsü bağrı açık saçık; erkek, namahrem görmeden, sokak sokak yalınayak koşar gibi dolaşarak, her kucağa eğilip ‘Adilem, Adilem' diye seslenen, sonra durup cevap alacakmış gibi etrafı dinleyen, sonra yine ‘Adilem, Adilem' diye arana döğüne başka bir köşeye, başka bir yola seğirten o Ananın sesi kulaklarımdan hiç gitmeyecek.”
‘’Keşke Yunan kazansaydı’’ diyen o tarihçi bozuntusunu hastalığında ziyâret eden zat! Size soruyorum;
Bu yazıyı daha önce okumuş olsaydınız, ‘’Keşke Yunan kazansaydı’’ diyen O’ kişiyi yine de ziyârete gider miydiniz?
Orhan KILIÇOĞLU
9 notes
·
View notes
Text
Allah'ım hakkımda hayırlı, afiyetli ve kolay bir yıl olsun. akademik olarak çok yorgun hissediyorum. kalem oynatmaya mecalim yok fakat bitirmek de zorundayım. zorlu bir yıl olacak. son sınıf + formasyon dersleri + devamsızlıktan kaldığım ders + çakışmaları + ikinci dönem staj + ezberler + konu anlatımları + gk gy + eğitim bilimleri + öabt + yani her şekilde... senenin sonunda başardım adlı bir post atmak istiyorum. Sana dayandım, Sana güvendim.
2 notes
·
View notes
Text
Çiftler dışarıya çıktığında Bir erkeğin görevleri nelerdir?
WC ye giden eşi WC kapısında beklemek diğer bekleyen erkeklerle mümkünse göz göze gelmemek ( hani göz göze gelsen, içeride toplu bir eylemin farkındalığını paylaşmış olacaksın- followship)
yapılan alış veriş torbalarını taşımak
eşinin mağaza ziyaretlerinde rahat prova yapsın diye onun çanta mont vb eşyalarını taşımak
1,5 m2 lik incik boncuk mağazalarında bir kaç saat vakit geçirmesini anlamaya çalışmak ( 1,5 m2 - iki adımda mağaza kapısından mağaza sonuna gelinebiliyor )
Özellikle yemek yenecekse sıraya girmek yemekleri almak masaya getirmek
Eve döndüğünde, bir erkeğin rutin görevleri nelerdir?
-çöpü atmak. -WC’ye gittikten sonra mutlaka temiz tutmak…koku varsa gidermek için havaya üfff lemek dahil bilimum önlemler almak -hafta sonu kahvaltısı hazırlamak. -ütülenen kendine ait kıyafetleri katlayıp yerine yerleştirmek. -pazar, market, kasap alışverişini yapmak. -ızgara, et, balık, kızartma, salata, güveç türevi yemekleri yapmak. -çayı demlemek, kahve yapmak. -akşamları çerez-meyve tabağı hazırlamak. -bulaşık makinesini boşaltmak. -kapıya bakmak. -ufak tefek tamiratları yapmak yada tamirci çağıracak derecede bozmak. -perdeleri asmak. -iade olacak ürünleri kargoya vermek. -tertiplenen eşle dostla sosyalleşme planlarına ayak uydurmak. -gereğinde çamaşır asmak yada toplamak. (bu rutin değil.) -eşinin işiyle ilgili bitmek tükenmek bilmeyen şikayet ve eleştirilerini ilgiyle dinlemeye çalışmak. (bu allah'ın emriymişçesine rutin!) neyseki artık bizimle çalışıyor şikayetlerini yerinde dinliyoruz eve iş taşımıyor yani 😁
bunlardan hariç, kendince başkaca görev icat eden erkişiler varsa, biliniz ki onlar çölde su arayan bahtsız bedeviler gibi…
Emeklilik yaşı da yok…
ataerkil bir bakış açısıyla davranmadan, hayatın müşterikliğine göre davranmak en güzeli, tek tek görevleri saymanın manası da yok. elinde kumanda, atletle göbeğini kaşıyarak tv karşısında pinekleme de olmasa 😁 şaka şaka sorumluluk sahibi ol, empatik ol. hepsi bu…
Yazı ironi içeriklidir
Yoksa evin erkeğinden şikayet mi !!! Asla
🗣🗣🗣🗣🗣
Efendim canım… 😱
Erkekliğin %90 kaçmak % 10 u hiç ortalıkta görünmemektir
Karısından korkmayan erkeğin anlatımları da askerlik anıları gibidir
ulan eve girdim bir bağırdım
sktir lan bizde ev boşken heyt diye giriyoruz ufak at civciv 🐥 ler de yesin
erkek dediğin vurdu mu masaya bir tek kendi sesi çıkar…
kılıbık erkek ile kılıbık olmayan erkek arasında on dakikalık bir fark vardır.
kılıbık erkek karısının istediğini hemen yapar.
kılıbık olmayan erkek ise on dakika sonra
daima haklısın karıcım diyerek son sözü söyleyen cesur erkek profili önemlidir. bu profillerden bazıları etrafındaki arkadaşlarına “happy wife happy life” diye nasihat ederek, filozofik yönlerini de ortaya koyarlar.
3 notes
·
View notes
Text
İngilizce Konular – İngilizce Öğrenmenin Kolay Yolu
5 notes
·
View notes
Text
LGS ve Üniversite Sınavlarına Hazırlanan Gençlere Ücretsiz Online Destek
Bulancak Belediyesi, LGS ve Üniversite sınavlarına hazırlanan gençler için önemli bir projeyi daha hayata geçirdi. Bulancak Belediyesi Akademi adıyla hayata geçirilen online eğitim platformuna https://www.bulancakbelediyesiakademi.com.tr adresi üzerinden giriş yapılacak olup , öğrenciler yapacakları girişle; videolu ders anlatımları, konu tarama testleri ve bireysel gelişim takibi gibi birçok…
0 notes
Text
0 notes
Text
Biraz daha düşünmek üzerine anlatımları var, belirli bir bilgi üzerine okunur,
0 notes
Text
En Güzel Almanca Aşk Sözleri
En Güzel Almanca Aşk Sözleri ve Duygusal Anlamları: Aşkta Derin Anlamlar
Almanca’da romantik ifadeler, Almanya’nın köklü kültüründen beslenen yoğun bir duygusal güce sahiptir. Alman dilinde sevginizi ifade etmek istiyorsanız, bu ifadelerin ardında yatan anlamları bilmek, hem sevgilinize daha dokunaklı bir mesaj vermenizi sağlar hem de bu dildeki duygu yüklü anlatımları daha iyi anlamanızı sağlar. Bu yazıda, Almanca romantik deyimlerin ve aşk sözlerinin derin anlamlarını inceleyerek, onları nasıl etkili bir şekilde kullanabileceğinizi göreceğiz.
Almanca’da Romantik İfadeler ve Anlamları
Almanca’da aşkı ifade etmenin birden fazla yolu vardır. İşte Alman kültüründen esinlenmiş birkaç güzel aşk sözü:
"Für dich würde ich die Sterne vom Himmel holen." (Senin için gökyüzünden yıldızları indirirdim.) Bu romantik ifade, Alman kültüründe "imkansızı yapma isteğini" anlatır. Sevdiğiniz için her şeyi yapabileceğinizi, onun mutluluğu için tüm engelleri aşabileceğinizi anlatmanın en etkili yollarından biridir.
"Du bist der Grund, warum ich jeden Morgen lächle." (Her sabah gülümsememin sebebi sensin.) Sevgilinize kendisinin hayatınızdaki ne kadar önemli bir parça olduğunu anlatmak için bu ifadeyi kullanabilirsiniz. Bu cümle, küçük ama etkili bir şekilde sabahları hayata gülümseyerek uyanma sebebinizi anlatır.
"Du bist mein Herzschlag." (Sen benim kalp atışımsın.) Bu kısa ama yoğun ifade, sevgilinizin hayatınızdaki yaşamsal önemini vurgular. Kalp atışı gibi sevginizin her an sizinle olduğunu ve hayatınızı şekillendirdiğini dile getirir.
Almanca aşk sözleri ile sevgilinizi derinden etkileyebilir ve sevginizi daha özel bir şekilde hissettirebilirsiniz. Bu ifadeler, yalnızca kelimelerden ibaret değil; bir kültürün duygusal yoğunluğunu da taşır.
0 notes
Text
PRATİK ÇITIR BÖREK TARİFİ
Hazır yufka kullanılarak yapımı çok kolaylaşan enfes börekler yapacağınız Pratik Çıtır Börek Tarifi, tüm ayrıntılarını takip edeceğiniz videolu ve yazılı anlatımları ile Evdeki Pastane sayfamızda bilgilerinize sunulmuştur.
#tarif#food#recipes#delicious#recipe#pastane#yemek tarifleri#yemek#yemek tarifi#yemektarifleri#peynirli börek#börek tarifleri#börekler#börek#peynirli#peynir#bakery#çaysaati#çaykeyfi#çay#çay keyfi#çay saati#kesfet#discover#videolu tarifler#videolutarifler#yummy#tasty#mutfak#evyapımı
0 notes
Text
Şipşak ör bitir💜 o kadar kolay muhteşem iki şiş patik modeli yapılışı
Merhaba Değerli Ailem Öncelikle Sizlere Sevgi ve Saygılarımı İletiyorum. #çeyizlikpatikyapımı#kolaypatikmodelleri#knitboties#asmr #patikmodelleri #kolaypatik #crochet #gülümsetenmarifetler #örenhanım #divapatik Kanalımda Çok kolay Çok pratik Yelek modelleri, çeyizlik patik modelleri, Bebek örgü modelleri, Tığ işi yelek modelleri, kolay örgü ve anlatımları, iki şiş ile patik modelleri, tiğ işi…
View On WordPress
#Bebek örgü modelleri#çeyizlik patik modelleri#Çok kolay Çok pratik Yelek modelleri#iki şiş ile patik modelleri#kolay örgü ve anlatımları#kolay patik modellerini rahatlıkla bulabilirsiniz.#Örgü modelleri#örgü patik yapılışı#tığ işi patik modelleri#Tığ işi yelek modelleri
0 notes
Text
Epic Games Ücretsiz Oyunlar: Invincible Presents: Atom Eve ve Kardboard Kings
Epic Games Ücretsiz Oyunlarını Duyurdu! Epic Games, 17 Ekim 2023 tarihinden itibaren kullanıcılarına sunduğu ücretsiz oyunların listesini güncelledi. Bu güncelleme ile birlikte toplamda 131 TL değerinde iki oyun, oyuncuların kütüphanesine eklenmeye hazır. Bu oyunlar, Invincible Presents: Atom Eve ve Kardboard Kings olarak belirlendi. Her iki oyun da etkileyici hikaye anlatımları ile dikkat…
#17 Ekim 2023#ücretsiz oyunlar#Epic Games#Invincible Presents: Atom Eve#Kardboard Kings#kart dükkanı#oyun indirme#oyun kütüphanesi#süper kahraman oyunu#simülasyon oyunu
0 notes
Text
Etkileyici Şiir Kısa
Etkileyici Şiir Kısa 1. Şiirin Kısa Tarihi ve Önemi Şiir, insanlık tarihinin en eski sanat formlarından biridir. İlk çağlarda sözlü gelenekle aktarılmış olan şiir, zamanla yazılı edebiyatın önemli bir parçası haline gelmiştir. Kısa şiirler, özlü anlatımları ve yoğun duygusal etkileri ile dikkat çeker. Bu tür şiirler, çoğunlukla anlık duyguları ifade etmek için kullanılır ve okuyucunun zihninde…
0 notes
Text
Beyrut'ta Korkunç Geceler: Şehir 'kuşatma altında' hayatta kalmaya çalışıyor
Tanık Gözlemleri Beyrut’ta – kuşatma altındaki bir şehir: Bombaların sesi korkutucu ve sona yaklaşan bir şey yok. Ölü sayısının 2006’daki Lübnan Savaşı’ndan daha fazla olduğu göz önüne alındığında, mevcut çatışmanın kayıplar ve yıkım açısından çok daha kötü olacağı anlaşılıyor, diyor Sky News muhabiri Alex Crawford. Burada, Beyrut’taki deneyimlerini bildiriyor. Tanıkların Anlatımları Beyrut,…
0 notes
Text
BELİRSİZLİK ve KORKUNUN YENİ DÜZENİN OLUŞMASINA KATKISI
Bir aşı'nın, ilaç'ın, fikir'in, sistem'in, düşünce'nin, ütopya'nın hata payının düşmesi için, daha kaliteli bir model ortaya koyabilmesi için, kusursuzluk emaresi göstermesi için ne gerekir?
O aşı'nın, ilaç'ın, fikir'in, sistem'in, düşünce'nin, ütopya'nın kendini sürekli olarak geliştiren, dönüştüren bir karşıtının olması gerekir!
Düalizm ile Materyalizm gibi. Realizm ile İdealizm gibi. Görünmez bir düşman ile Karşıtlık gibi buradaki sentez konsolidasyonda birleşiyor..
Korkunun düzeni uzun bir süredir sadece ülkemizde yaşanmıyor siyasetin şekillendiği zamandan bu yana insanlığın üzerinde davranış belirleme daha doğrusu davranış yönlendirmede kullanılmıştır...
İslam'da ki tasavvuflaşma dönemlerini inceleyin lütfen. İki ekol vardır.
1-) Rabia Tül Adeviyye.
Sevgi temelli bir Allah inancının en güçlü temsilcilerindendir.
2-) Hasan-ı Basri.
Korku temelli bir Allah ve pratik anlayışının sembol isimlerindendir. Mevcutta ki tarikatlara, cemaatlere, din'i yapılara, hocalara, bu yapıların liderlerine dikkatlice bakın.
Bir tanesi olsun sevgi temelli bir ekolden nasiplenmiş iki kelam ediyor mu? Günah, yasak, mekruh, cehennem, yanarsın, kanarsın, pişersin..
Öyle cehennem tasvirleri, öylesine ızdırap anlatımları var ki insanın o metinleri okuduktan sonra normal hayata dönmekte sıkıntı yaşamaması büyük başarı.
pandemiye bakın - Virüs.
Yine görünmez, belirsiz, açıklaması güç, kargaşa içinde anlatımları olan sinsi bir düşman.
Ne kadar tanıdık bir formül.
Ne kadar aynı başarılı sonuçları veren stratejik bir atak.
bu stratejik ataklar yaşamımızın her alanına girmiş ve davranışlarımızı şekillendiriyor karşıt tepki ...? İsmet Özel'in bir sözüdür;
'' Medya gücü yoktur. Gücün medyası vardır! ''
Korku, kortuna yarar! Korku, korkutma gücünü elinde tutana güç getirir! Peki bu psikolojik hipnoz'un üstesinden nasıl geleceğiz..? bir araba sahibisiniz,hadi lüks bir araba olsun, tek benzinci var ve o benzinci size diyor ki: -ben şu arabayi seviyorum eğer o arabaya binmezsen sana benzin vermeyeceğim...karşıt tepkiniz ne olur ? OY YOKSA GAZ YOK Çocukluğunuzdan bu yana size öğretilen "doğruları" hiç sorguladınız mı? Kendinize dair sorgulamalar yapabiliyor musunuz? "Değişim, kafana sokulan ''ilk doğruya'' başlattığın suikastle yakalayabileceğin bir süreçtir" diyor yazar. Siyasi tercihlerini belirleyen itki, kendi zihinsel faaliyetleri mi? Yoksa mensubu olduğu kitlenin salık verdiği yönelim mi? yoksa korkunun yönlendirmesi mi? BAKINIZ YADIRGASANIZ DA OY YOKSA GAZ YOK sözü bizim toplumu yönlendirebilir... İmamoğlu da "merkezi hükümet projelerimizi engelliyor" sözüyle korkunun düzeninin gücünü bilinç altına sokuyor Buraya kadar kendinize dair hiçbir doğrunuzun olmaması, hiçbir şeyden şüphe duymayacak kadar emin bir duruş sergilemenize mani olmayacaktır! Değişim, kafana sokulan ''ilk doğruya'' başlattığın suikastle yakalayabileceğin bir süreçtir. Kolay değildir. Hiç kolay değildir. DEMEDİ DEMEYİN...
2 notes
·
View notes