#almıyoruz
Explore tagged Tumblr posts
kuy-tukose · 2 months ago
Text
Aptal uykum olunca omzuna yaslanırdım
7 notes · View notes
dreamerthinks · 3 months ago
Text
Günaydıınnn uzun zaman sonra ilk defa çok güzel uyandıım
13 notes · View notes
cagdasyatirim · 7 days ago
Text
Tumblr media
2 notes · View notes
sertsiken0606 · 2 months ago
Text
Merhaba Hasan bizler de sizler gibi swing ilişki yaşayan 42 ve 40 yaşlarında olgun çiftiz. Ben Rana eşim Ufuk eşimin siki oldukça büyük ve kalındır ilk gerdek gecesinde yemin ettim beni ne kadar mutlu ederse bende seni mutlu ederim dedim. O gece verdiğim sözü 3 ay sonra en yakın arkadaşımı kocamın koynuna sokarak bir ilki gerçekleştirdim. Kocam Ufuk sayesinde 8 ayda hem araba hemde ev aldık ayrıca bayağı yüklü miktarda para da bankaya yatırdık . Annem ve babam Almanya Köln de ikamet ediyordu biz evlendikten sonra Hollanda Amsterdam a gittik internet üzerinden ve çeşitli mecmualara eşimin çıplak fotoğraflarını çekip attım kendi numaramı verdim arayan ilk benimle konuşuyor benimle muhatap oluyordu . Hemen hemen her gün kocama bir kadın ile birlikte seks yaptırtıyordum hatta bazı günler 2 3 kadın bile oluyordu kendi jigolo olduğunu bilmesede siktiği kadınların hepsi kocamdan büyüktü.
Birgün bir çift ile grup seks yapmak için konuştuk ama kocamın bakış açısı nasıl olacaktı ne der ne yapardı bilmiyordum. Gündüz siktiği bir kadın ile birlikte bende yanına girdim ilk defa bunu yapıyordum birlikte kadın ı mutlu etmiştik kadın giyinip giderken bahşiş olarak 100 Euro para daha verdi. O gece kocama durumu anlattım ama sanki kadını daha önce tanıyormuşun kocası ile swing ilişki yaşadıklarını senin siktiğin kadınlardan birinin kardeşi olduğunu söyledim eğer kabul edersen zaten adam pek iyi sikişemiyormuş sen 2 kadını sikersin o da bizi izler ne dersin dedim . Karıcığım sen ne dersen tamam bana sormana bile gerek yok dedi. Ertesi gün eleni ve Hans ı evimize davet ettim eleni çok güzel bir kadındı Hans tam bir ayıydı sanki biliyormuşun gibi anlatmışım eşime eşim Ufuk beni ve eleni yi evire çevire sikti Hans 1 kez benim amıma soktu sonra gidip koltuğa oturdu. .. o gece kocam eleni yi enaz 3 kez doruklara çıkarttı. Hans giderken bana sanırım yanlışlıkla 1000 Euro para verdi bu bizim için bir milat oldu artık çiftlerle birlikte olmaya başladık ama yine kocamın para aldığımdan haberleri olmadı .
Böyle devam ederken Hollanda da ufuk bir kadına seks sırasında küfür etmiş hem para alacaksın hemde bana küfür mü edeceksin demiş giyinip polise şikayet etmiş etrafında bulunan Hollanda lılara anlatmış birgün markete giderken kocamın yolunu kesip dövmeye kalkmışlar kocam güçlü kuvvetli bir adam kiminin kolunu kiminin bacağını kırmış hemen bizi sınır dışı ettiler. Amsterdam da neyimiz varsa sattık Türkiye ye dönünce İstanbul İzmir ve Antalya da ev arsa satın aldık kocam burada taksi satın aldı şimdi halen sikişe devam ediyoruz ama burada para almıyoruz.
43 notes · View notes
fikret-i · 6 months ago
Text
Tumblr media
Çok beleşten günah işliyoruz çok. Günahın beleşi, pahalısı olmaz elbette de neticesi dehşet olacak günahlara çok rahat giriyoruz. Beleş diyorum şöyle: Bazı hatalarımız, günahlarımız oluyor ki günahı işlerken dahi o menhus lezzeti bile alamıyoruz. Mahşerde karşımıza işlemediğimizi zannettiğimiz bir sürü günahlar çıkacak. Göreceğiz ki basit meyiller, hareketler bu günahın yazılmasına sebebiyet vermiş. Kumar oynamadığımızı zannediyoruz; halbuki çok defa masaya hayatımızı koymuşuz. Alkol almıyoruz diyoruz; bazı gaflet anlarımız sarhoştan daha ayyaşça. Güya faize bulaşmıyoruz; fatura ödemeleri gecikmiş zamlı ödüyoruz bunun büyük günah olan faizli ödeme olduğunun farkında değiliz. Halbuki çoğu kere de yazıyor gecikme faizi diye. Vesaire vesaire... Bir çok günahımız var bu merhalede küçük hareketlerimiz büyük günah sayılacaklar. Yahut daha da dehşeti, bunun farkındayız bile isteye yapıyoruz.
50 notes · View notes
felsefeyapmaulan · 2 months ago
Text
YERE ÇÖP ATMAYIN!
Sokakların ve çevrenin bu kadar pis olması bir tek bana garip geliyor gibi hissediyorum. Çöp konteyneri var ama içinden çok çevresine çöp atılıyor. Çocuklar annesinin yanında cips yiyip paketi yere atıyorlar ve annesi yere atmaması gerektiğini öğretmiyor. Koca koca adamlar arabanın camından soda şişesini çayırlık alana atıyor, otlar kuruyunca yangın çıkmasının en büyük etkenlerinden biri o atılan şişeler. Kaldırımlar paralı olarak doğaya yardım olacağını söyledikleri poşetlerle dolu. İzmarit desen zaten adım başı yerlerde. Yoruldum bi banka oturuyum desen her yer çekirdek kabuğu, dökülmüş kola lekesi, kırık plastik bardaklar. Neden bu kadar pis olmayı toplum olarak kabulleniyoruz ? Hani temizlik imandandı ? Hani maske, mesafe, temizlik diyerek sokağa çıkamadık uzun süre mikroptan. İnsanlar sevdiklerini, ailelerini kaybetti virüs yüzünden. Neden başımıza gelen kötü şeylerden ders almıyoruz ? Bizim binada düğün oldu kapının önünde içtikleri soda ve biri şişelerini karşıdaki yeşillik alana savurdular. Bunu yapanlarda mercedes araca binip saçını başını yapan, parfümsüz sokağa çıkmayan insanlar. Cebinde kaç milyarlık telefon var, sorsan hangi okulu bitirmiştir ama onlar bile bunu yapıyor. İlla birilerinin ceza yazması mı gerek insan olmak için ?
YERE ÇÖP ATMAYIN!
Merak etmeyin siz yere çöp atmayınca çöpçüler işsiz kalmayacak. Hayvanlar yesin diye bozulmuş yemeği yol kenarına döken sözde hayvanseverler var bir de. Sizin yemediğinizi o hayvanda yemez. Bazıları hayvanlar çöpten yiyor ne bulsalar yerler kafasında düşünüyor ama o öyle değil işte. Kediler ve köpeklerin çok gelişmiş bir koku mekanizması var. Bunun sayesinde yiyeceğin sağlıklı olup olmadığını anlarlar ve yemezler. Dolayısıyla iyilik adı altında çöp olmuş bozuk yiyecekleri yol kenarına veya parklara dökmekten vazgeçin. Bir de koca koca ekmekleri atmak var ki bu zaten başlı başına bir saçmalık. Ne kedi ne de köpek ekmeği zaten genelde yemiyorlar. Hele şehir içinde yaşayan hayvanlar hiç yemiyorlar. Sadece kuşlar yiyor onlarda küçük olduğu için o koca koca kuru ekmeği yemek isteselerde yiyemiyorlar. Madem iyilik yapacaksınız o ekmekleri ufalayıp düzgünce bir yere kapsız şekilde koyun. Kap olması yağmurda o kabın içini camur gibi yapıp kullanılamayacak hâle getirecektir. Ayrıca kabsız olması karıncalarında o ekmekten götürmelerini sağlayacaktır. Kap ile sadece su konulur o da temiz kaba konulmalıdır. Bunları bu şekilde anlatmam gerçekten çok üzücü benim adıma. Çünkü bunlar extra şeyler değil normal olması gereken şeyler. Ama o kadar anormal şeyler görüyoruz ki malesef böyle anlatmak zorunda kalıyoruz. Bu yazıyı kaç kişi görecek de faydalı olacak ondan da umudum yok. Çünkü sağolsun Tumblr da emoji satmak uğruna normak kullanıcıların erişimini dibe çektiği için, tikli kullanıcılara öncelik verdiği için bu söylediklerim 1500 civarı olan takipçilerin çoğuna bile erişmeyecek. Belki sadece bir kaç kişi görecek ama ben bu uzun uzun yazıları kendime sorumluluk hissediyorum. Kimse görmese de birilerinin sorunlara değinmesi gerek. Bu insanlık görevimiz bizim.
YERE ÇÖP ATMAYIN!
@felsefeyapmaulan
15 notes · View notes
yurekferahligi · 11 months ago
Text
Son zamanlarda eşimle şöyle tartışmalarımız oldu o bir şeyi övüyor hevesli de ben de ona olumsuz yanlarını söylüyorum kendimce haklı sebeplerim var anlatıyorum ve hevesini kırıyorum bu yüzden almıyoruz veya yapmıyoruz. Haklı yanları var ben de hevesim kırılsın istemem hatta hiç hiç istemem desteklenmek isterim ben de bunu içimde düşündüm ve bu konuda daha destekleyici olmaya karar verdim. Bu gece markete gittik bir çikolata istedi alayım mı bunu dedi farklı bir çikolata ve ben onun tadının neye benzediğini çok iyi biliyorum ve gerçekten hiç sevmem sadece bunun tadı eski bayram çikolatalarına benziyor dedim anımsaması için al yeriz dedim eve geldi açtı hiç beğenmedi :) ben bir şey diyorum ama hevesini kırmak için demiyorum biliyorum onun sevmeyeceğini elli kere düşünüyorum o sever mi hoşuma gider mi onun için iyi olur mu diye ölçüp tartıyorum en basit bir çikolatada bile neyse ben karışmamaya hatta desteklemeye devam edeceğim belki o anlar da karış der 😅
39 notes · View notes
geridonusumhurda · 4 months ago
Text
gebze hurdacı
Bir Telefon Uzağınızda ! Hemen arayın fiyat alın!
0539 659 0983
Hurdalarınızı Değerinde Alıyoruz. % 100 Memnuniyet Garantisi !
Kağıt, Plastik, Naylon Hurdası Almıyoruz. Güncel hurda fiyatlarını öğrenmek ve hurdacı çağırmak için bizi arayabilirsiniz.
1 ton ve üzerinde satış yapmak için teklif alabilirsiniz.
6 notes · View notes
siiyahkugu · 2 months ago
Text
Mutsuzluk sevilebilir mi?
Bir balığı yaşadığı özgürlükten koparıp bir cam fanusa tıkarsanız bir süre sonra evini yadırgasa da oraya alışmaya başlar. Önce nerde olduğunu anlayamaz belki, evini bulmak için çırpınıp durur. Günler geçer, belki aylar ve balık o fanusa öyle bir alışır ki bir süre sonra benliğini unutur.
İnsanlar da sanki o çok bilmiş beyinlerine tıpkı bir fanus hayatı yaşatmıyormuş gibi balıklara aptal derler ya bir de…O kadar alışmışız ki her şeyi bildiğimizi sanmaya oysa her şeyi bildiğimizi sanarken bile hiçbir şey bilmiyoruz aslında. Balıklar yaşadıkları özgürlüklerinde mutlu olmayı becerebilirken “insan” olan bizler kalbimizde asırlardır tutsak olan karanlık bir mutsuzlukla yaşıyoruz. Bu mutsuz karanlığın tıpkı bir ahtapot gibi kolları var ve bizi her yerden sıkıştırabiliyor. Avını yakalamaya çalışan bir yırtıcının hırsıyla kapışır bir şekilde hemde. Bu noktada kılımızı bile kıpırdatamıyoruz sanıyoruz halbuki ufacık bir hareket belki de bizi o tutsaklıktan kurtarabilir. Korku dolu bakışlar atıyoruz etrafa. Orada ebediyen kalmaktan deli gibi korkuyoruz. Aklımız hep kötü ihtimallere kayıyor ilk.
Hareket edemiyoruz ve bir süre sonra gözlerimizde o korkudan bile olsa parıldayan, yaşam için duvarı delen haykırışlarla mücadele eden o ışığı da kaybediyoruz. Bekliyoruz, bekliyoruz, bekliyoruz…sonsuzluğa uzanan bir yolculuğun sonunu bekliyoruz.
Karanlığa alışıyoruz zamanla. Aslında alıştığımızı sanıyoruz. Karanlık bizi yutuyor ve kabuslarımıza ev sahipliği yapıyor.
Karanlıkta oturmak bize daha çok cazip gelmeye başlıyor ki ışığı açmaya tenezzül etmeyip geri kalan hayatımızı bu şekilde yaşamaya adıyoruz. Yaptığımız hiçbir şeyden tat almıyoruz. Çünkü nasıl bir şey olduğunu unutuyoruz. Kendimizi kaybediyoruz ve en sonunda o olmaktan korktuğumuz yabancıya dönüşüyoruz.
Sanki o an kalbimizi, beynimizden geçen her bir düşünceyi, ağzımızdan çıkacak her bir kelimeyi yok ediyoruz, dibe batıyoruz. Ama bir kez battıysak o kuyunun dibine çabaladıysak çıkıp kurtulmak için yine de başaramadıysak, karanlığa alışınca karanlığı severiz belki. Hiçbir şey yapmadan da bir şey yapmış oluruz. O kuyunun dibinde saf mutsuzluğu tadarız, onu severiz. Mutsuzluğu seversek de onu hissetmiş olmaz mıyız?
Tıpkı balıklar da susuz ortamda yaşayamayacağı gibi biz de içimizde büyüttüğümüz umudumuz olmadan yaşayamayız. Belki başkalarının paramparça ettiği kırıntıları toplar ve umudumuzu tekrar inşa ederiz. Umudumuzun kırıntılarından koca bir mutsuzluk elde ederiz ve onu hissederiz.
Şimdi bir daha düşünüyorum da sahiden mutsuzluk sevilebilir mi?
4 notes · View notes
sayendeyirmiki · 1 year ago
Text
hayırlı kandiller mesajı da almadık hiçbir şey almıyoruz zaten
27 notes · View notes
piri-fani · 2 years ago
Text
Tumblr media
GÜZEL BİR HİKÂYE
Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği
bir kazada birlikte ölmüşlerdi. Kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında buldular. Rengarenk çiçeklerle süslü bir bahçe, altından yapılmış bir kapı, beyazlar içinde bir kadın. Adam kadına sordu: “Burası neresi?”
Kadın ona gülümsedi: “Cennet, efendim. “
Adam sevindi, kapıya yürüdü. Ama kadın onu birden durdurdu: “Üzgünüm efendim, köpeğiniz sizinle gelemez. Onları içeri almıyoruz.”
Adam kadına; ‘‘Ama o benim en yakın dostum’’ dedi. Nafile, ‘‘Giremezsiniz!’’ cevabı verildi.
Bırakmadı yılların dostunu.
Gerisin geriye döndü.
Bu kez tozlu çamurlu bir yola girdi. Karşılarına çiftlik girişini andıran bir kapı ve önünde bekleyen yırtık pırtık elbiseli bir dede çıktı. Adam sordu; “Arkadaşımla birlikte bizi kabul eder misiniz? ’’Dede“ Tabii...” cevabını verdi. Girdiler içeri. Yüzlerce ağaçtan birinin altına köpeğiyle yerleşti.
Dedeye yine seslendi; ‘‘Burası neresi?” Yaşlı adam “Cennet” cevabını verdi. Adam şaşırdı: ‘‘Nasıl olur! Az önce muhteşem bir kapıya gittik ve orasının da Cennet olduğunu söylediler!” Dede, “Şu rengarenk çiçeklerle süslü altın kapılı yer mi? Orası cehennem!” dedi.
Adam iyice şaşırmıştı. Dede gülümseyerek devam etti; “Onlar, kendi çıkarı için en iyi arkadaşını yarı yolda bırakıp bırakmayacağının sınavını yaptılar sana!’’
Dostlarınızı yarı yolda bırakmayın.
Çünkü dostluk; kaybolduğunuz bir ormanda, size yol gösteren ışık gibidir...
Hayatınızda, ciddi ve dürüst dostlarımız
olması dileklerimle... .
Alıntı
60 notes · View notes
sensedim1938 · 1 year ago
Text
❌Otoyollara %76 zammı geri almıyoruz
❌Köprülere %76 zammı geri almıyoruz
❌Tünellere %76 zammı geri almıyoruz
❌Vergilere %59 zammı geri almıyoruz
❌Harçlara %59 zammı geri almıyoruz
❌İlaca %130 zammı geri almıyoruz
✅Simite yapılan 2 ₺ zammı geri alıyoruz
🙏Bize oy verin
22 notes · View notes
seyyahh-h · 8 months ago
Text
Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği bir kazada birlikte ölmüşlerdi.
Kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında buldular.
Rengârenk çiçeklerle süslü bir bahçe, altından yapılmış bir kapı, beyazlar içinde bir kadın.
Adam kadına sordu:
“Burası neresi?”
Kadın ona gülümsedi:
“Cennet, efendim. “
Adam sevindi, kapıya yürüdü.
Ama kadın onu birden durdurdu:
“-Üzgünüm efendim, köpeğiniz sizinle gelemez.
Onları içeri almıyoruz.”
Adam kadına;
‘‘-Ama o benim en yakın dostum’’
dedi.
Nafile,
‘‘-Giremezsiniz!’’
cevabı verildi.
Bırakmadı yılların dostunu.
Gerisin geriye döndü.
Bu kez tozlu çamurlu bir yola girdi.
Karşılarına çiftlik girişini andıran bir kapı ve önünde bekleyen yırtık pırtık elbiseli bir dede çıktı.
Adam sordu; “-Arkadaşımla birlikte bizi kabul eder misiniz? ’’Dede“ Tabii...”
cevabını verdi.
Girdiler içeri.
Yüzlerce ağaçtan birinin altına köpeğiyle yerleşti.
Dedeye yine seslendi; ‘‘-Burası neresi?”
Yaşlı adam “Cennet” cevabını verdi.
Adam şaşırdı:
‘‘-Nasıl olur!
Az önce muhteşem bir kapıya gittik ve orasının da Cennet olduğunu söylediler!”
Dede,
“-Şu rengarenk çiçeklerle süslü altın kapılı yer mi?
Orası cehennem!”
dedi.
Adam iyice şaşırmıştı. Dede gülümseyerek devam etti;
“-Onlar, kendi çıkarı için en iyi arkadaşını yarı yolda bırakıp bırakmayacağının sınavını yaptılar sana!’’
Dostlarınızı yarı yolda bırakmayın.
Çünkü dostluk; kaybolduğunuz bir ormanda, size yol gösteren ışık gibidir...
Hayatınızda, ciddi ve dürüst dostlarımız
olması dileklerimle...
Tumblr media
14 notes · View notes
kelebeklerdeciglikatar · 7 days ago
Text
Yarın hiçbir şey satın almıyoruz değil miii
6 notes · View notes
baybaykus · 10 months ago
Text
Biz üzerimize almıyoruz kendinize söylüyorsunuz.
Tumblr media
12 notes · View notes
sillagen · 21 days ago
Note
Bennuse hanım öncelikle söylemek isterim ki bloğunuz pazar sabahı açık camdan gelen bahar esintisi gibi teşekkür ederim bunun için bu yazacaklarımı okumak ya da yayınlamak zorunda değilsin ama bir akranıma halimi anlatmak istedim son postun şu sıralar tam olarak hissettiğimin aynı 26 yaşındayım ve bunun 5 yılı emek verdiğim kendimi geliştirdiğim işimden yarın istifa edebilirim çünkü bitti artık hevesim kalmadı işimi söylemek istemediğim için örnek vereyim aşçıyım diyelim ama her gün ambara malzeme taşıyorum ve aşçılık yapmıyorum işime devam etsem gerçekten yüksek maaşlı bir mevkiye yükselebilirim ama yükledikleri işler o kadar ağır gelmeye başladı ki artık dayanmak istemiyorum belki dayanmak istememe tabiri yanlıştır ama böyle hissediyo gibiyim ve yarın istifa edersem bölge müdürüne gidip şube değişikliği talep edeceğim ve durumumu anlatacağım her gün mesai çizelgesine 09:00 - 19:00 yazıp diğer çalışanlarla birlikte günlük ortalama 08:30 - 22:00 çalışıyoruz ve ek para almıyoruz bugün düzelecek yarın düzelecek diye aylardır böyle oyalanıyoruz ailemle aram bozuldu bu saatler yüzünden misafirliğe gidemiyorum ve yorgunluktan pazar günü evden çıkmak istemiyorum dün şube müdürünü arayıp şube değişikliği istedim saat 21:00 civarında o da yarın konuşalım dedi ama yarın da yoğun olacak bakalım he bir de şu sıralar işten bağımsız çook mutsuzum ya zaten oldum olası mutlu olamamışımdır halay sevmem ve çok şaşırırım insanların nasıl bu kadar mutlu olabildiklerine biri ya da kendi için bu kadar sevinmek yahut üzülmek boşuna hissettiriyor mesela babamı kaybettim 2 yıl ağlayamadım hatta başta üzülmek yerine şaşırdım sonra saçma bir yerde geldi o ağlama hissi ehliyetimi yakalattım üzülmedim başka bi zaman başkası yüzünden kaza yaptım üzülmedim kız kardeşim evlendi ağız dolusu sevinemedim gülemedim çok istediğim bi iş teklifi geldi sevinemedim teşekkür edip kimseyi aramadım bir ara yüklü bir para geldi sevinemedim iyi ya da kötü ne olursa hissedemiyorum tek hissettiğim his nefret onun haricinde sakinim hatta kolay kolay siniirlenmem de aslında en son bir arkadaşım karanlıkta görmeden kediye çarpınca sinirlenmiştim ama onun da üzgün olduğunu görünce geçti bilmiyorum duygusuz değilim ama hissizleştiğim kesin bi de valla dilenci değilim Bennuse dua eder misin ya uzun süredir ne için dua edeceğimi bile bilmiyorum bir şey eksik galiba kazanacak şeyim yok Allah hakkımızda hayırlısını versin inşallah
Anonim bu yazını dün gece sahurda okudum ve dua ettim bugün de dua ettim. Amiin amiin cümlemizin işlerine suhulet versin Allah. Sorunu cevapsız ya da nedensiz bıraktığımı düşünme. Allah hevesimizi tazelesin, umudumuzu arttırsın, ümitsizlikten muhafaza eylesin. Her şey boş geliyor heves olmayınca. Bir gayen yok gibi hissediyorsun. Sessiz bir kabulleniş ile birlikte içten içe aslında kabullenemeyiş var. Rabbim yolunu ve bahtını afiyetle açsın. Kalbinin düğümünü de çözsün
5 notes · View notes