#agro turizm bölgeleri

[tibbivearomatikbitkiler]

Agro Turizm ile Şehir Stresinden Uzaklaşın: Kırsal Kaçamak

Agro Turizm ile Şehir Stresinden Uzaklaşın: Kırsal Kaçamak

#AgroTurizm, #AgroTurizmBölgeleri, #AgroTurizmDestinasyonları, #AgroTurizmTürkiye, #ÇiftlikTatili, #DoğaTurizmi, #KırsalTurizm, #KöyTurizmi, #OrganikTarımTatili, #TarımTurizmi https://is.gd/a0vvZL https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/agro-turizm-ile-sehir-stresinden-uzaklasin-kirsal-kacamak/

Agro turizm, tarım alanları ve kırsal bölgelerde tarımsal faaliyetlerin turizmle birleştirildiği bir turizm çeşididir. Agro turizm, turistlere tarım deneyimi sunarak, onlara tarım faaliyetlerine katılma, doğal çevreyi keşfetme ve yerel kültürü deneyimleme fırsatı sağlar. Çiftlik turları, bağ ve bahçe gezileri, hasat etkinlikleri, hayvancılık deneyimleri, doğa yürüyüşleri, yerel ürünleri deneme gibi aktiviteleri içerir.

Tarımın sürdürülebilirliğini desteklemek, kırsal bölgelerin ekonomik gelişimine katkı sağlamak, yerel kültür ve gelenekleri korumak gibi amaçlar taşır. Bu turizm türü, turistlerin şehir yaşamının stresinden uzaklaşmasını, doğayla iç içe olmayı ve kırsal yaşamın keyfini çıkarmayı hedefler.

Turistlere tarımsal faaliyetlere katılma, organik ürünlerin yetişimini ve işlenmesini öğrenme, doğal çevreyi keşfetme, yöresel lezzetleri deneme gibi deneyimler sunar. Aynı zamanda konaklama imkanları da sunarak, turistlere kırsal alanlarda konforlu bir konaklama deneyimi yaşatır.

Dünyada Agro Turizm

Dünya genelinde birçok ülkede popüler olan bir turizm türüdür. Yurt dışında Agro Turizm deneyimi yaşayabileceğiniz bazı ülkeler ve bölgeler şunlardır:

İtalya, Toskana: Toskana, üzüm bağları, zeytinlikler ve çiftliklerle ünlü bir bölgedir. Faaliyetleriyle kırsal yaşamı ve geleneksel tarım uygulamalarını deneyimleyebilirsiniz.

Fransa, Provence: Provence, lavanta tarlaları ve bağlarıyla ünlüdür. Agro Turizm tesisleri ve çiftliklerde lavanta hasadına katılabilir ve bölgenin yerel lezzetlerini keşfedebilirsiniz.

Yeni Zelanda: Yeni Zelanda’nın geniş kırsal alanları, doğal güzellikleri ve zengin tarım faaliyetleri ile ideal bir destinasyondur. Özellikle sığır yetiştiriciliği ve peynir üretimi gibi tarım etkinliklerine katılabilirsiniz.

Tayland, Chiang Mai: Chiang Mai, Tayland’ın kuzeyinde yer alan bir bölgedir ve ülkenin tarım merkezlerinden biridir. Burada çiftlikleri ziyaret edebilir, pirinç tarlalarında çalışabilir ve Tayland mutfağının öğelerini deneyimleyebilirsiniz.

Amerika Birleşik Devletleri, Oregon: Oregon eyaleti, organik tarım ve sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla ünlüdür. Burada çiftlik turlarına katılabilir, organik ürünleri keşfedebilir ve doğal güzellikleriyle çevrili tarım bölgelerini gezebilirsiniz.

Bu sadece birkaç örnek olup, bu deneyimi yaşayabileceğiniz birçok ülke ve bölge bulunmaktadır. Agro Turizm konusunda daha fazla bilgi için hedeflediğiniz ülkelerin yerel turizm kuruluşlarına başvurabilir veya seyahat danışmanlarından destek alabilirsiniz.

Agro Turizm Türkiye

Türkiye, doğal güzellikleri, çeşitli tarım alanları ve köy yaşamının zenginliğiyle Agro Turizm için oldukça uygun bir destinasyondur.

Kapadokya: Kapadokya, peri bacaları, yer altı şehirleri ve tarihi dokusuyla ünlüdür. Bölgede birçok çiftlik ve bağ evi bulunmakta olup, burada konaklayarak organik tarım uygulamalarını gözlemleyebilir ve yerel ürünlerin tadına bakabilirsiniz.

Muğla, Bodrum ve Datça Yarımadası: Ege Bölgesi’nde yer alan Muğla ilinde, Bodrum ve Datça gibi bölgelerde tesisler bulunmaktadır. Burada organik tarım faaliyetlerine katılabilir, zeytinlikleri ve bağları gezebilir ve yöresel ürünlerin üretim sürecini takip edebilirsiniz.

Amasya, Trabzon ve Rize: Karadeniz Bölgesi’nde yer alan bu iller, tarımsal üretim ve doğal güzellikleriyle dikkat çekmektedir. Fındık bahçeleri, çay tarlaları ve yayla kültürüyle ziyaretçilere Agro Turizm deneyimi sunmaktadır.

Antalya, Alanya ve Antalya’nın diğer bölgeleri: Akdeniz Bölgesi’nde yer alan Antalya, seracılık, narenciye bahçeleri ve çiçek tarlalarıyla ünlüdür. Burada organik tarım tesislerini ziyaret edebilir, seralarda çalışabilir ve yerel ürünlerin yetiştirilme sürecini gözlemleyebilirsiniz.

Trakya Bölgesi: Trakya Bölgesi, tarım alanlarının yoğun olduğu bir bölgedir. Burada buğday tarlaları, üzüm bağları, ayçiçeği tarlaları gibi çeşitli tarım faaliyetlerini gözlemleyebilir ve yerel çiftlikleri ziyaret edebilirsiniz.

Türkiye’de Agro Turizm deneyimi yaşamak isteyenler için birçok seçenek bulunmaktadır. Bu bölgelerdeki çiftlik turlarına katılabilir, organik tarım uygulamalarını deneyimleyebilir, doğal güzelliklerin tadını çıkarabilir ve yöresel lezzetleri keşfedebilirsiniz.

[anzacdaygallipoli]

Cismi küçük ancak vizyonu büyük köy - Lutars Turizm

New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/cismi-kucuk-ancak-vizyonu-buyuk-koy.html

Cismi küçük ancak vizyonu büyük köy

Tarih boyunca Küçükköy’ün ismi bu değilmiş elbette. Geçmişte bilinen ismi ‘Yeniçarohori’ymiş. Rivayete nazaran Osmanlı İmparatorluğu Midilli Adası’nı aldığında Fatih Sultan Mehmet denetim sağlayabilmek için bölgeye yeniçerileri yerleştirmiş. Köyün tarihte bilinen birinci ismi Yeniçarohori de o devir bölgede yaşayan Rumların yeniçerilerden yola çıkarak verdiği isimmiş. Balkan Harbi, 1. Dünya Savaşı ve nüfus mübadeleleri sonucu köye Boşnaklar yerleşmiş. Günümüzde Küçükköy’ün kültürel kimliğinde Boşnak kültürü büyük kıymet taşıyor. Elbette köyü özel kılan öbür birçok özgün kıymet de var.

Küçükköy, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, İzmir-İstanbul yolunun neredeyse çabucak kenarına kurulmuş. Hepimizin şirin bulduğu taş meskenlerden oluşan klâsik Ege kasabası dokusu, Güney Avrupa sanat köyü konsepti ve Boşnak kültürüne aitgastronomisi köyün öne çıkan öteki zenginlikleri ortasında.

Ülkemizin Ege ve Akdeniz kıyılarında, Yunanistan adalarında, Avrupa’nın ve Kuzey Afrika’nın Akdeniz’e bakan birçok bölgesinde Ege-Akdeniz tipi, taş mimari ögelerin önde olduğu sevimli köylere rastlıyoruz. Lakin geçmişten gelen pahasını geleceğe aktarmaya ve örnek olmaya çalışan, cismi küçük lakin vizyonu büyük çok fazla örnek göremiyoruz. Küçükköy sahip olduğu birçok bedelin yanında sürdürülebilir, dirençli ve yeşil bir turizm destinasyonu olma savını taşıyor. Yaşadığımız sarsıntı felaketi, Küçükköy’ü ve onun üzere dünyaya örnek olmaya çalışan bölgeleri çok daha özel kılıyor.

Köyün bu vizyonunda yıllar evvel bölgeye yerleşen entelektüellerin, sanatkarların ve elbette lokal halkın hissesi büyük. ��te yandan onları destekleyen kurumlar ve markalar da var. UNDP, EnerjiSA işbirlikleri ve Sabancı Üniversitesi’nin Sürdürülebilir Güç Temelli Turizm Uygulama Merkezi (SENTRUM) projesi bunlardan kimileri. Hepsinin maksadı sürdürülebilir enerjiyi odağına alan, yeşil bir turizm destinasyon modeli oluşturmak. Yani köyde heyecan dorukta. Birinci olmak büyük sorumluluk. Global ölçekte yaşadığımız güç krizleri ve yıkıcı sarsıntılar üzere doğal afetlerle bunun pahasını daha âlâ anladığımız günlerden geçiyoruz. Sürdürülebilir dirençli kentler ve destinasyonlar geleceğin hayat alanlarının nasıl kurulması gerektiği konusunda örnek olacak.

Küçükköy’ün geleceğe dair umut veren vizyonu, sahip olduğu doğal ve kültürel bedellerle yan yana geldiğinde gerçek manasını kazanıyor. Bunları 6 başlıkta toplayabiliriz:

Boşnak kültürü

Köyün halihazırda taşıdığı kültürel mozaiğe özgün bir kıymet daha ekleyenler, 1900’lü yıllarda bölgeye göçen Boşnaklar olmuş. Restoranların menülerinden tabelalardaki isimlere kadar izlerini görebiliyorsunuz. Yemekler, müzik, kutlamalarda kullanılan klasik kıyafetler ve Balkan ülkelerinin hıdrellezi olarak nitelendirilen Klâsik Boşnak Teferiç Şenlikleri bunlardan kimileri. Boşnak mutfağına ilişkin ‘soka’yı, Boşnak böreğini ve mantısını (ribitsa), trileçeyi ve kuru eti (suho meso) kesinlikle deneyin.

Sanat köyü

Küçükköy’ün özgün bedellerinin ve bilhassa taş mimari yapısının korunabilmesi, büyük oranda sanatkarların eforuyla olmuş. 2010 yılı sonrasında bir küme sanatkarın köye taşınmasıyla bugün köyde 20’den fazla sanat galerisi ve atölyesi var. Bu özelliğiyle ülkemizde çok fazla örneği olmayan sanat köyü konseptini taşıyor. Sokaklarında yürürken heykel, edebiyat ve fotoğraf üzere çok sayıda sanat tipinin örneklerine rastlamak mümkün.

Geleneksel taş mimari

Ege Denizi etrafında, bilhassa Yunanistan ve Türkiye’nin ada ve kıyılarında temsil edilen Ege tipi klasik taş mimari, Küçükköy’e hem kültürel hem de turizm açısından paha kazandıran en kıymetli ögelerden biri. Köy merkezindeki camiyi kesinlikle görün. Ayrıyeten Ege köylerine mahsus çeşmelerden günümüze kadar gelebilenleri orta sokaklarda keşfedebilirsiniz.

Agro-kültürel değerler

Küçükköy çok şanslı bir lokasyonda. Bu durumun en kıymetli katkısı da agro-kültürel zenginlik olmuş. O denli ki coğrafik işaretli Ayvalık zeytini bir tarafta, Bergama Kozak Yaylası’yla özdeşlemiş çamfıstığı öteki tarafta. Bir de Boşnak kültürüne ilişkin süt ve et kültürüne bağlı mandıra ve yetiştiricilik de devreye girince köy ansızın zira�� bir çeşitlilik alanına dönüşüyor.

Dünya mirası

Küçükköy’ün sağı solu daima kültürel miras. Çabucak sonundaki Bergama UNESCO Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı ve İda Madra Jeoparkı köye büyük bir kıymet katıyor. Yalnızca bunlarla da sonlu değil. UNESCO sürecinde olan ve 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Süreksiz Listesi’ndeki ‘Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e kadar Kale ve Surlu Yerleşimler’e giren Foça ve Çandarlı kaleleri Küçükköy’ün yakın etrafındaki bedeller ortasında.

Doğal güzellikler Ayvalık adaları tüm dünya için eşsiz olduğu kadar Küçükköy için de değerli. Köydeki yönlendirme levhalarıyla rahatlıkla ulaşabileceğiniz görüntü alanlarından adaları izleyebilirsiniz. Şeytan Sofrası, Sarımsaklı Plajı, Badavut Tabiat Parkı içindeki küçük tuz gölü ve Küçükköy’deki süreksiz sulak alan görülmesi gereken yerlerden. Çabucak köyün sonundaki Ayvalık’ın Tuzla bölgesi ve Sarımsaklı sulak alanında yıl boyunca çok sayıda kuş çeşidine rastlamanız mümkün.

[traveltourstrips]

New Post has been published on Lutars Turizm

New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/cismi-kucuk-ancak-vizyonu-buyuk-koy.html

Cismi küçük ancak vizyonu büyük köy

Tarih boyunca Küçükköy’ün ismi bu değilmiş elbette. Geçmişte bilinen ismi ‘Yeniçarohori’ymiş. Rivayete nazaran Osmanlı İmparatorluğu Midilli Adası’nı aldığında Fatih Sultan Mehmet denetim sağlayabilmek için bölgeye yeniçerileri yerleştirmiş. Köyün tarihte bilinen birinci ismi Yeniçarohori de o devir bölgede yaşayan Rumların yeniçerilerden yola çıkarak verdiği isimmiş. Balkan Harbi, 1. Dünya Savaşı ve nüfus mübadeleleri sonucu köye Boşnaklar yerleşmiş. Günümüzde Küçükköy’ün kültürel kimliğinde Boşnak kültürü büyük kıymet taşıyor. Elbette köyü özel kılan öbür birçok özgün kıymet de var.

Küçükköy, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, İzmir-İstanbul yolunun neredeyse çabucak kenarına kurulmuş. Hepimizin şirin bulduğu taş meskenlerden oluşan klâsik Ege kasabası dokusu, Güney Avrupa sanat köyü konsepti ve Boşnak kültürüne aitgastronomisi köyün öne çıkan öteki zenginlikleri ortasında.

Ülkemizin Ege ve Akdeniz kıyılarında, Yunanistan adalarında, Avrupa’nın ve Kuzey Afrika’nın Akdeniz’e bakan birçok bölgesinde Ege-Akdeniz tipi, taş mimari ögelerin önde olduğu sevimli köylere rastlıyoruz. Lakin geçmişten gelen pahasını geleceğe aktarmaya ve örnek olmaya çalışan, cismi küçük lakin vizyonu büyük çok fazla örnek göremiyoruz. Küçükköy sahip olduğu birçok bedelin yanında sürdürülebilir, dirençli ve yeşil bir turizm destinasyonu olma savını taşıyor. Yaşadığımız sarsıntı felaketi, Küçükköy’ü ve onun üzere dünyaya örnek olmaya çalışan bölgeleri çok daha özel kılıyor.

Köyün bu vizyonunda yıllar evvel bölgeye yerleşen entelektüellerin, sanatkarların ve elbette lokal halkın hissesi büyük. Öte yandan onları destekleyen kurumlar ve markalar da var. UNDP, EnerjiSA işbirlikleri ve Sabancı Üniversitesi’nin Sürdürülebilir Güç Temelli Turizm Uygulama Merkezi (SENTRUM) projesi bunlardan kimileri. Hepsinin maksadı sürdürülebilir enerjiyi odağına alan, yeşil bir turizm destinasyon modeli oluşturmak. Yani köyde heyecan dorukta. Birinci olmak büyük sorumluluk. Global ölçekte yaşadığımız güç krizleri ve yıkıcı sarsıntılar üzere doğal afetlerle bunun pahasını daha âlâ anladığımız günlerden geçiyoruz. Sürdürülebilir dirençli kentler ve destinasyonlar geleceğin hayat alanlarının nasıl kurulması gerektiği konusunda örnek olacak.

Küçükköy’ün geleceğe dair umut veren vizyonu, sahip olduğu doğal ve kültürel bedellerle yan yana geldiğinde gerçek manasını kazanıyor. Bunları 6 başlıkta toplayabiliriz:

Boşnak kültürü

Köyün halihazırda taşıdığı kültürel mozaiğe özgün bir kıymet daha ekleyenler, 1900’lü yıllarda bölgeye göçen Boşnaklar olmuş. Restoranların menülerinden tabelalardaki isimlere kadar izlerini görebiliyorsunuz. Yemekler, müzik, kutlamalarda kullanılan klasik kıyafetler ve Balkan ülkelerinin hıdrellezi olarak nitelendirilen Klâsik Boşnak Teferiç Şenlikleri bunlardan kimileri. Boşnak mutfağına ilişkin ‘soka’yı, Boşnak böreğini ve mantısını (ribitsa), trileçeyi ve kuru eti (suho meso) kesinlikle deneyin.

Sanat köyü

Küçükköy’ün özgün bedellerinin ve bilhassa taş mimari yapısının korunabilmesi, büyük oranda sanatkarların eforuyla olmuş. 2010 yılı sonrasında bir küme sanatkarın köye taşınmasıyla bugün köyde 20’den fazla sanat galerisi ve atölyesi var. Bu özelliğiyle ülkemizde çok fazla örneği olmayan sanat köyü konseptini taşıyor. Sokaklarında yürürken heykel, edebiyat ve fotoğraf üzere çok sayıda sanat tipinin örneklerine rastlamak mümkün.

Geleneksel taş mimari

Ege Denizi etrafında, bilhassa Yunanistan ve Türkiye’nin ada ve kıyılarında temsil edilen Ege tipi klasik taş mimari, Küçükköy’e hem kültürel hem de turizm açısından paha kazandıran en kıymetli ögelerden biri. Köy merkezindeki camiyi kesinlikle görün. Ayrıyeten Ege köylerine mahsus çeşmelerden günümüze kadar gelebilenleri orta sokaklarda keşfedebilirsiniz.

Agro-kültürel değerler

Küçükköy çok şanslı bir lokasyonda. Bu durumun en kıymetli katkısı da agro-kültürel zenginlik olmuş. O denli ki coğrafik işaretli Ayvalık zeytini bir tarafta, Bergama Kozak Yaylası’yla özdeşlemiş çamfıstığı öteki tarafta. Bir de Boşnak kültürüne ilişkin süt ve et kültürüne bağlı mandıra ve yetiştiricilik de devreye girince köy ansızın ziraî bir çeşitlilik alanına dönüşüyor.

Dünya mirası

Küçükköy’ün sağı solu daima kültürel miras. Çabucak sonundaki Bergama UNESCO Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı ve İda Madra Jeoparkı köye büyük bir kıymet katıyor. Yalnızca bunlarla da sonlu değil. UNESCO sürecinde olan ve 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Süreksiz Listesi’ndeki ‘Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e kadar Kale ve Surlu Yerleşimler’e giren Foça ve Çandarlı kaleleri Küçükköy’ün yakın etrafındaki bedeller ortasında.

Doğal güzellikler Ayvalık adaları tüm dünya için eşsiz olduğu kadar Küçükköy için de değerli. Köydeki yönlendirme levhalarıyla rahatlıkla ulaşabileceğiniz görüntü alanlarından adaları izleyebilirsiniz. Şeytan Sofrası, Sarımsaklı Plajı, Badavut Tabiat Parkı içindeki küçük tuz gölü ve Küçükköy’deki süreksiz sulak alan görülmesi gereken yerlerden. Çabucak köyün sonundaki Ayvalık’ın Tuzla bölgesi ve Sarımsaklı sulak alanında yıl boyunca çok sayıda kuş çeşidine rastlamanız mümkün.

[gallipolidaytours]

New Post has been published on Lutars Turizm

New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/cismi-kucuk-ancak-vizyonu-buyuk-koy.html

Cismi küçük ancak vizyonu büyük köy

Tarih boyunca Küçükköy’ün ismi bu değilmiş elbette. Geçmişte bilinen ismi ‘Yeniçarohori’ymiş. Rivayete nazaran Osmanlı İmparatorluğu Midilli Adası’nı aldığında Fatih Sultan Mehmet denetim sağlayabilmek için bölgeye yeniçerileri yerleştirmiş. Köyün tarihte bilinen birinci ismi Yeniçarohori de o devir bölgede yaşayan Rumların yeniçerilerden yola çıkarak verdiği isimmiş. Balkan Harbi, 1. Dünya Savaşı ve nüfus mübadeleleri sonucu köye Boşnaklar yerleşmiş. Günümüzde Küçükköy’ün kültürel kimliğinde Boşnak kültürü büyük kıymet taşıyor. Elbette köyü özel kılan öbür birçok özgün kıymet de var.

Küçükköy, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, İzmir-İstanbul yolunun neredeyse çabucak kenarına kurulmuş. Hepimizin şirin bulduğu taş meskenlerden oluşan klâsik Ege kasabası dokusu, Güney Avrupa sanat köyü konsepti ve Boşnak kültürüne aitgastronomisi köyün öne çıkan öteki zenginlikleri ortasında.

Ülkemizin Ege ve Akdeniz kıyılarında, Yunanistan adalarında, Avrupa’nın ve Kuzey Afrika’nın Akdeniz’e bakan birçok bölgesinde Ege-Akdeniz tipi, taş mimari ögelerin önde olduğu sevimli köylere rastlıyoruz. Lakin geçmişten gelen pahasını geleceğe aktarmaya ve örnek olmaya çalışan, cismi küçük lakin vizyonu büyük çok fazla örnek göremiyoruz. Küçükköy sahip olduğu birçok bedelin yanında sürdürülebilir, dirençli ve yeşil bir turizm destinasyonu olma savını taşıyor. Yaşadığımız sarsıntı felaketi, Küçükköy’ü ve onun üzere dünyaya örnek olmaya çalışan bölgeleri çok daha özel kılıyor.

Köyün bu vizyonunda yıllar evvel bölgeye yerleşen entelektüellerin, sanatkarların ve elbette lokal halkın hissesi büyük. Öte yandan onları destekleyen kurumlar ve markalar da var. UNDP, EnerjiSA işbirlikleri ve Sabancı Üniversitesi’nin Sürdürülebilir Güç Temelli Turizm Uygulama Merkezi (SENTRUM) projesi bunlardan kimileri. Hepsinin maksadı sürdürülebilir enerjiyi odağına alan, yeşil bir turizm destinasyon modeli oluşturmak. Yani köyde heyecan dorukta. Birinci olmak büyük sorumluluk. Global ölçekte yaşadığımız güç krizleri ve yıkıcı sarsıntılar üzere doğal afetlerle bunun pahasını daha âlâ anladığımız günlerden geçiyoruz. Sürdürülebilir dirençli kentler ve destinasyonlar geleceğin hayat alanlarının nasıl kurulması gerektiği konusunda örnek olacak.

Küçükköy’ün geleceğe dair umut veren vizyonu, sahip olduğu doğal ve kültürel bedellerle yan yana geldiğinde gerçek manasını kazanıyor. Bunları 6 başlıkta toplayabiliriz:

Boşnak kültürü

Köyün halihazırda taşıdığı kültürel mozaiğe özgün bir kıymet daha ekleyenler, 1900’lü yıllarda bölgeye göçen Boşnaklar olmuş. Restoranların menülerinden tabelalardaki isimlere kadar izlerini görebiliyorsunuz. Yemekler, müzik, kutlamalarda kullanılan klasik kıyafetler ve Balkan ülkelerinin hıdrellezi olarak nitelendirilen Klâsik Boşnak Teferiç Şenlikleri bunlardan kimileri. Boşnak mutfağına ilişkin ‘soka’yı, Boşnak böreğini ve mantısını (ribitsa), trileçeyi ve kuru eti (suho meso) kesinlikle deneyin.

Sanat köyü

Küçükköy’ün özgün bedellerinin ve bilhassa taş mimari yapısının korunabilmesi, büyük oranda sanatkarların eforuyla olmuş. 2010 yılı sonrasında bir küme sanatkarın köye taşınmasıyla bugün köyde 20’den fazla sanat galerisi ve atölyesi var. Bu özelliğiyle ülkemizde çok fazla örneği olmayan sanat köyü konseptini taşıyor. Sokaklarında yürürken heykel, edebiyat ve fotoğraf üzere çok sayıda sanat tipinin örneklerine rastlamak mümkün.

Geleneksel taş mimari

Ege Denizi etrafında, bilhassa Yunanistan ve Türkiye’nin ada ve kıyılarında temsil edilen Ege tipi klasik taş mimari, Küçükköy’e hem kültürel hem de turizm açısından paha kazandıran en kıymetli ögelerden biri. Köy merkezindeki camiyi kesinlikle görün. Ayrıyeten Ege köylerine mahsus çeşmelerden günümüze kadar gelebilenleri orta sokaklarda keşfedebilirsiniz.

Agro-kültürel değerler

Küçükköy çok şanslı bir lokasyonda. Bu durumun en kıymetli katkısı da agro-kültürel zenginlik olmuş. O denli ki coğrafik işaretli Ayvalık zeytini bir tarafta, Bergama Kozak Yaylası’yla özdeşlemiş çamfıstığı öteki tarafta. Bir de Boşnak kültürüne ilişkin süt ve et kültürüne bağlı mandıra ve yetiştiricilik de devreye girince köy ansızın ziraî bir çeşitlilik alanına dönüşüyor.

Dünya mirası

Küçükköy’ün sağı solu daima kültürel miras. Çabucak sonundaki Bergama UNESCO Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı ve İda Madra Jeoparkı köye büyük bir kıymet katıyor. Yalnızca bunlarla da sonlu değil. UNESCO sürecinde olan ve 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Süreksiz Listesi’ndeki ‘Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e kadar Kale ve Surlu Yerleşimler’e giren Foça ve Çandarlı kaleleri Küçükköy’ün yakın etrafındaki bedeller ortasında.

Doğal güzellikler Ayvalık adaları tüm dünya için eşsiz olduğu kadar Küçükköy için de değerli. Köydeki yönlendirme levhalarıyla rahatlıkla ulaşabileceğiniz görüntü alanlarından adaları izleyebilirsiniz. Şeytan Sofrası, Sarımsaklı Plajı, Badavut Tabiat Parkı içindeki küçük tuz gölü ve Küçükköy’deki süreksiz sulak alan görülmesi gereken yerlerden. Çabucak köyün sonundaki Ayvalık’ın Tuzla bölgesi ve Sarımsaklı sulak alanında yıl boyunca çok sayıda kuş çeşidine rastlamanız mümkün.

[turkeytraveltours]

New Post has been published on Lutars Turizm

New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/cismi-kucuk-ancak-vizyonu-buyuk-koy.html

Cismi küçük ancak vizyonu büyük köy

Tarih boyunca Küçükköy’ün ismi bu değilmiş elbette. Geçmişte bilinen ismi ‘Yeniçarohori’ymiş. Rivayete nazaran Osmanlı İmparatorluğu Midilli Adası’nı aldığında Fatih Sultan Mehmet denetim sağlayabilmek için bölgeye yeniçerileri yerleştirmiş. Köyün tarihte bilinen birinci ismi Yeniçarohori de o devir bölgede yaşayan Rumların yeniçerilerden yola çıkarak verdiği isimmiş. Balkan Harbi, 1. Dünya Savaşı ve nüfus mübadeleleri sonucu köye Boşnaklar yerleşmiş. Günümüzde Küçükköy’ün kültürel kimliğinde Boşnak kültürü büyük kıymet taşıyor. Elbette köyü özel kılan öbür birçok özgün kıymet de var.

Küçükköy, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, İzmir-İstanbul yolunun neredeyse çabucak kenarına kurulmuş. Hepimizin şirin bulduğu taş meskenlerden oluşan klâsik Ege kasabası dokusu, Güney Avrupa sanat köyü konsepti ve Boşnak kültürüne aitgastronomisi köyün öne çıkan öteki zenginlikleri ortasında.

Ülkemizin Ege ve Akdeniz kıyılarında, Yunanistan adalarında, Avrupa’nın ve Kuzey Afrika’nın Akdeniz’e bakan birçok bölgesinde Ege-Akdeniz tipi, taş mimari ögelerin önde olduğu sevimli köylere rastlıyoruz. Lakin geçmişten gelen pahasını geleceğe aktarmaya ve örnek olmaya çalışan, cismi küçük lakin vizyonu büyük çok fazla örnek göremiyoruz. Küçükköy sahip olduğu birçok bedelin yanında sürdürülebilir, dirençli ve yeşil bir turizm destinasyonu olma savını taşıyor. Yaşadığımız sarsıntı felaketi, Küçükköy’ü ve onun üzere dünyaya örnek olmaya çalışan bölgeleri çok daha özel kılıyor.

Köyün bu vizyonunda yıllar evvel bölgeye yerleşen entelektüellerin, sanatkarların ve elbette lokal halkın hissesi büyük. Öte yandan onları destekleyen kurumlar ve markalar da var. UNDP, EnerjiSA işbirlikleri ve Sabancı Üniversitesi’nin Sürdürülebilir Güç Temelli Turizm Uygulama Merkezi (SENTRUM) projesi bunlardan kimileri. Hepsinin maksadı sürdürülebilir enerjiyi odağına alan, yeşil bir turizm destinasyon modeli oluşturmak. Yani köyde heyecan dorukta. Birinci olmak büyük sorumluluk. Global ölçekte yaşadığımız güç krizleri ve yıkıcı sarsıntılar üzere doğal afetlerle bunun pahasını daha âlâ anladığımız günlerden geçiyoruz. Sürdürülebilir dirençli kentler ve destinasyonlar geleceğin hayat alanlarının nasıl kurulması gerektiği konusunda örnek olacak.

Küçükköy’ün geleceğe dair umut veren vizyonu, sahip olduğu doğal ve kültürel bedellerle yan yana geldiğinde gerçek manasını kazanıyor. Bunları 6 başlıkta toplayabiliriz:

Boşnak kültürü

Köyün halihazırda taşıdığı kültürel mozaiğe özgün bir kıymet daha ekleyenler, 1900’lü yıllarda bölgeye göçen Boşnaklar olmuş. Restoranların menülerinden tabelalardaki isimlere kadar izlerini görebiliyorsunuz. Yemekler, müzik, kutlamalarda kullanılan klasik kıyafetler ve Balkan ülkelerinin hıdrellezi olarak nitelendirilen Klâsik Boşnak Teferiç Şenlikleri bunlardan kimileri. Boşnak mutfağına ilişkin ‘soka’yı, Boşnak böreğini ve mantısını (ribitsa), trileçeyi ve kuru eti (suho meso) kesinlikle deneyin.

Sanat köyü

Küçükköy’ün özgün bedellerinin ve bilhassa taş mimari yapısının korunabilmesi, büyük oranda sanatkarların eforuyla olmuş. 2010 yılı sonrasında bir küme sanatkarın köye taşınmasıyla bugün köyde 20’den fazla sanat galerisi ve atölyesi var. Bu özelliğiyle ülkemizde çok fazla örneği olmayan sanat köyü konseptini taşıyor. Sokaklarında yürürken heykel, edebiyat ve fotoğraf üzere çok sayıda sanat tipinin örneklerine rastlamak mümkün.

Geleneksel taş mimari

Ege Denizi etrafında, bilhassa Yunanistan ve Türkiye’nin ada ve kıyılarında temsil edilen Ege tipi klasik taş mimari, Küçükköy’e hem kültürel hem de turizm açısından paha kazandıran en kıymetli ögelerden biri. Köy merkezindeki camiyi kesinlikle görün. Ayrıyeten Ege köylerine mahsus çeşmelerden günümüze kadar gelebilenleri orta sokaklarda keşfedebilirsiniz.

Agro-kültürel değerler

Küçükköy çok şanslı bir lokasyonda. Bu durumun en kıymetli katkısı da agro-kültürel zenginlik olmuş. O denli ki coğrafik işaretli Ayvalık zeytini bir tarafta, Bergama Kozak Yaylası’yla özdeşlemiş çamfıstığı öteki tarafta. Bir de Boşnak kültürüne ilişkin süt ve et kültürüne bağlı mandıra ve yetiştiricilik de devreye girince köy ansızın ziraî bir çeşitlilik alanına dönüşüyor.

Dünya mirası

Küçükköy’ün sağı solu daima kültürel miras. Çabucak sonundaki Bergama UNESCO Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı ve İda Madra Jeoparkı köye büyük bir kıymet katıyor. Yalnızca bunlarla da sonlu değil. UNESCO sürecinde olan ve 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Süreksiz Listesi’ndeki ‘Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e kadar Kale ve Surlu Yerleşimler’e giren Foça ve Çandarlı kaleleri Küçükköy’ün yakın etrafındaki bedeller ortasında.

Doğal güzellikler Ayvalık adaları tüm dünya için eşsiz olduğu kadar Küçükköy için de değerli. Köydeki yönlendirme levhalarıyla rahatlıkla ulaşabileceğiniz görüntü alanlarından adaları izleyebilirsiniz. Şeytan Sofrası, Sarımsaklı Plajı, Badavut Tabiat Parkı içindeki küçük tuz gölü ve Küçükköy’deki süreksiz sulak alan görülmesi gereken yerlerden. Çabucak köyün sonundaki Ayvalık’ın Tuzla bölgesi ve Sarımsaklı sulak alanında yıl boyunca çok sayıda kuş çeşidine rastlamanız mümkün.

[gallipoliguide]

New Post has been published on Lutars Turizm

New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/cismi-kucuk-ancak-vizyonu-buyuk-koy.html

Cismi küçük ancak vizyonu büyük köy

Tarih boyunca Küçükköy’ün ismi bu değilmiş elbette. Geçmişte bilinen ismi ‘Yeniçarohori’ymiş. Rivayete nazaran Osmanlı İmparatorluğu Midilli Adası’nı aldığında Fatih Sultan Mehmet denetim sağlayabilmek için bölgeye yeniçerileri yerleştirmiş. Köyün tarihte bilinen birinci ismi Yeniçarohori de o devir bölgede yaşayan Rumların yeniçerilerden yola çıkarak verdiği isimmiş. Balkan Harbi, 1. Dünya Savaşı ve nüfus mübadeleleri sonucu köye Boşnaklar yerleşmiş. Günümüzde Küçükköy’ün kültürel kimliğinde Boşnak kültürü büyük kıymet taşıyor. Elbette köyü özel kılan öbür birçok özgün kıymet de var.

Küçükköy, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, İzmir-İstanbul yolunun neredeyse çabucak kenarına kurulmuş. Hepimizin şirin bulduğu taş meskenlerden oluşan klâsik Ege kasabası dokusu, Güney Avrupa sanat köyü konsepti ve Boşnak kültürüne aitgastronomisi köyün öne çıkan öteki zenginlikleri ortasında.

Ülkemizin Ege ve Akdeniz kıyılarında, Yunanistan adalarında, Avrupa’nın ve Kuzey Afrika’nın Akdeniz’e bakan birçok bölgesinde Ege-Akdeniz tipi, taş mimari ögelerin önde olduğu sevimli köylere rastlıyoruz. Lakin geçmişten gelen pahasını geleceğe aktarmaya ve örnek olmaya çalışan, cismi küçük lakin vizyonu büyük çok fazla örnek göremiyoruz. Küçükköy sahip olduğu birçok bedelin yanında sürdürülebilir, dirençli ve yeşil bir turizm destinasyonu olma savını taşıyor. Yaşadığımız sarsıntı felaketi, Küçükköy’ü ve onun üzere dünyaya örnek olmaya çalışan bölgeleri çok daha özel kılıyor.

Köyün bu vizyonunda yıllar evvel bölgeye yerleşen entelektüellerin, sanatkarların ve elbette lokal halkın hissesi büyük. Öte yandan onları destekleyen kurumlar ve markalar da var. UNDP, EnerjiSA işbirlikleri ve Sabancı Üniversitesi’nin Sürdürülebilir Güç Temelli Turizm Uygulama Merkezi (SENTRUM) projesi bunlardan kimileri. Hepsinin maksadı sürdürülebilir enerjiyi odağına alan, yeşil bir turizm destinasyon modeli oluşturmak. Yani köyde heyecan dorukta. Birinci olmak büyük sorumluluk. Global ölçekte yaşadığımız güç krizleri ve yıkıcı sarsıntılar üzere doğal afetlerle bunun pahasını daha âlâ anladığımız günlerden geçiyoruz. Sürdürülebilir dirençli kentler ve destinasyonlar geleceğin hayat alanlarının nasıl kurulması gerektiği konusunda örnek olacak.

Küçükköy’ün geleceğe dair umut veren vizyonu, sahip olduğu doğal ve kültürel bedellerle yan yana geldiğinde gerçek manasını kazanıyor. Bunları 6 başlıkta toplayabiliriz:

Boşnak kültürü

Köyün halihazırda taşıdığı kültürel mozaiğe özgün bir kıymet daha ekleyenler, 1900’lü yıllarda bölgeye göçen Boşnaklar olmuş. Restoranların menülerinden tabelalardaki isimlere kadar izlerini görebiliyorsunuz. Yemekler, müzik, kutlamalarda kullanılan klasik kıyafetler ve Balkan ülkelerinin hıdrellezi olarak nitelendirilen Klâsik Boşnak Teferiç Şenlikleri bunlardan kimileri. Boşnak mutfağına ilişkin ‘soka’yı, Boşnak böreğini ve mantısını (ribitsa), trileçeyi ve kuru eti (suho meso) kesinlikle deneyin.

Sanat köyü

Küçükköy’ün özgün bedellerinin ve bilhassa taş mimari yapısının korunabilmesi, büyük oranda sanatkarların eforuyla olmuş. 2010 yılı sonrasında bir küme sanatkarın köye taşınmasıyla bugün köyde 20’den fazla sanat galerisi ve atölyesi var. Bu özelliğiyle ülkemizde çok fazla örneği olmayan sanat köyü konseptini taşıyor. Sokaklarında yürürken heykel, edebiyat ve fotoğraf üzere çok sayıda sanat tipinin örneklerine rastlamak mümkün.

Geleneksel taş mimari

Ege Denizi etrafında, bilhassa Yunanistan ve Türkiye’nin ada ve kıyılarında temsil edilen Ege tipi klasik taş mimari, Küçükköy’e hem kültürel hem de turizm açısından paha kazandıran en kıymetli ögelerden biri. Köy merkezindeki camiyi kesinlikle görün. Ayrıyeten Ege köylerine mahsus çeşmelerden günümüze kadar gelebilenleri orta sokaklarda keşfedebilirsiniz.

Agro-kültürel değerler

Küçükköy çok şanslı bir lokasyonda. Bu durumun en kıymetli katkısı da agro-kültürel zenginlik olmuş. O denli ki coğrafik işaretli Ayvalık zeytini bir tarafta, Bergama Kozak Yaylası’yla özdeşlemiş çamfıstığı öteki tarafta. Bir de Boşnak kültürüne ilişkin süt ve et kültürüne bağlı mandıra ve yetiştiricilik de devreye girince köy ansızın ziraî bir çeşitlilik alanına dönüşüyor.

Dünya mirası

Küçükköy’ün sağı solu daima kültürel miras. Çabucak sonundaki Bergama UNESCO Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı ve İda Madra Jeoparkı köye büyük bir kıymet katıyor. Yalnızca bunlarla da sonlu değil. UNESCO sürecinde olan ve 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Süreksiz Listesi’ndeki ‘Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e kadar Kale ve Surlu Yerleşimler’e giren Foça ve Çandarlı kaleleri Küçükköy’ün yakın etrafındaki bedeller ortasında.

Doğal güzellikler Ayvalık adaları tüm dünya için eşsiz olduğu kadar Küçükköy için de değerli. Köydeki yönlendirme levhalarıyla rahatlıkla ulaşabileceğiniz görüntü alanlarından adaları izleyebilirsiniz. Şeytan Sofrası, Sarımsaklı Plajı, Badavut Tabiat Parkı içindeki küçük tuz gölü ve Küçükköy’deki süreksiz sulak alan görülmesi gereken yerlerden. Çabucak köyün sonundaki Ayvalık’ın Tuzla bölgesi ve Sarımsaklı sulak alanında yıl boyunca çok sayıda kuş çeşidine rastlamanız mümkün.