#adam gitti
Explore tagged Tumblr posts
Text
yapayalniz hissediyorum.
#cok güzel dostluklarim var#ailemle aram iyi#sorunum yok aslinda kimseyle#ama iste sorun da bu gibi kimseyle sorunum olacak kadar yakin hissetmiyorum#mesela eskiden ablamla cok sık tartısırdık cünkü cok yakındık#simdi onunla bile öyle uzagız ki tartısmayi gectim dogru düzgün muhabbet bile etmiyoruz#normalde bir sey olsa ilk anlattigim kisi o olurdu hatta direkt her seyi birlikte yasardik#ama artik bir seyler oluyor bitiyor cok sey degisiyor ama hicbirinden haberi yok en son adam akıllı yazın sohbet etmistik#ve bu o kadar üzüyor ki beni.. yanyana olup cok yakın iki insan olup bu kadar uzak olmak..#bugün sohbet edelim falan dedim heyecanlı heyecanlı artik ona anlatmak istedigim ve üstünden günler gecmis seyler vardi ama reddetti#o an o kadar kırıldım o kadar ağrıma gitti ki#balkona gecip kendimi sıktım aglamamak icin#simdi yalnizim odada ve ister istemez agliyorum#etrafimda o kadar insan var ama yakınımda kimse yok#yorgunlugumu paylasacak kimsem bile yok#ben tartısmalarımızı bile özleyecegimi hic düsünmemistim.. büyümek igrenc bir seymis
5 notes
·
View notes
Text
Girdiğinden beri tek hata yapmadığım iş yerinde 12 palet çaldırdıktan sonra kafaya sıkma isteği
#amk koyayım böule semtin#adam gözümğn içine baka baka çalmış#tuvalete geldim ağlamak için#zaten bunlardan da nefeet ediyorum#bok gibiyim işe gelesim yoktu iyice gitti#gelen giden de soruyor sikicem belalarını#amk üç günü full yazıp mağazada tek bırakırsanız olacak olan da bu zaten
2 notes
·
View notes
Text
Sonunu bilerek önermiş gibiydi. Şimdi bıraktığı şarkıyı sürekli dinliyorum.
youtube
Baskın yemiş bir evsen dağılmışsan
Tutuklanmış kitapsan yakılmışsan,
Bir çift turnaya benzerdi gözleri
Göğüm öksüz kaldı bakar ağlarım Aldı gitti neyim var neyim yoksa Kalanlarsa yalım yalım yangınsa
Bu can bu bedenden ayrılmıyorsa
Daha çok acıyla yanacak ömrüm
Daha çok hasretle yanacak ömrüm.
Yaktım koca ömrü zaaflı bir anda
Yarla baharımı kışlara gömdüm
Eğdim dağ başımı onun önünde
Yetmedi ardından bakar ağlarım..
11 notes
·
View notes
Text



#gta oynuyorum sabahtan beri#kızım nasıl cok ugrastm ve bir sürü para gitti 😕#kardesim kızabilir biraz#bir de bi tane adam vardı oyunculardan biri sürekli beni bulup öldürüyodu yedi kere öldürdü beni sacimi yapmak icin kuafördeydim#basımda dikildi kalkınca yine öldürdü#üc kere de ben öldürdüm ama neden beni takip edip öldürdü anlamadim bi türlü
4 notes
·
View notes
Text
puhahaha ysk başkanı açıklama yapıyor ee ne diyorsun kardeşim
şey abi şimdi yurt dışından çok oy geldi geç saymamız normal
aynen kardeşim
0 notes
Text
Merhaba arkadaşlar ben Teslime. Burada ki hikayeleri okuyup 31 çeken mastürbasyon yapan çok insan arasında aslında bende vardım . Hele bu hikayeler arsında kocasını aldatan kadınları okurken tiksinerek ayıplayarak okudum , ta ki başıma gelene kadar. Sizlere anlatacağım hikaye bu belki anlatırsam bende rahatlarım belki daha sonra okuyunca bende mastürbasyon yaparım kendi kendime. 26 yaşındaydı 5 yıllık evli sekste umduğunu bulamayan bir kadınım . Aslına her gece babam annemi bağırta bağırta siker birlikte çok mutlu olurlar banyolarını yapıp yatarlardı 1 kez babamı çıplak vaziyette yakaladım. Siki çok kalın ve uzundu. Üniversite bitince mecbur evde koca beklemeye başladım. Oturduğumuz yer orta sınıf insanların yaşadığı yeni gelişmekte olan bir yer hem gecekondu var hemde lüks binalar var biz gecekondumuzu müteahhitlik yapan birine verip 4 daire 2 dükkan aldık . Müteahhit olan Mehmet amca abisinin oğlu ile beni evlendirmek istedi babam kabul etsede ben ve annem istemedik. Ama aynı Mehmet amca kendi oğluna istedi hem annem hem babam bana baskı yaparak kabul ettirdiler , ilerleyen 2 ay içinde düğün yapıldı, gerdek gecesi bile sarhoş geldi aslında ilk geceden anlamıştım ama etrafımdaki insanların gazına geldim. Evleneli 7 ay geçmiş ilk günkü gibi aynıydı her gece sarhoş geliyor sızıp kalıyordu. 7 ayın sonunda kaynanam ve annem çocuk işini ne yapıyorsunuz demeye başladı kaynanam beni iyice kızdırdı bende 7 aydır oğlunun yaptıklarını anlattım ağlayarak gitti kaynanam . Annem madem öyle boşan kızım her gece içip içip sızan bir koca istemiyorsun madem dedi . Annemden bunu duydum ya bu bana bir artı oldu , o gece kocam eve çok sinirli geldi bana bağırdı çağırdı birde çok sert bir tokat attı bu tokattan sonra eşyalarımı toplayıp baba ocağına gittim yüzümdeki parmak izini görünce babam kocamı evire çevire dövdü. 2 ay hiç yüzünü görmedim. Kaynanam ve kayınpederim özür dilemek ve beni geri götürmek için geldiler söz verdiler bir daha asla ne bir tokat ne yüksek sesle bağırmayacaktı evime gittim. Her taraf dağınık ev değil ahır gibi olmuştu kaynanam kızım bu adam olmaz sen birini bul kendin iste ama bu şerefsizi boynuzla dedi bir anne oğlu için neden böyle konuşur beni tongaya düşürüp boşandığımda nafaka vermemek için olabilir dedim. Ama meğerse kocam kaynanamın çocuğu değilmiş kayınpeder Mehmet in yasak ilişki yaşadığı bir kadındanmış bende sen neden boşanmadın dedim para yüzünden fıstığım para dedi gülerek . Evi o halde bırakıp kaynanamla bir otele gittik birlikte oda kiraladık odaya çıktık yemeğe indik yemekten sonra birlikte alışveriş yaptık hep seksi kıyafetler ve hiç bir zaman kullanmayı düşünmediğim iç çamaşırları aldık odamıza çıktık yeni aldığımız elbiseleri ve iç çamaşırını yatağa döktük o asla kullanmam dediğim iç çamaşırını giydirdi bana sonra deri Dar mini etek jartiyerli çorap üzerime dar bir badi ayağıma yüksek topuklu ayakkabılar giydim parfümüde unutmadık . Kendide aynı elbiselerin değişik renklerinde olanlarını giyindi 2mizde tam bir orospu olmuştuk aşağıdaki kuaföre gidip saçlarımızı da yaptırdık oradan barlar sokağına gidip o bar senin bu bar benim gezdik 2 erkek biz nereye gidersek peşimizden geliyordu kaynanam bunlar arasında hangisi dedi bende uzun boylu olan dedim.
Adamlara işaret etti hemen geldiler 5 dakika sohbet ettik sonra otele gittik onlar biz otele girince peşimizden geldi . Odaya girince peşimizden onlarda girip kapıyı kilitledik uzun boylu esmer adam bana geldi öpüşmeye başladık kaynanam diğer erkeğin sikini ağzına almış yalıyordu bende soyundum adını dahi bilmediğim o adam beni domalttı bacak arama başını soktu amımı yalamaya başladı ilk defa yalanıyordum gerçekten de ilk defa emiliyordum. Kaynanam adamı boşaltmış dışarıya taşan dölleri parmağı ile ağzına alıyordu. Ben emilmeye devam ederken hiç tatmadığım duyguları tadıyordum dayanamadım o anda aynı annem gibi bağırmaya başladım ama varya gerçekten bu adam işini çok iyi biliyordu .
Kaynanam adamın sikini tekrar yalayarak adamın üzerine oturdu offf harika diyerek zıplamaya başladı beni emen adam zorlayarak amıma soktu ne o orospu bakiremisin yoksa diye sordu kaynanam kızıma iyi davran taze yeni açılmış gonca gül sakın zarar verme diye konuştu adam zorda olsa içime girmiş pompalamaya başlamıştı zevk çığlıkları atmaya başladım aynı annem gibi bağırmayı istemiyordum ama bağırmadan da olmuyordu. Adam beni kucağına aldı yatağa yatırdı bacaklarımın birini omzuna diğerini duvara yaslayıp yüklendi amıma hızlı girip çıkıyordu, birden sikini çıkardı o anda kaynanam yanımızda bitti adama ismiyle seslendi Ali ağzıma ver yutacağım döllerine kurban olayım dedi ve adam kaynanamın ağzına boşaldı ben adamın adını bilmiyordum kaynanama baktım anne sen bu adamı tanıyormusun dedim evet kızım bu benim sevgilim Ali buda en yakın arkadaşı Ziya dedi adam bana döndü özür dilerim yenge yapmasam başkası yapacaktı sende beni istemişsin kaynanan öyle dedi tamam Ali sen devam et sonuçta sikiliyorum ve kaynanamın sevgilisi tarafından dedim
Ali beni 2 kez daha sikti Ziya da kaynanamı sikti kaç kez boşalttı bilmiyorum ama ben en az 4 kez doyasıya boşaldım. Ali ile Ziya yer değişti Ziya nın siki Ali nin sikinden uzun ama inceydi ilk defa bir erkeğin sikini ağzıma aldım Ali sikini ağzıma vermemişti ama Ziya direkt ağzıma verdi zorlansam da emdim yaladım beni domaltıp arkama geçti sırtımı öperek emerek amıma geldi azda olsa amımı yaladı , Ziya bana hiç götten verdin mi dedi yok dedim ooo süper dedi kaynanam çantasını uzattı Ziya çantayı alıp bir krem çıkarttı hem kendi sikine hemde benim göt deliğime sürdü parmağını soktu ilk önce ardından sikini dayadı evlenmeden önce evli arkadaşlarım hep anlatırdı götten sikilmek ilk önce acıtsada sonrası çok zevkli oluyor demişlerdi. Ziya sikini dayadı parmağını tekrar soktu diğer elinin baş parmağını da soktu 2 parmağının arasından sikini göt deliğime sokmaya başladı canım yanıyordu ama zevkte alıyordum pompalamaya başladı bende zevkten inliyordum Ziya beni kaynanama doğru çevirdi kaynanam ile yanak yanağa geldik kaynanam birden beni öpmeye başladı bende karşılık verdim ellerimizde boş durmuyor birbirimizin memelerini okşuyorduk . Kaynanam dudağımı ısırdı kanattı demek ki zevk alıyordu .
Sonra banyoya girdik banyoda Ziya bana tekrar soktu uzunca bir süre içimde gidip gelmeye başladı ikimizde aynı zamanda boşaldık. Biz bornoza sarılıp çıktık sıra kaynanam ve sikicisi Ali ye geldi onlarda banyo yapıp çıktı biz kaynanamla birlikte uyuduk Ali ve Ziya evlerine gitti
Artık Ali ve Ziya arada bir geliyor sikişiyoruz hatta kaynanam geldiği zaman grup yapıyoruz. Artık kocam gelmiş gelmemiş içmiş içmemiş umrumda değil sikicim var kaynanamında haberi var . İstesede beni söyleyemez.
92 notes
·
View notes
Text
Çok Hızlı! (3) (Orhan 36 Y., Bursa)
Cumartesi saat 10:00'da zor uyandım. Sevgi'den gelen mesaj yine ilginçti. "Aşkım, Hikmet sabah uyandığımızda yüreğimi ağzıma getirdi!" yazıyordu mesajda. Meraktan çatladım, "Hayırdır?" yazdım. "Sabah uyanınca, rüyasında tam seçemediği birinin yatak odasında beni götümden siktiğini görmüş! :)" diye cevap geldi. Daha güzel mesaj sonrakiydi: "Hikmet o kadar tahrik olarak uyanmış ki, evliliğimiz süresince ilk kez Perşembe hariç Cumartesi sabahı beni sikti!" diyordu. Mesajlar ardı ardına geliyordu. Akşam birahaneden sonrasını hatırlamıyormuş kocası :) Beni sormuş. Sevgi de, "Sen sarhoştun, Orhan bey seni eve getirdi. Kahve ikram etmek istedim, ama sen sızıp kalınca kahve falan içneden gitti!" demiş. Kocasının resmen üzüldüğünü ve "Ayıp ettik adama tanıştığımız ilk gün!" dediğini anlattı.
Sevgi'ye, "Şu an yalnız mısın?" dedim. "Evet, Hikmet işe gitti!" diye yazdı. "Geliyorum!" dediğimde, "Şimdi değil, işlerim bitince yazarım!" dedi. Öğleden sonra gelen mesajda, kaynanası ve kızının geldiğini yazdı. Böylece hafta sonu heba olup gitti. Pazar günü de, "Özledim!" mesajlarıyla geçti.
Pazartesi fabrikanın artık üretime başlayacak olması nedeniyle 08:00-16:00 çalışmaya başlayacaktık. Cumartesi günleri de çalışacaktık. Erken çıkmak iyi olacaktı, daha çok zamanımız kalacaktı. Ama Pazartesi-Salı program yapamadık. Çarşamba semt pazarı vardı, Sevgi pazara gideceğini söyledi. Saat 17:00'ye gelirken telefonum çaldı. Arayan Sevgi idi. Şaşırmıştım, ilk kez arıyordu. "Hayırdır?" dedim. Cevap olarak, "Nerdesin?" diye sordu. "Dışardayım!" dedim. "Acil bana gelir misin?" dedi. "Tamam!" dedim.
Telefon ettiği andan 1 sokak öteye parkettiğim arabamdan evlerine ulaşmam toplam 8 dakika sürmüştü. Apartmana 2 metre kala otomata basıldı. Burası 20 daireli, 5 katlı, kalabalık bir apartmandı. Yukarı çıktığımda kapı aralıktı. İçeri girdim. Kapı arkasında bekleyen Sevgi hemen boynuma atladı. Her yerimi yalayıp öperken, "Sik beni Orhanım, sik beni, çok özledim!" diyordu. Merakla ve zorla uzaklaştırdım kendimden ve "Anlat, ne oldu?" dedim. "Gel!" dedi, misafir odasının penceresine gittik. Tül perdenin arkasından, aşağıda sokağın başında dikilen bir adamı gösterdi. "Kim o?" dediğimde anlatmaya başladı.
Pazar girişinde gayri ihtiyari adamla göz göze gelmişler, sonrasında adam bunu takibe başlamış. Yanaştığı iki kalabalık tezgahta da adam yanaşıp götünü avuçlamış. "Acayip korktum, ama çok da heyecanlandım, fena ıslandım, ilk defa başıma geldiği için de çok fena tahrik oldum!" dedi. Sonra, sırf denemek için daha kalabalık bir tezgaha yanaştığını, adamın yine arkasına gelip bu sefer abandığını, manto ve eteğinin üstünden bile adamın yarağını göt yanakları arasında hissettiğini, sonra da alelacele pazardan çıktığını, adamın eve kadar kendisini takip ettiğini, canının fena sikişmek istediğini ve beni aradığını söyledi.
"O zaman vakit kaybetmeyelim!" dedim. Sevgi'yi pencerenin yanında domaltıp arkasına geçtim, eteğini yukarı kaldırıp külotlu çorabının ağını yırttım ve külotunun yanından amına sokup pompalamaya başladım. O kadar ıslaktı ki amı, külotunu geçip çorabının ağını bile ıslatmıştı suları. Ben siktikçe daha çok azıyordu. Sevgi bir ara, adam halen bekliyor mu diye merak edip, benim görünmeyeceğim şekilde tül perdeyi hafifçe aralayıp baktı. Adam da Sevgi'ye kafasıyla gel işareti yapınca tekrar kapadı perdeyi. Ben de piçliğine, "Çağıralım mı adamı?" dedim. "Ohhhh!" diye derin bir ses çıkardı ve ardı ardına orgazm olmaya başladı. Kasılmaları bittiğinde kendini öne çekip, külotlu çorabını ve külotunu sıyırdı, yarağımı eliyle tutup göt deliğine hizaladı. Ben götünü sikerken, yine piçlik olsun diye, "İki deliğin de dolsun mu aşkım?" dediğimde, parmaklarını amına soktu. Ben, "Şimdi çağırıyorum adamı!" dedikçe, Sevgi'nin Ah'ları Oh'ları havada uçuşuyordu. Bu beni de müthiş tahrik etmişti, döllerimi götünün içine nerdeyse böğürerek boşalttım.
Sevgi dönüp dudaklarıma yapıştı ve "Aşkım sayamadım ama en az 5 kez boşaldım ardı ardına!" dedi. Ben de, "Ben gidiyorum, Hikmet gelir falan rezil oluruz, ama bu konuyu konuşacağız!" dedim. "Tamam aşkım!" dedi, beni yolcu etti merdiven boşluğunu kontrol ettikten sonra. Aşağıya indiğimde adam köşede yoktu. Ama arabayı parkettiğim sokağa gittiğimde, orda turlamaya devam ediyordu. Eve gittiğimde yazdım, "Adamı çağırmadın değil mi aşkım?" diye. "Yok, ama başka odanın camından baktım çaktırmadan, adam 1 saat dolaştı yukarılara bakarak!" yazdı. Ben, "Çok zevk aldım!" yazınca, "Bir de bana sor, kudurdum sen çağırıyorum dedikçe, merak ve zevkten öldüm!" diye yazdı.
Ertesi sabah temizlik için odama geldiğinde, kocasının akşam kendisini sikmek istediğini, yıllar sonra Perşembeden vazgeçmiş olmasının nedenini sorduğunda, "Sürekli gözümün önüne o yabancı adamın seni domaltmış sikerken gördüğüm rüya geliyor, gün içinde bile aklıma geldikçe canım seni sikmek istiyor karıcığım!" demiş. Sevgi de bunun kendisini de tahrik ettiğini, rüyayı söylediğinden beri amının karıncalandığını söylemiş. Kocası tam amına girdiğinde, Sevgi, "Şimdi beni o adam mı sikiyor kocacığım?" demiş usulca ve en şuh sesiyle. Zaten çabuk boşalan Hikmet daha ikinci saniyede boşalmış içine. "Çıkaramadı bile!" dedi.
Cuma akşam üstü iş çıkışı buluşup, ilk seviştiğimiz ağacın altına gittik. Kocasının Perşembe akşamı da siktiğini biliyordum. Sevgi hayatının son bir aydaki değişimden başı dönmüş halde anlatıyordu. İşe girmiş, kendisini çok mutlu eden harika bir sevgilisi olmuştu. Kocası bunca yıl sonra yatak odasında çok daha istekli bir hale gelmişti. Sevgi yıllar boyunca nerdeyse senede anca 3-4 kez orgazm olurken, şimdi sadece dokunmalarım değil mesajlarımla bile onu boşalttığım için yılların acısını çıkararak orgazm üstüne orgazmlar yaşıyordu. "Mutlu musun?" dediğimde, "Deli misin, uçuyorum, ayaklarım yere basmıyor aşkım!" dedi dudakları dudaklarımda.
Fermuarımı açıp yarağımı kökten başa sıvazlamaya başladığında, ben de parmaklarımı amcığına soktum. Diğer elimizde sigaralarımız vardı ve birbirimize gözgöze masturbasyon yapıyorduk. "İki erkek arasında sikişmeye ne dersin aşkım?" dedim tepkisini bilmeme rağmen. Gözleri kapalıydı, o hayali kurduğunu biliyordum. Derin bir, "Ohhh!" çekti, kasılıyordu, orgazm oldu daha cümlem yeni bitmişken. Sonra da, "Nasıl olacak?" dedi ve yarağımı ağzına aldı. Ben de en kolayının kocasının üzerine oynamak olduğunu söylediğimde, sadece, "Immm, ımmm!" dedi yarağımı emmeyi bırakmadan...
"Nasıl yapacağız peki?" dedi döllerim dudaklarının arasından gırtlağına kaymış ve yutmuşken. Konuştuk. Sürekli kocasıyla cilveli konuşmalar yapacak, sürtünecek, gerekirse her akşam aynı konuyu açıp gelişmeleri de bana yazacaktı. Biraz dinlenip, "Arkaya geçelim mi aşkım?" dediğimde, bagaj kapısını açıp dizlerinin ve ellerinin üzerinde dört ayak olup amına aldı yarağımı. Ben sikerken, "Aşkım nerelerimi dolduracaksınız kocamla?" diye soruyor, ben de kocasıyla birlikte onu nasıl sikeceğimizi anlatıyordum. Amının suları yarağımdan taşaklarıma akıyordu. Ben amına pompalarken o da kendini geriye yarağıma bastırıyor, daha derinlerine girmemi sağlıyordu. "Sikin, amımı, götümü, ağzımı sikin, heryerime döllerinizi attırın aşkım!" diye inliyordu. Titreye titreye içine akıttım yine döllerimi.
Bu arada ilk sevişmemizden sonra eczacı kadınla konuşup yeni bir doğum kontrol hapı almış ve şimdilik yan etkisi görülmemişti. Kocası bilmese de, ben biliyor ve rahatça içine boşalabiliyordum. Dönüp amından çıkardığım yarağı yalamaya başladı. 10 dakikada yarağım tekrar keser sapı gibi dimdik hazırdı. Bana, "Aşkım hafta sonu göt deliğim öksüz kalmasın, ordan sik!" dedi. Canıma minnetti. Hemen götüne geçirip sikmeye başladım. Daracık göt deliği artık yarağımı rahatça alıyor, hatta ben içindeyken kalçalarını kıvırıp aldığım zevki katlıyordu. Kendi parmakları amında, benim avuçlarım göğüslerini okşarken, ona, "Aşkım farzet çoban geliyor, çağırayım ağzına versin mi kocaman kıllı yarağını?" dediğimde, çığlıklarla cevap veriyor, "Çağır aşkım, çağır!" diye bağırıyordu. Sevgi orgazm olmasına rağmen devam ediyorduk. Ben de döllerimi götünün içine salmama ra��men, etrafa bakıp gerçekten bir çoban gelse çağıracak haldeydim ve halen pompalıyordum. Sevgi ise, "Aşkım geliyor mu çoban, amım, götüm, ağzım hazır!" diye bağırarak orgazm olmaya devam ediyordu. 20 dakikaya yakın nefeslerimizin düzelmesini bekledik. Sonra evlere dağıldık.
Gece saat 24:00 civarı mesaj geldi. Kocasının birahaneden ayık ve elinde biralarla geldiğini, beraber içmeye başladıklarını, sonra üçlü koltukta kocasının yanına oturup yarağını eline aldığını ve "Aşkım anlatsana şu rüyanı yeniden!" dediğinde, kocasının (Karanlıkta adamın beni makyaj masasına ellerimi dayatmış halde götümden siktiğini, benim inlememek için parmaklarımı ağzıma almış ısırdığımı gördüğünü, ama gözlerinin açılmadığını) söylediğinde, "Aşkımın hoşuna gitti mi öyle sikilmem?" diye sormuş. Kocası (üçüncü biranın keyfiyle), normalde cinnet geçirmesi gerektiğini, ama rüyasında yarağının kalktığını ve kalkıp o adamla beni aralarına alıp sikmek istediğini söylemiş.
Sevgi kocasının tepkisini ölçmek için yarağının başını ağzına almış ve "Adamın yarağını da böyle yalayıp kaldırdım kocacığım!" demiş. Hikmet de ilk kez Sevgi'nin kafasını yarağına bastırıp, ağzını sikmeye başlamış. Birkaç dakika geçince, Sevgi, "Ama biliyor musun, adam da beni bu koltuğa yatırıp amıma dilini gömdü!" demiş. Hikmet sanki hipnoz olmuş gibi karısının amını yalamaya başlamış, "Çok tatlı!" diye diye emmiş. Amından iğrenen kocası göt deliğini de dillemiş. Sevgi sonra da elinden tutup kocasını yatak odasına götürmüş ve "Nerde sikti aşkım beni o adam?" demiş. Kocası gösterince de oraya domalmış. Kocasının da deliler gibi amına pompalayıp boşaldığını, kendisinin sadece amının yalandığında boşaldığını yazdı.
Ama mesajın finali güzeldi. "Aşkım bugün eve gidince amımdaki ve götümdeki senin döllerini temizlemedim. Amımı ve götümü dilledi, çok tatlı diye diye!" yazıp bir gülücük kondurmuştu. Bunları okuyunca gidip karıma sarıldım ve yarı uykulu kadını kötü emellerime alet ettim :)
Pazartesi sabahı Sevgi'nin yüzünde gülücükler açıyordu. "Ne oldu?" diye sordum. Cumartesi akşamı kızın evde olduğunu, Pazar akşamı yemekten sonra kızı kaynanada bırakıp geldiklerini, kocasının Cuma akşamı getirdiği biralardan kalanları beraber içtiklerini, sonra gidip sarı elbisesini giydiğini söyledi. Hikmet de gözlerini yarım kısarak, "Bu elbiseyi hatırlamıyorum, yeni mi aldın?" diye sormuş. Sevgi de, "İki hafta önce Orhan beyin seni birahaneden eve getirdiğinde de üzerimdeydi, ama sen sarhoştun!" demiş. Hikmet, "Orhan bey seni böyle gördü mü?" diye sormuş. "Evet!" demiş Sevgi. Hikmet gülüp, "Ben olsam bu kıyafetle karşılayan kadını kaçırmazdım!" demiş. Sevgi de, "Adam hiçbir hareket yapmadı, işyerinde iki haftadır o akşama ilişkin tek birşey ima etmedi!" demiş. Hikmet de, "Sağlam adammış, ağzı sıkı, saygılı! Bir akşam çağıralım mı?" demiş. Sevgi de, "Zaten ayıp oldu o akşam adama!" diye kocasının ağzını yoklamış. Kocası da, "Konuştuğumuz, hayalimizdeki o adam Orhan mı olsun istiyorsun? Yapamayız hayatım!" demiş. Sevgi yarım ağızla, "Ya zıvanadan çıkarsak?" deyip gülümsemiş hafiften :)
Kocası Sevgi'yi belinden tutup kendine çekmiş ve "Fantazimize katkı olur, adamın yanında biraz frikik verirsin, biraz içeriz, o gidince azıp sikişiriz!" demiş ve Sevgi'nin amını yalayıp, bir posta da sikmiş, benim de yanlarında olduğumu, en azından izlediğimi birbirlerine anlatarak. Sevgi, "İşte böyle aşkım, Cuma akşamı Hikmet seni bira içmeye çağırıyor :)" dedi.
Ben de kocaman bir tebessümle, "Sadece bira mı, amının suyunu da içemez miyim?" deyip götünü avuçladım masa altından :)
[Orhan]
169 notes
·
View notes
Text
Biraz tebessüm edelim yayını😊
Bu akşam @asikan dostumun payında işi konusunda yorumlaşırken bizimkiler çok dindar deyince benim patron aklıma geldi halen sırıtıyorum:)
Dostum sen dindar patron görmemişsin bak dinle..
Benimki hiç bir cumayı kaçırmazz.. Ama vergi kaçırır😊
Daha da ilginç olanı ise bayan muhasebeci, sekreter ve bayan çalışanları da kaçırıyormuş😄
Konunun üzerine gitmeye başladım.. iki tıfıl çocuk vardı gözüme çarpan sordum ayrıldığı ilk eşindenmiş sonra başka bi velet daha gördüm o da muhasebecidenmiş.. Sonrasını sormayın bende bilmiyorum😊
Benimle aynı günlerde işe başlayan bi hanım sekreter vardı ki 1500 kilo falan🥰😇 be adam onda ne buldun🤔 onu sağdan sola çevirmek için bile ağır iş makinaları gerek:) yani vinç, kepçe falan olmadan zor.. Neyse o da gitti çocuk ne zaman gelir bilmiyorum:)) (kilolu hanımlar alınmasın bu kiloya gelmeyen bi kilodaydı ağır vakaydı😊)
Ama asıl sıkıntı yeni başlıyor.
Part çalışan, o bölümde işi bilen tek kişi enes diye bir genç vardı son günlerde sürekli midem bulanıyo, başım dönüyo falan derken o da gitti🤔 berk diye bi genç işe başladı o da yemin olsun benzer şikayetlerle gitti🤔 berk le aynı gün işe başlayan şoför arkadaş emir de bugün başım dönüyo midem bulanıyo deyip izin aldı gitti gelir mi bilmem..gelirse kesin çocukla gelir😄 bana sürekli oturarak çalış niye yoruyon kendini derlerdi ben de ayakta daha hızlı, daha rahatım derdim şimdi bütün bu olanları biraraya getirince anladım ki götünü sağlama al demek istiyorlarmış😄 şimdi tabure götümde dolaşıyorum😂 artık sakal traşı da olmam tövbeler olsun.. Zaten beyaz tenliyim sıkıntı büyük olur.. Bu yaştan sonra hiç gerek yok maceraya😁 yani abim demem o ki hiç yoruldum, öldüm, bittim deme beterin beteri var😂
Seni seviyorum, esenlikler diliyorum @asikan dostum
☕🍫🎵🎶🍀
93 notes
·
View notes
Text
BABAM MOTOR ALMIS BABAM MOTOR ALMIS AĞAĞAĞAĞAĞ
#artık motorum vaaaaarrr#şaka gibi bi süprizdi#şokum şaştı#ağlicaaammm#biz kınada oynarken babam aradı anneme asagi inin dedi#kizlar da ısrar etti etti biraz daha kaliyim diye#annem de tamam sen kal ben gidiyorum dedi indi#ben çay bahcesinde otururlar saniyodum#babam aradi dedi ki anneni götürücem gelip seni alicam#ne alaka diyorum o an neden iki kere gelsin ki#annem gitti falan sonra tam oynama arasi masaya dönmüşken babam aradi#aşağı inince bi de ne göreyim#MOTORU ALMIS GELMİS ATLA ARKAMA DİYOR#DELİ ADAM#SEVİNÇTEN BAYILACAKTIM
3 notes
·
View notes
Text


her neyse. hikayenin sonunda aynaya baktığında bu adam her tarafı kan revan ve ellerinde yaralar olduğunu gördü. bu muydu reva görülen. öpüp kokladığı çiçeklere bile artık dokunmuyordu ellerinin acısından pisliğinden. kalbinin siyahlığından kaçıp gidecek bir yer bulamayan lanet olası bir adama dönüşmüştü ayna da gördüğü kişi kimdi aslında. artık konuşma susmak için çok vaktimiz var dedi. gitti bütün camları kapattı ışıkları iyice söndürdü salonun ortasında öylece uzanıp kendi sessizliğinde ölmeyi bekledi çünkü biliyordu. kimse sormayacaktı nerdesin kimse demeyecekti neden camlar kapalı bu perdeler neden çekildi ortalık günlük güneşlikken. anlaşılmamanın verdiği intiharı kendi kanında boğularak ödedi bu adam. ve sustu.
84 notes
·
View notes
Text
Penceremden dışarı bakarken bahçede iki yaşlarındaki oğluyla top oynamaya çalışan bi adam gördüm.Çalışan diyorum çünkü adam çocuğa topu atıyor çocuk yerdeki betonun tadına bakıyor (ilk defa dışarı çıkmış galiba neyi gördüyse tadına baktı ağaç kabuğu dahil kcjchdhdhdjddh) adamda her seferinde çocuğu yerden kaldırıp yeniden topu attı.Tam ne kadar da sabırlı bir babaymış derken eşek herif deyip çocuğu kucağına alıp gitti cjchkxhxjxhdhd
32 notes
·
View notes
Text
Kadın adama kızdı her şeyini alda git dedi.
Adam gülümsedi, kadının elini tuttu aldı ve gitti.


47 notes
·
View notes
Text
İçimde beni boğan tüm hüzünler hayal ettiğim umutlardan çıkmıştır.
Bizi___
Yaşayabilecekken___
Yaşayamadıklarımız ___
Bitirdi___
Öyle___!
Kolay değil böyle yaşamak kolay değil
Bunca yükü böyle taşımak kolay değil
Hayat kısa gitti gidiyor bilmeyene
Aşk bi ceza adam gibi sevmeyene

Bir işaret ver bana.
Hayat yaşamaya değer mi?
Her şey yoluna girecek mi?
Akşamı beklerken___))🌌🌠
100 notes
·
View notes
Text

GÜLEN ADAMIN ÖLÜMÜNE DAİR
Bir gün alırken canını bir faninin,
Ansızın geçmişti önünden, Azrail'in,
Yine gülüyordu kuşlara,
Yine bakıyordu insanlara,
Ve yine geziniyordu sokaklarda...
Azrail çıkarken ölüm getirdiği evden,
Gülen adamdı kapıda, onu bekleyen...
Geçti Azrail gitti adamın önünden,
Arkasından bir kahkaha duyuldu hemen,
"İnsanlar senden kaçar hep,
Sense benden kaçıyorsun demek,
İnsanlara göre deliyim ama,
Senin içinde pek iyi biri olmasam gerek"
Azrail döndü baktı ardındaki mezcuba,
"Sen kötü biri değilsin ey fani!
Ama vaktin gelmedi henüz,
Hak icazet vermediyse
Ne yapsın sana Azrail!
Öyleyse git yoluna,
Ölüm vadesi dolmadan,
Gelmez insanoğluna"
Adam güldü yeniden,
Ardından hiç bozuntuya vermeden dedi ki
"Müsade etmezsin seninle gelmeme,
Ama alırsın sevdiklerimi de bir bir,
Madem istemezsin beni,
Bana bu zulmün niyedir?"
Bu kez gülen azraildir adama,
"İmtihan benim olsa
Getireyim sana sevdiklerini...
Hak cenneti nasip edecekse kuluna,
Uğruna elbette bir şeyler kaybetmeli"
Yanağından bir damla döküldü yere gülen adamın,
Sonra acı bir inilti duyuldu.
Yürekten dile düştü ateş.
Gülen adam ağlıyordu,
Ağlıyordu hıçkıra hıçkıra ilk kez...
"İmtihanım başım gözüm üstüne,
Ama hasret, bu hasret yok mu?
Yanında hafif kalır getirdiğin ölüm bile
Yine de gelemezsin mi diyorsun benimle?
Ben gitmeye bu kadar gönüllüyken hem de,
Dem bu dem değilse,
Ne sen bana görünürsün
Ne de ben sana rastlarım bu evin önünde.
Bu kader değil de nedir öyleyse"
Azrail ağlayan adama baktı,
"Ey insanoğlu
Ömür sabır demektir.
Varsa nasibin bu dünyada,
Sabır ölümü vaktiyle beklemektir.
Bir sonraki karşılaşmamızda,
Söz veriyorum!
Seni almadan,
Dönmeyeceğim semaya."
Gülen adam başı önde,
Kurularken gözyaşlarını öylece,
Azraille dostlukları başlamıştı o gün
İşte tam da böyle...
Sonra gecelerden bir gece,
Yeniden karşılaştı,
Bu iki eski dost,
Azrail sözünün eriydi belli ki!
Aldı gülen adamın canını,
Karanlık bir harabede,
Nasır tutmuş ayaklarından,
Permeperişan saçlarına kadar...
Sinsi bir soğuklukla gezindi,
Tâkatsiz bedeninde...
Yalnızca yüzüne dokunmadı,
O kaygısızca gülmekte olan yüzüne,
Kan çekildi, ten bembeyaz kesildi,
Ama gülmeye devam etti gülen adam,
Kıyamete kadar da
Gülmeye devam edeceği gibi...
-PembeBirKrizantem
(Şiirin bu kısmını paylaşmak konusunda kararsız kaldım ama asıl kararı okuyucunun vermesi gerektiğini düşünüyorum. Yorumlarınızı bekliyorum.)
#şiirheryerde#şiirsokakta#writters on tumblr#tumblr şiir#gülümsemek#postlarım#poetry of tumblr#aşk sözleri
142 notes
·
View notes
Text
Merhaba Hasan bey kardeşim ben Vildan 45 yaşında kapalı (türbanlı) şık giyinmeyi bilen ve her zaman şık giyinen bir kadınım. Hep eşlerini kötüleyen kadınlar var sizin bloktaki hikayeleri okudum, orada ki kadınlar gibi değil benim kocam mert dürüst ve seksi çok sever ama 13 cm boyunda siki ilk evlendiğimiz zaman zevk alıyordum kocam 19 ay yurt dışına çalışmaya gitti . O süre içinde kendimi doyurmak için salatalık muz patlıcan hatta havuç bile soktum . 19 ay bitip geldiğinde gerçekten siki yetersiz kaldı. Belki çoğunuz bilirsiniz Facebook ta bu tip hikayeler vardı hatta bazı sitelerde bile vardı şans eseri değil de arama yaparken bayan24 sitesini buldum oradaki hikayeleri kocamla birlikte okuduk kocam bana aşkım istersen bizde birkaç çift ile tanışalım belki bu tip seks yapanlar seni de benide doyurur dedi bu arada o zaman 34 yaşındaydım bilemiyorum ama okuduğumuz hikayeler bizi o yöne itti . Kocam birkaç hikayenin altına not bıraktı telefon numarası ekledi ertesi gün sabah erkenden aramalar başladı gerçekten çok abaza adam varmış. Öğleden sonra biri aramış Bursa Kestel de oturan biri biz de Bursa merkez de oturuyoruz. Kocam bilgisayarın başına geçti adamın verdiği nici yazdı kadının da adamında yüz resmi yoktu ama kendi başlarından geçen hikayeler vardı adam isterseniz WhatsApp tan görüntülü sohbet edelim diye yazdı ilk olduğu için yüzümüzü göstermeyecektik açtık gerçekten bir çiftti artık yüz gösterme zamanı gelince ilk adam kendini gösterdi adam yakışıklı uzun boylu esmer kalıplı bir adamdı eşi de benim gibi kapalı oldukça güzel bir kadındı buluşma yeri ve saatini konuştuk herşey çok güzel ve hızlı gidiyordu .
Bir otelde ayrı ayrı odalara girdik sonra bizim suit oda da buluştuk önce soğuk birşeyler içtik ardından eşim Meryem in yanına gitti Mehmet beyde benim yanıma geldi birlikte öpüşerek oynaşarak soyunmaya başladık Mehmet Bey'in siki çok uzun ve kalındı benim karışımla 1 karış 5 parmaktı gerçekten ölçtüm ağzıma sığmıyordu ama almıştım zor da olsa bir an düşündüm bu yarağa alışan kadın kocamın sikinden hiçbir şey anlamazdı göz ucuyla baktım göremedim zevk almaya bak Vildan dedim kendi kendime yere uzandım 69 pozisyonuna geçtik o sırada eşimi gördüm Meryem i sikiyordu ama kadın hiç zevk almıyordu baya bir amımı emdi sonra beni domalttı arkama dönüp sikini amıma sürtüp birden yüklendi hepsini soktu ben artık alıştığım zevke geliyordum çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum bu zamana kadar hiç bu pozisyonda orgazm olmamıştım gerçek seks bu işte soktu ve birlikte boşaldık amım bacaklarım sırtım her tarafım döl olmuştu.
Meryem hanım geldi kocasının sikini ağzına aldı benide çekti yanına birlikte Mehmet in sikini yalıyorduk kocam 31 çekmeye başlamış bizi izliyordu Meryem Mehmet in sikine oturdu bende başının üzerine oturdum amımı ağzına verdim o ana kadar hiç kocamın yapmadığı bir şey yaptı Mehmet amımla birlikte göt deliğimi yalamaya başladı zevk almak ne kelime ben çıldırıyordum Meryem ile birbirimizi okşuyor öpüşüyor oynaşıyorduk ben emilirken hayatımda ilk kez orgazm olduğumu anlamıştım .
Mehmet beni ve Meryem i domalttı arkamıza geçti ben tekrar amıma sokacak diye beklerken ilk önce Meryem in götüne geçirdi adam seks makinası gibi boşalıyor ama hemen kaldırıp tekrar taş gibi oluyordu siki ben 4 5 kez kocama vermiştim 2 kezde salatalık sokmuştum benim arkama geçti belimden kavradı göt deliğime ilk olarak parmaklarını soktu ardından sikini dayayıp birden kaydı içime girdi pompalamaya başladı Meryem sen bana yapmadın ama ben sana yapayım dedi altıma eğilip amımı yalamaya başladı gerçekten harika bir seks oluyordu. O gece sabaha karşı bıraktık ertesi gün kocam ve Mehmet işe gittiler bizde biraz lezbiyenlik yaptık akşam üzeri otelden ayrılıp evlerimize döndük.
Artık Twitter dan buradan ve arada bir de olsa Facebook tan buluyoruz Mehmet ve Meryem ile her fırsatta birlikte oluyoruz artık çok mutluyuz . Herkese Allah böyle bir koca nasip etsin. Bol sikişli günler dilerim
60 notes
·
View notes
Text
Tatlı Komşum! (5) (Furkan 31 Y., Manisa)
Ertesi gün öğlen yemeğinden sonra havuza doğru yürürken, sanırım Rus, iri yarı bir adamın gülümseyerek Ebru'ya selam verdiğini gördüm. Belki yanlış görmüşümdür dedim. Bir saat kadar havuzda yüzerken adamın ve yanında süpermodel bir kadının karşıdaki şezlonglara oturduğunu gördüm. Kadın direkt bikini (pardon ipkini) üstünü çıkarıp Toppless güneşlenmeye geçti. Kadın sanki, Buranın en güzeli benim, var mı meydan okuyan? der gibiydi. 5 yaşlarında bir kız çocuğu vardı yanlarında, animatörler aldı.
Havuzdan çıkıp, Ebru, karım ve ben şeklinde sıralandığımız şezlonglara uzanıp güneş gözlüğümü taktım etrafı kesmeye başladım. Adam sürekli Ebru'ya bakıyor, Ebru da kaçamak olarak adama karşılık veriyordu. Bu beni kızdırmaktan çok tahrik etti, çünkü ben de onun karısının göğüslerinden gözlerimi alamıyordum. Göğüs uçları resmen başkaldırmış yukarı doğru bakıyor, göğsü uca doğru yukarı kıvrılıyordu, hani füze gibi denir ya...
O ara karım hareketlendi. "Ne oluyor?" dedim. "Sanırım regl oluyorum, dünden beri az bir ağrım vardı, ben odaya gidip geleyim!" dedi. Eyvah yandık, eşimin regl ilk 2 gün fena sancılı oluyor ve en az 6-7 gün sürüyordu. Tatil burnumuzdan gelecek diye düşündüm. Karım gidince, Ebruya, "Ne o kız, herif seni gözleriyle sikiyor?" dedim. "Sorma hayatım, akşam hani animasyon esnasında bira almaya gittim ya, bu herif bardaydı, bana sırasını verdi, gülümseyip teşekkür ettim. Birşeyler söyledi. Barmen de tercüme etti. Ne mutlu, sıra beklerken manzaram sizsiniz mi ne demiş. Gülümseyip teşekkür ettim. O saatten beri adam heryerde, sabah kahvaltıda tam karşımda çaprazda, sonra havuz da karşımda, öğlen yemeğinde karşımda, yemek alırken ensemde, sabah kahve makinasının orda dayayacak kadar yaklaştı nerdeyse!" dedi.
"Ne o, zevk mi aldın?" dedim. "Baştan korktum, ama şimdi cayır cayır yanıyor amım! Karısı süper güzel, adam bana niye bakar ki?" dedi. "Sen de en az karısı kadar güzelsin yavrum! Eeee, ne olacak şimdi? Adam bir hafta peşinden ayrılmaz, ya bir kuytuda bastırırsa, baksana ilk sabah sıkıştıracakmış!" dedim. "Bilmiyorum, sen ne dersen onu yapacağız. İstersen denize gidelim bugün, hem uzaklaşmış oluruz?" dedi. "Bakalım! Ama tahrik olduysan devam et biraz istersen, hem tatil renklenir!" dedim. "Ciddi misin?" dedi yüzüme bakıp. "Çok ileri gitmeden!" dedim gülerek. "Tamam!" dedi.
Havuza girip biraz yüzdük, tabii şakalaşarak. "Söndü mü biraz ateşin?" dedim amını işaret edip. "Nerdeee! Ancak sokarsan alırsın ateşimi, sikmen lazım!" dedi. "Kim alevlendirdiyse o söndürsün!" dedim gülerek. "Söndürtürsem görürsün!" dedi, güldü. İkimiz de şaka yapıyorduk güya, ama alttan alta da merak, tahrik herşey vardı. Tam o sırada kadın kalkıp sıcak tarzı bir hareketler yaptı kocasına ve havuza atladı. Kadın senkronize yüzmeciydi kesin, suyun içinde kuğu gibiydi. Ağzımız açık ona bakıyorduk. Herhalde dalmışız. Sonra kendime gelip, şezlongta bira yudumlayan adama kaydı gözüm. Adam gülümsüyor, bir karısına, bir Ebru'ya bakıyordu. Ama eli ile şortunu düzeltir gibi bir hareket yaptı. Ebru herhalde havuzu ısıtmıştı ateşiyle.
Havuz Bar'ın arkasında alt kata inen merdivenler vardı. Alt katta kadın ve erkek tuvaletleri ve geniş bir alanda ilave şezlong ve sandalyelerin üstüste yığıldığı depolama alanı vardı. Ebru'ya, "Bar'ın ordaki tuvaletlere git bakalım, gelecek mi adam, hem gelirken de bize bira al bardan!" dedim. "Başımıza iş açacağız bak!" dedi. "Birşey olmaz!" dedim.
Ebru çıktı havuzdan, biraz kurulanıp tuvaletlere doğru gitti. 30 saniye sonra adam da peşinden. Bu arada ben de kadını izliyordum, aval aval havuzun ortasında dikilip kalmıştım. Kadın tek damla su sıçratmadan yanımdan geçerken, bana bakıp gülümsedi ve kırık bir Türkçeyle, "Pardon, birşey mi oldu?" dedi. Bir an gülümsedim, "Yok, sanki olimpiyatlarda senkronize yüzme seyrediyorum, yüzmüyor adeta suda dans ediyorsunuz!" dedim. "Teşekkür ederim, gençliğimde yapmıştım o sporu, ordan kalma!" dedi. "Yani halen sporun içindesiniz, çünkü daha çok gençsiniz!" dedim. "Oooo, kadınlarla konuşmayı biliyorsunuz!" dedi.
Ben de, "Aslında suda olmasak elimin ayağımın titrediğini görürdünüz!" dedim. "Neden ki?" dedi. "Hayranlıktan!" dedim. "Ay teşekkür ederim, ben Olga!" dedi suda elini uzatıp. "Ben de Furkan!" dedim. "Sizin de yanınızda hayran olunacak kadar güzel bayanlar var, kim onlar?" dedi. "Karım ve baldızım!" dedim. "Baldız baldan tatlı mı, siz Türkler öyle diyorsunuz ya! Havuzdaki hareketlerden onu anladım da!" dedi gülerek. Gülümsedim cevapsız.
Olga, "Türkçeyi nerde öğrendin diyeceksiniz, klasik soru. Kocam Boris Ankara'da resmi görevli 4 yıldır!" dedi. "Ya siz?" dedim. "Ben de çevirmenlik, tercüme, kendimce birşeyler yapıyorum vakit geçsin diye!" dedi. "Ne kadar buradasınız?" derken elinde biralarla önce Ebru geldi, ardından da Boris. Olga, "Tanıştıralım, hem daha çok sohbet etme şansımız olur, böyle güzel konuşan bir adamla daha çok sohbet isterim. (muzipçe gülümseyip) Yarım saat sonra olur mu?" dedi. "Karıma bakayım, odaya gitmişti, sonra birşeyler içeriz hep beraber!" dedim. "Peki!" dedi. Ben havuzdan çıktım, Ebru, "Yürü odaya gidelim!" dedi. Biradan bir fırt aldım. Herşeyi bırakıp villalara doğru yürümeye başladık. Tam o sırada Boris'e baktım, bıyık altından gülümsüyor derler, ya tam da öyleydi bakışları.
Yolda Ebru anlattı. "Tuvalete girdim çıktım, biri elimi tuttu çekti beni, ben sen sandım bir an, sonra bu adammış! O sandalyelerin olduğu yer var ya, labirent gibi, arasına yürüttü, ne diyeceğimi bilemedim, direk dudaklarıma yapıştı, bana Türkçe çok güzelsin dedi. O kadar seri hareket ediyordu ki, dili dilimi resmen sikti, elini bacaklarıma attı ve bikinimin içinden kalçalarımı sıkmaya yoğurmaya başladı. Elim otomatikman şortuna gitti. Önce şortun üstünden okşadım, sonra da elime aldım. O an parmakları içime girdi. Bir sesler oldu, yakalanacağız diye elinden kurtulup Bar'a geldim. Biraları almış gelirken iki adım arkamdan gelip, Tadın damağımda dedi. İçimden bir ses cevap ver dedi. Benim de dedim adama!" dedi.
Ebru, "Yanıyorum, sikilmek istiyorum Furkan!" dedi. "Sen geç villana, ben iki dakika benimkine bakıp garantiye alayım!" dedim. Villaya girdim, karım perdeleri kapamış yatıyordu. "Nasıl oldun?" dedim. "Kötü!" dedi. "Ağrı kesici al!" dedim. "O da adeti düzensizleştiriyor biliyorsun, sonra 20 gün parça parça 2 gün çekecğim! Aşkım sen git eğlenmene bak, uyumak istiyorum!" dedi. Çıktım, Ebru'nun villasına gittim. Ebru yatağa yatmış çırılçıplak, bir eli amında, diğer eli göğüslerini sıkıyor, gözler kısık, "Gel ne olur, gel sok artık!" dedi...
Derin bir, "Ohhhh!" çekti daha kafası girince. Birkaç kez gidip geldim, "Oh oh oh oh!" diye klasik Ebru orgazmı başladı. "Çok doldum, yürürken yolda sokacaktım elimi amıma, ohhhh sik aşkım, sikkk!" diyor, kalçalarını ittirip beni kendine çekiyordu. "Şimdi seni Boris sikse daha iyi olurdu sanırım!" dedim. "Boris mi, adını nerden öğrendin?" dedi. "Karısı da Olga!" dedim. "Ohhhhh, sikişecek miyiz Olga ve Boris'le?" dedi. "Sikişelim mi?" dedim. "Eveeeet!" diye tekrar tekrar orgazm olmaya başladı. Halen azgındı ama...
"Olga bizi tanıştırmaya ve birşeyler içmeye çağırdı!" dedim. "Bekletmeyelim o zaman! Hadi aşkım boşalt döllerini heryerime, sonra da gidip daha çok tahrik olalım, ohhhhhh, sik amcığımı, ağzıma yüzüme boşalt, aşkımmm ohhhh, hadi Boris beklemesin!" dedi. "Verecek misin mi yavrum Boris'e?" dedim. "Vereceğimmm!" dedi. "Ohhhh, ben de Olga'yı sikeceğim!" dedim. "Sik aşkım, hem de ben sikilirken yanımda sikkkk, ohhhh, aşkımmmm, çok istiyorum o kabuklu yarağı yemek, elime alınca kimse gelmese domalıp siktirecektim orada!" dedi. "Ohhhh, geliyorum!" dediğimde, kalkıp oturdu önüme, yarağımı ağzına alıp somura somura boşalttı yarağımı...
Havuz başına gittik, Olga hepimizi tanıştırdı. Sikişten dolayı kıpkırmızıydık sanırım, Boris de Olga da sırıtıyorlardı. Havuza girdik biraz vücut ısımız düşsün diye. Ebru biraz daha cüretkar bir bikini giymişti. Gözler birbirine kilitlenmişti, Olga ile ben, Boris ile Ebru. Boris hareket yaptı, bira içelim mi diye. Kafa salladık. Çıkıp kurulanıp peşlerinden Bar'a gittik. Barmen imalı imalı bakıyordu biraları alırken. Olga, "Çabuk geldiniz?" dedi. Ben de, "Ebru'yu Boris hazırlamış zaten!" dedim. Gülüştük sırf. Ebru utanıp gözlerini kaçırdı Boris'ten...
Boris, "Ne yapalım, bizim odaya geçelim mi?" dedi. "Yok, tüm gün ortadan kaybolmak doğru olmaz, çocuklar falan arar, ortalık karışmasın, akşam daha müsait!" dedim. Boris ve Ebru'nun hevesi kırılsa da, Olga lafa girdi, "Furkan doğru söylüyor, Svetlana da var hem, arar odaya gelir falan, mantıklı olalım!" dedi kocasına. Ben de Ebru'ya, "Siz gidip ateşi biraz daha harlayın!" dedim. Boris anlamamıştı sanırım, "Harlamak?" dedi. Ebru, "Gel!" dedi Boris'e, tuvaletlere doğru yürüdü, Boris de 5 metre arkasından. Olga bana bakıp gülümsüyor, "Biz ne zaman harlayacağız?" diyordu. "Gel o zaman!" dedim. Biz de lavabolara yürüdük...
Usulca sandalyelerin arasına girdik. Boris iki parmağını ebrunun amcığına sokmuş, diğer elinin orta parmağı göt deliğinde, Ebru Boris'in yarağını avuçlamış, deliler gibi öpüşüyorlar. Ebru'nun hareketlerinden anladığım kadarıyla Boris'in parmaklarıyla orgazm oluyordu. Sesimizi duyunca göz ucuyla bakıp devam ettiler, tüm otel gelse o an duracak durumda değillerdi zaten. Birkaç metre ötelerine labirentin köşesine doğru geçip, Olga'nın dudaklara yumuldum. Bir elimle göğüslerini sıkarken, diğeriyle götünü avuçlamış okşuyordum. O da elini yarağıma atıp okşamaya başladı.
Bir dakia geçmeden sandalye yığınına Olga'nın ellerini dayayıp, kalçasını geri doğru alıp, arkasında yere çöktüm, amını ve göt deliğini yalamaya başladım. "Uhhhh, buna dayanamam işte, aklımı mı okudun?" dedi fısıltıyla. Sol tarafımızda birkaç metre ötede Ebru diz çökmüş Boris'in yarağını koparırcasına emiyor, Boris de hafif bükülmüş halde Ebru'nun göğüslerini okşuyordu. Sağ tarafımda bir hareket sezinledim, kafamı çevirmeden göz ucuyla baktım, ama Olga'yı yalamaya devam ediyordum. Olga, "Offf, offff, ohhhh!" diye inlerken, 10 metre ötemizde sandalye yığınının arkasında bir gölge gördüm. Ayağa kalkıp yarağımı Olga'nın amına sapladım. Derin bir, "Ohhhhh!" çıktı ikimizden de. Olga, "Dayanamadın mı?" dedi fısıltıyla. "Dayanılır mı bu güzelliğe?" dedim. "Sik o zaman!" dedi...
Hafif kafamı çevirdim, yine göz ucuyla baktım. Temizlikçilerden biriydi, zenci bir kadın. Farkettiğim, aşağısı görünmese de eli hareket ediyordu, bizi seyredip kendine dokunuyordu. Bu arada Boris boşalmış, Ebru yalanıyordu. Şimdi solda 2 seyirci, sağda bir seyirci varken, yarım saat önce tanıştığım Rus karısının amına pompalıyordum. Olga titriyor, orgazm oluyor, kasılıp tekrar salıyordu kendini. Boşalacağımı hissettiğimde yarağımı aniden amından çekip göt deliğine bastırdım. "Ahh!" diye küçük bir çığlık atsa da, flop sesiyle götüne daldım. "Bu muhteşem!"deyip parmaklarını amına atıp tekrar titreyip kasılmaya başladı. İşte o an ılık ılık aktım götünün içine...
Kafamı çevirdim aleni, zenci temizlikçi kadınla gözgöze geldik. Kadın fırlayıp kaçtı. Hepimiz toparlanıp teker teker çıktık labirentten. Ben Ebru'yla bar'a doğru giderken, "Aşkım, Boris yarağını sokmadan parmaklarıyla 3 kez orgazm etti beni!" dedi ve yanağımdan öpüp, "Sen de iyi siktin karıyı!" dedi göz kırparak. Biraları alıp bizim şezlonglara gittik. Boris, "Başlangıcı böyleyse gece çok güzel olacak!" dedi. Gülüşüp sohbet ettik...
Akşam yemeği için hazırlanmaya gittik. Karım uyanmış, ama darmadağın halde yatakta oturuyordu. "Ağrıdan uyuyamadım!" dedi. Duş alıp hazırlanırken oğlumuz geldi, onu da duşa sokup, sonra da giyinmesi için birşeyler çıkardım. "Gelebilecek durumda mısın?" dedim. "Yok!" dedi karım. Restorana gidip yiyecek birşeyler aldım. "Şu ağrı kesiciyi iç!" dedim. "Yok, bu gece dinlenirsem sabaha geçer umarım!" dedi. "Ama aklım sende kalıyor!" dedim. "Yok aşkım, sen git tatili zehir etme, bak ben de üzülürüm!" dedi. Oğlan fırlayıp gitti zaten, ben de çıkıp Ebru'nun kapıyı çaldım.
Onun oğlanlar da gitmiş. Siyah kısa fırfırlı eteği olan boyundan bağlamalı sırtı açık bir elbise giymiş, ayağında rugan topuklu ayakkabıları, sütyensiz göğüsleri. Küçük salınışlarda eteği kaldırıp baktım, siyah bir tanga. Azıcık makyaj yapmış. "Ufff yavrum, Boris'e mi süslendin böyle?" dedim. "İstersen gitmeyelim onların yanına, tüm gece sik beni aşkım!" dedi ama yarım ağızla. "Siktir ordan, amcığın şimdiden suları salmış Boris diye!" dedim götünü avuçlayıp. "Doğru valla!" dedi kırıtıp gülerek. Sonra çantasına uzanıp, "Şunu iç!" dedi. "Ne bu?" dedim. "Zerzevatın ilaçlarından, doktor vermişti, bu gece sana lazım olacak!" dedi. "İhtiyacım yok!" dedim artistçe. "Bence iç, Olga seni mahvedecek!" dedi. Aldım içtim.
Yemek salonuna girince Olga el kaldırdı oturdukları yerden. Yanlarına gidince ikisi de ayağa kalktı. Sanki Ebru ile sözleşmişler, Ebru'nun kıyafetinin sarısı vardı Olga'da da. Ebru gülümseyip bir marka söyledi, Olga da, "Evet, aynı marka!" dedi. Erkekler olarak kalkıp tabak hazırladık. Sonra içecekler geldi. Hepimiz rakı söyledik. Herkes sessiz ama seri biçimde birşeyler atıştırdı, ama sadece birkaç lokma. Rakı bitince kalktık...
Odaları bizim villalarının çaprazındaydı. Villalar tarafına geçip, yürüyüş yoluna girince, Boris Ebru'yu çekip öpmeye, götünü avuçlayıp, sarılarak yürümeye başladı. Bense Olga'nın elini tuttum. Olga diğer eliyle pazumu tutup, başını omzuma koydu ve "Çok incesin!" dedi kulağıma. Odalarına girince birer shot tekila doldurdu Boris, şerefe deyip fondipledik. Boris Ebru'yu kucağına oturttu koltuğa oturup. Olga da beni koltuğa oturtup önümde diz çöktü, fermuarımı açtı ve "Bugün beni tek sikişte defalarca orgazm eden şu yarağı yalamak istiyorum!" dedi. Yarağımı avuçlayıp, "Hımmm!" dedi ve kafasını yalamaya başladı. Diliyle yarağımın ucunda daireler çiziyor, resmen içimi çekiyordu.
Bizimkilere baktım, Boris çoktan, elbisesini bile çıkarmadan koltuğa domalttığı Ebru'nun tangasını kenara çekip, amına köklemişti. Gün içinde iki kez sevişmiş boşalmış ama sikişememişlerdi, sabırları kalmadı diye düşündüm.
Olga'nın yalaması biraz daha sürse ağzına boşalacaktım Olga'nın. Elbisesini çıkardım, sadece ayakkabıları kaldı. Koltuğa sırtımı dayayıp oturdum ve kucağıma aldım. Bacaklarını kırıp oturdu ve eliyle düzeltip yarağımı hizalayıp içine aldı. O kadar yavaş oturup kalkıyor, kalçalarını oynatarak yarağımı kafasına kadar getirip tekrar amına gömüyordu. Ben de dudaklarını, boynunu, göğüslerini öpüyor yalıyordum. Ama öylesine yavaştı ki, sanki ağır çekimdeydik. "Bugün amımdan çıkıp hemen götüme soktun ya yarağını, ben hayatımda öyle bir şeyi ilk kez yaşadım, sanki hem götümden hem amımdan orgazm oldum, harikasın!" deyip boynuma sarılmış, yüzümü öpüyordu...
Ebru da, "Sik, sik hadi, daha çok sok, dünden beri amımın suları kesilmedi, gözünle siktin, şimdi de yarağınla sik, ohhhh!" diye bağıra bağıra inliyordu. Boris amını sikerken orta parmağını da götüne sokmuş, parmağıyla götünü sikiyordu Ebru'nun. Onlar ne kadar erotizmdeyse, biz de o kadar romantizmdeydik. Ebru'nun sesi kaplıyordu odayı, "Oh oh oh oh!" diye. Boris de dayanamayıp boşaldı. Bense, Ebru'nun verdiği haptan mı, ortamdan mı, ben daha yeni başlıyorum gibi hissediyordum...
Olga bana birden, "Şimdi!" deyip kalktı, amından çıkan yarağımı tutarak götüne soktu ve "Bak yine oluyor!" diyerek, bu kez çok daha hızlı oturup kalkıyor, "Offff, Furkannn, offf!" diyordu. Kafamı çevirdim, Ebru ile Boris koltuğa yıkılmış halde bize bakıp, Olga'nın delirmesini seyrediyorlardı. İki elimle kalçalarını tokatlarken, Olga götündeki yarağımla dansöz gibi kıvırıyor, iki eliyle çektiği kafamı göğüslerine bastırıyordu.
Sanki kısacık gibi gelse de, bir saatten fazla olmuştu odaya gireli. Daha dayanırdım da, iyice yavaşlayan Olga'nın hareketlerinden sonra ben de bıraktım kendimi ve götünün içine boşaldım.
[Furkan]
105 notes
·
View notes