#adaçayı almanca
Explore tagged Tumblr posts
sifaliyasam · 4 years ago
Text
Ada Çayı
Şifalı bitkiler dendiğinde ada çayı akla gelen ilk bitkilerden birisidir. Bitki çayları arasında en sık birlikte kaynatmak şifa vermek yerine çeşitli rahatsızlıklara neden olabildiği için bu noktaya dikkat edilmelidir. tüketilenlerden birisidir ve çok sayıda faydası bulunmaktadır. Taze ve kuru halde kullanılabilen bu bitki kaynamış suya yaprakların atılması ve bir süre demlenmesinin ardından…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bilinmeyendunya · 3 years ago
Text
Yılmaz Özdil
Karadeniz’den Karadeniz’e
Karadeniz…
130 metre boyunda, 16 metre genişliğinde yolcu gemisiydi.
1926 yılında Haliç'e çekildi, bembeyaz boyandı, kuğu gibi oldu.
Bizzat Mustafa Kemal'in projesiydi.
Yüzen fuar'dı.
Dünyada ilk'ti.
Henüz üç yaşında olan Türkiye Cumhuriyeti'nin vitriniydi.
“İhracat” vizyonuydu.
Tarım ürünlerimizden Hereke halılarımıza, Kütahya çinilerimizden Edirne sabunlarımıza, nakışlarımız çeşmibülbüllerimiz, tamamı Türk malı ürünlerimizden oluşan sergiydi. Camekanlar içinde Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nden seçilmiş antik eserler vardı.
(Türkiye'de üretilen ve ihraç edilmek üzere Karadeniz gemisinde sergilenen tarım ürünlerimiz, ayçiçeği, buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç, fasulye, nohut, pamuk, haşhaş, meyankökü, ıhlamur, hatmi, adaçayı, anason, çam sakızı, gülyağı, kekik yağı, salep, tütün, üzüm, incir, vişne, fındık, badem, ceviz, kestane, susam, zeytin, zeytinyağı, bamya, bakla, bezelye, börülce, limon, portakal, bal'dı… Bugün Türkiye fındık hariç bunların tamamını ithal ediyor! Fındığı da önce ihraç ediyoruz, sonra mamül olarak on katı fiyatla ithal ediyoruz!)
Son denetlemeyi bizzat Mustafa Kemal yaptı.
Mudanya'dan bindi, ürünlerimizi, salonları standları, güverteleri kamaraları mutfağı inceledi, personelle tek tek tanıştı.
Geminin hatıra defterine “şimdiden muvaffak olmuş bir iştir” yazdı.
Bandırma'ya kadar Karadeniz gemisiyle geldi, rıhtımdan uğurladı.
Barcelona-İspanya
Le Havre-Fransa
Londra-İngiltere
Amsterdam-Hollanda
Hamburg-Almanya
Stockholm-İsveç
Helsinki-Finlandiya
Leningrad-Rusya
Gdansk-Polonya
Kopenhag-Danimarka
Anvers-Belçika
Marsilya-Fransa
Cenova-İtalya
Napoli-İtalya
Sırasıyla bu limanlara uğradı.
Her limanda 2'şer 3'er gün kaldı, Londra ve Hamburg'ta 4'er gün kaldı.
86 gün sürdü.
180 yolcusu, 105 mürettebatı vardı.
Yolcuları, Türkiye'nin aydınlarıydı.
Vala Nurettin, Mahmut Baler, Kemalettin Kamu, Celal Reşit Arsever, ilk kadın milletvekillerimizden Mebrure Gönenç, ilk kadın gazetecilerimizden Bedia Celal, Amerikan koleji öğretmenleri Seniha Fuat, Hatice, Fehime hanımlar, ilk kadın heykeltıraşlarımızdan Nermin Faruki, ses sanatçılarımız, tiyatro sanatçılarımız… Uğranan limanlarda gemiye binen yabancı konukları ağırlama görevini üstleniyorlardı.
Karadeniz gemisinin personeli ve mihmandarlarımız, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, İspanyolca biliyorlardı.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, İstiklal Marşı'nın bestecisi Zeki Üngör yönetiminde 47 sanatçısıyla Karadeniz gemisindeydi. Her yanaşılan limanda o ülkenin milli marşını çalıyorlardı, konserler veriyorlardı, gemide balolar düzenleniyordu.
Sergi salonları, Güzel Sanatlar Mektebi öğrencilerinin yaptığı heykel, resim ve biblolarla süslenmişti; İbrahim Çallı gibi ressamlarımızın tabloları asılıydı.
Karadeniz gemisinin kaptanı, Atlantik'i geçen ilk yolcu gemimiz Gülcemal'in efsane kaptanı Lütfü beydi.
Liman işletmeleri genel müdürü Raufi Manyasizade, sergilerin müdürüydü.
Yedi lisan bilen Samiha hanım, protokol müdürüydü.
Dekorasyonu mimar Naci bey tarafından yapılmıştı.
Bu kadroyu tek tek Mustafa Kemal seçmişti.
Karadeniz gemisine özel logo hazırlanmıştı.
Hermes'ti.
Mitolojide “tüccarların koruyucusu” kabul edilen “haberci tanrı” kabul edilen Hermes, Karadeniz gemisinin en önündeydi, elinde asa yerine Denizcilik İşletmelerimizin amblemini taşıyordu, arkasında Türk Bayrağı ve İstanbul silüeti vardı.
Bu logo, ürünlerimizin ambalajlarına, broşürlere, ticaret evraklarına, menülere işlenmişti, bu logoyla hatıra pulu bastırılmıştı.
(Günümüz dünyasında en prestijli moda markalarından biri olan Hermes, aslında Fransız işadamı Thierry Hermes'in soyadıdır. Hermes'in marka olması, tamamen bu soyadı tesadüfünden ibarettir, bu işadamının soyadı başka olsaydı, markanın adı da başka olacaktı.
Bizim Karadeniz gemisinin en önünde ise, mitoloji tanrısı Hermes heykeli vardı… Bugün bütün dünyanın “moda markası” olarak tanıdığı Hermes, aslında Türk markalarının ortak logosuydu!)
Her limanda İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça broşürler dağıtılıyordu; ürünlerimizin üstüne dört lisanda etiketler yapıştırılmıştı.
Yabancı tüccarların Türkiye'den ticaret bağlantısı kurabilmesi için, Karadeniz gemisindeki ürünlerimizden ithal edebilmeleri için, satış standları vardı. Türkiye İş Bankası şubesi bile vardı.
Sadece iki yıl önce kurulan Türkiye İş Bankası, sadece iki yılda Avrupa'nın en prestijli bankalarından biri haline gelmişti.
Ürünlerimiz filmlerle tanıtıldığı sinema salonu vardı.
Akşamları güvertede balolar tertipleniyordu, dans ediliyordu.
Uğranan şehirlerin ileri gelenleri yemekli gecelerde ağırlanıyordu.
250 binden fazla insan ziyaret etti.
Sırf Londra'da 35 bin kişi gezdi.
Barcelona'da 15 bin kişi gezdi.
İzdiham oluyordu, saatlerce kuyruk oluyordu.
Her binene Hacıbekir şekerlemeleri ikram ediliyordu.
İngiliz, Fransız ve Alman gazeteleri “Kemal Paşa'nın kısa saçlı kızları” manşetlerini atmıştı… Mürettebatın yarısından fazlası, kolejlerden seçilen, İngilizce ve Fransızca konuşan kızlarımızdı. Saçları açıktı, rengarenk elbiseler giymişlerdi, Avrupa kültürüne hakimdiler, “fesli insanların ülkesi” imajını bir anda yıkmışlardı.
Avrupa, hayretler içinde Türkiye'nin çağdaş yüzüyle tanışıyordu.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestramız yanaşılan şehirlerin meydanlarında parklarında konserler veriyordu. Amsterdam'daki konserde adeta izdiham yaşanmıştı, on bin civarında insan izlemişti.
Karadeniz gemisini pürüzsüz İngilizce konuşan Bedia Celal'in rehberliğinde gezen Amsterdam belediye başkanı “böyle bir Türk kadınıyla karşılayacağımı düşünemezdim” diyordu.
Erkek mürettebatımız lacivert ceket, lacivert pantolon, tiril tiril bembeyaz gömlekler giyiyordu, zarif boyunbağları takıyorlardı.
Doğu'dan gelen bu vapurun “orient esintisi” getireceğini düşünenler fena halde yanılıyordu; güleryüzlü, modern Türklerle karşılaşmışlardı.
Mustafa Kemal zekasının yansımasıydı.
Cumhuriyet vizyonuydu.
E, şimdi bakıyoruz…
100 yıl önce “Karadeniz” gemisiyle bunları yapan Türkiye, 100 yıl sonra “Karadeniz”den gelecek ayçiçeği yağı gemilerinin yolunu gözlüyor!
Sayın hükümetimiz utanmadan açıklama yapıyor…
Asrın liderimiz Putin'den rica etmiş, Putin asrın liderimizi kırmamış, Rus limanlarından çıkışına izin verilmeyen ayçiçek yağı yüklü dört gemiye izin verilmiş, gemiler yola çıkmış, üç gün içinde geleceklermiş.
Sayın medyamız utanmadan “müjde” olarak duyuruyor.
Ayçiçek yağı gemilerine izin verilmesi, haber kanallarındaki yorumcular tarafından utanmadan “diplomatik başarı” olarak anlatılıyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Karadeniz isimli ihracat/fuar gemisinden…
Karadeniz'den dört gözle beklediğimiz ithalat gemilerine…
Zırcahil atmosferinin Türkiye'yi sürüklediği hazin noktadır bu.
Putin hamdolsun ayçiçek yağımızı halletti, buğday yüklü gemilere de izin verirse, ekmek işini de hallederiz hayırlısıyla!
0 notes
themoiira · 5 years ago
Text
Güvenli Emzirme I Moiira
Kadın ve Yaşama Dair Her Şey https://moiira.com/guvenli-emzirme/
Güvenli Emzirme
Tumblr media
Emzirirken neyin sorun olmadığı ve neyin olmadığı konusunda en büyük sorularınızla uzmanlara gittik. Güvenli Emzirme.
Doğru cevapları alın ve merak etmeyi bırakın.
Güvenli Emzirme Anne sütü etkileşimi şeması
Birçok madde kan dolaşımınızdan anne sütüne geçebilir. Bu, süt tedarikiniz için ve bebeğiniz için ne anlama geliyor?
Sağlıklı bir diyet yemek , bebeğinizin harika bir başlangıç ​​yapmasını sağlar. Ancak bazı gıdaların, ilaçların, bitkilerin ve diğer maddelerin emzirmeye nasıl müdahale edebileceğini bilmek önemlidir.
Anne sütünüz hakkında herhangi bir endişeniz varsa, bebeğinizin doktoru ile konuştuğunuzdan emin olun. Ayrıca ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi tarafından derlenen bir veritabanı olan LactMed ile bitkilerin, ilaçların ve ilaçların güvenliğini de araştırabilirsiniz . Hem çevrimiçi hem de mobil uygulamalarda kullanılabilir.
Aşağıdaki tablolarda, ne yediğiniz, içtiğiniz ve içtiğiniz annenin sütünüzü nasıl etkileyebileceğini ve ne gibi önlemler almanız gerektiğini görün.
Güvenli Emzirme Gıda
Emzirme bebeğinizin daha sonra itiraz edebileceği korkusuyla bir kase bibere hayır demek? Bazı anneler emzirirken bazı yiyeceklerden kaçınmaya meyilliyken , gerçek şu ki yemeğin nadiren sorunlu olduğu – ve fasulye, baharatlar , lahanalar, turunçgiller ve genel alerjenleri içeren.
Elbette, bebeğiniz belirli bir yemeğin her yemeğinde özellikle telaşlı görünüyorsa, sinyallerini almamak için hiçbir neden yoktur. Ancak çoğunlukla bebeğinizin telaşı yüzünden diyetinizi suçlamayın.
Bir gıda alerjisi veya intoleransı belirtileri arasında ishal, döküntü, telaş, gaz , sürekli tükürme veya kusma, sert dışkı, kanlı veya mukoza dışkıları, burun akıntısı, öksürük veya tıkanıklık sayılabilir.
Nadir durumlarda, gıdanın gazlılık ve huzursuzluğa neden olması, süt proteini ile ilgili bir problemdir. İyileşme olup olmadığını görmek için tüm süt ürünlerini (süt, peynir, yoğurt, tereyağı) birkaç hafta boyunca kesmeyi deneyebilirsiniz.
Haftada en fazla 12 ons balık ve deniz ürünü yemek, sizin ve bebeğiniz için iyidir, ancak köpekbalığı, kılıçbalığı, uskumru ve çini balığı gibi yüksek civa seviyelerinde balıktan kaçının . Konserve hafif ton balığı, düz beyaz veya albacore ton balığından daha düşük cıva seviyelerine sahiptir.
İlaçlar
Emzirirken birçok ilacın kullanımı güvenli olsa da, çoğu ilaç sütünüze bir dereceye kadar girecektir ve hatta süt tedarikinizi etkileyebilir. Güvende olmak için, her türlü ilacı, reçetesiz satılan ilaçları almadan önce çocuğunuzun doktoruna danışın.
Emzirme döneminde hangi ilaçların güvenli olduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek için İlaçlar ve Anne Sütü Etkileşimleri Tablosuna bakın .
Otlar
İlaç ilaçlarında olduğu gibi, otlar anne sütüne geçebilir ve süt tedarikinizi ve muhtemelen bebeğinizi etkileyebilir. Reçetesiz ve reçeteli ilaçların aksine, otlar Gıda ve İlaç İdaresi tarafından düzenlenmez, bu nedenle güvenlik, güç veya saflık garantisi yoktur. Ve çok az sayıda bitki hemşirelik bebekleri üzerindeki etkilerini öğrenmek için çalışılmıştır – bu yüzden uzmanlar bile neyin güvenli ve neyin güvenli olduğundan tam olarak emin değildir.
Çemen otu ve rezene gibi otlar , yüzyıllar boyunca emziren bir annenin süt kaynağını artırmak için kullanılmıştır, ancak bu bitkilerin ne kadar etkili olduğu veya bir emzirilen bebeği nasıl etkilediği hakkında çok az şey bilinmektedir.
Ekinezya genel olarak güvenli kabul edilirken, genellikle goldenseal ile eşleştirilir. Goldenseal, orta dozlarda toksik olabilir ve uzmanlar, emzirilen bebekler üzerindeki etkilerinden emin değildir. Güvenli bir şekilde çalın ve herhangi bir bitkisel ilaç almadan önce sağlık uzmanınıza danışın.
Yiyecekleri sezonlamak için kullanılan çoğu bitki – sarımsak, dereotu ve adaçayı gibi – günlük diyetinize dahil edilmek üzere. Ancak bazıları tıbbi veya çay gibi büyük veya konsantre miktarlarda tüketirseniz sorunlara neden olabilir.
Ayrıca, bilmeniz gereken otlar ve diğer otlar – ve otlar ve ilaçlar – arasında da bazı etkileşimler vardır. Emzirme döneminde emzirme ve bitkilerin güvenli kullanımı hakkında bilgili bir bitkiçiye danışabilirsiniz.
Birçok bitkisel preparat, bitkide bulunan aktif bileşenlerin çok azını veya hiçbirini içermez. Bu nedenle, saygın kaynaklardan standartlaştırılmış ürünler satın almak önemlidir.
Otlar Bilmen gereken Papatya (Almanca), zencefil, ekinezya Genellikle çay olarak alındığında, bu otlar düzenli dozlarda emziren anneler için güvenli olabilir. Çaylardaki otlar konsantredir. Tüm bitki çaylarını, özellikle tüm malzemeyi bilmiyorsanız, dikkatlice içiniz. (Genellikle ekinezya ile eşleştirilen goldenseal’dan uzak durun. Orta dozlarda toksik olabilir ve uzmanlar yenidoğanların maruz kaldıktan sonra beyin hasarı oluşturduklarını söyler.) Çemen otu, anason, hodan, ahududu yaprağı, kutsanmış devedikeni, dereotu, sarımsak, ısırgan ısırgan otu, rezene tohumu, keçi tohumu, sahte tek boynuzlu at kökü, vervain (verbena da denir) Bu otlardan herhangi birini kullanmadan önce doktorunuza veya saygın bir bitki uzmanına danışın. Sıklıkla s��t güçlendiricisi olarak kullanılsalar da, hepsinin bilimsel olarak güvenli veya etkili olduğu kanıtlanmamıştır. Süt tedarikini arttırmaya yönelik birçok bitkisel preparat içerisinde bulunan Çemen otu , diyabet hastaları için güvenli olmayabilir. Gümüşdüğme Bu bitki migren tedavisinde kullanılır. Emzirme döneminde almayla ilgili bilinen bir sorun yoktur, ancak Doğal İlaçlar Kapsamlı Veri Tabanı (NMCD) emziriyorsanız, güvenliği hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığı için önlemenin en iyisi olduğunu söyler. Sarı Kantaron Bu bitki depresyonu tedavi etmek için kullanılır. Anneleri bitki alan hemşirelik bebeklerinin bazı çalışmalarında, bebeklerin kanında seviyeler tespit edilememiştir ve hiçbir yan etkisi görülmemiştir. Ancak Doğal İlaçlar Kapsamlı Veri Tabanı, St. John’un kanını alan annelerin emziren bebeklerinin cansız veya uyuşuk olabileceğini ve kolik yaşadığını bildirmektedir. NMCD, emziren annelere, St John’un emziren bebekler üzerindeki etkileri hakkında daha fazla bir şey öğrenilene kadar vahşiden kaçınmasını tavsiye eder. St John’s wort, diğer birçok ilaçla etkileşime girebilir ve oral kontraseptiflerin etkinliğini azaltabilir. İffetli ağaç meyvesi Bu bitki uzun süredir süt üretimini artırmak için kullanılmış olsa da, potansiyel olarak güvensizdir. Bazı çalışmalar ise laktasyonu arttırmak yerine bitkinin azaldığını göstermektedir. Aloe, anason, cehri kabuğu ve böğürtlen, mavi kohosh, kimyon yağı, cascara sagrada kabuğu, öksürükotu yaprak, karakafes, almanya nane yağı, petasit, ravent kökü, adaçayı, skullcap, uva ursi Hemşirelik sırasında bu bitkilerden uzak durun, Texas Tech Üniversitesi’nde pediatri profesörü ve İlaçlar ve Anneler Sütüyazarı olan Thomas Hale’e tavsiyelerde bulunun . Bazıları laktasyona müdahale edebilir, bazıları bebeğinize zarar verebilir.
Alkol, kafein, nikotin ve esrarın etkisinden korunma
Bebeğinizi, emzirirken emzirme sırasında alkol, kafein, nikotin ve esrarın etkilerinden korumak kadar önemlidir. Güvenli Emzirme
Madde Bu ne yapar Ne yapabilirsin
Alkol
Bebeğinizin sütten ne kadar alkol aldığı, ne zaman içtiğinize bağlıdır. Araştırmalar anne sütünde alkol seviyesinin son içeceğinizden yaklaşık 30 ila 90 dakika sonra zirve yaptığını göstermiştir. Bir içeceğin sisteminizi temizlemesi iki ila üç saat sürer.
Alkol tüketimi laktasyonu baskılayabilir, bebeğinizin motor gelişimine zarar verebilir ve emziren bebeğinizin yemek yemesini ve uyumasını etkileyebilir.
Sınırlı miktarda alkol, önlem alırsanız emzirirken genellikle güvenlidir. Alkollü bir içki içtikten sonra, emzirmeden önce en az iki saat bekleyin, yoksa “pompalayıpatmanız ” gerekebilir . Veya bir şeyler içmeden önce anne sütünü ifade edebilir ve saklayabilirsiniz .
Kanınızdaki ve sütteki alkol miktarını azaltmak için su içmeyin ve içmeden önce veya içerken yiyin.
Kafein
Günde 300 mg’dan fazla kafein alınması (yaklaşık 5 onsluk üç fincan kahvenin içindeki miktar) bebeğinizi etkileyebilir. Kafein kan dolaşımınıza girdiğinde, küçük bir miktar anne sütünüzde kalır.
Bebeğinizin vücudu, özellikle yaşamın ilk birkaç ayında kafeini kolayca parçalayamaz ve dışa aktaramaz, bu nedenle zamanla sisteminde birikebilir. Bu arada onu sinirlendirebilir ve uyuyamayabilir.
Kafein alımınızı günde 300 mg’dan daha az ile sınırlandırın – yeni doğmuş veya erken doğmuş bir bebeği emziriyorsanız daha da az.Kahve, çay ve enerji içeceklerine ek olarak, bazı alkolsüz içeceklerin ve bitter çikolatanın da önemli miktarda kafein içerdiğini unutmayın. Popüler içecek ve yiyeceklerin ne kadar olduğunu görmek için kafein grafiğimizikontrol edin .
Nikotin
Sigara içenlerin anne sütündeki nikotin miktarı, kan dolaşımındaki miktardan daha fazla. Sigara dumanı, 60’tan fazla kanserojen içeren yaklaşık 4.000 kimyasal bileşik içeren kompleks bir karışımdır. Bu bileşiklerin ne kadarının bir anne sütünde bulunduğu ve hangi seviyelerde olduğu henüz belirlenmedi.
Araştırmalar bebeklerin anneleri emzirmeden önce sigara içtiğinde daha az uyuduğunu göstermiştir. Ek olarak, ağır sigara kullanımı süt üretiminizi önemli ölçüde azaltabilir.
Sigara içenlerin bebekleri – emzirilen veya vermeyen – kolik ve solunum yolu hastalıklarına eğilimlidir. Sigara içmek (hamilelik sırasında veya doğumdan sonra bebeğin çevresinde) SIDS riskini artırır.
Yapabiliyorsan sigarayı bırak – iyiliğin ve bebeğin için. Henüz sigarayı bırakamıyorsanız, kendinizi mümkün olduğunca az sigara ile sınırlayın, daha az nikotinli sigaraya geçmeyi düşünün ve yemekten önce birkaç saat boyunca yanmamaya çalışın. Emzirmeden hemen sonra sigara içmek, sütteki nikotin miktarının düşmesi için size birkaç saat verir.
Asla bebeğinizin etrafında veya evinizin veya arabanızın içinde (veya bebeğinizin olabileceği herhangi bir kapalı alan) sigara içmeyin. Ellerinizi ve yüzünüzü yıkayın ve sigara içtikten sonra gömleğinizi değiştirin.
Sigara içseniz bile anne sütünün bebeğiniz için en iyisi olduğunu unutmayın.
Esrar
Emziren bir anne esrar içtiğinde, THC (ilacın aktif bileşeni) anne sütünde kan dolaşımındaki miktarın sekiz katına ulaşabilecek miktarlarda görünür. Ek olarak, ikinci el duman bebeğin ilaca maruz kalmasını arttırır. Sonuçlar uzun ömürlüdür: Anne sütünde marihuana maruz kalan bebekler maruz kaldıktan iki ila üç hafta sonra idrarlarında THC salgılarlar.
THC’nin emzirilen bebekler üzerindeki uzun vadeli etkileri konusunda kesin bir çalışma yoktur. Ön çalışmalar ve hayvan çalışmaları, THC’ye maruz kalan bebeklerin sedasyon, rahat kas tonusu ve zayıf emme belirtileri gösterdiğini göstermektedir. (THC ayrıca anne sütü miktarını azaltabilir.)
Ek olarak, bir araştırmaya göre, esrarın anne sütü ile maruz kalması bir yılda motor gelişiminde azalma ile sonuçlanabilir. (Başka bir çalışmada böyle bir bağlantı bulunamamıştır.) THC’nin, bebeğin önemli miktarda beyin büyümesi yaşadığı süre boyunca beyin hücrelerini de değiştirebileceği endişesi vardır. Ayrıca, caddeden satın alınan esrarın bazen diğer zararlı maddelere bağlı olduğunu da unutmayın.
Emzirirken esrar ve diğer eğlence ilaçlarından kaçının. Araştırma devam ederken, uzun vadeli zararlı etkileri olduğuna dair kanıtlar var.
Esrar kullanmayı bırakmayı başaramazsanız, Amerikan Pediatri Akademisi emzirmemeniz gerektiğini söylüyor.
Esrar içen emziren annelerin güvenli olup olmadığına ilişkin bir uzmanın cevabını okuyun .
Kaynak: Moiira % Etiketler%
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
Bazı bilgileri sörfçülerimle paylaşmayı, uygun bulmaktayım bu benim şahsi meselemde olsa. Çünkü ben 13 sene fibromyalji (yumşak doku romatizması) yüzünden her yılın 9 ayı belime 3 m uzunluğunda kuşak bağlamak zorunda kaldım.  Yine askerde (1989) yakalandığım allerji nedeniyle 13 sene hayvansal besin (Et ve etmamülleri peynir vede yumurta) yiyemedim. Bu allerjide sonra (1994) bahar nezlesi ve alerjik astımla birlikte beni canımdan bıktırdı. Sizlerinde aynı şekilde acı çekmemeniz için bu bilgilere ulaşmanızı istiyorum. 13 yaşında iken köye (Kayseri/ Bünyan/ Taçın) gittim ve çocuklarla (1970 Mart sonu) ırmakta yüzdükten sonra çimenlere yattık. Teyzem üstümü değiştirmemde israr ettiysede kabul etmedim ve sabah kalktığımda yüzüm yara içinde, dudaklarım çatlamış ve titriyordum. Şehirde mahallenin yaşlı kadınları şunu yapın bunu yapın diyerek benim üzerimde aylarca deney yaptılar. Bütün eklemlerim kireçleşmişdi ve merdivenleri dahi çıkamıyordum. Sonunda doktorumun fizik ve iğne tedavisiyle eklem kireçlenmesinden kurtuldum, fakat fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtulamadım. Tabiki kimyasal ilaçların ileride çok tehlikeli neticeler doğuracağını o zamanlar bilmiyordum. Ekim 1978 Almanya’ya geldim ve tedavi olmak için, doktora gitmeye başadım, fakat nafile. Bunun üzerine kendim 1980′de şifalı bitkiler üzerine araştırmalara başladım. Türkçe yayınlanan kitaplardaki reçeteleri üç yıl denedim ve faydasını göremedim. Umutsuzluğa kapıldığım bir anda Avusturyalı M. T. Allahın Bahçesin…adlı kitabıyla tanıştım. Ordaki bilgilerden bir reçete geilştirdim ve uyguladım vede çok şükür fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtuldum. Bu kitapta derli toplu bir reçete mevcut değildir, bu nedenle okuduğunuzda pek istifade edemezsiniz. 1989′de askerlik yaparken tabak, kaşık, çatal, kazan vb., mutfak eşyasını sadece soğuk suyla çalkalıyorduk, tabiki bakteriler, viruslar ve mantarlar hemen devreye girer. Besin alerjisine böylece yakalandım. Doktorlar “Et ve Etmamürleri” yeme dediler. 1994′den ihhtibaren 15 Mart - 30 Mayısa kadar bahar alerjisi ve alerjik astıma yakalandım. 15 Mart 2002′e kadar bahar nezlesi, allerjik astım ve bronşite karşı çare bulamadım ve 5 hafta istirahate ayrıldım. Doktorlar kortizon ve kramplara karşı spray kulanmak zorunda olduğumu söylediler ve mecburen kulandım ve 15 gün içinde kortison’dan sersemledim, konsentrem yok oldu, okuduğumu anlamaz ve yazamaz oldum. 27 (1980) yıldır süren araştımalarımada kendi üzerimde 350 Bitki-, Mineral-, ve Hayvan drogları denedim. Her türlü hastalığa çare bulurken, allerjiye karşı bugüne kadar çare bulamamıştım. Şimdi bunuda çörekle kısmen tedaviettim. Kısmen diyorum, çünkü çöreği bıraktığım an rahatsızlıklarım yeniden başlıyordu. Bu nedenle korkumdan tam 7 ay çörek çayı içtim. Sonrada daha etkili olduğuna inandığım Aloe Vera ve Noni ile tanıştım bu iki ürünü birer sene kulandım bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar. Ama noni ve aloe verayı bırakınca allerji yeniden ortaya çıktı. Araştırmalarıma devam ettim ve bu arada insanların çok kolay temin edebilecekleri ve uyguluyabilecekleri yeni bir buluşum oldu. Aloe Vera ve Tahitian Noni’den çok çok daha etkili Gökçek İksiri, çünkü curufu temizleyici özeliği var ve bu özeliği ile tedavi kesin tedavidir. 26.10.2005 tarihinde çok basit ve çok faydalı bir reçete, daha önce aloxi diye anılan ve üzerinde 10 yıldır çalıştığım, buluşumu yeniledim ve geliştirdim. Gökçek İksir, bu iksir 26 yıllık bir tecrübenin ve arştırmanın ürünüdür. Gökçek Tonik 2. önmeli doğal buluşumdur. Gökçek Diyet 3. önemli buluşumdur. Çay harmanları: bazı hastalıklarda ise şifalı bitkilerden ayrı bir çay harmanı hazırlamak gerekli olabilir. Yüksek Kimya Mühendisliği eğitimine devam ederken kimyasal ilaçların yantesirlerini 1983′de yaptığım deneylerle tesbitettim. Bundan sonra yaptığım araştırmaları unutmamak için aldığım notların bu alanda yazılan bir çok kitaptan’dan daha kaliteli olduğunu görünce bir kitap yazmaya karar verdim. Manuskiriptimimi 1994′de 1996′da 1998′de 2000′de ve nihayet 2002′de olmak üzere sürekli yeniliyerek yayınlanabilir hale getirdim. Yayınevleri 5-6 ciltlik bu eserin hem çok ilmi hemde çok geniş kapsamlı olduğunu bu nedenle ekonomik olmadığını söylemektedirler. Bu Eser için 12 yılda 1000 bitkinin 7000 Fotografını çektim, 2 yıl açık öğretime (Bitkisel tedavi uzmanlığı) devam ettim. Ben geniş bilgi vermek zorundayım, zira Kekik deyince hangi Kekik akla geliyor. Türkiyede 52 tür Kekik yetişmektedir ve bunlardan sadece Hakiki Kekikotu (Thymus. v. ) sinüzit ve bronşite karşı kulanılır, diğerlerinin özelikleri ise henüz incelenmemiştir. Ak kekik (Toros kekiği) enaz hakiki kekik kadar etkili olmasına rağmen üzerinde her hangi bir araştırma yapılmamıstır. Türkiyede 83 tür Adaçayı yetişmektedir ve bunlardan sadece şifalı adaçayı (Salvia o.) şifa maksadıyla kulanılabilir ve bu bitki yazın en hararetli aylarında dahi harareti düşürür. Alıç’ın Türkiyede 90 türü yetişmektedir ve bunlardan sadece loplu veya dişli Alıç kalp ve kandolaşımı rahatsızlıklarına karşı kulanılır. Kılıçotunun bilinen 400 türü mevcuttur ve bunlardan sadece (Hypericum p.) sinirlilik, depresyon, korku ve içhuzursuzluğa karşı kulanılır.Türkiyede bu şifalı bitkilerin % 95′i yetişmektedir ve % 5′inide yetiştirmek mümkündür. Almanyada hastalar doktorlarından bitkisel ilaçlar isterler ve Almanların % 60′i bitkisel ilaçlar kullanırlar. Almanyada 200 büyük ilaç firması diğer ülkelerden getirtikleri bitki droglarından kapsül, damlama, merhem, ampül ve haplar imal ederler ve bir yıllık gelirleri 5 milyar dollardır. Ben 361 anabaşlıkta 551 bitkiyi ayrıntılı olarak inceledim ve öylede yayınlanmasını istiyorum, yani kuşa çevrilmesine karşıyım. Vatandaş şifalı bitki yerine faydası olmayan ve hatta zehirli bitkilerin çayını içerlerse sorumlusu kim olacaktır. Bugün Türkiyede yayınlanan bir çok kiktap yığınla yanlışlarla doludur ve bunların yeri Raflar değil çöplüklerdir ve hatta internetki Türkce metinler dahi çok ilkel, 1000 yıllık eski bilgileri olduğu gibi yayınlıyorlar. Artık Dünyaya şöyle bir bakmanın zamanı gelmedimi? Lütfen birazcıkda olsa ilim olsun! Bu eserin en önemli farkı başta ABD, Almanya, Fransa, Ingiltere, Rusya, Çin, Japonya, Hindistan, Israil gibi ülkelerde 1000 den fazla üniversite kliniğinde yapılan tedavidenemeleri, araştırmaları, değerlendirmeler ve sonuçları kaynakları ile verilmektedir yani bugüne kadar yazılan kitaplarda olduğu gibi mişli muşlu masalsı değildir. Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp İsimli kitabım çıktı Avrupalı; 15-16. Yüzyıl da, Türk (Osmanlı) ve Arap’tan (Endülüs) aldığı ilimle başlattığı Rönesans  ile bugünlere geldi. Türk Milletinin 500 yıllık gerilemesinin sebebini doğru teşhis eden Atatürk, Türk rönesansını (yeniden yapılanma veya Maturidi ye dönüş) başlattı, fakat “Milli Şef” tarafından bu hareket baltalandı ve milletimiz 80 yıl daha kaybetti.Ben İbrahim Gökçek, ”Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp” alanında 1000 yıldır geri sayımımıza dur! diyecek bu eseri yazdım. Evet! bu kitabı yazmak için 12 yılı pasif, 15 yılı çok yoğun, yani 27 yıl çalıştım.Bu kitapta şimdiye kadar diğer kitaplarda olmayan çok şey göreceksiniz. Özelliklede çeşitli hastalıklara karşı 1000′e yakın reçete bulacaksınız. Bu alandaki Türk rönesansını ben başlattığım için çok mutluyum. Bu kitap 3 cilt, 1860 sayfa olup şifalı bitkiler çok yönlü olarak ele alınmıştır, ayrıca hastalıklar ve tedavileri ve de genel bilgilerden oluşmaktadır. Bitkinin Türkçe, Almanca ve Latince isimleri ve halk arasındaki isimleri. Bitkinin drogları (şifalı kısmı), tarihçesi, botanik, yetiştirilmesi, hasat zamanı, birleşimindeki maddeler, birleşimindeki bazı önemli maddelerin açık formülü, tesir şekli, klinik araştırmalar ve sonuçları, klinik araştırmalarına göre kullanılış şekli, komisyon E’ ye göre kullanılış şekli, aroma terapideki yeri, homöpatideki yeri, çayı, çay harmanları, tentürü, posyon’u, eterik yağları, ekstresi, kremi vs. yan etkisi var mı? Bütün bunlar irdelenmektedir. Belgeler: Bazı kişiler şifalı bitkiler veya hastalıklar üyerine yazdıklarım veya bana ait Gökçek İksiri üzerine fikirlerini beyan edeceklerine, senin Kimya Mühendisliği okuduğuna inanmıyorum. Dört yüksek okul okudum ama bazı nedenlerle diploma almadan okuldan ayrıldım diyorsun. Bu doğru değil sana inamıyoruz gibi akıl mantık dışı sataşmalar karşısında Gazi Eğitimde Sosyalbilgiler, Almanyanın Krefeld Şehrindeki Fachhochschule’de (TOPLAM 7 yıl 12 gün artı bir yıl hazırlık okulu, artı bir yıl staj, artı bir yıl dil kursu) Endüstriel Organik Kimya Mühendisliği, Anadolu Ümiverisitesinde İşletmecilik bu açı öğretim ve 5 yıl süren Heilpraktiker açık öğretim okuduğuma dair belgeleri burda yayınlamak istemedim halde buna mecbur kaldım. Hamdolsun yalan söylemem buna ihtiyacım yok.  Lütfen beni bu tür sataşmalı yazılarla meşgul etmeyin. Bana göre dplomalı olamak diplomasız olamktan çok çok önemlidir. Yani bir mesleğin uzmanı olmak o konuda ve bu alanda bilgi sahibi olmak çok çok önemli, yıllarca okudum ama sonuca ulaşamadım. Ben bunun acısını çekiyorum. Fakat araştırma ve okumadan uzak kalmadım, hatta işçi olmak beni daha çok bu alana yitti. Çalıştığım günler 5-6, çalışmadığım günler 10-15 saat zamanımı araştırmaya ayırıyorum. Ama diplomaya güvenip yan yatan ve hiç araştırma yapmayan insanlarda çoktur. Edison, Hazerfen Ahmet Efendi, Uluğ bey ve Mimar Sinana gibi binlerce dahi Üniveriste görmedi. Üniveriste insana araştırmanın metodunu öğretir ve diplomasını verir, bu işin başlangıcıdır. Gerisi diplomayı alan zatın gayretine kalmıştır. Okumak elbette ço çok önmeli ve güzel ama ezberci eğitimle TEK ilim adamı yetiştiremezsiniz ve öylede. AB ve ABD’de okuyan Türk Öğrenciler bu ülklerde en önemli mevkilerde. Nasıl olduda allerjiye binlerce doktor çare bulamazken, ben buldum, çünkü 17 yıl bu acı ile mücadele ettim cilesini çetim, sahlara kadar uyuyamadım, ölmek için Allah dua ettiğim günler oldu. Hamdolsun şimdi 30 yaşındaki bir delikanlıdan daha iyiyim. Nasrettin hoca damdan düşmüş ve ayağı kırılmış, her kafadan bir ses gelince bana damadan düşen birini çağırın demiş. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
Bazı bilgileri sörfçülerimle paylaşmayı, uygun bulmaktayım bu benim şahsi meselemde olsa. Çünkü ben 13 sene fibromyalji (yumşak doku romatizması) yüzünden her yılın 9 ayı belime 3 m uzunluğunda kuşak bağlamak zorunda kaldım.  Yine askerde (1989) yakalandığım allerji nedeniyle 13 sene hayvansal besin (Et ve etmamülleri peynir vede yumurta) yiyemedim. Bu allerjide sonra (1994) bahar nezlesi ve alerjik astımla birlikte beni canımdan bıktırdı. Sizlerinde aynı şekilde acı çekmemeniz için bu bilgilere ulaşmanızı istiyorum. 13 yaşında iken köye (Kayseri/ Bünyan/ Taçın) gittim ve çocuklarla (1970 Mart sonu) ırmakta yüzdükten sonra çimenlere yattık. Teyzem üstümü değiştirmemde israr ettiysede kabul etmedim ve sabah kalktığımda yüzüm yara içinde, dudaklarım çatlamış ve titriyordum. Şehirde mahallenin yaşlı kadınları şunu yapın bunu yapın diyerek benim üzerimde aylarca deney yaptılar. Bütün eklemlerim kireçleşmişdi ve merdivenleri dahi çıkamıyordum. Sonunda doktorumun fizik ve iğne tedavisiyle eklem kireçlenmesinden kurtuldum, fakat fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtulamadım. Tabiki kimyasal ilaçların ileride çok tehlikeli neticeler doğuracağını o zamanlar bilmiyordum. Ekim 1978 Almanya’ya geldim ve tedavi olmak için, doktora gitmeye başadım, fakat nafile. Bunun üzerine kendim 1980′de şifalı bitkiler üzerine araştırmalara başladım. Türkçe yayınlanan kitaplardaki reçeteleri üç yıl denedim ve faydasını göremedim. Umutsuzluğa kapıldığım bir anda Avusturyalı M. T. Allahın Bahçesin…adlı kitabıyla tanıştım. Ordaki bilgilerden bir reçete geilştirdim ve uyguladım vede çok şükür fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtuldum. Bu kitapta derli toplu bir reçete mevcut değildir, bu nedenle okuduğunuzda pek istifade edemezsiniz. 1989′de askerlik yaparken tabak, kaşık, çatal, kazan vb., mutfak eşyasını sadece soğuk suyla çalkalıyorduk, tabiki bakteriler, viruslar ve mantarlar hemen devreye girer. Besin alerjisine böylece yakalandım. Doktorlar “Et ve Etmamürleri” yeme dediler. 1994′den ihhtibaren 15 Mart - 30 Mayısa kadar bahar alerjisi ve alerjik astıma yakalandım. 15 Mart 2002′e kadar bahar nezlesi, allerjik astım ve bronşite karşı çare bulamadım ve 5 hafta istirahate ayrıldım. Doktorlar kortizon ve kramplara karşı spray kulanmak zorunda olduğumu söylediler ve mecburen kulandım ve 15 gün içinde kortison’dan sersemledim, konsentrem yok oldu, okuduğumu anlamaz ve yazamaz oldum. 27 (1980) yıldır süren araştımalarımada kendi üzerimde 350 Bitki-, Mineral-, ve Hayvan drogları denedim. Her türlü hastalığa çare bulurken, allerjiye karşı bugüne kadar çare bulamamıştım. Şimdi bunuda çörekle kısmen tedaviettim. Kısmen diyorum, çünkü çöreği bıraktığım an rahatsızlıklarım yeniden başlıyordu. Bu nedenle korkumdan tam 7 ay çörek çayı içtim. Sonrada daha etkili olduğuna inandığım Aloe Vera ve Noni ile tanıştım bu iki ürünü birer sene kulandım bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar. Ama noni ve aloe verayı bırakınca allerji yeniden ortaya çıktı. Araştırmalarıma devam ettim ve bu arada insanların çok kolay temin edebilecekleri ve uyguluyabilecekleri yeni bir buluşum oldu. Aloe Vera ve Tahitian Noni’den çok çok daha etkili Gökçek İksiri, çünkü curufu temizleyici özeliği var ve bu özeliği ile tedavi kesin tedavidir. 26.10.2005 tarihinde çok basit ve çok faydalı bir reçete, daha önce aloxi diye anılan ve üzerinde 10 yıldır çalıştığım, buluşumu yeniledim ve geliştirdim. Gökçek İksir, bu iksir 26 yıllık bir tecrübenin ve arştırmanın ürünüdür. Gökçek Tonik 2. önmeli doğal buluşumdur. Gökçek Diyet 3. önemli buluşumdur. Çay harmanları: bazı hastalıklarda ise şifalı bitkilerden ayrı bir çay harmanı hazırlamak gerekli olabilir. Yüksek Kimya Mühendisliği eğitimine devam ederken kimyasal ilaçların yantesirlerini 1983′de yaptığım deneylerle tesbitettim. Bundan sonra yaptığım araştırmaları unutmamak için aldığım notların bu alanda yazılan bir çok kitaptan’dan daha kaliteli olduğunu görünce bir kitap yazmaya karar verdim. Manuskiriptimimi 1994′de 1996′da 1998′de 2000′de ve nihayet 2002′de olmak üzere sürekli yeniliyerek yayınlanabilir hale getirdim. Yayınevleri 5-6 ciltlik bu eserin hem çok ilmi hemde çok geniş kapsamlı olduğunu bu nedenle ekonomik olmadığını söylemektedirler. Bu Eser için 12 yılda 1000 bitkinin 7000 Fotografını çektim, 2 yıl açık öğretime (Bitkisel tedavi uzmanlığı) devam ettim. Ben geniş bilgi vermek zorundayım, zira Kekik deyince hangi Kekik akla geliyor. Türkiyede 52 tür Kekik yetişmektedir ve bunlardan sadece Hakiki Kekikotu (Thymus. v. ) sinüzit ve bronşite karşı kulanılır, diğerlerinin özelikleri ise henüz incelenmemiştir. Ak kekik (Toros kekiği) enaz hakiki kekik kadar etkili olmasına rağmen üzerinde her hangi bir araştırma yapılmamıstır. Türkiyede 83 tür Adaçayı yetişmektedir ve bunlardan sadece şifalı adaçayı (Salvia o.) şifa maksadıyla kulanılabilir ve bu bitki yazın en hararetli aylarında dahi harareti düşürür. Alıç’ın Türkiyede 90 türü yetişmektedir ve bunlardan sadece loplu veya dişli Alıç kalp ve kandolaşımı rahatsızlıklarına karşı kulanılır. Kılıçotunun bilinen 400 türü mevcuttur ve bunlardan sadece (Hypericum p.) sinirlilik, depresyon, korku ve içhuzursuzluğa karşı kulanılır.Türkiyede bu şifalı bitkilerin % 95′i yetişmektedir ve % 5′inide yetiştirmek mümkündür. Almanyada hastalar doktorlarından bitkisel ilaçlar isterler ve Almanların % 60′i bitkisel ilaçlar kullanırlar. Almanyada 200 büyük ilaç firması diğer ülkelerden getirtikleri bitki droglarından kapsül, damlama, merhem, ampül ve haplar imal ederler ve bir yıllık gelirleri 5 milyar dollardır. Ben 361 anabaşlıkta 551 bitkiyi ayrıntılı olarak inceledim ve öylede yayınlanmasını istiyorum, yani kuşa çevrilmesine karşıyım. Vatandaş şifalı bitki yerine faydası olmayan ve hatta zehirli bitkilerin çayını içerlerse sorumlusu kim olacaktır. Bugün Türkiyede yayınlanan bir çok kiktap yığınla yanlışlarla doludur ve bunların yeri Raflar değil çöplüklerdir ve hatta internetki Türkce metinler dahi çok ilkel, 1000 yıllık eski bilgileri olduğu gibi yayınlıyorlar. Artık Dünyaya şöyle bir bakmanın zamanı gelmedimi? Lütfen birazcıkda olsa ilim olsun! Bu eserin en önemli farkı başta ABD, Almanya, Fransa, Ingiltere, Rusya, Çin, Japonya, Hindistan, Israil gibi ülkelerde 1000 den fazla üniversite kliniğinde yapılan tedavidenemeleri, araştırmaları, değerlendirmeler ve sonuçları kaynakları ile verilmektedir yani bugüne kadar yazılan kitaplarda olduğu gibi mişli muşlu masalsı değildir. Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp İsimli kitabım çıktı Avrupalı; 15-16. Yüzyıl da, Türk (Osmanlı) ve Arap’tan (Endülüs) aldığı ilimle başlattığı Rönesans  ile bugünlere geldi. Türk Milletinin 500 yıllık gerilemesinin sebebini doğru teşhis eden Atatürk, Türk rönesansını (yeniden yapılanma veya Maturidi ye dönüş) başlattı, fakat “Milli Şef” tarafından bu hareket baltalandı ve milletimiz 80 yıl daha kaybetti.Ben İbrahim Gökçek, ”Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp” alanında 1000 yıldır geri sayımımıza dur! diyecek bu eseri yazdım. Evet! bu kitabı yazmak için 12 yılı pasif, 15 yılı çok yoğun, yani 27 yıl çalıştım.Bu kitapta şimdiye kadar diğer kitaplarda olmayan çok ��ey göreceksiniz. Özelliklede çeşitli hastalıklara karşı 1000′e yakın reçete bulacaksınız. Bu alandaki Türk rönesansını ben başlattığım için çok mutluyum. Bu kitap 3 cilt, 1860 sayfa olup şifalı bitkiler çok yönlü olarak ele alınmıştır, ayrıca hastalıklar ve tedavileri ve de genel bilgilerden oluşmaktadır. Bitkinin Türkçe, Almanca ve Latince isimleri ve halk arasındaki isimleri. Bitkinin drogları (şifalı kısmı), tarihçesi, botanik, yetiştirilmesi, hasat zamanı, birleşimindeki maddeler, birleşimindeki bazı önemli maddelerin açık formülü, tesir şekli, klinik araştırmalar ve sonuçları, klinik araştırmalarına göre kullanılış şekli, komisyon E’ ye göre kullanılış şekli, aroma terapideki yeri, homöpatideki yeri, çayı, çay harmanları, tentürü, posyon’u, eterik yağları, ekstresi, kremi vs. yan etkisi var mı? Bütün bunlar irdelenmektedir. Belgeler: Bazı kişiler şifalı bitkiler veya hastalıklar üyerine yazdıklarım veya bana ait Gökçek İksiri üzerine fikirlerini beyan edeceklerine, senin Kimya Mühendisliği okuduğuna inanmıyorum. Dört yüksek okul okudum ama bazı nedenlerle diploma almadan okuldan ayrıldım diyorsun. Bu doğru değil sana inamıyoruz gibi akıl mantık dışı sataşmalar karşısında Gazi Eğitimde Sosyalbilgiler, Almanyanın Krefeld Şehrindeki Fachhochschule’de (TOPLAM 7 yıl 12 gün artı bir yıl hazırlık okulu, artı bir yıl staj, artı bir yıl dil kursu) Endüstriel Organik Kimya Mühendisliği, Anadolu Ümiverisitesinde İşletmecilik bu açı öğretim ve 5 yıl süren Heilpraktiker açık öğretim okuduğuma dair belgeleri burda yayınlamak istemedim halde buna mecbur kaldım. Hamdolsun yalan söylemem buna ihtiyacım yok.  Lütfen beni bu tür sataşmalı yazılarla meşgul etmeyin. Bana göre dplomalı olamak diplomasız olamktan çok çok önemlidir. Yani bir mesleğin uzmanı olmak o konuda ve bu alanda bilgi sahibi olmak çok çok önemli, yıllarca okudum ama sonuca ulaşamadım. Ben bunun acısını çekiyorum. Fakat araştırma ve okumadan uzak kalmadım, hatta işçi olmak beni daha çok bu alana yitti. Çalıştığım günler 5-6, çalışmadığım günler 10-15 saat zamanımı araştırmaya ayırıyorum. Ama diplomaya güvenip yan yatan ve hiç araştırma yapmayan insanlarda çoktur. Edison, Hazerfen Ahmet Efendi, Uluğ bey ve Mimar Sinana gibi binlerce dahi Üniveriste görmedi. Üniveriste insana araştırmanın metodunu öğretir ve diplomasını verir, bu işin başlangıcıdır. Gerisi diplomayı alan zatın gayretine kalmıştır. Okumak elbette ço çok önmeli ve güzel ama ezberci eğitimle TEK ilim adamı yetiştiremezsiniz ve öylede. AB ve ABD’de okuyan Türk Öğrenciler bu ülklerde en önemli mevkilerde. Nasıl olduda allerjiye binlerce doktor çare bulamazken, ben buldum, çünkü 17 yıl bu acı ile mücadele ettim cilesini çetim, sahlara kadar uyuyamadım, ölmek için Allah dua ettiğim günler oldu. Hamdolsun şimdi 30 yaşındaki bir delikanlıdan daha iyiyim. Nasrettin hoca damdan düşmüş ve ayağı kırılmış, her kafadan bir ses gelince bana damadan düşen birini çağırın demiş. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
Bazı bilgileri sörfçülerimle paylaşmayı, uygun bulmaktayım bu benim şahsi meselemde olsa. Çünkü ben 13 sene fibromyalji (yumşak doku romatizması) yüzünden her yılın 9 ayı belime 3 m uzunluğunda kuşak bağlamak zorunda kaldım.  Yine askerde (1989) yakalandığım allerji nedeniyle 13 sene hayvansal besin (Et ve etmamülleri peynir vede yumurta) yiyemedim. Bu allerjide sonra (1994) bahar nezlesi ve alerjik astımla birlikte beni canımdan bıktırdı. Sizlerinde aynı şekilde acı çekmemeniz için bu bilgilere ulaşmanızı istiyorum. 13 yaşında iken köye (Kayseri/ Bünyan/ Taçın) gittim ve çocuklarla (1970 Mart sonu) ırmakta yüzdükten sonra çimenlere yattık. Teyzem üstümü değiştirmemde israr ettiysede kabul etmedim ve sabah kalktığımda yüzüm yara içinde, dudaklarım çatlamış ve titriyordum. Şehirde mahallenin yaşlı kadınları şunu yapın bunu yapın diyerek benim üzerimde aylarca deney yaptılar. Bütün eklemlerim kireçleşmişdi ve merdivenleri dahi çıkamıyordum. Sonunda doktorumun fizik ve iğne tedavisiyle eklem kireçlenmesinden kurtuldum, fakat fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtulamadım. Tabiki kimyasal ilaçların ileride çok tehlikeli neticeler doğuracağını o zamanlar bilmiyordum. Ekim 1978 Almanya’ya geldim ve tedavi olmak için, doktora gitmeye başadım, fakat nafile. Bunun üzerine kendim 1980′de şifalı bitkiler üzerine araştırmalara başladım. Türkçe yayınlanan kitaplardaki reçeteleri üç yıl denedim ve faydasını göremedim. Umutsuzluğa kapıldığım bir anda Avusturyalı M. T. Allahın Bahçesin…adlı kitabıyla tanıştım. Ordaki bilgilerden bir reçete geilştirdim ve uyguladım vede çok şükür fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtuldum. Bu kitapta derli toplu bir reçete mevcut değildir, bu nedenle okuduğunuzda pek istifade edemezsiniz. 1989′de askerlik yaparken tabak, kaşık, çatal, kazan vb., mutfak eşyasını sadece soğuk suyla çalkalıyorduk, tabiki bakteriler, viruslar ve mantarlar hemen devreye girer. Besin alerjisine böylece yakalandım. Doktorlar “Et ve Etmamürleri” yeme dediler. 1994′den ihhtibaren 15 Mart - 30 Mayısa kadar bahar alerjisi ve alerjik astıma yakalandım. 15 Mart 2002′e kadar bahar nezlesi, allerjik astım ve bronşite karşı çare bulamadım ve 5 hafta istirahate ayrıldım. Doktorlar kortizon ve kramplara karşı spray kulanmak zorunda olduğumu söylediler ve mecburen kulandım ve 15 gün içinde kortison’dan sersemledim, konsentrem yok oldu, okuduğumu anlamaz ve yazamaz oldum. 27 (1980) yıldır süren araştımalarımada kendi üzerimde 350 Bitki-, Mineral-, ve Hayvan drogları denedim. Her türlü hastalığa çare bulurken, allerjiye karşı bugüne kadar çare bulamamıştım. Şimdi bunuda çörekle kısmen tedaviettim. Kısmen diyorum, çünkü çöreği bıraktığım an rahatsızlıklarım yeniden başlıyordu. Bu nedenle korkumdan tam 7 ay çörek çayı içtim. Sonrada daha etkili olduğuna inandığım Aloe Vera ve Noni ile tanıştım bu iki ürünü birer sene kulandım bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar. Ama noni ve aloe verayı bırakınca allerji yeniden ortaya çıktı. Araştırmalarıma devam ettim ve bu arada insanların çok kolay temin edebilecekleri ve uyguluyabilecekleri yeni bir buluşum oldu. Aloe Vera ve Tahitian Noni’den çok çok daha etkili Gökçek İksiri, çünkü curufu temizleyici özeliği var ve bu özeliği ile tedavi kesin tedavidir. 26.10.2005 tarihinde çok basit ve çok faydalı bir reçete, daha önce aloxi diye anılan ve üzerinde 10 yıldır çalıştığım, buluşumu yeniledim ve geliştirdim. Gökçek İksir, bu iksir 26 yıllık bir tecrübenin ve arştırmanın ürünüdür. Gökçek Tonik 2. önmeli doğal buluşumdur. Gökçek Diyet 3. önemli buluşumdur. Çay harmanları: bazı hastalıklarda ise şifalı bitkilerden ayrı bir çay harmanı hazırlamak gerekli olabilir. Yüksek Kimya Mühendisliği eğitimine devam ederken kimyasal ilaçların yantesirlerini 1983′de yaptığım deneylerle tesbitettim. Bundan sonra yaptığım araştırmaları unutmamak için aldığım notların bu alanda yazılan bir çok kitaptan’dan daha kaliteli olduğunu görünce bir kitap yazmaya karar verdim. Manuskiriptimimi 1994′de 1996′da 1998′de 2000′de ve nihayet 2002′de olmak üzere sürekli yeniliyerek yayınlanabilir hale getirdim. Yayınevleri 5-6 ciltlik bu eserin hem çok ilmi hemde çok geniş kapsamlı olduğunu bu nedenle ekonomik olmadığını söylemektedirler. Bu Eser için 12 yılda 1000 bitkinin 7000 Fotografını çektim, 2 yıl açık öğretime (Bitkisel tedavi uzmanlığı) devam ettim. Ben geniş bilgi vermek zorundayım, zira Kekik deyince hangi Kekik akla geliyor. Türkiyede 52 tür Kekik yetişmektedir ve bunlardan sadece Hakiki Kekikotu (Thymus. v. ) sinüzit ve bronşite karşı kulanılır, diğerlerinin özelikleri ise henüz incelenmemiştir. Ak kekik (Toros kekiği) enaz hakiki kekik kadar etkili olmasına rağmen üzerinde her hangi bir araştırma yapılmamıstır. Türkiyede 83 tür Adaçayı yetişmektedir ve bunlardan sadece şifalı adaçayı (Salvia o.) şifa maksadıyla kulanılabilir ve bu bitki yazın en hararetli aylarında dahi harareti düşürür. Alıç’ın Türkiyede 90 türü yetişmektedir ve bunlardan sadece loplu veya dişli Alıç kalp ve kandolaşımı rahatsızlıklarına karşı kulanılır. Kılıçotunun bilinen 400 türü mevcuttur ve bunlardan sadece (Hypericum p.) sinirlilik, depresyon, korku ve içhuzursuzluğa karşı kulanılır.Türkiyede bu şifalı bitkilerin % 95′i yetişmektedir ve % 5′inide yetiştirmek mümkündür. Almanyada hastalar doktorlarından bitkisel ilaçlar isterler ve Almanların % 60′i bitkisel ilaçlar kullanırlar. Almanyada 200 büyük ilaç firması diğer ülkelerden getirtikleri bitki droglarından kapsül, damlama, merhem, ampül ve haplar imal ederler ve bir yıllık gelirleri 5 milyar dollardır. Ben 361 anabaşlıkta 551 bitkiyi ayrıntılı olarak inceledim ve öylede yayınlanmasını istiyorum, yani kuşa çevrilmesine karşıyım. Vatandaş şifalı bitki yerine faydası olmayan ve hatta zehirli bitkilerin çayını içerlerse sorumlusu kim olacaktır. Bugün Türkiyede yayınlanan bir çok kiktap yığınla yanlışlarla doludur ve bunların yeri Raflar değil çöplüklerdir ve hatta internetki Türkce metinler dahi çok ilkel, 1000 yıllık eski bilgileri olduğu gibi yayınlıyorlar. Artık Dünyaya şöyle bir bakmanın zamanı gelmedimi? Lütfen birazcıkda olsa ilim olsun! Bu eserin en önemli farkı başta ABD, Almanya, Fransa, Ingiltere, Rusya, Çin, Japonya, Hindistan, Israil gibi ülkelerde 1000 den fazla üniversite kliniğinde yapılan tedavidenemeleri, araştırmaları, değerlendirmeler ve sonuçları kaynakları ile verilmektedir yani bugüne kadar yazılan kitaplarda olduğu gibi mişli muşlu masalsı değildir. Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp İsimli kitabım çıktı Avrupalı; 15-16. Yüzyıl da, Türk (Osmanlı) ve Arap’tan (Endülüs) aldığı ilimle başlattığı Rönesans  ile bugünlere geldi. Türk Milletinin 500 yıllık gerilemesinin sebebini doğru teşhis eden Atatürk, Türk rönesansını (yeniden yapılanma veya Maturidi ye dönüş) başlattı, fakat “Milli Şef” tarafından bu hareket baltalandı ve milletimiz 80 yıl daha kaybetti.Ben İbrahim Gökçek, ”Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp” alanında 1000 yıldır geri sayımımıza dur! diyecek bu eseri yazdım. Evet! bu kitabı yazmak için 12 yılı pasif, 15 yılı çok yoğun, yani 27 yıl çalıştım.Bu kitapta şimdiye kadar diğer kitaplarda olmayan çok şey göreceksiniz. Özelliklede çeşitli hastalıklara karşı 1000′e yakın reçete bulacaksınız. Bu alandaki Türk rönesansını ben başlattığım için çok mutluyum. Bu kitap 3 cilt, 1860 sayfa olup şifalı bitkiler çok yönlü olarak ele alınmıştır, ayrıca hastalıklar ve tedavileri ve de genel bilgilerden oluşmaktadır. Bitkinin Türkçe, Almanca ve Latince isimleri ve halk arasındaki isimleri. Bitkinin drogları (şifalı kısmı), tarihçesi, botanik, yetiştirilmesi, hasat zamanı, birleşimindeki maddeler, birleşimindeki bazı önemli maddelerin açık formülü, tesir şekli, klinik araştırmalar ve sonuçları, klinik araştırmalarına göre kullanılış şekli, komisyon E’ ye göre kullanılış şekli, aroma terapideki yeri, homöpatideki yeri, çayı, çay harmanları, tentürü, posyon’u, eterik yağları, ekstresi, kremi vs. yan etkisi var mı? Bütün bunlar irdelenmektedir. Belgeler: Bazı kişiler şifalı bitkiler veya hastalıklar üyerine yazdıklarım veya bana ait Gökçek İksiri üzerine fikirlerini beyan edeceklerine, senin Kimya Mühendisliği okuduğuna inanmıyorum. Dört yüksek okul okudum ama bazı nedenlerle diploma almadan okuldan ayrıldım diyorsun. Bu doğru değil sana inamıyoruz gibi akıl mantık dışı sataşmalar karşısında Gazi Eğitimde Sosyalbilgiler, Almanyanın Krefeld Şehrindeki Fachhochschule’de (TOPLAM 7 yıl 12 gün artı bir yıl hazırlık okulu, artı bir yıl staj, artı bir yıl dil kursu) Endüstriel Organik Kimya Mühendisliği, Anadolu Ümiverisitesinde İşletmecilik bu açı öğretim ve 5 yıl süren Heilpraktiker açık öğretim okuduğuma dair belgeleri burda yayınlamak istemedim halde buna mecbur kaldım. Hamdolsun yalan söylemem buna ihtiyacım yok.  Lütfen beni bu tür sataşmalı yazılarla meşgul etmeyin. Bana göre dplomalı olamak diplomasız olamktan çok çok önemlidir. Yani bir mesleğin uzmanı olmak o konuda ve bu alanda bilgi sahibi olmak çok çok önemli, yıllarca okudum ama sonuca ulaşamadım. Ben bunun acısını çekiyorum. Fakat araştırma ve okumadan uzak kalmadım, hatta işçi olmak beni daha çok bu alana yitti. Çalıştığım günler 5-6, çalışmadığım günler 10-15 saat zamanımı araştırmaya ayırıyorum. Ama diplomaya güvenip yan yatan ve hiç araştırma yapmayan insanlarda çoktur. Edison, Hazerfen Ahmet Efendi, Uluğ bey ve Mimar Sinana gibi binlerce dahi Üniveriste görmedi. Üniveriste insana araştırmanın metodunu öğretir ve diplomasını verir, bu işin başlangıcıdır. Gerisi diplomayı alan zatın gayretine kalmıştır. Okumak elbette ço çok önmeli ve güzel ama ezberci eğitimle TEK ilim adamı yetiştiremezsiniz ve öylede. AB ve ABD’de okuyan Türk Öğrenciler bu ülklerde en önemli mevkilerde. Nasıl olduda allerjiye binlerce doktor çare bulamazken, ben buldum, çünkü 17 yıl bu acı ile mücadele ettim cilesini çetim, sahlara kadar uyuyamadım, ölmek için Allah dua ettiğim günler oldu. Hamdolsun şimdi 30 yaşındaki bir delikanlıdan daha iyiyim. Nasrettin hoca damdan düşmüş ve ayağı kırılmış, her kafadan bir ses gelince bana damadan düşen birini çağırın demiş. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
BALLI BABA Çok Yıllık | 0,2-0,5m | 4-10 Aylar | Ca,Ho,Na | Çiçeği | Otu Ballıbaba Taubnessel Lamium album Ak ballı baba  Beyaz ballı baba Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblütgwâchse, Lamiaceae(Labiatae) Drugları: Ballıbaba çiçeği; Lamii albi flos  Ballıbaba otu; Lamii albi herba Ballıbabanın sadece çiçekleri çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır, nadiren de otunun kullanıldığı olmaktadır. Giriş: Ballıbabagiller ailesine dahil olan Ballıbabanın oldukça çok türü vardır, fakat bunlardan sadece ak ballıbaba tıbbi maksatlı kullanılır. Ak ballıbabanın haricinde Sarı ballıbaba; Lamium galeobdolon, kan kırmızısı ballıbaba; L.purpureum, Benekli ballıbaba; L. Maculatum ve Sarmalı ballıbaba; L.ampılexicaule’yi sayabiliriz. Lamium eski yunanca da << Lamos>> kelimesinden türemiş olup, yutak anlamına ve Latince album kelimesi beyaz anlamına gelir. Almanca Taubnessel denir. Taub uyuşuk, Nessel ısırgan yani yakmayan ısırgan otu anlamına gelir. Türkçe de ballıbaba denmesi çiçeklerinin bal tadında olması nedeni iledir. Ballıbaba çok eskilerden beri kadın hastalıklarına ve özelliklede beyaz akıntıya karşı kullanılmıştır. Avrupa, Asya ve Kuzey Amerikanın ılıman bölge¬lerinde özelliklede nemli, kumlu ve humuslu topraklarda, Türkiye’nin ise genellikle Marmara, Karadeniz ve Doğu Anadolu da yabani olarak yetişir.  Botanik: Ballıbaba 20-50cm arasında dikine yükselen, çatallaşmayan ve köşeli bir gövdeye sahiptir. Yaprakları kalp, yumurta veya mızrak şeklinde ve yahut ta yarıya kadar kalp ve yarıdan sonra üçgen şeklinde olabilir. Yapraklarının kenarları kertikli, üzeri pürtüklü, koyu yeşil renkli kısa saplı üzeri narin tüylü, karşılıklı ve bir sonraki ile çaprazdır. Çiçekleri yaprak saplarının hemen üstünde gövdenin kenarına halka gibi oturmuş ve bu halka üzerinde 6-12 adet çiçekten meydana gelir. Çiçek taç yapraklarının üst dudağı miğfer şeklinde, alt dudağı iki loplu beyaz renkli ve iç kısmında döllenme tozlukları bulunur. Arı ve yaban arıları çiçeklerin bitki özünü emmek istedikleri zaman çiçek tozu arıların üstüne yapışır ve böylece çiçek döllenmiş olur. Ballıbaba otu ile Kedi başı otunu birbirinden ayırmak oldukça zordur. Fakat dikkat edince bazı farklılıkları görebiliriz. Bu farklardan bazıları; kedi başı otu çatallaşır, iki taç yaprakların üst dudakları (Miğferleri) alttakinden küçüktür ve yaprak sapları daha uzundur.  Yetiştirilmesi: Ballıbaba ağaç altlarında veya gölgeliklerde daha iyi yetişir. Tohumların yetiştirmek mümkün olduğu gibi kök sürgünleri ile de yetiştirilebilir. Hasat Zamanı: Mayıstan Ekime kadar sadece çiçekleri toplanır gölgede 35˚’yi geçmeyecek sıcaklıkta kurutulur şayet tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir. Maalesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutl¬aka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kuru-tulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukça azaltır. Birleşimi: Ballıbaba çiçeğinin birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz; a) İridoitglikozitler; lamalbid ve caryoptosid b) Secoiridoitglikozitler; albosid A ve albosid B c) Biogen aminler; tyramin, histamin ve metilamin d) Flavonitglikozitler; Quercimetrin (Quercetin-7-β-glikozit), Kâmpferol-3-diglikozit ile az miktarda Katechin taninler (Catechin taninler) içerir. e) Ayrıca müsilajlar, eterik yağlar, saponinler, zamk, şeker, kolin ve az miktarda alkaloit ve fenol karbonik asitler içerir.  Tesir şekli: Damarları büzücü, mukoza zarını koruyucu, kanı temiz-leyici, iç kanamayı durdurucu, iltihapları önleyici ve mantarları yok edi-cidir. Kullanılması:  a) Üniversite kliniklerinde modern anlamda araştırmalar yapılmamıştır. Bu nedenle ballıbaba yerine kadın hastalıklarında Gökçek İksir tercih edilir, çünkü çok çok etkilidir. b) Komisyon E’nin 14.07.1993 tarih ve 128 nolu Monografi bildirisine göre Ballıbaba çiçeği başta mide bağırsak rahatsızlıklarına; mide zafiyeti, tıkanma ve şişkinliğe karşı ve de bağırsakları kuvvetlen¬dirmek için kullanılır. Ballıbaba çiçeği ayrıca adet rahatsızlıkları, kadın hastalıkları uyuyama, sinirlilik, karaciğer, böbrek ve kalp zafiyetine karşı da diğer bitkilerle birlikte harman çayı olarak kullanılır. c) Halk arasında; kadın hastalıklarından beyaz akıntı, menopoz ve adet rahatsızlıkları ile varis basur ve idrar tutamamaya karşı kullanılır. Açıklama: Her beyaz akıntının doktorlar tarafından iyice incelenmesi ve ona göre tedavi edilmesi gerekir. Çünkü hastalık yapan mantarların (candida albicans) veya parazitlerin (trichomonaden) iyi olup olmaya-caklarının tespiti gerekir. Vajinada faydalı laktik asit bakterileri hem burada beslenirler hem de vajinayı korurlar. Bu nedenle beyaz akıntı grimsi, pembe, sarı, kırmızı veya kahverengimsi olabilir ve de kokmaya başlayabilir. Akıntının renginin değişmesi veya koyulaşması ve de koku-sunun değişmesi önemli bir hastalığa delalet olabilir. Çayı: 2 kahve kaşığı Ballıbaba çiçeği demliğe konur ve üzerine 300-500 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dakika demlenmeye bıraktıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları: B. Vonarburg’a göre beyaz akıntıya karşı çay; >20 gr Koyungözü çiçeği >20 gr Biberiye yaprağı >20 gr Papatya çiçeği >20 gr Ballıbaba çiçeği >10 gr Atkuyruğu otu Gökçek Beyaz Akıntı çayı >25 gr Ballıbaba çiçeği >25 gr Aslanpençesi otu >25 gr Atkuyruğu otu >25 gr Civanpercemiotu Gökçek İltihaplı kadın hastalıklarına karşı çay; >20 gr Biberiye yaprağı >20 gr Ballıbaba çiçeği >20 gr Isırgan otu  >20 gr Civanpercemiotu  >20 gr Ayı üzümü yaprağı Dr. J.Reinhard’a göre kan kanserine karşı çay; >20 gr Söğüt kabuğu >12 gr Sefa çiçeği >12 gr Atkuyruğu otu >12 gr Isırgan otu >10 gr Karakafes kökü >10 gr Ceviz yaprağı >10 gr Centiyan kökü >10 gr Ballıbaba çiçeği >4 gr Boy otu tohumu J.Karl’a göre beyaz akıntıya karşı çay; >20 gr Ballıbaba çiçeği >20 gr Aslanpençesi otu >20 gr Ceviz yaprağı >20 gr Adaçayı yaprağı >20 gr Biberiye yaprağı >20 gr Çilek yaprağı Dr. J.Reinhard’a göre böbrek büyümesine karşı çay; >20 gr Papatya çiçeği >20 gr Ballıbaba çiçeği >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Kekik otu >20 gr Yoğurt otu Homeopatide: Ballıbaba çiçekleri ezilmeden toplanır, taze olarak bir şişeye konur ve üzerine %70lik alkol ilave edilerek 4-6 hafta bekledikten sonra süzülerek Homeopatide <<Lamium album>> ismi ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5 defa 10-15 damla 4-6 hafta süreyle alınır. Yan Tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur.< Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
Bazı Firmalar sahte ürünler üreterek insan sağlığını tehdit ediyor
Ben İbrahim GÖKÇEK, 32 yıl boyunca alternatif tıp ile ilgili çalışmalar yaptıktan sonra, bilgi ve birikimlerimi 3 ciltlik bir kitapta topladım. Bunun yanında İksir, Tonik, Jel, Tentür, Ozon yağı ve Bitki Çayları gibi bitkisel yan etkisiz ürünler ürettim. Bugünlerde de en son geliştirmiş olduğum ürünlerden, düşük tansiyon problemi olanlar için Cemre İksir ve Cemre Tonik ürünlerinin, çalışmalarımdan daha önce haberi olan eski bir çalışanım tarafından, Kibirli firmasına servis edilip, bu ürünün, sözde iki doktorun icat ettiği söylenerek piyasaya sürülmeye başlanmıştır. Cemre ürünleri formulasyon ve geliştirme olarak tamamiyle bana aittir. Sahtekârlık, kalpazanlık ve sahte ürün üretmekte çok yetenekli olan Kibirli firması benim çalışmalarımı taklit ederek insanları sömürmeye çalışmaktadır. Ayrıca bu insanlar ne yaptığını bilmeden üstünkörü çaldıkları bilgilerle bu ürünleri çıkararak insan sağlığıyla oynamaktadırlar. Örneğin; Cemre İksir ‘inin bileşimindeki bitkilerden bir tanesinin eksik olması ya da oranlarının yanlış olması durumunda şiddetli baş ağrısı yapar, farklı bitkilerin karıştırılması ise çözülen iltihabın böbreklerden atılamamasına sebep olur bu da insanda kronik böbrek yetmezliğini tetikleyebilir. Biz ürünlerimizde böbrek yetmezliğini önlerken, taklitci insanların yapmış olduğu ürünlerle, sağlıklı böbrekleriniz bile iflas ettirebilir. Sonuçta bu firma ve emrinde ki bu zavallı iki doktor (gerçek doktorları tenzih ederim) önce babaları gibi Azerbaycan'a gidip oradaki üniversitelerden ücret karşılığı Prof. lük diplomalarını satın alsınlar. Bu kişiler ABD'de FDA tarafından iç kanamalara sebep olduğu gerekçesiyle yasaklanan "Reishi Mantarı"ndan ürünler yapıp satıyorlar. Yani insan sağlığını hiçbir şekilde önemsemeyen, araştırmadan yoksun gözünü para hırsı bürümüş bu insanlara kanmayınız, itibar etmeyiniz, kanarsanız hem sağlığınız bozulur hem de paranızdan olursunuz. Bu sahtekarların üretmiş olduğu ürünleri kullanırsanız faydası olmaz, çünkü Bizim ürettiğimiz Cemre iksirde sarımsak ve zencefil konsantre halde iken bu taklitçilerin ürününde sarımsak bulunmamaktadır. Yani Gökçek Tentürü kopyalamak istemişlerdir ve çok özel bazı bitkileri de içinde barındırmamaktadır. Örneğin Türkiye’de 90 çeşit alıç, 52 çeşit kekik, 83 çeşit ada çayı, 40 çeşit papatya yetişir. Bu bitkilerin bir kısmını özel olarak Uludağ, Keşiş Dağı, Kaz dağları veya Beydağlarından özel izinle toplatmaktayım. Örneğin: Adaçayları içinde sadece bir tür şifa maksadıyla kullanılır. Peki, bunlar hangi adaçayı şifalı hangisi değil biliyorlar mı? Hayır, bilemezler çünkü kalpazanın ilimle ilgisi olamaz. Sözde doktor, gerçekte kalpazan olan bu kişiler ne anlar iksir, tonik, tentür, diyet ve aloe vera jel, ozon yağı ve diğer ürünlerden ve bu ürünlerin formasyonundan. Burada 3 ciltlik “Şifalı bitkiler ve Alternatif Tıp” isimli kitabı yazan (bu kitap; bu alanda son 1000 yılın ilk ve tek ilmi kitabıdır, Çünkü bu kitapta 1000’den fazla klinik araştırmaya yer verilmiştir.) Ayrıca kendi çekmiş olduğum 7000 şifalı bitki fotoğrafını yandaki linkte www.dogaltedavi.net görebilirsiniz .En önemlisi de yakalandığım hastalıklardan kurtulmak için binlerce bitkiyi kendi üzerimde denedikten sonra bu ürünleri geliştiren tek kişiyim. Romatizmaya karşı 4 yıl ve alerjiye karşı 17 yıl araştırma yaptıktan sonra bir buluş yaptım. Örneğin Aloe vera kaynatılmaz, haşlanmaz ve ekstresi yapılmazsa ancak o zaman % 100 doğal olur ve dünyada ilk ve tek doğal aloeverajeli ben ürettim ve 19 yılımı aldı. Dünyanın en büyük firmaları dahi aloevera jeli doğal üretemedi. Nemrut öldü, Hz. İbrahim Rahmana kavuştu, fakat Nemrudun varisleri ile Hz. İbrahim’ in varisleri arasında ki mücadele kıyamette kadar devam edecektir.
Cemre iksiri Bu iksir Gökçek İksirden farklı olarak düşük tansiyonlu insanlar için üretilmiştir.Normal olarak kişi iksir kullandığında tansiyonu düşükse dahada düşmekte ve kişide 1-2 saat halsizlik ve dermansızlığa sebep olabilmektedir, Çünkü damarların iç yüzeyindeki plaklar çözülürken haliyle damarlar açılmakta buda tansiyonun düşmesi demektir.Bu nedenle aşırı tansiyon düşüklüğü olan bayanlar için özelikle bu ürünü ürettim.Cemre İksiri üretmek için bir yıldır çalışıyordum hamd olsun 01.08.2011 de üretebildik ve 15.08.2011 den beride satışa sunduk.Bütün eksotik ürünlerden daha etkili vede oldukcada ucuzdur.Limon suyu, ada çayı, maydanoz, sirke, sarımsak, karanfil, tarçın, zerdeçal, yara otu, zeytin yaprağı, kekik, altın başak otu, atkuyruğu otu, zencefil vs içerir.Kaliteli koyu renkli üzüm sirkesinden oluşan iksir ilaç değildir ve sadece ilaçlarla tedaviyi destekler. Antibiyotik ilaçlarla iltihaplari önlemeye çalışırken, çoğu zaman içimize mini atom bombaları atığımızın farkına varmayız. Kimyasal ilaçlar, özeliklede antibiyotikler vücudumuzda, özeliklede bağırsaklarda faydalı, zararlı demeden herşeyi tahrip ederler. Kimyasal ilaçlardan her yıl Almanyada 25 bin kişi ölüyor ve milyonlarcasıda hastalanıyor. Kimyasal ilaçlar ne kadar kısa süreli kulanılırsa zararıda o oranda az ve doğal ilaçlar ne kadar uzun süre kulanılırsa fazdasıda o oranda büyük olur. Özeliklede antibiyotiklerin yaptığı tahribatlar oldukca büyüktür ve adeta herbiri bir mini atombombası gibidir. Herhangi bır ilaçı kulanmadan önce mutlaka yan tesirlerin dikkat edilmelidir. Bağırsaklara yerleşen patojen bakteriler ve mantarlar besin artıklarından zehirli gazlar (metan, etan, propan, butan hexan vb?), zehirli alkoller (metanol, etanol, propanol, butanol, pentanol vb?) ve biyojen aminler (örneğin histamin bu allerjiye sebep olur.) üretir. Bunlara ilavetten bağırsak içeri��inin pH?sı nötürleştiğinden NH4+ (Ammonyum) yerine NH3 (Amoniak) ortaya çıkar, bu ise diğer zehirli maddeler gibi positif veya negatif yüklü olmadığından onlar gibi kolayca kana karışır. Kandaki bu zehirli maddeler asidoza (kanın ve dokuların asitlenmesi) sebep olabilir, bu ise tehlikelidir. Bu zehirli ve zararlı maddeleri arıtmak için karaciğer çok yoğun çalışmak zorunda kalır. Neticede karaciğer kendi asli görevi olan enzim, hormon ve gallikasit gibi bilinen 400 çeşit maddeyi salğılamakta zorlanır ve salğıladığı maddelerin kalitesi düşer. Buda besinlerin tam olarak sindirilememesi demektir. Bu durum başta sindirim organları: mide, pankreas ve bağırsaklar olmak üzere organları negatif etkiler. Büylece ortaya bir şeytan üçgeni oluşur ve kişi hiç beklemediği organlarında ağrılar ve iltihaplar vede hastalıklar ortaya çıkar. Homocystein: Bir diğer önemli faktörde bağırsakflorasının bozulması sonucu, faydalı bakterilerin üretiği B12-Vitamini ve besinlerdeki B6 Vitamini ve folikasit oranında düşme olur. Aminosaitlerden methionin hücre yenilenmesi sırasında proteinların ana maddesidir. Methionin proteine dönüşürken artık madde olarak homocystein ortaya çıkar. Homocystını B6 ve B12-Vitamileri ile folikasit zararsız hale getirir. Bu vitaminlerin oranını düşmesi homocystein ornının artması demektir. Homocystein ise kalitesiz kolesterolu (LDL-Kolesterolu) oksitler. Oksitlenen kolesterol savunma sistemi tarafindan tehlikeli madde olarak alğılanır vede özelikle makrofaj tarafından yenir. Sürekli oksitlenmiş kolesterol yiyen makrofaj patlıyarak ölür ve ortaya sümüksü, süngerimsi ve yapışkan bir madde ortaya çıkar. Uzmanlar buna kolesterol desede bu kolesterol olmayıp plak, curuf veya artık madde diye anılması gereken bir maddedir. Curuf (plak) başta damarların iç yüzeyi, bağ dokusu, hücre araları ve mukozaya (sümüksü içderi özeliklede bağırsak mukozası ) yapışır ve bir çok hastalığa sebep olur. Çare gökçek iksiriindir, Gökçek iksiri bağırsak içeriğini hafif asitli ortama çevirerek, buraya yerleşmiş olan mikropları (patojen bakteriler, viruslar, mantarlar ve parazitler) yokeder. Ortaya çıkan mikropları immün sisteminin savunma güçleri (Makrofaj, B-Hücreleri, T-Hücreleri vb.,) tanır ve onlara karşı bir taarruz (mücadelle) başlatır. Bu mücadele nedeniyle geçici olarak 1-2 hafta ağrılarınız artabilir. Bu korkulacak bir durum değildir, aksine bağışıklık sisteminin etkisi dokulardan sökülen curuf, ,iltihap ve mikroplar nedeniyle tepki oluşmasındadır. Bu korkulmaması gereken geçiçi bir durumdur. Hastalığın bu belirtisine Almanca ''Erste Verschlimmerung'' , yani ilk kötüleşme denir ve immün sisteminin hastalığı yoketmeye başladığına işarettir. Curuflar ve Bağırsaklar aynı bataklığa benzer, burayı kurutup güzel bir çiçek bahçesine çevirirseniz hastalıkların % 99?unu önlemiş olusunuz. Aksi halde hastalıklardan kurtulmanın yolu yoktur. (Nhp 12.03.1722) Intrinsic faktorü: Bir diğer önemli faktör ise Mide mukazası aşırı katkı maddesi içeren besinler (konserveler, çikolata, keks vb.), soft içecekler (kola, fanta vb.) alkol, sigara ve kimyasal ilaçlar (asprin, penisilin, kortison, paracetamol vb.) nedeniyle tahrip olur. Böylece zamanla çok kolay gastrit (mide iltihaplanması, mide mukazası iltihaplanması ) oluşur. Bu nedenle Mide yeterince intrinsic fakrorü (sialinasitli glukoprotein) salğılızamaz. Intrinsic faktorü B12-Vitamini, Folikasit, Methionin ve minerallerin bağırsaklar tarafından absorbe (emilme) edilmesini sağlar. Yani nasılki diabet hastaları için insulin nekadar önemli ise besinlerin sindirilmesi içinde İntrinsic faktorüde o kadar önemlidir. İntrinsic faktorünün yetersizliği vitamin ve mineralyetersizliğine sebep olur. Neticede bir çok hastalık ortaya çıkar ve bunlardan bazıları: Allerji, derihastalıkları, sindirim organlarindaki rahatsızlıklar, vb hastalıklar ortaya çıkar. Pankreas amilaz, lipaz, tripsin ve chymotripsin gibi anzimler salğılar, amilaz nişastayı dextrin, ve maltoza, lipaz yağları yağasitleri ve gliserol?a tripsin proteini aminoasitlere vede chymotripsin proteinları aminoasitlere parçalıyarak ayırır. Böylece nişasta (polisakkaridler), protein ve yağlar parçalanarak absorbe edilecek halde gelir. Şayet pankreas tahrip olmuş ve yeterince enzim salgılıyamıyorsa incebağırsaklarda parçalanamayan protein ve yağlar kalınbağırsaklardaki bakteriler tarafından parçalanırki, buradaki yanlış parçalanma neticesinde proteinler aminoasitlere değil biojen aminlere (histamin..) ortaya çıkar. Normal olarak böbreküstü bezeleri yeterince kortizon salğılar, enzim yetersizliği nedeni ile proteinler aminoaside dönüşeceğine biojen aminlere dönüşürler.Bu biojen aminlerden biride histamindir.Bağırsak mantarları ve midede ki halikobakter pylorinin üretmiş olduğu fazladan histamin damarları ve bronşları büzer, allerjik rahatsızlıklar, deri hastalıkları, mide ve bağırsak rahatsızlıkları ortaya çıkar.Böbrek üstü bezelerinin salğılamış olduğu kortizon histamini dengeler, fakat bağırsak mantarlarının ve mide deki bakterinin üretmiş olduğu aşırı histamin ve enzim yetersizliği nedeniyle ortaya çıkan histamin bütün dengeleri bozar.Pankreas ayrıca Na HCO3 (Sodyumhidrogenkarbonat) salğılar ve bu mideasidini hafif asit faza cevirir. Böylece (HCl+NaHCO3>NaCl+CO2+H2O) incebağısaklardaki sindirimi kolaylaşir. Pankreas rahatsızlıklarının belirtileri tıkanma, şişkinlik ve karınağrısı (kolik) gibi rahatsızlıklarla ortaya çıkar ve bu çoğu kez bağırsak rahatsızlığı zannedilerek yanlış anlaşılır. Gökçek iksiri pankreası güçlendirici en ideal ilaçdır.[/Byet hayvansal besin maddeleri[/iyince çay, kahve ve alkol içince kişi aşırı duyarlılık gösterip rahatsız oluyorsa, bu pankreas zafiyetine işarettir. Bu durumun devam etmesi bağırsaklarında rahatsızlanmasına sebep olur (Nhp 2.02.160). Pankreas zafiyeti nedeniyle incebağırsakta sindirim anormalikleri olur ve buda bağırsaklarda histamin oluşmasına neden olur ve bu nedenle ortaya çıkan allerjiye karşı antihistaminika yazmak yanlıştır. Bu konuda Limon, Sarımsak ve Sirke üzerine monografi yayınlıyacağım. Sarımsağın kolesterolu önlediği, antibakteriel, antiviral, antimikozit özelikleri bilinemktedir.Yine limon ve sirke üzerinede yapılan arştırmalarda aynı yönde bir çok etkilerinin oluğu tesbit edilmiştir. Fakat sarımsak taze olarak kulanıldığında etkili olduğu taze kulanılıncada koku yapması vede tansiyonu düşürmesi nedeni ile pek terçih edilmemekteidi. Limon çok çok önmeli bir şifa kaynağı olmasına rağmen fazla kulanıldığında mideye sirke gibi zarar verebilmektedir. Gökçek İksirinden günde 3 defa 2 yemek kaşığı yemekten önce alınmalırır. Şayet hastalık ağırsa günde 5 defa 2 yemek kaşığı alınabilir. Bazı hastaların bünyesi hassas olduğundan bu ağır gelebilir. O zaman dozajı günde 5 defa 1 yemek kaşığına indirmek gerekir. Yani günde günde kişi 5 defa 10-30 ml alabilir. Şayet bünyenize ağır gelmiyorsa 5 defa 30 ml, eğer ağır buluyorsanız 5 defa 10 ml almanız uygun olur. Tadı bebekler ve küçük çocuklar çok acı bulunursa portakal suyu ile alınabilir. Bebekler için günde 5 defa bir çay kaşığı küçük çocuklar için günde 5 defa 1 tatlı kaşığı uygundur. .............................................................. Kibarlı Doğal SağlıkÜrünleri Dr. Mustafa Eraslan'dan inciler: Bugün 07.10.2011 saat 19.00 gibi akşam Tempo Tv yiizlerken Mustafa ERASLAN'IN programı ile karşılaştım, ne diyor diye birazdinlemek istedim çok komik şeyler söyledi ve beni güldürdü.Efendim dostlarımlaotelde idim oradan boylu boslu bir karı koca geldiler ve ortalarında 4-5yaşalarında bir çocuk vardı çocuğu sarıp sarmalamışlardı.Geldiler ve banateşekkür ettiler ''Hocam Panax kullandık çocuğumuz oldu sağolun dediler''demişler.Lafa bak.Panax dediğin ürün kaç yıldır piyasada 2 yıldır.Peki bu çocuk4-5 yaşındaysa anne ve babası nasıl oluyorda panax kullanarak çocuk sahibioluyor.Çok komik değil mi? Ben çok güldüm ama bu durmumdan haberdar olmayanlargülebildimi? İSTEYENLER benimle ilgisi olmayan bir site var oraya bakarakbunlar hakkında daha geniş bilgi sahibi olabilirler.http://www.sikayetvar.com/arama/?typex=1&q=kibarlı&x=0&x=24&y=14 Size bir hikaye anlatayım Mustafa bey: Benim küçüklüğüm13 yaşına kadar köyde geçti.Köyümüzde çok güzel bir köy odası vardı.Sonbahar,kış ve ilkbahar aylarında takriben heryıl bu köy odasında 7-8 ay sohbetlerolurdu.Rahmetli amcam Hz. Aliden, Battalı Gaziden ve Eba Müslimden hikayelerokur veya dini sohbetler oldurdu ve hergün toplantıya 25-40 kişi katılırdı vehemen hepsi yaşlı insandı çocuk olarak sadece ben katılırdım, çünkü busohbetleri severdim.Karlı soğuk bir kış günü yine güzel sohbet sırasında anidenDursun ağa koşarak içeri girdi ve ''Köyü bir kurt sürüsü bastı en az 50 kurtvar'' dedi.Rahmetli Babam Mehmet Ağaya göz kırptı Mehmet Ağa kurt sürüsünübende gördüm ama o kadar yoktu, olsa olsa 20 adet vardı dedi.Babam bu sefer.AliAğaya baktı, Ali Ağa ''Kurt sürüsünü bende gördüm ama o kadar yoktu olsa olsa3-4 tane'' dedi.Dursun ağa sizde beni yalancı çıkaracaksınız ayıp oluyor amadedi ve bu sırada babam söze karışan babam evet bende gördüm o bir tilkiyidibizim kümesi basmış ve tavukları öldümüş'' dedi.Dursun ağa canım benim gözümiyi görmüyor zaten olabilir kardan dolayı seçememiş olabilirim dedi ve bütünköylü gülmekten öldü. Mustafa bey böyle bir hikayeyide Almanyada yineyaşadım.Ben birgün Antalyaya gidiyorum bir arsa alacağım dedim, sözümütamamlamadan Tekin söze girdi ve evet benim Antalyada çok büyük bir çifliğimvar ve çifliği ibrahim abiye satacağım onun için Antalyaya gidiyor dedi.Benbaka kaldım.İşte Antalyada ki binlerce dönümlük çifliğinden bahsetti veballandıra ballandıra anlattı.Tekini iyi tanıyanalar güldü, tanımayanlar banabaktı.Böyle büyük bir çifliği nasıl alacaksın dediler.Bende ne söylüyeceğimişaşırdım kaldım, ama Allahtan Tekin beyimiz bana söz bırakmadı konuştudakonuştu.Tekini insanlar tanıdıkca sadece gülmek için onun yanına gidipbirşeyler sorarak onu konuştutup bol bol gülüyorlardılar.Evet herkesin birliktegüleceği o vakit yavaş yavaş geliyor.Yalancının mumu yastıya kadar deratalarımız.Bunu hem Dursun'da hemde Tekin'de gördüm.Darısı..................................... ............. ................. Varan 1.
CLAVİS PANAX UYARISI!
xprodoksit gönderdi. | 19.07.2011
TEB' den 'clavis panax' uyarısı Türk Eczacıları Birliği, kalp-damar hastalarının kullanması gerektiği iddiasıyla internet üzerinden satışa sunulan 'Clavis Panax' adlı ürünün, halk sağlığı için açık bir tehdit olduğu uyarısında bulundu.
BİTKİSEL ÜRÜNLER İÇİN “GIDA TAKVİYESİ ÜRÜN” ONAYI ALIP İLAÇ GİBİ SATIYORLAR HALKIMIZ AÇIKÇA KANDIRILIYOR!
Son zamanlarda bitkisel içerikli ürünlerin kullanımında yoğun bir talep yaşanmaya başlandı. Talebin artmasında, bu tür ürünlerin içeriğinin bitkisel olması nedeniyle sanki “hiçbir zararı yokmuş” gibi bir algı oluşmasının ve kitle iletişim araçlarının insanları yanlış bilgilendirmesinin etkisi çok büyük. Bununla birlikte, bazı sorumsuz şahsiyetlerin, bilim insanı kisvesi altında halkın iyi niyetini kendi menfaatleri doğrultusunda hiç çekinmeden kullanmakta olduğu da acı bir gerçek. Bu gibi kişilerin tanıtımını yaptığı ürünlere, “gıda takviyesi ürün” olarak onay alınmakta, daha sonra bu ürünler “çeşitli hastalıklara iyi geliyor” ibaresi ile pazarlaması yapılmaktadır. “İlaç” gibi özellikler sergilediği ifade edilen ürünler, hiçbir sağlık profesyonelinin yönlendirmesi olmadan halkımıza tanıtılarak satılmaktadırlar. Bu durum halkımızın hastalıklar ile ilgili olarak yanlış ve tehlikeli bir biçimde yönlendirilmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle, ortaya çıkması muhtemel çok ciddi sağlık sorunları ve hatta ölümle sonuçlanan vakaların olması, sürece bir an önce müdahale edilmesini gerektirmektedir. “Gıda takviyesi ürün” olduğu iddiasıyla sadece internet üzerinden satışı gerçekleştirilen ürünlerden biri de “Clavis Panax”dır. Bu ürünün, “kalp ve damar rahatsızlığı ile buna bağlı hastalıkları bulunanların mutlaka kullanması gerektiği” ibaresiyle hem internet sitesinden hem de çeşitli televizyon kanallarından reklamı yapılmaktadır. Ürünle ilgili olarak bilgisine başvurduğumuz TEB Eczacılık Akademisi Başkanı ve Farmakognozi Profesörü Sayın Kemal Hüsnü Can Başer’in değerlendirmelerine göre; tamamen bitkisel olduğu iddia edilen bu ürünün içerisinde Tribulus terrestris (Demirdikeni), Avena sativa (Yulaf) ve Panax ginseng (Ginseng) bitkilerinin “hangi kısımlarının” ve “bunların ne miktarda” olduğu belli değildir. Prof. Başer’e göre internet dışından temini mümkün olmayan bu ve benzeri ürünlerin, Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat almaksızın, ister ilaç isterse gıda takviyesi adı altında pazarlanması halk sağlığı için açık bir tehdittir. Bu nedenle, yasaklanması ve adli takibi gerekmektedir. Ayrıca, “Clavis Panax” isimli ürünü pazarlayan doktor olduğunu iddia eden kişi, yaptığı bu etik dışı davranış sebebiyle kendi meslek kuruluşu tarafından takibe alınmalıdır. İÇİNDE İLAÇ HAMMADDESİ OLABİLİR Prof Dr. Başer’e göre; kalp ve damar rahatsızlığı ile buna bağlı hastalıkları olan kişilerin bu ürünü kullanabilmesi için, geleneksel Çin ilaçlarında sıkça rastlanan bir tağşiş (katıştırma) şekli olan “bitkisel karışıma bilinen bir ilaç hammaddesinin katılması durumu” bu üründe söz konusu olabilir. Zira Sağlık Bakanlığından ruhsatı olmadığı anlaşılan bu ürünün içerisinde, bahsedilen drogların bulunup bulunmadığı bile belli değildir. Tüm bu nedenlerle tamamen bitkisel bir gıda takviyesi olarak lanse edilerek bu şekilde satışının gerçekleştirmesi ile halkımız en düzgün ifade ile kandırılmaktadır. Bütün bu değerlendirmeler ışığında, biz eczacılar ilkesel olarak tüm ilaç ve ilaç etkisi gösteren ürünlerin tamamının yalnızca Sağlık Bakanlığı onayı ile halka ulaştırılması gerektiğine inandığımız tekrarlamak istiyoruz. Mevzuattaki boşluklardan faydalanarak, karlarına kar katmak amacıyla toplumun sağlığıyla oynamaktan çekinmeyen bahsi geçen ürünleri üreten ve pazarlayan kişileri “vicdanlı” davranmaya davet ediyor, bu ürünlerin satışı ve kullanımı konusunda tüm toplumu bir kere daha uyarıyoruz. Bu vesile ile doktor tavsiyesi ve eczacı danışmanlığı olmadan hiçbir ürünün kullanılmaması ve bu tür ürünlerin tanıtımını yapan kişilerin de bilimsellik kisvesini kullanmalarına itibar edilmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isteriz. TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ -MERKEZ HEYETİ * PANAX Hakkında SUÇ DUYURUSU 12.11.2011
Varan 2.
PANAX HAKKINDA SUÇ DUYURUSU CLAVİS PANAX UYARISI! - Haber - www.XprodoksiT.com xprodoksit gönderdi. | 12.11.2011 Özgürce reklamı yapılan ve satılan, bitkisel olduğu için birçok kişi tarafından ‘masum’ kabul edilen ilaçların ciddi sorunlara, hatta ölümlere yol açabildiği malum. Çoğunluğu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı onaylı söz konusu ürünlerle ilgili somut bir adım henüz atılmış değil. Türk Kardiyoloji Derneği bitkisel ilaçlar yapan, yalan yanlış vaatlerle satan üç doktorla bir eczacı hakkındaAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu... Avukat Hasan Tiftik (46) geçen Şubat’a kalp krizi geçirdi, müdahaleyle tıkalı damarı stentle açıldı. Bir damarında daha yüzde 60 tıkanıklık vardı. Doktorları iki ay sonra bir kontrol anjiyosu istedi. Tiftik, reçete edilen ilaçları kullanmaya başladı. Ama bazı televizyonlarda sık sık boy gösteren Dr. Mustafa Eraslan’ın ürünlerinden Panax Clavis’i de içmeye başladı. Dr. Eraslan’ın anlattıklarından etkilendi, kestirme yoldan iyileşmek istedi. Dr. Eraslan, ilaçlarının altı ay boyunca kesintisiz kullanılmasını söylediği için anjiyosunu geciktirdi. Anjiyoya giderken “Bütün damarlarım kesin iyileşmiştir” diye düşünüyordu. Fakat yüzde 60 oranında tıkalı damarın, altı ayda yüzde 90 oranında tıkandığı fark edildi. Doktoru “Ne yaptın böyle, bu damar nasıl bu kadar kısa sürede, bu kadar tıkandı?” diye sorunca kullandığı bitkisel ilacı anlattı. Tiftik, “Belki anjiyoyu biraz daha geciktirseydim bir kriz daha geçirebilirdim. Doktorlar derhal by-pass’a aldı. Beş damarım değişti” diyor. RTÜK’E DE BAŞVURDULAR Türk Kardioloji Derneği derhal bir dava açtı. Dava dilekçesinde, Dr. Mehmet Eraslan ve birlikte çalıştığı eczacı Mustafa Ekin ve Dr. Ömer Coşkun’un “nitelikli, organize ve örgütlü dolandırıcılıkla kişilerin hayatını, sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapıp sattıkları” öne sürüldü. Ayrıca söz konusu ürünlerin reklam ve ilanlarının yasaklanması, piyasadan toplatılması, radyo ve televizyon reklamlarının durdurması ve satış hizmeti veren internet sitelerine ulaşımın engellenmesi talep edildi. Dernek, Dr. Eraslan, Ekin ve Dr. Coşkun ile yapılan televizyon ve radyo yayınları ve ürünlerin reklamlarının durdurulması için ikinci kez RTÜK’e de başvurdu. MUCİZEVİ VAATLER Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Oktay Ergene, bitkisel destek olarak satılan ürünlerin, kalp ve damar sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu söylüyor: “Tanıtımı yapılan bitkisel ürünlerle çok büyük vaatlerde bulunuluyor. Toplumda en sık ve yaygın görülen kronik hastalıkları tamamen iyileştirdiklerini iddia ediyorlar. Bir ilaç nasıl olur da hem damar tıkanıklıklarını açar hem de görme bozukluğunu düzeltir, MS, Parkinson, Alzheimer’e iyi gelir, cinsel sorunları çözer, kısırlığı tedavi eder, safra kesesi taşlarını çözebilir, romatizma-eklem hastalıklarını ve tüm kanserleri iyileştirir, diyabetlilerin kan şekerini düzenler? Böyle bir ilaç, tıp devrimi demek. Çağımızın tüm kronik hastalıklarını birkaç ay içinde tamamen iyileştirdiklerini söylerken, modern tıbbın insanları ömür boyu ilaç kullanmaya mahkum ettiğini söyleyerek gerçek tedaviden uzaklaştırıyorlar. Ortalama bir vatandaş, televizyon yayınlarını izlediğinde, internet sitelerindeki bilgileri okuduğunda bunları başlı başına bitkisel bir ilaç olarak görüyor” diyor. HAYATI RİSKE GİRENLER VAR Televizyonlardan bu ilaçların tanıtımları izleyen birçok hasta tıbbi tedavilerini terk ediyor. Kimi de reçeteli ilaçlarla birlikte kullanıyor. Prof. Dr. Ergene, “Modern tıp tedavisini bırakan hastaların hastalığı ağırlaşıyor. Bitkisel ürünlerin, modern ilaçlarla etkileşimlerini bilmiyoruz. Bu bitkisel ürünler nedeniyle hayati tehlike atlatan hastalar var.” ÖLÜMDEN DÖNDÜ 61 yaşındaki Sırma Özcimbit de ‘mucizevi’ ilaçlar satan Dr. Ömer Coşkun’un ürünlerinden mağdur olan, hatta ölümden dönen hastalardan. Felç geçiren ve romatizmal kalp kapağı hastalığı bulunan Özcimbit televizyonda izlediği Coşkun’un vaatlerinden etkildi. Oğlundan kendisini ona götürmesini istedi. Dr. Coşkun hastayı muayene bile etmeden, yaklaşık 15 kutu omega 3, amber çiçeği, ginkgo biloba, turmeriç, böğürtlen kökü, kırkkilit otu, ebegümecili bitki çayı, çörek otu, vitaminler ve biberiye içeren ilaçları verdi. Tümüne yaklaşık bin lira ödeyen Özcimbit, reçeteli ilaçları bir kenara koyup bunları içmeye başladı. Özcimbit, “Televizyonda güzel güzel anlatıyordu. Umutlandım. İyileşeceğimi düşünerek aldım” diyor. Ancak geçen Temmuz’da ölümcül bir ritim bozukluğu geçirdi. Yoğun bakıma alındı, solunum cihazına bağlandı. Hastaneye zamanında ulaştığı için kurtarıldı. Doktoru Doç. Dr. Hüseyin Sürücü, “Böyle bitkisel ilaçlara koşulsuz inanan hasta çok maalesef. İnsanların sağlığını ilgilendiren bu ürünlerin Tarım Hayvancılık ve Köyişleri Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılması son derece yanlış. Bu Sağlık Bakanlığı’nın işi olmalı” diyor.
Varan 3. [QUOTE=a_sarikaya;18491]Ben Ahmet Sarıkaya istanbulda borsada çalışırken çok stresli iş ortamından dolayı tansiyonum 15-16 dan aşağı düşmüyordu, kolesterolum, trigliseridim yüksek, karaciğerimde yağlanma, bağırsaklarımda hazımsızlık ve şişkinlik vardı.Sonunda baktım olmuyor ya para sağlık ve işimi bırakarak Saroza yerleştim.Hocam ben sizi yıllardır tanırım ürünlerinizinde faydasını gördüm.Fakat reklamlara kandım ve 6 ay kibarlının panax isimli kapını kullandım bir faydasını görmedim, sonrada safra kesemde oluşan taş içinde onlardan sarı bir toz aldım safra tozu diye bana bir etkisi olmadı artı çok ama çok fahiş paralar ödedim, keşke size gelseyim.Adamları arıyorsun cahil çocuklar çıkıyor bir cevap verebilecek bir Allahın kulluda yok hep işleri alavere dalavere.Allah bunları islah etsin.Sonunda sizin ürünleri yeniden kullanmaya karar verdim. Yarın inşallah Çanakkaleden istanbula sizi görmek için geleceğim Allah nasip ederse ordayım.[/QUOTE] Evet sizi çok iyi tanıyorum bizim eski ofise de gelmiştiniz bundan 5-6 yıl önce, bizim ürünleri çok az kullandınız ve çok kısa sürede iyileşmiş ve tedaviyi yarıda bırakmıştınız.Ben siz en az 3-4 ay kullanmanız gerekir dememe rağmen siz sadece 6 hafta kullanmış ve başkada kullanmadınız.Bizim ürünler 6 hafta kullandız tansiyon, kolersterol, trigliserid düşmüş, mide ve bağırsaklarınız iyileşmiş ve 4-5 sene rahat ettiniz.Keşke 4 ay kullanabilseydiniz., şimdi bu rahatsızlıklar olmazdı.Kibarlı'nın ürünlerini 6 ay kullanmışsınız ve faydasını görmemişsiniz. Varan 4 http://www.dogaltedavi.net/f259/kibarli_dogal_saglik_urunleri_urun_etkinligini_gostermedi-6250.html#post18794 [QUOTE=e_yilmaz;18673]Sayın Hocam annemde ileri derecede kemik erimesi mevcut malum piyasada herkesin kandırıldığı mustafa beyin güya tedavisi ilaç kullandık ancak erimeye hiç faydası olmadı, artı aylarca kullandığımız ilaçlar için bir milyara yakın para verdik. Hocam ne tavsiye ederseniz yönlendirmelerinize uyacağız artık birşeyler yapıp sonuç alamamaktan da bıktık size güveniyoruz yardım edin...[/QUOTE] Doğrusu bende çok şaşırdım bizi arayan bir çok hasta onara ulaşamadıklarından beni arıyorlar bazıları bunların üretiği panax hapının kiminde allerjik reasiyonları tetiklediği kimi kabızlığa sebep olduğundan bahsediyorlar ve hatta reishi mantarı hapı ve k1 haplarını iç kanamalara sebep olduğu bir hasta şimdi şuanda hastanede yatıyor.Hastaneden yatan Ali Duman bey lenf kanseri çok ağır bir hasta adamcağınızın üzerinde iyileşeceksiniz diye önce panax sonra k1 denmişler ve bu haplar iç kanamalara sebep olmuştur.Valla ne diyeyim Allah akıl fikir versin.Dünyanın hiç bir ülkesinde narkabuığu şimdiye kadar tıbbi maksatla kullanmamıştı bunlar kullanıyor, sanki buluş yapmışlar gibi.Reishi mantar 2002 yılından beri ABD' de FDA tarafında toksik madde oluğu yönünde ki raporlarla yasakalndı ama bunlar halla üretiyor ve satıyorlar.Benim aklım izanım almıyor. Varan 5 http://www.dogaltedavi.net/f259/kibarli_dogal_saglik_urunleri_urun_etkinligini_gostermedi-6250.html#post18794 [QUOTE=matbacier;18770]Ben engin 6-7 ay iksir, tonik, aloevera jel, damar çayı ve enfeksiyon çayı kullandım.Tansiyon ve kolesterolum 6 hafta içerisinde normale döndü, fakat trigliseridim 750 lerden aşağı düşmüyordu çok şükür bu 4. ayın sonunda trigliseridimde normale döndü.İksir kişinin cinsel performasınıda artırıyor, ama sarımsak kokusundan dolayı iksiri bırakıp tv lerde çok sıkca reklamını gördüğümüz panax hapını kullanmaya başladım.Panax 4 ay kullandım bir faydasını görmedim, satıcı ve üretici firmayı aradım kimse ilgilenmedi.Bende ibrahim gökçeki iyi tanıdığımdan belki yardımcı olur diye onu aradım.ibrahim bey panax'ın böyle bir özeliği yokdedi ve bir çok şey anlatı ama anladığım içinde ne damar açıcı ne cinsel güçü artırıcı bir bitki olamadığı, yani paramız ve zamanımız boşa gitti artı ben bu panax dan sonra kabız oldum ve kaşıntı başladı.İbrahim beyin ürünlerini kullanmadığıma çok çok pişmanım.[/QUOTE] Engin bey bana getirdiğiniz panax kutusunun üzerinde yulaf, ginseng ve çakırdiken ekstrelerini gördüm, fakat Mustafa Eraslan beyin tv lerde içinde olduğunu ideea ettiği epimedium (azgınteke otu) ekstresini görmedim.Oysa Mustafa Eraslan birleşiminde epimedim ekstraktı var diyor ve bugün tesadüfen baktım ve dikkat ettim epimedium dan bahsediyor.Fakat kutunun üzerinde epimedium yazmıyor, yani içerisinde yok demektir, yoksa nasıl etki ediyor.Olmayan bir bitki ekstraktı nasıl etki ederki bunu bilen biri varsa bana açıklasın.Bizde Epimedium Macunu üretiyoruz ve bu macunun içinde epimedium var ve bu bitki ekstraktının kilogramı Çinde 3300 USD yani çok çok pahalıdır.Engin bey allerji ve kabızlığın tedavisi biraz zaman alacak demektir, yani bozulan bağırsak floranız 3-4 ayda yeniden düzelir inş. Varan 6 http://www.dogaltedavi.net/f259/kibarli_dogal_saglik_urunleri_urun_etkinligini_gostermedi-6250.html#post18794 [QUOTE=a.duman;18381]''Ben Ali Duman Rize'den G��rtlak kanseri nedeniyle bir kaç defa tedavi oldum, kemo terapi gödüm, 1,5 yıl önce amaliyat oldum. Sonra olarak kırtlağımda bir kist oluştu bu kitleye ye karşı 8 ay Kibarlının Reishi Mantarı hapını kullandım kitlede bir milim küçülme olmadı ve kanama başlayınca korkudan Kibralı’nın REİSHİ MANTARI HAPINI BIRAKTIM.Doktorum amaliyat edemeyiz çok metazdaz oluşmuş bütün boğazı sarmış dedi.Ben ibrahim Gökçek'i aradım ve bana mayıs 2011'’de iksir, jel, kist çayı ve damar çayı gönderdi.Bu ürünleri 4 ay kullandıktan sonra 29.09.2011 Trabzon’da hastaneye gittim ve en büyüğü 10 cm olan kist 4 cm'e kadar küçüldü.Bu arada başka bir firma bana CLEVİS K1 diye hap gönderdi kansere karşı diye onuda kullanmaya başladım.Ne olduysa bu CLEVİS K1 'i kullandıktan sonra oldu ve benim boğazımda kanama başladı.İbrahim beyi aradım ne oluyor diye bana RESHİ MANTARI kullananlarda iç kanamalar oluyor bu nedenle ABD'de yasaklandı dedi.Ben Reshi Mantarı kullanmıyorum dedim, ibrahim beyde ısrarla içinde Reshi Mantarı olan bir ürün kullanıyorsunuz iyi bakın dedi.Bende ona Dr. Mustafa Eraslan'ın CLEVİS K1 hapını kullanıyorum dedim.İbrahim bey bana çok kızdı ve bu K1 ne içeriyor biliyormusun dedi.Ben hayır bilmiyorum dedim oda bu CLEVİS K1’ın içerisinde propolis var.Propolis bir zamanlar Sovyetlerde moda idi, faka propolisin siroza, yani karaciğeri iflasına sebep olduğu için yasaklandı, sen yaşadığına dua et dedi.Allah ibrahim beyden razı olsun.Az kasın iç kanamadan ölecektim, doktorlar kanamayı durduramıyor ve şimdi hastanede yatıyorum.Bana bir şey olursa bu Mustafa Eraslanın yakasına yapışın hocam Alla rızası için.Hocam iyi ki varsınız bundan kendi doktorlarımla ve bitki uzmanı olarakta sadece sizinle irtibata geçeceğim.Hoca size teşekkür etmek için istanbula geldim, ama aniden kötüleştiğimden yanınıza gelemedim hastaneye yatmak zorunda kaldım, hastaneden çıkar çıkmaz, yanınıza geleceğim.Allaha emanet olun, sağlıcakla kalın.Bunları yazması için yegenime ben rica ettim, isteyen bana ulaşabilir.'' [/QUOTE] Ali Duman beyin dostu iki doktor bugün buraya gelerek Ali beyin durumu hakkında bana bilgi verdiler.Bende Reishi Mantarını iç kanamalara sebep olduğunun bilindiğini ve ABD 'de FDA tarafından üretimin ABD de yasaklandığını söyledim ve Türkiye'de Prof.Dr. İsmail Çelik kendisi onkolog Hacettepe Üniversitesinde ve bunun toksik madde olduğuna dair raporu var, fakat bazı insanlar para kazanmak için buna rağmen bu ürünü üretmekteler, ben bunu anlamış değilim.Allahtan ki geç kalmadan Ali beyin durumuna doktorların dostlarının yardımı ile önlem alındı ve CLAVİS K1'in kullanımı yasaklandı. CLAVİS K1'in içerdiği propolis Rusya’da binlerce insanda siroza sebep olduğunda dahili olarak kullanımı yasaklanmıştır, bu nedenle propolis sadece harici olarak kremi yapılır.Dünyada ki olup bitenlerden bi haber olmak maalesef çok tehlikeli olabiliyor. CLAVİS K1'in içinde yine hiç klinik araştırmasına dayanamıyan Nar kabuğu ektresinin ne işe yaradığıbilinmemektedir, neden bu veya benzeri maddeleri karıştırp karıştırp insanlarıperişan ediyorlar.Ali bey kanama takriben 3-4 günde yok olur, fazla stres yapmayın tedavi ederiz inşallah.Çok şükür sizin durumunuzu geç olmadan farkettik, bazılarına maalesef yetişemiyoruz ve Allah korusun çok geç kalınıyor. Varan 7. http://www.dogaltedavi.net/f221/ulseratifkolit_ulseratif_kolit_ulseratif_kolitis_bir_kalin_barsak_hastaligi-3782-2.html#post19323 [QUOTE=d.aslan;19315]Ben Dilek Aslan Konya'dan bende yıllardır ülseratif kolit var ve Kibarlı reklamlarından dolayı Cemre Ab-ı Hayat Suyu aldım kullandım tam 10 gün sonra kanama başladı.Kibarlıyı aradım bende kanama yoktu ishal oluyordum ne oldu da kanama başladı dedim geçer geçer dediler.Fakat kanamalar 15 gün geçmesine rağmen makattan gelen kanama durmadı.Kibarlıyı yine aradım geçer geçer dediler baktım onlar ben ölsemde bunların umurlarında değil.İnternetten tekrar araştırma yaptım ki Cemre ab-ı hayat dedikleri lahana suyu ve ve zencefilli limon suyunun Gökçek Tentür ve Gökçek Tonik'in çakma versiyonu olduğunu öğrendim.Kibarlıyı yine aradım siz sahtekarsınız sahte ürünler üretip insan sağlığı ile oynuyorsunuz dedim.Bana ağır küfürler ederek telfonu yüzüme kapattılar ve istediğin yere şikayet et dediler.Doğrusu bunlar bu cesareti nereden alıyorlar anlamadım, adamlar açıkca beni tehdit ettiler.İbrahim beyi aradım iyi ki bıraktınız iç kanamadan ölebilirdiniz asla kıbarlı ürünleri kullanmayın çünkü bunlar içeriğinde ne olduğunu bilmedikleri ürünlerin benzerlerini üretmeye çalışıyorlar dedi ve bana iksir, tonik, kolit çayı ve ishal çayı gönderdi.Ben ibrahim beyin gönderdiği ürünleri kullanmaya başladıktan tam 8 gün sonra kanamalarım durdu çok şükür şimdi kendimi daha iyi hissediyorum.İbrahim beyi aradım teşekkür ettim o da bana siz bir yazı yazarsanız bir çok insanı uyarmış olursunuz ve bizde size % 20 indirim yaparız çünkü tedavi süreci ülseratif kolit de 4-5 ay sürebilir dedi.İbrahim bey size müsade ederseniz ibrahim abi demek istiyorum abi siz olmasanız benim hayatım kararacaktı ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN NE MURADINIZ VARSA VERSİN.Size hayatım boyunca dua edeceğim, dualarım sizinle sizin çok çok başarılı olmanızı diliyorum.[/QUOTE] Dilek hanım evet malesef birçok şikayet geliyor, inanın hergün en az 4-5 kişi bizi arayarak kibarlı ürünlerini kullandık şöyle oldu böyle oldu diyorlar, biz bundan bir yıl öncesine kadar kibarlıya ürün veriyorduk fakat nerdeyse bir yılı geçti ürün vermiyoruz.Bu firmanın bizimle ilgisi yok desem de yine aranıyoruz.Muhtemelen televizyonlardaki programları seyredenler telefon numarasını yazarken yanlış yazıyorlar.Dilek hanım yine sizden yarım saat önce bizi arayan vatandaş kibarlı sizin bayinizdi onlarla mı çalışıyorsunuz ben eskiden sizde ürün almıştım çok iyi gelmişti, şimdide kardeşim için panax aldık hiçbir faydasını görmedik dedi.Ben ona biz kibarlıyala bir yıldır çalışmıyoruz verdiğim bayilik sözleşmesini iptal ettik ama halla bizi onlarla birlikte zannedenler var demekten artık bende usandım, fakat insaların çaresizliğini hastalığını suistimal etme kullanmanın sonu felakettir.Allah islahettin, islah olmayanların Alllah bildiği gibi yapsın, biz çakma ürün üretenleri mahkemeye verdik, yapacak başka bir şey yok sadece çok çok dikkat edilmeli rasgele bir yerlerden ürün alınmamalı. http://www.dogaltedavi.net/f259/kibarli_dogal_saglik_urunleri_urun_etkinligini_gostermedi-6250.html#post18794 Varan 8. http://forum.donanimhaber.com/m_51460993/tm.htm, Panax ve reishı mantarını şubat ayından temmuz ayına kadar aksatmadan kullanıp toplamda 1300 tl para vermiş biri olarak; İlk kullanmaya başladığımda tansiyonda bariz bir azalma oldu.Oratalama 13,8-14 den 12-12,5 seviyelerine düştü. Kan yağlarım ilaç kullanmama rağmen en düşük 235 seviyelerini görmüştü ilaçla birlikte 175-185 seviyelerine indi. Şeker seviyelerimde üç aylık ortalamada çok bir değişme meydana gelmedi. En kötüsü ilaç kullanmayı bırakınca ortaya çıktı olarak düşünüyorum.İlacı bıraktıktan 2 hafta sonra yaptırdığım tahlil sonuçlarına göre Kan yağlarım 465 seviyesine çıktı.Hiç 285 in üzerine çıkmamıştı.Kollestrol değerlerim hep normal sınırlar içinde gezerdi.O 230 seviyesine çıkmış.Tansiyonum 14,2-14,5 seviyelerine çıkmaya başladı. Tlf ile arayıp konuyu ilettiğimde bizim ilaçların öle bir etkisi yoktur deyip salladılar.Bende bir daha almadım.İşin kötü yanı gerçekten olumsuz etkisi var ise başkalarına olumlu olarak aracı olmamdır. Bu bana göre sağlık bakanlığının aslında bir işe yaramadığının göstergesidir.İnt ve TV yoluyla adamlar sağlık konusuna girmişler bangır bangır reklam yapıp ürün satıyorlar.Bakanlık sadece seyirci.Sanki olumsuz bir durum ortaya çıktığında o hastaların tedavisi ile ilgilenmeyecekmiş gibi.Alın ürün numuneleri tahlil edin inceleyin ve devlet ciddiyeti içinde gereğini yapın.Faydalı ise sattırın.Faydası yok ise halkı söyüşletmeyin. Halkı suçlayabilirler.Çaresiz olanlar en küçük çare ihtimaline bile sarılırlar.Atalarımızın denize düşen yılana sarılır sözünü unutmayalım.Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir.Bu devletin içinde bir şekilde kendine iş bulanlar,makam edinenler bunu akıllarından çıkarmasınlar.Halkı heralanda korumak onların görevidir._____________________________Allah hepimizi insan gibi insanlarla karşılaştırsın. Kim bu Dr. Mustafa Eraslan? Clavis Panax ve Reishi Mantarı hakkındaki olumlu yorumları genelikle sayıları 100 den fazla olan KİBARLI DOĞAL SAĞLIK ÜRÜNLERİ firmasının bayilerinde çalışan binlerce kişi tarafından yapıldığından olumlu yorumların % 99'u doğruyu yansıtmamaktadır. Alıntı: Kullanıcı Yorumların dan 1. halil özgen 23 Ekim 2011, 11:12 Aldığım günden 3 hafta sonra ilaç yüzünden yüksek tansiyona yakalandım. Kalp ritmim bozuldu ve kendimi oldukça yorgun hissediyorum. Ritm bozukluğundan tedavi olacağım. Eskiden 3 km koşan biriydim. Şimdi 2. kata çıkamıyorum. Beynim patlayacak gibi oluyor. İlaç bende ters etki yaptı. Aradığım kimse bana bir şey demiyor. Muhattap bulamıyorum. Doktora sordum. Hemen bırak dedi. İlacı kullandığım için çok pişmanım. Mustafa Eraslanı kimse bulamıyor. Bu doktor nerede???? http://www.kullanici-yorumlari.net/clavis-panax-kullananlari-kullanici-yorumlari.html 2. gonavy clavis panaks kullanıcı yorumları, clavis panaks kullananlar | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 23 Ekim 2011, 20:56 Bu panax ı kısa süreli kullandım son derece zararlı yan etkileri var sakın doktora danışmadan kullanayım demeyin tamamen bitlisel deniyor fakat çok zararlı sonuçlar doğurabilir….Panax kullanıp araç kullanayım demeyin , aynı firma reishi mantarını da satıyor bunun da son derece zararlı olduğu belirtiliyor yıllar önce amerikada FDA tarafından iç kanamalara sebep olduğu için yasaklanmış ama bizde çikletmiş gibi satılıyor.Tarım bakanlığındaki memurlar ne anlarsa izni onlardan alıyorlar. ARTIK ŞİFACILARI SIKI TAKİBE ALMAK GEREKİYOR SAĞLIK BAKANLIĞI NEYİ BEKLİYOR BU İŞİ BEN Mİ YAPACAĞIM. 3.m.orhan clavis panaks kullanıcı yorumları, clavis panaks kullananlar | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 23 Temmuz 2011, 10:47 damar açıcı panax nasıl üretiliyor faydalıysa niçin bukadar insan bıçak altında ülkedeki paralar yurtdışına ilaç hammade parası olarak gidiyor ülkedeki bu kadar tıp adamı demekki boşu boşuna tedavi öneriyor benim yüksek kolestrolum var 8-10 yıldır kolestrol düşürücü ilaç kullanıyorum ilaca devletin ödediği para boşunaysa devlet niçin bu konuda uğraşanlara destek olmuyor bu konuda uğraşanlar şarlatansa devlet niçin cezai müeyyide uygulamıyor nerde devlet, nerde başbakan, nerde sağlık bakanı, nerede tıp otoriteleri bu kadar vurdum duymazlık olmaz clavis panaxın faydası varsa açıklansın zararı varsa sağlık bakanı çıksın açıklasın ve müeyyide uygulansın. Bu konuda ülkemizde boşluk var fırsatçılara gün doğdu rakının ve paranın sahtesinin yapıldığı ülkemizde kimsenin bilmediği reishing mantarı ve diğerlerini kapsül içine koyup 100-200 tl.ye satanlar belkide kalpazanlardan daha tehlikeli yazıktır günahtır ayıptır herkesi göreve davet ediyorum. işin doğrusunu sağlık bakanlığı araştırsın tahlillerinin neticesi ile sertefikalandırsın ve yararı varsa açıklasın insanlarda gönül rahatlığıyla bunları kullansın teşekkürler 4.eyüp clavis panaks kullanıcı yorumları, clavis panaks kullananlar | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 29 Temmuz 2011, 16:45 bende clavis panax aldım kullanıyorum ama yazdıklarınız çok doğru kesinlikle katılıyorum ..özellikle şu kısma “” bu konuda uğraşanlar şarlatansa devlet niçin cezai müeyyide uygulamıyor nerde devlet, nerde başbakan, nerde sağlık bakanı, nerede tıp otoriteleri bu kadar vurdum duymazlık olmaz clavis panaxın faydası varsa açıklansın zararı varsa sağlık bakanı çıksın açıklasın”"” 5.erdal clavis panaks kullanıcı yorumları, clavis panaks kullananlar | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 27 Mayıs 2011, 06:57 Bu ürünü aldık kullanım bilgisi ile ilgili herhangi bir reçete ve bilgi yok yazan telefon numarasını da aradım kimse cevap vermedi sipariş alırken 126 tl gibi bir rakam yazıyordu. Bize geldi 200 tl içinde 90 kapsül varmışş. zoraki almış olduk kimse sakın almasın ve kanmasın böyle şeylere Dolandırıldık gibi hissettim kendimi. Peki ya 200 tl olmasaydı üzerimde tekrar söylüyorum bu ürünü kimse almasın. 6.cemal uzunkaya clavis panax şikayetleri | clavis panax | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 25 Eylül 2011, 08:10 clavis panax ı kullanıyorum ve çevremdeki bütün arkadaşlarıma hatta doktorlara bile tavsiye ettim ve bunun vesilesiyle onlarda siparişle getirtip kullanıyorlar ama bursada geçen haftalarda tarım fuarında kutusu 75 liraydı biz ise 124 liraya getirtiyoruz yazık değilmi bizlere nerdeyse yarı yarıya satılan bu ürünü bundan sonra ne alırım nede kimseye tavsiye ederim. Bu yazımı özellikle dr.mustafa eraslan okusun 7. sağlık clavis panax şikayetleri | clavis panax | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 09 Eylül 2011, 08:10 Bacak damar tıkanıklığımda vardı. 2 kutu bitirmeme ragmen hiç bir faydasını görmedim. 8. yasar karacan clavis panax şikayetleri | clavis panax | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 11 Ağustos 2011, 13:46 3 kutu panax aldım üçüncü kutu bitmek üzere hiç bir faydasını göremedim.Günde 2 kapsül kullanıyorum.Kayıtlarınıza bakarsanız ne zaman alındıgını görürsünüz.Tv reklamlarınıza bakılırsa Maşallah bütün kanalları işgal etmişiniz.Gayeniz milletin sırtından para kazanmakmı yoksa dertlere derman aramakmı.Bir üç kutu daha clavis panax almam mı gerekiyor bilgi vermenizi rica ederim. Yasar Karacan/Akdagmadeni-YOZGAT 9. abdullah panax kullanıcı yorumları, panax yorumları, panax şikayet | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 21 Temmuz 2011, 10:42 panax adlı damar açıcı olduğu iddia edilen ilacı by pass ameliyatı olan babam için aldık (dört kutu). Şu an yaklaşık beşinci ayını kullanmakta. Fakat şimdiye kadar herhangi bir faydasını gördüğünü söyleyemeyiz.Satan kişiye sorunca en az altı ay kullanmanız lazım diyorlar(O da dört kutu=400TL) Bakalım, altıncı ayın bitmesini bekliyoruz. 10. cemali clavis panax kullananların kullanıcı yorumları şikayetleri, clavis panax kullananları kullanıcı yorumları yan etkileri | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı10/11/2011, 09:31 ben cemali mustafa eraslanın damar açıcı ilacından dört kutuyu beş ayda içtim ama hiç faydasını görmedim elimde üç adet anjio filmi mevcuttur öncesi ve sonrası 04 /11/2011 tarihinde tarsus medikalda stent taktırdım mustafa bey hala idda ediyorsa ben burdaym devlet babada ilgilenirse her zaman yardımcı olurumm yani kısaca bunlarla kim ilgilenirse yardımcı olurum kimse insan sağlıyla oynamasın saygılarımla 11. mustafa clavis panaks kullanıcı yorumları, clavis panaks kullananlar | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 14/11/2011, 10:47 arkadaşlar bende aldım bu ürünü 1 aydır kullanıyorum hiç bir faydasını daha görmedim / clavis panaks 12. saglık clavis panax kullananların kullanıcı yorumları şikayetleri, clavis panax kullananları kullanıcı yorumları yan etkileri | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı 15/11/2011, 05:54 Halit şahin bey, doğru söylüyorsunuz. Damarların açılıp açılmadığını ispat etmek o kadar zor değil. Ama neden bunu ispat etmiyorlar. bu ispat belgelerle olur. Demekki bir aldatmaca söz konusu. ben 3 kutu bitirdim. fakat hiç bir faydasını görmedim. 13. hasan clavis panax kullananların kullanıcı yorumları şikayetleri, clavis panax kullananları kullanıcı yorumları yan etkileri | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı 28/11/2011, 09:09 Ben 3 kutu kullandim hic bir faydasini görmedim daha Tansiyonum yükseldi bu da yüzlerce ilac gibi çinden ithal edilen ne oldugu bilinmeyen bir sey… Alıntı: Şikayetimvar.com dan 1.muco56yazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Özel Karışım Dediler2000 TL Aldılar! Yeğenimin hastalığı için kibarlı sağlık ürünleriniaradık. C** Ş** adlı kendisini doktor olarak tanıtan kişi yeğeniminrahatsızlığın tedavi edilebileceğini fakat ilacın özel olarak karışımhazırlanacağını ve fiyatınında 2000 TL olduğunu söyledi. Bizde M** E**'a inandığımız için 2000 TL kredikartına 12 taksitle M** Ş** adına çektirdik. ilaç geldi fakat şok olduk.Gönderilen ilaçlar şunlardır: 10 adet clavis panax, 10 adet reishı mantarışimdi size soruyorum. Bu yapılan doğrumu hepsini parasını bir seferdealıyorsunuz? Bize anlatsaydınız ilaçlar bittikçe alırdık. Bu ne insanlığa ne de ticaret anlayışına yakışır.Resmen hayal kırıklığına uğradık. Özel karışım dediniz tablet geldi. Ayrıcayavaş yavaş alacağımız ilaçları sadece kendi menfaatiniz için bir seferdesattınız. Ve bunu ilaç alan herkese anlatacağım. Resmen duygumuz rencide edildimağduriyetimin giderilmesini rica ediyorum cevabınızı mail adresime bekliyorum. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...00+TL+Aldilar! 2. genclikisteyazdı KİBARLI SİGARA BIRAKMA Ürünlerin Faydası Yok! Kibarlı ürünlerinden sigara bıraktırma ürünüolarak aldığım sarı kantoron'lu bitki tableti ile zingeber doğal ürünleri günde1 paket sigara içen biri olarak bırakmak üzere aldım. Büyük ümitlerle aldığımbu ürünlerin hiç bir faydasının olmadığını gördüm. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...n+Faydasi+Yok! 3.KARANYILDIZyazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Forza Man İlacı İşeYaramıyor! Yaklaşık 3 ay önce Kibarlı Sağlık Ürünleri'ndenFORZA MAN isimli ilacı aldım. Ancak hiçbir fayda göremedim. Bu konuyuönemsemedim ama dün bana doktorun asistanı olduğunu söyleyen biri ( ismi vetelefonu bende mevcut ) reklamlarda ki fayda iddialarının doğru olmadığını" Forza Man in işe yaramaması sebebiyle Doktor bey yepyeni bir ürünhazırladı ve bunu size ücret karşılığı hemen göndermek istiyoruz " diyerekbeni aradı. Sıkı durun aynı; metodu bana tam 20 gün önce" Ben Ö*** Coşkun'un asistanıyım . For man isimli ilaç işe yaramıyor; amasize yeni formülümüzü ücret karşılığı hemen göndermek istiyoruz " diyerekarayan bir bayanda uyguladı. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...Ise+Yaramiyor! 4.smaliariyazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Fiyatları SürekliYükseltiyorlar! Kibarlı Sağlık Ürünlerini kullanan bizlerden paraalmak için ellerinden geleni yapıyorlar.Nasıl mı ? Ürünün kullanıması için enaz altı ay kullanılması gerektiğini söyleyerek insanları alım yapma konusundateşvik ediyorlar. İlk iki aylık kullanım için 4 kutu ödemesi olan 350.00 TLcivarında benden ödeme aldılar. Sonraki iki aylık kullanım için 4 kutu + başka birürün ilavesini yoğun etki göstermesi için teşvik ederek telefonda aldırıyorlarve benden 450.00 TL daha alıyorlar. Son iki ay için 6 kutuya 580.00 TL ödemeistiyorlar. Son kullanım olduğunu bile bile ve belirli aralıklarla ürünün bitipbitmediğini aldırmak için telefonla sürekli arıyorlar. Bizler parayı sokaktabulmuyoruz. Alnımızın teriyle kazanıyoruz. Ama Kibarlı Sağlık Ürünleri'ninbaşındaki insanlar nasıl olsa eninde sonunda alacak mecbur düşüncesiyle fiyatımaksimum söyleyerek ve sözde inidirim yaparak hiç taviz ve anlayışgöstermeyerek 580.00 TL istiyorlar. Halbuki ilk defa almak ve kullanmak için kaç taklaatarak bizi ikna emeye çalışıp ve %40 - %50 gibi indirimler yaparak almayateşvik ediyorlar. Sonrasında da malum para almak için ellerinden geleniyapıyorlar. Bu insanlar bizlerin hastalıklarına yardımcıolacaklarına, fiyat konusunda yardımcı olacaklarına bizleri mağdur ediyorlar. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...;kseltiyorlar! 5. reyyan-asudeyazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Ürün İadesiniYapmadı! Birkaç gün önce Kibarlı doğal sağlık ürünlerinden1 adet reishi mantarı aldım. İnanın 1 adet kapsül kullandım. Her zaman 10'a 6civarında normalde seyreden tansiyonum 14'e 10, kalp atışım 100'ün üzerineçıktı. Kendilerine başta sormuştum benim tansiyonum bu şekilde, bunun zararıolur mu diye, bana tansiyonu dengeleyeceğini söylediler. O kadar rahatsız oldumki kendimden ümidi kestim. Sonra bu firmaya 2 defa mesaj gönderdim. Bu ürünüiade etmek istediğimi söylememe rağmen hiç ses çıkmadı. Satarken durmadanarayanlardan bir daha ses çıkmadı. Bende kendilerini şikayet edeceğimisöylememe rağmen yine ses yok. 99 TL ödeme yaptım. Hakkımı istiyorum. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...esini+Yapmadi! 6. ebrarazrayazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ İade Almadılar! Kibarlı'dan 2 çeşit ürün aldım dün geldi eşimlemüzakere yapınca kullanmaktan vazgeçtim. Hemen aradım açılmamış olan ürünleriniadesini talep ettim fakat gelen cevap oldukça ilginç. Kişisel bakım ürünü olduğu için iadesininolmadığını söylediler. 7gün içinde ambalajı açılmamış ürünü iade hakkımolduğunu söyledim kabul etmediler. Bu insanlardaki iş ahlakını anlayabilmemmümkün değil. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...ade+Almadilar! 7. gdemirbilekyazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Ürünü İade EtmemeRağmen Ödeme Yapmıyorlar! Kibarlı Sağlık Ürünleri (Kargo poşetinde iseBotanik Bahçesi yazıyor) firması tarafından nisan ayı içerisinde babama 2kutudan oluşan ve kalbe bilumum olumlu etkileri olduğu ifade edilen 200.00TL'ye 2 kutu ürün satılmış. Babam ürünü teslim aldığının ertesi günü kalpdoktoruna danıştığında ise bu ilacı asla kullanamazsınız cevabını almasıüzerine ilgili firmayı 212-553*** nolu telefondan aramış, kendisine "ürünügeri alamayız" cevabı verilmiş, daha sonra ben görüştüm iadealabileceklerini söylediler. 24 Mayıs 2011'de ürünü kendilerine kargo ilegönderdim, 25 Mayıs 2011'de ise teslim aldıklarını teyit ettim, aradan geçenyaklaşık 1 aylık süreçte en az 20 kez her bir personeli ile görüştüm. Hesapbloke oldu, arkadaş atlamış, yaaa hala yatırmamışlar mı vb oyalayıcıkonuşmaları, iade edilen ürünün parasını yatırmıyorlar. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...e+Yapmiyorlar! 8. DOGU75yazdı KİBARLI SAĞLIK HİZMETLERİ Ürünümü İade Etmekİstiyorum! 02 Ağustos 2011 tarihinde Kibarlı.com sitesindesipariş ettiğim clavis reis mantarı 99 TL kredi kartımdan 12 taksitle tahsiledilmiştir.04 Ağustos 2011 tarihinde elime ulasan ürün clavis panax olarak U**kargo ile teslimat edilmiş ve yanlış ürün yollandığından ve faturasız olduğu,herhangi bir kullanım kılavuzu olmadığından ve yanlış ürün gönderdiklerindentekrar kargo ile iadesinin ödenmesi için aynı gün iade ettim . 15 Ağustos 2011 tarihine kadar iadem gerçekleşmedi1 hafta içinde gerçekleşeceğini söylediler şu anda telefonla aradığım haldeKibarlı yani Botanik Bitkisel Pazarlama Ticaret Ltd. şirketine ulaşamıyorumşuan nasıl iademi alabilirim.Bu konu hakkında yardımcı olmanızı rica ederim. http://www.dogaltedavi.net/newthread...ewthread&f=259 9. askin.81yazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Yanlış Ürün Yollandı! www.kibarli.net adresindenPanax damar açıcı bitkisel tedavi ürünü ile beraber toplam 4 adet ürün aldım. Ödemeyi kapıda kredi kartı ile yaptım. 4 Adetürüne 440 TL ödedim. Panax yerine farklı bir ürün gönderildi ve 10 gündürherhangi bir sonuç alamıyorum. Gelen ürün üzerinde yazılı numarayı arıyorum.Siparişiniz kargoya veriliyor dendi hala bir gönderi almadım. Bayram sebebiyle biraz da bekledim düzelir diyeancak nafile. Bir hattan başka bir hatta bağlanıp bekletiliyorum sonra da hatdüşüyor. Telefon numaram alınıyor 1 saat sonra döneceğiz deniyor ve dönülmüyor. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...Urun+Yollandi! 10. ganzayazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ 2000 TL'yiTaksitlendirilmeden Kartımdan Direk Çekildi! Benim MS hastası kardeşim var, tıpta çaresiolmayan bir hastalık, bizde son çare bitkisel ilaçlara yöneldik, Kibarlı SağlıkÜrünleri Doktor M*** E*** aradık bize ilaçlar tavsiye etti aldık kullandık 1ay, 7 ay kullanmanız gerektiğini söylediler. Şimdi 2000 TL'lik ilaç siparişiverdim ve kredi kartına 12 taksit yapacaklardı ilaçla geç de olsa geldi kredikartı ekstrem geldi 2000 TL'yi taksit yapmamışlar, tek çekim yapmışlar. Ben askari ücretle çalışan biriyim, arıyorum banailaçları pazarlayan C*** beyi telefonuma cevap vermiyor, danışma hattındanarıyorum yok toplantıda yok burada değil yok biz sizi arayacağız bankaylagörüştük halletik taksitlendirdik diyorlar, bankayı arıyorum yok öyle bir şeydiyorlar. Benim ve ailemin bu ilaçlardan bir umudu kalmadı. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...Ccedil;ekildi! 11. atd32yazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Siparişim EksikGeldi! D1-E1-Panax siparişi verdim yanında hediye olaraksigara bıraktırma seti verileceğini söylediler. Fakat kargo geldiğinde eksikolduğunu açmadan F** beye ilettim, içinde var teslim al dedi. Açtığımda eksikolduğunu bir ürün daha olması gerektiğini söyledim, hakarete varan sözlersöyleyerek iade et kardeşim dedi. Kendisini şikayet edeceğimi söyledim ve telefondaalmazsan alma dedi ve yüzüme kapadı. İnanmasam ürün dahi almak istemem amakullanmak istiyorum çünkü M** E** beye inanıyorum F** bey yakışmıyor burayauyarın kendisini. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...m+Eksik+Geldi! 12. talartyazdı KİBARLI ŞİFA İade Almıyorlar! Bu firmanın milyonlarca sattığı ilaca rağmenticaret anlayışında geri iadenin olmaması çok şaşırtıcı bir durum. Medyayoluyla 21 milyon insana ilaç sattıklarını anlatıyorlar. Üstelik her lafları hayırlı olsun, selamünaleyküm, allaha emenet ol gibi kendinden mesajlı cilalı laflar ama 1.5 ay oldubelkide 30 kere inadına aramama rağmen daha sonuç alamadım. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...de+Almiyorlar! 13. Şikayet No:1001516 Tüm Şikayet Konuları İade ve değişim şikâyetleri Ürün teslimat sorunları Ürün şikayetleri Müşteri hizmetleri şikâyetleri Diğer Önceki ŞikayetSonraki Şikayet
16 Kasım 2011, 13:20:57 tunsele yazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Ürün İşe Yaramadı! İki kutu olarak kullandığım reishi mantarı takviyesi hiç işe yaramadığı gibi firmaya attığım maile cevap alamadım. Trigiseridim daha da yükseldi. Firmanın sadece satışta ilgisi şikayet konusunda yardımcı olmaması, şikayetimi size bildirmeme yol açtı. İlginize şimdiden teşekkür ederim. Gereğini yapmanızı rica ederim. ŞikayetVar / Şikayet Oku / KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Ürün İşe Yaramadı!
Raporlar aşağıda ki linktedir. Raporlar Bazı Firmalar sahte ürünler üreterek insan sağlığını tehdit ediyor Ben İbrahim GÖKÇEK, 32 yıl boyunca alternatiftıp ile ilgili çalışmalar yaptıktan sonra, bilgi ve birikimlerimi 3 ciltlik birkitapta topladım. Bunun yanında İksir, Tonik, Jel, Tentür, Ozon yağı ve BitkiÇayları gibi bitkisel yan etkisiz ürünler ürettim. Bugünlerde de en songeliştirmiş olduğum ürünlerden, düşük tansiyon problemi olanlar için Cemreİksir ve Cemre Tonik ürünlerinin, çalışmalarımdan daha önce haberi olan eskibir çalışanım tarafından, Kibirli firmasına servis edilip, bu ürünün, sözde ikidoktorun icat ettiği söylenerek piyasaya sürülmeye başlanmıştır. Cemre ürünleriformulasyon ve geliştirme olarak tamamiyle bana aittir. Sahtekârlık,kalpazanlık ve sahte ürün üretmekte çok yetenekli olan Kibirli firması benimçalışmalarımı taklit ederek insanları sömürmeye çalışmaktadır. Ayrıca bu insanlar ne yaptığını bilmeden üstünkörüçaldıkları bilgilerle bu ürünleri çıkararak insan sağlığıyla oynamaktadırlar.Örneğin; Cemre İksir ‘inin bileşimindeki bitkilerden bir tanesinin eksik olmasıya da oranlarının yanlış olması durumunda şiddetli baş ağrısı yapar, farklıbitkilerin karıştırılması ise çözülen iltihabın böbreklerden atılamamasınasebep olur bu da insanda kronik böbrek yetmezliğini tetikleyebilir. Bizürünlerimizde böbrek yetmezliğini önlerken, taklitci insanların yapmış olduğuürünlerle, sağlıklı böbrekleriniz bile iflas ettirebilir. Sonuçta bu firma ve emrinde ki bu zavallı ikidoktor (gerçek doktorları tenzih ederim) önce babaları gibi Azerbaycan'a gidiporadaki üniversitelerden ücret karşılığı Prof. lük diplomalarını satınalsınlar. Bu kişiler ABD'de FDA tarafından iç kanamalara sebep olduğugerekçesiyle yasaklanan "Reishi Mantarı"ndan ürünler yapıpsatıyorlar. Yani insan sağlığını hiçbir şekilde önemsemeyen, araştırmadanyoksun gözünü para hırsı bürümüş bu insanlara kanmayınız, itibar etmeyiniz,kanarsanız hem sağlığınız bozulur hem de paranızdan olursunuz. Bu sahtekarların üretmiş olduğu ürünlerikullanırsanız faydası olmaz, çünkü Bizim ürettiğimiz Cemre iksirde sarımsak vezencefil konsantre halde iken bu taklitçilerin ürününde sarımsakbulunmamaktadır. Yani Gökçek Tentürü kopyalamak istemişlerdir ve çok özel bazıbitkileri de içinde barındırmamaktadır. Örneğin Türkiye’de 90 çeşit alıç, 52çeşit kekik, 83 çeşit ada çayı, 40 çeşit papatya yetişir. Bu bitkilerin birkısmını özel olarak Uludağ, Keşiş Dağı, Kaz dağları veya Beydağlarından özelizinle toplatmaktayım. Örneğin: Adaçayları içinde sadece bir tür şifamaksadıyla kullanılır. Peki, bunlar hangi adaçayı şifalı hangisi değilbiliyorlar mı? Hayır, bilemezler çünkü kalpazanın ilimle ilgisi olamaz. Sözdedoktor, gerçekte kalpazan olan bu kişiler ne anlar iksir, tonik, tentür, diyetve aloe vera jel, ozon yağı ve diğer ürünlerden ve bu ürünlerin formasyonundan.Burada 3 ciltlik “Şifalı bitkiler ve Alternatif Tıp” isimli kitabı yazan (bukitap; bu alanda son 1000 yılın ilk ve tek ilmi kitabıdır, Çünkü bu kitapta1000’den fazla klinik araştırmaya yer verilmiştir.) Ayrıca kendi çekmiş olduğum7000 şifalı bitki fotoğrafını yandaki linktewww.dogaltedavi.net görebilirsiniz.En önemlisi de yakalandığım hastalıklardan kurtulmak için binlerce bitkiyikendi üzerimde denedikten sonra bu ürünleri geliştiren tek kişiyim. Romatizmayakarşı 4 yıl ve alerjiye karşı 17 yıl araştırma yaptıktan sonra bir buluşyaptım. Örneğin Aloe vera kaynatılmaz, haşlanmaz ve ekstresi yapılmazsa ancak ozaman % 100 doğal olur ve dünyada ilk ve tek doğal aloeverajeli ben ürettim ve19 yılımı aldı. Dünyanın en büyük firmaları dahi aloevera jeli doğal üretemedi.Nemrut öldü, Hz. İbrahim Rahmana kavuştu, fakat Nemrudun varisleri ile Hz.İbrahim’ in varisleri arasında ki mücadele kıyamette kadar devam edecektir. Yeni bir oyun: http://www.kibarlidogalsaglik.com/rehbersayfalar.php?rehbersayfa=sahtesite Bu şu demektri: 1. Panax hakkında çıkan bir çok olumsuz yazı ve yorumlardan kurtulmak için bu zaten bizim değil demek için bir taktik, çünkü açılan tazminat davaları çok 2. Panax ın sahtesi yapılıyorsa orjinalı hakkında zaten yüzlerce şikayet vardı, şimdide sahteleri üretiliyorsa binlerce insanın sağlığı tehdit ve tehlike altındadır. Bu sitede aşağıdaki linklerde sahte panax satıldığı iddea ediliyor bu linklerin çoğu kibarlı sağlık ürünleri satan bayilerin siteleri.Bu ne demektir kendi elemanları sahte ürünler üretiyorlar, orjinalı hakkında şikayetler varken sahteleri de varsa bu insaların hayatı tehdit ve tehlike altında demektir.Bazıları para için herşeyi yapabilmektedir.Bana kalırsa hayali sahte ürünler olduğunu üretmek ve ürün vermek istemediği firmaların sahte panax üretiğini ideea ederek kendini temize çıkarma ve açılan tazminat davalarından kurtulmak için yarğıyı yanıltma olabilir.Binlerce şikayet ve binlerce insanın sağlığını bozulduğunu düşünürsek, bu onlar için bir çözüm gibi gözükmektedir.Birkaç sitede değişik kutularda değişik panax türleri satıldığını iddeaa etmek güzel bir oyun.Böylece kendilerinin temiz olduklarını bu şikayetlerin kendileri ile bir ilgisi olmadığını iddeaa edecekler.Uyanıklar kendilerini akılı milleti aptal yerine koyacaklar. <<< SATHE ÜRÜN SATAN SITELER LİSTESİ >>> clavispanax.gen.tr panaxsatis.gen.tr orjinalpanax.gen.tr orjinalpanaxclavis.gen.tr kibarliurunleri.gen.tr kibarlisaglikurunleri.gen.tr sifabitki.gen.tr clavis.gen.tr clavispanaxburada.com guvendevamerkezi.com vega-mar.com sifakapinda.com sanalpazar.com panaxsatisi.com alisverisdeyiz.com makdis.com tiklasepette.com clavispanaxorjinal.com eskula.com clavis-panax.org yenidenal.com yasammarketim.com kirmizireishimantari.gen.tr megasayfa.com sifaeli.net nebbu.com corvaspanax.com ekoal.com panax.siparisiver.net alternatifecza.com gelburaya.com saglikdestek.de elfkozmetik.com kibarliclavispanax.net panaxturkiye.net telesiparis.com x-sir.com orjinshop.com clavis-panax.info mutluyasa.com bitkiselkarisim.com kampanyaliclavispanax.com kibarliclavispanax.net kibarli.gen.tr kibarlipanax.org panaxsiparis.com bitkiselkozmetikcim.com clavispanaxsiparis.com netvitrinim.com botanikecza.com devasepeti.com clavispanax-tr.com alternatifecza.com panax.tk guvendeva.com guzellikvesaglik.com vitrinalisveris.com akildakal.com orjinalclavise1.com bitkice.com medista.com.tr clavispanaxorjinal.com panax-plus.com saglampazarlama.com clavis-reishimantari.com bitkioutlet.com WebYeni.com drclavis.com indirimci.com clavis-romaflex.com istanbul.olx.com.tr panaxsiparis.net clavise1.com sifamerkezi.com orjinal-clavis-panax.com [QUOTE=abdullah. ankara]Hocam ben sizin ürünlerinizi Doğal Ecza'da sipariş verdim ve geldi, fakat bana etiketsiz şişelerde bazı ürünler geldi ve bu ürünler aynı su gibi hiçbir etkisi yok, Hocam ben sizin telefon numaranızı unutugumdan onlardan sipariş vermişti.Sizin ürünlerin etkisini biliyorum lütfen bu tür dolandırıcılarla bizi muhatap etirmeyin ve sağlığımızla oynamasınlar.[/QUOTE] Evet malesef bu tür şikayetler bize de geliyor, İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya'da nerede nasıl yapıldığı bilinmeyen ürünler yapanlar var.Ulaşabildiklerimizi önlüyoruz. Kibarlı Sağlık Ürünleri pazarlama şirketine artık ürün vermiyoruz.Gökçek İksir, Gökçek Tonik, Gökçek Diyet, Gökçek Tentür, Gökçek Masaj Yağı ve çeşitli çay karışımlarını biz üretip biz satıyoruz.Sahte ürülerden kaçınmak için mutlaka bizden almalısınız.Bir dönem bu firmaya bayilik verdik ve şimdi vermiyoruz, fakat buna rağmen fahiş fiyata ürün aldıklarını iddaa edenler var şayet bu durumda olanlar varsa maduriyetlerini gidermek için hasta ve hasta yakınlarına uygun ürün vermeyi biz bir borç adediyoruz.Çok üzgünüz bizim dışımızda bizden habersiz gelişen durumlar için Bazı bayilerin insanları dolandırdıklarını farkettik ve bayiliklerine son verdik, bazı paragözler bizden 6 şiş tonik bir şişe iksir ve iki kavanoz çay alıyor ve bunu 180 tl ye satması gerekirken, bizim satış sitemiz Bitkisel Tedavi da olduğu gibi, fakat bu paragöz bazı kişiler 6 şişe tonik yerine hastaya 1 şişe tonik, iksir ve iki kavanoz çay gönderiyor ve 180 tl talep ediyor.Bu tür insanlarla çalışmamız mümkün değildir ve bu paragöz bayilerden 12 sinin bayiliğini iptal ettik.Bizim için önce insan ve insan sağlığıdır, ilkemize ters düşenler bize milyon dolarda kazandıracak olsa bile bir önemi yoktur.Nitekim milyon dolarlık bayilik sözleşmesini çöpe attım ve atarım da, tazminat ödeme pahasına da olsa Bazı hastalar ve hasta yakınları sürekli indirim yaparmısınız lütfen 10-20 size dokunmaz diyerek kendi durumlarını anlatıp, bizden yardımcı olmamızı istiyorlar dışarıdan biz çok para kazanıyormuş gibi gözüküyoruz.Fakat kimse bizim durmumuzu bilmiyor bilmeside gerekmez.Fakat sürekli indirim talebi beni rahatsız ediyor.Benim birlikte çalıştığım bir bayi bize ödemelerini zamanında yapmadı, verdiği çekler ve senetler karşılıksız çıktı.Ben çeklerim yazılmasın diye Arabamı, satım, 5 defa kredi aldım, evimi satım ve arsamı satım, ama çok şükür borçlarımızı ödedik.Nemrut ve çetesi işbirliği yaptığı firmaları ele geçirir, geçiremezse üretiği ürünleri üretebilmek için firmayı iflasa zorlar.Dios...firmasından Mehmet beyde bu şebekeye ürün vermiş.Mehmet bey beni aradı ve siz paranızı alabiliyormusunuz ibrahim bey biz paramızı alamıyoruz dedi.Mehmet beyin 400 bin liralık çek ve senetleri karşılıksız çıkmış, bana danızşan Mehmet beye vallahi yardımcı olmak isterdim ama onları biliyorsunuz işte sağlam anlaşma yapacaktınız, güvendiğiniz için şimdi birşey yapamıyorsunuz dedim.Bir kaç ay sonra Mehmet beyin oğlu Ejder bey beni aradı ve babam vefat etti, üzüntüden kalp kirizi geçirmiş.Matbacı E.. beyinde parasını vermemişler adamcağız bir çek kullanınca bir ton dayak yemiş.Nemrut ve çetesinin karşısında bu sefer ben varım.Ben kimim? Ben Hz. İbrahimin varisiyim. Evet bundan 4 hafta önce ürünlerimizi üreten sahtekarlar hakkında yazı yazdım ve bu yazıdan bir hafta sonra yani 04.11.2011 saat 18 40 gibi saldırıya ugradım.Ofisimden çıkıp evime giderken 1-0-15 metre sonra bana aniden 3 kişi saldırdı ve 3 kişide geriden takip ediyordu.Olayda yere düştüm ve tekmeler sonucu alnımın sol köşesinde bir damar yırtıldı ve oluk gibi kan kaybetmeme rağmen onlar Alman Nazileri gibi beni tepiklemeye devam ettiler.Olaya komşu esnafların yetişmesi ile canımı kurtararabilim.Haseki hastanesinde beyin kanaması olup olmadığını tesbiti için rötgen çektirdik ve sonra Şehremini Karakoluna şikayette bulunduk.Fındıkzade ilköğretim okulunun kamarasından saldırganların kim olduğunu tesbit ettim, fakat muhtemelen olayın saldırganları başka bir semtten geldiklerinden Polisin olayı çözmesi zaman alacak gibi.Adamlarda ki yüzsüzlüğe bakın hem Cemre İksir ve Cemre Tonik'in sahtesini yapıyorlar hemde bana gözdağı vermek için saldırganları gönderiyorlar.Türkiye bir hukuk devletimi değilmi bir çok faile meçhul olaylara karışan Nemrut ve çetesi hakkında neden herhangi bir işlem yapılmıyor.Bunlar derin devlette de mi derinler bunu anlıyamadım. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
Bazı bilgileri sörfçülerimle paylaşmayı, uygun bulmaktayım bu benim şahsi meselemde olsa. Çünkü ben 13 sene fibromyalji (yumşak doku romatizması) yüzünden her yılın 9 ayı belime 3 m uzunluğunda kuşak bağlamak zorunda kaldım.  Yine askerde (1989) yakalandığım allerji nedeniyle 13 sene hayvansal besin (Et ve etmamülleri peynir vede yumurta) yiyemedim. Bu allerjide sonra (1994) bahar nezlesi ve alerjik astımla birlikte beni canımdan bıktırdı. Sizlerinde aynı şekilde acı çekmemeniz için bu bilgilere ulaşmanızı istiyorum. 13 yaşında iken köye (Kayseri/ Bünyan/ Taçın) gittim ve çocuklarla (1970 Mart sonu) ırmakta yüzdükten sonra çimenlere yattık. Teyzem üstümü değiştirmemde israr ettiysede kabul etmedim ve sabah kalktığımda yüzüm yara içinde, dudaklarım çatlamış ve titriyordum. Şehirde mahallenin yaşlı kadınları şunu yapın bunu yapın diyerek benim üzerimde aylarca deney yaptılar. Bütün eklemlerim kireçleşmişdi ve merdivenleri dahi çıkamıyordum. Sonunda doktorumun fizik ve iğne tedavisiyle eklem kireçlenmesinden kurtuldum, fakat fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtulamadım. Tabiki kimyasal ilaçların ileride çok tehlikeli neticeler doğuracağını o zamanlar bilmiyordum. Ekim 1978 Almanya’ya geldim ve tedavi olmak için, doktora gitmeye başadım, fakat nafile. Bunun üzerine kendim 1980′de şifalı bitkiler üzerine araştırmalara başladım. Türkçe yayınlanan kitaplardaki reçeteleri üç yıl denedim ve faydasını göremedim. Umutsuzluğa kapıldığım bir anda Avusturyalı M. T. Allahın Bahçesin…adlı kitabıyla tanıştım. Ordaki bilgilerden bir reçete geilştirdim ve uyguladım vede çok şükür fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtuldum. Bu kitapta derli toplu bir reçete mevcut değildir, bu nedenle okuduğunuzda pek istifade edemezsiniz. 1989′de askerlik yaparken tabak, kaşık, çatal, kazan vb., mutfak eşyasını sadece soğuk suyla çalkalıyorduk, tabiki bakteriler, viruslar ve mantarlar hemen devreye girer. Besin alerjisine böylece yakalandım. Doktorlar “Et ve Etmamürleri” yeme dediler. 1994′den ihhtibaren 15 Mart - 30 Mayısa kadar bahar alerjisi ve alerjik astıma yakalandım. 15 Mart 2002′e kadar bahar nezlesi, allerjik astım ve bronşite karşı çare bulamadım ve 5 hafta istirahate ayrıldım. Doktorlar kortizon ve kramplara karşı spray kulanmak zorunda olduğumu söylediler ve mecburen kulandım ve 15 gün içinde kortison’dan sersemledim, konsentrem yok oldu, okuduğumu anlamaz ve yazamaz oldum. 27 (1980) yıldır süren araştımalarımada kendi üzerimde 350 Bitki-, Mineral-, ve Hayvan drogları denedim. Her türlü hastalığa çare bulurken, allerjiye karşı bugüne kadar çare bulamamıştım. Şimdi bunuda çörekle kısmen tedaviettim. Kısmen diyorum, çünkü çöreği bıraktığım an rahatsızlıklarım yeniden başlıyordu. Bu nedenle korkumdan tam 7 ay çörek çayı içtim. Sonrada daha etkili olduğuna inandığım Aloe Vera ve Noni ile tanıştım bu iki ürünü birer sene kulandım bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar. Ama noni ve aloe verayı bırakınca allerji yeniden ortaya çıktı. Araştırmalarıma devam ettim ve bu arada insanların çok kolay temin edebilecekleri ve uyguluyabilecekleri yeni bir buluşum oldu. Aloe Vera ve Tahitian Noni’den çok çok daha etkili Gökçek İksiri, çünkü curufu temizleyici özeliği var ve bu özeliği ile tedavi kesin tedavidir. 26.10.2005 tarihinde çok basit ve çok faydalı bir reçete, daha önce aloxi diye anılan ve üzerinde 10 yıldır çalıştığım, buluşumu yeniledim ve geliştirdim. Gökçek İksir, bu iksir 26 yıllık bir tecrübenin ve arştırmanın ürünüdür. Gökçek Tonik 2. önmeli doğal buluşumdur. Gökçek Diyet 3. önemli buluşumdur. Çay harmanları: bazı hastalıklarda ise şifalı bitkilerden ayrı bir çay harmanı hazırlamak gerekli olabilir. Yüksek Kimya Mühendisliği eğitimine devam ederken kimyasal ilaçların yantesirlerini 1983′de yaptığım deneylerle tesbitettim. Bundan sonra yaptığım araştırmaları unutmamak için aldığım notların bu alanda yazılan bir çok kitaptan’dan daha kaliteli olduğunu görünce bir kitap yazmaya karar verdim. Manuskiriptimimi 1994′de 1996′da 1998′de 2000′de ve nihayet 2002′de olmak üzere sürekli yeniliyerek yayınlanabilir hale getirdim. Yayınevleri 5-6 ciltlik bu eserin hem çok ilmi hemde çok geniş kapsamlı olduğunu bu nedenle ekonomik olmadığını söylemektedirler. Bu Eser için 12 yılda 1000 bitkinin 7000 Fotografını çektim, 2 yıl açık öğretime (Bitkisel tedavi uzmanlığı) devam ettim. Ben geniş bilgi vermek zorundayım, zira Kekik deyince hangi Kekik akla geliyor. Türkiyede 52 tür Kekik yetişmektedir ve bunlardan sadece Hakiki Kekikotu (Thymus. v. ) sinüzit ve bronşite karşı kulanılır, diğerlerinin özelikleri ise henüz incelenmemiştir. Ak kekik (Toros kekiği) enaz hakiki kekik kadar etkili olmasına rağmen üzerinde her hangi bir araştırma yapılmamıstır. Türkiyede 83 tür Adaçayı yetişmektedir ve bunlardan sadece şifalı adaçayı (Salvia o.) şifa maksadıyla kulanılabilir ve bu bitki yazın en hararetli aylarında dahi harareti düşürür. Alıç’ın Türkiyede 90 türü yetişmektedir ve bunlardan sadece loplu veya dişli Alıç kalp ve kandolaşımı rahatsızlıklarına karşı kulanılır. Kılıçotunun bilinen 400 türü mevcuttur ve bunlardan sadece (Hypericum p.) sinirlilik, depresyon, korku ve içhuzursuzluğa karşı kulanılır.Türkiyede bu şifalı bitkilerin % 95′i yetişmektedir ve % 5′inide yetiştirmek mümkündür. Almanyada hastalar doktorlarından bitkisel ilaçlar isterler ve Almanların % 60′i bitkisel ilaçlar kullanırlar. Almanyada 200 büyük ilaç firması diğer ülkelerden getirtikleri bitki droglarından kapsül, damlama, merhem, ampül ve haplar imal ederler ve bir yıllık gelirleri 5 milyar dollardır. Ben 361 anabaşlıkta 551 bitkiyi ayrıntılı olarak inceledim ve öylede yayınlanmasını istiyorum, yani kuşa çevrilmesine karşıyım. Vatandaş şifalı bitki yerine faydası olmayan ve hatta zehirli bitkilerin çayını içerlerse sorumlusu kim olacaktır. Bugün Türkiyede yayınlanan bir çok kiktap yığınla yanlışlarla doludur ve bunların yeri Raflar değil çöplüklerdir ve hatta internetki Türkce metinler dahi çok ilkel, 1000 yıllık eski bilgileri olduğu gibi yayınlıyorlar. Artık Dünyaya şöyle bir bakmanın zamanı gelmedimi? Lütfen birazcıkda olsa ilim olsun! Bu eserin en önemli farkı başta ABD, Almanya, Fransa, Ingiltere, Rusya, Çin, Japonya, Hindistan, Israil gibi ülkelerde 1000 den fazla üniversite kliniğinde yapılan tedavidenemeleri, araştırmaları, değerlendirmeler ve sonuçları kaynakları ile verilmektedir yani bugüne kadar yazılan kitaplarda olduğu gibi mişli muşlu masalsı değildir. Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp İsimli kitabım çıktı Avrupalı; 15-16. Yüzyıl da, Türk (Osmanlı) ve Arap’tan (Endülüs) aldığı ilimle başlattığı Rönesans  ile bugünlere geldi. Türk Milletinin 500 yıllık gerilemesinin sebebini doğru teşhis eden Atatürk, Türk rönesansını (yeniden yapılanma veya Maturidi ye dönüş) başlattı, fakat “Milli Şef” tarafından bu hareket baltalandı ve milletimiz 80 yıl daha kaybetti.Ben İbrahim Gökçek, ”Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp” alanında 1000 yıldır geri sayımımıza dur! diyecek bu eseri yazdım. Evet! bu kitabı yazmak için 12 yılı pasif, 15 yılı çok yoğun, yani 27 yıl çalıştım.Bu kitapta şimdiye kadar diğer kitaplarda olmayan çok şey göreceksiniz. Özelliklede çeşitli hastalıklara karşı 1000′e yakın reçete bulacaksınız. Bu alandaki Türk rönesansını ben başlattığım için çok mutluyum. Bu kitap 3 cilt, 1860 sayfa olup şifalı bitkiler çok yönlü olarak ele alınmıştır, ayrıca hastalıklar ve tedavileri ve de genel bilgilerden oluşmaktadır. Bitkinin Türkçe, Almanca ve Latince isimleri ve halk arasındaki isimleri. Bitkinin drogları (şifalı kısmı), tarihçesi, botanik, yetiştirilmesi, hasat zamanı, birleşimindeki maddeler, birleşimindeki bazı önemli maddelerin açık formülü, tesir şekli, klinik araştırmalar ve sonuçları, klinik araştırmalarına göre kullanılış şekli, komisyon E’ ye göre kullanılış şekli, aroma terapideki yeri, homöpatideki yeri, çayı, çay harmanları, tentürü, posyon’u, eterik yağları, ekstresi, kremi vs. yan etkisi var mı? Bütün bunlar irdelenmektedir. Belgeler: Bazı kişiler şifalı bitkiler veya hastalıklar üyerine yazdıklarım veya bana ait Gökçek İksiri üzerine fikirlerini beyan edeceklerine, senin Kimya Mühendisliği okuduğuna inanmıyorum. Dört yüksek okul okudum ama bazı nedenlerle diploma almadan okuldan ayrıldım diyorsun. Bu doğru değil sana inamıyoruz gibi akıl mantık dışı sataşmalar karşısında Gazi Eğitimde Sosyalbilgiler, Almanyanın Krefeld Şehrindeki Fachhochschule’de (TOPLAM 7 yıl 12 gün artı bir yıl hazırlık okulu, artı bir yıl staj, artı bir yıl dil kursu) Endüstriel Organik Kimya Mühendisliği, Anadolu Ümiverisitesinde İşletmecilik bu açı öğretim ve 5 yıl süren Heilpraktiker açık öğretim okuduğuma dair belgeleri burda yayınlamak istemedim halde buna mecbur kaldım. Hamdolsun yalan söylemem buna ihtiyacım yok.  Lütfen beni bu tür sataşmalı yazılarla meşgul etmeyin. Bana göre dplomalı olamak diplomasız olamktan çok çok önemlidir. Yani bir mesleğin uzmanı olmak o konuda ve bu alanda bilgi sahibi olmak çok çok önemli, yıllarca okudum ama sonuca ulaşamadım. Ben bunun acısını çekiyorum. Fakat araştırma ve okumadan uzak kalmadım, hatta işçi olmak beni daha çok bu alana yitti. Çalıştığım günler 5-6, çalışmadığım günler 10-15 saat zamanımı araştırmaya ayırıyorum. Ama diplomaya güvenip yan yatan ve hiç araştırma yapmayan insanlarda çoktur. Edison, Hazerfen Ahmet Efendi, Uluğ bey ve Mimar Sinana gibi binlerce dahi Üniveriste görmedi. Üniveriste insana araştırmanın metodunu öğretir ve diplomasını verir, bu işin başlangıcıdır. Gerisi diplomayı alan zatın gayretine kalmıştır. Okumak elbette ço çok önmeli ve güzel ama ezberci eğitimle TEK ilim adamı yetiştiremezsiniz ve öylede. AB ve ABD’de okuyan Türk Öğrenciler bu ülklerde en önemli mevkilerde. Nasıl olduda allerjiye binlerce doktor çare bulamazken, ben buldum, çünkü 17 yıl bu acı ile mücadele ettim cilesini çetim, sahlara kadar uyuyamadım, ölmek için Allah dua ettiğim günler oldu. Hamdolsun şimdi 30 yaşındaki bir delikanlıdan daha iyiyim. Nasrettin hoca damdan düşmüş ve ayağı kırılmış, her kafadan bir ses gelince bana damadan düşen birini çağırın demiş. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
Bazı bilgileri sörfçülerimle paylaşmayı, uygun bulmaktayım bu benim şahsi meselemde olsa. Çünkü ben 13 sene fibromyalji (yumşak doku romatizması) yüzünden her yılın 9 ayı belime 3 m uzunluğunda kuşak bağlamak zorunda kaldım.  Yine askerde (1989) yakalandığım allerji nedeniyle 13 sene hayvansal besin (Et ve etmamülleri peynir vede yumurta) yiyemedim. Bu allerjide sonra (1994) bahar nezlesi ve alerjik astımla birlikte beni canımdan bıktırdı. Sizlerinde aynı şekilde acı çekmemeniz için bu bilgilere ulaşmanızı istiyorum. 13 yaşında iken köye (Kayseri/ Bünyan/ Taçın) gittim ve çocuklarla (1970 Mart sonu) ırmakta yüzdükten sonra çimenlere yattık. Teyzem üstümü değiştirmemde israr ettiysede kabul etmedim ve sabah kalktığımda yüzüm yara içinde, dudaklarım çatlamış ve titriyordum. Şehirde mahallenin yaşlı kadınları şunu yapın bunu yapın diyerek benim üzerimde aylarca deney yaptılar. Bütün eklemlerim kireçleşmişdi ve merdivenleri dahi çıkamıyordum. Sonunda doktorumun fizik ve iğne tedavisiyle eklem kireçlenmesinden kurtuldum, fakat fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtulamadım. Tabiki kimyasal ilaçların ileride çok tehlikeli neticeler doğuracağını o zamanlar bilmiyordum. Ekim 1978 Almanya’ya geldim ve tedavi olmak için, doktora gitmeye başadım, fakat nafile. Bunun üzerine kendim 1980′de şifalı bitkiler üzerine araştırmalara başladım. Türkçe yayınlanan kitaplardaki reçeteleri üç yıl denedim ve faydasını göremedim. Umutsuzluğa kapıldığım bir anda Avusturyalı M. T. Allahın Bahçesin…adlı kitabıyla tanıştım. Ordaki bilgilerden bir reçete geilştirdim ve uyguladım vede çok şükür fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtuldum. Bu kitapta derli toplu bir reçete mevcut değildir, bu nedenle okuduğunuzda pek istifade edemezsiniz. 1989′de askerlik yaparken tabak, kaşık, çatal, kazan vb., mutfak eşyasını sadece soğuk suyla çalkalıyorduk, tabiki bakteriler, viruslar ve mantarlar hemen devreye girer. Besin alerjisine böylece yakalandım. Doktorlar “Et ve Etmamürleri” yeme dediler. 1994′den ihhtibaren 15 Mart - 30 Mayısa kadar bahar alerjisi ve alerjik astıma yakalandım. 15 Mart 2002′e kadar bahar nezlesi, allerjik astım ve bronşite karşı çare bulamadım ve 5 hafta istirahate ayrıldım. Doktorlar kortizon ve kramplara karşı spray kulanmak zorunda olduğumu söylediler ve mecburen kulandım ve 15 gün içinde kortison’dan sersemledim, konsentrem yok oldu, okuduğumu anlamaz ve yazamaz oldum. 27 (1980) yıldır süren araştımalarımada kendi üzerimde 350 Bitki-, Mineral-, ve Hayvan drogları denedim. Her türlü hastalığa çare bulurken, allerjiye karşı bugüne kadar çare bulamamıştım. Şimdi bunuda çörekle kısmen tedaviettim. Kısmen diyorum, çünkü çöreği bıraktığım an rahatsızlıklarım yeniden başlıyordu. Bu nedenle korkumdan tam 7 ay çörek çayı içtim. Sonrada daha etkili olduğuna inandığım Aloe Vera ve Noni ile tanıştım bu iki ürünü birer sene kulandım bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar. Ama noni ve aloe verayı bırakınca allerji yeniden ortaya çıktı. Araştırmalarıma devam ettim ve bu arada insanların çok kolay temin edebilecekleri ve uyguluyabilecekleri yeni bir buluşum oldu. Aloe Vera ve Tahitian Noni’den çok çok daha etkili Gökçek İksiri, çünkü curufu temizleyici özeliği var ve bu özeliği ile tedavi kesin tedavidir. 26.10.2005 tarihinde çok basit ve çok faydalı bir reçete, daha önce aloxi diye anılan ve üzerinde 10 yıldır çalıştığım, buluşumu yeniledim ve geliştirdim. Gökçek İksir, bu iksir 26 yıllık bir tecrübenin ve arştırmanın ürünüdür. Gökçek Tonik 2. önmeli doğal buluşumdur. Gökçek Diyet 3. önemli buluşumdur. Çay harmanları: bazı hastalıklarda ise şifalı bitkilerden ayrı bir çay harmanı hazırlamak gerekli olabilir. Yüksek Kimya Mühendisliği eğitimine devam ederken kimyasal ilaçların yantesirlerini 1983′de yaptığım deneylerle tesbitettim. Bundan sonra yaptığım araştırmaları unutmamak için aldığım notların bu alanda yazılan bir çok kitaptan’dan daha kaliteli olduğunu görünce bir kitap yazmaya karar verdim. Manuskiriptimimi 1994′de 1996′da 1998′de 2000′de ve nihayet 2002′de olmak üzere sürekli yeniliyerek yayınlanabilir hale getirdim. Yayınevleri 5-6 ciltlik bu eserin hem çok ilmi hemde çok geniş kapsamlı olduğunu bu nedenle ekonomik olmadığını söylemektedirler. Bu Eser için 12 yılda 1000 bitkinin 7000 Fotografını çektim, 2 yıl açık öğretime (Bitkisel tedavi uzmanlığı) devam ettim. Ben geniş bilgi vermek zorundayım, zira Kekik deyince hangi Kekik akla geliyor. Türkiyede 52 tür Kekik yetişmektedir ve bunlardan sadece Hakiki Kekikotu (Thymus. v. ) sinüzit ve bronşite karşı kulanılır, diğerlerinin özelikleri ise henüz incelenmemiştir. Ak kekik (Toros kekiği) enaz hakiki kekik kadar etkili olmasına rağmen üzerinde her hangi bir araştırma yapılmamıstır. Türkiyede 83 tür Adaçayı yetişmektedir ve bunlardan sadece şifalı adaçayı (Salvia o.) şifa maksadıyla kulanılabilir ve bu bitki yazın en hararetli aylarında dahi harareti düşürür. Alıç’ın Türkiyede 90 türü yetişmektedir ve bunlardan sadece loplu veya dişli Alıç kalp ve kandolaşımı rahatsızlıklarına karşı kulanılır. Kılıçotunun bilinen 400 türü mevcuttur ve bunlardan sadece (Hypericum p.) sinirlilik, depresyon, korku ve içhuzursuzluğa karşı kulanılır.Türkiyede bu şifalı bitkilerin % 95′i yetişmektedir ve % 5′inide yetiştirmek mümkündür. Almanyada hastalar doktorlarından bitkisel ilaçlar isterler ve Almanların % 60′i bitkisel ilaçlar kullanırlar. Almanyada 200 büyük ilaç firması diğer ülkelerden getirtikleri bitki droglarından kapsül, damlama, merhem, ampül ve haplar imal ederler ve bir yıllık gelirleri 5 milyar dollardır. Ben 361 anabaşlıkta 551 bitkiyi ayrıntılı olarak inceledim ve öylede yayınlanmasını istiyorum, yani kuşa çevrilmesine karşıyım. Vatandaş şifalı bitki yerine faydası olmayan ve hatta zehirli bitkilerin çayını içerlerse sorumlusu kim olacaktır. Bugün Türkiyede yayınlanan bir çok kiktap yığınla yanlışlarla doludur ve bunların yeri Raflar değil çöplüklerdir ve hatta internetki Türkce metinler dahi çok ilkel, 1000 yıllık eski bilgileri olduğu gibi yayınlıyorlar. Artık Dünyaya şöyle bir bakmanın zamanı gelmedimi? Lütfen birazcıkda olsa ilim olsun! Bu eserin en önemli farkı başta ABD, Almanya, Fransa, Ingiltere, Rusya, Çin, Japonya, Hindistan, Israil gibi ülkelerde 1000 den fazla üniversite kliniğinde yapılan tedavidenemeleri, araştırmaları, değerlendirmeler ve sonuçları kaynakları ile verilmektedir yani bugüne kadar yazılan kitaplarda olduğu gibi mişli muşlu masalsı değildir. Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp İsimli kitabım çıktı Avrupalı; 15-16. Yüzyıl da, Türk (Osmanlı) ve Arap’tan (Endülüs) aldığı ilimle başlattığı Rönesans  ile bugünlere geldi. Türk Milletinin 500 yıllık gerilemesinin sebebini doğru teşhis eden Atatürk, Türk rönesansını (yeniden yapılanma veya Maturidi ye dönüş) başlattı, fakat “Milli Şef” tarafından bu hareket baltalandı ve milletimiz 80 yıl daha kaybetti.Ben İbrahim Gökçek, ”Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp” alanında 1000 yıldır geri sayımımıza dur! diyecek bu eseri yazdım. Evet! bu kitabı yazmak için 12 yılı pasif, 15 yılı çok yoğun, yani 27 yıl çalıştım.Bu kitapta şimdiye kadar diğer kitaplarda olmayan çok şey göreceksiniz. Özelliklede çeşitli hastalıklara karşı 1000′e yakın reçete bulacaksınız. Bu alandaki Türk rönesansını ben başlattığım için çok mutluyum. Bu kitap 3 cilt, 1860 sayfa olup şifalı bitkiler çok yönlü olarak ele alınmıştır, ayrıca hastalıklar ve tedavileri ve de genel bilgilerden oluşmaktadır. Bitkinin Türkçe, Almanca ve Latince isimleri ve halk arasındaki isimleri. Bitkinin drogları (şifalı kısmı), tarihçesi, botanik, yetiştirilmesi, hasat zamanı, birleşimindeki maddeler, birleşimindeki bazı önemli maddelerin açık formülü, tesir şekli, klinik araştırmalar ve sonuçları, klinik araştırmalarına göre kullanılış şekli, komisyon E’ ye göre kullanılış şekli, aroma terapideki yeri, homöpatideki yeri, çayı, çay harmanları, tentürü, posyon’u, eterik yağları, ekstresi, kremi vs. yan etkisi var mı? Bütün bunlar irdelenmektedir. Belgeler: Bazı kişiler şifalı bitkiler veya hastalıklar üyerine yazdıklarım veya bana ait Gökçek İksiri üzerine fikirlerini beyan edeceklerine, senin Kimya Mühendisliği okuduğuna inanmıyorum. Dört yüksek okul okudum ama bazı nedenlerle diploma almadan okuldan ayrıldım diyorsun. Bu doğru değil sana inamıyoruz gibi akıl mantık dışı sataşmalar karşısında Gazi Eğitimde Sosyalbilgiler, Almanyanın Krefeld Şehrindeki Fachhochschule’de (TOPLAM 7 yıl 12 gün artı bir yıl hazırlık okulu, artı bir yıl staj, artı bir yıl dil kursu) Endüstriel Organik Kimya Mühendisliği, Anadolu Ümiverisitesinde İşletmecilik bu açı öğretim ve 5 yıl süren Heilpraktiker açık öğretim okuduğuma dair belgeleri burda yayınlamak istemedim halde buna mecbur kaldım. Hamdolsun yalan söylemem buna ihtiyacım yok.  Lütfen beni bu tür sataşmalı yazılarla meşgul etmeyin. Bana göre dplomalı olamak diplomasız olamktan çok çok önemlidir. Yani bir mesleğin uzmanı olmak o konuda ve bu alanda bilgi sahibi olmak çok çok önemli, yıllarca okudum ama sonuca ulaşamadım. Ben bunun acısını çekiyorum. Fakat araştırma ve okumadan uzak kalmadım, hatta işçi olmak beni daha çok bu alana yitti. Çalıştığım günler 5-6, çalışmadığım günler 10-15 saat zamanımı araştırmaya ayırıyorum. Ama diplomaya güvenip yan yatan ve hiç araştırma yapmayan insanlarda çoktur. Edison, Hazerfen Ahmet Efendi, Uluğ bey ve Mimar Sinana gibi binlerce dahi Üniveriste görmedi. Üniveriste insana araştırmanın metodunu öğretir ve diplomasını verir, bu işin başlangıcıdır. Gerisi diplomayı alan zatın gayretine kalmıştır. Okumak elbette ço çok önmeli ve güzel ama ezberci eğitimle TEK ilim adamı yetiştiremezsiniz ve öylede. AB ve ABD’de okuyan Türk Öğrenciler bu ülklerde en önemli mevkilerde. Nasıl olduda allerjiye binlerce doktor çare bulamazken, ben buldum, çünkü 17 yıl bu acı ile mücadele ettim cilesini çetim, sahlara kadar uyuyamadım, ölmek için Allah dua ettiğim günler oldu. Hamdolsun şimdi 30 yaşındaki bir delikanlıdan daha iyiyim. Nasrettin hoca damdan düşmüş ve ayağı kırılmış, her kafadan bir ses gelince bana damadan düşen birini çağırın demiş. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
Bazı Firmalar sahte ürünler üreterek insan sağlığını tehdit ediyor
Ben İbrahim GÖKÇEK, 32 yıl boyunca alternatif tıp ile ilgili çalışmalar yaptıktan sonra, bilgi ve birikimlerimi 3 ciltlik bir kitapta topladım. Bunun yanında İksir, Tonik, Jel, Tentür, Ozon yağı ve Bitki Çayları gibi bitkisel yan etkisiz ürünler ürettim. Bugünlerde de en son geliştirmiş olduğum ürünlerden, düşük tansiyon problemi olanlar için Cemre İksir ve Cemre Tonik ürünlerinin, çalışmalarımdan daha önce haberi olan eski bir çalışanım tarafından, Kibirli firmasına servis edilip, bu ürünün, sözde iki doktorun icat ettiği söylenerek piyasaya sürülmeye başlanmıştır. Cemre ürünleri formulasyon ve geliştirme olarak tamamiyle bana aittir. Sahtekârlık, kalpazanlık ve sahte ürün üretmekte çok yetenekli olan Kibirli firması benim çalışmalarımı taklit ederek insanları sömürmeye çalışmaktadır. Ayrıca bu insanlar ne yaptığını bilmeden üstünkörü çaldıkları bilgilerle bu ürünleri çıkararak insan sağlığıyla oynamaktadırlar. Örneğin; Cemre İksir ‘inin bileşimindeki bitkilerden bir tanesinin eksik olması ya da oranlarının yanlış olması durumunda şiddetli baş ağrısı yapar, farklı bitkilerin karıştırılması ise çözülen iltihabın böbreklerden atılamamasına sebep olur bu da insanda kronik böbrek yetmezliğini tetikleyebilir. Biz ürünlerimizde böbrek yetmezliğini önlerken, taklitci insanların yapmış olduğu ürünlerle, sağlıklı böbrekleriniz bile iflas ettirebilir. Sonuçta bu firma ve emrinde ki bu zavallı iki doktor (gerçek doktorları tenzih ederim) önce babaları gibi Azerbaycan'a gidip oradaki üniversitelerden ücret karşılığı Prof. lük diplomalarını satın alsınlar. Bu kişiler ABD'de FDA tarafından iç kanamalara sebep olduğu gerekçesiyle yasaklanan "Reishi Mantarı"ndan ürünler yapıp satıyorlar. Yani insan sağlığını hiçbir şekilde önemsemeyen, araştırmadan yoksun gözünü para hırsı bürümüş bu insanlara kanmayınız, itibar etmeyiniz, kanarsanız hem sağlığınız bozulur hem de paranızdan olursunuz. Bu sahtekarların üretmiş olduğu ürünleri kullanırsanız faydası olmaz, çünkü Bizim ürettiğimiz Cemre iksirde sarımsak ve zencefil konsantre halde iken bu taklitçilerin ürününde sarımsak bulunmamaktadır. Yani Gökçek Tentürü kopyalamak istemişlerdir ve çok özel bazı bitkileri de içinde barındırmamaktadır. Örneğin Türkiye’de 90 çeşit alıç, 52 çeşit kekik, 83 çeşit ada çayı, 40 çeşit papatya yetişir. Bu bitkilerin bir kısmını özel olarak Uludağ, Keşiş Dağı, Kaz dağları veya Beydağlarından özel izinle toplatmaktayım. Örneğin: Adaçayları içinde sadece bir tür şifa maksadıyla kullanılır. Peki, bunlar hangi adaçayı şifalı hangisi değil biliyorlar mı? Hayır, bilemezler çünkü kalpazanın ilimle ilgisi olamaz. Sözde doktor, gerçekte kalpazan olan bu kişiler ne anlar iksir, tonik, tentür, diyet ve aloe vera jel, ozon yağı ve diğer ürünlerden ve bu ürünlerin formasyonundan. Burada 3 ciltlik “Şifalı bitkiler ve Alternatif Tıp” isimli kitabı yazan (bu kitap; bu alanda son 1000 yılın ilk ve tek ilmi kitabıdır, Çünkü bu kitapta 1000’den fazla klinik araştırmaya yer verilmiştir.) Ayrıca kendi çekmiş olduğum 7000 şifalı bitki fotoğrafını yandaki linkte www.dogaltedavi.net görebilirsiniz .En önemlisi de yakalandığım hastalıklardan kurtulmak için binlerce bitkiyi kendi üzerimde denedikten sonra bu ürünleri geliştiren tek kişiyim. Romatizmaya karşı 4 yıl ve alerjiye karşı 17 yıl araştırma yaptıktan sonra bir buluş yaptım. Örneğin Aloe vera kaynatılmaz, haşlanmaz ve ekstresi yapılmazsa ancak o zaman % 100 doğal olur ve dünyada ilk ve tek doğal aloeverajeli ben ürettim ve 19 yılımı aldı. Dünyanın en büyük firmaları dahi aloevera jeli doğal üretemedi. Nemrut öldü, Hz. İbrahim Rahmana kavuştu, fakat Nemrudun varisleri ile Hz. İbrahim’ in varisleri arasında ki mücadele kıyamette kadar devam edecektir.
Cemre iksiri Bu iksir Gökçek İksirden farklı olarak düşük tansiyonlu insanlar için üretilmiştir.Normal olarak kişi iksir kullandığında tansiyonu düşükse dahada düşmekte ve kişide 1-2 saat halsizlik ve dermansızlığa sebep olabilmektedir, Çünkü damarların iç yüzeyindeki plaklar çözülürken haliyle damarlar açılmakta buda tansiyonun düşmesi demektir.Bu nedenle aşırı tansiyon düşüklüğü olan bayanlar için özelikle bu ürünü ürettim.Cemre İksiri üretmek için bir yıldır çalışıyordum hamd olsun 01.08.2011 de üretebildik ve 15.08.2011 den beride satışa sunduk.Bütün eksotik ürünlerden daha etkili vede oldukcada ucuzdur.Limon suyu, ada çayı, maydanoz, sirke, sarımsak, karanfil, tarçın, zerdeçal, yara otu, zeytin yaprağı, kekik, altın başak otu, atkuyruğu otu, zencefil vs içerir.Kaliteli koyu renkli üzüm sirkesinden oluşan iksir ilaç değildir ve sadece ilaçlarla tedaviyi destekler. Antibiyotik ilaçlarla iltihaplari önlemeye çalışırken, çoğu zaman içimize mini atom bombaları atığımızın farkına varmayız. Kimyasal ilaçlar, özeliklede antibiyotikler vücudumuzda, özeliklede bağırsaklarda faydalı, zararlı demeden herşeyi tahrip ederler. Kimyasal ilaçlardan her yıl Almanyada 25 bin kişi ölüyor ve milyonlarcasıda hastalanıyor. Kimyasal ilaçlar ne kadar kısa süreli kulanılırsa zararıda o oranda az ve doğal ilaçlar ne kadar uzun süre kulanılırsa fazdasıda o oranda büyük olur. Özeliklede antibiyotiklerin yaptığı tahribatlar oldukca büyüktür ve adeta herbiri bir mini atombombası gibidir. Herhangi bır ilaçı kulanmadan önce mutlaka yan tesirlerin dikkat edilmelidir. Bağırsaklara yerleşen patojen bakteriler ve mantarlar besin artıklarından zehirli gazlar (metan, etan, propan, butan hexan vb?), zehirli alkoller (metanol, etanol, propanol, butanol, pentanol vb?) ve biyojen aminler (örneğin histamin bu allerjiye sebep olur.) üretir. Bunlara ilavetten bağırsak içeriğinin pH?sı nötürleştiğinden NH4+ (Ammonyum) yerine NH3 (Amoniak) ortaya çıkar, bu ise diğer zehirli maddeler gibi positif veya negatif yüklü olmadığından onlar gibi kolayca kana karışır. Kandaki bu zehirli maddeler asidoza (kanın ve dokuların asitlenmesi) sebep olabilir, bu ise tehlikelidir. Bu zehirli ve zararlı maddeleri arıtmak için karaciğer çok yoğun çalışmak zorunda kalır. Neticede karaciğer kendi asli görevi olan enzim, hormon ve gallikasit gibi bilinen 400 çeşit maddeyi salğılamakta zorlanır ve salğıladığı maddelerin kalitesi düşer. Buda besinlerin tam olarak sindirilememesi demektir. Bu durum başta sindirim organları: mide, pankreas ve bağırsaklar olmak üzere organları negatif etkiler. Büylece ortaya bir şeytan üçgeni oluşur ve kişi hiç beklemediği organlarında ağrılar ve iltihaplar vede hastalıklar ortaya çıkar. Homocystein: Bir diğer önemli faktörde bağırsakflorasının bozulması sonucu, faydalı bakterilerin üretiği B12-Vitamini ve besinlerdeki B6 Vitamini ve folikasit oranında düşme olur. Aminosaitlerden methionin hücre yenilenmesi sırasında proteinların ana maddesidir. Methionin proteine dönüşürken artık madde olarak homocystein ortaya çıkar. Homocystını B6 ve B12-Vitamileri ile folikasit zararsız hale getirir. Bu vitaminlerin oranını düşmesi homocystein ornının artması demektir. Homocystein ise kalitesiz kolesterolu (LDL-Kolesterolu) oksitler. Oksitlenen kolesterol savunma sistemi tarafindan tehlikeli madde olarak alğılanır vede özelikle makrofaj tarafından yenir. Sürekli oksitlenmiş kolesterol yiyen makrofaj patlıyarak ölür ve ortaya sümüksü, süngerimsi ve yapışkan bir madde ortaya çıkar. Uzmanlar buna kolesterol desede bu kolesterol olmayıp plak, curuf veya artık madde diye anılması gereken bir maddedir. Curuf (plak) başta damarların iç yüzeyi, bağ dokusu, hücre araları ve mukozaya (sümüksü içderi özeliklede bağırsak mukozası ) yapışır ve bir çok hastalığa sebep olur. Çare gökçek iksiriindir, Gökçek iksiri bağırsak içeriğini hafif asitli ortama çevirerek, buraya yerleşmiş olan mikropları (patojen bakteriler, viruslar, mantarlar ve parazitler) yokeder. Ortaya çıkan mikropları immün sisteminin savunma güçleri (Makrofaj, B-Hücreleri, T-Hücreleri vb.,) tanır ve onlara karşı bir taarruz (mücadelle) başlatır. Bu mücadele nedeniyle geçici olarak 1-2 hafta ağrılarınız artabilir. Bu korkulacak bir durum değildir, aksine bağışıklık sisteminin etkisi dokulardan sökülen curuf, ,iltihap ve mikroplar nedeniyle tepki oluşmasındadır. Bu korkulmaması gereken geçiçi bir durumdur. Hastalığın bu belirtisine Almanca ''Erste Verschlimmerung'' , yani ilk kötüleşme denir ve immün sisteminin hastalığı yoketmeye başladığına işarettir. Curuflar ve Bağırsaklar aynı bataklığa benzer, burayı kurutup güzel bir çiçek bahçesine çevirirseniz hastalıkların % 99?unu önlemiş olusunuz. Aksi halde hastalıklardan kurtulmanın yolu yoktur. (Nhp 12.03.1722) Intrinsic faktorü: Bir diğer önemli faktör ise Mide mukazası aşırı katkı maddesi içeren besinler (konserveler, çikolata, keks vb.), soft içecekler (kola, fanta vb.) alkol, sigara ve kimyasal ilaçlar (asprin, penisilin, kortison, paracetamol vb.) nedeniyle tahrip olur. Böylece zamanla çok kolay gastrit (mide iltihaplanması, mide mukazası iltihaplanması ) oluşur. Bu nedenle Mide yeterince intrinsic fakrorü (sialinasitli glukoprotein) salğılızamaz. Intrinsic faktorü B12-Vitamini, Folikasit, Methionin ve minerallerin bağırsaklar tarafından absorbe (emilme) edilmesini sağlar. Yani nasılki diabet hastaları için insulin nekadar önemli ise besinlerin sindirilmesi içinde İntrinsic faktorüde o kadar önemlidir. İntrinsic faktorünün yetersizliği vitamin ve mineralyetersizliğine sebep olur. Neticede bir çok hastalık ortaya çıkar ve bunlardan bazıları: Allerji, derihastalıkları, sindirim organlarindaki rahatsızlıklar, vb hastalıklar ortaya çıkar. Pankreas amilaz, lipaz, tripsin ve chymotripsin gibi anzimler salğılar, amilaz nişastayı dextrin, ve maltoza, lipaz yağları yağasitleri ve gliserol?a tripsin proteini aminoasitlere vede chymotripsin proteinları aminoasitlere parçalıyarak ayırır. Böylece nişasta (polisakkaridler), protein ve yağlar parçalanarak absorbe edilecek halde gelir. Şayet pankreas tahrip olmuş ve yeterince enzim salgılıyamıyorsa incebağırsaklarda parçalanamayan protein ve yağlar kalınbağırsaklardaki bakteriler tarafından parçalanırki, buradaki yanlış parçalanma neticesinde proteinler aminoasitlere değil biojen aminlere (histamin..) ortaya çıkar. Normal olarak böbreküstü bezeleri yeterince kortizon salğılar, enzim yetersizliği nedeni ile proteinler aminoaside dönüşeceğine biojen aminlere dönüşürler.Bu biojen aminlerden biride histamindir.Bağırsak mantarları ve midede ki halikobakter pylorinin üretmiş olduğu fazladan histamin damarları ve bronşları büzer, allerjik rahatsızlıklar, deri hastalıkları, mide ve bağırsak rahatsızlıkları ortaya çıkar.Böbrek üstü bezelerinin salğılamış olduğu kortizon histamini dengeler, fakat bağırsak mantarlarının ve mide deki bakterinin üretmiş olduğu aşırı histamin ve enzim yetersizliği nedeniyle ortaya çıkan histamin bütün dengeleri bozar.Pankreas ayrıca Na HCO3 (Sodyumhidrogenkarbonat) salğılar ve bu mideasidini hafif asit faza cevirir. Böylece (HCl+NaHCO3>NaCl+CO2+H2O) incebağısaklardaki sindirimi kolaylaşir. Pankreas rahatsızlıklarının belirtileri tıkanma, şişkinlik ve karınağrısı (kolik) gibi rahatsızlıklarla ortaya çıkar ve bu çoğu kez bağırsak rahatsızlığı zannedilerek yanlış anlaşılır. Gökçek iksiri pankreası güçlendirici en ideal ilaçdır.[/Byet hayvansal besin maddeleri[/iyince çay, kahve ve alkol içince kişi aşırı duyarlılık gösterip rahatsız oluyorsa, bu pankreas zafiyetine işarettir. Bu durumun devam etmesi bağırsaklarında rahatsızlanmasına sebep olur (Nhp 2.02.160). Pankreas zafiyeti nedeniyle incebağırsakta sindirim anormalikleri olur ve buda bağırsaklarda histamin oluşmasına neden olur ve bu nedenle ortaya çıkan allerjiye karşı antihistaminika yazmak yanlıştır. Bu konuda Limon, Sarımsak ve Sirke üzerine monografi yayınlıyacağım. Sarımsağın kolesterolu önlediği, antibakteriel, antiviral, antimikozit özelikleri bilinemktedir.Yine limon ve sirke üzerinede yapılan arştırmalarda aynı yönde bir çok etkilerinin oluğu tesbit edilmiştir. Fakat sarımsak taze olarak kulanıldığında etkili olduğu taze kulanılıncada koku yapması vede tansiyonu düşürmesi nedeni ile pek terçih edilmemekteidi. Limon çok çok önmeli bir şifa kaynağı olmasına rağmen fazla kulanıldığında mideye sirke gibi zarar verebilmektedir. Gökçek İksirinden günde 3 defa 2 yemek kaşığı yemekten önce alınmalırır. Şayet hastalık ağırsa günde 5 defa 2 yemek kaşığı alınabilir. Bazı hastaların bünyesi hassas olduğundan bu ağır gelebilir. O zaman dozajı günde 5 defa 1 yemek kaşığına indirmek gerekir. Yani günde günde kişi 5 defa 10-30 ml alabilir. Şayet bünyenize ağır gelmiyorsa 5 defa 30 ml, eğer ağır buluyorsanız 5 defa 10 ml almanız uygun olur. Tadı bebekler ve küçük çocuklar çok acı bulunursa portakal suyu ile alınabilir. Bebekler için günde 5 defa bir çay kaşığı küçük çocuklar için günde 5 defa 1 tatlı kaşığı uygundur. .............................................................. Kibarlı Doğal SağlıkÜrünleri Dr. Mustafa Eraslan'dan inciler: Bugün 07.10.2011 saat 19.00 gibi akşam Tempo Tv yiizlerken Mustafa ERASLAN'IN programı ile karşılaştım, ne diyor diye birazdinlemek istedim çok komik şeyler söyledi ve beni güldürdü.Efendim dostlarımlaotelde idim oradan boylu boslu bir karı koca geldiler ve ortalarında 4-5yaşalarında bir çocuk vardı çocuğu sarıp sarmalamışlardı.Geldiler ve banateşekkür ettiler ''Hocam Panax kullandık çocuğumuz oldu sağolun dediler''demişler.Lafa bak.Panax dediğin ürün kaç yıldır piyasada 2 yıldır.Peki bu çocuk4-5 yaşındaysa anne ve babası nasıl oluyorda panax kullanarak çocuk sahibioluyor.Çok komik değil mi? Ben çok güldüm ama bu durmumdan haberdar olmayanlargülebildimi? İSTEYENLER benimle ilgisi olmayan bir site var oraya bakarakbunlar hakkında daha geniş bilgi sahibi olabilirler.http://www.sikayetvar.com/arama/?typex=1&q=kibarlı&x=0&x=24&y=14 Size bir hikaye anlatayım Mustafa bey: Benim küçüklüğüm13 yaşına kadar köyde geçti.Köyümüzde çok güzel bir köy odası vardı.Sonbahar,kış ve ilkbahar aylarında takriben heryıl bu köy odasında 7-8 ay sohbetlerolurdu.Rahmetli amcam Hz. Aliden, Battalı Gaziden ve Eba Müslimden hikayelerokur veya dini sohbetler oldurdu ve hergün toplantıya 25-40 kişi katılırdı vehemen hepsi yaşlı insandı çocuk olarak sadece ben katılırdım, çünkü busohbetleri severdim.Karlı soğuk bir kış günü yine güzel sohbet sırasında anidenDursun ağa koşarak içeri girdi ve ''Köyü bir kurt sürüsü bastı en az 50 kurtvar'' dedi.Rahmetli Babam Mehmet Ağaya göz kırptı Mehmet Ağa kurt sürüsünübende gördüm ama o kadar yoktu, olsa olsa 20 adet vardı dedi.Babam bu sefer.AliAğaya baktı, Ali Ağa ''Kurt sürüsünü bende gördüm ama o kadar yoktu olsa olsa3-4 tane'' dedi.Dursun ağa sizde beni yalancı çıkaracaksınız ayıp oluyor amadedi ve bu sırada babam söze karışan babam evet bende gördüm o bir tilkiyidibizim kümesi basmış ve tavukları öldümüş'' dedi.Dursun ağa canım benim gözümiyi görmüyor zaten olabilir kardan dolayı seçememiş olabilirim dedi ve bütünköylü gülmekten öldü. Mustafa bey böyle bir hikayeyide Almanyada yineyaşadım.Ben birgün Antalyaya gidiyorum bir arsa alacağım dedim, sözümütamamlamadan Tekin söze girdi ve evet benim Antalyada çok büyük bir çifliğimvar ve çifliği ibrahim abiye satacağım onun için Antalyaya gidiyor dedi.Benbaka kaldım.İşte Antalyada ki binlerce dönümlük çifliğinden bahsetti veballandıra ballandıra anlattı.Tekini iyi tanıyanalar güldü, tanımayanlar banabaktı.Böyle büyük bir çifliği nasıl alacaksın dediler.Bende ne söylüyeceğimişaşırdım kaldım, ama Allahtan Tekin beyimiz bana söz bırakmadı konuştudakonuştu.Tekini insanlar tanıdıkca sadece gülmek için onun yanına gidipbirşeyler sorarak onu konuştutup bol bol gülüyorlardılar.Evet herkesin birliktegüleceği o vakit yavaş yavaş geliyor.Yalancının mumu yastıya kadar deratalarımız.Bunu hem Dursun'da hemde Tekin'de gördüm.Darısı..................................... ............. ................. Varan 1.
CLAVİS PANAX UYARISI!
xprodoksit gönderdi. | 19.07.2011
TEB' den 'clavis panax' uyarısı Türk Eczacıları Birliği, kalp-damar hastalarının kullanması gerektiği iddiasıyla internet üzerinden satışa sunulan 'Clavis Panax' adlı ürünün, halk sağlığı için açık bir tehdit olduğu uyarısında bulundu.
BİTKİSEL ÜRÜNLER İÇİN “GIDA TAKVİYESİ ÜRÜN” ONAYI ALIP İLAÇ GİBİ SATIYORLAR HALKIMIZ AÇIKÇA KANDIRILIYOR!
Son zamanlarda bitkisel içerikli ürünlerin kullanımında yoğun bir talep yaşanmaya başlandı. Talebin artmasında, bu tür ürünlerin içeriğinin bitkisel olması nedeniyle sanki “hiçbir zararı yokmuş” gibi bir algı oluşmasının ve kitle iletişim araçlarının insanları yanlış bilgilendirmesinin etkisi çok büyük. Bununla birlikte, bazı sorumsuz şahsiyetlerin, bilim insanı kisvesi altında halkın iyi niyetini kendi menfaatleri doğrultusunda hiç çekinmeden kullanmakta olduğu da acı bir gerçek. Bu gibi kişilerin tanıtımını yaptığı ürünlere, “gıda takviyesi ürün” olarak onay alınmakta, daha sonra bu ürünler “çeşitli hastalıklara iyi geliyor” ibaresi ile pazarlaması yapılmaktadır. “İlaç” gibi özellikler sergilediği ifade edilen ürünler, hiçbir sağlık profesyonelinin yönlendirmesi olmadan halkımıza tanıtılarak satılmaktadırlar. Bu durum halkımızın hastalıklar ile ilgili olarak yanlış ve tehlikeli bir biçimde yönlendirilmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle, ortaya çıkması muhtemel çok ciddi sağlık sorunları ve hatta ölümle sonuçlanan vakaların olması, sürece bir an önce müdahale edilmesini gerektirmektedir. “Gıda takviyesi ürün” olduğu iddiasıyla sadece internet üzerinden satışı gerçekleştirilen ürünlerden biri de “Clavis Panax”dır. Bu ürünün, “kalp ve damar rahatsızlığı ile buna bağlı hastalıkları bulunanların mutlaka kullanması gerektiği” ibaresiyle hem internet sitesinden hem de çeşitli televizyon kanallarından reklamı yapılmaktadır. Ürünle ilgili olarak bilgisine başvurduğumuz TEB Eczacılık Akademisi Başkanı ve Farmakognozi Profesörü Sayın Kemal Hüsnü Can Başer’in değerlendirmelerine göre; tamamen bitkisel olduğu iddia edilen bu ürünün içerisinde Tribulus terrestris (Demirdikeni), Avena sativa (Yulaf) ve Panax ginseng (Ginseng) bitkilerinin “hangi kısımlarının” ve “bunların ne miktarda” olduğu belli değildir. Prof. Başer’e göre internet dışından temini mümkün olmayan bu ve benzeri ürünlerin, Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat almaksızın, ister ilaç isterse gıda takviyesi adı altında pazarlanması halk sağlığı için açık bir tehdittir. Bu nedenle, yasaklanması ve adli takibi gerekmektedir. Ayrıca, “Clavis Panax” isimli ürünü pazarlayan doktor olduğunu iddia eden kişi, yaptığı bu etik dışı davranış sebebiyle kendi meslek kuruluşu tarafından takibe alınmalıdır. İÇİNDE İLAÇ HAMMADDESİ OLABİLİR Prof Dr. Başer’e göre; kalp ve damar rahatsızlığı ile buna bağlı hastalıkları olan kişilerin bu ürünü kullanabilmesi için, geleneksel Çin ilaçlarında sıkça rastlanan bir tağşiş (katıştırma) şekli olan “bitkisel karışıma bilinen bir ilaç hammaddesinin katılması durumu” bu üründe söz konusu olabilir. Zira Sağlık Bakanlığından ruhsatı olmadığı anlaşılan bu ürünün içerisinde, bahsedilen drogların bulunup bulunmadığı bile belli değildir. Tüm bu nedenlerle tamamen bitkisel bir gıda takviyesi olarak lanse edilerek bu şekilde satışının gerçekleştirmesi ile halkımız en düzgün ifade ile kandırılmaktadır. Bütün bu değerlendirmeler ışığında, biz eczacılar ilkesel olarak tüm ilaç ve ilaç etkisi gösteren ürünlerin tamamının yalnızca Sağlık Bakanlığı onayı ile halka ulaştırılması gerektiğine inandığımız tekrarlamak istiyoruz. Mevzuattaki boşluklardan faydalanarak, karlarına kar katmak amacıyla toplumun sağlığıyla oynamaktan çekinmeyen bahsi geçen ürünleri üreten ve pazarlayan kişileri “vicdanlı” davranmaya davet ediyor, bu ürünlerin satışı ve kullanımı konusunda tüm toplumu bir kere daha uyarıyoruz. Bu vesile ile doktor tavsiyesi ve eczacı danışmanlığı olmadan hiçbir ürünün kullanılmaması ve bu tür ürünlerin tanıtımını yapan kişilerin de bilimsellik kisvesini kullanmalarına itibar edilmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isteriz. TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ -MERKEZ HEYETİ * PANAX Hakkında SUÇ DUYURUSU 12.11.2011
Varan 2.
PANAX HAKKINDA SUÇ DUYURUSU CLAVİS PANAX UYARISI! - Haber - www.XprodoksiT.com xprodoksit gönderdi. | 12.11.2011 Özgürce reklamı yapılan ve satılan, bitkisel olduğu için birçok kişi tarafından ‘masum’ kabul edilen ilaçların ciddi sorunlara, hatta ölümlere yol açabildiği malum. Çoğunluğu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı onaylı söz konusu ürünlerle ilgili somut bir adım henüz atılmış değil. Türk Kardiyoloji Derneği bitkisel ilaçlar yapan, yalan yanlış vaatlerle satan üç doktorla bir eczacı hakkındaAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu... Avukat Hasan Tiftik (46) geçen Şubat’a kalp krizi geçirdi, müdahaleyle tıkalı damarı stentle açıldı. Bir damarında daha yüzde 60 tıkanıklık vardı. Doktorları iki ay sonra bir kontrol anjiyosu istedi. Tiftik, reçete edilen ilaçları kullanmaya başladı. Ama bazı televizyonlarda sık sık boy gösteren Dr. Mustafa Eraslan’ın ürünlerinden Panax Clavis’i de içmeye başladı. Dr. Eraslan’ın anlattıklarından etkilendi, kestirme yoldan iyileşmek istedi. Dr. Eraslan, ilaçlarının altı ay boyunca kesintisiz kullanılmasını söylediği için anjiyosunu geciktirdi. Anjiyoya giderken “Bütün damarlarım kesin iyileşmiştir” diye düşünüyordu. Fakat yüzde 60 oranında tıkalı damarın, altı ayda yüzde 90 oranında tıkandığı fark edildi. Doktoru “Ne yaptın böyle, bu damar nasıl bu kadar kısa sürede, bu kadar tıkandı?” diye sorunca kullandığı bitkisel ilacı anlattı. Tiftik, “Belki anjiyoyu biraz daha geciktirseydim bir kriz daha geçirebilirdim. Doktorlar derhal by-pass’a aldı. Beş damarım değişti” diyor. RTÜK’E DE BAŞVURDULAR Türk Kardioloji Derneği derhal bir dava açtı. Dava dilekçesinde, Dr. Mehmet Eraslan ve birlikte çalıştığı eczacı Mustafa Ekin ve Dr. Ömer Coşkun’un “nitelikli, organize ve örgütlü dolandırıcılıkla kişilerin hayatını, sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapıp sattıkları” öne sürüldü. Ayrıca söz konusu ürünlerin reklam ve ilanlarının yasaklanması, piyasadan toplatılması, radyo ve televizyon reklamlarının durdurması ve satış hizmeti veren internet sitelerine ulaşımın engellenmesi talep edildi. Dernek, Dr. Eraslan, Ekin ve Dr. Coşkun ile yapılan televizyon ve radyo yayınları ve ürünlerin reklamlarının durdurulması için ikinci kez RTÜK’e de başvurdu. MUCİZEVİ VAATLER Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Oktay Ergene, bitkisel destek olarak satılan ürünlerin, kalp ve damar sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğunu söylüyor: “Tanıtımı yapılan bitkisel ürünlerle çok büyük vaatlerde bulunuluyor. Toplumda en sık ve yaygın görülen kronik hastalıkları tamamen iyileştirdiklerini iddia ediyorlar. Bir ilaç nasıl olur da hem damar tıkanıklıklarını açar hem de görme bozukluğunu düzeltir, MS, Parkinson, Alzheimer’e iyi gelir, cinsel sorunları çözer, kısırlığı tedavi eder, safra kesesi taşlarını çözebilir, romatizma-eklem hastalıklarını ve tüm kanserleri iyileştirir, diyabetlilerin kan şekerini düzenler? Böyle bir ilaç, tıp devrimi demek. Çağımızın tüm kronik hastalıklarını birkaç ay içinde tamamen iyileştirdiklerini söylerken, modern tıbbın insanları ömür boyu ilaç kullanmaya mahkum ettiğini söyleyerek gerçek tedaviden uzaklaştırıyorlar. Ortalama bir vatandaş, televizyon yayınlarını izlediğinde, internet sitelerindeki bilgileri okuduğunda bunları başlı başına bitkisel bir ilaç olarak görüyor” diyor. HAYATI RİSKE GİRENLER VAR Televizyonlardan bu ilaçların tanıtımları izleyen birçok hasta tıbbi tedavilerini terk ediyor. Kimi de reçeteli ilaçlarla birlikte kullanıyor. Prof. Dr. Ergene, “Modern tıp tedavisini bırakan hastaların hastalığı ağırlaşıyor. Bitkisel ürünlerin, modern ilaçlarla etkileşimlerini bilmiyoruz. Bu bitkisel ürünler nedeniyle hayati tehlike atlatan hastalar var.” ÖLÜMDEN DÖNDÜ 61 yaşındaki Sırma Özcimbit de ‘mucizevi’ ilaçlar satan Dr. Ömer Coşkun’un ürünlerinden mağdur olan, hatta ölümden dönen hastalardan. Felç geçiren ve romatizmal kalp kapağı hastalığı bulunan Özcimbit televizyonda izlediği Coşkun’un vaatlerinden etkildi. Oğlundan kendisini ona götürmesini istedi. Dr. Coşkun hastayı muayene bile etmeden, yaklaşık 15 kutu omega 3, amber çiçeği, ginkgo biloba, turmeriç, böğürtlen kökü, kırkkilit otu, ebegümecili bitki çayı, çörek otu, vitaminler ve biberiye içeren ilaçları verdi. Tümüne yaklaşık bin lira ödeyen Özcimbit, reçeteli ilaçları bir kenara koyup bunları içmeye başladı. Özcimbit, “Televizyonda güzel güzel anlatıyordu. Umutlandım. İyileşeceğimi düşünerek aldım” diyor. Ancak geçen Temmuz’da ölümcül bir ritim bozukluğu geçirdi. Yoğun bakıma alındı, solunum cihazına bağlandı. Hastaneye zamanında ulaştığı için kurtarıldı. Doktoru Doç. Dr. Hüseyin Sürücü, “Böyle bitkisel ilaçlara koşulsuz inanan hasta çok maalesef. İnsanların sağlığını ilgilendiren bu ürünlerin Tarım Hayvancılık ve Köyişleri Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılması son derece yanlış. Bu Sağlık Bakanlığı’nın işi olmalı” diyor.
Varan 3. [QUOTE=a_sarikaya;18491]Ben Ahmet Sarıkaya istanbulda borsada çalışırken çok stresli iş ortamından dolayı tansiyonum 15-16 dan aşağı düşmüyordu, kolesterolum, trigliseridim yüksek, karaciğerimde yağlanma, bağırsaklarımda hazımsızlık ve şişkinlik vardı.Sonunda baktım olmuyor ya para sağlık ve işimi bırakarak Saroza yerleştim.Hocam ben sizi yıllardır tanırım ürünlerinizinde faydasını gördüm.Fakat reklamlara kandım ve 6 ay kibarlının panax isimli kapını kullandım bir faydasını görmedim, sonrada safra kesemde oluşan taş içinde onlardan sarı bir toz aldım safra tozu diye bana bir etkisi olmadı artı çok ama çok fahiş paralar ödedim, keşke size gelseyim.Adamları arıyorsun cahil çocuklar çıkıyor bir cevap verebilecek bir Allahın kulluda yok hep işleri alavere dalavere.Allah bunları islah etsin.Sonunda sizin ürünleri yeniden kullanmaya karar verdim. Yarın inşallah Çanakkaleden istanbula sizi görmek için geleceğim Allah nasip ederse ordayım.[/QUOTE] Evet sizi çok iyi tanıyorum bizim eski ofise de gelmiştiniz bundan 5-6 yıl önce, bizim ürünleri çok az kullandınız ve çok kısa sürede iyileşmiş ve tedaviyi yarıda bırakmıştınız.Ben siz en az 3-4 ay kullanmanız gerekir dememe rağmen siz sadece 6 hafta kullanmış ve başkada kullanmadınız.Bizim ürünler 6 hafta kullandız tansiyon, kolersterol, trigliserid düşmüş, mide ve bağırsaklarınız iyileşmiş ve 4-5 sene rahat ettiniz.Keşke 4 ay kullanabilseydiniz., şimdi bu rahatsızlıklar olmazdı.Kibarlı'nın ürünlerini 6 ay kullanmışsınız ve faydasını görmemişsiniz. Varan 4 http://www.dogaltedavi.net/f259/kibarli_dogal_saglik_urunleri_urun_etkinligini_gostermedi-6250.html#post18794 [QUOTE=e_yilmaz;18673]Sayın Hocam annemde ileri derecede kemik erimesi mevcut malum piyasada herkesin kandırıldığı mustafa beyin güya tedavisi ilaç kullandık ancak erimeye hiç faydası olmadı, artı aylarca kullandığımız ilaçlar için bir milyara yakın para verdik. Hocam ne tavsiye ederseniz yönlendirmelerinize uyacağız artık birşeyler yapıp sonuç alamamaktan da bıktık size güveniyoruz yardım edin...[/QUOTE] Doğrusu bende çok şaşırdım bizi arayan bir çok hasta onara ulaşamadıklarından beni arıyorlar bazıları bunların üretiği panax hapının kiminde allerjik reasiyonları tetiklediği kimi kabızlığa sebep olduğundan bahsediyorlar ve hatta reishi mantarı hapı ve k1 haplarını iç kanamalara sebep olduğu bir hasta şimdi şuanda hastanede yatıyor.Hastaneden yatan Ali Duman bey lenf kanseri çok ağır bir hasta adamcağınızın üzerinde iyileşeceksiniz diye önce panax sonra k1 denmişler ve bu haplar iç kanamalara sebep olmuştur.Valla ne diyeyim Allah akıl fikir versin.Dünyanın hiç bir ülkesinde narkabuığu şimdiye kadar tıbbi maksatla kullanmamıştı bunlar kullanıyor, sanki buluş yapmışlar gibi.Reishi mantar 2002 yılından beri ABD' de FDA tarafında toksik madde oluğu yönünde ki raporlarla yasakalndı ama bunlar halla üretiyor ve satıyorlar.Benim aklım izanım almıyor. Varan 5 http://www.dogaltedavi.net/f259/kibarli_dogal_saglik_urunleri_urun_etkinligini_gostermedi-6250.html#post18794 [QUOTE=matbacier;18770]Ben engin 6-7 ay iksir, tonik, aloevera jel, damar çayı ve enfeksiyon çayı kullandım.Tansiyon ve kolesterolum 6 hafta içerisinde normale döndü, fakat trigliseridim 750 lerden aşağı düşmüyordu çok şükür bu 4. ayın sonunda trigliseridimde normale döndü.İksir kişinin cinsel performasınıda artırıyor, ama sarımsak kokusundan dolayı iksiri bırakıp tv lerde çok sıkca reklamını gördüğümüz panax hapını kullanmaya başladım.Panax 4 ay kullandım bir faydasını görmedim, satıcı ve üretici firmayı aradım kimse ilgilenmedi.Bende ibrahim gökçeki iyi tanıdığımdan belki yardımcı olur diye onu aradım.ibrahim bey panax'ın böyle bir özeliği yokdedi ve bir çok şey anlatı ama anladığım içinde ne damar açıcı ne cinsel güçü artırıcı bir bitki olamadığı, yani paramız ve zamanımız boşa gitti artı ben bu panax dan sonra kabız oldum ve kaşıntı başladı.İbrahim beyin ürünlerini kullanmadığıma çok çok pişmanım.[/QUOTE] Engin bey bana getirdiğiniz panax kutusunun üzerinde yulaf, ginseng ve çakırdiken ekstrelerini gördüm, fakat Mustafa Eraslan beyin tv lerde içinde olduğunu ideea ettiği epimedium (azgınteke otu) ekstresini görmedim.Oysa Mustafa Eraslan birleşiminde epimedim ekstraktı var diyor ve bugün tesadüfen baktım ve dikkat ettim epimedium dan bahsediyor.Fakat kutunun üzerinde epimedium yazmıyor, yani içerisinde yok demektir, yoksa nasıl etki ediyor.Olmayan bir bitki ekstraktı nasıl etki ederki bunu bilen biri varsa bana açıklasın.Bizde Epimedium Macunu üretiyoruz ve bu macunun içinde epimedium var ve bu bitki ekstraktının kilogramı Çinde 3300 USD yani çok çok pahalıdır.Engin bey allerji ve kabızlığın tedavisi biraz zaman alacak demektir, yani bozulan bağırsak floranız 3-4 ayda yeniden düzelir inş. Varan 6 http://www.dogaltedavi.net/f259/kibarli_dogal_saglik_urunleri_urun_etkinligini_gostermedi-6250.html#post18794 [QUOTE=a.duman;18381]''Ben Ali Duman Rize'den Gırtlak kanseri nedeniyle bir kaç defa tedavi oldum, kemo terapi gödüm, 1,5 yıl önce amaliyat oldum. Sonra olarak kırtlağımda bir kist oluştu bu kitleye ye karşı 8 ay Kibarlının Reishi Mantarı hapını kullandım kitlede bir milim küçülme olmadı ve kanama başlayınca korkudan Kibralı’nın REİSHİ MANTARI HAPINI BIRAKTIM.Doktorum amaliyat edemeyiz çok metazdaz oluşmuş bütün boğazı sarmış dedi.Ben ibrahim Gökçek'i aradım ve bana mayıs 2011'’de iksir, jel, kist çayı ve damar çayı gönderdi.Bu ürünleri 4 ay kullandıktan sonra 29.09.2011 Trabzon’da hastaneye gittim ve en büyüğü 10 cm olan kist 4 cm'e kadar küçüldü.Bu arada başka bir firma bana CLEVİS K1 diye hap gönderdi kansere karşı diye onuda kullanmaya başladım.Ne olduysa bu CLEVİS K1 'i kullandıktan sonra oldu ve benim boğazımda kanama başladı.İbrahim beyi aradım ne oluyor diye bana RESHİ MANTARI kullananlarda iç kanamalar oluyor bu nedenle ABD'de yasaklandı dedi.Ben Reshi Mantarı kullanmıyorum dedim, ibrahim beyde ısrarla içinde Reshi Mantarı olan bir ürün kullanıyorsunuz iyi bakın dedi.Bende ona Dr. Mustafa Eraslan'ın CLEVİS K1 hapını kullanıyorum dedim.İbrahim bey bana çok kızdı ve bu K1 ne içeriyor biliyormusun dedi.Ben hayır bilmiyorum dedim oda bu CLEVİS K1’ın içerisinde propolis var.Propolis bir zamanlar Sovyetlerde moda idi, faka propolisin siroza, yani karaciğeri iflasına sebep olduğu için yasaklandı, sen yaşadığına dua et dedi.Allah ibrahim beyden razı olsun.Az kasın iç kanamadan ölecektim, doktorlar kanamayı durduramıyor ve şimdi hastanede yatıyorum.Bana bir şey olursa bu Mustafa Eraslanın yakasına yapışın hocam Alla rızası için.Hocam iyi ki varsınız bundan kendi doktorlarımla ve bitki uzmanı olarakta sadece sizinle irtibata geçeceğim.Hoca size teşekkür etmek için istanbula geldim, ama aniden kötüleştiğimden yanınıza gelemedim hastaneye yatmak zorunda kaldım, hastaneden çıkar çıkmaz, yanınıza geleceğim.Allaha emanet olun, sağlıcakla kalın.Bunları yazması için yegenime ben rica ettim, isteyen bana ulaşabilir.'' [/QUOTE] Ali Duman beyin dostu iki doktor bugün buraya gelerek Ali beyin durumu hakkında bana bilgi verdiler.Bende Reishi Mantarını iç kanamalara sebep olduğunun bilindiğini ve ABD 'de FDA tarafından üretimin ABD de yasaklandığını söyledim ve Türkiye'de Prof.Dr. İsmail Çelik kendisi onkolog Hacettepe Üniversitesinde ve bunun toksik madde olduğuna dair raporu var, fakat bazı insanlar para kazanmak için buna rağmen bu ürünü üretmekteler, ben bunu anlamış değilim.Allahtan ki geç kalmadan Ali beyin durumuna doktorların dostlarının yardımı ile önlem alındı ve CLAVİS K1'in kullanımı yasaklandı. CLAVİS K1'in içerdiği propolis Rusya’da binlerce insanda siroza sebep olduğunda dahili olarak kullanımı yasaklanmıştır, bu nedenle propolis sadece harici olarak kremi yapılır.Dünyada ki olup bitenlerden bi haber olmak maalesef çok tehlikeli olabiliyor. CLAVİS K1'in içinde yine hiç klinik araştırmasına dayanamıyan Nar kabuğu ektresinin ne işe yaradığıbilinmemektedir, neden bu veya benzeri maddeleri karıştırp karıştırp insanlarıperişan ediyorlar.Ali bey kanama takriben 3-4 günde yok olur, fazla stres yapmayın tedavi ederiz inşallah.Çok şükür sizin durumunuzu geç olmadan farkettik, bazılarına maalesef yetişemiyoruz ve Allah korusun çok geç kalınıyor. Varan 7. http://www.dogaltedavi.net/f221/ulseratifkolit_ulseratif_kolit_ulseratif_kolitis_bir_kalin_barsak_hastaligi-3782-2.html#post19323 [QUOTE=d.aslan;19315]Ben Dilek Aslan Konya'dan bende yıllardır ülseratif kolit var ve Kibarlı reklamlarından dolayı Cemre Ab-ı Hayat Suyu aldım kullandım tam 10 gün sonra kanama başladı.Kibarlıyı aradım bende kanama yoktu ishal oluyordum ne oldu da kanama başladı dedim geçer geçer dediler.Fakat kanamalar 15 gün geçmesine rağmen makattan gelen kanama durmadı.Kibarlıyı yine aradım geçer geçer dediler baktım onlar ben ölsemde bunların umurlarında değil.İnternetten tekrar araştırma yaptım ki Cemre ab-ı hayat dedikleri lahana suyu ve ve zencefilli limon suyunun Gökçek Tentür ve Gökçek Tonik'in çakma versiyonu olduğunu öğrendim.Kibarlıyı yine aradım siz sahtekarsınız sahte ürünler üretip insan sağlığı ile oynuyorsunuz dedim.Bana ağır küfürler ederek telfonu yüzüme kapattılar ve istediğin yere şikayet et dediler.Doğrusu bunlar bu cesareti nereden alıyorlar anlamadım, adamlar açıkca beni tehdit ettiler.İbrahim beyi aradım iyi ki bıraktınız iç kanamadan ölebilirdiniz asla kıbarlı ürünleri kullanmayın çünkü bunlar içeriğinde ne olduğunu bilmedikleri ürünlerin benzerlerini üretmeye çalışıyorlar dedi ve bana iksir, tonik, kolit çayı ve ishal çayı gönderdi.Ben ibrahim beyin gönderdiği ürünleri kullanmaya başladıktan tam 8 gün sonra kanamalarım durdu çok şükür şimdi kendimi daha iyi hissediyorum.İbrahim beyi aradım teşekkür ettim o da bana siz bir yazı yazarsanız bir çok insanı uyarmış olursunuz ve bizde size % 20 indirim yaparız çünkü tedavi süreci ülseratif kolit de 4-5 ay sürebilir dedi.İbrahim bey size müsade ederseniz ibrahim abi demek istiyorum abi siz olmasanız benim hayatım kararacaktı ALLAH SİZDEN RAZI OLSUN NE MURADINIZ VARSA VERSİN.Size hayatım boyunca dua edeceğim, dualarım sizinle sizin çok çok başarılı olmanızı diliyorum.[/QUOTE] Dilek hanım evet malesef birçok şikayet geliyor, inanın hergün en az 4-5 kişi bizi arayarak kibarlı ürünlerini kullandık şöyle oldu böyle oldu diyorlar, biz bundan bir yıl öncesine kadar kibarlıya ürün veriyorduk fakat nerdeyse bir yılı geçti ürün vermiyoruz.Bu firmanın bizimle ilgisi yok desem de yine aranıyoruz.Muhtemelen televizyonlardaki programları seyredenler telefon numarasını yazarken yanlış yazıyorlar.Dilek hanım yine sizden yarım saat önce bizi arayan vatandaş kibarlı sizin bayinizdi onlarla mı çalışıyorsunuz ben eskiden sizde ürün almıştım çok iyi gelmişti, şimdide kardeşim için panax aldık hiçbir faydasını görmedik dedi.Ben ona biz kibarlıyala bir yıldır çalışmıyoruz verdiğim bayilik sözleşmesini iptal ettik ama halla bizi onlarla birlikte zannedenler var demekten artık bende usandım, fakat insaların çaresizliğini hastalığını suistimal etme kullanmanın sonu felakettir.Allah islahettin, islah olmayanların Alllah bildiği gibi yapsın, biz çakma ürün üretenleri mahkemeye verdik, yapacak başka bir şey yok sadece çok çok dikkat edilmeli rasgele bir yerlerden ürün alınmamalı. http://www.dogaltedavi.net/f259/kibarli_dogal_saglik_urunleri_urun_etkinligini_gostermedi-6250.html#post18794 Varan 8. http://forum.donanimhaber.com/m_51460993/tm.htm, Panax ve reishı mantarını şubat ayından temmuz ayına kadar aksatmadan kullanıp toplamda 1300 tl para vermiş biri olarak; İlk kullanmaya başladığımda tansiyonda bariz bir azalma oldu.Oratalama 13,8-14 den 12-12,5 seviyelerine düştü. Kan yağlarım ilaç kullanmama rağmen en düşük 235 seviyelerini görmüştü ilaçla birlikte 175-185 seviyelerine indi. Şeker seviyelerimde üç aylık ortalamada çok bir değişme meydana gelmedi. En kötüsü ilaç kullanmayı bırakınca ortaya çıktı olarak düşünüyorum.İlacı bıraktıktan 2 hafta sonra yaptırdığım tahlil sonuçlarına göre Kan yağlarım 465 seviyesine çıktı.Hiç 285 in üzerine çıkmamıştı.Kollestrol değerlerim hep normal sınırlar içinde gezerdi.O 230 seviyesine çıkmış.Tansiyonum 14,2-14,5 seviyelerine çıkmaya başladı. Tlf ile arayıp konuyu ilettiğimde bizim ilaçların öle bir etkisi yoktur deyip salladılar.Bende bir daha almadım.İşin kötü yanı gerçekten olumsuz etkisi var ise başkalarına olumlu olarak aracı olmamdır. Bu bana göre sağlık bakanlığının aslında bir işe yaramadığının göstergesidir.İnt ve TV yoluyla adamlar sağlık konusuna girmişler bangır bangır reklam yapıp ürün satıyorlar.Bakanlık sadece seyirci.Sanki olumsuz bir durum ortaya çıktığında o hastaların tedavisi ile ilgilenmeyecekmiş gibi.Alın ürün numuneleri tahlil edin inceleyin ve devlet ciddiyeti içinde gereğini yapın.Faydalı ise sattırın.Faydası yok ise halkı söyüşletmeyin. Halkı suçlayabilirler.Çaresiz olanlar en küçük çare ihtimaline bile sarılırlar.Atalarımızın denize düşen yılana sarılır sözünü unutmayalım.Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir.Bu devletin içinde bir şekilde kendine iş bulanlar,makam edinenler bunu akıllarından çıkarmasınlar.Halkı heralanda korumak onların görevidir._____________________________Allah hepimizi insan gibi insanlarla karşılaştırsın. Kim bu Dr. Mustafa Eraslan? Clavis Panax ve Reishi Mantarı hakkındaki olumlu yorumları genelikle sayıları 100 den fazla olan KİBARLI DOĞAL SAĞLIK ÜRÜNLERİ firmasının bayilerinde çalışan binlerce kişi tarafından yapıldığından olumlu yorumların % 99'u doğruyu yansıtmamaktadır. Alıntı: Kullanıcı Yorumların dan 1. halil özgen 23 Ekim 2011, 11:12 Aldığım günden 3 hafta sonra ilaç yüzünden yüksek tansiyona yakalandım. Kalp ritmim bozuldu ve kendimi oldukça yorgun hissediyorum. Ritm bozukluğundan tedavi olacağım. Eskiden 3 km koşan biriydim. Şimdi 2. kata çıkamıyorum. Beynim patlayacak gibi oluyor. İlaç bende ters etki yaptı. Aradığım kimse bana bir şey demiyor. Muhattap bulamıyorum. Doktora sordum. Hemen bırak dedi. İlacı kullandığım için çok pişmanım. Mustafa Eraslanı kimse bulamıyor. Bu doktor nerede???? http://www.kullanici-yorumlari.net/clavis-panax-kullananlari-kullanici-yorumlari.html 2. gonavy clavis panaks kullanıcı yorumları, clavis panaks kullananlar | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 23 Ekim 2011, 20:56 Bu panax ı kısa süreli kullandım son derece zararlı yan etkileri var sakın doktora danışmadan kullanayım demeyin tamamen bitlisel deniyor fakat çok zararlı sonuçlar doğurabilir….Panax kullanıp araç kullanayım demeyin , aynı firma reishi mantarını da satıyor bunun da son derece zararlı olduğu belirtiliyor yıllar önce amerikada FDA tarafından iç kanamalara sebep olduğu için yasaklanmış ama bizde çikletmiş gibi satılıyor.Tarım bakanlığındaki memurlar ne anlarsa izni onlardan alıyorlar. ARTIK ŞİFACILARI SIKI TAKİBE ALMAK GEREKİYOR SAĞLIK BAKANLIĞI NEYİ BEKLİYOR BU İŞİ BEN Mİ YAPACAĞIM. 3.m.orhan clavis panaks kullanıcı yorumları, clavis panaks kullananlar | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 23 Temmuz 2011, 10:47 damar açıcı panax nasıl üretiliyor faydalıysa niçin bukadar insan bıçak altında ülkedeki paralar yurtdışına ilaç hammade parası olarak gidiyor ülkedeki bu kadar tıp adamı demekki boşu boşuna tedavi öneriyor benim yüksek kolestrolum var 8-10 yıldır kolestrol düşürücü ilaç kullanıyorum ilaca devletin ödediği para boşunaysa devlet niçin bu konuda uğraşanlara destek olmuyor bu konuda uğraşanlar şarlatansa devlet niçin cezai müeyyide uygulamıyor nerde devlet, nerde başbakan, nerde sağlık bakanı, nerede tıp otoriteleri bu kadar vurdum duymazlık olmaz clavis panaxın faydası varsa açıklansın zararı varsa sağlık bakanı çıksın açıklasın ve müeyyide uygulansın. Bu konuda ülkemizde boşluk var fırsatçılara gün doğdu rakının ve paranın sahtesinin yapıldığı ülkemizde kimsenin bilmediği reishing mantarı ve diğerlerini kapsül içine koyup 100-200 tl.ye satanlar belkide kalpazanlardan daha tehlikeli yazıktır günahtır ayıptır herkesi göreve davet ediyorum. işin doğrusunu sağlık bakanlığı araştırsın tahlillerinin neticesi ile sertefikalandırsın ve yararı varsa açıklasın insanlarda gönül rahatlığıyla bunları kullansın teşekkürler 4.eyüp clavis panaks kullanıcı yorumları, clavis panaks kullananlar | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 29 Temmuz 2011, 16:45 bende clavis panax aldım kullanıyorum ama yazdıklarınız çok doğru kesinlikle katılıyorum ..özellikle şu kısma “” bu konuda uğraşanlar şarlatansa devlet niçin cezai müeyyide uygulamıyor nerde devlet, nerde başbakan, nerde sağlık bakanı, nerede tıp otoriteleri bu kadar vurdum duymazlık olmaz clavis panaxın faydası varsa açıklansın zararı varsa sağlık bakanı çıksın açıklasın”"” 5.erdal clavis panaks kullanıcı yorumları, clavis panaks kullananlar | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 27 Mayıs 2011, 06:57 Bu ürünü aldık kullanım bilgisi ile ilgili herhangi bir reçete ve bilgi yok yazan telefon numarasını da aradım kimse cevap vermedi sipariş alırken 126 tl gibi bir rakam yazıyordu. Bize geldi 200 tl içinde 90 kapsül varmışş. zoraki almış olduk kimse sakın almasın ve kanmasın böyle şeylere Dolandırıldık gibi hissettim kendimi. Peki ya 200 tl olmasaydı üzerimde tekrar söylüyorum bu ürünü kimse almasın. 6.cemal uzunkaya clavis panax şikayetleri | clavis panax | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 25 Eylül 2011, 08:10 clavis panax ı kullanıyorum ve çevremdeki bütün arkadaşlarıma hatta doktorlara bile tavsiye ettim ve bunun vesilesiyle onlarda siparişle getirtip kullanıyorlar ama bursada geçen haftalarda tarım fuarında kutusu 75 liraydı biz ise 124 liraya getirtiyoruz yazık değilmi bizlere nerdeyse yarı yarıya satılan bu ürünü bundan sonra ne alırım nede kimseye tavsiye ederim. Bu yazımı özellikle dr.mustafa eraslan okusun 7. sağlık clavis panax şikayetleri | clavis panax | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 09 Eylül 2011, 08:10 Bacak damar tıkanıklığımda vardı. 2 kutu bitirmeme ragmen hiç bir faydasını görmedim. 8. yasar karacan clavis panax şikayetleri | clavis panax | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 11 Ağustos 2011, 13:46 3 kutu panax aldım üçüncü kutu bitmek üzere hiç bir faydasını göremedim.Günde 2 kapsül kullanıyorum.Kayıtlarınıza bakarsanız ne zaman alındıgını görürsünüz.Tv reklamlarınıza bakılırsa Maşallah bütün kanalları işgal etmişiniz.Gayeniz milletin sırtından para kazanmakmı yoksa dertlere derman aramakmı.Bir üç kutu daha clavis panax almam mı gerekiyor bilgi vermenizi rica ederim. Yasar Karacan/Akdagmadeni-YOZGAT 9. abdullah panax kullanıcı yorumları, panax yorumları, panax şikayet | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 21 Temmuz 2011, 10:42 panax adlı damar açıcı olduğu iddia edilen ilacı by pass ameliyatı olan babam için aldık (dört kutu). Şu an yaklaşık beşinci ayını kullanmakta. Fakat şimdiye kadar herhangi bir faydasını gördüğünü söyleyemeyiz.Satan kişiye sorunca en az altı ay kullanmanız lazım diyorlar(O da dört kutu=400TL) Bakalım, altıncı ayın bitmesini bekliyoruz. 10. cemali clavis panax kullananların kullanıcı yorumları şikayetleri, clavis panax kullananları kullanıcı yorumları yan etkileri | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı10/11/2011, 09:31 ben cemali mustafa eraslanın damar açıcı ilacından dört kutuyu beş ayda içtim ama hiç faydasını görmedim elimde üç adet anjio filmi mevcuttur öncesi ve sonrası 04 /11/2011 tarihinde tarsus medikalda stent taktırdım mustafa bey hala idda ediyorsa ben burdaym devlet babada ilgilenirse her zaman yardımcı olurumm yani kısaca bunlarla kim ilgilenirse yardımcı olurum kimse insan sağlıyla oynamasın saygılarımla 11. mustafa clavis panaks kullanıcı yorumları, clavis panaks kullananlar | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı yorumları 14/11/2011, 10:47 arkadaşlar bende aldım bu ürünü 1 aydır kullanıyorum hiç bir faydasını daha görmedim / clavis panaks 12. saglık clavis panax kullananların kullanıcı yorumları şikayetleri, clavis panax kullananları kullanıcı yorumları yan etkileri | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı 15/11/2011, 05:54 Halit şahin bey, doğru söylüyorsunuz. Damarların açılıp açılmadığını ispat etmek o kadar zor değil. Ama neden bunu ispat etmiyorlar. bu ispat belgelerle olur. Demekki bir aldatmaca söz konusu. ben 3 kutu bitirdim. fakat hiç bir faydasını görmedim. 13. hasan clavis panax kullananların kullanıcı yorumları şikayetleri, clavis panax kullananları kullanıcı yorumları yan etkileri | Kullanıcı Yorumları - Gerçek Ürün Yorumları, Tüketici Yorumları, kullanıcıların yorumları, yorumları, yorumlar, orjinal kullanıcı 28/11/2011, 09:09 Ben 3 kutu kullandim hic bir faydasini görmedim daha Tansiyonum yükseldi bu da yüzlerce ilac gibi çinden ithal edilen ne oldugu bilinmeyen bir sey… Alıntı: Şikayetimvar.com dan 1.muco56yazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Özel Karışım Dediler2000 TL Aldılar! Yeğenimin hastalığı için kibarlı sağlık ürünleriniaradık. C** Ş** adlı kendisini doktor olarak tanıtan kişi yeğeniminrahatsızlığın tedavi edilebileceğini fakat ilacın özel olarak karışımhazırlanacağını ve fiyatınında 2000 TL olduğunu söyledi. Bizde M** E**'a inandığımız için 2000 TL kredikartına 12 taksitle M** Ş** adına çektirdik. ilaç geldi fakat şok olduk.Gönderilen ilaçlar şunlardır: 10 adet clavis panax, 10 adet reishı mantarışimdi size soruyorum. Bu yapılan doğrumu hepsini parasını bir seferdealıyorsunuz? Bize anlatsaydınız ilaçlar bittikçe alırdık. Bu ne insanlığa ne de ticaret anlayışına yakışır.Resmen hayal kırıklığına uğradık. Özel karışım dediniz tablet geldi. Ayrıcayavaş yavaş alacağımız ilaçları sadece kendi menfaatiniz için bir seferdesattınız. Ve bunu ilaç alan herkese anlatacağım. Resmen duygumuz rencide edildimağduriyetimin giderilmesini rica ediyorum cevabınızı mail adresime bekliyorum. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...00+TL+Aldilar! 2. genclikisteyazdı KİBARLI SİGARA BIRAKMA Ürünlerin Faydası Yok! Kibarlı ürünlerinden sigara bıraktırma ürünüolarak aldığım sarı kantoron'lu bitki tableti ile zingeber doğal ürünleri günde1 paket sigara içen biri olarak bırakmak üzere aldım. Büyük ümitlerle aldığımbu ürünlerin hiç bir faydasının olmadığını gördüm. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...n+Faydasi+Yok! 3.KARANYILDIZyazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Forza Man İlacı İşeYaramıyor! Yaklaşık 3 ay önce Kibarlı Sağlık Ürünleri'ndenFORZA MAN isimli ilacı aldım. Ancak hiçbir fayda göremedim. Bu konuyuönemsemedim ama dün bana doktorun asistanı olduğunu söyleyen biri ( ismi vetelefonu bende mevcut ) reklamlarda ki fayda iddialarının doğru olmadığını" Forza Man in işe yaramaması sebebiyle Doktor bey yepyeni bir ürünhazırladı ve bunu size ücret karşılığı hemen göndermek istiyoruz " diyerekbeni aradı. Sıkı durun aynı; metodu bana tam 20 gün önce" Ben Ö*** Coşkun'un asistanıyım . For man isimli ilaç işe yaramıyor; amasize yeni formülümüzü ücret karşılığı hemen göndermek istiyoruz " diyerekarayan bir bayanda uyguladı. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...Ise+Yaramiyor! 4.smaliariyazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Fiyatları SürekliYükseltiyorlar! Kibarlı Sağlık Ürünlerini kullanan bizlerden paraalmak için ellerinden geleni yapıyorlar.Nasıl mı ? Ürünün kullanıması için enaz altı ay kullanılması gerektiğini söyleyerek insanları alım yapma konusundateşvik ediyorlar. İlk iki aylık kullanım için 4 kutu ödemesi olan 350.00 TLcivarında benden ödeme aldılar. Sonraki iki aylık kullanım için 4 kutu + başka birürün ilavesini yoğun etki göstermesi için teşvik ederek telefonda aldırıyorlarve benden 450.00 TL daha alıyorlar. Son iki ay için 6 kutuya 580.00 TL ödemeistiyorlar. Son kullanım olduğunu bile bile ve belirli aralıklarla ürünün bitipbitmediğini aldırmak için telefonla sürekli arıyorlar. Bizler parayı sokaktabulmuyoruz. Alnımızın teriyle kazanıyoruz. Ama Kibarlı Sağlık Ürünleri'ninbaşındaki insanlar nasıl olsa eninde sonunda alacak mecbur düşüncesiyle fiyatımaksimum söyleyerek ve sözde inidirim yaparak hiç taviz ve anlayışgöstermeyerek 580.00 TL istiyorlar. Halbuki ilk defa almak ve kullanmak için kaç taklaatarak bizi ikna emeye çalışıp ve %40 - %50 gibi indirimler yaparak almayateşvik ediyorlar. Sonrasında da malum para almak için ellerinden geleniyapıyorlar. Bu insanlar bizlerin hastalıklarına yardımcıolacaklarına, fiyat konusunda yardımcı olacaklarına bizleri mağdur ediyorlar. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...;kseltiyorlar! 5. reyyan-asudeyazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Ürün İadesiniYapmadı! Birkaç gün önce Kibarlı doğal sağlık ürünlerinden1 adet reishi mantarı aldım. İnanın 1 adet kapsül kullandım. Her zaman 10'a 6civarında normalde seyreden tansiyonum 14'e 10, kalp atışım 100'ün üzerineçıktı. Kendilerine başta sormuştum benim tansiyonum bu şekilde, bunun zararıolur mu diye, bana tansiyonu dengeleyeceğini söylediler. O kadar rahatsız oldumki kendimden ümidi kestim. Sonra bu firmaya 2 defa mesaj gönderdim. Bu ürünüiade etmek istediğimi söylememe rağmen hiç ses çıkmadı. Satarken durmadanarayanlardan bir daha ses çıkmadı. Bende kendilerini şikayet edeceğimisöylememe rağmen yine ses yok. 99 TL ödeme yaptım. Hakkımı istiyorum. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...esini+Yapmadi! 6. ebrarazrayazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ İade Almadılar! Kibarlı'dan 2 çeşit ürün aldım dün geldi eşimlemüzakere yapınca kullanmaktan vazgeçtim. Hemen aradım açılmamış olan ürünleriniadesini talep ettim fakat gelen cevap oldukça ilginç. Kişisel bakım ürünü olduğu için iadesininolmadığını söylediler. 7gün içinde ambalajı açılmamış ürünü iade hakkımolduğunu söyledim kabul etmediler. Bu insanlardaki iş ahlakını anlayabilmemmümkün değil. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...ade+Almadilar! 7. gdemirbilekyazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Ürünü İade EtmemeRağmen Ödeme Yapmıyorlar! Kibarlı Sağlık Ürünleri (Kargo poşetinde iseBotanik Bahçesi yazıyor) firması tarafından nisan ayı içerisinde babama 2kutudan oluşan ve kalbe bilumum olumlu etkileri olduğu ifade edilen 200.00TL'ye 2 kutu ürün satılmış. Babam ürünü teslim aldığının ertesi günü kalpdoktoruna danıştığında ise bu ilacı asla kullanamazsınız cevabını almasıüzerine ilgili firmayı 212-553*** nolu telefondan aramış, kendisine "ürünügeri alamayız" cevabı verilmiş, daha sonra ben görüştüm iadealabileceklerini söylediler. 24 Mayıs 2011'de ürünü kendilerine kargo ilegönderdim, 25 Mayıs 2011'de ise teslim aldıklarını teyit ettim, aradan geçenyaklaşık 1 aylık süreçte en az 20 kez her bir personeli ile görüştüm. Hesapbloke oldu, arkadaş atlamış, yaaa hala yatırmamışlar mı vb oyalayıcıkonuşmaları, iade edilen ürünün parasını yatırmıyorlar. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...e+Yapmiyorlar! 8. DOGU75yazdı KİBARLI SAĞLIK HİZMETLERİ Ürünümü İade Etmekİstiyorum! 02 Ağustos 2011 tarihinde Kibarlı.com sitesindesipariş ettiğim clavis reis mantarı 99 TL kredi kartımdan 12 taksitle tahsiledilmiştir.04 Ağustos 2011 tarihinde elime ulasan ürün clavis panax olarak U**kargo ile teslimat edilmiş ve yanlış ürün yollandığından ve faturasız olduğu,herhangi bir kullanım kılavuzu olmadığından ve yanlış ürün gönderdiklerindentekrar kargo ile iadesinin ödenmesi için aynı gün iade ettim . 15 Ağustos 2011 tarihine kadar iadem gerçekleşmedi1 hafta içinde gerçekleşeceğini söylediler şu anda telefonla aradığım haldeKibarlı yani Botanik Bitkisel Pazarlama Ticaret Ltd. şirketine ulaşamıyorumşuan nasıl iademi alabilirim.Bu konu hakkında yardımcı olmanızı rica ederim. http://www.dogaltedavi.net/newthread...ewthread&f=259 9. askin.81yazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Yanlış Ürün Yollandı! www.kibarli.net adresindenPanax damar açıcı bitkisel tedavi ürünü ile beraber toplam 4 adet ürün aldım. Ödemeyi kapıda kredi kartı ile yaptım. 4 Adetürüne 440 TL ödedim. Panax yerine farklı bir ürün gönderildi ve 10 gündürherhangi bir sonuç alamıyorum. Gelen ürün üzerinde yazılı numarayı arıyorum.Siparişiniz kargoya veriliyor dendi hala bir gönderi almadım. Bayram sebebiyle biraz da bekledim düzelir diyeancak nafile. Bir hattan başka bir hatta bağlanıp bekletiliyorum sonra da hatdüşüyor. Telefon numaram alınıyor 1 saat sonra döneceğiz deniyor ve dönülmüyor. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...Urun+Yollandi! 10. ganzayazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ 2000 TL'yiTaksitlendirilmeden Kartımdan Direk Çekildi! Benim MS hastası kardeşim var, tıpta çaresiolmayan bir hastalık, bizde son çare bitkisel ilaçlara yöneldik, Kibarlı SağlıkÜrünleri Doktor M*** E*** aradık bize ilaçlar tavsiye etti aldık kullandık 1ay, 7 ay kullanmanız gerektiğini söylediler. Şimdi 2000 TL'lik ilaç siparişiverdim ve kredi kartına 12 taksit yapacaklardı ilaçla geç de olsa geldi kredikartı ekstrem geldi 2000 TL'yi taksit yapmamışlar, tek çekim yapmışlar. Ben askari ücretle çalışan biriyim, arıyorum banailaçları pazarlayan C*** beyi telefonuma cevap vermiyor, danışma hattındanarıyorum yok toplantıda yok burada değil yok biz sizi arayacağız bankaylagörüştük halletik taksitlendirdik diyorlar, bankayı arıyorum yok öyle bir şeydiyorlar. Benim ve ailemin bu ilaçlardan bir umudu kalmadı. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...Ccedil;ekildi! 11. atd32yazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Siparişim EksikGeldi! D1-E1-Panax siparişi verdim yanında hediye olaraksigara bıraktırma seti verileceğini söylediler. Fakat kargo geldiğinde eksikolduğunu açmadan F** beye ilettim, içinde var teslim al dedi. Açtığımda eksikolduğunu bir ürün daha olması gerektiğini söyledim, hakarete varan sözlersöyleyerek iade et kardeşim dedi. Kendisini şikayet edeceğimi söyledim ve telefondaalmazsan alma dedi ve yüzüme kapadı. İnanmasam ürün dahi almak istemem amakullanmak istiyorum çünkü M** E** beye inanıyorum F** bey yakışmıyor burayauyarın kendisini. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...m+Eksik+Geldi! 12. talartyazdı KİBARLI ŞİFA İade Almıyorlar! Bu firmanın milyonlarca sattığı ilaca rağmenticaret anlayışında geri iadenin olmaması çok şaşırtıcı bir durum. Medyayoluyla 21 milyon insana ilaç sattıklarını anlatıyorlar. Üstelik her lafları hayırlı olsun, selamünaleyküm, allaha emenet ol gibi kendinden mesajlı cilalı laflar ama 1.5 ay oldubelkide 30 kere inadına aramama rağmen daha sonuç alamadım. http://www.sikayetvar.com/sikayet/no...de+Almiyorlar! 13. Şikayet No:1001516 Tüm Şikayet Konuları İade ve değişim şikâyetleri Ürün teslimat sorunları Ürün şikayetleri Müşteri hizmetleri şikâyetleri Diğer Önceki ŞikayetSonraki Şikayet
16 Kasım 2011, 13:20:57 tunsele yazdı KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Ürün İşe Yaramadı! İki kutu olarak kullandığım reishi mantarı takviyesi hiç işe yaramadığı gibi firmaya attığım maile cevap alamadım. Trigiseridim daha da yükseldi. Firmanın sadece satışta ilgisi şikayet konusunda yardımcı olmaması, şikayetimi size bildirmeme yol açtı. İlginize şimdiden teşekkür ederim. Gereğini yapmanızı rica ederim. ŞikayetVar / Şikayet Oku / KİBARLI SAĞLIK ÜRÜNLERİ Ürün İşe Yaramadı!
Raporlar aşağıda ki linktedir. Raporlar Bazı Firmalar sahte ürünler üreterek insan sağlığını tehdit ediyor Ben İbrahim GÖKÇEK, 32 yıl boyunca alternatiftıp ile ilgili çalışmalar yaptıktan sonra, bilgi ve birikimlerimi 3 ciltlik birkitapta topladım. Bunun yanında İksir, Tonik, Jel, Tentür, Ozon yağı ve BitkiÇayları gibi bitkisel yan etkisiz ürünler ürettim. Bugünlerde de en songeliştirmiş olduğum ürünlerden, düşük tansiyon problemi olanlar için Cemreİksir ve Cemre Tonik ürünlerinin, çalışmalarımdan daha önce haberi olan eskibir çalışanım tarafından, Kibirli firmasına servis edilip, bu ürünün, sözde ikidoktorun icat ettiği söylenerek piyasaya sürülmeye başlanmıştır. Cemre ürünleriformulasyon ve geliştirme olarak tamamiyle bana aittir. Sahtekârlık,kalpazanlık ve sahte ürün üretmekte çok yetenekli olan Kibirli firması benimçalışmalarımı taklit ederek insanları sömürmeye çalışmaktadır. Ayrıca bu insanlar ne yaptığını bilmeden üstünkörüçaldıkları bilgilerle bu ürünleri çıkararak insan sağlığıyla oynamaktadırlar.Örneğin; Cemre İksir ‘inin bileşimindeki bitkilerden bir tanesinin eksik olmasıya da oranlarının yanlış olması durumunda şiddetli baş ağrısı yapar, farklıbitkilerin karıştırılması ise çözülen iltihabın böbreklerden atılamamasınasebep olur bu da insanda kronik böbrek yetmezliğini tetikleyebilir. Bizürünlerimizde böbrek yetmezliğini önlerken, taklitci insanların yapmış olduğuürünlerle, sağlıklı böbrekleriniz bile iflas ettirebilir. Sonuçta bu firma ve emrinde ki bu zavallı ikidoktor (gerçek doktorları tenzih ederim) önce babaları gibi Azerbaycan'a gidiporadaki üniversitelerden ücret karşılığı Prof. lük diplomalarını satınalsınlar. Bu kişiler ABD'de FDA tarafından iç kanamalara sebep olduğugerekçesiyle yasaklanan "Reishi Mantarı"ndan ürünler yapıpsatıyorlar. Yani insan sağlığını hiçbir şekilde önemsemeyen, araştırmadanyoksun gözünü para hırsı bürümüş bu insanlara kanmayınız, itibar etmeyiniz,kanarsanız hem sağlığınız bozulur hem de paranızdan olursunuz. Bu sahtekarların üretmiş olduğu ürünlerikullanırsanız faydası olmaz, çünkü Bizim ürettiğimiz Cemre iksirde sarımsak vezencefil konsantre halde iken bu taklitçilerin ürününde sarımsakbulunmamaktadır. Yani Gökçek Tentürü kopyalamak istemişlerdir ve çok özel bazıbitkileri de içinde barındırmamaktadır. Örneğin Türkiye’de 90 çeşit alıç, 52çeşit kekik, 83 çeşit ada çayı, 40 çeşit papatya yetişir. Bu bitkilerin birkısmını özel olarak Uludağ, Keşiş Dağı, Kaz dağları veya Beydağlarından özelizinle toplatmaktayım. Örneğin: Adaçayları içinde sadece bir tür şifamaksadıyla kullanılır. Peki, bunlar hangi adaçayı şifalı hangisi değilbiliyorlar mı? Hayır, bilemezler çünkü kalpazanın ilimle ilgisi olamaz. Sözdedoktor, gerçekte kalpazan olan bu kişiler ne anlar iksir, tonik, tentür, diyetve aloe vera jel, ozon yağı ve diğer ürünlerden ve bu ürünlerin formasyonundan.Burada 3 ciltlik “Şifalı bitkiler ve Alternatif Tıp” isimli kitabı yazan (bukitap; bu alanda son 1000 yılın ilk ve tek ilmi kitabıdır, Çünkü bu kitapta1000’den fazla klinik araştırmaya yer verilmiştir.) Ayrıca kendi çekmiş olduğum7000 şifalı bitki fotoğrafını yandaki linktewww.dogaltedavi.net görebilirsiniz.En önemlisi de yakalandığım hastalıklardan kurtulmak için binlerce bitkiyikendi üzerimde denedikten sonra bu ürünleri geliştiren tek kişiyim. Romatizmayakarşı 4 yıl ve alerjiye karşı 17 yıl araştırma yaptıktan sonra bir buluşyaptım. Örneğin Aloe vera kaynatılmaz, haşlanmaz ve ekstresi yapılmazsa ancak ozaman % 100 doğal olur ve dünyada ilk ve tek doğal aloeverajeli ben ürettim ve19 yılımı aldı. Dünyanın en büyük firmaları dahi aloevera jeli doğal üretemedi.Nemrut öldü, Hz. İbrahim Rahmana kavuştu, fakat Nemrudun varisleri ile Hz.İbrahim’ in varisleri arasında ki mücadele kıyamette kadar devam edecektir. Yeni bir oyun: http://www.kibarlidogalsaglik.com/rehbersayfalar.php?rehbersayfa=sahtesite Bu şu demektri: 1. Panax hakkında çıkan bir çok olumsuz yazı ve yorumlardan kurtulmak için bu zaten bizim değil demek için bir taktik, çünkü açılan tazminat davaları çok 2. Panax ın sahtesi yapılıyorsa orjinalı hakkında zaten yüzlerce şikayet vardı, şimdide sahteleri üretiliyorsa binlerce insanın sağlığı tehdit ve tehlike altındadır. Bu sitede aşağıdaki linklerde sahte panax satıldığı iddea ediliyor bu linklerin çoğu kibarlı sağlık ürünleri satan bayilerin siteleri.Bu ne demektir kendi elemanları sahte ürünler üretiyorlar, orjinalı hakkında şikayetler varken sahteleri de varsa bu insaların hayatı tehdit ve tehlike altında demektir.Bazıları para için herşeyi yapabilmektedir.Bana kalırsa hayali sahte ürünler olduğunu üretmek ve ürün vermek istemediği firmaların sahte panax üretiğini ideea ederek kendini temize çıkarma ve açılan tazminat davalarından kurtulmak için yarğıyı yanıltma olabilir.Binlerce şikayet ve binlerce insanın sağlığını bozulduğunu düşünürsek, bu onlar için bir çözüm gibi gözükmektedir.Birkaç sitede değişik kutularda değişik panax türleri satıldığını iddeaa etmek güzel bir oyun.Böylece kendilerinin temiz olduklarını bu şikayetlerin kendileri ile bir ilgisi olmadığını iddeaa edecekler.Uyanıklar kendilerini akılı milleti aptal yerine koyacaklar. <<< SATHE ÜRÜN SATAN SITELER LİSTESİ >>> clavispanax.gen.tr panaxsatis.gen.tr orjinalpanax.gen.tr orjinalpanaxclavis.gen.tr kibarliurunleri.gen.tr kibarlisaglikurunleri.gen.tr sifabitki.gen.tr clavis.gen.tr clavispanaxburada.com guvendevamerkezi.com vega-mar.com sifakapinda.com sanalpazar.com panaxsatisi.com alisverisdeyiz.com makdis.com tiklasepette.com clavispanaxorjinal.com eskula.com clavis-panax.org yenidenal.com yasammarketim.com kirmizireishimantari.gen.tr megasayfa.com sifaeli.net nebbu.com corvaspanax.com ekoal.com panax.siparisiver.net alternatifecza.com gelburaya.com saglikdestek.de elfkozmetik.com kibarliclavispanax.net panaxturkiye.net telesiparis.com x-sir.com orjinshop.com clavis-panax.info mutluyasa.com bitkiselkarisim.com kampanyaliclavispanax.com kibarliclavispanax.net kibarli.gen.tr kibarlipanax.org panaxsiparis.com bitkiselkozmetikcim.com clavispanaxsiparis.com netvitrinim.com botanikecza.com devasepeti.com clavispanax-tr.com alternatifecza.com panax.tk guvendeva.com guzellikvesaglik.com vitrinalisveris.com akildakal.com orjinalclavise1.com bitkice.com medista.com.tr clavispanaxorjinal.com panax-plus.com saglampazarlama.com clavis-reishimantari.com bitkioutlet.com WebYeni.com drclavis.com indirimci.com clavis-romaflex.com istanbul.olx.com.tr panaxsiparis.net clavise1.com sifamerkezi.com orjinal-clavis-panax.com [QUOTE=abdullah. ankara]Hocam ben sizin ürünlerinizi Doğal Ecza'da sipariş verdim ve geldi, fakat bana etiketsiz şişelerde bazı ürünler geldi ve bu ürünler aynı su gibi hiçbir etkisi yok, Hocam ben sizin telefon numaranızı unutugumdan onlardan sipariş vermişti.Sizin ürünlerin etkisini biliyorum lütfen bu tür dolandırıcılarla bizi muhatap etirmeyin ve sağlığımızla oynamasınlar.[/QUOTE] Evet malesef bu tür şikayetler bize de geliyor, İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya'da nerede nasıl yapıldığı bilinmeyen ürünler yapanlar var.Ulaşabildiklerimizi önlüyoruz. Kibarlı Sağlık Ürünleri pazarlama şirketine artık ürün vermiyoruz.Gökçek İksir, Gökçek Tonik, Gökçek Diyet, Gökçek Tentür, Gökçek Masaj Yağı ve çeşitli çay karışımlarını biz üretip biz satıyoruz.Sahte ürülerden kaçınmak için mutlaka bizden almalısınız.Bir dönem bu firmaya bayilik verdik ve şimdi vermiyoruz, fakat buna rağmen fahiş fiyata ürün aldıklarını iddaa edenler var şayet bu durumda olanlar varsa maduriyetlerini gidermek için hasta ve hasta yakınlarına uygun ürün vermeyi biz bir borç adediyoruz.Çok üzgünüz bizim dışımızda bizden habersiz gelişen durumlar için Bazı bayilerin insanları dolandırdıklarını farkettik ve bayiliklerine son verdik, bazı paragözler bizden 6 şiş tonik bir şişe iksir ve iki kavanoz çay alıyor ve bunu 180 tl ye satması gerekirken, bizim satış sitemiz Bitkisel Tedavi da olduğu gibi, fakat bu paragöz bazı kişiler 6 şişe tonik yerine hastaya 1 şişe tonik, iksir ve iki kavanoz çay gönderiyor ve 180 tl talep ediyor.Bu tür insanlarla çalışmamız mümkün değildir ve bu paragöz bayilerden 12 sinin bayiliğini iptal ettik.Bizim için önce insan ve insan sağlığıdır, ilkemize ters düşenler bize milyon dolarda kazandıracak olsa bile bir önemi yoktur.Nitekim milyon dolarlık bayilik sözleşmesini çöpe attım ve atarım da, tazminat ödeme pahasına da olsa Bazı hastalar ve hasta yakınları sürekli indirim yaparmısınız lütfen 10-20 size dokunmaz diyerek kendi durumlarını anlatıp, bizden yardımcı olmamızı istiyorlar dışarıdan biz çok para kazanıyormuş gibi gözüküyoruz.Fakat kimse bizim durmumuzu bilmiyor bilmeside gerekmez.Fakat sürekli indirim talebi beni rahatsız ediyor.Benim birlikte çalıştığım bir bayi bize ödemelerini zamanında yapmadı, verdiği çekler ve senetler karşılıksız çıktı.Ben çeklerim yazılmasın diye Arabamı, satım, 5 defa kredi aldım, evimi satım ve arsamı satım, ama çok şükür borçlarımızı ödedik.Nemrut ve çetesi işbirliği yaptığı firmaları ele geçirir, geçiremezse üretiği ürünleri üretebilmek için firmayı iflasa zorlar.Dios...firmasından Mehmet beyde bu şebekeye ürün vermiş.Mehmet bey beni aradı ve siz paranızı alabiliyormusunuz ibrahim bey biz paramızı alamıyoruz dedi.Mehmet beyin 400 bin liralık çek ve senetleri karşılıksız çıkmış, bana danızşan Mehmet beye vallahi yardımcı olmak isterdim ama onları biliyorsunuz işte sağlam anlaşma yapacaktınız, güvendiğiniz için şimdi birşey yapamıyorsunuz dedim.Bir kaç ay sonra Mehmet beyin oğlu Ejder bey beni aradı ve babam vefat etti, üzüntüden kalp kirizi geçirmiş.Matbacı E.. beyinde parasını vermemişler adamcağız bir çek kullanınca bir ton dayak yemiş.Nemrut ve çetesinin karşısında bu sefer ben varım.Ben kimim? Ben Hz. İbrahimin varisiyim. Evet bundan 4 hafta önce ürünlerimizi üreten sahtekarlar hakkında yazı yazdım ve bu yazıdan bir hafta sonra yani 04.11.2011 saat 18 40 gibi saldırıya ugradım.Ofisimden çıkıp evime giderken 1-0-15 metre sonra bana aniden 3 kişi saldırdı ve 3 kişide geriden takip ediyordu.Olayda yere düştüm ve tekmeler sonucu alnımın sol köşesinde bir damar yırtıldı ve oluk gibi kan kaybetmeme rağmen onlar Alman Nazileri gibi beni tepiklemeye devam ettiler.Olaya komşu esnafların yetişmesi ile canımı kurtararabilim.Haseki hastanesinde beyin kanaması olup olmadığını tesbiti için rötgen çektirdik ve sonra Şehremini Karakoluna şikayette bulunduk.Fındıkzade ilköğretim okulunun kamarasından saldırganların kim olduğunu tesbit ettim, fakat muhtemelen olayın saldırganları başka bir semtten geldiklerinden Polisin olayı çözmesi zaman alacak gibi.Adamlarda ki yüzsüzlüğe bakın hem Cemre İksir ve Cemre Tonik'in sahtesini yapıyorlar hemde bana gözdağı vermek için saldırganları gönderiyorlar.Türkiye bir hukuk devletimi değilmi bir çok faile meçhul olaylara karışan Nemrut ve çetesi hakkında neden herhangi bir işlem yapılmıyor.Bunlar derin devlette de mi derinler bunu anlıyamadım. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
Bazı bilgileri sörfçülerimle paylaşmayı, uygun bulmaktayım bu benim şahsi meselemde olsa. Çünkü ben 13 sene fibromyalji (yumşak doku romatizması) yüzünden her yılın 9 ayı belime 3 m uzunluğunda kuşak bağlamak zorunda kaldım.  Yine askerde (1989) yakalandığım allerji nedeniyle 13 sene hayvansal besin (Et ve etmamülleri peynir vede yumurta) yiyemedim. Bu allerjide sonra (1994) bahar nezlesi ve alerjik astımla birlikte beni canımdan bıktırdı. Sizlerinde aynı şekilde acı çekmemeniz için bu bilgilere ulaşmanızı istiyorum. 13 yaşında iken köye (Kayseri/ Bünyan/ Taçın) gittim ve çocuklarla (1970 Mart sonu) ırmakta yüzdükten sonra çimenlere yattık. Teyzem üstümü değiştirmemde israr ettiysede kabul etmedim ve sabah kalktığımda yüzüm yara içinde, dudaklarım çatlamış ve titriyordum. Şehirde mahallenin yaşlı kadınları şunu yapın bunu yapın diyerek benim üzerimde aylarca deney yaptılar. Bütün eklemlerim kireçleşmişdi ve merdivenleri dahi çıkamıyordum. Sonunda doktorumun fizik ve iğne tedavisiyle eklem kireçlenmesinden kurtuldum, fakat fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtulamadım. Tabiki kimyasal ilaçların ileride çok tehlikeli neticeler doğuracağını o zamanlar bilmiyordum. Ekim 1978 Almanya’ya geldim ve tedavi olmak için, doktora gitmeye başadım, fakat nafile. Bunun üzerine kendim 1980′de şifalı bitkiler üzerine araştırmalara başladım. Türkçe yayınlanan kitaplardaki reçeteleri üç yıl denedim ve faydasını göremedim. Umutsuzluğa kapıldığım bir anda Avusturyalı M. T. Allahın Bahçesin…adlı kitabıyla tanıştım. Ordaki bilgilerden bir reçete geilştirdim ve uyguladım vede çok şükür fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtuldum. Bu kitapta derli toplu bir reçete mevcut değildir, bu nedenle okuduğunuzda pek istifade edemezsiniz. 1989′de askerlik yaparken tabak, kaşık, çatal, kazan vb., mutfak eşyasını sadece soğuk suyla çalkalıyorduk, tabiki bakteriler, viruslar ve mantarlar hemen devreye girer. Besin alerjisine böylece yakalandım. Doktorlar “Et ve Etmamürleri” yeme dediler. 1994′den ihhtibaren 15 Mart - 30 Mayısa kadar bahar alerjisi ve alerjik astıma yakalandım. 15 Mart 2002′e kadar bahar nezlesi, allerjik astım ve bronşite karşı çare bulamadım ve 5 hafta istirahate ayrıldım. Doktorlar kortizon ve kramplara karşı spray kulanmak zorunda olduğumu söylediler ve mecburen kulandım ve 15 gün içinde kortison’dan sersemledim, konsentrem yok oldu, okuduğumu anlamaz ve yazamaz oldum. 27 (1980) yıldır süren araştımalarımada kendi üzerimde 350 Bitki-, Mineral-, ve Hayvan drogları denedim. Her türlü hastalığa çare bulurken, allerjiye karşı bugüne kadar çare bulamamıştım. Şimdi bunuda çörekle kısmen tedaviettim. Kısmen diyorum, çünkü çöreği bıraktığım an rahatsızlıklarım yeniden başlıyordu. Bu nedenle korkumdan tam 7 ay çörek çayı içtim. Sonrada daha etkili olduğuna inandığım Aloe Vera ve Noni ile tanıştım bu iki ürünü birer sene kulandım bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar. Ama noni ve aloe verayı bırakınca allerji yeniden ortaya çıktı. Araştırmalarıma devam ettim ve bu arada insanların çok kolay temin edebilecekleri ve uyguluyabilecekleri yeni bir buluşum oldu. Aloe Vera ve Tahitian Noni’den çok çok daha etkili Gökçek İksiri, çünkü curufu temizleyici özeliği var ve bu özeliği ile tedavi kesin tedavidir. 26.10.2005 tarihinde çok basit ve çok faydalı bir reçete, daha önce aloxi diye anılan ve üzerinde 10 yıldır çalıştığım, buluşumu yeniledim ve geliştirdim. Gökçek İksir, bu iksir 26 yıllık bir tecrübenin ve arştırmanın ürünüdür. Gökçek Tonik 2. önmeli doğal buluşumdur. Gökçek Diyet 3. önemli buluşumdur. Çay harmanları: bazı hastalıklarda ise şifalı bitkilerden ayrı bir çay harmanı hazırlamak gerekli olabilir. Yüksek Kimya Mühendisliği eğitimine devam ederken kimyasal ilaçların yantesirlerini 1983′de yaptığım deneylerle tesbitettim. Bundan sonra yaptığım araştırmaları unutmamak için aldığım notların bu alanda yazılan bir çok kitaptan’dan daha kaliteli olduğunu görünce bir kitap yazmaya karar verdim. Manuskiriptimimi 1994′de 1996′da 1998′de 2000′de ve nihayet 2002′de olmak üzere sürekli yeniliyerek yayınlanabilir hale getirdim. Yayınevleri 5-6 ciltlik bu eserin hem çok ilmi hemde çok geniş kapsamlı olduğunu bu nedenle ekonomik olmadığını söylemektedirler. Bu Eser için 12 yılda 1000 bitkinin 7000 Fotografını çektim, 2 yıl açık öğretime (Bitkisel tedavi uzmanlığı) devam ettim. Ben geniş bilgi vermek zorundayım, zira Kekik deyince hangi Kekik akla geliyor. Türkiyede 52 tür Kekik yetişmektedir ve bunlardan sadece Hakiki Kekikotu (Thymus. v. ) sinüzit ve bronşite karşı kulanılır, diğerlerinin özelikleri ise henüz incelenmemiştir. Ak kekik (Toros kekiği) enaz hakiki kekik kadar etkili olmasına rağmen üzerinde her hangi bir araştırma yapılmamıstır. Türkiyede 83 tür Adaçayı yetişmektedir ve bunlardan sadece şifalı adaçayı (Salvia o.) şifa maksadıyla kulanılabilir ve bu bitki yazın en hararetli aylarında dahi harareti düşürür. Alıç’ın Türkiyede 90 türü yetişmektedir ve bunlardan sadece loplu veya dişli Alıç kalp ve kandolaşımı rahatsızlıklarına karşı kulanılır. Kılıçotunun bilinen 400 türü mevcuttur ve bunlardan sadece (Hypericum p.) sinirlilik, depresyon, korku ve içhuzursuzluğa karşı kulanılır.Türkiyede bu şifalı bitkilerin % 95′i yetişmektedir ve % 5′inide yetiştirmek mümkündür. Almanyada hastalar doktorlarından bitkisel ilaçlar isterler ve Almanların % 60′i bitkisel ilaçlar kullanırlar. Almanyada 200 büyük ilaç firması diğer ülkelerden getirtikleri bitki droglarından kapsül, damlama, merhem, ampül ve haplar imal ederler ve bir yıllık gelirleri 5 milyar dollardır. Ben 361 anabaşlıkta 551 bitkiyi ayrıntılı olarak inceledim ve öylede yayınlanmasını istiyorum, yani kuşa çevrilmesine karşıyım. Vatandaş şifalı bitki yerine faydası olmayan ve hatta zehirli bitkilerin çayını içerlerse sorumlusu kim olacaktır. Bugün Türkiyede yayınlanan bir çok kiktap yığınla yanlışlarla doludur ve bunların yeri Raflar değil çöplüklerdir ve hatta internetki Türkce metinler dahi çok ilkel, 1000 yıllık eski bilgileri olduğu gibi yayınlıyorlar. Artık Dünyaya şöyle bir bakmanın zamanı gelmedimi? Lütfen birazcıkda olsa ilim olsun! Bu eserin en önemli farkı başta ABD, Almanya, Fransa, Ingiltere, Rusya, Çin, Japonya, Hindistan, Israil gibi ülkelerde 1000 den fazla üniversite kliniğinde yapılan tedavidenemeleri, araştırmaları, değerlendirmeler ve sonuçları kaynakları ile verilmektedir yani bugüne kadar yazılan kitaplarda olduğu gibi mişli muşlu masalsı değildir. Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp İsimli kitabım çıktı Avrupalı; 15-16. Yüzyıl da, Türk (Osmanlı) ve Arap’tan (Endülüs) aldığı ilimle başlattığı Rönesans  ile bugünlere geldi. Türk Milletinin 500 yıllık gerilemesinin sebebini doğru teşhis eden Atatürk, Türk rönesansını (yeniden yapılanma veya Maturidi ye dönüş) başlattı, fakat “Milli Şef” tarafından bu hareket baltalandı ve milletimiz 80 yıl daha kaybetti.Ben İbrahim Gökçek, ”Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp” alanında 1000 yıldır geri sayımımıza dur! diyecek bu eseri yazdım. Evet! bu kitabı yazmak için 12 yılı pasif, 15 yılı çok yoğun, yani 27 yıl çalıştım.Bu kitapta şimdiye kadar diğer kitaplarda olmayan çok şey göreceksiniz. Özelliklede çeşitli hastalıklara karşı 1000′e yakın reçete bulacaksınız. Bu alandaki Türk rönesansını ben başlattığım için çok mutluyum. Bu kitap 3 cilt, 1860 sayfa olup şifalı bitkiler çok yönlü olarak ele alınmıştır, ayrıca hastalıklar ve tedavileri ve de genel bilgilerden oluşmaktadır. Bitkinin Türkçe, Almanca ve Latince isimleri ve halk arasındaki isimleri. Bitkinin drogları (şifalı kısmı), tarihçesi, botanik, yetiştirilmesi, hasat zamanı, birleşimindeki maddeler, birleşimindeki bazı önemli maddelerin açık formülü, tesir şekli, klinik araştırmalar ve sonuçları, klinik araştırmalarına göre kullanılış şekli, komisyon E’ ye göre kullanılış şekli, aroma terapideki yeri, homöpatideki yeri, çayı, çay harmanları, tentürü, posyon’u, eterik yağları, ekstresi, kremi vs. yan etkisi var mı? Bütün bunlar irdelenmektedir. Belgeler: Bazı kişiler şifalı bitkiler veya hastalıklar üyerine yazdıklarım veya bana ait Gökçek İksiri üzerine fikirlerini beyan edeceklerine, senin Kimya Mühendisliği okuduğuna inanmıyorum. Dört yüksek okul okudum ama bazı nedenlerle diploma almadan okuldan ayrıldım diyorsun. Bu doğru değil sana inamıyoruz gibi akıl mantık dışı sataşmalar karşısında Gazi Eğitimde Sosyalbilgiler, Almanyanın Krefeld Şehrindeki Fachhochschule’de (TOPLAM 7 yıl 12 gün artı bir yıl hazırlık okulu, artı bir yıl staj, artı bir yıl dil kursu) Endüstriel Organik Kimya Mühendisliği, Anadolu Ümiverisitesinde İşletmecilik bu açı öğretim ve 5 yıl süren Heilpraktiker açık öğretim okuduğuma dair belgeleri burda yayınlamak istemedim halde buna mecbur kaldım. Hamdolsun yalan söylemem buna ihtiyacım yok.  Lütfen beni bu tür sataşmalı yazılarla meşgul etmeyin. Bana göre dplomalı olamak diplomasız olamktan çok çok önemlidir. Yani bir mesleğin uzmanı olmak o konuda ve bu alanda bilgi sahibi olmak çok çok önemli, yıllarca okudum ama sonuca ulaşamadım. Ben bunun acısını çekiyorum. Fakat araştırma ve okumadan uzak kalmadım, hatta işçi olmak beni daha çok bu alana yitti. Çalıştığım günler 5-6, çalışmadığım günler 10-15 saat zamanımı araştırmaya ayırıyorum. Ama diplomaya güvenip yan yatan ve hiç araştırma yapmayan insanlarda çoktur. Edison, Hazerfen Ahmet Efendi, Uluğ bey ve Mimar Sinana gibi binlerce dahi Üniveriste görmedi. Üniveriste insana araştırmanın metodunu öğretir ve diplomasını verir, bu işin başlangıcıdır. Gerisi diplomayı alan zatın gayretine kalmıştır. Okumak elbette ço çok önmeli ve güzel ama ezberci eğitimle TEK ilim adamı yetiştiremezsiniz ve öylede. AB ve ABD’de okuyan Türk Öğrenciler bu ülklerde en önemli mevkilerde. Nasıl olduda allerjiye binlerce doktor çare bulamazken, ben buldum, çünkü 17 yıl bu acı ile mücadele ettim cilesini çetim, sahlara kadar uyuyamadım, ölmek için Allah dua ettiğim günler oldu. Hamdolsun şimdi 30 yaşındaki bir delikanlıdan daha iyiyim. Nasrettin hoca damdan düşmüş ve ayağı kırılmış, her kafadan bir ses gelince bana damadan düşen birini çağırın demiş. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
BALLI BABA Çok Yıllık | 0,2-0,5m | 4-10 Aylar | Ca,Ho,Na | Çiçeği | Otu Ballıbaba Taubnessel Lamium album Ak ballı baba  Beyaz ballı baba Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblütgwâchse, Lamiaceae(Labiatae) Drugları: Ballıbaba çiçeği; Lamii albi flos  Ballıbaba otu; Lamii albi herba Ballıbabanın sadece çiçekleri çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır, nadiren de otunun kullanıldığı olmaktadır. Giriş: Ballıbabagiller ailesine dahil olan Ballıbabanın oldukça çok türü vardır, fakat bunlardan sadece ak ballıbaba tıbbi maksatlı kullanılır. Ak ballıbabanın haricinde Sarı ballıbaba; Lamium galeobdolon, kan kırmızısı ballıbaba; L.purpureum, Benekli ballıbaba; L. Maculatum ve Sarmalı ballıbaba; L.ampılexicaule’yi sayabiliriz. Lamium eski yunanca da << Lamos>> kelimesinden türemiş olup, yutak anlamına ve Latince album kelimesi beyaz anlamına gelir. Almanca Taubnessel denir. Taub uyuşuk, Nessel ısırgan yani yakmayan ısırgan otu anlamına gelir. Türkçe de ballıbaba denmesi çiçeklerinin bal tadında olması nedeni iledir. Ballıbaba çok eskilerden beri kadın hastalıklarına ve özelliklede beyaz akıntıya karşı kullanılmıştır. Avrupa, Asya ve Kuzey Amerikanın ılıman bölge¬lerinde özelliklede nemli, kumlu ve humuslu topraklarda, Türkiye’nin ise genellikle Marmara, Karadeniz ve Doğu Anadolu da yabani olarak yetişir.  Botanik: Ballıbaba 20-50cm arasında dikine yükselen, çatallaşmayan ve köşeli bir gövdeye sahiptir. Yaprakları kalp, yumurta veya mızrak şeklinde ve yahut ta yarıya kadar kalp ve yarıdan sonra üçgen şeklinde olabilir. Yapraklarının kenarları kertikli, üzeri pürtüklü, koyu yeşil renkli kısa saplı üzeri narin tüylü, karşılıklı ve bir sonraki ile çaprazdır. Çiçekleri yaprak saplarının hemen üstünde gövdenin kenarına halka gibi oturmuş ve bu halka üzerinde 6-12 adet çiçekten meydana gelir. Çiçek taç yapraklarının üst dudağı miğfer şeklinde, alt dudağı iki loplu beyaz renkli ve iç kısmında döllenme tozlukları bulunur. Arı ve yaban arıları çiçeklerin bitki özünü emmek istedikleri zaman çiçek tozu arıların üstüne yapışır ve böylece çiçek döllenmiş olur. Ballıbaba otu ile Kedi başı otunu birbirinden ayırmak oldukça zordur. Fakat dikkat edince bazı farklılıkları görebiliriz. Bu farklardan bazıları; kedi başı otu çatallaşır, iki taç yaprakların üst dudakları (Miğferleri) alttakinden küçüktür ve yaprak sapları daha uzundur.  Yetiştirilmesi: Ballıbaba ağaç altlarında veya gölgeliklerde daha iyi yetişir. Tohumların yetiştirmek mümkün olduğu gibi kök sürgünleri ile de yetiştirilebilir. Hasat Zamanı: Mayıstan Ekime kadar sadece çiçekleri toplanır gölgede 35˚’yi geçmeyecek sıcaklıkta kurutulur şayet tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir. Maalesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutl¬aka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kuru-tulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukça azaltır. Birleşimi: Ballıbaba çiçeğinin birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz; a) İridoitglikozitler; lamalbid ve caryoptosid b) Secoiridoitglikozitler; albosid A ve albosid B c) Biogen aminler; tyramin, histamin ve metilamin d) Flavonitglikozitler; Quercimetrin (Quercetin-7-β-glikozit), Kâmpferol-3-diglikozit ile az miktarda Katechin taninler (Catechin taninler) içerir. e) Ayrıca müsilajlar, eterik yağlar, saponinler, zamk, şeker, kolin ve az miktarda alkaloit ve fenol karbonik asitler içerir.  Tesir şekli: Damarları büzücü, mukoza zarını koruyucu, kanı temiz-leyici, iç kanamayı durdurucu, iltihapları önleyici ve mantarları yok edi-cidir. Kullanılması:  a) Üniversite kliniklerinde modern anlamda araştırmalar yapılmamıştır. Bu nedenle ballıbaba yerine kadın hastalıklarında Gökçek İksir tercih edilir, çünkü çok çok etkilidir. b) Komisyon E’nin 14.07.1993 tarih ve 128 nolu Monografi bildirisine göre Ballıbaba çiçeği başta mide bağırsak rahatsızlıklarına; mide zafiyeti, tıkanma ve şişkinliğe karşı ve de bağırsakları kuvvetlen¬dirmek için kullanılır. Ballıbaba çiçeği ayrıca adet rahatsızlıkları, kadın hastalıkları uyuyama, sinirlilik, karaciğer, böbrek ve kalp zafiyetine karşı da diğer bitkilerle birlikte harman çayı olarak kullanılır. c) Halk arasında; kadın hastalıklarından beyaz akıntı, menopoz ve adet rahatsızlıkları ile varis basur ve idrar tutamamaya karşı kullanılır. Açıklama: Her beyaz akıntının doktorlar tarafından iyice incelenmesi ve ona göre tedavi edilmesi gerekir. Çünkü hastalık yapan mantarların (candida albicans) veya parazitlerin (trichomonaden) iyi olup olmaya-caklarının tespiti gerekir. Vajinada faydalı laktik asit bakterileri hem burada beslenirler hem de vajinayı korurlar. Bu nedenle beyaz akıntı grimsi, pembe, sarı, kırmızı veya kahverengimsi olabilir ve de kokmaya başlayabilir. Akıntının renginin değişmesi veya koyulaşması ve de koku-sunun değişmesi önemli bir hastalığa delalet olabilir. Çayı: 2 kahve kaşığı Ballıbaba çiçeği demliğe konur ve üzerine 300-500 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dakika demlenmeye bıraktıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları: B. Vonarburg’a göre beyaz akıntıya karşı çay; >20 gr Koyungözü çiçeği >20 gr Biberiye yaprağı >20 gr Papatya çiçeği >20 gr Ballıbaba çiçeği >10 gr Atkuyruğu otu Gökçek Beyaz Akıntı çayı >25 gr Ballıbaba çiçeği >25 gr Aslanpençesi otu >25 gr Atkuyruğu otu >25 gr Civanpercemiotu Gökçek İltihaplı kadın hastalıklarına karşı çay; >20 gr Biberiye yaprağı >20 gr Ballıbaba çiçeği >20 gr Isırgan otu  >20 gr Civanpercemiotu  >20 gr Ayı üzümü yaprağı Dr. J.Reinhard’a göre kan kanserine karşı çay; >20 gr Söğüt kabuğu >12 gr Sefa çiçeği >12 gr Atkuyruğu otu >12 gr Isırgan otu >10 gr Karakafes kökü >10 gr Ceviz yaprağı >10 gr Centiyan kökü >10 gr Ballıbaba çiçeği >4 gr Boy otu tohumu J.Karl’a göre beyaz akıntıya karşı çay; >20 gr Ballıbaba çiçeği >20 gr Aslanpençesi otu >20 gr Ceviz yaprağı >20 gr Adaçayı yaprağı >20 gr Biberiye yaprağı >20 gr Çilek yaprağı Dr. J.Reinhard’a göre böbrek büyümesine karşı çay; >20 gr Papatya çiçeği >20 gr Ballıbaba çiçeği >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Kekik otu >20 gr Yoğurt otu Homeopatide: Ballıbaba çiçekleri ezilmeden toplanır, taze olarak bir şişeye konur ve üzerine %70lik alkol ilave edilerek 4-6 hafta bekledikten sonra süzülerek Homeopatide <<Lamium album>> ismi ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5 defa 10-15 damla 4-6 hafta süreyle alınır. Yan Tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur.< Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
BALLI BABA Çok Yıllık | 0,2-0,5m | 4-10 Aylar | Ca,Ho,Na | Çiçeği | Otu Ballıbaba Taubnessel Lamium album Ak ballı baba  Beyaz ballı baba Familyası: Ballıbabagillerden, Lippenblütgwâchse, Lamiaceae(Labiatae) Drugları: Ballıbaba çiçeği; Lamii albi flos  Ballıbaba otu; Lamii albi herba Ballıbabanın sadece çiçekleri çay, tentür ve natürel ilaç yapımında kullanılır, nadiren de otunun kullanıldığı olmaktadır. Giriş: Ballıbabagiller ailesine dahil olan Ballıbabanın oldukça çok türü vardır, fakat bunlardan sadece ak ballıbaba tıbbi maksatlı kullanılır. Ak ballıbabanın haricinde Sarı ballıbaba; Lamium galeobdolon, kan kırmızısı ballıbaba; L.purpureum, Benekli ballıbaba; L. Maculatum ve Sarmalı ballıbaba; L.ampılexicaule’yi sayabiliriz. Lamium eski yunanca da << Lamos>> kelimesinden türemiş olup, yutak anlamına ve Latince album kelimesi beyaz anlamına gelir. Almanca Taubnessel denir. Taub uyuşuk, Nessel ısırgan yani yakmayan ısırgan otu anlamına gelir. Türkçe de ballıbaba denmesi çiçeklerinin bal tadında olması nedeni iledir. Ballıbaba çok eskilerden beri kadın hastalıklarına ve özelliklede beyaz akıntıya karşı kullanılmıştır. Avrupa, Asya ve Kuzey Amerikanın ılıman bölge¬lerinde özelliklede nemli, kumlu ve humuslu topraklarda, Türkiye’nin ise genellikle Marmara, Karadeniz ve Doğu Anadolu da yabani olarak yetişir.  Botanik: Ballıbaba 20-50cm arasında dikine yükselen, çatallaşmayan ve köşeli bir gövdeye sahiptir. Yaprakları kalp, yumurta veya mızrak şeklinde ve yahut ta yarıya kadar kalp ve yarıdan sonra üçgen şeklinde olabilir. Yapraklarının kenarları kertikli, üzeri pürtüklü, koyu yeşil renkli kısa saplı üzeri narin tüylü, karşılıklı ve bir sonraki ile çaprazdır. Çiçekleri yaprak saplarının hemen üstünde gövdenin kenarına halka gibi oturmuş ve bu halka üzerinde 6-12 adet çiçekten meydana gelir. Çiçek taç yapraklarının üst dudağı miğfer şeklinde, alt dudağı iki loplu beyaz renkli ve iç kısmında döllenme tozlukları bulunur. Arı ve yaban arıları çiçeklerin bitki özünü emmek istedikleri zaman çiçek tozu arıların üstüne yapışır ve böylece çiçek döllenmiş olur. Ballıbaba otu ile Kedi başı otunu birbirinden ayırmak oldukça zordur. Fakat dikkat edince bazı farklılıkları görebiliriz. Bu farklardan bazıları; kedi başı otu çatallaşır, iki taç yaprakların üst dudakları (Miğferleri) alttakinden küçüktür ve yaprak sapları daha uzundur.  Yetiştirilmesi: Ballıbaba ağaç altlarında veya gölgeliklerde daha iyi yetişir. Tohumların yetiştirmek mümkün olduğu gibi kök sürgünleri ile de yetiştirilebilir. Hasat Zamanı: Mayıstan Ekime kadar sadece çiçekleri toplanır gölgede 35˚’yi geçmeyecek sıcaklıkta kurutulur şayet tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir. Maalesef şifalı bitkiler toplama, kurutma, paketleme ve depolama işlemleri sırasında çok yanlışlar yapılmaktadır. Bitkinin şifalı kısmı yaprak veya çiçekleri ise asla Güneş altında kurutulmaz ve mutl¬aka gölgede kurutulmalıdır. Ayrıca örneğin bitki 5 günde kurudu ise, 2 gün daha kurumada bırakmak mahzurludur, çünkü birleşimindeki eterik yağları kaybettiğinden kalitesi düşer. Sadece bitki kökleri Güneş’te kuru-tulur ve kurur kurumaz hemen paketlenip depolanması gerekir. Şifalı bitkilerin Aktarlarda açıkta satılması kalitesini kısa sürede düşürür ve etkisini oldukça azaltır. Birleşimi: Ballıbaba çiçeğinin birleşimindeki maddeleri önemine göre şöyle sıralayabiliriz; a) İridoitglikozitler; lamalbid ve caryoptosid b) Secoiridoitglikozitler; albosid A ve albosid B c) Biogen aminler; tyramin, histamin ve metilamin d) Flavonitglikozitler; Quercimetrin (Quercetin-7-β-glikozit), Kâmpferol-3-diglikozit ile az miktarda Katechin taninler (Catechin taninler) içerir. e) Ayrıca müsilajlar, eterik yağlar, saponinler, zamk, şeker, kolin ve az miktarda alkaloit ve fenol karbonik asitler içerir.  Tesir şekli: Damarları büzücü, mukoza zarını koruyucu, kanı temiz-leyici, iç kanamayı durdurucu, iltihapları önleyici ve mantarları yok edi-cidir. Kullanılması:  a) Üniversite kliniklerinde modern anlamda araştırmalar yapılmamıştır. Bu nedenle ballıbaba yerine kadın hastalıklarında Gökçek İksir tercih edilir, çünkü çok çok etkilidir. b) Komisyon E’nin 14.07.1993 tarih ve 128 nolu Monografi bildirisine göre Ballıbaba çiçeği başta mide bağırsak rahatsızlıklarına; mide zafiyeti, tıkanma ve şişkinliğe karşı ve de bağırsakları kuvvetlen¬dirmek için kullanılır. Ballıbaba çiçeği ayrıca adet rahatsızlıkları, kadın hastalıkları uyuyama, sinirlilik, karaciğer, böbrek ve kalp zafiyetine karşı da diğer bitkilerle birlikte harman çayı olarak kullanılır. c) Halk arasında; kadın hastalıklarından beyaz akıntı, menopoz ve adet rahatsızlıkları ile varis basur ve idrar tutamamaya karşı kullanılır. Açıklama: Her beyaz akıntının doktorlar tarafından iyice incelenmesi ve ona göre tedavi edilmesi gerekir. Çünkü hastalık yapan mantarların (candida albicans) veya parazitlerin (trichomonaden) iyi olup olmaya-caklarının tespiti gerekir. Vajinada faydalı laktik asit bakterileri hem burada beslenirler hem de vajinayı korurlar. Bu nedenle beyaz akıntı grimsi, pembe, sarı, kırmızı veya kahverengimsi olabilir ve de kokmaya başlayabilir. Akıntının renginin değişmesi veya koyulaşması ve de koku-sunun değişmesi önemli bir hastalığa delalet olabilir. Çayı: 2 kahve kaşığı Ballıbaba çiçeği demliğe konur ve üzerine 300-500 ml kaynar su ilave edilerek 5-10 dakika demlenmeye bıraktıktan sonra süzülerek içilir. Çay Harmanları: B. Vonarburg’a göre beyaz akıntıya karşı çay; >20 gr Koyungözü çiçeği >20 gr Biberiye yaprağı >20 gr Papatya çiçeği >20 gr Ballıbaba çiçeği >10 gr Atkuyruğu otu Gökçek Beyaz Akıntı çayı >25 gr Ballıbaba çiçeği >25 gr Aslanpençesi otu >25 gr Atkuyruğu otu >25 gr Civanpercemiotu Gökçek İltihaplı kadın hastalıklarına karşı çay; >20 gr Biberiye yaprağı >20 gr Ballıbaba çiçeği >20 gr Isırgan otu  >20 gr Civanpercemiotu  >20 gr Ayı üzümü yaprağı Dr. J.Reinhard’a göre kan kanserine karşı çay; >20 gr Söğüt kabuğu >12 gr Sefa çiçeği >12 gr Atkuyruğu otu >12 gr Isırgan otu >10 gr Karakafes kökü >10 gr Ceviz yaprağı >10 gr Centiyan kökü >10 gr Ballıbaba çiçeği >4 gr Boy otu tohumu J.Karl’a göre beyaz akıntıya karşı çay; >20 gr Ballıbaba çiçeği >20 gr Aslanpençesi otu >20 gr Ceviz yaprağı >20 gr Adaçayı yaprağı >20 gr Biberiye yaprağı >20 gr Çilek yaprağı Dr. J.Reinhard’a göre böbrek büyümesine karşı çay; >20 gr Papatya çiçeği >20 gr Ballıbaba çiçeği >20 gr Atkuyruğu otu >20 gr Kekik otu >20 gr Yoğurt otu Homeopatide: Ballıbaba çiçekleri ezilmeden toplanır, taze olarak bir şişeye konur ve üzerine %70lik alkol ilave edilerek 4-6 hafta bekledikten sonra süzülerek Homeopatide <<Lamium album>> ismi ile anılan tentür elde edilir. Bu tentürden günde 3-5 defa 10-15 damla 4-6 hafta süreyle alınır. Yan Tesirleri: Bilinen bir yan tesiri yoktur.< Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
Bazı bilgileri sörfçülerimle paylaşmayı, uygun bulmaktayım bu benim şahsi meselemde olsa. Çünkü ben 13 sene fibromyalji (yumşak doku romatizması) yüzünden her yılın 9 ayı belime 3 m uzunluğunda kuşak bağlamak zorunda kaldım.  Yine askerde (1989) yakalandığım allerji nedeniyle 13 sene hayvansal besin (Et ve etmamülleri peynir vede yumurta) yiyemedim. Bu allerjide sonra (1994) bahar nezlesi ve alerjik astımla birlikte beni canımdan bıktırdı. Sizlerinde aynı şekilde acı çekmemeniz için bu bilgilere ulaşmanızı istiyorum. 13 yaşında iken köye (Kayseri/ Bünyan/ Taçın) gittim ve çocuklarla (1970 Mart sonu) ırmakta yüzdükten sonra çimenlere yattık. Teyzem üstümü değiştirmemde israr ettiysede kabul etmedim ve sabah kalktığımda yüzüm yara içinde, dudaklarım çatlamış ve titriyordum. Şehirde mahallenin yaşlı kadınları şunu yapın bunu yapın diyerek benim üzerimde aylarca deney yaptılar. Bütün eklemlerim kireçleşmişdi ve merdivenleri dahi çıkamıyordum. Sonunda doktorumun fizik ve iğne tedavisiyle eklem kireçlenmesinden kurtuldum, fakat fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtulamadım. Tabiki kimyasal ilaçların ileride çok tehlikeli neticeler doğuracağını o zamanlar bilmiyordum. Ekim 1978 Almanya’ya geldim ve tedavi olmak için, doktora gitmeye başadım, fakat nafile. Bunun üzerine kendim 1980′de şifalı bitkiler üzerine araştırmalara başladım. Türkçe yayınlanan kitaplardaki reçeteleri üç yıl denedim ve faydasını göremedim. Umutsuzluğa kapıldığım bir anda Avusturyalı M. T. Allahın Bahçesin…adlı kitabıyla tanıştım. Ordaki bilgilerden bir reçete geilştirdim ve uyguladım vede çok şükür fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtuldum. Bu kitapta derli toplu bir reçete mevcut değildir, bu nedenle okuduğunuzda pek istifade edemezsiniz. 1989′de askerlik yaparken tabak, kaşık, çatal, kazan vb., mutfak eşyasını sadece soğuk suyla çalkalıyorduk, tabiki bakteriler, viruslar ve mantarlar hemen devreye girer. Besin alerjisine böylece yakalandım. Doktorlar “Et ve Etmamürleri” yeme dediler. 1994′den ihhtibaren 15 Mart - 30 Mayısa kadar bahar alerjisi ve alerjik astıma yakalandım. 15 Mart 2002′e kadar bahar nezlesi, allerjik astım ve bronşite karşı çare bulamadım ve 5 hafta istirahate ayrıldım. Doktorlar kortizon ve kramplara karşı spray kulanmak zorunda olduğumu söylediler ve mecburen kulandım ve 15 gün içinde kortison’dan sersemledim, konsentrem yok oldu, okuduğumu anlamaz ve yazamaz oldum. 27 (1980) yıldır süren araştımalarımada kendi üzerimde 350 Bitki-, Mineral-, ve Hayvan drogları denedim. Her türlü hastalığa çare bulurken, allerjiye karşı bugüne kadar çare bulamamıştım. Şimdi bunuda çörekle kısmen tedaviettim. Kısmen diyorum, çünkü çöreği bıraktığım an rahatsızlıklarım yeniden başlıyordu. Bu nedenle korkumdan tam 7 ay çörek çayı içtim. Sonrada daha etkili olduğuna inandığım Aloe Vera ve Noni ile tanıştım bu iki ürünü birer sene kulandım bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar. Ama noni ve aloe verayı bırakınca allerji yeniden ortaya çıktı. Araştırmalarıma devam ettim ve bu arada insanların çok kolay temin edebilecekleri ve uyguluyabilecekleri yeni bir buluşum oldu. Aloe Vera ve Tahitian Noni’den çok çok daha etkili Gökçek İksiri, çünkü curufu temizleyici özeliği var ve bu özeliği ile tedavi kesin tedavidir. 26.10.2005 tarihinde çok basit ve çok faydalı bir reçete, daha önce aloxi diye anılan ve üzerinde 10 yıldır çalıştığım, buluşumu yeniledim ve geliştirdim. Gökçek İksir, bu iksir 26 yıllık bir tecrübenin ve arştırmanın ürünüdür. Gökçek Tonik 2. önmeli doğal buluşumdur. Gökçek Diyet 3. önemli buluşumdur. Çay harmanları: bazı hastalıklarda ise şifalı bitkilerden ayrı bir çay harmanı hazırlamak gerekli olabilir. Yüksek Kimya Mühendisliği eğitimine devam ederken kimyasal ilaçların yantesirlerini 1983′de yaptığım deneylerle tesbitettim. Bundan sonra yaptığım araştırmaları unutmamak için aldığım notların bu alanda yazılan bir çok kitaptan’dan daha kaliteli olduğunu görünce bir kitap yazmaya karar verdim. Manuskiriptimimi 1994′de 1996′da 1998′de 2000′de ve nihayet 2002′de olmak üzere sürekli yeniliyerek yayınlanabilir hale getirdim. Yayınevleri 5-6 ciltlik bu eserin hem çok ilmi hemde çok geniş kapsamlı olduğunu bu nedenle ekonomik olmadığını söylemektedirler. Bu Eser için 12 yılda 1000 bitkinin 7000 Fotografını çektim, 2 yıl açık öğretime (Bitkisel tedavi uzmanlığı) devam ettim. Ben geniş bilgi vermek zorundayım, zira Kekik deyince hangi Kekik akla geliyor. Türkiyede 52 tür Kekik yetişmektedir ve bunlardan sadece Hakiki Kekikotu (Thymus. v. ) sinüzit ve bronşite karşı kulanılır, diğerlerinin özelikleri ise henüz incelenmemiştir. Ak kekik (Toros kekiği) enaz hakiki kekik kadar etkili olmasına rağmen üzerinde her hangi bir araştırma yapılmamıstır. Türkiyede 83 tür Adaçayı yetişmektedir ve bunlardan sadece şifalı adaçayı (Salvia o.) şifa maksadıyla kulanılabilir ve bu bitki yazın en hararetli aylarında dahi harareti düşürür. Alıç’ın Türkiyede 90 türü yetişmektedir ve bunlardan sadece loplu veya dişli Alıç kalp ve kandolaşımı rahatsızlıklarına karşı kulanılır. Kılıçotunun bilinen 400 türü mevcuttur ve bunlardan sadece (Hypericum p.) sinirlilik, depresyon, korku ve içhuzursuzluğa karşı kulanılır.Türkiyede bu şifalı bitkilerin % 95′i yetişmektedir ve % 5′inide yetiştirmek mümkündür. Almanyada hastalar doktorlarından bitkisel ilaçlar isterler ve Almanların % 60′i bitkisel ilaçlar kullanırlar. Almanyada 200 büyük ilaç firması diğer ülkelerden getirtikleri bitki droglarından kapsül, damlama, merhem, ampül ve haplar imal ederler ve bir yıllık gelirleri 5 milyar dollardır. Ben 361 anabaşlıkta 551 bitkiyi ayrıntılı olarak inceledim ve öylede yayınlanmasını istiyorum, yani kuşa çevrilmesine karşıyım. Vatandaş şifalı bitki yerine faydası olmayan ve hatta zehirli bitkilerin çayını içerlerse sorumlusu kim olacaktır. Bugün Türkiyede yayınlanan bir çok kiktap yığınla yanlışlarla doludur ve bunların yeri Raflar değil çöplüklerdir ve hatta internetki Türkce metinler dahi çok ilkel, 1000 yıllık eski bilgileri olduğu gibi yayınlıyorlar. Artık Dünyaya şöyle bir bakmanın zamanı gelmedimi? Lütfen birazcıkda olsa ilim olsun! Bu eserin en önemli farkı başta ABD, Almanya, Fransa, Ingiltere, Rusya, Çin, Japonya, Hindistan, Israil gibi ülkelerde 1000 den fazla üniversite kliniğinde yapılan tedavidenemeleri, araştırmaları, değerlendirmeler ve sonuçları kaynakları ile verilmektedir yani bugüne kadar yazılan kitaplarda olduğu gibi mişli muşlu masalsı değildir. Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp İsimli kitabım çıktı Avrupalı; 15-16. Yüzyıl da, Türk (Osmanlı) ve Arap’tan (Endülüs) aldığı ilimle başlattığı Rönesans  ile bugünlere geldi. Türk Milletinin 500 yıllık gerilemesinin sebebini doğru teşhis eden Atatürk, Türk rönesansını (yeniden yapılanma veya Maturidi ye dönüş) başlattı, fakat “Milli Şef” tarafından bu hareket baltalandı ve milletimiz 80 yıl daha kaybetti.Ben İbrahim Gökçek, ”Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp” alanında 1000 yıldır geri sayımımıza dur! diyecek bu eseri yazdım. Evet! bu kitabı yazmak için 12 yılı pasif, 15 yılı çok yoğun, yani 27 yıl çalıştım.Bu kitapta şimdiye kadar diğer kitaplarda olmayan çok şey göreceksiniz. Özelliklede çeşitli hastalıklara karşı 1000′e yakın reçete bulacaksınız. Bu alandaki Türk rönesansını ben başlattığım için çok mutluyum. Bu kitap 3 cilt, 1860 sayfa olup şifalı bitkiler çok yönlü olarak ele alınmıştır, ayrıca hastalıklar ve tedavileri ve de genel bilgilerden oluşmaktadır. Bitkinin Türkçe, Almanca ve Latince isimleri ve halk arasındaki isimleri. Bitkinin drogları (şifalı kısmı), tarihçesi, botanik, yetiştirilmesi, hasat zamanı, birleşimindeki maddeler, birleşimindeki bazı önemli maddelerin açık formülü, tesir şekli, klinik araştırmalar ve sonuçları, klinik araştırmalarına göre kullanılış şekli, komisyon E’ ye göre kullanılış şekli, aroma terapideki yeri, homöpatideki yeri, çayı, çay harmanları, tentürü, posyon’u, eterik yağları, ekstresi, kremi vs. yan etkisi var mı? Bütün bunlar irdelenmektedir. Belgeler: Bazı kişiler şifalı bitkiler veya hastalıklar üyerine yazdıklarım veya bana ait Gökçek İksiri üzerine fikirlerini beyan edeceklerine, senin Kimya Mühendisliği okuduğuna inanmıyorum. Dört yüksek okul okudum ama bazı nedenlerle diploma almadan okuldan ayrıldım diyorsun. Bu doğru değil sana inamıyoruz gibi akıl mantık dışı sataşmalar karşısında Gazi Eğitimde Sosyalbilgiler, Almanyanın Krefeld Şehrindeki Fachhochschule’de (TOPLAM 7 yıl 12 gün artı bir yıl hazırlık okulu, artı bir yıl staj, artı bir yıl dil kursu) Endüstriel Organik Kimya Mühendisliği, Anadolu Ümiverisitesinde İşletmecilik bu açı öğretim ve 5 yıl süren Heilpraktiker açık öğretim okuduğuma dair belgeleri burda yayınlamak istemedim halde buna mecbur kaldım. Hamdolsun yalan söylemem buna ihtiyacım yok.  Lütfen beni bu tür sataşmalı yazılarla meşgul etmeyin. Bana göre dplomalı olamak diplomasız olamktan çok çok önemlidir. Yani bir mesleğin uzmanı olmak o konuda ve bu alanda bilgi sahibi olmak çok çok önemli, yıllarca okudum ama sonuca ulaşamadım. Ben bunun acısını çekiyorum. Fakat araştırma ve okumadan uzak kalmadım, hatta işçi olmak beni daha çok bu alana yitti. Çalıştığım günler 5-6, çalışmadığım günler 10-15 saat zamanımı araştırmaya ayırıyorum. Ama diplomaya güvenip yan yatan ve hiç araştırma yapmayan insanlarda çoktur. Edison, Hazerfen Ahmet Efendi, Uluğ bey ve Mimar Sinana gibi binlerce dahi Üniveriste görmedi. Üniveriste insana araştırmanın metodunu öğretir ve diplomasını verir, bu işin başlangıcıdır. Gerisi diplomayı alan zatın gayretine kalmıştır. Okumak elbette ço çok önmeli ve güzel ama ezberci eğitimle TEK ilim adamı yetiştiremezsiniz ve öylede. AB ve ABD’de okuyan Türk Öğrenciler bu ülklerde en önemli mevkilerde. Nasıl olduda allerjiye binlerce doktor çare bulamazken, ben buldum, çünkü 17 yıl bu acı ile mücadele ettim cilesini çetim, sahlara kadar uyuyamadım, ölmek için Allah dua ettiğim günler oldu. Hamdolsun şimdi 30 yaşındaki bir delikanlıdan daha iyiyim. Nasrettin hoca damdan düşmüş ve ayağı kırılmış, her kafadan bir ses gelince bana damadan düşen birini çağırın demiş. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
alternatif-tip · 8 years ago
Link
Bazı bilgileri sörfçülerimle paylaşmayı, uygun bulmaktayım bu benim şahsi meselemde olsa. Çünkü ben 13 sene fibromyalji (yumşak doku romatizması) yüzünden her yılın 9 ayı belime 3 m uzunluğunda kuşak bağlamak zorunda kaldım.  Yine askerde (1989) yakalandığım allerji nedeniyle 13 sene hayvansal besin (Et ve etmamülleri peynir vede yumurta) yiyemedim. Bu allerjide sonra (1994) bahar nezlesi ve alerjik astımla birlikte beni canımdan bıktırdı. Sizlerinde aynı şekilde acı çekmemeniz için bu bilgilere ulaşmanızı istiyorum. 13 yaşında iken köye (Kayseri/ Bünyan/ Taçın) gittim ve çocuklarla (1970 Mart sonu) ırmakta yüzdükten sonra çimenlere yattık. Teyzem üstümü değiştirmemde israr ettiysede kabul etmedim ve sabah kalktığımda yüzüm yara içinde, dudaklarım çatlamış ve titriyordum. Şehirde mahallenin yaşlı kadınları şunu yapın bunu yapın diyerek benim üzerimde aylarca deney yaptılar. Bütün eklemlerim kireçleşmişdi ve merdivenleri dahi çıkamıyordum. Sonunda doktorumun fizik ve iğne tedavisiyle eklem kireçlenmesinden kurtuldum, fakat fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtulamadım. Tabiki kimyasal ilaçların ileride çok tehlikeli neticeler doğuracağını o zamanlar bilmiyordum. Ekim 1978 Almanya’ya geldim ve tedavi olmak için, doktora gitmeye başadım, fakat nafile. Bunun üzerine kendim 1980′de şifalı bitkiler üzerine araştırmalara başladım. Türkçe yayınlanan kitaplardaki reçeteleri üç yıl denedim ve faydasını göremedim. Umutsuzluğa kapıldığım bir anda Avusturyalı M. T. Allahın Bahçesin…adlı kitabıyla tanıştım. Ordaki bilgilerden bir reçete geilştirdim ve uyguladım vede çok şükür fibromyalji’den (yumşak doku romatizması) kurtuldum. Bu kitapta derli toplu bir reçete mevcut değildir, bu nedenle okuduğunuzda pek istifade edemezsiniz. 1989′de askerlik yaparken tabak, kaşık, çatal, kazan vb., mutfak eşyasını sadece soğuk suyla çalkalıyorduk, tabiki bakteriler, viruslar ve mantarlar hemen devreye girer. Besin alerjisine böylece yakalandım. Doktorlar “Et ve Etmamürleri” yeme dediler. 1994′den ihhtibaren 15 Mart - 30 Mayısa kadar bahar alerjisi ve alerjik astıma yakalandım. 15 Mart 2002′e kadar bahar nezlesi, allerjik astım ve bronşite karşı çare bulamadım ve 5 hafta istirahate ayrıldım. Doktorlar kortizon ve kramplara karşı spray kulanmak zorunda olduğumu söylediler ve mecburen kulandım ve 15 gün içinde kortison’dan sersemledim, konsentrem yok oldu, okuduğumu anlamaz ve yazamaz oldum. 27 (1980) yıldır süren araştımalarımada kendi üzerimde 350 Bitki-, Mineral-, ve Hayvan drogları denedim. Her türlü hastalığa çare bulurken, allerjiye karşı bugüne kadar çare bulamamıştım. Şimdi bunuda çörekle kısmen tedaviettim. Kısmen diyorum, çünkü çöreği bıraktığım an rahatsızlıklarım yeniden başlıyordu. Bu nedenle korkumdan tam 7 ay çörek çayı içtim. Sonrada daha etkili olduğuna inandığım Aloe Vera ve Noni ile tanıştım bu iki ürünü birer sene kulandım bağışıklık sistemini güçlendiriyorlar. Ama noni ve aloe verayı bırakınca allerji yeniden ortaya çıktı. Araştırmalarıma devam ettim ve bu arada insanların çok kolay temin edebilecekleri ve uyguluyabilecekleri yeni bir buluşum oldu. Aloe Vera ve Tahitian Noni’den çok çok daha etkili Gökçek İksiri, çünkü curufu temizleyici özeliği var ve bu özeliği ile tedavi kesin tedavidir. 26.10.2005 tarihinde çok basit ve çok faydalı bir reçete, daha önce aloxi diye anılan ve üzerinde 10 yıldır çalıştığım, buluşumu yeniledim ve geliştirdim. Gökçek İksir, bu iksir 26 yıllık bir tecrübenin ve arştırmanın ürünüdür. Gökçek Tonik 2. önmeli doğal buluşumdur. Gökçek Diyet 3. önemli buluşumdur. Çay harmanları: bazı hastalıklarda ise şifalı bitkilerden ayrı bir çay harmanı hazırlamak gerekli olabilir. Yüksek Kimya Mühendisliği eğitimine devam ederken kimyasal ilaçların yantesirlerini 1983′de yaptığım deneylerle tesbitettim. Bundan sonra yaptığım araştırmaları unutmamak için aldığım notların bu alanda yazılan bir çok kitaptan’dan daha kaliteli olduğunu görünce bir kitap yazmaya karar verdim. Manuskiriptimimi 1994′de 1996′da 1998′de 2000′de ve nihayet 2002′de olmak üzere sürekli yeniliyerek yayınlanabilir hale getirdim. Yayınevleri 5-6 ciltlik bu eserin hem çok ilmi hemde çok geniş kapsamlı olduğunu bu nedenle ekonomik olmadığını söylemektedirler. Bu Eser için 12 yılda 1000 bitkinin 7000 Fotografını çektim, 2 yıl açık öğretime (Bitkisel tedavi uzmanlığı) devam ettim. Ben geniş bilgi vermek zorundayım, zira Kekik deyince hangi Kekik akla geliyor. Türkiyede 52 tür Kekik yetişmektedir ve bunlardan sadece Hakiki Kekikotu (Thymus. v. ) sinüzit ve bronşite karşı kulanılır, diğerlerinin özelikleri ise henüz incelenmemiştir. Ak kekik (Toros kekiği) enaz hakiki kekik kadar etkili olmasına rağmen üzerinde her hangi bir araştırma yapılmamıstır. Türkiyede 83 tür Adaçayı yetişmektedir ve bunlardan sadece şifalı adaçayı (Salvia o.) şifa maksadıyla kulanılabilir ve bu bitki yazın en hararetli aylarında dahi harareti düşürür. Alıç’ın Türkiyede 90 türü yetişmektedir ve bunlardan sadece loplu veya dişli Alıç kalp ve kandolaşımı rahatsızlıklarına karşı kulanılır. Kılıçotunun bilinen 400 türü mevcuttur ve bunlardan sadece (Hypericum p.) sinirlilik, depresyon, korku ve içhuzursuzluğa karşı kulanılır.Türkiyede bu şifalı bitkilerin % 95′i yetişmektedir ve % 5′inide yetiştirmek mümkündür. Almanyada hastalar doktorlarından bitkisel ilaçlar isterler ve Almanların % 60′i bitkisel ilaçlar kullanırlar. Almanyada 200 büyük ilaç firması diğer ülkelerden getirtikleri bitki droglarından kapsül, damlama, merhem, ampül ve haplar imal ederler ve bir yıllık gelirleri 5 milyar dollardır. Ben 361 anabaşlıkta 551 bitkiyi ayrıntılı olarak inceledim ve öylede yayınlanmasını istiyorum, yani kuşa çevrilmesine karşıyım. Vatandaş şifalı bitki yerine faydası olmayan ve hatta zehirli bitkilerin çayını içerlerse sorumlusu kim olacaktır. Bugün Türkiyede yayınlanan bir çok kiktap yığınla yanlışlarla doludur ve bunların yeri Raflar değil çöplüklerdir ve hatta internetki Türkce metinler dahi çok ilkel, 1000 yıllık eski bilgileri olduğu gibi yayınlıyorlar. Artık Dünyaya şöyle bir bakmanın zamanı gelmedimi? Lütfen birazcıkda olsa ilim olsun! Bu eserin en önemli farkı başta ABD, Almanya, Fransa, Ingiltere, Rusya, Çin, Japonya, Hindistan, Israil gibi ülkelerde 1000 den fazla üniversite kliniğinde yapılan tedavidenemeleri, araştırmaları, değerlendirmeler ve sonuçları kaynakları ile verilmektedir yani bugüne kadar yazılan kitaplarda olduğu gibi mişli muşlu masalsı değildir. Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp İsimli kitabım çıktı Avrupalı; 15-16. Yüzyıl da, Türk (Osmanlı) ve Arap’tan (Endülüs) aldığı ilimle başlattığı Rönesans  ile bugünlere geldi. Türk Milletinin 500 yıllık gerilemesinin sebebini doğru teşhis eden Atatürk, Türk rönesansını (yeniden yapılanma veya Maturidi ye dönüş) başlattı, fakat “Milli Şef” tarafından bu hareket baltalandı ve milletimiz 80 yıl daha kaybetti.Ben İbrahim Gökçek, ”Şifalı Bitkiler ve Alternatif Tıp” alanında 1000 yıldır geri sayımımıza dur! diyecek bu eseri yazdım. Evet! bu kitabı yazmak için 12 yılı pasif, 15 yılı çok yoğun, yani 27 yıl çalıştım.Bu kitapta şimdiye kadar diğer kitaplarda olmayan çok şey göreceksiniz. Özelliklede çeşitli hastalıklara karşı 1000′e yakın reçete bulacaksınız. Bu alandaki Türk rönesansını ben başlattığım için çok mutluyum. Bu kitap 3 cilt, 1860 sayfa olup şifalı bitkiler çok yönlü olarak ele alınmıştır, ayrıca hastalıklar ve tedavileri ve de genel bilgilerden oluşmaktadır. Bitkinin Türkçe, Almanca ve Latince isimleri ve halk arasındaki isimleri. Bitkinin drogları (şifalı kısmı), tarihçesi, botanik, yetiştirilmesi, hasat zamanı, birleşimindeki maddeler, birleşimindeki bazı önemli maddelerin açık formülü, tesir şekli, klinik araştırmalar ve sonuçları, klinik araştırmalarına göre kullanılış şekli, komisyon E’ ye göre kullanılış şekli, aroma terapideki yeri, homöpatideki yeri, çayı, çay harmanları, tentürü, posyon’u, eterik yağları, ekstresi, kremi vs. yan etkisi var mı? Bütün bunlar irdelenmektedir. Belgeler: Bazı kişiler şifalı bitkiler veya hastalıklar üyerine yazdıklarım veya bana ait Gökçek İksiri üzerine fikirlerini beyan edeceklerine, senin Kimya Mühendisliği okuduğuna inanmıyorum. Dört yüksek okul okudum ama bazı nedenlerle diploma almadan okuldan ayrıldım diyorsun. Bu doğru değil sana inamıyoruz gibi akıl mantık dışı sataşmalar karşısında Gazi Eğitimde Sosyalbilgiler, Almanyanın Krefeld Şehrindeki Fachhochschule’de (TOPLAM 7 yıl 12 gün artı bir yıl hazırlık okulu, artı bir yıl staj, artı bir yıl dil kursu) Endüstriel Organik Kimya Mühendisliği, Anadolu Ümiverisitesinde İşletmecilik bu açı öğretim ve 5 yıl süren Heilpraktiker açık öğretim okuduğuma dair belgeleri burda yayınlamak istemedim halde buna mecbur kaldım. Hamdolsun yalan söylemem buna ihtiyacım yok.  Lütfen beni bu tür sataşmalı yazılarla meşgul etmeyin. Bana göre dplomalı olamak diplomasız olamktan çok çok önemlidir. Yani bir mesleğin uzmanı olmak o konuda ve bu alanda bilgi sahibi olmak çok çok önemli, yıllarca okudum ama sonuca ulaşamadım. Ben bunun acısını çekiyorum. Fakat araştırma ve okumadan uzak kalmadım, hatta işçi olmak beni daha çok bu alana yitti. Çalıştığım günler 5-6, çalışmadığım günler 10-15 saat zamanımı araştırmaya ayırıyorum. Ama diplomaya güvenip yan yatan ve hiç araştırma yapmayan insanlarda çoktur. Edison, Hazerfen Ahmet Efendi, Uluğ bey ve Mimar Sinana gibi binlerce dahi Üniveriste görmedi. Üniveriste insana araştırmanın metodunu öğretir ve diplomasını verir, bu işin başlangıcıdır. Gerisi diplomayı alan zatın gayretine kalmıştır. Okumak elbette ço çok önmeli ve güzel ama ezberci eğitimle TEK ilim adamı yetiştiremezsiniz ve öylede. AB ve ABD’de okuyan Türk Öğrenciler bu ülklerde en önemli mevkilerde. Nasıl olduda allerjiye binlerce doktor çare bulamazken, ben buldum, çünkü 17 yıl bu acı ile mücadele ettim cilesini çetim, sahlara kadar uyuyamadım, ölmek için Allah dua ettiğim günler oldu. Hamdolsun şimdi 30 yaşındaki bir delikanlıdan daha iyiyim. Nasrettin hoca damdan düşmüş ve ayağı kırılmış, her kafadan bir ses gelince bana damadan düşen birini çağırın demiş. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes