#aşk deyince
Explore tagged Tumblr posts
yakazakalb · 10 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Aşk deyince benim aklıma kanaviçe gelir, kitaplar gelir, gökyüzü gelir, deniz gelir, çiçekler gelir, hat sanatı gelir, namaz gelir, seccade gelir, şiirler ve kelimeler gelir.
Aşk deyince aklıma yokluk âleminden varlık âlemine muhabbet ile doğduğumuz gelir. Bütün âlemin hatrı ile yaratıldığı, adını andığımda gözyaşlarıma hâkim olamadığım Habibi Zîşân gelir.
Kalp sevmekten yorulmazmış. kalbiniz yoruluyorsa sevgisizliktendir o zaman bayım. Biraz sevmeyi deneyin. Kaleminizi bile sevin derdi bize hocamız değil mi ki onunla ilminizi kaydediyorsunuz. O zaman hayır adına ne varsa hepsini sevmeli ki dünya yürünmeye değer bir yer olsun.
17 notes · View notes
laviniapricity · 5 months ago
Text
“Bitanem, Füsun'um.. Sözümü tutmadığım için beni affet.. Canım Füsun'um, aşkım, her şeyim.. İşte yine yüz yüzeyiz. Sana en başta verdiğim sözü tutamayacağım bitanem.. Yanı başında kalamayacağım.. Ama beni affedeceğini biliyorum. Çünkü sen sevdiğini affetmeyi bilirsin. Seni dünyadan çok seviyorum.. Hani birlikte okumuştuk Küçük Prens'i. Ben, sana 'oradaki tilkiyim' deyince sen kızmıştın. Evet, ben o tilkiyim. Beni sevginle evcilleştirdin. Ben kaçamaz oldum, bana beklemeyi öğrettin. Bana aşkın yolunu yordamını öğrettin. Füsun, sen beni yeniden yarattın.. Seni dünyadan çok seviyorum, hayattan çok seviyorum seni.. Ama ben, yaralıyım bitanem.. Gücüm kendime yetmiyor.. Gücüm seni kendimden korumaya yetmiyor.. Dün seni mutlu etmek için çıktım yola. Ben uçarken, senin kanatlarını kırdım.. Ben, mutluluğu bilmiyorum Füsun.. Korkuyu senin gözlerinde gördüğümde anladım.. Kendimi, güle deli gibi aşık olup yapraklarını yiyen bir kurtçuk gibi hissediyorum.. Ben uzağa gidiyorum bitanem.. Sevgimin seni acıtamayacağı bir yere.. Seni acıtmadan, incitmeden sevebileceğim bir yere.. Bana delibal diyorsun ya.. Delibalın fazlası zehir Füsun, delibal zehir.. Bana uzun mu uzun bir aşk yaşattın.. Çok mutluyum giderken.. Sen de mutlu ol. Bide beni affet.. Şimdi değilse bile bir gün affet.. Sayamayacağın kadar öpücük.. Yıldızlar kadar öpücük bitanem..”
Tumblr media Tumblr media
225 notes · View notes
yusuf-krk · 4 months ago
Text
Dilruba Hanedan... Gönül Hanem....
Tumblr media
Öyle birini seviyorum ki
Gün onunla başlıyor
Gözlerim uykudan uyandığında aklıma ilk gelen
‘’ sevgili, ey sevgili, canım sevgili’’ oluyor
Ağaçlar, güller ve de bütün çiçekler
Onun kokusunu sunuyor benliğime
Öyle birini seviyorum ki
Yağmurda gökkuşağım
Baharda tomurcuğum
Yoklukta varlığım
Gözyaşımda incim oluyor
Öyle birine tutuldum ki
Ne zaman aşktan, yardan yana söz duyarsam
Kalbim çıldırmışçasına onun için
gümbür gümbür atıyor
O varken ‘’ ümitsizlik ‘’ pılını pırtısını toplayıp gidiyor
Onunla zorluklar kolay oluyor
Ve de o varsa her şey tam oluyor
Öyle birine yürekten sarılacaksın ki
Aradan rüzgar dahi geçemeyecek
Kuşlar ötüşmeye başlayacak mutluğu görünce
Çiçekler yeniden açıverecek seviyorum deyince
Kıyametin ayak seslerini duysanız bile
O varsa yanınızda umurunuzda olmayacak
Öyle birine müptela oldum ki
O kalbimden çıkarsa şayet
Ruhum bedeninden sökülecekmiş gibi olacak
seni seviyorum ‘’ diyemediğim zamanda
Gözlerim, ciğerim, ruhum sevgisini söyleyip duracak
Öyle birine bağlandım ki
Yüreğimin adımları onun adına yürüyor
Gönlümü aşk denilen tek hece bürüyor
Öyle birine meftun oldum ki
Şiirimin ilhamı
Hayata bağlayan tek bağım
Ben seni fakatsız, nedensiz, çünkü süz seviyorum
Seni öylesine çok seviyorum ki
Beni sana bağlayan ipi göremeyecek kadar seninim
Canımı da, yolumu da, gönlümü de yoluna döşedim
Ben seni her halinle seviyorum
Ben seni sevdiğim yerdeyim; gönüldeyim
Ben her yerdeyim; seninleyim..
Seni Seviyorum ❤️
Sağlıklı yaşam dileği ile 🖋️🇹🇷🇦🇿🇹🇷🇦🇿
142 notes · View notes
huzur-un · 9 months ago
Text
__// Bu ne çile!
Ayrılık vuslattan, hüzün sevinçten ağır.
Aşk deyince duyuluyor da,
ah deyince dünya sağır..
223 notes · View notes
ffu4k · 7 months ago
Text
"birtanem... füsun'um... sözümü tutamadığım için beni affet. canım füsun'um... aşkım, her şeyim. işte yine yüz yüzeyiz. sana en başta verdiğim sözü tutamayacağım birtanem. yanı başında kalamayacağım. ama beni affedeceğini biliyorum. çünkü sen sevdiğini affetmeyi bilirsin. seni dünyadan çok seviyorum. hani birlikte okumuştuk küçük prens'i, ben sana oradaki tilkiyim deyince sen kızmıştın. evet, ben o tilkiyim. beni sevginle evcilleştirdin. ben kaçamaz oldum. bana beklemeyi öğrettin, bana aşkın yolunu yordamını öğrettin. füsun, sen beni yeniden yarattın. seni dünyadan çok seviyorum, hayattan çok seviyorum seni. ama ben... yaralıyım birtanem... gücüm kendime yetmiyor. gücüm seni kendimden korumaya yetmiyor. dün seni mutlu etmek için çıktım yola, ben uçarken senin kanatlarını kırdım. ben mutluluğu bilmiyorum füsun. korkuyu senin gözlerinde gördüğümde anladım. kendimi güle deli gibi aşık olup yapraklarını yiyen bir kurtçuk gibi hissediyorum. ben uzağa gidiyorum birtanem... sevgimin seni acıtamayacağı bir yere... seni acıtmadan incitmeden sevebileceğim bir yere. bana delibal diyorsun ya... 𝘥𝘦𝘭𝘪𝘣𝘢𝘭'𝚤𝘯 𝘧𝘢𝘻𝘭𝘢𝘴𝚤 𝘻𝘦𝘩𝘪𝘳, 𝘧𝘶̈𝘴𝘶𝘯. 𝘥𝘦𝘭𝘪𝘣𝘢𝘭 𝘻𝘦𝘩𝘪𝘳. bana uzun mu uzun bir aşk yaşattın. çok mutluyum giderken. sen de mutlu ol. bir de beni affet. şimdi değilse bile bir gün affet. sayamayacağın kadar öpücük, yıldızlar kadar.
30 notes · View notes
dolunay66 · 1 year ago
Text
ABDAL ile APTAL
1. Dervişliğin şanındandır, abdal olan aptal olanı bağışlar.
2. Abdal, (hali) 'değişen' demektir, aptal 'değişmeyen'. O nedenle ilki evrilir, ikincisi devrilir.
3. Abdal anlamak, aptal anlaşılmak ister, oysa hakikatte ilkinin anlaşılma'ya, ikincisinin anlama'ya ihtiyacı vardır.
4. Abdal olan hazzın (güzelin) peşinden koşar, aptal olan yararın (çıkarın). Bu yüzden ilki hep acı çeker, ikincisi daima zarar eder.
5. Bazı abdallar 'aptal', bazı aptallar 'abdal' görünür. Abdal görünmek kolay, olmak zordur.
6. İyiler 'aptal' görünür, aptallar 'masum'. Abdallara gelince, onlar görünmez.
7. Abdal anlar ve susar, aptal anlamaz ama yine konuşur.
8. Derin çelişkiler karşısında, abdal olan tarafsız kalır, aptal olan kayıtsız. Kuşku irfan'ın alametidir çünkü.
9. Abdal dünyadan kurtulmaya, aptal dünyayı kurtarmaya çalışır. En sonunda abdal kendine kavuşur, aptal dünyaya.
10. Abdal yaptığı kötülükten, yapmadığı iyilikten pişman olur, aptal'sa yaptığı iyilikten, yapmadığı kötülükten.
11. Abdal düşteyken uyarılınca uyanır ve utanır, aptal ise ne uyanır, ne utanır, sayıklamaya devam eder.
12. Abdal tebessüm eder sevindiğinde, aptal sırıtır, bu yüzden, üzüldüklerinde ilki ağlar, ikincisi zırlar.
13. Abdal vasat değildir ama vasat'ta (itidal'de) durmayı bilir, aptal ise vasat'tır ama vasat'ta durmayı bilmez.
14. Abdal borçlu gibi sever, asla bedel ödemekten çekinmez, aptal ise alacaklı gibi sevdiği için en küçük anlaşmazlıkta hacze gelir.
15. Abdal durur ve düşünür, aptal düşünür ve durur. Ne ki düşünen hemen susar, ama duran susmak bilmez.
16. Abdal aşk ile mest, aptal mey ile hoş olur. Sonuçta ser-mest olan ebediyyen ayılmaz, ser-hoş olan zariflerden sayılmaz.
17. Abdal sevdiğini beğenmek, aptal ise beğendiğini sevmek ister. İlki önce içe, sonra dışa bakar, diğeri tam aksini yapar.
18. Abdallar genellikle kördür, yani gözleri dünyaya kapalıdır. Bu yüzden aptalların, yani gözü açıkların göremediklerini görürler.
19. Aptal yaptığından nadim olur, yere çöker, abdal tevbe eder, ayağa kalkar. (Aradaki farkı oluşturan, pişmanlık hissine eşlik eden bilinçtir.)
20. Aptal hep haklı olmayı marifet bilir, abdal hep haklı olmamayı.
21. Aptal bir oylama'nın sonucunun "oy birliği" ile alınmasına sevinir, abdal "oy çokluğu" ile.
22. Abdal abdal'ı bulunca susar, aptal aptal'ı bulunca aptal aptal konuşur.
23. Abdal aptal'ın yanına düşse de susar, ama aptal yine aptal aptal konuşmaya devam eder.
24. Güzel deyince aptal'ın aklına 'kadın' gelir, kadın deyince abdal'ın aklına 'güzel'.
25. Abdal sorularıyla tanınır, aptal cevaplarıyla.
26. Abdal uzak görür yakın söyler, aptal yakın görür uzak söyler. O yüzden ilkinin bikrine kanma, ikincisinin zikrine.
27. Abdal sözün hakikatinden etkilenir, aptal ise retoriğinden. Sen sen ol, ey talib, aptal olma!
28. Aptal'ın hâli bardağın içinde kaşık gibi durmak veya altında tabak gibi uzanmak, abdal'ınki ise çayın içinde şeker gibi erimek.
29. Aptal Batı'ya (Doğu'ya) ya hayranlık duyar, ya nefret eder, abdal ise ne hayranlık duyar, ne nefret eder, sadece anlamaya çalışır.
30. Abdal'a malum olur, aptal'a bir şey olmaz, başkaları bile değil, kendisi kendisine meçhuldür çünkü.
31. Günlük yaşamın seni işgal etmesini istemiyorsan ey talib, aptal gibi önemli olana değer vermek yerine, abdal gibi değerli olana önem ver!
32. Abdal mesud olmayı marifet bilir, aptal ise memnun olmayı.
33. Aptal için başarmak önceliklidir, abdal içinse denemek.
34. Abdal sık ama yumuşak bir şekilde yere düşen kar taneleri gibi sükûnetle konuşur, aptal ise hınçla yağan sert dolu taneleri gibi öfkeyle.
35. Aptal laf eder, abdal söz eder. Lafı bırak, söze kulak ver!
36. Tanrı var mı?
Teist: var (%100)
Ateist: yok (%100)
Agnostik: olabilir (%50)
Aptal yanıtları, abdal soruyu anlamsız bulur.
37. Abdal bir fikrin tarafı olur, aptalsa taraftarı. Bu nedenle ilki savunur, ikincisi savrulur.
Tumblr media
61 notes · View notes
huseynmammad · 10 months ago
Text
İşin içinden çıkamadığınızı hissettiğiniz anlar olur bazen. Tüm dünya size karşı birleşmiş, üstünüze doğru geldiğini sandığınız anlar. Nereye kaçsanız kalbinizin acısını geçiremeyeceğini bildiğiniz, kalbinize mütemadiyen batırılıp çıkarılan bıçakların dinmeyen bir acı verdiğini bilirsiniz. İnsanı en çok yıpratan da bu acı halin ne zaman geçecek olduğunu bilemeyişidir. Yani belirsizliktir. Belirsizlik insanı içten içe mahveder. Çekilen onca acıya dayanabilecek gücü bulursunuz da belirsizliğe karşı elinizi kaldıracak kuvvet dahi bulamazsınız. İçinizden "Keşke 1 hafta sonra, 1 ay sonra yahut da 1 yıl sonra geçecek ama o zamana kadar dayanmak zorundasın deseler." dersiniz de ortaya çıkan kimse olmaz. Siz ve içinizde kopan fırtınalar dışarıya sakin bir deniz gibi sürur eder. Ve en çok geceler ortak olur derdinize. İçinizi açabildiğiniz, gözyaşlarınızı gösterebildiğiniz tek zaman odur çünkü. Kendinizi güçlü bir duruşla ayakta tuttuğunuz gündüzün yorgunluğu gece olunca yere yıkar sizi. Biri su istese verecek güç dahi yoktur. İnsan bazen sorgular. Neden bu kadar acı, belirsizlik beni buldu diye. Oysa düşünemez sadece onda olmadığını.. Dünyanın yalan olduğunu bilen herkes için olur böyle haller. Bazen aşık olmuş biri, bazen işinde iflas etmiş biri, bazen sıradan bir şekilde yaşamını idame ettiren biri ve bazense şöhret ve zenginlik içinde olan biri. İnsana has bir boğulma hissidir bu. Dönemsel gelen de vardır, daimi bu hüzne gark olan da. Fakat bu saydıkarımın içinde çıkış kapısını bilen kişiler topluluğun az bir kısmını kaplarlar. O çıkış kapısı en kolayı ama en zorudur da. Allah'ın kapısı. En kolayıdır dedim çünkü bir abdest alıp elleri birleştirmeniz kadar yakındır. Zordur dedim çünkü hiçbir adım atmak istemeyiş hissi insanı yerine saplar. Burada gidin dua edin edebiyatı yapmayacağım kimseye. Ama bilmenizi istediğim bazı şeyler var. Yahut hatırlatmak istediğim. Bilin ki kimsenin gözyaşlarınızı görmediği anda gören biri var. Kimsenin İçinizdeki fırtınaları göremediği anda gören biri var. Kimsenin ağlamanız için omuz vermesi gerektiğini anlamadığı anlarda anlayan bir var. Siz ne kadar uzak hissetseniz de size çok yakın biri var. Herkesin artık yeter biraz mutlu ol deyip sizden uzaklaştığı anlarda hep sizin ona yaklaşmanızı bekleyen biri var. Sen bana bir adım gel, ben sana 10 adım geleyim diyen biri var. Herkesin size nefretle baktığını düşündüğünüzde, kulum bana yaklaşsa da yaralarını sarsam diyen bi Allah var. Her şeyin geçici olduğunu hatırlatan, dünyanın sonu geldiğinde ona yaklaşan kulları için hazırladığı, akılların almadığı, hüznün, kederin, öfkenin, nefretin olmadığı yerler inşa eden Allah var. Şimdi evvel olarak bu yazıları yazan aciz kul ben, ahir olarak da bu yazıları okuyan sen. Çıkış kapısını hatırladık. Ne yapacağımız kendimize kalmış. Ama unutmayın ki yazdıklarım boyunca Allah ile konuşursanız dünyada bu çektiğimiz haller tamamen geçecek demedim. Çünkü bu hayatın imtihan olduğunu unutmamak gerek. İmtihan deyince akıllara lütfen sadece fakirlik, açlık, savaş gelmesin. Çünkü aşk acısı çeken birirnin akıttığı gözyaşları, hüznün ellerinden kendini kurtaramayan bir gencin kalp sancısı, Evlatlarını nasıl en güzel şekilde yetiştireceğini düşünürken boğulan bir anneninn sıkkınlığı, sevgisiz büyümüş birinin yarım kalmışlık hissi, sevilmek isteyen birinin hissettikleri hep imtihan. İmtihanları küçümseyen, yargılayan biri olmaktan hep kaçın. Kimse sınanmadığı imtihanın kazananı değil. Belki acısını küçümsediğiniz bir insanın acısı size yüklense onun kadar ayakta dahi duramayabilirsiniz. Şimdi uzun uzadıya yazdığım yazılardan sonra içinizde kopan fırtınalaraın, sakinleyip güneşle beraber gökkuşağı açan huzurlu anlara kavuşmasını temenni ediyorum. Belki yazımın tamamını okuyacak sadece birkaç kişi olacak ama bu temennim herkes için. Herkese sakin bir huzur temenni ediyorum. Bu yazıdan haberli ya da habersiz herkes için.. Sevgiyle kalın, acı vermeyen bi sevgiyle..
38 notes · View notes
hataysekshikayelerisblog · 2 years ago
Text
KOCAMA KUMA 3
Tekrar Merhaba, Demiştim uzun bir gece olacağını. Alpay'ın kucağında öylece sızmıştım. Sadece saçımı ve tenimi okşuyor, güzel sözcüklerle aşkımızı birbirimize fısıldıyorduk. Alpay az müsade deyip, lavaboya geçince gayri ihtiyari elim telefona gitti. Sessize aldığım için gelen mesajları duymamışım. İsmet onlarca mesaj atmış. Alpay'dan dolayı şoktaydı, Alpay'a ve Bana saydırıyordu. Ama özde mutluluğumdan dolayı çok mutlu olduğunu ifade ediyor, motive ediyordu. Teşekkür edip, telefonu bıraktım. Alpay geldi, Aşkım bir kahve rica etsem dedi, emret Aşkım deyip, mutfağa geçtim. O ara İsmet gene mesaj atıyor. Alpay?da gayri ihtiyari, komidinin üstünde duran telefona gözü kayıyor, ekrandaki ? vay be yeni Volkan, Kankim Alpay ha, alacağınız olsun, ikinizde pis ektiniz Beni, alacağınız olsun, intikam yakın, hele Sen, Alpay?ı önerdiğimde, götünle gülmüştün, dur Sen dur, valla bir dahakini online değil canlı isterim, neyse iyi eğlenceler Size? yazan mesajı görünce şok bir halde, yanıma geldi. Bu ne ya resmen tezgaha aldınız deyip, siteme başladı, aldır, okuyunca Onun tesadüf de O anda görmesi Beni de şoke etti, ne diyeceğimi şaşırdım, çok utandım, dilim kitlendi birden. Neyse ki durum Alpay?ı da sardı ki ?vay Kanki demek artık resmen ortağız ha diyince ikimiz de kahkahalarla gülmeye başladık, hadi Kız anlat deyince, oturttum Onu yatağımızın ayrı olduğunu, seks hayatımızın olmadığını arada olsa bile yetersiz ve kısa olduğunu ve hatta cuckold yaşamımız dahil her detayı anlattım ayrıca af dileyip çok üzüldüğümü söyledim. Elimden tutup Beni kaldırıp oturduğu sandalyeye doğru çekip, kucağına alıp sarılıp şefkat ve sevgi ile öpmeye başladı. Neyse ne affı, ikinize de teşekkürler, korkmayın benim de 2 Aile ile cuckold ilişkim vardı Biri öğrenci iken burda, diğeri memlekette, onların güvenliği benimkinden önemli diyince bir kere daha hayran oldum bu çocuğa. Ama Senden bir ricam olacak, Sen farklısı, özelsin, arada başbaşa olacağız, Çünkü Ben Sana aşığım, Seniyaşamak Sana doymak istiyorum, deyince kocaman bir sarılıp öptüm. Aşkım böylesi düşünmen Beni onurlandırdı, gençlikte yaşamadığım aşkı yaşattı. Çok teşekkür ediyorum, Bende aynı kanıdayım dedim çoğunda Biz başbaşa, arada O deyip öpüşmeye başladık. Derken o an yine mesaj ? nerdesiniz Beni ektiniz mi, yarın mutfağa da kamera taktıracam? yazıyordu. Alpay Ben cevap yazabilir miyim diye sordu, peki dedim. Açsana bunun ekran şifresini deyince peki dedim, açtım; ?Az müsade kanki kahve molasındayız,geliyoruz, cırt vırt rahatsız etme hep beraber keyfini çıkaralım, yazıp bir kaç emoji ile yolladı ve telefonu kitledi. Sarılıp öpmeye başladı, ikimizde hareketlenmiştik, Beni kucaklayıp odaya yöneldik. Odaya girince kulağıma Aşkım takılmayalım bir yere anı yaşayalım diye fısıldadı. Öpüp koklayıp Okşuyor, bir yandan da soyuyordu Beni. Önce Sabahlığı usulca çıkarıp, fırlattı koltuğa, sonra da vücut çorabını, bu arada bir daha bından giyme, teninin her yerini istiyorum diye söyleniyordu, peki Aşkım diyerek öpüp Bense onu bornozdan kurtarmakla meşguldüm, bornozu çıkarıp usulca aşağı saldım, çırılçıplaktı. Aletini elimle okşayıp, sıkıyordum, bu arada oda vücut çorabını popomun altına kadar indirmişti. Kendimi istemeye istemeye dudaklardan geri çekip kulağına, canım önünde diz çökeceğim daha başka bir yerini öpmek istiyor diye flsıldayıp biraz geri çekilip vücut çorabını sıyırıp atttım ve o muhteşem güzelliğin önünde diz çöküp öpmeye başladım, sızan sıvıları dilimle yalayıp tadını çıkarıp, aleti yalıyor, damlacıkları yiyor, dilim ve dudaklarımla sıkıştırarak masaj yapıyor, ucundan alabildiğim kadar, hatta boğazıma da değecek şekilde, damarlarını dudaklarımla ezecek şekilde ağzımın derinliklerine alıyordum, O da aşk dolu olduğunu hissettiğim bir istekle saçlarımı okşuyor, Beni kadınım, aşkım vs. sözlerle iltifatlara boğuyordu. Her kelimesi aşk ve sevgi doluydu. Nerdeyse 15 dakika sürdü bu. Saçımı okşaması, çıkardığı hırıltı ve iniltiler, dilinden dökülenler Beni iyicene doldurmuştu. Ayağı kalkıp dudaklarına yumulup, doldum aşkım, bitir Beni deyip deyip , amımı aletine doğru itiyordum. Birden Beni popo altımdan Havaldrmamaya başladı, anladım ne yapmak istediğini, kollarımı boynuna dolayıp az tırmandım yukarı doğru. Alet orama değdikçe daha daha kurduruyordum. Hedef noktaları çakışınca kendimi ne olursa olsun misali birden aletin üzerine bıraktım. Çığlık çığlığa kaldım bir yandan canım müthiş yanarken bir yandan da zevklerin doruğundaydım, bacaklarımda beline dolanık tempo tutturmaya çalışıyorduk. Az sonra ellerini diz altıma kaydırınca iyice yerleşmişti içime git gellerim daha bir ahenk ve zevk doluydu. İyice birbirlerine alışınca bizimkiler yüklenip ritmi arttırmaya başlamıştı, tempo birden artmış ağzımızdaki çığlık ve iniltilerin aynı yansıması şap şap şap, lal lal lak diye aşağıda çocuklardan da geliyordu. Yoruldum Aşkım bırak yoruldum zevkini çıkararak bitmek istiyorum dedikçe alttan daha daha köklüyordu. Birden özür aşkım kendimi kaybettim deyip bıraktı, ayakta duracak halim kalmadığından bacaklarına tutunup,olduğum yere diz çöküp kaldım. Biraz nefeslendikten kafamı kaldırdığımda muhteşem direk yüzümde idi, öpmeye başladım, hemen beni kaldırıp belime kadar yatakta, bacaklarım sarkık Beni yatağa uzattı, anladım yapmak istediğini, yapma aşkım çok sulandı, yada bırak temizleyeyim öyle, deyince Aşkım ne diyorsun en tatlı hali bu yenmezmi şimdi deyip yumuldu kutuma. Amanın ne yeyişti o resmen uçuyordum, o öpüp koklayıp yiyip emdikçe dahada akıyordum. Arada da akan sıvıları popo deliğime itip parmakları ile ovup, içe doğru ittirip içeriye masaj yapıyordu, Alkım hadi dedikçe bekle aşkım acı çekmeni istemiyorum, biraz yumuşasın diye inliyordu. Hayır ordan değil burdan deyip farkında olmadan ammımı ovuyordum, peki Karıcığım deyip, kalktı, bacaklarımı havaya dikip içime girmeye başladı, bir yandanda göğüslerimi Okşuyor sıkıyordu, zevk okyanusundaydım adeta, deniz kzı gibi kayıyordum okyanusta. İniltiler ve bağırtılar içindeydim. Boşalacağımı anladı az dur beraber dediğinde Sen bekle sen bekle diye inlerken, Size sevdiğiniz bir hediye verecek diye inlerken patladım. Bağırtılar içindeydim, epey bir içimde hareket edip Beni coşturuyordu. Ben dahada azmıştım ağzımdan çıkanlara Ben bile inanmıyordum, Oda kendini kaybetmişti küfürlerin, kaba kaba sözlerin bini binpara idi, Benim içinde cuckold yapacakmısın, benle karım olarak swinglere gelecekmisin deyip deyip tahriğimi arttırıyordu,yine dolmuştum,hadi hadi ne sürprizi bu göster bakalım deyip içimden çıkıp, elimden tutup kendine doğru çekip ters çevirdi, hiç çekinmeden, fazla zevk almadığım halde sırf partneri mutlu etmek için, arada yapıyordum anal seks. Ama bu sefer nedense farklıydı arzuluydum. Pozisyon aldıktan sonra iyice araladım, oda eliyle aralayıp sürtüyordu. Uçun ucun giriyordu, teşekkür yağdırıyordu. Yeterki Sen iste, acıma durma Bende çok istiyorum diye inlerken, iyi bir hamle ile epey bir yol aldı içinde, Kopmuştum, acımayarak itip inliyordu. Bir yandanda dominant tarzda kadınım, oruspum, karım deyip köklüyordu son bir hamle ile iyice kökledi. Öylesine kaldı çığlıklarım iniltiliye dönmüştü, Çok zevk alıyordum. Bir yandan da alttan göğüslerimi Okşuyordu. Göğüslerimi iyice okşadıkdan sonra amıma gelmişti. Ustaca okşayıp parmaklıyordu. İyice sulanmıştım gene, O parmakladıkça bende zevkten amımı parmaklara ittirdikçe aletin üstüne doğru hamleler yapıyor, usulca git gel yapıyordum. Çok zevkli olmuştu, çok haz alıyordum. O da kız nasıl bu kat kısa zamanda sulandın dedikçe ben değil den suladın aşkım diyerek cevap veriyordum. Arada bir parmaklarını ammımdan çıkarıp, ağzına götürüp sularımı emip hem kendini hem beni coşturuyordu.Tempomuz artmış bir kıvam yakalamıştık. Dolmuştum yine, sürati arttırdı birden yine kopmuştuk, hazırmısın diye sorunca az daha diyordum, O peki Aşkım deyip vuruyordu. Bende kendimi kaybettim tamam tamam beraber deyince iyice hızlanınca çığlıklarım arttı, O da inliyor, hırlıyor küfürlü bağırıyordu, ikimiz aynı anda büyük bir istekle boşalmıştık. Dağılmıştım artık. Beni uzatıp kıpırdatamadığım bacaklarımı aralayıp tüm sularımı emip yuttu. Yanıma öylece yığıldı onu öpüp öpüp teşekkür ediyordum. O da Bana Bende Aşkım Bende diye sayıklıyorduk Temizlik için banyoya geçtik birbirimizi temizledik Muhteşemi biraz minnet duyguları ileöptüm okşadım. Çırıl çıplak Yatağa geçip öylece birbirimize sarılarak uzandık. Saat 5 olmuştu.Yarın öğleden sonrada uçağı vardı. Kucağında mışıl mışıl uyudu. Bende uyumuşum. Bir ara uyandım baktım Benimki giyinik oturuyor, Geldi Beni bir güzel öptü, saati sordum 9 dedi. Ne bu hal dedim ? Güldü Beni banyoya geçirip önce elini yüzünü yıka mutfağa gel dedi banyoya geçip ihtiyaç giderip elimi yüzümü yıkayıp, saçı başı düzeltip, hafif bir makyaj yapıp, sabahlığımı giyip, mutfağa gittiğimde, çaylar demlemiş, börekler almış Bana kahvaltı hazırlamış. Kusura bakma benim yapmam lazımdı diyince, öpüp Aşkım Seni Beni mi var, zevkle aşkla hazırladım Karıma deyip öpücüklere boğdu Beni,Tabi Bende Onu. Kahvaltı bitince birer sigara yaktık. Şakalaşır koklaşmaya sarılıp öpmeye başladık. Elinden tutup odamıza geçip oturduk, hem sohbet ediyor hem gecenin kritiğini yapıyorduk. Ama ikimizde de ayrılık hüznündeydik. Gitme demeye dilim varmıyor du anladı içimden geçeni teselli ediyordu ağlıyordum. Bak diyordu her hafta sonu Senle olacağım, her hafta bir yerlere gideceğiz dedikçe biraz teselli oluyor ama yine de ağlıyordum. Hem memlekete gideyim kafamı toparlayıp planları değiştireceğim, Selçuk?u memlekete kaydırıp, Ben buradaki işin başına geçmeyi düşündüm ve hatta Bırak İsmet?i evlenelim, evlenmezsen bu hayat Bana zehir oldun. Bak bu sabah Seni koynumda öyle aşkla sarılmış görünce, halin öldürdü beni diyerek gözlerimi yanaklarımı öpmeye başladı, bende karşılık veriyordum, her yerimi sevgi dolu Okşuyor du, derken dudaklarıma asıldı. Bende istekle arzuyla karşılık veriyordum, saçlarım hiç bu kadar güzel okşanmamıştı. Ne olur evlen Benimle diye yalvarıyordu. Göğüslerimi okşadığında meme uçlarımın hiç bu an kadar sertleşmiş ve irileşmiş olduğunu hatırlamıyorum 30 yol gençleşmiş gibiydim. Bir yandan da gömlek düğmelerini çüzüyor popomu istemsizce orasına bastırıyordum. Epey bir öpüştükten sonra kucağından inip elinden tutup, yatağa yöneldik. Yatağın önünde bir yandan sevişirken bir yandan da soyup, soyunuyorduk. Aşkım birşey rica etsem dedi, bu halinle birkaç selfi yapalım mı? Hasretlik için deyince, iyi olur Bana da lazım olacak dedim. Ama bekle makyajımı toparlayıp geliyorum dedim ve çıplak ol dedim banyoya geçtim. Amacım makyajdan ziyade popomu kremlemekti. İyice bir ovup yumuşattıktan sonra , biraz ruj sürüp döndüm. Birkaç pozumu aldı, Bende onunkini Beraber birkaç selfi yatağa geçtik. Aklıma geldi evde İsmet?in çekimlerini de atarız deyince iyice coştu.Sarılıp öpmeye başladım. Az sonra Beni üstünde ters çevirip 69 pozisyonuna aldı. Öpüp koklayıp emiyordu Bende aynen karşılık veriyordum, Çok duygu dolu yendiğinden, Çok dolmuştum Alpay kusura bakma bitiyor bitiyorum dedikçe daha da somuruyordu dayanamadım ağzına patladım sularımı büyük bir iştahla yiyor yutuyordu ters çevirip öpmeye başladı, elimi ammıma attım kurutmuştu resmen. İştahla öpüşüyorduk o hala dimdikti yandan yandan girmeye çalışıyordu tekrar sulanmıştım. Üstüne çıktım aleti içime almadan sürttürüyordum, ateş gibisin koz diye inliyordu, Ben de Ya Sen ya Sen dedikçe göğüslerimi Okşuyor sıkıyordu. Doğrulup aleti kavrayıp, dik vaziyete alıp deliğimle denkleştirip, usturubunda almaya başladım. Aldıkça ikimizde inliyor coşuyorduk, dibine kadar aldım ama çığlıklar son sesti bir düzen içinde O alttan, ben üstten küçüklerin keyfini yaparken Bizlerde ruhlarımızı terapi ediyorduk. Çok hoş bir andı, İyice azmıştık adeta kendimizi kaybetmiştik. Am göt sik yarrak oruspum kadınım erkeğim vs müstehcen laflar, küfürler iltifatlar havada uçuşuyordu. Birden Nero bitiyorum hazırmısın dedi, dur daha karpuz kesecektik deyip şaka yaptım. Ama dolmuştum hadi beraber dedim ve yüklendim, ikimiz aynı anda sular seller gibi bittik. Sıvı bolluğundan alet içeriden çıktıkça sürtmesi ise ayrı bir hazdı. Beni kendine çekip iştahla öpüşmeye başladık. Birden kalkıp işinden çıktım. Ters dönerek aleti yemeye başladım. Yalayıp emerek kurutup temizledim... Yanına uzanıp sarıldım. Konuşup planlar yapıyor, şakalaşıyorduk. Tabi öpüşmeler okşamalar da devam. Bu arada ikimizde ateş gibi yanıyorduk. Demez mi Hani Karpuz kesecektik diyince kahkaha ile karışık baktım yine uçuyoruz. Farkında olmadan yine başlamıştık. Gel dedim zamanıda iyi kullanalım uçağı da kaçırma kaldırdım elinden tutup banyoya geçtik. Suyu açıp müzik yayını yapan duşakabinde birbirimizi sabunla okşayıp yıkıyor, arada da küçük sevgilileri birbirine sürtüyorduk, O ısrarla arkaya meyil ettikçe sabır diyerek bırakmıyordum. Sarılıp içimi doldur dedim Beni ters çevirip alttan ammıma girdi su, sularımız, köpük çok değişik oluyordu, çok haz alıyorduk dolmuştum, Oda dolmuştu belliydi, içinden çıktım iyice arkama biraz şampuan masajı yapıp iyice eğilip hadi kes karpuzu da ye dedim. Yanaşıp muhteşemi sürttükçe popoma inanılmaz kendimi kaybettim aralıyor kendim ittiriyor almaya çalışıyordum, O da acı vermemek için dikkatliydi. İyice denk getirince kaslar da yumuşadığı ve araladığım için birden ama usturubunda kökledi , olmaz böylesi bir acı içinde zevk az durdu sırtımı, saçlarımı okşadı, ordan göğüslerimi Okşuyor, ordan kadınlığıma deldi okşayıp, avuçlayıp sıkıp parmaklıyordu. Bu aradada hafif içinde hareket ediyordu. Benim tarafındaysa da acı zevke dönmüştü. Çok hoş bir haldeydik. Gitgeller giderek hızlanıyordu, bir yandan da ammım avuçlarındaydı. İnliyordum aşk sözcükleri dökülüyordu. O da öyle Fena olmuştum tempoyu arttırınca aşkım hadi dayanamıyorum dedikçe bana bakma sen rahatına bak diye inliyordu tempoyu az daha arttırınca 5-6 dakika daha dayana bildim patladım . Bağırtılar içindeydim. İçimden çıkıp beni dikeltip diz çöküp ammımı yercesine emmeye başladı kaygan sıvım kalmamışı. Kaldırdım öpüşmeye başladık, bir yandanda aleti elimle övüyordum, yine iltifatlar vs. Derken eğildim aletin önünde saygı gereği yine diz çöktüm, sabunlu alıp iyi bir sabun masajı yaptım köpürmüş bür halde elimle ona masturbayon yapıyordum. Kıvama geldiğini hissedince suyla durulayıp ağzıma dayadım, bak bir damlasını dışarı akıtırsan Seni boşarım O lezzet Sen yokken hasretimi söndürecek diye inliyordum, Oda saçımı kafamı Okşuyordu. Dilim ağzım dudaklarım ruhum ona konser veriyorduk. Zıplamaya başlayınca iyice yumuldum Çeşme misali akıyordu ağzıma taşmasına fırsat vermeden, yutuyordum. Akıntı bitince, çıkardım ağzımdan muhteşeme son biraz seyrettim bu arada biraz su içip ağzımı temizleyip kalktım sarıldım sımsıkı Oda aynı biraz öpüşüp, durulanıp çıktık. Giyindik, biraz etrafı toparladım Oda Bana biraz yardım etti, Ha bu arada akşam parçaladığı G Stringimi ve petiimi çele indirdi. Uçak saati geliyordu, mutfağa geçti birer kahve yaptı. Sigara yakıp kahveleri içtik, sözleştik planlarımızı yaptık, şakalaştık, ağlaştık köklaştık öpüştük.... Tam çıkarken ikimizde ağlıyorduk, hemde nasıl... Ortamı havalandırıp, Az sonra Bende çıktım. Bir taksi çevirip eve geçtim. Bitap bir halde idim. Adım atamıyordum. Yardımcım Beni karşıladı, Çantamı aldı, biraz dik durdum çaktırmamaya çalıştım. Eşim öğle uykusuna çıkmıştı. Odama çıktım. Kendimi yatağa attım.Eşim sesleri duymuş daldı odama, öpüp öpüp övgüler teşekkürler dizdi durdu. Mutluluğun mutluluğumdur dedi. Akşam konuşuruz deyip üstünü örtüp çıktı... Çıkarken Ona çekimleri düzenle bir dosya yap, akşam Alpay?a göndereceğiz ricasında bulundum. Emret Sultanım hemde en heyecanlı yerleri ayıkladım bile Sen kalkıncaya kadar topoarlarım, Sen kontrolünü yap göndeririz, deyip tekrar öpüp çıktı. Devamı gelecek. Bayyy.
180 notes · View notes
lefaz · 4 months ago
Text
birtanem, füsun'um. sözümü tutamadığım için beni affet. canım füsun'um. aşkım, her şeyim. işte yine yüz yüzeyiz. sana en başta verdiğim sözü tutamayacağım birtanem. yanı başında kalamayacağım. ama beni affedeceğini biliyorum. çünkü sen sevdiğini affetmeyi bilirsin. seni dünyadan çok seviyorum. hani birlikte okumuştuk küçük prens'i, ben sana oradaki tilkiyim deyince sen kızmıştın. evet, ben o tilkiyim. beni sevginle evcilleştirdin. ben kaçamaz oldum. bana beklemeyi öğrettin, bana aşkın yolunu yordamını öğrettin. füsun, sen beni yeniden yarattın. seni dünyadan çok seviyorum, hayattan çok seviyorum seni. ama ben, yaralıyım birtanem. gücüm kendime yetmiyor, gücüm seni kendimden korumaya yetmiyor. dün seni mutlu etmek için çıktım yola, ben uçarken senin kanatlarını kırdım. ben mutluluğu bilmiyorum, füsun. korkuyu senin gözlerinde gördüğümde anladım. kendimi güle deli gibi aşık olup yapraklarını yiyen bir kurtçuk gibi hissediyorum. ben uzağa gidiyorum birtanem, sevgimin seni acıtamayacağı bir yere. seni acıtmadan incitmeden sevebileceğim bir yere. bana delibâl diyorsun ya, delibâl'ın fazlası zehir füsun'um, delibâl zehir. bana uzun mu uzun bir aşk yaşattın. çok mutluyum giderken. sen de mutlu ol. bir de beni affet. şimdi değilse bile bir gün affet. sayamayacağın kadar öpücük, yıldızlar kadar öpücük birtanem.
19 notes · View notes
yildizlarimayisigim · 6 months ago
Text
"birtanem… füsun'um… sözümü tutamadığım için beni affet. canım füsun'um… aşkım, her şeyim. işte yine yüz yüzeyiz. sana en başta verdiğim sözü tutamayacağım birtanem. yanı başında kalamayacağım. ama beni affedeceğini biliyorum. çünkü sen sevdiğini affetmeyi bilirsin. seni dünyadan çok seviyorum. hani birlikte okumuştuk küçük prens'i, ben sana oradaki tilkiyim deyince sen kızmıştın. evet, ben o tilkiyim. beni sevginle evcilleştirdin. ben kaçamaz oldum. bana beklemeyi öğrettin, bana aşkın yolunu yordamını öğrettin. füsun, sen beni yeniden yarattın. seni dünyadan çok seviyorum, hayattan çok seviyorum seni. ama ben… yaralıyım birtanem… gücüm kendime yetmiyor. gücüm seni kendimden korumaya yetmiyor. dün seni mutlu etmek için çıktım yola, ben uçarken senin kanatlarını kırdım. ben mutluluğu bilmiyorum füsun. korkuyu senin gözlerinde gördüğümde anladım. kendimi güle deli gibi aşık olup yapraklarını yiyen bir kurtçuk gibi hissediyorum. ben uzağa gidiyorum birtanem… sevgimin seni acıtamayacağı bir yere… seni acıtmadan incitmeden sevebileceğim bir yere. bana delibal diyorsun ya, delibalın fazlası zehir füsun'um... delibal zehir.... bana uzun mu uzun bir aşk yaşattın. çok mutluyum giderken. sen de mutlu ol. bir de beni affet. şimdi değilse bile bir gün affet. sayamayacağın kadar öpücük, yıldızlar kadar."
11 notes · View notes
geceninisigi07 · 2 years ago
Text
"'Birlikte yaşamıyorsak, birlikte ölürüz o zaman. kötü sonlu aşk hikayesi.
Unutulmayanlardan."
o zaman 3 deyince"
"Bir”dedim.
“iki”dedi.
“Üç”dedik.
“Dünya bizimle beraber karanlığa gömüldü.
Karanlık artık bizim yolumuzdu”
73 notes · View notes
pinhanmai · 10 months ago
Text
İzlediğim dizide tam odaklandığım anda "Aşk ödemesi alınmamış fazla mesaidir." deyince oyuncu gülesim geldi clvlşv.
13 notes · View notes
layezalll · 2 years ago
Text
01 Kasım 2017
Can parçam.
Bundan önce yazdığım mektuba bir cevap beklemiyordum tabi ya , gene de…
İyi olduğunu duymak için nasıl da sabırsızlanıyorum bilsen!
Ama kara haber tez duyulur diyerek, inandırmaya çalışıyorum kendimi iyi olduğuna.
Her sabah “Bugün bir haber alırım inşallah!” düşüncesiyle kalkıyorum ama..
Neyse can özüm, bilirsin az biraz panikliyimdir.
Hele ki konu sen olunca, şekerli bir kahvenin telveleri arasında, senin uzun hayat yolunu görmeyi dilerim kendi fincanımda.
“Papatya Fallarını mırıldanarak teker teker koparırım yapraklarını bir papatyanın. İyi değil
iyi değil…
Seviyor- sevmiyor tartışması yapamam ki şu halimle!
Bütün kırılganlığım, kırgınlığım eriyip gidiyor yaz güneşinin altındaki iki kalıp buz gibi…
Hoşuma gitmeyen, tahammül edemediğim şeyleri bile yok saymaya hazırım, o kadar yani!
Ama “aşk” deyince dillenen ben, önce bir rekakete tutsak oldum, sonrasında lâl oldum.
Sen nasılsın bilmezken, şiir de yazamam ki! Ancak yazmayı pek de düşünmediğim mektubuma devam edebilirim.
Ne zaman ki hala aynı dünyanın oksijenini tükettiğimizi öğrenirsem, o dünyanın göklerindeki en parlak gökkuşağı doğar gözlerimde.
Son on yıldır yağmış yağmurların tümünden çok yaş akmıştır çünkü o gözlerden..
Demem o ki, sevmesende olur
Ama arada bir “Yaşıyorum hala.” deyiver bana!
Bunu duyana kadar ve sonrasında duacınım can özüm..!
Selam eder hasretle gözlerinde öperim.
144 notes · View notes
endergelisenataklar · 1 year ago
Text
sınavda çıkmayacak sorular.
teşekkür ediyorlar, çok yaşıyorlar, işe geç kalmıyorlar. çeyrek altını önemsiyorlar, küresel ısınmayı ve beş çaylarını. ortadoğu’yu ihtiyaç halinde seviyorlar, gökdelenleri her haliyle, eve geç gelmeyi borsaya bağlıyorlar, geriye kalanları astrolojiye. 'konuşan tartı'lardan korkmuyorlar bir de.
-ben bazen korkuyorum-
artis diyorlar erken ölenlere. bir akşamüstü her yer kalabalık. her yer kalabalık, üzgünüz yeteri kadar ve rimbaud mahkemelerde sanık. sırayla ölüyor kumbarası kırılmış çocuklar, tez konusu bile değiller. içinde ortadoğu geçmeyince şiir de olmuyor, bir şeyler kahrolsun!
-işgal edilmiştir inandığımız tüm çiçekler!
stratejik bir aşk yaşıyorum devlet görmesin, keşişleri hemen soboleyin, bu saklambaç bizden uzak, kavimler göçü konumuz değil, seni seviyorum! ideolojiler söylüyorum dünya kurtarmak isteyenlere ve çok rüya görüyorum. insanı anlamakla meşgulüz, üstelik görünürde hiç ipucu da yok. ben bazen korkuyorum, annem duruyor hemen kalbime, beni hep yanlış öldürüyorlar anne diyesim geliyor. sonra cihad geliyor aklıma, cihad’ı çok seviyorum
-ama bunları coğrafi keşiflerle açıklayamam-
çocuğu okula yazdırıyorlar, merkez sağ’ı ve dedikoduyu çok seviyorlar, üniter yapı diyorlar, uluslararası toplum, en az iki yabancı dil. minareler gölge ediyor, başka ihsan da istiyorlar. akşam ezanında eve giriyoruz, üzgünüz yani gereği kadar. demokraside ısrar ediyorlar bir de, ben rahatça ölsek diyorum. yemeklerden sonra pişman oluyorlar, kravat takıyorlar, az seviyorlar, aşık olamıyorlar, çok şişmanlıyorlar ve hiç gülmüyorlar.
-manavlar da şiire inansın diye kırmızıydı belki elmalar-
elmalar deyince aklıma annem geliyor ve taksitli sancılar. bir yanağın elma oluşunu, devrik cümlelerle düşünüyorum.
-sigortalı bir işe girmeden âşık olunmuyor-
17 notes · View notes
1zmarit · 8 days ago
Text
"Bi' tanem, Füsun'um. Sözümü tutamadığım için beni affet. Canım Füsun'um, aşkım, her şeyim. İşte yine yüz yüzeyiz. Sana en başta verdiğim sözü tutamayacağım bi' tanem. Yanı başında kalamayacağım. Ama beni affedeceğini biliyorum. Çünkü sen sevdiğini affetmeyi bilirsin. Seni dünyadan çok seviyorum. Hani birlikte okumuştuk Küçük Prens'i. Ben sana oradaki tilkiyim deyince sen kızmıştın. Evet, ben o tilkiyim. Beni sevginle evcilleştirdin. Ben kaçamaz oldum. Bana beklemeyi öğrettin. Bana aşkın yolunu, yordamını öğrettin. Füsun, sen beni yeniden yarattın. Seni dünyadan çok seviyorum, hayattan çok seviyorum seni. Ama ben, yaralıyım bi' tanem. Gücüm kendime yetmiyor. Gücüm seni kendimden korumaya yetmiyor. Dün seni mutlu etmek için çıktım yola. Ben uçarken senin kanatlarını kırdım. Ben, mutluluğu bilmiyorum Füsun. Korkuyu senin gözlerinde gördüğümde anladım. Kendimi, güle deli gibi aşık olup yapraklarını yiyen bi' kurtcuk gibi hissediyorum. Ben uzağa gidiyorum bi' tanem. Sevgimin seni acıtamayacağı bi' yere. Seni acıtmadan, incitmeden sevebileceğim bi' yere. Bana delibal diyorsun ya, delibalın fazlası zehir Füsun'um. Delibal zehir. Bana uzun mu uzun bi' aşk yaşattın. Çok mutluyum giderken. Sen de mutlu ol. Bi' de beni affet. Şimdi değilse bile, bi' gün affet. Sayamayacağın kadar öpücük, yıldızlar kadar öpücük bi' tanem.."
4 notes · View notes
cedaa · 4 months ago
Text
birtanem, füsun'um. sözümü tutamadığım için beni affet. canım füsun'um. aşkım, her şeyim. işte yine yüz yüzeyiz. sana en başta verdiğim sözü tutamayacağım birtanem. yanı başında kalamayacağım. ama beni affedeceğini biliyorum. çünkü sen sevdiğini affetmeyi bilirsin. seni dünyadan çok seviyorum. hani birlikte okumuştuk küçük prens'i, ben sana oradaki tilkiyim deyince sen kızmıştın. evet, ben o tilkiyim. beni sevginle evcilleştirdin. ben kaçamaz oldum. bana beklemeyi öğrettin, bana aşkın yolunu yordamını öğrettin. füsun, sen beni yeniden yarattın. seni dünyadan çok seviyorum, hayattan çok seviyorum seni. ama ben, yaralıyım birtanem. gücüm kendime yetmiyor, gücüm seni kendimden korumaya yetmiyor. dün seni mutlu etmek için çıktım yola, ben uçarken senin kanatlarını kırdım. ben mutluluğu bilmiyorum füsun. korkuyu senin gözlerinde gördüğümde anladım. kendimi güle deli gibi aşık olup yapraklarını yiyen bir kurtçuk gibi hissediyorum. ben uzağa gidiyorum birtanem, sevgimin seni acıtamayacağı bir yere. seni acıtmadan incitmeden sevebileceğim bir yere. bana delibal diyorsun ya, 𝘥𝘦𝘭𝘪𝘣𝘢𝘭'𝚤𝘯 𝘧𝘢𝘻𝘭𝘢𝘴𝚤 𝘻𝘦𝘩𝘪𝘳, 𝘧𝘶̈𝘴𝘶𝘯. 𝘥𝘦𝘭𝘪𝘣𝘢𝘭 𝘻𝘦𝘩𝘪𝘳. bana uzun mu uzun bir aşk yaşattın. çok mutluyum giderken. sen de mutlu ol. bir de beni affet. şimdi değilse bile bir gün affet. sayamayacağın kadar öpücük, yıldızlar kadar öpücük birtanem.
4 notes · View notes