#Yem bitkisi üreticisi

[tarimormanhaber]

İlkbahar Yağmurları Hububat ve Yem Bitkisi Üreticisine Yüksek Rekolte Umudu Verdi

Karabük’te son günlerdeki yağışların etkisiyle yeşeren tarlalar, hububat ve yem bitkisi üreticisinin yüksek rekolte beklentisini artırdı. Hububat, baklagil ve yem bitkileri üretiminin ağırlıkta olduğu kentte, Araç, Soğanlı ve Eskipazar çayları boyunca oluşan vadi tabanlarında sebze tarımı da yapılıyor. Yaklaşık 370 bin dekar alanda tarımsal faaliyet gerçekleştirilen Karabük’te, 2023-2024 yılı…

[osmaniyemhaber2]

"Minik aile işletmelerine yem desteği vereceğiz”

https://osmaniyemhaber.com/?p=39237 "Minik aile işletmelerine yem desteği vereceğiz” Ziraat ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, video konuşma yöntemiyle çiftçilerle bir araya geldi. Dijital Ziraat Pazarı’na (DİTAP) lansmanından bu yana 25 binden fazla çiftçinin müracaat yaptığını kaydeden Bakan Pakdemirli, “Cirosu 100 milyon lirayı geçti. Gene Mayıs ayında oldukça kıymetli bir kampanya daha başlattık. Besin kayıplarının ve israfının önlenmesi nedeniyle başlattığımız bu toplumsal projede ‘gıdanı koru sofrana haiz çık’ diyoruz. Besin kayıplarına ve israfa toplumsal bir harp açmış bulunuyoruz. FAO ile beraber yürüttüğümüz bu kampanya ile halkımızın da desteğini alarak besin kayıpları ve israfın azaltılması mevzusunda büyük gelişmeler kaydedeceğimize yürekten inanıyorum. Bir tek yüzde 2 civarında gıdayı israf etmezsek 10 milyar liranın çöpe gitmeyeceği, bunu yüzde 5 yapmayı başarırsak 25 milyar liranın ekonomimize katkı sağlayacağını bilmek bile mevzunun boyutunu idrak etmek için oldukça önemlidir” şeklinde belirtti. Pandemi sürecinde Ziraatçi Kayıt Sistemi başvurularının son tarihinin gelen taleplerle 1 Eylül evveliyatına kadar uzatıldığını bildiren Pakdemirli, çiftçilere TARSİM sigortalarını yaptırmaları çağrısında bulunmuş oldu. Bakan Pakdemirli, “TARSİM poliçe bedelinin yüzde 50’sini bağışlama olarak devlet karşılıyor. Bu bağışlama oranı kuraklık verim sigortasında yüzde 60’a, açık alanlarda yetişen meyvelerde don riski için yüzde 67’ye kadar çıkmaktadır. Şu anda ÇKS’ya kayıtlı alanın bir tek yüzde 20’si sigortalı. Ziraat odalarımızın sigortalı üretici sayısını çoğaltmak için yapacağı çalışmalar TARSİM’in yaygınlaşması adına oldukça yararlı olacaktır. Ek olarak bu sene yaşanmış olan aşırı sıcak afetini de TARSİM kapsamına almak için çalışmaları başlattık. TARSİM sigortası yaptırmamış üreticilerimizin ise il, ilçe hasar tespit çalışmaları tamamlandıktan sonrasında valilikler aracılığı ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığından İl Acil Destek Ödeneği istek edilecektir. Ek olarak 2015 sayılı Cumhurbaşkanlığı Sonucu gereğince meydana gelen organik afetlerden etkilenen çiftçilerimizin Ziraat Bankası ve Ziraat Kredi Kooperatiflerine Hasar Tespit Komisyon raporları ile başvurmaları halinde kredileri borçları ertelenebilecek yada taksitlendirilebilecektir” açıklamasını yapmış oldu. “Ulusal Elektrikli Traktör Prototipinin Üretilmesi ve Geliştirilmesi” projesinin tamamladığını ve seri üretime hazır hale gelerek hatırlatan Pakdemirli, “25’i buğday olmak suretiyle tarla bitkilerinden toplam 79 çeşit, 7 meyve ve bir sebze çeşidi tescillenerek üretime kazandırıldı. 2019 senesinde üretilen toplam 1,1 milyon ton sertifikalı tohumluk miktarının 506 bin tonu (yüzde 44) bir tek Bakanlığımıza bağlı enstitülerimiz tarafınca üretilen yüzde 100 yerli ve ulusal tohumlardan sağlandı. Mahalli tohumların üretime kazandırılması nedeniyle Ata Tohum projesini başlattık. Bu proje bazında da 33 tarla bitkisi ve 24 sebze türü olmak suretiyle toplam 57 türde çalışmaları yürütüyoruz” diye belirtti. “Bu sene minik aile işletmelerine yem desteği vereceğiz” Kaliteli süt üretiminin teşvik edilmesi için ilk olarak bu sene pilot olarak belirlenen Aksaray, Burdur ve Çanakkale illerinin, 2 yıl sonrasında ise tüm illerin “sınıflandırılan pişmeden süt desteklemesi” kapsamına alınacağının müjdesini veren Pakdemirli, “Sütümüzün kalitesine bakılırsa ilave destek primi ödeyeceğiz. Covid-19 sürecinde süt üreticisi ve besicimizi savunmak nedeniyle bu sene minik aile işletmelerine yem desteği vereceğiz. 20 başa kadar sağmal dişi sığırı olan işletmelere hayvan başına 65 lira, 20 başa kadar besilik adam sığırı olan işletmelere hayvan başına 65 lira, 50 başa kadar anaç koyun keçisi olan işletmelere hayvan başına 6,5 lira yem desteği vereceğiz” şeklinde belirtti. “Kurbanlık vasfı taşıyan ortalama 3,6 milyon küçükbaş ve 1,2 milyon büyükbaş hayvan mevcuduna sahibiz” Kurban Bayramı’nda vatandaşların dini vecibelerini yerine getirme noktasında sorun yaşanmayacağını sözlerine ekleyen Pakdemirli, “Bu sene kurbanlık vasfı taşıyan ortalama 3,6 milyon küçükbaş ve 1,2 milyon büyükbaş hayvan mevcuduna sahibiz. Kurban Bayramı’na yönelik olarak Bakanlık olara; teknik, hijyenik ve hayvan sağlığı mevzularında gereken tedbirlerimizi aldık. bu bağlamda kurban satış ve kesim yerlerinde alınması ihtiyaç duyulan tedbirleri belirledik. ‘HaySag’ adlı mobil uygulamanın ile birlikte ‘TÜRKVET’ mobil uygulamasını da devreye aldık. Bu uygulamalar ile yurttaşlarımız kurbanlık hayvanların kulak küpe numarasından, hayvanın tür, ırk, cinsiyet, aşı ve doğum tarihlerini sorgulayabilirler. Yurttaşlarımızın toplumsal mesafe kurallarına uyarak kurbanlık hayvan alımlarını son güne bırakmaması yoğunluk yaşanmaması açısından mühim” diye belirtti. “Ilkin can, sonrasında canan dedik” Patates ve soğan ihracatının önünü açtıklarını ifade eden Pakdemirli şunları kaydetti: “Üreticimizin zarar görmemesi maksadıyla hasat süreci haricinde yapıyoruz. Depolara giren patates ve soğanla söz konusu önlem almak zorunda kalmıştık. Sadece patates ve soğan hasat sezonuyla birlikte ihracatın önünü açtık. Limonda şu şekilde bir durum var. Eğer ihracatın önünü açsaydık Türkiye’de limon kalmıyordu. İthalat yapmamız gerekiyordu, ithalat yapsak dahi ithal edebileceğimiz bir ülke yok. Ilkin can, sonrasında canan dedik. Biz dünyanın yapmış olduğu önlemlerin bir benzerini aldık. Sürem Eylül ayında başlıyor. Üreticiyi koruma, tüketiciyi de kollama prensibimizden vazgeçmeyeceğiz. Bazen sorun yaşanmış olan dönemlerde maalesef bazı tedbirleri almak halinde kalacağımızı söylemek isterim.” Hülya Keklik – Emre Yüzügüldü

[osmaniyemhaber]

"Minik aile işletmelerine yem desteği vereceğiz”

https://osmaniyemhaber.com/?p=39237 "Minik aile işletmelerine yem desteği vereceğiz” Ziraat ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, video konuşma yöntemiyle çiftçilerle bir araya geldi. Dijital Ziraat Pazarı’na (DİTAP) lansmanından bu yana 25 binden fazla çiftçinin müracaat yaptığını kaydeden Bakan Pakdemirli, “Cirosu 100 milyon lirayı geçti. Gene Mayıs ayında oldukça kıymetli bir kampanya daha başlattık. Besin kayıplarının ve israfının önlenmesi nedeniyle başlattığımız bu toplumsal projede ‘gıdanı koru sofrana haiz çık’ diyoruz. Besin kayıplarına ve israfa toplumsal bir harp açmış bulunuyoruz. FAO ile beraber yürüttüğümüz bu kampanya ile halkımızın da desteğini alarak besin kayıpları ve israfın azaltılması mevzusunda büyük gelişmeler kaydedeceğimize yürekten inanıyorum. Bir tek yüzde 2 civarında gıdayı israf etmezsek 10 milyar liranın çöpe gitmeyeceği, bunu yüzde 5 yapmayı başarırsak 25 milyar liranın ekonomimize katkı sağlayacağını bilmek bile mevzunun boyutunu idrak etmek için oldukça önemlidir” şeklinde belirtti. Pandemi sürecinde Ziraatçi Kayıt Sistemi başvurularının son tarihinin gelen taleplerle 1 Eylül evveliyatına kadar uzatıldığını bildiren Pakdemirli, çiftçilere TARSİM sigortalarını yaptırmaları çağrısında bulunmuş oldu. Bakan Pakdemirli, “TARSİM poliçe bedelinin yüzde 50’sini bağışlama olarak devlet karşılıyor. Bu bağışlama oranı kuraklık verim sigortasında yüzde 60’a, açık alanlarda yetişen meyvelerde don riski için yüzde 67’ye kadar çıkmaktadır. Şu anda ÇKS’ya kayıtlı alanın bir tek yüzde 20’si sigortalı. Ziraat odalarımızın sigortalı üretici sayısını çoğaltmak için yapacağı çalışmalar TARSİM’in yaygınlaşması adına oldukça yararlı olacaktır. Ek olarak bu sene yaşanmış olan aşırı sıcak afetini de TARSİM kapsamına almak için çalışmaları başlattık. TARSİM sigortası yaptırmamış üreticilerimizin ise il, ilçe hasar tespit çalışmaları tamamlandıktan sonrasında valilikler aracılığı ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığından İl Acil Destek Ödeneği istek edilecektir. Ek olarak 2015 sayılı Cumhurbaşkanlığı Sonucu gereğince meydana gelen organik afetlerden etkilenen çiftçilerimizin Ziraat Bankası ve Ziraat Kredi Kooperatiflerine Hasar Tespit Komisyon raporları ile başvurmaları halinde kredileri borçları ertelenebilecek yada taksitlendirilebilecektir” açıklamasını yapmış oldu. “Ulusal Elektrikli Traktör Prototipinin Üretilmesi ve Geliştirilmesi” projesinin tamamladığını ve seri üretime hazır hale gelerek hatırlatan Pakdemirli, “25’i buğday olmak suretiyle tarla bitkilerinden toplam 79 çeşit, 7 meyve ve bir sebze çeşidi tescillenerek üretime kazandırıldı. 2019 senesinde üretilen toplam 1,1 milyon ton sertifikalı tohumluk miktarının 506 bin tonu (yüzde 44) bir tek Bakanlığımıza bağlı enstitülerimiz tarafınca üretilen yüzde 100 yerli ve ulusal tohumlardan sağlandı. Mahalli tohumların üretime kazandırılması nedeniyle Ata Tohum projesini başlattık. Bu proje bazında da 33 tarla bitkisi ve 24 sebze türü olmak suretiyle toplam 57 türde çalışmaları yürütüyoruz” diye belirtti. “Bu sene minik aile işletmelerine yem desteği vereceğiz” Kaliteli süt üretiminin teşvik edilmesi için ilk olarak bu sene pilot olarak belirlenen Aksaray, Burdur ve Çanakkale illerinin, 2 yıl sonrasında ise tüm illerin “sınıflandırılan pişmeden süt desteklemesi” kapsamına alınacağının müjdesini veren Pakdemirli, “Sütümüzün kalitesine bakılırsa ilave destek primi ödeyeceğiz. Covid-19 sürecinde süt üreticisi ve besicimizi savunmak nedeniyle bu sene minik aile işletmelerine yem desteği vereceğiz. 20 başa kadar sağmal dişi sığırı olan işletmelere hayvan başına 65 lira, 20 başa kadar besilik adam sığırı olan işletmelere hayvan başına 65 lira, 50 başa kadar anaç koyun keçisi olan işletmelere hayvan başına 6,5 lira yem desteği vereceğiz” şeklinde belirtti. “Kurbanlık vasfı taşıyan ortalama 3,6 milyon küçükbaş ve 1,2 milyon büyükbaş hayvan mevcuduna sahibiz” Kurban Bayramı’nda vatandaşların dini vecibelerini yerine getirme noktasında sorun yaşanmayacağını sözlerine ekleyen Pakdemirli, “Bu sene kurbanlık vasfı taşıyan ortalama 3,6 milyon küçükbaş ve 1,2 milyon büyükbaş hayvan mevcuduna sahibiz. Kurban Bayramı’na yönelik olarak Bakanlık olara; teknik, hijyenik ve hayvan sağlığı mevzularında gereken tedbirlerimizi aldık. bu bağlamda kurban satış ve kesim yerlerinde alınması ihtiyaç duyulan tedbirleri belirledik. ‘HaySag’ adlı mobil uygulamanın ile birlikte ‘TÜRKVET’ mobil uygulamasını da devreye aldık. Bu uygulamalar ile yurttaşlarımız kurbanlık hayvanların kulak küpe numarasından, hayvanın tür, ırk, cinsiyet, aşı ve doğum tarihlerini sorgulayabilirler. Yurttaşlarımızın toplumsal mesafe kurallarına uyarak kurbanlık hayvan alımlarını son güne bırakmaması yoğunluk yaşanmaması açısından mühim” diye belirtti. “Ilkin can, sonrasında canan dedik” Patates ve soğan ihracatının önünü açtıklarını ifade eden Pakdemirli şunları kaydetti: “Üreticimizin zarar görmemesi maksadıyla hasat süreci haricinde yapıyoruz. Depolara giren patates ve soğanla söz konusu önlem almak zorunda kalmıştık. Sadece patates ve soğan hasat sezonuyla birlikte ihracatın önünü açtık. Limonda şu şekilde bir durum var. Eğer ihracatın önünü açsaydık Türkiye’de limon kalmıyordu. İthalat yapmamız gerekiyordu, ithalat yapsak dahi ithal edebileceğimiz bir ülke yok. Ilkin can, sonrasında canan dedik. Biz dünyanın yapmış olduğu önlemlerin bir benzerini aldık. Sürem Eylül ayında başlıyor. Üreticiyi koruma, tüketiciyi de kollama prensibimizden vazgeçmeyeceğiz. Bazen sorun yaşanmış olan dönemlerde maalesef bazı tedbirleri almak halinde kalacağımızı söylemek isterim.” Hülya Keklik – Emre Yüzügüldü