Tumgik
#Yayınlarda gördüm
donedonemevlana · 11 months
Text
Allahım o kadar iğrenç bloglar var ki Allahım düşürmesin yani o derece kendi bloğuma nirvana olarak bakıyorum şuan bunlara abanıp da benim bloğun tozuna bakmadığınıza inanamıyorum cidden hakettiysem eyvallah
1 note · View note
trcoffeebyefe · 8 months
Text
Dijital Kitaplar Basılı Kitaplara Karşı
youtube
Herkese merhabalar, yeni bir yayına daha hoş geldiniz. Artık pek çoğumuz bilgiye ulaşmak ve kendimizi eğitmek için dijital araçlara başvuruyoruz. Fakat bilgiye ulaşırken kullandığımız elektronik içerikler, basılı yayınlara göre daha mı faydalı yoksa daha mı zararlı? İsterseniz daha fazla beklemeden buyrun hemen konunun detaylarına geçelim.
Şahsen ben çok fazla elektronik kitap okuyan biri değilim sadece aradığım kitabın fiziksel kopyası yok ise veya fiyatı çok gereksiz yere yüksek ise dijital kitapları okuyorum.
Daha önceki yayınlarda bahsetmiştim; ben amatör bir klarnetçiyim ve türk müziği bilgimi arttırmaya çalışıyorum. Tamda bu yayını hazırlamadan bir ay önce İsmail Hakkı Özkan’nın Türk Mûsıkîsi ve Nazariyatı kitabını dijital olarak satın aldım. Müzik üzerine eğitici bir kitabı iPad üzerinden okumak açıkcası benim oldukça hoşuma gitti. Çünkü bu kitabın üzerine dijital olarak notlar almak ve istediğim bölümlerin altını çizmek ve hata yapınca dönüp bunları kolaylıkla düzeltmeyi faydalı buldum.
Gerçi fiziksel olarakta bu kitabın üstüne notlar alabilirsiniz ama sanırım ilk defa iPad satın aldığım için iPad’ten en fazla oranda fayda sağlama isteğide dijital kitaplara beni yöneltti.
Bunun üzerine bir adet daha kitabı dijital olarak satın aldım ama ben normalde her akşam uykuya dalmadan önce ki bir saat boyunca basılı yayınlar üzerinden kitap okuyan biriyim. Bir anda dijital yayınlara geçince bazı değişimlerin meydana geldiğini fark ettim. Durum böyle olunca bu konuyu araştırmaya karar verdim ve bu araştırma benim doğru bildiğim pek çok yanlışı ortaya çıkardı.
Algılama
Yapılan araştırmalara göre, insanlar ekrandan bir şeyler okuduklarında, yazılı basından okudukları kadar konuyu anlamıyorlarmış. İşin ilginç yanı ise bu araştırmalara katılan pek çok kişi bunun farkında dahi değilmiş.
Bu araştırmalardan birinde, İspanya ve İsrail’deki araştırmacılar dijital ve basılı yayınları okuyanları karşılaştıran 54 çalışmayı yakından incelemişler. 2018’de yapılan bu araştırmaya 171.000’den fazla okuyucuyu katılmış. İnsanlar, dijital metinleri okuduklarında bundan daha fazla yarar gördüklerini düşünmüşler ama araştırmanın sonucu bunun tam tersi bir sonuca varmış.
Dijital İçerikleri Anlamak Daha mı Zor?
Ben bu araştırmayı okuyunca ilk olarak şunu sordum; nasıl olurda aynı metinleri ekrandan okumak ve kitaplardan okumak farklı olabilir? University of California’da çalışan sinir bilim uzmanı Maryanne Wolf beynimizin bir ekrandan bir metni okumaya çalıştığında kitaptan o metni okurken aynı tepkiyi vermediğini söylüyor.
Örneğin konuşmayı öğrenirken çevremizdeki sesler sayesinde bunu öğreniyoruz fakat okumayı öğrenmek için ekstra bir çaba göstermemiz gerekiyor. Araştırmacı Wolf; beynimiz sadece okumak için özel bir hücre ağına sahip olmadığını söylüyor. Bir metni okuyacağımız zaman beynimiz yüzleri tanımak için geliştirdiğimiz ağı, harfleri tanımak için kullanıyor.
Dijital içerikleri okurkende yazı dışında başka bir içerik ekranda belirdiği an beynimiz ilk olarak o nesnenin ne olduğunu çözmeye odaklanıyormuş. Bundan dolayıda da algımız çok hızlı biçimde düşüyormuş.
Buna ekstra olarak bir ekrandan bir metin okuduğumuzda pek çok insan yazılı yayınlara göre bu içerikleri daha hızlı okuyor. Telefonda yaptığımız pek çok işlemi hızlı yapma alışkanlığı bizde hızlı okuma alışkanlığının oluşmasınada sebep olmuş. Farkında olmadan sahip olduğumuz daha hızlı okuma alışkanlığıda konuyu daha yüzeysel geçmemize sebep oluyor.
Nerede Kaldığını Hatırlamama
Araştırmayı buraya kadar okuduğumda, belki sadece dijital kitap okumak için bir araç alırsam bu sorunlar ortadan kalkar diye düşünürken bunun da bu sorunu ortadan kaldırmayacağını gördüm.
Basılı bir kitaptan bir şeyler okurken, beynimiz kitabın içerisinde otomatik olarak bir haritalama yapıyormuş. Örneğin; son okuduğunuz sayfada köpeğin öldüğü bölüm sayfanın sol üst kısmında yer alıyorsa, kitaba bir kaç gün sonra yeniden döndüğünüzde otomatik olarak beyniniz o bölümü size hatırlatabiliyormuş.
Bu işlem dijital içeriklerde neden olmuyor derseniz; dijital bir içerik okurken kitabın sayfasını değiştirme eylemi yerine, aşağı veya sağa kaydırma işlemini yapıyoruz. Her ne kadar bazı uygulamalar, sayfa değiştirme animasyonunu da kullanıyor olsalar, beynimiz ekranda kayan yazılar arasında nerede kaldığımızın haritasını oluşturamıyormuş.
Sayfa duygusu neden önemli?
Peki bu sayfa duygusu neden bu kadar önemli? Yani kaldığımız yeri hatırlamasak ne olur ki?
Dünya hafıza şampiyonasına katılanlara bu soruyu sorarsak herhalde bize güleceklerdir. Çünkü, bir şeyi hafızada tutmanın en etkili yolu; onu görsel olarak haritalayabilmekten geçiyor. Yani bu yarışmaya katılanların her biri metinleri veya rakamları kafalarında oluşturdukları bir hikayeye çevirerek bu işi başarıyorlar.
Beynimiz, yazıları kaydırma eylemi ile okumaya çalıştığımızda kayan yazılar arasında arada hiç bir bağ kuramıyor ve buda kelimelerin iletmesi gereken fikirlerin arasında ki bağların çok daha hızlı kopmasına ve pek çoğununun daha anlamsız hale gelmesine sebep oluyormuş. Özellikle okuduğumuz metin daha uzun olmaya başladıkça algımızda giderek azalıyor; özellikle 500 kelimeden daha uzun olan içerikleri dijital platformlarda okuduğumuzda algımız yüksek oranda azalıyor.
Okuduğunuz tür önemli mi?
Araştırmacılar okunan türe göre algı miktarınında değiştiğini keşfetmişler. Örneğin; bilim kurgu içerikleri, diğer içeriklere göre dijital platformlarda daha az anlama kaybı yaşanarak okunuyormuş. Harry Potter gibi kurgu romanları okuyanlar, diğer türlere göre okuduğunu daha iyi anlayabiliyormuş. Kurgusal romanların dışına çıkıldığında ise insanlar basılı yayınlardan okumalar yaptıklarında okudukları konuya daha fazla hakim oluyorlarmış.
Dikkatimizi Dağıtan Diğer Unsurlar
Sacramento’da California State üniversitesinde araştırmacı olan Dr.Jenae Cohn eğitimde teknolojinin kullanması üzerine yıllardır çalışıyormuş ve kendisi dijital okumayla ilgili bir kitap yayınlamış.
Dr. Cohn’a göre en büyük sorun sadece ekrandaki kelimeler değil, okuma yapıldığı sırada gelen bildirimler ve diğer dikkat dağıtıcı unsurların okumayı çok fazla böldüğü ve dikkatimizin çok kolay kaybolduğunu savunuyor. Keza, haksızda sayılmaz ben ne zamanki iPad’den bir kitap okumaya kalksam rahatsız etme moduna geçmeyi unutup sürekli olarak gelen bildirimlere maruz kalıyorum. Bildirime tıklamasam dahi bunları görmek dikkatimi dağıtıyor.
Tabi birde mavi ışınlar gözlerimizi çok daha fazla miktarda yoruyor ve uykuya dalmamızı sağlayan hormonların salgılanmasını geciktiriyorlar. Bazı elektronik kitap okuyucularda sadece kitap okuma işini yapabiliyor ve ekran parlaklığı gözü en alt seviyede rahatsız edecek şekilde ayarlanabiliyor.
Eğer bu cihazları kullanırsanız belki bu tarz dikkat dağınıklıklarının önüne belki geçebilir ve mavi ışınlara daha az maruz kalabilirsiniz. Hatta 2023 senesinde en çok satan ilk 10 adet elektronik kitap okuyucunun listesini de sizler için ekledim. Aşağıdaki linkten bu cihazlarada ulaşabilirsiniz.
Dijital okumanın hiç bir yararı yok mu?
İster istemez bende dijital okuma yapmanın hiç bir faydası yok mu diye sorgulamaya başladım. Tarafsız bilgiye ulaşmak için dijital okuma yapmanın yararlarını da araştırdım. Çünkü internette bir konuyu araştırırken sorduğunuz sorunun olumsuz veya olumlu durumuna göre değerlendirilmiş cevaplar alıyorsunuz.
Kolay Ulaşım ve Filtreleme
Dijital okumayı bu kadar çok yermeye de gerek olmadığını o zaman gördüm. İlk olarak hastalık veya bazı diğer özel koşullardan dolayı kitaplara ulaşamayan insanlar, bir cihazlar sayesinde bütün bir kütüphaneyi yanlarında taşıyabiliyorlar. Üniversiteler ve eğitim sürecinde olan öğrenciler yüzlerce sayfalık bir kitapta anahtar kelimeleri filtreleyip anında istenilen bilgiye ulaşabiliyorlar.
Ayrıca kitaplardaki metinlere websitelerinin linkleri kolaylıkla eklenebiliyor ve linkler sayesinde görsel içeriklere ve daha derin açıklamalarada ulaşılabiliyor.
Fiyat Farkı
Dijital yayınların pek çoğu basılı yayınlara göre çok daha ucuz ve buda kitaplara ulaşabilmeyi oldukça kolaylaştırıyor. Keza bende türk musikisi kitabının dijital versiyonunu bu yüzden tercih ettim, fiyatı neredeyse %70 daha ucuzdu.
Özel Yazı Tipleri
Birde dyslexia (disleksi) denilen hastalığa sahip olan kişiler, (disleksi öğrenme sürecinde zorluk yaşanmasına sebep olan bir hastalık) yazı tiplerini ve arka plan rengini değiştirdiklerinde daha rahat okuma ve algılama yapabiliyorlarmış. Birde görme engelli olan kişilerde bu kitapları bu cihazlardan dinleyebiliyor, okuyucu seçebiliyor, okuma hızınıda belirleyebiliyorlar.
Son Söz
Konuyu toparlayacak olursak, dijital yayınlar hayatımızda her zaman yer alacaklar ve teknolojik gelişmelerdende fayda sağlayamaya devam edecekler. Yazılı basınların için de aynı şeyi söylemek şu an için oldukça zor gibi gözüküyor. Dijital yayınlardan daha fazla miktarda fayda görmek içinse araştırmacı Naomi Baron’a göre daha yavaş okuma yapmamız, dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak durmamız bu içeriklerden daha fazla yarar görmemizi sağlayacaktır.
Bu bölümde dijital yayınların basılı yayınlara göre ne gibi avantaj ve dezavantajları olduğunu konuştuk. Umarım sizlere faydalı bilgiler sunabilmişimdir. En kısa sürede yeni yayınlarda görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın hoşçakalın.
Referanslar
Lavoie, M. (2021, March 3). Reading online vs offline: What’s best for learning? Oxford Learning. https://bit.ly/48GlEjv
Hurt, A. E. (2023, September 5). Will you learn better from reading on screen or on paper?. Science News Explores. https://www.snexplores.org/article/learn-comprehension-reading-digital-screen-paper
Turkish Coffee Podcast Youtube Sayfası:
Turkish Coffee Podcast Haftalık Blog Sayfası:
0 notes
bugunbirazleylayim · 3 years
Text
Dün haftalık burç yorumunda eski sevgilinin dönüşüyle alakalı konuştu da konuştu kadın :ı bilinçaltı mıdır nedir dün geceden beri sürekli eski sevgilim ile alakalı şeyler görüyorum fark ediyorum asdags Adana Demirspor lig atladı ve ben kutlamaları izlerken alakasız iki üç heaabin paylaştığı videolarda canlı yayınlarda eski sevgilimi gördüm asdffafshs bugün aynı isimli biri ile maillestim doğum günü karşıma çıktı :ı
Allah'ım sen beni nasıl bir ateşten aldın biliyorsun tekrar beni ateşlere atma yarebbimmmmmmm diyor bilincimi bu konuda kapatıyorum 👍
7 notes · View notes
adelynshines · 7 years
Photo
Tumblr media Tumblr media
Okulun kütüphanesinde kimse yoktu, yaz okulu başlamamıştı daha. Ben de ÖABT konularını gözden geçiriyordum, o haftasonuydu sınav yanlış hatırlamıyorsam. Tam bu saatlerde sıkılmaya başlamıştım. Kitaplıkların arasında biraz dolaştıktan sonra yeniden sandalyeye oturdum. Önümde 1,5 ltlik suyum vardı. Biraz içtim, etrafa baktım, sonra önümdeki soruları çözmeye koyuldum. Belki 3 4 soru çözdükten sonra ev arkadaşım aradı.
-Betül nerdesin? -Kütüphanedeyim, ne oldu? -Hemen ordan çık ve yalnız kalmayacağın bir yere git.  -Noldu ya? -Hemen kütüphaneden çık whatsapp’a gel.
O ara yalnız kalıyordum. Annemler Trabzon’da, bayram tatili için gitmişlerdi ve 1 hafta sonra döneceklerdi. Öğrenci evi boş çünkü okul yok, herkes ailesinin yanında. 
Bankonun arkasındaki kütüphane çalışanıyla göz göze geldik. Whatsapp’ı açtım, hissizdim, ne oldu acaba diye düşünüyorum. Böyle bir şeyin olacağı kimin aklına gelir? Darbe oluyormuş, köprüyü kapatmışlar, twitter sallanıyormuş. Durmadan bana fikir veriyorlar şuraya git, şu evdedir belki onu ara, yoksa bize gel, yalnız kalma vs. Ben inanmadım olanlara. İnanamadım yani. Nasıl inanayım. Sonra tweetleri gördüm. Babamı aradım.
-Darbe oluyor diyorlar -Kızım ne diyorsun (arkada akraba sesleri) -Darbe oluyormuş askerler köprüyü kapatmış -Seni ararım
Tabi ki televizyona koşmuşlar ama o saatlerde yayınlarda herhangi bir haber yok. Daha yeni yeni yayılıyor internette. 
Kütüphanede takılan 4-5 kişiyi izledim bir süre. Kimse haber almamış galiba daha, dedim. Zaten perişan hissediyordum ne yapacağım diye. Acayip korkmuştum babamın sesindeki endişeyi hissettikten sonra. Pılımı pırtımı toplayıp koşarak öğrenci evine gitmeye karar verdim. Kütüphane önünde sigara tüttürenler vardı, onların da haberleri yoktu henüz. Ne biçim iş, insanlara söylesem deli misin diyecekler diye geçirdim içimden. Kimseye bir şey söyleyemedim. Koştururken babam aradı zaten. 
-Kızım korkma, kimliğin yanında olsun. Evde yalnız mısın? Arkadaşlarından kime ulaşabilirsen ulaş, yalnız kalma. Ne olacağını bilmiyoruz ama sakin ol. Ne olursa olsun sakın evden ayrılma. Bir şeyler olursa ışıkları kapatın ve evin kuytu bir yerinde bekleyin. 
Vücudumdan kan çekildi. Eve gidip yakınlarda olduğunu tahmin ettiğim kim varsa aradım, yaklaşık 2 saat yalnız bekledim. Bir sürü şey kurdum kafamda. Bu konuşmaları kaydederken aklımda ne vardı bilmiyorum. Sonrasında zaten hepimiz sokaklara döküldük. Annelerimiz her ne kadar evde bekle deseler de duramazdık. Okuldan diğer arkadaşlarla buluşup gidebildiğimiz yere kadar gidelim dedik. 15 20 dk yürüdükten sonra ilk sonic boomla kendimizi yerde bulduk. Arkadaşımın kardeşi krize girdi, bizi öldürmek istediklerine, direnenlere kasıtları olduğuna o anda inandım işte.Tam o anda. Benim gibi gençlerin “Allah” diye yere saçılıp,  “belanızı versin” diye ayağa kalktıkları anda. Korna sesleri, haykırışlar... Neler olduğunu hatırlamaya çalıştıkça tüylerim diken diken oluyor. Az bi süre sonra eve dönmeye karar verdik, dermanımız kalmamıştı. Ben çok korkuyordum her şey daha kötüye gidecek diye, Suriye’deki savaşla ilgili izlediklerim gözlerimin önüne geliyordu durmadan. Sonra uzunca bir süre İstanbul’u o gözle düşünmekten alıkoyamadım kendimi. Köprü yıkılırken, binalar bomba izleriyle doluyken, sokaklarda çukurlar varken, insanlar perişan haldeyken. Savaş demekle olmuyormuş, bomba sesleriyle birlikte beynimizin patlamak üzere olduğunu düşünürken anladık.
İşte sela okunuyor. Gecenin en güzel nidası. Hep duaya sarıldık, sonra birbirimize. Sonra bir sonic boom daha. Abdest aldık, bekledik, Kur’ana koştuk, dua ettik. İnsan aklı başında olduğuna şükür mü etsin, isyan mı etsin seçemiyor estağfirullah. Sokakta neler olduğunu hatırlayamıyorum bile. O kadar karışık ki...O gece... Ne biçim bir geceydi. Ne biçim bir gece. Allah tüm art niyetlileri kahretsin. 
Daim şükür ki kahramanlarımız var. Allah her şeyini bırakıp vatanı için koşan canlardan ebeden razı olsun. Bize de onlar gibi cesur olmayı, dik durmayı; yürekte imanla ölmeyi, şehadete ermeyi nasip etsin. 
Edilen tüm hayır dualar kabul olsun inşallah. 
4 notes · View notes
siyahazretleri · 7 years
Note
Sevgilin oldugunu gördüm o aşık olduğun kız ile mi birlikte oldun yayınlarda anlattığın başka biri mi
Sevgilim yok ya.
0 notes