#YILLAR SONRA ADETA

[pazaryerigundem]

İYİ Parti Mardin'den 'asgari ücret' önerisi

https://pazaryerigundem.com/haber/194699/iyi-parti-mardinden-asgari-ucret-onerisi/

İYİ Parti Mardin'den 'asgari ücret' önerisi

Şehmus EDİS (MARDİN İGFA) Türkiye’de asgari ücretli ve emeklilerin artık insanca yaşamaya hakkı bulunduğunu belirten İYİ Parti Mardin İl Başkanı Süleyman Akar, bunun içinde iktidarın artık elini taşın altına koyup asgari ücrete ve emeklilere hak ettikleri zammı vermesi gerektiğini söyledi.

Türkiye’de ekonominin kötüye gittiğini iktidarda çok iyi bildiğini ifade eden Akar, “Bugün Türkiye de çarşıda pazarda yani İğneden ipliğe kadar her şeyde artan fiyatlar karşısında asgari ücretli ve en düşük emekli maaşları adeta tüyleri yolunmuş kanatları makaslanan hayatta kalmaya çalışan kuş misali haline geldi. Asgari ücret ismi üzerinde en az verilmesi gereken ücret iken Türkiye’de çalışan %65 kesimin aldığı maaş haline geldi.  Asgari ücret tespit komisyonunda görev alan kaç üyenin maaşı asgari ücrettir. Asgari ücretlinin çektiği geçim sıkıntısını yasamayan komisyon üyeleri asgari ücretliye derman da olamaz. 2000 yılında aylık asgari ücret ile 2,2 Cumhuriyet altını alınırken bu sayı 2022’de 0,7 ye kadar geriledi. 2020 yılından itibaren asgari ücret ile bir tam altın bile alınamıyor ”dedi.

ASGARİ ÜCRET YILLAR İÇERİSİNDE ERİYEN BUZULLAR GİBİ ERİDİ

Mevcut iktidar iktidara geldiği 2002’de asgari ücretle 1,7 Cumhuriyet altını 2003′ te ise 1,9 tam altın alınabildiğini hatırlatan Akar,” Kıyaslama dan da anlaşıldığı üzere asgari ücret yıllar içerisinde eriyen buzullar gibi eridi. Halk bu asgari ücret ile geçinemez duruma 4 kişilik bir ailede geçinmek için 3 çalışanın olması geren bir hale gelindi. Türkiye’de Asgari ücretli ve emekli bırakın ev almayı kirayı bile karşılayamaz duruma geldi. İktidara çağrıda bulunarak asgari Ücrete %100 oranında zam yapılarak asgari ücret 34.004 TL seviyesine çıkarılmalı aynı oranda en düşük emekli maaşı da 25.000 TL ye çıkarılmalıdır. Maaş iyileştirmesi den sonra piyasa dizginlenerek fiyat istikrarı sağlanmalı enflasyonun şahlanmasına izin verilmemelidir.  İktidar bu konuda kesin bir kararlılık göstermeli Manipülatör hareketler içinde spekülasyon yaparak fiyat artışında bulunan işletme ve esnaflar için gerekli önlemler alınmalıdır” açıklamasında bulundu.

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[oguzhans003]

BİSMİLLAH..

Çoğunuza Profesör Diyene..

Doktor diyene Yazıklar Olsun.....

ZAVALLI SÜRÜSÜ....

Laf Ebeleri....

BU KADAR KONUŞUYORSUNUZ DA....

Demiyorsunuz....

GELİN....

Bu konuda....

HZ.MUHAMMED'İ DE DİNLEYELİM....

O YÜZ YILLAR ÖNCE BİZİ UYARDI....

HER YEMEKTEN ÖNCE VE SONRA ELİNİZİ YIKAYIN....

BUNU O TAVSİYE ETTİ ....

ONU DİKKATE ALALIM...

YAZIKLAR OLSUN...

Bu günde olsun,

İNSANLARA ONUN ADINI ANARAK

EL YIKAMA ÜSTÜNDEN

ONUN YÜCE ÖNGÖRÜLERİNİ ANLATMIYORSUNUZ....

ZAVALLI SÜRÜSÜ...

Alkol... Kolonya ...

İçinde ne olduğu meçhul kimyasal ile....

Doğru yanlış şifa arıyorsunuz da....

Şifa...

KURAN'DIR....

Şifa...

SALAVÂTTIR...

Demiyorsunuz....

ŞİFA BALDIR....

ŞİFA ÇÖREK OTUDUR....

ŞİFA ZEMZEMDİR.

ŞİFA SİRKEDİR....

ŞİFA TRİT ÇORBASIDIR....

Demiyorsunuz....

ŞİFA DUADIR....

ŞİFA GÜNAHTAN TEVBEDİR....

ŞİFA HARAMDAN UZAK DURMAKTIR...

Demiyorsunuz....

ŞİFA HACAMATTIR....

ŞİFA ORUÇTUR....

ŞİFA ACIKMADAN YEMEMEK... DOYMADAN KALKMAKTIR....

Demiyorsunuz....

ŞİFA OTURARAK YEMEKTİR...

ŞİFA SAĞ EL İLE YEMEKTİR...

ŞİFA BESMELE İLE YEMEKTİR....

ŞİFA BERABER YEMEKTİR....

ŞİFA MİSAFİR İLE FAKİR İLE YEMEKTİR...

Demiyorsunuz....

ŞİFA...

BIR YEMEĞİ MÜMKÜNSE FAZLA BEKLETME OLMADAN YEMEKTİR....

ŞİFA HURMA YEMEKTİR...

ŞİFA YEMEĞE TUZ İLE BAŞLAMAKTIR....

Demiyorsunuz....

ŞİFA....

YEMEKTEN.....

ELHAMDÜLİLLAH DİYE KALKMAKTIR....

ŞİFA....

YEMEK SONRASI İMKAN VARSA YÜRÜMEKTİR....

ŞİFA NAMAZ KILMAKTIR....

ŞİFA MÜMKÜN İSE CAMİYE CEMAAT İLE NAMAZA GİTMEKTİR....

Demiyorsunuz.....

ŞİFA..

ANNE BABANIN RIZASINI DUASINI ALMAKTIR...

ŞİFA KABİR ZİYARETİDİR...

ŞİFA HASTA ZİYARETİDİR....

ŞİFA...

BEDENİN MORALLİ OLMASIDIR....

ŞİFA..

RUHUN HUZURLU OLMASIDIR....

ŞİFA...

YARIN ÖLECEK GİBİ REALİST....

HİÇ ÖLMEYECEK GİBİ İDEALİST OLMAKTIR....

Demiyorsunuz.....

ŞİFA...

Sadece...

ŞAFİ ALLAH'TA OLUR....

ŞAFİ ALLAH'IN VE RASULÜ'NÜN TAVSİYESİNDE OLUR....

Desenize laf ebeleri....

Desenize Şuursuzlar..

Desenize çağdaş cahiller...

DESENİZE VİRÜS BORSASININ HİSSEDARLARI....

DESENİZE ŞİFA ALLAH'TANDIR....

EY RUHSUZ ADAMLARI ....

İsrail bile bu arada aşı bulmuş....

TEVRAT'IN ADAMI ÇARE BULUYORDA ....

Sen kimsin....

KURAN'IN YOK MU BU DERDE BİR DEVASI?...

YOK MU !..

HZ.MUHAMMED'İN BİR DEVA TAVSİYESİ ?...

ŞUURSUZLAR...

YUKARDA YAZDIĞIM....

ŞU ANDA AKLIMA GELEN BUNCA TAVSİYELERİ EBEN Mİ SÖYLEDİ SANKİ ...

EY ALLAH DEYINCE...

AKLINA SADECE KABİR TAŞI GELEN HAYAT SÜREN ÖLÜLER...

O YUKARDA YAZDIĞIMIN HEPSİ...

BİZ SAĞLIKLI YAŞAYALIM DİYE... HEPSİ HZ.MUHAMMEDİN TAVSİYESİ....

HEPSİ...

ALLAH'IN TAVSİYESİ....

YAZIKLAR OLSUN..

Bu kadar prof doç dr olmuşsunuz da....

Gerçek ilim....

ALLAH'TANDIR...

Mutlak Alim de Allahtır....

BUNU HALA ANLAMAMIŞSINIZ....

SORUYORUM ....

Kimin palavrasını tedris ettiniz de..

AĞZINIZDA ALLAH YOK...

VAH BU İNSANLARIN HALİNE...

Sizin gibi adamlar oldukça....

Daha çok virüs olur bu dünyada ....

Yazık..

Bin Beş Yüze Yakın Hastane var bu ülkede...

Adı ortada... .

HASTA HANE...

Hastalık evi....

Olmaz kardeşim Olmaz...

BİZE ŞİFA HANE LAZIM....

Bize....

ŞAFİ ALLAHIN ŞİFASININ DAĞITILDIĞI YER LAZIM....

İnş...

Allah bu ülkede ve dünyada her yerde .....

En Kısa Zamanda.....

Önce şuurlu bir milli eğitim ekipkeri..

Sonra...

Şuurlu bir Üniversite sistemleri ....

Ve...

Sonra...

ŞIFA ÖĞRETEN BİR TIP MEKTEBLERİ....

Ordan da....

ŞİFA VEREN ALLAHIN YERYÜZÜNDEKİ TEMSİLCİLERİ OLAN DOKTORLAR ÇIKARIR .....

Inşallah...

ALLAH...

Özellikle ülkemizde...

ADETA ADLİYE İLE YARIŞAN HASTANELERE DE BİR MANEVİ TERAKKİ NASİP EDER ....

Ne diyelim....

ŞU VİRÜS İLE MÜCADELE EDİLDİĞİNİN....

MILYONDA BİRİ ....

HER EVDE...

HER KALPTE YAYILMIŞ...

SONSUZ ÇEŞİT MANEVI VİRÜSLER İLE OLSAYDI....

Bu Virüs daha Çinde Doğmadan....

İSLAMIN GÜNEŞİ ONU BUHAR EDERDİ ....

DOSTLAR...

BU DA OLACAK... OLACAKTA ...

Ne zaman olacak....

TEMENNİMİZ...

Inşallah yakında....

İNANCIMIZ...

EZİFETİL AZİFEH....

Yaklaşan Yaklaştı....

GİDİNCEY KABİRDE OLANLARA DESELER Kİ ÖLÜNCE....

EY EHLİ KUBUR....

DÜNYA ARTIK ESKİ DÜNYA DEĞİL....

BU DÜNYADA ALLAH VAR ALLAH...

HEM DE....

HER YERDE..

SELAM SEVGİ DUA

[adnanoktarvehzmehdi]

İddia 2– “Kızlar evlilik vaadiyle kandırılır, dini tebliğler yapılır sonra da turnikeye sokulur” iddiası çok çirkin bir iftiradır

Camiamızla ilişkilendirilmeye çalışılan ve cinsel sömürü düzeni gibi tanıtılan "turnike" isimli gayri ahlaki tanım tümüyle bir algı operasyonudur. Eğer turnike diye bir sistemin nerede nasıl faaliyet gösterdiği araştırılıyorsa genelevlere bakılması yeterli olacaktır. Buralarda yaklaşık 200 bin kadın, günde en az 50-100 defa turnike denilen sistemden geçmekte, bunun karşılığında vergi alınmakta, bu vergilerle de maaşlar ödenmektedir. Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımız ise helal-haram sınırları içinde yaşayan, her türlü gayri meşru ilişkiden şiddetle sakınan, Allah’tan korkan insanlardır. Sayın Adnan Oktar’ın operasyondan bir süre önce genelevlerin kapatılması için yaptığı çağrılar, buradaki bozuk sistemi eleştirmiş olması operasyondan sonra bu iftirayla muhatap olmasına sebep olmuştur.

Etkin Pişmanlık hükümlerinden faydalanarak ifade veren Suphi Serdar Togay da ifadesinde “bu beraberliklerde herhangi bir zorlama ve şartlandırma olmadığını ve tamamen karşılıklı rıza ile olduğunu” beyan etmiştir, ancak bizim hiçbir arkadaşımız gayri meşru ve gayri ahlaki bir olaya tevessül edecek fıtrat ve ahlakta değildir. Kuran’a göre zina haramdır, arkadaşlarımız da haramdan sakınan insanlardır.

Arkadaş topluluğumuza karşı kurulan komploda en çok yer verilen ve planlı olarak medyada sık sık gündeme getirilen asılsız ve hayali suçlamaların başında cinsel saldırı/istismar iddiası gelmektedir. Dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi son yıllarda ülkemizde de artışa geçen ve büyük infiale yol açan cinsel saldırı ve istismar suçları, kamuoyunun camiamıza karşı tahrik edilmesi ve öfkelendirilmesi amacıyla uygulanan bir kara propaganda stratejisidir.

Sayın Adnan Oktar'ı ve arkadaşlarımızı güya cinsel suçlar işleyen insanlarmış gibi gösterebilmek için camiamızla geçmişte ilişkisi olmuş ya da operasyon sabahına kadar camiamızın mensubu olarak yaşamış insanlar hedef seçilmiştir. Bu kişiler, gerek operasyon öncesinde gerekse sonrasında bazı husumetli müştekiler tarafından tehditlere maruz kalırken, bunlara bağlı bazı müştekiler aracılığıyla da korkutulmuşlardır.

İşte bahsini ettiğimiz asılsız cinsel suçlamalar, arkadaşlarımızın yargılandığı dosyada "turnike" ismi verilen hayali bir cinsel istismar sistemiyle adlandırılmıştır. Hayali turnike sisteminde birçok genç kızın sözde örgütün erkek mensupları tarafından güya cinsel saldırı ve istismarlara maruz kaldığı ileri sürülmüştür. Komplocuların asıl hedefi Sayın Adnan Oktar olduğu için de, her iftira konusunda olduğu gibi, bu hayali sistemi kuran, talimatlarını veren ve yönlendirenin de güya Sayın Adnan Oktar olduğu yalanı ortaya atılmıştır.

Gerçekte ise iki senelik soruşturma süreci içinde bütün teknik ve fiziki takip sonucu tek bir suçüstü haline rastlanılmamıştır.

Dosyadaki sözde mağdurların Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu tarafından yapılan bedensel ve ruhsal muayelerinde hiçbir cinsel saldırıya maruz kalmadıkları kesin bir biçimde ortaya konmuştur.

Bu raporlarda kişilerin aklen ve ruhen karşılaşacakları olayların fiili sonuçlarını idrak etmeye de gayet muktedir oldukları anlaşılmıştır.

YALNIZCA BU ADLİ TIP RAPORLARI BİLE, DOSYADAKİ SÖZDE CİNSEL SALDIRI İDDİALARININ TAMAMEN İFTİRA OLDUĞUNU KANITLAMAYA YETERLİDİR.

Ayrıca hiçbir sözde cinsel saldırı veya "turnike" mağduru, iddia ettiği hayali olaylar sonrasında EMNİYET, SAVCILIK GİBİ RESMİ MAKAMLARA BAŞVURUP ŞİKAYETÇİ OLMAMIŞTIR. Çünkü, şikayetçi olunacak hiçbir olay yaşanmamıştır.

Hiçbir sözde "turnike" mağduru, ifadesinde anlattığı hayali saldırıların ardından hastaneye başvurmamış ve iddiasını somut ve net bir biçimde doğrulayacak herhangi bir SAĞLIK RAPORU ALMAMIŞTIR. Çünkü hiçbir cinsel saldırıya uğramamıştır.

Hiçbir sözde "turnike" mağduru, iddiasını doğrulayacak DNA kalıntısı içeren herhangi bir giyim eşyası gibi hiçbir somut kanıta veya belgeye sahip değildir.

Dosyadaki iddialarda, yakın tarihlerde işlendiği söylenen tek bir sözde cinsel saldırı iddiası yoktur. Tüm sözde cinsel saldırı olaylarının güya yıllar önce yaşandığı iddia edilmektedir. Bu durumla ilgili yerleşik Yargıtay içtihatlarında ve emsal mahkeme kararlarında ise,

"MAĞDURUN YILLAR SONRA ŞİKAYETTE BULUNMASI, İDDİALARINDA SAMİMİ OLMADIĞINI GÖSTERMEKTEDİR." tespiti yer almaktadır.

Dosyadaki sözde mağdurların tamamı ifadelerinde, kendilerine güya cinsel saldırıda bulunduklarını iddia ettikleri kişileri çok sevdiklerini, onlarla aylarca, yıllarca görüştüklerini, hatta bu görüşmeler için kendilerinin ısrarcı olduklarını, ONLARLA EVLENMEYİ İSTEDİKLERİNİ, bir kısmı da aileleriyle tanıştırdıklarını dile getirmektedir. Tüm bu ifadeleri sözde cinsel saldırı iddialarıyla çok büyük çelişki halindedir.

İşte, tüm bunlar ve benzeri, bariz çelişki ve mantıksızlıklar, dava dosyasındaki sözde "TURNİKE", cinsel saldırı gibi iddiaların hiçbir hukuki ve kanuni değeri ve dayanağı olmadığı gibi, akla, mantığa, vicdana ve hayatın doğal akışına da tümüyle aykırı olduğunun çok önemli kanıt ve göstergeleridir.

Etkin pişmanlıktan faydalanan arkadaşlarımızın ifadelerinin hemen hepsine dayatılan senaryo, hayali suç üretebilmek maksadıyla tekrarlanan beyanlardan oluşmaktadır. Bu senaryolarda TCK kapsamında suç olmadığı, sadece kamuoyunda karalama maksatlı yapıldığı da açıktır.

Dolayısıyla, planlı, organize ve toplu bir hareketin ürünü oldukları açıkça belli olan, yalnızca husumetli müştekilerin ya da dayatılmış itirafçıların beyanlarına dayalı soyut, asılsız ve mesnetsiz bu iddiaların iddianamede adeta somut birer suç delili gibi sunulması kamuoyunu ve mahkemeyi manipüle etmek maksadıyladır.

İddia 3– “Hadis buldum bundan sonra böyle olacak diyerek dekolte giyinilmesi talimatı verilmesi” iddiası gerçek dışıdır

Sayın Adnan Oktar 70 dile çevrilmiş 300 den fazla eseri olan, çok bilinen birçok uluslararası basın organlarında makaleleri yayınlanan bir fikir ve düşünce insanıdır. Hem yayınlarında hem canlı sohbetlerinde kendisinin bir din alimi ve bilgini olmadığını defaatle vurguladığı halde “ben bir hadis buldum” diyerek çok önemli bir konuda fetva verdiği iddiası akla ve vicdana aykırıdır. Hatta kendisine canlı yayında bu ve benzeri konularda görüşünü soranlara hiçbir zaman fetva vermemiş, bu konuda yetkili olan Diyanet İşleri Başkanlığı ve ehil olan Müslüman alimlere yönlendirmiştir.

Bizler dindar insanlarız ama bir cemaat değiliz. Aynı ülkü ve ideallere sahip bir arkadaş grubuyuz. Adnan Oktar bey de bir alim veya din hocası değildir. Bizlerin ya da bir başkasının nasıl yaşayacağı, nasıl giyineceği, nasıl eğleneceği, ne yiyip ne içeceği konusunda da dini veya başka türlü herhangi bir talimat vermez. Bizim de zaten aklı başında, yetişkin, erişkin, hür iradeli insanlar olarak kimseden herhangi bir konuda talimat almaya ihtiyacımız bulunmamaktadır. Dinen bir konuyu merak ettiğimizde ise bunu Adnan Oktar beye değil her Türk vatandaşı gibi Diyanet’e sorarız. Adnan Oktar Bey de kendisine dini konuda bir soru yöneltildiğinde “Kuran’a, sünnete bakın diyen, ilmihallere yönlendiren” bir insandır. Bizler insanlara Allah’ın varlığını ve birliğini anlatırız, Kuran okumalarını tavsiye ederiz, ama nasıl yaşamaları gerektiğini asla dikte etmeyiz. Her insan kendi vicdanı ve iradesi oranında Kuran’ı yaşar. Kuran’dan dini nasıl anlıyorsa hayatını öyle şekillendirir.

Hadise dayanarak dekolte giyilmesi talimatı verildiğinin iddia edilmesi ise her şeyden önce bu iddiada bulunanların dini bilgilerinin son derece zayıf olduğunu göstermektedir. Zira mümin bir kadının nasıl giyineceğinin ölçüsü zaten Kuran’da açıkça belirtilmiştir. Kuran ayetlerinin hükmüne zıt bir hadisle hüküm kurulamaz, hiçbir Müslüman bunu kabul etmez.

İddia 4– “Adnan Oktar’ın talimatına uymamak dine karşı gelmek anlamına gelir” iddiası gerçek dışıdır

Etkin pişmanlık beyanlarındaki iddialar hukuken suç olmayan fiilleri suç örgütü yapılanması eylemi gibi gösterebilmek için maksatlı olarak söylettirilen özel kurgulanmış beyanlardır. Sayın Adnan Oktar’ın talimat değil iyiliğe, güzelliğe, sevgiye, muhabbete, birlik ve beraberliğe yönelik tavsiye verdiği herkes tarafından malumdur. Nasıl ki “Alkol ve sigara kullanma” demek, “sağlığına dikkat et” demek talimat değil sevgiden kaynaklanan tavsiyeler ise Sayın Adnan Oktar’ın da yakın arkadaşlarına hayata dair konularda müspet tavsiyeler vermesi talimat vermek değildir. Nitekim Asr Suresi'nde de bu konu “İnsan ziyandadır ancak hayrı ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır” şeklinde buyurulmaktadır. Eğer Sayın Adnan Oktar dinin bir emri konusunda tavsiye vermiş ise bu Sayın Adnan Oktar’ın talimatı değil Cenab-ı Allah’ın emrinin hatırlatılması demektir. Dinin emir ve yasakları da herkes tarafından malumdur. Aklı başında hiç kimse “Adnan Oktar’ın talimatına uymamak dine karşı gelmek anlamına gelir” ithamına itibar etmez. İlkokuldan itibaren bu ülkede yetişen her vatandaş temel dini eğitim almaktadır ve bu eğitim sayesinde neyin dine uygun neyin karşı olduğunu, ne yaptığında dine karşı geldiğini ne yaptığında karşı gelmediğini gayet iyi bilir. Allah’tan korkan, Kuran’a uyan, bilinçli ve eğitimli bir arkadaş grubunda ise hiç kimsenin bir kişinin sözlerini dinin hükmü yerine koymayacağı açıktır.

Arkadaş grubu olarak bizler tek talimatı Kuran’dan ve vicdanlarımızdan alırız. Allah’ın emrettiği güzel ahlakı yaşamak, iyilik yapmak, dürüst olmak, bir insana yardımda bulunmak için talimata ihtiyaç yoktur, vicdanlı olmak yeterlidir. Güzel ahlakın talimatı olmaz, sorgusu da olmaz.

Özetle, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımızın yargılandıkları dosyada yer alan suçlamaların tümü somut delil, belge ve dayanaktan yoksundur. Delilsiz, mesnetsiz olan iddialara itibar edilmesi, bunların kesinleşmiş gerçekler gibi kamuoyuna sunulması ve salt karalama maksatlı bir takım yalan ve iftiraların ısrarla gündemde tutularak insanların kişilik haklarının ihlal edilmesi, masumiyet karinelerinin çiğnenmesi ne kanuna, hukuka, basın ilkelerine, vicdana ne de insanlığa uygun değildir.

Bu tür asılsız iddialar, iftiralar ve karalamalar yüzünden masum insanlar ve onların aileleri ve yakınları uzun zamandır büyük mağduriyetler yaşamaktadır. Bu mağduriyetleri görmezden gelmek, aslı astarı olmayan gerçek dışı iddialar yüzünden yaşanan haksızlıkları, hukuksuzlukları, tutuklanmaları, mahkumiyetleri, eziyetleri müjdeli gelişmelermiş gibi kamuoyuna sunmak hem dinimize hem evrensel insan haklarına aykırı hareketlerdir.

Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.

[huseyinerol3453]

DOSTLAR, BU FETÖ TERÖRİSTİ İLE İLGİLİ DÜN AKŞAM YENİ ŞEYLER ÖĞRENDİM. HABERTÜRK TV KANALINDA BU TERÖRİSTİN 40 SENEDEN BERİ ARKADAŞI OLAN LATİF ERDOĞAN İN KONUŞMALARINI DİNLEDİM. DEĞERLİ DOSTLAR, PEYGAMBERİMİZ BİR HADİSİNDE; MÜSLÜMAN HER GÜNAHI İŞLEYEBİLİR . ANCAK GERÇEK MÜSLÜMAN YALAN KONUŞAMAZ. ÖNCELİKLE BU TERÖRİST YALANCI. ÇÜNKÜ KENDİSİNİN DAHA ÖNCEKİ BEYANINDA ERZURUMLU ALVARLI AİLESİNDEN İMAM OSMANIN YANINDA YETİŞTİĞİ, ONDAN DERS ALDIĞINI KENDİ ROPÖRTAJLARINDA AÇIKÇA BELIRTTİĞİ HALDE BÖYLE BİR DURUM YOKMUŞ .HATTA BU TERÖRİST BAŞI BU MEDRESEDE EĞİTİME BAŞLARKEN ,16 YAŞINDAYKEN BU HOCA ATATÜRK KARŞITI, DÜŞMANI DİYE İHBAR ETMİŞ, ONU TUTUKLATMIŞ. BUNUN ÜZERİNE KURS İDARESİ, TERÖRİST BAŞINI MEDRESEDEN KOVMUŞLAR. BU TERÖRİST BAŞI DİNİ EĞİTİM ALDIĞINA DAİR HİÇ BİR BELGE, İCAZET BELGESİ VE DİPLOMASI VB. DE YOKMUŞ. YANİ BU TERÖRİST, VE HAİN AİLE VE YAKIN ÇEVRESİNDEN DUYDUĞU, ÖĞRENDİĞİ İLE İLK OKULU BİLE BİTİRMEDEN VAİZ OLARAK DİYANETÇE GÖREVLENDİRİLMİŞ. MESLEĞE GİRERKEN BU GÖREV İLE İLGİLİ HİÇ BİR EĞİTİM BELGESİ, İCAZET, DİPLOMASI DA MEVCUT DEĞİLMİŞ. . SANKİ KARPUZ SATARKEN , DAHA SONRA KENDİNİ ŞEYH İLAN EDEN ,MÜRİT TOPLAYAN 28 ŞUBATTA Kİ ALİ KALKANCI GİBİ, GİBİ DE GİBİ. YUH BE YUH DEMEK LAZIM. İLK OKULU BİLE DAHA SONRA DISARDAN BİTİRMİŞ. KENDİ ÖZ BABASI BİLE ONUN BOŞ BİR İNSAN OLDUĞUNU SÖYLERMİŞ. BAŞKA ÇOK ÖNEMLİ BİR AYRINTI İSE 1969 YILINDA ASLEN YAHUDİ KÖKENLİ OLDUĞU SÖYLENEN İŞ ADAMI VEHBİ KOÇ, MİT MÜSTEŞARI FUAT DOĞU, VE UZUN YILLAR DİYANET İŞLERİ BAŞKAN YARDIMCILIĞI DA YAPAN YAŞAR TUNAGÖR İLE BİRLİKTE BU CEMAATİN TEMELLERİNİ ATMIŞLAR . BİLİYORSUNUZ AK PARTİ İKTİDARINA KADAR MİT OPERASYON YETENEĞİ OLMAYAN, NATO KAPSAMINDA GÖREV YAPARDI. ADETA ABD CIA İN TÜRKİYE KOLU GİBİ ÇALIŞIRDI. MAAŞLARI DA 60 VE 70 Lİ YILLARDA ABD DEN GELİRDİ. KISACA MİT BÖYLE BİR KURULUŞTU . DOLAYISIYLA FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ TA 1969 YILINDA ABDCE CIA TARAFINDAN KURULDUĞU BELGELENDİ. ONDAN SONRA BU TERÖRİST VE HAİN YÜRÜ YA KULUM DURUMUNA YÜKSELMİŞ, BUNDAN SONRA DİYANETÇE VAİZ OLARAK GÖREVLENDİRİLMİŞ. AYRICA YAŞAR TUNAGÖRÜN ÜSTLENDİĞİ KESTANE PAZARI DERNEĞİNİN BAŞKANLIĞINA GETİRİLMİŞ, ASLINDA İLİM OLARAK YETERLİ İSLAMİ BİLGİSİ DE YOKMUŞ. https://www.instagram.com/p/CD18kg6MvsD/?igshid=37ej6u2swz2z

[asmnitt]

Eveet. Nerden baslasam bilmiyorum. Bugun senin dogumgunun. Dunya icin cok siradan bi sey. Kimbilir seninle ayni gunde daha kac kisi dogmustur. Dogum gunu mesajlari alicaksin, bazilari icten; ve bi cogu degil. Sana “iyi ki dogdun” diycekler. Sahte, siradan bi sekilde. Sanki dogmasan eksik kalicaklarmis gibi. Sanki dogmasan onlar icin gun hic aydınlanmıycakmis gibi… Aslında onlar için öyle değildir. Sensiz de yasar belki onlar, sensiz de aydinlanir onlar icin gun. Bi de beni dusun. Sen olmasan nasil eksik kalicagimi dusun. Hem zaten bugun sadece senin dogum gunun degil. Benim de dogum gunum; ve bizim de. Dusunuyorum sen dogmasan, sen olmasan hayatimda yasama sebebim, heycanim olmazdi. Kalp atislarim her zaman uyurkenki hizinda atardi.. Suankinin tam tersi. Ve yine suankinin tam tersi... 

sana doğum gününde sıradan bir şeyi hediye etmek istemedim. Bir kıyafet, bir saat bir ayakkabı almak hakaret olurdu eşsiz yakışıklılığına, hiçbir kıyafet teninden güzel olamaz… Ben de böyle bir şey düşündüm, her sabah veya gece uyuduğumda nasıl hissettiğimi sana olan hislerimi özellikle yazmak istedim, sana duygularımı hediye etmek istedim, umarım hoşuna gider. Her geçen gün giderek daha da biz oluşumuzu izliyorum, teninin tenime değdiğinde ruhumun ruhunla adeta dans etmesini. Seninle tüm aksiliklere, üzüntülere rağmen inatla Biz olabilmenin verdiği o masum huzuru, eşsiz mutluluğu doyasıya heyecanla, yaşıyorum. Tam 227 ay 18 yıl önce çarşamba günü dünyaya gözlerini açmışsın ne acı ki tam 18 yıl sonra seninle denk gelebildim hiç unutmuyorum benim doğum günümde bana yazdığın mektupta yaşadığın en güzel yıl bu yıl olsun çünkü 18 yaşında benimle tanıştın demiştin şimdi ben sana aynısını söylüyorum geriye baktığında 18 yaşını hiç unutma hep güzel anılarımız gelsin aklına ilk heyecanlarımız ilk zorluklarımız ilk kavgamız ama hemen barışmalarımız ilk seni öptüğüm gün gelsin aklına ilk elele tutuşmamız benim hiç unutamadığım yemek yedirişlerin kaçamak bakışlarımız gizli aşkımız en özel anlarımız bakıyorum da biz olabilmek için doğmuş gibiyiz, ben acele etmişim ama birkaç ay önce doğmuşum. Er ya da geç bulduk birbirimizi, geç olsun güç olmasın demişler oldu sonuçta, tüm hayatım değişti aylar içinde. Olgunlaştım, ruhumun eşini buldum. Aynı anda çocuksu halim geldi geri, çocuklar gibi sevdim masumca. İyi günlerimiz geçti, kötü günlerimiz geçti. Ayrı düştük, kaçtım kovaladın. Kaçtım, yine sana düştüm. Kalbinin tek girişli odasına girdim, huzurun merkezinde yaşattın beni. Girişine duvar ördün, çıkış yok buradan. Gitmek de istemem, tüm kötülükleri geride bırakalım, birlikte yaşayalım sonsuza dek sonsuzluğum ol. 

Aslinda bi oturup dusunelim. Nerelerden nereye geldik. Neydik, noolduk. aylardır hayatimdasin. Oyle ya da boyle bu 196 günün her gunu olmasa da birçoğu seninle gecti. Bazen dunya uzerinde en cok sinir oldugum insan oldun, bazen beni koruyan kollayan bi abi bi baba. Ama hic dusunmedim her seyim olacagini, sevgilim olacagini. Nasil olduysa oldu. Eksiktim, sen geldin; tamam oldum. Mutsuzdum, sen geldin; yuzumde gulumsemem oldun. Gucsuzdum, sen geldin; ayni sehirde yasamamiz, ayni havayi solumamiz bile bana guc verdi. Ve ellerin. Gozlerin. Gulusun. Sanki ilk ellerdi tuttugum. Sanki ilk gozlerdi gordugum. Ici guluyodu gozlerinin, o kadar aciya, yasanmisliga ragmen. Gulusun.. Sanki sadece seninki gercekti. Sadece seninkini hissediyodum. Kalp atislarin. Kafami omuzuna yasladigimda. Gozlerimi kapattigimda. Bize kimse zarar veremez, biliyorum. Ben cok uzuldum, cok agladim. Cok aci cektim. Bilmezdim cektigim acilardan, doktugum gozyaslarindan sonra senin gelecegini. Belki de o acilar sayesinde yurumeyi ogrenmeseydim, sana kosamayacaktim. Ve sen bana kalkmayi degil, dusmemeyi ogrettin. Tam duserken tuttun elimden, beraber kalktik. Biliyorum. Senin de yaralarin vardi. Sen de dusmustun. Aslinda beraber kalktik biz. Ilac olduk birbirimize. Umarim yillar sonra donup baktiginda senin bi aninin benim omrum oldugunu, cok sevildigini hatirlarsin. Hatta hatirlamana gerek kalmaz. Yillar sonra da beraber oluruz. Simdi, agzimdan cikan her kelimede, ettigim her duada, senin ismin, sonsuz olman var. Sonsuz ol sevgilim. Birbirimize demistik ya “sen benimsin” diye. Iste sen hep benim ol, Ben de senin. Her dogumgununde beraber bi yas daha buyuyelim. Ilkim, sonum, her seyim. Iyi ki dogdun, Iyi ki dogdum, Iyi ki dogduk.

Daha ne doğum günleri kutlayacağız biz, yeter ki biz olalım. Seni hep seveceğim sevgilim, yaşattıkların için teşekkür ederim. Ne olursa olsun bırakmadığın için teşekkür ederim sana. Mutlu yıllar sonsuzluğum, bizli yıllar… İyi ki doğdun, iyi ki biz olduk. Seni çok seviyorum! coooook sevicem. He bu arada annene de tesekkur et. Ciddi soyluyorum. Buyuk sevaba girdi. Seni dogurdu ya. O bakimdan. Neyse sustum sevgilim.

[istgzt]

Yıllar sonra pederini gören Ali Vefa travma geçiriyor! Mucize Tabip 27. bölüm fragmanı yayınlandı

FOX ekranlarının büyük bir ilgiyle izlenen serisi Mucize Doktor’un dün akşam merakla beklenen 27. yeni bölüm fragmanı yayınlandı. Hayatındaki tüm travmaların nedeni olan pederini önünde gören Ali, büyük şok yaşıyor.

ALİ, YILLAR SONRA PEDERINI GÖRÜYOR

Mucize Tabip 27. yeni bölüm fragmanında hastaneden Nazlı ile birlikte çıkan Ali Vefa, önünde pederini görünce adeta donup kalıyor. Ferman’a Ali’nin…

[maghaberleri]

Devran Çağlar yıllar sonra ortaya çıktı! Yeni imajını görenler tanımakta zorlandı!

Ünlü sanatçı Devran Çağlar uzun zamandan sonra ortaya çıktı. Yurt dışında yaşayan Devran Çağlar, yeni imajı ile dikkat çekti. Çağlar’ı görenler, ünlü sanatçıyı tanımakta zorluk çekti. Yeni imajı ile adeta bambaşka biri oldu. İşte Devran Çağlar’ın yeni hali… Topuklu ayakkabı giyen Devran Çağlar’ın, yıllar önce sözlendiği kız arkadaşından bomba açıklamalar! Devran Çağlar’ın yeni imajı Müzik […]

Devran Çağlar yıllar sonra ortaya çıktı! Yeni imajını görenler tanımakta zorlandı! yazısı ilk önce Magazin Haberleri üzerinde ortaya çıktı.

from WordPress https://www.magazinhaberleri.com/devran-caglar-yillar-sonra-ortaya-cikti-yeni-imajini-gorenler-tanimakta-zorlandi/ http://ifttt.com/images/no_image_card.png

[fragmanwebtr]

İki Yabancı 105. bölüm fragmanı yayınlandı!

YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKAN GERÇEK

Kanal 7’nin sevilen dizisi İki Yabancı’nın bu bölümünde Laxminandan, Rudi’nin saldırılarına mağruz kalan Saras ve Kumud’u sorumsuz olmakla suçlar. Diğer yandan Saras’ın lisenin açılışını annelerinin doğum gününde yapacaklarını söylemesi ise Laxminandan’ı oldukça sevindirir.

Anuş ve Kabir’in birbirlerini sevdiklerini çok iyi bilen Saras ve Kumud, Kabir’in zor dönemler yaşadığının farkındadır. Ancak ikisinin sevgisiyle Kabir’e bu acı dolu günleri unutturabileceklerini düşünürler. Evden çıktığı esnada yerde bir zarf gören Kumud merak ederek zarfı alıp açar. Zarfın içinden çıkan isimsiz mektupta Saras’ı ilgilendiren gelişmelerin yaşandığı yazmaktadır. Mektupta yazılanlara bir anlam veremeyen Kumud, mektubun kimden geldiğini araştırmaya karar verir. Mektupta yazan adrese giden Kumud adeta şoke olur. Çünkü bu adresteki yer bir akıl hastanesidir. Kumud’un akıl hastanesinde bulduğu kişi Saras’ın yıllar önce göle atlayıp intihar ettiğini sandıkları annesi Saraswati Vyas’tır. Yıllar sonra Saras’ın annesinin hala yaşamakta olduğunu öğrenen Kumud şimdi ne yapacak?

İki Yabancı 105. bölümüyle 23 Temmuz Pazar akşamı saat 16:00’da Kanal 7’de!

[pazaryerigundem]

İYİ Parti Mardin'den 'asgari ücret' önerisi

https://pazaryerigundem.com/haber/194700/iyi-parti-mardinden-asgari-ucret-onerisi-2/

İYİ Parti Mardin'den 'asgari ücret' önerisi

Şehmus EDİS (MARDİN İGFA) Türkiye’de asgari ücretli ve emeklilerin artık insanca yaşamaya hakkı bulunduğunu belirten İYİ Parti Mardin İl Başkanı Süleyman Akar, bunun içinde iktidarın artık elini taşın altına koyup asgari ücrete ve emeklilere hak ettikleri zammı vermesi gerektiğini söyledi.

Türkiye’de ekonominin kötüye gittiğini iktidarda çok iyi bildiğini ifade eden Akar, “Bugün Türkiye de çarşıda pazarda yani İğneden ipliğe kadar her şeyde artan fiyatlar karşısında asgari ücretli ve en düşük emekli maaşları adeta tüyleri yolunmuş kanatları makaslanan hayatta kalmaya çalışan kuş misali haline geldi. Asgari ücret ismi üzerinde en az verilmesi gereken ücret iken Türkiye’de çalışan %65 kesimin aldığı maaş haline geldi.  Asgari ücret tespit komisyonunda görev alan kaç üyenin maaşı asgari ücrettir. Asgari ücretlinin çektiği geçim sıkıntısını yasamayan komisyon üyeleri asgari ücretliye derman da olamaz. 2000 yılında aylık asgari ücret ile 2,2 Cumhuriyet altını alınırken bu sayı 2022’de 0,7 ye kadar geriledi. 2020 yılından itibaren asgari ücret ile bir tam altın bile alınamıyor ”dedi.

ASGARİ ÜCRET YILLAR İÇERİSİNDE ERİYEN BUZULLAR GİBİ ERİDİ

Mevcut iktidar iktidara geldiği 2002’de asgari ücretle 1,7 Cumhuriyet altını 2003′ te ise 1,9 tam altın alınabildiğini hatırlatan Akar,” Kıyaslama dan da anlaşıldığı üzere asgari ücret yıllar içerisinde eriyen buzullar gibi eridi. Halk bu asgari ücret ile geçinemez duruma 4 kişilik bir ailede geçinmek için 3 çalışanın olması geren bir hale gelindi. Türkiye’de Asgari ücretli ve emekli bırakın ev almayı kirayı bile karşılayamaz duruma geldi. İktidara çağrıda bulunarak asgari Ücrete %100 oranında zam yapılarak asgari ücret 34.004 TL seviyesine çıkarılmalı aynı oranda en düşük emekli maaşı da 25.000 TL ye çıkarılmalıdır. Maaş iyileştirmesi den sonra piyasa dizginlenerek fiyat istikrarı sağlanmalı enflasyonun şahlanmasına izin verilmemelidir.  İktidar bu konuda kesin bir kararlılık göstermeli Manipülatör hareketler içinde spekülasyon yaparak fiyat artışında bulunan işletme ve esnaflar için gerekli önlemler alınmalıdır” açıklamasında bulundu.

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[samblackburn-rpg]

Stark'ın onu apar topar çıkartmış olduğu görevden nihayet dönmüştü, Sam. Neden gittiğini bile anlamamıştı en başta. Ta ki devasa ve güvenliklerle donatılmış büyük kasayla karşılaşana kadar. Neyse ki çok fazla zorlanmamıştı bu konuda ve başarıyla bitirmişti. Ki Jemima Crawford denen eğitmen ve aynı zamanda S.H.I.E.L.D. ajanının da katkısı çok olmuştu bu konuda. Onun grubuna düşmüş olduğu için şanslıydı. İlk görevinin bu denli başarılı olmasını beklemiyordu. Ama nihayet Kahraman Okulu'na geldiği için memnundu, yorulmuştu. O yüzden ilk günün dinlenmeye geçirdikten sonra ikinci gün normal alışkanlıklarına dönmeye karar verdi. Öncelikle kafeteryaya uğrayacaktı tabiiki. Hem Tris'i de görebileceğini düşünüyordu böylece. Çalışanın önüne konmuş raflardan birinden güzel gözüken mavi renkli keklerden birini alıp bir ısırık aldı. Pekala, bu gerçekten tuhaf bir tada sahipti. Hem de en az rengi kadar. Çalışan kadının bakışlarına karşılık olarak beceriksizce bir gülümsemenin ardından başını salladı suratını buruşturup. "Şey, güzelmiş evet. ...Neli bunlar?"

[pazaryerigundem]

35. Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali yıllar sonra yeniden kapılarını açtı

https://pazaryerigundem.com/haber/184381/35-uluslararasi-sile-bezi-kultur-ve-sanat-festivali-yillar-sonra-yeniden-kapilarini-acti/

35. Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali yıllar sonra yeniden kapılarını açtı

Türkiye’nin en eski festivallerinden biri olan Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali, 29 Temmuz – 11 Ağustos tarihleri arasında çeşitli kültürel ve sanatsal etkinlikler düzenlenecek..

Nurcan Kırcalı / İSTANBUL (İGFA) – Adını, yıllardır yörenin ekonomisinin ve sanatının alt yapısını oluşturan tekstilde İstanbul’un coğrafi işaretli ve adını Şile Bezi’nden alan Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali, 1984 yılından bu yana devam eden, Türkiye’nin en eski festivallerinden biri olarak bilinmekte.

Şile Belediyesinin ve sahipliğinde gerçekleşecek olan Festivalin Basın Lansmanı Deniz Şehidi Mümin Akgün’ün isminin verildiği tarihi tahlisiye istasyonunda gerçekleştirildi.

Düzenlenen toplantıya Belediye Başkanı Özgür Kabadayı güne özel Şile Bezinden “Gazi Sofrası” işlemeli gömleği ile katılırken Belediye yetkililerin yanı sıra Şile’de ikamet eden sinema ve tiyatro sanatçısı Mustafa Alabora, gazeteciler ve davetliler katıldı.

KÖKLERİ ASIRLARA DAYANAN BİR GELENEĞİ YARINLARA TAŞIMAK İÇİN BULUNUYORUZ!..

Belediye Başkanı Özgür Kabadayı 35.Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Şenliği ile ilgili bilgiler verdi.

 Başkan Kabadıyı “ Kökleri asırlara dayanan bir geleneği,köklerimize yeniden döneceğimiz 35.Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivalini kutlamak ve bilgilendirmenin heyecanını yaşadığını ifade etti.

ŞİLE BEZİ SADECE DOKUNAN BİR KUMAŞ DEĞİL GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE UZANAN MİRASTIR

Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı açıklamalarına şu sözlerle devam etti. “Şile Zeki Müren,İsmet AY gibi sanat devlerinin katkılarıyla kültür,sanat,sinema,şiir ve resimle yoğrulmuş eşsiz bir kasaba olmanın gururunu yaşamaktadır. Şile Bezi sadece dokunmuş bir kumaş değil; o geçmişten günümüze uzanan bir mirasın ta kendisidir.

 1900 lü yılların ata tohumu gibi özenle korunan tarımsal geleneğimiz gibi  Şile Bezimizde özgünlüğünü ve doğallığını korumak adına benzersiz bir çaba içerisindedir. Tarladaki pamuğun özenle seçilip ipe dönüşümü, ardından tezgahın hünerleriyle beze dönüşüp ve Karadeniz’in serin sularına ulaşması en nihayetinde kasnaklarda ve ustaların ellerinde  kıyafetlere dönüşmesi Şile Bezinin bugün artık Coğrafi işaretle taçlandırılmış olması doğallığı, sağlıklılığı ve özgünlüğüyle Dünya çapında tanınmayı hak eden kültür hazinesidir. Ayrıca bu yıl 35.yılına ayak basan festivalimiz Şile Bezimizin evrensel değerlerini ve güzelliğini daha geniş kitlelere ulaştırmak için önemli bir fırsat olduğunu düşünerek tüm mücadelemiz bu yöndedir.

Festival boyunca ziyaretçilerimizi adeta büyüleyici etkinliklerle, canlı konserler, dikkat çeken sergilerle ve eğitici atölye çalışmalarıyla dolu dolu bir program bekliyor. Şile’nin tarihi sokaklarında dolaşırken ziyaretçilerimiz Şile Bezi ustalarının el emeği göz nuru eserlerini yakından görme imkanına sahip olacaklar.

Özellikle belirtmek isterim ki; bu festival bir kutlama değil, aynı zamanda Şile Bezi üreticilerinin emeklerini destekleme, geleneksel sanatlarımızı gelecek nesillere aktarma ve yerel ekonomimize katkı sağlama amacını taşımaktadır” vurgusu yaptı.

Başkan Kabadayı; Uzun yıllar sonra Şile Bezi Festivallerinin olmaz olmazı  Şile Bezi Defilesinin Ağva Collection tarafından yapılacağını ve ayrıca tiyatro ve Şile Bezi üzerine söyleyişiler ile süslenirken ilçemizin tiyatro ve sinema sanatçısı İsmet Ay büyüğümüzü anmamak olmaz. Öte yandan  Şile Bezi ilçemiz kadınlarının ekonomik bağımsızlığını destekleyen ve sürdürülebilir üretim yöntemleriyle çevreye duyarlı bir üretim modelini benimseyen bir değerdir” diyen Belediye Başkanı Özgür Kabadayı merakla beklenen  Festival programını açıklayarak festival hakkında konuşmasını sonlandırdı..

PROGRAM

29 Temmuz Pazartesi

19.30-20.30    Festival Açılış Korteji (Belediye Meydanı, Üsküdar Caddesi, Kent Meydanı,

Değirmen Festival Alanı)

20.30              Açılış Konuşmaları / Festival Alanı

21.00              Uluslararası Dans Grubu Gösterisi / Festival Alanı

21.00              Konser: Buray / Festival Alanı

30 Temmuz Salı

17.00              Burhan Reşid Çekiç Koleksiyonu Sergisi Açılışı / Tahlisiye Binası

17.30              Şile Bezi ve Tahlisiye Malzemeleri Sergisi Açılışı / Kayıkhane

19.00              Şile Müzik Okulu Konseri / Kent Meydanı

20.15              Pınar Ataer Şile Bezi Ritüel Dans Gösterisi / Festival Alanı

21.00              Konser: Baba Zula / Festival Alanı

22.30              Konser: Sena Şener / Festival Alanı

31 Temmuz Çarşamba

18.00              İsmek Şile Bezi Sergisi Açılışı ve İsmek Trio Müzik Dinletisi / Şile Feneri

18.30              İsmek Defile / Üsküdar Caddesi

21.00              Uluslararası Dans Grubu Gösterisi / Festival Alanı

22.00              Konser: Can Bonomo / Festival Alanı

1 Ağustos Perşembe                      

18.00             Şile Bezi Dokuma Ritüeli / Kumbaba Oteli

20.00             Uluslararası Dans Grubu Gösterisi / Festival Alanı

21.00             Konser: Zeynep Bakşi Karadağ / Festival Alanı

22.00             Konser: Erdal Erzincan / Festival Alanı

2 Ağustos Cuma

19.45            İsmet Ay Anısına Söyleşi – Mustafa Alabora, Müjdat Gezen, Haldun Dormen /

Amfi Tiyatro

20.45            Tiyatro: “Bir Baba Hamlet” / Amfi Tiyatro

22.00            Konser: Volkan Konak / Festival Alanı

3 Ağustos Cumartesi

19.30            Konser: Ece Dağıstan & Jamal Aliyev / İBB Kültür Merkezi

21.00            Uluslararası Dans Grubu Gösterisi

22.00            Konser: Gazapizm / Festival Alanı

4 Ağustos Pazar

19.00            Cemil İpekçi Söyleşisi – Moderatör: Mutlu Ulusoy / Festival Alanı

20.30            Ağva Collection Defile / Festival Alanı

22.00            Konser: Sıla / Festival Alanı

10 Ağustos Cumartesi

22.00            Konser: Atiye / Ağva

11 Ağustos Pazar

22.00            Konser: Melek Mosso / Ağva

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[pazaryerigundem]

5. Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali yıllar sonra yeniden kapılarını açtı

https://pazaryerigundem.com/haber/184331/5-uluslararasi-sile-bezi-kultur-ve-sanat-festivali-yillar-sonra-yeniden-kapilarini-acti/

5. Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali yıllar sonra yeniden kapılarını açtı

Türkiye’nin en eski festivallerinden biri olan Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali, 29 Temmuz – 11 Ağustos tarihleri arasında çeşitli kültürel ve sanatsal etkinlikler düzenlenecek..

Nurcan Kırcalı / İSTANBUL (İGFA) – Adını, yıllardır yörenin ekonomisinin ve sanatının alt yapısını oluşturan tekstilde İstanbul’un coğrafi işaretli ve adını Şile Bezi’nden alan Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali, 1984 yılından bu yana devam eden, Türkiye’nin en eski festivallerinden biri olarak bilinmekte.

Şile Belediyesinin ve sahipliğinde gerçekleşecek olan Festivalin Basın Lansmanı Deniz Şehidi Mümin Akgün’ün isminin verildiği tarihi tahlisiye istasyonunda gerçekleştirildi.

Düzenlenen toplantıya Belediye Başkanı Özgür Kabadayı güne özel Şile Bezinden “Gazi Sofrası” işlemeli gömleği ile katılırken Belediye yetkililerin yanı sıra Şile’de ikamet eden sinema ve tiyatro sanatçısı Mustafa Alabora, gazeteciler ve davetliler katıldı.

KÖKLERİ ASIRLARA DAYANAN BİR GELENEĞİ YARINLARA TAŞIMAK İÇİN BULUNUYORUZ!..

Belediye Başkanı Özgür Kabadayı 35.Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Şenliği ile ilgili bilgiler verdi.

 Başkan Kabadıyı “ Kökleri asırlara dayanan bir geleneği,köklerimize yeniden döneceğimiz 35.Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivalini kutlamak ve bilgilendirmenin heyecanını yaşadığını ifade etti.

ŞİLE BEZİ SADECE DOKUNAN BİR KUMAŞ DEĞİL GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE UZANAN MİRASTIR

Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı açıklamalarına şu sözlerle devam etti. “Şile Zeki Müren,İsmet AY gibi sanat devlerinin katkılarıyla kültür,sanat,sinema,şiir ve resimle yoğrulmuş eşsiz bir kasaba olmanın gururunu yaşamaktadır. Şile Bezi sadece dokunmuş bir kumaş değil; o geçmişten günümüze uzanan bir mirasın ta kendisidir.

 1900 lü yılların ata tohumu gibi özenle korunan tarımsal geleneğimiz gibi  Şile Bezimizde özgünlüğünü ve doğallığını korumak adına benzersiz bir çaba içerisindedir. Tarladaki pamuğun özenle seçilip ipe dönüşümü, ardından tezgahın hünerleriyle beze dönüşüp ve Karadeniz’in serin sularına ulaşması en nihayetinde kasnaklarda ve ustaların ellerinde  kıyafetlere dönüşmesi Şile Bezinin bugün artık Coğrafi işaretle taçlandırılmış olması doğallığı, sağlıklılığı ve özgünlüğüyle Dünya çapında tanınmayı hak eden kültür hazinesidir. Ayrıca bu yıl 35.yılına ayak basan festivalimiz Şile Bezimizin evrensel değerlerini ve güzelliğini daha geniş kitlelere ulaştırmak için önemli bir fırsat olduğunu düşünerek tüm mücadelemiz bu yöndedir.

Festival boyunca ziyaretçilerimizi adeta büyüleyici etkinliklerle, canlı konserler, dikkat çeken sergilerle ve eğitici atölye çalışmalarıyla dolu dolu bir program bekliyor. Şile’nin tarihi sokaklarında dolaşırken ziyaretçilerimiz Şile Bezi ustalarının el emeği göz nuru eserlerini yakından görme imkanına sahip olacaklar.

Özellikle belirtmek isterim ki; bu festival bir kutlama değil, aynı zamanda Şile Bezi üreticilerinin emeklerini destekleme, geleneksel sanatlarımızı gelecek nesillere aktarma ve yerel ekonomimize katkı sağlama amacını taşımaktadır” vurgusu yaptı.

Başkan Kabadayı; Uzun yıllar sonra Şile Bezi Festivallerinin olmaz olmazı  Şile Bezi Defilesinin Ağva Collection tarafından yapılacağını ve ayrıca tiyatro ve Şile Bezi üzerine söyleyişiler ile süslenirken ilçemizin tiyatro ve sinema sanatçısı İsmet Ay büyüğümüzü anmamak olmaz. Öte yandan  Şile Bezi ilçemiz kadınlarının ekonomik bağımsızlığını destekleyen ve sürdürülebilir üretim yöntemleriyle çevreye duyarlı bir üretim modelini benimseyen bir değerdir” diyen Belediye Başkanı Özgür Kabadayı merakla beklenen  Festival programını açıklayarak festival hakkında konuşmasını sonlandırdı..

PROGRAM

29 Temmuz Pazartesi

19.30-20.30    Festival Açılış Korteji (Belediye Meydanı, Üsküdar Caddesi, Kent Meydanı,

Değirmen Festival Alanı)

20.30              Açılış Konuşmaları / Festival Alanı

21.00              Uluslararası Dans Grubu Gösterisi / Festival Alanı

21.00              Konser: Buray / Festival Alanı

30 Temmuz Salı

17.00              Burhan Reşid Çekiç Koleksiyonu Sergisi Açılışı / Tahlisiye Binası

17.30              Şile Bezi ve Tahlisiye Malzemeleri Sergisi Açılışı / Kayıkhane

19.00              Şile Müzik Okulu Konseri / Kent Meydanı

20.15              Pınar Ataer Şile Bezi Ritüel Dans Gösterisi / Festival Alanı

21.00              Konser: Baba Zula / Festival Alanı

22.30              Konser: Sena Şener / Festival Alanı

31 Temmuz Çarşamba

18.00              İsmek Şile Bezi Sergisi Açılışı ve İsmek Trio Müzik Dinletisi / Şile Feneri

18.30              İsmek Defile / Üsküdar Caddesi

21.00              Uluslararası Dans Grubu Gösterisi / Festival Alanı

22.00              Konser: Can Bonomo / Festival Alanı

1 Ağustos Perşembe                      

18.00             Şile Bezi Dokuma Ritüeli / Kumbaba Oteli

20.00             Uluslararası Dans Grubu Gösterisi / Festival Alanı

21.00             Konser: Zeynep Bakşi Karadağ / Festival Alanı

22.00             Konser: Erdal Erzincan / Festival Alanı

2 Ağustos Cuma

19.45            İsmet Ay Anısına Söyleşi – Mustafa Alabora, Müjdat Gezen, Haldun Dormen /

Amfi Tiyatro

20.45            Tiyatro: “Bir Baba Hamlet” / Amfi Tiyatro

22.00            Konser: Volkan Konak / Festival Alanı

3 Ağustos Cumartesi

19.30            Konser: Ece Dağıstan & Jamal Aliyev / İBB Kültür Merkezi

21.00            Uluslararası Dans Grubu Gösterisi

22.00            Konser: Gazapizm / Festival Alanı

4 Ağustos Pazar

19.00            Cemil İpekçi Söyleşisi – Moderatör: Mutlu Ulusoy / Festival Alanı

20.30            Ağva Collection Defile / Festival Alanı

22.00            Konser: Sıla / Festival Alanı

10 Ağustos Cumartesi

22.00            Konser: Atiye / Ağva

11 Ağustos Pazar

22.00            Konser: Melek Mosso / Ağva

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[pazaryerigundem]

Karacabey’de panayır beğeni topladı

https://pazaryerigundem.com/haber/173756/karacabeyde-panayir-begeni-topladi/

Karacabey’de panayır beğeni topladı

Karacabey’de yıllardır özlemi duyulan panayır, geçtiğimiz hafta sonu ilçede yeniden gerçekleştirildi. Katılan esnaf ve vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği panayırın ardından Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, “Halkımızın özlediği bir aktiviteydi. Ailelerin yoğun ilgisi memnuniyet vericiydi. Uzun bir aradan sonra ilk kez yapıldı. Eksiklerimizi gidererek ve talepleri göze alarak daha kapsamlı bir panayırı önümüzdeki yıllarda sağlayacağız” dedi.

BURSA (İGFA) –  Karacabey’ de yıllar sonra yeniden kurulan ve bir dönem bölgenin beklenen etkinliklerinden olan ‘Karacabey Panayırı’ hem esnaf hem vatandaşlardan tam not aldı. 3 gün boyunca rekor bir katılımla gece geç saatlere kadar vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği panayır, özellikle çocukların ve ailelerin beğenisini kazandı.

Etkinliğe çocuklarıyla katılan aileler genel olarak, eski anılarını çocuklarıyla yaşamak istediklerini ve bu organizasyonla eski günlerdeki gibi renkli bir atmosfere tanık olduklarını belirterek Karacabey Belediyesi’ ne teşekkürlerini iletti.

Cuma günü başlayıp 3 gün boyunca devam eden panayırda tarım ürünlerinden lunaparka, geleneksel panayır oyunlarından, yiyecek içecek stantlarına birçok alanda esnafta faydalandı. Panayır süresi boyunca vatandaşların genel olarak yoğun ilgisi dikkat çekerken, gece geç saatlerde de aynı yoğunluğun devam ettiği görüldü.

“PANAYIR COŞKUSUNU YILLAR BOYUNCA YAŞATMAK VE BİZDEN SONRAKİ NESİLLERE DE AKTARMAK İSTİYORUZ”

 Panayırı ziyaret eden Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı esnaf vevatandaşlarla bir araya geldi. Etkinlikte gözlemlerde bulunmak ve vatandaşların yorumunu yerinde incelemek için panayır alanında esnaf ve halkla buluşan Karabatı, yoğun ilgisile karşılaştı. Karabatı yaptığı incelemelerin ardından panayırın genel manada her kesimden insanın tercih ettiği bir aktiviteye dönüştüğünü gözlemlediğini belirterek ‘İlçemizde bir dönemin en meşhur ve adeta beklenen etkinliğiydi. Karacabey Panayırı zaman içerisinde maalesef yok olmaya yüz tutmuştu ve son yıllarda yapılamaz hale gelmişti. Bizler, seçim sürecinde vatandaşlarımızın talepleri arasında sıkça duyuyorduk ve nihayetinde görevi devraldıktan sonra bahar ayı da olması münasebetiyle yeniden vatandaşlarımızla buluşturduk. Burada hem alışverişimizi yapıp hem de eğlenceli etkinliklerle keyifli vakit geçirerek katılımcılara unutulmaz anlar yaşatmayı hedefledik. Elbette eksiklerimiz olacaktır, olmuştur. Bizler ve çalışma arkadaşlarımız süreci tüm yönleriyle değerlendirerek bundan sonraki senelerde tüm bu olumsuzlukları sıfıra indirip herkesi kucaklayan bir organizasyona dönüştüreceğiz. Panayır coşkusunu yıllar boyunca yaşatmak ve bizden sonraki nesillere de aktarmak istiyoruz. Bu konuda bizlere destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. Tüm esnafımıza ve vatandaşlarımıza katılımlarından dolayı çok teşekkür ediyorum’ dedi.

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[huseyinerol3453]

DEĞERLİ DOSTLAR, ESKİ DEVİRLERDE, İKTİDARA, HÜKÜMDARLARA YANAŞAN, GÖZE GİREN İNSANLAR VARMIŞ, BUNLAR GİDEREK DEVLET YÖNETİMİNDE "AİLE BOYU, CEMAAT BOYU" YER ALIRLAR, HER ŞEYE HAKİM OLURLARMIŞ... ABBASİ DEVLETİNDE , İRANLI BERMEKİ AİLESİ, ÇOK UZUN YILLAR HER İŞE HAKİM OLMUŞ, YÖNETİMİ ELE GEÇİRMİŞ, HALİFELER ADETA ELLERİNDE OYUNCAK OLMUŞ... HARUN REŞİT ZAMANINDA DA, VEZİR DE İRAN ASILLI BERMEKİ AİLESİNDEN CAFER İMİŞ. HARUN REŞİT VE VEZİRİ CAFER BİR GÜN DOLAŞIRKEN, BİR ELMA BAHÇESİNDEKİ ELMALARI CANLARI ÇEKMİŞ... ELMA AĞACININ DALLARI SOKAĞA SARKMIŞ AMA YETİŞMELERİ GÜÇ, VEZİR, HARUN REŞİT'E EĞİLMESİNİ SÖYLEMİŞ VE HALİFENİN SIRTINA BASIP DALDAN BİR, İKİ ELMA KOPARMIŞ... HARUN REŞİT ELMAYI YEMİŞ, PEK BEĞENMİŞ VE BAHÇE SAHİBİNİ YANINA ÇAĞIRTARAK, BİR İSTEĞİ OLUP, OLMADIĞINI SORMUŞ, ADAMIN BİR RİCASI VARMIŞ: "KUDRETLİ HALİFE HAZRETLERİ! BEN DE VEZİRİMİZ CAFER GİBİ BERMEKİ AİLESİNDENİM, SİZDEN BİR RİCAM VAR, BENİM BU AİLEDEN OLMADIĞIMA DAİR BİR FERMAN VER!" HARUN REŞİT, "OLMAZ ÖYLE ŞEY!" DEMİŞSE DE, ADAM DİRETİNCE YAZIP VERMİŞ... * * * GEL ZAMAN GİT ZAMAN BERMEKİ AİLESİ O KADAR GÜÇLENMİŞLER, ŞİMARMIŞLAR, DEVLETİ KENDİ BABALARINDAN KALMA ÇİFTLİKLERİ GİBİ YÖNETMEYE BAŞLAMIŞLAR. ÖNEMLİ HER MAKAMA, KONUMA KENDİ AKRABALARINI YERLEŞTİRMİŞLER. HALİFENİN ALTINI OYMAYA KALKMIŞLAR. BUNU ÖĞRENEN HARUN REŞİT, ÖNCE VEZİRİ CAFER'İN KAFASINI UÇURMUŞ, BUNUNLA DA YETİNMEYEREK BERMEKİ AİLESİNDEN KİM VARSA, YAKALANIP, HAPSE ATILMASINI İSTEMİŞ. YALNIZ BİR ADAM İTİRAZ ETMİŞ: "EVET, BEN DE BU AİLEDENİM AMA, ELİMDE, BU AİLEDEN OLMADIĞIMA DAİR HALİFE FERMANI VAR, BUYURUN!" ADAMI ALIP, HARUN REŞİT'E ÇIKARMIŞLAR, HALİFE ADAMI TANIMIŞ, "BIRAKIN!"DEMİŞ, "BU FERMANI BEN VERDİM!" SONRA ADAMA DÖNMÜŞ: "PEKİ, SEN BUGÜN OLANLARI, O ZAMAN NASIL GÖRDÜN?" "EFENDİM, BİR ADAM, KENDİSİNİ, EN YÜCE MAKAM VE YETKİLERE KAVUŞTURAN HALİFESİNİN SIRTINA BASIP, ELMA KOPARACAK KADAR GÖZÜ DÖNMÜŞSE, ONUN BAŞINA GELECEK VAR DEMEKTİR. KURUNUN YANINDA YAŞ DA YANMASIN, DİYE, SİZDEN BU FERMANI ALDIM." DİLERİM HER ŞEY GÖNLÜMÜZCE, KARDEŞÇE, SEVGİ VE HUZUR DOLU OLSUN. AMİN İNŞAALLAH. EN İÇTEN DİLEKLERİMLE. https://www.instagram.com/p/CDQGnZtMyCF/?igshid=cw33qy8bv0jn

[huseyinerol3453]

HEY GİDİ GÜNLER HEY, DEĞERLİ DOSTLAR, BU RESİMDEN SONRA UZUN YILLAR GEÇMİŞ. KIZ KULESİ HALA YERİNDE. İNSANIN ADETA BU DURUMA İNANASI GELMİYOR. BİZ DE BİR GÜN BU İNSANLAR GİBİ HAYATA ELVEDA DİYECEĞİZ. DİLERİM , BU KAİNATTA BİR HOŞ SADA BIRAKIRIZ. İNŞAALLAH DİYELİM. EN İÇTEN DİLEKLERİMLE https://www.instagram.com/p/B_6L9IqgrvZ/?igshid=19aur5eqpnzvq

[huseyinerol3453]

DEĞERLİ DOSTLAR, BU FETÖ TERÖRİSTİ İLE İLGİLİ YENİ ŞEYLER ÖĞRENDİM. HABERTÜRK TV KANALINDA BU TERÖRİSTİN 40 SENEDEN BERİ ARKADAŞI OLAN LATİF ERDOĞAN İN KONUŞMALARINI DİNLEDİM. DEĞERLİ DOSTLAR, PEYGAMBERİMİZ BİR HADİSİNDE; MÜSLÜMAN HER GÜNAHI İŞLEYEBİLİR . ANCAK GERÇEK MÜSLÜMAN YALAN KONUŞAMAZ. ÖNCELİKLE BU TERÖRİST YALANCI. ÇÜNKÜ KENDİSİNİN DAHA ÖNCEKİ BEYANİNDA ERZURUMLU ALVARLI AİLESİNDEN İMAM OSMANIN YANINDA YETİŞTİĞİ, ONDAN DERS ALDIĞINI KENDİ ROPÖRTAJLARINDA AÇIKÇA BELIRTTİĞİ HALDE BÖYLE BİR DURUM YOKMUŞ .HATTA BU TERÖRİST BAŞI BU MEDRESEDE EĞİTİME BAŞLARKEN ,16 YAŞINDAYKEN BU HOCA ATATÜRK KARŞITI, DÜŞMANI DİYE İHBAR ETMİŞ, ONU TUTUKLATMIŞ, TERÖRİST BAŞINI MEDRESEDEN ÇIKARMIŞLAR. BU TERÖRİST BAŞI DİNİ EĞİTİM ALDIĞINA DAİR HİÇ BİR BELGE, İCAZET BELGESİ VE DİPLOMASI VB. DE YOKMUŞ. YANİ BU TERÖRİST, VE HAİN AİLE VE YAKIN ÇEVRESİNDEN DUYDUĞU, ÖĞRENDİĞİ İLE İLK OKULU BİLE BİTİRMEDEN VAİZ OLARAK DİYANETÇE GÖREVLENDİRİLMİŞ , BU GÖREV İLE İLGİLİ HİÇ BİR EĞİTİM BELGESİ, İCAZET, DİPLOMASI DA MEVCUT DEĞİLMİŞ. . SANKİ KARPUZ SATARKEN , DAHA SONRA KENDİNİ ŞEYH İLAN EDEN ,MÜRİT TOPLAYAN 28 ŞUBATTA Kİ ALİ KALKANCI GİBİ, GİBİ DE GİBİ. YUH BE YUH DEMEK LAZIM. İLK OKULU BİLE DAHA SONRA DISARDAN BİTİRMİŞ. KENDİ ÖZ BABASI BİLE ONUN BOŞ BİR İNSAN OLDUĞUNU SÖYLERMİŞ. BAŞKA ÇOK ÖNEMLİ BİR AYRINTI İSE 1969 YILINDA ASLEN YAHUDİ KÖKENLİ OLDUĞU SÖYLENEN İŞ ADAMI VEHBİ KOÇ, MİT MÜSTEŞARI FUAT DOĞU, VE UZUN YILLAR DİYANET İŞLERİ BAŞKAN YARDIMCILIĞI DA YAPAN YAŞAR TUNAGÖR İLE BİRLİKTE BU CEMAATİN TEMELLERİNİ ATMIŞLAR .BİLİYORSUNUZ AK PARTİ İKTİDARINA KADAR MİT OPERASYON YETENEĞİ OLMAYAN, NATO KAPSAMINDA GÖREV YAPARDI. ADETA ABD CIA İN TÜRKİYE KOLU GİBİ ÇALIŞIRDI. MAAŞLARI DA 60 VE 70 Lİ YILLARDA ABD DEN GELİRDİ. KISACA MİT BÖYLE BİR KURULUŞTU . DOLAYISIYLA FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNÜ TA 1969 YILINDA ABD CE CIA TARAFINDAN KURULDUĞU BELGELENDİ. ONDAN SONRA BU TERÖRİST VE HAİN YÜRÜ YA KULUM DURUMUNA YÜKSELMİŞ, BUNDAN SONRA DİYANETÇE VAİZ OLARAK GÖREVLENDİRİLMİŞ. AYRICA YAŞAR TUNAGÖRÜN ÜSTLENDİĞİ KESTANE PAZARI DERNEĞİNİN BAŞKANLIĞINA GETİRİLMİŞ, ASLINDA İLİM OLARAK YETERLİ İSLAMİ BİLGİSİ DE YOKMUŞ. https://www.instagram.com/p/B1FHOrKgh43/?igshid=blfq373eengo