#Yörük gelenekleri

[hatayhaber]

Hassa'da Gelenek ve Dayanışma Buluşması: "Vıdı Vıdı" Etkinliği Gerçekleştirildi

Haber Video: Hatay’ın Hassa ilçesine bağlı Mazmanlı Hanobası Köyü’nde, Anadolu’nun köklü geleneklerinden biri olan Vıdı Vıdı etkinliği büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Köy çocukları, ev ev dolaşarak topladıkları gıdaları bir araya getirdi. Etkinlik kapsamında hazırlanan yemekler, köy meydanında tüm halkın katılımıyla paylaşıldı. Ayrıca, bu anlamlı buluşmanın sonunda yağmur duası yapılarak…

[cagdasyatirim]

YÖRÜK, TAHTACI GELENEKLERİ

Etem ORUÇ

Yörükler ve Tahtacılar, Doğa Ananın çocuklarıdır. İlk çağlardan beri şaman geleneklerini sürdürürler. Gök tanrıya inanırlar, Tanrının yarattığı her şeyi de O’nun bir parçası olarak gördükleri için, Doğaya ve insana olan saygı, Tanrıya yapılan saygı olarak görürler.

Dağa odun etmeye giderken, baltanın, tahranın kesici yerini ağaçlar korkmasın diye.bez bağlarlar. Ağacı kesmek zorundaysa ondan özür dileyerek ne için yapmak zorunda olduğunu anlatırlar. Öncelikle kurunuş ağaçları kesip odun ya da çıra ederler. Kuru ağaç bulamazlarsa ağacın etrafında üç defa döner ondan özür dileyerek, üzülerek zayıf dalları keserler.

Ağacı kutsal sayarlar, kendisi gibi yaşamasını isterler. Koca Yunus’un : “ Yaratılanı severiz yaratandan ötürü,” dediği gibi doğada olan her şeye saygılıdırlar. ��ok iyi bilirler ki doğaya verilen zarar, tüm canlara yapılan bir katliamdır. Aynı şekilde kurban keserken bıçağı kurbana göstermezler, kurbanlık korkmasın üzülmesin diye.

Tarlada buğday ya da sebze için çifti sürerken; bu toprağa vatan yapan atalarının eti, kanı, kemiği toprak olduğunu bildiklerinden, sabanı sert olarak toprağa çakmazlar.. Toprağı ataları olarak bildiklerinden, incinmesin diye çifti yavaş sürerler.

Arpayı, buğdayı taprağa ekerken taşa, kuşa ve bana diye eker, üçte birine razı olur. Kuşun, karıncanın, börtü böceğin yabanın hakkını da ayırırlar. Katıra, eşeğe, deveye yük yüklerken onların taşıyabileciği, çekebileceği yükü yüklerler. 1 kile 13 kğ gelir. Eşeğe beş kile, Katıra 8 kile, deveye bir mut buğday, arpa ya da herhangi bir yük yüklerler.

Yörükler uykudan uyanınca önce hayvanları doyurur sonra kendileri kahvaltı eder. Her yaratılanın doğada bir görevi vardır. Görevinin ne olduğunu bilemeseler de saygılı davranmayı özen gösterirler. Yılanın bile hakkı olur diye, sağılan süttün birazını toprak kaba koyup damın kuytu bir yere bırakırlar. Yılan sütünü oaradan içer. Her evin bir yılanı vardır. Onu evin koruyucusu bilirler.

Yoksulları, gereksnimi olanları kollar, yardımcı olurlar. Yanlarına gelenleri doyurmadan gödermezler. Sadaka ve kurbanları yokluk çeken insanlara verirler. Var olan hiçbir şeyi gereksiz yere tüketmezler. Namaz kılmak için abdest alırken ağacın dibinde alırlar, su yabana gitmesin ağaç da yaralansın diye.

Doğda var olan kurdu, kuşu kollar. Onların yaşaması için yardımcı olurlar. Anası ölmüş kuzuyu ,kuzusu ölmüş koyuna yakar, yetimi öksüzü yaşatırız. Eskiler iyi bilir süt anne vardır. Bir ananın sütü yetmezse başka ana bebeği emdirir, süt anası olur.

Şaman geleneği Yörük tahtacılarında hâlâ yaşar. Bir şeyi anlatırken tahtaya vurmalar. Gidenin arkasından su dökmeler, bir ağacın meyvesini toplarken üst dallardakini kurda, kuşa bırakmalar hep bu geleneğin uzantılarıdır.

Nazara da inanırlar, nazara ancak dağlar dayanır diye sabah kalkınca önce dağlara, sonra,hayvanlara, sonra insanlara bakarlar. Bakışlarının nazarından korunsun; yaratanın yarattığına zarar gelmesin diye.

Nazardan korunmak için çocuklarının omuzlarına içinde yılan kemiği olan muska, çıtlık ağacından yapılmış küçük bardak ya da nazar boncuğu takarlar. Kuzunun, oğlağın boynuna da çıtlık ağacında yapılmış süsler, mavi boncok bağlarlar.

Yörükler ve Tahtacıların doğaya zararları olmaz, olursa faydası olur. Onlar, dağda, bayırda yaşarken dağlarda yangın da olmazdı. Geçen yılarda günlerce ormanımız cayır cayır yandı. Yüreklerimiz dağlandı. Eğer Yörükleri ve Tahtacıları dağlardan indirmeyip o şaman geleneğini yaşatabilseydik ormanlarımız da yanmazdı.

Doğa anaya sevdalı, dağların özgür çocuklarını, gelenek ve göreneklerimizi yok ettikçe aç gözlü, acımasız insanlar yaratıyoruz. Onlar da para uğruna her şeyi sömürerek dünyamızı yaşanmaz hale getiriyorlar.

Ne diyor Anadolu bilgesi Hacı Bektaş Veli: “Her ne arar isen kendinde ara, / Mekke’de Kudüs’te Hac’ta değil.” Düşünen, sorgulayan, doğa anaya zarar vermeyenlere selam olsun.

Not. Bu yazıyı yazarken yörük beyi, Ramazan Kıvrak arkadaşın yazısından yararlandım.

[isiltu]

Anadolu yagmaya ugramadan , Bizans egemenligi öncesi ensest yonelimi ve hayvan tecavuzunu cezalandiran bir töre var. Evrimde geri turler olduklari icin sop kurallari duzenlenen halktan at ve esege yonelimde bulunanlarin saray cevresine, krala yaklasmalari yasaklanmis. Ensest Yonelimi ve Hayvana Tecavuzu cezalandiran törenin Türklere ait oldugu biliniyor ve hayvana tecavuzu Anadoluda yaygin gostermek icin inanilmaz bir tahrifat var. Bu Osmanlinin kereste aldigi Bizans soyu olarak kendine 'tahtacı'' adi takan alevi arkadaslar goruldugu uzere Turkiye'de hayvan tecavuzunde basi ceken etniklerden biri olarak YÖRÜK adiyla anilmiş.Kendilerine YÖRÜK/TÜRKMEN adi vermelerinin altinda bile Turklere kendi egilimleriyle camur atma mantigi var. Turkiye'de hayvan tecavuzunun hangi bolgede ve hangi etniklerde yaygin oldugu acikca bilinmesine ragmen konu israrla yurt genelinde siradan bir gelenek olarak lanse ediliyor. Hayvana tecavuzun cezalandirilmasiyla ilgili yasa tasarisina Adalet Bakanligi konunun Anadoluda geleneksel oldugu iddiasiyla itiraz etmişti. Isvicre'de mesela eşeği Margörit'le cinsel ilişkiye giren kimliginde Turk vatandasi gorunen Kürt işçi, Zürih Mahkemesi'nde görülen duruşmada kendi gelenek ve göreneklerinde her erkeğin eşekle cinsel ilişkiye girdiğini belirterek beraatini istiyor, Yargıç, Türk gelenekleri gereği eşekle ilişkide bulunan sanığın beraat etmesine karar veriyor. Turklerin esekle cinsel iliskiyi normal saymasi Avrupadaki gazetelerde uzun sure gündem oluyor. Özellikle bu konuda gundem olusturulmaya calisiliyor zira Anadoluda ensest yonelimi , hayvan tecavuzunu cezalandiran soylu yonetici sinifin Türk soyu oldugunu gizlemeleri Anadolu topraklarinda hak iddia edebilmeleri icin hayati onem tasiyor. Bütün Türk devletlerine yanci olan etniklerin kimligi aynı dikkat ederseniz. 'Asyadaki samanist toplum' dedikleri de Asyanin Türk soylu olmayan popülasyonunu olusturuyor zira Tum Turk Devletlerinin Türk soylu vatandaslari Cengiz Han'in torunu Berke Han liderliginde toplu olarak musluman oluyor zaten. Cengiz Gündoğdu'nun kitabına göre, Anadolu'da eşekle cinsel ilişki olağanmış. Antropolog Edgar Gregersen'e göre, Türkler arasında eşekle cinsel ilişkiye girmenin penisi büyüttüğü inancı varmış. Bekir Yıldız, kitapta köyden kente göçlerle beraber bu ilişki türünün azaldığını belirtiyormuş. Hayvan Tecavuzunu Türklerle ilişkilendirmek icin kendilerini yirtmis arkadaslar görüldüğü gibi. Turkiye'nin dört yanina yayilan, ensest ve zoofili egilimleri yurt genelinde bilinen malum etniklerin konuyla ilgili kimliklerini zikrettiginizde korkunc bir cirkefle karsilasiyorsunuz. Fakat arkadaslar kendi gelenekleri olan hayvan tecavuzunu Turkiye'de Turk soylu vatandasa yamamakta teredut etmiyor niyeyse. Hayvan Tecavuzu Turklere Türk soyuna özgü gibi lanse edilirken 'IRKçılık'tan sayilmiyor ?! Donald C Wood'un kitabina göre mesela Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne bağlı Kaşgar şehrinde bir erkeğin eşekle cinsel ilişkiye girmesi kişi ve hatta kişinin ailesi için alay konusuymuş. Eşekle cinsel ilişki vakası yaşanan köydeki halkın hissettiği utanç duygusu, köydeki tüm dişi eşeklerin köyden gönderilmesi için yeterli imiş. Japonlarda da hayvan tecavuzune muthiş tepki var. Asya Toplumuyla ve Turklerle iliskilendirilen Hayvan Tecavuzunu iddia eden' paftalari resmi bir bilgi gibi sunan ayni kaynaklar Buna karşın Alman doktor Wilhelm Gollmann, İranlıların koksaljiye (kuyruk sokumu ağrısı) çare olarak eşeklerle cinsel ilişkiye girdiklerine dair ifadeyi Alman Doktorun 'iddiasi' serhi duserek yayinliyor nedense ? #YÖRÜK #TAHTACITÜRKMENLERİ #TAHTACI #ALEVİ #KÜRT #HAYVANTECAVÜZÜ #ZOOFİLİ 14 Nisan 2022/Işıl Tufan Salihoglu #YÖRÜK #TAHTACITÜRKMENLERİ #TAHTACI #ALEVİ #KÜRT #HAYVANTECAVÜZÜ #ZOOFİLİ https://www.instagram.com/p/CcUFBWvqRxV/?igshid=NGJjMDIxMWI=

[seldagoktas]

Karabük’e bağlı, tarihi, şirin, güzel, mistik, dingin Safranbolu.  Yaşanmışlıkları, doğası, kültürü, gelenekleri ile harmanlanmış huzurlu Safranbolu, ülkemizin özel hazinelerinden. Unesco dünya miras listesinde.

SAFRANBOLU GEZİLECEK YERLER SAFRANBOLU EVLERİ : 2000 civarında eski Türk evi. 800 tanesi resmi koruma altında. Ahşap ustalığının eşsiz örneklerini görebiliyorsunuz. SAFRANBOLU KENT MÜZESİ : Geçmiş dokuya bir yolculuk burası KAYMAKAMLAR GEZİ EVİ : Eski Safranbolu Konağı şimdi müze olarak görsellikte SAAT KULESİ ANADOLU SAAT KULELERİ MÜZESİ ESKİ ÇARŞI DEMİRCİLER ÇARŞISI YEMENİCİLER ARASTASI YÖRÜK KÖYÜ : Safranbolu’ya 11km. uzaktaki müze köy İNCEKAYA SU KEMERİ VE KRİSTAL TERAS ULUYAYLA KANYONLAR : Düzce Köyü girişindeki ve Kozcağız’daki kanyonlar oldukça popüler. TOKATLI KANYONU : Billur nehir boyunca yapacağınız yürüyüş paha biçilemez. MENCİLİS MAĞARASI HIZAR MAĞARASI AMASRA : Oldukça yakın görmeden dönmeyin derim

SAFRANBOLU NE YENİR ? KUYU KEBABI YAPRAK SARMA SAFRANLI ZERDE SANRANBOLU BÜKMESİ SAFRANLI PİLAV SAFRANBOLU BAKLAVASI SAFRANLI LOKUM VE KAHVE HÖŞMERİM TAŞEV SANAT VE ŞARAPEVİ : Mutlaka gidilmeli bir adres HAVUZLU KÖŞK REST : Tavsiye edilen bir mekan, yemekleri güzel ATİŞ CAFE : Yöresel yemekler, kahvaltısı taptaze ARASTA KAHVESİ : Olmazsa olmaz

SAFRANBOLU NE ALINIR ? SAFRAN SAFRANLI LOKUM SAFRANBOLU EV MAKETİ FOTOĞRAFLAR – PHOTOS

SAFRANBOLU Karabük'e bağlı, tarihi, şirin, güzel, mistik, dingin Safranbolu.  Yaşanmışlıkları, doğası, kültürü, gelenekleri ile harmanlanmış huzurlu Safranbolu, ülkemizin özel hazinelerinden.

[bilgisitesi]

Uğurlupınar, Mustafakemalpaşa Hangi Şehirde Nerededir?

Uğurlupınar, Mustafakemalpaşa

Uğurlupınar—  Mahalle  —

BursaÜlke TürkiyeİlBursaİlçeMustafakemalpaşaCoğrafi bölgeMarmara BölgesiNüfus (2000)[1] - Toplam280Zaman dilimiUDAZD (+3)İl alan kodu0224İl plaka koduPosta kodu16500İnternet sitesi: [2] YerelNET sayfası

Uğurlupınar, Bursa ilinin Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı bir mahalledir.

TarihçeDüzenle

Uğurlupınar mahallenin tarihteki adi Hırsızpınar dır. Zamanında hırsızların uğrak yeri olmasından ve genelde hırsızların buluştuğu yerdir. Bu nedenle eski yöre adı ile Hırsızpınar olarak bilinir.

Daha önce İncealipınar mahallesi ile birleşikken daha sonra ayrılmıştır. Her iki köy Osmanlı Türkleri tarafından kurulan Yörük Köyleridir. İncealipınar'ın kurucusu Osmanlı soyuna dayanan Kayı Oğuz Yörük Beylerinden İnce Ali 'dir. Her iki oba mahallesinin halkı öteki Oba diye konuşurken kastettiği diğer köy karşı köydür. Böylelikle İncealipınar halkı karşı oba için öteki oba ve zaman zaman yöre halkı Hırsman da derken, bugünkü Uğurlupınar'ı kasteder. İki köy halkının Yörük şivesinde kullandığı Yerleşim Alanı manasına gelen Man sözcüğü suyun, pınarin oldugu yeri, yani İnce Ali'nin yaptigi çesmeyi kastetmektedir. Köy sakinleri çalışkanlıkları, ticareti bilmeleri, ve kent hayatına kolay uyum sağlamaları ile bilinir. Köy halkının bir çoğu göç etmiş olup ağır sanayiye hizmet etmektedir. Bakınız:http://tr.wikipedia.org/wiki/İncealipınar,_Mustafakemalpaşa

+ ve ugurlu pınar koyunun, dört bır yanı mermer ocakları bulunmaktadır. ugurlu pınar koyundekı ilk ocak fındıcak dıye bıldıgımiz mevkıde 1990 ve 1993 yıları arasında gelmıstır. ozaman koylulerın bılmedıgı makınaları tuhaf, tuhaf gormuslerdır koyün bullamadıgı paraları tarla satarak insanlar durumlarını duzeltmıslerdır. ve ılk tarlayı hasanlar dıye bılınen acar aileleri satmıslardır. ve sonra ıse arka arkaya mermer ocakları koyun hemen hemen her merasında ocaklar acmaya devam etmişlerdır ve koyun dogası berbat bır sekılde alr üst olmustur...

KültürDüzenle

Yörük Oğuz Türkmenleri kültür gelenek ve görenekleri yaşanmaktadır.

Misafirperver Türk gelenekleri mahallede en iyi şekilde görülmektedir. Köy halkı misafire çok önem vermekte olup en iyi şekilde ağırlmak onlar için bir görevdir. Yine Yörüklere ait halk oyunları mahallede düğünlerde ve törenlerde çok iyi bir şekilde devam ettirilmektedir.

CoğrafyaDüzenle

Bursa iline 55 km, Mustafakemalpaşa ilçesine 20 km uzaklıktadır.

İklimDüzenle

Mahallenin iklimi, Marmara iklimi etki alanı içerisindedir.

NüfusDüzenle

Yıllara göre mahalle nüfus verileri200720002801997256

EkonomiDüzenle

Mahallenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Altyapı bilgileriDüzenle

Mahallede, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Mahallenin içme suyu şebekesi vardır. , kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Mahalleye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup mahallede elektrik ve sabit telefon vardır.