#Tek Abyad

[turkiyedenhaber]

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Artık eskisi gibi ‘YPG ayrıdır, PKK ayrıdır’ diyemezler

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Fırat’ın doğusunda 20 mil (32 kilometre) derinliğinde oluşturulacak güvenli bölge konusunda Türkiye-ABD arasında varılan mutabakatın ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Soçi’de bir görüşme gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta Suriye’nin kuzeyi olmak üzere birçok bölgesel ve ikili meselenin ele alındığı görüşme sonrası için Türkiye’ye dönerken gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.SOÇİ’DE ÖNEMLİ BİR ANLAŞMAYA İMZA ATTIK“Ülkemizin güvenlik kaygılarını teyit eden ve Suriye'ye barış ve istikrar getirmeyi hedef alan bu anlaşma yoğun bir çalışma sonucunda beklenen neticeye varmış oldu. Bu anlaşma ile terör koridoruna bir darbe daha vurduk, Suriye'nin toprak bütünlüğünü güçlendirecek bir adım attık, Astana sürecinde önemli bir kazanım elde ettik, Barış Pınarı Harekaâı’nın bir meyvesini daha aldık, mültecilerin evlerine dönüşlerini kolaylaştıracak bir zemin oluşturduk. Bu kazanımlar ışığında Suriye'de siyasi sürecin ilerletilmesi için çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz.”‘KAMIŞLI’ KONUSUNU AYDINLATTIErdoğan, bir gazetecinin, “Kamışlı'nın dahil edilmemesi gibi bir ifade oldu. Bu tam olarak ne anlama geliyor? Ortak devriyenin dışında ama YPG'nin olmayacağı 30 kilometre alanın içinde mi Kamışlı?” sorusuna şu yanıtı verdi:“Kamışlı'nın özelliği şu. Kamışlı şu an itibarıyla Rus askerleri ile rejim güçlerinin bulunduğu bir yer. Dolayısıyla orada bizimle karşı karşıya gelmek gibi bir şeyi arzu etmiyorlar. Biz de zaten böyle bir şeyi arzu etmedik ve başından itibaren Kamışlı tarafında böyle bir şeye girmedik.”SÖZLER YERİNE GETİRİLMEZSE…Erdoğan, “ABD ile anlaşmamızda bir süre vardı. Burada da bir süre var, 150 saat Eğer Türkiye PKK-YPG güçleri çıkmayı reddederse kalan yerlere askeri harekat seçeneğini masada tutuyor mu? Bir de Türkiye-Rusya arasında kurulacak mekanizmanın bir yerinde bir şekilde rejim de yer alacak mı?” sorusuna ise şu cevabı verdi:“Gerek ABD gerekse Rusya ile olan bu anlaşmalarımızda eğer verilen sözler yerine gelmezse bizim için atılması gereken adımlarda herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Amerika ile yapılan anlaşma kısmında yine aynı operasyonumuzu kararlılıkla devam ettiririz. Rusya ile ilgili olarak da Sayın Putin çok kararlı konuştu: ‘Biz bunları buralardan kesinlikle atarız’ dedi. Şimdi tabii bu sözü verdiğine göre atılmayınca bizim görev başlar. O da aynen diğerleri ile ne ise bunlarla da o olacaktır. Değişen bir şey olmaz. Süreci göreceğiz.”PUTİN’E YPG HATIRLATMASIErdoğan, güneye çekilecek olan PKK-PYD’nin isim değiştirerek Suriye'de rejim ordusunun içine girip girmeyeceği konusunda da, “Bu konu ile ilgili olarak zaten biz Sayın Putin'e bir hatırlatma yaptık, sizin dediğinizin değişik bir versiyonuydu. Dedik ki ‘Bunlar icabında rejimin elbiselerini giymek suretiyle arazide kalırsa ne olur?’ ‘Müsaade etmeyiz’ dedi. Takipte olacağız” ifadelerini kullandı.ADANA MUTABAKATI’NDA DEĞİŞİKLİKErdoğan, “Mutabakatta dikkatimizi çeken bir ifade oldu. Adana Mutabakatı bu süreçte çok sık gündeme getirildi Rusya tarafından. Hatta en son Lavrov değişebileceğine atıfta bulundu. Mutabakatta da “Rusya Federasyonu Adana Mutabakatı’nın uygulamasını kolaylaştırır” deniliyor. Bu ne anlama geliyor?” sorusuna şöyle yanıt verdi:“Bizim geçmişte yaptığımız Adana Mutabakatı’na yönelik herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Rejimin Adana Mutabakatı ile ilgili zaman zaman değiştirme yaklaşımları oldu. Lavrov'un söylediği de yumuşatmaya, kolaylaştırmaya yöneliktir aslında. Adana Mutabakatı’nı ilk defa gündeme getiren de Rusya tarafı olmuştur. O günden bugüne kadar zaten Adana Mutabakatı özellikle bizim Suriye'ye girişimizin en önemli dayanağıdır” dedi.MÜNASEBETLERİ KOLAYLAŞTIRACAK ADIMLAR“Bu mutabakatta biz Suriye rejimine ilişkin bir ifade okumadık ancak bundan sonra Türkiye ve Suriye rejimi arasında farklı bir ilişki modeli geliştirilmesi söz olabilir mi?” sorusuna Erdoğan’ın yanıtı şu oldu:“Bundan sonraki süreçle ilgili olarak biz başta Rusya-Suriye münasebetlerinden hareketle kendimiz için bunu çok daha isabetli bir yol olarak görüyoruz ve bugünkü görüşmelerde de bunun bu süreci çok daha kolay kılacağını gördük ve buna inandık. Temennim odur ki bundan sonraki süreçte de biz bu münasebetleri kolaylaştıracak adımları dışişleri bakanlığı olsun, savunma bakanlığı olsun, istihbarat olsun, bunları devreye sokarak Rusya tarafından bu işi sürekli gündeme aldık ve gündemde de Bunlar zaman zaman bize olumlu neticeler de verdi. Bundan sonraki süreçte de biz bunları tabii yine kullanacağız, bundan istifade de edeceğiz.”OBAMA’YA ÇOK SERT ELEŞTİRİ“PKK'nın sözde kanton ilan ettiği Ayn el-Arab ele alındı mı? PKK-YPG'den nasıl temizlenecek? Bununla birlikte Sayın Putin'in çok uluslu Suriye tanımı içinde Kürtler vurgusu vardı. Suriye Milli Ordusu'nun temsil ettiği kitleye bir vurgu yapılmadı. Bunu nasıl değerlendiriyor sunuz?” sorusu üzerine şunları söyledi:“Aslında Rusya'nın bizim Ayn el-Arab'a girmemiz konusunda her zaman bazı davetleri olmuştur. Fakat ABD'nin de tam tersine oraya girmememiz istikametinde yaklaşımı olmuştur. Bu yaklaşım aslında Obama döneminde de böyleydi. Ki biliyorsunuz Obama uçaklarla Kobani'ye silah, mühimmat, her türlü şeyi indirdi ve oradan adeta bizim ülkemize onlar bir huruç harekatı başlattılar. Bugün eğer 350 bin Kobanili ülkemizdeyse bunun müsebbibi birinci derecede Obama'dır ve şu anda bunlar bizde. “Türkiye'de Suriye'nin kuzeyinden hiç Kürt yok” diyenler yalan söylüyor. Bunun dışında tabi sayıları 3 milyon 600 bine ulaşan Suriyelilere baktığımız zaman ağırlıklı Arap. Onun dışında Ezidi vesaire de var. Biz burada gerek Ruslara gerekse Amerikalılara hepsini anlattık. Bunlardan sonra zaten bu neticeye vardık.”TERÖRİST TERÖRİSTTİRErdoğan sözlerine şöyle devam etti:Şu an itibarıyla özellikle ısrarla bir şey kullanılıyor; devamlı “Kürtler aşağı Kürtler yukarı.” Bizim oradaki Kürtlerle bir sorunumuz yok. Bizim derdimiz buradaki teröristlerdir ama bunlar öyle anlatıyorlar ki olayı “Kürtler” Amerikalılardan da böyle dinliyoruz, maalesef Ruslardan da Herkes Dün akşam onu da söyledim “Bunu bu şekilde kullanmanız Kürt kardeşlerimize saygısızlıktır. Bu saygısızlığı yapıyorsunuz. Lütfen böyle kullanmayın, bizim mücadele ettiğimiz PKK'dır, YPG'dir, yani teröristlerdir. Teröristin hangi ırktan, hangi dinden geldiğinin ne önemi var. Terörist teröristtir.”KÜRTLER DEĞİL TERÖR ÖRGÜTÜErdoğan, “Mesela DEAŞ'ın içinde İngiliz’i var, Alman’ı var, Fransız’ı var, Hollandalısı var vesaire. Az da olsa Türk de var. Şimdi biz DEAŞ'ı tanımlarken hangi ırkı öne çıkaracağız? Olmaz! Bu işi bir etnik mücadelenin içine sokmamak lazım. Eğer böyle yaparsak yarın biz başka faturalarla karşı karşıya kalırız. Bunlara dikkat etmemiz lazım. Tabii biz yazılı kayıtlara girerken asla bunu Kürtler diye girmiyoruz. Tamamen terör örgütü olarak giriyoruz. Buradaki olayı da bu şekilde kayda girmiş olduk” ifadelerini kullandı.AYN EL-ARAB’A SAHİPLERİ YERLEŞSİN“Ayn el-Arap (Kobani) gündeme geldi mi?” sorusuna ise Erdoğan’ın yanıtı özetle şu şekilde oldu:“Tabii Ayn el-Arab konusunu da konuştuk. Şu anda biliyorsunuz özellikle Tel Abyad-Resulayn arasında yeni bir durum var. Bu bizim için şu anda adeta kazanılmış hak gibidir. Bu demek değil ki orada kalıcıyız. Böyle bir şey yok. Buraların gerçek sahibi Suriye. Biz bir işgal ordusu değiliz. Böyle bir özelliğimiz yok. Buranın gerçek sahipleri şu anda bizdeki 3 milyon 650 bin mülteci ve onlar gönüllülük esasına göre eğer buralara dönecek olurlarsa orada kendi topraklarında hayatlarını sürdürebilirler.”Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:“Bunun dışında bir durum daha var, o da şu, biliyorsunuz bizim hazırlamış olduğumuz bir plan, proje var. Uluslararası donörler toplantısı yapmak kaydıyla belli imkanlar sağlanırsa istiyoruz ki buralarda yapacağımız yerleşim alanlarındaki konutlar, sağlık tesisleri, okullar vesaire ile gelsin Suriyeliler, buraların sahipleri buralara yerleşsin. Hedefimiz bu. Kobani de aynı şekilde bunların içerisinde ve Kobani ile ilgili süreci de Ruslarla beraber yine aynı şekilde yürüteceğiz.”TOPU HEP TACA ATIYORLARCumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer bu mutabakat başarılı olursa Barış Pınarı Harekâtı’ndan sonra teşkil edilen yerde hemen imar çalışmasına başlama arzusunda mısınız?” sorusuna şöyle cevap verdi:“Biz o arzudayız da fakat şu anda kime teklif ettiysek hepsi ‘Gayet güzel gerçekten çok hoş’ dese de ‘Hani maddi kaynak’ dediğiniz zaman ‘İşte biz o kaynağı Lübnan'a verdik, işte biz onu Ürdün'e verdik’ deyip hep topu taca atıyorlar. Hiçbirisinden şu anda olumlu bir cevap alamadık. Olumlu cevap gelmeyince de geriye tek bir şey kalıyor. O da uluslararası donörler toplantısı için BM'yi devreye sokmak. Bundan bir netice alır mıyız alamaz mıyız bilemem. Şimdi biz bu yaptığımız mutabakatları da, gerek ABD gerek Rusya gerekse koalisyon güçleri, bunu şimdiden BM'ye ileteceğiz ve BM eli ile bu işi yaygınlaştıralım istiyoruz.”13 KASIM’DA TRUMP’LA GÖRÜŞECEKErdoğan, 13 Kasım'da Trump’la ABD’de görüşme konusunda ise “Şu an öyle gözüküyor” dedi.“Türkiye-ABD, Türkiye-Rusya arka arkaya böyle sonuç alıcı mutabakatlar sağlarken, Avrupa'dan da birtakım sesler yükselmeye başladı. Almanya’sı ayrı Fransa’sı ayrı… Ssüreç içerisinde Avrupa'yı nerede görüyorsunuz” sorusuna Erdoğan şöyle cevap verdi:“İki gün önce Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson aradı ve ‘Merkel, Macron, ben ve siz dörtlü olarak bir araya gelsek’ dedi. Onlar Londra'yı teklif ettiler. Ben de ‘Londra olmaz ancak İstanbul olabilir. Ya da sınıra yakın illerimiz Gaziantep veya Şanlıurfa olabilir. Buralarda yapabiliriz. Tarih olarak siz aranızda görüşün ve o adımı atalım’ dedim. ‘Bunlar da olmaz diyorsanız o zaman 3-4 Aralık'ta malum Londra'da NATO Liderler Zirvesi var. Bu NATO Liderler Zirvesi öncesinde veya akabinde orada yapabiliriz’ dedim.”‘YPG AYRIDIR, PKK AYRIDIR’ DİYEMEZLERCumhurbaşkanı, “Sonuç itibarıyla bu mutabakatların neticesinde ABD ve Rusya PKK-YPG konusunda yola çıktığınızdaki konumdan başka bir yere geldi mi? Türkiye'nin ‘bunların terör örgütü olduğu’ tezinin kabul edildiğini düşünüyor musunuz?” sorusu üzerine şunları söyledi:“ABD ile yaptığımız anlaşmadaki hususları bundan sonra da yakından takip edeceğiz. Rusya ile yaptığımız bu 150 saatlik olayda 23 Ekim'de 12.00 itibarıyla başlayacak. Onun neticesi ne olur onu da göreceğiz. Eğer orada olumlu ve hayırlı bir netice alırsak o zaman da zaten mesele kalmaz. Şu anda bize göre gelinen bir yer yok. Çünkü ortada Suriye Milli Ordusu’nda şehitlerimiz var. Aynı şekilde bizim sivil ve asker şehitlerimiz var, yaralılarımız var. Buna bir yere geldik diyemeyiz. Bunların durması lazım. Algı itibariyle elbette artık eskisi gibi büyük bir aymazlıkla, kolay kolay ‘YPG ayrıdır, PKK ayrıdır’ diyemezler”. Read the full article

[barkoturktv]

Akar: Bölgenin kontrolü ile ilgili çalışmalar devam ediyor

Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzur getirmek amacıyla başlatılan Barış Pınarı Harekatı tüm hızıyla devam ediyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, harekata ilişkin yaptığı açıklamada, "Tel Abyad ve Rasulayn kontrol altında. Bölgenin kontrolü ile ilgili çalışmalar devam ediyor. " dedi. "Bizim için tek hedef teröristler" Akar, "Mücadelemiz, sadece YPG ile değil DEAŞ başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle. Bizim için tek hedef teröristler." ifadesini kullandı. Read the full article

[buralardabiyerlerdeolucaktim]

cerablus el bab ay nel arab afrin tel abyad resulayn kamışlı bilmem ne cart curt yetmedi bi de iranın ilcelerini ezberlicez allah askına savasmayın tek zararlı biz çıkıyoruz kalmadı yer kalmadı

[haberoldu-blog]

Tüm umutları Türk askerinin gelmesi

https://haberoldu.com/tum-umutlari-turk-askerinin-gelmesi

Tüm umutları Türk askerinin gelmesi

Türkiye’nin Fırat doğusuna yönelik operasyon sinyali Münbiçlilere umut oldu. DEAŞ ve PKK/PYD terör örgütlerinden kaçarak Türkiye’ye sığınan Münbiçli Mustafa Hacı Abdullah, “Biz de terör örgütlerinden kurtulmak ve evimize dönmek istiyoruz. Bizim bu arzumuzu sadece Türkiye dile getiriyor. Türkiye, Münbiç’i terör örgütünden temizlediği zaman eski Münbiç’ten daha huzurlu ve daha güzel olacak” dedi. ABD askerlerinin Münbiç’te Mehmetçiğin karşısına çıkamayacağını ifade eden Abdullah, “Çünkü Amerika akıllıca davranacak. Amerikan askerlerinin Mehmetçiğin karşısına çıkacak durumları da gücü de yok. Ancak Amerika, PKK/PYD’yi kullanacak ve işi bitince onları bir köşeye atacak. Amerika, Türkiye ile ilişkilerinin daha da bozulmasını göze alamaz” dedi. 2014 yılında evini terk etmek zorunda kalan ve 4 yıldır memleketine dönemeyen Hacı Abdullah, şunları söyledi: “Münbiç PKK’dan temizlenmeden dönmeyeceğiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklaması bize umut oldu. Türkiye halkına çok teşekkür ederim. İnsanlar evlerini, işyerlerini, topraklarını bırakıp terör örgütlerinden kaçtı. Huzur bulmak istiyoruz. Bizde terör örgütlerinden kurtulmak ve evimize dönmek istiyoruz. Suriye halkı sadece Türk askerine güveniyor. PKK/PYD’den temizlendikten sonra Türkiye’den yerel yönetimi de oluşturmasını istiyoruz. Münbiç’i tekrar imar edecek tek ülke Türkiye’dir.”

Mustafa Hacı Abdullah

BU İYİLİĞİ ASLA UNUTMAYIZ

“Amerika, Münbiç’i terör örgütü DEAŞ’tan temizlemek için gelmişti. Ama bir terör örgütünü başka bir terör ��rgütüyle temizledi. DEAŞ gitti, PKK geldi. Şimdi o da gidecek. ABD neden oradan çıkmıyor? Münbiç’in gerçek sahipleri olarak bizler Amerika ve terör örgütü PKK/PYD’nin çıkmasını istiyoruz. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında Türk askeri ve Suriye askerinin kanı birbirine karıştı. Türk askerinin kanı Suriye topraklarına karıştı. Suriye halkı bu iyiliği asla unutmaz. Halk, kim yanında duruyor, kim onları zorla göç ettiriyor, bunları iyi biliyor.”

EVE DÖNMEK İSTİYORUZ

Şanlıurfa’da yaşayan Tel Abyadlılar da yurdun her yanındaki Suriyeliler gibi Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonu sevinçle karşıladı. Yaklaşık 3 yıldır doğdukları topraklardan ayrı kalmanın üzüntüsünü yaşayan Suriyeliler, tekrar ülkelerine dönebilmek için teröristlerin Tel Abyad bölgesinden çıkarılmasını bekliyor. Tüm mal varlıkları ellerinden zorla alınan Tel Abyad halkının en büyük hayali Türkiye’nin bölgeyi terör örgütünden temizleyerek tekrar yaşayabilecekleri güvenli bir yer haline getirmesi. Tel Abyadlı Vail Abut, “Türk ordusunun en kısa zamanda Fırat’ın doğusunu terör örgütünden temizlemesini bekliyoruz. Topraklarımızın terör örgütünden temizlendiği gün Allah’ın izniyle evlerimize dönmek istiyoruz” derken, Hamid Halid ise “Erdoğan’ın açıklamasıyla evlerimize döneceğimiz günün hayalini kurmaya başladık. Zaten bizim haklarımızı sadece Recep Tayyip Erdoğan savunuyor, Allah ondan razı olsun. Bizim gibi binlerce aile tehcir edildi. Burada ne kadar mutlu ve güvende olsak da evimize dönmek, toprağımızı ekip biçmek istiyoruz” diye konuştu.

Yeni Şafak

Kaynak: HABER7.COM

[haberihbarhatti]

Türkiye'nin ABD'yi kilitleyen sratejisi

Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Haber İhbar Hattı ile anlık takip edin! Haber için önce http://www.haberihbarhatti.com/2018/turkiyenin-abdyi-kilitleyen-sratejisi/2879/

Türkiye'nin ABD'yi kilitleyen sratejisi

Zeytin Dalı harekatıyla beraber Türkiye’nin kararlılığına dikkat çeken Haber7 Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Erdoğan, Türkiye’nin ABD’yi kilitleyen stratejisini ve TSK’nın Afrin’den sonraki hedefini kaleme aldı.Türkiye çok kararlı. Hem de hiç olmadığı kadar.Türkiye, Güney sınırımızdan ülkemize yönelen tüm terör tehditlerini bertaraf etmeye, ortadan kaldırmaya kararlı.Buna engel olmak isteyen ne varsa,  kim varsa, hangi ülke varsa boşuna o bölgede hesap, plan yapmasın.Türkiye gerçekten çok kararlı.Afrin sadece başlangıç.  12. Gününe giren operasyon başarıyla devam ediyor. Çünkü Türkiye’nin hedefinde sadece  ve sadece terör örgütleri var.  PKK, YPG, PYD , DEAŞ ve diğer terör unsurları.Planlı, kararlı ve titiz bir şekilde devam eden Afrin operasyonunun ilk 10 gününde 600’ün üzerinde terörist etkisiz hale getirildi.Çok titiz ve dikkatliyiz. Şu ana kadar sıfır sivil zaiyat var. Buna büyük önem verdiğimiz için operasyon planlandığından daha yavaş ve titiz devam ediyor.Afrin operasyonunun detaylarına ABD ulaşamadı. Aylar süren hazırlık ve çok gizli bir planla operasyona başlandı. Asker, istihbarat ve yerel unsurlar çok iyi koordine edildi.  Operasyonun başında 15 Temmuz fatihi İsmail Metin Temel Paşa  var.Uygulamaya konan bu farklı strateji ABD’yi kilitledi. Planlandığı şekliyle Afrin’de temizleme operasyonu eksiksiz devam ediyor.Afrin başlangıç dedik. Sırada Membiç var.Membiç’e yönelik bir operasyona ABD çok kızgın. Askerlerini buradan çekmeyeceğini ve operasyonun yapılmasını istemediğini açıkladı.  Ama iş işten geçmiş durumda. Türkiye Afrin’in ardından Membiç’i de terör unsurlarından arındırmakta kararlı.Asıl büyük hazırlık ise Fırat’ın doğusuna yönelik.  Amerika’nın bütün kurumları ile büyütüp beslediği YPG- PKK asıl büyük yığınağını ve hazırlığını Fıratın doğusuna yapmış durumda. 2 bin kargo uçağı ve 5 bin tırla bölgeye taşınan silah ve cephanenin hemen hemen tamamı bu bölgede ki üslerde depolanmış durumda. Ayn-el Arap, Tel Abyad, Ayn-el İsa, Tel Amir, Heku Cibus, Derbesiye, Tel Baydar, Kamışlı, Abdülaziz Dağı ve  Mebruka üsleri , Fırat’ın doğusunda tekamül ettirilmiş ABD üsleri olarak biliniyor. Bunlar sadece bilinenleri. Ve ayrıca bu üsler hem silah deposu hem de YPG-PKK terör unsurlarının barındığı merkezler. Hatta ABD bir adım daha ileri giderek bu terör unsurlarından 30 bin kişilik bir Sınır Ordusu kurduğunu açıkladı.Türkiye açısından bir başka büyük tehlike de bu terör yuvalarının sınırımıza çok yakın bölgelerde olması.Gizlilik esasıyla yürütülen  bir plan ve stratejinin aynısı Fıratı’ın doğusu içinde uygulanacak .Uygun zaman ve uygun konjektür oluşturulduktan sonra Fırat’ın doğusu gündeme alınacak.Yani Türkiye, sahada ne kadar güçlü olursa masada o kadar etkin olacağı bilinciyle hareket ediyor.Ve Türkiye, YPG-PKK üzerinden bölgede oluşturulan Washington planlarını yerle bir ediyor.Terör unsurları daha şimdiden sınırın öbür tarafında perişan edilmiş durumda.Afrin’den başladı , Membiç, Fırat’ın doğusu ve Irak sınırına kadar tüm bölge terörden temizlenecek.Başkomutan Erdoğan açık açık söyledi. “” Irak sınırına kadar gideceğiz”” … Afrin, Membiç ve Irak sınırına kadar olan tüm bu bölgelerin sahibi bu teröristler değil. Bu bölgeleri bu eli kanlı teröristlerden temizleyip gerçek sahiplerine teslim edeceğiz “ … Bu açıklama, Zeytindalı harekatından sonra ki Türkiye’nin hedefi ve yol haritasını da ortaya koymuş oldu.FIRATIN DOĞUSUNDA ALARM VARFıratın doğusunda daha şimdiden panik başladı. Özellikle Türkiye sınırına yakın bölgelerde PYD-PKK unsurları alarm durumuna geçti. Önemli noktalarda ki nöbetçi sayıları artırıldı. Afrin harekatı sonrasında çok telaşlandılar. ABD askerleri ile PYD’li  teröristler  yan yana sokaklarda görüntü vererek eş zamanlı devriye geziyorlar. Caddelerde lüks ve her tarafı antenlerle dolu ABD araçları sık sık görülür oldu.HEDEF GÜVENLİK KUŞAĞITürkiye’nin uzun vadeli hedefi, ABD’nin bölgede oluşturmak istediği terör koridorunu güvenlik kuşağı haline getirmek.PYD-PKK ve DEAŞ ‘la ortak çalışan ABD’nin  sadece İran, Irak ve Suriye’yi değil , Türkiye’yi de hedef aldığı  ve terör tehdidi üzerinden kontrol etmek istediği artık aşikar.Bu nedenle Türkiye , başlattığı operasyonla , Halep -Musul hattının kuzeyini  tüm sınırımız boyunca bir GÜVENLİK KUŞAĞI haline getirmek istiyor.Türkiye’nin bu net ve taviz vermeyen tavrı , başta ABD olmak üzere küresel güçlerin bölgede çizmeye çalıştıkları haritaya topyekün bir reddiye anlamına geliyor.Fırat Kalkanı ve şimdi de Zeytin Dalı harekatları, Türkiye’nin,  terör meselesinin şiddet boyutuyla mücadele yönteminde yepyeni bir sayfa açtığını gösteriyor.  Bu iki operasyonla ,Türkiye,  terör sorununu,  sınırın öbür tarafında ve kaynağında bertaraf etmek için harekete geçmiş durumda.Afrin’de   tamamen yerli ve milli silahlarla operasyon yapıyoruz. Ve yüzde yüz başarımız var. Ve ilk defa Türk halkı topyekün birlik ve beraberlik içinde güvenini kazandı, cesaretini kazandı. Tek yürek oldu.Milletin en çok ihtiyaç duyduğu “güven unsuru” yeniden inşa edildi.  Böyle bir tablo en son Kurtuluş Savaşı’nda yaşanmıştı.Türkiye bu cesaret ve özgüvenin getirdiği sağduyu ve bilinçle hareket ettiği için, çeşitli aktörlerin Suriye konusunda yaptığı  tüm hesapları  da teker teker  bozuyor.İhtiyaç olduğunda en önde ben giderim cepheye diyen bir lider var.Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan.Var mı başka örneği dünyada.Hangi güç durabilir böyle kararlı ve haklı bir milletin önünde.Anlayın artık Türkiye ne kadar kararlı !KAYNAK- HABER7

kaynak: Türkiye’nin ABD’yi kilitleyen sratejisi

Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm yerel haberler bölümünde Haberihbarhatti.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen websiteleri ve ajanslardır.

Görüş, öneri ya da şikayetiniz paylaşmak isterseniz, İletişim Formunu doldurarak bize ulaştırabilirsiniz. En kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!

Kaynak: http://www.haberihbarhatti.com/2018/turkiyenin-abdyi-kilitleyen-sratejisi/2879/

[haberoldu-blog]

Fırat'ın doğusunda neler olacak?

https://haberoldu.com/firatin-dogusunda-neler-olacak

Fırat'ın doğusunda neler olacak?

Taha Dağlı- Haber7

    Türkiye için Fırat’ın doğusunda sınıra yakın noktaların önceliği var. Bunlar arasında da Münbiç’ten itibaren Ayn el Arab ve Telabyad ön plana çıkıyor. Kuzeyde Haseke’ye kadar uzanan bu bölgenin PKK işgalinden temizlenmesi ilk amaç olacaktır.

FIRAT’IN DOĞUSUNDA 2011’DEKİ DURUM NASILDI?

    2011’de Suriye iç savaşı başladığında Esed rejimi Fırat’ın doğusunda Türkiye sınırı yakınlarındaki Haseke ve Kamışlı bölgelerine PKK terör örgütüne vermişti. Bugün operasyon alanımız olan Ayn el Arab, Telabyad, Rakka, Münbiç gibi şehirler ise Özgür Suriye Ordusu tarafından rejimden alınarak, özgürleştirilmiş, Suriye halkı kendi topraklarının sahibi olmuştu.

ÖSO’DAN DAEŞ’E, DAEŞ’TEN PKK’YA

2013’te Fırat’ın doğusu dediğimiz bölge, Haseke’ye kadar olan alanlar ÖSO’nun elindeyken yani Suriye halkının kontrolündeyken ortaya çıkarılan ve Suriye ile Irak’ta piyasaya sürülen DAEŞ terör örgütü bu şehirlere saldırdı. Bölge DAEŞ işgaline girdi. Ve bu şehir ile kasabaların tamamı DAEŞ’in elinde kısa süre kaldıktan sonra hepsi tek tek Amerika’nın “sözde DAEŞ ile mücadele” operasyonları kapsamında PKK teröristlerine anahtar teslim şekilde verildi. Böylece Fırat’ın doğusu yani Türkiye sınırı boylu boyunca PKK terör örgütünün işgaline girmiş oldu.

FIRAT’IN DOĞUSU İÇİN OPERASYON ÖN HAZIRLIĞI YAPILDI MI?

Türkiye Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla sınır ötesi terör operasyonlarında çok tecrübeli. Bunların ikisinde de ÖSO öncü kuvvet olmuştu. Fırat’ın doğusu için de aynı durum söz konusu. ÖSO’nun bu bölgede sahada hazırlıkları var ayrıca Tel Abyad ve Rakka’daki Arap ve Türkmen aşiretlerle de anlaşmalar sağlandı onlar da operasyonun bir an önce başlamasını bekliyorlar. Türkiye geçtiğimiz aylarda da bu bölgelerdeki PKK teröristlerini sınır operasyonlarıyla vurmuştu. Aynı durum daha önce Sincar ve Kandil’de de yapıldı.

BÖLGE OPERASYON İÇİN ELVERİŞLİ Mİ?

TSK geçtiğimiz Ocak, Şubat ve Mart aylarında Afrin gibi dağlık bir bölgede teröristlere aman vermeden sivillere zarar getirmeden çok başarılı bir operasyon gerçekleştirdi. Afrin’le kıyaslayınca Fırat’ın doğusunun çok daha düzlük, dağlık alanların asgari olduğu, PKK teröristlerinin tuzaklı, vur kaç taktiklerinin çok da işe yaramayacağı bir bölge olduğunu görüyoruz.

ABD ŞU AN NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?

ABD’nin Fırat’ın doğusundaki amacı sözde DAEŞ’le mücadele bahanesiyle silahlandırdıkları PKK teröristlerini DAEŞ sonrası bu bölgede ordu haline getirmek.

FIRAT’IN DOĞUSU SURİYE KÜRT BÖLGESİ MİDİR?

Fırat’ın doğusunda Türkiye’nin operasyon alanı olan Ayn el Arab, Tel abyad, Münbiç, Ayn el İsa gibi şehirlerin tamamı Arap ve Türkmen nüfusun çoğunluk olduğu yerlerdir. 2011’de iç savaş ilk başladığında da Suriyeli Kürtler kendileri bile Suriye’nin kuzeyinde Irak’taki gibi bir federal yapı kurmalarının nüfus olarak yetersizlikten dolayı imkansız olduğunu kabul etmişlerdi. Kaldı ki PKK veya PYD Suriye’de Kürtleri temsil etmiyor bunu Kürtler de çok iyi biliyor.

HEDEF KÜRTLER YALANI

Türkiye Fırat’ın doğusuna operasyon yaparsa burada hedef kesinlikle Kürtler değil çünkü bu bölgede yaşayan Kürtlerin kendileri bizzat PKK işgaline karşılar ve PKK’nın saldırılarına uğrayan insanlar. Bu durum Afrin’de de olmuştu. Afrin’deki Kürt nüfus buradakilerden de daha fazlaydı. Ona rağmen Türk askerini Afrin’deki Kürtler “bizi PKK’dan kurtardınız” diyerek kucaklayarak karşılamışlardı.

“ABD’YE RAĞMEN FIRAT’IN DOĞUSUNA NASIL GİRERİZ?” DİYE DE BİR GÖRÜŞ VAR

ABD’yi karşımıza alıp Fırat’ın doğusuna nasıl operasyon yaparız diyenler şundan emin olsunlar ki onların bu endişelerinden daha fazlası şu an Amerika’da var. Türk askeri Fırat’ın doğusunda Amerikan askeriyle karşı karşıya gelmeyecektir eğer bu bir endişeyse bunun aynısını Amerikalılar da hissediyor. Pentagon da kesinlikle özellikle Suriye’de Türk askeriyle karşı karşıya gelmek istemiyor.

ABD HANGİ ADIMLARI ATACAK?

Türkiye bu operasyona başladığında ABD saldırgan bir adım değil orta yol bulmaya yönelik hamleler yapacaktır. Ama bu Münbiç’teki gibi oyalama taktiği asla olmayacaktır. Bunun için Fırat’ın doğusunda belli bir noktaya kadar güneye çekilip, PKK teröristlerini de beraberlerinde götürmeyi kabul etmeleri yüksek ihtimaldir. Tabi bunu yaparken 1 yıldır sürüncemede bıraktıkları Münbiç defterini de tamamen kapatmayı sunacaklardır.

KAŞIKÇI KRİZİNİN GÖLGESİ ABD’Yİ ETKİLER Mİ?

Dünya Kaşıkçı konusunda ABD’den hamle bekliyor. Kaşıkçı soruşturmalarının devam ettiği bir süreçte Türkiye özellikle bu konuda dünyada büyük bir itibar yakalamışken, ABD’nin Türkiye’nin meşru müdafaa hakkı olan terörle mücadelesini, terör örgütlerini kullanarak engellemeye kalkışması en çok Trump yönetimini zor durumda bırakacaktır. Şu an Washington’un kucağında, pimi çekilmiş bir el bombası gibi duran uluslararası Kaşıkçı krizi var.

BATI NELER YAPAR?

Özellikle Batı medyası Afrin’de yaptığı gibi yine “Türkiye Kürtleri vuruyor, Türkler sivilleri öldürüyor” yalan haber kampanyaları başlatacaktır ama bunların hiçbir karşılığının olmadığı Afrin’de bütün dünyaya ispat edildi. Siyasi olarak ise özellikle Avrupa’nın Türkiye’nin böyle bir operasyonunu engelleme yönünde bir hamle yapacak gücü yok.

Kaynak: HABER7.COM