#Tahir ile Zühre
Explore tagged Tumblr posts
zarif-tebessum · 4 months ago
Text
Bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte yani yürekte.. 🌿
7 notes · View notes
yurekbali · 1 year ago
Text
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte yani yürekte. Meselâ bir barikatta dövüşerek meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken meselâ denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. - Nâzım Hikmet, Tahirle Zühre Meselesi (Yatar Bursa Kalesinde)
8 notes · View notes
ruhumsiir · 1 year ago
Text
Yani sen elmayı seviyorsun diye
Elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
Yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Adın ne değeri var? Şu gülün adı değişse bile Kokmaz mı aynı güzellikte?
0 notes
azizhayri · 1 year ago
Photo
Tumblr media
0 notes
bil-lahza · 6 months ago
Text
...
Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
...
4 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 11 months ago
Text
Tumblr media
Kıymetli dostlar, torunlarımı ziyaret için Konya'da bulunmaktayım.
《Bu gün 15 Ocak 2024 Mavi Gözlü Dev Nazım Hikmet’in 122.doğum günü; iyiki doğdun Nazım.
Doğum günün kutlu olsun.》
Tahir ile Zühre Türbesi, Konya'nın merkez Meram ilçesi, Meram Lisesi arkasında daracık bir sokakta, apartmanlar arasında kalmış bir yer...
Ve Tahir ile Zühre'nin hikayesi.
TAHİR İLE ZÜHRE MESELESİ
Birbirlerini çok sevmiş ama kavuşamamış olan Tahir ile Zühre türbesini ziyaret ettim.
Tahir ile Zühre'nin hikayesi: 13. yüzyılda yaşanmış.
O dönemde Konyada yaşanmış bir hikayeden ziyade; bir destan.
Arzu ile Kamber, Ferhat ile Şirin, Mecnun ile Leyla, hatta Romeo ile Jüliyet'in hikayesi ne ise bunların ki de aynı.
13. yüzyılda Konya'da yaşanan aşk destanı; o yıllar da bir Sultan ın ve Vezirinin çocukları olmuyor, buna bir çare ararken bir ak sakallı bilge onlara, bir elmayı ikiye böler ve yarısını Sultana diger yarısını da vezire verdikten sanra, derki sizler bu yarım elmaları yiyeceksiniz, yedikten dokuz ay sonra Sultanın kızı, vezirin oğlu olacak, isimlerini de Zühre ve Tahir koyacaksınız der, ak sakallı bilgenin dediği gibi dokuz ay sonra çocukları olur ve onların büyüyüp evlenme çağı geldiğinde evlendireceksiniz der.
Tahir ile Zühre birarada büyürler, birgün Zühre Tahir'i öper, Tahir buna tepki gösterir, Biz kardeşiz beni neden öptün der, Zühre'de kardeş olmadıklarını anlatır, Tahir'i inandırır.
İkisinin arasındaki aşk gün geçtikçe büyür.
Tahir ile Zühre 'nin babaları durumu biliyor ama Zühre'nin annesi durumu bilmiyor.
Zühre'ye gizli gizli aşk besleyen köle kara çalı bunların aşkını kıskanır, aralarını bozmak için Zühre nın annesini ikna eder ve annesi de Sultanı ikna ederek Tahir'i Mardin kalesi zındanına koyarlar 7 sene zındanda kaldıktan sonra Tahir tekrar Konya'ya döner, Zühre'nin dadısının yardımıyla tekrar buluşmaya başlarlar.
Buluşmalarını, köle kara çalı yine görür ve Zühre nın annesine söyler.
Tahir'i sultanın askerleri yakalayıp, ellerini ve ayaklarını bağlayıp Beyşehir gölünde bir kayıga koyarlar.
Ölmek üzere iken göl beyi Tahir kurtarır sarayına götürür.
Ama gölbeyinin de üç kızı vardır.
Orada bir müddet kaldıktan sonra; boylu poslu yakışıklı olan Tahir e göl beyinin kızları aşık olurlar ve aralarında kavgaya başlar, gölbeyi durumu öğrenir ve Tahir'in kellesini ertesi gün vurduracaktır.
Gölbeyinin kızlarından birisi yardım ederek Tahir'i kurtarır.
Tahir tekrar Konya'ya gelerek, Zühre nin dadısının yardımıyla görüşmeye başlarlar.
Zühre yi adım adım takip eden köle kara çalı, durumu tekrar kızın annesine anlatır.
Sultanın askerleri Tahir e saldırırlarken , Zühre vaziyeti görünce Tahiiiir diye bağırmaya başlar, Tahir de Zühre ye bakarken, askerler yere düşen Tahir i lime lime doğrarlar.
Tahir'i o vaziyette gören Zühre, Tahir'in yanıbaşında oracıkta ölür.
Zühre'ye aşık olan kara çalı da kendini hançerliyerek ölür.
Tahir ile Zühre'nin öldükleri yerde iki gül biter, Tahir in mezarında kırmızı gül, Zühre'nin mezarında beyaz gül biter.
Onları mezarlarında bile buluşturmayan köle kara çalı, ikisinin mezarının ortasında biter.
Size şimdi Şair Nazım Hikmet 'in yazdığı bu şiiri sizlerle paylaşıyorum.
Saygı ve selâmlarımla.
TAHİR İLE ZÜHRE MESELESİ
Tahir olmakta ayıp değil Zühre olmakta.
Hatta sevda yüzünden ölmekte ayıp değil
Bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte
Yani yürekte.
Mesala bir barikatta dövüşürken.
Mesela kuzey kutbunu keşfe giderken.
Mesela damarlarında denerken bir serumu ölmek ayıp olurmu.
Tahir olmakta ayıp değil Zühre olmakta hatta sevda yüzünden ölmekte ayıp değil.
Seversin dünyayı doludizgin o bunun farkında değil.
Ayrılmak istemezsin ondan.
Ama o senden ayrılacak.
Yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şartmı.
Yani Zühre Tahir'i sevmeseydi yahut hiç sevmeseydi artık.
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden.
Tahir olmakta ayıp değil Zühre olmakta hatta sevda yüzünden ölmekte ayıp değil
Bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte
Yani yürekte.
NAZIM HİKMET
9 notes · View notes
aynodndr · 8 months ago
Text
Tumblr media
Tahir olmak ta ayıp değil, Zühre olmakta.
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte,
yani yürekte...
Seversin dünyayı dolu dizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istersen dünyadan ama o senden ayrılacak, yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı...?
Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahir'liğinden.
Tahir olmakta ayıp değil ,
Zühre olmakta
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil...
Nazım Hikmet RAN
6 notes · View notes
kral-adam-58 · 8 months ago
Text
Al yüreğimi eline,
Bak sıcacık değil mi,?
Nasıl da güm güm atıyor,
Yerinde duramıyor,
Senin aşkında dile geliyor,
Al beni sar diyor adeta,
Öp beni, sev beni diyor,
Yüreğim senindir sevgili,
Biz sevda bahçesinin gülü ve bülbülüz,
Leyla ile Mecnun,
Kerem ile Aslı,
Ferhat ile Şirin,
Arzu ile Kamber,
Tahir ile Zühre,
Yusuf ile Züleyha,
Nasıl aşkları yıllardır dillerde dolaşıyor,
Varsın bundan böyle de,
Bizim aşkımız düşsün dillere,
❤️❤️🌹🌹😘😘
4 notes · View notes
sade1-adam · 2 years ago
Text
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
17 notes · View notes
kutsalcekirgee · 4 months ago
Note
Günaydın çekirge 🌞 Ne fark ettim biliyor musun birine çok tutunuyormuşum, fazla anlam yüklüyormuşum ona ama kimse benim isteklerimi/beklentilerimi karşılamak zorunda değil ve bu yüzden de kimseye kızamıyorum pek. Bazıları evet, umut da vermiş oluyor, normal olarak beni yükseltiyor ama ona karşı hissettiğim o rahatsızlığı görmezden gelip üzüleceğimi bilmeme rağmen inanmayı seçen de benim. Belki diyorum çünkü, umutlandırıyorum kendimi. Ama değil, eğriden doğru olmuyor, iki yanlış bir doğru yapmıyor. Kendime de kızamıyorum hem sevmek hem de sevilmek istemişim, bazı kişiler hor görse bile çok tatlı ve normal bir istek. Kısacası ben sevsem bile o kişi beni sevmek/benimle olmak zorunda değilmiş ve bunun için çok da kendimi yıpratmaya gerek yokmuş çünkü bazen olmaz en iyisinin olması için ne istediğimi bilmem ve anlamam için ve bu "o" kişi desem de "o" olmayabiliyormuş aslında alakası bile yokmuş. Bu da güzel biliyor musun? Bana ne ile yetinmemem gerektiği, aslında daha fazlasını hak ettiğim gösterildi, karşımdakinde neyi aradığımı,istediğimi anladım ve buna üzülmek çok anlamsız 🎐~🕊️
Günaydın Venüs🎐Birisine tutunmak ve anlam yüklemek hata değil, önemli olan o şeyleri sana da yapabilen yani sana da tutunan ve anlam yükleyen birisinin olması. Hisler ancak karşılıklı olursa yol da anlamlı oluyor. Yoksa bir tarafta hisler ve anlamlar yoksa yolda sadece duraklıyor ve bir zamandan sonra kestirmeden gidip ayrılıyor yoldan. Sevmek ve sevilmek isteği en doğal, en normal isteğimiz ama her insan bunu karşılayabilecek nitelikte değil ve layık olacak düzeyde de değil bence. Her insana yaratılmış ya da yaşayan, var olan özel insanlar var bence. O insanları arayıp bulmaya çalışıyoruz. Geri kalanlar ise doğru sandığımız ama yanlış duraklar, sadece birazcık dinlendiğimiz nefes aldığımız ama bize güvenli bölge olamayan insanlar.
Yazdıklarını okurken Nazım Hikmet'in bir şiiri geldi aklıma.
"Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.
Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil"
Sözleri yazdıklarını düşündüğüm zaman anlamlı gelebilir diye düşündüm.
1 note · View note
cemalsureya-kaleminden · 4 months ago
Text
Tumblr media
Biz sarılmaları hep vedalarla harcadık,yalnızlıklarımızı hep kalabalıklarla.Denize kıyısı olan şehirleri hep gri bıyıklı şehirlere sattık.Anıları bırakmak gerekirken ardımızda,hep yediğimiz haltların kırıntılarını bıraktık.
Esas suç aslında, bizim içimizdeki figüran sevgilide galiba...! 
Öyle deli aşklar yaşadık ki,kalıcı olmak da geçiciymiş dedirten,birkaç gerektiğinde dinlenilen şarkıda fark ettik yalnızlığı.Sahibinden satılık deniz manzaralı anılarımız oldu genç yaşlarda çoğumuzun,acısından çok satıcısıyla ilgilendik  nedense.Öyle ya ,dünya küçüktü ve bunda büyütülecek bir şey de yoktu.Her gördüğümüzün bir benzettiğimiz kişisi vardı şu hayatta,Biz ruh ikizini çok farklı açılardan anladık...
Aklınızda bulunsun, Sevgisizliği çocukların uzanamayacağı yerlerde saklayın bundan sonra,öğrenmesinler çok severken bırakıp gitmeyi.Zaten bu eğitim sisteminden hayır da yok,ne öğreneceklerse bizlerden öğrenecekler.Mecbur...
Mecburiyet dedim de;Mesela ben hayatımda bir kişiye Ab-ı Hayatım dedim aruz veznine ve divan edebiyatına inat,anlamını öğrenmeden çekip gitti.Benim edebiyata küskünlüğüm hep bu yüzden.Orhan Veli'yi kötü eden havaları senede bir iki defa yaşarım ben.Sonbahar bana göre en sert geçen kıştır mesela.Sonra istanbul'a kırgınım biraz,birazda sanırım Ankara'ya irili ufaklı aşkları yüzünden,O yüzden anlarım rakı şişesindeki balığın çektiği çileyi ...
Şu hayatta insanlar Tahir mi yoksa Zühre mi olmanın ayıbı ile uğraşırken,bir yandan Edip'in mavisini,Atilla'nın mecburumunu tüketmekle meşgullerdi.Nedense,Aşkın tesadüfleri değil öküzleri sevdiğini kabul etmedi hiç biri.Ben mi ? Aşkı bilip sevgiliye sadık biri varsa gelsin Pazartesi başlasın.Kesin kararlıyım yeniden sonbaharı çetin bir kış gibi geçirmeye...
Bana iyi gelen şeyler için üzgünüm eski aşklarım,beni yarı yolda bırakın. Cemal Süreyaya hala ihtiyaç duyan,pişman olup geri dönmek isteyen  bir Tomris mutlaka vardır şu hayatta .
1 note · View note
kefenisiyahh · 9 months ago
Text
Hayatta hepimiz verdiğimiz savaşlarla tanınırız. Hepimiz tek kişilik kaleleriz Aslında. hazırlıklı hazırlıksız savaşlardan geçeriz. İsimler farklı olsa da savaşlar benzerdir: kan, gözyaşı, acı ve benzeri şeyler. Bir de benzersiz verdiğimiz savaşlar vardır, adı aşktır. Hayata geliş hikayemizde bile bir aşk yatar. Doğa kanunları kadar sert olan bu kanun, her insana cennetteki yasak elmayı yedirmiştir. İlk insan Adem ve Havva’dan bu yana olan bu yasak elma, İsrafil sûra-yı üfledikten sonra yer yüzünde tek bir insan kalsa bile devam edecektir. 624 yıllık bir hükümdarlığı olan Osmanlı İmparatorluğu, 36 hükümdarı ile yıkılışında aşk çok büyük bir rol oynarken, ortalama 70 yıl süren naçizane ömrümüzde aşkın bizi yıkmaması düşünülse bile değildir. Üstelik kalemizin tek bir hükümdarı var iken, tarihin tozlu raflarından tutun hayata geliş hikayemizde yerli yersiz hissettiğimiz her şeyin içinde, aldığımız oksijende bile bir aşk vardır. Dünya klasikleri üzerine bakarsak Romeo ve Juliet, Şah Cihan ve Mümtaz Mahal, Mahal, Tahir ile Zühre, Frida ile Diego gibi bildiğimiz kadar bilmediğimiz aşklar da vardır. Bu eşsiz, benzersiz his aslında bize en çok benzeyen eşi bulmak içindir. Bu da hayatın tatlı bir oyunudur. Sokrates gibi bir felsefecinin bile yapı taşını bozmuş olan bu üç harfli his, aşk gerçekten bir savaş mıdır, yoksa hayata karşı olan savaşımızda bize en güzel sığınak mıdır?
0 notes
gokyuzununperdeleri · 1 year ago
Text
Bir bankta oturuyorum. Belediye binasının önünde. Yanımda Nazım Hikmet’in heykeli var. Birlikte oturuyoruz. Yan yana. Kafamın bozuk olduğu gecelerde buraya yürür, Nazımla sohbet ederim. Bir de sürekli buralarda dolanan bir köpek var. Her oturduğumda yanıma gelir. Ona biraz yemek getirdim. Üçümüz birlikteyiz. Oturuyoruz. Bu saatlerde pek kimse geçmiyor burdan. Ama geçenler olunca onları izliyorum. Bu gece, yaklaşık 100 metre ileride ki bankta bir adam oturuyor. Yağmur var. Kapüşonunu takmış. Elleri cebinde. Öyle boşluğa bakıyor. Sigara yaktı şimdi benim gibi. Kim bilir onun ne derdi var, o da sığamamış evlere. Benim gibi. Oturuyoruz karşılıklı.
Neden? Diye soruyorum Nazım’a. O güzelim mavi gözlerini dikip bakıyor bana. Yağmur yağıyor bir yandan. Sadece yağmurun sesi var. Başka hiç ses yok. Bu saatleri seviyorum. Bir kadın için bu saatte tek başına dışarda olmak Türkiye’de yaşarken zor. Ama umrumda değil. Korkmuyorum. Artık mezarlığın yanından gece yarısı geçerken de korkmuyorum mesela. Artık korkmuyorum. Başıma bir şey gelmesi, artık beni korkutmuyor. Artık karanlıktan korkmuyorum.
Nazım, bana gülümsüyor. Ben ona şiir okuyorum. Robert Frost. Gidilmeyen yol. Artık yol yok diyorum. Yol ayrımı da. İç geçirerek anlatmayacağım bunu ben diyorum. Nice yaşlar, nice çağlar sonra. Gülümsüyor Nazım. Sürekli gülümsüyor. Şiiri diyorum, silemiyorum aklımdan. Silemediğim başka şeyler de var. İnce, sarı renkli bir zincirin ucuna asılmış bir yonca mesela.
Tahir ile Zühre meselesini konuştuk biraz. Sonra Tahir, hiçbir şey kaybetmedi tahirliğinden. Ve elma kendiliğinden yeşildi. Evrensel bir yeşil. Kuşku götürmez üstelik.
Şimdi bir adam düşün. Sana ait. Yine aynı adamı başkalarına ait olabilirmiş gibi düşün. Aynı anda. Hayır, çıldırmıyorsun. Bir sakin olalım. Bir adamın hem Piraye’si hem Vera’sı olamazsın. Biraz dürüst olalım. Şimdi düşün; bir adam ki göğsündeki zehiri akıtacak kadınlara sahip olsun. Kadınlar. Birçoklar. Göğsündeki engin zehirde yüzecek, zehri içecek birçok tane kadın. Çağlayan düşün. Volkanlar. Sonu gelmez patlamalar. Herbiri ile yeniden yeşeren, yeniden acıtan, yeniden yaralayan; üreyen, bölünen acılar düşünün. Kızamıyorsun, kırılamıyorsun. Büyük bir huzursuzluk silsilesi. Adam sana ait, adam sana ait değil. Deli işi, anlıyor musun?
Bunu ancak şiirle delirenler anlar. Aksi büyük bir boşluk.
Pişmanlık? Saçmalama. İnsan hiç ölümcül bir hastalığa yakalandığına şükreder mi? Eder.
Sezen Aksu’dan Sarı Odalar’ı dinliyoruz şimdi Nazımla. Sonra da köpekle birlikte eve yürüyeceğiz. Beni sağ salim getirdiğinden emin olmak istiyor hep.
0 notes
buralardangeciyordum · 3 years ago
Text
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
Hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
Bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
Yani yürekte.
Meselâ bir barikatta dövüşerek
Meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
Meselâ denerken damarlarında bir serumu
Ölmek ayıp olur mu?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
Hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Seversin dünyayı doludizgin
Ama o bunun farkında değildir
Ayrılmak istemezsin dünyadan
Ama o senden ayrılacak
Yani sen elmayı seviyorsun diye
Elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
Yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
Hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
5 notes · View notes
ahunazyetim · 4 years ago
Video
youtube
By KaPTaN - TAHİRLE ZÜHRE MESELESİ - ( Nazım HİKMET ) #Şiir
31 notes · View notes
whereisicarus · 4 years ago
Text
Ha Tahir ile Zühre, ha Halil ile Meral. İsimler farklı, hisler aynı.
4 notes · View notes