Tumgik
#Tacik asıllı
gokhan-gulmez · 8 months
Text
Santa Maria Kilisesinde Cinayet işleyen 2 katil zanlısı yakalanmıştır.
İstanbul’daki kilise saldırısı ile ilgili 2 saldırgan yakalandı! Bakan Yerlikaya duyurdu: ‘Saldırganlar yabancı uyruklu, DEAŞ mensubu olduklarını değerlendiriyoruz’ 28.01.2024 20:37 | Son Güncelleme: 29.01.2024 00:46 İçişleri Bakanı Yerlikaya , “Bu sabah Sarıyer Santa Maria Kilisesi’nde Pazar ayini sırasında Tuncer Cihan isimli vatandaşımızın ölümüne neden olan 2 katil zanlısı yakalanmıştır”…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
Text
Uçurtma Avcısı
Tumblr media
Son zamanlarda okuyup da en en etkilendiğim kitap ile karşınızdayım. Yazarı Khaled Hosseini, Halit Hüseyni’nin Amerikancası yani; buradan da anlaşılacağı üzere Afganistan doğumlu, Tacik asıllı Amerikan bir yazarla karşı karşıyayız. Bu nedenle yazarın Amerika’yı Afganistan’da adeta bir kurtarıcı gibi göstermesini hoş karşılıyoruz. Başka türlü Amerika’da nasıl çok satan olacaktı ki? Kısa realitemizi açıklayıp, bir yandan yazara laf sokup, bir yandan da kitaba buradan eleştiri getirmeye çalışanları haksız bulup, asıl olaylara gelelim.
Haa kitabın efsaneliğinde yazarın bu çok kültürlü yapısının da payı olduğunu belirtelim.
Kitap Afganistan’ın çalkantılı siyasal hayatı üzerinde bir ailenin dramını iliklerimize kadar hissettirerek, yer yer acı çektirerek, yer yer öfkelendirerek bir an bile elinizden bırakmak isteyeceğiniz bir okuma sunuyor.
Kitabın arka kapağı da olmak üzere, pek çok yerde kitabın konusu dostluk, sadakat ve ihanet  olduğu söylense de; ben asıl kavramın bu olduğunu düşünmüyorum. Aslına bakarsanız bence karakterlerimizin arasındaki şey dostluktan öte, bir sınıf bilincinin özümsenerek içselleştirilmesi sonucu ortaya çıkan bir itaat düzeni, anlayacağınız bir efendi ve hizmetkar ilişkisi. Bu yönüyle sınıf farkının vurucu anlatımının yanında bir de etnik kimlik farklarının anlatımı daha bir vurucu oluyor. Kitapta “Alt tarafı bir Hazara, ne olacak ki?” gibi bir cümle vardı beni sarsan. Sadece Hazara olarak doğduğu için insan sayılmamak nasıl bir duygudur ki? Ve şimdi kendimize karşı dürüst olalım “alt tarafı bir Suriyeli, veya …” cümlesi hiç mi geçmiyor bilincimizin altındaki karanlık çukurdan? Bu soruyla kitabın bu konusunu noktalayıp, daha derin düşünmeleri kitabı okurken yapacağınızı umayım.
Ve kitapta göz ardı edilen bir asıl nokta daha söyleyeyim mi size, baba figürünün erkek çocuklarındaki yeri. Hem onu kendilerine bir rakip olarak görüp, ömürleri boyunca onu geçme yolundaki çabaları ile bir yandan da onların ufacık bir takdirini kazanabilmek, övgü kırıntısını alabilmek için yapmayacakları şeyin olmaması.
Kitabın çok kilit bir olayı var, ilk başta yazarın olayı canlandırmadan bizim anlayışımıza bırakarak geçiştireceğini sanmıştım; ama böyle bir olayı okuyucuyu asla irrite etmeden, bütün çıplaklığıyla anlatmış olması takdirimi topladı. Hele Hasan’ın kahverengi pantololonu gibi, karın üzerine damlayan kanlar gibi ayrıntılar tüylerimi diken diken etti.
Çok uzun olmaması adına sayamadığım çok fazla şey var kitapta, bir ülkeye iltica ederken bir tankerin içinde haftalarca seyahat etmek zorunda olmak nasıl bir şeydir, bir ülkede yabancı olmak, mülteci olmak nasıl bir şeydir, vicdan azabı nedir ve insan bir nebze bundan kurtulabilmek, birazcık olsun ferahlayabilmek için neleri göze alabilir? Baba’nın Rus askerine direnişi, direnişin aslında ne kadar önemli bir şey olduğu, otorite sandığımız şeylerin belki de birer yanılsama olduğu. Afganistan’ın kültürü, tarihi, Hint Dizilerinden tanıdığım uçurtma savaşlarının nasıl bir gelenek olduğu…
Yazarın üslübuna gelecek olursak yalınlığı, akıcılığı ve anlatının yoğunluğu müthişti.
Bu kadar övgünün üzerine bir iki ufak eleştiri de nazar boncuğu olarak şuracıkta dursun. İlk olarak Emir’in geriye dönüşlerinin pek çoğunun zaten bildiğimiz olaylar olması tekrara neden olmuş. Bunun yerine başka anılar ekleyerek olayları zenginleştirebilirdi gibime geliyor. Kitabın ikinci kilit noktasındaki tesadüfler biraz fazla gibi görünse de asla rahatsız etmedi. Son olarak da Emir ve Babası’nın Amerika’ya göç etme çabaları sırasında karşılaştıkları arkadaşları ve hikayesi bence biraz fazla idi, bu kadar yoğun dramın arasında o karşılaşma ve intihara bence gerek yoktu.
Bu muhteşem kitabın bir filminin olduğunu da ekleyeyim, ancak kitabı önce okumak şartı ile :)
1 note · View note
haberoldu-blog · 6 years
Text
Reina saldırganının ev arkadaşı: Ben esnafım
https://haberoldu.com/gundem/reina-saldirganinin-ev-arkadasi-ben-esnafim-42264.html
Reina saldırganının ev arkadaşı: Ben esnafım
Soruşturma kapsamında Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalanan Çeçenistan asıllı Rusya vatandaşı Akmet G. (36) “terör örgütü üyesi olmak” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından dün tutuklandı. Zanlı Akmet G. adliyeden terör ekipleri tarafından Kürkçüler Kapalı Cezaevi’ne götürüldü. 
Parmak izleri bulundu 
    Yapılan parmak izi incelemesinde, 1 Ocak 2017’de İstanbul’da yılbaşı gecesi Reina eğlence merkezine düzenlenen ve 39 kişinin hayatını kaybedip, 79 kişinin de yaralandığı saldırının tutuklanan zanlısı Tacik asıllı Özbek vatandaşı Abdulkadir Masharipov’un Başakşehir ilçesindeki kaldığı ikamette tespit edilen parmak izlerinden birinin şüpheli Akmet G.’ye ait olduğu anlaşıldı. Ancak zanlının parmak izinin kendisine ait olmadığını, onunla aynı evde kalmadığını ileri sürdüğü öğrenildi. 
Esnaf olduğunu ileri sürdü 
2017’de Mısır’a çıkışı yapılan şüphelinin, sahte pasaportla geçtiğimiz Ocak ayında yeniden Türkiye’ye geldiği ve sözde ‘cihat etmek’ amacıyla illegal yollardan Suriye’ye gidip terör örgütü El Kaide’nin Suriye yapılanması ‘Fetih El Şam Cephesi’ ve ‘Heyet Tahrir Şam’ terör örgütleri adına faaliyet gösterdiği yönünde veriler elde edilen ve yabancı terörist savaşçı olduğu değerlendiren zanlının ifadesinde bu suçlamaları kabul etmeyerek esnaf olduğunu söylediği ve Adana’dan İstanbul’a oradan da Avrupa’ya geçmek istediğini söylediği öğrenildi. 
“Yılbaşında eylem yapabilir” 
    Ancak savcılık ve polis şahsın sahte kimlikle olması, Reina saldırganının evinde parmak izi çıkması, 2011’de Çeçenistan’da El Kaide terör örgütü adına faaliyet gösterdiği, 2013’te ülkesinde aranmaya başlanmasının ardından Türkiye’ye giriş yaptığı ve bir yıl sonra da yine aynı örgüt adına eylem yapmak amacıyla Suriye’ye kısa bir süre gidip geldiği, Mısır ve Afganistan’a da gittiği tespiti yapıldığından, zanlının Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde ya da İstanbul’da yılbaşı gecesi eylem yapacağı değerlendirildi. Şahsın telefonu ve flaş belleğinden çıkan fotoğraflardan, keskin nişancı, roket kullanan ve bomba yapımında usta bir terörist olduğu da değerlendirildi. Ayrıca zanlının Rusya tarafından arandığı da öğrenildi. 
Kaynak: HABER7.COM
0 notes
sanalmeydan · 8 years
Text
Ortaköy katliamcısı Özbek Masharipov
Ortaköy katliamcısı Özbek Masharipov
Reina’ya yönelik silahlı terör saldırısını gerçekleştiren eylemcinin isminin Abdulgadir Masharipov olduğu belirlendi. Saldırganın, Tacik asıllı Özbek vatandaşı olduğu yönünde bilgilere ulaşıldığı öğrenildi. Reina’ya yönelik silahlı terör saldırısını gerçekleştiren eylemcinin isminin Abdulgadir Masharipov olduğu belirlendi. Saldırganın, Tacik asıllı Özbek vatandaşı olduğu yönünde bilgilere…
View On WordPress
0 notes