#Türkiye futbola devam ediyor
Explore tagged Tumblr posts
Text
Durum komedisi bağlamında ülkemizin siyasetine bir bakış
Komik ülkeyiz. Çok değil bir buçuk sene önce emmoğlumla cehapenin apoyu çıkaracağı iddiasıyla "ne alaka oğlum, infaz hukuku diye bir şey var" diye tartışıyordum. Yüzüme vatan haini demedi ama çalıştığı devlet kurumundaki amirinin seçim için instagramda hikaye paylaşmak zorundasınız emri ile paylaştığı hikayelerinde bol bol vatan haini yaftalarını yapıştırdı. O zaman da gülüp geçmiştim, ama şimdi kahkaha atıyorum.
Apo diyor küççük reis, meclis diyor, gelsin diyor. Puahahahahah. Yetmiyor böyük gıymatlı reisimiz ise barış için diyor ne lazımsa diyor.
"Yeğenim bu gılışdar ve imaro var ya hep törörüstleri doldurmuş belediyeye."
Beş dakikada değişir herşey.
He umurumda mı? Katiyen değil. 2022 seçimlerinde de net şekilde öngördüğüm şuydu: türkiyede seçim dönemi bitmiştir. Yani bu demek değil ki, diktatörlük olalım temennisi taşıyorum, hayır. Bu "demokrasinin artık ülkemiz için ulaşılmaz bir hedef" olduğuna dair öngörüm.
Şöyle açıklayayım meramımı, 2022 seçimlerinde kimin kazandığının hiç bir önemi yoktu, ne kılıçdar bizi daha iyi hale getirecekti, ne rte. Ama kılıçdarın kazanması halkın onca yanlışa, hataya, rezilliğin seçimle bile olsa cezalandırılabileceğini gösterecekti. Yani demokrasinin olmazsa olmazı olan milli iradenin tecellisini görmemizi sağlayacaktı.
Biraz karışık. Burada kanıksadığım ve artık tamamen umutsuzluğa iten şey milli irademizin olmayışı. Bizim milli irademiz verilen milli gazla, ayasofya yalanıyla, devletin projesi olan milli savaş gemimizin haliçe çekilip, hükümet propagandası yapılmasıyla, samsunda siktiri boktan bir devlet dairesinde amirinin emriyle her gün iha siha pkk şehit paylaşan emmoğlunun instagram paylaşımlarına kurban gitti ne yazık ki.
Yani diyorum ki milletin beyan edeceği kendi hür bir iradesi yok. Reklamla, devletin elindeki muazzam gücü kullanarak normal bir yalanı gerçeğe dönüştüren profesyonel propaganda ile, kendisi tarafından finanse edilen basınla bizim milli irademiz yok edilmiştir. Bu durum demokrasinin de foyası ne yazık ki. Bunun kanıtı olmuştu 2022 seçimleri. Bu fikrim sadece akepe ile ilgili değil, cehepe dahil tüm parti seçmenleri aynı şekilde ne yazık ki.
Etrafımda akp eleştiren insanlar, "ama pkklıları işe alıp, apoyu serbest bırakacaklar" diye yine akpye oy attı. Cehepeliler de yerel seçimde bazı illerde aynı şeyi yaptılar. Yani aynı şeyin laciverdiyiz.
Velhasılı burası türkiye. Beş dakikada değişir herşey.
Dediğim gibi zerre umurumda değil. Milletin olmayan iradesinin derdine düşmek artık bir aptallık ve boşa zaman kaybı benim açımdan.
Hayat devam ediyor.
Aaaa bak sayın defter, sesim kısıldı samsun fener maçında. Samsunda statta izlediğim hiç bir fener maçını kaybetmedim. Genelde 3 atıyorduk ama bu defa atamadık. Allahım bütün stresimi statta bıraktım. Futbol sen allahın bir lütfu musun nesin!?
Beni futbola boğun. Hukuka değil. Siyasete değil. Osimhen reisin rövaşatasında hayal göreyim, galatasaray avrupa şampiyonu, samsunspor türkiye şampiyonu olsun. Böyle hayallerle gel bana eeeyyyy ülkem. Yoksa hiç bir fikir barındırmayan, günlük çıkar ilişkilerinde boğulmuş ülkemde nefes alamam. Gerçi pek de alabildiğim söylenemez. :))
(Tam yazdım idare mahkemesinden yd savunma sonrası kararı geldi. Bak bu konuda da bu akşam bi yazayım. Allahım uzak duramıyorum işim sebebiyle.)
6 notes
·
View notes
Text
Tacettin Sıcak 'tan Futbola Sıcak destek
İzmir şampiyonluğu, Merkez grup liderliği sonrası Türkiye finallerine katılma hakkı elde eden Buca Gençlerbirliği futbol takımının yöneticileri Buca'nın tanınan iş insanı ve siyasetçisi Tacettin Sıcak'ı ziyaret ettiler. Buca'nın sevilen iş insanı ve siyasetçisi Tacettin Sıcak ; ”Semtimiz takımı Buca Gençlerbirliği futbol takımını, genç futbolcularımızı ve yönetimi tebrik ediyorum. Gençlerimizin her daim yanındayız. Şampiyonada gençlerimize başarılar diliyorum. ” dedi. İzmir şampiyonluğu ardından, Manisa’da düzenlenen merkez grubunda şampiyon olan Buca Gençlerbirliği futbol takımı şimdi Türkiye finallerine Buca Gençlerbirliği futbol takımı hazırlıklarını tam sürat sürdürüyor. Buca Gençlerbirliği takımının antrenörü ve yöneticileri Bedrettin Karadağ, Eşref Yaslıoğlu ve Cahit Çiçek, Buca’nın sevilen iş insanı, AK Parti Buca ilçe başkan yardımcısı Tacettin Sıcak'a teşekkür ziyaretinde bulundu. Tacettin Sıcak ; “Gençlerimizin Yanında Olmak ve Onlara destek vermekten mutluluk duyuyoruz.” Buca Gençlerbirliği takımı başarılarından mutluluk duyduklarını aktaran Tacettin SICAK ; “Manisa merkez grubunda yapılan müsabakalarda şampiyon olan ve Türkiye’de ilk 20 takım arasına kalan Buca Gençlerbirliği U17 takımını tebrik ediyorum. İnşallah bir sonraki hedef olan ilk dört takımımız kalır. Gençleri sevindirmek, destek ve moral vermek önemli Bizlerde gençlerimize elimizden geldiğince maddi ve manevi desteğimizi yapıyoruz. Gençlerimizin Yanında Olmak ve Onlara destek vermekten mutluluk duyuyoruz. Tüm sporcularımıza maçlarında başarılar diliyorum." dedi. Bedrettin Karadağ " Amatörün ve gençlerin yanında olan semtimizin sevilen iş insanı Tacettin Sıcak'a Teşekkür ederiz." Buca Gençlerbirliği takımı antrenörü Bedrettin Karadağ: “Amatörün ve gençlerin yanında olan semtimizin sevilen iş insanı Tacettin Sıcak'a Teşekkür ederiz. İzmir’imizi ve Buca'mızı en iyi şekilde temsil etmek için takımımızın hazırlıkları devam ediyor. Herkesin desteklerini bekliyoruz. ” şeklinde konuştu. Read the full article
0 notes
Text
"2 Türk Oyuncunun Finalde Olması Bizi Gururlandırıyor"
Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, UEFA Şampiyonlar Ligi Finali kapsamında düzenlenen Yenikapı'daki Şampiyonlar Festivali'ne katıldı. İstanbul'un Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yapmasının önemine dikkati çeken Bakan Osman Aşkın Bak, Şampiyonlar Ligi Finali'nde Hakan Çalhanoğlu ve İlkay Gündoğan'ın olmasının gurur verici, güzel bir final bizi bekliyor ‘’dedi. 2005 yılında Atatürk Olimpiyat Stadı'nda Milan ile Liverpool arasında oynanan final maçını hatırlatarak sözlerini sürdüren Bakan Bak, şöyle devam etti: "Bu heyecanı 2005 yılında yaşamıştık, ben de maçtaydım. Milan ilk yarıyı 3-0 önde tamamlamıştı ama ikinci yarıda maçın bitmediğini gördük. 3-3 biten maçta penaltılarla Liverpool kupayı almıştı. Muhteşem bir finaldi, hala konuşuluyor. Yine İstanbul altyapısıyla, tesisiyle her türlü şampiyonaya ev sahipliği yapacak kapasiteye sahip. Bunu her zaman ispatladık. Bu final de çok güzel olacak. 2 güçlü takım, Manchester City ve Inter karşı karşıya gelecek. Bütün maçları takip ettim. Ben genç yaştan beri Avrupa finallerini takip ediyorum. Çok kaliteli ve klas oyuncular var. İnşallah yarın akşam güzel bir final izleyeceğiz." "Türk oyuncuların Avrupa'da büyük kulüplerdeki sayısının artmasını istiyoruz" Türkiye'nin organizasyonlar için önemli bir altyapıya sahip olduğunu da vurgulayan Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, şunları söyledi: "Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Türkiye, Avrupa'da en önemli spor altyapısına sahip ülkelerin başında geliyor. 35'in üzerinde stadımız bitti, yenilerinin yapımı devam ediyor. Önemli finallere ev sahipliği yapabilecek kapasiteye sahibiz. Sadece futbolda değil pek çok uluslararası organizasyona ev sahipliği yapabilecek kapasitedeyiz. Ülkemiz spor altyapısıyla, heyecanıyla, coşkusuyla, genç nüfusu ve futbola olan aşkıyla fark oluşturuyor. Bu finalin ülkemize kazandırılması için gayret gösteren Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlarımıza, bir önceki Gençlik ve Spor Bakanımıza, Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Bu Türkiye'nin gücünü ve marka değerini gösteriyor. Güzel bir final olsun, iyi olan kazansın." Manchester City ve Inter'in çok önemli futbolculara sahip olduğuna dikkat çeken Bakan Bak, "İstanbul 2 kıtanın birleştiği çok gizemli ve tarihi bir şehir. Bu şehirde insanlar, gelen misafirler umarım çok eğlenceli ve güzel anılarla dönecek. Güzel bir final olsun, heyecanla izleyeceğiz. Manchester City'de Haaland, De Bruyne, İnter'de Hakan Çalhanoğlu var. Manchester City'de İlkay da var. 2 Türk oyuncunun finalde olması bizi gururlandırıyor. Türk oyuncuların Avrupa'da büyük kulüplerdeki sayısının artmasını istiyoruz. Bundan önce finallerde oynamış Türk oyuncular da var. Burada güzel bir akşam olacak bizler için." ifadelerini kullandı. "2028 Avrupa Şampiyonası için çalışacağız" Türkiye'nin UEFA 2028 Avrupa Şampiyonası'na ev sahipliği yapmak için adaylık başvurusu yaptığını hatırlatan Bakan Osman Aşkın Bak, sözlerini şöyle tamamladı: "Futbol Federasyonumuzun çalışmaları var, biz de destekliyoruz. Türkiye, Türk insanı ve Türk spor altyapısı pek çok organizasyonu yapabilecek kapasitede. Bunu da kanıtladık. Türk sporu gerçekten altyapısıyla, gelen sporcularıyla önemli bir noktada. Avrupa'da aranan ve pek çok organizasyonun yapılmasının istendiği bir ülkeyiz. Gurur duyuyoruz. 2028'e adayız, takip edeceğiz. Organizasyon için de çalışacağız. Ben yarın iki takıma da başarılar diliyorum. Bir tarafta İngiltere şampiyonu Manchester City, diğer tarafta İtalya'nın önemli başarıları olan takımı Inter var. 2 Türk oyuncu finalde. Hak eden kazansın." Read the full article
0 notes
Text
TÜRKİYE’NİN YENİ FUTBOL FOTOĞRAFI VE BU DAHA BAŞLANGIÇ İsmail Topkaya
1
Futbol kulüplerini bankalara teslim eden anlaşmalar sonrası şimdi de kulüplerin satışı yüksek sesle dile getirilmeye başlandı.
Sözcü gazetesinden Taylan Büyükşahin futbol kulüplerinin Bankalar Birliği ile yapılan yapılandırma anlaşması sonrasındaki gelişmeleri değerlendirdiği bir yazı yayımladı.
Şahin, sermaye çevrelerinde, kulüplerin satışı için tüm ortam hazır, Çin'den mi, Rusya'dan mı yoksa Körfez ülkelerinden mi futbol kulüplerine yatırımcı geleceğinin tartışıldığını belirtti.
Büyükşahin'in o değerlendirme yazısı şu şekilde; "Şu anda futbolun en önemli sorunu ise çeviremediği borçları. Çok sayıda kulübün iflas noktasına geldiği herkesin kabul ettiği bir konu… Şirket statüsünde yönetilen spor kulüpleri için, tipik bir sanayi kuruluşu gibi “İflas edip kepenk kapattı” demek mümkün değil. Hâl böyle olunca bu çevrilemeyen borçlar, güç odaklarının futbola yeni sızma alanı olacağa benziyor. Bu borçlar artık, asırlık Türk futbolunda kökten değişime yol açacak.
Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Futbol Federasyonu ile birlikte kulüplerin çeviremedikleri borçlarını yapılandırmak için harekete geçmişti.
Artık, faturasını dahi çeviremeyen kulüplerin satışı için tüm ortam hazır. İş dünyası kulislerinde konuşulan konu, Çin'den mi, Rusya'dan mı yoksa Körfez ülkelerinden mi futbol kulüplerine yatırımcı geleceği üzerine"…
Peki ya altyapılar?
Birincisi içine düşülen bu durum altyapıları gerektiği biçimde işlevsel hale getirmemiş olmanın ve daha önemlisi kulüplerin geleceğine açısından stratejik bir öneme sahip olmamasının sonuçlarıdır.
İkincisi bundan sonraki süreçte aynı şekilde devam etmeleri için sıcak para gerekeceğinden, bu sıcak paranın da ancak bazı finans çevrelerinden sağlanabileceği yaklaşımı üstyapıların yeniden şekillenmesi anlamı taşıyacaktır.
Altyapılar ise bundan sonraki süreçte çok daha farklı bir iş kolu olacaklardır. İyi mi olacaktı? Zaman gösterecektir. Ama çoğu kişi için o altyapı kapılar tamamen kapanacaktır.
2
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu 'Spor Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayı'nda konuşmuş ve şunları söylemişti; “Mevcut durumu iyi analiz etmeliyiz ve bu endüstrinin dinamolarından biri haline gelmek istiyorsak, analitik bir perspektifle futbola bütüncül bir bakış açısı getirmek mecburiyetindeyiz. Sorunların çözüm yollarını enine boyuna tartışmak zorundayız. Mevcut ortaklıkların ve mevcut varlıkların değerini artıracak stratejiler artık üretilmelidir. Reklam ve sponsor gelirlerini, maç başı gelirleri artıracak eylem planları hayata geçirmeliyiz. Sponsorlar, spor ekonomisinin yapıtaşlarıdır. Türk sporu, muhtelif nedenlerle son yıllarda büyük sponsorların bir bölümünü kaybetti. Küresel rekabette, özel sektörden gelecek destek her daim ivme kazandırır. Bu açığı sadece devlet üzerinden kapatmaya çalışmak, devleti en büyük sponsor yapar ki bu da sürdürülebilir bir sistem oluşturmak için rasyonel bir adım değildir. Sponsorların sistemden çıkış nedenleri doğru analiz edilmeli ve onlar yeniden sektöre kazandırılmalıdır”
Ve yine aynı düzlemde devam etmişti; “Almanya, Fransa, İngiltere gibi; idari, mali ve sportif yönden bir yeniden yapılanma sürecine girilmesi gerektiği artık su götürmez bir gerçek… Özellikle futbolumuzun artık kendi değerini, idari, mali ve sportif anlamda çağdaş ve gerçekçi yöntemlerle, uluslararası bakış açısına uygun strateji ve planlarla şekillendirmesi gerekiyor. Çünkü global çapta sportif başarının, finansal ve idari disiplinle eş zamanlı gerçekleştiği bir çağda yaşıyoruz. Kulüplerin idari ve mali disiplini yakalamaları için, liyakat sahibi kimselerin yönetim kadrolarına dahil edilmesi gerekiyor. Öte yandan ülkemizde kulüp yapıları, Avrupa’da hatta dünyada eşine pek az rastlanır bir çeşitlilik gösteriyor. Dernek, anonim şirket, müessese, branş ve belediye kulüplerimiz var. Bu durum, yasal anlamda sorunları da beraberinde getiriyor. İnşallah, milli irademizin tecelligâhı Gazi Meclisimiz, üzerine çalıştığı bizim de teknik ve veri desteği verdiğimiz “Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasasıyla” bu konuyu yakın bir zamanda gündemine alacak".
Bilindiği üzere "spor kulüpleri yasası" uzun zamandır çeşitli dönemlerde tartışılan bir konu başlığı ve Türkiye'deki spor kulüplerinin yapısını doğrudan ilgilendiriyor.
Ülkemizde futbol kulüpleri genellikle dernek statüsünde sportif etkinliklerini sürdürüyor. Kulüpler bunun yanında sermaye piyasalarına açılmanın bir aracı olarak şirketleşmeyi tercih ediyor. Şirketleşmek aynı zamanda dernek statüsünden de kurtulmak anlamına geliyor.
Futbol kulüpleri oluşturdukları bu yapı sayesinde bir taraftan dernek olmanın getirdiği çeşitli avantajları kullanırken, diğer taraftan kurdukları veya ortak oldukları şirketler sayesinde, derneklerin sınırlı olarak yapabildiği veya hiç yapamadıkları geniş çaplı ticari faaliyetlere girişiyor.
Buna göre; 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 27. maddesi ile Profesyonel Futbol Talimatının 52. maddesi hükümlerine göre spor kulüpleri, profesyonel takımlarını Türk Ticaret Kanununa göre kuracakları veya kurulmuş anonim şirketlere devredebilir; bu şirketler aracılığıyla ticari faaliyetlerde bulunabilir, profesyonel futbol faaliyetlerini sürdürebilir konuma gelmişlerdir.
Spor kulüplerinin bütünüyle bir şirkete dönüştürülmesi kulüplerin büyük sermaye grupları tarafında alınıp, satılabilmesinin de yolunu açacak.
Peki, "Hayırlı olsun" diyelim mi? Unutmayınız satılan veya özelleştirilen her kurum ve her yapı artık özündeki değerini öyle veya böyle yitirir. Karlı bir yatırım metasına dönüştürülen her şey coğrafik özelliklerini ve kültürünü kaybeder.
Aslında hayatta hiç bir şey tesadüf değildir. Türkiye futbol pazarı karlı bir yatırımdır. Ancak bu pazarı da tıpkı diğer pazarlarımızda olduğu gibi yeterince işletememiş olmamız nedeniyle sözde küresel piyasa adına yabancılara teslim etmek durumunda kalacağız. İşte asıl konu o pazarı bilerek ve isteyerek kaptırılmasını sağlamış olmamızdır. “Oh.... Böyle daha iyi olur, hiç olmazsa futbolumuz gelişir” diye düşünenlerin hangi futbolumuzun gelişeceğini de iyi düşünmelidirler.
1 note
·
View note
Text
Türkiye futbola devam ediyor
Türkiye futbola devam ediyor
Yeni Tip Kooronavirüs(COVİD-19), salgını yayılmasından bu yana, birçok önlemler beraberinde getirdi. Türkiye Futbol Federasyonu(TFF) da yaptığı açıklama ile futbol sezonuna giriş yapmayı planlıyor.
TFF, yaptığı bir açıklama ile Türkiye’deki bazı ligler devam edecek. TFF Sağlık Kurulu ile gerçekleştirilen toplantıdan alınan kararla şu şekilde bir açıklama yapıldı:
“Türkiye Futbol Federasyonu…
View On WordPress
0 notes
Text
Burindili İsmail’in Türkiye sevgisi
Denizli 1. Amatör Küme’de mücadele eden Beşyıldızspor, yeni sezon hazırlıklarını şampiyonluk parolası ile sürdürüyor. Beşyıldızspor’a yeni transfer olan İsmail Tumusifu, yaklaşık 9 yıldır Türkiye’de bulunduğunu belirterek, “Türkiye’yi ve Türk insanını ülkem kadar seviyorum” dedi. Türkiye’ye yaklaşık 8 bin 104 kilometre mesafede bulunan Orta Afrika ülkelerinden olan Burundi’den okumaya gelen İsmail Tumusifu, hem spor hem de okul hayatını birlikte sürdürüyor. 9 yıldır Türkiye’de bulunan ve Pamukkale Üniversitesi’nde Biyomedikal Medikal Mühendislik bölümü okuyan Tumusifu, Türk futboluyla 2014 yılında Irlıganlıspor takımında tanıştı. Türkiye’yi öz vatanı olarak gördüğünü belirten Tumusifu, Türk insanına ve Türk futboluna sempati ile baktığı söyledi. Pamukkale Üniversitesi’nde okumak amacıyla Burundi’den ayrılarak Denizli’ye gelen İsmail Tumusifu, yeni futbol sezonunda farklı bir takımda oynayacağı için çok mutlu olduğunu belirterek, “Pamukkale Üniversitesi’nde Biyomedikal Medikal Mühendislik okuyorum. Orta saha, stoper mevkinde oynuyorum. Yaklaşık 9 yıldır Türkiye’deyim. Okulum hala devam ediyor. Türkiye’de futbola 2014 yılında Irlıganlıspor’da başladım. 3-4 sene orada kaldım. Irlıganlıspor’da çeşitli başarılar yaşadık. Son sezon da şampiyon olduk. Yeni sezon için de Beşyıldızspor’a transfer oldum. Yeni sezon hazırlıklarına başladık. Hocamız bizi çok iyi çalıştırıyor. Bizler de severek yapıyoruz antrenmanları. İnşallah bu çalışmalarımız boşa gitmeyecek ve şampiyon olarak sezonu tamamlayacağız” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’yi ülkem gibi seviyorum”
“Türkiye benim için ikinci memleket” diyen Tumusifu, “Bu süre içerisinde Türkiye’yi çok sevdim. Sanki kendi öz vatanım, kendi memleketim gibi. Türkiye çok güzel bir yer. Burada mutluyum, huzurluyum. Türk insanları çok iyi. Türkiye’yi ülkem gibi seviyorum. Türkiye en çok insanlık, insana verilen değer dikkatimi çekti. Müslüman oldukları için ben de Müslüman olduğum için çok mutlu oldum. Türk insanları o kadar sıcakkanlı ki kendimi sanki kendi memleketimde hissediyorum. Ailem çok uzakta ancak burası da benim ailem gibi oldu. Şu anda Beşyıldızspor gibi bir ailem var. Onlardan Allah razı olsun, bana çok yardımcı oluyorlar. Bana hep iyilik, babalık, abilik yaptılar. Türk insanın bu iyiliği insanlığı sonsuza kadar kalbimde yaşayacak” diye konuştu. Read the full article
0 notes
Text
New Post has been published on Sporkolik.net
New Post has been published on http://www.sporkolik.net/turkiyede-futbol-haziranda-baslayacak.html
Türkiye’de futbol Haziran’da başlayacak
TFF başkanı Nihat Özdemir bugün yaptığı basın toplantısında ertelenen tüm profesyonel ligleri ve amatör ligleri 12-13 ve 14 Haziran haftasında başlatma kararı aldıklarını açıkladı.
Türkiye Futbol Federasyonu başkanı Nihat Özdemir’in bugün gerçekleştirdiği basın toplantısında en dikkat çekici açıklaması “Şimdilik olmak kaydıyla, ertelenen tüm profesyonel liglerimiz ve amatör liglerimizi 12-13 ve 14 Haziran haftasında başlatma kararı aldık. İnşallah liglerimizi temmuz ayında tamamlayacağız. Ağustos ayında da Şampiyonlar Ligi finalini ülkemizde yaparak bu sezonu taçlandıracağız” oldu.
Nihat Özdemir ayrıca “Süper Lig’i 26 Temmuz’da bitirmek istiyoruz. Yeni sezon için çalışma yapmadık ama Ağustos ayında tatil dönemi olarak düşünüyoruz. Kalan 8 maçtan 7’sini hafta sonu, birini ise hafta arası oynatacağız” açıklamasında bulundu.
Basın toplantısından satır başları;
Koronavirüs sürecini birlik ve beraberlik içerisinde en az kayıpla atlatmak istiyoruz. Sportif tedbirleri dünyada en hızlı şekilde alan ülkelerin başında geliyoruz. Devletimizin kararlarına harfiyen uyduğumuz gibi futbola dönüş için sağlık kurulumuz önemli bir çalışma hazırladı. Futbolun oynanabilmesi için bir protokol hazırlandı. Bugüne dek en sağlıklı şekilde liglerimizin tamamlanması için çaba gösterdik. Futbolumuzun bu süreçten en az zararla çıkması için elimizden geleni yaptık. Bilim Kurulu olmak üzere tüm kurullarla süreci değerlendirdik, UEFA ve FIFA ile görüşmeler yaptık. En son Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüşme yaptık. Normalleşme planı kapsamında yönetim kurulunda görüşme yaptık.
Elimizde 10 ayrı senaryo var. Sağlık Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile paylaştık. Kendi planlarımız var ama işlerin yürümesine yetmiyor. Önemli olan Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun vereceği kararlardır. Ankaragücü’nde bir virüs tespit edildi ama yolumuza Bilim Kurulu kararları çerçevesinde devam edeceğiz. Kendi başımıza karar alarak yola devam etmiyoruz. TFF Sağlık Kurulu ile Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu, futbolun nasıl oynanacağını belirleyecek. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama yeni dönemi de fırsata çevirmemiz gerekli. Sağduyu içerisinde, bireysel ve toplumsal tüm sorumlulukları yerine getirerek bunu başaracağımıza eminim.
Harcama limitleriyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bütün kulüplerimizin gelirlerinde azalmalar oldu. Hedefimiz yayıncı kuruluş ile 5 yılı tamamlamak. Reklam gelirleri, maç günü gelirleri. Sponsor destekleri. Bunlar azaldı. Lisans kurulumuz çalışmalara başlayacak ve yeni harcama limitlerini ilan edeceğiz. Geçen hafta milli takımlara oyuncu veren kulüplere dağıtılmak üzere bize para gönderildi. Biz de vakit kaybetmeden bunu tüm kulüplerimize yolladık. Böyle yardımlar geldikçe biz de beklemeden kulüplerimize bu paraları yollayacağız.
Tek şehirde maçları oynatmak asla gündemimize gelmedi. Yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde, Süper Lig’de 18 takımın 13-14’ü liglerin oynanmasını istiyor. 1. Lig’de ise 18 takımın 11’i ligin oynanarak tamamlanmasını istiyor. Ancak 2. ve 3. Liglerdeki 90 takımın %73’ü maçların oynanmasını istemiyor. Geçen haftaki şartlarla bugünkü şartlar bir değil. Her gün iyileşme yönünde hızlı bir şekilde devam ediyoruz. Liglerin başlama tarihi 12 Haziran. Daha 35 gün var. Ben inanıyorum ki 35 gün değil 15 güne sağlık olarak daha iyi hale geleceğiz.
0 notes
Text
Ali Koç: '1 veya 2 stoper, 6 numara ve bir de forvet transferi yapacağız
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, kulüp ve yönetim kurulu hakkında çıkan spekülasyonlarla ilgili sert ifadeler kullanarak, "Bizler hakkında spekülasyon yapan, itibar cellatlığına soyunan ve küçük akıllarıyla gazeteleri kullanıp dedikodu üretenleri biliyoruz. Bugüne kadar yunus yüzümüzü gördünüz. Artık yavuz yüzümüzü göstermenin zamanı geldi" dedi. Koç, takıma yeni takviyerlerin süreceğini de müjdeleyerek, "Transferlerimiz bitmedi. 1 veya 2 stoper, 6 numara ve bir de forvet alacağız'' dedi. Fenerbahçe'nin Faruk Ilgaz Tesisleri'nde düzenlenen Olağan Yüksek Divan Kurulu Toplantısı'nda Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç açıklamalarda bulundu. 3 Temmuz sürecinin çok uzadığını belirten Koç, “Bizde camia olarak çok sabırsızlanıyoruz. 13. duruşma Eylül ayında olacak. İnanıyoruz ki sene sonuna kadar karar çıkacaktır. Fenerbahçe'miz burada müşteki değil. Biz en fazla izleyebiliyoruz. Fenerbahçe'nin müşteki olmaması mantığa aykırı bir durum. Şov yapmadan, tribünlere oynamadan doğru bildiğimiz hukuk çerçevesinde ziyaretleri yaparak konuyla yakinen ilgileniyoruz. 4 Nisan kurşunlanması da Fener Ol'un başlangıcı için seçilmişti, dikkat çekmek için. 2 yönetim kurulu üyemiz Trabzon'a gittiler Cumhuriyet Savcısıyla görüşmeye. Oradan da benzer intibayla ayrıldık. İnanıyoruz ki orada da enteresan gelişmeler olacaktır” dedi. “UEFA'nın kararı bizim açımızdan büyük bir başarıdır” UEFA'nın aldığı karar hakkında konuşan Ali Koç, “Bu oyunun önemli konularından birisi UEFA kararlarıdır. UEFA'nın yargı dairesi karar verdi ve çok şükür ki Avrupa'dan men kararı çıkmadı. Bu aslında çok büyük bir başarıdır. Hem gelir açısından, hem prestij açısından. 2 milyon Euro ceza yedik. Pozitif transfer dengesi var. Ama devraldığımız tablo, yapılan FFP anlaşmasına çok uzağında kalmasından dolayı kulübümüz bir başarı elde etmiştir. Bu tabloyu biz devraldık ve değiştirmek içinde iyi niyetle çalıştık. Sermaye artırımına önem vermişlerdir. Fener Ol kampanyasına önem vermişlerdir. Şeffaf olmak gerçek bilgileri paylaşmak onların kararına olumlu etki yapmıştır. Burada olumlu bir sonuç çıkmıştır. Taraftarlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Burada taraftarımızın sonsuz desteği ve inancı olmuştur. Ticari gelirlerin artmasındaki katkıları ve katılımı bunların hepsi etki bırakmıştır. Bankalar Birliğinde görüşmeler devam ediyor. İnşallah 1 hafta 10 gün içerisinde biz de imzalayacağız. Gönül isterdi ki bu anlaşmaya muhtaç olmamamız. Doğal olarak da ciddi kısıtlamalar geliyor. İnşallah bizler mali bağımsızlığımızı bu devraldığımız borç batağı durumundan beraber çıktığımız zaman çok daha sağlıklı kararlar verebiliriz. Fener Ol'da 150 milyon TL'ye geldik. Fener Ol için Ağustosta gaza basacağız. Geçen sene 41 bin kombine sattığımızda gelir 105 milyon liraydı. Fener Ol geçen seneye nazaran yüzde 50 daha fazla performansı sergilemiştir. UEFA'nın kararı ve Fener Ol da bahsettiğimiz rakamlar nefes almak için yeterlidir. Daha çok yolumuz var ve bu sıkıntılı bir yolculuk. Bir tane Fenerbahçe'miz var ve çok daha sağlıklı hale getirmek durumundayız. Dolayısıyla fener olmaya devam etmeliyiz. Bugüne kadar sadece Acun Ilıcalı'nın yaptığı kampanyada 1 milyon toplandı. Toplanan rakam herhangi bir kampanyada toplanan rakamın çok çok üstündedir. Katılım sayısına baktığımızda da böyledir. Biraz evvel söylendiği gibi camianın potansiyelinin daha gerisindedir. Fenerbahçeliler her zaman fener olurlar. İnşallah bugünlerde geçecektir” ifadelerini kullandı. “Rakip başkanın bize dil uzatması yakışıksız” Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz'in Fener Ol kampanyasına söylediği sözlere değinen Koç, “Rakiplerimizden birinin başkanının bize dil uzatması kinayeli yakışıksız konuşmasını üzülerek izledik. Biz tenhada da kalabalıkta da aynı konuşan insanlarız. Kendi hocasına verilen tazminatla ilgili söyleyeceklerimiz bitmedi. İlerleyen dönemlerde söyleyeceğiz. İnsanların kayrıldığı zaman değerli kaynakların nasıl heba edildiğini göreceksiniz. Bunun detaylarını çok yakın zamanda Alper Bey basına aktaracak. Dolayısıyla rakiplerimizde bir gün kampanya etrafında kenetlenebilirler” şeklinde konuştu. “Altyapımızda yetişen oyuncular A takıma geçirilmemiş” Altyapı hakkında görüşlerini belirten Ali Koç, “Altyapı çok çok önemli. Bizimde ciddi önceliğimiz budur ve değişmemiştir. David Badia çok ısrar etmemiz rağmen kendi arzusuyla ayrıldı. 1 sene içinde bir sistem bir yaklaşım geliştirdi kendisi. Biz yerli bir sistemden aldık ve yerli yabancı takıntımız yok. Biz geldiğimizde ne bir rapor, ne bir dosya istatistik bir şey almadık. Tek aldığımız idman saatleriyle ilgili rapordu. Onun dışında Comolli'ye altyapıda yetenekli futbolcular olmadığı ifade edildi. 2 sene evvel Fenerbahçe U21 takımı Türkiye şampiyonu oldu. Ne hikmettir ki o takımdan hiç biri A takıma geçmedi. O takımdan Merih Demiral Juventus'ta. Duhan Aksu'nun Lille transfer olacağı söyleniyor. O takımdan Recep Niyaz çıktı. O takımdan Yasir Subaşı çıktı. Bu futbolcuların hiç biri Fenerbahçe'ye yar olmadı. Sadece Yasir bizim dönemimizde gitti. Bizde geri alma maddesi koyduk kendisine. 1 milyona geri aldık ve aynı şekilde gelecek satışından kar ile Kayserispor'a verdik. Bir sıkıntı vardı altyapılarda. Bu kadar futbolcu ayrılınca soru işareti oldu. Biz büyük yetenek olsun, ışık göstersin tüm genç oyuncularımızı başka kulüplere verdiğimiz zaman ya geri alma maddesi ya da kar koyuyoruz. Fenerbahçe için her birinin katkı sağlama imkanı var. Geçmişte bunlar yapılmamış. Bizim altyapılarımız menajerler için maden olmuş. Cebrail, Yusuf burada A takım idmanlarına çıktı ilerde daha çok insanlar çıkacaktır. Badia bize binlerce sayfa rapor verdi. Bu raporlarda bütün her şey bulunmakta. U9'dan U21'e kadar her türlü performans ve sağlık bilgileri bulunmakta. Fenerbahçe'de nasıl bir yeme sistemi varsa altyapıda da bu oldu. Burada bir yabancı barınamaz diye söyledi. Dereağzı'ndaki tesislerimiz az ve yetersiz. Dereağzı'na bitişik bir yerde bina yapılıyor. Biz orayla anlaşma yaptık. İnşallah 3-4 ay içerisinde futbolcularımızın yatıp kalkabileceği modern bir bina olacak. eski binayı da yeniden modernize edeceğiz” dedi. “Umarım TFF yeni yapılanmasıyla her takıma eşit mesafede yaklaşır” Türkiye Futbol Federasyonu hakkında konuşan Koç, “Yeni TFF seçildi. TFF'ye hayırlı olsun diyorum. Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak TFF'ye bir isim önermedik. Biz felsefe olarak anlayış olarak bu yaklaşıma tamamen karşısındayız. Atamalar liyakat bazında yapılmalı. Futbola katma değer katacak. Marka değerini arttıracak daha izlenebilir bir tecrübe haline getirilebilecek bu işten anlayan insanların bu görevlere gelmesine inandığımız için, bir başka deyişle orada takımlarının formalarını taşıyan insanların gitmemesi için böyle bir önerimiz olmadı. Tek önerimiz eski sistem ve anlayışın olmaması gerektiğiydi. Umarım bu sezon TFF yeni yapılanma ile her takıma eşit mesafede yaklaşan bir yönetim anlayışı sergilenir. Hiçbir kulüp ve kişinin imtiyaz yapılmadığı, hiçbir takımın kayrılmadığı, hakemlerimizin lobilerini görmeyeceğimiz bu toplumun hak ettiği yeni bir sezona başlar diye temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı. “1 veya 2 stoper, 6 numara ve forvet transferi yapacağız” Transferlerle ilgili bir açıklama yapan Koç, “Transferlerimiz burada da bizi hedef alan odaklar oldu. Bu sene tamamen hocamızın istekleri arzuları doğrultusunda sportif direktörümüzle yapılan istişare ile belirledik. Biz futbol transferi görmek istiyoruz diye söylüyorsunuz. Her şeyin amiral gemisi futboldu. Futbolda başarı olmadığı zaman diğer başarılar kıymetli olmayabilir. Biz dünyanın en büyük spor kulübüyüz. Ama biz sadece futbol kulübü değiliz. Bu anlayışla branşları yönetiyoruz. Bana göre şu ana kadar yaptığımız yeni transferler doğru istikamettedir. Transferlerimiz bitmemiştir 1 veya 2 stoper, 6 numara ve forvet alacağız. İçinde bulunduğumuz durumları düşünürseniz bu işler için çat parayı koyup alamıyorsun. İşin bir gerçeği var. O gerçekler çerçevesinde biz doğru olduğuna inandığımız çalışmaları yapıyoruz. Bence Vedat transferi büyük bir başarıdır. Rodrigues in buraya geliş şekli başarıdır. Oradan da bize saldırıyorlar. Yok biz 5 veriyormuşuz falan diye şeyler söylüyorlar. Öyle diyen varsa gelsin kulübe gösterelim belgeleri. Bu itibar cellatları en ufak şeyde bile geliyorlar. Onlar kendi ürettikleri haberlerden bunları yapıyorlar. Dolayısıyla Fenerbahçe taraftarına sesleniyorum. Bu işlerin erken olmasını biz de istiyoruz. Hocamızın elinde çok daha iyi bir kadro var. Hiç kimse mazeret üretmeyecek ve bu takımı şampiyon yapacağız” dedi. “Eljif geleceği parlak bir oyuncu” Eljif Elmas'ın Napoli transferi için açıklama yapan Ali Koç, “Eljif büyük bir iş başardı genç yaşında. 18 yaşında Fenerbahçe formasını sürekli giydi. Çok disiplinli, ciddi ve şükreden bir isim. Meziyetini hafife almayan, geleceği çok parlak bir futbolcu. Onun yolu açık şansı bol olsun diyorum. Kulübümüze en iyi şekilde temsil edecektir. Kulübümüz onun sayesinde ciddi bir transfer kaynağı elde etmiştir. Bu satışı yaptık ve buradan da hedef hale geldik. Yok ben Napoli'ye para veriyormuşum diye. Bu şeylerin sonu yok. Kendisine şans veren Cocu ve Ersun Yanal'a, yüksek bedelde satılmasına sebep olan Comolli'ye ve Selahattin Baki'ye teşekkür ediyorum” diye ifade etti. “Bugüne kadar yunus yüzümüzü gördünüz, bundan sonra yavuz yüzümüzü göreceksiniz” Kendisi ve yönetim kurulu hakkında yapılan spekülasyonlara değinen Koç, “Bizler hakkında spekülasyon yapan, itibar cellatlığına soyunan ve küçük akıllarıyla gazeteleri kullanıp dedikodu üretenleri biliyoruz. Hepinizi not ediyoruz. Zamanı gelince sizlerle uğraşacağız. Bugüne kadar yunus yüzümüzü gördünüz. Artık yavuz yüzümüzü göstermenin zamanı geldi. Fenerbahçe'miz başarısız olsun, gündemimizi oluşturalım yeniden gündeme gelelimle beraber bunların yanına seçimlerde bana oy vermiş olan ama nasıl olsa Ali Koç'u deviririz zihniyetiyle oy vermiş kesimler var. 'Şu 6 hafta geçsin de biraz başarısız olsunlar gaza basarız tribünleri etkileriz' diye plan yapanlara mesajım var. Artık ayağınızı denk alın. Kim olduğunuzu biliyoruz. Kimlerle aşık attığınızı biliyoruz. Neye uğradığınızı şaşırırsınız. Ayağınızı denk alın. Biz burada en iyi niyetlerle en saf duygularla hata yaptığımız zamanlarda Fenerbahçe'yi şu durumdan çıkartmaya çalışıyoruz. Hak ettiği yere gelmesi için mücadele ediyoruz. Birde sizlerle uğraşmayalım. Topunuz gelin diyorum geçen sene dediğim gibi. Bir müsaade edin rahat bir ortamda çalışalım. Fenerbahçe başkanı yönetim kurulu hakkında dönen laflar neden başka kulüplerde olmuyor. Bir düşünün cevabı orada. Biz buradayız, burası emin ellerde” dedi. Read the full article
0 notes
Photo
PİA GÜNCEL ADRESİMİZ
Online güncel giriş adresimizi de üyelik ve yeni girişe özel Her zaman sorunsuz bir şekilde Pia sitesine buradan giriş yapmak isteyenler için açmış olduğumuz sayfamıza giriş yapma şansınız var, buradaki linklerin tamamı güncel adrese yönlendirmekte. pia sitesi yeni giriş adreslerini, sizler için sayfamızda yayınlamaya devam ediyor. Her zaman olduğu gibi pia bu sefer de kullanıcılarını yalnız bırakmadı. yepyeni bir site onca yıldır köklerini salmış güvenilir sitelerine kafa tutmayı başardı. Bir çok kazanan gibi sende Türkiye’nin marketlerinin en geniş, en güvenilir çeşitliliğin en fazla olduğu sitesinde kazanacak ve gücenli giriş oluşturmak istiyorsan, hemen giriş yap. Evinizden veya bulunduğunuz herhangi bir noktadan anında istediğiniz dilediğiniz dakikada bir tıkla sitemize hesabınıza Güncel adrese giriş yapabilirsiniz .Ancak her sektörde olduğu gibi Şuan piyasada yüzlerce site var, üstelik sürekli yenileri açılmaya devam ediyor. Bizim bu dürüst olmayan siteleri önlememiz gerekiyor. Kalite ve güven tasarımları ile beraber üyelerine ayrıcalıklı bir şekilde işlem yapabilmenin imkanlarını üyelerine site üzerinden her zaman sunmaktadır. Bu sayede ise severler kaliteli bir şekilde işlem yapabilmenin hazzını hesapları üzerinden direk olarak yaşayabilmektedir. hizmet seçeneklerini site içerisinde giriş ekranı üzerinden inceleyebilirsiniz.
Giriş esnasında her hangi bir sorun yaşamaması adına yeni giriş adresini üyelerine sunmaktadır. Eski giriş adresi üzerinden siteye giriş yapmak için uğraşmasına gerek bulunmamaktadır. Yer alan yeni adresi sorun yaşamadan siteye giriş yapabilmesi konusunda yardımcı olmaktadır. Yeni adres içerisinde tüm hizmet seçenekleri ise her zaman aynı şekilde yer almaktadır.
güncel giriş adresini aramasına gerek bulunmamaktadır. Site yer alan yeni adresi Üyelerde yer alan yeni adresi dikkate alarak Yeni adres üzerinden giriş yapmak istiyor iseniz kullanıcı adı ve şifre bilgilerinizi girmeniz yeterli olmaktadır. Sonrasında yer alan ana bakiyeniz sizlere site üzerinden aynı şekilde sunulmaktadır. Her hangi bir eksiklik yaşanması gibi bir durum site içerisinde söz konusu değildir.
adres değişikliği esnasında güncel adresi üzerinden siteye giriş yapmasının ardından uygulama içerisinde yer almakta olan Güvenli ve güncel giriş için
Çağımızın en yaygın ve bilinen sporudur. Futbol sözcüğü köken olarak İngilizce "ayak topu" anlamına gelen "football" sözcüğünden gelir. Kökenleri oldukça eskiye dayanır. Ancak ilk olarak hangi ülkede oynandığı bilinmemektedir. Orta Çağda İngilizlerin ve Fransızların futbola benzer oyunlar oynadığı bilinmektedir. Bununla birlikte, bundan daha önce Çin'de de ayakla oynanan bir top oyunu olduğu kanıtlanmıştır. 18. yüzyıl, futbolun geliştiği ve bir spor dalı olarak ilgili kurallarının belirlendiği bir dönemdir. 19. yüzyılın başında özellikle İngiltere'de yaygınlaşmış, daha sonra tüm dünyada izlenmesi ve yapılması en sevilen spor dalı olmuştur. Futbol on birer kişilik iki takım arasında oynanır. Her takımın 5 tane yedek oyuncusu vardır. 100-110 metre boyunda 65-75 metre eninde çim ya da toprak bir sahada oynanır. Takımların hedefi topu karşı takımın kalesinden içeri sokmaktır. Buna gol denir. Kalelerin boyu 244 cm; eni de 732 cm'dir. Futbol kırk beşer dakikalık iki devre hâlinde oynanır. Devre arasında oyuncular 15 dakika dinlenir. Oyun sırasında oyuncuların topa elle müdahalesi yasaktır; yalnızca, takımların kalesini koruyan ve kaleci olarak adlandırılan oyuncular topa elle dokunabilir. Futbol ülkemizde ilk defa İzmir'de, ticaretle uğraşan İngilizler arasında 1894 yılında oynanmıştır. 1902 yılında İstanbul'da yaşayan azınlıklar ilk futbol kulübünü kurdular. Daha sonra 1905′te Galatasaray Futbol Kulübü, 1907′de Fenerbahçe ve 1909′da Beşiktaş futbol kulüpleri kuruldu. 1923 yılında Türkiye Futbol Federasyonu kuruldu. Bu tarihten itibaren bölge turnuvaları başladı. 1937 yılında Millî Küme adı altında yurdun genelini kapsayan bir turnuva yapıldı. Daha sonra bu turnuva Millî Eğitim Kupası adı altında her yıl yapıldı. 1951 yılında profesyonel lig, 1959 yılında da millî lig düzenlendi. Bugün futbol federasyonunun düzenlediği 1., 2., 3. lig ve amatör lig maçları her yıl düzenli olarak yapılmaktadır.
0 notes
Text
Canlı Futbol İzleme Keyfi
Canlı Futbol İzleme Keyfi
Futbolseverlerin en çok keyif aldığı şey takımlarının maçlarını canlı olarak izlemektir. jokerbet tv bu zevki yaşamak isteyenler için özel bir platform sunuyor. Siteye girenler jokerbet tv linki ile diledikleri canlı futbol maçını anında izleyebiliyor. Özel bir sunum yapan site yalnızca canlı maç yayınlarını değil, bahse dayalı her konuda bilgi sunumu yapıyor. Siteye ulaşarak bahis analiz, iddaa tahminleri, canlı kuponlar ve daha birçok konuda bilgi edinebilirsiniz.
Canlı Futbol İzle
Futbola olan ilginin çığ gibi büyüdüğü ülkemizde canlı maç izlemeyi seven özel bir kesim bulunuyor. Sitede jokerbet tv üzerinden canlı maç yayınları izleniyor. Şampiyonlar ligi maçları, Avrupa Kupası maçları ve lig maçları şifresiz ve ücretsiz olarak siteden izlenilebiliyor. Aynı zamanda bu karşılaşmalara yönelik siteden bilgi edinilebiliyor. Zevkli ve heyecanlı dakikalar geçirmek isteyen futbol tutkunları siteye erişerek naklen maç izleme keyfi yaşayabiliyor. Bahis oyuncularına kaliteli ve güncel bilgiler sunan siteden canlı kuponlara dair de tüyo alınabiliyor.
Canlı Futbolu Mobilden İzle
Mobil telefon ve bilgisayarınızdan siteye girebilir ve jokerbet tv aracılığıyla canlı futbol maçlarını izleyebilirsiniz. Tuttuğunuz takımların maçlarını sorunsuz ve sıkıntısız, hd kalitesinde izleyebilmek için siteyi tercih edebilirsiniz. Bonus veren betler, kredi kartıyla ödeme yapılan bahis siteleri, güvenilir bahis siteleri ve konunun tüm detaylarına siteden ulaşabilirsiniz.
Türkiye liglerinin tüm maçlarını ve dünya maçlarını siteden izleyebilir, iddaa tahminlerinize yön verebilirsiniz. Canlı maç yayınlarını kesintisiz ve reklamsız olarak izleyebilirsiniz. İddaa kuponlarınızı tutturarak güzel kazançlar sağlamak için sitedeki bilgi ve içeriklerden yararlanabilirsiniz. jokerbet tv canlı maç yayınlarına kesintisiz devam ediyor. Bahis dünyasında yaşanan tüm gelişme ve ayrıntılar için siteye ulaşabilir, canlı maçları siteden izleyerek heyecanlı anlar yaşayabilirsiniz.
youtube
0 notes
Text
Hakemler çalışmalara evden devam ediyor
Türkiye Futbol Federasyonu’ndan (TFF) yapılan açıklamada, “Uzaktan eğitim ve e-öğrenme çalışmaları kapsamında, Turkcell iş birliği ile Akademim adlı e-Öğrenme Platformu MHK gereksinimlerine göre uyarlandı ve tüm üst klasman hakem, yardımcı hakem ve gözlemcilere gönderilen videotest ile çalışmalara başlandı. Bu çalışmalar futbola verilen ara devam ettiği sürece haftalık olarak devam edecek.”ifa…
View On WordPress
0 notes
Text
'Bu ligde oynamamızı istemiyorlarsa...'
https://haberoldu.com/bu-ligde-oynamamizi-istemiyorlarsa
'Bu ligde oynamamızı istemiyorlarsa...'
Galatasaray İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak, Atiker Konyaspor maçının ardından hakem Hüseyin Göçek ve Türkiye Futbol Federasyonu’na tepki gösterdi.
“DERBİ ÖNCESİNDE CEZALANDIRILDIK!”
Abdurrahim Albayrak, penaltı kararına tepki göstererek “30 milyon insanın içi yanıyor. Sadece Galatsaraylılar değil, futbola gönül vermiş insanlar olanları gördü. Stada bir sistem konulmuş, VAR! Bu hakemin, VAR ile ne konuştuğunu bilmek istiyoruz, açıklasınlar. Galatasaray’ın başkanı dernekte maç izliyor, hocası üçüncü katta maç izliyor. Beyaz sayfa açtık, sahaya çıktık. Derbi öncesinde önemli bir futbolcumuz kırmızı kartla cezalandırıldı. Penaltı ile alakası olmayan bir kararla cezalandırıldık. 30 milyon Galatasaraylıyı sanırım test ediyorlar.” dedi.
“BU LİGDE OYNAMAMIZI İSTEMİYORLARSA…”
Açıklamalarına devam eden Abdurrahim Albayrak, “Şayet bu ligde oynamamızı istemiyorlarsa, ona göre tedbir alalım. Perşembe akşamı 1,5 saat yağmur altında idman yaptık. Gece saat 01:00’e kadar hocayla çalıştık. Arkadaşlar, ayda 5 milyon euro oyunculara maaş dönüyoruz. Üç gün sonra Lokomotiv Moskova maçına gideceğiz. Bu moralle mi gideceğiz? Bu haksızlıkla mı gideceğiz? Hepimiz çok üzgünüz. 30 milyon Galatasaraylı bu akşam uyuyamayacak. Nereye kadar gideceğimizi yüce Allah bilir. Beyaz sayfa açmıştık ama açtığımzı beyaz sayfa ortada kaldı.” ifadelerini kullandı.
“İÇİMİZ YANIYOR, SEN KURA ÇEKİMİNİ SORUYORSUN”
Bir basın mensubunun Türkiye Kupası kura çekimine temsilcisi göndermemelerini sormasına sinirlenen Abduraahim Albayrak, “30 milyon insanın içi yanıyor, sen TFF’ye kura çekimine Galatasaraylı gitmediğinden bahsediyorsun.” diye konuştu.
Sarı-kırmızılı yönetici son olarak “Bütün yorumcuları arkadaşlarımız takip ediyor, hepsi penaltı olmadığını söylüyor. Yazık değil mi?” diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak: HABER7.COM
0 notes
Photo
KentDenizli.com sizler için yeni bir haber hazırladı: https://www.kentdenizli.com/pamukkale-belediyesinden-yepyeni-bir-genclik-projesi-daha.html
Pamukkale Belediyesi’nden Yepyeni Bir Gençlik Projesi Daha
Spora ve sporcuya verdiği değerle ön plana çıkan Pamukkale Belediyesi, gençlere yönelik yepyeni bir projeye daha imza attı. Pamukkale Belediye ile Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) işbirliği ile düzenlenen liselerarası halı saha turnuvasının startını veren Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, “Spora ve sporcuya verdiğimiz önemle birlikte, ilçemizde yaptığımız halı sahaların aktif olarak kullanılmasını sağlamak amacıyla, TÜGVA ile birlikte liselerarası halı saha turnuvası düzenliyoruz” dedi.
Pamukkale ilçe sınırları içerisinde birçok halı saha ve spor kompleksi yapan Pamukkale Belediyesi, hem bu yapılan halı sahaların gençler arasında daha aktif şekilde kullanılması hem de vatandaşlarımızı spora yönlendirmek amacıyla halı saha turnuvaları düzenleyerek farkındalık oluşturmaya devam ediyor. Geleneksel olarak, İlkbahar ve Sonbahar olmak üzere yılda iki kez Futbol Şöleni düzenleyen Pamukkale Belediyesi, TÜGVA işbirliği ile yepyeni bir halı saha turnuvasına destek veriyor.
PAMUKKALE BELED��YESݒNDEN TAM DESTEK
Pamukkale Belediyesi ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) işbirliği bu yıl ilki düzenlenecek olan Liselerarası Halı Saha Turnuvası, Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin ve TÜGVA Denizli İl Temsilcisi Fatih Gün’ün birlikte yaptığı başlama vuruşuyla start aldı. Pamukkale Belediyesi’nin desteklediği, Denizli’deki 14 lisenin katıldığı ve iki hafta süresince eleme usulü gerçekleşecek olan turnuvada dereceye giren takımlara çeşitli ödüller verilecek. Şampiyon olan takıma 3 bin TL; ikinciye 2 bin TL; üçüncüye bin TL hediye çekleri verilecek. TÜGVA Denizli İl Temsilcisi Fatih Gün, bu yıl ilkini düzenlediklerini turnuvaya bu yıl 14 lise takımının katıldığını ifade ederek, bir dahaki turnuvada lise takımı sayısının artmasını beklediklerini söyledi. Gün, Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin’in de turnuvaya tam destek verdiğini belirterek, “TÜGVA Denizli olarak, Pamukkale Belediyesi işbirliği ile beraber liselerarası halı saha turnuvamıza başlıyoruz. Hayırlı olsun. Bahar aylarının gelmesiyle birlikte TÜGVA olarak, daha bir çok etkinlik düzenlemeye devam edeceğiz. Bu turnuvada bize desteğini esirgemeyen Hüseyin Başkanımıza öncelikle çok teşekkür ederiz. Allah razı olsun” dedi.
“GENÇLERİMİZİN YAPTIĞIMIZ HALI SAHALARI DAHA AKTİF KULLANMALARINI AMAÇLIYORUZ”
Pamukkale Belediyesi’nin yapmış olduğu çalışmalara bir yenisini daha eklediklerini belirten Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, “Belediye olarak ilçemizde birçok halı saha yaptık. Tabi bunların kullanılması gerekiyor. Biz spor ve sporcunun yanındayız sloganıyla hareket ederek, gençlerimize verdiğimiz önemi gösterme gayretindeyiz. Hem yapılan halı sahaların daha aktif kullanılması hem de gençlerimizin spora teşvik edilmesi anlamında yeni bir halı saha turnuvasına başlıyoruz. Bilindiği gibi, belediyemiz olarak her yıl ilkbahar ve sonbahar olmak üzere yılda iki defa futbol şöleni düzenliyoruz. Şu anda da 7.Futbol Şöleni devam ediyor. Ortalama 40 ila 50 takımın katıldığı futbol şöleninde hem mahalleler arası kaynaşmayı hem de vatandaşlarımızı spora yönlendirmeyi amaçlıyoruz. Bu yeni halı saha turnuvamızı da liseler arası yapıyoruz. Burada amacımız spora, futbola dikkat çekmek. Biz her branşı önemsiyoruz. Ama yaptığımız halı sahaların da kullanılması gerekiyor. Sadece biz yaptık, sonra da kenarda dursun diyemeyiz. Bu nedenle de halı saha turnuvalarını önemsiyoruz. Bu turnuvanın TÜGVA işbirliği yapmak da ayrıca önemli. Gençlere önem veren bir vakfımız. Biz de onların her zaman yanındayız. Ben Tüm takımlarımıza başarılar diliyor, centilmence geçen bir turnuva diliyorum” diye konuştu.
0 notes
Text
İlkay Gündoğan’ın Hayatı ve Biyografisi (Resimlerle)
İlkay Gündoğan (d. 24 Ekim 1990, Gelsenkirchen, Almanya) Türk-Alman futbolcu. Orta saha oyuncusu olan Gündoğan, Borussia Dortmund takımında forma giymektedir. Balıkesir’in Dursunbey kazasından Almanya’nın Gelsenkirchen kentine işçi ailesi olarak gelen bir ailenin evladı olarak dünya gelmiştir. Ulusal voleybolcu Naz Aydemir ile kuzendir. Gündoğan 3 yaşlarında doğduğu şehrin ekibi SV Gelsenkirchen-Hessler 06’in altyapısında forma giymeye başladı. 1998’de FC Schalke 04’ün altyapısına geçti, bir sürem orada geçirdikten sonrasında eski takımına geri döndü. 2004-05 içinde SSV Buer takımının altyapısında oynayan Gündoğan, 2005’te uzun süre formasını giyeceği VfL Bochum takımına geçti. VfL Bochum 2008 yılına kadar çeşitli altyapı seviyelerinde oynayan Gündoğan, 2007-08 sezonunda Bochum’un U-19 takımında oynadı. Ekip, U-19 batı ligini beşinci sırada tamamladı. Gündoğan, 26 maçın 24’ünde oynadı ve 14 gol ile etkili bir performans gösterdi. Sürem ortalarında 5 maçta arka arkaya gol atma başarısını elde etti. Sonraki sürem da U-19 takımında sezona başladı ve ilk 12 maçta 10 gol attı. Rot Weiss Ahlen U-19’a karşı oynanan maçta hat trick yapmış oldu. Bu başarı ile ilk yarının ortasında VfL Bochum II takımına terfi etti. Almanya 4. Ligi olan Regionalliga West’te 2 maça çıktı. Bu maçların birinde gol de attı. 1. FC Nürnberg 2008-09 sezonun ikinci yarısında 2. Bundesliga ekibi 1. FC Nürnberg takımına geçirme oldu. Gündoğan’ın yalnızca bir maçta oynadığı ligde üçüncü olan Nürnberg, play-off’larda Energie Cottbus’u iki maçta da yenerek Bundesliga’ya terfi etti. 2009-10 sezonunun ilk maçı olan Almanya Kupası maçında Dinamo Dresden’e bir gol attı. Bundesliga’da ilk maçına 8 Ağustos 2009’da FC Schalke 04 karşısında çıktı. İlk haftalarda forma giyen Gündoğan, sonrasında formayı kaptırsa da ligin ikinci yarısı takımın değişmez isimlerinden oldu. Ligdeki ilk golünü FC Bayern Münih’e attı. Gündoğan’ın golüyle Nürnberg, maçta 1-1 beraberliği sağlamış oldu. Nürnberg, lig 16.sı oldu ve geçen sezonki şeklinde gene play-off oynadı. İki maçta da oynayan Gündoğan, ikinci maçta bir de gol attı ve Nürnberg’in FC Augsburg’u iki maçta da yenmesine yardım etti. 2010-11 sezonunda Nürnberg’in ilk 11’indeki yerini sakınan Gündoğan, ilk 10 maçın 9’unda forma giydi ve bu maçların hepsinde ilk 11’de başladı. 9. hafta maçında VfL Wolfsburg’a ilk golü attı. Maç 1-1 olduktan sonrasında ise Nürnberg’e galibiyeti getiren golün asistini yapmış oldu. Bir sonraki hafta ise SV Werder Bremen deplasmanında alınan 3-2’lik galibiyette iki gol kaydetti. Borussia Dortmund 2011-12 sezonunda Real Madrid’e geçirme olan Nuri Şahin’in yerine önceki sezonun Almanya şampiyonu Borussia Dortmund’a 4 milyon avro karşılığında geçirme oldu. 23 Temmuz 2011’de FC Schalke 04 ile oynanan Süper Kupa ile ilk resmi maçına çıktı. 90 dakika forma giyen futbolcu, direkt penaltılara gidilen maçta takımının ilk penaltısını gole çevirdi sadece 3-4 yenilerek kupayı kaybettiler. Yedi gün sonrasında ise Almanya Kupası’nda ilk asistini yapmış oldu. Ligde ilk 10 hafta forma giyen futbolcu sonrasında ilk 11’deki yerini kaybetse de ara ara ekibe girmeyi sürdürdü. Dortmund’daki ilk golünü ise SC Freiburg’u 4-1 yendikleri maçta kaydetti. Sürem içinde ilk kez Avrupa maçına çıkan futbolcu UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 2 maçta forma giyse de grup sonuncusu olarak elendiler.
Kişisel detayları Tam adı İlkay Gündoğan Doğum zamanı 24 Ekim 1990 (27 yaşlarında) Doğum yeri Gelsenkirchen, Almanya Boyu 1,81 m (5 ft 111⁄2 in) Mevkii Orta Saha Kulüp detayları Kulübü Borussia Dortmund Numarası 8 Altyapı kariyeri 1993–1998 1998–1999 1999–2004 2004–2005 2005–2009 SV Gelsenkirchen-Hessler 06 FC Schalke 04 SV Gelsenkirchen-Hessler 06 SSV Buer VfL Bochum Ustalaşmış kariyeri Yıl Kulüp Maç (gol) 2008–2009 2009–2011 2011- VfL Bochum II 1. FC Nürnberg Borussia Dortmund 2 (1) 48 (6) 28 (3) Millî ekip kariyeri 2008 2008–2009 2009–2010 2010– 2011–
Almanya U-18
Almanya U-19
Almanya U-20
Almanya U-21
Almanya 1 (0) 6 (0) 2 (0) 8 (1) 7 (1) Son güncelleme: 28 Ocak 2012
iLKAY GÜNDOĞAN (1.FC NÜRNBERG) NÜRNBERG´DE PROFESYONELLiĞE iLK ADIM ! Bugünkü konugumu Almanya Ikinci Lig ekibi 1.FC Nürnberg takimi´nin 1990´li Türk futbolcusu Ilkay Gündogan. Nürnberg´e transferi daha yeni gerceklesen ve profesyonellige yeni adim atan Ilkay´bir dinleyelim. Sual: Merhaba Ilkay. Ilk olarak ayirdigin vakit icin cok tesekkür ederim. Ilkay Gündogan kimdir? Kendini ve aileni tanitirmisin? Türkiye`nin neresinden geliyorsunuz? Tatillerde en cok nereye gidiyorsunuz? Ilkay: Evet ilk olarak merhaba her insana. Bu röportaji memnuniyetle verdigimi bilmenizi isterim. Kendimi anlatmam bana birazcık zor gelir. O yüzden bunu baskalarina birakiyorum. Diyebilecegim cok hirsli ve acik sözlü bir insan oldugum. Amacima ve rüyalarima ulasmak icin cok calisiyorum. Ailemle gurur duyuyorum. Annem ve Babam daima benim yanimdalar. Ayni sekilde adam kardesim, üc amcam, iki teyzem, kuzenlerim ve dedelerim ile anneannem ve babaannem daima bana destek oluyorlar. Ailemin diger yarisi Balikesir´de oturdugu icin, gitemyi en cok sevdigim yer ilişkin oldugum sehir Balikesir ve oradaki akrabalarım. Fakat gezinsel acidan cazip olan Istanbul ve Alanya da beni ceken bölgeler. Sual: Türkiye´nin en cok nesini seviyorsun? Ilkay: Türkiye´de en cok oradaki ailemi seviyorum. Onlar benim icin cok mühim. Bir insanin köklerini unutmamasi gerektigi bence cok mühim. Fakat ayni sekilde Türkiye´nin insanlari da beni cok etkiliyor. Hepsi cok candan ve kucaklayici. Insan kendini aninda rahat hissediyor. Doğal güzel havasi ve güzel muhtesem manzaralari da beni cok etkiliyor. Sual: Futbola ilgin nasil basladi? Ilkay: Futbol´a 3 yasinda basladim. Bunu aileme borcluyum. Beni spor´a yönlendirerek fena aliskanliklardan uzak durmami saglamak istediler. Ailemin bu düsüncesi beni cok mutlu ediyor ve onlara mütesekkirim.
Sual: Ailen futbola baslama ve devam ettirme mevzusunda destek oldumu sana? Ilkay: Ailemin cok büyük katkisi oldu buralara gelmem mevzusunda. Beni her antremana götürürler ve maclarimi kacirmazlardi. Bana maclardaki hatalarimi anlatirlardi ve tavsiyede bulunurlardi. Akrabalarım aslinda futbolcu olmami hic bir vakit planlamamislardi. Istedikleri tek sey okumam ve mutlu ve iyi bir yaşam sürmemdi. Sual: VfL Bochum´da futbol hayatin nasil gelisti? Kac yil orada kaldin ve hangi takimlarda oynadin simdiye kadar? Ilkay: VfL Bochum´da muhtesem bir vakit gecirdim ve en cok seyi orada ögrendim. Kulübüm beni her mevzuda destekledi. Orada 3 bucuk yıl oynadim. Ondan ilkin SSV Buer ve Schalke 04´te oynadim. Futbol´a Hessler 06´da basladim. Sual: Simdi 1.FC Nürnberg Ustalaşmış Takimi´na geçirme oldun. Nasil oldu bu geçirme? Anlatirmisin birazcık? Ilkay: U19´daki ilk senemde Michael Oenning antrenörümü oldu. Yarim yıl sonrasında VfL Bochum´un profesyonelleriyle antremanlara cikmaya basladim ve derhal ardindan da aslına bakarsan ustalaşmış anlasma teklifi aldim. O sirada Michael Oenning 1.FC Nürnberg´den yardimci alıştırmacı teklifi almis. Bunu kabul edince oraya gitti. Antrenörüm ile daima iyi iliskiler icinde oldugum icin benim icin daima kati olan birsey vardi, o da ilk ustalaşmış yillarimi onun calistirdigi takimda gecirmek istemem. Nürnberg´e transferim o yüzden gerceklesti. Sual: Sürem´un ilk yarisinda VfL Bochum U19 ve VfL Bochum PAF Takimin´da iyi bir performans sergiledin ve 14 macta 11 gol attin. Memnunmusun bu performansindan? Ilkay: Aslinda insan performansi ile hic bir vakit memnun olmaz. Öyleki olmasa daha iyi olmak icin motivasyon kalmaz. Aslinda istatistik olarak arkaya baktigimda iyi bir dönem gecirdigimi söyliyebilirim. Fakat benim icin daha mühim olan her alıştırma´da ve her mac´ta tüm performansimi sergilememdi ve gittikce daha iyi olmamdi. Sual: 1.FC Nürnberg´den bahsedermisin birazcık? Antremanlar nasil geciyor? Ne vakit Lig maclarina cikacaksin? Ilkay: Burada 1.FC Nürnberg´de hersey cok profesyonelce. Cevre olarak cok kolay olmayan bir topluluk oldugunu duymama ragmen. Antremanlar´in yogunluguna daha tam alisamadim fakat zaman içinde alisacagimi umuyorum. Kendimi cok iyi hissediyorum ve bu da kenidmi gelistirmem adina cok mühim. Genc oyuncu olarak sabirli olmak cok mühim, daima kolay olmasa da. Su an her antremanda yeni seyler ögreniyorum ve tahminimce alıştırmacı de bunu bu şekilde görüyor. Su ana kadar iki Bundesliga macin´da kadrodaydim, Aachen ve Wehen Wiesbaden maclari maclariydi.
Sual: Sana yeni takiminda en cok kim yardimci oluyor? Ilkay: Doğal ki hem antrenörüm hem tüm takim bana yardimci oluyor. Bu bir cok seyi kolaylastiriyor benim icin. Bu da süphesiz gelecekteki performansimi pozitif yönde etkileyecek. Sual: Su ana kadarki futbol hayatinda unutamayacagin bir an varmi? Var ise ney? Ilkay: Bir futbolcu hayatinda bi cok hatırlanacak aninin oldugunu düsünüyorum. Hem pozitif hem de negatif yönde. Örneğin ilk antremanlarim ve profesyonellerdeki maclarim fakat beni geriye düsüren sakatliklarim da. Sual: Orta Saha futbolcusu olarak özelliklerinden bahsedermisin? Hangi özelliklerin ön plana cikiyor? Ilkay: Antrenörüm bigün bana maclari tek basima cevirebilecegim özelliklerin bende oldugunu ve bu meziyetler´in bir futbolcudaki en mühim özelliklerden biri oldugunu söylemisti. Takim arkadaslarimi iyi pozisyonlara soktugumu ve bu pozisoynalar´in mac cevirebilecek pozisyonlar oldugunu söylemisti. Sual: Su an kendine ne şeklinde bir hedef koydun? Ilkay: Doğal ki mümkün oldugu kadar yükselmek isterim. Yakin zamandaki hedeflerim takimima gittikce uyum saglamak ve dogal olarak 2. Lig´de ilk tecrübelerimi kazanmak, onadan sonrasında da adim adim yükselmek. Sual: Örnek aldigin bir futbolcu varmi? Var ise niçin o isim? Ilkay: Örnek aldigim bir futbolcu var ise o da Kaka´dir, cünkü ayni bölgede oynuyoruz. Gercekten cok muhtesem bir futbolcu. Hizli, dinamik, teknigi yüksek ve gol bölgelerinde etkili. Dünya´nin en iyi futbolcularindan biri.
Sual: Almanya U19 Ulusal Takiminda oynuyorsun. Ne zamandir Ulusal Takimdasin? Seni ilk kez nerde izlediler ve nasil cagirildin Alman Ulusal Takimi´na? Ilkay: Asagi yukari bir yildir Alman Ulusal Takimin´da oynuyorum. Alıştırmacı Heiko Herrlich tarafindan izlendim. Antrenörüm Michael Oenning beni ona önermis. Bana da aslına bakarsan cagirilacagimi söylemiş oldu. Ilk macimi Fransa´ya karsi yaptim. Sual: Alman Ulusal Takimin´da kac mac yaptin ve kac golün var? Ilkay: Toplam 7 mac yaptim fakat ne yazik ki gol atamadim daha. En azindan resmi macta atamadim, yalnız dostluk macinda. Bunun sebebi ulusal takim´da daha defansif bir bölgede oynamam olabilir. Sual: Su ana kadar hic Türk Ulusal Takimindan teklif aldinmi? Seni hic izleyen Türk yetkili oldumu? Teklif aldiysan cevabin ne oldu? Ilkay: Bir Türk yetkili bigün annem ve babam´la temasa gecmis. Fakat benim icin yalnız Almanya söz mevzusu olabilirdi. Burda dogdum, burda büyüdüm ve burada egitildim. Alman şeklinde yasiyorum ve Alman şeklinde hissediyorum. Sual: Türk Ulusal Takimin´da oynama sansin olsa ne yaparsin? Ilkay: Dedigim şeklinde benim icin yalnız Almanya söz mevzusu olabilir. Sual: Kendinle ilgili gazete´de en cok okumak istedigin baslik ne? Ilkay: Ilkay Gündogan Almanya´yi dünya sampiyonu yapti! Sual: Türkiye´de taraftari oldugun bir takim varmi? Ilkay: Kücükken Galatasaray´a sempatim vardi. Simdi ligi o denli iyi takip edemiyorum ve bundan dolayi da cok ilgim olamiyor. Sual: Türkiye Süper Lig maclarini takip ediyormusun? Ediyorsan ligimiz hakkinda ne düsünüyorsun? Ilkay: Son zamandir Türkiye Ligi´ni hic takip edemiyorum. Söyliyebilecegim tek sey ligdeki takimlar´in daha gücelendigi ve dolayisiyla seyirci icin daha heycanli oldugu. Lig daha cazip hale geliyor böylece. Sual: 2008 yilinda Türk Ulusal Takimi´nin Avrupa Sampiyonasindaki basarisini izlemisindir. Ne hissettin o zamanlar? Ulusal Takimimizin performansi hakkinda ne düsünüyorsun? Ilkay: Türkiye bu takimla cok büyük gurur duymali bence. Oyuncular tüm yürekleriyle ve tüm gayretleriyle son dakika´ya kadar savasti. Bunun sonucunda bu basari ve emeklerin karsiligi geldi. Sual: Futbol disindaki hayatinda neler yaparsin? Hobilerin varmi? Ilkay: Futbol disinda doğal ki akrabalarım ve arkadaslarim cok mühim. Futbol disinda baska islere zamanim kalmiyor. Sual: En sevdigin yiyecek hangisi? Ilkay: Degisik yiyecekleri severim. Hindi eti ile ilgili tüm yiyecekleri severim. Sual: Ne tür müzik dinlersin? Ilkay: Black Music tercihimdir fakat degisik müzik türlerine ilişkin sarkilari da begendigim oluyor. Sual: Ne şeklinde filmler seversin? Ilkay: Korku, gerilim ve güldürü filimlerini severim. Sual: Senin şeklinde iyi bir futbolcu olma yolundaki genclere bir tavsiyen varmi? En mühim sey ne bu mevzuda? Ilkay: Ne kadar geri atilirsaniz atilin, ayaga kalkmasini bilmek lazim ve hedefler dogrultusunda calismaya devam etmek lazim. Inansinlar bana, bu calismalarin sonucunda mükafatlandirilacaklardir. Sual: Röportajin icin cok tesekkür ederiz Ilkay. Sana bundan sonraki futbol hayatinda basarilar diliyoruz. Insallah Türk Futbolunun örnek gösterebilecek futbolcularindan biri olursun. Eklemek istedigin son bir sey var ise seni dinliyoruz. Ilkay: Ben de röportaj icin cok tesekkür ederim. Insallah her insana hayatimin bir kısmına bakabilme firsati verebilmisimdir. Umarim daha cok Türk asilli oyuncular Alman Futbolun´da ilerlerler.
OKUDUYSANIZ yada IZLEDIYSENIZ PAYLAŞIN LÜTFEN HERKES OKUSUN ve IZLESIN. Read the full article
0 notes
Text
Kitap: Solcu Futbolcular Haber.bet
Detaylar için tıklayınız http://www.haber.bet/solcu-futbolcular/
Kitap: Solcu Futbolcular
Quique Peinado imzalı “Solcu Futbolcular” adlı kitap, Yazılama Yayınevi tarafından Türkçe’ye kazandırıldı.
Kitaba ilişkin Yavuz Karamahmutoğlu tarafından Odatv’de kaleme alınan yazıyı sizinle paylaşıyoruz:
Solcu Futbolcular, İspanyol genç gazeteci Quique Peinado’nun kaleme aldığı bir kitap. Adını ilk duyduğunda hakkında bir şeyler yazılabilecek bu kadar solcu futbolcu var mı diye aklından geçirenlerin kitabı eline aldığı andan itibaren tutkuyla okuyacağı yaşam öyküleri sizi bekliyor.
Yazarın niyetinde belki de bir dönem tahlili yapmak fikri olmasa da kitapta yer alan öyküler, odaklandığı kesit olan 1960-1980 arasında özellikle Latin Amerika’da yaşananlara dair çok önemli siyasi ayrıntıları da gözler önüne seriyor.
Kitap, yazarın kendi ifadesiyle, “kamusal alanda politik bir tercih yapmış olan profesyonel futbolcuların öykülerinden oluşuyor” ve kitabın en önemli özelliklerinden biri de bu alanda yazılmış kapsamı bu denli geniş dünyadaki ilk kitap olma özelliği de taşıyor olması. İspanyolca aslından Türkçe’ye Banu Karakaş tarafından kazandırılan bu kaynak, Yazılama Yayınevinden okurlarıyla buluştu.
TÜRK SPORUNUN EFSANESİ ÇİZGİ METİN
Kitabı okumaya başladığımda beni neyin beklediğine ilişkin, bugüne kadar bu alana dönük edinmiş olduğum birikimle bir değerlendirmem vardı ama kitabın sonunda – her öykünün sonunda ayrı ayrı– tamamen yanılmış olduğumu görmüş oldum. Bugüne kadar dinlemiş ya da okumuş olduğunuz futbol öykülerini bir kenara bırakmayın ama bu öykülere çok daha fazla sarılacağınızdan şüphem yok. Bir çoğu çok zor koşullarda yaşanmış olan etkileyici öykülerden oluşan aynı zamanda belli ölçülerde kaynak kitap özelliği de olan bir çalışma. Bu çalışmada öyküsü olmasa bile özellikle bir dönem futbol oynamış oyuncuların yaşamlarına bakarken veonları değerlendirirken sporseverlerin farklı bir çerçeve edinmesine fazlasıyla yardımcı olacağı kanaatindeyim.
Kitap, aslında futbol ve siyasi tarihi açısından önemli bir hikâyeyle başlıyor. Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nden (SBKP) İspanya Komünist Partisi’ne (İKP) uzananhikâyede, İspanya İç savaşı sırasında Sovyet Rusya’ya giden çocuklardan biri olan Agustín Gómez Pagóla’nın İspanya’ya yeniden dönüşü ve futbolu, devrim için bir araç olarak kullanması anlatılıyor.
İlk ulusal futbol sendikasının kuruluşu, Fransız Komünist Partisi’nin spor yayını olan “Miroirdu Football” yazarlarının 68 eylemlerinde Fransız Futbol Federasyonu’nun merkez binasını işgali ve futbolcuların ilk kazanımları… Başka bir futbolun mümkün olabileceğine inananların miraslarının öyküsü de anlatılıyor.
Tabii ki Türk sporunun efsanesi Çizgi Metin de var. Futbolcuların özgürce kulüp seçebilme hakkının yaratıcısı ve bir başbakana karşı yapılmış en kitlesel sportif eylemin öncüsü olarak geçiyor artık spor literatürünün birkaç dildeki kayıtlarına bu kitapla birlikte.
“YOK ARTIK” DİYECEĞİNİZDEN EMİNİM
Başbakan Binali Yıldırım’ın da geçtiğimiz günlerde Vietnam ziyareti sırasında ülkenin kurucusu olarak övdüğü HO-Chi-Minh lakabından Mao lakabına geçen, maaşının bir kısmını partiye veren Paolo Sollier’in hikayesi de etkileyici. Prim olarak talep ettiği şeyi okuduğunuzda,“yok artık” diyeceğinizden eminim.
Franco’nun iktidarda olduğu dönem, Bask bölgesindeki tutuklamalara karşı Türkiye ve Hollanda’daki İspanya elçiliklerine destek amaçlı saldırılar da düzenleniyor. Ertesi gün maça çıkacak olan iki Racing de Santander’li oyuncu, kampta Komünist Parti’nin korsan radyosundan infazların yapıldığını öğreniyorlar. Sonrasında yaşananlar, onurunu korumanın ne denli önemli olduğunun kısa tanımı gibi…
Trotski lakaplı futbolcunun önderliğinde, Ikurriña’nın dalgalanması için de verilen mücadele. Ve beklenen Athletic Bilbao – Real Sociedad maçı…
Kitabın bir bölümü arka arkaya gelmiş şekilde1976 yılında Arjantin’de Jorge Rafael Videla’nın faşist darbesinin ardından futbolcuların öyküleriyle devam ediyor. Diktatörlüğün işkence hanesinden kaçan Vélez Sarsfield’li sporcudan, Mayıs Anneleri (Plaza de Mayo Anneleri)için destek olan sporculara uzanan öyküler. Dünya kupası 1978’de Arjantin’de yapılacaktır. Avrupa karışır… Ulusal takımlar düzeyinde futbolculara,“katılmayın” tepkileri, imza kampanyaları. Ertesi gün kupaya katılmak için uçacak Fransa’nın Ulusal Takım Direktörü’nün kaçırılması, kupaya katılmayacağını açıklayan Johan Cruyff ve 78 kupası için Arjantin futbol takımını reddeden Jorge Kurt Carrascosa’nın hikâyesi… Milli takımlar düzeyinde şike iddiaları… Cunta’nın kayıp ettiği Carlos Alberto Rivada’nın hikâyesi ise bambaşka…
BURSASPOR’DA FORMA GİYEN SON MARKSİST İVAN ERGİC
“Arjantin’de futbolla ilgili olan hiçbir şey tesadüf değildir,” diyor kitabın yazarı QuiquePeinado. Ve tüm kahramanların ya futbol yaşamları sırasında ya da sonrasında mutlaka üniversite eğitimi aldıkları da gözünüzden kaçmayacak. Bugün inanılmaz gibi geliyor değil mi?
Ángel Cappa, Arjantinli futbolcu; Cunta’nın iktidar olduğu dönemde bagajı afişle dolu arabasını çevirmelerinden sonrasını kendi ağzından dinliyorsunuz… Pinochet’nin elini sıkmayan efsanevi Şili’li büyük golcünün “No” kampanyasına kadar uzanan hikâyesini bulacaksınız kitabın ortalarında.
Beyaz Pele Zico’nun kardeşi Nando, Göteborg efsanesini yaratan Kızıl Ruben’in son proleter takımına uzanan yolcuğu, bir zamanlar Bursaspor’da forma giyen son Marksist İvan Ergic, tabii ki herkesin solcu olarak doğduğu Livorno’lu Cristiano Lucarelli’nin öyküsü de var.
DEVRİM FUTBOLDAN ÖNCE GELİR
Bir sabah uyanıp La Liga’ya ve endüstriyel futbola bayrak açan Javi Poves’in arayışı ve kaçışı da var. Devrim futboldan önce gelir diyen, Cezayirli Fransız Ulusal Takım formasını giyip Ulusal Kurtuluş Cephesine katılmak için kaçan Rachid Mekhloufi ve arkadaşlarının hikâyeleri de sizi derinden etkiliyor. Alman Lenin’i de tanıyoruz bu kitapta… Katalanların haklarını savunan İspanya Ulusal Takımı ve Real Madrid Futbol takımlarının teknik direktörü, Beşiktaş’ı da kısa süre çalıştırmış ilerici Vicente del Bosque’nin kısa öyküsü de kahramanlar arasında. Ve daha pek çok futbolcu…
Son olarak kendisini hiç izleme şansım olmasa da yaşam öyküsünü bildiğim Dr. Sócrates’in milyonlara esin kaynağı olmuş ilham veren yaşam hikâyesini bir kez daha bir İspanyol yazardan okumuş olmanın çok keyifli olduğunu söylemeliyim.
Tüm öykülerde birden çok kahramanın olduğunu belirtmek isterim. Emeğin her şeyden, futboldan da daha önemli olduğunu bilen futbolcuların yarattığı erdemliliğe saygıyla…
Okuyanlar ile buluşarak Corinthians demokrasisini yaratabileceğimiz bir kulüp için sohbet etmeye de hazırım. Ve son söz Uranga için: Kahramanlar pek çıkmazlar fotoğraflara ama yerleri kalır sonsuza kadar.
“Tüm öykülerde birden çok kahramanın olduğunu belirtmek isterim. Emeğin her şeyden, futboldan da daha önemli olduğunu bilen futbolcuların yarattığı erdemliliğe saygıyla…”
0 notes
Photo
Muslera: Bu takımın kaptanı... 19 Ekim 2017, 15:46 Galatasaray'ın kaptanlarından Fernando Muslera, derbi öncesi açıklamalarda bulundu. Galatasaray'ın deneyimli file bekçisi Fernando Muslera TRT Spor'a özel açıklamalarda bulundu. İşte Muslera'nın açıklamaları: Sadece 4 sezon oynayıp buradan ayrılsaydım. Bu rekorları kıramazdım. Camiaya çok teşekkür ediyorum. Galatasaray kariyerim boyuncu çok önemli isimlerle çalıştım. Bir isim vermem gerekirse Taffarel diyebilirim. Hayata ve futbola dair bana çok şey kattı. Kimsenin aklına bir şey gelmesin şu andaki kaleci antrenörlerimle de aram mükemmel. Sneijder benim çok değer verdiğim bir arkadaşım, şu anda halen görüşürüz. Onu da özlediğimi söyleyebilirim. Bu özel konular iki taraf için ayrılık kararının alınması doğruydu. Sneijder'in Fransa'da şu anda mutlu olduğunu biliyorum. Son iki sezon çok iyi geçmemiş olabilir. Değişiklikler bizi etkiliyor. Yönetim ve hoca değişikliğinin takımı etkilediğini söyleyebilirim. Kötü geçen sezonlarda bile Süper Kupa ve Türkiye Kupası kazanan Galatasaray vardı. Felaket senaryosu yaratmaya gerek yok. Çalıştığım başkanlarla aram iyi oldu. İlk çalıştığım başkan Ünal Aysal'dı. O dönem takımımızda tecrübeli oyuncular vardı. Çok kulübe gelen bir başkan değildi. Genç olduğum için pek konuşma imkanım olmuyordu. Dursun Özbek ile daha çok konuşuyoruz. İdmanları takip ediyor. Bu da bizim için iyi oluyor. Bu takımın kaptanı Selçuk İnan'dır. Aramızda hiçbir sıkıntı yok. Pozitif karaktere sahip bir insan. Oynasa da oynamasa da hiçbir zaman kaptanlık konusunu problem etmiyor. Mutlaka genç oyuncularla çalışmak isterim. Fakat Galatasaray'da tecrübeli oyunculara ihtiyacımız var. Şu anda işler güzel gidiyor. 11 puanlık fark olacak. Bu istikrarı devam ettirmek çok önemli. Bu maç çok özel bir maç. Hafta sonunda derbiyi kazanıp yolumuza kayıpsız devam etmek istiyoruz. Takımımızda bu derbilere alışkın oyuncularımız var. Zaten atmosfer her şeyi hissettiriyor. Tekrardan konuşmaya gerek yok. Fatih Hoca bir kelimeye sığmaz. Bana güvenen insan, beni Türkiye'ye getiren insan. Kendisine çok büyük bir saygı duyuyorum. Tudor çok önemli bir karaktere sahip. Çok büyük değişiklik oldu. Tudor'un emeği bu değişimde çok fazla. Şu anda çocuğuma vereceğim ismi söyleyemiyorum. Uruguaylı bir aileyiz. Türkçe isim vermeyi düşünmüyoruz #GerçekGalatasaraylılar
0 notes