#Suriye belirsizliği
Explore tagged Tumblr posts
zerihcom · 4 months ago
Text
Trump’tan Erdoğan’a Övgü: “Suriye’nin Geleceği Türkiye’nin Ellerinde”
1 minute ABD’nin yeni seçilen Başkanı Donald Trump, Florida’da düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin Suriye’deki etkisini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rolünü övgü dolu sözlerle değerlendirdi. Trump, Beşar Esed rejiminin devrilmesiyle birlikte Suriye’deki olayların kontrolünün büyük ölçüde Türkiye’nin elinde olduğunu ifade etti. Trump, konuşmasında Esed rejiminin çöküşünü…
0 notes
enesaracotosoforlu-blog · 8 years ago
Text
Sancaktepe Araba Kiralama
Ermeni iddialarını içeren karar Sancaktepe Araba Kiralama tasarısının İsveç parlamentosunda bir oy farkla kabul edilmesinden sonra Ankara'ya çağrılan Türkiye'nin Stockholm Sancaktepe Araba Kiralama Büyükelçisi Zergün Korutürk'ün, bugün öğleden sonra Türkiye'ye döneceği bildirildi.
Büyükelçilikten basına yapılan Sancaktepe Araba Kiralama açıklamada, Büyükelçi Zergün Korutürk'ün öğleden enes enesabdulkadiroglu.kim sonra Türk Hava Yollarına ait uçakla Türkiye'ye hareket edeceği bildirildi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin IMF'deki hissesinde 2 kademe daha artış olacağını söyledi.
Babacan, Ekonomi Muhabirleri Derneği ( Sancaktepe Araba Kiralama ) tarafından düzenlenen Orta Doğu ve Doğu Akdeniz Ülkeleri Ekonomi Basını Forumu'nda yaptığı konuşmada, IMF ile kiralık araba ilişkilere ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'nin daha önce IMF'deki kotasının arttığını, bundan sonra da bir hisse artışı olacağını belirtti.
IMF ile stand-by anlaşmasının Sancaktepe Araba Kiralama gerçekleştirilememesi konusunda, IMF ile bazı küçük noktalarda bazı ayrılıkların olduğunu, ancak ileri sürüldüğü gibi Mali Kural'da veya Orta Vadeli Program'da bir görüş http://www.enesabdulkadiroglu.kim/ ayrılığının enes abdulkadiroğlu bulunmadığını, aksine tam bir mutabakat olduğunu vurgulayan kiralık araba Babacan, ''IMF ile ayrılık, gelecek ile ilgili projeksiyonlar konusunda bakış açımızdaki farklılıktan kaynaklandı'' dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Sancaktepe Araba Kiralama Yardımcısı Ali Babacan, ''Bizim uygulamalarımızla alakalı IMF ile yüzde 100 mutabakat olsaydı zaten stand by anlaşması konusunda farklı bir noktada olurduk'' dedi.
Babacan, Ekonomi Muhabirleri Sancaktepe Araba Kiralama Derneği (EMD) tarafından düzenlenen Orta Doğu ve Doğu Akdeniz Ülkeleri Ekonomi Basını Forumu'nda EMD üyelerinin yanı sıra oto kiralama Azerbaycan, İran, Irak, KKTC, Suriye, Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, Kuveyt, BAE, Yemen, Umman, Ürdün, Lübnan, Mısır, Libya, Fas, Sudan ve Tunus'tan gelen ekonomi gazetecileriyle biraraya geldi.
Forumda basın mensuplarının Sancaktepe Araba Kiralama sorularını yanıtlayan Babacan, stopaj konusunda geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanlığı yetkilileri ile biraraya geldiklerini belirtirken, ''Şu oto kiralama anda işlem vergisi diye bir şey, gündemimiz yok. Ancak stopaj konusunun nasıl uygulanacağıyla ilgili de nihai bir karar vermiş değiliz'' dedi.
Stopaj konusunda seçeneklerin Sancaktepe Araba Kiralama masada bulunduğunu, fakat henüz bir karar vermediklerini vurgulayan Bakan Babacan, belirsizliği devam ettirmeyi çok arzu etmediklerini ve en kısa zamanda karar verip, gerekli yasal düzenlemeyi yapacaklarını ve uygulamayı başlatacaklarını bildirdi.
Bir gazetecinin, ''Türkiye ekonomisini Sancaktepe Araba Kiralama anlatırken güzel bir tablo çiziyorsunuz, fakat işsizlik, sanayi ve enflasyon gibi resmi verilerde aynı şey görülmüyor, bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki bir soru üzerine Babacan, TÜİK'in sanayi endeksini açıklarken artık mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış enes abdulkadiroğlu rakamları açıkladığını, bunun da son derece araç kiralama doğru olduğunu söyledi. Enflasyonla ilgili de aynı şeyin yapıldığını anlatan Babacan, işsizlik verilerinde de mevsimsel etkilerden arındırılmış bir göstergenin yayımlanmasının önem taşıdığını, TÜİK'in de şu anda böyle bir hazırlık içinde olduğunu kaydetti.
Dünyada yeni bir kriz olur mu?'' şeklindeki Sancaktepe Araba Kiralama soru üzerine Ali Babacan, dünyada yeni bir kriz olup olmayacağı yönünde keskin bir değerlendirme yapılmasının doğru olmadığını ifade ederken, ''Kuşkusuz riskler var ve her ülke bu riskleri görerek araç kiralama hareket eder. Ama 'kriz geliyor ve kriz yok' bu iki uçtan herkesin kaçınması lazım. Açık bir ekonomi dışarıdan gelebilecek her türlü gelişmeye hazır olmak zorunda'' dedi.
Türkiye ile IMF ilişkileriyle ilgili sorular Sancaktepe Araba Kiralama üzerine Babacan, Türkiye'nin göreceli büyüklüğünün dünya ekonomik arenasında arttığını ve bu ağırlığı yansıtacak araba kiralama hisse ayarlamalarının da yapıldığını kaydetti. Hisse ayarlamalarında ilk dalganın bittiğini ve artışın yapıldığını, ikincisi ile ilgili karar verildiğini, üçüncü ile ilgili de çalışmaların şu anda yapıldığını anlatan Babacan, şöyle konuştu:
''Bizim IMF ile ilgili ilişkilerimiz o günkü Sancaktepe Araba Kiralama şartlar Türkiye için nasıl bir ilişkinin daha iyi olacağını söylüyorsa ona göre devam ediyor. Yani o günkü şartlar bir stand by için uygunsa, Türkiye bunu yapıyor. Biz 2005'te 18'inciyi tamamladık, 19'uncuyu imzaladık. 2008'in Mayısında da 19'uncuyu araba www.enesabdulkadiroglu.kim/araba-kiralama/ bir şekilde tamamladık. Ben 10 tane de niyet mektubuna imza attım. Yapmayacağımız hiçbir şeye imza atmadık. Yani politikaların uygulanabilir politika olması önemli. Politikaların sahibi hükümet, bunu uygulayacak da hükümet. Bizim hükümetimiz inanmadığı, doğru bulmadığı hiçbir şeyi yapmadı. Uyguladığımız enes abdulkadiroğlu her şeyin de sahibi olduk. Bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. Dünyanın böylesine bir türbulans yaşadığı bir dönemde doğru politika nedir sorusunun cevabı çok kolay değil. Bugün bir 7,5 yıldır iş başındayız ve 7,5 yıldır Türkiye ekonomi için ne doğru, ne değil, hangi politika sürdürülür, hangisi sürdürülemez, bu konularda biraz tecrübemiz var.''
Uygulamalarla alakalı IMF ile tam bir Sancaktepe Araba Kiralama mutabakat, yüzde yüz bir mutabakat olsaydı zaten stand by anlaşması konusunda farlı bir noktada olunacağını ifade eden Babacan, ''Demek ki bazı küçük noktalarda farklılıklarımız oldu. Bu noktaların enes abdulkadiroğlu ne olduğunu ben açıklamayacağım, ama gazetelerde yazılıp çizilenler doğru değil'' dedi.
Bugün bir basın-yagın organında mali Sancaktepe Araba Kiralama kuralda mutabakat sağlanamadığı için IMF ile anlaşılamadığı konusunda haberin yer aldığını kaydeden Babacan, bunun kesinlikle doğru olmadığını, Orta Vadeli Program, mali kural, hedefler konularında IMF ile Sancaktepe Araba Kiralama yüzde yüz mutabakat bulunduğunu vurguladı.
0 notes
colorfulkittyfun · 8 years ago
Text
Süleyman Servet Sazak
NEREYE SÜRÜKLENİYORUZ? Müslüman coğrafyalarla ilgili bütün niyetlerini Türkiye üzerinden sahaya süren emperyal oyuncuların; Türkiye’deki rejim sıfırlaması ile ilgili sessizliği niyet sinsiliğini işaret ediyor. BOP eş başkanlığı müsameresi ile müdahil olduğumuz Ortadoğu’daki mezhepçilik çukuru emperyal niyetleri her gün biraz daha deşifre ediyor. Çözüm süreci dedikleri kirli proje ve son on küsur yılın dış politikadaki stratejik sığlığıyla, bile isteye PKK ve türevlerinin hâkimiyetine teslim ettiğimiz alanlar; güney sınırımızda bir tehdit şeridine dönüşmüş bulunuyor. Aylardır kuşattığımız El-Bab’dan nispeten rahatlatıcı haberler gelse de; güvenlik şeridimizin dışında kalan alanlarda özellikle İsrail güvenlik hattına nöbet kulesi olan Rakka’da bir maceraya itekleniyor olmamız, tarihsel zamanın ve Türkiye’nin dış politika envanterinin hiçbir kalemine uygunluk göstermiyor. Birbiriyle mücadele ve güç yarışı antrenmanı yapan kudretlerden El-Bab’da Rusya ile Rakka’da ABD-İsrail kuşağıyla iç içe olmak; dış politikadaki bütün omurgalarımızı yerinden oynatmış bulunuyor. Rakka’ya yönlendirilişimizi, PYD-YPG’nin açacağı güvenlik koridoruna endekslemek kırk yıllık terörle mücadele geçmişimizi kişiliksizleştiriyor. Fırat’ın Doğusunu ve Batısını PYD-YPG’nin alan hâkimiyetine teslim etmiş olmanın sıkıntılarını uzun süre yaşayacağız gibi. Rakka hamlemizin CIA Başkanı ve ABD Genelkurmay Başkanı’nın ziyaretlerinden sonra şekillenmiş olması; bu harekâtın niyet arka planını bizim olmaktan çıkarıyor, emperyal senaryoların kucağına taşıyor. CIA başkanının her ziyaretinden sonra dış politikada eksen ve üslup değiştirmek sadece geleneksiz, geleceksiz ve omurgasız bir politik duruşu işaretliyor. Bu ziyaretlerle eş zamanlı dillendirilen “PYD bir diğer Barzani olamaz mı?” sorusu; tarihten ders çıkarmadığımızın kanıtı olarak önümüzde duruyor. Birileri adına vekâleten savaşan IŞİD ile PYD, PYD ile Suriye güçleri, İran ile IŞİD, ABD ile Rusya, IŞİD ile Suriye, Haşdi Şabi ile IŞİD, ABD ile İran, El-Nusra ile IŞİD, Irak ile Peşmerge; sahi biz bu savaşın neresindeyiz? Varlığını, mezhebini ideolojileştirmesine borçlu ve mezhepler gayyasının çıkmaz sokağı olan İran ile karşı karşıya getirilmek istenmemiz; bu emperyal senaryonun bir dayatması olarak en büyük YAKIN TEHDİDİ oluşturuyor. Bu mezhep çukurunda; Arabistan ve Katar’ın muhafızlığına soyunmamızın, hangi stratejik hedeflerimizle örtüştüğünü bilemiyoruz. Süper kudretlerin antrenman sahasına dönüşmüş bu coğrafyada ne yönümüz belli, ne hedeflerimiz… Ne de envanterimiz konjonktürel konumumuzla örtüşüyor. Güvenlik endişelerimizi giderecek noktalar dururken Rakka’da kime vekâleten sahaya sürüleceğimizin belirsizliği; karşı karşıya kalacağımız durumu muğlâklaştırıyor ve operasyonun insan maliyetini, zaman maliyetini ve hedef maliyetini riske dönüştürüyor. IŞİD’i sahaya sürenlerle, PYD-YPG’yi sahaya sürenlerle, El-Kaide/El-Nusra’yı sahaya sürenlerle; Rakka’da bizi sahaya sürecek olanların aynı emperyal güruh olması Milli devlet olma onurumuzu yaralıyor. Hemen yanı başımızda uluslar arası terör sevkiyatının merkezi durumundaki Any El Arab, Tel Abyad, Münbiç, Cerablus, Azez ve 17 kilometre yakınımızdaki Afrin Kantonu dururken Rakka’da niyetsiz, hedefsiz ve mesnetsiz bir maceraya hazırlanmak Milli aklın, Devlet aklının onaylayacağı bir durum gibi durmuyor. Sahiden bu müphem coğrafyalarda, bu vekâlet savaşlarının kan deposuna çevirdiği coğrafyalarda, bu uluslar arası terörün sevkiyat merkezinde hedefi tutarlı, niyeti tutarlı, mesnedi tutarlı bir politik öngörümüz var mı? Daha doğru bir ifadeyle nereye sürüklenmek isteniyoruz? Bütün bu kuşatılmışlık cenderesi içinde rejimi sıfırlamak ve oradan kahramanlıklar yaratmak gibi bir hayale tutunmuş olmak; yüz yüze kaldığımız tehlikenin farkına varamadığımızı gösteriyor. Siyaseten kullanılan düşmanlaştırıcı üslup, zaten hain 15 Temmuz travmasıyla hareketlenen sosyal fay hatlarını hedefsiz bir şekilde daha da derinleştiriyor. Görünen o ki; bugün emperyal veri taşıyıcılar ve yerel aktörler bir sosyal patlamayı ateşleyecek bütün dinamikleri, dinamite dönüştürmenin gayreti içerisinde. Meselenin ironik boyutu; siyaset aktörlerinin tarafsız, kudretsiz, envantersiz bir yasa metni ile bütün bu gailelerin üstesinden geleceğimize inanıyor olması ve bizden de inanmamızı beklemeleri… İkaz etmek isterim ki; beka sorunu konjonktürel metinlerle değil, konjonktürel kıvraklıklarla değil, konjonktürel saf tutuşlarla değil BAKİ DEĞERLERLE çözülür. Türk Milletinin bekasından taviz vermeyeceği en kutsal değer adalet ve hürriyettir. Adalet ve hürriyet, Türk Milleti’nin BEKÂ bayrağıdır. Türk’e, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş değerlerine ve kurucu ideolojimiz olan Türk Milliyetçiliğine olan kinini dine dönüştürmüş bir siyaset üslubunun; toplumsal yarılma haricinde hiçbir niyete hizmet etmeyeceğini hatırlatmak isterim. Buradan Türkçe düşünen, Türkçe okuyan ve olan biteni Türkçe değerlendiren bir birey olarak sormak istiyorum; sahiden ne yapmak istiyorsunuz?
0 notes