#Suç Duyurusu
Explore tagged Tumblr posts
ensonhaberlersende · 1 year ago
Text
Suç Duyurusu: Hakkınızı Koruma Yolları
Suç Duyurusu Nedir?
Suç duyurusu, suç işlendiğine dair yetkililere bilgi verme işlemidir. Bu, vatandaşların güvenliğini sağlamak ve toplumda düzeni korumak için önemli bir adımdır.
Suç Duyurusu Nasıl Yapılır
Suç duyurusu yapmak için üç yol vardır:
Polise Başvuru: En yakın polis karakoluna giderek veya acil durumlarda 155'i arayarak suçun ayrıntılarını paylaşabilirsiniz.
Savcılığa Suç Duyurusu Nasıl Yapılır: Savcılığa suç duyurusu, suçun işlendiği yer Cumhuriyet Savcılığı’na bağlı müracaat savcılığına yazılı olarak yapılır. Suç duyurusu dilekçesinde, olayın kronolojik bir şekilde anlatılması ve delillerin sunulması gerekir. Bu şekilde yapılan suç duyurusu, soruşturma sürecini kolaylaştırır ve savcının doğru bir karar vermesine yardımcı olur.
Online Platformlar: Bazı durumlarda, suç duyurusunu online platformlardan da yapabilirsiniz. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün resmi web sitesi üzerinden suç duyurusu formunu doldurarak bilgi verebilirsiniz.Yeni pencerede açılırtr.wikipedia.orgEmniyet Genel Müdürlüğü web sitesi
Suç Duyurusunda Bulunurken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Doğru ve Detaylı Bilgi: Suç duyurusu yaparken, olayın detaylarını doğru ve eksiksiz bir şekilde ifade etmek önemlidir. Tarih, yer, ve şüphelilerle ilgili bilgilerin net olması gerekmektedir.
Kendinizi Tehdit Altında Hissediyorsanız: Eğer suç duyurusu yaparken kendinizi tehlikede hissediyorsanız, gizli kalmanız için önlemler alınmalıdır. Şüphelilerden uzak durmak ve gizli kimlik kullanmak güvenliğinizi sağlayabilir.
Suç Duyurusu Sürecini Anlamak ve Kullanmak
İlerleme Takibi: Suç duyurusu yaptıktan sonra, başvurunuzun durumunu takip etmek önemlidir. Polis tarafından talep edilen ek bilgileri zamanında sağlamak sürecin hızlanmasına yardımcı olabilir.
Hukuki Destek Almak: Suç duyurusu sürecinde hukuki destek almak, haklarınızı koruma açısından önemlidir. Bir avukattan yardım alarak süreci daha etkili bir şekilde yönetebilirsiniz.
Sonuç
Suç duyurusu yapmak, toplumun güvenliği için önemli bir sorumluluktur. Bu süreci doğru ve etkili bir şekilde kullanmak, suçla mücadelede vatandaşların aktif rol almasını sağlar.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
Suç duyurusu yaparken kimlik bilgilerim gizli kalır mı?
Evet, suç duyurusu yaparken kimlik bilgileriniz gizli tutulabilir. Ancak, bazı durumlarda ifşa edilebilir. Örneğin, suçun faili sizseniz veya suçun kamuya açık bir şekilde soruşturulması gerekiyorsa kimlik bilgileriniz açıklanabilir.
Polise başvuru yaparken nelere dikkat etmeliyim?
Polise başvururken olayın tarihini, yerini ve şüphelilerle ilgili detayları eksiksiz vermelisiniz. Ayrıca, olay sırasında gördüklerinizi veya duyduklarınızı mümkün olduğunca ayrıntılı olarak anlatın.
Suç duyurusu sonrasında ne kadar sürede bir yanıt alabilirim?
Suç duyurusu sonrasında yanıt süresi olayın ciddiyetine ve soruşturmanın durumuna bağlı olarak değişebilir. Basit suçlar için yanıt süresi birkaç gün içinde alınabilirken, daha ciddi suçlar için yanıt süresi birkaç hafta veya ay sürebilir.
Hukuki destek almak zorunlu mu?
Hukuki destek almak zorunlu değildir, ancak süreci daha etkili bir şekilde yönetmek için faydalı olabilir. Bir avukat, suç duyurusu sürecinin hukuki yönleriyle ilgili bilgi verebilir ve haklarınızı korumanıza yardımcı olabilir.
Online platformlardan suç duyurusu yapmak güvenli mi?
Evet, resmi ve güvenilir online platformlar üzerinden suç duyurusu yapmak genellikle güvenlidir. Ancak, dikkatli olmak önemlidir. Yalnızca güvenilir kaynaklardan gelen linkleri kullanın ve kişisel bilgilerinizi paylaşırken dikkatli olun.
Suç duyurusu yapmak, haklarınızı korumak ve toplumu daha güvenli bir yer haline getirmek için önemli bir adımdır. Bu süreci doğru ve etkili bir şekilde kullanarak, suçla mücadelede aktif bir rol alabilirsiniz.
6 notes · View notes
alittlefurtheroutoftheway · 15 hours ago
Text
AK Parti Bursa İl Başkanlığı'ndan Mustafa Bozbey'e Suç Duyurusu
AK Parti Bursa İl Başkanlığı Suç Duyurusunda Bulundu AK Parti Bursa İl Başkanlığı, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Bozbey hakkında “Görevi ve güveni kötüye kullanma sureti ile kamuyu zarara uğratma” gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. İl Başkanı Davut Gürkan, “Mustafa Bozbey, göreve gelir gelmez liyakat ilkesini hiçe sayarak Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde…
0 notes
lefkosahaberleri · 2 months ago
Text
SPK Haftalık Bülteni: Halka Arzlar, Sermaye Artırımları ve İdari Cezalar
New Post has been published on https://lefkosa.com.tr/spk-haftalik-bulteni-halka-arzlar-sermaye-artirimlari-ve-idari-cezalar-38779/
SPK Haftalık Bülteni: Halka Arzlar, Sermaye Artırımları ve İdari Cezalar
Tumblr media
SPK Haftalık Bülteni’nde halka arzlar, sermaye artırımları ve idari cezalar hakkında güncel bilgiler, analizler ve piyasa trendleri. Yatırımcılar için önemli gelişmeleri takip edin ve finansal kararlarınızı güçlendirin.
https://lefkosa.com.tr/spk-haftalik-bulteni-halka-arzlar-sermaye-artirimlari-ve-idari-cezalar-38779/ --------
0 notes
shahinelected · 5 months ago
Text
Tumblr media
#shahinelected #insan #insanlar #insanlık #internet #günah #suçlu #hayat #kötülük
0 notes
pazaryerigundem · 17 hours ago
Text
AK Parti Bursa'dan Başkan Bozbey'e suç duyurusu! 'Kamu zararı' iddiası Adliye'de
https://pazaryerigundem.com/haber/219505/ak-parti-bursadan-baskan-bozbeye-suc-duyurusu-kamu-zarari-iddiasi-adliyede/ -
AK Parti Bursa'dan Başkan Bozbey'e suç duyurusu! 'Kamu zararı' iddiası Adliye'de
Tumblr media
AK Parti Bursa İl Başkanlığı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve bazı belediye yöneticileri hakkında, görevi kötüye kullanma ve kamu kaynaklarını zarara uğrattıkları iddiasıyla Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Reyhan ÖZBAKIR – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) AK Parti Bursa İl Başkanlığı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey hakkında, görev ve güveni kötüye kullanmak suretiyle kamuyu zarara uğrattığı iddiasıyla Bursa Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu.
Bursa Adliyesi önünde yapılan açıklamaya Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, AK Parti Bursa milletvekilleri Mustafa Yavuz ve Emel Gözükara Durmaz ile parti yöneticileri katıldı.
AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden bu yana geçen 1 yılda, CHP’li belediyelerde yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının arttığını belirtti. Bursa’da da Büyükşehri Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in liyakatsiz atamalar, akraba kayırmaları, adrese teslim işler ve taciz iddialarıyla gündeme geldiğini savunan Başkan Gürkan, özellikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Bursa ziyareti sırasında belediye bütçesinden yapılan 1 milyon 409 bin 805 TL’lik harcamayı eleştirdi. Bu harcamaların şeffaf olmadığını ve kamu menfaatine aykırı olduğunu ifade eden Gürkan, kamu kaynaklarının kişisel veya partisel çıkarlar için kullanılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Tumblr media
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve ilgili belediye yetkilileri hakkında, görevi ve güveni kötüye kullanma suretiyle kamunun zarara uğratılması suçlamalarıyla AK Parti Bursa İl Başkanlığı olarak hukuki süreci bugün başlattıklarını söyleyen Başkan Gürkan, AK Parti’nin şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda bu süreci takip edeceğini, belediyelerdeki usulsüzlük iddialarını hem mecliste hem de hukuk önünde sorgulamaya devam edeceklerini söyledi.
Bu arada 500 milyon TL bütçe ile tamamlanan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi kentsel tasarım projesindeki bir otoparkın bile halen hizmete açılamaması, Mustafa Bozbey ve ekibi adına icraattan uzak CHP anlayışının en somut örneklerinden biri olduğunu ifade eden Davut Gürkan, “Halkımızın güvenini sarsan uygulamaların, milletimizin emaneti olan her kuruşun hesabını sormak, AK Parti olarak siyasi sorumluluğumuzun ve ahlaki duruşumuzun bir gereğidir” dedi.
Öte yandan CHP Bursa İl Başkanı’nın adının geçtiği MASAK raporları ve bazı belediye başkanlarının kumar borçlarıyla ilgili imar rantı iddialarının da araştırılması için savcıları göreve davet etti.
Adliye önündeki açıklama ardından Başkan Gürkan ve partililer, dosyayı teslim etmek üzere adliyeye girdi.
Tumblr media
0 notes
avukataliakdag · 17 days ago
Text
Gözaltına Alındım Ne Yapmalıyım.
Yasal Haklarım Nelerdir ?
İster suçlu olsun, ister masum, bir yargı kararı olmaksızın kimsenin zan altında bırakılmaması özğürlüğünün kısıtlanmaması ve masumiyet karinesi çerçevesinde Gözaltına alınan kişilerin Türk hukuk sisteminde anayasal güvencelerle ve uluslar arası sözleşmelerle korunan tartışmaya ve yoruma açık olmayan temel hakları vardır. Bu hakları bu yazıda sıralayacağız.
- Avukat (Müdafi )Talep Etme Hakkı: Gözaltındaki kişinin, barodan hiçbir ücret ödemeden avukat isteme hakkı vardır. Ceza Muhakemesi Kanunundan kaynaklı olarak 18 yaşından küçük olan ve bir takım suç tiplerinde gözaltına alınan kişi için ifadesi alınırken avukat bulunması zorunludur.
Avukatın size ilk hatırlatacağı haklarınız
Susma Hakkı: Neyle suçlandığınıza bakılmaksızın Gözaltında iken , ifade verirken susma hakkını kullanabilirsiniz. Kişi aleyhine olacak kendisini yargılama esnasında zor hallerde bırakacak veya aleyhine kullanılabilecek ifadeler vermek zorunda değildir.
- Yakınlarına Haber Verme Hakkı: Gözaltına alınan kişi, bir yakınına durumunu bildirmesini isteme hakkına sahiptir. Bu konuda uygulamada bu hakkı kullanmak istemediğine ilişkin imzalatılmak istenen tutanakları imzalamamalıdır.
- Gözaltı Süresine Uyulması: Gözaltı süresi, kanun gereği normal şartlarda 24 saat olup en fazla 3 defa uzatılarak 4 günü geçmemelidir. Gözaltı süresi, her durumda yasal sınırlar içinde uygulanmalı ve bir cezalandırmaya dönüşmemelidir.
Bir Avukat Gözaltındaki Kişiye faydaları
Yargılamda temel unsur olan Savunmanın vazgeçilmez unsuru olan avukat, gözaltında bulunan kişiye hukuki destek ve yardım sağlayarak sürecin hukuka uygun ve yasal yönden daha iyi ilerlemesine katkıda bulunur. Avukatın gözaltındaki kişilere faydaları şu şekilde sıralanabilir.
a) İfade Sürecinde Müdahale ve Danışmanlık: Gözaltındaki kişinin ifadesi alınırken, avukatının yanında bulunması yasal bir haktır. Avukat, müvekkilinin kendisini yanlış ifade etmesini veya kendini zor durumda bırakacak beyanlarda bulunmasını önler.
- Avukat, gözaltındaki kişinin zorla veya baskı altında ifade vermesini engelleyebilir. İşlenceye uğramışsa ilgililere durumu iletebilir yasal sürecin işlemesini sağlar. Kişi Zor durumda ifade veremeyecek halde ise ifadeyi aldırmaya bilir. Polis veya savcı tarafından yapılan usulsüz sorgulamalara anında müdahale ederek bu durumların tutanak altına alınmasını sağlar.
b) Delillere ve Dosyaya Ulaşım
-Avukat, müvekkiline isnat edilen suçlamaları öğrenmek ve suç dosyasını gözden geçirmek için yetkili kişidir. Dosya incelemesiyle, gözaltındaki bireyin hangi kanıtlara dayanılarak suçlandığını tespit eder ve buna uygun bir savunma planı hazırlar.
**Lehte Kanıt Toplama ve Hak İhlallerini Kayıt Altına Alma**
Avukat, müvekkilinin yararına olabilecek kanıtları bir araya getirebilir ve gözaltı sürecinde meydana gelebilecek hak ihlallerini (örneğin, kötü davranışlar veya uzatılmış gözaltı süresi) belgeleyerek, suç duyurusu yapabilir.
Gözaltı Süresinin Denetimi ve Serbest Bırakılma yönünde yapılacaklar
- **Gözaltı Süresi:**
Yasaya göre gözaltı süresi normal şartlarda en fazla 24 saattir. Ancak, toplu suçlarda bu süre 4 güne kadar çıkarılabilir. Avukat, gözaltı süresinin hukuka uygun şekilde yürütülmesini izler ve yasal süre bitmeden müvekkilinin hâkim karşısına çıkarılmasını isteyebilir.
- **Avukat, Serbest Bırakılma İçin Neler Yapabilir?**
Avukat, müvekkilinin serbest kalması için savcılık ve Sulh Ceza Hâkimliği nezdinde gerekli başvuruları gerçekleştirir. Tutuklama kararı çıkarsa, bu karara itiraz ederek adli kontrol veya serbest bırakılma yönünde hukuki adımlar atabilir.
Kötü Davranış ve Hak İhlallerine Karşı Önlem
Gözaltında işkence, kötü muamele veya baskıya maruz kalan bir kişi bunu avukatına ilettiğinde, avukat hızla yasal yollara başvurabilir. Savcılığa suç duyurusu yaparak sorumluların cezalandırılmasını talep edebilir ve müvekkilinin güvenliğini sağlama isteğinde bulunabilir.
Gözaltındaki bireylerin temel haklarından biri, kötü muameleden korunma ve avukatlarıyla görüşme hakkıdır. Ancak bazen gözaltı sürecinde bu haklar çiğnenir, kişilere fiziksel veya ruhsal baskı uygulanır ve avukatlarıyla iletişimleri engellenir. Böyle durumlarda avukatların ve gözaltındaki kişilerin başvurabileceği etkili hukuki yöntemler şunlardır:
**Kötü Muamele ve İşkence Durumunda Avukatların Müdahale Yöntemleri**
Avukatlar, müvekkillerinin işkence veya kötü muameleye maruz kaldığını fark ettiklerinde şu adımları izleyebilir:
- **Doktor Raporu Temini:** Gözaltındaki kişinin, avukatının talebiyle ya da savcılığa başvurarak hemen bir sağlık kuruluşuna gönderilmesi sağlanabilir. Alınacak darp ve zorlama raporu, kötü muamelenin en güçlü kanıtıdır.
- **Savcılığa Suç Bildirimi:** Avukat, gözaltında kötü muamele yapıldığına dair şikâyette bulunarak sorumlular hakkında soruşturma başlatılmasını isteyebilir.
- **Hak İhlali Kayıtları ve Başvurular:** Avukat, müvekkiline uygulanan kötü muameleyi ve diğer hak ihlallerini not ederek, bu ihlalleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar götürebilecek girişimlerde bulunabilir.
**Gözaltındaki Kişiye Erişim Hakkının Korunması**
**Görüşme Engelini Aşma Çabaları:** Avukatın müvekkiliyle görüşmesinin engellenmesi, açık bir hak ihlalidir. Avukat, bu duruma karşı doğrudan savcılığa başvurabilir ve bu hukuka aykırı uygulamaların sona ermesini talep edebilir. Sulh Ceza Hâkimliği’ne yapılan müracaatlarla avukatın müvekkiliyle derhal görüşmesi sağlanabilir.
**Baro Desteği:** Avukatlar, karşılaşılan hak ihlallerini bağlı oldukları baroya bildirerek baro aracılığıyla da girişimde bulunabilir. Baroların insan hakları birimleri, bu tür ihlallerde devreye girerek sürecin hukuka uygun ilerlemesine yardımcı olur.
**Avukatların Gözaltı Sürecinde Hak İhlallerine Karşı Kullanabileceği Etkili Yollar**
**Savcıyla Temas Kurmak:**
Avukatlar, gözaltı sürecinde yaşanan kötü muamele, işkence veya görüşme engeli gibi durumları doğrudan soruşturmayı yürüten savcıya iletebilir. Savcıya yapılan bu bildirim, ihlalin resmi kayda geçmesini ve gözaltındaki kişinin güvenliğinin sağlanmasını hedefler.
**Habeas Corpus Talebi:**
Gözaltı süresinin hukuka aykırı şekilde uzatılması, kişinin avukatıyla görüştürülmemesi veya kötü muamele iddiaları durumunda, avukatlar “habeas corpus” başvurusu yapabilir. Bu talep, gözaltındaki kişinin hâkim önüne çıkarılmasını ve gözaltının yasallığının hemen kontrol edilmesini sağlar.
**Anayasa Mahkemesi ve AİHM’e Müracaat:**
Avukatlar, gözaltında yaşanan işkence, kötü muamele veya görüşme engelinin çözülmediği durumlarda, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapabilir. Ayrıca, iç hukuk yolları tükenirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) giderek müvekkilinin haklarının korunmasını isteyebilir. AİHM, özellikle işkence ve kötü muameleyle ilgili davalarda hızlı karar verebilir ve ihlalleri durdurmak için geçici önlemler alabilir.
**Gözaltında Hak İhlallerini Önlemenin Önemi**
Avukatların gözaltı sürecine dahil olmaları, hem müvekkilin haklarının korunmasını hem de hukuka aykırı uygulamaların engellenmesini sağlar. Gözaltındaki kişilere yapılan kötü muamele, yalnızca bireysel bir hak ihlali değil, aynı zamanda hukuk devleti ilkelerine de zarar verir. Bu nedenle, avukatların süreci dikkatle izlemesi, hak ihlallerini kayıt altına alması ve gerekli hukuki yolları kullanması büyük değer taşır.
**Sonuç olarak,** gözaltı sürecinde kötü muameleye uğrayan ve avukatıyla görüştürülmeyen bireylerin haklarını korumak için etkili yasal yöntemler mevcuttur. Avukatlar, bu süreçte savcılığa başvurmak, darp raporu temin etmek, Anayasa Mahkemesi’ne veya AİHM’e gitmek gibi adımlarla müvekkillerinin haklarını güvence altına alabilir. Unutulmamalıdır ki, gözaltındaki kişiler suçlu kabul edilmez; masumiyet ilkesi ve temel insan hakları gözaltı sürecinde de eksiksiz şekilde korunmalıdır.
** Gözaltındaki Kişinin Yakınları Ne Yapabilir?**
Gözaltına alınan bir kişinin yakınları da hukuki süreçte etkin rol alabilir. Bir avukata yetki vererek süreci takip etmesini sağlayabilirler. Avukat, gözaltı yeri ve süresi hakkında bilgi alarak, gözaltının yasalara uygunluğunu denetleyebilir.
**Gözaltında Kötü Muameleye İlişkin Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları**
Gözaltı süreçlerinde kötü muamele iddiaları, hem ulusal hem de uluslararası yargı organlarınca titizlikle incelenen ve önemli sonuçlar doğuran konulardır. Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen bazı örnek kararlar, bu tür durumlarda bireylerin haklarının korunması açısından kritik öneme sahiptir.
Anayasa Mahkemesi Kararları
Cezmi Demir ve Diğerleri Kararı (B. No: 2013/293, 17/7/2014)
Başvurucular, gözaltında kötü muameleye maruz kaldıklarını ve bu iddialarına ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmediğini ileri sürmüşlerdir. AYM, devletin bireyleri işkence ve kötü muameleden koruma yükümlülüğüne vurgu yaparak, Anayasa’nın 17. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.
Hamdiye Aslan Kararı (B. No: 2013/2015, 4/11/2015)
Başvurucu, gözaltı sırasında kötü muameleye maruz kaldığını ve yetkililerin bu konuda etkili bir soruşturma yapmadığını iddia etmiştir. AYM, kötü muamele yasağının ihlal edildiğine hükmetmiştir.
Şenol Gürkan Kararı (B. No: 2013/2438, 9/9/2015)
Başvurucu, gözaltında darp edildiğini ve yetkililerin bu konuda etkili bir soruşturma yürütmediğini belirtmiştir. AYM, işkence ve kötü muamele yasağının maddi ve usul boyutlarıyla ihlal edildiğine karar vermiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
Abdulsamet Yaman/Türkiye Kararı
Başvurucu, gözaltında fiziksel ve psikolojik kötü muameleye maruz kaldığını iddia etmiştir. AİHM, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesini ihlal ettiğine karar vermiştir.
Gözaltında kötü muameleye maruz kalan bireylerin haklarını korumak adına, hem Anayasa Mahkemesi (AYM) hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen çeşitli emsal kararlar bulunmaktadır. Daha önce belirtilen kararlara ek olarak, aşağıdaki örnekler de önem arz etmektedir:
Anayasa Mahkemesi Kararları
- Albina Kıyamova (Alıbaeva) Kararı (B. No: 2013/3187, 14/4/2016): Başvurucu, gözaltında kötü muameleye maruz kaldığını ve yetkililerin bu konuda etkili bir soruşturma yapmadığını iddia etmiştir. AYM, Anayasa’nın 17. maddesinin ihlal edildiğine karar vererek, devletin bireyleri işkence ve kötü muameleden koruma yükümlülüğünü vurgulamıştır.
- Betül Öztürk Gülhan ve Sıla Koç Kararı (B. No: 2016/12937, 10/12/2019): Başvurucular, gözaltında kötü muameleye maruz kaldıklarını ve bu iddialarına ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmediğini ileri sürmüşlerdir. AYM, kötü muamele yasağının ihlal edildiğine hükmetmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
- Gäfgen/Almanya Kararı (Başvuru No: 22978/05, 1/6/2010): Başvurucu, gözaltında işkence tehdidiyle alınan ifadesinin ceza davasında delil olarak kullanılmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesini ihlal ettiğini ileri sürmüştür. AİHM, işkence tehdidiyle alınan ifadelerin delil olarak kullanılmasının Sözleşme’nin 3. maddesinin ihlaline yol açtığına karar vermiştir.
Emsal nitelikte ki bu kararlar, gözaltında kötü muameleye ve işkenceye karşı devlet kurumlarının dikkat etmesi gereken hususları, sorumluluğunu ve hukuka uygun bir soruşturma yükümlülüğünün sınırlarını çizmektedir. Bu bahsedilen konularda Hem ulusal düzeyde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurular hem de uluslararası düzeyde AİHM başvuruları, hak ihlalleri karşısında bireyi zayıf olduğu gözaltı sürecinde hukuka aykırı uygulamalara karşı koruma mekanizmasıdır. Avukatların bu örnekler üzerinden verilen kararları sürece dâhil etmesi, gözaltında bulunan kimselerin haklarını müdafaa ederken etkili bir hukuki dayanak olup bir çok ihlalin önlenmesinde faydalıdır.
0 notes
emreerolblog · 2 months ago
Text
Gaye Su Akyol ve Ali Güçlü özelinde, ve muhtemelen onların adi kışkırtmalarıyla yaşamak zorunda kaldığım işkence ortamına dair suç duyurusunda bulunduğum dilekçe.
T.C.
KARŞIYAKA
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
ŞİKAYET EDEN: Emre Erol
ŞÜPHELİ: Gaye Su Akyol ve Ali Güçlü Şimşek 
SUÇ TARİHİ: 09.01.2021
SUÇ KONUSU: Şahsıma yapılan hakaret, baskı, taciz ve psikolojik şiddet sebebiyle suç duyurusu dilekçesi
(Bu açıklamaları yapmak zorunda kalmamayı, durumun hukuken ya da sağlıklı iletişimle düzelmesini tercih ederdim.)
AÇIKLAMALARIM
Ben 2014 yılında ODTÜ Mimarlık bölümünde okurken yaz aylarında Gaye Su Akyol adlı şarkıcıyı keşfetmiştim. Kendisinin şarkılarını dinlemeye, röportajlarını okumaya başladım ve hatta bazı şarkılarını sosyal medyada da paylaştım. Öyle ki kendisi en sevdiğim üç beş sanatçıdan biri haline gelmişti. Kendisini instagram’dan da takip ettim ve eski paylaşımlarına bakarken hoşuma giden bazı paylaşımlarını da beğendim. Kendisini, şarkıları ve hayata bakışı nedeniyle o zamanki ruh halime çok yakın bulmuştum ve bazı arkadaşlarımla otururken şarkılarını dinlemeye bile başlamıştık. Hatta kendisinin bir röportajını okuduktan, yani kendisini ilk kez tanıdığım günden sonra twitter’da ilk okuyuşta aşık oldum gibi bir paylaşım yaptığımı bile hatırlıyorum.
21 yaşında bir üniversite öğrencisi olarak bu elbette gerçek bir aşk değil, bir hayranlıktan ibaretti. Bazı gençlerin sevdikleri sanatçılara ve müzisyenlere duyduğu büyük hayranlık gibi yani. Ve bunun özellikle bu gibi bir hayranlık olduğunu, herhangi bir obsesif takıntı hayranlığı olmadığını belirtmeliyim. Örneğin kendisinin instagram hesabını bile doğru düzgün, yani ekstra bir ilgiyle takip etmiyor, bazı arkadaşlarımınki kadar takip ediyor, yani çoğunlukla attığı gönderi karşıma çıkarsa bundan haberdar oluyordum. Kendisinin şarkılarını sevdiğim diğer müzisyenler gibi dinlemeye devam ettim ve hatta Ankara’daki bazı konserlerine severek gitmeye, gittiğim konserlerden de bazen şarkılar paylaşmaya başladım.
Çoğu üniversite öğrencisi gibi ben de sevdiğim sanatçıların konserlerine gidiyordum ve kendisi de konserlerine gittiğim diğer müzisyenler gibi sevdiğim bir sanatçıydı yalnızca. O yıllarda, yani kabaca 2014, 2015 ve 2016 yıllarında kendisiyle gerçekten bir ilişkim olabileceğini düşünmek ve bunu istemek bir yana, kendisinin benim varlığımdan haberdar olabileceğini bile hayal etmek benim için imkansız gibi bir şeydi. Hatta imkansız bile az kalıyor, çünkü böyle bir şey aklıma bile gelmezdi hiç. Kendisi benim için örnek olarak ingilizce müzik yapan sevdiğim bazı yabancı sanatçılar kadar uzak biriydi ve zaten ben de onu sadece sevdiğim sanatçılardan biri olarak görüyor, tüm bu yıllarda hayatımdaki başka kadınlardan hoşlanıyordum.
Fakat kendisi muhtemelen benim onu ilk tanıdığım dönem olan 2014 yılının Ağustos ayından beri beni takip ediyor ve benimle bir şeyler yaşamak istiyormuş. Bu isteği “Biliyorum” adlı şarkısına çektiği klip paylaşımında görebilirsiniz. Ekran görüntüsü ektedir. Bense bu paylaşımdan yıllar sonra ikinci albümü olan “Hologram İmparatorluğu”ndaki aşk şarkılarının benim için yazıldığını fark ettiğimde ve kendisinin bana olan ilgisini anladığımda onunla konuşabilmek için 2017 yılında birkaç kez konserine gittim fakat kendisi benimle doğru düzgün konuşmadı, sevgilisi olduğunu sonradan fark ettiğim ve anladığım Ali Güçlü Şimşek ile ilişkisini sürdürüp toksik bir şekilde bana aşk şarkıları yazmaya devam etti. Bense Ali Güçlü Şimşek’in Gaye Su’nun sevgilisi olduğunu bilmek bir yana Gaye Su’nun bir sevgilisi olduğundan bile bihaberdim. Anlaşılan kendisi sevgilisi olmasına ra��men benden hoşlanıp bana aşk şarkıları yazıyormuş. Kendisi üçüncü albümü olan “İstikrarlı Hayal Hakikattir”de de bana aşk şarkıları yazdıktan sonra ben 2019 yılında son kez konserine gittiğimdeyse bana aramızdakilerin bittiğini söyledi. Ben de bu dönemler kendisinden çok soğudum ve kendisiyle bir ilişkim olmasını istemiyordum. Kendisi buna rağmen, yani bana aramızdakilerin bittiğini söylemesine rağmen nasıl yaptığını bilmediğim bir şekilde hayatıma dair her şeyi izlemeyi, stalklamayı sürdürdü, buna dair çeşitli paylaşımlar yaparak beni psikolojik baskı altında yaşamak zorunda bıraktı ve özel hayatımın sınırlarını neredeyse her gün ihlal etti. Bir şekilde whatsapp mesajlarımı okuduğunu, maillerimi takip ettiğini, yaşamımı izlediğini, çevremdeki insanları bana karşı kışkırtma girişimleri olduğunu, hatta düşüncelerimi okuyup rüyalarımı bile taciz ettiğini düşünüyorum. Kendisinin “big sister is watching you” paylaşımı bu psikolojik şiddete, tacize ve zorbalığa bir kanıt teşkil eder umarım. Bu iki şahsı bu konuda sorgularsanız ve kendilerinde gerçeği söyleyecek şahsiyeti bulabilirlerse bu konudaki doğruları da açıklayacaklardır. Bense tüm bu psikolojik baskı, şiddet ve takip altında yıllarımı geçirmek zorunda kaldım, stockholm sendromuna benzer bir durumda kendilerini anlamaya ve bu konuda sesimi çıkarmamaya çalıştım. Bu durum hayatımda telafisi olmayan zihinsel ve psikolojik zararlara neden oldu ve belki de hayatım boyunca bunun yarattığı takip ediliyor olma hissiyle yaşamak durumundayım. Ve bu duruma dayanamadığım bir dönemde twitter’dan yardım istemek için birilerine yazdığımdaysa Gaye Su Akyol anında, neredeyse dakikalar içinde bu paylaşımı görüp twitter’dan bir açıklama yaptı. Bu da sürekli beni takip ediyor olduğunun bir kanıtıdır. Bu açıklamada ise şahsıma “şizofren” gibi ithamlarda bulundu ve yıllardır onun psikolojik tacizi altında yaşayan kişi ben olduğum halde beni onu taciz etmekle suçlayıp dava açacağını söyledi. Ben de kendisi kadar popüler olmasam da bir sanatçıyım ve bu paylaşımının benim itibarımı zedelemeye yönelik olduğunu düşünüyorum. Bu psikolojik şiddetin farkında olan Yasemin Mori ve Mor ve Ötesi gibi müzisyenler buna dair paylaşımlar yapsa da ben hala bu durumda yaşamak zorundayım. Mor ve Ötesi’nin “Forsa” adlı şarkısı bu duruma dairdir ve olur da Gaye Su’yla Ali Güçlü Şimşek bu yasadışı stalk ve tacizleri hakkında gerçeği açıklamazlarsa Mor ve Ötesi grubuyla ve Yasemin Mori’yle bu konuda bilgi almak için konuşabilirsiniz, onlar gerçeği söyleyeceklerdir.
Bu yıllarda Gaye Su Akyol ve Ali Güçlü Şimşek’in yapmış veya yaptırmış olabileceği şeyler de yaşadım. Örneğin yaşadığım çevrede silah sesleri duyduğum da oldu arabayla üzerime süren insanlar da. Hatta araba ile beni korkutmak ya da rahatsız etmek isteyen kişileri plakalarıyla birlikte emniyete ve polise şikayet etmiştim. Şikayet geçmişimden kendilerinin kimliklerini bulabiliyorsanız onların da sorgulanmasını istiyorum. Zira tek bir “big sister”ın ve “big brother”ın baskısı, tacizi altında yaşamak bir şey, onlarca, belki de yüzlerce, binlerce zorbanın iktidarı, takibi, baskısı altında yaşamak zorunda bırakılmak başka bir şey…
Sonuç olarak, Gaye Su Akyol’un, Ali Güçlü Şimşek’in ve ilgili birkaç kişinin de bu konuda sorgulanmasını ve gerçeklerin, yaşadığım psikolojik ve zihinsel baskıların ve tacizin ortaya konmasını, yıllardır bu toksik iki insan sebebiyle uğradığım tarifsiz manevi ve psikolojik zararların karşılığını hukuki olarak talep ediyorum.                      
Açıklamış olduğum tüm sebeplerle Gaye Su Akyol’un, Ali Güçlü Şimşek’in ve şüpheli diğer birkaç kişinin de sorgulanıp ilgili suç maddelerinden cezalandırılması için işbu suç duyurusu dilekçemi saygılarımla arz ediyorum.
Tumblr media
Görüntü 1: 2014 yılından beri benimle bir şeyler yaşamak istediğini gösteren paylaşımı. O yıllarda ben kendisini sevdiğim sanatçılardan biri olarak görürken kendisi benimle bir şeyler yaşamayı kafasına koymuş.
Görüntü 2: Kendisinin 1984 adlı romana gönderme yapan “big sister is watching you” adlı paylaşımı. (Türkçesi: büyük abla seni izliyor) Tanıdıkları güçlü birinin, bir polisin ya da çetevari bir lobinin yardımıyla üzerimde böyle bir teknolojik tahakküm kuruyor ya da aklıma gelmeyen bir teknoloji kullanıyor olabilirler. 
Görüntü 3: Son olarak da ben twitter’dan yardım istemeye çalışırken bunu fark ettiklerinde kendisinin yaptığı itibar zedeleyici ve açık açık yalan söylediği paylaşım.
Ve ben bu dilekçeden ve suç duyurusundan hiçbir hukuki sonuç, hatta bir işlem başlangıcı bile alamadığım için, yıllardır hayatımın, evimin, arkadaşlarımın, çevremin, hatta beynimin içi, yani düşüncelerimin bile taciz altında olması nedeniyle uğradığım ve ömür boyu sürecek zihinsel, psikolojik zararlar adalette yerini bulmamıştır. Kendileri ise bu durumun lay lay lom, öylesine bir şey olduğunu zannedecek kadar odun ve insanlıktan, gerçekten kopuk bir gevşeklikteler hala. Hukuki bir sonuç alamadığım ve kendilerinin bu psikolojik şiddeti, tacizi hala sürdüğü için geçen sene (2024'te) çekmek zorunda kaldığım bir videoyu da bu gönderiye ekliyorum.
youtube
0 notes
eminsoydandogru · 2 months ago
Text
Bağımsız Milletvekili Ümit Dikbayır’dan Halil Konakcı hakkında suç duyurusu
0 notes
yuksekovahaber · 3 months ago
Text
Eslem'in ölümüyle ilgili ırkçı yorum yazanlara suç duyurusu
http://dlvr.it/THSqLV
0 notes
alittlefurtheroutoftheway · 5 months ago
Text
Bursa'da Uygunsuz İçerik Paylaşımı: Çocuk İsimli Sosyal Medya Kanalı Skandalı
Bursa’da Şok Olay: Çocuk İsimli Sosyal Medya Kanalında Uygunsuz İçerik Paylaşıldı Nilüfer ilçesinde yaşayan S.A. (27) ve N.K. (23), 2021 yılında büyük bir aşk ile evlendi. Bu evlilikten 8 ay sonra dünyaya gelen erkek çocukları U.L.A. (2) ile birlikte aile hayatı sürdürmeye çalıştılar. Ancak zamanla çift arasında şiddetli bir geçimsizlik başladı ve sonuç olarak boşanma davası açıldı. Boşanma…
0 notes
lefkosahaberleri · 3 months ago
Text
Telefon Dolandırıcılığına Dikkat: SPK ve Borsa İstanbul Uyarıları
New Post has been published on https://lefkosa.com.tr/telefon-dolandiriciligina-dikkat-spk-ve-borsa-istanbul-uyarilari-36392/
Telefon Dolandırıcılığına Dikkat: SPK ve Borsa İstanbul Uyarıları
Tumblr media
Telefon dolandırıcılığına karşı dikkatli olun! SPK ve Borsa İstanbul’un uyarılarıyla, yatırımcıları hedef alan dolandırıcılık yöntemleri hakkında bilgi edinin. Güvenli yatırım için bu önemli tavsiyeleri kaçırmayın!
https://lefkosa.com.tr/telefon-dolandiriciligina-dikkat-spk-ve-borsa-istanbul-uyarilari-36392/ --------
0 notes
rayhaber · 5 months ago
Text
İzmir Demokrasi Üniversitesi'nde Usulsüzlük İddiaları ve Eğitim-İş'in Suç Duyurusu
İzmir Demokrasi Üniversitesi’nde rektör Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper hakkında, baskı, yargı kararlarının uygulanmaması, istifaya zorlama, keyfi görevlendirme, mobbing ve sendikal faaliyetlerin engellenmesi gerekçeleriyle daha önce suç duyurusunda bulunan Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), bu kez Sayıştay raporlarıyla ortaya çıkan usulsüzlükler konusunda savcılığı harekete geçmeye…
0 notes
hepsigundemcom · 3 months ago
Text
EÜ’de yürütülen taciz soruşturması kapsamında okuldan uzaklaştırılan bir akademisyenin hata duyurusu, mobbing iddiasını gündeme getirdi. Mühendislik Fakültesi Dekanı hakkında kınama cezası istendi. https://www.hepsigundem.com/taciz-sorusturmasi-mobbing-tezini-getirdi-dekana-ceza-istemi/ #Akademisyen #Aldı #Dekan #Görev #Hakaret #Hakkında #İddia #Laboratuvar #Öğrenciler #Öğrencilerin #Önünde #Prof.Dr. #Soruşturma #Söz #Suç #Taciz #Tanyolaç #Üniversite
EÜ’de yürütülen taciz soruşturması kapsamında okuldan uzaklaştırılan bir akademisyenin hata duyurusu, mobbing iddiasını gündeme getirdi. Mühendislik Fakültesi Dekanı hakkında kınama cezası istendi. https://www.hepsigundem.com/taciz-sorusturmasi-mobbing-tezini-getirdi-dekana-ceza-istemi/ #Akademisyen #Aldı #Dekan #Görev #Hakaret #Hakkında #İddia #Laboratuvar #Öğrenciler #Öğrencilerin #Önünde #Prof.Dr. #Soruşturma #Söz #Suç #Taciz #Tanyolaç #Üniversite
0 notes
zerihcom · 3 months ago
Text
Brezilya'dan İsrail Askerine Savaş Suçları Soruşturması
1 minute Brezilya, İsrail ordusunda görev yapan bir asker hakkında savaş suçları nedeniyle soruşturma başlattı. Süreç, Hind Rajab Vakfı’nın (HRF) suç duyurusu üzerine başlatıldı. Brezilya Federal Mahkemesi, ismi açıklanmayan askerin Gazze’deki faaliyetlerini içeren kanıtların incelenmesi için polise acil talimat verdi. Kanıtlar arasında video görüntüleri, coğrafi konum verileri ve fotoğraflar…
0 notes
pazaryerigundem · 4 months ago
Text
Tüketici Birliği Federasyonu'ndan 'dürüst gıda' vurgusu
https://pazaryerigundem.com/haber/196338/tuketici-birligi-federasyonundan-durust-gida-vurgusu/
Tüketici Birliği Federasyonu'ndan 'dürüst gıda' vurgusu
Tumblr media
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “taklit veya tağşiş yapılan gıdalar” listesini değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Yürütme Kurulu Üyesi Ömer Keser; “güvenilir gıda” çalışması başarılı şekilde yürütülüyor, geliştirilerek “dürüst gıda” hedeflenmelidir” dedi.
Şile Haber (İSTANBUL İGFA) Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bir süre önce gıdada taklit ve tağşiş yapan ve insan sağlığına aykırı gıda üreten marka, kişi ve firmaların listesini yayınlamaya başladığını hatırlatan Tüketici Birliği Federasyonu Yürütme Kurulu Üyesi Ömer Keser, “https://guvenilirgida.tarimorman.gov.tr/gkd adresindeki sitede düzenli aralıklarla güncellenen listede yer alan bilgiler kamuoyu için bilgilendirici ve uyarıcı nitelikte olup aynı zamanda gıdada hile yapan ve tüketici sağlığını yok sayan gıda teröristleri için caydırıcı etki oluşturmaktadır.
Gıda terörüne karşı mücadele öncelikle kamu otoritesi tarafından yerine getirilmelidir. Tüketici Birliği Federasyonu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu çalışmasını, tüketici sağlığı ve güvenliği açısından önemli ve olumlu olarak değerlendirmektedir. Bu çalışmanın başlamasıyla birlikte Tüketici Birliği Federasyonu tarafından çalışmanın geliştirilmesi ve etkinliğinin artırılması yönünde öneriler kamuoyu ile paylaşılmış ve nihai hedefin “dürüst gıda” olması gerektiği vurgulanmıştır.
Bu kapsamda; yapılmaya başlanan bu gerekli ve önemli çalışmaya yönelik algı çalışması, spekülasyon ve tartışmaların önüne geçilmesi, nesnel ve adil süreçlerin oluşturulması için “Gıda Güvenliği Kurumu oluşturulması, bu kurumda ilgili taraflarla birlikte tüketici örgütleri temsilcilerinin görevlendirilmelerine ilişkin öneriyi yineliyoruz.
Bu temel öneri yanında özellikle son günlerde gümrük kapılarından geri çevrilen gıdalara ilişkin kamuoyunda oluşan endişeye de dikkat çekerek;
–Listede yer alan ürünlere ilişkin numunelerin alındığı tarih ve saat bilgisi,
–Yapılan denetimlere il, ilçe ve sayı bilgisi,
–Denetim sonuçlarına göre faaliyeti sonlandırılan işletme isim ve sayı bilgisi,
–Suç duyurusu yapılan işletme sayı ve isim bilgisi,
–İmha edilen ürünlere ilişkin tanım ve sayı bilgisi,
–İhracat kapsamında gönderilen ve iade edilen gıda ürünlerinin iade sonrası süreç bilgisinin kamuoyuna açıklanması ve güncellenmesi önerisini kamuoyu ile paylaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Tumblr media
0 notes
retractionwatch-news · 1 year ago
Text
Bulut Bağcı'ya dolandırıcılıktan suç duyurusu
World Tourism Forum'un eski Başkanı Bulut Bağcı'nın Tourism X (TRMX) isimli coin ile ilgili yüzlerce insanı milyonlarca Dolar dolandırdığı iddiası ile savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.
Mağdurların avukatı Ahmet Keşli tarafından savcılığa yapılan suç duyurusunda, Bulut Bağcı'nın şu an Bakü Büyükelçisi olan amcası Cihat Bağcı'nın ismini kullandığı, kendisinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile irtibatta olduğu, gelirleri de seçimlerde ve parti işlerinde kullanılmak üzere Erdoğan'ın işaret ettiği yerlere aktardığını söyleyerek çevresinde güven kazandığı ifade edildi.
Tumblr media
Toygun Atilla'nın konuyla ilgili olarak Patronlar Dünyası'nda yer alan yazısı şöyle:
Henüz 38 yaşında…
Çorumlu…
Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği mezunu.
2009'da Genç Turizmciler Derneği Başkanı olması ile birlikte görünür oldu.
Girişimci, atılımcı ve ağzı iyi laf yapan, zeki birisi olarak tanınıyordu.
Gerçekten de, 2015'te henüz 30 yaşındayken World Tourism Forum'un Başkanı oldu.
Ülkelerin başkanları, bakanları, bürokratları ile ilişki içindeydi.
TURİZMİN DAVOSU'NDA BAŞKAN OLDU, ERDOĞAN İLE YAN YANA OTURDU
Turizmin Davos'u olarak bilinen World Tourism Forum 2016'da İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapıldığında 7 bin kişiye seslendi.
Toplantıda kimler yoktu ki,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönemin Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Avupa Komisyonu eski Başkanı Jose Manuel Barroso, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ve dünyanın her ülkesinden delegasyonlar konuklar arasındaydı.
AMCASI BAKÜ BÜYÜKELÇİSİ
Bulut Bağcı'nın amcası da şu an Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı'dan başkası değildi.
Çorum'lu Bulut Bağcı, World Tourism Forum Başkanlığını bırakmasından sonra kripto para işine ilgi duydu.
KRİPTO PARA İŞİNE SOYUNDU
Bulut Bağcı’nın TourismX isimli coin projesinin temelinde, toplanan paralarla uluslararası turizm projelerine yatırım yapılması ve müşterilerin bu kripto parayla otel ve uçak gibi seyahat elementlerini satın alabilmesi yatıyordu.
MİLYONLARCA DOLAR TOPLADI
Vaatlere göre Bağcı coinleri satmayacak, otellerden gelen gelirlerle de yeni alımlar yapılacaktı.
Bu vaatlerle milyonlarca Dolar topladı.
ÇAD HÜKÜMETİNİ DOLANDIRDI
Bulut Bağcı’nın TourismX Projesi aracılığıyla bir de Çad projesi vardı.
Ancak orada da bir dolandırıcılık olayı patladı.
N'Djamena'daki Toumaï Palace isimli oteli kiralamak ve tesise 8,2 Milyon Dolar yatırım yapmak üzere Çad Kültür, Tarihî Miras, Turizm ve El Sanatları Bakanlığı ile sözleşme imzaladı. Ancak sözleşmenin koşullarını yerine getirmedi.
Bulut Bağcı, Çad hükümetinden 150'şer milyon Çad Frangı (500 Bin Dolar) almıştı. Çad Hükümeti resmi yazı yazarak bu parayı Bulut Bağcı'dan istedi.
Bulut Bağcı bir yandan Çad hükümetini dolandırırken diğer yandan da tokenlarını pazarladığı vatandaşların parasını alıyordu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN ��SMİNİ KULLANDI
Aslında hem Çad Hükümeti'nin hem de Bulut Bağcı'nın tokenlerine bel bağlayanları ortaya koyduğu imaj ve kendisini tanıtma şekli ile kandırıyordu.
O da, siyasi nüfuz sahibi olduğu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakın olduğu imajıydı.
Aslında bunların hepsi bir illüzyondu.
Sosyal medya hesaplarında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve siyasetçilerle ile fotoğraflarını paylaşarak kendi hakkındaki algıyı güçlendirmişti.
Hatta,
Token işini yapmasını kendisinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istediği yalanını söylüyordu.
Bu iddiaları nereden mi biliyoruz.
13 KİŞİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına giderek Bulut Bağcı hakkında şikayetçi olan ve TourismX coin mağduru olduğunu öne süren 13 kişinin şikayet dilekçesi ve suç duyurusundan.
Suç duyurusunda, Bulut Bağcı'nın dolandırdığı para miktarının 15 milyon dolar olduğu belirtilerek, suç gelirleri ile kendisi, kız kardeşi, eniştesi, annesi ve babası üzerine taşınır-taşınmaz varlığı edindiği, kripto para cüzdanlarında yüklü miktarda para biriktirdiği öne sürüldü.
1 note · View note