#Seohyun Turkey
Explore tagged Tumblr posts
Text
NOBLESSE MEN 2021,ŞUBAT-MART SAYISI RÖPORTAJI TÜRKÇE ÇEVİRİSİ
SEOHYUN - NOBLESSE MEN 2021,ŞUBAT-MART SAYISI RÖPORTAJI TÜRKÇE ÇEVİRİSİ
Fotoğraf çekimi yapmayalı uzun zaman oldu. Nasıl hissediyorsunuz?
SEOHYUN: Eğlenceliydi. Ekibi ve seti çok özledim. Sanırım ben bir işkoliğim. Çalışmak bana enerji veriyor. Dinleniyorsam, hasta gibi hissediyorum (gülüşmeler).
“Yere uzanma pozu”nu yapmak istemezsiniz diye endişeliydim.
SEOHYUN: Daha sonra gönüllü bir şekilde uzanacağım..(gülüşmeler) En çok o çekimi/pozu sevdim.
Dayanıklılığınız yüksek. Çekimin sonunda ekibe yorulmamalarını söyleyerek seslendiniz. Geçen yılın 2. yarısında yayınlanan JTBC dizisi Private Lives’tan beri nasılsınız?
SEOHYUN: İnsan Seo Juhyun’un özel hayatının tadını çıkarıyorum (güler). Seohyun ve insan Seo Juhyun arasındaki dengeyi bulduğum bir zaman bu. Bugünlerde dışarı çıkamadığım için evin içinde eğlenecek bir şeyler arıyorum. Yemek yaptıkça, güzel yemekler konusunda meraklanıyorum, bu yüzden de online alışveriş yapıyorum. Birçok kitap okuyorum.
Genellikle ne tür kitaplar okursunuz?
SEOHYUN: Şiir ve roman gibi çok çeşitli türler okurum. Kitaplıkta uyuyan kitapları uyandırmanın vakti. Eskiden kişisel gelişim kitapları okurdum.
Kişisel gelişim kitapları okumanızla ünlüydünüz (gülüşmeler).
SEOHYUN: Evet. Öyle yapıyordum çünkü kendimi korumam gerektiğini düşünüyordum. Bugünlerde farklı türler okuyarak duygusal boşlukları doldurmalıyım sanırım. Bazı günler hiçbir şey düşünmeden TV izliyorum. Sıradaki projeme başlamadan önce biraz zamana ihtiyaç duydum. Tabii ki, spor yaptığım ve diğer programlarımı gerçekleştirdiğim günler de var. Son zamanlarda yeniden piyano ve gitar çalmaya başladım ve köpeğim Ppoppo ile sık sık dışarı yürüyüşe çıkıyorum.
Bence zaten yeterince meşgulsünüz.
SEOHYUN: Haha! Meşgulüm. Yalnızken bile bir şeyler yapıp duruyorum. Hatta annem “Neden sürekli bu kadar meşgulsün? diye soruyor. Aslında annem de aynıdır. Hareketsiz duramayız (gülüşmeler).
Seohyun ile tanıştıklarında insanların “beklenenin dışında” dediklerini duydum. Beklenmedik olan nedir?
SEOHYUN: Sessiz ve içe dönük olduğum düşünülürken konuşkan ve eğlenceli olmam.
Sıkıcı olduğunuzu mu düşünüyorlar (tanışmadan önce)?
SEOHYUN: Sanırım öyle (gülüşmeler):
Bu, röportajlarınızda okuduğum en şaşırtıcı şeydi. “Artık hiçbir şeyden korkmuyorum.” 30 yaşınıza girmeden önce ve sonra bunu röportajlarınızda çok söylemişsiniz. Önceleri neyden korkuyordunuz?
SEOHYUN: Korku değişkendir. Sahneye çıkmadan önce kalabalığa baktığımda, “iyi iş çıkarabilir miyim?”...ya da ilişkilerde, “ya bu insanı incitirsem? Ya ben incinirsem?” Geçmişte birçok şey yaşadım (?) Şimdi tamamen gittiğini söyleyemem ama bence o korkuyla bir sonraki seviyeye geçtim. Korkularımın üstesinden gelecek cesarete sahibim.
Sizi böyle düşündüren neydi?
SEOHYUN: Özel bir nedeni yoktu. İncinmiştim ve zor zamanları tecrübe etmiştim ve sanırım doğal bir şekilde yavaş yavaş büyüdüm.
2 yıl önce Namoo Actors şirketine geçmenizin sebebinin bağımsız bir hayat yaşamak istemeniz olduğunu söylemişsiniz. Oraya geçtikten sonra hayatınız nasıl değişti?
SEOHYUN: Çok değiştim. Önceleri bir şeyi ne kadar yapmak istediğim ya da neyi daha çok sevdiğim üzerine bile düşünmeden programım üzerine çalışıyor oluyordum. Şimdi düşünmek için yeterli zamanım var. Böylelikle, bir sanatçı olarak Seohyun ile insan Seo Juhyun yavaş yavaş ayrılmış oluyor. Önceleri ikisini bir olarak düşünürdüm. O şekilde yaşamanın güzel yanları da kesinlikle var, ancak yorucu… Sanırım hayatımı kendimi çok fazla tutarak ve kendime bağırarak yaşadım. Şimdi ise başarısız olsam da sorun değil ve eğer başarısız olursam bunu çabucak tecrübe etmeyi tercih ederim. Çok kez deneyimlerim ve daha iyi hissederim.
Bence bu pozitif bir değişim. Yüzünüz şu anda çok rahat görünüyor.
SEOHYUN: Doğru. Sanırım bu yıl ve içinde bulunduğum zaman en mutlu zamanlar. Geçen yıl da öyleydi ve şimdi de öyle.
Çok fazla şey seçmek zorundaysanız, sorumluluk almanız gerekir. Bir baskı hissediyor musunuz?
SEOHYUN: Bence bir seçimin verdiği sorumluluk, doğal bir şey. Ne yaparsam yapayım bunu mu seçeyim yoksa diğerlerinin seçtiği yoldan mı gideyim konusuna gelince, kendi seçimlerimin hayatını yaşamak istiyorum. Düşündüğüm şeyi yaparsam, daha az pişman ve daha fazla sorumlu hissederim.
MBTI kişiliğiniz ENTJ imiş. Liderlik yeteneğine sahip bir “önder”. Liderlik yeteneğine sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?
SEOHYUN: Sanırım evet. Girls’ Generation’da her zaman en genç üyeydim, bu yüzden grup yaşamında fikirlerim ile ilgili çok fazla ısrar etmezdim. Onların fikirlerini takip etmenin doğru olacağını düşünürdüm. Ama böyle yapmadığınız zamanlar da olur. Unnielerimi ikna etmek için uğraştım. Sanırım bu benim asıl kişiliğim. O zamanlar bilmiyordum ama zaman geçtikçe kendimde keşfettiğim birçok yeni şey oldu.
İlk solo albümünüzün çıkış parçası “Don’t Say No”ydu. Herkes “Hayır” derken “Evet” deme cesaretine sahip misinizdir?
SEOHYUN: Evet. Önceleri öyle olmadığını düşünüyordum ama yalnızca kendimi tanımıyormuşum. Kişiliğim değişmedi, aslında zaten öyle biriymişim. Aynı düşünmüyorsanız, çabucak reddedebilirsiniz. Bu yüzden bugünlerde bence en önemli şey, kendinizi tanımak.
Son zamanlarda kendinizle ilgili keşfettiğiniz başka bir şey var mı?
SEOHYUN: Pişmanlığımın olmadığı... Bir şeyi yapmayı kendiniz seçerseniz, pişmanlık da duymuyorsunuz. Bu, çabayla değişti. Bu kadar çok deneme yanılma yaşadım. Bence yetiştirilmişim çünkü zor zamanlar geçirdiğim zaman kolay bir şekilde vazgeçmiyorum. Bir gün yine zor olacak, değil mi? Sorun değil, çünkü üstesinden gelebilecek güvene sahibim.
Seohyun, Seohyun’a çok güveniyor olmalı.
SEOHYUN: Doğru. Ve kendimi çok sevmeye çalışıyorum (kendi kendine kollarını dolayarak sarılır). Narsistik anlamda “En çok kendimi seviyorum” şeklinde değil de kendimi olduğum gibi sevmeyi alışkanlık haline getirdim. Önceden bir şeyde iyi olmam gerektiğinde “Neden yapamadım ki?” diyerek kendimi suçlardım. Tabii ki hatalar yapabilirim, kendimi neden suçlardım merak ediyorum (güler). İyi olduğunuz şeye odaklanmak ve gelişimsel bir düşünce yapısına sahip olmak, iyi olmadığınız şeye göre hayatınızda daha pozitif bir etkiye sahip oluyor. Zor zamanların ortasında bile kesinlikle pozitif bir şey vardır. Zaman nasılsa geçiyor ve negatif düşüncelerden olumsuz etkilenmek/onlar tarafından yenilip bitirilmek yerine buradan bir şeyler çıkarabilirsiniz. Kendime sabretmeyi öğrettikçe, hayatım da daha mutlu hale geldi.
Peki Seohyun’un “Şunda iyiyim” dediği şey nedir?
SEOHYUN: Mutlu olmak yapabileceğim en iyi şey. Şimdilik bu, oyunculuk. Şarkıcı olarak başladığım için bu daima benimle ve şu anda oyunculuğu seviyorum. Yaptıkça daha da yenilenmiş hissediyorum. Yalnızca eğlenme ve keyif almaktan fazlası bu. Her işte, her birinde, “Ben çok kutsanmış/şanslı bir insanım, iyi iş çıkarmalıyım, çok çalışmalıyım” şeklinde hissediyorum. Bir karakteri canlandırıyorsam, o kişinin hayatı bana gelir. Biz normalde yalnızca bir kişinin hayatını yaşarız, ama oyunculuk mesleğinde hayal dahi edemeyeceğim karakterleri canlandırabiliyorum. Kalbimi açabiliyor ve insanları hiçbir önyargı olmadan görmek ve anlamak için farklı karakterlerle tanışabiliyorum. Bir aktör olarak en çok bunun için minnettarım.
Duydum ki bir karakteri canlandırdığınızda, konuşma ve davranış şekillerinizi de değiştiriyormuşsunuz
.SEOHYUN: Bir hayat bana geldiği zaman çalışabildiğim kadar çok çalışır ve o kişi olmayı denerim. Bir karakter ile aylarca çekim yaptıktan sonra bitse bile izleri kalır. Bu izler bana hayatıma geri dönüp baktırır ve bende birçok pozitif etkileri vardır.
<Private Lives> Cha Jooeun sizde ne gibi izler bıraktı?
SEOHYUN: Tereddütler?(gülüşmeler) Basit bir şekilde seçmek ve pişmanlık duymadan yaşamak. Eski kişiliğime dönüp baktığımda, düşüncelerle dolu bir insandım. Yaptığım şeyler hakkında yan yana 100 iyi şey ve 10 kötü şey yazar ve onları karşılaştırır ve bunu yapıp yapmama konusunda derince düşünürdüm. Cha Jooeun karakteri ile karşılaştığım zaman mantıklı olmaktan ziyade duygusal yanına odaklanma konusunda düşündüm. “Bu ve onun hakkında tartışma. Bir şeyi yapmak istiyorsan yap, istemiyorsan yapma!” şeklinde. Önceleri bir insan nasıl bu kadar basit olabilir anlamazdım, ama Cha Jooeun’u canlandırdığım zaman net bir şekilde anladım. Oyunculuk sayesinde farklı olabilmeyi seviyorum.
JTBC Knowing Bros programına katıldığınızda Cha Jooeun’u canlandırırken utanmaz olduğunuzu söylediniz.
SEOHYUN: Doğru (gülüşmeler). Bu, çalışırken/rol yaparken ortaya çıkan bir şey mi yoksa zaten içimde olan bir özellik miydi ortaya çıktı bilmiyorum.
<Private Lives>tan önce yer aldığınız <Hello Dracula> projenizden de etkilendim. Hayatlarında yüzleşmek istemedikleri problemlerle yüzleşen insanların hikayelerini anlatıyor. Seohyun, homoseksüel olduğunu annesinden saklayan iyi bir kızı canlandırıyor. Dizinin yapımcısı Kim Dahye Seohyun’un hüzünlü bir yanının olduğunu ve dimdik/dayanıklı olduğunu söylemiş.
SEOHYUN: Hüzünlü bir yanım var mıdır gerçekten bilmiyorum ama sanırım dayanıklı bir insanım. Güçlü bir mantalitem/düşünme şeklim var. Çıkış yaptığımdan beri dışarıda spor yapar gibi düşüncelerimi de geliştirmem gerektiğini düşünüyordum. Bu daha çok bir zorlamaydı ve kendi koruma alanımı oluşturdum(güler). Daha güçlü biri haline geldim ve buna dayandığım için kendime minnettarım.
Genç Seohyun zor zamanlar geçirmiş olmalı.
SEOHYUN: Yakın bir zamanda 10 yıl önce yazdığım günlüğüme baktım ve içinde tek bir boş sayfa bile yoktu. O zamanlar hayatımı nasıl yaşadığımı merak ediyordum. Sıkı programlarım varmış, İngilizce çalışmak, kitap okumak, internet dersleri, raporlar, meditasyon yapmak gibi. İnsanlar için beni gözlemlemek ne kadar sıkıcı olmuş olmalı(gülüşmeler). Biraz rahatlasam/gevşesem bile kendimi koruyabileceğimi fark ettiğim zaman, kalbimde biraz huzur buldum. Soru: 10 yıl önce o günlüğü yazan Seohyun'a bir işaret gönderebilecek olsaydın? Cevap: Üzgünüm ama olduğun gibi yaşa(gülüşmeler). Önceki ben olmadan, bugün de ben de olamazdım. Önceden yaşadığım tecrübeler şu an olduğum beni yarattı. "Zor olsa da özenle ve sabırla yaşa. Kendine inanıyorsan, bir gün rahata ulaşacaksın" böyle söylerdim. Ah, bu eğlenceliymiş.
Biz kızınız olsaydı aynı şeyi yapar mıydınız? (gülüşmeler)
SEOHYUN: Bilmiyorum. Sanırım kızıma daha rahat yaşamasını söylerdim. Ben bu konuda kendime karşı acımasızım. (gülüşmeler)
Kendinizi bir oyuncu olarak kabul ettirdiniz, fakat hala bir Girls’ Generation üyesisiniz. Fanların istediği ve sizin gitmek istediğiniz yön arasında bir boşluk var mı?
SEOHYUN: Üyelerimiz uzun zamandır aktifler ve fanlarımızla birlikte büyüdük. Bir araya gelmemizin üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçti ve sanırım fanlar ve artistlerin ötesinde bir şeye sahibiz. Okul üniforması giyen ve “yarın final sınavım var” diyen bir fan birdenbire bir yetişkin oldu. Her birimizin fanlarla paylaştığı konular ve çevresi tamamen değişti. Şimdi birçok insan "Lütfen şunu da yap" demekten ziyade insan Seohyun'u destekliyor.
Güçlü bir güven var?
SEOHYUN: Evet. Uzun bir zaman boyunca kurulan bir güven ilişkisi olduğundan bu güven sağlam. Soru: Bazen "Fanların ne istediğini düşünüp karar vermek yerine istediğin şeyi yap." derler. Cevap: Şirketim değişse de SNSD Seohyun hala geçerlidir. Ancak hala SNSD'nin nasıl bir formda gelişmesi gerektiği konusunda düşünüyoruz. Önceleri grup olarak hayat daha önemliydi ve müziğe çok fazla odaklanmıştık ve bir yılda 3-4 albüm çıkarıyorduk, ancak şimdi her birimiz ne istediğimizi net bir şekilde biliyoruz ve her birimizin hayatı önemli. "Ayrı ve birlikte"nin dengesi hakkında düşündüğümüz bir dönem bu. Son zamanlarda unnielerimle buluştuk ve bununla ilgili konuştuk. Biraz daha beklerseniz fanlar için yakın zamanda hediye gibi bir şey olacak diye düşünüyorum.
2020 yılı, Hello Dracula ve Private Lives ile Seohyun’un cesur oyunculuk dönüşümünün ön plana çıktığı bir yıldı. Size teklif olarak gelen senaryolarda da bir değişim olduğunu tahmin ediyorum.
SEOHYUN: Bugünlerde baktığım birkaç senaryo var ve onları okuduktan sonra şaşırdım. Oyunculuk kariyerim kısa ve çok fazla projem olmadı, ancak istediğim bir karakter imajına sahibim. Daha çok, iyi ve masum roller. Ancak bugünlerde bana gelen senaryolarda, “Beni bu rolü oynarken mi hayal ettiniz?” oluyorum ve bunun için minnettarım.
Bir ipucu verecek olsanız?
SEOHYUN: Güçlü kişilikler ve çok güçlü karakterlerle merak uyandıran senaryolar var. Bunları okumaktan keyif alıyorum.
ING Çeviri: seohyuned
TR Çeviri: Lady Seohyun Turkey
2 notes
·
View notes
Text
i’m thankful for …
pairing jeon jungkook/reader
synopsis “our mutual friend invites us for thanksgiving with their other friends and now there’s a full-fledged food fight going on with potatoes, cranberry and turkey flying everywhere and we’re both seeking refuge under the table while sharing a bag of chips that you brought (just in case)”
warnings umm nah
notes what am I supposed to be doing? those requests. what am I not doing? those requests. what am I doing? writing bts fics.
You’re not sure who started the food fight, or how long you’ve been underneath the large table as screams are let out from Seohyun’s friends’ mouths above. You shuffle backwards a bit as mashed potatoes drop right next to the chair leg you’re next to, making a disgusted face.
You don’t understand how people are not joining you underneath the table, the feeling of holding sticky food in your hands and having it all over your body and hair-- you shiver at the thought.
Your thoughts are interrupted by a large ‘rip!’ and turn your head to your left to see a boy Seohyun had introduced you to earlier, Jungkook, opening a large bag of hot Cheetos. He smiled sheepishly at you before crossing his legs, head bowing as he was too tall and the table was too low for his liking and stuffed a Cheeto into his mouth.
“Want some?” Jungkook asked. You stare at him and then the bag, eyes switching multiple times before you hear another scream and grimace, opening your hand. He dumped some in your hand quietly and the two of you go back to listening to the screams and laughter.
You hear silence for a moment and hope they’ve stopped until there’s a loud gasp and, “Oops,” Seohyun’s voice could be heard and giggles fill the room. “Seokjin, I didn’t mean to-- You got it in my hair!”
“Oops,” Seokjin mocked her and you can tell the fight is back on as footsteps run past the table.
Sighing, you look back at Jungkook to see him quietly munching on his share before noticing your stare and offering more, you shake your head before noticing the size of the bag.
“How did you even bring that without anyone seeing it?” You looked at him incredulously, glancing down at it.
“I have my secrets,” Jungkook smirked and you shook your head again, opening your hand as you finish off your last Cheeto.
It’s another five minutes and the fight is still going on so you huff, “How much longer are they going to keep on throwing food? I know there’s not that much!”
“I dunno,” Jungkook shrugged. “When I started it, I didn’t think it’d go on for this long. But maybe it’ll stop soon.”
It takes a few moments for you to register what he just said before your neck almost snapped to look at him in bewilderment. “You’re the one who started all of this?”
“Chaos is what I make,” Jungkook grinned. “And I relish in it.”
You stare at him in silence as the fight calmed down from above and shake your head, turning to look to your right. “I’m going to see if it’s done.”
“I wouldn’t--”
As soon as your head popped up from underneath the table, you’re hit in the face with cranberry and you gasp, feeling the stickiness of it slowly fall down your face.
“Um--” A girl you vaguely recall being introduced as Jiae grinned sheepishly. “Oops, sorry.”
You feel the cranberry sauce drip down your neck as Jungkook’s head slowly popped up next to you. His head quickly turned to hide his grin from you at the sight of the cranberry sauce all over your face.
You blink slowly before turning and grab some stuffing and hear Jiae’s “Wait-- wait!” But you don’t listen, aiming it at her own head, but higher so it hits her hair.
“Oops,” you stick your tongue out at her and Jungkook laughed, making you glance at him, narrowing your eyes. “What are you laughing at, coconut?” You don’t even look behind you as you grab whatever it is and throw it at his face, too. “Ha, ha. Funny, right?”
“Oh, it is so on!” Jungkook threw turkey at you and the fight is back on again, and you don’t even have any clue whatsoever how Seohyun’s going to explain the mess in her dining room to her parents. But you can’t find yourself to care as you want to wipe the expression on Jungkook’s face off, so you keep throwing food and ducking as much as you could.
The food fight doesn’t stop until you hear a loud, unmistakable gasp and you all freeze, slowly turning to find Seohyun’s parents at the dining room doorway. The mashed potatoes slowly drop from your hand as Seohyun quickly put on an innocent expression.
“Hi mommy, hi daddy,” She grinned sheepishly, glancing around at the room and her grin dropped, putting on a face of horror. “Oh, my God! What have you guys done?!”
“Seohyun, you have turkey in your hand and you’re covered in all sorts of food,” Seohyun’s father said and she sucked in a breath, slowly nodding.
“Yeah . . .”
“I’m going to leave before I start yelling,” Seohyun’s mother quickly turned and left the room.
“Sorry, daddy,” Seohyun looked apologetic. “We’ll clean it up, we promise.” Her father’s gaze turned to all of you and you all quickly nod.
“Spotless,” he reminded before leaving the room as well. It’s silent for a moment before your eyes connect with Jungkook’s and can’t help the relentless giggles that escape you, triggering his laughter which triggered the others’ as well.
“Okay, okay,” Seohyun laughed one last time, wiping at her eyes with a somehow clean spot on her arm. “I think … Well, we have it all over ourselves so some of us clean and the others shower before switching, good?”
You all nod in agreement as a few of you that are more cleaner than others, including you and Jungkook, volunteer to clean first and let the others wash up. Seohyun handed you mops and trash bags and other cleaning supplies before leaving to wash up herself.
The few of you work quietly before you turn to Jungkook, “This is your fault, y’know.” Jungkook looked up from scraping the food off the floor into a trash bag, and grinned innocently at you.
“No clue what you’re talking about,” he shrugged and you rolled your eyes, turning back to your cleaning area.
It took almost three hours to clean up the dining room and wash yourselves, Seohyun lent you and the other girls clothes and for some reason had clothes for the guys(you didn’t want to ask whose they were, because as far as you knew, she didn’t have a brother).
The people who had showered first left before the rest of you, their food covered clothes in the washer and dryer as soon as they jumped into the showers. You were still waiting on your own clothes to get done drying so you sat on one of the couches in Seohyun’s living room as she went to tell her parents you all were done cleaning. Two other girls were left with you, Miyoung and Sumi, watching Descendants of the Sun on Netflix.
You glanced away from the TV when Jungkook walked in, hair still wet, clad in black sweatpants and a loose white t-shirt. You made room for him, shuffling closer to the end of the couch as he sat on your right.
“Enjoy the chaos?” You ask blankly, but there’s amusement in your eyes so he’s not worried.
“Yeah,” he nodded, showing his teeth as he smiled. “Very fun, it’ll be a story to tell my parents and brother once I get back.”
“It was fun in the moment,” you admitted, nodding slowly. “But then once I realized we had to clean the mess and ourselves up, yeah, not so fun.”
Jungkook only smiled in response, looking down at his lap before asking, “So, do you know any of the others?” He glanced at the other two girls before looking back at you. “Or just Seohyun?”
“Just Seohyun,” you shrugged. “I’m actually kind of surprised she invited me here, honestly, we just became friends.”
“Do you even have any other friends, Y/N?” Jungkook teased and you scoffed, hitting his arm.
“Yes, I do,” you said, nodding once. “Three of them.”
Jungkook laughed but when you didn’t smile, keeping your blank face he stopped, “Oh, wait-- you’re serious?”
Your lips tilted up into a smirk, “I’m not that much of a loser, I have more .. Like two or one more, I’m not really sure about Yoongi, if he considers us friends or not--”
Jungkook snickered, “Okay, well, if it makes you feel any better, I have like two, that I actually, honestly, consider my friends so.”
“There’s a difference between acquaintances and friends,” you noted, slowly nodding. “I talk to them a lot, so I consider us friends or maybe I’m just desperate.” You shrug.
Jungkook laughed and opened his mouth to say something but Seohyun knocks on the wall near the doorway, “Clothes are dried! Now get out of my house.” Seohyun then laughed, waving you all to follow her.
You linger behind the other girls, turning to face him and raise your eyebrows, “What were you going to say?”
“What? Oh, oh …” He looked over your shoulder and bit down on his lip, “I’ll tell you once we’re outside and dressed in our own clothes.”
“Um, okay,” your eyes narrow at him before you follow behind the others. After you get dressed in the bathroom, handing Seohyun her clothes back and thanking her for some of the food you had earlier.
Seohyun grinned, “Yeah … Sorry ‘bout that.”
You smiled, shaking your head and waving her off as Jungkook stepped out of the bathroom, back in his clothes from earlier, “It’s fine, I’ll talk to you later, Seohyun.”
“I don’t even want to know whose clothes those are, Seohyun, but thanks,” Jungkook said to her, shaking his head as he handed her the sweatpants and shirt.
Seohyun huffed, “They’re my dad’s, I promise!”
“I don’t believe you,” Jungkook said loudly over his shoulder as the two of you walk to the front door.
“Whatever! Bye you two!” Seohyun waved. “Don’t be a stranger, Y/N! Jungkook, stop talking shit about me to your two friends!”
Jungkook shut the door, rolling his eyes in amusement before he turned to look at you. “So.”
“So,” you mocked, smiling slightly. “What were you going to tell me earlier?”
“Right,” Jungkook rubbed the back of his neck. “You said you consider your friends your friends because you talk a lot to them, and well, maybe we could become friends.”
“Okay,” you blinked, refraining from smiling. “But in order for us to talk a lot, I’m going to need your number.”
“Wow, aren’t you a little too eager?” Jungkook smirked, cheeks pink. You rolled your eyes and handed him your phone and watched him put in the numbers.
“Oh, wait,” you stopped him from continuing, “I meant credit card number, not your phone number.”
“Ha, ha,” he made a face at you. “Very funny.”
“Thank you,” you smiled as he saved his contact in your phone, grabbing it from him. “I’ll text you later.”
“Not if I text you first,” Jungkook smiled, waving as he jogged away from you to what you assumed to be his car.
“Do you have to make everything into a competition?” You yell slightly at him, narrowing your eyes.
“Yes!”
You rolled your eyes, turning to walk to your own car and unlocked it, getting in. You paused in putting your seatbelt on when there was a knock on the window and you looked up to see Jungkook. Raising your eyebrows, you rolled the window down and looked at him expectantly, “I already gave you the last word, what do you want?”
Jungkook laughed awkwardly, rubbing his neck again. “Um, your number.”
You laughed breathily before holding out your hand for his phone and put in your number as a contact when he did. “There you go,” you looked at him in amusement as he ruffled his hair, taking his phone back.
“Great, good,” he nodded slowly, walking backwards. “I’ll text you later.”
“Mm, I thought I was gonna text first?”
“Not if I can help it,” he looked down at his phone, quickly typing something before you heard your phone ding and you rolled your eyes, looking over at it as the screen turned on.
Jungkook ❤️🧡💛💙💜💚💝♥️💗💓💕💖💞💘❣💝
hey 😉
You rolled your eyes at his contact name and looked up to see him grinning at your from in his car. You made a face before rolling the window back up, deciding to respond back later once you got back to your dorm room.
You made a new friend, and to think it all started with a food fight on Thanksgiving. That’d be a story to tell.
#idk how to end fics#jeon jungkook#bts#bangtan#bangtan boys#bangtan sonyeondan#bts jungkook#golden maknae#bts imagines#bts reactions#bts scenarios#bts fake texts#kpop imagines#bts texts#bts preferences#bts fluff#bts angst#bts au#kpop scenarios#kpop texts#kpop fluff#kpop angst
152 notes
·
View notes
Text
Download AOS TV APK 20.0.0 Free for Android/FireStick/PC - AOSTV | dnztvofficial
#intags #seokjinbts #seokmin #seoulkorea #seoultravel #seoul #seo #seohyun #seokangjoon #seoultrip #seokjinnie #kimseokjin #seoulfood #seoulcafe #seochangbin #seoultattoo #seoul_korea #seonghwa #seokjin #seojun #seoeunkwang #seoulfashionweek #seotips #seojuhyun #seolhyun #seoulfashion #seoyeji #seokjinedit #seoinguk #seoho
1 note
·
View note
Text
I was tagged by the lovely @ilujeno thank u ❤️️ i love ur blog c: ❤️️
I tag: @nochuie @cryjeon @ohsvhuns @rninyoonqi @pinkhoodiemark If you dont want to do this thats fine no problem!! :)
1. are you named after someone? Not my first name, my second and third name are named after my grandparents
2. when is the last time you cried? Watching episode 18 of Hwarang:’( u know what im talking about
3. do you like your handwriting?
It’s ok i guess, definitely not the prettiest but u can read it and thats most important ha
4. what is your favorite lunch meat? a fried egg with bacon yasssssssssssssssssss come through
5. do you have kids? nope
6. if you were another person, would you be friends with you? I think my friendship with myself would be awkward for some reason haha
7. do you use sarcasm? Yea
8. do you still have your tonsils? yes, yes i do
9. what is your favourite kind of cereal? Kellogg's™ Honey™ Loops™. they’re too pure for this world.
10. do you untie your shoes when you take them off? haha yes otherwise i cant get out of them ¿???
11. do you think you’re a strong person? yea
12. what is your favourite ice cream flavour? i really like strawberry!!! but also lemon, mango and caramel flavour
13. what is the first thing you notice about people? ummm, their eyes i guess, or how they speak if they’re talking... idk i never really thought about it tbh
14. red or pink? RED!! red is my favorite color, i think the color is very meaningful for some reason
15. what is the least favourite physical thing you like about yourself? my cheeks i guess they’re somewhat chubby and can easily turn red haha
16. what colour pants and shoes are you wearing now? Black skinny jeans with some white shoes
17. what was the last thing you ate? an apple
18. what are you listening to right now? Don’t say no by Seohyun (such an amazing song!!!) oh now IU - twenty three starts playing, also an amazing song!!!!
19. if you were a crayon, what colour would you be? green or red
20. favorite smell? Coffee beans :~)))))
21. who was the last person you talked to on the phone? my sister
22. favourite sport to watch? Tennis
23. hair color? dark blonde
24. eye colour? somewhere between blue & green.
25. do you wear contacts? no, but i also don’t think i can ever wear contacts. The thought of having something placed in my eye is terrifying me!!!!
26. favourite food to eat? something with an egg haha seriously
27. scary movies or comedy? I enjoy watching scary things i still need to pause like every 5 seconds lmao but i cant stand it when people are being tortured so therefore i choose comedy
28. last movie you watched? Lala Land
29. what colour shirt are you wearing? a white tshirt with black stripes on it and a little heart in the corner saying: Moi et Toi. idk why im being so specific haha sorry
30. summer or winter? Winter!!
31. hugs or kisses? hugs
32. what book are you currently reading? its an art history book i got from my mum, i dont know the name/author because i dont have it with me right now :(
33. who do you miss right now? my sister, shes studying at the other side of the country.
34. what is on your mouse pad? idk if you all know this but its a picture of cartoon character called ‘Diddle’.
35. what is the last tv program you watched? Does Avatar: The Last Airbender count????
36. what is the best sound? “mark tuan’s giggle ❤️️❤️️❤️️❤️️❤️️❤️️” <----- lmao a good answer by the person who tagged me :)
37. rolling stones or the beatles? The beatles i guess, i cant say that with much confident tho bc i only listen to like 3 songs of them
38. what is the farthest you’ve ever traveled? Turkey
39. do you have a special talent? i can curl my tongue yalllllllllllllllllll thank u god for creating such a special talent for me bless u
40. where were you born? The Netherlands
4 notes
·
View notes
Photo
Girls' Generation - Holiday Night by reveluv-br ❤ liked on Polyvore
SUPER ASIA MUSIC Hyoyeon de Girls’ Generation es presentada en otro... / Girls generation SNSD / Update Girls’ Generation’s Tiffany Is Featured In Latest Teaser For... / Update Girls’ Generation’s Seohyun Stars In Latest Teasers For... / Update Girls’ Generation Reveals Taeyeon’s Teasers For “Holiday Night” / Girls' Generation reveal Yuri's teaser clip for 'Holiday Night'... / Update Girls’ Generation’s Sooyoung Features In Latest Teaser For... / SM reveals new teaser images of Girls' Generation YoonA for 'Holiday... / Girls' Generation unveils new teaser for 'Holiday Night' featuring... / Simplemente Slimane Lily Mcmenamy by Xevi Muntane for Harper’s Bazaar... / Anja Rubik by Cüneyt Akeroglu for Vogue Turkey April 2013 Cover Shoot... / ORIS / Prafulla.net- Fashion - Kate Moss by Mario Testino for Allure August... / Harper's Bazaar (September) - 004 - Leighton Meester Fan
0 notes