#Savaşını
Explore tagged Tumblr posts
yolguncesi · 4 months ago
Text
...ve öyle çok istedim ki barış yapan vücutların savaşını...
55 notes · View notes
alzheimerkalp · 1 year ago
Text
kendisiyle içinde ki savaşını bitirememiş ki karşısındakiyle barışık yaşasın.
194 notes · View notes
sezginer35 · 4 days ago
Text
Akşam oldu keyfiniz daim olsun.. ☕☕☕
Üçüncü Dünya savaşını çıkaracak hayvan bulundu en sonunda...😂😂
Tumblr media
Kedini ,Polonya'da saldıracak diye dışarı birakamazsan.... 😂
youtube
49 notes · View notes
kursakboslugu · 4 days ago
Text
şiir senin kokundu bir zaman, bir zaman bakışındı. bir zamanlar sendin. o bir zamanlar, zaman zaman deşti beni. zaman zaman kusturdu, kanattı. uğurladı artık beni zamansızlık. şurama dayandı dedim, geri gitsem kesecek, ileri gitsem kesecek. ayağımın altına bir ip yapıştırmışlardı sanki, zaman senin peşini bırakmaz tası tarağı biriktirir gelir dercesine. yürüsen topallayacaksın, geri gitsen sakat kalacaksın. geri gittim, sakat kaldım. iyileştim, topalladım. sokağa sığındım, zaman geçmedi. gündüzüm geceye karıştı, gecem gündüzüm oldu. olmaz dediler, yapamaz dediler. aldığım iki nefesi sömürdüler. ne zamansız anlar yaşadım, ne derde kedere büründüm aldığın nefes çok dediler. sen fazlalıksın, bu dünya da yerin yok, dediler. dediler de dediler. denildikçe taktın ama genede yaşadın. uğruna savaş verilmezdi, kendi savaşını kendine açtın. yaşadıkça savaştın, savaştıkça öldün. şu göğüsün sığmadı kafesine. kuş gibi özgür olmak istiyordu, bir gün kaçacaktı senden habersiz. balkon kenarında unutacaktın, rasgele bir şey olacak açılacaktı kapısı. kader ya, olurdu. üzülen olur muydu, olmazdı. sen de kendinden habersizce uğurlanırdın gökyüzüne.
24 notes · View notes
lorianaworld · 2 months ago
Text
bazen soruyorum kendime neyin savaşını veriyorsun diye
31 notes · View notes
mine-lifestyle · 1 month ago
Text
Tumblr media
Biz insanlar başka insanları belli bir kalıba koyup o kalıbın dışında veya ona uygun olmayan bir davranışta bulunduğu zaman yargılamayı çok seviyoruz. Genel olarak böyle bir sınıflandırma veya düşünce biçimi nasıl oluştu bilmiyorum ama maalesef böyle bir şey var.
Bu belli kalıplar sadece tek bir şey için geçerli değil hayatımızda önemsemediğimiz herhangi bir şey için bile olabilir en basit olarak insanları giyimine göre yargılamayı ve giyiminden dolayı ona bir kimlik oluşturmayı, okudukları bölümlerden, kitaplardan veya hayata, insanlara, topluma karşı bakış açısından dolayı yargılayıp ve ona bir kimlik atfetmeyi çok seviyoruz. Ama düşününce bize bu hakkı kim veriyor ki, herkes önce okları kendine çevirebilmeli ve ondan sonra benim bunu düşünme ya da onu yargılama gibi bir hakkım var mı diyebilmeli kendine. Sonuçta nefs ile imtihan diye bir gerçeklik var kim bilir belki benim yargıladığım şey onun imtihanıdır ve o da kendi içinde bunun savaşını veriyordur ve iç dünyasında nasıl bir savaş verdiğini, onda nasıl bir hasar bıraktığını tahmin dahi edemeyiz... Hem herkes ve her şey bizim istediğimiz gibi olacak diye bir kural yok. Bence farklılıkların da kendi içinde bir güzelliği var tıpkı bir resmin tablosu gibi, her renk kendi içinde güzel ve her renkten yararlanılarak çok güzel bir tablo oluşturuluyor önemli olan o tablodaki güzellikleri görebilmek ...
Benim bugün ki söylediklerim veya önceden söylediğim şeyler sadece topluma ya da belli bir kişiye değil ben bunları kendime de söylüyorum. Zaten ne söylüyorsam ilk muhatabım yine benim çünkü benim derdim hep benle zaten...
# bana göre #
28 notes · View notes
belguzarluna · 1 month ago
Text
"Yıllarca safsata dediklerinizle yaşadı bu Türk halkı! O inançla cephelerde vatanını savundu! Kurtuluş savaşını, dillerinde o dalga geçtiğiniz dualarla kazandı! Şimdi kalkıp da millete benliklerini, hayattaki amaçlarını unutturmaya çalıştığınızda, işgalcilere karşı özgürlük için savaştıkları vatanlarında hükümetin yersiz baskısı altında kalmış oluyorlar! Verdiğimiz şehitler, akıttığımız gözyaşları bunun için miydi? Kimsenin boyunduruğuna girmemekle övünüp, kendi ellerimizle özgürlüğümüzü birkaç insanın ağzından çıkacak laflara mı bırakalım?"
-İstanbul Anıları Saklar
S.B.E.
38 notes · View notes
paowl7 · 5 months ago
Text
Karşılaştığın herkes hakkında hiç bir şey bilmediğin bir şeyin savaşını veriyor kibar ol.
20 notes · View notes
yasamsallik · 5 months ago
Text
Tumblr media
Srebrenitsa Katliamı
11 Tem 1995 – 22 Tem 1995
Srebrenitsa Soykırımı, 1995 yılında Bosna-Hersek'te, Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana tanık olduğu en büyük vahşetlerden biri olarak tarihe geçmiştir. Bu insanlık dışı olayda, 8.000'den fazla Boşnak sivil, sistematik biçimde katledilmiştir.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 1995’te Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kentinde katledilen Boşnakların anısına 11 Temmuz’u, “Soykırımı Düşünme ve Anma Günü” ilan etti.
*
Ölmek istiyordum, masum insanları koruma sözü verdiğimiz halde bize sığınan insanları koruyamadığımız için kendimi affetmiyorum”
Bosna’daki İnsanları Korumakla Görevlendirilmiş Hollandalı Bir Asker
***
“Soykırımın iki yüzü vardır. Birincisi soykırımı uygulamak diğeri
de soy kırım yapıldığını unutturmaktır...
BOSNA savaşını yaşamış BİJELJINALI BOŞNAK Yazar JUSUF TRBİÇ.
***
Ve unutmayacağız ...
11.Temmuz 1995
Unutma...
unutturma...
***
Kelebek...
Zarafet, narinlik. Özgürlük sembolü.
Mavi...
Denizin, gökyüzünün, sonsuzluğun rengi. Özgürlük sembolü.
Peki ya ikisi birleşince?
Kocaman bir acı "mavi kelebek"...
Mavi kelebekler Avrupa'nın orta yerinde, Bosna Hersek'te yaşanan bir katliamın simgesi...
"Bastığın yeri toprak deyip geçme" sözü bizlere tanıdık.
Durum Bosna'da da benzer.
Attığın her adımda bir toplu mezara rastlamak mümkün.
Bosna Savaşı'nda 312 bin kişi öldü.
35 bini küçücük çocuklardı.
Binlerce çocuk annesiz, babasız kaldı. Tarif edilemez acılar yaşadı.
50 bin kadın tecavüze uğradı.
Ruhunda tamir edilemez yaralar açıldı..
Ölenler toplu mezarlara gömüldü.
Sadece bugüne kadar 500'ün üzerinde toplu mezar ortaya çıkarıldı.
Bunların 300'ü mavi kelebeklerin yardımıyla oldu.
İşte bu yüzden de mavi kelebeklerin hikayesi bugüne kadar duyduğum en yürek yaralayıcı öykü...
Bosna Hersek'te bulunan toplu mezarların üzerinde mavi kelebeklerin uçtuğu farkedilmiş.
Bir, iki derken bunun tesadüf olmadığı anlaşılmış.
Durum biraz incelenince toplu mezarların olduğu yerlerde toprağın yapısının değiştiği, mezarların üzerinde farklı bitkiler oluştuğu belirlenmiş.
Bu koku da mavi kelebekleri çekiyormuş.
Birçok kişi için kocaman bir acı olan bu hikaye, Bosnalılar içinse bir umuttu.
Sevdiklerinin kemiklerini bulmak, sadece onlardan bir ize rastlamak isteyen binlerce kişi günlerce mavi kelebekleri izlemeye, onların peşinden gitmeye başladı.
Nice ömür mavi kelebeğin peşinde geçti...
Bugün işte bu acıların en büyüklerinden birinin yıldönümü.
(Damla Doğan)
Anılarına saygıyla...
Derleme: Semihat Karadağlı
27 notes · View notes
kitapayracii · 6 months ago
Text
Tumblr media
Ak ile karanın savaşını saçlarıma düşen grilikler kazanmıştı ve her bir tel ihtiyarlığı fısıldıyordu. Ve insan önce saçlarından ölmeye başlıyordu.
46 notes · View notes
kafkaslordu · 10 days ago
Text
Mutlu olanlar çoktan uyudu mutsuz olanlar da hayatının savaşını beynini yiyen düşünceler ile meşgul..
13 notes · View notes
hanedan · 1 year ago
Text
Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir.
75 notes · View notes
ruhumbipolar · 1 year ago
Text
mücadele etmekten hiç vazgeçme, bil ki bir yerler de hep cenaze görse de kendi savaşını bırakmamış biri var. ben varım. karanlığın içinde kıvranan bir ışık görmek uğruna ne yollar yürümüş yine de o karanlıktan kurtulamamış biri var biz varız gerçeğiz bunu okuyan kişi pes etme sen evrenin sana hediyesi verilen gücü imtihan sanıp hırslanma sen sen olduğun için bu hâldesin bu kadar zorluk olumsuzluk seni buluyor ve sen sen olduğun için bu kadar güçlüsün mükemmelsin tek değilsin biz hep bir yerlerde varız. karşılaşacağız yürümeye devam et.
68 notes · View notes
sebepsizfirtinam · 1 year ago
Text
Sabah gözümüzü açacağımızın garantisi yokken neyin savaşını veriyoruz
45 notes · View notes
endergelisenataklar · 15 days ago
Note
Yine ben, sokak hayatın varmı diye soran kişi.
Peki iki role girmek yormuyormu?
Birgün restoran da takılır iken yarın sokak hayatına ayak uydurman? Tekrar ziyaret etmen. Veya geçmişine dönüp bakman? Mazin yaralar ile dolu o belli. Tekrar o yaraları kanatman?
ben gider en elit ailenin masasında picasso’nun guernica tablosunda ispanya iç savaşını nasıl anlatmış olduğunu tartışabilirim. ama aynı aile benim mahalleme gelip, oradaki insanlarla oturup iki çay içemez. bunu da geldiğim yere borçluyum. o açıdan yormuyor, gurur veriyor. :)
11 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 1 year ago
Text
Japanese tourists autographing Israeli ammunition sent to kill Gazans.
First, Israel has already lost the PR war and this only shows it’s moral bankruptcy.
Second, the Japanese endured atomic bomb drops on Hiroshima and Nagasaki. Why would you support similar atrocities against Gaza’s children?
Or is it perhaps a subconscious recall of Japan’s own ugly colonial history?
سياح يابانيون يوقعون الذخيرة ال��سرائيلية المرسلة لقتل سكان غزة.
أولاً، لقد خسرت إسرائيل بالفعل حرب العلاقات العامة، وهذا لا يدل إلا على إفلاسها الأخلاقي.
ثانياً، تحمل اليابانيون إلقاء القنبلة الذرية على هيروشيما وناجازاكي. لماذا تدعمون فظائع مماثلة ضد أطفال غزة؟
أم أنه ربما استدعاء لا شعوري لتاريخ اليابان الاستعماري القبيح؟
Japon turistler Gazzelileri öldürmek için gönderilen İsrail mühimmatını imzalıyor.
Birincisi, İsrail zaten halkla ilişkiler savaşını kaybetti ve bu sadece onun ahlaki iflasını gösteriyor.
İkincisi, Japonlar Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarına katlandılar. Gazzeli çocuklara yönelik benzer zulmü neden destekliyorsunuz?
Yoksa belki de Japonya'nın kendi çirkin sömürge tarihinin bilinçaltı bir hatırlaması mı?
38 notes · View notes