#Redirect Chain nedir?
Explore tagged Tumblr posts
introduceofficial · 2 years ago
Text
Redirect Chain SEO
Redirect Chain SEO’nun İncelikleri İnternet sitesi yönetiminin bir parçası olarak karşımıza çıkan terimlerden biri “Redirect Chain”dir. Peki Redirect Chain SEO ne anlama gelir ve SEO performansımıza ne tür etkileri olabilir? Redirect Chain SEO Ne Anlama Gelir? Redirect Chain, bir URL’nin başka bir URL’ye yönlendirildiği, ve bu durumun birden fazla kez tekrarlandığı bir durumdur. Yani, bir…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sedyetwt-blog · 8 years ago
Text
NEDEN WING CHUN (WT)?
Her savunma sanatı özeldir, kendine özgüdür ve değerlidir. Savunma sanatlarının felsefesinde mütevazilik, alçakgönüllülük, sükunet, bir arayış yatar. Bu anlamda her bir sanat diğerleriyle benzeşir. Savunma sanatları bir anlamda da kişinin kendisini ve diğerlerine ifade biçimidir. Bu manada bir tür bakış açısıdırlar. Ancak bakış açısı değiştiğinde bakılan şey de değişir. WT ve diğer sanatlar; Bruce Lee’nin dediği gibi kişinin kendisini ifade etme tarzıdır. Bu itibarla savunma sanatlarını üstünlük kriteri noktasında sıralamaya tabi tutmak yanlıştır. Keman da iyidir piyano da iyidir. Aynı notaları kullanmalarına rağmen farklı ses çıkarırlar fakat ikisi de dinleyeni mutlu eder.  Üstünlük sanatta değil sanatçıdadır. Başka bir metafor kullanırsak, kukla iyi ve/ya farklı olabilir ya da olmayabilir, ama yetenek kuklacıdadır. Arzulanan hem kuklanın hem de kuklacının iyi olmasındadır. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır; önemli olan yoğurdu dökmeden yemektir. Savunma sanatlarını öğreten hocalar kamuya bir hizmet sunmaktadırlar. Bu hizmetin içinde, kendini savunma ve/ya savaşma yanında; sağlık, güvenlik, hayat bilgisi, öz güven de vardır. Genelde savunma sanatlarında bir sistem vardır. Bir kısmı ise sonludur, pakettir. WT ise yaşayan bir organizma, dipsiz bir kuyu, sistemsiz bir sistemdir. Onu başarılı bir şekilde icra eden pratisyen sayısı kadar da varyasyonu vardır. 400 yıl önceki WT ile bugün yapılan WT de farklıdır. Hatta WT hocalarının öğrettiği müfredat bile farklılıklar içerebilmektedir. Ancak çekirdek, öz, prensip, ilkeler aynıdır. Sunum farklıdır. Aynı tiyatro gibidir. Farklı oyuncular, aynı oyunu sunarlar. Fakat bazısı rolünü oynar, diğerleri role bürünür, bir kısmı da rolle bütünleşir hatta sanki kendini oynuyordur, rol olurlar; rolü ve oyuncuyu ayırdetmek zordur. Fakat oyun aynı olmakla beraber, performans farklıdır. Amaç rolü gerçeğe (doğaya, doğala) en yakın oynamaktır. Yani rolle fiziken ve mental olarak bütünleşmektir. Yim Wing Chun, Yip Man, Bruce Lee, Leung Ting, Keith R. Kernspecht, Sergio Ladarola, Gary Lam, William Cheung, Salih Avcı, Emin Boztepe, Didier Beddar ve ismini sayabileceğimiz yüzlerce belki de binlerce Sifu. Hayatlarını bu spora adamışlar. Hiçbiri diğerinin aynı değil, çoğu birbirinin hocası veya öğrencisi; aynı sanatı icra ediyorlar ve fakat farklı yorumlarla. Her birinin tekniği birbirinden bazı noktalarda farklıdır. Ancak hepsi çok iyiler, sanatı çok iyi icra ediyorlar. Hepsi kendi çapında bir numara. Dünya’da yüzbinlerce kişinin WT yaptığı bilinmektedir. WT’nin bu kadar popüler olmasının sebepleri vardır. Öğrencileri hocalarını örnek alıyorlar. Doğa, tanım gereği dengededir. Bu dengeye dışarıdan bozucu anlamda müdahale olabilir, ama işleyiş gereği doğa da bozulan şey dengeye meyleder. Doğa ying-yang prensibine göre çalışır. Nitekim Wing Chun’da da teknikler yin-yan prensibine göre cereyan eder. Bu nedenle ilk üstadlar etkin, hızlı, basit, etkili, pratik, bilimsel, değişime ve gelişime açık, çabuk öğrenilen, maymuncuk gibi her kapıyı açan ve şartlara göre olumlu sonuç veren bir savaş veya savunma ve/ya saldırı sanatı geliştirmişlerdir. Wing Chun bir anahtar değildir. Adeta bir maymuncuktur. Her soruya bir cevabı vardır. Bu cevaplar optimumdur, yani etkin ve en iyi sonucu verendir. Bir başka deyimle prensiplere göre davranıldığında en iyi sonucu veren özelliği vardır. Uygun hareket edildiğinde hedefe kilitlenmiş bir roket misali sonuç verecektir. Wing Chun’un tarihi 400 yıl kadar önceye gitmektedir. WT yıllar boyunca hızla duyulmuş, benimsenmiş ve yayılmıştır. Yip Man, öğrencileri ve bu öğrencilerden Bruce Lee sayesinde, sanat çok popüler olmuştur. Bruce Lee de bu sanatı öğrenmiş, kendine göre de bir yorum getirmiştir (Jeet Kune Do: Intercepting Fists). Ancak özü, çekirdeği korumuş sadece Wing Chun’a yorum getirmiştir. Wing Chun durağan değil, dinamik, gelişen, yaşayan, evrimine devam eden bir savunma sanatıdır. Müsabaka sporu değildir. Olmasında da bir sakınca yoktur; olabilir de. Hatta başka dallardaki müsabıkların altyapısında çoklukla WT de vardır. WT; Temel Prensip, İlke ve Kurallarını korumaktadır. WT, iki katmandan oluşmaktadır; Çekirdek ve Dış Katman. Çekirdek orijinal yapıdır, temeldir. Dış katman ise, bu temel üzerine inşa edilen binadır veyahut o çekirdeğe dayalı değişen kısımdır. Bunu değiştiren başarılı icracılardır. Bu bina icracılar sayesinde zamanla gelişmekte, değişmektedir. Ancak temel aynıdır. İşte bu özelliği sanatı, diğer sanatlardan ayırır. Ebatları belli, alet kutusuna sıkıştırılmış bir paket değildir. Öğrenimi de kolay değildir. Emek gerektirir. Limitsizsinizdir bu spor dalında. Wing Chun’da Prensipler, Formlar, Stiller, Teknikler, Driller vardır. Formlar açık el olan ve olmayan olmak üzere aşağıda verilmiştir.
Siu Num Tao (1. Form)
Chum Kiu (2. Form)
Biu Jee (3. Form)
BCDF (Kılıç Formu)
LDBKF (Uzun Sırık Formu)
WOODEN DUMMY FORM (Tahta Adam Formu)
STICK (sopa), KNIFE(bıçak), ARM(silah), ROPE(ip), CHAIN(zincir), POLE(sırık) ve Bunların birbirlerine ve çıplak ele karşı savunma ve saldırıları)
Yukarıda sayılanlardan bir kısmı Özel kuvvetler, Polis ve Asker gibi Güvenlik Birimlerine de öğretilmekte, bir kısmı ise öğretilmemektedir. Bu formlar temelde yer alır ve üst seviyelere çıktıkça sırlar ve yorum başlar. Bunlar edinilebilir ve/ya keşfedilebilir. Wing Chun’da 5 mesafe vardır;
1.    Tekme 2.    Yumruk 3.    Diz-Dirsek 4.    Tutma-Bükme-Atma 5.    Yer Dövüşü Bu özelliği nedeniyle kendisi dışındaki birçok savunma sanatının özelliklerini de bünyesinde ancak, kendi prensiplerine göre barındırır. Yukarıda da söylediğimiz gibi her savunma sanatı özeldir, kendine özgüdür, değerlidir. Bu anlamda WT’de bazı araçlar diğer dövüş sanatlarıyla ortaktır. Ancak bunların nasıl kullanılacağında farklılık vardır. Bu araçlar WT’de optimum, etkin bir şekilde kullanılmalıdır, kullanılmaktadır. Bir başka deyimle üretim sürecine sunulan girdilerde bazı benzerlikler vardır, ancak sonuç farklıdır. En kısa zamanda maksimum, en iyi sonuç üretim sürecinin çıktısıdır. Yanı minimum maliyet maksimum fayda. Şimdi iktisadi kavramları bırakalım, sadede gelelim. İki nokta arasındaki en kısa mesafe düz bir çizgidir; Bu prensip, en kısa zamanda yumruğun hedefe uygun açıdan vurulduğunda maksimum etkiyle varması demektir (motion of economy). Gelene yol ver, güce direnme, yönlendir (redirect the power). Bu prensip boy, yaş, cinsiyet, cüsse, ağırlık önemli olmaksızın rakiple mücadele edebilmek anlamına gelir. Direk ol, dolambaçlı yollarda dolaşma. Bu hayatta da sporda da geçerlidir. Doğru yapıldığında rakibin yapacağı bir şey yoktur. Yol açıksa ilerle, rakip gelmeden sen orda ol. Bunlar kavgayı kazanmak için hayatidir.   WT nedir? WT emek-saattir, kendini ifade etmektir, disiplindir, azimdir, ilerlemektir, terdir, hayatı anlamaktır, güvendir, cesarettir, korkudan korkmamak ondan beslenmektir, insan vücudunu tanımaktır, doğanın işleyişini, doğanın ve ben’in sınırlarını ve sınırsızlığını izlemek ve farketmektir. WT öte yandan paylaşmak, dostluk, güvenmek, ekip olmak, kararlı olmaktır, düz yürümektir, belki yeniden yönlendirmektir, hedefe optimum bir şekilde varmaktır, gereksizi atmaktır, pratik olmaktır, gerçekçilik ve bilimselliktir, araçları etkin, verimli, ve yeterli kullanmaktır. Yani iktisat teorisindeki çok bilinen; ekonomide pareto optimumda olmaktır. Hayatın bir alanında öğrenilen şeyler, diğer alanlarda da geçerlidir; Örneğin, dürüst olmak, bir şeyi sevmek veya severek yapmak, işini ciddiye almak, özenli olmak, disiplin, güven, basiret; hem özel yaşama hem de profesyonel yaşama uyarlanabilir.   Türkiye’de geçmişte bir söylem vardı; Türkiye’nin, Türk insanının marka yaratmadığı söylenir çeşitli platformlarda. Bu doğru değildir. Dünya’da kavga sanatlarında bir marka olan WT, Türkiye adına da bir marka olmuştur. Değerli Hocalarımız Salih AVCI, Emin BOZTEPE bu savunma ve/ya saldırı sanatını hem ülkemizde hem de dünyada Türk Markası haline getirmişlerdir. Bu sadece WT’yi icrada değil, ona farklı bir katkı yaparak, yorum getirerek de (Avcı Sistemi, Boztepe Sistemi) olmuştur. WT yeniliğe, katkıya, değişime de açık bir sanattır. Örneğin, Akademik yaşamda doktora ne ise 12. Dereceden sonra WT Teknikerlik ve devamı da odur. Doktora çalışmasında, bilime katkı ve/veya mevcuda farklı bir yorum beklenir. WT’de de ilerledikçe bu gerçekleşmektedir. Öğrenci sadece alıcı, öğrenen değil bir noktadan sonra aynı zamanda üreten, farklı yorumlayan, gereksizi atan gerekeni ilave eden olmaktadır. WT’de yukarıda da bahsedildiği üzere prensipler, ilkeler çekirdeği oluşturmaktadır. Araçlar; formlar, driller, teknikler vd’dir. Amaç en iyiye, mükemmele varmaktır. Bu sanatı yapan, etik değerler ve insan kalitesi açısından asgari değerleri taşımalıdır. Sisteme yakışmayan kişilere bu sanatı öğretemeyiz. Bir pratisyen sanatı kötü niyetle kullanırsa aramızda barınamaz. Amacı dışında kullanılması da tasvip edilmemektedir. WT aslında kendi başına bir okuldur. Öğrenilen her şey hayatın diğer alanlarıyla kesişmektedir. Atalarımızın söylediği gibi, insan yaşadıkça yaşlandıkça; olur, aslına döner. Aslında WT yaparken de aslımıza yani doğaya dönüyoruz. Arayış da doğalı, doğayı bulmaya yöneliktir. Gerçek WT öğrenimi 12. Dereceden sonra başlar. Çünkü yapılan hareketlerin gerçek anlamı ilerledikçe ve daha iyi anlaşılır. Aslında bazı üstatların söylediği gibi, WT öğrenimi dil öğrenimine benzer. Önce alfabe harfler, sonra heceler, kelime, cümle, paragraf, yazı, kompozisyon, kitap vs. Dil öğreniminin de sonu yoktur. Aynı şeyler WT için de geçerlidir. Yabancı bir dili tam öğrenmek diye bir şey çok zordur. Ama dili iyi kullanmak, ona hakim olmak, kendimizi en iyi ifade etmek, amaç budur. Üstelik bu sanat genç, yaşlı, çocuk, kadın, erkek hepsi tarafından icra edilebilir. WT kişiye ne kazandırır? Emek vermeyi, kendine güvenmeyi, ortak bir amaç için azimle çalışmayı, disiplini, paylaşmayı, bir konuya yeterince odaklanmayı, ekip çalışmasını, bir hedefe yürümeyi, zorlukları aşmayı, dostlukları koruma ve geliştirmeyi, özenli basiretli olmayı, çalışarak elde etmeyi ve bunu korumayı, kendini ifade etmeyi, doğayı, hayatı ve insan vücudunu daha iyi tanımayı sağlar. Prensipleri hayatın diğer alanlarında da geçerlidir. WT’de Öğrenci dereceleri, Tekniker Dereceleri ve Sifuluk vardır. 12 öğrenci derecesi vardır. Her yıl seminerler yapılmaktadır. WT’de ilerlemenin sonu da yoktur. Bir başka kural da şudur; “The skill is the rank, the rank is not the skill.” Yani kıdem (derece/rütbe) yetenek değil, ama yetenek kıdemdir/rütbedir, yani çalışmak ve elde edileni korumak gerekiyor. Basitlik, etkinlik, bilimsellik, pratiklik, gerçekçilik, prensip ve ilkeler onu diğer sanatlara kıyasla farklı kılmaktadır. Bu durum, sanata kalite ve marka değeri kazandırıyor. Diğer bir konu ise, telaş, acelecilik öğrenmeyi geciktiriyor. WT’de ilerlemede kısa yol yok. 6 ayda Bruce Lee olamazsınız; Uzun bir yoldur. Bununla birlikte yatkınlık da önemlidir. Çok çalışmak, sindirmek ve uygulamak, partnerli çalışmak ilerlemeyi hızlandırıyor. “Festina Lente” yani yavaşça ilerleyelim. Parça parça çalışalım. Bütünü parçalayalım, parçaları birleştirelim. Tüm araçları kullanmak önemli (dummy, partner, farklı kişilerle çalışmak, modern ve geleneksel çalışma pratiklerini denemek, vd). Özellikle farklı icracıları izlemek, onlarla çalışmak bakış açısını zenginleştiriyor, etkinliği artırıyor. Bir noktaya kadar düşünmek, sonra düşünmeden doğal olarak hareketleri yapmak; önce beyne öğretmek sonra kasa öğretmek, sonra sinirlere öğretmek, sonra da düşünmeden doğal olarak içten gelerek (inherently) sanatı icra edebilmek; süreç böyle işliyor. Tabiki doğa kuralları burada da işliyor. Diğer bir konu da, WT’de kişinin bir yanı daima öğrenen konumunda. Sürekli de kişinin kendisini bilemesi, yani çalışmayı devam ettirmesi gerekiyor. Bu anlamda WT, jimnastiğe benzetilebilir. Öğrenciyi yani ham bir maddeyi alarak sabırla, özenle işlemek ve birbirinden farklı ürünler, nihai çıktılar ortaya çıkarmaktır olay. Bu nihai çıktılar da üretim sürecini aynen devam ettiriyorlar. Tam bir usta-çırak ilişkisi. Hocasını geçmek ve kendisini geçen bir öğrenci yetiştirmek; amaç budur. Halihazırda WT öğrenen ve öğretenlerin; sosyal, kültürel, kişisel ve her türlü özellik, yapı ve kompozisyonlarına bakıldığında da, tablonun bu sanata ayrı bir değer kattığı aşikardır. Neden WT? Çünkü WT sokakta, kavgada, hayatta çalışmaktadır. Şık hareketler, geometrik şekiller, Hollywoodvari hareketler, kavga pozisyonunda hareketsiz duran öğrenciler üzerinde gösterilen teknikler, ütopik, dengesiz ya da temelsiz teknikler, driller; Savunma sanatı? Hayır. Savunma sanatı değil. WT bu sayılanlar değil. WT, daha çok saldırı sanatı. Pasif değil, aktif. Ütopik değil, gerçekçi. Paketvari, statik değil; dinamik. Tanımı belli alet kutusu değil, laboratuvar. Duran değil yaşayan, gelişen, değişen, evrilen. Bekleyen değil, uygun şartlarda saldıran. Her soruya cevabı var. Her kapıyı açan, maymuncuk gibi. Gerçekçi, etkin, hızlı, basit, etkili, pratik, bilimsel, değişime ve gelişime açık, aktif, çabuk öğrenilen, aktif…….Hangi bir özelliğini sayalım. Savunma sanatı mı? Saldırma sanatı daha uygun. Rakip saldıracak, ben bekleyeceğim ve saldırdığı organa blok uygulayacağım ve sonra da rakibe vuracağım; Bu savunma sanatı olabilir. Ancak WT bu tarz bir şey değildir. Bundan fazlasıdır. Benim ilk hedefim savunmayı beklemek değildir, kendimi koruyup rakibi hemen bitirmektir. Savunma tabiki öğrenilmelidir. Ama öğrenciye sadece savunma öğretmek yetersizdir, samimi gerçekçi değildir. Sinema için koreaorafi çizmiyoruz. Sokakta kavga saniyeler içinde biter. En iyi savunma saldırıdır ya da rakip gelmeden işi bitirmektir. İşte WT budur. WT sistemsiz bir sistem, stilsiz bir stildir. WT, girdiği kabın şeklini alır. WT’yi icra edenler de söylendiği gibi bu sanata değer katar. Zanaat olarak başlar, sanat olarak devam eder. İşte bu sebeplerden WT.
Dr. Sedat Yetim 2. Kademe WT Antrenör, WT 2. Tekniker Derecesi Öğretim Görevlisi
0 notes