#Pandemisi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Havayolu Sektöründe İflas Riski ve Spirit Airlines'ın Krizi
Havayolu Sektöründe İflas Riski Devam Ediyor Koronavirüs pandemisinin etkilerinin ardından, havayolu sektörü ekonomik zorluklarla başa çıkmakta zorlanıyor. Sektör, hala iflas riskiyle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Yapılan son araştırmalar, pandeminin ardından en çok iflas eden sektörlerin başında ulaştırma ve havacılık hizmetlerinin geldiğini ortaya koyuyor. Bugüne kadar birçok havayolu…
#ekonomik zorluklar#finansman#havacılık sektörü#havayolu#iflas riski#koronavirüs pandemisi#mali kriz#Spirit Airlines#tahvil sahipleri#uçuş durdurma
0 notes
Text
Dünya Kuş Gribi Pandemisine Hazırmı? Olası Bir Gripte
3 notes
·
View notes
Text
Küresel Ekonomide Altın Borsasının Rolü ve Ekonomiye Etkileri: Merkez Bankaları ve Altın Rezervleri
Altın, küresel ekonominin vazgeçilmez bir parçasıdır. Özellikle merkez bankalarının altın rezervleri ve altın fiyatlarındaki dalgalanmalar, ekonomiyi doğrudan etkiler. Merkez bankalarının rezerv politikaları ve altına olan talep, küresel piyasalardaki dengenin korunması açısından önemlidir.
Merkez Bankalarının Altın Rezervleri
Merkez bankaları, ekonomik istikrarı sağlamak ve para birimlerinin güvenini artırmak için büyük miktarda altın rezervi bulundururlar. Altın rezervleri, para birimlerinin değerini korumak ve ülke ekonomisini dış şoklara karşı güvence altına almak için kullanılan stratejik bir araçtır. Merkez bankalarının altın rezervlerini artırması veya azaltması, piyasalarda dalgalanmalara neden olabilir.
Altının Güvenli Liman Rolü
Altın, ekonomik krizler ve jeopolitik belirsizlikler dönemlerinde yatırımcılar için güvenli liman olarak kabul edilir. Altına olan talep, piyasalardaki belirsizliklerin arttığı dönemlerde artış gösterir. Örneğin, 2008 küresel ekonomik krizinde ve COVID-19 pandemisi sırasında altın fiyatları, yatırımcıların güvenli liman arayışı nedeniyle hızla yükselmiştir.
Altın Borsasının Ekonomiye Etkisi
Altın fiyatlarının yükselmesi, ekonomiyi dolaylı yoldan etkiler. Yüksek altın fiyatları, ithalatçı ülkeler için daha yüksek maliyet anlamına gelir ve bu durum enflasyon üzerinde baskı oluşturabilir. Ayrıca, yüksek altın fiyatları tüketici harcamalarını da etkileyerek, bazı ülkelerde mücevher sektörü gibi sektörlerin performansını doğrudan etkileyebilir.
Merkez Bankalarının Rezerv Politikalarının Piyasalara Etkisi
Merkez bankaları, ekonomik duruma göre altın rezervlerini artırma veya azaltma stratejileri izleyebilir. Altın rezervlerinin artırılması, ulusal para birimlerinin değerini korumaya yardımcı olabilirken; rezervlerin azalması, piyasalarda belirsizlik yaratabilir. Merkez bankalarının bu kararları, altın fiyatlarını doğrudan etkileyerek piyasalarda dalgalanmalara neden olur.
Sonuç
Altın borsası, küresel ekonomide kritik bir rol oynar ve merkez bankalarının rezerv politikalarıyla doğrudan ilişkilidir. Ekonomik belirsizlikler, enflasyon ve jeopolitik riskler gibi etkenler altına olan talebi ve dolayısıyla fiyatları artırır. Altın, merkez bankaları ve yatırımcılar için ekonomik bir güvence aracı olmanın ötesinde, küresel ekonomik dengeyi koruma açısından da önemli bir yere sahiptir.
0 notes
Text
Tarım ve Orman Bakanlığının 2025 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda Kabul Edildi
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, dünyanın farklı ülkelerinde kahverengi kokarca pandemisi yaşandığını belirterek, “Biz bununla mücadele ediyoruz. Gıda Kontrol Genel Müdürlüğümüz ilgileniyor. Yukarıdan ilaçlayalım kökünü kurutalım gibi bir uygulama yok.” dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumunun…
0 notes
Text
The Colorful Waves Untitled
العربية:
قررت أن أرسم الأمواج الملونة المتولدة على قماش وبعد أن اعتدت الرسم عليها. إذاً، هذه هي الألوان السبعة للوحة وهي الأخضر الفاتح والوردي والأحمر والنيلي الفاتح والبرتقالي المائل للصفرة والأصفر والأبيض.
ملحوظة: محمد المليحي هو فنان تشكيلي مغربي ارتبط بمدرسة الدار البيضاء، وهي حركة فنية حداثية نشطت في الستينيات في المغرب (ولد في 12 نوفمبر 1936م في أصيلة ومتت في 28 أكتوبر 2020م أثناء جائحة كوفيد-19 عن عمر يناهز 83 عامًا في بولون بيلانكور بفرنسا).
Türkçe: Bir tuval üzerinde oluşturduğum renkli dalgaları çizmeye karar verdim ve sonra üzerlerini boyadım. Portrenin 7 rengi açık yeşil, pembe, kırmızı, açık çivit mavisi, sarımsı turuncu, sarı ve beyazdır.
Not: Mohammed Melehi, Fas'ta 1960'larda aktif olan modernist bir sanat hareketi olan Kazablanka Okulu ile ilişkili Faslı bir Görsel Sanatçıdır (12 Kasım 1936'da Asilah'ta doğdu ve 28 Ekim 2020'de COVID-19 Pandemisi sırasında 83 yaşında Fransa'dan Boulogne-Billancourt'ta öldü).
English:
I decided to sketch the colorful waves generated on a Canvas and After I used to painting on them. So, these are the 7 colors of the portrait are light green, pink, red, light indigo, yellowish orange, yellow and white.
Note: Mohammed Melehi is a Moroccan Visual Artist associated with the Casablanca school, a modernist art movement active in the 1960s in Morocco (Born in November 12th, 1936 in Asilah and Died in October 28th, 2020 during the COVID-19 Pandemic at aged 83 in Boulogne-Billancourt from France).
#mohammed melehi#moroccan paintings#moroccan painting#art#drawing#painting#paint#colorful waves#the colorful waves
1 note
·
View note
Photo
E-ticarette Rekor Büyüme ve Güvenlik Önlemleri Açıklandı Bakan Bolat, e-ticaretin Türkiye ve dünya genelinde son yıllarda sürekli bir büyüme gösterdiğini ve Kovid-19 pandemisi sebebiyle bu büyümenin tarihin en yüksek seviyelerine ulaştığını https://bursahabermedya.com/e-ticarette-rekor-buyume-ve-guvenlik-onlemleri-aciklandi/ #EkonomiHaberleri #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
Text
E-ticarette Yenilikçi İş Modelleri ve Girişim Örnekleri
Dijital çağın getirdiği fırsatlarla birlikte e-ticaret, iş dünyasında köklü değişimlere öncülük etti. Geleneksel ticaretin sınırlarını aşan ve global pazara açılan bu alan, girişimciler için sınırsız olanaklar sunuyor. Ancak başarıya ulaşmak, yalnızca ürün satmaktan çok daha fazlasını gerektiriyor. Yenilikçi iş modelleri, teknolojik altyapı ve müşteri odaklı stratejilerle birleştiğinde, işletmeler için büyük fırsatlar yaratıyor. Bu makalede, e-ticaret dünyasında öne çıkan yenilikçi iş modellerini ve başarılı girişim örneklerini inceleyerek, sektörün gelecekte nasıl şekilleneceğine dair kapsamlı bir değerlendirme yapacağız.
E-ticaret Sektörünün Gelişimi
Dijitalleşme ve E-ticaretin Yükselişi
E-ticaretin hızla yükselişi, dijitalleşme çağının getirdiği en önemli değişimlerden biridir. Dijitalleşme, şirketlerin iş yapma biçimlerini köklü bir şekilde değiştirmiş, fiziksel mağazaların yanı sıra dijital platformların da ticarette yer almasını sağlamıştır. E-ticaretin bu denli popüler olmasında internetin yaygınlaşması ve özellikle mobil teknolojilerin gelişimi büyük rol oynadı.
1990’ların sonunda ve 2000’lerin başında, Amazon ve eBay gibi e-ticaret devleri sahneye çıktığında, e-ticaret henüz keşfedilmemiş bir alan olarak görülüyordu. Ancak bu platformlar, kullanıcı dostu arayüzleri, geniş ürün yelpazesi ve hızlı kargo sistemleri ile müşterilerin ilgisini çekmeyi başardı. Dijitalleşme sayesinde, tüketiciler artık dünyanın her yerinden alışveriş yapabiliyor ve bu da e-ticaretin büyümesine büyük bir ivme kazandırıyor.
Pandemi Sonrası E-ticaretin Yeni Normali
COVID-19 pandemisi, e-ticaretin büyümesini daha önce görülmemiş bir hızla artırdı. İnsanların evde kalmaya zorlandığı bu dönemde, fiziksel mağazaların kapalı olması nedeniyle tüketiciler online alışverişe yöneldi. Bu da e-ticaret platformlarının hızla genişlemesine ve birçok fiziksel mağazanın online satış kanallarına geçiş yapmasına yol açtı.
Pandemi süreci, e-ticaretin yalnızca geçici bir çözüm olmadığını, aksine tüketici alışkanlıklarında kalıcı bir değişim yarattığını gösterdi. Araştırmalar, pandemiden sonra dahi online alışverişin tüketici davranışlarında önemli bir yer tutmaya devam edeceğini ortaya koydu. Artık insanlar, market alışverişinden giyim ve elektronik ürünlere kadar pek çok ihtiyacını online olarak karşılıyor.
Bu yeni normalde, e-ticaret platformları, müşterilere daha kişiselleştirilmiş deneyimler sunarak rekabet avantajı elde etmeye çalışıyor. Pandemi sonrası e-ticaret, hem büyük markalar hem de küçük işletmeler için önemli bir gelir kapısı olmaya devam ediyor.
Yenilikçi E-ticaret İş Modelleri
E-ticaret dünyası, geleneksel iş modellerini geride bırakan ve teknolojiyle iç içe geçmiş yenilikçi yaklaşımlarla dolu. Bu yenilikçi iş modelleri, hem müşteri taleplerini karşılamak hem de iş süreçlerini optimize etmek için geliştirilmiş çözümler sunar. Bu bölümde, öne çıkan bazı yenilikçi e-ticaret iş modellerini detaylı olarak inceleyeceğiz.
Tüketiciye Doğrudan Satış (D2C) Modeli
Tüketiciye doğrudan satış (D2C), işletmelerin aracıları ortadan kaldırarak ürünlerini doğrudan kendi web siteleri üzerinden tüketicilere sunmalarını sağlayan bir iş modelidir. Bu modelde, üreticiler ya da markalar, ürünlerini üçüncü parti platformlara (Amazon, Etsy gibi) veya fiziksel mağazalara satmak yerine kendi e-ticaret siteleri aracılığıyla müşterilere ulaşır.
Bu iş modelinin avantajları oldukça fazladır. İlk olarak, işletmeler ürünleri üzerinde daha fazla kontrol sahibidir. Fiyatlandırmadan müşteri deneyimine kadar her şey doğrudan markanın kontrolünde olur. Ayrıca, tüketicilerle birebir iletişim kurma fırsatı sunar, bu da müşteri bağlılığını artırır. D2C modeli, işletmelere ayrıca daha yüksek kar marjı sağlar çünkü aracı komisyonları ve diğer üçüncü taraf maliyetleri ortadan kalkar.
D2C modelinin dezavantajları ise markaların pazarlama, lojistik ve müşteri hizmetleri gibi süreçleri tamamen kendi başlarına yürütme zorunluluğudur. Bu, özellikle yeni kurulan işletmeler için kaynak gerektiren bir süreç olabilir. Ancak doğru bir strateji ile uygulandığında, D2C modeli işletmelere büyük fırsatlar sunabilir.
Abonelik Tabanlı İş Modelleri
Abonelik tabanlı iş modelleri, son yıllarda giderek popüler hale gelen bir yöntemdir. Müşterilere belirli bir süre boyunca sürekli hizmet veya ürün sağlayarak, firmalara düzenli ve sürdürülebilir bir gelir akışı sunar. Özellikle dijital platformlarda sıkça kullanılan bu model, Netflix, Spotify, Apple Music gibi dijital içerik sağlayıcılarının başarılarıyla kendini kanıtlamıştır.
Abonelik modeli sadece dijital hizmetlerle sınırlı kalmamış, fiziksel ürünlerde de kendine yer bulmuştur. Örneğin, kişiselleştirilmiş kutu abonelik hizmetleri (örneğin, kozmetik kutuları, kitap abonelikleri) ile müşteriler, her ay kendileri için özel seçilmiş ürünlere ulaşabiliyor. Bu modelin avantajı, müşteri bağlılığını artırması ve işletmelere uzun vadeli planlama yapma imkanı sunmasıdır.
Pazar Yeri (Marketplace) Modelleri
Pazar yeri iş modeli, birden fazla satıcıyı tek bir platformda birleştirerek müşterilere geniş ürün yelpazesi sunmayı hedefler. Amazon, Alibaba, Etsy gibi dünya devi platformlar bu modelin başarılı örnekleridir. Bu modelde platform sahibi, satış başına komisyon alarak gelir elde eder ve satıcılar kendi ürünlerini geniş bir müşteri kitlesine sunma fırsatı bulur.
Pazar yeri modeli, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin küresel pazara açılmasını sağlar. Kendi e-ticaret sitelerini kurmak için yeterli kaynakları olmayan satıcılar, bu büyük platformlar aracılığıyla hedef kitlelerine ulaşabilir ve rekabet avantajı kazanabilirler. Ayrıca, pazar yeri modelleri, müşterilere güvenli alışveriş imkanı sunduğu için kullanıcıların tercih ettiği platformlar arasında yer alır.
Dropshipping İş Modeli
Dropshipping, e-ticaret girişimcileri için sermaye gereksinimini önemli ölçüde azaltan yenilikçi bir iş modelidir. Bu modelde, satıcılar stok tutmadan ürün satışı yapar. Müşterilerden gelen siparişler, doğrudan tedarikçiye iletilir ve ürün, tedarikçiden müşteriye gönderilir. Böylece satıcı, lojistik ve envanter yönetimi gibi zorluklarla uğraşmak zorunda kalmaz.
Dropshipping modelinin popülaritesi, Shopify gibi platformlar sayesinde artış göstermiştir. Girişimciler, düşük maliyetle geniş bir ürün yelpazesi sunma imkanına sahiptir. Bununla birlikte, bu modelin en büyük dezavantajlarından biri, tedarikçiye bağımlı olunması ve müşteri hizmetlerinin kontrolünün sınırlı olmasıdır.
Kiralama Tabanlı İş Modelleri
Kiralama tabanlı iş modeli, müşterilerin ürünleri belirli bir süre için kullanmalarını sağlar. Bu model, özellikle tüketici elektroniği, moda ve otomotiv sektörlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Örneğin, teknolojik cihazları yüksek maliyetlerle satın almak yerine, belirli bir süre kiralamak hem müşteri için ekonomik bir çözüm sunar hem de işletmelere düzenli gelir sağlar.
Kiralama modelinin bir diğer avantajı, sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarını teşvik etmesidir. Özellikle moda endüstrisinde giysi kiralama hizmetleri popüler hale gelmiş ve kullanıcılar, sık sık değişen trendlere uygun giyinme imkanı bulurken, kaynak tüketimini de azaltmışlardır. Bu model, çevre dostu bir seçenek sunarak müşteriler arasında hızla yaygınlaşmaktadır.
Sosyal Ticaret (Social Commerce) ve Etkileyici Pazarlama
Sosyal ticaret, sosyal medya platformlarının ticari birer pazaryeri haline gelmesini ifade eder. Instagram, Facebook ve TikTok gibi platformlar, işletmelerin doğrudan kullanıcılarına satış yapmalarını sağlamak için entegre alışveriş özellikleri geliştirmiştir. Bu modelde, influencer marketing önemli bir rol oynar. Sosyal medya fenomenleri, markaların ürünlerini geniş takipçi kitlelerine tanıtarak satışları artırma konusunda büyük bir etki yaratır.
Sosyal ticaretin gücü, müşterilerin alışveriş yaparken sosyal kanıtlara ve önerilere dayanmasından gelir. Bir sosyal medya fenomeninin önerdiği bir ürün, kullanıcılar arasında güven yaratır ve satışların artmasına yardımcı olur. Sosyal ticaret, hem küçük işletmelerin hem de büyük markaların tercih ettiği bir yöntem haline gelmiştir ve gelecekte bu modelin daha da yaygınlaşacağı öngörülmektedir.
E-ticarette Teknoloji Kullanımı ve İnovasyon
E-ticaret, teknolojik yenilikler sayesinde sürekli evrilen bir sektördür. Teknolojinin sunduğu fırsatlar, işletmelere hem operasyonel süreçlerinde verimlilik sağlama hem de müşterilere daha zengin bir deneyim sunma imkânı verir. Bu bölümde, e-ticarette öne çıkan bazı yenilikçi teknolojilere ve bu teknolojilerin nasıl kullanıldığına odaklanacağız.
Yapay Zeka ve Otomasyonun Rolü
Yapay zeka (AI), e-ticaretin birçok alanında devrim yaratmıştır. En öne çıkan kullanımlardan biri, kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimlerini sunma yeteneğidir. Yapay zeka algoritmaları, müşterilerin geçmiş alışveriş davranışlarını analiz ederek onlara özel ürün önerileri sunar. Bu, dönüşüm oranlarını artırırken, müşteri memnuniyetini de üst düzeye çıkarır.
Bunun yanında, yapay zeka tabanlı chatbotlar ve müşteri hizmetleri çözümleri, müşterilere 7/24 hizmet sunarak işletmelerin müşteri memnuniyetini artırmasına olanak tanır. Otomasyon ise stok yönetimi, sipariş işleme ve kargo süreçlerinde büyük bir kolaylık sağlar. Otomasyon sayesinde işletmeler, insan hatasını en aza indirirken operasyonel verimliliği artırabilir.
Blockchain Teknolojisi ve E-ticaret
Blockchain, özellikle güvenli ödeme işlemleri ve tedarik zinciri şeffaflığı açısından e-ticaret sektöründe öne çıkmaktadır. Blockchain teknolojisi, işlemleri merkezi olmayan bir defterde kayıt altına alır ve böylece işlemler daha güvenli hale gelir. Bu teknoloji, özellikle kripto para ile ödeme kabul eden e-ticaret sitelerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca, blockchain teknolojisi tedarik zinciri süreçlerinde izlenebilirlik sağlayarak, ürünlerin kaynağını takip etmeyi mümkün kılar. Özellikle sürdürülebilirlik ve etik üretim konularına önem veren markalar, blockchain teknolojisini kullanarak müşterilerine ürünlerin şeffaf bir üretim ve dağıtım sürecinden geçtiğini gösterebilir.
Artırılmış Gerçeklik (AR) ve Sanal Gerçeklik (VR) Teknolojilerinin E-ticarette Kullanımı
Artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) teknolojileri, müşterilere alışveriş yaparken ürünleri sanal ortamda deneyimleme imkânı sunar. Özellikle moda ve mobilya sektörlerinde bu teknoloji, müşterilerin ürünleri denemeden satın alma kararlarını kolaylaştırır. Örneğin, bir müşteri AR kullanarak bir mobilyayı odasına yerleştirip, nasıl görüneceğini önceden deneyimleyebilir.
Bununla birlikte, VR teknolojisi, müşterilere sanal mağaza gezme imkânı sunarak fiziksel mağazaların dijital versiyonlarını yaratma fırsatı tanır. Bu sayede müşteriler, evlerinden çıkmadan gerçek bir mağaza gezisi deneyimini yaşayabilirler. AR ve VR teknolojileri, e-ticarette müşteri memnuniyetini artırırken, aynı zamanda iade oranlarını da azaltmaya yardımcı olabilir.
Başarılı E-ticaret Girişimlerinden Örnekler
Yenilikçi iş modellerini hayata geçiren ve başarıya ulaşan e-ticaret girişimleri, diğer işletmelere ilham kaynağı olmaktadır. Bu bölümde, çeşitli iş modellerini kullanarak başarı elde etmiş bazı önemli girişimleri ve nasıl büyüdüklerini inceleyeceğiz.
Abonelik Modeli ile Büyüyen Girişimler
Abonelik tabanlı iş modeli, düzenli gelir sağlama ve müşteri bağlılığını artırma açısından oldukça etkili bir yöntemdir. Bu modelle büyük başarı yakalayan girişimlerden biri Dollar Shave Club’dır. Müşterilere belirli aralıklarla traş bıçakları ve bakım ürünleri gönderen bu girişim, abonelik modelinin gücünü gösteren önemli bir örnektir. Dollar Shave Club, 2011 yılında başladığında büyük bir kozmetik devine meydan okumuş ve kısa süre içerisinde milyonlarca aboneye ulaşmıştır.
Bir diğer başarılı örnek ise Birchbox gibi güzellik kutusu abonelik hizmetleridir. Müşteriler, her ay kendileri için özel olarak seçilmiş kozmetik ürünlerine düşük maliyetlerle ulaşabiliyorlar. Bu tür abonelik hizmetleri, kişiselleştirme unsuru ve sürpriz faktörü sayesinde müşteri sadakati yaratmayı başarmıştır.
Pazar Yeri Modelleri ile Küresel Büyüme
Amazon ve Alibaba gibi devler, pazar yeri modelinin küresel başarıya ulaşabileceğini en iyi şekilde gösteren örneklerdir. Ancak bu devlerin yanında, yerel pazar yerleri de ciddi büyüme göstermektedir. Örneğin, Türkiye’de Trendyol, yerli bir pazar yeri olarak başlamış ve kısa sürede milyonlarca kullanıcıya ulaşarak e-ticaret dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir.
Bu model, satıcıların büyük bir platformda ürünlerini sergilemesine olanak tanır ve müşterilere geniş bir ürün yelpazesi sunar. Pazar yeri modeli, işletmelere düşük maliyetle geniş kitlelere ulaşma imkânı verirken, platform sahipleri satışlardan komisyon alarak gelir elde eder.
Sosyal Medya Tabanlı Girişimler ve Etkileyici Pazarlama
Sosyal medya, e-ticarette oyunun kurallarını değiştiren bir platform haline gelmiştir. Glossier, sosyal medya etkileşimlerini stratejik bir şekilde kullanarak büyüyen bir güzellik markasıdır. Bu girişim, müşteri geri bildirimlerini doğrudan ürün geliştirme sürecine dahil ederek, sosyal medya üzerinden müşteri bağlılığı yaratmayı başarmıştır.
Etkileyici pazarlama (influencer marketing) ile sosyal medya tabanlı girişimler, büyük bir kitleye erişme fırsatı bulmaktadır. Özellikle Instagram ve TikTok, markaların fenomenlerle iş birliği yaparak satışlarını artırdığı platformlar haline gelmiştir. Örneğin, Fashion Nova, Instagram fenomenleri aracılığıyla marka bilinirliğini artırmış ve sosyal medya üzerinden hızla büyüyen bir moda markası haline gelmiştir.
Dropshipping ile Başarıya Ulaşan Markalar
Dropshipping modelinin sunduğu düşük maliyetli girişim fırsatları, birçok küçük işletmenin hızla büyümesine olanak tanımıştır. Oberlo gibi platformlar, dropshipping yapan girişimcilerin ürün tedarikçileriyle kolayca entegre olmasına yardımcı olarak bu modeli yaygın hale getirmiştir.
Gymshark, başlangıçta dropshipping yaparak spor giyim ürünleri satan küçük bir işletme olarak başladı ve kısa süre içinde büyük bir marka haline geldi. Gymshark, başarılı pazarlama stratejileri ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla dropshipping modelinden daha kapsamlı bir üretim modeline geçti, ancak başarısının temelinde düşük maliyetli başlangıç stratejisi yatıyor.
Yenilikçi İş Modellerinin Avantajları ve Dezavantajları
Her iş modeli kendi içinde fırsatlar ve riskler barındırır. Yenilikçi e-ticaret iş modelleri, işletmelere hızla büyüme fırsatları sunarken, beraberinde bazı zorluklar da getirebilir. Bu bölümde, yenilikçi iş modellerinin avantajlarını ve potansiyel dezavantajlarını ele alacağız.
Hızlı Büyüme Fırsatları
Yenilikçi iş modelleri, özellikle teknoloji ile birleştiğinde hızlı bir büyüme potansiyeli sunar. Örneğin, abonelik tabanlı iş modeli, müşteri sadakatini artırarak işletmelere düzenli gelir sağlar. Aynı şekilde, dropshipping gibi modeller, envanter tutma zorunluluğu olmadan işletmelerin geniş bir ürün yelpazesi sunmasına olanak tanır.
Bununla birlikte, pazar yeri iş modeli, satıcıların büyük platformlar aracılığıyla küresel bir kitleye ulaşmasını sağlar. Bu iş modelleri, doğru strateji ile uygulandığında işletmelere kısa sürede büyük bir müşteri tabanı oluşturma imkanı sunar. Teknoloji odaklı çözümler (yapay zeka, otomasyon vb.) sayesinde işletmeler, operasyonel süreçlerde hız kazanarak rekabet avantajı elde edebilir.
Riskler ve Zorluklar
Yenilikçi iş modelleri büyük fırsatlar sunmakla birlikte çeşitli riskler de barındırır. Örneğin, dropshipping iş modelinde, tedarikçiye tamamen bağımlı olunması bir risk faktörüdür. Ürünlerin zamanında teslim edilmemesi veya kalitesiz ürünler, müşteri memnuniyetsizliği ve olumsuz geri bildirimlere yol açabilir. Ayrıca, müşteri hizmetleri sürecinde işletmeler doğrudan müdahale edemeyebilir.
Abonelik tabanlı iş modellerinde ise, müşteri sadakati oluşturmak ve aboneleri elde tutmak zaman alabilir. Müşterilerin abonelikten vazgeçmesi, gelir kaybına neden olabilir. Ayrıca, pazar yeri modellerinde satıcılar arasındaki rekabet çok yüksek olabilir. Platformda aynı ürünü satan çok sayıda satıcı olduğu için fiyat savaşları yaşanabilir, bu da kar marjlarını olumsuz etkileyebilir.
Teknolojik yeniliklerin uygulanmasında da bazı zorluklar vardır. Örneğin, yapay zeka ve otomasyonun entegrasyonu maliyetli olabilir ve küçük işletmeler için bu yatırımlar zorlayıcı olabilir. Ayrıca, müşteri verilerinin güvenliğini sağlamak için blockchain gibi teknolojilerin kullanılması her ne kadar güvenli olsa da bu sistemlerin kurulması ve işletilmesi karmaşık olabilir.
Yenilikçi Modellerin Uygulama Stratejileri
Yenilikçi iş modellerini başarılı bir şekilde uygulamak için doğru stratejileri izlemek büyük önem taşır. Öncelikle, işletmelerin hedef kitlelerini iyi analiz etmeleri ve ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmaları gerekir. Abonelik tabanlı modelde, kişiselleştirilmiş içerik veya ürünlerle müşteri bağlılığını artırmak önemlidir. Aynı şekilde, dropshipping modelinde, güvenilir tedarikçilerle çalışmak ve hızlı teslimat süreçlerini garanti altına almak, müşteri memnuniyetini sağlamanın anahtarıdır.
Pazar yeri modellerinde ise, satıcıların platformda öne çıkabilmesi için ürün görsellerini ve açıklamalarını optimize etmeleri, rekabetçi fiyat politikaları izlemeleri ve müşteri hizmetlerini ön planda tutmaları gereklidir. Ayrıca, sosyal ticaret gibi modellerde etkileyici pazarlama stratejilerini etkin bir şekilde kullanarak marka bilinirliği oluşturmak oldukça önemlidir.
Sonuç: E-ticarette Geleceğin İş Modelleri
E-ticaret, teknolojinin ilerlemesi ve müşteri davranışlarının değişmesiyle hızla evrilen bir sektör olmaya devam ediyor. Yenilikçi iş modelleri, bu gelişimin en önemli unsurları arasında yer alıyor. İşletmelerin başarıya ulaşabilmesi için müşteri odaklı, teknolojiyi etkin bir şekilde kullanan ve sürekli yenilik yapmayı hedefleyen stratejiler benimsemeleri gerekiyor.
Abonelik modelleri, pazar yeri platformları, dropshipping ve D2C gibi iş modelleri, işletmelere büyüme ve kârlılık fırsatları sunuyor. Ancak bu modellerin başarılı olabilmesi için müşteri deneyimine odaklanmak, operasyonel süreçleri optimize etmek ve teknolojiden maksimum fayda sağlamak gerekiyor. Ayrıca, etkili bir strateji ile yenilikçi çözümleri hayata geçirmek, markaların sektörde öne çıkmasını sağlıyor.
Gelecekte, yapay zeka, blockchain, artırılmış gerçeklik gibi teknolojiler e-ticaretin işleyişini daha da değiştirecek. Müşterilere daha kişiselleştirilmiş ve etkileşimli alışveriş deneyimleri sunmak, işletmeler için rekabet avantajı yaratacak. Özetle, e-ticarette geleceğin iş modelleri, teknolojiyi ve yenilikçiliği merkeze alan işletmelerin başarıya ulaşmasını sağlayacak.
0 notes
Text
Yeni Nesil Aşı Teknolojileri: mRNA Aşıları
mRNA aşıları, COVID-19 pandemisi ile birlikte hayatımıza giren yeni bir aşı teknolojisidir. Geleneksel aşılardan farklı olarak, mRNA aşıları vücuda virüsün tamamını değil, sadece bir parçasını tanıtarak bağışıklık sistemini harekete geçirir. Bu teknoloji, gelecekte diğer viral hastalıklar için de umut vadeden bir yöntem olarak kabul ediliyor.
0 notes
Text
Covid'in Yeni Varyantı XEC: Okullar Açılıyor, Endişeye Gerek Yok!
Prof. Dr. Tevfik Özlü: Covid’in Yeni Varyantı XEC Hakkında Endişe Yok Covid-19 pandemisi boyunca yaşanan varyant değişimleri, bilim insanlarını ve sağlık otoritelerini sürekli olarak uyanık olmaya zorladı. Ancak, son dönemde meydana çıkan Covid varyantı XEC hakkında, Prof. Dr. Tevfik Özlü’nün yaptıkları açıklamalar, halk arasında bir rahatlama sağlamış durumda. Özlü, mevsimsel değişimle birlikte…
0 notes
Text
Uzaktan Çalışmada “Rıza” Yoksa Tazminat Kapıda! Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı esnek ve uzaktan çalışma modellerine yönelik yeni mevzuat üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Hukukçular, uygulamada çalışa...
0 notes
Text
COVID-19 Hastalarının Kobay Olarak Kullanıldığı İddiaları
Türk Işını Tedavisi (TurkishBeam), COVID-19 tedavisinde kullanılan yeni bir yöntem olarak tanıtılmıştır. Bu yöntemde belli dalga boyunda ışınların, endoskopik yöntemle solunum sistemine uygulanarak virüsü etkisiz hale getirmesi hedeflenmiştir. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenap Ekinci, 2020 yılında Diyarbakır'da bu yöntemin denenmesi sırasında birçok COVID-19 hastasının kobay olarak kullanıldığı ve bunların önemli bir bölümünün hayatını kaybettiğini iddia etmiştir. Bu iddialar, kamuoyunda büyük yankı uyandırıp, çeşitli tepkilere yol açtı. Türk Tabipler Birliği (TTB), bu iddiaların araştırılması gerektiğini belirterek şu soruların yanıtlanmasını talep etti: "Türk ışını" yönteminin klinik öncesi aşamaları nasıl ve nerede gerçekleştirilmiştir? Işının virüs üzerindeki etkisinin yanı sıra hücrelere olabilecek yan etkileri araştırılmış mıdır? Klinik öncesi araştırma sonuçları bilimsel kamuoyu ile paylaşılmış mıdır? Klinik araştırma aşamasına geçildiğinde gönüllüler üzerinde uygulanması için etik kurul onayı alınmış mıdır? Gönüllülerden aydınlatılmış onam alınmış mıdır? Klinik araştırmaların gönüllülerin güvenliğini sağlamaya yönelik kurallarına uyulmuş mudur? Klinik araştırma hangi merkezlerde gerçekleştirilmiştir? Klinik araştırma eğer tek merkezde gerçekleştirildi ise, neden Diyarbakır’da yapılmıştır? Klinik araştırma hangi aşamada ve hangi nedenle durdurulmuştur? Klinik araştırma kamuya açık bir veri tabanına kayıtlı mıdır? Araştırma sonuçları bilimsel kamuoyu ile paylaşılmış mıdır? Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, COVID-19 pandemisi döneminde tüm çalışmaların bakanlık iznine bağlı olduğunu belirterek, bu iddiaların araştırılacağını ve gerekli açıklamaların yapılacağını ifade etti. Ancak, bu konuda detaylı ve tatmin edici yanıtların verilmesi gerektiği, sağlık ve bilim çevrelerince vurgulandı. Diyarbakır Tabip Odası da benzer endişeleri dile getirerek, Sağlık Bakanlığı'na yazılı olarak sorular yöneltmiştir. Bu konunun aydınlatılması ve soruların yanıtlanmasının, ülkemizin sağlık ve bilim ortamı açısından önemli olduğunu belirtmişlerdir. Türk Işını Tedavisi (TurkishBeam) ve COVID-19 hastalarının bu tedavide kobay olarak kullanıldığı iddiaları, ciddi etik ve bilimsel soru işaretleri doğurmuştur. Konunun detaylı bir şekilde araştırılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu tür iddiaların doğru olup olmadığını belirlemek, hem sağlık çalışanları hem de hastalar açısından büyük önem taşımaktadır. Read the full article
0 notes
Text
Zatürre: Küresel Bir Tehdit ve İklim Değişikliği Etkisi
Zatürre: Küresel Bir Tehdit 2021 yılında Covid-19 pandemisi ile birlikte, dünya genelinde 10 milyon insanın zatürre nedeniyle hayatını kaybettiği bildirilmektedir. Bu, kalp hastalıkları gibi diğer ölüm nedenlerinden daha yüksek bir oran anlamına gelmektedir. Global Coalition Against Child Pneumonia (Çocuk Zatürresine Karşı Küresel Koalisyon) tarafından 2009 yılında ilk kez ilan edilen “Dünya…
#ölüm nedenleri#İklim Değişikliği#Aşı#Covid-19#hava kirliliği#pnömoni#Sağlık#solunum yolu enfeksiyonları#Türk Toraks Derneği#zatürre
0 notes
Text
Filistin bu sene mezun vermedi!
https://pazaryerigundem.com/haber/182589/filistin-bu-sene-mezun-vermedi/
Filistin bu sene mezun vermedi!
Üsküdar Üniversitesi, 2023-2024 Akademik Yılı mezuniyet töreniyle 11’inci dönem mezunlarını uğurladı. Diplomalarını alarak mezuniyet sevinci yaşayan mezunlar, heyecan ve gururu bir arada yaşadı.
İSTANBUL (İGFA) – Ataşehir Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda düzenlenen mezuniyet töreninde 11’inci yıl ön lisans, lisans ve yüksek lisans mezunları heyecan ve coşkuyu bir arada yaşadı. Bu yıl 8 bin 269 Üsküdar Üniversitesi mezunu profesyonel hayata geçiş yaptı.
Mütevelli Heyet Başkanı Furkan Tarhan ile Tarhan – İDER Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Tarhan’ın da katıldığı törende, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Rektör Yardımcıları; Prof. Dr. Muhsin Konuk, Prof. Dr. Sevil Atasoy, Rektör Danışmanları Prof. Dr. Mehmet Zelka, Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Prof. Dr. İsmail Barış ve Doç. Dr. Türker Tekin Ergüzel’in de aralarında yer aldığı akademisyenler hazır bulundu.
Törende konuşmak üzere kürsüye boynunda Filistin bayrağının bulunduğu atkı ile çıkan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, açılış konuşmasında, bugüne kadar 35 bin civarında mezun veren Üsküdar Üniversitesi’nin bugün de 8 bin 269 mezunu hayatla buluşturduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Tarhan, “ÜÜ olarak bizim üzerinde durmaya çalıştığımız en önemli şey; küresel rekabet içerisinde, küresel üniversiteler arasında iyi bir yerde olmak. Bunun da en önemli ölçüsü kalite. Bu nedenle üniversite olarak biz kurulduğumuzdan beri kaliteyi hedef aldık. Kalitenin en öneli yöntemlerinden birisi de ölçülebilir olması. Ölçemediğimiz şeyi üretemiyoruz. Eleştiriyi armağan olarak görüyoruz. Bize gelen geri bildirimlerin hepsini kendimizi geliştirmek için fırsat olarak görüyoruz.” dedi.
KALİTE BİR YOLCULUK…
Kalitenin bir yolculuk olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “O yolculuğa çıktığımız zaman devamlı yeni şeyler öğrenmek gerekiyor. Yeni adımlar atmak gerekiyor. Bu da dinamik bir süreç olduğu için bu süreçte geri bildirimler çok değerli.” diye konuştu.
Mezun olan öğrencilerin hayatlarında hiç unutmayacakları üç olayla karşılaştıklarını, bunların Kovid pandemisi, 6 Şubat depremleri ve Gazze olayları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Yaşanan her olayın tehdit boyutu olduğu gibi bir de fırsat boyutu var. Bir şeyler de öğretiyor. Gençler hayatın yeni boyutuna geçerken, gerçeklerle karşılaşırken sadece akademik tecrübelerini değil hayat başarılarını da önemsiyoruz.” dedi.
TÜRKİYE’DE 17 ETİKETİ ALABİLEN 2 VAKIF ÜNİVERSİTESİNDEN BİRİSİYİZ…
Prof. Dr. Tarhan, dünya üniversiteleri sıralama kuruluşu Times Higher Education’ın (THE) Etki Sıralaması (Impact Ranking) 2024 sonuçlarına göre, başvuruda bulunulan 17 etiketin tamamının alındığını kaydederek, Türkiye’de 17 etiketi alabilen 2 vakıf üniversitesinden birisi olduklarını da söyledi.
Dünyada da 17 etiket alan 1500 civarında üniversite olduğunu ve Üsküdar Üniversitesi’nin onların arasında da 425. olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Bu bir kalite göstergesi. Sosyal etkinlik alanından araştırmaya, wellbeing alanından sağlığa kadar sürdürülebilir büyüme amacı var. Bunları almak değil devam ettirmek önemli. Önümüzdeki yıllarda da devam ettirmeyi istiyoruz.” dedi.
Prof. Dr. Tarhan, sporda da gençlerin başarılarına işaret ederek, 19. Türkiye Üniversiteler Yaz Spor Oyunları Süper Ligi’nde Erkek Basketbol takımının Süper Lig Şampiyonu, Kadın Voleybol takımının da Türkiye üçüncüsü olduğunu söyledi. Bilim ve sosyal alandaki başarılarla birlikte spor alanında da öğrencilerin boy göstermesinin önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Tarhan, diğer taraftan nörobilim alanındaki çalışmalar dolayısıyla üniversitenin UNESCO tarafından Mükemmeliyet Merkezi olarak ilan edildiğini hatırlattı.
Törende daha sonra yüksek lisans öğrencilerine mezuniyet belgeleri sunuldu. Sırayla sahneye çıkan yeni mezunlar, mezuniyet belgelerini aldı.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğr. Üyesi stratejist Kazım Dalkıran koordinatörlüğünde ‘Bayrak Flama Teslim’ töreninin ardından mezunlar hep birlikte Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur önderliğinde mezuniyet andını okudu. Sonrasında sahneye inen mezunlar kep attı. Heyecanlı ve coşkulu anların yaşandığı mezuniyet töreni DJ performansı ile sona erdi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Altın ve Küresel Ekonomik Denge
Altın, tarih boyunca ekonomilerin temel taşlarından biri olmuştur ve günümüzde de küresel ekonomideki yerini korumaktadır. Özellikle finansal belirsizlik dönemlerinde altına olan talep artar. Çünkü altın, enflasyonist baskılara ve para birimlerinin değer kaybına karşı güvenli bir liman olarak kabul edilir.
Merkez bankaları, altını ulusal para birimlerinin değerini desteklemek amacıyla rezervlerinde tutar. ABD dolarının uzun süre altına sabitlenmesi, altının küresel ekonomi üzerindeki önemini vurgulayan en önemli örneklerden biridir. 1971 yılında ABD'nin Bretton Woods Anlaşması’nı terk etmesiyle dolar altına sabit olmaktan çıktı, ancak altın hala uluslararası ticarette güvenli bir yatırım aracı olarak kabul edilir.
Altın, aynı zamanda uluslararası ticarette de önemli bir rol oynamaktadır. Küresel piyasalarda altın fiyatları, arz ve talebe bağlı olarak dalgalanır. Arz tarafında, altın madenciliği yapılan ülkelerin üretim seviyeleri, altının fiyatını etkileyen önemli faktörlerden biridir. Talep tarafında ise, yatırımcılar, merkez bankaları ve mücevher endüstrisi altının fiyatını belirleyen ana unsurlardır.
Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde altına olan talep artar. 2008 küresel ekonomik krizi sırasında, altının fiyatı hızla yükselmiştir, çünkü yatırımcılar riskli varlıklardan kaçınarak güvenli liman olarak görülen altına yönelmişlerdir. Benzer şekilde, COVID-19 pandemisi süresince de altının fiyatı zirve yapmıştır. Bu, altının ekonomik belirsizlik dönemlerinde neden hala en güvenli yatırım araçlarından biri olduğunu göstermektedir.
0 notes
Text
Ülkemizde kronik bir sağlık sorunu olduğunu düşünüyorum. Bildiğiniz gibi sağlık kavramı hastalıklı olanın ilgili yerlere ve uzmanı kişilere başvurarak tedavi olması ile mümkündür. Bunun için (MHRS) yani hastane randevu sisteminden bir randevu oluşturmanız gerekir. Gelin görün Türkiye genelinde (ki ilçeler dahil) bu randevu bulma işi kocaman bir sorun yumağı haline gelmiştir. Bunun sebebi her ne kadar yeterli sağlık kuruluşu ve çalışacak kalifiye uzmanın olmaması gibi gözükse de, daha önceden yeterli gelen ama bugün haftalar hatta aylar sonrasına bile randevu bulmakta zorlanılmaktadır. Birincil sebep olan yer ve uzman sıkıntısı olsa da bana göre ikincil sebebin bu konuya çok fazla olumsuz katkı sağladığını düşünüyorum. Nedir bu ikincil sebep? Ülkenin sağlık kuruluşları ve uzman kadroları (her sene Tıp Fakültesi'nden mezun olan yüzlerce doktor adayının olduğunu düşünürsek, ) daha önce yeterli iken, demografik yapısı hızla değişen ve nüfusun birden bire artması sonucu hızla yetersiz kalmıştır. Ancak birde yakın tarihte yaşanan Covid 19 pandemisi ile birlikte dünyada kaygı seviyesi de oldukça artmış bulunmaktadır. Bugün özelikle Acil Servislerde gece gündüz inanılmaz yoğunlukların oluşması birazda sebebi bilinmeyen ama yaşadığı sorunla endişe katsayısını artıran insanlarla dolu. En ufak bir ağrı, sızı veya kendini kötü hissetme hissi yüzünden insanların büyük bir kısmı soluğu hastanelerde almaya başlamış durumda. Hatırlayın! Daha önce karnımız ya da başımız ağrıdığında veya az bir enfeksiyon alıp kısa süreli grip, nezle olduğumuzda ilk aklımıza gelen hemen bir sağlık kuruluşuna gitmek değildi. Bazen ebeveynlerimiz, eşimiz veya kendimiz kalkıp evde bulunan sebze ve meyvelerle bir şeyler yapar ve iyileşmeye çalışırdık (ki inanarak yapılan bu içecekler oldukça işe yarar. Olmasa bile Plasebo etkisi oldukça güçlü bir şifa kaynağıdır!) Gelin görün günümüzde internette bulunan milyon, milyar bilginin de katkısıyla hepimiz hızlıca teşhisimizi koyup, endişe kapaklarını sonuna kadar açabiliyoruz. Elimizin üzerinde bulunan küçücük bir sivilce kanserin habercisi olabiliyor ya da karınımızın ağrıması mide kanaması habercisi... Dr. Google sayesinde artık hepimiz alanında uzman teşhis koyuculara dönüştük. Fakat yalan yanlış koyduğumuz bu tanılar yüzünden yine pek çoğumuz endişe kumkumalarına dönüştük. İşte bu nedenle adını koyduğumuz hastalıkların bizde de olabileceğini düşünerek çaresini aramak için hastanelere akın ediyoruz. Yani hastane ve doktorların ve dahi randevu taleplerinin artmasının bir sebebi de bu olabilir diye düşünüyorum. Gerçekten sağlık hizmeti alması gereken kişilerde böylece tedavilerine ya gecikmiş oluyorlar ya da varsa parası özel yerlerden hizmet almayı tercih etmek zorunda kalıyorlar. Ekonominin kötü olduğu şu günlerde özel kuruluşlardan hizmet almanın maliyeti oldukça fazla.. Hatta ülkemin yarısından çoğunun asgari ücretle geçinmeye çalıştığını düşünürsek bu mümkün bile olamaz! O halde ne yapmalı? Kendinizi aşırı dinleyerek en ufak sıkıntıda endişe girdabına girdiğinizde hemen teşhis koymayın. Bu, yaşanan kaygıyı daha fazla beslemek anlamına gelir. Elbette hastalık hali bir teşhis ve ona uygun bir tedavi ister. Lâkin kişi kendi teşhisini koymaya başladığında normalde bir şeyi olmasa bile ölümcül endişeleri yüzünden hızla tedavi olmayı ister. Bu da karmaşa ve hizmet yerlerinde gereksiz doluluk yaratır. Zira aldığı randevuya gitmeyen bir sürü vatandaş olduğu aşikardır. Sebebi kendini hasta hissettiğinde hemen çaresini arayan kişi diyelim bir hafta sonraya randevu oluşturdu ve üç gün sonra iyi hissetmeye başladı. İyileştiğini hisseden birey aldığı randevuyu da iptal etmeyi unuttuğunda alın size sağlık sisteminde kaos! Bu yazdıklarımdan ülkemizde bulunan sağlık kuruluşlarının ve uzmanlarının yeterli olduğunu savunduğumu düşünmenizi istemem. Her zaman daha fazlası için ihtiyaç vardır. Lâkin kendimizi de bilmek durumunda olduğumuzu anlamamız gerekir diye düşünüyorum. Sağlıcakla kalın / içaforiz
0 notes
Text
İSTİHBARAT DOSYASI : İstihbaratın Sosyal Medyaya Hâkim Olma Planları
İstihbaratın Sosyal Medyaya Hâkim Olma Planları 06 Haz 2024 İstihbaratın Sosyal Medyaya Hâkim Olma Planları COVID-19 planlı pandemisi sırasında, sosyal medya platformları istihbarat birimleri tarafından kriz iletişimi ve halkı sözde “bilgilendirme” amacıyla yoğun bir şekilde nasıl kullanıldı? Sosyal Medya platformları, hızlı ve etkili bir iletişim aracı olarak hizmet etti ve geniş kitlelere…
View On WordPress
0 notes