#Pandemi Sosyal Destek

[pazaryerigundem]

Kestel Organize Sanayi Bölgesi 20. yaşını kutladı

https://pazaryerigundem.com/haber/190172/kestel-organize-sanayi-bolgesi-20-yasini-kutladi/

Kestel Organize Sanayi Bölgesi 20. yaşını kutladı

Kestel Organize Sanayi Bölgesi (KOSAB), kuruluşunun 20. yılını ‘20 Yıldır Hep Birlikte’ sloganıyla kutladı. KOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hısımcıl, bölge sanayicilerinin gücüyle Bursa’nın en önemli üretim ve ihracat merkezlerinden biri haline geldiklerini belirterek, “Kestel OSB’ye, Bursa’ya ve ülkemize hizmet etmekten gurur duyuyoruz.” dedi.

BURSA (İGFA) – KOSAB’ın ev sahipliğinde Podyum Davet’te gerçekle��tirilen etkinlik, TUSAŞ’ta hain terör saldırısında şehit düşenler için saygı duruşuyla başladı. Etkinliğe Kestel Kaymakamı Recep Öztürk, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, OSB Başkanları ve yöneticileri ile bölge sanayicileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Cem Hısımcıl, KOSAB’ın 20 yıl önce KESİAD çatısı altından çıkarak OSB statüsüne kavuştuğunu söyledi. Bölgede tek pay sahibinin bölgedeki sanayiciler olduğunu vurgulayan Hısımcıl, “Birlik ve beraberliğimizden aldığımız güçle bölgemizi bugünlere taşıdık. İçinde bulunduğumuz zorlukları da yine bu örnek birlik ve beraberliğimizle aşacağız.” diye konuştu.

“DEĞER ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

KOSAB’ın üretim, istihdam ve ihracat değerleriyle kent ve ülke ekonomisine önemli katkılar sunduğunu dile getiren Başkan Hısımcıl, “Bursa’mıza ve ülkemize hizmet etmekten gurur duyuyoruz. Bölgemize yatırım yapmış, her türlü altyapı yatırımlarını kendi kaynaklarıyla gerçekleştirmiş, istihdama, ihracata ve kent ekonomisine katkı sağlayan, başlangıçtan bugünlere ulaşmamıza destek veren tüm sanayici dostlarıma teşekkür ediyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı azimle Bursa’ya ve ülkemize değer katmayı sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.  

“KOSAB’IN BİZİM İÇİN FARKLI BİR YERİ VAR”

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay da KOSAB’ın kendileri için çok farklı bir yeri olduğunu söyledi. “KOSAB ilk fabrikamızı kurduğumuz yer. Sanayiciliğe geçiş sürecimizde önemli bir dönüm noktası. Bölgenin kurucular kurulundaydık.” ifadelerini kullanan İbrahim Burkay, KOSAB’ın 20. yılını kutlarken, sanayicilerin ülkenin bağımsızlık mücadelesindeki kritik rolüne vurgu yaptı. Sadece ekonomide değil, sosyal, politik ve dış ilişkiler konusunda da çok zor bir dönemin yaşandığına dikkat çeken Başkan Burkay, “Yakın çevremizde son 10-15 yılda yaşananlar, bu coğrafyada güçlü olmayanın yaşama hakkının olmadığını bir kez daha gösterdi. Bu nedenle ülkemizin üretim gücünü oluşturan sanayicilerimiz çok kıymetli. Bir ülkenin bağımsızlığı ekonomik bağımsızlığı ile mümkündür. Ekonomik bağımsızlık olmadan gerçek bir bağımsızlıktan söz edemeyiz.” dedi.

“ŞİRKETLERİMİZİ KRİZ SONRASI DÖNEME HAZIRLIYORUZ”

BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, başta Türkiye’nin en önemli pazarı AB Bölgesi olmak üzere küresel düzeyde yaşanan talep daralmasına, ihracatçıyı zorlayan döviz kurlarına ve finansmana erişimde yaşanan sorunlara değinerek, “Geçmişte ortalama 7 senede bir gerçekleşen krizler, pandemi ile birlikte normalimiz oldu. Gerek Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda, gerekse de OSB’lerimizin başkan ve yöneticileriyle düzenli olarak bir araya geliyoruz. Ekonomik zorlukları aşmak için çözüm önerilerimizi yetkili kurumlarımızla paylaşıyoruz. Şirketlerimizi kriz sonrası döneme nasıl ��ıkarırız, onu planlıyoruz. Özellikle finansmanın ucuzladığı, talebin de artmış olduğu bir ortamda işlerimizi yürütmemizin daha kolay olacağını düşünüyorum.” diye konuştu.  

KAYMAKAM RECEP ÖZTÜRK’TEN KOSAB’A TEŞEKKÜR

Kestel Kaymakamı Recep Öztürk, KOSAB’ın altyapısı ve sanayi yapısıyla güçlü ve önemli bir üretim ve ihracat merkezi olduğunu söyledi. Recep Öztürk, geliştirdikleri sosyal projelerde KOSAB’ın desteğini aldıklarını belirterek, Başkan Cem Hısımcıl’a ve yönetimine teşekkür etti. Kaymakam Recep Öztürk, “Üretim, istihdam ve ihracata katkı sunan KOSAB’ın 20. yılını kutluyorum.” diyerek, el birliğiyle daha nice başarılara imza atılacağını ifade etti.

KURUCU ÜYELER UNUTULMADI

Etkinlikte, OSBÜK Denetim Kurulu Üyesi Ömer Ünsal tarafından KOSAB Başkanı Cem Hısımcıl’a Türkiye haritası şeklinde tasarlanmış Türk Bayrağı hediye edildi. Ayrıca, Kestel Kaymakamı Recep Öztürk tarafından önceki dönem Kestel Belediye Başkanı Yener Acar ve BTSO Başkanı İbrahim Burkay ile birlikte KOSAB’ın kuruluşunda emeği geçen isimlere teşekkür plaket verildi. Programın sonunda, 20. yıl pastası da kesildi. 

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[ivabradin5]

Mersin İlinde Ruh Sağlığı Nasıl Düzenlenmeli?

Mersin'de ruh sağlığı düzenlemeleri, bireylerin ve toplulukların mental iyilik hallerini korumak ve geliştirmek için kritik öneme sahiptir. Bu yazıda, Mersin'de ruh sağlığı hizmetlerinin nasıl iyileştirilebileceği ve bu süreçte mersinpsikolog.co ekibinden nasıl faydalanabileceğiniz üzerine odaklanacağız. Ayrıca, Mersin'de online hizmet veren Klinik Psikolog Deniz Eryılmaz’ın önerilerini de ele alacağız.

1. Ruh Sağlığı Hizmetlerinin Erişilebilirliği Artırılmalı

Mersin'de ruh sağlığı hizmetlerine erişim, fiziksel ve online platformlar aracılığıyla artırılmalıdır. Özellikle, şehirdeki farklı mahallelerde ruh sağlığı merkezlerinin bulunması, bireylerin bu hizmetlere daha kolay ulaşabilmesini sağlar.

Öneri: Mersinpsikolog.co ekibi, online randevu sistemiyle her yerden kolayca erişilebilir hizmetler sunarak erişimi kolaylaştırabilir.

2. Toplum Temelli Ruh Sağlığı Programları Geliştirilmeli

Ruh sağlığı sadece bireysel terapi seanslarıyla sınırlı olmamalı, aynı zamanda toplum temelli programlarla desteklenmelidir. Okullar, iş yerleri ve topluluk merkezlerinde düzenlenecek seminerler, atölye çalışmaları ve grup terapileri bu programların bir parçası olabilir.

Öneri: Mersinpsikolog.co, bu tür toplum temelli programlar düzenleyerek daha geniş kitlelere ulaşabilir.

3. Farkındalık Kampanyaları Düzenlenmeli

Ruh sağlığı konusunda farkındalık yaratmak, insanların bu konuda bilinçlenmesini ve stigma ile mücadele etmelerini sağlar. Mersin'de çeşitli farkındalık kampanyaları ve etkinlikler düzenlenebilir.

Öneri: Deniz Eryılmaz, online platformlar ve sosyal medya aracılığıyla düzenli bilgilendirici içerikler paylaşarak toplumun farkındalığını artırabilir.

4. Ruh Sağlığı Profesyonellerinin Eğitimi ve Desteklenmesi

Ruh sağlığı hizmetlerinin kalitesinin artırılması için profesyonellerin sürekli eğitimi ve desteklenmesi gereklidir. Bu, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde daha etkili hizmetler sunulmasını sağlar.

Öneri: Mersinpsikolog.co, düzenli eğitim programları ve süpervizyon oturumları ile ekibinin profesyonel gelişimini destekleyebilir.

5. Online Psikolojik Destek Hizmetlerinin Yaygınlaştırılması

Özellikle pandemi dönemiyle birlikte online psikolojik destek hizmetlerinin önemi artmıştır. Mersin'de bu tür hizmetlerin yaygınlaştırılması, özellikle evden çıkamayan bireyler için büyük bir kolaylık sağlar.

Öneri: Klinik Psikolog Deniz Eryılmaz, online terapi seanslarıyla Mersin'deki bireylere hızlı ve etkili bir şekilde destek olabilir.

Klinik Psikolog Deniz Eryılmaz’ın Önerileri

Klinik Psikolog Deniz Eryılmaz, Mersin'de ruh sağlığı hizmetlerinin iyileştirilmesi ve yaygınlaştırılması konusunda aşağıdaki önerilerde bulunmaktadır:

Kişiye Özel Terapi Planları: Her bireyin ihtiyaçları farklıdır ve bu nedenle terapi planlarının kişiye özel hazırlanması gereklidir.

Düzenli Takip ve Değerlendirme: Terapilerin etkinliği düzenli takip ve değerlendirme ile artırılabilir. Bu, terapilerin birey üzerindeki etkisini ölçmek ve gerekli durumlarda terapi planlarını güncellemek için önemlidir.

Destek Gruplarının Oluşturulması: Benzer sorunlar yaşayan bireylerin bir araya gelerek deneyimlerini paylaşabileceği destek grupları oluşturulabilir. Bu, bireylerin yalnız olmadıklarını hissetmelerine yardımcı olur.

Aile ve Çevre Desteğinin Sağlanması: Ruh sağlığı tedavisinde bireyin ailesi ve çevresinin desteği de çok önemlidir. Aile terapileri ve danışmanlık hizmetleri bu bağlamda değerlendirilebilir.

Teknolojinin Etkin Kullanımı: Online terapi ve danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra, mobil uygulamalar ve diğer teknolojik araçlar da ruh sağlığı hizmetlerinin bir parçası olarak kullanılabilir.

Mersin'de ruh sağlığı düzenlemeleri, bireylerin ve toplumun genel iyilik halini artırmak için önemlidir. Bu yazıda ele aldığımız öneriler, mersinpsikolog.co ekibinin ve Klinik Psikolog Deniz Eryılmaz’ın katkılarıyla daha etkili bir şekilde uygulanabilir. Ruh sağlığına verilen önem arttıkça, bireylerin yaşam kalitesi de aynı oranda yükselecektir.

[psikoturk]

Mersin İlinde Ruh Sağlığı Nasıl Düzenlenmeli?

Mersin'de ruh sağlığı düzenlemeleri, bireylerin ve toplulukların mental iyilik hallerini korumak ve geliştirmek için kritik öneme sahiptir. Bu yazıda, Mersin'de ruh sağlığı hizmetlerinin nasıl iyileştirilebileceği ve bu süreçte mersinpsikolog.co ekibinden nasıl faydalanabileceğiniz üzerine odaklanacağız. Ayrıca, Mersin'de online hizmet veren Klinik Psikolog Deniz Eryılmaz’ın önerilerini de ele alacağız.

1. Ruh Sağlığı Hizmetlerinin Erişilebilirliği Artırılmalı

Mersin'de ruh sağlığı hizmetlerine erişim, fiziksel ve online platformlar aracılığıyla artırılmalıdır. Özellikle, şehirdeki farklı mahallelerde ruh sağlığı merkezlerinin bulunması, bireylerin bu hizmetlere daha kolay ulaşabilmesini sağlar.

Öneri: Mersinpsikolog.co ekibi, online randevu sistemiyle her yerden kolayca erişilebilir hizmetler sunarak erişimi kolaylaştırabilir.

2. Toplum Temelli Ruh Sağlığı Programları Geliştirilmeli

Ruh sağlığı sadece bireysel terapi seanslarıyla sınırlı olmamalı, aynı zamanda toplum temelli programlarla desteklenmelidir. Okullar, iş yerleri ve topluluk merkezlerinde düzenlenecek seminerler, atölye çalışmaları ve grup terapileri bu programların bir parçası olabilir.

Öneri: Mersinpsikolog.co, bu tür toplum temelli programlar düzenleyerek daha geniş kitlelere ulaşabilir.

3. Farkındalık Kampanyaları Düzenlenmeli

Ruh sağlığı konusunda farkındalık yaratmak, insanların bu konuda bilinçlenmesini ve stigma ile mücadele etmelerini sağlar. Mersin'de çeşitli farkındalık kampanyaları ve etkinlikler düzenlenebilir.

Öneri: Deniz Eryılmaz, online platformlar ve sosyal medya aracılığıyla düzenli bilgilendirici içerikler paylaşarak toplumun farkındalığını artırabilir.

4. Ruh Sağlığı Profesyonellerinin Eğitimi ve Desteklenmesi

Ruh sağlığı hizmetlerinin kalitesinin artırılması için profesyonellerin sürekli eğitimi ve desteklenmesi gereklidir. Bu, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde daha etkili hizmetler sunulmasını sağlar.

Öneri: Mersinpsikolog.co, düzenli eğitim programları ve süpervizyon oturumları ile ekibinin profesyonel gelişimini destekleyebilir.

5. Online Psikolojik Destek Hizmetlerinin Yaygınlaştırılması

Özellikle pandemi dönemiyle birlikte online psikolojik destek hizmetlerinin önemi artmıştır. Mersin'de bu tür hizmetlerin yaygınlaştırılması, özellikle evden çıkamayan bireyler için büyük bir kolaylık sağlar.

Öneri: Klinik Psikolog Deniz Eryılmaz, online terapi seanslarıyla Mersin'deki bireylere hızlı ve etkili bir şekilde destek olabilir.

Klinik Psikolog Deniz Eryılmaz’ın Önerileri

Klinik Psikolog Deniz Eryılmaz, Mersin'de ruh sağlığı hizmetlerinin iyileştirilmesi ve yaygınlaştırılması konusunda aşağıdaki önerilerde bulunmaktadır:

Kişiye Özel Terapi Planları: Her bireyin ihtiyaçları farklıdır ve bu nedenle terapi planlarının kişiye özel hazırlanması gereklidir.

Düzenli Takip ve Değerlendirme: Terapilerin etkinliği düzenli takip ve değerlendirme ile artırılabilir. Bu, terapilerin birey üzerindeki etkisini ölçmek ve gerekli durumlarda terapi planlarını güncellemek için önemlidir.

Destek Gruplarının Oluşturulması: Benzer sorunlar yaşayan bireylerin bir araya gelerek deneyimlerini paylaşabileceği destek grupları oluşturulabilir. Bu, bireylerin yalnız olmadıklarını hissetmelerine yardımcı olur.

Aile ve Çevre Desteğinin Sağlanması: Ruh sağlığı tedavisinde bireyin ailesi ve çevresinin desteği de çok önemlidir. Aile terapileri ve danışmanlık hizmetleri bu bağlamda değerlendirilebilir.

Teknolojinin Etkin Kullanımı: Online terapi ve danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra, mobil uygulamalar ve diğer teknolojik araçlar da ruh sağlığı hizmetlerinin bir parçası olarak kullanılabilir.

Mersin'de ruh sağlığı düzenlemeleri, bireylerin ve toplumun genel iyilik halini artırmak için önemlidir. Bu yazıda ele aldığımız öneriler, mersinpsikolog.co ekibinin ve Klinik Psikolog Deniz Eryılmaz’ın katkılarıyla daha etkili bir şekilde uygulanabilir. Ruh sağlığına verilen önem arttıkça, bireylerin yaşam kalitesi de aynı oranda yükselecektir.

mersin psikolog

ankara psikolog

[ortakfrekanstr]

Şırnak Dijital Pazarlama Ajansı

Şırnak dijital pazarlama ajansları, sosyal medya yönetimi, Arama Motoru Optimizasyonu, içerik pazarlaması ve dijital reklamcılık gibi alanlarda uzmanlaşmış ekipleriyle hizmet vermektedir. Bu sayede yerel işletmeler, dijital dünyada rekabet edebilirliklerini artırarak daha geniş bir kitleye erişebilmektedir.

Özellikle pandemi sürecinde dijitalleşmenin hız kazandığı bu dönemde, Şırnak’taki dijital pazarlama ajansları, müşterilerine etkili çevrimiçi stratejiler geliştirerek kriz dönemlerinde bile işletmelerin ayakta kalmasına destek olmaktadır. Ajanslar, güncel teknolojik trendleri takip ederek ve yerel işletmelerin ihtiyaçlarına yönelik çözümler üreterek bölgenin ekonomik büyümesine katkı sağlamaktadır.

[elazigsurmanset]

2050’da 2 Milyar Yaşlı İnsan Olacak 

Dünya Yaşlı İstismarı Farkındalık Günü’nde dikkatler acil durumlardaki yaşlı insanlar üzerinde yoğunlaştı. Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Yaşlı İstismarı Farkındalık Günü hakkında bir açıklama yayımladı. 2050’da 2 Milyar Yaşlı İnsan Olacak  Yaşlı insanlar sıklıkla hareket etme sorunlarıyla, kronik sağlık sorunlarıyla veya sosyal izolasyonla karşı karşıya kalıyor; bu faktörlerden bazıları, onların yardıma erişmelerini, güvenli bir şekilde tahliye etmelerini veya zamanında tıbbi bakım ve destek hizmetleri almalarını engelleyebiliyor. Acil durumların yarattığı kaos ve stres, bu tür koşulları daha da kötüleştirerek yaşlı istismarı riskini artırabilir. Nüfus hızla yaşlanıyor; dünya çapında 60 yaş ve üzeri insan sayısının 2015’te 900 milyondan 2050’de yaklaşık 2 milyara çıkması bekleniyor. Bu nedenle yaşlı istismarının da artacağı tahmin ediliyor. Bu çerçevede, yaşlılara saygı ve bakımın asla ihlal edilmemesi gereken insan hakları olduğunu vurgulamak giderek daha hayati hale geliyor. Yaşlılara Yönelik İstismar  Yaşlılara yönelik istismar, tek ya da tekrarlanan bir eylem ya da yaşlı bir kişiye zarar veren ya da sıkıntıya neden olan uygun eylemin eksikliği olabilir. Yaşlılara yönelik istismar; fiziksel, cinsel, psikolojik veya duygusal istismar dahil olmak üzere birçok bi��imde olabilir. Mali veya maddi istismar; terk edilme; ihmal etmek; ya da ciddi onur ve saygı kaybı da yaşlı istismarının bir türüdür. Diğer şiddet türleri gibi, yaşlılara yönelik istismar oranları da COVID-19 salgını sırasında arttı. Pandemi, doğal afetler veya çatışmalar gibi acil durumlar, mevcut kırılganlıkları daha da kötüleştirerek yaşlıları orantısız bir şekilde etkiliyor. Acil durum planlaması ve müdahalesi yaşlı nüfusun özel ihtiyaçlarına yönelik olmalıdır. Yaşlı İstismarı Dünya Çapında Giderek Büyüyen Bir Sağlık Sorunudur  Yaşlı istismarı dünya çapında giderek büyüyen bir sağlık sorunudur. 2021’de 60 yaş ve üzeri her 6 kişiden yaklaşık 1’i topluluk ortamlarında bir tür istismara maruz kaldı. Özellikle insani krizlerin ülkelerinin ve bölgelerinin yarısını etkilemesi nedeniyle Doğu Akdeniz Bölgesi de bir istisna değildir. Yaşlı istismarı güven beklentisinin olduğu ilişkilerde ve ortamlarda gerçekleşmektedir. Huzurevleri ve uzun süreli bakım tesisleri gibi kurumlarda yaşlı istismarı oranları yüksektir. Şaşırtıcı bir şekilde, 2021’de bu tür tesislerin her 3 çalışanından 2’si yaşlılara istismarda bulunduğunu bildirdi. Yaşlılara yönelik şiddet eylemleri ciddi fiziksel yaralanmalara ve uzun vadeli psikolojik etkilere yol açabilmektedir. Bu yılki Dünya Yaşlı İstismarı Farkındalık Günü kampanyası, kriz sırasında yaşlıları istismardan korumanın acil ihtiyacını vurguluyor. Hükümetlere, acil durumlarda yaşlılar için daha kapsayıcı ve koruyucu bir ortam yaratma çağrısında bulunuyor. Kampanya aynı zamanda krizlerde yaşlıların göz ardı edilmemesini sağlayacak kapsayıcı politikaların geliştirilmesini de teşvik ediyor. Kampanya, politika yapıcılara, uluslararası bağışçılara, kuruluşlara ve topluluklara, acil durumlara hazırlık ve müdahale stratejilerinde yaşlıların güvenliğine ve refahına öncelik verme çağrısında bulunuyor. Bir diğer odak noktası ise acil müdahale görevlilerini, bakıcıları ve halkı, yaşlı insanların onurlarını güvence altına alacak şekilde nasıl destekleyebilecekleri konusunda eğitmek ve yetiştirmektir. 2024 Dünya Yaşlı İstismarı Farkındalık Günü’nde, kriz zamanları da dahil olmak üzere her zaman yaşlıların haklarına saygı duyma ve bunları koruma kararlılığımızı yenileyelim. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)  Read the full article

[gundemarsivi]

Türk Milli Eğitim Sistemi İçin Acil Eylem Planı Şart!

✍🏻 Ercan Eroğlu

https://www.gundemarsivi.com/turk-milli-egitim-sistemi-icin-acil-eylem-plani-sart/

Bilginin en önemli değer olduğu günümüz dünyasında, sürekli yeni bilgiler üretmek, üretilen bilginin yayılımını sağlamak, değer(ler) üretmek, ülke insanlarını rekabetçi-küresel bir dünyada hayata hazırlamak için nitelikli bir eğitim sunmak, eğitim sistemini gelişen ekonomilere/teknolojilere, geleceğe duyarlı hale getirmek günümüz dünyasında çok önemlidir.

Dünya değişim rüzgârlarıyla sarsılırken eğitim sistemleri ve kurum olarak “okul”da tartışılmakta ve eleştirilmektedir. Dolayısıyla Türk eğitim sistemine ve okula artık farklı bir paradigmayla bakmak gerekir. Çünkü farklı paradigmayla geliştirilen programlar, yenidünyada eski paradigmayı devam ettiren örgütlerle (okul, il, ilçe ve Bakanlık düzeyindeki örgütlenme yapısıyla) ve kendi zihniyetinden oluşturduğu liderlik (yöneticiler) kadrosuyla bir sonuç elde edememiştir. Üstelik küresel rekabetin hızla arttığı yenidünyada eğitim sistemimiz, ürettiği sonuçlarla istenilen başarıya ulaşamamıştır.

Dünya bankasının sağladığı finansman ile yerli ve yabancı danışmanların desteğinde ülkemizde yıllardır eğitim alanında köklü reformların yapıldığı iddia edilir ama daha önceki yazılarımızda sözü edilen uluslararası sınavlarda alınan sonuçlar eğitim sistemimizin “performansında” hiçte iyileşme sağlanamadığı görülmektedir.

Dünyayı küresel ölçekte her yönüyle etkileyen pandemi süreci eğitim alanında da ağır kayıplar yaşamamıza neden olmuştur. Ayrıca bu dönemde ülkemizde bulunan ve ağırlığını Suriyeli sığınmacı çocukların durumu, ekonomi alanında olduğu kadar eğitim sistemimizin yükünü de ağırlaştırmıştır.

MEB, pandemi döneminde EBA üzerinden ders içeriklerini öğrencilere başarılı diyebileceğimiz düzeyde ulaştırabilmiştir. Fakat çağ nüfusun önemli bir kesiminin nitelikli olarak internete erişiminin sağlanamaması ya da bilgisayara, cep telefonuna, tablete sahip olamaması derin ve kalıcı eşitsizlikler yaratmıştır. Salgından en çok etkilenenler salgın öncesinde de eğitime erişimde zorlanan kırılgan gruplardır. EBA üzerinden eğitime erişemeyen ya da erişse de programları etkin izleyemeyen öğrenciler oldu. Köy okullarında öğrenim gören öğrencilere yönelik bir araştırma, araştırmanın kapsadığı kırsal alanlardaki öğrencilerin yaklaşık %60’ının uzaktan eğitime erişim için gerekli teknolojik koşullara sahip olmadığını göstermiştir (http://Covid_19_etkisinde_turkiyede_egitim_raporu_ozet.pdf). Bu dönemde yaşanan göreli yoksullaşma erişim sorununu daha da arttırmıştır. MEB’in yürüttüğü bir araştırmaya göre, Türkiye’de okul çağındaki çocukların bulunduğu yoksul hanelerde cihazlara ve internete erişim oranı %39’dur (Ergün ve Arık, 2020). TÜİK verilerine göre ise 2021 yılında %92,0, yıl olarak gerçekleşti.

Eğitime erişimin yanında aile içi şiddete maruz kalan, sosyal uyum sorunu yaşayan çocuklar sanal dünyanın içine doğrudan girmiş oldu. Bazı çocukların özellikle İngilizceyi geliştirdikleri de görüldü. Belki de bu durumun tek yararı bu oldu.

Günümüzde “dijital yerliler” kavramı gündeme gelirken çocuklarımızın da “dijital çocuklara” dönüştüğünü gördük. Artık çocuklarımızın bilgisayar, cep telefonu ve internet bağımlısı olduğunu gözlemliyoruz. Bu durum ev içi huzuru zedelerken birçok sorunu da beraberinde getirdi. Artık çocuklarımız, ders çalışmıyorlar ve ödevlerini yapmıyor, düzenli uyumuyor, beslenmiyorlar. Önemli öğrenme kayıpları yaşanıyor. Okullarda yapılan veli toplantılarının en önemli gündemini dijital bağımlılık oluşturuyor diyebiliriz. Artık birçok aile ve çocuk psikolojik destek almaktadır. Danışma merkezlerinden randevular birkaç ay sonraya veriliyor. Uzmanlar çocukların ebeveynleriyle, arkadaşlarıyla ve sosyal aktivitelerde daha fazla zaman geçirmesini öneriyor.

Çocuklarda sosyal medya bağımlılığının önüne nasıl geçilebilir? Bağımlılık yaratan dijital dünya, çocukları gündelik hayattan kopartıp, sanal kimliklerle var olduğunu düşünmeye itiyor. Aile bireylerini, öğretmenini ya da arkadaşlarını rol modeli olarak alan çocuklar sanal dünyada edindiği arkadaşlıklardan, sanal oyun karakterlerinden rol modeli belirlemeye başlıyorlar. Artık ekranlardan evimize, çocuğumuzun odasına dünyanın her yerinden pornografi, şiddet, farklı insanlar fütursuzca geliyor. Biz yetişkinler çocuklarımıza bu konuda sert kurallar koymak yerine onlara daha çok zaman ayırarak iletişimi güçlendirmeliyiz. Maalesef yasaklar çözüm olmuyor.

Geleceğin eğitimi nasıl olacak, biz ne kadar hazırız?

Eğitim – her seviyede – çocuklara değişen dünyamızda gelişmek için ihtiyaç duydukları becerileri öğretmek için kurgulanmalıdır. Bugünün okul çocuklarının çalışacağı işlerin çoğu henüz doğmadı! Linkedin, önümüzdeki beş yıl içinde 150 milyon yeni teknoloji işi öngörüyor ve Linkedin’in 2022 için “Yükselen İşler” raporundaki rollerin neredeyse tamamı şimdiden uzaktan yapılabilir durumda.

Değişen ve dijitalleşen dünyada, uzun zamandır tartışılan okulun ve öğretmenin rolünü yeniden tanımlamak ve kurgulamak zorundayız. Okullardan beklenenleri şöyle sıralayabiliriz.

Öğrencilere;

1. Küresel yurttaşlık becerilerini kazandırmak.

2. İnovasyon ve yaratıcılık becerileri kazandırmak: Karmaşık sorunları çözme, analitik düşünme, yaratıcılık sistem analizi dâhil olmak üzere inovatif bakış açısı kazandırmak.

3. Teknoloji kullanabilme becerilerini kazandırmak: Çocuklarımıza programlama, dijital sorumluluk ve teknoloji kullanımı dâhil olmak üzere dijital becerilerin geliştirilmesine dayalı eğitim verilmelidir.

4. Kişiler arası beceriler: Öğrenenlere, iletişim, empati, işbirliği ve dayanışma, duygusal zeka, liderlik becerileri kazandırılmalıdır.

5. Bireyselleştirilmiş ve kendi hızında öğrenme; Öğrenme ihtiyaçları ve hızı parmak izimiz gibi tamamen bireye özgüdür. Bu nedenle öğrenenlerin kendi hızında ilerlemesini sağlayacak esnek bir eğitim sistemi tasarlanmalıdır.

6. Tüm öğrenenlerin erişimine açık ve kapsayıcı öğrenme süreçleri tasarlanmalıdır:

7. Soruna ve işbirliğine dayalı öğrenme: Akran işbirliğini gerektiren ve işin geleceğini daha yakından yansıtan süreç tabanlı proje ve sorun tabanlı içerik sunumuna geçilmelidir.

8. Yaşam boyu ve öğrenen odaklı öğrenme: Öğrenme ve becerilerin kişinin yaşamı boyunca azaldığı bir sistemden, herkesin mevcut becerilerini sürekli olarak güncel tuttuğu, geliştirdiği ve bireysel ihtiyaçlarına göre yenilerini edindiği bir sisteme geçilmelidir.

Yukarıdaki bilgiler bağlamında koşar adım sorunlar yumağına dönüşen eğitim sistemimiz için neler yapılabilir? Bu soruyu belki her gün duyarlı ve ülkemizin geleceğinden endişe eden vatandaşlar olarak kendimize sormalı ve tartışmalıyız. Sorunların çözümü tek bir merkezde üretilen ve topluma çözüm budur! diye dayatılanlar olamaz. Eğitim sistem olarak tüm toplumsal kesimleri doğrudan etkiler. Dolayıs��yla çözüm önerileri açık ve geniş katılımlı tartışmalar ve uzun erimli çalışmalar sonucunda üretilmelidir. Evet, şimdi sorulması gereken soruyu soralım ve cevaplarını tartışalım.

Türk Eğitim Sistemi İçin Nasıl Bir Acil Eylem Planı Yapılabilir?

1. Hemen eğitim yönetiminde ve süreçlerinde paradigma değişimine gidilmelidir.

2. Eğitimde merkezi yönetimi reddetmeden yerelleşme sağlanmalı, ülkemize özgü bir yönetim modeli geliştirilmelidir.

3. MEB merkez ve taşra (il, ilçe örgütleri) örgütlerinde yeniden yapılanmaya gidilmeli, öğrenen ve bilge örgüt anlayışı benimsenmelidir. Bakanlık ve taşra örgütlerinde çalışan sayısı 2/3 oranında azaltılmalı, dikey örgütlenme modeli yerine yatay örgütlenme modeli benimsenmelidir.

4. MEB merkez ve taşra örgütlerinde çalışan uzman ve bürokratlar için standartlar geliştirilmeli ve atamalarda bu standartlara kesinlikle uyulmalıdır.

5. Bürokratlar ve uzmanlar üzerinde özellikle taşra siyasetçilerinin etkisi mutlaka ortadan kaldırılmalıdır

6. Bürokratlardan arındırılmış, eğitim bilim uzmanlarından ve sendika temsilcilerinden oluşan bir Eğitim ve Bilim Kurulu oluşturulmalıdır.

7. Okula dayalı yönetim sistemi benimsenmeli, okullar ve okul içi süreçler yeniden tanımlanmalıdır.

8. Okul türlerindeki çeşitlilik azaltılmalıdır.

9. İmam hatip okulları lehine bozulan denge Anadolu ve fen liseleri lehine yeniden tesis edilmelidir.

10. 2014-2015 eğitim öğretim yılında kapatılan ve 166 yıllık bir geleneğin temsilcisi olan Anadolu Öğretmen Liseleri yeniden açılmalıdır.

11. Okul yönetimlerinin demokratikleşmesi sağlanmalı, yönetim süreçlerinde öğrenci, veli ve öğretmenler temsilcileri aracılığıyla yönetime katılabilmelidir.

12. Öğretmen yetiştirme sistemi mutlaka gözden geçirilmeli, yıllardır sonuçlandırılamayan öğretmen yeterliklerini belirleme çalışmaları güncellenmeli, bu proje kapsamında ulaşılan sonuçlar mutlaka uygulamaya sokulmalıdır.

13. Yönetici standartları belirlenmeli ve eğitim yöneticilerinin teorik ve pratik olarak yetiştirilmelerine özel önem verilmelidir.

14. Yönetici ve öğretmenlerin hizmet içi eğitimleri ihtiyaçlar üzerinden belirlenmeli ve işe dönük olmalıdır.

15. Eğitimin tüm süreçlerine eğitim sendikaların katılımını sağlayacak önlemler alınmalıdır.

16. Özel okul sahipleri adeta sayısız ve koşulsuz destek alırken özel okul öğretmenleri güvencesiz ve çok düşük ücretler karşılığında çalışmak zorunda bırakılmış durumdalar. Öğretmenlerimiz güvenceli ve MEB’in belirleyeceği asgari bir ücretin (örneğin asgari ücretin en az iki katı maaş almaları sağlanmalı) altında çalışmamaları sağlanmalıdır.

17. Sınav cehennemine dönüştürülen eğitim sistemimiz sınavlardan ve dershanelerden kurtarılmalı,

18. Eğitimde ArGe çalışmalarına önem verilmeli, sonuçlarından mutlaka yararlanılmalıdır. Yeni paradigmalar üretemeyenler kendi çalışma alanlarına gönderilmeli, işin gerçek uzmanlarına görev verilmelidir.

19. Eğitim alanında Dünya Bankası gibi kuruluşlardan alınan krediler ve uygulamaya alınan krediler-projeler gözden geçirilmeli, karışıklık giderilmeli ve mümkün olduğunca en kısa zamanda yabancı uzman desteğinde yapılan dış kaynaklı proje uygulamalarına son verilmelidir.

20. Okul öncesi eğitim doğu ve güney doğudan, kırsaldan merkeze doğru önceliklendirilmelidir. Bu alandaki okullaşma oranı 5 yıl içinde %80 olarak hedeflendirilmelive mutlaka gerçekleştirilmelidir.

21. Okul öncesi eğitime başlama yaşı 4 yaş olarak benimsenmeli ve zorunlu eğitime dâhil edilmelidir.

22. Anadilde eğitim çalışmaları en kısa zamanda gerçekleştirilmeli.

23. Ders kitapları ve diğer araç gereçler ücretsiz olarak dağıtılmaya devam edilmelidir. Fakat eğitim materyalleri kaliteli olmalı, öğrencilerin gelişim ve öğrenme özelliklerine uygun olarak tasarlanmalı ve üretilmelidir. Baskı kalitesi çok düşük olan ve öğrenciler için hiçbir albenisi olmayan ders kitaplarının dağıtımından en kısa zamanda vazgeçilmelidir.

24. Özel öğretim okullarına gönderilen ücretsiz ders kitabı uygulamasından bir an önce vazgeçilmelidir. Bu okullarda gönderilen ders kitapları maalesef kullanılmamaktadır.

25. Çalışmalar için en az 10 yıllık master plan yapılmalı ve uygulamaya sokulmalıdır.

26. Yukarıdaki çalışmaları da kapsayan mevzuat düzenlenmeli, güncelliğini yitiren ve yitirecek olan düzenlemeler mutlaka ayıklanmalıdır.

27. Yurt dışından uzman (ülkemizin öznel ve nesnel özeliklerini bilmeyen) ithali yerine ülkemizde bulunan kendi uzmanlarımızdan yararlanmalıyız.

28. Eğitim çalışanlarının ücretleri memur maaşlarına yapılan zamlara ek olarak, 5 yıl boyunca %2 olarak her yıl artırılmalıdır.

29. Ek ders ücretleri %150 oranında artırılmalıdır.

30. 2005 yılından itibaren kademeli olarak değiştirilen eğitim müfredatı, bir kez daha değiştirilerek 2024-2025 eğitim öğretim döneminde uygulanacak. Ancak, yapılan değişikliklerin ilgili kamuoyuyla paylaşılmaması, yeterince bilgilendirilmemesi, eğitim sendikalarının süreçte yer almaması çözümden çok sorun üretecektir. Program değişikliği, kısa sürede değil, daha uzun bir süreye yayarak, tarafların düşüncelerini ve desteğini alacak şekilde yürütülmelidir.

31. Yukarıda ifade edilen çalışmalar arasında koordinasyon kurularak çalışmalar sistematik ve bütünleşik bir anlayışla yürütülmelidir.

Aslında eğitim sistemimiz üzerine herkes her şeyi yazıyor ve söylüyor. Ama sistemin öznesi olan öğrenciler, veliler, eğitim ve bilim emekçileri, eğitim alanında faaliyet gösteren sendikalar acaba ne diyor? Asıl onların sesine kulak vermek gerekiyor!

Ercan EROĞLU

Öğrenci Velisi

#TürkiyeYüzyılıMaarifModeli #yenieğitimsistemi #veliler #ebeveynler #öğretmenler #okullar #eğitimkarşısındaeylem #millieğitimbakanlığı #öncekiepitimsistemleri #çocuklariçin #eğitim #öğretim #EgitimHaykırıyorTekinistifa

[gundembuca]

Cumhur ittifakı Meclis üyesi adayı Bahadır Altınkeser'e yoğun ilgi

31 Mart Yerel seçimlere gidilirken siyasi partiler saha çalışmalarını hızlandırdılar. Önceki dönem MHP Buca İlçe başkanı Bahadır Altınkeser 'de saha çalışmalarında Bucalılar yoğun ilgi alakası destek toplayan isimlerden biri oldu. İlçe başkanlığı döneminde Pandemi döneminde Bucalıları yalnız bırakmayan Gecesi ve gündüzü ile sahada olan Bahadır Altnkeser, Buca'da geçmişte yapmış olduğu çalışmalar ile Bucalıların sevgisini kazanan Altınkeser sahada büyük ilgi ve destek karşılanıyor. Altınkeser Saha çalışmalarında Bucalıların esnafın sorunlarını dinlerken sorunları Buca'nın sorunlarına biliyoruz Cumhur ittifakı olarak Buca'nın sorunlarını çözmeye hazırız derken. Sosyal Medya Hesaplarından Cumhur İttifakı MHP olarak 3 seçim ofisi açtıklarını Tüm Bucalı hemşehrilerini seçim ofislerine davet etti. Bahadır Altınkeser Kimdir ? https://www.youtube.com/watch?v=L66HSxmRg44 Read the full article

[apkdrv]

Ten Dates (On Buluşma)

Romantik Maceralar için Bir Arkadaşlık Simülasyon Oyunu

Dijital çağda, yeni insanlarla tanışmak ve potansiyel partnerler bulmak, arkadaşlık simülasyon oyunları sayesinde daha erişilebilir ve etkileşimli hale gelmiştir. Birçok seçenek arasında öne çıkan Ten Dates Apk, oyuncuları sanal flört dünyasına dalmaya teşvik eden benzersiz ve etkileyici bir deneyim sunar. Bu makale, Ten Dates Apk'nin özellikleri, oynanış mekanikleri ve çekiciliği hakkında detaylı bilgi vermektedir. Ten Dates Apk'ye Giriş Ten Dates Apk, oyunculara modern flörtün karmaşıklıklarını sanal bir ortamda keşfetme fırsatı sunan bir arkadaşlık simülasyon oyunudur. Yetenekli yaratıcı bir ekip tarafından geliştirilen oyun, etkileşimli hikaye anlatımı, karar alma mekanikleri ve karakter gelişimi gibi öğeleri bir araya getirerek oyunculara çekici ve sürükleyici bir deneyim sunar. Özellikler ve Oynanış Oyun, oyuncuların tercihlerini yansıtmak için kişiselleştirebilecekleri özelleştirilebilir bir avatar oluşturarak başlar. Oyun içinde, oyuncular farklı seçenekler ve sonuçlar sunan bir dizi senaryo ve karşılaşma ile karşılaşır. Oyuncular ilerledikçe, ilişkileri geliştirmek ve hikaye çizgisinde ilerlemek için çeşitli karakterlerle etkileşime girerler. Oyuncular oyun içinde ilerledikçe, farklı kişilikler, geçmişler ve ilgi alanları olan çeşitli karakterlerle etkileşime girerler. Bu etkileşimler ilişkilerin gelişimi ve hikaye ilerlemesi için önemlidir. Sanal randevulara çıkmak, anlamlı sohbetler yapmak veya birlikte bulmacalar çözmek gibi etkinliklerle ilişkileri geliştirmek gerekebilir. Ten Dates Apk'nin dikkat çeken özelliklerinden biri, oyuncunun seçimlerine ve eylemlerine göre uyarlanabilen dinamik hikaye anlatımıdır. Bu doğrusal olmayan anlatı yapısı, çoklu dallanma yolları ve sonlar sağlayarak, her oyun seansının benzersiz ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmasını sağlar. Oyuncular aşk, arkadaşlık veya rastgele karşılaşmalar arıyor olsunlar, oyun geniş bir ilişki yelpazesi ve sonuçları sunar. Görseller ve Sesler Görsel olarak, Ten Dates Apk, oyunun karakterlerini ve ortamlarını canlandıran canlı ve renkli grafiklere sahiptir. Trend kafelerden manzaralı açık hava mekanlarına kadar, her sahne güzel bir şekilde tasarlanmıştır ve deneyimin genel atmosferine katkı sağlar. Ayrıca, oyunun müziği romantik buluşmalar için ruh halini belirlerken, seçilen şarkılar ve arka plan sesleri atmosferi daha da güçlendirir. Topluluk ve Destek Çekici oynanışı ve etkileyici hikaye anlatımının yanı sıra, Ten Dates Apk, deneyimlerini, stratejilerini ve hayran sanatlarını sosyal medya platformlarında ve çevrimiçi forumlarda paylaşan canlı bir oyuncu topluluğunu teşvik eder. Geliştiriciler, oyuncuları oyunu daima heyecanlı ve bağlı tutmak için yeni içerikler, özellikler ve etkinliklerle düzenli olarak günceller. Sonuç Özetlemek gerekirse, Ten Dates Apk, oyunculara sanal dünyada romantizm, macera ve anlamlı bağlantılar arayanlar için etkileyici ve sürükleyici bir arkadaşlık simülasyon deneyimi sunar. Çekici hikaye anlatımı, dinamik oynanış mekanikleri ve canlı topluluğuyla, oyun eğlenceli saatler ve romantik keşifler için sonsuz olasılıklar sunar. Oyun türünde deneyimli bir hayran mı yoksa bu türden yeni mi? Ten Dates Apk, tüm yaş gruplarından oyuncuları memnun edecek ve büyüleyecek nitelikte bir deneyim sunar. Ten Dates (On Buluşma), pandemi sonrası dünyada geçen interaktif romantik komedi Five Dates.  Londra'da yaşayan ve gerçek bir ilişki arayışında olan Misha, en yakın arkadaşı Ryan'ı kendisiyle birlikte hızlı buluşma etkinliğine katılması için ikna eder. Potansiyel beş ayrı kişiyle eşleşecek olan Misha ve Ryan, birbirinden çok farklı kişiliklere sahip kişilerle çıkmak için cesaretlerini toplamalı ve cazibelerini ortaya koymalıdır. Oyun boyunca yaptığın seçimler ve etkileşimler, flörtünle olan ilişkini olumlu ya da olumsuz yönde etkileyecek. Misha ve Ryan, dallanıp budaklanan, karmaşık sohbet konuları ve derin sorular zincirinin ortasında buz kırıcı oyunlar, garip senaryolar ve beklenmedik gerçeklerle karşı karşıya kalacaklar. İkisi de aşkı bulabilecek mi? "Five Dates", "The Complex", "The Bunker", "Bloodshore", "The Shapeshifting Detective", "Who Pressed Mute on Uncle Marcus?" gibi yapımları hayata geçiren yapım ekibinin yeni eseri. ÖZELLİKLER - Paul Raschid'in (Five Dates, The Complex) yönettiği canlı çekim romantik komedi - Kimi oynayacağını seç ve farklı karakter gruplarıyla arandaki bağı keşfet - 12 saatten uzun süren çekimlerden elde edilen çok sayıda başarısız durum senaryosu ile beraber 10'a yakın başarılı sonu keşfet - Oyunu oynarken hikâyeyi etkileyen gerçek zamanlı İlişki Durumu Takibi - Yayıncı Modu - Seçimlerini duraklat ve topluluğunla etkileşime geç ten dates apk indir, ten dates apk Read the full article

[mehmetkali]

Staj Yeri Bulmak mı, İş Bulmak mı Daha Zor?

Staj Yeri Bulmak mı, İş Bulmak mı Daha Zor?

Bir çok arkadaşımın, çocuklarının staj yeri arayışı sırasında yaşadıkları çaresizliği ve zorlukları gözlemlemek beni derinden etkiledi. Staj yeri bulma süreci, öğrenciler ve aileleri için heyecan verici bir adım olmasına rağmen, bazı durumlarda endişe verici ve karmaşık olabiliyor. Bu makalede, staj yeri ararken karşılaşılan zorlukları anlamak ve çözüm önerileri sunmak amacıyla yazıyorum.

Ekonomik koşulların zorlaması, pandemi sonrası hibrit çalışma modelleri ve şirketlerin minimum personel ile çalışması, stajyer istihdamını olumsuz etkilemektedir. Birçok şirket, zaman ve kaynak kısıtlamaları nedeniyle stajyerleri istihdam etmekte zorlanmaktadır. Bu durum, staj yeri bulmanın iş bulmaktan daha zor bir süreç olduğu düşüncesini desteklemektedir.

Ekonomik Zorluklar: Ekonomik koşullar, şirketlerin bütçelerini kısıtlayabilir ve personel istihdamını azaltabilir. Stajyer istihdamı, bazı şirketler için ekstra maliyetler doğurabilir ve bu nedenle stajyer pozisyonları sınırlı olabilir.

Çalışma Modellerindeki Değişimler: Pandemi sonrası birçok şirket, hibrit veya uzaktan çalışma modellerine geçmiştir. Bu durum, şirketlerin fiziksel ofislerinde stajyerleri barındırmayı zorlaştırmış ve stajyer pozisyonlarının azalmasına yol açmıştır.

Zaman ve Kaynak Kısıtlamaları: Şirketlerin minimum personel ile çalışması, stajyerlere mentorluk ve eğitim sağlamak için yeterli zamanın olmamasına neden olabilir. Stajyerleri eğitmek ve denetlemek, şirketler için ekstra çaba gerektiren bir süreç olabilir.

Konum ve Ulaşım Sorunları: Öğretmenlerin, okul yakınlarında staj yeri istemesinin altında yatan nedenlerden biri, öğrencilerin staj yeri için ulaşım ve kontrol kolaylığıdır. Ancak, şirketlerin okula yakın olmaması, staj yeri bulma sürecini zorlaştırabilir.

Öğrencilerin Rolü: Öğrencilerin staj yeri bulma sürecine aktif bir şekilde katılması ve farklı şirketlere başvurarak çeşitli fırsatları değerlendirmesi önemlidir. Ayrıca, kariyer merkezlerinden ve mentorlardan destek almak da staj yeri bulma sürecini kolaylaştırabildiği gibi iş bulmanın ilk aşamaları için de yol gösterici olacaktır.

Sonuç olarak, staj yeri bulmak gerçekten de iş bulmaktan daha zor bir süreç olabilir. Öğrencilerin de staj yeri bulma sürecine aktif katılımı ve esneklik göstermeleri, bu süreci daha başarılı kılabilir. Ayrıca, öğretmenlerin ve okulların da staj yeri bulma konusunda öğrencilere rehberlik ve destek sağlaması önemlidir.

  Staj Yeri Nasıl Bulunur?

Staj yeri bulma süreci, öğrencilerin kariyerlerini şekillendiren önemli bir adımdır. Staj yaparak, öğrenciler teorik bilgilerini pratikte uygulama fırsatı elde ederler ve iş dünyasını yakından tanıma şansı bulurlar. Staj yeri bulmak için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz:

Hedef Belirleme: Öncelikle, hangi sektörde ve hangi alanda staj yapmak istediğinize karar verin. Hedeflerinizi belirlemek, başvuracağınız şirketleri ve stajyerlik programlarını daha iyi seçmenize yardımcı olacaktır.

Araştırma Yapma: İlgilendiğiniz sektörlerde ve şirketlerde staj imkanlarını araştırın. Şirketlerin resmi web sitelerini, sosyal medya hesaplarını ve kariyer merkezlerini inceleyerek stajyerlik programları hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Kariyer Merkezi ve Öğretmenlerle İletişime Geçme: Üniversite veya okul kariyer merkezi ile iletişime geçerek staj yeri bulma konusunda yardım alabilirsiniz. Ayrıca, öğretmenlerinizden veya akademik danışmanlardan staj konusunda öneriler ve rehberlik talep edebilirsiniz.

Özgeçmiş Hazırlama: Başvuracağınız şirketlere göndereceğiniz özgeçmişinizi hazırlayın. Özgeçmişinizde eğitim bilgileriniz, yetenekleriniz ve ilgi alanlarınız gibi önemli bilgiler yer almalıdır.

Motivasyon Mektubu Yazma: Başvurularınıza ekleyeceğiniz bir motivasyon mektubu yazın. Mektupta, neden o şirkette staj yapmak istediğinizi ve katkılarınızı nasıl sağlayacağınızı ifade edin.

Şirketlere Başvuru Yapma: Stajyerlik programları açıldığında, başvurularınızı zamanında ve eksiksiz bir şekilde gönderin. Online başvuru formlarını dikkatli bir şekilde doldurun ve gerekli belgeleri ekleyin.

Ağ Oluşturma: İlgilendiğiniz sektördeki profesyonellerle ve mevcut stajyerlerle iletişime geçin. Networking etkinliklerine katılarak, fırsatları yakalama şansınızı artırabilirsiniz.

Dikkatli Takip: Başvurularınızı gönderdikten sonra düzenli olarak e-posta ve telefonu kontrol edin. Eğer bir geri dönüş alamıyorsanız, nazikçe hatırlatma yapabilirsiniz.

Alternatif Seçenekler Değerlendirme: Sınırlı kontenjan veya yoğun rekabet nedeniyle tercih ettiğiniz şirkette staj yeri bulamazsanız, alternatif şirketleri değerlendirin. Küçük ölçekli şirketler veya start-uplar da değerli stajyerlik deneyimleri sunabilir.

Olumlu ve Esnek Olma: Staj yeri bulma süreci bazen beklediğiniz gibi gitmeyebilir. Olumsuz yanıtlar veya reddedilmeler olabilir. Ancak pes etmeyin, olumlu ve esnek bir tutumla başvurularınıza devam edin.

Staj yeri bulma süreci zaman alabilir ve bazen zorlayıcı olabilir, ancak sabırlı ve kararlı bir şekilde ilerleyerek uygun bir staj yeri bulma şansınızı artırabilirsiniz. Aynı zamanda staj yeri ararken çevrenizdeki kişilerden destek ve rehberlik talep ederek daha iyi sonuçlar elde edebilirsiniz

Editörün Notu:

Staj yeri aramada karşılaşılan zorluklar, eğitim sistemimizdeki bazı eksiklikleri gözler önüne sermektedir. Öğrencilerin, okulları ve gelecekleriyle ilgili çalışmalara geç başlamaları gibi durumlar söz konusu olabiliyor. Dahası, okullarımızın ve öğretmenlerimizin sektörlerden veya sahadan uzak olması, öğrencilere yeterince rehberlik sağlayamamaları gibi bir düşünceye sahibim. Tabii ki, bunlar benim şahsi düşüncelerimdir ve durumu tamamen kapsamamaktadır.

The post Staj Yeri Bulmak mı, İş Bulmak mı Daha Zor? first appeared on 0 554 1730000 I info@aeroportist.com / Güncel Havacılık Haberleri.

source https://www.aeroportist.com/staj-yeri-bulmak-mi-is-bulmak-mi-daha-zor/

[pazaryerigundem]

Gemlik'te Belediye-muhtar işbirliği ile talepler çözüm buluyor

https://pazaryerigundem.com/haber/185837/gemlikte-belediye-muhtar-isbirligi-ile-talepler-cozum-buluyor/

Gemlik'te Belediye-muhtar işbirliği ile talepler çözüm buluyor

Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ait Atatepe Sosyal Tesisi’nde gerçekleştirilen toplantıda Gemlikli muhtarlar ile bir araya geldi. Muhtarların belediye için çok değerli olduğunu söyleyen Başkan Deviren, “Muhtarlarımız işlerini rahatlıkla tamamlıyorsa biz de rahat ediyoruz. Böylece vatandaşlarımızın isteklerine daha hızlı cevap vermiş oluyoruz” dedi.

BURSA (İGFA) – Toplantıya Başkan Deviren’in yanı sıra Başkan Yardımcısı Arzu Karataş, BUSKİ Gemlik Şube Müdürü Mustafa Emir Kaya, merkez ve çevre mahallelerin muhtarları ile daire müdürleri katıldı. Başkan Deviren’den önce söz alan Lösemili Çocuklar Vakfı yetkilileri, LÖSEV’in çalışmaları hakkında sunum yaparak muhtarları vakfın çalışmalarına destek olmaya davet etti.

“İŞİMİZ SİZE DESTEK OLMAK”

Toplantıda söz alan Başkan Deviren, belediyenin işinin muhtarlara destek olmak, çalışmalarında gerekli kolaylığı sağlamak olduğunu söyleyerek “bunları yaparken kanuna, düzene, örf ve adetlerimize uymalıyız. Kanuna aykırı hiçbir işe olur demeyeceğimizi söylemeliyim. Kötü örnekten örnek olmaz. Bir işin sağlıklı şekilde yürümesi için kanun ve düzene uygun olmalı.  Kanunlar kesinlikle vatandaşın yararına kullanılmalı” dedi. Gemlik’te 35 mahalle olduğunu, köylerin ihtiyaçlarına biraz daha ağırlık vermek istediklerini söyleyen Başkan Deviren, “aynı şekilde merkez mahallelerimizde de kültürel, sanatsal ve belediye hizmetleri ile ihtiyaçlarına cevap vermek için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

KAÇAK YAPIYA GEÇİT YOK

Kaçak yapı konusuna da değinen Başkan Deviren, konuyla ilgili “köylerimizde, muhtarlarımızın da bilgisi olmadan kaçak yapılar inşa ediliyor. Özellikle pandemi dönemi ardından depremler nedeniyle insanlar kendini doğaya atmak istedi. Bunu keyfi olarak yapanlar da düzensizlik meydana getiriyor. Haydariye’den Fındıcak’a kadar kaçak yapılar var. Burada İmar İşleri var, ilgili birimler var, muhtarlıklar var. Bu silsile mutlaka takip edilmeli” dedi.

Başkan Deviren’in konuşmasının ardından muhtarlar soru, ihtiyaç ve taleplerini dile getirdiler. Toplantıda bulunan daire müdürleri, ilgili talepleri not alarak taleplerin hızlıca giderileceğini ifade ettiler.

BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.

[mizemediaagency]

Meta, Sosyal Ses Aktarımının Son Unsurlarını Rafa Kaldırıyor

Meta, Sosyal Ses Aktarımının Son Unsurlarını Rafa Kaldırıyor

Ardından, Meta’nın sosyal ses desteğinin son kalıntıları, bu aydan sonra bir seçenek olarak gruplar halinde ses kanallarının kaldırılmasıyla süpürülüyor.

şurada görebileceğiniz gibi bu bildirimtarafından paylaşıldı Radu OnescuMeta artık kullanıcı gruplarını ses kanallarının kaldırıldığı konusunda uyarıyor ve üyeler bu haftadan itibaren gruplarda yeni ses kanalları oluşturamayacak.

Bu, Clubhouse’un 2021’in başlarında hızla ün kazanmasının ardından büyük bir vurgu yaptığı Meta’nın işitsel sosyal desteğinin son kalan unsurudur. Aynı yılın Nisan ayında Meta, aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir dizi sosyal ses özelliğini duyurdu: sadece ses Odalarpodcast’ler için yeni destek özellikleri ve Kullanıcıların bir dizi efekt kullanarak kısa biçimli ses klipleri oluşturmasına olanak tanıyan ‘Soundbites’.

Meta o zamandan beri tüm bu projeleri iptal etti. Bu, büyük ölçüde, yalnızca sesli etkileşim seçeneklerinin azalan popülaritesini yansıtıyor; Clubhouse’un popülaritesi dibe vurmaya devam ediyor ve diğer sosyal ses seçenekleri rafa kaldırılıyor veya diğer uygulamalarda öncelikleri kaldırılıyor.

Ama aynı zamanda, Meta’nın odak noktasını daraltmak ve maliyetleri azaltmak için bir dizi projeden uzaklaştığını gören daha geniş maliyet düşürme önlemlerinin bir parçası.

Gerçekten de bu hafta Meta, organizasyondan 10.000 kişinin çıkarılacağı yeni bir işten çıkarma turunu duyurdu. Bu, Meta’nın geçen yıl Kasım ayında zaten kestiği 11.000 işe ek olarak ve bu kadar çok insanın işine devam etmesiyle, daha geniş yeniden organizasyonu kapsamında bazı projelerin de iptal edilmesi kaçınılmaz.

Geriye dönüp bakıldığında, sesli sosyal medyanın ani yükselişinin pandemi kaynaklı bir moda olduğu ve insanlara çok ihtiyaç duydukları insani bağlantıyı daha az müdahaleci ve birçok yönden daha samimi bir biçimde elde etmeleri için başka bir yol sağladığı artık açık.

Bu, tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmiyor – Clubhouse’un hâlâ özel bir kullanıcı tabanı var ve bu sesli toplantı öğelerinden büyük değer toplayan bazı topluluklar var. Ancak genel, geniş bir itiraz seçeneği olarak, talep orada değil, bu nedenle çoğu uygulama artık devam ediyor ve canlı ses öğelerini desteklemeyle ilgili maliyetleri düşürüyor.

Özellikle Meta için bu uzun zaman oldu. Bu araçların çoğunu geçen yıl Mayıs ayında emekliye ayırdı ve gruplar halinde ses kanalları neredeyse başka bir doğum gününe gidiyor. Ama artık zamanı geldi, bu da Facebook gruplarındaki katılım seçeneklerinizden bir unsuru daha ortadan kaldıracak.

Bu, gerçekten, bir zamanlar bir sonraki milyar dolarlık fırsat olarak görülen şeyin ayakta kalan son parçaları olarak sadece Twitter Spaces ve Clubhouse’u bırakıyor. Şu anda ikisi de kalacak gibi görünüyor – ancak yine de Clubhouse’un parası bitebilir ve kim bilir Twitter 2.0’da sırada ne var.

Gelgitin ne kadar hızlı değişebileceğini ve bu büyük trendlerin ne kadar hızlı yükselip alçalabileceğini görmek ilginç. Herhangi bir kanala çok fazla vurgu yapmadığınızdan emin olmanızı ve aynı zamanda ilgili zaman testi haline gelene kadar trendlerin sadece bu olduğunu unutmamanızı sağlamak için başka bir hatırlatma.

Kaynak, Siteyi Ziyaret Edin

[deliklicinar]

Gençlik Spor Yurtları depremzedeleri misafir ediyor

Ülkemizi yasa boğan Kahramanmaraş merkezli depremlerde etkilenerek Denizli’ye gelen vatandaşlar, GSB Denizli Yurtlarında misafir ediliyor. "Asrın felaketi" olarak nitelenendepremin yaşandığı 10 ilden depremzedeler tüm ülkede olduğu gibi Denizli’ye de gelerek Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı yurtlarda ağırlanıyor. AFAD yetkililerince kayıtları yapılan 600 kişi yurtlara yerleşmiş durumda. Depremzedelerin hijyenik malzemeler, kıyafet gibi ihtiyaçları Pamukkale Yurdu Sosyal Tesislerde bulunan Yardım Malzemesi Temin Merkezinden gönüllü gençlerin çalışmaları ile karşılanıyor.

Deprem anında Adıyaman’da bulunan ve yurtlarda misafir edilen depremzede Fatma Karahan ‘‘Çok kötü bir felaket yaşadık, komşularımız akrabalarımız enkaz altında kaldı. Devletimiz sağ olsun bizi yurtlara yerleştirdi ve her türlü imkanı bizim için seferber etti. Tüm depremzedelere Allah yardım etsin, devletimizden de Allah razı olsun.’’ dedi. GSB Denizli Yurtlarında kalan depremzedeleri ziyaret eden Denizli Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer İlman yaptığı açıklamada ‘‘Ülke olarak çok büyük bir felaket yaşadık. Çok şükür Devlet ve Millet el ele verip bu depremlerin yaralarını sarmaya başladık. Gençlik ve Spor Bakanlığı personellerimiz gerek yardım çalışmaları, gerek afet bölgesine destek ekip gönderilmesi, gerekse depremzedelerin yurtlarda misafir edilmesi gibi alanlarda aktif olarak görev alıyorlar. Denizli Valiliğimiz ve AFAD koordinasyonunda pandemi koşullarında olduğu gibi bu felakette de yurtlarımız milletimizin yuvası oldu. Biz ülke olarak bu felaketin de yaralarını beraber saracağız, tekrardan tüm ülkemize geçmiş olsun diliyorum.’’ dedi. Read the full article

[rastgeleticaret]

Başvurular Bugün Başladı! 15 Gün İçinde Paranız PTT Aracılığı İle Ödenecek...

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde pandemi döneminde başlatılan ihtiyaç sahibi ailelere yapılan sosyal yardımlar, ‘Türkiye Aile Destek Programı’ adıyla düzenli hale getirildi. Türkiye Aile Destek Programı’na kabul edilen ailelere 1250 TL’ye kadar nakdi yardım ve çocuklu ailelere de 650 TL’ye kadar çocuk yardımı yapılıyor. İşte, Türkiye Aile Destek Programı başvuru sayfası… Türkiye…

[elazigsurmanset]

“Hükümetin Tasarruf Paketi Emekçilere Darbe Vuruyor”

Türkiye’de ekonomik krizle mücadelede geçtiğimiz haftalarda açıklanan Kamuda Tasarruf Paketi ile ilgili tepki açıklamaları devam ediyor. KESK Kocaeli Şubeler Platformu kamuda tasarruf tedbirleri konusuyla ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirerek şunları söyledi: “Ülkenin emekçileri ve üreticileri, bütçenin en büyük gelir kaynağı olan vergileri en çok ödeyenler olarak, yeni bir saldırı paketiyle karşı karşıya kalmış durumda. Açlık ve yoksulluk sınırlarında yaşam mücadelesi veren emekçiler, şimdi de yeni bir tasarruf dalgasının baskısı altına alınmak isteniyor. Bu paketin, IMF’nin hazırladığı kemer sıkma paketlerinin bir kopyası olduğu ve kamusal hizmetlerin şirketlere devredilerek kamunun tasfiyesinin amaçlandığı belirtiliyor. Kamu hizmetlerinin piyasaya açılarak özelleştirilmesi sonucu kamu yatırımları zaten oldukça sınırlı hale getirilmişken, bu paketle daha da kısıtlanmak isteniyor. Kamu emekçilerine yönelik saldırılar, sermayeye yeni kaynak yaratma amacı taşıyor. Hazine ve Maliye Bakanı’nın açıklamalarından, bu saldırıların yeni paketlerle devam edeceği anlaşılıyor. Henüz bir hafta geçmeden, kamu istihdamını güvencesiz hale getiren “Devlet Memurlarının Esnek Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik Taslağı” çalışmalarının hızlandırıldığı öğrenildi.”

“Kamuda Tasarruf Paketinde Ayrılan Pay Düşürülüyor”

Açıklamada paketin içeriğine yönelik bildiler paylaşıldı: “100-200 milyar TL arasında tasarruf edilmesi hedeflenirken, sermayeden vazgeçilen miktarın 2 trilyon 200 milyar TL olduğu görülüyor. Kamu-Özel İşbirliği projelerine 2024 bütçesinden 162 milyar 400 milyon TL garanti ödemesi yapılacak ve bu, paketten toplanması öngörülen miktardan fazla. Tasarruf paketi üç yılı kapsıyor ve bu süre zarfında faiz giderlerinin bütçedeki payı ,5’ten ,3’e çıkacak. Kamu yatırımları daha da azaltılıyor ve kamu hizmetlerine ayrılan pay ’a kadar düşmüş durumda. Mevcut kamu yatırımları neredeyse yok denecek kadar sınırlı hale getirilmişken, paketin bu durumu daha da kötüleştireceği belirtiliyor.” “Kamu Hizmetlerinin Özelleştirilmesi De Pakette Yer Alıyor” IMF kemer sıkma programlarının tipik özelliklerinden biri olan kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, çalışan sayısının azaltılması ve maaşların düşürülmesinin de pakette yer aldığına dikkat çeken KESK Şubeler Platformu Sözcüsü Murat Harata, “Kamu personel alımı emekli olanlarla sınırlanırken, destek personel sayısı kademeli olarak azaltılıyor. TÜİK’in verilerine göre işsizliğin devasa boyutlara ulaştığı günümüzde, “üç yıl daha bekleyin” demek gençlerin umutlarını söndürmek anlamına geliyor. 2024 yılı itibariyle kamuda 5 milyon 200 bin kamu personeli bulunmakta ve bu personel zaten yetersizdir. Kamu personelinin toplam istihdama oranı OECD ortalamasının olduğu yerde Türkiye’de ’tür. Özellikle sağlık ve büro hizmetlerinde personel yetersizliği nedeniyle bir personel, iki veya üç kişinin işini yapmak zorunda kalmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı verilerine göre, resmi öğretmen açığı 68 bindir ve 100 bin öğretmenin acilen istihdam edilmesi gerekmektedir. Bu ağır tabloya rağmen kamuda istihdamın sınırlandırılması, 85 milyonun sağlığını ve gençlerin geleceğini karartmaktadır” dedi.

“Uzaktan ve Esnek Çalışma Modelleri Hedefleniyor”

Harata sözlerini şöyle sürdürdü: “Paket, esnek ve uzaktan çalışma modellerinin geliştirilmesini hedeflemektedir. Pandemi döneminde provası yapılan bu çalışma biçimi, kamuda temel istihdam biçimi haline getirilmek istenmektedir. Bu durum özellikle kadınların istihdam olanaklarını daraltacak ve cinsiyetçi iş bölümünü pekiştirecektir. Kamuda personel servis hizmeti, savunma ve güvenlik hariç kaldırılmaktadır. Bu hizmetten yararlanan sınırlı sayıdaki personel de mağdur edilmektedir.” Pakette lojman kiraları ve sosyal tesis ücretlerinin piyasa koşullarına göre artırılmasının öngörüldüğüne de dikkat çeken Harata, “Lojman kiralarının artması, kamu emekçilerinin maaşlarının yarısından fazlasının lojman kirasına gitmesi anlamına geliyor. Mevcut sosyal tesislerin ekonomiye kazandırılması adı altında yandaşlara satılması hedefleniyor. Ayrıca, muhalefetin kazandığı belediyelerin hizmet sunamaz hale getirilmesi amaçlanıyor.” diye konuştu.

“Emekçilere Bir Saldırıdır!”

Paketin, “kamuda tasarruf ve verimlilik paketi” adı altında emekçilere yönelik bir saldırı paketi olduğunu söyleyen Harata son olarak şunlara değindi: “KESK olarak, bu saldırı paketine karşı mücadele edeceğiz ve gerekli adımları atacağız. Tasarruf paketine karşı, “Yoksulluk, İşsizlik, Güvencesizlik Paketine Hayır! Emekçiler Tasarruf Paketi Altında Yürütülen Saldırı Politikalarına Sessiz Kalmayacak!” şiarı ile eylemlerimizi sürdüreceğiz. Kamudan tasarruf değil Saray harcamalarından tasarruf edilsin. Vergide adalet sağlansın, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınsın. Yandaşlara yapılan döviz garantili projelere ve Kur korumalı mevduat soygununa son verilsin. Saray harcamaları kısılsın. Personel eksikliği giderilsin, torpile ve siyasal kadrolaşmaya son verilsin. Angarya çalışma yasaklansın, esnek ve uzaktan çalışma yönetmeliği sonlandırılsın. Gerçek ve özgür toplu sözleşme koşulları sağlansın. Emeklilere insanca yaşayacakları maaş verilsin.” (Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) Read the full article

[malatyapenceregazetesi]

Dünyayı Sevgi ve İyilik Güzelleştirecek

YEŞİLYURT’TA ‘GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ’ HİZMETLERİNE ÖĞRENCİLERDEN BÜYÜK DESTEK!

“Dünyayı Sevgi ve İyilik Güzelleştirecek” Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Yardım İşler Müdürlüğü tarafından gerçekleşen organizasyonla ilçe genelindeki sosyal yardımlara destek vermek amacıyla Beydağı Anadolu Lisesinde kurulan ‘Sosyal Yardım Kulübü’ öğrencileriyle bir araya geldi. Yeşilyurt Belediyesi Emanet Çarşı Toplantı Salonunda gerçekleşen programda öğrencilere ilçe genelindeki sosyal hizmetler hakkında bilgiler paylaşan Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, ‘Gönül Belediyeciliği’ hizmetlerinin genişlemesine katkı sunan Beydağı Anadolu Lisesi ‘Sosyal Yardım Kulübü’ öğrencilerine teşekkürlerini sundu. İhtiyaç sahibi vatandaşlarla aralarında kurdukları ‘gönül bağlarını’ yeni hizmetlerle güçlendirdiklerini söyleyen Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada; “ Sizleri ihtiyaç sahibi hemşehrilerimize sosyal yardımlarımızı ulaştırdığımız Emanet Çarşımızda ağırlamaktan mutluluk duymaktayız. Bölgemizin en büyük sosyal yardımlaşma noktası olan Emanet Çarşımız seçimde ki vaatlerimiz arasında yer almaktaydı. İlçemizde hiçbir hemşehrimizin aç ve açıkta kalmasına gönlümüz asla razı gelmez. Çünkü bizler yardımlaşmayı, kardeşliği ve paylaşmayı öncelik haline getiren bir dine ve medeniyete sahibiz. Bunun gerekliliklerini yerine getirmek bizim en önemli görevimizdir. Cumhurbaşkanımızın üzerinde hassasiyetle durduğu ‘Gönül Belediyeciliği’ hizmetlerimizle ihtiyaç sahibi hemşehrilerimize bu güzel mekanda giyecek, yiyecek ve gıda yardımlarımızı ulaştırmaktayız. Sivil toplum kuruluşlarımız, meslek örgütlerimiz, mahalle muhtarlarımız ve bu konuda duyarlı hemşehrilerimizin destekleriyle ihtiyaç sahibi kim varsa ona ulaşıp zor anında elinden tutup yanında yer almayı ilke haline getirdik. Bölgede ihtiyaç sahibi vatandaşlara en fazla yardım ulaştıran yerel yönetimler arasındayız. Tabii ki burada ihtiyaç sahiplerinin rencide olmadan, istediği malzemeye rahat, kolay ve güvenilir ortamlarda verdiğimiz kartlarla ulaşması için Emanet Çarşımızı hizmete sunduk. 2020 yılında yaşanan deprem, hasar görev evler ardından yaşanan pandemi sürecinden dolayı ekonomik anlamda zor duruma düşen hemşehrilerimize bu yardımlarımızı planlı bir şekilde ulaştırmaya devam ediyoruz. Burada planlı, düzenli ve güzel bir yardım organizasyonu şeması oluşturduk. Buraya gelemeyecek durumda olanlara da ekiplerimiz gidiyor ve ihtiyacı olan yardımı ulaştırıyor. Bizler tüm vatandaşlarımızın kimseye ihtiyaç duymadan huzurlu, sağlıklı ve güvenli ortamlarda mutlu bir hayat sürmesi için bu faaliyetleri yapıyoruz. 350 bin nüfuslu ilçemizde 3 bin 500 hemşehrimiz buradaki yardımlardan faydalanıyor. Buradaki projelerimize katkı sunan hayırseverlerimize yaptıkları yardımların nereye, kime ve zaman gittiğine dair bilgiler anında paylaşılıyor. Burada bir güven ortamı oluşturuldu, hayırseverlerimizin sayısı ise güven üzerine kurulan bu sistem sayesinde hızla artıyor. Her bir insanımızın mutlu olması, kimseye minnet etmeden yaşadığı bir zorlukta yanında yer alan bir belediye olduğunu bilmesi için çok çalışıyoruz.” diye konuştu. Gençlerin okul yıllarında yardımlaşma ve dayanışma kültürünü benimsemesi, duyarlı ve bilinçli bir hayata sahip olması için bu tür etkinliklerin önemli olduğunu dile getiren Başkan Çınar, “Teknolojin hızla gelişmesi, internetin hayatımızın her anını sardığı bu dönemde ne yazık ki yakınımızda olup ta ihtiyaç sahibi olan insanları göremeyebiliyoruz. Pandemi sürecindeki eve kapanmalar ve sanal dünya derken bireysellik ne yazık ki fazlalaştı. Sorunu olan, zorda ve darda olan insanlara el uzatmak, onların gönül dünyalarına girmek, yardım etmek ya da yardımlaşa ulaşmasını sağlamak hepimizin ortak görevi olmalıdır. Sosyal Yardım İşler Müdürlüğümüzde okul idarecilerimiz ve öğrencilerimizin destekleriyle toplumda farkındalık oluşturacak güzel bir eğitim ve bilinçlendirme çalışmasını başlattılar. Sosyal yardım hizmetlerimizin genişlemesine ve toplumun tüm kesimlerinin haberdar olmasına imkan tanıyacak bu çalışmayla öğrencilerimize sosyal yardım hizmetlerimiz üzerine teorik ve pratik bilgiler aktaracağız. Okullarımızda sosyal yardım kulüplerinin kurulmasına katkı sunuyoruz, kurulan ekiplere dahil olan öğrencilerimizi hizmet mekanlarımızda ağırlıyoruz, bizzat yerinde bilgiler aktarıyoruz, projelerimiz hakkında bilgiler paylaşıyoruz. Bizler okullarımızla birlikte çalışarak öğrencilerimizin sosyal yardım konularında bilgi sahibi olması için bu çalışmaları yaparken, iyilik elçilerinin çoğalmasına da destek sunmuş oluyoruz. İnşallah öğrencilerimizin de destekleri ve katkılarıyla bu yardımlarımızı daha fazla kesime ulaştırmak istiyoruz. Yardım organizasyonlarımızın planlamasını ve yönetimini bizzat yerinde görüp, bilgi edinen öğrencilerimizden isteğimiz; burada güveni ön plana alan çok güzel bir sistem kurduk, herkese ulaşabiliriz, okulunuzda veya yaşadığın çevrede yardıma ihtiyacı olanları ekiplerimize mutlaka bildirmenizdir. Yardıma ihtiyacı olanların iyilik elçisi olmak öğrencilerimizin elindedir. İlçemizdeki sosyal yardımları yerinde görmek ve destek sunmak amacıyla ‘Sosyal Yardım Kulübü’ faaliyetlerine hız veren Beydağı Anadolu Lisemizin müdürüne, öğretmenlerimize ve öğrencilerimize gösterdikleri bu hassasiyetten dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.” diye konuştu. Başkan Çınar konuşmasının sonunda Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Yardım İşler Müdürlüğü uhdesinde devam eden sosyal sorumluluk projelerinin amaç ve hedefleri üzerine öğrencilere detaylı bilgiler paylaştı. Read the full article

[yardimsorgulama]

MARKET ALIŞVERİŞİ YARDIM BAŞVURUSU NASIL YAPILIR 2022 #başvuru #yardım

MARKET ALIŞVERİŞİ YARDIM BAŞVURUSU NASIL YAPILIR 2022 #başvuru #yardım

MARKET ALIŞVERİŞİ YARDIM BAŞVURUSU NASIL YAPILIR yazımıza hoş geldiniz. Ayrıca MARKET ALIŞVERİŞİ YARDIM BAŞVURUSU NASIL YAPILIR konusundaki görüşlerinizi alt kısımdan yorum olarak oluşturursanız seviniriz. #başvuru #yardım #SONDAKİKA #sondakikahaber konusu son zamanlarda oldukça günceldir. 2022 yılı içerisinde çok popüler olan ve de farklı kişiler tarafından farklı görüşler ile sunulmuş olan bu…