#Nefes - Vatan Sağolsun
Explore tagged Tumblr posts
Text
45 SANİYE!...
Reaction... Önce yabancı bir askerin Nefes - Vatan Sağolsun filmi ile ilgili düşüncelerini ve duygularını izleyelim... (Bu türden filmdeki bu konuşmayla ilgili yabancıların hislerini anlattıkları çok video var)
youtube
İzlediniz mi? Tavsiyem bir kez daha izleyin..
. . . . . . . . . .
Şimdi filmin bahsi konu olan komutanın o mükemmel konuşmasını filmden alınan kesitle izleyelim..
Ülkemiz, istila altında! Namusumuz olan sınırlarımız her gün "sığınmacılar" adı altında ülkesini dahi koruyamayan kaçkınlar tarafından tecavüze uğruyor!
.. ...
Sonra ülkemizin fakir vatandaşları bu kaçkın sığınmacıların desteklediği teröristlerce şehit edilir ve haberlerde "45 saniye"liğine kahraman ilan edilir! Ya geride kalanlar?.. Hatırlayın ayağında lastik ayakkabı, derme çatme tahtalarla yapılmış evi olan şehit babamızı (Bazı siyasiler şehit babamız için sözler verdiler ama tutmadılar).. Unuttunuz değil mi? Yoksa uyutuldunuz mu? . .
Unutursan ölürsün!
Uyursan ölürsün!
... Sen ölürsen herkes ölür!
...
Not: Sıra bana sıra gelmez deme, sen "uyursan" yarın bir gün o kaçkın sığınmacılar senin de kapını çalar...
#Nefes - Vatan Sağolsun#Uyursan Ölürsün!#Sen Ölürsen Herkes Ölür!#Uyursan Sıra Sana da Gelecek...#Youtube
3 notes
·
View notes
Text
O zilin sesini duyduğunda,
yüreğine düşen acıya lanet ediyorum.
Artık koklayamayacağım içini bir bulut gibi. Kapatacağım önünü içindeki güneşin,
beni affet.
Kelimeler hiç bir zaman bu
kadar anlam kazanmadı canım.
Vatan sana canım feda derken dışım;
İçim, vatan sensin be aşkım diye haykırdı.
Toprağın olmaya çalışmak varken,
mezarın oldum.
Nehir olup akmak varken,
deren olup taştım.
Güneş olmak varken,
gölgen oldum.
Beni affet…
1 note
·
View note
Text
" 'Vatan sana canım feda!' derken dışım, içim 'Vatan sensin be aşkım!' diye haykırdı."
Nefes: Vatan Sağolsun
#film#filmedit#spotify#wattpad#ay ve gece#ay benim gece senin#tumblr#ileti#postlarım#my post#artists on tumblr#3391km#benegeninincisi#izmirveege#egeizmirindir#onur boysan#kitap alıntısı#alıntı#alınti#film alıntıları#film alıntısı#türk askeri#asker#sevgi#aşk
34 notes
·
View notes
Text
Eski Türkiye/Yeni Türkiye
Biliyor muydunuz?
Türkiye Cumhuriyeti dışında hiç bir devlet bağımsızlığını 6 ülke ile savaşarak kazanmamıştır.
YIL 2002
17. Dünya kupası
A milliler Güney Kore ile 3.’luk maçına çıkmış ve alınların aklarıyla Dünya 3. olmuşlardı.
Tüm Türkiye işte o gece sokaklara dökülmüş. Ellerinde ki bayrakları sallayarak coşku ile kutladılar.
Yeşil sahanın çocukları yense de yenilse de hep gururu oldular bu ülkenin, Eski Türkiye’ye gülle güle…
Yıl 2021
Hollanda:6 Türkiye: 1
07.09.2021 A milliler grup birincisi olduğu halde büyük bir hezimete uğrayarak tüm Türkiye’yi şaşkına uğrattı. Yorumcuların hakaretleri, taraftarların k��fürleri, olmayan takım ruhu ve izlenmeyen A milli maçları Yeni Türkiye’ye merhaba…
YIL 2007
21 Ekim 2007
“Saat 00.20’de PKK’nın Hakkâri ilinin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca Köyü’nde konuşlu Türk Silahlı Kuvvetleri Komando Taburu’na karşı ağır silahlarla gerçekleştirdiği saldırıdır.
Saldırı sonucu 12 askerin şehit edildiği ve 10 askerinde kayıp olduğu bilgisi alınmıştır.”
Şehit haberi olduğu zaman gözlerden yaş akan bir millet, sabahlara kadar sokaklarda “ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ” diye haykıran bu millet, günlerce TV’lerde gündemi şehit olan bu millet, Eski Türkiye güle güle…
Yıl 2021
07 Eylül 2021
“Suriye’nin El Bab kentinde üs bölgesine PKK/YPG’li teröristler tarafından düzenlenen roketatarlı saldırıda Uzman Çavuş Muammer Yiğit (31) şehit oldu, 4 asker yaralandı.”
“NEFES” Filimin den ufak bir kesit;
“Asker: Hakan Atakan, Hatay. Emret komutanım!
Yüzbaşı: Öldün sen Hataylı. Annenizin gözü yaşlı, hüngür hüngür ağlıyor kadın.
Komşularınızın kolları arasında.
Bileklerini ovuyorlar kolonyayla. ‘Evladım’ diye ağlıyor.
Babanız da ağlıyor.
Göstermiyor ama yıkılmış bir köşeye içten içe ağlıyor adam.
Ama ağzında bir cümle, ‘Vatan sağolsun, memleket sağolsun, bir oğlum olsa onu da gönderirim’ diye ağlıyor.
Aldılar hepinizi, aldılar.
Gönderdik cenazeleri ailenize, kurşun izlerini silerler, yıkarlar sizi.
Bir güzel de bayrağa sararlar.
Böyle öldü.
En değer verdiğim adam böyle öldü.
Ama uyuduğu için değil, buraya erken gelelim diye.
Koydular helikoptere, gönderdiler memleketine.
Televizyona bile çıkarsınız. 45 saniyeliğine kahraman olursunuz.
Çıkar süslü bir karı, hüzünlü sesle anlatır.
Hekim Bulut, karakol baskınında şehit düştü.
45 saniye.
Sonra da magazin haberleri.”
Peki şimdi 45 saniye bile gösterebilecek bir haber kanalı görebiliyor musunuz? Ne ara böyle olduk ne ara bu kadar Türklüğümüzden benliğimizden çıktık.
Belki de;
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Senin Bilal’in de böyle bayrağa sarılı gelirse bizi anlarsın. Senin oyların azaldı diye bizim çocuklarımızın, ağabeylerimizin bedel ödemesi mi lazım” dediğini ve Erdoğan’ın da yanıt olarak “Ağabeyin de bu mesleği seçmeseydi” dedi…
Belki de tamda bu yüzdendir, Yeni Türkiye’ye merhaba….
#Eskitürkiye#yenitürkiye#türkiye#tbmm#meclis#İstanbul#Ankara#gündem#köşeyazısı#mustafa kemal atatürk#recep tayyip erdoğan#devlet bahçeli#özgür özel#Ümit özdağ#ak parti#CHP#MHP#Zafer partisi#yildirimkemal#siyaset#siyasiistikrar#tumblr yazarları#black tumblr#artists on tumblr#ülkemde mülteci istemiyorum#ülke
3 notes
·
View notes
Text
3-ÖLMEDEN ÖNCE İZLENMESİ GEREKEN FİLMLER
Gibi ( dizi)
Pardon-ferhan şensoy
Star wars
Andropoz
Telefon kulübesi
Başka dilde aşk
İki dil bir bavul
Cesur yürek
Masumiyet
Testere
Kelebek etkisi
Benim adım kaan
Sisler evi
Zamanın ötesinde
Hayat güzeldir
Köstebek
Amelia
Şarkuteri
Sil baştan
Limit yok
Felekten bir gece
In bruges
Mulholland Drive
Yaşamın şifresi
Tetikçiler
Naim
Yeni hayat
Umudunu kaybetme
Paris’te gece yarısı
300 spartalı
7 yaşam
Kardeş payı( dizi)
1 rüya için ağıt
Dogvılle
Baba-2 ( al pacino)
The hateful Eight( q.tarantino)
Masum
Beyaz şeytan
Platform-1
Aşk tesadüfleri sever
7. Koğuşdaki mucize
Yıldızlararası
Amerikan sapığı( mila kunis)
Cebimdeki yabancı
Breaking bad ( dizi)
Hacivat karagözü neden öldürdü?
Yarının sınırında
Hz. Muhammed: Allah’ın elçisi
İnşaat( emre kınay)
Tanrı kent
Kolpaçino
Azınlık raporu
Nefesini tut
Deadpool
12 maymun
Manolya
Çılgın romantik
Her şey cok güzel olucak
Organize işler
Nefes ; vatan sağolsun
Çarpışma
4 nikah 1 cenaze
İşler güçler ( dizi)
Kingsman
Ölü gelin
Kirli harry
Meet joe black
28 gün sonra
Can dostum
Ucuz roman
Şarlo diktatör
Oyuncak hikayesi
Dokunulmazlar
Ran
Kıll bill
Whiplash
Vanilla sky
Gelinin intikamı
Kışkırtma ( tinto brass)
Kaybedenler kulübü
Malcom x
İyi şanslar chuck
Monte cristo kontu
Makas eller
Behzat Ç( dizi)
Hamilton
Zindan adası
Casino
Teksas katilamı
Halka
21
Kebab collection
Kod adı kılıçbalığı
Yağmur adam
Rezervuar köpekleri
Ölüm geçirmez
Daha yaklaş
Hancock
Kadavra
Kapışma
Milyoner
Zincirsiz
Ölü ozanlar derneği
Repo men
Ölümcül deney
Sihirbazın çırağı
Red
Benim hırçın sevgilim
Cannibal Holocaust
Ölüm yarışı
Galaksinin koruyucuları
Özel tim
Zombilerin şafağı
Gizemli nehir
Brazil
Göl evi
Diriliş ertuğrul ( dizi)
Buz devri
Croocslar
İnanılmaz aile
Uykusuz
0 notes
Text
o zilin sesini duyduğunda yüreğine düşen acıya lanet ediyorum.
artık koklayamayacağım içini. bir bulut gibi kapatacağım önünü içimdeki güneşle. beni affet.
kelimeler hiçbir zaman bu kadar anlam kazanmadı canım.
"vatan sana canım feda" derken dışım,
içim "vatan sensin be aşkım" diye haykırdı.
toprağın olmaya çalışmak varken, mezarın oldum
nehir olup akmak varken deprem olup taştım
güneş olmak varken gölge oldum
beni affet.
Aşkım,
neden dinlemedim yüreğini
neden gözlerimle duyup, kalbimle bakamadım sana?
neden elini uzattığında kalbimi arkaya sakladım?
keşke gözyaşlarımı utanmadan yanağımda gezdirebilseydin.
Aşkım,
seni de yanımda götürüyorum.
ne kadar acı yüreğinde bulut olarak dolaşmak.
bütün sabahların ışığında, yüzündeki aydınlığı alıyorum içine.
rüzgarlar, yardım edin bana.
umarım güneşli bir gün, başka bi' nefes daha güçlü üfler aşkın yüreğine.
ve ben çıkar giderim.
o gittiğim yerde binlerce kez haykırıcam.
"seni seviyorum çiçeğim"
nefes: vatan sağolsun
0 notes
Photo
#vatan sağolsun#duygusal#asker#şehit#televizyon#haber#film replikleri#duygusal replik#vatan#türkiye#bayrak#nefes#duygusal sahne#ölüm
141 notes
·
View notes
Photo
NEFES: VATAN SAĞOLSUN
(2009) (Dram-Aksiyon) (128dk) (IMDb: 8.2) Bizim Puanımız: 10/10 KONUSU: ABD ve Avrupa'da çok yoğun kullanılsa da ülkemizde "savaş" konseptli filmler yok denecek kadar az çekilmiştir. Memleketin özel durumu bir yana, işte Nefes filmi de, konuyu ele alış biçimi açısından bir ilk sayılabilir. Bu film, güneydoğu'da Irak sınırına yakın bir ilçedeki komando tugayında bulunan ve 2365 metre yükseklikteki Karabal Tepesi'ndeki röle istasyonunu korumakla görevlendirilen bir yüzbaşı komutasındaki 40 askerin hikâyesi aktarmaktadır. Buz gibi sulardan geçtiler, tepelere tırmanıp, yamaçlardan indiler. Güneşte kavruldular, iki gün iki gece. Ellerinde tüfekleri. Sırtlarında evleri. Yüreklerinde sevdikleriyle. Sınır nedir, neresidir bilmezdi çoğu. Emir almadıkları, emir de vermedikleri bir hayattan, her şeyi emirle yaptıkları bir hayata geçtiklerinde sınırları da gördüler. Mevzilerde beklediler. Korudukları telsizden analarıyla, babalarıyla, sevgilileriyle görüşebilmek için telefon sırası beklediler. Kendilerini neyin beklediğini bilmeden günlerce, aylarca beklediler Karabal Tepe'de. Hakan Evrensel’in Güneydoğu’dan Öyküler adlı kitabının uyarlaması olan film için Tahtalı Dağı’nda bir karakol kurulmuş ve oyuncuları Türkiye’nin farklı konservatuarlarında okuyan öğrencilerden seçilmiştir. FRAGMAN
youtube
#nefes#vatan sağolsun#nefes vatan sağolsun#film önerim#flm önerileri#film tavsiyeleri#aksiyon#dram#turk
0 notes
Text
Büyüttüğün beslediğin, dokunmaya kıyamadığın evladına neler ederler de haberin olmaz. Siren sesini ilk duyduğunda içine ateş düşer. Anlarsın. Kapına gelirler, birkaç sağlık personeli, komutanlar, başınız sağolsun derler. Söz biter. Boğaz düğümlenir. Gözlerden damla damla yaşlar süzülür. Derince nefes alırsın. Tek şey dökülür dudaklarından.
Vatan Sağolsun.
#Vatan sağolsun#Bu vatan bizim#Vatan#Millet#türk milleti#Şanlı millet#Şehit#Şehadet#Şehidin var türkiyem#Türkiye#🇹🇷#turkey#Türk#Asker#Polis
31 notes
·
View notes
Text
varlığımız için vatan toprağına nefes olan şehitlikten sonra en kutsal makama erişen; ana, baba, evlat ve yârdan geçip giden tüm babaların ruhu şad olsun. küçücük çocuklar özel günlerde vatan sağolsun derken, geride kalanların babalar günü kutlu olsun.
21haziran.
8 notes
·
View notes
Text
C10: I meeaan, ‘None of your Business’
Nerede kalmıştık?
S+J+E+YT: “Yeah right? What is it? / YT: “Adın sanın nedir gızım senin? İki oyna da şurada bir görelim nesin necisin.”
A: “mm…”
Öncelikle Yıldız ablanın son yorumunu dikkate almamaya çalışacağım belli ki fazla içmiş. Sonrasında bana doğru belertilmiş 4 çift gözü de yok sayacak olursam arkamı dönüp kulüpten çıkmış olmam çok da anormal sayılmaz. Tam o sırada kolumu tutan Jim gözümü gözümden alır.
J.M:” We need to talk.” der ama yüzü yere bakar utancından. Neden olduğundan emin olamam ama yine de sorarım nedenini.
A: “About what?”
J.M:” About Kevin.” der ve bir anda arkasından Ezra Miller çıkar. Bana el sallayarak,
E.M:” Hi.” der.
A: “Hi anan.” derim ben de istemsiz bir şekilde. Ezra’yla tokalaşıp yeni film projelerinden bahsetmeye başlarız. Jim arkamızdan gelir ve konuşmamızı böler.
J.M:”So assistant, what about we have some private time?” der kendisiyle beni göstererek.
A: “What?” Ezra bize bakıp biraz gücenir. Yazıktır çocuğa, sen bu Jim’e bakma.
A: “Why?” derim sonra da.
J.M: “Cause we need to talk about-”
E.M: “Kevin!” der gülerek. Ah be Ezra’cım, komik değilsin.
J.M: “No you jackass!”
A: “About what?”
Jim yanıma yaklaşır ve kulağıma o iki kelimeyi fısıldar.
J.M: “ Sherlock Holmes.” Sonra anlarım ki bu adam ciddidir.
A: “Are you serious?”
E.M: “Oh, what is it you’re talking?”
A + J.M:” None of your business.” dedikten sonra birbirimize bakıp güleriz. İçimizdeki tüm pis enerjiyi atacak kişiyi sonunda bulmuş olmanın mutluluğuyla yolumuza devam ederiz. Jim beni kolumdan tutar ve bir banka oturtur. Bir anda içini dökmeye ve bunca zaman nasıl Sherlock’la flörtleştiklerinden bahseder. Sherlock için Kraliçe’nin tahtına oturup tacını kafasına yerleştirmesinden ve sonra da onu ‘You should see me in a crown.’ kelimesiyle nasıl tahrik ettiğinden bahseder. Öte yandan John’dan dinlediğim kadarıyla bunlar tam tersi şekilde daha çok terör yaratması için planlanmış hareketlerdir. Fakat Jim’i dinleyince ikna olmadım da değil.
Jim bir süre sonra ceketinin iç cebinden bir şey çıkarır ve der ki,
J.M: “I bought this to look good to him.” der ve gözlüğünü gösterir ve gözlüğü takar bu havada.
J.M: “I think I’m in love with him assistant.” der ve bükülür, içine çekilir ve utanır hatta bu dediğinden.
Ben de onu teselli etmek istercesine,
A: “No, no that’s totally normal. Everyone finds him charming.” Jim o sırada bana bakar ve gözlüğünü çıkarır.
J.M: “What the fuck do you mean? Do you also love him?” der tehditkar bir biçimde.
A: “No you got me wrong! I mean everyone around me really likes him and to be honest his looks are-”
J.M: “I don’t want to hear anymore! I cannot deal with another Woman.”
A: “That’s very rude.” derim ciddi anlamda kırılmış bir şekilde.
J.M: “If you knew what I meant you wouldn’t be saying that you peasant!” der ve yere tükürüp banktan kalkar. Ben orada kalakalırım ve Jim gözden uzaklaşınca yanıma Ezra gelir.
A: “Bi’ sen eksiktin aq problemlisi.” derim kısık sesle.
E.M: “Hello again. We didn’t meet properly. I’m-”
A: “Ezra Miller. We all know.”
E.M: “So what’s your name?”
Arkadaşlar şunu bir açıklığa kavuşturalım, ben adımı falan söylemek istemiyorum çünkü adım yok. Kim böyle bir iddia attıysa ortaya vatan ha-”
J: “We need your help assistant.” diye hemen araya girer John Watson abim koşarak ve yalpalayarak. Ağzı içkiden keçi götüne dönmüş bir şekilde konuşur.
A: “What happened?”
J: “Sherlock is terribly drunk and he tells me I’m drunk but I know he is the drunk.”
A: “So you aren’t?”
J: “I meeeaan, I may have had a few shots and-”
A: “I saw you were having your fourth shot when I came. Then you drank with us and I’m sure you drank Sherlock’s beer too.”
J: “Well in a small amount of time, you got me very straight. Like an arrow.”
A: “What?”
J: “I mean just come inside and help me carry him.”
Ezra’yı unuttuk sanmayın bu arada.
J: “Who’s that smelling your hair?” der John Ezra’yı göstererek.
A: “What?” derim ve dehşet içinde çekilip Ezra’ya bakarım.
A: “Did you just smell my hair?”
E.M: “I didn’t mean to but it was so- it was... It smelled clean. Which I’ve never been able to.”
A: “Oh, yes I heard you didn’t wash but is it true? Really?”
E.M: “I meeaan, someone needs to save the world right?”
A+J: “And you thought it’s you?”
E.M: “Why not? Is there a problem with it?”
A: “I meeeaan, yes there is but we’re not going to talk about it in this chapter Ezra. Maybe eleventh or twelth, which one you’d prefer?”
E.M: “I like the sound of a good old twelve.”
A: “Okay then, if you excuse us.” der ve olmayan şapkamı çıkarıp eğilip ekürim alkolik John Watson’la bara geri döneriz.
J: “By the way, Sherlock wants to go to Jim’a apartment so I need your help with that.”
A: “You tell this now?”
J: “Don’t judge me.” der ve birlikte güle oynaya Sherlock, Jim, Yıldız Tilbe ve Elva’nın olduğu masaya gideriz.
J: “So guys, I brought the man!” Ne diyor bu adam gerçekten anlamı-
S: “You meant woman?” der Sherlock. Gerçekten Sherlock John’dan daha ayıktır neden abartıyorsun John? Sherlock Jim’le aşna fişna yapacak diye paçan tutuştu demi? Neyse bakalım durumlar nedir ona göre çıkma izni veririm Sherlock’a.
J.M: “Hello dickhead.” diyerek selamlar beni Jim’ciğim sağolsun aile terbiyesinden asla ödün vermez. Bense Sherlock’a dönüp ne içtiğini sorarım. Small talk’tan deep issue’lara geçeceğizdir diye umarım.
A: “What are you drinking?”
J.M: “None of your business.”
A: “I just asked him what he’s having maybe I’ll order that too.”
S: “He’s right, it’s none of your business.” der Sherlock da. Ben John’a bakıp sinirlerimi tutmaya çalışırım ama John elini omzuma koyup,
J: “We are all having none of your business tonight.” der ve bardan kokteyli alıp diğerlerininkiyle tokuşturur.
J.M: “The name of the cocktail is ‘none of your business’ you peasant bitch!”
S: “Hey, Jim please don’t be harsh on her.”
A: “Thanks mister Holmes but I think I can defend myself-”
S: “I didn’t mean to be nice or save you from this man, I just said what is obvious and don’t forget that when we head home I’ll make you cry like a baby and make you return to your home!”
A: “Oha be. Gel bir de ağzıma sıç istersen. Ben işi bıraksam mı n’apsam tam bu noktada?”
E: “Aşkım lütfen kendine gel ve sinirlerine hakim ol. Sen onlardan daha güçlüsün ve bu kadar bölüm boyunca bu saçmalıkları yazıp bunlara katlandın. Derin bir nefes alıyoruz, dört saniye boyunca. Sonra üç saniye tutuyoruz, beş saniyede de üflüyoruz. Hep birlikte. All together children!” der ve ellerini kaldırıp hepimize nefes egzersizi yaptırmaya başlar. Bu işin sonu nereye gidecek diye merak ediyorum ama çok da umrumda değil gibi sonuçta kafama ne gelirse yazıyorum.
E: “So everyone is okay? Are we more calm?”
J: “I feel dizzy.”
S: “It’s like weed.”
J.M: “I have coke in my house in case you’re interested Sherlock.”
S: “Oh shut up. I know it’s powdered sugar Jim.”
J.M: “Still, the same effect if you shove it in your nose.”
S: “Well thanks but I have prescription for that.” der ve John’u gösterir. Jim’in suratı binbir parça olur ve kokteylini kafasına dikip hızla kalkar. Son kez arkasına döner ve Sherlock’a seslenir.
J.M: “You’ll regret this eşkiya.” Elva’yı yanımda bir gülme krizi tutar.
A: “Niye gülüyon?”
E: “Hep bunu yapmak istemişti de ondan gülüyorum. Çok tatlı ya gidip yanaklarını sıkacağım.” der ve Jim’in arkasından gidip yanaklarını sıkmaya çalışır yürürken. Jim de,
J.M: “Yapme yeağ...” gibi sesler çıkararak uzaklaşır bardan. O sırada Sherlock sinir bozucu bir şekilde bana bakar.
S: “Do you enjoy what you have done?”
A: “What have I done?” derim ve yumruklarımı hazırlarım. Belli ki birileri dayak istiyordur.
S: “I mean, you could’ve told me about your feelings. I would be less hard on you then.”
A: “What?”
J: “Assistant, even though we don’t know your name, I would allow you to feel that way to Sherlock.”
A: “What are you talking about?”
J: “We understand that he’s irresistible and-”
S: “You are not on my league.”
A: “What? I still can’t get what you’re talking about.”
S: “Don’t play the dumb even if we know that you are, BUT just admit it. You love me.”
A: “What?”
S: “I meeean, it’s hard to not love me but-”
A: “I agree with Greg, you are blind and stupid.”
S: “What? George said that I’m stupid? I am?”
A: “He didn’t, I added that. He just said that you are blind.”
J: “I agree on that Sherlock. You may be so bloody blind sometimes.”
S: “Oh! So you all decided to criticize me! Well I’m out and had enough of your bullshit. Especially you John!” der ve bardan çıkar.
Y.T: “Ben bir arkasından gideyim yalnız hissetmesin çocuk.”
A: “A bi de emzir be Yıldız abla.”
Y.T: “Ay kız yok. O ileride çocuğumuz olunca.” dedikten sonra masadaki shotlardan ikisini alıp dışarı çıkar.
A: “Yine biz bize kaldık iyi mi?”
J: “What?”
A: “Here we are again.”
J: “WE HAVE BEEN HERE BEFORE?”
A: “Why are you yelling?”
J: “I mean, I felt like I know this place but-”
A: “We’ve never been here, or just I have never been doc. So if you’ll excuse me I’ll have a beer.”
J: “Oh no, I’ll buy. Since you have a heartbreak, let me do this at least.”
Şimdi amcacım heartbreak’im yok ama beleş içkiye de hayır demem.
A: “Okay.” der ve amcamı bara yollarım. Elinde iki yarımlık birayla gelir ve oturur.
J: “So tell me, what’s your story?”
E bu biraz geç bir soru olmadı mı? Keşke beni işe almadan önce sorsaydın John’cuğum.
A: “Suddenly you are sober, aren’t you doc?”
J: “Well, I meeean-”
A: “Please don’t mean anything. Just admit that you played us.”
J: “I mean- But I really mean, yes I did. But for the sake of Sherlock.”
A: “And your love life with him. Now he’s with Yıldız.”
J: “She’s harmless. Also no equal to me.”
A: “Or Jim.”
J: “Are you trying to make me mad?”
A: “No. Just telling the truth.” der ve gülerek biramı içerim. Az mı çektim ben, biraz da siz çekin anacım.
#sherlock holmes#sherlock#john watson#Jim Moriarty#james moriarty#yıldız tilbe#elva#fanfiction#benedict cumberbatch#martin freeman#andrew scott#lit literature#Sherlock fandom#sherlock fanart#sherlock fanfic#ezra miller
4 notes
·
View notes
Text
"Rüzgarlar yardım edin bana, umarım güneşli bir gün başka bir nefes daha güçlü üfler aşkını yüreğine ve ben çıkıp giderim."
~Nefes: Vatan Sağolsun-Mete Yüzbaşı
7 notes
·
View notes
Text
Guarda "Nefes - Vatan Sağolsun | Mete Yüzbaşı İçtima Yapıyor! "SEN UYURSAN HERKES ÖLÜR!"" su YouTube
youtube
0 notes
Note
Film önerir misin?
mutluluk zamanı (şuan sinemada) badboys 1 2 dağ 1 2 ölüm günün kutlu olsun nefes vatan sağolsundoctor strange
9 notes
·
View notes
Photo
" Minimalist Film Afişleri " - 2009 Yapımı Nefes: Vatan Sağolsun - #fikirmatikajans #minimalist #minimal #designer #afis #tasarim #logodesigns #film #vectorart #logodesigner #adobe #adobeillustrator #photoshop #agency #idea #graphicdesign #socialmedia #photography #movie #followforlikes #eğlence #incemesaj #türkiye #türk #türksineması #yapım #film #vizyon #yerli #nefes #vatansağolsun (İzmir, Turkey) https://www.instagram.com/p/CAlE_ZHAzSY/?igshid=1wp8n7vs5aoh5
#fikirmatikajans#minimalist#minimal#designer#afis#tasarim#logodesigns#film#vectorart#logodesigner#adobe#adobeillustrator#photoshop#agency#idea#graphicdesign#socialmedia#photography#movie#followforlikes#eğlence#incemesaj#türkiye#türk#türksineması#yapım#vizyon#yerli#nefes#vatansağolsun
0 notes
Text
turkseed.com Nefes: Vatan Sağolsun 2009 Yerli Sansürsüz BluRay 1080p x264 DTS DD 5.1 - TurkSeed http://dlvr.it/RW0zdM turkseed.com
0 notes