#Kulak kristalleri
Explore tagged Tumblr posts
Text
Her baş dönmesi VERTİGO değildir
Baş dönmesi akla tansiyon veya başka nörolojik hastalıkları getirir. Vertigo denilen gerçek baş dönmesi, kişinin etrafındaki eşyaların dönmesi ya da kişinin kendisini eşyalar etrafında dönüyormuş gibi hissetmesidir. Bu tam anlamıyla bir dönme halüsinasyonu yani yanılsamasıdır. DENGE BOZUKLUĞU Toplumda baş dönmesi olarak yakınılan duygu her zaman vertigo olmayıp, denge bozukluğu da olabilir. Denge…
View On WordPress
0 notes
Text
Kulak kristalleri oynarsa ne olur? Kulak kristalleri oynaması nasıl tedavi edilir?
Kulak kristalleri oynarsa ne olur? Kulak kristalleri oynaması nasıl tedavi edilir?
Kulak kristallerinin kaymasının birçok nedeni bulunur. Halk arasında görülen en yaygın nedeni ise enfeksiyon hastalıkları, kafaya alının darbe ve ani hareketler olarak kabul edilir. Kulak kristallerinin kayması, baş dönmesi, dengesizlik ve mide bulantısı gibi semptomlarla kendini gösterir. bu belirtiler, kişinin gün içindeki aktivitesini olumsuz yönde etkileyerek yaşam kalitesini düşürmektedir.…
View On WordPress
0 notes
Text
Vertigo nedir, tedavisi nasıl olur? Kulak kristalleri neden oynar?
Vertigo, halk arasındaki yaygın adıyla kristal oynaması, yaşanılan bazı travmalar sonrası meydana gelir. Yaşanılan kazalar ve alınan darbeler sonucu oluşması dışında stres ve yorgunluktan da ortaya çıkabilir. İç kulakta bulunan kalsiyum ve mineral kristallerinin belli sebeplere bağlı olarak oynaması sonucu oluşur ve hastalığın meydana gelmesiyle şiddetli baş dönmeleri yaşanır. Baş dönmeleri o…
View On WordPress
0 notes
Text
Türk kahvesi gut hastalığından koruyor
21 Ekim 2019, Pazartesi 10:19
İstanbul
İSTANBUL, (DHA) – Romatoloji Uzmanı Doç. Dr. Meryem Can, Türk kahvesinin gut hastalığından koruduğunu söyleyerek, “Obezite, alkol, aşırı kola ve portakal suyu tüketimi, et çeşitleri gut hastalığı riskini artırır. Hastalıktan korunmak için günde 2 veya 3 fincan Türk kahvesi için, ceviz, kaju, keten tohumu, fındık ve badem tüketin” tavsiyesinde bulundu.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Romatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Meryem Can, kronik eklem ağrılarına yol açan gut hastalığından korunmanın yollarını açıkladı. Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman ve 14. Louis gibi tarihteki ünlü isimlerin gut hastalığından muzdarip olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Can “Gut hastalığında ürik asit normal düzeylere indirilebilirse atakları önlemek mümkün olabilir. Diyet, gut hastalığında tedavinin önemli bir parçası. Obezite, yüksek kan basıncı, kronik böbrek hastalığı, aşırı beslenme ya da uzun açlıklar, alkol tüketimi, yüksek früktoz oranına sahip mısır şurubu içeren içecekler ve ilaçlar gut hastalığı riskini arttırıyor” dedi.
ÜRİK ASİT SÜRESİ UZADIKÇA RİSK ARTIYOR
Şikâyet yaratmayan ürik asit yüksekliğinin toplumda sıkça bulunduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Can, “Ancak ürik asidi yüksek olan kişilerin az bir kısmında gut gelişir. Ürik asidin düzeyi, gut hastalığı riski için belirleyicidir. Örneğin ürik asit düzeyinin 9 mg/dL üzerinde olan kişilerin 5 yılda yaklaşık beşte birinde gut gelişirken, ürik asit düzeyi 7-8 mg/dL olanlarda ise bu oran yüzde 3 düzeyinde kalır. Ayrıca yüksek ürik asit süresi uzadıkça da gut gelişme riski artar” diye konuştu.
GUT HASTALIĞINDAN KORUNMANIN YOLLARI
Gut hastalığından korunmak için önerilerde bulunan Doç. Dr. Meryem Can, “Obezite yani aşırı kilo, gut hastalığı riskini artırır. Bu nedenle gut hastaları ideal kilolarını korumalı, kilo fazlaları varsa düşük kalorili diyet yapmalı. Alkol kullanımı hem ürik asit yapımını artırır hem de böbreklerden atılımını azaltır ve kanda ürik asit düzeyinin artmasına neden olur. Bu nedenle gut hastaları alkol kullanmamalı. Öte yandan, früktoz ve früktozdan zengin bazı içecekler de ürik asit düzeyini ve dolayısıyla gut riskini artırır. Bunlar arasında aşırı kola ve portakal suyu tüketimi sayılabilir. Ancak diyet içecekler gut riskini artırmamakta. C vitamini alımının arttırılması, günde 2 veya 3 fincan Türk kahvesi tüketiminin koruyucu etkisi gösterilmiştir. Atak sırasında ve ara dönemlerde; 8 ila 16 bardak arasında günlük sıvı alınmalı. Bazı idrar söktürücü tansiyon ilaçları da kanda ürik asit düzeyini artırabilir. Bu ilaçlar, çok gerekli değilse başka tansiyon ilaçları ile değiştirilebilir. Aspirin kullanımı da ürik asit düzeyini artırabilir. Ancak tıbbi açıdan gerekli ise sadece ürik asidi düşürmek amacıyla aspirin kesilmemeli, ihtiyaç var ise devam edilmeli” ifadelerini kullandı.
BEZELYE, BOZA VE MANTARA DİKKAT
Gut hastalarının çeşitli gıdalardan uzak durması gerektiğini belirten Doç. Dr. Can, özellikle pürinden zengin yiyeceklerden sakınılmasını belirtti. Doç. Dr. Can, “Bunlar arasında sakatatlar, kırmızı ve beyaz et, şarküteri ürünleri, ördek, kaz, bıldırcın gibi av etleri, balık, kalamar, karides gibi deniz ürünleri yer alıyor. Ayrıca tereyağı, margarin, iç yağı, kuyruk yağı gibi hayvani veya katı yağlar, nohut, kuru fasulye, bezelye, mercimek gibi bakliyatlar, mantar, mayalı yiyecekler, boza da bu listede yer alıyor. Bunların haricinde kaymak, krema, mayonez, çikolata gibi çok yağlı yiyecekler, kızartmalar az miktarda tüketilmeli. Süt, proteinden zengin olmakla birlikte ürik asidi düşüren bir gıda. Bu nedenle süt ve süt ürünleri tüketilebilir, ancak az yağlı olmasına dikkat edilmeli. Bunun haricinde meyveler, sebzeler, fındık gibi çerezler, mısır, mısır ekmeği, beyaz ekmek, buğday unu gibi tahıllar, tarhana, şehriye, pirinç, makarna, hububat ve hububat ürünleri istenildiği ölçüde tüketilebilir. Ceviz, kaju, keten tohumu ve badem kullanımının ürik asit düşürücü etkileri var” dedi.
BÖBREK TAŞI VE AĞRILARA SEBEP OLABİLİR
Tedavi edilmeyen gut hastalığının birçok soruna yol açabileceğine işaret eden Doç. Dr. Can, “Tedavi edilmezse kronik eklem hasarına yol açar. Dokularda ürik asit kristallerinin toplanarak oluşturdukları nodüler depozisyona, tofüs denir. Kirli beyaz renkte şişlikler şeklinde görülür. Genelde ilk akut gut artriti görüldükten 10 yıl sonra tofüs ortaya çıkar. Tofüslerin ortaya çıkması ürik asit yüksekliğine ve süresine bağlı. Hiperürisemi tedavisi ile tofüs gelişimi engellenebilir. Klasik olarak tofüs yerleşim yerleri kulak kepçesidir bunun dışında deri kıvrımları, eller, ayaklar, dizler, aşil tendon ve dirseklerde görülebilir. Genellikle ağrısızdır. Büyürlerse kronik ağrıya neden olabilirler. Tofüsleri üzerinde deri açılırsa beyaz tebeşirimsi veya hamurumsu maddeler dışarı çıkabilir. Ayrıca eklemlerde hasar ve deformiteler yol açabilir. Aynı zamanda ürik asit kristalleri böbreklere çökerek taş oluşumuna ve nefrit oluşumuna sebep olabilir. Hastanın sık alevlenmeler yaşaması iş gücü kaybı oluşturur” diye konuştu.
(FOTOĞRAFLI)
Bu Yazı Türk kahvesi gut hastalığından koruyor adresinde ilk olarak yayınlanm��ştır. BakNeDio.Com.
source https://baknedio.com/turk-kahvesi-gut-hastaligindan-koruyor/
1 note
·
View note
Text
Baş Dönmesinin 10 Önemli Nedeni
Baş Dönmesinin 10 Önemli Nedeni
Baş dönmesi, bir başka deyişle vertigo toplumda çok yaygın görülüyor. Net bir rakam verilememekle birlikte “Kulak Burun Boğaz” polikliniklerine başvuran hastaların yüzde 30- 40’ının yakınması vertigo oluyor. Başımız döndüğünde ilk olarak beyin tümörü gibi nörolojik sorunları düşünsek de aslında yaklaşık yüzde 85‘inin nedeni kulak hastalıkları oluyor. Ayrıca alerjik yapıdaki kişilerde şiddetli…
View On WordPress
0 notes
Text
Kulak Kristali Kayması Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Kulak Kristali Kayması Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Kulak Kristali Kayması Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Kulak Kristali Kayması Nedir? Belirtileri Nelerdir?: İç kulağımızın denge sağlamakla görevli olan zarında bulunan kalsiyum karbonat olan kristal bileşenlerinin kopmaları ve iç kulak sıvısına karışmaları halinde bu duruma kulak kristali kayması veya oynaması adı verilmektedir. Bunun sonucunda da vertigo yani baş dönmesine sebebiyet vermektedir.
Ku…
View On WordPress
#kulak kristali kayması belirtileri#Kulak Kristali Kayması Nedir? Belirtileri Nelerdir?#kulak kristalleri nasıl yerine gelir#kulak kristalleri neden oynar#kulak kristalleri tedavi#orta kulak kristalleri kayması egzersizleri#sağ kulak kristalleri kayması
0 notes
Text
Banyo keyfi nasıl yapılır?
Banyo deyince su, su deyince de akla sağlık gelir. Ancak tüm haftasonunu banyo keyfi yaparak geçirmek yararlı olmayabilir.
Çünkü çok fazla suda kalmak vücudun buruş buruş olmasına ve kurumasına neden olur. Bunun için akşamları kendinize biraz zaman ayırsanız yeter… Biraz yalnız kalıp, sıcak suyla dolu küvetin içinde yatmak ve bu sayede gevşeyip stresli günü geride bırakmak…
Sıcaklık çoğu zaman stres ve rahatsızlıkların giderilmesi için en iyi ilaçtır. Bu nedenle kokulu bir banyo ile dinlendirici veya uyarıcı bir etki alabilirsiniz. Özellikle içinde ezoterik yağlar barındıran gül, yasemin, lavanta, mandarin, limon veya papatya kokuları vücudun ve ruhun gevşemesini sağlar. Sağlık su olmadan olur mu? Olmaz. Kafanızdakilerden kurtulmak ve günün yorgunluğunu atmak için en güzeli zevkli bir banyo keyfi yapmaktır. Kendinize bir banyo programı yapın ve banyonuzu bir keyif vahasına dönüştürün! Kokulu mumlar, tütsü çubukları, güzel bir müzik ve bir fincan sıcacık çay. Banyo yapmak keyifli bir iştir. Sadece su ve sabun değildir. Bu yüzden banyo önerilerimize kulak verin…
Doğru banyo yapmak… Küvete koyacağınız su ne çok sıcak ne çok soğuk olmalı – 37 derece ısıdaki su tam kıvamıdır. Su çok sıcak olduğu takdirde vücut dolaşımı ağırlaşıp yavaşlar ve dokular yorulur.20 dakika küvette suyun içinde kalmak yeterlidir. Bu süreden daha fazla suda kalmak, vücudun buruş buruş olmasına ve kurumasına neden olur.En iyi banyo zamanı; öğlen 15 ile akşam 21 saatleri arasındadır. Bu sayede bedenimiz daha iyi çalışır.Banyo sonrasında kendinizi enerjik hissetseniz de, hemen giyinip işlere koyulmayın. Bornozunuza sarınıp biraz yatağınızda veya koltuğunuzda uzanın ve suyun yavaş yavaş geçen sıcak etkisini hissedin. Küçük banyo sözlüğü Yağ banyosu: Pürüzsüz tenlerin favori banyosudur. Özellikle de okşanmayı sevenlere… Bu banyonun ardından vücut bir yağ tabakasıyla sarılır. Böylece vücut nem oranını daha uzun süre dengeleyebilir. Özellikle çok kuru ciltler için idealdir.
Banyo jeli: Banyo jeli, banyoyu kremli köpüklü bir bakım macerasına dönüştürür. İçindeki malzemeye göre de stres giderici, gevşetici, uyarıcı veya dokuları sıkılaştırıcı bir etki gösterir.
Banyo tabletleri: İç gıdıklayıcı bir etkisi vardır! Bu tabletler suya kaynayan bir hava vererek fokur fokurmuş gibi gösterirler. Sırtınıza bir tablet yerleştirin ve üzerine yatıp, derin nefes alın. Oluşan fokurtular bir masaj etkisi gösterecek ve sizi rahatlatacaktır.
Banyo tuzu: Bu tuzlar köpük oluşturmazlar. Tuz kristalleri suda çözülmeye başlayınca ciltte hafif yanmalar meydana gelebilir.Hatta bu kişinin sızlanmasına da neden olabilir. Banyo tuzlarının değişik kokulu türleri vardır. Süt banyosu: Kleopatranın her zaman sır gibi tutulan güzellik banyosudur. Sütteki yağ ve protein miktarı ciltte düzleştirici ve dinlendirici bir etkiye neden olur. Ya hazır süt banyosu ürünlerinden satın alacaksınız, ya da sıcak su ile dolu küvete taze süt ve biraz bal döküp karıştıracaksınız. Özellikle duyarlı ve kuru ciltler için idealdir. Köpük banyosu: Kalitesine bağlı olarak cildi kurutabilir, bu nedenle daha çok yağlı ciltler için uygundur. Yüksek kalitedeki köpük banyoları küvetten taşabilen oldukça büyük köpük dağları oluşturmak yerine, suyu hafifçe köpürtüp vücudu dinlendirirler.
0 notes
Text
Dış kulak hastalıkları
Dış Kulak Yolu Hastalıklarını a. İnfeksiyonlar b. Travmalar c. Yanmalar, donmalar d. Tümörler e. Dış kulak yolunda yabancı cisimler f. Buşonlar olarak gözden gerçireceğiz. a. İnfeksiyonlar Erizipel: -β hemolitik streptokokların yaptığı bir lenfanjitdir. -Kabarık bir demarkasyon hattı ile salim kısımlardan ayrılır. -Genel durum kötülüğü, -39,5 – 40°C ateş, bel ağrıları olur. -Sepsise yol açabilir. Tedavi: -Penisilin, -Aluminyum asetat solüsyonu ile pansuman, -lokal antibiyotikli pomadlar, -yatak istirahati verilir. Furonkül: Dış kulak yolu deri kısmında stafilokokların neden olduğu, diffüz veya lokalize (tek) abse olarak görülür. -Şiddetli ağrı, -duymada azlık, -ateş vardır. -Ağrı kulak kepçesinin hareketi ve çiğneme ile artar. Zira çene eklemi ile dış — -kulak yolu çok yakın komşuluk halindedir. -Otoskopla furonkül görülür. -Antibiyoterapi (eritromisin veya ampisilin), -alkolle pansuman, veya bistüriyle açılması gerekebilir. Bol damarlıdır damarlıdır .
Prof. Dr. Selçuk ONART
b. Travmalar: -Gerekirse ototransplantasyon mümkündür. -Ayrıca teğet olarak kulağı sıyırmış travmalarda othematom→ perikondrit olabilir (güreşçi, boksör, hammal). -Kepçede şişlik, morarma vardır. -Othematom boşaltılır. Gayet sıkı tampone edilmelidir. -Antibiyotik verilir. Perikondritlerde; stafilokok, streptokok, pseudomonas pyocyaneus etkendir. Tedavide -sulfonamidler, -basitracin, -polimiksin, -lokal antibiyotikli damlalar, -asit borik (özellikle pseudomonaslarda) tatbik edilir 1) Ponksiyon ile aspirasyon (tercihen çift ponksiyon) 2) İnsizyon ile drenaj 3) Alkol borik uygulanır c.Yanmalar, donmalar: Yanıkların tedavisi genel yanık tedavisi gibidir. -Donmalarda damarlarda küçük trombozlar → nekroz → gangrenler meydana gelebilir. -Taze vakalarda soğuk (kan, su v.s.) pansuman olarak tatbik edilir. – -Antikoagülan ve antibiyotikler verilir -38-42° C’de nemli pamuklarla ısıtma yapılır. -Ancak masaj, ovma gibi işlemler yapılmamalıdır. d. Tümörler 1. Keloidler, Fibrom, Anjiom, kondrom v.s. polipler: Orta kulaktan uzanan mukoid poliplerdir. 2. Papillom: Elektrokoterle çıkarılır. 3. Kanser: -Cilt kanserleri bazosellüler ve spinosellüler olabilir. -Bazal hücreli olanlar çok selim seyreder. -Yavaş ve lokal yayılır. -Spinosellüler kanserler retroauriküler, parotis, mandibüler lenf sistemine metastaz yaparlar. -Bazosellülerde cerrahi ve gerekirse boyun diseksiyonu yapılır. e. Dış kulak yolunda yabancı cisimler: -Organik veya İnorganik olabilir,madeni olabilir. Organik olanlar şişebilir. -İsthmusu aşanlara pratisyen müdahale etmemelidir. -Organik olanlar canlı ise steril zeytinyağı (alkolle karıştırılıp yıkanır) veya steril su ile öldürülür. -Sonra yıkanarak çıkarılır. Aspiratör, kroşe, küret ile yüzeye çıkarılır . f. Buşonlar (kulak kiri birikintileri): -Epitelden zengin (dermoid) ve sert olur. Buşon siyah-kahverengi ve yumuşaktır Kolleterol kristalleri içerdiğinden. Kulak aspire edilir. Serumen (sarı-kahverengi, yumuşak): Epitel döküntüleri ihtiva ederler. Banyo, deniz v.s. den sonra ıslanır ve şişerek kulak yolunu tıkarlar. Sert buşonların yumuşatılması için; günde birkaç kez gliserin içeren kulak damlaları damlatılarak sert buşonlar yumuşatılır. Kroşe ve küretlerle çıkarılır. Kulak zarı delik olanlarda mutlaka Aspirasyon yapılarak buşonlar temizlenir.
Prof. Dr. Selçuk ONART
source https://saglik.kocaali.com/dis-kulak-hastaliklari/
0 notes
Text
Tuz Terapisi Nedir? Tuz Terapisinin Faydaları
Daha önce Tuz Terapisi duydunuz mu? Tuz terapisinin en iyi faydalarından biri, daha iyi nefes almanıza yardım etme yeteneği olduğu söylenir. Akciğer Enstitüsü’ne göre, tuzun antibakteriyel ve antienflamatuvar özellikleri, alerjik reaksiyonları azaltırken havadaki patojenleri yok etme yeteneğiyle birleştiğinde, astım, bronşit ve hatta KOAH’lı kişiler için mükemmel bir tedavi seçeneği haline getirir.
Tuz Terapisi Nedir?
Tuz terapisi, iki ana kategoriye bölünür: ıslak tuz terapisi veya kuru tuz terapisi. Islak tuz terapisi, burun çaydanlığı (neti pot), tuz merkezli gargara karışımları, tuz scrub’ları, tuzlu su banyonların kullanımını içerir. Kuru tuz tedavisi nedir? Nem olmayan bir ortamda bir tuz terapisi şeklidir. Kuru tuz terapisi sıklıkla “tuz mağarası” olarak adlandırılan bir alanda gerçekleşir, tuz spası da “tuz terapisi odası” olarak adlandırılabilir. Kuru tuz terapisine ayrıca haloterapi veya speleoterapi denir. Tuz Terapisi Derneği’ne göre, speleoterapi yer yüzeyinin altındaki doğal olarak meydana gelen tuz mağaraları ve madenlerinde gerçekleşir. Diğer yandan, haloterapi insan yapımı tuz mağaraları kullanan bir kuru tuz terapisidir. Bu, “mağara” veya odaya kuru tuz aerosolu dağıtan bir halojenatörün kullanılmasıyla yaratılır. Yani, her iki tuz mağara terapisinde de, tuzlu havada nefes alıyorsunuz ama speleoterapi doğal olarak tuz oluyor, halotherapy ise insan yapımı bir ortama pompalanan doğal tuz kullanıyor. Diğer kuru tuz terapisi formları arasında tuz inhalerleri ve tuz lambaları bulunur. Evde bu tuz terapisi formları yapmak kolay ve çok pahalı değil. Tuz inhaleri nedir? Ayrıca tuz piposu olarak adlandırılan bir tuz inhaleri, pembe Himalaya tuz kristalleri ile doldurduğunuz küçük, seramik bir cihazdır. Solunum cihazını kullanmak için ağzınızı ağızlık üzerine koyun ve ağzınızdan derin nefes alarak soluyun. Solunum sorunları için alternatif bir terapi olarak tuz inhaleri kullanılabilir. Peki bir tuz lambası nedir ve nasıl çalışır? Gerçek bir Himalaya tuz lambası, elle oyulmuş, içi boş ve ortada hem ışık hem de ısı veren bir ampulü olan Himalaya tuzunun sert bir bloktur. Tuz higroskopik olduğundan (su moleküllerini çeker), su molekülleri ile birlikte küf, bakteri ve alerjen gibi herhangi bir iç hava kirliliği de çekebilir. Su buharı, tuz lambası yüzeyine ulaştığında, kirletici maddelerin tuz içerisinde sıkışıp kaldığına inanılmaktadır. Gerçek ve sahte tuz lambalarını nasıl tespit edeceğinizi öğrenin.
Tuz İnhaler
Tuz Lambası
Tuz Terapisi Nasıl Çalışır?
Tüm tuz terapilerinin arkasındaki temel fikir, ıslak veya kuru tuz terapisi yoluyla tuzla temas ederek sağlığınızı ve refahınızı artırabilmektir. Tuzlu su banyosu ve tuz odası terapisi oldukça rahatlatıcı ve stres azaltıcı olduğu bilinmektedir. Peki, tuz terapisinin neden vücut üzerinde olumlu etkileri olabilir? Akciğer Enstitüsü’ne göre, tuzun bazı inanılmaz özellikleri vardır.
• Antibakteriyel • Anti-inflamatuvar • Mukusun fazlalığını gevşetir ve mukosiliyer nakli hızlandırır • Patojenleri temizler, örneğin, havadaki polen • Bağışıklık sistemin aşırı duyarlılığını azaltır
Tuz Terapisi Tarihi
Haloterapi Yunan kelimesinden “halo” olan tuzdan gelir. Tuz terapisi, ABD’de daha yeni bir uygulamadır, ancak yüzlerce yıldır Avrupa gibi yerlerde kullanılmaktadır. Avrupalı keşişlerin, yüzlerce yıl önce tuz terapilerini kullanmaya başladıkları ve doğal tuz mağaralarında zaman geçirdikten sonra solunum hastalıklarının daha hızlı iyileştiğini fark ettikleri belirtiliyor. 12. yüzyıldan kalma yazılı kayıtlarda Polonya’daki tuzlu su mineral banyoları içeren spa tesislerinin ilk bahsedişleri de var. 1840’larda, Dr. Felix Bochkowsky adlı Polonyalı bir hekim, metal ve kömür madencilerinin ciddi solunum problemleri yaşamak için bir eğilimi olduğunu, ama tuz madencileri çoğu insandan daha sağlıklı olma eğiliminde olduğunu fark etmiştir. Bu, Dr. Bochkowsky’nin tuz tozunun sağlık yararları hakkında bir kitap yayınlamasını sağladı. II. Dünya Savaşı’nda Alman tuz madenleri bomba sığınakları olarak kullanılmıştır. Bombalama olduğunda, insanlar bu tuz tozunu solumak için uzun bir süre sığınaklarda kalmalılardı. Solunum sorunları olan kişiler tuz barınaklarını terk ettikleri zaman, daha kolay nefes alabileceklerini iddia ettiler.
Tuz Tedavisinin Faydaları
Solunum Hastalıkları
Kuru tuz terapisinin ve solunum problemlerini düzeltebilmesinin ardındaki teori, tuzun inflamasyonu azaltmaya ve solunum yollarından alerjen ve toksinlerden kurtulmaya yardımcı olurken hava yolu pasajlarını açmasına yardımcı olmasıdır. Tuz Terapisi Derneği’ne göre, haloterapiyi “sağlık rutini” nin bir parçası haline getiren pek çok kişi, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli solunum sağlığı durumlarından kurtuluş bulabilir:
Astım Alerjiler Bronşit Soğuk algınlığı Kronik obstrüktif akciğer hastalığı Kistik fibroz Kulak enfeksiyonları Sinüzit Sigara içenlerin öksürüğü
Tuz Terapisi Derneği ayrıca “solunum koşulları düşük konsantrasyonda ve kuru tuzun kademeli olarak uygulanması ve seansların tutarlılığı için başarılı sonuçların kilit unsurları” olduğuna dikkat çekiyor.
Cilt Sorunları
Düzenli olarak uru tuz terapisi yapmak, çeşitli cilt rahatsızlıkları olan insanlara yardımcı olabileceği söylenir:
Akne Yaşlanma Dermatit Kuru, pullu cilt Egzama Kaşıntı Sedef hastalığı İsilik Rosacea Şişmiş ve iltihaplı cilt
Islak tuz terapisi, cildin hidrasyonunu, cildin pürüzlülüğünü ve cilt kızarıklığını iyileştirmek için bilimsel araştırmalarda da gösterilmiştir ve egzama ve diğer kuru cilt rahatsızlıkları olan kişiler için mükemmel bir seçenek haline gelmiştir.
Bağışıklık Sistemini Güçlendirir
Tuzun gıda korunmasında yaygın olarak kullanılmasının iyi bir nedeni vardır. Tuzun antimikrobiyal özellikleri son derece etkileyicidir. Araştırma, tuzun, insanlarda majör hastalığa neden olan aşağıdaki bakterilerden gıdalardaki bakteriyel kontaminasyonu azalttığını göstermiştir: Escherichia coli, Salmonella typhimurium, Staphylococcus aureus and Listeria monocytogenes. Çalışmalar ayrıca, terapi tedavisinin bağışıklık sistemini artırma yeteneğini de göstermektedir. Kronik bronşit hastaları için kombine tedavi yaklaşımının bir parçası olarak haloterapinin faydalarını ortaya çıkarmak için yapılan araştırmalar gelişmiş akciğer fonksiyonuna ek olarak, azaltılmış bağışıklığın normalleştirilmiş ölçümlerinin bulunduğunu ortaya koydu.
İnflamasyonu Azaltır
Araştırmalar, tuzun bir başka önemli faydasını, çoğu hastalığın kökeninde olduğunu bilindiğimiz inflamasyonu azaltma yeteneğini gösterir. Hayvan denekleri kullanılarak yapılan araştırmaya göre, hipertonik bir çözelti, iltihaplanmayı yalnızca içinde yıkanarak kolaylaştırabilir. Tuzlu sıvının bandajlarla uygulandığında da inflamasyonu azalttığı gösterilmiştir. Hipertonik çözelti ciltte ozmotik gradyan oluşturuyor. Ozmotik gradyan, suyun yüksek su potansiyeline sahip alanlardan düşük su potansiyeline sahip alanlara hareket etmesini sağlayan su moleküllerinin neden olduğu bir basınçtır. Araştırmacılar, bunun nedeninin, tuzlu kaplıcaların romatoid artrit gibi iltihaplı durumlarla ilişkili ağrıyı artırdığı biliniyor.
Önlemler
Haloterapiden alınan tuz terapisi yan etkilerinin hafif bir öksürük, göğüste veya burun akıntısında hafif sıkışma olduğu bilinmektedir. Tuz terapisi uygulayıcıları tipik olarak, tuzun akciğerler ve hava yollarından gelen mukus ve toksinleri gidermek için yaptığı işi yapmasının bir sonucu olduğunu söylemişlerdir. Ateş, bulaşıcı hastalık, açık yara, kanser, şiddetli hipertansiyon, ruhsal bozukluk veya aktif tüberkülozlu kişilere Haloterapi önerilmemektedir. Hamileyseniz veya herhangi bir sağlık sorununuz varsa, haloterapi veya başka bir tuz tedavisi denemeden önce doktorunuzla konuşun. Başka bir tuz terapisi tehlikesi var mı? Amerika’nın Astım ve Alerji Vakfı’na göre: “Konsantre tuzları teneffüs etmenin solunum yollarını tahriş ettiği, öksürüğe ve mukozaya neden olduğu kanıtlanmıştır, bu da bazı insanlar için astımı daha da kötüleştirebilir. Çoğu astım hastası için, haloterapi ‘muhtemelen güvenlidir’. Nasıl tepki vereceğinizi bilmediğinizden, Amerika’nın Astım ve Alerji Vakfı dikkatli davranmak ve tuz odalarından kaçınmak için en iyisi olduğunu söyledi.
Facebook | Twitter | Instagram | Pinterest | Youtube
The post Tuz Terapisi Nedir? Tuz Terapisinin Faydaları appeared first on DustyLips.com.
Kaynak: https://ift.tt/2OexisI
0 notes
Text
"Şehir stresi baş döndürüyor"
“Şehir stresi baş döndürüyor”
Birçok hastalık baş dönmelerinin sebebi olabilirken, iç kulaktaki denge taşlarından kaynaklanan vertigo, kişinin iş ve sosyal yaşamını altüst edebiliyor. KBB Uzmanı Op. Dr. Deniz Kaya, iç kulak kristalleri olarak bilinen denge taşlarının neden olduğu baş dönmelerini ani hareketlerin tetiklediğini söylüyor. İnsan vücudunda dengeyi sağlayan organın iç kulak olduğunu hatırlatan Kaya, “İç kulakta yer…
View On WordPress
0 notes
Link
Başka hiçbir belirti göstermeyen damak kaşıntısı genellikle tahriş veya hafif alerjiden kaynaklanır. Yanma, kabarcık oluşumu veya renk değişimi gibi belirtiler varsa mikrobik bir iltihap söz konusu olabilir. Damak Kaşıntısının Nedenleri 1) Tahriş Damak dokularında oluşan tahriş iyileşme sürecinde iken kaşıntıya neden olabilir. Tahrişe neden olabilecek durumları sıralıyoruz: Sıcak gıdalar: Damağın özellikle yumuşak olan kısmı çok hassastır. Çok sıcak bir yudum kahve ile bile tahriş olabilir. Balık kılçığı, çok sert patates cipsi gibi damağı çizebilecek gıdalar Alkol, tütün mamulleri Aşırı baharatlı, asitli, tanecikli gıdalar Reflü sonrası ağza kadar gelen mide asidi 2) Alerji Damak kaşıntısı ile birlikte göz yaşarması, hapşırma, burun tıkanıklığı gibi sorunlar da görülüyorsa neden büyük ihtimalle alerjidir. Mevsimsel alerji de söz konusu olabilir, damağa temas eden herhangi bir madde de alerjik tepkiye neden olabilir. Olası alerjen maddeleri sıralıyoruz: Sigara Toz, küf, polen, duman Hayvan kılları ve döküntüleri Sakız Besinler Diğer belirtiler olmadan sadece damak kaşıntısı bile hafif bir alerjik tepki olarak karşımıza çıkabilir. Damağınıza temas eden maddeleri takip ederek kaşıntıya neden olduklarında alerjeni tespit edin. Özellikle mevsimsel olan alerji için alerjik rinit olabilir. 3) Tükürük Bezi Üzerinde Ağız Ülseri Sürekli aynı nokta kaşınıyorsa, baharatlı veya kızarmış gıdalarla kaşıntı şiddetleniyorsa ve ağrılı ise neden büyük ihtimalle pamukçuk da denilen ağız ülserleridir. 4) Kalsiyum Oksalat Bazı yiyeceklerde yoğun miktarda bulunan kalsiyum oksalat kristalleri, herhangi bir sağlık problemi oluşturmamasına rağmen damak kaşıntısına neden olabilir. Yüksek miktarda kalsiyum oksalat içeren gıdalar şunlardır: Çikolatalı içki kokteylleri Kuru kayısı, incir, kivi, erik, şalgam Kuruyemişler Haşhaş tohumları Soya sütü Koyu yeşil yapraklı sebzeler Damak kaşıntısına neden olabilecek diğer faktörler şunlardır: Mantar ve virüs iltihapları: Yüksek ateş, nefeste kötü koku, renk değişimi gibi başka belirtiler de görülecektir. Yetersiz ağız temizliği Nadiren ağız kanseri Damak Kaşıntısı Tedavisi Damak kaşıntısına iyi gelen yöntemler şunlardır: 1) Sebebi Saptayın Damağınız kaşınmadan önce en son ne yediniz? Veya polene maruz kaldınız mı? Damak kaşıntısına neden olan etkeni tespit edin. Alerjik tepkiler hakkında bilgi edinin. Damağınızı tahriş edebilecek gıdalardan ve diğer unsurlardan uzak durun. 2) Ilık Su Ilık içecekler yudumlayın veya ılık su ile gargara yapın. Dikkat, sıcak değil; kaşıntıyı yanmaya çevirmeyin. 3) Bal Biraz bal diğer harika faydalarının yanında ağzınızı ve damağınızı da rahatlatır. Ilık süte karıştırarak yudum yudum tükettiğinizde maksimum verimi alırsınız. 4) Dondurma Dondurma ile ağız içine yapacağınız soğuk uygulama kaşıntıyı anında yok edecektir. Fındık, ceviz gibi parçacıklı içeriği olmasın. 5) İlaç Tedavisi Ağzınızda pamukçuk olması durumunda gümüş nitrat, sukralfat, debactarol içerikli ilaçlar kullanabilirsiniz. Tüm bu eylemlere rağmen damak kaşıntısı geçmiyorsa daha ciddi bir problem olup olmadığını tespit etmek için diş hekimine veya bir kulak burun boğaz uzmanına muayene olmanızı öneririz. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Text
Vertigo Tedavisi Nasıl Yapılır?
Vertigo Tedavisi Nasıl Yapılır?
İç kulak kristalleri yerinde oynarsa ne olur? Ne yapılmalıdır? konusunu aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz. Vertigo
Vertigo baş dönmesi demektir. Hafif dengesizlikten, yataktan kalkamayacak kadar değişik şiddette olabilir.
Vertigoyu hastalar, etrafın, duvarların fırıl fırıl dönmesi olarak tarif ederler. Eğer dönme olmadan, sadece…
View On WordPress
#ankarakbb#baş dönmesi#baş dönmesi tedavisi#eniyikbbdoktoru#eniyikbbuzmanı#erkantarhan#iç kualk kristallari#iç kulak#kbbankara#kulak hastalıkları#meniere#pediatrikbb#vertigo#vestibüler nörinit
0 notes
Link
Başka hiçbir belirti göstermeyen damak kaşıntısı genellikle tahriş veya hafif alerjiden kaynaklanır. Yanma, kabarcık oluşumu veya renk değişimi gibi belirtiler varsa mikrobik bir iltihap söz konusu olabilir. Damak Kaşıntısının Nedenleri 1) Tahriş Damak dokularında oluşan tahriş iyileşme sürecinde iken kaşıntıya neden olabilir. Tahrişe neden olabilecek durumları sıralıyoruz: Sıcak gıdalar: Damağın özellikle yumuşak olan kısmı çok hassastır. Çok sıcak bir yudum kahve ile bile tahriş olabilir. Balık kılçığı, çok sert patates cipsi gibi damağı çizebilecek gıdalar Alkol, tütün mamulleri Aşırı baharatlı, asitli, tanecikli gıdalar Reflü sonrası ağza kadar gelen mide asidi 2) Alerji Damak kaşıntısı ile birlikte göz yaşarması, hapşırma, burun tıkanıklığı gibi sorunlar da görülüyorsa neden büyük ihtimalle alerjidir. Mevsimsel alerji de söz konusu olabilir, damağa temas eden herhangi bir madde de alerjik tepkiye neden olabilir. Olası alerjen maddeleri sıralıyoruz: Sigara Toz, küf, polen, duman Hayvan kılları ve döküntüleri Sakız Besinler Diğer belirtiler olmadan sadece damak kaşıntısı bile hafif bir alerjik tepki olarak karşımıza çıkabilir. Damağınıza temas eden maddeleri takip ederek kaşıntıya neden olduklarında alerjeni tespit edin. Özellikle mevsimsel olan alerji için alerjik rinit olabilir. 3) Tükürük Bezi Üzerinde Ağız Ülseri Sürekli aynı nokta kaşınıyorsa, baharatlı veya kızarmış gıdalarla kaşıntı şiddetleniyorsa ve ağrılı ise neden büyük ihtimalle pamukçuk da denilen ağız ülserleridir. 4) Kalsiyum Oksalat Bazı yiyeceklerde yoğun miktarda bulunan kalsiyum oksalat kristalleri, herhangi bir sağlık problemi oluşturmamasına rağmen damak kaşıntısına neden olabilir. Yüksek miktarda kalsiyum oksalat içeren gıdalar şunlardır: Çikolatalı içki kokteylleri Kuru kayısı, incir, kivi, erik, şalgam Kuruyemişler Haşhaş tohumları Soya sütü Koyu yeşil yapraklı sebzeler Damak kaşıntısına neden olabilecek diğer faktörler şunlardır: Mantar ve virüs iltihapları: Yüksek ateş, nefeste kötü koku, renk değişimi gibi başka belirtiler de görülecektir. Yetersiz ağız temizliği Nadiren ağız kanseri Damak Kaşıntısı Tedavisi Damak kaşıntısına iyi gelen yöntemler şunlardır: 1) Sebebi Saptayın Damağınız kaşınmadan önce en son ne yediniz? Veya polene maruz kaldınız mı? Damak kaşıntısına neden olan etkeni tespit edin. Alerjik tepkiler hakkında bilgi edinin. Damağınızı tahriş edebilecek gıdalardan ve diğer unsurlardan uzak durun. 2) Ilık Su Ilık içecekler yudumlayın veya ılık su ile gargara yapın. Dikkat, sıcak değil; kaşıntıyı yanmaya çevirmeyin. 3) Bal Biraz bal diğer harika faydalarının yanında ağzınızı ve damağınızı da rahatlatır. Ilık süte karıştırarak yudum yudum tükettiğinizde maksimum verimi alırsınız. 4) Dondurma Dondurma ile ağız içine yapacağınız soğuk uygulama kaşıntıyı anında yok edecektir. Fındık, ceviz gibi parçacıklı içeriği olmasın. 5) İlaç Tedavisi Ağzınızda pamukçuk olması durumunda gümüş nitrat, sukralfat, debactarol içerikli ilaçlar kullanabilirsiniz. Tüm bu eylemlere rağmen damak kaşıntısı geçmiyorsa daha ciddi bir problem olup olmadığını tespit etmek için diş hekimine veya bir kulak burun boğaz uzmanına muayene olmanızı öneririz. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Başka hiçbir belirti göstermeyen damak kaşıntısı genellikle tahriş veya hafif alerjiden kaynaklanır. Yanma, kabarcık oluşumu veya renk değişimi gibi belirtiler varsa mikrobik bir iltihap söz konusu olabilir. Damak Kaşıntısının Nedenleri 1) Tahriş Damak dokularında oluşan tahriş iyileşme sürecinde iken kaşıntıya neden olabilir. Tahrişe neden olabilecek durumları sıralıyoruz: Sıcak gıdalar: Damağın özellikle yumuşak olan kısmı çok hassastır. Çok sıcak bir yudum kahve ile bile tahriş olabilir. Balık kılçığı, çok sert patates cipsi gibi damağı çizebilecek gıdalar Alkol, tütün mamulleri Aşırı baharatlı, asitli, tanecikli gıdalar Reflü sonrası ağza kadar gelen mide asidi 2) Alerji Damak kaşıntısı ile birlikte göz yaşarması, hapşırma, burun tıkanıklığı gibi sorunlar da görülüyorsa neden büyük ihtimalle alerjidir. Mevsimsel alerji de söz konusu olabilir, damağa temas eden herhangi bir madde de alerjik tepkiye neden olabilir. Olası alerjen maddeleri sıralıyoruz: Sigara Toz, küf, polen, duman Hayvan kılları ve döküntüleri Sakız Besinler Diğer belirtiler olmadan sadece damak kaşıntısı bile hafif bir alerjik tepki olarak karşımıza çıkabilir. Damağınıza temas eden maddeleri takip ederek kaşıntıya neden olduklarında alerjeni tespit edin. Özellikle mevsimsel olan alerji için alerjik rinit olabilir. 3) Tükürük Bezi Üzerinde Ağız Ülseri Sürekli aynı nokta kaşınıyorsa, baharatlı veya kızarmış gıdalarla kaşıntı şiddetleniyorsa ve ağrılı ise neden büyük ihtimalle pamukçuk da denilen ağız ülserleridir. 4) Kalsiyum Oksalat Bazı yiyeceklerde yoğun miktarda bulunan kalsiyum oksalat kristalleri, herhangi bir sağlık problemi oluşturmamasına rağmen damak kaşıntısına neden olabilir. Yüksek miktarda kalsiyum oksalat içeren gıdalar şunlardır: Çikolatalı içki kokteylleri Kuru kayısı, incir, kivi, erik, şalgam Kuruyemişler Haşhaş tohumları Soya sütü Koyu yeşil yapraklı sebzeler Damak kaşıntısına neden olabilecek diğer faktörler şunlardır: Mantar ve virüs iltihapları: Yüksek ateş, nefeste kötü koku, renk değişimi gibi başka belirtiler de görülecektir. Yetersiz ağız temizliği Nadiren ağız kanseri Damak Kaşıntısı Tedavisi Damak kaşıntısına iyi gelen yöntemler şunlardır: 1) Sebebi Saptayın Damağınız kaşınmadan önce en son ne yediniz? Veya polene maruz kaldınız mı? Damak kaşıntısına neden olan etkeni tespit edin. Alerjik tepkiler hakkında bilgi edinin. Damağınızı tahriş edebilecek gıdalardan ve diğer unsurlardan uzak durun. 2) Ilık Su Ilık içecekler yudumlayın veya ılık su ile gargara yapın. Dikkat, sıcak değil; kaşıntıyı yanmaya çevirmeyin. 3) Bal Biraz bal diğer harika faydalarının yanında ağzınızı ve damağınızı da rahatlatır. Ilık süte karıştırarak yudum yudum tükettiğinizde maksimum verimi alırsınız. 4) Dondurma Dondurma ile ağız içine yapacağınız soğuk uygulama kaşıntıyı anında yok edecektir. Fındık, ceviz gibi parçacıklı içeriği olmasın. 5) İlaç Tedavisi Ağzınızda pamukçuk olması durumunda gümüş nitrat, sukralfat, debactarol içerikli ilaçlar kullanabilirsiniz. Tüm bu eylemlere rağmen damak kaşıntısı geçmiyorsa daha ciddi bir problem olup olmadığını tespit etmek için diş hekimine veya bir kulak burun boğaz uzmanına muayene olmanızı öneririz. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Başka hiçbir belirti göstermeyen damak kaşıntısı genellikle tahriş veya hafif alerjiden kaynaklanır. Yanma, kabarcık oluşumu veya renk değişimi gibi belirtiler varsa mikrobik bir iltihap söz konusu olabilir. Damak Kaşıntısının Nedenleri 1) Tahriş Damak dokularında oluşan tahriş iyileşme sürecinde iken kaşıntıya neden olabilir. Tahrişe neden olabilecek durumları sıralıyoruz: Sıcak gıdalar: Damağın özellikle yumuşak olan kısmı çok hassastır. Çok sıcak bir yudum kahve ile bile tahriş olabilir. Balık kılçığı, çok sert patates cipsi gibi damağı çizebilecek gıdalar Alkol, tütün mamulleri Aşırı baharatlı, asitli, tanecikli gıdalar Reflü sonrası ağza kadar gelen mide asidi 2) Alerji Damak kaşıntısı ile birlikte göz yaşarması, hapşırma, burun tıkanıklığı gibi sorunlar da görülüyorsa neden büyük ihtimalle alerjidir. Mevsimsel alerji de söz konusu olabilir, damağa temas eden herhangi bir madde de alerjik tepkiye neden olabilir. Olası alerjen maddeleri sıralıyoruz: Sigara Toz, küf, polen, duman Hayvan kılları ve döküntüleri Sakız Besinler Diğer belirtiler olmadan sadece damak kaşıntısı bile hafif bir alerjik tepki olarak karşımıza çıkabilir. Damağınıza temas eden maddeleri takip ederek kaşıntıya neden olduklarında alerjeni tespit edin. Özellikle mevsimsel olan alerji için alerjik rinit olabilir. 3) Tükürük Bezi Üzerinde Ağız Ülseri Sürekli aynı nokta kaşınıyorsa, baharatlı veya kızarmış gıdalarla kaşıntı şiddetleniyorsa ve ağrılı ise neden büyük ihtimalle pamukçuk da denilen ağız ülserleridir. 4) Kalsiyum Oksalat Bazı yiyeceklerde yoğun miktarda bulunan kalsiyum oksalat kristalleri, herhangi bir sağlık problemi oluşturmamasına rağmen damak kaşıntısına neden olabilir. Yüksek miktarda kalsiyum oksalat içeren gıdalar şunlardır: Çikolatalı içki kokteylleri Kuru kayısı, incir, kivi, erik, şalgam Kuruyemişler Haşhaş tohumları Soya sütü Koyu yeşil yapraklı sebzeler Damak kaşıntısına neden olabilecek diğer faktörler şunlardır: Mantar ve virüs iltihapları: Yüksek ateş, nefeste kötü koku, renk değişimi gibi başka belirtiler de görülecektir. Yetersiz ağız temizliği Nadiren ağız kanseri Damak Kaşıntısı Tedavisi Damak kaşıntısına iyi gelen yöntemler şunlardır: 1) Sebebi Saptayın Damağınız kaşınmadan önce en son ne yediniz? Veya polene maruz kaldınız mı? Damak kaşıntısına neden olan etkeni tespit edin. Alerjik tepkiler hakkında bilgi edinin. Damağınızı tahriş edebilecek gıdalardan ve diğer unsurlardan uzak durun. 2) Ilık Su Ilık içecekler yudumlayın veya ılık su ile gargara yapın. Dikkat, sıcak değil; kaşıntıyı yanmaya çevirmeyin. 3) Bal Biraz bal diğer harika faydalarının yanında ağzınızı ve damağınızı da rahatlatır. Ilık süte karıştırarak yudum yudum tükettiğinizde maksimum verimi alırsınız. 4) Dondurma Dondurma ile ağız içine yapacağınız soğuk uygulama kaşıntıyı anında yok edecektir. Fındık, ceviz gibi parçacıklı içeriği olmasın. 5) İlaç Tedavisi Ağzınızda pamukçuk olması durumunda gümüş nitrat, sukralfat, debactarol içerikli ilaçlar kullanabilirsiniz. Tüm bu eylemlere rağmen damak kaşıntısı geçmiyorsa daha ciddi bir problem olup olmadığını tespit etmek için diş hekimine veya bir kulak burun boğaz uzmanına muayene olmanızı öneririz. Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes