#Kesin viral bile olur
Explore tagged Tumblr posts
Text
"Sana benim için endişelenme hakkını vermedim."
1 note
·
View note
Text
Yeni nesil teknoloji ile gelecek nasıl şekilleniyor?
Kesin kanyağını tam bilmiyorum bir kaç yerde paylaşılmış ve viral olmuş: aynı şekilde bende sizlerle paylaşmak istedim. Alman Yazar Udo Gollub, geçtiğimiz günlerde korkutucu ve bir o kadar da hayatımızı etkileyebilecek, geleceğe dair öngörülerini paylaştığı bir yazı yayınladı. Yazıyı sizler için dilimize çevirdik.
Mercedes Benz‘in müdürü, yakın zamanda verdiği bir röportajda; artık rakiplerinin diğer araba firmaları değil Tesla, Amazon, Google, Apple ve benzeri teknoloji şirketleri olduğunu söyledi. Asla değişmeyen 3 şeyin olduğu söylenir:
Ölüm, Vergiler ve Değişim!
Önümüzdeki 5-10 yılda yazılımlar, geleneksel endüstrilerin çoğunluğunu rahatsız edecek. Uber, sadece bir uygulama ve bir tane bile arabası yok ancak yine de dünyanın en büyük taksi şirketi konumunda. Airbnb, dünyanın en büyük hotel şirketi ancak hiçbir mülkleri yok.
Yapay Zeka
Bilgisayarlar dünyamızı anlamada katlanarak artan bir şekilde daha iyi oluyorlar. 2016’da bir bilgisayar dünyanın en iyi go oyuncusunu yendi ki bu beklenenden 10 yıl daha önce gerçekleşti. ABD’deki genç avukatların iş bulması çok zor hale geldi. Çünkü IBM‘in Watson uygulaması sayesinde sadece saniyeler içinde yasal danışmanlık alabiliyorsunuz ve bunu 90% oranında başarıyla yapıyor ki insan eliyle yapılanlar başarı oranı 70%. Eğer hukuk okuyarsanız, en kısa zamanda bırakın çünkü gelecekte %90 daha az avukata ihtiyaç olacak ve sadece uzmanlar kalacak piyasada. Watson, insan hemşirelere kıyasla 4 kat daha başarılı bir şekilde kanser teşhisinde bulunabiliyor. Facebook‘un sahip olduğu yüz tanıma uygulaması, yüzleri insanlardan daha başarılı bir şekilde tanıyabiliyor. 2030’da, bilgisayarlar insanlardan daha akıllı olacaklar.
Otonom (Kendi kendini süren) Arabalar
2018’de, ilk kendi kendine giden arabalar halka sunulacak. 2020 civarında tüm endüstri bundan kötü etkilenecek. Artık bir araba sahibi olmak istemeyeceksiniz. Telefonunuzla bir araba çağıracaksınız ve olduğunuz yere gelip sizi istediğiniz yere ***ürecek. Arabayı park etmenize gerek olmayacak, sadecej ücreti ödeyeceksiniz ve yolculuk esnasında çalışabileceksiniz. Çocuklarımız asla ehliyet ve araba sahibi olmayacaklar. Bu durum şehirleri de değişterecek çünkü 90-95% daha az arabaya ihtiyaç duyacağız. Otoparkları, park alanlarına çevirebiliriz artık. Tüm dünyada her yıl yaklaşık 1,2 milyon insan araba kazalarında hayatını kaybediyor. Günümüzde 100 kilometrede 1 kaza anlamına geliyor bu. Özerk arabalar bu oranı 10 milyon kilometrede 1 kazaya düşürecek. 1 milyondan fazla insanın hayatı kurtulmuş olacak her yıl. Araba firmalarının çoğunluğu da büyük ihtimalle batmış olacak. Geleneksel araba firmaları evrimsel bir yolla daha iyi arabalar üretmeye çalışıyor ancak teknoloji firmaları (Tesla, Apple, Google…) devrimsel bir yolu tercih edecekler ve tekerlekleri olan bir bilgisayar inşa edecekler. Audi ve Volkswagen‘daki birçok mühendis, Tesla‘dan korkuyor. Sigorta şirketleri çok büyük sorunlar yaşacaklar çünkü kazalar azaldıkça sigorta fiyatları da düşecek. Araba sigortası modelleri yok olacak. Emlak piyasası da değişecek. Çünkü insanlar evden işe giderken yolda çalışabiliyorlarsa daha uzak yerlerdeki daha güzel mahallelerde yaşamayı tercih edecekler. Elektrikli arabalar 2020’lerde çok yaygın olacak. Ayrıca tüm yeni arabalar elektrikle çalışacağı için şehirlerde daha az gürültü olacak. Elektrik inanılmaz bir oranda ucuz ve temiz olacak: Güneş enerjisi üretimi 30 yıldır katlanarak artıyor ancak şimdiden yarattığı olumlu etkiyi görebilirsiniz. Geçtiğimiz yıl, fosil yakıtlardan daha fazla Güneş enerjisi paneli kuruldu. Enerji firmaları, evlere Güneş enerjisi sektöründe rekabeti azaltmak için çaresizce diğer firmaların sektöre girişini limitlemeye çalışıyor ancak teknoloji bunun da üstesinden gelecektir. Ucuz elektrik, ucuz ve verimli suyu da beraberinde getiriyor. Deniz suyunun arındırılmasının maliyeti metreküp başına 25 cent olmuş durumda. Dünyanın birçok bölgesinde yetersiz su kaynağı yok sadece yetersiz içilebilir su kaynağı var. Eğer neredeyse hiç bir maliyet olmadan herkes istediği kadar temiz suya ulaşabilirse neler olur bir hayal edin.
Sağlık
Tricoder X‘in fiyatı bu sene duyurulacak. Bazı firmalar Tricorder (Star Trek‘de medikal tarama yapan bir cihaz) denilen ve telefonunuzla çalışan bir medikal cihaz üretiyorlar. Bu cihaz sayesinde retina taraması yapabilir, kan ve nefes örneklerinizi sisteme yükleyebilirsiniz. Cihaz, 54 biyogöstergeyi analiz ederek neredeyse tüm hastalıkları tanımlayabilecek. Ve ucuz olacağından neredeyse dünyadaki herkesin bu medikal sisteme erişimi olabilecek. Hoşçakal, tıbbi kurumlar. 3D Yazıcılar
Son 10 yılda en ucuz 3D yazıcının fiyatı 18.000$’dan 400$’a düşerken hızı da yaklaşık 100 kat arttı. Tüm büyük ayakkabı firmaları çoktan 3D yazıcılarla üretime başladılar. Bazı uçak yedek parçaları çoktan 3D yazıcılarla üretilmeye başlandı. Uzay istasyonunda bulunan 3D yazıcı sayesinde de eskiden yanlarında taşımak zorunda oldukları onca yedek parçayı elimine ettiler bile. Bu yılın sonunda akıllı telefonlar 3D tarama özelliklerine sahip olacaklar. Artık telefonunuzla ayağınızı tarayıp evde ayağınıza mükemmel uyan bir ayakkabı üretebileceksiniz. Çin’de 6 katlı bir ofis binası 3D yazıcıyla üretildi bile. 2027’yılına geldiğimizde üretilen her şeyin 10%’u 3D yazıcılardan çıkmış olacak.
İş Fırsatları
Eğer girmek istediğiniz bir iş fikri varsa, kendinize sorun: Gelecekte bu iş var olacak mı?. Eğer cevabınız evet ise bunun gerçekleşmesini nasıl hızlandırabilirsiniz? Eğer bu iş telefonunuzla çalışmayacaksa unutun o fikri. 20. yüzyıl’da başarıya ulaşması için tasarlanan her iş fikri 21.yy.’da başarısızlığa uğrayacaktır.
İş
Önümüzdeki 20 yılda, günümüzdeki işlerin 70-80%’i ortadan kalkacak. Elbette gelecekte yeni işler olacak ancak herkes için yeteri kadar olacak mı bu kadar kısa sürede, orası belli değil. Tarım Gelecekte 100$’lık bir tarım robotu olacak. 3. Dünya ülkelerindeki çiftçiler, tüm gün tarlada çalışmak yerine kendi robot çiftçilerinin yöneticisi olabilecekler. Topraksız tarım çok daha az su ile yapılacak. Petri kapında yetiştirilen ilk et hazır bile ve gelecekte gerçek hayvandan üretilen etten daha ucuz olacak. Günümüzde tüm tarım arazilerinin 30%’u inekler için kullanılıyor. Eğer bu alanlara ihtiyacımız olmazsa neler olur hayal edin. Böcek proteinini yakın zamanda piyasaya sürmeye hazırlanan yeni girişimler var. Böcekler normal etten daha fazla protein içeriyor. Bu ürünler alternatif protein kaynağı olacak etiketlenecekler çünkü birçok insan hala daha böcek yeme fikrine sıcak bakmıyor. “Moodies” adı verilen ve hangi ruh halinde olduğunuzu tespit eden bir uygulama var. 2020’de yüz ifadelerinizden yalan söyleyip söylemediğinizi anlayabilecek uygulamalar olacak. Bu uygulamanın kullanıldığı ve katılımcıların yalan söyleyip söylemediklerinin yayınlandığı bir siyasi tartışma programını hayal edin. Bitcoin, gelecekte dünyanın olağan para birimi haline gelebilir. Uzun Ömür Günümüzde her yıl ortalama insan ömrü yaklaşık 3 ay uzuyor. 4 yıl önce ortalama insan ömrü 79 yıldı, günümüzde ise 80 yıl oldu. Ortalama artışın kendisi bile artıyor. 2036’ya geldiğimizde, ortalama 1 yılda 1 yıldan daha fazla artacak. Yani hepimiz çok çok uzun hayatlar yaşayabiliriz, büyük ihtimalle 100 yıldan uzun hayatlar.
Eğitim
10$ gibi bir fiyata Asya ve Afrika’da en ucuz akıllı telefonlara ulaşabileceksiniz. 2020’ye geldiğimizde insanların 70%’i akıllı telefon sahibi olacak. Herkesin dünya seviyesinde bir eğitime erişimi olacak demek bu. Her çocuk, 1. dünya ülkelerindeki çocukların okulda öğrenmesi gereken şeyler için Khan Academy‘yi kullanabilir. Uygulamayı Endonezya’da yayınladılar bile. Yakında da Arapça, Svahili ve Çince sürümleri de çıkacak. Eğer İngilizce uygulamayı bedava yayınlarsak olağanüstü bir potansiyel görüyorum. Yarım yıldan kısa bir sürede Afrika ve dünyanın geri kalanındaki çocuklar akıcı bir İngilizceye sahip olabilir.
1 note
·
View note
Text
Kendimizi dolandırıyoruz !
Günlük rutin hayatımızda bazen başımıza gelen veya gelecek şeylerden korkarız. En çokta dolandırılmaktan korkarız. İnsanların bizi ya bir şeyler alırken maddi olarak dolandırmasından ya da tanıştığımız yeni insanların duygularımızla oynayıp kandırmasından korkarız. Aklımıza bunlardan bir dönem viral olan telefon dolandırıcılığı geliyor. Ne profesörler, "dikkat edin" uyarıları veren ne yetkililer bile dolandırıldığı düşünülüğünde durum daha trajik komedi bir hal alıyor. Peki ya en büyük dolandırıcı bizsek ? Ya korktuğumuz şeyler aslında basit şeyler olup, en büyük dolandırıcılığı veya kandırmayı kendimize yapıp ısrarla görmezden geliyorsak ? Peki bizler kendimizi nasıl dolandırırız ? İnsan kendini neden dolandırır ? Birçoğumuz farkında olmadan genellikle sonuç veya gelecek odaklı yaşarız. Örneğin işe gidip çalışıp para kazanmamız gerekir. Bir günlük rutin olarak baz alırsak işe gitmek için evden çıkarız, hedefimiz ise iş yerine varmaktır. Yolda giderken genellikle hep hedefe odaklı oluruz. Geç kalmamak için trafikte bir dakika beklemeye bile tahammül edemeyiz. Aylık rutin olarak baz alırsak işe gider çalışır, geliriz. Önemli olan ay başı maaşı almak, yaşamak için gereken standartları karşılamak ve borçları ödemektir. Koca bir ay sabah-öğle-akşam yalnızca bunlara odaklanırız. Elimizde ki otuz gün boyunca, yalnızca üç veya dört gün gezip, eğlenip, mutlu olmak için çaba sarf ederiz. Eğlenip gezebilmek, kendimize vakit ayırabilmek için şu gün gelse de rahatlasam diye devamlı olarak tatil günlerinin yolunu gözleriz. Oysa ki anı kaçırmadan, sonuç odaklı değilde süreç odaklı olsak, yarını düşünüp durmak yerine bugüne de odaklansak, aslında ayın sadece üç-dört gününü değil otuz gününü birden yakalamış oluruz. Gelecek korkusu ve kaygısı hayatımızın büyük bir kısmını yeyip bitiriyor. Yarını düşünüp bugünü kaçırırken, yarın olduğu zaman ise yine o günü kaçırıp bu sefer diğer yarınları düşünmeye başlıyoruz. Yani hiçbir zaman anı yaşamıyoruz. Sürekli olarak bize ait olmayan yarınların peşindeyiz. Ben size geleceğinizi düşünmeyin demiyorum, sadece anı kaçırmayın diyorum. Sizlerde pek çok kez hayatınızı istediğiniz gibi kontrol edemediğinizin farkındasınızdır. Planlarınızın boşa çıktığı zamanlar olmuştur. Ya da işlerin istediğiniz gibi gitmediği pek çok zaman... Bunlar olacak, hepsi gayet normal şeyler. Biz gelmemiş yarını planlamaktan, olmamış sorunları çözmekten, kaybedilmemiş geleceği kazanmaktan kafamızı kaldıramadığımız için artık çok yorulduk. Hayat bize zevk vermemeye başladı, sadece belirli günler ve anlar için yaşıyor gibiyiz. Bir örnek ile size geleceği düşünmenin ve sürekli plan yapmanın, her şeyi kontrol etmeye çalışmanın ne kadar mantıksız olduğunu göstereceğim. Ben gelsem ve size desem ki "Planlamamı yaptım, her şeyi hesapladım, tam bir yıl sonra milyon dolar sahibi olacağım. Hatta bir kaç yıla da milyarder olmam kesin. Bana şimdi, şu an yüz bin lira borç verirsen benimle birlikte zengin olma olasılığın çok yüksek." Önce şunu demez misiniz ? Ya arkadaşım sen iyi misin nereden biliyorsun bu kadar zengin olacağını ? Ne malum işlerin istediğin gibi gideceği ? Parayı verip ya zengin olamazsak ? Ya parayı verdikten sonra bir daha seni görmezsem ? Bakın burada önemli iki şey var. Bunlardan birincisi ne olursa olsun sorgulamak, diğeriyse gelecekte gerçekliği kesin olmayıp yalnızca varsayımdan ibaret olduğunu hissettiğimiz durumların gerçekleşme ihtimalinden emin olma duygusu. Peki siz geleceğinizdeki problemlerden veya yaşayacağınız sıkıntılardan ne kadar eminsiniz ? Neden sadece sıkıntı yaşayacakmış gibi yaşıyorsunuz ? Neden bizi biz yapan sorunlardan bu denli kaçıyoruz ? Sorunlar bizi büyütüp geliştiren en önemli olgulardır. Peki sorunlar bize köstek olmaktan çıkıp ne zaman destek olur ve bize yol gösterir ? Karşımıza karar vereceğimiz ne çıkarsa çıksın önce olumsuza odaklanmamamız gerekir. Çünkü maalesef bizlerin sürekli gelecek korkusu duyma ve olumsuza odaklanma gibi büyük bir alışkanlığı var. Herkesin dediği şey ''Ben en kötüsünü düşüneyim iyisi olursa sürpriz olur.'' Hayır ! Sen en kötüsünü düşünerek başladığın için beynine en kötüsünü yapmak için emir veriyorsun. En kötüsüne odaklandığın için en kötüsünü seni buluyor. Sen baştan en kötüsüne razı bir haldesin zaten nasıl olur da iyi olan seni bulabilir ki ? Sen Allah'a diyorsun ki ''Ben iyisini isterim isterim ama kötüsüne de razıyım. Çünkü bana iyisini veremeye bilirsin, bende pek kendime inanmıyorum zaten. Bu yüzden en kötüsü de benim için yeterlidir.'' Ağzımızdan çıkanlar ile kaderimizi belirlediğimiz bu evrende, olumsuzluları kabul edip olumlu gelişmelerin bizi bulmasını beklemek çok büyük bir çelişki. Birde şöyle bakalım: Anneniz size git mutfaktan tuzu getir dese ve sizde kalkıp mutfağa gidip yolda giderken ''Tuzun nerede olduğunu bilmiyorum ki.'' deseniz beyninize öyle emir vermiş olursunuz. Dolayısıyla tuzu ararsınız, ararsınız göremezsiniz ve anneniz gelip gözünüzün önündeki tuzu alır, sizde şaşkınlıkla baka kalırsınız "Nasıl göremedim?" diye. Buna psikolojide "Schotoma" denir. Schotoma; psikolojik körlük anlamında kullanılır. Bizlerde gün içerisinde kendimizi olumsuz durumlara odaklayarak beynimizi körleştiriyor ve potansiyelimizi gün yüzüne çıkartamıyoruz. Bu yüzden kişiler şu an için çabalamak yerine gelecekleri için bir şey yaptıklarını, hayatlarını daha güzel ve standartları daha yüksek bir yere taşımaya çalıştıklarını bunun için bunca kaygı ve planı yaptıklarını savunurlar. Çünkü kendilerini dolandırmayı, kandırmayı severler. Şimdinin gücünü anı yaşamayı es geçerler. Kendinizi kandırmaktan vazgeçin ! Gelmemiş sorunlarla yaşamayın çünkü o planını yapıp kafanıza taktığınız yarın aslında bugün, yaşadığınız tam şu andı. Peki siz ne yapıyorsunuz hala yarını mı düşünüyorsunuz ? Şimdi şu an son kez kendinizi dolandırın ve yaşadığınız ana odaklanın. Sonuç kadar süreçte önemlidir. Bir gün o yarın hayatınızda olmayabilir...
1 note
·
View note
Text
Neden 'Ralph'ı Kurtar' kısa filmi viral oldu?
Neden 'Ralph'ı Kurtar' kısa filmi viral oldu?
Şimdiye kadar, muhtemelen şu ana kadar kaba Save Ralph’i kısa görmüşsünüzdür , eğer ona göz kulak olmak için iyi bir zaman değilse. Bir tür sahte belgeselde, kozmetik ürünlerini hayvanlar üzerinde test eden bir laboratuvarda çalışan Ralph adında bir tavşanın hikayesini neredeyse dört dakika içinde anlatıyor. Bu, kamuoyunda heyecan yarattı ve milyonlarca görüş yarattı. Peki ‘ Ralph’ı Kurtar ‘ diğerlerine kıyasla neden viral oldu?
Hayvan testi popüler oldu ve konu yeni değildir ve birçok kuruluş küresel yasaklanmış olması bu uygulama her yıl mücadele rağmen, hiçbir kampanya artık liderliğindeki gibi bir küresel bir resepsiyon oldu çünkü 100’den fazla yıl geçti Humane Society International’ın , (HSI).
Help #SaveRalph & countless animals still used worldwide for cosmetic testing! Alarmingly, animal testing is still legal in 80% of countries. 💔🐰 WATCH & TAKE ACTION to help stop this cruelty now 🚫💄: https://t.co/4mfW46zgwo@TaikaWaititi @rickygervais @oliviamunn @ZacEfron pic.twitter.com/qB6rBSTZUn
— Humane Society International (@HSIGlobal) April 6, 2021
Ve tabii ki, 1987’de Beauty Without Bunnies adı altında başlayan, hayvan testlerinden muaf ürünleri derecelendirmek için bir programa sahip olan PETA . 30 yılı aşkın bir süredir binlerce marka listeye girdi.
‘Ralph’ı Kurtarın’
Sahte belgeselde Ralph “işi” ile ilgili bir röportaj yapılır ve çalıştığı için vücudunda kullanılan kimyasalların yanı sıra yanık olmasından dolayı bir gözüyle görmediğini veya kulaklarından biriyle işitemediğini anlatır. omurga. her zaman acıyor. Sonra, bir insan eli, onu esaretten kurtarabileceklerse ona yalvaran diğer tavşanlara götürmek için onu “evinden” çıkarır. Saniyeler sonra, “iyi” gözüne bir şırınga yerleştirilir. Bir sonraki çekimde, Ralph zaten kör bir tasma ile belirir ve omurgasındaki yara, artık kamerayı bile göremediği görünür hale gelir.
Kaba anlatıda, hayvanlara verdiğimiz zulmü vurgulamanın yanı sıra, “insanlar daha önemli” olduğundan, tüm ailelerinin aynı “işi” yaparak çalıştığını ve öldüğünü de açıklıyorlar.
Kesimi kapatmak için, “Güzellik adına hiçbir hayvan ölmemeli ve acı çekmemeli” şeklinde bir ifade ortaya çıkıyor .
Spencer Susser ( The Greatest Showman ) tarafından yönetilen kısa film , bir stop motion formatında ve Taika Waititi ( Jojo Rabbit, Thor Ragnarok , The Mandalorian ), Zac Efron, Olivia Munn, Ricky’nin sesleriyle birkaç Hollywood ünlüsünü bir araya getirdi. Gervais, Rodrigo Santoro, Tricia Helfer ve Pom Klementieff.
Orijinal versiyon İngilizce olmasına rağmen, George Lopez, Wilmer Valderrama ve Rosario Dawson’ın sesleriyle İspanyolca olarak zaten mevcut. Ayrıca Fransızca, Portekizce ve Vietnamca da yayınlanacak. Ancak, bu gerçekleşmeden önce , daha iyi bilinen El Universo kanalı tarafından zaten altyazılıydı ! , bu da videonun İspanyolca’da viral olmasını kolaylaştırdı. Bunun şimdiden 42 milyondan fazla görüntülenmesi ve Instagram’da neredeyse 40 bin yorumu var. Öte yandan Humane Society tarafından yayınlanan resmi video ise şimdiden sadece YouTube’da neredeyse 700 bin görüntülemeye ulaştı .
Aynı HSI tarafından yürütülen diğer girişimler bile sosyal alanda aynı etkiye sahip olmamıştır. Örneğin, 2012’de Avustralya, Guatemala, Hindistan ve Kanada’yı hedefleyen #BeCrueltyFree başlatıldı. Yasal bir değişiklik yaratmalarına rağmen, tüketiciler arasında pek yankılanmadı.
Bunlardan en önemlilerinden biri , 1989’dan beri hayvanlara karşı zulümle mücadele eden ve 2017’den beri The Body Shop markasıyla Forever Against Animal Testing (Her zaman hayvan testlerine karşı, İspanyolca) sloganı altında küresel bir girişime öncülük eden Cruelty Free International’dır. .
İlginizi çekebilir: Natura The Body Shop’tan geçiyor İspanya’da, Madrid’deki Vivotecnia laboratuvarında bir hayvan zulmü vakası ortaya çıktı. Cruelty Free International’ın iki yıllık gizli bir işinde , tavşanlara, farelere, maymunlara, köpeklere ve domuzlara nasıl davranıldığını gösteren çok güçlü görüntüler toplamayı başardılar . Yerel yönetime şimdi davayı mahkemeye götürmesi için baskı yapılıyor .
Animasyon fenomeni
Neden bir sosyal kampanya diğerinden daha iyi çalışıyor? İnternette bu sorunla ilgili yüzlerce tanıklık var, ancak görüntüler ne kadar açık ve acımasız olursa olsun aynı sonucu vermedi. Daha önce de bahsettiğim gibi, diğer dernekler yıllarca hayvan deneylerini ortadan kaldırmak için savaştılar ve önemli başarılar elde etmelerine rağmen, fark, Save Ralph’in yarattığı sosyal farkındalıktan kaynaklanıyor. Başka hiçbiri tüketicilere hangi ürünleri satın aldıklarını ve bunların pazara ve dolayısıyla ellerine geçmesi için ne olduğunu gerçekten sorgulatmayı başaramadı.
Bu bağlamda, Save Ralph’ın başarısı üzerine görsel-işitsel analizden bize bir bakış açısı vermek için Cine Premiere’in editör yönetmeni ve sinematografi uzmanı Iván Morales ile konuştuk .
” Kesinlikle bu kampanyanın etkisi iki ana şeyden kaynaklanıyor: arkasındaki yetenek ve bunu bir animasyon olarak yapma kararı. Bir yandan, Taika Waititi (kesinlikle Thor Ragnarok ve Gölgelerde Yaptığımız Şeyleri yönettiğinden beri ) en çekici kişiliklerden biri haline geldi. Ayrıca, daha da büyük bir hayran topluluğunu “yöneten” Ricky Gervais var. İkisi (kendileri sayesinde kısaca dikkat eden tüm Hollywood topluluğuna ek olarak), geleneksel bir pazarlama kampanyasıyla pek elde edilemeyecek bir ‘ağızdan ağza’ yaymaktan sorumluydu ”diyor. Iván.
İkincisi, ancak bir o kadar da önemli, Morales formatı vurguluyor. “Stop motion animasyonda kısa ve kuru ve ironik bir mizahla yapmış olma gerçeği, bize gezegene ve hayvanlara ne kadar kötü davrandığımızı gösteren bu kadar çok ürünü görmekten belki de ‘yorgun’ olan bir izleyici için onu sindirilebilir kılıyor. Bir bakıma herkesin bildiğini düşünüyorum ama kimse bununla yüzleşmek istemiyor ya da belki de kayıp bir dava olarak görüyorlar ”.
Film uzmanı , “Animasyonda ve ‘ışıkta’ böyle şeyler yaparak, mesaj çok daha ileriye nüfuz edebilir ve daha ileri gidebilir,” diye açıklıyor film uzmanı.
“Genellikle bu tür kampanyalar ( PETA’nın son yıllarda Joaquin Phoenix ile başlattığı kampanyalar gibi ) agresiftir ve şok edici ve kaba görüntülerle saldırmaya çalışır. Bu farklı bir yaklaşım ve belki de bu yüzden yayılması açısından da bu kadar başarılı oldu ”, diye bitiriyor Iván.
Yaratıcılar ne diyor
Humane Society International tarafından yayınlanan bir basın açıklamasında , amacın “hayvanların çektiği acılara ışık tutmak ve tüketicileri ve politika yapıcıları HSI’nin hayvanlar üzerinde kozmetik testleri yasaklama misyonuna dahil etmek” olduğunu açıklıyor.
Dernek Başkanı Jeffrey Flocken şunları söyledi: “ #SaveRalph , hayvanların hala kozmetiklerden muzdarip olduğu ve bunun durma zamanının geldiğine dair bir uyandırma çağrısıdır. Bugün, ürün güvenliğini sağlamak için çok sayıda güvenilir, hayvansız yöntemlere sahibiz, bu nedenle Ralph gibi hayvanları testlerde acı çekmenin hiçbir mazereti yok . “
Direktör Spencer Susser ise şu yorumu yaptı: “Laboratuvarlarda kozmetik testler için hayvanların başka seçeneği yok ve bu konuda bir şeyler yapmak bizim sorumluluğumuzda. Uluslararası Humane Society için yeni bir kampanya oluşturma fırsatı doğduğunda , durdurma hareketinin mesajı iletmenin mükemmel yolu olduğunu hissettim . Hayvanlara davranış şeklinin korkunç gerçekliğini gördüğünüzde, yardım edemezsiniz ama başka yere bakarsınız. Bu filmle yapmayı umduğum şey, çok ağır olmadan bir mesaj ileten bir şey yaratmaktı. Umarım halk Ralph’a aşık olur ve kendisi ve onun gibi diğer hayvanlar için savaşmak ister, böylece testleri sonsuza kadar yasaklayabiliriz. “
Meksika’da ve dünyada hayvanlar üzerinde yapılan testlerle neler oluyor?
Kampanya Brezilya, Kanada, Şili, Meksika, Güney Afrika ve 10 Güneydoğu Asya ülkesi dahil olmak üzere 16 ülkeye odaklanıyor . Bu uygulama halihazırda 40 ülkede yasaklanmış durumda, ancak hala dünyanın çoğunda yasal. Ek olarak, HSI, boşlukların istismar edildiği ve hayvanlar üzerinde yeni kozmetik içerik testlerinin gerekli olduğu Avrupa’da olduğu gibi mevcut yasakları savunmaya çalışıyor.
Meksika’da HSI, Aztek bölgesinde testleri durdurmak için 2017’den beri faaliyet gösteriyor. Bu, onu Kuzey Amerika’da yasaklayan ilk ülke ve dünyada 41. ülke yapar.
Mart 2020’de, Cumhuriyet Senatosu, Meksika’da kozmetik üretiminde, araştırmasında ve geliştirilmesinde hayvanların kullanılmasını yasaklayan bir tasarıyı onayladı. Ancak önerinin bu Nisan ayı bitmeden Temsilciler Meclisi tarafından onaylanması gerekiyor. Bunun yapılmaması, girişimi kesin olmayan bir bitiş tarihi olmaksızın durdurabilir.
Daha fazlasını okuyun: Neden vegan ve zulümsüz ürünler satın almalısınız? Hayvanlar üzerinde kozmetik ve içerik testi ile mücadeleye yardımcı olmak için dilekçeyi imzalayabilirsiniz . Ayrıca, hangi ürünlerin zulüm içermediğine dair bilgi arayın . Tüketiciler olarak satın alıp almamayı seçme gücümüz olduğunu unutmayın.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
HSI Mexico (@hsimexico)'in paylaştığı bir gönderi
Kaynak, Siteyi Ziyaret Edin
0 notes
Text
Sünnet; Zararları, Tarihçesi, İslamdaki Yeri
Yazıma ilk önce sünneti tanıtarak başlamak istiyorum. Kadın ve erkek sünneti olmak üzere iki tip sünnet çeşidi vardır.
Kadın sünneti
Kadın sünneti ya da kadın genital mutilasyon (KGM) , tıbbi olmayan nedenlerle kadın üreme organlarının kısmen ya da tamamen çıkarılmasıdır. Ritüel olarak yapılan bu uygulama Afrika, Asya ve Orta Doğu’da bazı ülkelerde ya da ülke içindeki bazı topluluklarda görülür. UNICEF’in 2016 yılı tahminlerine göre 27 Afrika ülkesi, Endonezya, Irak Kürdistan Bölgesi ve Yemenolmak üzere 30 ülkede üreme organlarını sakatlayan bu uygulama yapılmış 200 milyon kadın yaşamaktadır.
Klitoris kesiminin Afrika'daki tahminî uygulanma alanı ve oranları.
Erkek Sünneti
Sünnet, erkeklerde penis başını örten ve koruyan üst derinin (prepus) bir kısmının veya tamamının kesilip atılması böylece glansın (penis başı) açıkta kalmasını sağlamaktır.
Dünyada sünnetli erkek oranları. Turuncu ülkelerde erkek nüfusunun tamamına yakını sünnetlidir.
Tarihçesi
“Sünnet” çok eski bir gelenektir ve Yahudilik’ten daha önce M.Ö. 2500’lerde bile Mısır’da Ra dini dönemlerinde sünnet gelenekleri vardı.
Sünnet sadece Müslümanlara has bir durum değildir. Sünnet Tevrat’ta, Yaratılış Kitabı 17. Bölüm’de “Sünnet;Anlaşma Simgesi” Başlığıyla verilir. 17.Bölümün 8.9.ve 10.ayetlerinde İbrahim’e, Levant/Filistin topraklarının soyuna verilmesi, soyunun bu topraklara hakim olmasının koşulu olarak “Erkeklerin “Sünnet” olması şartı getirilir.
Yahudiler sekiz günlük iken sünnet olurlar. Sippora’nın bildiği konu bu olaylardan sonra Tevrat’a geçmiş olan, “Allah’ın krallığına, sünnetsiz olarak girilmez” ayetidir.
Bakara Suresi 106. ayet, Kur’andan önceki sayılan kitaplarda “değiştirilmemiş, doğru olan ayetlerin Kur’anda tekrar edilmediğini yazar.
Sünnet de Tevrat’tan İslam’a kalmış bir mirastır. Yukarıda verdiğim ayetler sebebiyle olsa gerek ki Kur’an’da Müslüman olanların veya Müslüman doğan çocukların Sünnet edilmelerine dair bir ayet yer almamaktadır.
Kadın sünnetinin kökeninin, eski Mısır'a (MÖ 2000'ler ) dayandığı düşünülüyor. Ama kesin bir bilgi yok ne yazık ki...
Bkz. İslamda kadın sünneti
Bkz. İslamda erkek sünneti
Sünnetin zararları
Kadın sünnetinin zaten vahşice olduğu görebiliyoruz. Zararlarını ayrıca dile getirmeye gerek yok. Afrika artık bu uygulamanın önüne geçmeye çalışıyor.
Erkek sünneti de kadınlara uygulanan kadar olmasa da vahşet doludur, ama bunu artık kimse umursamaz. Hatta sünnetin iyi bir şey olduğu öğretilir çocuklara.
Prepus (sünnet derisi) ne işe yarar ?
Sünnet Derisinin üç işlevi vardır : cinsel işlevi, koruyucu işlevi, ve duyarlılık işlevi
Doğum sonrasında genellikle sünnet derisi penise yapışık haldedir. Daha sonra kendiliğinden ayrılır. Bebeğe bez bağlandığı bu dönemdeki işlevi , penisi tahrişten ve yaralanmalardan korumaktır. Hayat boyunca da penis başını yumuşak ve nemli tutarak travma ve yaralanmalardan korur.
Sünnet derisindeki mukoza ve frenulum gibi belirli bölgeler; özellikle hassas dokulardan oluşmuştur ve cinsel zevke katkıda bulunurlar. Buradaki özelleşmiş sinir uçları, cinsel zevki ve kontrolü arttırır.
Gelelim zararlarına;
Sünnet Köreltir:
Kesilen deri miktarına bağlı olarak, sünnet, erkeği penis derisinin %80 kadar veya daha fazlasından mahrum bırakır. Sünnet derisinin uzunluğuna bağlı olarak, onu kesmek, penisi %25 veya daha fazla kısa yapar. Özenli anatomik araştırmalar göstermiştir ki, sünnet bir metreden fazla damar, arter, ve kılcal damarları, 80 metreye yakın sinir uzunluğunu, ve 20,000'den fazla sinir ucunu yok eder. Üst-derinin kasları, bezleri, mukoz tabakası, ve epitelyal dokusu da bunların yanında tabii ki yok olmuştur.
Sünnet Hissizleştirir:
Sünnet penisi radikal bir şekilde hissizleştirir. Üst-deri (sünnet derisi) amputasyonu, üst-derinin kendisindeki zengin sinir ağını ve sinir alıcılarını yok etmek anlamına gelir. Sünnet, neredeyse her zaman frenulumu ya yok eder ya da büyük zarar verir. Koruyucu üst-derinin kaybedilmesi glansı hissizleştirir. Sürekli dışarda kalan glansı (penis başı) kaplayan membran şimdi sürekli aşınma ve irritasyon ile karşı-karşıya olduğundan keratinleşir, sert ve kuru olur. Normal, sağlam bir peniste, mukoz zarın tam altında olan glanstaki sinir uçları, şimdi birbiri üstüne oluşan keratin tabakalarının altına gömülmüştür. Köreltilmiş glans(penis başı) şimdi donuk, gri ve sklerotik bir görünüm alır.
Sünnet Dolaşıma Zarar Verir:
Sünnet, penis derisindeki ve penis başındaki normal kan dolaşımını bozar. Ana penis arterlerine akmak isteyen kan, yarma noktasındaki yara dokusu ile engellenir, bu da kanın daha ilerdeki diğer kılcal damarları beslemek yerine geri doğru akmasına neden olur. Kandan yoksun olan olan meatus büzülüp yara oluşturabilir, bu da idrar akışını engeller. Meatal Stenosis denen bu durum, genellikle düzeltici cerrahi müdahale gerektirir. Bu hastalık neredeyse tamamen sünnetli çocuklara özeldir.
Sünnet, aynı zamanda lenf kanallarını da keser, lenfin dolaşımı bozulur ve bazen lymphedema denen, penisin geri kalan derisinin, sıkışıp kalan lenf ile dolup şiştiği, acı verici ve şekil bozucu rahatsızlık ortaya çıkar.
Sünnet Gelişen Beyne Zarar Verir:
Önde gelen tıbbi dergilerde yayınlanan yeni yapılan çalışmalarla ilgili makaleler, sünnetin, beyin üzerinde, gelişen beyin merkezlerini olumsuz yönde etkileyerek, uzun süreli zararlı etkileri olduğunu söylemektedir. Sünnetli erkeklerin sünnetsiz erkekler ya da kızlara göre daha düşük bir acıya dayanma eşikleri vardır. Gelişim nörofizyolojisti Dr. James Prescott, sünnetin daha derin ve daha ciddi nörolojik zarara yol açmış olabileceğini de söylemektedir.
Sünnet Hijyen ve Sağlık Dışıdır :
Sünnet hakkında en yaygın olan efsanelerden biri, sünnetin penisi daha temiz ve bakımı daha kolay yaptığıdır. Bu doğru değildir. Gözkapakları olmadan gözler daha temiz olmaz, penis de üstderi olmadan daha temiz olmaz. Yapay olarak dış organ haline getirilen glans (penis başı) ve meatus, kire ve aşınmaya sürekli açık haldedir, bu da sünnetli penisi daha kirli yapar. Koruyucu üstderinin kaybolması, üriner yolu bakteri ve viral patojenlere karşı korumasız bırakır.
Sünnet, Hasta ve İnsan-Haklarının Bir İhlalidir
Hiç kimsenin, bir başkasının cinsel organlarını, o kişinin tam olarak bilgilendirilmiş rızası haricinde kesmeye hakkı yoktur. Sonuçlara katlanacak olan çocuk olduğuna göre, sünnet onun hem tedaviyi reddetme hem de alternatif tedaviler arama hakkının bir ihlalidir.
Sünnetli erkeklerde ilerleyen dönemlerde bazı hastalıkların görülme ihtimali artmaktadır. Bunlar arasında:
- Meatal stenoz
- Üriner Retensiyon (İsküri)
- Venöz stasis
- Gömülü Penis
- Adhezyonlar
- Deri Köprüleri
- Acılı Ereksiyon
Muhammed Sünnet Olmadı
Bu bilgi herkesçe kabul görmüştür ve Muhammed’in doğuştan sünnetli olduğu söylenir. Sünnetli doğmak bireyin, anomali olması demektir. Genital organ anomalilerine hipospadias denir.
Neden ABD’de de sünnet yapılıyor?
Sünnet 1970′li yıllarda Amerikalı doktorların mastürbasyona karşı ürettiği bir tedavi yöntemidir. Sünnet cinselliği baskılama yolu olarak önerilmiştir. Dünyada sünneti öneren tek bir sağlık örgütü dahi yoktur. Ayrıca Amerika’da ticari temelli bir çıkar ilişkisi vardır sünnette. Sünnet başına 200 dolar civarı alan doktorlar, her yıl yaklaşık bir buçuk milyon ameliyata girerler. Ve sünnet derisi kozmetik firmalarınca da kullanılıyor.
Uzmanların sünnet hakkında düşünceleri
Prof. Dr. Paul M. Fleiss (M.D., M.P.H.) : “Göz kapakları gözleri nasıl korursa, üst-deri de glansı korur. Gözkapakları olmadan gözler daha temiz olmaz, penis de üstderi olmadan daha temiz olmaz. Sünnet hijyen ve sağlık dışıdır. Sünnet normal kan dolaşımını bozar. Sünnet köreltir ve hissizleştirir.”
Prof. Dr. George C. Denniston (M.D., M.P.H., founded Doctors Opposing Circumcision) :“Bazen doktorlar para kazanmak için ailelere tavsiye ediyorlar. Sünnet bir insanın penisindeki sağlıklı derinin yarısının başka bir insan tarafından kesilmesidir. Bunun bir çocuğa/bebeğe yapılması vahşettir. Vahşi ve zalimce bir eylemdir. Neden bu kadar sert ifadeler kullanıyorum? Çünkü sünnet kalıcı hasar verir. Kimsenin bu gereksiz prosedürü rızası olmayan birine yapmaya hakkı yoktur.”
Prof. Dr. George J. Boyle ( Ph. D. D. Sc.): ” Sünnetin herhangi bir insana yapılmasını tamamen adaletsiz ve insafsızca bir eylem olarak görüyorum.Çocukların sünnet edilmesine şiddetle karşı çıkıyorum. Şuan yasal olmasa dahi sünnet tamamen suçtur. Gerçekte suçtur. En sadist çocuk taciz biçimidir. Çünkü penisteki erojen dokunun kesilmesidir. Bu yapılan adalet değildir ve ele alınması gereken bir konudur. Dünya devletlerinin artık ayağa kalkmaları, medeni cesaret göstermeleri ve yapılan bu acımasızlığı konuşmaları gerekiyor. ”
Kendinize iyi bakın :)
Kaynak ve İleri Okuma:
-Sünnetin Tarihçesi
-Sünnetin Zararları
30 notes
·
View notes
Text
Burun gerisine akıntı (bga) hakkında bilgilendirme
Burun Gerisine Akıntı (BGA) boğazda akıntı toplandığını hissetmek veya burnun gerisinden akıntının aktığının farkına varmaktır. BGA egzersiz, kalın salgı veya boğaz kasları ve yutma ile ilgili sorunlardan ötürü de ortaya çıkabilir.
Normal olarak, burnu ve sinüslerin içini kaplayan salgı bezleri günde 250-500 ml. salgı üretmektedir. Bu mukozanın yüzeyinde ancak mikroskopla görülebilen hareketli küçük kıllar vardır. Bunlar salgının geriye doğru hareket etmesini sağlar. Daha sonra bu bilinçsiz olarak farkına varmadan yutulur. Bu salgı zarları ıslatır ve temizler, enfeksiyonlara karşı savaşır. Bu salgının üretilmesi ve temizlenmesi sinirler, kan damarları, salgı bezleri, hormonlar, ve küçük kılcıklar arasında ki ilişkiye bağlıdır.
NORMAL OLMAYAN SALGlLAR
Artmış ince ve temiz salgı soğuk algınlığı, grip (üst solunum yolu viral enfeksiyonu), alerji, soğuk hava, parlak ışık, bazı besinler ve baharatlar, gebelik ve hormonal değişiklikler, doğum kontrol hapları ve bazı tansiyon ilaçlarının da içinde olduğu ilaçlar, ve burun içi kemik eğriliği gibi durumlarda görülür.
Vazamotor rinit allerjik olmayan aşırı salgılı ve tıkalı burun şikayeti yapan bir hastalıkdır. Artmış kalın salgı sıklıkla kış aylarında nemlendirme yapılmadan ısıtılan, nemin düştüğü ev ve binalarda görülür. Bunun yanında sinüs ve burun enfeksiyonlarında ve kümes hayvanlarının ürünlerine karşı oluşan allerjilerde de görülmektedir. Eğer soğuk algınlığında ki salgı zaman içinde kalınlaşıp sarı, yeşil renk almaya başlıyorsa muhtemelen bakterilerin yol açtığı bir cismin belirtisi olabilir (fasulye, bezelye, bir parça kağıt, oyuncağın bir parçası v.b.) Salgının azalması aşağıda ki nedenlerden birinden dolayı olabilir:
Uzun süre çevreye ait tahriş edici maddelere maruz kalmak burnu kurutup zarların zarar görmesine neden olabilir (sigara dumanı, endüstriel dumanlar, araba dumanları). Salgı azaldığında normalden daha kalındır ve yanlış olarak artmış hissi verir. Yapısal bozukluklar (burun septumu düzensizlikleri) hava akımını değiştirerek burun zarlarının kurumasına neden olur.(Yapısal bozukluğa bağlı olarak salgıyı arttırır veya azaltır.) Yaşın ilerlemesiyle mukus zarlar büzüşür ve kurur. Bu normalden daha az ve kalın salgı yapılmasına ve kişinin BGA hissine kapılmasına yol açar. Diğer az rastlanan nedenler de zarlarda değişiklik yaparak bu hisse neden olurlar. YUTMA PROBLEMLERİ
Yutma ağızda ki sıvı ve katı gıdaların yemek borusuna geçmesinden oluşan karmaşık bir olaydır. Bu ağızdaki, boğazdaki ve midedeki sinir ve kasların koordinasyon içinde çalışması ile olur. Yutma problemleri katı veya sıvı gıdaların boğazda birikmesine daha sonra ses tellerinin olduğu bölgeye dökülmesine ve bunun sonucunda ses kısıklığı, boğaz temizleme hissi veya öksürük ortaya çıkabilir.
Yutma güçlüğünün birçok nedeni vardır: Yaşla birlikte yutma kasları hem güçlerini hem de koordinasyon yeteneklerini kaybederler. Bundan dolayı bazen normal salgı bile mideye geçemeyebilir.
Uyku sırasında yutkunma daha az olur ve salgı ağızda birikir. Uyanırken öksürme veya boğaz temizleme hissi duyulabilir
Her yaşta sinirlilik ve stres boğaz kaslarında kasılmaya ve bunun sonucunda boğazda birşey varmış hissine neden olmaktadır. Sıksık boğaz temizlemek tahrişi daha da arttırarak durumun kötüleşmesine neden olur. Besinlerin geçtiği yol üzerindeki büyümeler veya şişlikler katı ve /veya sıvı gıdaların geçişini yavaşlatır veya engeller.
Yutma bozuklukları midedeki besinlerin veya asidin yemek borusuna veya boğaza geri geldiği Gastroözafageal Reflü (GER) veya Larengofarengeal Reflu (LPR) olarak tanımlanan durumundan da kaynaklanabilir. Yanma hissi hazımsızlık ve boğazda rahatsızlık belli başlı bulgulardır ve bunlar özellikle yemek yedikten sonra yatınca daha da artmaktadır. Yemek borusu ile midenin birleşim yerinde meydana gelen torba şeklindeki fıtıklarda buna neden olur.
TEDAVİ
Tedaviye başlamadan önce mutlaka teşhis konulmalıdır. Bu detaylı bir Kulak Burun Boğaz muayenesi ve muhtemel bazı laboratuar, endoskopik ve röntgen çalışmalarını içermektedir.
Bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotikler ile tedavi edilir ancak bunlar geçici bir iyileşme sağlar. Kronik sinüzite kapalı sinüslerin ağzını açmak için yapılacak cerrahi bir müdahaleye ihtiyaç vardır.
Allerji; sebebini ortadan kaldırmakla kontrol edilebilir. Antihistaminikler ve dekonjestanlar, kromolin ve steroid burun spreyleri, diğer şekillerdeki steroidler ve hiposensitizasyon (aşı tedavisi) tedavi için kullanılabilir. Ancak bazı antihistaminikler kurumaya neden olup salgıyı daha da kalınlaştırırlar. Dekonjestanlar kan basıncının artmasına, kalp ve tiroid rahatsızlıklarının şiddetlenmesine neden olurlar. Steroid spreyler tibbi kontrol altında genellikle yıllarca güvenle kullanılabilir. Ancak kısa dönemde yan etkisi olmayan ağızdan alınan ve enjeksiyonla verilen steroidlerin uzun dönem kullanımlarında muhakkak sıkı bir kontrol ve gözlem yapılmalıdır.
Gastroözafageal Reflü tedavisine yatağın baş tarafını 12-15 cm kaldırmak, az ve sık yemek yemek, alkol ve kafeinin yasaklanması, yorucu olmamak şartıyla spor yapılması gibi yaşamı düzenleyici önerilerle başlanır. Antiasit veya bu hastalıkda çok etkili olan mide asit üretimini durduran ilaçlar doktor kontrolunda verilmelidir. pH ölçümü gibi kesin teşhis yöntemleri vardır..
Prof. Dr. Kemal UYGUR
Yapısal bozukluklar cerrahi uygulama gerektirir. Septum deviasyonu sinüslerin normal olarak boşalmasını engeller ve kronik sinüzite neden olur. Septumdaki bir çıkıntı tahrişe ve anormal salgıya sebeb olacaktır. Septumdaki bir delik kabuk bağlamaya neden olur. Genişlemiş veya şekli bozulmuş konkalar (burnun yan duvarlarında çıkan ve hava akımının ayarlıyan, nemlendiren yapılar) veya polipler (enfeksiyon, allerji veya tahriş sonucunda oluşan selim büyümeler) de aynı şikayetlere yol açabilir.
Her zaman bir neden bulmak mümkün olmayabilir. Tıbbi tedavi cevap vermezse hasta cerrahi tedaviye karar vermelidir.
Bazı durumlarda özel bir neden bulunamaz. Düzeltilebilecek bir hastalık yoksa tedavi daha kolay akabilmesi için salgının inceltilmesi yönünde olur. Bu daha ziyade sıvı alımı yetersiz olan yaşlı kişiler için geçerlidir. Bu hastalar günde en az sekiz bardak su içmeliler, Kafeini bırakmalılar ve eğer uygunsa idrar söktürücü kullanmamalıdırlar. Salgıyı inceltecek guaifenesin veya organik iyot kullanıldığında tükrük bezlerinde şişme veya vücutta döküntü gelişirse ilaç kesilmelidir.
Burunun su ile yıkanması kalın ve azalmış salgının düzeltilmesine yardımcı olur. Bu burun için yapılmış özel cihazlarla günde iki ila altı defa uygulanabilir. Sıcak suyun içine yemek sodası veya tuz ilave edilerek bu sıvı yapılabilir. Son olarak da reçete gerektirmeyen basit tuz çözeltiler burnu nemlendirmek için kullanılır.
KRONİK BOĞAZ KIZARIKLIĞI (FARENJİT)
BGA sıklıkla kırmızı, tahriş olan bir boğaza neden olur. Boğaz kültürlerinden genellikle bir sonuç alınmaz ama bademcikler ve diğer dokular şişerek rahatsızlığa neden olurlar. BGA tedavi edildiğinde bu olayda ortadan kalkacaktır.
source https://saglik.kocaali.com/burun-gerisine-akinti-bga-hakkinda-bilgilendirme/
0 notes
Photo
http://oyaziyo.com/ebola-virusu-nedir-belirtileri-nelerdir/
Ebola Virüsü Nedir ve Belirtileri Nelerdir?
Ebola virüsü enfekte edilmiş maymun ve hayvan atıklarından, kanından ve besinlerinden bulaşabilen kanamalı bir hastalıktır. 2012 tarihine kadar Uganda’da çok sık görülmüş ve ölümlere yol açmıştır. Hastalık kurak ve sıcak bölgelerde daha fazla görülür. Hayvancılık yapan ve hayvanlar ile beslenen veya veteriner hekimlerde geçmiş yıllarda ebola virüsü oldukça fazla rastlanmıştır. Gelişmiş ülkelerde görülme oranı gelişmemiş ülkelere göre çok düşüktür. Bizim ülkemizde ise kırsal kesimlerde görülebilir. İlk belirtileri kanama ve yüksek ateş üşüme titreme nöbetleri olabilir.
Birey kanamaya başladığında kesin olarak bir teşhis koyulması ve tedaviye başlanması gerekir. Hastalık bulaşmış bir birey diğer bireylere de bu hastalığı bulaştırabilir. Bulaşıcılık oranı fazladır. İyileşmiş olan bireyler de bile iki veya üç ay sonra tekrarlama, cinsel ilişki yolu ile tekrar bulaşma ve yayılma özelliği gösterebilir. Tanı koyulurken viral hastalıklar ile karıştırılabilir. Sıtma gibi. Bu hastalıkların kesin olarak belirtileri ve tedavi şekilleri belirlenmesi gerekir ki her vaka farklı değerlendirilebilinsin. Bunların dışında domuz, domuz eti ve domuz yağı gibi ürünlerin tüketilmesi de ebola virüsünün yayılmasına neden olur. Kişilerin kesin olarak maymun atıkları, hayvanların kanı idrarı ve domuz ürünlerinden bir süreliğine uzak durması gerekir.
Hastalığın kesin tedavisi henüz yoktur. Ancak belirtiye yönelik semptomatik bir tedavi uygulanır. Mesela hastanın kanaması bulantı kusması ve ateşi var ise buna yönelik bir tedavi yöntemi seçilir. Bunun dışında sıvı ve elektrolit desteği sağlanır. Özellikle serum tedavisi uygulamak bireyi rahatlatır. Ebola virüsü hakkında araştırmalar hala sürdürülmektedir. Kesin olarak tedavisi olmasa bile gelişmiş teknoloji sayesinde ilerleyen yıllarda mutlaka tedavisi bulunacak ve ölüm oranları biraz daha aşağıya çekilecektir. Tüm virüs hastalıklarının temel sebebi hijyen eksikliğidir. Bu nedenle hastalıktan korunmanın birincil yolu da elleri yıkamak ve hijyene önem vermektir. Sağlıklı günler dileriz.
0 notes
Text
New Post has been published on iletişimcilerin adresi
New Post has been published on http://iletisimci.xyz/ne-gulduk-yahu/
NE GÜLDÜK YAHU
Ne güldük yahu
Yemişlerrr ne var ne yok yemişlerrr, son dönemin “reklam” diye adlandırabileceğimiz en etkin işi. Bir seyreden bir daha seyretmek ister ama bekle ki çıksın tekrar. İşte hep anlatmaya çalıştığım şey, reklamın yaratıcılık dozu yüksek, castingi şaheser, prodüksiyonu bu derece başarılı olduğunda hedeflenen etkiye ulaşmak adına alacağınız frekans aynı oranda düşer. Tüketici tekrar görmek ister ve hatta idda ediyorum reklam kuşaklarının zaplanma oranını düşürür bu tarz işler.
Bir markaya ilgi çekmek, onunla ilgili mesajı komik iletmek olarak algılanır oldu. Birçok viral ünlüsü girdi hayatımıza, viral reklam ajansları açıldı, viral medya kanalları keşfedildi. Tamamının yapmak istediği şey, zaman kısıtı olmadan geniş geniş hikayelerini anlatmak ve kulaktan kulağa yayılıp bir an önce hedefe ulaşmak. Peki, bunu nasıl yapmaya çalışıyorlar. Sıkılmadan izlememiz için üç ana öğeyi kullanarak, komedi, argo ya da küfür ve hatta seks yani yasakların yıkımı ve korku. Bu öğeler yapılan işi sonuna kadar izlenmesi adına bir araç haline getiriliyor. Hazırlarken hayli eğlendikleri kesin, eee cebe giren para da fena değil daha ne olsun bundan iyisi kolda manita.
Öyle değil işte canlar, vallahi de billahi de öyle değil o işler. Bakın girişteki reklama tekrar, usta işi reklamcılık ona diyorlar. Fakaaat bir ajansın yaratıcı departmanı kadar diğer departmanları da kafa patlatmalı. Medya ajansı yaratıcı olmalı artık. Bir işe baktığında onun etkinliğine katkı yapacak yaratıcı medya önerileri getirmeli masaya, grafik departmanı işi görür görmez kolları sıvayıp bu tarz bir işin parçası olmak için kendisini parçalamalı adeta. Müşteri ilişkileri yeterli oranda talepkâr olmalı abartıya kaçmadan sineğin yağını çıkartmalı. Superfresh’in bu işinin her yerde capslerini görmeliydik örneğin, online medya ajansı tüm sosyal ortamlarda patlatabilirdi bu işi belki de yapmışlardır ama ben görmedim.
Bu reklamda komedi unsuru yok mu var. Ama komik olurken asla tüketicisiyle yada ürünle dalga geçmiyor. Meraklandırıcı etki var mı? Var. Bunu yaparken de asla abartıya kaçmıyor. Yani tam bir terzi işi. Dondurulmuş gıda pazarı ülkemizde hayli küçükken, birçok marka bu pazardan çıkma kararı almışken aferin Superfresh, hem yerel tatlarla bir alternatif ürün gamı yaratmış, hem de çocuklarımıza bile yedirebileceğimiz kadar güvenli algısının altını çiziyor ve bir deneyelim ne çıkar dedirtiyor. Artık gerisi ürünün performansına kalmış bir deneriz baktık memnun kaldık sürekli müşteri oluruz, baktık olmamış bir daha almayız olur biter.
İnternette bir sürü viral çalışmaya denk geliyoruz değil mi? Kimine gülmekten ölüyoruz hatta, ama sonuç ne? Aklımızda ne bir ürün ne de bir marka kalıyor. Ailecek izlediğimiz pek de güldüğümüz, çocuklarında cebine üç beş bir şeyler giren işler olarak evrende yerini alan filmcikler kalıyor geriye. Belki bir gün bir yerde tekrar karşımıza çıktığında haaa hatırlıyorum bu işi dediğimiz işler. Oysa viral reklam şunu becerebilmelidir. Ben izledim bak sende izle çok acayip bir iş diye birbirimize gönderdiğimiz linkler silsilesi yaratabilmeli, aynı zamanda ürünü ıskalamadan hedeflenen etkiyi yapabilmelidir.
Ürün: Ayça Şen Başkan radyo programı
Hedef: Süper bir radyo şovu kaçırma
Viral süreç: bu bir bant kaydıdır telefon şakası
Yazar : Ömer Yılmaz
KAYNAK: www.icerikfabrikasi.com
0 notes