#Kapıcı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Yargıtay'dan kapıcılara kötü haber
Yargıtay’dan kapıcılara kötü haber
Bir binada görev yapan kapıcı, işten kovulunca soluğu İş Mahkemesi’nde aldı. Mahkeme; fazla mesai talep eden davacı kapıcıyı haklı buldu. Kararı davalı apartman yönetimi temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk dairesi girdi. Kapıcı hizmetlerinin aralı işler olduğunun hatırlatılıdğı kararda şöyle denildi: “Kapıcıların vazifeleri aslında aralıksız sürmeyip, vakit vakit ifa edilmesi icap eden…
View On WordPress
0 notes
Text
A Takımı temizlik bina yönetim hizmetleri mobil kapıclık ve hasere ilaçlama hizmetleri 0216 266 62 54 / 0532 784 22 45 www.atakimi.com.tr
0 notes
Text
Karımı Kuryelere Siktirdim! (Emre 24 Y., İstanbul)
Selamlar ben Emre. 24 yaşındayım. 2 yıldır evliyim. Karım Leyla 23 yaşında, sarışın, ela gözlü, aynı Barbi bebek gibi çok güzel ve sexydir. Kendisini lisede okurken görmüş ve aşık olmuştum. Ama o sınıfından Murat diye bir çocukla çıkıyor, tüm okul onların ilişkisini konuşuyordu. Lise sona gelmiştik. Bu Murat Leyla'yı aldatmış galiba ve bu yüzden ilişkileri bitmişti. Leyla çok üzgün ve boştaydı. Bu durumu değerlendirip onunla yakınlaştım ve çok geçmeden çıkmaya başladık. Leyla'yı kenime aşık etmeyi başarmıştım. Lise balosunda da onunla birlikte olmuş ve aslında bakire olmadığını ozaman öğrenmiştim. Büyük ihtimalle Murat onu bozmuştu. İşte ozaman bunu düşününce sikim hareketlenmeye başlamıştı. Artık otuzbir çekerken hep Murat'ın Leyla'yı sikerkenki halini hayal ediyordum. Sürekli bunu düşünüyor, artık pørnø sayfalarında hep karısını paylaşanların pørnølarını seçiyor ve durmadan otuzbir çekiyordum.
Lise sonrası ikimiz de aynı şehirde üniversite okuyorduk. Leyla'yla olan ilişkimiz cinsel yönde de artış göstermiş, sürekli birlikte olmaya, yatmaya başlamıştık. Leyla'nın giyimine de hiç karışmazdım, hatta özellikle mini etek, şort almasını, kendisine çok yakıştığını söylüyordum. Çünkü üniversitede olsun, dışarda olsun, bütün erkeklerin gözleri hep Leya'nın üstünde, sürekli bacaklarına, götüne bakıyorlar ve bu durum beni çok azdırıyordu. Hatta bir gün gece klübüne gittik ve onu bilerek sarhoş edip birkaç erkeğin ona sulanmasına da izin vermiştim. O akşam onu okadar güzel sikmiştim ki, anlatamam.
Üniversite sonrası da hemen evlendik. Evliliğimizin üzerinden iki yıl geçmiş ve ben halen sürekli pørnø sitelerinde, "Karımı paylaştım, karımı siktirdim" gibi içerikli videolar izleyip, bir word sayfasında kaydettiğim karısını siktiren kişilerin anlattığı seks hikayelerini okuyarak otuzbire devam ediyordum. Hatta aralarında sürekli izlediğim, aynı benim karıma benzeyen bir kadını 7-8 zencinin deli gibi siktiği bir pørnø vardı ki, beni benden alıyor, daha ilk 5 dakikasında boşalıyordum.
Ve herşeyin başladığı o akşam: Leyla'nın bilgisayarı bozuluyor ve ben içerideyken kullanmak için benim bilgisayarı alıyor. Sonrasında Word dosyasını açıyor ve direk karşısına benim sürekli okuduğum bir seks hikayesi çıkıyor. Leyla içeriden bağırarak beni çağırıyor ve bahsettiğim hikayeyi göstererek, "Emre bu ne? Böyle şeyler mi okuyorsun sen? Sapık mısın?" diye beni azarlıyor. Ben sesiz kalıyorum. Sessiz kalmam onu daha da sinirlendiriyor ve bana bağırıp duruyor. Artık ona açılmamın zamanı gelmişti. Kendisini bir koltuğa oturtup, durumu açıkladım. Hatta en baştan Murat'ın onu bozmasınından zevk aldığımdan bahsederek, ona tüm fantazilerimi anlattım. Anlattıklarım onun çok hoşuna gitmişti, gözlerinden belliydi, ama halen bana karşı sinirliymiş gibi davranıyordu.
En sonunda favori pørnømu açıp izlettim ve "Bu kadının yerinde hep seni düşündüm!" dedim. Leyla, "Yuh artık, inanamıyorum sana!" deyip odamıza gitti ve iki gün hiç konuşmadık. Taa ki ilk hareket ondan gelene kadar. Bana, "Hiç tanıdığımız birini beni sikerken düşündün mü?" diye sorunca çok şaşırdım. Hemen "Elbeltte, hatta tanıdığımız hemen hemen herkesle düşündüm!" diye cevap verdim. O da, "Mesela?" deyince, "Mesela... Kapıcı Hüseyin efendi!" dedim. "Oha, o adam 50 yaşında be! Başka?" dedi. "Senin iş arkadaşın Çağan!" dedim. Bu çok hoşuna gitmişti ki, gülümsedi. "Başka?" diye sorunca, "Kuzenimle!" dedim. "Peki nasıl hayal ediyordun?" diye sorunca, ben fantazilerimi anlatmaya başladım. Leyla dinledikçe azıyordu, elini şortunun içine sokup amıyla oynamaya başladı. Ben anlattıkça kuduruyor, alt dudağını ısırıyordu.
Yanına yaklaştım ve "Gözlerini kapat ve hiç açma!" dedim. Sonra ellerimi vücudunda gezdirerek, "Beni bir başkasıymış gibi düşün, gözünün önüne onu getir ve sanki şuan benim yerimde o varmış gibi hayal et!" dedim. Sonra dudaklarına yapıştım ve deliler gibi öpüşmeye başladık. Daha önce hiç bu kadar ateşli öpüşmemiştik. Üstündekilerini yırtarcasına soymuştum. Memelerini, amını, bacaklarını yalıyor iyice kudurtuyordum onu. Leyla artık iyice kıvama gelmişti, "Hadi Çağan, gir içime artık, sik beni!" dedi. Aman Tanrım, nasıl zevk alıyordum. Karım iş arkadaşı Çağan'ı hayal ediyor, deliler gibi kıvranıp kendisini sikmesi için yalvarıyordu. Sikimi amına soktuğum gibi ikimiz de boşalmıştık. O akşamdan sonra artık sürekli sikişlerimizde Leyla başkasını hayal ediyor ve ikimiz de zevkten havalara uçuyorduk.
Bir akşam dışarıdan yemek söylemiştik. Kurye yemeği getirmiş ve kapıyı çalmıştı. Leyla da kapıyı açmak üzere giderken onu tuttum ve şortunu indirdim. Altında sadece küloduyla kalmıştı. Bana, "Ne yapıyorsun?" dedi. Ben de, "Kapıyı böyle aç!" dedim. Leyla gözlerime baktı ve azgınlığının arttığını hissettim. Ses çıkarmadı ve kapıyı açmaya gitti. Ben de elimi sikime atıp köşeden izlemeye başladım. Kapı açılınca kurye hayatının şokuna uğramış, kekelemeye başlamıştı. Leyla da yemeği alıp kapıyı kapattıktan sonra, "Yazık çocuğa, dondu kaldı!" dedi. Masayı hazırladık ve gelen yemeği yemeye başladık. Leyla, "Ama çocuk da yakışıklıydı!" deyince, "İçeri davet etseydin ya?" dedim. Bana gözleriyle (Ciddi misin?) der gibi bakmıştı. Sonra espiriye vurdu ve geçiştirdi.
Artık sürekli dışarıdan bir şey söyleyince Leyla'yı yarı çıplak şekilde kapıya gönderiyordum. Hatta ben bilerek sürekli aynı yerden sipariş veriyor ve o yakışıklı dediği kuryeyle tekrar karşılaşmasını sağlıyordum. Yine bir gün Leyla'ya, "Sadece altını değil, üstünü de çıkar, ben sana sütyen getireyim bekle!" deyince, "Yok artık, istersen direk gelsin siksin beni!" dedi. Ben de, "Neden olmasın?" dedim. Bunu diyen sen misin! Üstünü çıkardı ve memelerini eliyle kapatarak kapıyı açmaya gitti. Siparişi alıp kapıyı kapattıktan sonra güldü ve "Yine o çocuk!" dedi. O an iyice aklıma koymuştum, karımı o çocuğa siktirecektim. Yemek yerken bana, "Cidden beni biri sikerken izlememekten çok mu haz alacaksın?" diye sordu. "Evet, hemde çok!" dedim! Leyla da bunu istiyordu, artık anlamıştım.
Hemen telefonu alıp, az önce sipariş verdiğimiz restauranttan yine sipariş verdim, yine aynı çoğunun geleceğini biliyordum. Leyla, "Ne yapıyorsun?" diye sorunca, "Seni o çocuğa siktirecem!" dedim. Leyla hiç ses çıkarmadı, ama çok heyecanlanmış, titremeye başlamıştı. "Git en sexy geceliğini giy hazırlan, çocuğu da salona al, ben salonun balkonuna çıkacam, sizi oradan izleyecem!" dedim. Gitti, benim en sevdiğim incecik tül siyah diz üstü geceliğini giydi. Az sonra kapı çaldı. Leyla çok heyecanlıydı, halen titriyordu. Dudaklarından öptüm ve "Rahat ol, zevkini çıkar!" diyerek yumuşattım. Hemen balkona çıkıp olacakları beklemeye başladım.
Dış kapı salonun hemen önündeydi ve balkondan dış kapı gözüküyordu. Leyla kapıyı açtı. Çocuk Leyla'yı o halde görünce direk içeri girdi ve Leyla'nın dudağına yapıştı, ayağıyla da tek hamlede kapıyı kapattı. Leyla'yı sertçe öperek, ellerini vücudunda gezdirerek salona giriyorlardı. Leyla ise donuk şekildeydi. Ama bir süre sonra o da ellerini çocuğun üzerine attı ve onu soymaya, karşılık vermeye başladı. Çocuk ayakta deli gibi karımın boynunu ve göğüslerini öpüyor, yalıyor, emiyordu. Resmen gözümün önünde karımı yedi bitirdi. Sonra karımın üstündeki geceliği yırtarcasına çıkarıp, karımı koltuğa ittirdi. Kendi üstünde kalan elbiselerini de bir çırpıda çıkarınca artık ikisi de çırılçıplaktı. Koltukta nefes nefese duran karımın üstüne atladı ve "Kaç haftadır bu anı bekliyordum orospu! Sadece göstermek olmaz, seni bağırta bağırta sikecem!" deyip tekrar öpüşüp yiyişmeye başladılar. Arada Leyla'ya iltifatlarda bulunuyor, sık sık da, "Çok güzelsin orospu!" diyordu.
Bense onları izleyerek otuzbir çekiyordum. Çocuk tahminen 18 veya 19 yaşındaydı ve harbiden yakışıklıydı. Ama parasıyla bile karım kadar güzelini bulup sikemezdi. Karım sadece çocuğun altında inliyor, hiç konuşmuyordu, ama aldığı zevk inanılmazdı. Artık çocuk sikini karımın amına yerleştirip sikmeye başlamıştı. Karımın amına pompalarken 'Şak, şak, şak!' diye ses çıkıyor, karım zevk çığlıkları atıyordu. Okadar zevkle sikişiyorlardı ki, koltuktan düşmelerine rağmen durmadan devam ettiler. Bir süre sonra karım titreyerek orgazm oldu. Çok geçmeden çocuk ta karımın içine boşaldı. (Ben kondom kullanmazdım o yüzden de karım sürekli doğum kontrol hapı içerdi, yani bir sorun olmazdı, hatta ben içine boşalmasına, karımı döllemesine çok sevinmiştim). Çocuk hemen üstünü giyindi ve yerde yatan karımın dudaklarını öperek, "Seni böyle bir postada bırakıp gitmezdim, ama patron bekliyor. İşim bitsin geri geleceğim!" dedi ve evden çıktı.
Ben hemen salona girdim ve karımı yerden kaldırdım. Karım da boynuma sarıldı, dudaklarımı öpüp, "Teşekkürler aşkım!" dedi. Ben de, "Dur daha bitmedi, çocuk geri geleceğini söyledi ya!" deyince, "Evet ya! Ne yapacağız şimdi? Bu sürekli gelir, evi de biliyor, rahat bırakmaz bizi!" dedi. Karıma, "Bu akşamı atlatalım sonrasına bakarız, pek sorun olmaz. Hem taşınmayı da planlıyorduk, bu da bahanemiz olur. Bir gelir, iki gelir, kapıyı hep ben açarım, o da korkar gelmez artık!" dedim. Karım, "Acaba ne zaman gelir? Hem geldi mi gitmez, kalır bu sefer, sen ne yapacaksın?" dedi. Ben planı kurmuştum çoktan, "Bu sefer odamıza alacaksın, ben de odaya senin telefonu görüntülü aramaya koyup yan odaya geçip kapıyı da kilitleyip sesizce telefonumdan izleyeceğim sizi!" dedim. Hemen hazırlıkları yaptık. Karım artık utangaçlığını atmış, üzerine sadece sexy geceliğini giymiş, bir an önce çocuğun gelmesini bekliyordu.
Saat 22:00 civarı kapı çalınca, ben yan odaya geçip kendimi kilitledim. Leyla'nın kapıyı açıp, "Kim bu?" diye sorduğunu duydum. Sanırım çocuk yanında biriyle daha gelmişti. Çıkan seslerden anladığıma göre, Leyla kapıyı kapaymaya çalışıyor, ama çocuklar iterek kapanmasını önlüyorlardı. Yine anladığıma göre kapıyı zorlayıp içeri girmişlerdi. Leyla çocuklara, "İçeride abim var!" deyip bana işaret gönderiyor, benden bir hareket bekliyordu. Ben de, karımı iki kişi sikecek, böyle bir fırsatı birdaha bulamam diye ses çıkarmıyordum. Çocuklar önce çekindiler herhalde, ama benden bir ses çıkmayınca da cesaret alıp daha da ileri gittiler. Leyla da benden ses çıkmayınca, bana duyurmak için yüksek sesle, "Peki ozaman!" dedi ve ortalık bir anda sessizleşti. Sonra kapının kapanma sesi geldi. Kulağımı bulunduğum odanın kapısına yaklaştırdım. Koridordan şapur şupur öpme sesleri geliyordu, Az sonra Leyla'nın inleme sesleri gelmeye başlayınca anladım ki, Leyla duruma razı olmuş ve çocuklarla sevişmeye başlamıştı!
Leyla, "Gelin benimle!" dedi ve odamıza geçtiler. Ben de artık telefondan olanları görebiliyordum. Leyla odaya çıplak şekilde girmişti, sanırım girişte soymuşlardı onu. Kendileri de yarı çıplak şekildeydi. Yakışıklının yanında gelen kişinin yaşı büyüktü, 45 rahat vardı. Yakışıklı olan diğer adama, "Dediğim kadar varmıymış?" diye sordu. Diğer adam da, "Ben bunun gibisini görmedim, harbi çok güzel orospuymuş!" dedi. Hemen ikisi de soyundu ve hep birlikte yatağa geçtiler. İkisi birden Leyla'yı öpüp yalamaya başladılar. Sonra yaşlı olan Leyla'nın amını yalamaya başlayınca Leyla inlemeye başladı. Yakışıklı olan da yarağını Leyla'nın ağzına doğru getirmiş, "Aç ağzını!" diyordu. Leyla normalde sakso yapmazdı bana, pek hoşlanmazdı, yani midesi bulanıyormuş. Ama çocuk zorlayınca itiraz etmedi ve yarağını ağzına alıp yalamaya başladı. Bunu gören yaşlı adam da karımın amınını yalamayı bırakıp, yarağını karımın yüzüne götürmüştü. Leyla hemen onun da yarağını ağzına almıştı. Sakso sevmeyen karım iki yarağı birden yalıyordu!
Az sonra yaşlı olan karımı domalttı ve sikini tek seferde karımın amına kökleyip hemen pompalamaya başladı. Karım, "Sik beni aşkım, kocacım, hadi daha hızlı!" diyerek bana inat adamı azdırıyordu. İçimden (Karım ne orospuymuş be!) diyordum. Genç olan da yatağa uzanmış ve yarağını emmesi için karımın ağzına vermişti. Görüdüm manzara müthişti, aynı pørnølardaki gibi İki kişi birden karımı sikiyordu. Yaşlı olan arada bir sikini çıkartıp karımın götüne dayıyor, girmeye çalışıyor, karım ise, "Dur yapma, orası olmaz, çok acır, amımı sik lütfen!" diyordu. Ama dinleyen kim, adam zorla karımın götünü sikmeye çalışıyordu. Üstelik ben bile karımın götünü sikememişken. Bir kere denemiştik, am karımın canı çok acıyınca vazgeçmiştik.
Adamın vazgeçmeyeceğini anlayan Leyla, adama, "Bari çekmeceden krem al!" diyor, götünü siktirmeye razı geliyordu. Adam krem almak için Leyla'nın arkasından çekilince, genç olan karımı kucağına aldı. Sikini amına sokup sikmeye başladı. Karım çocuğun kucağında hoplatılarak sikiliyordu. Karım o halde sikilirken diğeri kremi almış ve parmaklarına sürerek karımın göt deliğine yediriyor, yavaş yavaş parmaklarını sokup deliğin genişlemesini sağlıyordu. Adam bir süre sonra genç olana, "Yavaşla!" dedi. Çocuk sikini karımın amından çıkarmadan durdu. Bu sırada yaşlı olan karımın götüne girmeye çalışıyordu. Daha yarağının başı bile girmemişti, ama karım acıdan çığlık atıyor, "Yapma, dur lütfen!" diyordu. Genç olan eliyle karımın ağzını kapattı. Yaşlı olan artık yarağının yarısını karımın götüne sokmuş, hafif git-gel yapmaya başlamıştı. Genç olan da tekrar karımın amına pompalıyordu. Bir süre sonra yaşlı olan karımın götüne kökleyince, karım kötü çığlık atmış ve hafif baygınlık geçirmişti. Artık her iki deliğinden de seri şekilde sikiliyordu. Karımın götü artık alışmış olacak ki, inleme sesleri artmıştı.
Aradan neredeyse 20-25 dakika geçmişti, ama her ikisi de boşalacak gibi görünmüyordu. Genç olan, "Yer değiştirelim!" dedi. Bu sefer yaşlı olan karımı alıp kucağına oturttu ve iyice kendine çekerek dudaklarına yapıştı. Genç olan da götüne girdi. Bir süre de öyle karımı sikip amına ve götüne boşaldılar. Yaşlı olan genç olana, "Benim artık gitmem lazım, hanım merak eder!" dedi ve giyinip gitti. Karım yarı baygın şekildeyken, genç olan, "Sevgilim, aşkım!" diyerek karımı öpüyor, kokluyordu. Karımsa halinden çok memnun bir şekilde öpücüklerine karşılık veriyor, çocuğun yarağını sıvazlıyordu.
Çocuk, "Bu akşam seni yarağa doyuracağım orospu!" dedi ve telefonunu alıp birini görüntülü aradı. Ona, "Kanka sana konum atıyorum, çabuk gel, yanımda ateşli bir orospu var!" dedi. Kankası ise inanmamıştı ki, "Siktir git, yalanını sikeyim!" dedi. Çocuk da, "Al bak!" diyerek, yanında uzanmış karımı göstererek, "Bak seni istiyor, nerede sikicim diyor!" dedi. Kankası, "Oha, o ne lan öyle, üfff, hemen geliyorum!" deyip kapadı. Karım, "Yine kimi çağırdın bakayım sen?" diye söylendi çocuğa. Ama bunu söylerken çocukla cilveşeşiyor ve birini çağırdığı için memnun olduğunu hissettiyordu. Kankası gelene kadar karım kendine gelmiş ve çocukla sürekli öpüşüyor, oral seks yapıyordu. Benimse telefonun şarjı iyice azalmış, kankasının bir an önce gelmesini diliyordum. Tam o sırada kapı çaldı ve çocuk gitti açtı kapıyı. Kankası, "Hani nerede?" diyerek odaya geldi ve karımı o şekilde görünce küçük dilini yuttu. Hemen soyundu ve karımla sevişmeye başladı. Telefonumun şarjı bitmişti, ama iki çocuk sabaha kadar karımı evire çevire sikerken yan odadan seslerini duyabiliyordum...
Sabah olunca çocuklar gitti. Ben de odadan çıkıp yatakta yatan ve ağzı, yüzü, göğüsleri, amı, götü, heryeri döl olmuş karımı kucağıma alıp banyoya götürdüm, güzelce yıkadım. Biraz kendine gelince, ona yaşattığım zevkler için teşekkür ediyordu. Yatak odamıza gidip, dölden vıcık vıcık olmuş çarşafı değiştirdim. Karım yatağa bıraktığımda, "Ne yapacağız şimdi? Ya her gün gelirlerse? Ya istemediğim, tanımadığım, hoşlanmadığım adamlar gelirse?" diye sordu. Ben de, "Merak etme, o işi hallederim! Sen söyle bana, aldığın zevkten memnun musun?" diye sorunca, "Evet aşkım, hayatımın en güzel gecesiydi!" dedi. Ben de, "Bundan sonra hep senin istediğinle olacak. Ama kime siktirmek istiyorsan bana söylemen gerekli!" dedim. Karım da, "Çağan! Çağan'ı istiyorum! Onu beni deliler gibi sikmesini istiyorum, onun karısı olmak istiyorum!" dedi. Karıma, "Sen şimdi uyu, uyanınca konuşuruz!" diyerek odadan çıktım.
O gün akşam saatlerinde sürekli kapı çaldı. Kapıyı açmaya hep ben gidiyordum, gelenler de beni görünce, "Pardon, yanlışıklık oldu!" deyip geri gidiyordu!
[Emre]
125 notes
·
View notes
Text
Merhaba Hasan ben Ceyhan aslen Adana lı Elazığ da TOKİ de kapıcılık yapan biriyim. 43 yaşıma kadar hiç evlenmedim uzun süre adana ve çevresinde ki illerde jigololuk yaptım sikimin uzunluğu ve kalınlığı sayesinde hatrı sayılır bir servet edindim Ankara Adana İstanbul ve İzmir'de evlerim kiralık araçlarım var . Diyeceksiniz ki madem bu kadar servetin var neden kapıcılık yapıyorsun baba mesleği birde maaşı ve bahşişi çok güzel.37 yaşımda jigololuğu bıraktım TOKİ ye başvuru yapıp kapıcılığa başladım. Size anlatacağım olay aslında evliliğe ilk adımı atmamdı.
Adana dan ablam ve eniştem bana gelmişti ablamı evde bırakıp eniştemle birlikte çapkınlığa çıktık bizim binalarda oturan bir kadın otostop yaparak para karşılığı seks yapıyormuş onu görünce enişteye durmasını söyledim beni görünce kadın utandı yalvarıyorum bunu kimseye söyleme ne zaman istersen sana veririm dedi enişte kadını sikti bende akşama hazır ol evinde sikeceğim dedim kadın mecburen kabul etti akşam yemeği yedikten sonra enişteme işaret edip müsaade istedim kadının evine gittim kapıyı 30 yaşlarında bir kadın açtı sanki vurulmuştum o kadar güzel bakıyordu ki anlatamam kapıcı olduğumu biliyordu ama ben bu kadını hiç tanımıyordum içeri buyur ablam seni yatak odasında bekliyor dedi içeri girdik ama seks yapmayı düşünürken aşık olmuştum yatak odasına girdim seni sikmeyeceğim bu kadın kim dedim kardeşim dedi evli mi yoksa bekar mı dedim kocası 7 yıl önce öldü dedi evlenirmi benimle dedim gül gel bi buraya diye seslendi kapı açıldı bak kapıcı seninle evlenmek istiyor ne dersin dedi seni sikmeseydi belki olurdu dedi bende daha 2 dakika oldu ne sikmesi dedim sikmedi mi gerçekten dedi yok dedi o zaman git çikolatanı gülünü al gel konuşalım dedi hemen gidip dediğini yaptım eniştemi ve ablamıda alıp gittim isteme Faslı yapıldı 2 hafta içinde nikah kıydık . İlk gecemizde baldızla birlikte 3 lü seks yaptık ikiside şimdi karım nikahlı karımdan ikiz çocuklarım var baldızdan 1 tane baldız bana etrafındaki kaşarları ayarlıyor bende sikiyorum. Yaş kemale eriyor biraz gelecek düşünmek lazım.
47 notes
·
View notes
Text
Ne diyordu Çorumlu Sosyolog İsmail Beşikçi Hocamız; Öz benliğini yani Kürd benliğini inkâr eden, Türkleşen, "Türk'üm, mutluyum" diyen bir kişi her şey olabilir; isçi, kapıcı, milletvekili, öğrenci, sporcu, kaymakam, vali, yargıç, iş adamı, asker, öğretmen, bakan, profesör... her şey! Fakat Kürd kalarak, Kürd ulusal haklarını savunarak hiçbirşey olamaz. Böyle bir kişinin Türkiye'de olabileceği tek şey vardır; sanık olmak, mahkûm olmak.
Mamoste İsmail Beşikçi
37 notes
·
View notes
Text
GÂH OLUR MÜLK-İ CİHANA
HÂN İDER GÖNLÜM BENİ
Gâh olur mülk-i cihâna han ider gönlüm beni,
Geh döner şehr-i gama derbân ider gönlüm beni.
Zaman olur dünya mülküne sultan eder gönlüm beni,
Bazen de döner gam şehrine kapıcı eder gönlüm beni.
Gâh olur can mülkini ma’mur ider mimar-ı dil,
Geh harâb idüp yıkar virân ider gönlüm beni.
Zaman olur gönül mimarı can mülkünü mamur eder,
Bazen de yıkar viran eder gönlüm beni.
Gâh vasl-ı fikr ider gâhi dönüp hicrân eker,
Gâh şâd ider gehi giryân ider gönlüm beni.
Zaman olur kavuşmayı düşünür, bazen dönüp ayrılıktan söz açar,
Bazen sevindirir, bazen de ağlatır gönlüm beni.
Gâh olur anlar rumûzı kâyinâtı ser-te-ser,
Gâh olur bir nutkı yok hayvân ider gönlüm beni.
Zaman olur kâinatın sırlarını baştan başa anlar,
Bazen de sözü olmayan hayvan eder gönlüm beni.
Gâh olur bir katre eyler bil ki kem bir katreden,
Geh telâtumlar urup umman ider gönlüm beni.
Zaman olur bir damla eyler, belki de küçük bir damladan,
Bazen de dalgalar vurup okyanus eder gönlüm beni.
Gâh olur âh ateşiyle âlemi oda yakar,
Gâh olup yaş dökmeğe bârân ider gönlüm beni
Zaman olur ah ateşiyle âlemi ateşe yakar,
Bazen de gözyaşı dökerek yağmur eder gönlüm beni.
Gâh olur bir zerre-i nâçizden kemter kılur,
Geh döner hurşid-veş rahşân ider gönlüm beni.
Zaman olur önemsiz bir zerreden daha aşağı tutar,
Bazen de güneş gibi aydınlık eder gönlüm beni.
Gâh olur kim künc-i gamdan çıkmayup eyler karâr,
Gâh olur her yana sergerdân ider gönlüm beni.
Zaman olur dert köşesinden çıkmayıp, orada kalır,
Bazen de her yana şaşkın serseri gibi gezdirir gönlüm beni.
Gâh olur hande eyler gülşen içre gül gibi,
Gâh olur bülbül gibi nâlân ider gönlüm beni.
Zaman olur gül bahçesinde gül gibi güldürür,
Bazen de bülbül gibi inletir gönlüm beni.
Gâh virür atlas kabâ hem başuma zerrin külâh,
Geh kalender eyleyüp üryan ider gönlüm beni.
Zaman olur bana atlas elbise başıma da altın külah giydirir,
Bazen de kalender eyleyerek çıplak gezdirir gönlüm beni.
Gâh mest olup içürür bana aşkın cür’asın,
Geh gubar-ı gam virüp hayran ider gönlüm beni.
Zaman olur mest olup bana aşkın yudumunu içirir,
Bazen de gam tozu verip şaşkın eder gönlüm beni.
Gâh olur serkeşlik eyler başına sultân olup,
Gâh olur bir bende-i fermân ider gönlüm beni.
Zaman olur âsilik yapar başına buyruk olup,
Bazen de bir fermanın kölesi eder gönlüm beni.
Gâh olur nazm-ı Nizami’den Muhibbi dem urur,
Gâh bir harf anlamaz nâdân ider gönlüm beni.
Zaman olur Muhibbi, Nizami şiirinden dem vurur,
Bazen de bir harf anlamayan cahil eder gönlüm beni.
Kanuni Sultan Süleyman
"Muhibbi"
( 1494 - 1566 )
17 notes
·
View notes
Text
iftar yemeği bitti zil çaldı. Allah Allah kim olabilir ki dedik çünkü evimize çat kapı gelecek kimse yok, ayın onbeşi de değil ki kapıcı gelsin falan konuşurken büyük kızçe açtı kapıyı. anne bakar mısın dedi. kapıya bir gittim dokuz on yaşlarında bir kız çocuğu elinde kavanoz, yere bıraktığı poşetinde de bir şeyler gözüküyor. abla yemek verir misin dedi elime kavanoz uzattı. ver çorba koyayım dedim. yerdeki çantadan içinde çorba olan başka kavanoz çıkardı. dedim ama o mercimek çorbası ben sana yoğurtlu çorba vericem. neyse doldurdum kavanoza kapıya geldim nerede oturuyorsunuz dedim cevap verdi, annen baban nerde dedim. babam trafik kazası geçirdi annemle bende çöp topluyoruz dedi. dikkat et kendine olur mu bu saatlerde yalnız dolaşma buralarda dedim. tamam abla dedi gitti 🥺
23 notes
·
View notes
Text
Kapıcı pazar günleri çalışmadığı için şu an değişik bir pazar ikilemi yaşıyorum
Ya taze ekmek ve yumurtalı pazar kahvaltisi
Ya bayat ekmek ve yumurtasız pazar kahvaltısı
-derdini sikeyim Berra butonu online tabii-
9 notes
·
View notes
Text
Kapıcı Kaya abi ile maceralarım - Part 1
Ailemin evimden kendi evime ilk çıktığımda 22 yaşındaydım. Ailemin yaşadığı semt işe uzak olduğu için yarım saat uzaklıkta bir sitede ev kiralayıp yeni eşyalar almış, yeni evimin keyfini çıkarmaya başlamıştım. Site çok büyük bir site değildi. Ama işime 10 dakika uzaklıkta olduğu için çok memnundum. Siteye taşındıktan birkaç gün sonra site görevlisi Kaya abiyle tanıştım. 45 yaşlarında kalıplı 180 boyunda evli ve 2 çocuk sahibi bir adammış. Sitede kapıcı dairesinde kalıyorlardı. Güler yüzlü ve yardımsever bir adam gibi duruyordu. Her gördüğünde selam verir hal hatır sorardı.
Haftaiçi iş haftasonu da ailemin evine gidip geliyordum. Yeni evime taşınalı 1,5 ay olmuştu. Üniversite okurken Ahmet amcalarda kaldığımda Mustafa amcanın onu bayıltıp sikmesi ile kloroform ile tanışmıştım. Yeni evimde de sex çantası diye adlandırdığım içinde kloroform, göz bandı, ağız bezi, maskeler, kloroformu döktüğüm bayıltmak için kullandığım bez, dildo, tüy dökücü krem ve iplerin olduğu çantam her daim hazırdı. Fakat sitede seks yapamıyordum. Her tarafta insan vardı. Ve rahat olamıyordum.
İçten içe Kaya abiyi beğenmiş, onunla hayaller kuruyordum. Onun bundan hiç haberi yoktu tabi. Adamın 2 oğlu vardı. Biri 18 yaşında diğeri 15 yaşındaydı. Adam işinde gücünde başka kadınlara bile bakmayan dürüst bir adamdı. Zaten bu özellikleri beni etkilemişti. Karısı ve çocukları evdeyken onu bayıltamazdım. Onu merak ederlerdi. Sürekli fırsat kolluyordum.
Yaklaşık 15 gün sonra haziran ayının ortalarında yine denk geldiğimizde eşinin küçük oğluyla memlekete gittiğini 1 hafta sonra döneceğini büyük oğlunun üniversiteden dolayı burada onunla kaldığını söyledi.Fakat 2 gün arkadaşında olacağını söyleyince fırsatın ayağıma geldiğini anladım. O sırada telefonum çaldı. Arayan aynı sitede oturan komşum Aliydi. Musluğunun tıkandığını, açması için birini tanıyıp tanımadığımı soruyordu. Kaya abiye sorduğumda ben yaparım yalnız işlerim var saat 9 gibi geleyim dedi. Aliyle anlaşıp telefonu kapattım. Bu gece harekete geçecektim. Görüşürüz diyip eve geçtim. Saat 6 ya geliyordu.
Hemen duşa girip yarağımdaki ve deliğimdeki tüyleri almak için tüy dökücü sürdüm. 10 dakika boyunca beklerken Kaya abiyi bayıltıp sikeceğimi ve sikinin üzerine oturup içimde onu hissedeceğimi hayal ettim. Sikim kazık gibi olmuştu. Tüylerimden kurtulup güzelce bir duş aldım. Kurulanıp giyindim ve yemeğimi yedim. Saat 07:30 olmuştu. Kahvemi alıp site bahçesine indim. Gözlerim Kaya abiyi arıyordu ama bir türlü göremedim. Evime çıkarken dairemin olduğu kattaki depodan sesler geliyordu. Kapıdan baktığımda Kaya abinin burada boru tamiri yaptığını gördüm. O beni görmemişti. Sessizce daireme girdim.
Hemen seks çantamı açıp içinden kloroform ve bezi aldım. Daireden sessize çıktım ve deponun önüne geldiğimde kalbim yerinden çıkacakmış gibiydi. Kapıdan eğilip baktığımda Kaya abi yoktu. İçeri girip beklemeye başladım. Sanırım malzeme almaya gitmişti. Sabırsızlıkla beklerken asansör kapısının açılmasını duydum. Hemen beze kloroform döküp kapının arkasına saklandım. Ayak sesleri daha da yakınlaşmıştı. Kaya abi depodan içeri girdi ve elindeki poşeti kapının yanındaki sandalyenin üstüne koydu. Yavaşça kapıyı itip arkasından yaklaşıp belini kavradım ve elimdeki kloroformlu bezi ağzına ve burnuna dayadım.
Nolduğunu anlayamayan Kaya abi önce eliyle elimden kurtulmaya çalıştı. Hemen kendimi ve onu geriye doğru çekerek kapıyı kapattım. Bir yandan bağırmaya çalışıyor bir yandan kloroformlu bezden kurtulmaya çalışıyordu. Noluyor kimsin sen diye birşeyler söyleme ve bağırmaya çalışıyordu. Öne arkaya ilerlemeye çalışıyor ama elimden kurtulamıyordu. Kapının arkasına doğru çektikten sonra birlikte yere düştük. Altında ben üstümde o çırpınmaya devam ediyordu. Sesi güçsüzleşmeye başladı.
Sonra öksürmeye başladı. Kloroformun keskin kokusu ciğerlerinden kanına geçtikçe gücü ve sesi azalıyordu. O sırada asansörün kapısının sesi duyuldu. Kaya abi de bunu duymuş olacak ki son bir gücüyle bağırmaya çalıştı ama sesi depo dışından duyulacak kadar güçlü değildi. Birkaç kez daha öksürüp sessizleşti. Nihayet bayılmıştı. Hemen kloroformlu bezi ağzında ve burnunda bırakıp deponun kapısını içten sessizce kilitledim. Gelen kişi deponun kapısını açmaya çalışınca tam zamanında kitlediğimi anladım. "Kaya Bey burda mısınız" diye ses duyunca gelenin site yöneticisi olduğunu anladım. O sırada Kaya abi baygın şekilde yanımda yatıyordu. Hemen cep telefonunu cebinden çıkarıp sessize aldım. İyi ki de almışım. Site yöneticisi aramaya başladı. Neyse ki cep telefonu sesini duymamıştı. Biraz bekledikten sonra ayak seslerinden site yöneticisinin gittiğini anladım.
Rahat bir nefes alıp kloroformlu bezi Kaya abinin ağzından ve burnundan çekince kapalı gözlerini ve baygın halini gördüm. Kirli sakalları vardı. Çok tatlı gözüküyordu. Bekaretini çatır çatır alacağımı düşününce sikim büyümeye başladım. Hemen Kaya abinin dudaklarını öpmeye başladım.Elimle kıyafetlerinin üzerinden önce göğüslerini sonra da sikini okşamaya başladım. Siki ve taşakları avucuma sığmıyordu. Kirli sakalları dudaklarıma ve yanaklarıma bata bata öpüp yaladım. Daha ileri gitmemek için kendimi frenledim.
Depo dışarısında ses var mı diye kontrol ettim. Hiç ses yoktu. Kapıyı yavaşça açıp etrafa baktım. Kimse olmayınca sessizce depodan çıkıp yan taraftaki daire kapımı açtım. Tekrar depoya gelip Kaya abimi kucakladım ve daireme taşıdım. Yatağa güzelce yatırdıktan sonra depoya tekrar gittim. Kloroform ve bezimi aldıktan sonra deponun ışığını kapattım ve kapıyı kapatıp depodan evime geçtim.
Haziran ayında olduğumuz için üzerinde sadece bir t-shirt altında ise şort vardı. Hemen t-shirt ü çıkarttım. Kıllı ama kaslı göğüsleri vardı. Sonra şortunun düğmelerini açtım ve bir çırpıda cıkarttım. Karşımda beyaz slip boxer ile kalmıştı. Yarağı ve taşakları boxerın üzerinden belli oluyordu. Boxerını çıkartıp kenara atınca baygın, çaresiz ve çırılçıplak Kaya abi muhteşem siki ve toplarıyla karşımdaydı.
Yalamak istiyordum ama önce onu yıkamam gerekiyordu. Hemen kloroformlu bezi Kaya abinin ağzına ve burnuna dayadım. Küçük bir çırpınmayla tekrar bayıldı. Kucaklayıp banyoya götürdüm. Duşakabinin içinde kafasını sampuanla güzelce köpürtüp yıkadım. Duş jeli ile vücudunu güzelce ovalamaya başladım. Yarağında ve taşaklarında hiç kıl yoktu. Yeni traş olduğu belliydi. Yarağını, taşaklarını ve bacak arasını güzelce köpürttüm. Yüzüstü çevirdiğimde poposunu iki tana ayırdım ve deliğini ve etrafını güzelce köpürttüm. Sonra duruladım. Deliğinin etrafındaki kılları almak için tüy dökücü krem sürdüğüm ve 15 dakika bekledim.
Daha sonra tekrar köpürterek yıkayıp duruladıktan sonra havluyla güzelce kuruladım. Ve kucaklayıp yatağa götürdüm. Ellerini yatağın başına ayaklarını da yatağın diğer uçlarına bağladım. Ağzını ve gözlerini tekrar bağlayıp tamamen soyundum. Onu yıkarken terlemiştim. Hızlıca duşa girip her tarafımı güzelce köpürtüp yıkadıktan sonra duştan çıktım. Üzerimi giyinmeden mutfağa geçip bir sigara yaktım. Sigaramı içerken Kaya abiyle biraz sonra yatak odasında yaşayacaklarımı düşünüyordum. Kalbim heyecandan küt küt atıyordu.
O sırada kendine gelmeye başladı. Hemen kloroformdan beze döküp tekrar Kaya abimin ağzına ve burnuna dayadım. Bağırarak kurtulmaya çalışıyordu ama nafileydi. Sonrasında öksürerek inlemeye başladı ve bayıldı. Kloroformlu bezi çektim ve gözlerinde bağı çözdüm. Gözleri kapalı baygın yatıyordu Kaya abim. Yarağını avuçlamaya başladım. Yarağı ve topları elime sığmıyordu.
Daha fazla dayanamayıp Kaya abimin yarağını yavaş yavaş yalamaya başladım. Birkaç dakika içinde hareketlenmeye başladı. Ağzıma tamamen sokup sakso çekmeye başladıktan 5 dakika sonra ağzımda kocaman oldu. Taşaklarını sırasıyla ağzıma alıyor ağzımda çevirerek emiyordum. Tekrar ağzıma aldıktan yaklaşık 2 dakika içinde kasılarak ılık ılık ağzıma boşaldı.
Yüzüstü çevirip karnının altına yastık koyup belini yükseltince tertemiz poposu ve deliği kabak gibi karşıma çıktı. Hemen deliğine yumuldum. Çılgınlar gibi deliğini yalıyor, emiyor, dilimle masaj yapıyordum. Yaklaşık 20 dakika yalamışım. Deliği kadife gidi olmuştu.
Hızlıca ayaklarını yataktan çözüp Kaya abiyi sırtüstü döndürdüm ve ayaklarını yatağın ön kısmına bağladım. Götü ve deliği kabak gibi ortaya çıkmıştı Kaya abimin yavaş yavaş hareketlenmesiyle kendine geldiğinin farkına vardım. Hemen gözbağını tekrar bağladım. Kimsin sen napıyorsun nerdeyim ben gibi sorular soruyordu. Poposunu okşayınca "napıyorsun yapma" gibi şeyler söylüyordu. Tabii o azgınlıkla ben hiçbirini duymuyordum. Götünü iki yana ayırınca kaymak gibi deliği ortaya çıktı. Tekrar yalamaya başlayınca götünü sağa sola kaçırıyordu. Yaklaşık 10 dakika daha bu şekilde yaladım. Sonra bir parmağımı sokmaya çalıştım. Deliği daracıktı ve kendini sıkıyordu. Zorla bir parmağımı sokabildim.
Deliğini sıktığı için ne kadar zorlasam da ikinci parmağımı Kaya abimin deliğine bir türlü sokamadım. Hemen çantamdan maskeyi çıkarttım ve üzerine kloroform doküp Kaya abimin ağzını ve burnunu kapatacak şekilde yüzüne taktım. Bağırarak kurtulmaya çalışıyor ama kurtulamıyordu. Öksürmeye başladı. Ve sonra tekrar bayıldı. Bayıldıktan sonra deliğine 2. ve 3. parmağımı zorlayarak soktum. Hiç sikilmediği belliydi. Çantamdan dildoyu çıkarıp yavaş yavaş deliğine soktum. Tamamını sokup yavaş yavaş git gel hareketlerle deliğini alıştırdım. Sert şekilde dildoyla sikmeye başladım. Bir yandan da yarağımla oynuyordum. Belirli süre geçtikten sonra dildoyu çıkarıp kazık gibi olmuş aletimi deliğine bastırdım, bir çırpıda Kaya abimin içine girdim. Hızlı hızlı git gel yaparak kaya abimin bekaretini elinden aldım. 5 dakika içinde tüm döllerimi içine boşalttıktan sonra çıkmadan sikmeye devam ettim.
Deliği kadife gibi olmuş, yarağımı adeta vakumluyordu. Yaklaşık yarım saat boyunca bir yandan sikerken bir yandan göğüslerini yalıyor bir yandan da dudaklarını emiyordum. Yarım saat sonra 2. kez Kaya abimin derinlerine boşaldım. Hala Kaya abimin deliğinin içindeyken tekrar kendine geldi. Birkaç sefer gitgel yaptıktan sonra artık dinlenmek istiyordum. Kaya abim de sikilmekten yorulmuştu. Ara vermek için hemen kloroformu beze döküp Kaya abimin ağzına ve burnuna dayadım. Nolur yapma bayıltma beni bırak diye söylense de bezi burnundan çekmedim. Öksürmeye başladı, çırpınışları yavaşladı ve son bir inlemeyle tekrar bayıldı.
Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra bir bardak su içip bir sigara yaktım ve yaşadıklarımı düşündüm. Çapkınlıkta bezi olmayan işinde gücünde, tam bir anadolu erkeği olan Kaya abimi bayıltıp bekaretini almıştım. Bir yandan da deliğim yanıyor, Kaya abimin erkekliğini içimde hissetmek istiyordum. Sigaramı söndürdükten sonra yatak odasına geçip Kaya abime baktım. Hala baygın yatıyordu. Bacakları hala havadaydı. Hemen yatağın başındaki ipleri çözüp bacaklarını yatağa indirdim ve yatağa bağladım. Yarağı küçülmüştü. Hemen ağzıma alıp emmeye başladım.
Yaklaşık 5 dakika sonra yarağı canlanmaya başladı. O sırada kendine gelen Kaya abim ağzındaki bağ yüzünden noluyor napıyorsun demeye çalışıyordu. Kendine gelince hızlı hızlı yalamaya başladım. Bazen yarağını bırakıp taşaklarını sırayla ağzıma alıyor, ağzımda yuvarlayarak emiyordum. Yarağını yalarken birden inlemeye ve kasılmaya başladı. Bir damlasını ziyan etmeden tüm döllerini yuttum. Küçülmesine fırsat vermeden hemen yarağının üzerine çıkıp deliğime hizaladım ve üzerine oturdum. Kaya abim çıldırmışçasına inliyor kafasını sağa sola sallıyordu.
Hızlı hızlı üzerinde zıplamaya başladım. Bir yandan ellerimle göğüslerini okşuyordum. 20 dakika sonra da tekrar kasılarak içime ılık ılık boşaldı. Zevkten ölmek üzereydim. İçinden çıkmadan ve küçülmeden hemen beze kloroform döküp Kaya abimin burnuna ve ağzına dayadım. Zevkten inlerken birden kloroform kokusuyla Kaya abim çırpınmaya başladı. Kurtulamayacağını bile bile çırpınıyordu. Üzerinde zıplarken öksürmeye başladı ve 10 saniye içinde son kez inleyip bayıldı. Baygınken hiç ara vermeden kendimi ona siktiriyordum. Yaklaşık 30 dakika geçmesine rağmen hala boşalmıyordu.
Hafif kendine gelmeye başlarken tekrar kloforomlu bez ile tekrar bayılmasını sağladım. 15 dakika sonra birden kasıldı ve içimde bir sıcaklık hissettim. Ilık ılık içime boşaldı. İçimde küçülmesini bekledikten sonra kalkınca deliğimden Kaya abimin dölleri karnına döküldü. Hemen mutfaktan kağıt havlu alıp Kaya abimin karnındaki dölleri temizledim. Yarağı sikişmekten kızarmıştı. Yarağını da kağıt havluyla sildim. Kendindeyken Kaya abimi sikmek istiyordum. Deliği hazır olsun diye bir hışımla dildoyu Kaya abimin deliğine sokarak duşa girip temizlendim. Duştan çıkınca çıplak şekilde mutfağa gidip bir sigara daha içtim. Sigara içerken Kaya abimin inlemelerini duyunca kendine geldiğini anladım. Yatak odasına gidip giyinmeye başladım. Sesleri duyan Kaya abim kimsin sen bırak beni demeye çalışıyordu.
Maskeye kloroform döküp Kaya abimin yüzüne takarak tekrar bayılttım. İki gün boyunca Kaya abi benim seks kölem olacaktı. İki gün boyunca erkeğimin enerjisini korumak için eczaneden serum almaya karar verdim. Onu serumla besleyip her pozisyonda onu sikecektim ve kendimi ona siktirecektim. Gitmeden önce son kez yanına uzanıp sevişmeye başladım. Dudaklarını öpüyor, sımsıkı sarılıyordum. Deliğindeki dildoyu çıkartıp parmağımla deliğine girip çıkıyordum. Yaklaşık 20 dakika bu şekilde onunla oynadıktan sonra hızlıca dildoyu tekrar deliğine sokup toparlandım ve evden çıktım. Hikayemi beğendiyseniz devamı için beğenilerinizi bekliyorum.
31 notes
·
View notes
Text
Deli gibi oynuyoruz...izzet abiyle.....
🔥🔥🔥
😇💙
youtube
53 notes
·
View notes
Text
"Sâbık ikinci nüktede, kuvve-i zaika kapıcıdır dedik. Evet ehl-i gaflet ve ruhen terakki etmeyen ve şükür mesleğinde ileri gitmeyen insanlar için bir kapıcı hükmündedir. Onun telezzüzü hatırı için israfata ve bir dereceden on derece fiata çıkmamak gerektir. Fakat, hakikî ehl-i şükrün ve ehl-i hakikatın ve ehl-i kalbin kuvve-i zaikası -Altıncı Söz'deki muvazenede beyan edildiği gibi, kuvve-i zaikası- rahmet-i İlahiyenin matbahlarına bir nâzır ve bir müfettiş hükmündedir. Ve o kuvve-i zaikada taamlar adedince mizancıklarla nimet-i İlahiyenin enva'ını tartmak ve tanımak; bir şükr-ü manevî suretinde cesede, mideye haber vermektir. İşte bu surette kuvve-i zaika, yalnız maddî cesede bakmıyor. Belki kalbe, ruha, akla dahi baktığı cihetle midenin fevkınde hükmü var, makamı var."
22 notes
·
View notes
Text
Çalıkuşu’nun Z Raporu
Kedi ve kasımpatı kokuyor bütün sokaklar
Dilinin dönmediği duaları sayıklıyor
Zeyniler Köyünde Çalıkuşu şimdi artık zaman
Yağmur yağıyor durmadan
Ağlıyorum kaşarlanmış bir masumiyet olarak
Bir çılgının
Kedilerin ruhlarımızı okuduğuna inandırmaya çalışan herkesi
Bir elimde tabanca
Bütün dualarım delik deşik.
Başörtülü bir anne olarak bekliyorum,
Ruhumun şark hizmetinden dönüşünü
Mahalle kavgalarına karışmadan.
Kocaman bir kabakla boğuşuyorum bazen,
Doğruyor ve kızartıyorum onu
Günler Külkedisi, akşamları kömür yakıyoruz
Hikayeme bir hayat yazmak istiyorum
Pek de inandırıcı olmayan
Hayatıma bir ölüm.
Ihlamur göndermek istiyorum ruhuma, yün eldivenler
Geçmişim:
Romantik radyo dinleyen o eski arkadaşım.
Limon ağaçlarından bahsetmek istiyorum son bir kez daha
Beni masalların ortasında bırakıp giden ruhuma.
Otobüs duraklarında yağmurlar bekliyor beni,
Yağmurla beraberliğimden doğan
birinci ve yüz bininci hayaletim
Ucu ısırılmış bir simidin acısını durmadan
O kadar çok, o kadar çok hissediyorum.
Fareler yer altından fırlatılan havai fişeklerdi
Haberler getiriyorlardı, hep kötü haberler
Akşamları günahkar yazarkasalar kadar
Z raporları kadar uzun şiirlerim.
Elinde bir paket çubuk krakerle geçmişim
O eski arkadaşım
Yıkanmış midesiyle
İskambil kağıtları kusan, zarlar
Maça kızı ve pis yedili sayesinde
Kaç kere ölümle randevulaştı.
Plastik çiçeklerle ziyaretime geldi hayat
Semt pazarından alınma hırkasıyla
Her bastığında gıcırdayan tahtalarıyla
Öyle çok sevdim
Binlerce kapıcı karısından birinin ismiydi sanki kader
Delirdiğim altyazı şimdi aynalarda
Vazgeçtim sonunda hep tura gelen uğur paramdan
Yazık, hiçbir şair bir çiğ tanesi kadar bile sızamadı kağıda
Kayıp şiirlerim gül resimleridir şimdi
Yazık, bir son mektup bile bırakmadan gitti
Zeyniler Köyü’nde Çalıkuşu şimdi zaman.
Didem Madak
19 notes
·
View notes
Text
Karımın Zenci Yarağıyla Tanışması! (Emre 24 Y., İstanbul)
Sabah saat 7:00 gibi kapının çalmasına uyandım. Gelen kapıcı Hüseyin efendiydi. Kendisine, "Hafta sonu Leyla'yı rahatsız etme, misafiri var!" diyerek oyalamıştım. Neyse, içeri buyur ettim. "Leyla hanım yok mu?" diye sordu. "İçeride uyuyor, gidelim yanına!" diyerek yatak odamıza götürdüm. Karım yatakta uyurken, Hüseyin efendiye, "Hadi sen de geç yanına uzan, özlemişsindir Leyla'yı, özlemini gider, ama bu sefer elinden geldiğince sert sik! Hem sadece amını değil, götünü de sik! Dur desede durma!" dedim. Amacım karımı sert sikilmeye alıştırmaktı, çünkü bu halde onu 3-4 Zencinin arasına koysam pert olurdu, sadece acı çeker zevk alamazdı. Ben onun Zenci yarağında sikilirken zevk çığlıkları atmasını istiyordum.
Hüseyin efendi, "Peki!" dedi. Tamamen soyunup karımın yanına geçti. Heryeri kıllı ve kilolu herifin tekiydi, benim karım ise onun hayal bile edemeyeceği güzellikteydi. Ama ben kendi ellerimle karımı ona teslim edip siktirmiştim ve yine karımı ona teslim ediyordum. Ellerini karımın vücüdunda gezdirmeye, boynunu öpmeye başladı. Karıma sürekli, "Aşkım, sevgilim!" diyordu. Leyla uyanıp Hüseyin efendiyi yanında görünce önce biraz afalladı, ama sonra ona, "Günaydın aşkım!" deyip onun dudaklarına yapıştı. İnanın ben bile şok oldum. Normalde karım Hüseyin efendiyi istememişti, Hüseyin efendi karımı güzelce sikince karım razı olmuştu, ama bunu ben bile beklemiyordum. Karım artık içindeki orospuyu gün yüzüne çıkarmıştı...
Ben köşeye çekilmiş, karımla Hüseyin efendinin sevişmesini izliyordum. Hüseyin efendi karımın memelerini, götünü, amını, bacaklarını öpüp yalayarak bitirdi resmen! Karım artık dayanamayıp, Hüseyin efendiye, "Sik beni aşkım, gir içime!" diye yalvarıyordu. Hüseyin efendi de artık sikini leylanın amına yerleştirip sertçe sikmeye başladı. Karım çığlıklar atarak sikilmeye başladı. Ben de bu duruma dayanamayıp 31 çekerek boşaldım. Hüseyin efendi ona dediğim gibi karımı sert şekilde, hiç boşalmadan yaklaşık bir saat boyunca, hem amını hem götünü sikti.
Karım ara ara, "Dur, yavaş!" dese de, o daha da hızlandı. Karım iki kez orgazım olmuştu. Boşalma sırası Hüseyin efendiye geliyordu ki, karım beni bir kez daha şaşırtacaktı. Hüseyin efendinin geleceğini anlayan karım hemen altından kaçıp onun yarağına yumuldu. Normalde onun kıllı yarağını yalamaktan midesi bulanırdı, ama bu sefer öyle zevkle yalıyordu ki, anlatamam. Hüseyin efendi homurdanmaya başlayınca, karım sikini iyice azğına aldı ve Hüseyin efendi resmen kükreyerek karımın boğazına boşaldı. Karım ise bütün dölleri yuttu. Yan yana sarılarak yatakta uzanıyorlardı, ama saat baya ilerlemişti ve işe gidecektik. Hemen toparlandık ve hep birlikte evden çıktık.
Ben tüm gün, karıma Zencileri nasıl bulacağım diye düşünürken, karımdan bir mesaj geldi. Çağan'ın iş çıkışı kendisini otele davet ettiğini, eve biraz geç geleceğini yazmıştı. Ben ise sadece, "Tamam!" diyebildim. Karım ben onu izleyemeden Çağan'la sikişecekti. Ben de o akşam sahile inip Zenci avına çıktım. Amacım saat satan Zencilerden bulmaktı. Çok dolandım, ama bir türlü kimseyi bulamadım. Eve doğru dönmeye karar vermiştim ki, karşıdan bir Zencinin geldiğini gördüm, ellerinde tespih ve saatler vardı. Kendi kendime (Tamam buldun da, konuyu nasıl açacaksın?) diye düşündüm. Hemen kendisini çağırdım ve saatlere bakar gibi yapıp onu incelemeye başladım. Vücudu kaslı, genç birisiydi.
Kendisine, "Aç mısın, ben tost yemeye gidecektim, sen de gel istersen tost ısmarlayım sana?" dedim. O da yarım Türkçesiyle, "Olur abi!" dedi. En yakın kafeye oturduk ve birer tost söyledik. Tanıştık, ismi Abdu imiş. Kendisine, "Türkiye nasıl, mutlu musun burada?" diye sorular soruyordum. En sonunda da, "Türk kızları nasıl, beğeniyor musun?" diye sorunca, "Evet çok güzeller!" dedi. "Hiç biriyle birlikte oldun mu?" diye sorunca, birkaç kez orospu siktiğinden bahsetti. Ben de ona, "Ben de de bir ateşli orospu var, hiç Zenci yarağı yememiş, istersen sana ayarlayım?" dedim. "Olur tabi, ne kadar?" dedi. "Ücreti sonra konuşuruz!" dedim ve telefon numarasını istedim. "Benden mesaj bekle!" deyip ayrıldım...
Akşam aynı şeyleri karıma anlatınca karım çok heyecanlanmıştı. Bana, "Ne kadar isteyeceksin?" diye sorunca afalladım ve "Anlamadım?" dedim. Karım, "Beni ne kadara ona vereceksin, hani Zenci kaç para demiş ya?" dedi. Resmen şok olmuştum. Aklımda Abdu'dan para almak yoktu, ama karım resmen orospuymuş gibi bana ondan alacağım parayı soruyordu. "Para almayacağım!" deyince, karım, "Bence alalım, bana verirsin parayı, bu fırsat kaçmaz!" dedi. Ben de, "Öyle mi, ulan orospu oldun iyice!" dedim. "Beni orospu yapan sensin!" dedi. Haklıydı da, ama nedense çok sinirlenmiştim. O sinirle Abdu'ya mesaj attım, "Yarına hazırlan, ücreti de geldiğinde konuşuruz, ama merak etme çok pahalı olmaz!" dedim.
Bu işi bizim evde yapamazdık, otel de olmazdı, çok dikkat çekerdi. Ertesi sabah, bir haftalık ev kiraladık. Sonra da, Abdu'ya akşam 20:00'de buluşmak üzere oranın adresini attım. Akşam 18:00 gibi işten çıkıp o eve gittik. Karım çok heyecanlandıydı. Hazırlanmaya başladı. Saat tam 19:55'de kapı çaldı. Delikten baktım, gelen Abdu idi. Kapıyı açtım ve içeri buyur edip yan odaya aldım. Bir süre sonra karım da içeri geldi. Karımı görünce Abdu küçük dilini yutacaktı. Karımın üstünde sadece ince bir tül elbise vardı, altına da başka birşey giymemişti.
Abdu bana, "Abi senin orospu çok güzel, çok pahalıdır!" dedi. "Anlaşırız, sorun değil, sen keyfini çıkar! Yalnız ben burada oturup sizi izleyeceğim, sorun olmaz herhalde?" dedim. Karım da hemen Abdu'nun önünde diz çöküp, pantolonun kemerini çözüp, pantolonu tamamen indirdi. En sonunda da boxerini indirince, en az 20 cm olan, kocaman başlı, kapkara, kalın bir yarakla karşılaştı. Önce eline alıp ona 31 çekerken Abdu da ayağa kalktı ve bir elini karımın memelerine attıp okşamaya başladı. Karım da üstündeki tül elbiseyi indirdi. Abdu üstünü çıkarınca kaslı vücuduyla artık tamamen çıplaktı. Abdu yarağını karımın ağzına doğru tutunca karım hemen saksoya başladı. Arada taşaklarına yumularak ona güzel bir sakso çekiyordu...
Sonra Abdu birden karımı kaldırdı ve kucağına aldı. Karım da, "Hadi odamıza geçelim!" dedi. Karım kucağında yatak odasına gittiler. Tabi ki ben de arkalarından gittim. Abdu karımı yatağa yatırp üstüne çıktı ve öpüşmeye, elleşmeye başladılar. Karım artık iyice kıvama gelmişti, Abdu'ya, "Sok kobranı bana!" diye yalvarıyordu. Abdu o haşmetli yarağını karımın amına yerleştirmişti, ama sırf yarağının kafası karımın amının boyu kadardı. Zorlaya zorlaya birazını sokabilmişti. Karım ise gözleri yerinden fırlayacakmış gibi çığlıklar atmaya başladı. Abdu tecrübeliydi, yavaş hareketlerle yarısını sokup, git gele başlamıştı. Karım da artık çok zevk almaya başlamış olacak ki, amından sular akmaya başlamıştı...
Abdu gittikçe tamamına yakınını sokar olmuştu. En az 20 cm olan yarak şuan daha büyüktü ve neredeyse hepsi karımın amının içindeydi! Sonra pozisyon değiştirdiler, Abdu karımın bacaklarını omzuna aldı ve tüm gücüyle pompalamaya başladı. O pompaladıkça yarağı karımın amında biriken su sesleriyle 'şlap, şlap!' diye ses çıkartıyor ve odanın her yerinde karımın zevk inlemeleri yankılanıyordu. Sonra misyoner pozisyonuna geçip, Abdu karımı hem sikip hem de öpmeye başladı. Karım ilk orgazımını olmuştu. Bir süre sonra da Abdu'nun üstünde çıkıp yarağının üstünde zıplamaya başladı...
Aradan 15 dakika geçmişti. Ben Abdu'ya, "Sadece amını değil götünü de sik!" deyince, karım, "Olmaz, çok büyük alamam!" dedi. Ben de, "Alışman lazım, yoksa hayal ettiğimiz şeyi yapamayız!" deyince ses çıkarmadı. Abdu hemen karımı domalttı ve altına yastık koyup götünü iyice yukarı çekti. Ben de ona önceden getirdiğim ve artık sürekli kullandığımız bir losyonu verdim. İyice deliğine ve yarağına sürüp, götüne sokmaya başlayınca, karım ağrı çekmeye başlamıştı bile. Abdu yavaş hareketlerle yarağının kafasını sokabilmişti. Karımın alışabilmesi için bir süre öyle bekledi. Sonra yine yavaş hareketlerle git-gel yaparak iyice alıştırdı karımın götünü. Karım da artık zevk almaya başlamış olacak ki, "Daha da sok!" demeye başlamıştı. Abdu yarısına kadar sokmuş ve git-gel yapmaya başlamıştı...
Abdu ara sıra yarağını çıkarıp karımın göt deliğine bakıyordu. Karımın göt deliği kocaman olmuştu ve Abdu'nun koca yarağına iyice alışmıştı artık. Karım yine biraz acı çekiyordu, ama aynı zamanda da zevk aldığı inlemelerinden belliydi. Neyse, Abdu yine bir 15 dakika boyunca karımın götünü sikti ve içine boşaldı. İkisi de yatakta uzanıyorlardı. Abdu tam toparlanacaktı ki, karım, "Ne yani, tek postada bırakacak mısın beni?" dedi. Abdu bana dönüp, "Abi o kadar param yok, tek postaya anca yeter!" deyince, karım, "Bu benden olsun, gel burayaaaa!" diyerek Abdu'yu yatırdı ve kaslı vücuduna öpücükler kondurmaya başladı. Sonra da henüz deliği kapanmamış götüne yarağını hizalayıp, içine aldı, oturup kalkmaya başladı. Bir yarım saat boyunca daha sikişip, ikisi de neredeyse aynı anda boşaldılar...
Abdu içeride olan pantolundan 20 Dolar çıkarıp, mahçup bir şekilde, bana, "Yeter mi abi?" diye sordu. Karım da, "Yeter, yeter!" deyip Abdu'nun elinden aldı parayı ve Abdu'yu öpüp duşa girdi. Abdu üstünü giyinirken, ona, "Arkadaşların var mı, aynı senin gibi, yarakları da seninki kadar büyük?" diye sordum. O da, "Ohoo çok var, ama ben senin orospuyu çok sevdim, çok güzel, manken gibi, ben istiyor sürekli onu!" dedi. Ben de, "Tamam, merak etme, yarın da gelirsin, ama yanında bir arkadaşını daha getir. Sonra da senden birkaç arkadaşını daha çağırmanı isteyeceğim!" dedim. Abdu, "Tamam abi, teşekkürler!" dedi ve çıktı...
Karım duştan çıkınca, ona, "Çağan'a söyle, bir hafta yoksun. Seni sırayla Abdu'ya ve arkadaşlarına siktireceğim, en sonra da hepsini birden alacaksın içine!" deyince, "Offf, desene beni bayıltana kadar sikecekler!" dedi. Plan belliydi, yarın iki Zenci yarak sırayla sikeceklerdi, sonraki gün ise ikisi birden, en sonda da 4-5 Zencinin ortasına atacaktım karımı!
[Emre]
122 notes
·
View notes
Text
Kapıcı izzet neden benim spotify wrapped listemde... o kadar dinlemiş miyim yauv
2 notes
·
View notes
Text
Bunu ülkenin başına getirmek için çırpınan birisi;
Müteahhitse inşaatına bekçi yapmaz.
Çiftçiyse bahçesine korkuluk yapmaz.
Apartman yöneticisiyse kapıcı yapmaz.
Lokantacıysa bulaşıkçı yapmaz.
Ama adamlar bunu cb yapmak için dötlerini yırtıyorlar.
Siz kafayı mı yediniz yaw?..🤔
16 notes
·
View notes