Tumgik
#Gerilir büyür ah
arsmoriendia · 3 years
Text
Sonra bir gün anneler de ölür
Böcekler ve kertenkeleler ölür
Boşalır suyu havuzun kum seddi yıkılınca
Sivrisinekler ve kağıttan kayıklar ölür
Sonra o gün çocuklar da ölür
Biz hepimiz önce küçük bir çocuktuk
Sonra büyüdük hepimiz çocuk olduk
Balçıktan bir külçe olan dölleri
En iri elleriyle kepçeliyen
Ve biçimliyen
Ve hep önce kendisiyle biçimliyen
O dehşetli yontucuyu
Doğumu ve gebelik sanatının bütün hünerlerini
Sütten bir mermere eşsiz bir incelikle işliyen
Anneyi o usta nakkaşı
Unutmadık
Önce anne doğurdu çocuğu acıya
Sonra çocuk acıya anneyi ve ölümü kattı
Sonra her şey ve herkes çocuktan var oldu
Geçti sarp kayalardan aştı nice dağlar
İçti ağulu sütünü hayat denen annenin
Sıkıntının kutsal kabında yıkadı ellerini
Hüznü kuşlara dağıttı unutmasınlar diye onu
Acıyı gömdü toprağa gayrı açar mezarlık çiçekleri
Böyle vardı bir ırmak kıyısına
Anne bir tedirginliktir nerede olsa
Bağırgan bir karmaşadır onun sesi
takılır gibi eski bir gıramafona titrek bir iğne
- bu ayıp bu günah
bu çok ayıp günah
-el ne der sonra
ayak ne der
bırakmaz çoçuğu çocukça yaşamıya
ama bir gün anneyle de hesaplaşılır
çocuk yalnız annesine yaşar çocukken
anne yalnız çocuğuna yaşamaz anneyken
bölüşür anneliği babanın kasığında
çocuğun bakışında çelişkidir büyüyen
ağlamak bir soru olur sevginin yarım payında
-ah baba
niye baba
ve bir gün babalar ölür
tanrı bir ürpertidir çocuğun yüreğinde
her tanrı biraz baba gibidir
yiğit ve erkektir çocukları koruyan
umacılar ve peri masallarının korkulu padişahı
çünki tanrıyı yaratan ve öldüren şeyler aynıdır
vurunca acının ilk gölgesi yaratır kuşkuyu
acının padişahı elbette zalim olur
ve bilincin duvarına çarpınca şaşkınlığı
bir soru önce acıya sonra acıya uzanır
-hey tanrı
hani tanrı böylece o gün tanrı da ölür
şimdi annenin yüreğinde ışıyandır
sevginin ıslak soluğuyla örgülü tapınak
bir gün bir kalem bir hokka içindeki kana bulaşır
akıtır mürekkebini sevda denilen papirüse
hani ki bir kuş gelir bir tapınağın duvarına yuva
yapar
çökertir tapınağı daha bir güzelleşir yuva
işte artık ne anne ne tapınak
yıkılır gözyaşlarının sığınağı da
sonra bir gün anneler de ölür
gerilir gıcırtısı bir tüfek tetiğinin
öfke yalnız tekliği besler büyür çocuk
çocuk büyür
sesi nemli yine elleri yine soğuk
hayat sığmıyorsa gövdene yüreğini sığdır çocuk
nemli bir sesi sığdır o gittikçe nemlenen
çocuk çocuk sana bir dost gerekişte yeniden giyiniyor kendini çocuk
bir çiçek gibi kopardı başkalarına uymıyan
yanlarını
kendini üstlemişsin var olmak için
susmalar köprü
çocuk çocuk sana bir aşk gereksen iyilikler ve güzellikler uzmanı
suskunun gizemli sabrı
bir teraziyi en iyi kullanan
iğnenin ve ipliğin mercek gözlü büyücüsü
karnaval gecesinin eğlentisiz parmak çocuğu
ey hayat canbazı
ey ip şaşkını
ezberle o incecik tel üzerinde
hayatı dengeliyen asayı:
aşkın ve dostluğun ayrımı yoktur çocuk
ikisini de doğuran şey aynıdır
bir kuşa bakarken hüzünlendiren, bir güle baktıkça yürek kanatan,
bir yüreği açmadan solduran, bir kadınla yatarken çocuk gibi ağlatan,
uyuz bir kedi gördükçe kanı kudurtan, suyu yüz derece sıcaklıkta donduran,
anneyi üreten babayı çoşturan çocuğu güldüren, seni izmirlere çılgın gibi koşturan,
bir vagon penceresinden şaşkın baktıran, bir mektubu ısrarla bekleten,
umudu dalında çürüten, acıyı dayanılır kılan bir çıbanı irinle onduran aşka merhem sürdüren
güneşsiz bir gök gördükçe öldüren öldüren öldüren.
Sevgi: tragedyanın kaynağı yaşamın kökeni insanı
Var kılan umut
Ah nasıl ayrılır aşk ve dostluk birbirinden
Can canı sever ötesi yok bunun çocuk
Ölümü ve ölümün ölümsüzlüğünü
Sevgiyi ve sevginin ölümsüzlüğünü
Ah elbette aşktır dostluğu mayalayan
Ama kim anlatabilir bu parmak çocuğa
Bir dostla bir sevgili arasındaki ayrımı
Hayır’lara evet’lerle direten
Çirkini öptüren kötüyü sevdiren
Aşkı sevgiliyle değil kendinle yorumla
Kim ki kendini açığa komaktan korkmaz
O saygın bir insandır
Herkes kendi yorumunun cellatıdır biraz da
Böylece lady chatterley de sevilir giovanni de
Böylece lady chatterley ve giovanninin sevgilisi de
Elbette her aşk yalnızca kendine sorumludur
Ama elbette her aşk kendine sorumlu
olunca
bir gün aşk da ölür ve başlar sıkıntısı kuralsız bir çelişkinin
yapışkan bir sevişmenin sancısı doldurur
boşlukları
ve tutku aç bir güve gibi kemirirken sevdayı
dölün pasıyla bulanırken sevginin beyazlığı
ah şimdi kim inandırabilir bu eski çocuğa
aşkın ve dostluğun varlığını
bir gün ansızın yiter dostalar ve sevgililer
etin ve kemiğin sıcaklığıyla solar sevdalar
işte o gün her şey ölür
şimdi bu yüreği nerelerde beslemeli
bütün saksıları kırılıyorken güneşin büyüsüyle
ve ölümler ilençliyorken en masum sevinçleri
ve her sevgi kendisiyle çelişiyorken
şimdi bu nasıl doğmaklar olur yeniden beyazlar ama
şimdi kim kandırabilir sizi
bir ölünün hayat kokan ağzını öpmek için.
5 notes · View notes
yeniyeniseyler · 8 years
Text
Gökhan Alkan – Sensiz Olmuyor (“Seviyor Sevmiyor” Dizi Müziği) (Final Özel)
Gökhan Alkan – Sensiz Olmuyor (“Seviyor Sevmiyor” Dizi Müziği) (Final Özel)
Başrollerini Zeynep Çamcı, Gökhan Alkan, Gonca Sarıyıldız ve Yiğit Kirazcı’nın paylaştığı, atv’nin sevilen dizisi “Seviyor Sevmiyor”un 12 Şubat 2017 Pazar akşamı yayınlanan final bölümü olan, 28.bölümünde “SensizOlmuyor” isimli şarkı kullanıldı. Şarkıyı dizinin başrol oyuncusu Gökhan Alkan seslendirdi. Seviyor Sevmiyor – Final Bölümü Gökhan Alkan – Sensiz Olmuyor – Şarkı Sözleri: “Gerilir büyür…
View On WordPress
0 notes
kaanozer · 7 years
Video
youtube
"Sonra bir gün anneler de ölür Böcekler ve kertenkeleler ölür Boşalır suyu havuzun kum seddi yıkılınca Sivrisinekler ve kağıttan kayıklar ölür Sonra o gün çocuklar da ölür
Biz hepimiz önce küçük bir çocuktuk
Sonra büyüdük hepimiz çocuk olduk Balçıktan bir külçe olan dölleri En iri elleriyle kepçeliyen Ve biçimliyen Ve hep önce kendisiyle biçimliyen O dehşetli yontucuyu Doğumu ve gebelik sanatının bütün hünerlerini Sütten bir mermere eşsiz bir incelikle işliyen Anneyi o usta nakkaşı Unutmadık
Önce anne doğurdu çocuğu acıya Sonra çocuk acıya anneyi ve ölümü kattı Sonra her şey ve herkes çocuktan var oldu
Geçti sarp kayalardan aştı nice dağlar İçti ağulu sütünü hayat denen annenin Sıkıntının kutsal kabında yıkadı ellerini Hüznü kuşlara dağıttı unutmasınlar diye onu Acıyı gömdü toprağa gayrı açar mezarlık çiçekleri
Böyle vardı bir ırmak kıyısına Anne bir tedirginliktir nerede olsa Bağırgan bir karmaşadır onun sesi takılır gibi eski bir gıramafona titrek bir iğne - bu ayıp bu günah bu çok ayıp günay -el ne der sonra ayak ne der bırakmaz çocuğu çocukça yaşamıya
ama bir gün anneyle de hesaplaşılır
çocuk yalnız annesine yaşar çocukken anne yalnız çocuğuna yaşamaz anneyken bölüşür anneliği babanın kasığında çocuğun bakışında çelişkidir büyüyen ağlamak bir soru olur sevginin yarım payında -ah baba niye baba
ve bir gün babalar ölür
tanrı bir ürpertidir çocuğun yüreğinde her tanrı biraz baba gibidir yiğit ve erkektir çocukları koruyan umacılar ve peri masallarının korkulu padişahı çünki tanrıyı yaratan ve öldüren şeyler aynıdır vurunca acının ilk gölgesi yaratır kuşkuyu acının padişahı elbette zalim olur ve bilincin duvarına çarpınca şaşkınlığı bir soru önce acıya sonra acıya uzanır -hey tanrı hani tanrı
böylece o gün tanrı da ölür
şimdi annenin yüreğinde ışıyandır sevginin ıslak soluğuyla örgülü tapınak bir gün bir kalem bir hokka içindeki kana bulaşır akıtır mürekkebini sevda denilen papirüse hani ki bir kuş gelir bir tapınağın duvarına yuva yapar çökertir tapınağı daha bir güzelleşir yuva işte artık ne anne ne tapınak yıkılır gözyaşlarının sığınağı da
sonra bir gün anneler de ölür
gerilir gıcırtısı bir tüfek tetiğinin öfke yalnız tekliği besler büyür çocuk çocuk büyür sesi nemli yine elleri yine soğuk hayat sığmıyorsa gövdene yüreğini sığdır çocuk nemli bir sesi sığdır o gittikçe nemlenen çocuk çocuk sana bir dost gerek
işte yeniden giyiniyor kendini çocuk bir çiçek gibi kopardı başkalarına uymıyan yanlarını kendini üstlemişsin var olmak için susmalar köprü çocuk çocuk sana bir aşk gerek
sen iyilikler ve güzellikler uzmanı suskunun gizemli sabrı bir teraziyi en iyi kullanan iğnenin ve ipliğin mercek gözlü büyücüsü karnaval gecesinin eğlentisiz parmak çocuğu ey hayat canbazı ey ip şaşkını ezberle o incecik tel üzerinde hayatı dengeliyen asayı: aşkın ve dostluğun ayrımı yoktur çocuk ikisini de doğuran şey aynıdır
bir kuşa bakarken hüzünlendiren, bir güle baktıkça yürek kanatan, bir yüreği açmadan solduran, bir kadınla yatarken çocuk gibi ağlatan, uyuz bir kedi gördükçe kanı kudurtan, suyu yüz derece sıcaklıkta donduran, anneyi üreten babayı çoşturan çocuğu güldüren, seni izmirlere çılgın gibi koşturan, bir vagon penceresinden şaşkın baktıran, bir mektubu ısrarla bekleten, umudu dalında çürüten, acıyı dayanılır kılan bir çıbanı irinle onduran aşka merhem sürdüren güneşsiz bir gök gördükçe öldüren öldüren öldüren.
Sevgi: tragedyanın kaynağı yaşamın kökeni insanı Var kılan umut Ah nasıl ayrılır aşk ve dostluk birbirinden Can canı sever ötesi yok bunun çocuk Ölümü ve ölümün ölümsüzlüğünü Sevgiyi ve sevginin ölümsüzlüğünü Ah elbette aşktır dostluğu mayalayan Ama kim anlatabilir bu parmak çocuğa Bir dostla bir sevgili arasındaki ayrımı Hayır'lara evet'lerle direten Çirkini öptüren kötüyü sevdiren Aşkı sevgiliyle değil kendinle yorumla Kim ki kendini açığa komaktan korkmaz O saygın bir insandır Herkes kendi yorumunun cellatıdır biraz da Böylece lady chatterley de sevilir giovanni de Böylece lady chatterley ve giovanninin sevgilisi de Elbette her aşk yalnızca kendine sorumludur Ama elbette her aşk kendine sorumlu olunca bir gün aşk da ölür
ve başlar sıkıntısı kuralsız bir çelişkinin yapışkan bir sevişmenin sancısı doldurur boşlukları ve tutku aç bir güve gibi kemirirken sevdayı dölün pasıyla bulanırken sevginin beyazlığı ah şimdi kim inandırabilir bu eski çocuğa aşkın ve dostluğun varlığını bir gün ansızın yiter dostalar ve sevgililer etin ve kemiğin sıcaklığıyla solar sevdalar
işte o gün her şey ölür
şimdi bu yüreği nerelerde beslemeli bütün saksıları kırılıyorken güneşin büyüsüyle ve ölümler ilençliyorken en masum sevinçleri ve her sevgi kendisiyle çelişiyorken şimdi bu nasıl doğmaklar olur yeniden beyazlara
ama şimdi kim kandırabilir sizi bir ölünün hayat kokan ağzını öpmek için."
Arkadaş Zekai Özger
14 notes · View notes
sarki-sozleri · 7 years
Text
Seviyor Sevmiyor Sensiz Olmuyor Yerine Konmuyor (Yiğit) Şarkı Sözleri
Seviyor Sevmiyor dizisinin unutulmaz müziği Sensiz Olmuyor Yerine Konmuyor şarkısını ve sözlerini sizler için paylaşıyoruz.
youtube
Gerilir büyür ah Bir sebepsiz fırtına Kardeşidir umut aşkın Kalan elinde avucunda Fırtınalardan kurtar beni ya Batırma gemilerimi Umutlar aşkın teknesi ya Umutlarım tükendi Sensiz olmuyor yerine konmuyor Kimsenin eli senin gibi dokunmuyor Karlara inat yürürüm yollarına Adını camlara yazdım okunmuyor Gerilir büyür ah Bir sebepsiz fırtına Kardeşidir umut aşkın Kalan elinde avucunda Fırtınalardan kurtar beni ya Batırma gemilerimi Umutlar aşkın teknesi ya Umutlarım bulutlanır Adına düğümlenir Sensiz olmuyor yerine konmuyor Kimsenin eli senin gibi dokunmuyor Karlara inat yürürüm yollarına Adını camlara yazdım okunmuyor
0 notes