#Film eleştirileri
Explore tagged Tumblr posts
Text
SALDANGO - PLATİN
Saldango: Sony Telefonlarından Sinemaya, Dizilere, Film Tavsiyelerine Bir Adım Öte! Saldango, Sony telefonlarından sinemaya, dizilere, film tavsiyelerine kadar geniş bir yelpazede bilgi ve keyif sunan bir platformdur. Sony telefonları neden satmıyor sorusundan başlayarak sinema ve dizi dünyasına kadar birçok konuda merak ettiğiniz detayları Saldango ile keşfedin. Sony Telefonları Neden Satmıyor?
Teknolojik Üstünlük: Sony telefonları, yüksek kaliteli kameraları, ses sistemleri ve ekranları ile teknolojik üstünlük sağlar. Ancak bazen pazarlama stratejileri, rakiplerle kıyaslandığında eksik kalmış olabilir. Pazarlama Stratejisi: Bazı durumlarda, diğer telefon markalarının agresif pazarlama stratejilerine karşı Sony'nin daha sakin bir yaklaşım benimsemesi, satışlarda düşüşe neden olabilir. Rakip Modeller: Pazarda rekabetin yoğun olduğu bir sektörde, Sony'nin bazı modelleri, aynı özelliklere sahip olmasına rağmen diğer markaların popüler modelleri karşısında geride kalabilir. Fiyat Politikası: Sony telefonlarının fiyat politikası, bazı kullanıcıları diğer markalara yönlendirebilir. Fiyat-performans dengesi, tüketicilerin tercihini etkileyebilir. Saldango'da Sinema ve Dizi Dünyasına Yolculuk:
Sinema ve Dizi Haberleri: En güncel sinema ve dizi haberlerini Saldango üzerinden takip edebilirsiniz. Öne çıkan projeler, oyuncu haberleri ve sektörel gelişmelerden haberdar olun. Film Tavsiyeleri: Saldango, izleyicilere çeşitli film tavsiyeleri sunar. Farklı türlerdeki filmler hakkında detaylı incelemeleri okuyarak keyifli bir film seçimi yapabilirsiniz. Dizi Önerileri: Hangi diziyi izleyeceğinize karar veremiyor musunuz? Saldango, popüler dizilerden kült klasiklere kadar geniş bir dizi önerileri arşivine sahiptir. Eleştiriler ve İncelemeler: Saldango üzerinde film eleştirileri ve dizi incelemeleri bulabilir, izlemeyi düşündüğünüz yapımlar hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Saldango ile Bilgi Dolu Anlar Yaşayın! Saldango, Sony telefonlarından sinema ve dizi dünyasına kadar birçok konuda kullanıcılara bilgi, eğlence ve keyif sunar. saldango.com adresini ziyaret ederek bu renkli dünyada yerinizi alabilirsiniz.
825 notes
·
View notes
Text
7 movies (and plus one) i want to watch with her cause it was the seventh month when we started dating.
us and them (2018)
ihtimallerin, ufak kararların nasıl büyük değişiklikler yaratabileceğini gösteren filmlerden biri. birlikte film tartışmayı seviyoruz, bu yüzden beğeneceğimizi ve üzerinize çok güzel bir sohbet edebileceğimizi düşünüyorum. hemen izleyelim istiyorum! (not: senin beğeneceğin kadar dramatik üstelik.) konusu;
''İki yabancı bir trende tanışır ve yıllar içinde gelişen bir bağ kurar. Bir ayrılıktan sonra, tekrar birbirlerine bağlanırlar ve aralarındaki sevgi üzerine kafa yorarlar.'' (dramatic, you'll love it)
2. romeo and juliet (1996)
romeo ve juliet'in modern uyarlamasının nasıl yapıldığını merak ediyorum.. eğer güzel ve tatlı bir hikayeyse her saniyesinde ''bak, biz!'' deriz, eğer eh.. beklediğimiz gibi çıkmazsa ise yapabileceğimiz eleştirileri şimdiden tahmin edebiliyorum. iki şekilde de birlikte izlediğimiz için keyfini çıkarabileceğimize inanıyorum.
3. just the two of us
bunu izlemeyi konuşmuştuk, hatırlıyor musun? ikimiz de düşündüren filmleri sevdiğimiz için çok beğenmiştik bir videosunu sana gönderdiğimde. hala aklımda olan filmlerden biri, seninle izlemeyi beklediğimden ben de izlemedim, notlarımızda bulunsun.
4. atonement
birlikte en çok izleyelim istediğim filmlerden biri. love, bunu kesinlikle izlemeliyiz. herkesin bayılarak izlediği ve önerdiği filmlerden olduğu için bunu mutlaka seninle de izlemek istiyorum. konusu şöyle;
''Film, temelde Briony merkezli olarak ilerleyip, onun vasıtasıyla Cecilia ile Robbie arasındaki ilişkinin gelişimini anlatıyor. Birbirlerine karşı hissettikleri ama aralarındaki sınıf farkından dolayı hep içlerine attıkları aşkı ilk kez o günün ilerleyen saatlerinde ifade edebiliyor iki genç.''
5. in the mood for love
anlatmama gerek var mı? çok beğendiğimi biliyorsunn.. izleyeli epey olduğunu biliyorsun tabii, izleyebileceğim bir yer bulmak için verdiğim çabayı umuyorum ki birlikte izleyecekken de vermek zorunda kalmayız, (past lives'ı izlemeye çalıştığımız gün gibi..)
its also dramatic. you'll looove it.
6. Mother (Bong Joon-ho, 2009)
birazcık da rei tarzı filmler bakabiliriz, değil mi? bunu senin de beğeneceğini düşünüyorum ama, ben de merk ediyorum. farklı ve ilgi uyandırıcı bir konusu var. suçlu bulunan zihinsel engelli oğlunun masumiyetini kanıtlamaya çalışan bir annenin etrafında dönüyormuş film, dramatik ve ağır olacağından eminim; sümüklüye dönüşeceğimden de. o yüzden ağlarsam gülme lütfen!
7. better days
aşkım. sulugözlü halime gülsen de hep de sulugözlü filmler seçtiğimi fark ettim. ama sen de hep bunları beğeniyorsun, ne yapayım ki şimdi!???? her neyse, bu filmi de konuştuğumuzu hatırlıyorum; sanıyorum sen de izlemek istiyordun. bunu da listemize ekliyorum o yüzden.
3 notes
·
View notes
Text
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör izle
Rafadan Tayfa 4: Hayrimatör animasyon filmi, sevilen Türk çocuk serisi Rafadan Tayfa'nın dördüncü filmi olarak karşımıza çıkıyor. 29 Aralık 2023'te vizyona giren film, eğlenceli karakterler ve bilimkurgu öğeleriyle dolu bir macera sunuyor.
Konusu:
Filmde, Rafadan Tayfa ekibi bu sefer "Yüzyılın İcadı" olarak adlandırılan dev robot Hayrimatör'ü kurtarmak için harekete geçiyor. Hayri, uzaya çıkan en genç insan olarak büyük bir üne kavuşmuştur ve üstün zekâlı öğrencilerin eğitim aldığı bir bilim okuluna kabul edilmiştir. Ancak mahalledeki eski yaşamını geride bırakmış ve zamanının çoğunu "Hayrimatör" adlı dev robotu geliştirmekle geçirmektedir.
Hayri, mühendislik harikası olarak tasarladığı bu robotu çalıştıracak güç kaynağını bulmakta zorlanmaktadır. Neyse ki uzaylı dostu Zobi, ona yardımcı olur ve robotu çalıştırmayı başarırlar. Fakat bu noktadan sonra olaylar karışır; Ajan ve ekibi, bu muazzam icadın peşine düşer ve Tayfa üyeleri bir kez daha birlik olup kötülere karşı mücadele etmek zorunda kalır. Film, bilimsel buluşlar ve arkadaşlık temasını eğlenceli bir dille işlerken, aksiyon dolu sahnelerle çocuklara keyifli anlar yaşatıyor.
Seslendirme Kadrosu:
Filmde karakterlere hayat veren seslendirme sanatçıları arasında şu isimler yer alıyor:
Levent Kol (Hayri)
Yağmur Sergen
Hakan Coşar
Pervin Ünalp
Sibel Görgülü
İbrahim Bildir
Yönetmenliğini İsmail Fidan'ın yaptığı film, serinin önceki yapımlarında olduğu gibi çocuklara eğitici ve eğlendirici bir deneyim sunuyor. Senaryosunu Arzu Yurtseven'in yazdığı film, Türk kültürünü ve bilimsel konuları başarılı bir şekilde harmanlayarak, izleyicilere hem bilgi hem de eğlence sunmayı amaçlıyor.
Filmde Öne Çıkan Temalar:
Bilim ve Teknoloji: Hayri'nin Hayrimatör'ü yaparken karşılaştığı zorluklar, mühendislik ve teknolojik yeniliklerle ilgili mesajlar içeriyor. Çocuklar için hem eğitici hem de hayal gücünü destekleyici bir içerik sunuluyor.
Arkadaşlık ve Birliktelik: Rafadan Tayfa ekibi, her zaman olduğu gibi birlik içinde kötülere karşı mücadele ediyor. Zobi ve diğer karakterler arasındaki iş birliği, dostluğun gücünü vurguluyor.
Aksiyon ve Macera: Filmdeki kovalamaca sahneleri ve zorlu mücadeleler, heyecanlı bir atmosfer yaratıyor.
Serinin önceki filmlerinde olduğu gibi, Rafadan Tayfa 4: Hayrimatör de çocuk izleyicilerin yoğun ilgisini çekiyor ve ailece izlenebilecek bir film olarak öne çıkıyor.
Google Aramalarında Kullanılan Anahtar Kelimeler:
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör full izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör full hd izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör 720p izle Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör bedava izle Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör tek parça izle Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör jet film izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör filmmodu izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör hdfilmcehennemi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör 1080p izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör tek parça izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör fragman
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör dublaj izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör indir
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör TRT izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör oyuncuları
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör sinema bileti
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör HD izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör yorumları
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör vizyon tarihi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör ne zaman çıkacak
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör konusu
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör nerede izlenir
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör sinemalar
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör kaç dakika
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör afiş
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör IMDb
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör altyazılı izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör online izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör sansürsüz izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör youtube
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör kaçırılmayacak sahneler
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör ücretsiz izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör çocuklar için uygun mu
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör internete ne zaman düşecek
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör eleştirileri
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör kamera arkası
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör yorumları 2024
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör fragmanı ne zaman
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör izleyici kitlesi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör kaç yaş için
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör izlenme rekoru
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör orijinal seslendirme
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör HD kalitede izle
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör hangi platformda
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör animasyon kalitesi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör tüm karakterler
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör karakter analizi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör hangi sinemalarda var
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör kaç puan aldı
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör izleyici yorumları
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör filminin müzikleri
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör hangi şehirde çekildi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör oyuncu kadrosu
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör filmi nasıl bulundu
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör izleme rehberi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör vizyon öncesi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör vizyonda ne kadar kaldı
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör ne kadar izlendi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör dijital platform
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör IMDb puanı
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör çocuk filmi mi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör film müzikleri
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör sinema seansı
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör sinema gişe rakamları
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör karakterlerin isimleri
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör TV yayın tarihi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör hangi kanal
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör okul gösterimi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör gösterim tarihi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör gişe başarıları
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör sinema gösterimi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör İstanbul gösterimi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör afiş görselleri
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör nereden izlenir
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör kaç kişi izledi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör film puanlaması
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör en iyi sahneler
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör izleyici değerlendirmesi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör film incelemesi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör film analizi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör Türkçe dublaj
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör TV'de yayınlanacak mı
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör kaç kişi izledi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör bilet fiyatları
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör gala gecesi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör sinema biletleri
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör film süresi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör filminin yapımcıları
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör en çok izlenen sahneler
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör filminin maliyeti
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör sinema izlenimleri
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör izleme seçenekleri
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör gişe rakamları 2024
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör yorum yapanlar
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör izleyici kılavuzu
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör izleme platformları
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör izlenme süreleri
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör gişe rekorları
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör en iyi replikler
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör final sahnesi
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör dijital platformda ne zaman
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör vizyon başarıları
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör sinema eleştirmenleri
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör en beğenilen karakter
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör YouTube sahneleri
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör şarkıları
Rafadan Tayfa 4 Hayrimatör popüler sahneler
1 note
·
View note
Text
Disney'in Splash Mountain Yenilemesi 142 Milyon Dolara Mal Oldu
https://gundeminicindenbilgiler.blogspot.com/2024/07/disneyin-splash-mountain-yenilemesi-142.html
Disney'in popüler tematik su yolu atraksiyonu Splash Mountain, büyük bir yenileme sürecinden geçti. Bu yenileme, tam 142 milyon dolara mal oldu ve park ziyaretçileri arasında büyük merak uyandırdı. Peki, Splash Mountain'ın bu yenilenmiş hali nasıl oldu ve bu değişiklikler neler içeriyor?
Yenilemenin Ardındaki Sebepler
Splash Mountain, 1989 yılında Disneyland'de açıldı ve o zamandan beri milyonlarca ziyaretçiye keyifli anlar yaşattı. Ancak, atraksiyonun teması, "Song of the South" adlı tartışmalı bir filmden esinlenmişti. Film, ırkçı tasvirler içerdiği gerekçesiyle yıllardır eleştiriliyordu. Disney, bu eleştirileri dikkate alarak, Splash Mountain'ı daha kapsayıcı ve modern bir temaya sahip olacak şekilde yenileme kararı aldı.
Yeni Tema: "The Princess and the Frog"
Yenileme çalışmaları kapsamında, Splash Mountain'ın teması "The Princess and the Frog" filmine dönüştürüldü. Bu film, Disney'in ilk Afrikalı-Amerikalı prensesi Tiana'nın hikayesini anlatıyor. Yeni tema, ziyaretçilere daha kapsayıcı ve günümüz değerlerine uygun bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Atraksiyon, Tiana'nın maceralarını ve New Orleans'ın büyüleyici atmosferini yansıtacak şekilde tasarlandı.
Yenilemenin Detayları
Yenileme sürecinde, Splash Mountain'ın birçok bölümü yeniden inşa edildi. Yeni animatronikler, ses efektleri, ve görsel düzenlemeler eklendi. Atraksiyonun su yolu, Tiana'nın hikayesini anlatan sahnelerle donatıldı. Ayrıca, New Orleans'ın ünlü caz müziği de deneyime dahil edildi. Bu değişiklikler, ziyaretçilere unutulmaz bir macera sunmayı hedefliyor.
Ziyaretçilerin Tepkileri
Splash Mountain'ın yenilenmiş hali, Disneyland ve Walt Disney World'deki ziyaretçiler tarafından büyük bir heyecanla karşılandı. Ziyaretçiler, yeni temayı ve atraksiyonun güncellenmiş halini çok beğendi. Sosyal medyada paylaşılan yorumlar, bu yenilemenin Disney hayranları arasında olumlu bir izlenim bıraktığını gösteriyor.
Ekonomik Etkiler
142 milyon dolarlık bu büyük yatırım, Disney'in parklarına olan ilgiyi artırmayı amaçlıyor. Yenilenmiş Splash Mountain, daha fazla ziyaretçi çekerek parkların gelirlerini artıracak. Ayrıca, bu yenileme, Disney'in marka imajını güçlendirmeye ve daha kapsayıcı bir eğlence deneyimi sunmaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Gelecek Planları
Disney, gelecekte de benzer yenileme projelerine devam etmeyi planlıyor. Parklardaki diğer atraksiyonların da güncellenmesi ve modernize edilmesi bekleniyor. Bu projeler, Disney'in ziyaretçilere her zaman en iyi ve en güncel deneyimi sunma taahhüdünü yansıtıyor.
Disney'in Splash Mountain yenilemesi, park ziyaretçilerine daha kapsayıcı ve heyecan verici bir deneyim sunmayı hedefliyor. 142 milyon dolara mal olan bu büyük proje, hem ziyaretçiler hem de Disney hayranları tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Yenilenmiş Splash Mountain, Tiana'nın büyüleyici hikayesi ve New Orleans'ın caz müziği ile ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatmayı vaat ediyor.
#Disney#Splash Mountain#The Princess and the Frog#Tiana#Disney yenileme#Disneyland#Walt Disney World#su yolu atraksiyonu#Disney parkları#tematik atraksiyon yenilemesi#kapsayıcı eğlence deneyimi#Haberler
0 notes
Text
Kül filmi eleştirileri nasıl? Kül filmi, izleyiciler ve eleştirmenler tarafından genel olarak olumlu yorumlar aldı. Film, farklı ve şaşırtıcı bir yapım olarak nitelendirildi. Filmde, oyunculuk, yönetmenlik, senaryo, kurgu ve müzik gibi unsurların başarılı olduğu belirtildi. Film, aynı zamanda, evlilik, sadakat, tutku, yalan, gerçeklik gibi temaları işleyerek, izleyiciyi düşündüren ve sarsan bir deneyim sundu.
Kül filmi izlemek için nedenler Kül filmi, Netflix’te yayınlanan Türk yapımı bir dram filmi olarak, izleyicilere farklı bir seçenek sunuyor. Film, sıradan bir hayat süren bir kadının, okuduğu bir kitap sayesinde girdiği tehlikeli bir macerayı anlatıyor. Film, gerilim, erotizm ve dram unsurlarını başarıyla harmanlıyor. Film, aynı zamanda, izleyiciyi kendisiyle ve çevresiyle yüzleştiren, sorgulatan ve etkileyen bir hikaye sunuyor. Film, Türk sinemasının ve televizyonunun sevilen oyuncularını bir araya getiriyor. Film, teknik ve sanatsal açıdan da kaliteli bir yapım olarak göze çarpıyor. via Çanakkale Olay . Ash received generally positive reviews from audiences and critics. The film was described as a different and surprising production. It was stated that elements such as acting, directing, script, editing and music in the film were successful. The film also offered a thought-provoking and shocking experience to the audience by dealing with themes such as marriage, loyalty, passion, lies and reality. As a Turkish drama film released on Netflix, Ash offers a different option to the audience. The film tells the story of a dangerous adventure that a woman living an ordinary life enters into thanks to a book she reads. The film successfully blends elements of tension, eroticism and drama. It also presents a story that makes the audience confront, question and impress themselves and their surroundings. It brings together the popular actors of Turkish cinema and tv.The film stands out as a quality production in terms of technical and artistic aspects. . Kül sadece netflixturkiye de yayinda! dont miss #Ashes only on netflix
0 notes
Text
Künye Online İçin
Künye Online, 2016 yılında kurulan ve edebiyat, sanat, kültür ve güncel olaylara dair içerikler üreten bir web sitesidir. Künye Online’da Neler Bulabilirsiniz? Haberler: Edebiyat, sanat ve kültür dünyasından güncel haberler. Röportajlar: Yazarlar, sanatçılar ve akademisyenlerle röportajlar. Eleştiriler: Kitap, film, tiyatro ve müzik eleştirileri. Köşe Yazıları: Farklı yazarların güncel…
View On WordPress
0 notes
Text
Künye Online İçin
Künye Online, 2016 yılında kurulan ve edebiyat, sanat, kültür ve güncel olaylara dair içerikler üreten bir web sitesidir. Künye Online’da Neler Bulabilirsiniz? Haberler: Edebiyat, sanat ve kültür dünyasından güncel haberler. Röportajlar: Yazarlar, sanatçılar ve akademisyenlerle röportajlar. Eleştiriler: Kitap, film, tiyatro ve müzik eleştirileri. Köşe Yazıları: Farklı yazarların güncel…
View On WordPress
0 notes
Link
Yaz ayları ilişkileri çekimleri gizli bir şekilde tamamlanan, Coşku dizisinde beraberlik işçi ünlü sanatçı Zendaya ve sinemacı Sam Levinson'ı tekrardan bir araya getiren Malcolm ve Marie'den ilk fragman yayınlandı. Zendaya ile John David Washington'ın başrollerini paylaşmış olduğu ve tek bir mekanda geçen film, bir direktör olan Malcolm ile sevgilisi Marie'nin, Malcolm'un yeni filminin galasından döndükten sonra, evlerinde filmle ilgili ilk eleştirileri beklerken gelgitli mevcut durumda kalmalarını mevzu, bahis ediniyor. Diyaloga ve onun iki oyuncusunun da performansına sırtını yaslayan Malcolm ve Marie, 5 Şubat' tan itibaren netflix'te yayında olacak.
0 notes
Link
Yaz ayları ilişkileri çekimleri gizli bir şekilde tamamlanan, Coşku dizisinde beraberlik işçi ünlü sanatçı Zendaya ve sinemacı Sam Levinson'ı tekrardan bir araya getiren Malcolm ve Marie'den ilk fragman yayınlandı. Zendaya ile John David Washington'ın başrollerini paylaşmış olduğu ve tek bir mekanda geçen film, bir direktör olan Malcolm ile sevgilisi Marie'nin, Malcolm'un yeni filminin galasından döndükten sonra, evlerinde filmle ilgili ilk eleştirileri beklerken gelgitli mevcut durumda kalmalarını mevzu, bahis ediniyor. Diyaloga ve onun iki oyuncusunun da performansına sırtını yaslayan Malcolm ve Marie, 5 Şubat' tan itibaren netflix'te yayında olacak.
0 notes
Link
0 notes
Text
Barbie, Greta Gerwig'in filmi. Son dönemleri sarsan inanılmaz bir reklam kampanyasıyla tanıtım yapan film oldukça vasat bir olarak karşımıza çıkıyor. Film Barbieland denilen bir yerde başlıyor. Barbielerin yönetimindeki bu yerde çoğunlukla Barbie ve Kenlerden oluşan oyuncaklar yaşıyor (Allan gibi dah az bilinen oyuncaklar da var). Bir gün klişe Barbie ölümü düşünmeye başlar ve vücudunda selülitler oluşmaya başlar. Korkan klişe Barbie tuhaf Barbie'ye bu durumu danışır ve gerçek dünyadaki sahibinin hislerinin kendisine yandığını öğrenir. Bunun üzerine klişe Barbie Ken'i de yanına alarak gerçek dünyaya gider ve dolayısıyla işler karışır. Gerçek dünyanın erkekler tarafından yönetildiğini öğrenen Ken Barbieland'e dönünce erkek egemenliğini kurmayı amaçlar ve Ken kralığını (Kengdom) ilan eder. Bunun üzerine klişe Barbie yanında gerçek dünyadan gelenlerle beraber garip bir mücadeleye başlar. Film Barbie ile zaman zaman dalga geçmesine rağmen çoğunlukla Baribe yönelik eleştirileri sonunda olumlayarak aslında feminist eleştiri noktasından uzaklaşıyor. Ataerkiye dair yanlış kanılar insanları yanlış yönlendiriyor. Mesela ataerki sevdiği kadın tarafından reddedilen bir Ken'in erkeklik gururuyla kurduğu bir fantazi olarak gösteriliyor ve bir oylamayla ne hikmetse yıkılıyor. Gerçek ataerkinin öyle bir şey olmadığını sanırım hepimiz biliyoruzdur. İlginç bir şekilde film eğlenceli de değil güldüğüm bir kaç kelime şakası dışında büyük oranda sıkıcı bir film (hele ki en sondaki Kenlerin dansında elimdekileri perdeye atasım geldi). Greta Gerwig gibi muhteşem filmlere imza atmış bir yönetmenin böyle bir rezilliğe imza atmasına hala inanamıyorum. Yönetmenliğini bu yönde devam ettirmez umarım.
0 notes
Text
Berke Koçyiğitoğlu: Scarface Film Eleştirisi
Berke Koçyiğitoğlu: Scarface Film Eleştirisi
1983 yılında Brian De Palma tarafından yönetilmiş, Oliver Stone tarafından yazılmış olan ve başrollerde Al Pacino, Michelle Pfeiffer, Steven Bauer, ve Mary Elizabeth Mastrantonionun bulunduğu Scarface filmi, çoğu sinemasever tarafından kült bir film olarak görülen ve sevilen bir filmdir. Filmin 1984 Altın Küre Ödüllerinde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Erkek Sinema Oyuncusu ve En Özgün Film…
View On WordPress
#Al Pacino#Berke Koçyiğitoğlu#Brian De Palma#Film eleştirileri#Kino#Mary Elizabeth Mastrantonio#Michelle Pfeiffer#Oliver Stone#Scarface#Steven Bauer
4 notes
·
View notes
Note
Işte sorun hangi alan olduğunu bilmemekte. Yeni hobiler edinmek istiyorum ama bunlar klasik çizim yapmak tarzı şeyler olmasın istiyorum
O halde deneme yanılma yöntemi en sağlıklısı olacak gibi senin için. Hoşuna giden şeyleri başka türlü keşfetmen güç gibi çünkü. Mesela bir gün kitap-film-dizi eleştirileri yaz eğer yazmaya ve bu üçlüden birine ilgin varsa. Hoşuna giderse birkaç gün daha odaklan ve nereye kadar iş, nereye kadar eğlence olarak hissettirdiğine bak. Eğer tarihe, mitolojiye ilgin varsa podcastler dinle, öyküler oku. Tiyatroya ilgin varsa tiratlar ezberle. Yani ne olursa olsun bir şeyler dene, çünkü denemeden bir şeyi sevip sevmeyeceğini bilmek imkansıza yakın. Karar verdiğinde eğer yönlendirebileceğim bir şey olursa seve seve fikir veririm tabi ki :)
2 notes
·
View notes
Text
ilk linç edilmem değildi, son da olmayacak.
sosyal medyanın benim için ne ifade ettiğini az önce mesaj kutuma ‘’..gülümsememe sebep oldu.’’ ile bir kere daha düşündüm.
önce şunu söyleyeyim eşimle burada, tumbIr’da tanıştık. hayatımda başıma gelen enn :) love konuşmaya gelmedim.
sosyal medyanın insan üzerindeki etkisi ve geçen gün twitter’da linç edildiğim mevzuyu anlatacağım ve bunun ne anlama geldiğini.
sinema öğrencisi olan, youtube’da da film eleştirileri ile tanıdığım, sevdiğim ve akıllı bulduğum bir kız şöyle bir tweet atmıştı:
‘’metronun ortasında taciz edildim. dönüp tepki verdim, adam "yalnız toplu taşımada sırt çantasını arkaya takmak suç" dedi. kimse bakmadı, umursamadı, ne olduğunu sormadı. o herif de gülerek indi. bu ülkenin hiçbir köşesinde güvende olmamak, taciz edenlerin her kapıdan elini kolunu sallayarak çıkacağını bilmek beni bitiriyor. çok çaresiz ve yalnız hissediyorum. ‘‘
gece okudum bu tweeti, öyle üzüldüm ki kendi kendime şöyle söyledim: ‘’ x kadar akıllı bir kızı bile sindirmiş şerefsizler.’’
ben de ona ‘’ o adamın oradan öylece gitmesine bi şekilde izin verdiğin için bunu yapmaya devam edecek..’’ minvalinde bir yorum yazdım. yani tepkisini yetersiz bulmuştum, ‘’y’’ gerekli tepkiyi veremeyebilir ama sen akıllı bir kızsın, en kötü ‘’ bu adam beni taciz ediyor’’ diye bağırması gibi uyduruk bi şey bile yapabilirdi, yani beklentim büyüktü. sonra kendimden örnek vererek taciz edildiğimde verdiğim tepkinin çok faz işe yaradığını yazdım. kız verdiği tepkinin yeterli olduğunu anlatmaya çalıştı bana takipçileri de üzerime geldi. ‘’vay efendim nasıl mağduru şuçlarsın’’ falan filan.
o ve takipçileri adama dönüp verdiği tepkiyi yeterli bulurken, ben attığı tweetten ve onun aklından anladığım kadarıyla yeterli tepkiyi oluşturmadığını düşünüyordum. tepkiyi bırakın, kitlenebilirdi, anlıyorum. yine de tepkinin yetersiz olduğunu düşündüğümü söylemek durumundaydım. ben ısrarla kendimi anlatmaya çalıştım, takipçileri ergen bi tayfa ama halen daha kızın yaşına göre akıllı biri olduğunu düşünüyorum. beni orada kısmen anlayan bir o vardı, bir de haklarını savunması gerektiğini söyleyen bir avukat.
öyle ya da böyle güzel linç edilmiştim.
yazdığımı okuyan bir kişi bile ‘’tepkimi nasıl ortaya koymalıyım?’’ bunu düşünse ve kendi yöntemlerini bulup yeterli tepkisi oluştursun. bu benim için yeterliydi. kızımızda bir daha böyle bir şey yaşarsa -umarım yaşamaz- adamın hakkından gelecek, inanıyorum. (gerekli dediğimiz tepkiyi oluştursak da bazen işe yaramayabilir, bunu için tepkiden vaz mı geçelim?)
sosyal medya hayatımızın tam ortasında, bir şekilde etkileşim halindeyiz.
ben çok fazla şey öğrendim, çok fazla şey paylaştım.. çevremizde her zaman bizi anlayan, dinleyen, hatalarımızı söyleyen, sevincimizi, hüznümüzü paylaşacak vs vs insanı bulmak kolay olmuyor.
bu yüzden her profil bir yüz, her yüz bir hikaye anlatır.
bugün ben bir gülümsemeye sebep olduysam, dün biri benim düşünmeme sebep oldu. paylaştığı bir kitap, bir hikaye, bir resim, fotoğraf.. neyse yazdıklarımı bir iki cümleyle, newton'un hareket yasalarından biriyle anlatacak olursam: ‘’ bir cisme, bir kuvvet etki ediyorsa; cisimden kuvvete doğru eşit büyüklükte ve zıt yönde bir tepki kuvveti oluşur.’’
etkileşim sürüyor.
4 notes
·
View notes
Photo
PARAZİT FİLMİNİN ELEŞTİRİSİ (Bu yazı, okurun filmi izlediği varsayılarak yazıldı. Dolayısıyla başlarken şu notu düşmekte fayda var: Parazit, işçi sınıfından yana olan herkesin izlemesi ve barındırdığı sorunlar üzerinde düşünmesi gereken bir film. Bu yazı da “izlenmesin” demek için değil, izleyenlerle tartışmak için yazılıyor.) Parazit “kötü” bir film değil, “yanlış” bir film. Parazit yanlış bir film çünkü içinde yaşadığımız sistemin adaletsizliğini göstermek için yola çıkıyor ancak sonuçta onun gerçek kaynağını kamufle eden bir yere varıyor. Bu hedeften sapma, filmin iki ana tezi arasındaki çelişkiden kaynaklanıyor. Filmin birinci ve ana tezi “yoksul yoksulun kurdudur.” Bu tez filmde öyle merkezi bir yerde ki, daha filmin en başında Kim ailesinin gençlerinin, parça başı ücret karşılığında kutu katlama işi aldıkları pizzacıda normalde bu işi yapan emekçiyi işten attırıp kendilerinden birini işe aldırmasına şahit oluyoruz. Film boyunca da ana mücadele yoksul Kim ailesiyle zengin Park ailesi arasında değil; Park ailesine yamanmış eski parazitler olan hizmetçi Moon-gwang ve onun sığınakta yaşayan kocası ile yeni parazitler olan Kim ailesi arasında geçiyor. Filmin en çarpıcı, sarsıcı sahneleri bu mücadelenin parçalarından oluşuyor. İkinci ve tali tez ise “zenginler, yaşamları konforlu olduğu için pek kurnazlığa ihtiyaç duymaz, bu yüzden daha naif olurlar.” Bu tez Kim ailesinin annesi Chung-sook tarafından “para bütün kırışıklıkları ütüler” biçiminde gerekçelendiriliyor. Nitekim filmin bilhassa komik pek çok sahnesi Kim ailesinin Park ailesine attığı minik kazıkları anlatıyor. Gelelim çelişkiye. Filmin yönetmeni Bong Joon-ho bir röportajında birinci teze dair “Acı, ama gerçek bu” diyor. Bugünün dünyasında işçi sınıfına hiç soyutlamadan, çıplak gözle bakıldığında böyle görünüyor olabilir kuşkusuz. Ama madem amacımız “gerçekçilik” o zaman toptan gerçekçi olunmalı, öyle değil mi? Filmde zenginleri temsil eden Park’ların basbayağı iki salak olması, yoksulları temsil eden Kim ailesinin (evin küçük çocuğu bile bir tuhaflık olduğunu sezerken) bunları ayrı ayrı parmaklarında oynatması çok mu gerçekçi? Bu devasa tutarsızlık Parazit’in hedeften sapmasına sebep olmakla kalmıyor, Park ailesinin ceza ehliyetini ortadan kaldıracak boyuttaki salaklığı ile tüm zenginleri (en azından bir ölçüde) aklıyor. Ama eğer filmin görece az önemli üçüncü tezi olan “yoksulların bireysel kurtuluş planları kifayetsizdir” doğruysa (ki doğru) ve eğer yoksulluk kader değil de bir sistem sorunuysa, yani kapitalizmle alakalıysa; o zaman yoksulların yoksulluğun sebebi zenginlerin zenginliği olmalıdır. Yoksulluğu eleştirmek için yola çıkan Parazit, odağa bunu, yani sınıf çelişkisini değil de, yoksullarla yoksullar arasındaki sınıf-içi itişmeyi koyduğu için, tüm estetik becerisine rağmen yanlış bir film olarak kalıyor. Peki, bu yanlışın sebebi ne? Yanlış, yönetmen Bong’un, kendinden önceki binlerce küçük burjuva sanatçıyla aynı hataya düşüp, ezen-ezilen ilişkisinin doğrudan tarafı olmadığı için hakemliğine soyunmasından kaynaklanıyor. Ne var ki, sınıf mücadelesi “fair” olması gerekirken zenginler yüzünden olmayan bir spor müsabakası değil, tarihin ta kendisi. Ve tarihin sadece tarafları olur; hakemi, yargıcı olmaz. İşçi sınıfının bugünkü bilinç düzeyi ilerici biçimde eleştirilemez mi? Kuşkusuz eleştirilebilir ama ondan taraf olarak; “üçüncü taraf” olmaya soyunarak değil. Zaten siyasette öyle bir üçüncü, özerk tarafa yer yoktur. Ezen ve ezilen sınıflar arasındaki mücadele bütün “bağımsız” aydınları asimile eder. Ve sınıfın gündelik haline bakıp hayal kırıklığıyla öfkelenmenin de gerçekten bir sınırı olması lazım. Sonuçta işçi sınıfının kendisinden başka kimseye bir “devrim borcu” yok ve ha bire “akrep gibisin kardeşim” deyip başka bir şey demeyerek bir yere varılmıyor. Nâzım o dizeyi yazdığında sene 1947’ydi, işçi sınıfının tarafında olduğu için yıllardır hapiste yatıyordu ve en sert eleştirileri dahi yapma ehliyetini tarafını tartışmasız biçimde ispatlayarak kazanmıştı. Gün gelip sınıftan kaçan küçük burjuva solcuların bu kadar tamah edeceğini bilseydi de herhalde yazmazdı. İşçi sınıfı, tek tek bireyleri ne kadar alçalırsa alçalsın, asla “Parazit” olamaz, çünkü bütün insanlığı onun emeği doyurur, giydirir, barındırır. Burjuvazinin parazitliği ise bilimsel olarak ispatlıdır. Kadrajı birinci geçici olguyla doldurup ikinci tarihsel olguyu perde arkasına, alt metine atmak, Nâzım’ın “bir şafak vakti karanlığın kenarından onlar ağır ellerini toprağa basıp doğruldukları zaman” dizelerine kılı kıpırdamayıp “akrep gibisin kardeşim” dizesini hararetle alkışlamaktır. Bunu yapan bir sanatçı da belki henüz bizzat parazit değildir, ama olma yolundadır.
13 notes
·
View notes
Text
Evrim Alataş
Diyarbakır - Taraf
12 Nîsan 2010, Duşem 13:25
Kaybettiğimiz Evrim Alataş'ı, Taraf gazetesindeki "Kürtler Vadisi" köşesinde son olarak kaleme aldığı "'Min Dît' ve sahipsizlik" başlıklı yazısını yayımlayarak anıyoruz.
Balyozlar, darbe planları, muvazzaf subaylar, yeni anayasa... Beynim elli altı. Bu meselelere girmek en azından şimdilik zor geliyor bana. Daha sade, daha sakin konulara ihtiyacım var. Bu sebepten, yakın zamanda vizyona giren ve Türkiye Kürtlerinin "ilk Kürtçe politik filmi" olan Min Dît'ten bahsedeceğim.
Hikâyesini Miraz Bezar'la beraber yazmıştık. Miraz, Almanya'da büyümüş bir yönetmen ve derdi telaşı çatışmalı döneme ilişkin bir film yapmaktı. Yaptı da... Yerel oyuncular, kıt kanaat koşullar, savaş mağduru çocuklarla. Bir JİTEM hikâyesi... Böyle darbelerin, balyozların gündemde olmadığı, JİTEM'i ancak yaşayanın bildiği bir Diyarbakır hikâyesiydi. Enteresan bir süreçti. Olmadık yerlerden olmadık tepkiler alan, şaşırtan bir dönem. Ve tabii Kürt sinemasını da sorgulatacak bir dönem. Her şey yekpare görünse de kendi içine döndüğünde, klasik Kürt atasözü "Kapının önündeki ot acıdır"ın mütemadiyen sağlamasının yapıldığı bir dönem.
Tabii yer Diyarbakır olunca ve kentin tümü bir biçimde politik, tercihli olunca, ilginç sahneler de yaşandı. Kimi göç mahallelerinde yapılan çekimlerde çekim ekibi taşlandı, araçlar yakılmaya çalışıldı falan. Çünkü fısıltı gazetesi yanlış enformasyon vermişti. Mahalleli, ekibin "dışarıdan" olduğunu sanıyordu. Sonra bir gün Miraz'la özel arabaya binmiş sete gidiyoruz, arkadan bir araba küüt! Ramazan ayı, dolmuşçular sağa çekip "Abi mübarek aydır, boşverin polisi, aranızda halledin" diyorlar. Arabadan çelimsiz, genç, kısa boylu bir adam ile kucağında bebeği bulunan genç ve başörtülü bir kadın iniyor. Adam, "Beni takip edin, sanayide ustalarım var, ne zararı varsa tamir etsinler" diyor. Peş peşe sanayiye gidiyoruz. Arabayı tamir olmuş halde ertesi gün almak üzere anlaşıyoruz.
Ertesi gün sanayideyiz. Her şey tamam ama arabanın bir yeri tamir edilmemiş. Ustalara "Ama böyle konuşmamıştık" diyoruz. Adamlar da "Biz, bize söyleneni yaptık" diyorlar. "Peki, çarpan adamı nasıl bulacağız, böyle olmaz" diyoruz. Usta, hemen yakındaki askeriyeyi işaret ederek "Şurada, JİTEM'de çalışıyor" diyor. "Hey ahali, JİTEM denen bir şey var, onun cinayetlerini filme çekiyoruz" diye debelenirken, hoop JİTEM karşımızda.
Film bu arada festivallere katılıyor, yarışıyor ve her festivalde bir ödül alıyor. San Sebastian, Gent, Hamburg, Nürnberg ve Prag'dan ödüllerle dönüyor. Toplam beş ülkede de vizyona girmeye hazırlanıyor. Derken sıra geliyor Türkiye'deki festivallere. Antalya Film Festivali'ne kabul edilmesini hem biz hem de medya hayretler içinde karşılıyor. Çünkü ilk defa Kürtçe ve politik bir film Antalya'da kabul görüyor. Fazla umutlanıyoruz. Antalya'dayız ve ortalık ziyadesiyle gergin. Kimileri bizi görünce "Sevr'i hortlatıyorsunuz" diyor. Berideki kadın "Türk askerine düşman bunlar, bunların hepsi yalan, PKK'dan para almışsınız" diye feryat ediyor. Anam bacım PKK nere para nere? Keşke verselerdi. Ortalığa düşüp para aramazdık. Bu arada Antalya'da kimileri de gelip "Bu filmi çekmek g..t ister" diyor kulağımıza. Neyse, bakalım bu da böyle olsun.
Şimdi gelelim "öz topraklara" ve Diyarbakır'a... Kimseye yaranamamak diye bir şey hakikaten varmış. Hiç de güzel bir şey değilmiş. Sınırlı ve kıt imkânlarla sayılı kopyalanabiliyor film. Öyle "Heyyy vizyondayız, bizi izleyin anacığım, gişe rekorları kıracağız" nereeee, biz nere! Filmde anne babası JİTEM tarafından öldürülen ve yalnız kalan, sokaklara düşüp kendi intikamını alan, şiddet ortamında şekillenip, en nihayetinde yolu İstanbul'daki hırsızlık çeteleriyle buluşan iki çocuk... Demem o ki çözülmüş bir "mutlu son" yok. Kimseler gelip o çocukları "Gel yavrum, senin annenle baban birer militandı, artık benim şefkatli kollarıma emanetsin" demiyor. Ama biz ne yapalım, gerçek bir hayat hikâyesinden esinlendiğimizi kimseye anlatamıyoruz. "Böyle politik bir şehirde nasıl olur da iki çocuk sahipsiz kalır, bu film bizi yansıtmıyor" eleştirileri.
Bir yerde başka tepkiler, öbür yerde başka. Ne İsa ne Musa dedikleri bu olsa gerek. İki halk ve tamamen kopmuş iki dil. Gir bakalım araya, nereye buyur edileceksin. İyi bir şey mi yaptın, kötü bir şey mi? Sahi sen bunu niye yaptın? Kürt sineması nereye düşer abilerim ablalarım, emek nereye... (EA/EÖ)
4 notes
·
View notes