#FatihDönmez
Explore tagged Tumblr posts
canakkale17ege · 4 years ago
Photo
Tumblr media
⛽️ #EKONOMİ Türkiye'nin petrol üretimi 2020'de 1,5 milyon varil arttı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı #FatihDönmez, Türkiye'nin petrol üretiminin 2020'de bir önceki yıla göre 1,5 milyon varil artarak 22 milyon varili aştığını bildirdi. #BüşranurBegçecanlı 01.02.2021 Ayrıca 2019 ve 2020'ye ait ham petrol üretim rakamlarının yer aldığı bir infografik de paylaşan Dönmez, 2019'da 14 milyon 664 bin varili kamuya, 6 milyon 85 bin varili özel sektöre ait olmak üzere toplam 20 milyon 750 bin varil ham petrol üretimi gerçekleştirildiğini kaydetti. Dönmez, 2020'de ise 16 milyon 613 bin varili kamu, 5 milyon 656 bin varili özel sektör tarafından olmak üzere toplam 22 milyon 269 bin varil ham petrol üretildiğini belirterek, yıllık artışın 1,5 milyon varil olduğunu bildirdi. (Demirsöz Gayrimenkul) https://www.instagram.com/p/CKwAbQyh8Ea/?igshid=1nrfwwbatnsp7
0 notes
yahyatici · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Cumhuriyetin 100. yılında buluşacağımız doğalgazın keşfinde ciddi emekleri olan Büyük ve Güçlü Lider Cumhurbaşkanımız Sayın @rterdogan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Sayın #FatihDönmez, Hazine ve Maliye Bakanımız #BeratAlbayrak, #FatihSondajGemisi mürettabatı ve emeği olanlara minmettarız. #MüjdelerOlsun (Dolmabahce Palace, Istanbul) https://www.instagram.com/p/CEKdFdQgUfd/?igshid=14bd0nzapbjqk
0 notes
ademaydintr · 4 years ago
Photo
Tumblr media
#enerjibakanımız #FatihDönmez ..... https://www.instagram.com/p/CEJvUcfH1OY/?igshid=ga7yjwwwerjh
0 notes
barkoturktv · 5 years ago
Text
“Doğalgazı neden pahalıya alıyoruz?” sorusuna yanıt: Ticari sır
Tumblr media
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın, “Avrupa doğalgazın bin metreküpünü 120 dolar civarında satın alırken, Türkiye’nin aynı miktarda doğalgazı 280 dolara almasının nedeni nedir?” sorusuna, “ticari sır” yanıtını verdi. Başarır, Dönmez’e, “Avrupa ülkeleri neden alım fiyatlarını açıklamaktan çekinmiyor?” sözleriyle tepki gösterdi. Başarır’ın yazılı soru önergesini yanıtlayan Dönmez, doğalgazın neden pahalıya alındığı konusunda şunları kaydetti: “Doğal Gaz Alım Satım Anlaşmaları uluslararası ilişkiler açısından ekonomik ve siyasi etkileri olan ticari akitler olup, bu anlaşmalar hükümleri ticari gizlilik içermektedir. Ticari gizliliğe haiz konuların açıklanması anlaşmaya aykırılık teşkil etmekte olup bu durum gerektiğinde anlaşmanın feshi veya bu nedenle doğan zararın tazmini gibi yaptırımlara yol açabilmektedir. Ayrıca 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu’nun 4. Maddesinde ‘Ticari gizliliği olan bilgiler Kurum hariç üçüncü taraflara açıklanamaz..’ ve 7. Maddesinde ‘Doğal Gaz piyasasında faaliyet gösteren taraflar ticari yönden hassas bilgi ve belgeleri gizli tutmakla yükümlüdür’ hükümlerine istinaden doğal gaz alım maliyetlerine ilişkin bilgilerin paylaşılması mümkün olmamaktadır.” “Parayı öde gerisine karışma” CHP’li Başarır, Dönmez’in yanıtı için şu yorumu yaptı:  “Biz Avrupa ülkelerine nazaran doğalgazı neden daha pahalı aldığımızı sorduk. Ancak Sayın Bakan verdiği yanıtta ‘ticari sır’dan bahsediyor. ‘Alım maliyetlerine ilişkin bilgilerin paylaşılması mümkün değildir’ diyor. Peki, Avrupa ülkeleri alım fiyatlarını açıklamaktan neden çekinmiyor? Neden bunu halkıyla paylaşıyor? Neden ‘ticari sır’ deyip işin içinden çıkmıyor? Sayın Bakan neden ‘ticari sır’ deyip aradaki aşırı fiyat farkını örtbas etmeye çalışıyor. Rusya’dan aldığımız gazın parasını Saray mı ödüyor? Sayın bakan mı ödüyor? Elbette halkımız ödüyor. Hem de astronomik fatura bedelleriyle ödüyor. Siz neden Avrupa ülkeleri gibi şeffaf davranamıyorsunuz? Neyi kimden gizliyorsunuz? ‘Parayı öde gerisine karışma’ zihniyetini neden bir kenara bırakamıyorsunuz? Rusya’dan fueloil ve gazyağı olmak üzere 3 çeşit petrol ürünü almaktayız. Rusya Devlet Şirketi Gazprom’dan aldığımız doğalgazın fiyatı, yapılan anlaşmanın içerisine yerleştirilen formüller sayesinde ortaya çıkmaktadır. Şu an petrol fiyatları dipte. Arz fazlası nedeniyle spot piyasadaki doğal gaz fiyatları düşük. Avrupa ülkeleri, bu formüllerin içerisine spot piyasadaki doğalgaz fiyatlarını eklediği için çok daha düşük rakamlara doğal gazı Rusya’dan temin etmektedir. Bu nedenle de halkına doğal gaz alım rakamlarını gönül rahatlığı ile açıklayabilmektedir. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ‘Rusya ile ilişkilerimiz çelik gibi güçlendi’ , ‘Rusya ile ilişkilerimiz perçinlendi’ sözlerini unutmadık. Madem bu kadar Rusya ile iyiydik neden anlaşmaların içerisindeki formüllere doğalgazın fiyatını düşürecek spot piyasa fiyatlarını ekleyemediniz. Sayın Bakanın çıkıp bunların nedenini anlatması gerekiyor. “Birileri nemalanıyor mu?” Bu durumda ister istemez akıllara, birilerinin bu anlaşmalarla, ‘ticari sır’ kavramının da arkasına saklanarak nemalandığı geliyor. Kimler bu anlaşmadan nemalanıyor? Kimler milyar dolarları arasında bölüşüyor? Bunları halkımızın bilmeye hakkı var? Maden ticari sır diyorsunuz. En azından, halkımızın temsil edildiği TBMM’de kapalı bir oturum düzenleyerek, anlaşma yapmadan önce milletvekillerinin görüşlerini neden almıyorsunuz? Bu konunun takipçisi olacağımızı kimse akıllarından çıkarmasın.” Read the full article
0 notes
5n5org · 5 years ago
Photo
Tumblr media
#enerjivetabiikaynaklarbakanlığı #fatihdönmez #dezenfektan #bor https://www.instagram.com/p/B_AOkb4H3jf/?igshid=1x9imh9jnysrz
0 notes
haberististanbul · 6 years ago
Text
Enerji Bakanı: “Uluslararası Alana Çıkabilecek Güvenirliliğimiz Tam”
Tumblr media
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Enerjide Arama Buluşmaları: Ar-Ge” çalıştayında yaptığı konuşmada, “Uluslararası alana çıkabilecek güvenilirlik ve yetkinliğimiz tam” dedi. Enerjide maddi ve maddi olmayan kaynaklar olduğuna değinen Bakan Dönmez, maddi olmayan kaynaklardan insan gücü, zeka, birikim, girişim ve teknolojinin entelektüel sermaye olarak tanımlandığını kaydetti. Dönmez, maddi kaynaklar olan enerji kaynakları ve doğal kaynaklara yönelik stratejiler geliştirilebildiğini ancak bunun maddi olmayan kaynaklar için o kadar kolay olmadığının altını çizerek şunları söyledi: “Dünya büyük bir değişim içinde. Burada geliştireceğimiz öngörüler, sosyolojik ve siyasal okumalar, analizler belirsizliği daha görünür hale getirir. Bu belirsizliği arama konferansıyla paydaşlarla daha sık bir araya gelerek farklı düşünce ve görüşleri alarak çözmeyi planlıyoruz. Tüm tarafların eşit bilgiye sahip olması ve tarafları arasında sıkı bir ilişki düzeyinin kurulması koordinasyon probleminin en önemli çözüm faktörlerinden biri. Bakanlık olarak bilgilendirmemiz ve bilgilendirilmemiz yeterli değil. Aynı kulvarda koşan tüm temsilcilerin çalışmaları birbirine aktarması önemli. Katılımcılık ilkesi gereğince sektörümüzde Ar-Ge çalışmaları yapanları bir araya getirdik. Sektör devletten nasıl Ar-Ge yaklaşımı bekliyor, nasıl verimli hale getiririz, yeni bir yapılanma gerekiyor mu mevcut yapılar nasıl işletilmeli, enerji Ar-Ge ekosistemini nasıl geliştirebiliriz, sorular bunlar. Bu soru ve cevaplar hiç bitmeyen bir döngü ama bizim devlet bakışımızda asıl olan sadece bilmek değil, bilenleri sürece davet ederek ortak aklı işletmektir.” Bugünkü etkinlikte konuşulanların not alınacağını ve yaklaşım belgesi hazırlanarak kamuoyuyla paylaşılacağını anlatan Dönmez, belgedeki sorulara paydaşlardan gelecek cevapların 3 ay içinde değerlendirilerek mavi belge adı altında yayınlanacağını söyledi. Dönmez, düzenlenecek bir çalıştayın ardından kırmızı belge, karar belgesinin de yayınlanacağını belirtti. Çalıştaylar aracılığıyla yeni fikirlerin kendilerine ulaşmasını beklediklerini vurgulayan Dönmez, “Bu dördüncü arama toplantımız. Start-uplar konusunda daha önce bir etkinliğimiz olmuştu. Ayrıca G-20 ülkeleri enerji belgelerine de bunları eklettik. G-20’de enerji ve çevre bakanlarıyla yürüttüğümüz toplantıda ilk defa Türkiye önerisi olarak start-upların enerji dönüşümünü, dikkate alınması ve desteklenmesi gereken bir konu olarak belirledik, altını çizdik ve sonuç belgesine de bu eklenmiş oldu. Elektrikli arabalardan yapay zekaya, modern enerji şebekelerine, kayıt zincirine, büyük hızla değişen enerji sisteminde bu konuları araştıran kurumların görüşlerini kendi kurumlarımıza entegre etmeyi amaçlıyoruz. Uluslararası alana çıkabilecek güvenilirlik ve yetkinliğimiz tam” dedi. Bakan Dönmez, Türkiye’nin enerjide merkez ülke olmak istediğini hatırlatarak, “Gerçek anlamda büyük bir devlet olmanın ilk şartının teknoloji temeli uç ürün ve markalaşmayla olacağının farkındayız. Ben öteden beri ‘tümü yerli olsun’ diyorum. Tasarım, üretim ve markalaşma. Bilişim teknoloji, telekomünikasyon ve özellikle enerji teknolojilerinde benchmark olacağız. 2023-2053-2071 hedeflerimize ilerlerken Türkiye’nin ve Türk insanın yazdığı hikaye inşallah hayranlıkla izlenecek. İnsanımıza ve kabiliyetimize güveniyoruz.” diye konuştu. (BSHA) Read the full article
0 notes
journaliktisat · 3 years ago
Link
Tumblr media
0 notes
fisiltihaberleri · 3 years ago
Photo
Tumblr media
#Karadeniz'de #Fatihgemisi üçüncü sondajına başladı#Fatih #gemisinin Karadeniz'de bulunan #Sakarya gaz sahasında #Enerji ve #Tabii #Kaynaklar #Bakanı #FatihDönmez, üçüncü sondajına başladığını bildirdi.#Fısıltı, #FısıltıHABERLERİ,https://www.fisiltihaberleri.com/haber/karadenizde-fatih-gemisi-ucuncu-sondajina-basladi-4995.html
0 notes
tocchiclub · 5 years ago
Photo
Tumblr media
トルコは10月までに1 GWのソーラー入札を計画 エネルギー大臣ファティ・ドンメズは調達演習を発表しました。これはCovid-19危機の間に国の経済を再開する計画の一部です。 延期された1 GWのイエカソーラーテンダーが再びカードに表示されるようです。 画像:alexeyklyukin / Flickr トルコのエネルギー大臣FatihDönmezは、国のイエカ(Yenilenebilir Enerji KaynakAlanları)再生可能エネルギープログラムの下での1 GWの太陽光入札を含む、国のCovid-19被害を受けた経済を活性化する計画を発表しました。 先月予定されていた調達ラウンドでは、国の40の州全体で10〜50 MWの範囲の太陽光発電プロジェクトが入札され、次の四半期中に実施される予定です。 「入札のスケジュールは、Covid-19の制限の下で非常���ストレスを受けているトルコの太陽電池市場に役立つ可能性があります」と、ドイツの会社であるKRC ConsultingのCEOであるHakki Karacaoglanは述べています。 コンサルタントは、PVマガジンのトルコが今年の最初の4か月で追加した新しい太陽光発電容量は139 MWにすぎないと語った。 「政府はまだどの地域を選択するかについては明らかにしていません」とカラカオグランは言った。 Yekaの入札はもともとので、国のparlous財政の、2019年1月に延期されました。当局は年末までに再試行することを計画しましたが、公衆衛生危機が彼らの計画を再び転覆させるためにのみ、最終的に入札を先月に戻しました。 #太陽光発電 #hikarakuyho https://www.instagram.com/p/CAMUSFCgIQK/?igshid=mrioybx0l713
0 notes
habersenden6-blog · 6 years ago
Link
0 notes
barkoturktv · 5 years ago
Text
Dönmez: 2030'da Türkiye'de 1 milyonun üzerinde elektrikli otomobil olacağını öngörüyoruz
Tumblr media
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sözlerine, Mısır polisinin AA Kahire ofisine yaptığı baskını kınayarak başlayan Dönmez, "Yaşanan bu olayı şiddetle kınıyoruz. Antidemokratik rejimlerin olduğu ülkelerde basın özgürlüğünün olmadığını bir kez daha görmüş olduk. Geçmiş olsun diliyor ve inşallah en kısa sürede gözaltındaki AA çalışanlarının özgürlüklerine kavuşmalarını temenni ediyorum." ifadelerini kullandı. Geçen yıl enerjide hedeflerin yakalandığını dile getiren Dönmez, elektrikte 3 bin 600 megavatlık kurulu güç ilave edildiğini söyledi. Dönmez, 2000'li yılların başında 30 bin megavat olan kurulu gücün 2019'da 91 bin 300 megavata ulaştığına dikkati çekerek, "Üretim ve tüketim miktarımız da arttı. Yerli ve yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretim oranını yüzde 62'ye taşıdık. Elektrik Üretim AŞ'nin portföyüne kattığı 7 mobil santral söz konusu. Burada 2 tırla her bir santrali, Anadolu'nun herhangi bir yerine 24 saatte kurabilecek imkana sahip olduk. Enerji naklinde kesintiler, kopmalar olması durumunda afetin olduğu bölgede vatandaşlarımızı daha fazla elektriksiz bırakmamak için böyle bir tedbire başvurduk." diye konuştu. "Avrupa'ya gaz göndermeye hazırız" Geçen yıl güneş santrallerine yönelik çatı cephe uygulamarında da yeni bir kurgu yapıldığını anlatan Dönmez, bundan sonra vatandaşların ev ve iş yerlerinde çatı ve cephelerini değerlendirebileceğini ifade etti. Dönmez, Doğu Akdeniz'de 2 sismik ve 2 sondaj gemisiyle faaliyetlerin sürdürüldüğünü anımsatarak, şöyle devam etti: "Geçen yıl deniz üstü 4 sondajımızı tamamlamış olduk. TANAP gibi son yılların mega projelerinden birinin açılışını yaptık. 2018'de Eskişehir'e kadar olan etabı açmıştık. Geçen yıl 30 Kasım'da da Edirne'ye kadar taşımış olduk. Bundan sonra gaz göndermeye hazırız, yeter ki Avrupalı komşularımız kendi bölgelerindeki doğal gaz boru hattını tamamlasınlar. 2020 sonlarına doğru orada da gaz akışı başlayabilir diye düşünüyoruz." Bakan Dönmez, doğal gaz depolamaya yönelik adımların da atılmaya devam edildiğini belirterek şöyle dedi: "Geçen yıl itibarıyla sisteme günlük gönderilebilecek doğal gaz miktarı 318 milyon metreküpe çıktı. Günde en fazla 250-260 milyon metreküp gaz tüketiyoruz. Bunun üstünde bir girişle altyapı güçlenmiş oldu. Doğal gazda artık arz güvenliği sorunu kalmamıştır. Bir taraftan da yeni ilçelere ve yerlere gaz götürüyoruz. 2019'da 550 ilçeye ulaştık. Ülke nüfusunun 60 milyonluk kısmı gaza erişebilir hale geldi. 52 milyonluk kısmı da fiilen gaz kullanıyor. Plan, program dahilinde tüm ilçelerimize gaz götürmeyi planlıyoruz. Nüfusu görece yüksek olandan başlayarak iletim hatlarımıza yakınlığını, tüketim potansiyelini dikkate alarak öncelik sıralamasıyla doğal gaz konforundan tüm vatandaşlarımızın yararlanması için gereken hazırlıkları yapıyoruz."  Petrol üretiminde son 20 yılın rekorunun kırıldığına işaret eden Dönmez, üretimin günlük ortalama 50 bin varile yükseldiğini bildirdi. Dönmez, Ceyhan'da 1 milyar doları aşkın polipropilen yatırımı olacağını vurgulayarak, ikinci ürünlerdeki ithalatın azaltılmasının da hedeflendiğini söyledi.
Tumblr media
Maden sektörü ve altın Geçen yıl madende 1 milyon metre arama amaçlı sondaj yapıldığına dikkati çeken Dönmez, madende üretimin olduğunu ancak bazı madenlerin ithal edildiğini anlattı. Dönmez, maden ve ham madde ithalatının yaklaşık 27 milyar doları bulduğunu, sektörde net dış ticaret açığının ise 20 milyar dolar olduğunu söyledi. Bakan Dönmez, geçen yıl 38 ton altın üretimiyle rekor elde edildiğini belirterek şunları kaydetti: "Son 20 yılda hızlı trendle burayı yakaladık. Buna rağmen her yıl yurt dışından ortalama 130-160 ton arasında ithalat yapıyoruz. Üretimimizi inşallah artıracağız. Yurt dışından bazı ülkelerde altın madeni işletme ruhsatı aldık. Sudan'da 2 ruhsatımız var. Özbekistan'da 3 saha aldık. Özbekistan ve Sudan'da yıllık altın üretimi 90-100 ton. Yani bizden fazlalar. O ülkenin milli mevzuatına uymak şartıyla bu sahaları aldık. Biz bu işi artık biliyoruz, bu kabiliyette firmalarımız var. Bu açığımızı süratle kapatmak arzusundayız. Üretimimiz 1,9 milyar dolar, üretmeseydik bu kadar altını kullanacaksak ithal edecektik, bu da cari açık demek." Dönmez, bor karbür üretim tesisinin temelinin de geçen yıl atıldığını anımsatarak, "Burayı 1,5-2 yıl içinde hizmete alacağız. Bu da özellikle savunma sanayimiz açısından son derece önemli. Zırh yapımında top, tank gibi askeri araçların zırhlanmasında kullanılan bu ürünü ithal ediyorduk. Borun ham maddesi bizde ama işleyip kullanamadığımız için ithal ediyorduk. Uç ürünlere dönüştürecek bir tesisin de temelini atmış olduk." dedi. "2030'da Türkiye'de 1 milyonun üzerinde elektrikli otomobil olacağını öngörüyoruz" Bugüne kadar klasik içten yanmalı motorların enerji ihtiyacının petrolden karşılandığını ama artık elektrikli otomobillerin yaygınlaştığını söyleyen Dönmez, Türkiye'nin de yerli elektrikli otomobilinin 2022-2023'te yollarda olmaya başlayacağını ifade etti.  Dönmez, hem elektrikli araç kullanımı hem de elektrikli şarj istasyonlarına ilişkin planlamaların yapıldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapılan planlamalarda Türkiye'de 2030 yıllarında 1 milyonun üzerinde elektrikli otomobil olacağını öngörüyoruz. Buna göre de şebekede hazırlıklarını planladık. Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) yönetimi bize planlarını aktardı ve bizim arkadaşlarla birlikte çalışıyorlar. Burada yavaş şarj dediğimiz istasyonlarda şebekeye çok büyük bir etki olmasını beklemiyoruz ama hızlı şarj istasyonlarının lokasyonu asıl konu. Bu istasyonlarla arabanının hızı ve kapasitesine göre 15-20 dakikada hızlı şarj etme imkanı olacak. Burada da şebekeyi saatlik olarak 50-100 kilovat yüklemeniz gerekiyor. Bu kapasiteler üretim tarafında arz güvenliği için problem değil. Problem, şarj istasyonu kurulmak istenen noktadaki şebekenin altyapısında olabilir ki bu da bir planlama gerektiriyor. İnşallah bizim hedefimiz bu tarihe kadar 1 milyon adet şarjı yavaş, orta ve hızlı olmak üzere dağıtım şebekesine etkilerini değerlendirdikten sonra bir planlamayla yapmayı arzu ediyoruz. TOGG sadece büyük şehirlerden değil Anadolu ve kırsaldan da fazla talep aldığı için, şarj istasyonlarının en ücra beldelere kadar olmasında fayda var. Bu anlamda yaygınlık, bu araçların kullanımını da kolaylaştıracak. Evde şarj olabilir ama uzun süreli olacağı için pek cazip olmaz."  Akaryakıt istasyonlarının da elektrikli şarj istasyonu kurmak için hazır olduğunu dile getiren Dönmez, "Biz istasyonlara bunlar için izin verdik. Hatta bazı ilçelerde akaryakıt istasyonlarının şarj istasyonu bulundurmasını belki de zorunlu tutacağız. Serbest girişimci gelip, 'şarj istasyonu kuracağım' demediyse o bölgede, biz de akaryakıt istasyonlarına bunu kamu hizmeti olarak görmelerini söyleyeceğiz ama bu hizmetin tabii bir karşılığı olacak. Bir kar merkezi olarak da değerlendirilebilir. Bunun dışında alışveriş merkezlerinde, dinlenme tesislerinde araçlar şarj edilebilecek." diye konuştu.  Dönmez, şarj istasyonlarının bir standardı olması gerektiğine de işaret ederek, şarj istasyonlarına araç plakalarının tanımlı olabileceğini ve Türkiye'nin herhangi bir yerinde bu hizmet alındığında faturanın düzenli olarak plakaya bağlı bir hesaba gönderileceği sistemlerin hayata geçirilebileceğini anlattı. 
Tumblr media
Çatılar için 2 binin üzerinde başvuru  Türkiye'nin yenilenebilir enerjideki adımlarının da devam ettiğini vurgulayan Dönmez, mini güneş Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projesi için yaklaşık 40 ilde kapasiteleri 10 ila 50 megavat arasında değişen ihaleler açılacağını anımsattı.  Dönmez, mini güneş YEKA için bir kanun değişikliği planlandığını ve konunun Meclis'te görüşülmesinin ardından şubatta ihale ilanlarının açıklanabileceğini, nisan-mayıs aylarında da bu ihalelerin gerçekleştirilebileceğini ifade etti.  Güneş enerjisi çatı uygulamalarında ise 4-5 bin megavat seviyesinde güneş enerjisi potansiyeli bulunduğunu dile getiren Dönmez, "Çatı güneş uygulamaları için yaklaşık 900 sanayi tesisinden kapasitesi 800 megavatı bulan başvuru aldık. Konutlarda ise çatı uygulamaları için 10 kilovat sınırı var. Konutlardan da kapasitesi 10 megavatı bulan 1200-1300 civarında başvuru aldık. Artık bu uygulamalarda aylık mahsuplaşma var. İhtiyacınız olmadığında elektriği biz satın almış oluyoruz. Bu süreci son derece pratik çalışır bir hale getirdik." diye konuştu. "YEKDEM devam edecek" Dönmez, 2020'nin sonuna kadar işletmeye girecek tüm yenilenebilir enerji tesislerinin Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması'ndan (YEKDEM) yararlanacağını hatırlattı.  YEKDEM'in 2021'den sonra nasıl devam edeceğine ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirten Dönmez, şunları kaydetti: "Burada 10 yıllık bir alım garantisi veriyoruz. Hem yatırımcının hakkını koruyacak hem de sisteme ilave maliyet getirmeyecek bir model üzerinde çalışıyoruz. Hazırlıklarımız büyük oranda tamamlandı. Meclis grubumuzla paylaşacağız. Onların da bizden böyle bir beklentisi var. Cumhurbaşkanlığı koordinasyonunda ilgili kamu kurumlarının görüşleri alınacak. Meclis'te de en kısa sürede yasalaşmak suretiyle 2020’den sonra nasıl olacağını hep birlikte göreceğiz. YEKDEM yine devam edecek ama aynı şartlarda olmayacak çünkü teknoloji gelişti, verimlilik arttı ve maliyetler düştü. Dolayısıyla eski fiyatlarla ilerlemenin bir anlamı yok. Eski fiyatlar sembolik de kalıyor çünkü bir yere birden fazla başvuru olduğunda ihale yapıyoruz ve fiyatlar kilovatsaat başına 5 dolar/cent ve altına iniyor. Yani yatırımcı fiyatı kendisi belirlemiş oluyor. Piyasada bir tavan fiyat vardı, biz şimdi kaynak bazında bu fiyatı güncellemiş olacağız. Yine YEKDEM'e 2020’den sonra da devam edeceğiz. Belki burada yerli aksamın kullanılması, yerli ürünlerin kullanılmasının desteklenmesi kalabilir gibi görünüyor. Bunların hepsini değerlendiriyoruz."  Dönmez, Türkiye'nin yenilenebilir enerjide önemli bir teknoloji üssü haline geldiğine dikkati çekerek, YEKA’larla birlikte daha önce yurt dışından ithal edilen birçok ürünün en az yüzde 50’sinin Türkiye’de üretilme imkanı olduğunu ve bu ürünlerin ihraç edilebildiğini sözlerine ekledi. 
Tumblr media
"Doğu Akdeniz'deki denklem bozuldu" Deniz yetki alanlarına ilişkin, uluslararası deniz hukukunda iki türlü işlem yapılabildiğini dile getiren Dönmez, kıyıdaş ülkelerle bir araya gelip mutabakat yapılarak denizdeki yetki alanlarını sınırlandırmanın mümkün olduğunu söyledi. Dönmez, böyle bir anlaşma olmadığı zaman ülkelerin kendi kıta sahanlığını ilan edebildiğine dikkati çekerek şöyle konuştu: "Her iki işlem de BM'de sonlanıyor. Oraya gidip başvuruyorsunuz. Daha önce Doğu Akdeniz'de kıta sahanlığımızı ilan ettiğimiz ve geçmiş yıllarda BM'ye gönderdiğimiz bölgelerimiz vardı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) de sayarsak bu iki oluyor. KKTC ile adanın kuzeyindeki bölgelere ilişkin böyle bir mutabakatımız var. Libya ile bu ikinci anlaşmayla özellikle Doğu Akdeniz'de petrol ve doğal gaz kaynaklarının paylaşımı konusunda oynanan denklemi bozmuş olduk. Hem bizi hem Libya'yı bir anlamda oyunun dışında tutmaya çalışıyorlardı. Biz, 'Hayır burada haklarımız var sonuna kadar gözeteceğiz. Bu oyunda biz de varız.' dedik." Türkiye'nin ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin ruhsat kestiği alanlar olduğuna dikkati çeken Dönmez, bazı alanlarda çakışmalar olduğunu ancak Türkiye'nin kendi ruhsat kestiği alanlarda bugüne kadar arama ve sondaj faaliyetlerini kesintisiz yaptığını anlattı. Dönmez, Rum yönetiminin ruhsat verdiği ve keşifle sonuçlanan birkaç alanı olduğunu belirterek, "Onlar Rum yönetiminin 2003'lerde 2005'lerde Mısır ile yaptığı deniz yetki alanı paylaşımından kaynaklı, bizim ruhsat sahalarımızın güneyinde yer alan sahalardı. Orada fiilen bizim sahalarımızda arama yapmıyorlar şu anda ama hak iddia ediyorlar. KKTC adanın asli unsurlarından. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, adanın doğal kaynaklarını KKTC'deki soydaşlarımızla hakça, adilane şekilde paylaşmalı." dedi.  Libya'da süratle ruhsatlandırma yapılacak Libya ile imzalanan anlaşmaya ilişkin BM'de bir tescil ilan süreci olduğunu vurgulayan Dönmez, "O tamamlanır tamamlanmaz biz de bu bölgedeki sahaları süratle ruhsatlandıracağız. Bizde de petrol kanunundan gelen prosedür var. O kapsamda uluslararası aktörler ve bu alanda faaliyet gösterenler eğer Türkiye ile Türkiye Petrolleri ile iş birliği yapmak isterse bunlar da oturulur konuşulur. Sayın Cumhurbaşkanımızın altını çizdiği bir husus var. Biz Doğu Akdeniz'de Rum yönetimi hariç, ki onun muhatabı KKTC'dir, diğer tüm ülkelerle diyalog kurarız. Hakkaniyete uygun şekilde bu paylaşımı yaparız." diye konuştu. Bakan Dönmez, Doğu Akdeniz'de kıyı uzunluğu en büyük ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çekerek, bazı adaları ortaya koymak suretiyle bunu daraltmanın bir anlamı olmadığını söyledi. Karadaki petrol ve doğal gaz aramalarında geçen yıl geleneksel kazılara ek olarak hidrolik çatlatma yönteminin uygulanmaya başladığına değinen Dönmez, "İlk neticeyi Diyarbakır'da aldık. Bu yıl da devam etmeyi planlıyoruz. Kayaçların arasına sıkışmış olan petrolü daha rahat sağabiliyoruz. Geçtiğimiz yıl çatlatma yöntemiyle ürün almaya başladık. Klasik yöntemlere nazaran 3 ile 5 kat daha fazla ürün alma imkanımız var." ifadelerini kullandı Read the full article
0 notes
yaziyorsonhavadis · 3 years ago
Text
Doğal gaz ek kaynak krizinde anlaşma sağlandı! Azerbaycan'dan gaz gelecek
Tumblr media
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, kış yaklaşırken artması muhtemel doğal gaz talebinin karşılanması için sürdürülen görüşmelerin olumlu ilerlediğini belirterek "Bu kapsamda, Azerbaycan ile 2024 sonuna kadar geçerli olacak ve Bakü-Tiflis-Erzurum Hattı’ndan gelecek 11 milyar metreküplük ilave doğal gaz ticaret anlaşması yapılmıştır." dedi.Dönmez, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin ilave doğal gaz arzının sağlanması noktasında önemli ilerlemeler kaydettiğini ifade etti.Türkiye'nin başarılı bir enerji diplomasisi yürüterek dünyanın ciddi bir arz kriziyle karşılaştığı dönemi sıkıntısız şekilde atlatacağını vurgulayan Dönmez, "Kış yaklaşırken artması muhtemel doğal gaz talebinin karşılanması için sürdürülen görüşmeler olumlu ilerliyor. Nitekim gaz tedarik ettiğimiz ülkelerin yöneticileri de Türkiye’ye sevk edilen gazın artacağını beyan etti. Bu kapsamda, Azerbaycan ile 2024 sonuna kadar geçerli olacak ve Bakü-Tiflis-Erzurum Hattı’ndan gelecek 11 milyar metreküplük ilave doğal gaz ticaret anlaşması yapılmıştır." ifadelerini kullandı. Türkiye Petrolleri ve BOTAŞ satılmayacakBakan Dönmez, Türkiye Petrolleri ve BOTAŞ'ın satılacağı iddialarının "mesnetsiz ve gerçek dışı" olduğunu belirterek "Ne Türkiye Petrollerinin ne de BOTAŞ’ın satılması kesinlikle söz konusu değildir. Böyle bir gündem hiçbir zaman olmadı. Hem Türkiye Petrolleri hem de BOTAŞ bugün Türkiye’nin enerji arz güvenliğinde kilit bir rol oynuyor." değerlendirmesinde bulundu.Türkiye Petrollerinin tarihinde ilk defa Rusya'da saha satın aldığını ve Azerbaycan'da hisselerini artırdığını anımsatan Dönmez, şöyle devam etti:"Söz konusu uluslararası projeler son yıllarda hayata geçti. 50 yıllık derin deniz sondajcılığımızda Fatih, Yavuz ve Kanuni gemileriyle, Karadeniz keşfiyle enerji tarihimizde yeni bir dönemi başlatan yine AK Parti iktidarı oldu. Karadeniz’de yapılan 540 milyar metreküplük keşif Türkiye Petrollerinin gerek teknoloji gerek finansman gerekse de insan kaynağı yönünden bu tür büyük operasyonları nasıl başarıyla gerçekleştirdiğini ortaya koydu."Dönmez, son 3 yılda TANAP ve TürkAkım gibi projelerin mimarları arasında BOTAŞ'ın da yer aldığını, şirketin Türkiye için hayati bir rol üstlendiğini ifade etti. 1300 dolara doğal gaz alım iddiasıBOTAŞ'ın 1300 doların üzerinde doğal gaz aldığına ilişkin bir iddianın da bulunduğuna dikkati çeken Dönmez, gazın önemli bir kısmının uzun dönemli sözleşmelerle temin edildiğini aktardı. Dönmez, uzun dönemli kontratlardaki fiyatların uluslararası piyasadaki mevcut göstergelerle uyumlu olduğunu ve zikredilen seviyenin altında olduğunu vurguladı."Türkiye gazı pahalıya alıyor." iddiasına da değinen Dönmez, şunları kaydetti:"Bu iddia da yine hiçbir gerçek veriye dayanmamaktadır. Uzun dönemli alım satım sözleşmelerinin fiyat mekanizmaları başta Avrupa ülkeleri olmak üzere uluslararası piyasa fiyatlarına bağlı olarak güncellenmektedir. Hatta Avrupa ile kıyaslandığında, Türkiye, doğal gaz ve elektriği en ucuz kullanan ülkeler arasındadır." Read the full article
0 notes
barkoturktv · 5 years ago
Text
Dönmez: 'Türkiye Doğu Akdeniz'deki haklı davasından asla geri dönmeyecek'
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Dünya Enerji Stratejisi Kongresi ve Fuarı'nın açılışındaki konuşmasında, Türkiye'nin son dönemde yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Türkiye'nin ilk derin deniz sondaj gemileriyle ilk sondaj kuyularını kazdığını belirten Dönmez, çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceğini bildirdi.
Tumblr media
Dönmez, başlanan çalışmaların, Türkiye'nin enerjideki stratejik aklının bir ürünü olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti: "Neler olacağını çok önceden tahmin ederek envanterimize kattığımız Barbaros Hayreddin Paşa, Oruç Reis gibi sismik araştırma gemilerimiz, Fatih ve Yavuz sondaj gemilerimiz Türkiye’nin Milli Enerji ve Maden Politikasının en somut örnekleri, Türkiye'nin kararlı duruşunun en net göstergesidir. Bu milli devlerimizi yok saymaya çalışanlar da var. Ve maalesef, Yavuz ve Fatih sondaj gemilerimiz Doğu Akdeniz'de çalıştıkça ve sonuca yaklaştıkça 'başarısızlık' için ellerini ovuşturanları görüyoruz. Tüm Türkiye bu konuda ittifak etmişken hala bu konuyu istismar etmek, yapılanları görmezden gelmek, bir art niyetin sonucudur.  Ayrıca bizden zannettiğimiz ama bizim sevindiğimize üzülen, üzüldüğümüze de sevinenleri hayretle izliyoruz. Türkiye, Doğu Akdeniz’deki haklı davasından asla geri dönmeyecek. Çünkü tarihi misyonumuz ve enerji stratejimizin temeli, milliliğe ve yerliliğe dayanıyor. Herkes bilsin ki Doğu Akdeniz tüm Türkiye’nin ortak meselesidir. Millet olarak dün buradaydık, bugün de buradayız ve yarın da burada olmaya devam edeceğiz." Dönmez, Türkiye'nin, KKTC'nin her daim yanında olunacağını, orada yaşayanların hak ve menfaatlerin korunmasını görev addettiklerini bildirdi. Doğu Akdeniz'de, gerek Türkiye Cumhuriyeti'nin Türkiye Petrolleri'ne verdiği ruhsat alanlarında, gerekse KKTC'nin Türkiye Petrolleri'ne verdiği ruhsat alanlarında aramalara devam edileceğini belirten Dönmez, "Bu aramalar, bizim uluslararası hukuktan kaynaklanan haklı durumumuzun da ifadesidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türkleri’ni yok sayan ve 'Enerjide Enosis' başlığıyla kurulan sözde ittifaklara da asla göz yummayacağız." diye konuştu. "Türkiye'nin enerji ajandasını düzenlemek için kolları sıvadık" Dönmez, mezun olduğu okula geldiği için duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yıldız Teknik Üniversitesinin gelenek, bilgi, birikim, tecrübe anlamına geldiğini aktaran Dönmez, mezun olduğu okuldan gurur duyduğunu söyledi. Bakan Dönmez, Türkiye'deki üniversitelerde yıllar içinde yaşanan değişimlere işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Üniversitelerimiz gelişerek değişimlerine devam ettiler. Bugün üniversitelerimizi tüm iş dünyasının mutfağı ve başarılarımızın arkasındaki 'akıl' olarak görüyorum. Bunun da ötesinde ikinci teknoloji devriminin de etkisiyle üniversiteler sadece mutfak olmaktan çıkarak tüm sektörler için bir 'oyun alanı' ve 'agora'ya dönüştü. Üniversite sadece fikirlerin ortaya atılıp pişirildiği yerin ötesinde, projelerin uygulanıp sonuç alındığı bir kimlik kazandı. Teknokentlerle, özel şirketler ve kamu kurumlarıyla yapılan iş birlikleri sayesinde elde edilen bu yeni kimlik, üniversitelerimizin ve hocalarımızın anahtar rolünü daha da güçlendirdi. Teknolojiyle iç içe olan ve teknolojik gelişmelerin tam göbeğinde bulunan enerji sektörümüz de üniversitelerle kurulan ortaklıklarla her geçen gün daha da büyüyor, gelişiyor. Milli Enerji ve Maden Politikamızı yani Türkiye'nin enerji vizyonunu belirlerken ve uygularken bu gerçeği temel alıyoruz. Türkiye'nin enerjisi üniversitelerle çok daha yüksek olacak diyerek birlikteliğimizi sürdürüyoruz." Dönmez, Türkiye'nin enerji ajandasını düzenlemek ve stratejik bir vizyonla yeniden yorumlamak için kolları sıvadıklarını ve süreci devam ettirdiklerini aktardı. Türkiye'nin enerji hikayesini ilmek ilmek dokuduklarına işaret eden Dönmez, "Daha çok yerli, daha çok yenilenebilir." anlayışıyla, yerl, ve yenilenebilir kaynakların sisteme daha fazla entegre edilmesi için büyük gayret sarf ettiklerini etmeye de devam edeceklerini söyledi. "2019'un ilk 7 ayındaki elektrik ihracatımızı yaklaşık yüzde 22 artırdık" Fatih Dönmez, konuşmasında yerli ve yenilenebilir enerjide gelinen noktaya ilişkin bilgi verdi. 2018'de yerli ve yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminin yüzde 50 bandında kapatıldığını anımsatan Dönmez, şunları söyledi: "2019'un ilk 7 ayında ise bu oran yüzde 66 seviyelerine yükseldi ve yaklaşık 1,4 milyar dolarlık enerji ürünü ithalatının önüne geçtik. Ülkemizin elektrik ithalatını yaklaşık yüzde 24, ithal kaynakların elektrik üretimindeki payını ise yüzde 15,4 azalttık. Bu açığı ise yenilenebilir enerji kaynaklarının üretimdeki payını yaklaşık yüzde 45, yerli kaynakların payını ise yüzde 30 oranında artırarak kapatmış olduk.  Yine 2019'un ilk 7 ayındaki elektrik ihracatımızı da yaklaşık yüzde 22 artırdık. 2023 hedeflerimiz doğrultusunda elektrik üretimimizdeki yerli ve yenilenebilir kaynakların payını daha da yükseltmekte kararlıyız. Yerli kaynakların elektrik üretimindeki payını artırmak gibi bir stratejimiz var, maalesef doğalgaz ve petrolde ülkemiz zengin değil, bu yüzden böyle bir strateji izliyoruz ama hidrokarbon aramacılığında ülkemizde daha önce yapılamamışları başarırsak, o zaman doğalgazı da istediğimiz seviyede çıkartırız ve o zaman doğalgazın kullanım oranlarında tekrar bir değişiklik söz konusu olabilir." "Doğal gaz depolama kapasitemizi 11 milyar metreküpe çıkaracağız" Bakan Dönmez, enerjide arz güvenliği ve vatandaşa kesintisiz arz anlayışıyla, teknolojinin son imkanlarını Türkiye'ye kazandırdıklarını belirterek, dünyada tuz yapılarında yapımı devam eden doğalgaz depolama projelerinin en büyüğü olan, "Tuz Gölü Yer Altı Doğalgaz Depolama Tesisi Genişletme Projesi"nin temelinin yakın zamanda atıldığını anımsattı. Dönmez, "Bugün 3,5 milyar metreküp olan doğal gaz depolama kapasitemizi LNG ve FSRU tesislerimizin de katkısıyla 2023 yılında 11 milyar metreküp seviyelerine çıkaracağız. Böylece, 2023'teki ihtiyacımızın yüzde 20'sini depolarımızdan karşılıyor hale gelmiş olacağız. Yavaş yavaş yazın sonuna geldiğimiz ve kışa doğru ağır adımlarla ilerlediğimiz şu günlerde bir kez daha dile getirmek isterim ki Türkiye'de enerji arzı sorununu tamamen ortadan kaldırdık. Bırakın böyle bir sorunu, bu konu hakkındaki 'Vanalar kapanacak mı?' tartışmaları da tarihin tozlu sayfalarına gömüldü." değerlendirmesinde bulundu. Altyapı çalışmalarının iyileştirilmesi ve kaynak ülke ve güzergah çeşitliliğinin sağlanması adına yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Dönmez, TANAP'ın ikinci fazının yıl sonuna kadar tamamlanacağını, TürkAkım'ının iki hattının da bu yıl sonunda işletmeye geçmiş olacağını dile getirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Balkanlar başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin TürkAkım'a entegre olmak için çalışmalarını başlattığını Türkiye'nin ve bölgenin menfaatlerini önceleyen her türlü ortaklığa ve iş birliğine hazır olduklarını aktardı. Dönmez, bu konudaki tavır ve duruşlarının net olduğunu belirterek, " Enerji, iş birliğinin adresi, barışın köprüsü, refahın anahtarı olsun istiyoruz. Bu kaynakları hep birlikte insanlığın gelişimine, insanlığın hizmetine sunalım. Tabi ki önce birbirimizin hakkına, hukukuna saygı duymak şartıyla. Aksi sadece çatışmalara, anlaşmazlıklara, gerilimlere neden olur ki bizler bu anlamda hiçbir zaman tansiyonu besleyen ya da körükleyen bir taraf olmadık." ifadelerini kullandı. "2023 yılında Türkiye nükleerden enerji üreten ülkeler sınıfına girecek" Dönmez, 2023 yılında Türkiye nükleerden enerji üreten ülkeler sınıfına gireceğini söyledi. Nükleerin gelecek için önemine işaret eden Dönmez, nükleerin, teknoloji, sağlık, telekomünikasyon, uzay teknolojileri başta olmak üzere yüksek teknoloji gerektiren alanlara sağlayacağı etkiyle adeta doping etkisi yaratacağını dile getirdi. Dönmez, "YEKA olarak isimlendirdiğimiz Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları ile rüzgar ve güneş teknolojilerinde ihtiyaç duyduğumuz ekipmanları yüzde 85'lere kadar yerli üretimle karşılayacağız. Son yaptığımız YEKA ihalesiyle 1 milyar dolarlık bir yatırımı ülkemize kazandırdık. Yerli ve yabancı pek çok şirket Türkiye'nin enerjisine, ekonomisinin dinamizmine ve gücüne inandılarını teyit etti. Oluşturulmak istenen olumsuz algının suni olduğunu ve gerçeklerle bağdaşmadığını biliyor. Gerek önceki YEKA yarışmalarımızda gerekse de son yarışmamızda bunu bir kere daha gördük." ifadelerini kullandı. Bakan Dönmez, temel amaç ve gayelerinin Türk milletine kesintisiz enerji sunarak 2023'e sağlam adımlarla gitmek olduğunu söyledi. Gençlere seslenen Dönmez, "Enerji teknolojilerini dünyaya meydan okuyacağınız bir alan olarak görün ve tasarlayın. Gelin siz de bu sürecin birer parçası olun. Gelin geleceğin Türkiye'sinin, dünyada söz sahibi olacağı teknolojileri hep birlikte tasarlayalım. Bu birikimin Türk gençlerinde olduğuna inanıyorum." diye konuştu.  "Enerji ve tabii kaynakların her alanında doğaya uyumlu çalışmaya özen gösteriyoruz" Enerji ve tabii kaynakların her alanında doğaya uyumlu çalışmaya özen gösterdiklerine dikkati çeken Dönmez, konuşmasını şöyle tamamladı: "Örneğin, 'Bir Enerji Bir Nefes2 projemizle çalışmaların tamamlandığı maden sahlarımızda 5 milyon fidan dikerek nefesimizi daha derin almamıza önemli bir katkı sağlayacağız. Akdeniz'deki milli devlerimiz Yavuz ve Fatih'in 'çevre dostu' özellikleri tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Tuz Gölü Yer Altı Doğalgaz Depolama Tesisi projemizde 100 bin metrekare alanda ağaçlandırma yaparken 40 bin dönüm arazide de tarımsal sulamaya destek oluyoruz.  Yine tesisimizin olduğu bölgede bulunan flamingo sayısının artışını dahi yakından takip edecek kadar titiz bir çalışma yürütüyoruz. Bakanlığımızda ise kişisel olarak takip ettiğim ve Cumhurbaşkanımızın Saygıdeğer Eşi Emine Erdoğan Hanımefendi tarafından sürdürülen 'sıfır atık' projesine büyük destek sağlıyoruz. Proje başladığından beri yaklaşık 2 bin 500 ağaca eş değer kağıt geri dönüşümü yaptık. Böylece yaklaşık 5 bin kişiye yetecek oksijen üretimini sağladık. Barınaklardaki dostlarımıza 70 ton yemek ve organik atığı da bu kapsamda ulaştırdık." Read the full article
0 notes