#Fütürizm Nedir?
Explore tagged Tumblr posts
Text
Retrofütürizm Nedir?
Retrofütürizm nedir?… Retrofütürizm, aratıcı sanatlarda daha erken bir çağda üretilen geleceğin tasvirlerinin etkisini gösteren bir harekettir. Fütürizm, gelecekte teknolojik olarak bizleri neyin bekleyeceğini hayal etmketir. Buna bağlı olarak retrofütürizm, gelecek zamanda, geçmiş zamandaki teknolojinin nerelere gidebileceğini hayal etmektir diyebiliriz. Retrofütürizm Nedir? Retrofütürizm,…
View On WordPress
#Fütürizm#Fütürizm Nedir?#Retro Nedir?#Retro ve Retrofütürizm Nedir?#Retrofütüristik#Retrofütürizm#Retrofütürizm Nedir?
0 notes
Text
1 note
·
View note
Text
Fütürizm
leş bir manifesto
yahu tamam, sanatta yeni şeylerin denenmesi güzel falan. modern dünyayla başa çıkamamanın en şairane ve sert örneklerinden black metal dinlerken okuyorum bunu. ama bu nedir ya,
We will glorify war—the world’s only hygiene—militarism, patriotism, the destructive gesture of freedom-bringers, beautiful ideas worth dying for, and scorn for woman.
We will destroy the museums, libraries, academies of every kind, will fight moralism, feminism, every opportunistic or utilitarian cowardice.
aferin çok güzel düşünmüşsünüz, mal değnekleri sizi.
1 note
·
View note
Photo
Fütürizm Sanat Akımı Nedir?
1 note
·
View note
Link
0 notes
Photo
Neden.yeriz ? Neden yememize rağmen hala aç hissederiz ? Duyguların yemekle alakası nedir ? Hepsi ve daha fazlası bu kitapta . . . #bumümkün #bumumkun #düşünce #online #nlp #hipnoz #koç #danışman #webinar #değişim #farkındalık #bilinçaltı #odaklanma #nlpeğitimi #motivasyonkonuşmacısı #eğitmen #koçluk #hikayeanlatıcısı #retorik #metafor #bakışaçısı #fütürizm #inovasyon #adanmışlık #hayalgücü #yaratıcılık #spiritüellik #psikoloji #sorgula #felsefe https://www.instagram.com/p/CKQyLlTrviQ/?igshid=1m3bphqi6z7bd
#bumümkün#bumumkun#düşünce#online#nlp#hipnoz#koç#danışman#webinar#değişim#farkındalık#bilinçaltı#odaklanma#nlpeğitimi#motivasyonkonuşmacısı#eğitmen#koçluk#hikayeanlatıcısı#retorik#metafor#bakışaçısı#fütürizm#inovasyon#adanmışlık#hayalgücü#yaratıcılık#spiritüellik#psikoloji#sorgula#felsefe
0 notes
Text
-SÖZLÜKÇE-
HİYERARŞİ: Oluşumunu Yunanca bir kelimeden alan hiyerarşi; önem sırası ve aşama gözetilerek yapılan bir derecelendirme düzenidir. Eşitlik ve özgürlük kavramlarına zıt olarak uygulanmaktadır. Basamaklardan yola çıkarak kavramamız daha kolay olur diye düşünüyorum. Görev, yetki, sorumluluk insanlardan daha önemli rol oynamakla birlikte en üst yetkideki kişi kararları alır ve görevlendirme yapar.
SANATTA HİYERARŞİ NEDİR?
Hiyerarşi, bir diğer adıyla ‘koram’ iki zıt ucu belirli aşamalarla birbirine bağlayan tasarım ilkesi olup tasarım elemanlarının önemine göre sıralanmasıyla oluşur. Bir tasarımda ya da kompozisyonda elemanlar birbirleriyle ilişki içerisinde düzen oluşturular. Bu düzen elemanların vurgu derecesine göre ölçülendirilirek dizilir ve oluşturulur. Bu düzen içerisinde bazı elemanlar yapıları itibariyle zıtlık ve farklılık oluştururlar. En çok zıtlık içerisinde olan eleman yüksek bir vurguya ve öneme sahiptir. Böylece koram oluşur.
Hegel’in hiyerarşik sanat anlayışı ‘sanatta hiyerarşi’ yi araştırdıktan sonra ilgimi çekti ve Hegel’e için ‘Göğün, dağın, taşın güzelliğine göre estetik güzellik daha güzeldir’ ; çünkü estetik güzellik ruhun ürünüdür. Ruhun doğadan üstün olduğunu kabul eden Hegel’in mantığı doğada örneğin Güneş’i ele aldığımızda onun güzelliğine odaklandıktan sonra doğadaki gerekliliği ve rolüyle düşündüğümüzde işlevselliği daha ağır basar ve güzelliğine bakmaktan vazgeçeriz. Doğaya gerekliliğine değinip güzelliğini soyutlamış oluruz. Oysa sanatsal güzel sadece ruh tarafından ortaya çıkmıştır. Ruhun ürünü olmak şartıyla, sanatsal güzel doğal güzellikten üstündür.
FÜTÜRİZM
İngilizce ‘future’ yani gelecek kelimesinden türemiştir. Akıl, bilgi, teknoloji ve duyular kullanılarak geleceğin tasarlanması anlamına gelir. 20. Yüzyılın başlarında İtalya’da ortaya çıkmış bir sanat akımıdır. Sanatta sürekliliği, değişkenliği, hareketliliği savunur. Bu akımın öncüsü Filippo Tomassa Marinetti’dir. ‘Le Figaro’ gazetesinde Fütürizm Bildirisini yayımlamıştır ve geçmişi kesinlikle reddettiğini dile getirmiştir. Zaten akımın temel amacı da geçmişteki estetik değerleri bütünüyle reddetmek ve dünyanın geleceğinin modernlik olduğunu savunmaktır.
-MİMARİDE FÜTÜRİZM
Eskiden yalın çizgilerle birlikte kare, dikdörtgen kullanılırken; Fütürizmle birlikte yapılarda ovallikleri, keskin hatları, üçgenleri ve kubbeleri görmeye başladık. Hareketli formlar ile yapının sürekiliğini sağlayan bir ifadeyi vurgular.
FİGÜR
Fransızca figure "şekil, özellikle insan gövdesinin şekli, güzel sanatlarda insan tasviri" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Latince aynı anlama gelen figura sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Latince figere "biçimlendirmek, elle şekil vermek" fiilinden türetilmiştir. TDK’ye baktığımızda resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi olarak tanımlanırken bir kişiyi ya da şeyi (gerçek veya hayal ürünü) ifade eden çizgiler, bir simge olarak da düşünebiliriz.
'LASCAUX MAĞARASI'
İnsanlığın varoluşundan beri figürleri kullanarak anlatım yollarına başvurulmuştur. Geometrik işaretlerin kullanımı ve hayvan figürleri tarih öncesi yaşam koşullarının yarattığı kompozisyonlarının dışavurumudur.
0 notes
Text
Parnasizm Nedir, Karakteristik Özellikleri Nelerdir?
Parnasizm 1860 senesinde ortaya çıkan edebi akımın ismidir. Çağdaş Parnas isimli şiir dergisi etrafında toplanan sanatçılar tarafından ortaya çıkarılmıştır. Parnasizm gerçekçiliğin dile yansıması olarak düşünülebilir. Bu akım sanat için sanat görüşünü savunmaktadır. Dış dünya nesnel bir bakış açısıyla ele alınır. Duygunun yerini düşünceler almıştır. Akımın kurucusunun ismi Gautier’dir. Diğer temsilciler arasında Prudhomme, Lisle ve J Maria de Heredia yer alır. Türk Edebiyatında bu akımın görülmesi Serveti Fünun dönemine rastlar. İlk defa Cenap Şehabettin tarafından akımın belirgin izleri görülmeye başlanmıştır. Bazı yönleriyle Yahya Kemal de bu akımın etkisi altına girmiştir. Kimi sanatçılara göre Tevfik Fikret de bu akımın etkisine girmiştir. Parnasizm Nedir konusuna kısaca değindik. Şimdi detaylara geçelim.
Nörotransmitter nedir? Detaylarını da inceleyebilirsiniz.
Parnasizm Akımının Karakteristik Özellikleri Nelerdir?
Parnasizm özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
Şekil kusursuzluğu önemlidir.
Uyak önemli bir öğedir.
Şiirde parnasizmle birlikte önemli bir yenilik ortaya çıkmıştır.
Lirik şiirdeki hayal dünyası parnasyenler tarafından kabul edilmemiştir.
Bu akımda şiirler sone ile yazılır.
Şiirde sembolizmde kapalı bir anlatım varken, parnasyen şairler bu üslubu bırakarak yerine açık ve yalın bir anlatım kullanmayı tercih etmişlerdir.
Şiir yalnızca bir araç olarak görülmemiştir. Şiir aynı zamanda bir güzellik temsilidir.
Parnasizmle birlikte şiir bambaşka bir atmosfere bürünmüştür.
Uzak ve yabancı ülkelerin tarihleriyle ilgili konular parnasizmde ele alınmıştır.
Tarihi olaylar şiir aracılıyla yeniden yorumlanmıştır.
Parnasyenler için sık sık kuyumcu titizliğinde çalışan insanlar denir.
Dış dünyada gözlemlenen insana ait bütün konular şiirin konusu olabilir.
Dünyanın duygusallıkla aktarılmasına tepki vardır.
Şiirde antik yunan dönemine ait konular da yansıtılmıştır.
Parnasizm Nerede Ortaya Çıktı?
Parnasizmin ortaya çıktığı yer Fransa’dır. Türkçe’ye gerçekçilik akımı olarak çevrilmektedir. Akım adını Parnas Dağları’ndan almıştır. Bu dağın Yunan mitolojisinde esin perilerine ev sahipliği yaptığı bilinmektedir. Parnaslar, şiir yazarken biçimin kusursuz olmasını istemiş, mükemmelliğe önem vermiştir. Romantik şiirlerde konu duygusal bir şekilde ele alınırken, bu akımda duygular ve hayaller yerine gerçekler vardır. Dış dünya büyük bir titizlikle ele alınmıştır. Parnaslar eski Yunan ve Latin mitolojisine hayranlıkla bakmışlardır. Parnas şiirlerde konu genellikle yabancı ve uzak ülkelerdir.
Parnasizm Akımı Nasıl Doğdu?
Parnasizm akımının doğuşu 19 yüzyıl Fransa’nın toplumsal ve siyasal koşulları ile yakından ilgilidir. Realizm ve natüralizmin doğmasına yol açan durumların hepsi Parnasizm akımı için de geçerlidir. Realizm ilkelerinin şiire yansıdığı bu akım, felsefeden de etkilenmiştir. Felsefe alanında pozitivizm ortaya çıkmıştır. Bu akımın ortaya çıkmasıyla beraber bilimsel çalışmalar önem kazanmaya başlamıştır. Dış dünya duygusallıktan uzak şekilde ele alınarak gerçekçilik her yönüyle vurgulanmıştır. Parnasyenler şiirin toplumsal bir amacı olduğunu düşünmezler. Çünkü şiirin yalnızca güzellik için var olduğunu düşünürler. Şiirlerde konular işlenirken dil açık ve yalın seçilmiştir.
Parnasizm İle İlgili Video Anlatımı
Parnasizm nedir konusuyla alakalı bilgilendirici bu videoyu da izleyebilirsiniz.
youtube
Parnasizmde Objektif Olmak Nedir?
Parnasizmde objektif olmak şiirin en önemli özelliklerinden kabul edilir. Romantikler özneyi baş tacı yapar ve objektif değildirler. Romantik şiirlere bakıldığında hem başkasının duyguları hem de bir başkasının hayatı işlenebiliyordu. Bu açıdan romantik şiirler bireysel şiirlerdir. Parnesyen şiirlerde ise kişiler kendi duygularını ele almaz. Kişiler ben öznesiyle düşünülmez. Örneğin parnasyen şiirlerde şair kendi aşkını işlemez. Türk edebiyatında Yahya Kemali düşündüğümüz zaman, asla bir aşk şiiri yazmadığını fark edebiliriz. Yahya Kemal gönül işlerini şiirine konu yapmamıştır. İşte bu özellik bütün parnasyenler için geçerlidir. Parnasyenler tarafından kabul gören bu düşünce daha sonra sembolistleri de etkileyecektir. Sembolizm Parnas şiir akımından beslenmiştir. Bu nedenle kendi içinde iki türde incelenirler.
Parnasizmde Gözlem Yapmak Nedir?
Parnasizmde gözlem yapmak objektif olmanın bir aracı olarak görülebilir. Gözlem yapmadan objektif olmak mümkün değildir. Parnas şairlerin şiirlerine konu bulması için mutlaka gözlem yapması gerekir. Ancak gözlem yapılan şey insan değildir. Dağ, sokak, şehir, manzara, dış dünyaya ait herkesin görebileceği şeyler gözlem konusu olur. Gözlemlenen nesne her neyse bu nesneler tasvir edilerek şiire aktarılırlar. Tasvir etmek betimleme yapmak anlamına gelir. Parnasyenler şiirde kurgu yaparken yalnızca betimleme yaparlar. Bu parnasizmin temel kuralları arasında yer alır. Bu durum kural olduğundan parnasyenler kısıtlanır. Bazı araştırmacılar parnasyen şiirin bu kadar kısa süreli olmasının nedenini bu kurala bağlar.
Parnasizmde Müzikalite Nedir?
Parnasizmde müzikalite parnasyenler için çok önemlidir. Parnas şairlerin yegane amacının müzikalite olduğu söylenebilir. Şiirde müzik kullanılması fikri ilk defa Parnas şairler tarafından ortaya atılmıştır. Doğu dünyasında şiirde zaten aruz vezni kullanıldığı için bir müzik oluşturuluyordu. Yani şiire müziği ilk defa sokanlar Parnasyenler değildir. Ancak şiirin konusuna göre vezin kullanılması Parnaslara özgü bir durumdur. Türk Edebiyatında şiirde müzik kullanılması fikrini hayata geçiren ilk şair Tevfik Fikret’tir. Tevfik Fikret Parnas şiiri en önemli ve ilk temsilcisi kabul edilir. Fikret, şiirde ahenge, uyuma, biçim kusursuzluğuna, sese büyük önem verir. Ülkemizde aslen Parnas şiirin etkileri Tanzimat Dönemiyle birlikte yükselişe geçmiştir.
Kolostomi nedir? Bilgilerine de bakabilirsiniz.
Şiirde Görülen Diğer Akımlar Nelerdir?
Şiirde görülen diğer akımlar şu şekilde sıralanabilir:
Kübizm,
İdealizm,
Post modernizm,
Romantizm,
Naturalizm,
Sembolizm,
İzlenimcilik,
Fütürizm,
Dadaizm,
Sürrealizm,
Varoluşçuluk,
Kişiselcilik,
Harfçilik,
Rus formalizmi,
Hümanizm diğer edebi akımlar arasında yer alır.
Edebi akımlar yüzyıllar süren bir tarihi gelişmenin sonunda ortaya çıkmıştır. Bileşik ve karmaşık yapıları vardır. Latin, Yunan, Mısır ve Mezopotamya değerlerine bağlıdır. Edebi akımlar farklı asırlarda farklı bir etkilenme alır. Bir ülkedeki görülen edebi akım diğer ülke için uygun olmayabilir. Edebiyat, heykel, müzik, resim ve sanatın değişik dallarında ortaya çıkan belli bir görüş ve anlayışı ifade eden sistem akım olarak adlandırılmaktadır.
Edebi Akımlar Nasıl Ortaya Çıktı?
Edebi akımların ortaya çıkması toplumsal yapıdaki gelişme ve değişmeler ile yakından ilgilidir. Sanatçıların değişiklik istemesi ve özürlük arayışında olmaları da başlıca etken görülmektedir. Siyasal yönetim özellikleri ile toplumun bu etkilere tepkisi edebi akımları etkiler. Bütün edebi akımlar kendinden önce gelen bir akıma tepki olarak ortaya çıkmıştır. Ya da kendinden önceki akımın uzantısı olarak oluşmuştur. Bu açıdan bakıldığında bazı akımlar arasında büyük benzerlik varken bazı akımlar birbirinin tam tersidir. Edebi akımlar ele alınırken mutlaka sosyal, kültürel ve sosyal zemini de düşünmek gerekir. Edebi hadiseler kesinlikle içinde bulunulan durum ve genel kültür değerlerinden ayrı düşünülemez.
Kişiselcilik Edebi Akımı Nedir?
Kişiselcilik akımı Descartes tarafından söylenen “Düşünüyorum, öyleyse varım.” Sözünün bir devamı olarak düşünülebilir. Kişiselcilik akımında kişi öz kimliğini sürdürme ve değerlere bağlanma gibi özelliklere önem veriri. Akımın kurucusu aynı zamanda bir felsefeci olan Gottfired Wilhem Leibniz’dir. Kişiselcilik edebi akımı için temel kaynak George Berkeley kabul edilir. Akımın edebiyatta en önemli temsilcisi ise Emmanuel Mounier’dir. Parnasizm akımından etkilenme söz konusu değildir. Kişinin kendi yargısını özgürce benimsemesi özelliği baskın şekilde görülür. Bütün edebi eserlerde bireyler konu alınır. Olaylar anlatılırken bireylerin düşünce ve duyguları önem taşır. Olaylar bireylerden bağımsız olarak düşünülemez. Kişiselcilik akımı tinsel gerçekliği savunur. Bakış açıları parçalara bölünmüştür.
Gezegenler ve özellikleri ile ilgili bilgiler yazımızdadır.
Parnasizm Nedir konusuyla ilgili yorumlarınızı bekliyoruz.
Kaynak: https://www.zovovo.com/parnasizm-nedir/
0 notes
Text
Resim Sanatı Hakkında Sıklıkla Sorulan Sorular
Resim sanatı; özlem, duygu ve düşüncelerin belli estetik kurallar çerçevesinde ifade edilmesini sağlayan bir sanat dalıdır. İlk atalarımızın mağaralara resim çizdiği dönemlerden bu yana resime büyük ilgi geliştiren insan ırkı duygularını, hayallerini ve ruh halini resim sanatı sayesinde dışavurabiliyor. Her dönem farklı akımların etkisi altında gelişimini sürdüren resim sanatı, günümüzde sadece mesleki anlamda değil; hobi olarak da icra ediliyor. Nitekim resim çizmek, çizim yeteneklerini bir hobi olarak geliştirmek isteyen farklı yaş gruplarından birçok insan bulunuyor. Yüzde Yüz Sanat olarak bu hafta hazırladığımız blog yazısı da tam bu kişilere göre! Resim sanatı hakkında sıklıkla sorulan soruları yanıtladığımız yazımızda, resim sanatına ilgi duyanlar konu ile ilgili merak ettiklerini bulabilirler.
Resim Sanatının Tarihçesi Ve Gelişimi Ile İlgili Sorular
Resim sanatı ile ilgili sıklıkla sorulan sorulara ilk olarak resmin tarihçesi ve gelişimi ile ilgili sorulan soruları ele alarak başlayabiliriz:
Resim Sanatının Doğuşu Ve Tarihsel Gelişimi Nasıl Olmuştur?
Resim sanatının tarihi, mağaralarda yapılan ilk resimlere kadar dayanmaktadır. İnsanlığın ilk var oluşundan bu yana gelişimini sürdüren resim, farklı dönemlerde farklı sanat akımlarının etkisi altında şekillenmiş ve çeşitlenmiştir. Ressamlar bir dönem yaratıcı bir sanatçıdan ziyade becerikli bir zanaatçı olarak görülürdü. Sonraları hem Uzakdoğu’da hem de Rönesans dönemindeki Avrupa’dan bağımsız sanatçılar çıkmaya başladı. Bu dönemdeki ressamlar yapıtlarının altına isimlerini yazıyor ve bu sayede belli konularda söz sahibi oluyordu. Rönesans döneminde ayrıca zengin aileler ressamları destekliyor ve resim sanatının gelişmesine katkıda bulunuyorlardı. 19. yüzyıla gelindiğinde ressamlara sürekli çalışma ortamı sağlayan işverenler yok olmaya başladı. Bu dönemde sanatçılar topluma galeriler ve müzeler aracılığıyla ulaşabilir hale geldi. Bu dönemde ressamlar yaşamlarını artık ödüllerle ya da aldıkları siparişlerle sürdürüyorlardı. Resim sanatının üretim alanındaki bu değişim, ressamların yeni ve alışılmadık biçim, malzeme ve teknikleri deneme özgürlüğüne kavuşmasını sağladı. Bu durum geleneksel kalıpların zorlanmasını ve farklı sanat akımları ve üslupların çıkmasını sağladı. 1960’lara ve 70’lere gelindiğinde ise hareketli, soyut, pop sanat, foto gerçekçilik pop sanat ve minimal sanat gibi akımlar ortaya çıkmıştı. 1970’lerde etkin olan kavramsal sanatın ardından neredeyse her ressam kendi başına bir akımın temsilcisi haline gelmeye başladı.
Resim Sanat Akımları Kronolojisi Nasıldır?
Resimde sanat akımları kronolojik olarak aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Rönesans (Klasisizm) – 15. ve 16. yüzyıl
Maniyerizm – 16. yüzyıl
Barok – 17. ve 18. yüzyıl
Rokoko – 19. yüzyıl
Neo Klasisizm – 18. ve 19. yüzyıl
Romantizm – 19. yüzyıl
Realizm – 19. yüzyılın ikinci yarısı
Empresyonizm (İzlenimcilik) – 19. yüzyıl sonu
Fovizm – 20. yüzyıl başı
Dadaizm – 20. yüzyıl (I. Dünya Savaşı Dönemi)
Ekspresyonizm – 20. yüzyılın ilk yarısı
Fütürizm – 20. yüzyıl başları
Pop Art – 1960’lı yıllar
Türklerde Resim Sanatı İlk Kez Ne Zaman Görülür?
Eski Türkler’de resim sanatının ilk izleri bozkır kültürünün başlangıç dönemine kadar dayanmaktadır. Proto-Türk devri ve Hun devrinde Türkler için resimden ve tasvir sanatından bahsedilebilmektedir. İslamiyet öncesi Türklere ait ilk resim örneklerine Göktürk çağındaki kurganlarda rastlanabilmektedir. Öte yandan Uygurlar döneminde de özellikle mabetlerde ve kurgan duvarlarında resim sanatının örnekleri bulunmaktadır.
İlk Türk Ressamları Ve Eserleri Nelerdir?
Profesyonel anlamda ilk Türk ressamları ve başlıca eserleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Şeker Ahmet Paşa (1841-1907) – Karpuz Dilimli, Üzümlü Natürmort, Manzara
Osman Hamdi Bey (1842-1910) – İki Müzisyen Kız, Kaplumbağa Terbiyecisi, Feraceli Kadınlar
İbrahim Çallı (1882-1960) – Zeybekler, Mor Salkımlar
Hikmet Onat (1882-1977) – Siperde Mektup Okuyan Askerler, Topkapı Sarayı
Nazmi Ziya Güran (1881-1937) – Koç Kahvesi, Yelkenliler, Karacaahmet
Feyhaman Duran (1886-1970) – Ressamlar Grubu, İstanbul Limanı, Meyveler
Hüseyin Avni Lifij (1886-1927) – Peyzaj, İstanbul’da Sabah ve Kağnılı Yolculuk
Namık İsmail (1890-1935) – Lale Devri, Tifüs Girdabı, Harman
Cemal Tollu (1899-1968) – Koza Han, Kasaplar, Balerin, Toprak Ana
Nurullah Berk (1906-1981) – Testili Kadın, Teyyareciler, Dikiş Diken Kadınlar
Abidin Dino (1913-1993) – Savaş ve Barış, Dört Kent, Yörük Kadını, Dağ-Deniz
Cumhuriyet Dönemi Ressamları Kimlerdir?
Cumhuriyet dönemi ressamlarından başlıcaları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Süleyman Seyid
İbrahim Çallı
Namık İsmail
Malik Aksel
Eşref Üren
Nurullah Berk
Adnan Varınca
Nuri İyem
Sami Yetik
Hale Asaf
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Cemal Tollu
Türkiye’de Günümüzün En İyi Ressamları Kimlerdir?
Çağdaş Türk ressamlarından başlıcaları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Mehmet Güleryüz
Muhsin Kut
Tülay Tura Börteçene
Adnan Çöker
Balkan Naci İslimyeli
Alaattin Aksoy
Selim Cebeci
Özdemir Altan
Cihat Aral
Devrim Erbil
İnci Eviner
Neş’e Erdok
Nedret Sekban
Yavuz Tanyeli
Ergin İnan
Resim Çizmek İstiyorum Diyenlerin Sıklıkla Sorduğu Sorular
Resim sanatına ilgili duyan ve bu doğrultuda bir resim kursuna giderek resim çizme yeteneklerini geliştirmek isteyenlerin sıklıkla sorduğu sorular ve yanıtları aşağıdaki gibidir:
Resim Çizmek Zor Mudur?
Resim çizmek kesinlikle zor değildir, hatta doğru teknikleri öğrenip aradaki bağlantı noktalarını yakaladıktan sonra oldukça eğlenceli ve kolaydır. Siz de resim kursu İzmir ile bu teknikleri ve detaylı uygulanışlarını öğrenebilir ve profesyonelleşme yolunda ilk adımlarınızı atabilirsiniz. Yukarıda belirtmiş olsak da yine de tekrar edelim, iyi resim çizmek düzenli çalışan herkes için mümkündür.
Resim Çizmek İçin Yetenek Şart Mı?
Hayır. Eğer ki Yüzde Yüz Sanat’ın resim kursu İzmir etkinliklerine katılmak istiyorsanız yalnızca bu işi yapmak istiyor olmanız yeterli olacaktır. Öğrenme süreci açısından elbette ki yatkınlık önemli bir konudur ancak daha önemli bir konu varsa o da çalışmanın getirdiği başarıdır. Yani ne kadar yetenekli olursanız olun resim öğrenmenizi asıl sağlayacak şey düzenli çalışmadır. Yaş, yetenek gibi ayrıntıları bir kenara bırakın ve gerçekten resim çalmak isteyip istemediğinizi sorgulayın. Eğer ki cevap çalmak istediğiniz yönündeyse yeteneğin minimal bir ayrıntıdan ibaret olduğunu unutmayın, hemen tam gaz çalışmaya başlayın ve başarıyı kendiniz deneyimleyin!
Resim Çizmenin Püf Noktaları Nelerdir?
Güzel resim yapmanın püf noktaları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Resim kağıdını dikkatli seçmek
Resim kalemleri hakkında bilgi edinmek ve doğru resim kalemi tercihi yapmak
Resim çizmeye başlamadan önce çalışma ortamının doğru ışıklandırılığından emin olmak
45 derecelik açıya sahip platformlar kullanmak
Sabırlı olmak ve düzenli çalışmak
Öncelikle taslağı çıkarmak ve ardından taslak üzerinden gölgelendirmeler yapmak
Resim çizmeye başlamadan önce ilk olarak resmi gözünüzde canlandırmak ve ardından gözünüzde canlandırdıklarınızı doğru tekniklerle kağıda dökmek
Resim Çizmenin İlk Aşamaları Nelerdir?
Resim yapmanın ilk aşamaları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Düz çizgileri doğru çizmeyi öğrenmek
Kişinin kendi stilini yaratması
Oranları ölçebilmek
Elleri kasmamak, serbest bırakmak
Neyin ne olduğunu ve neden olduğunu sormak
Resmin Öğeleri Nelerdir?
Resmin ana öğeleri arasında leke, doku, çizgi ve renk yer almaktadır.
Resimde Kompozisyon Nedir?
Resimde komposizyon kavramını kısaca resim içerisinde yer alan unsurların düzeni olarak tanımlayabiliriz. Eskiden resimde kompozisyon figür bulunan resimlere denilirdi. Ancak zamanla bu kavramın çerçevesi genişlemiş ve resimde yer alan tüm unsurların düzeni anlamına gelmiştir.
Resimde Kompozisyon Türleri Nelerdir?
Resimde kompozisyon çeşitleri aşağıdaki gibidir:
Dikey kompozisyon
Yatay kompozisyon
Üçgen kompozisyon
Çapraz kompozisyon
Kademeli kompozisyon
Diyagonal kompozisyon
Kavisli kompozisyon
Zıt-eğri kompozisyon
Helezonik kompozisyon
Dengeli kareli kompozisyon
Yıldız kompozisyon
Kaç Çeşit Resim Tekniği Vardır?
Başlıca resim teknikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Yağlı boya resim
Palet
Spatüla
Resim sehpaları
Boyalar
Fırçalar
Yağlar
Verik
Gode
Tuval
Resim Sanatının Türleri Nelerdir?
Resim sanatının türleri işlenen konuya göre portre, janr, peyzaj, enteriyör, afiş ve soyut resim gibi çeşitlere ayrılmaktadır. Resim sanatının kullanılan malzemeye göre türleri arasında ise tempera, fresko ve guaj gibi türler vardır.
Resime Kaç Yaşında Başlanır?
Çocukların 2,5 ve 3 yaşa girmeleri ile birlikte artık el kasları resim için yeterli seviyeye gelir. Dolayısıyla 2,5-3 yaş ile birlikte çocuklar resim kursuna yavaştan başlayabilirler.
Resim Yapmanın Çocuğa Faydaları Nelerdir?
Çocuklar için okul öncesinde resim yapmanın faydaları saymakla bitmez. Çocukların hayal dünyaları çok geniştir. Resim çizmek çocukların hayal güçlerini dışavurumları açısından son derece önemlidir. Çocukların resim çizmeleri onların göz ve el koordinasyonlarını geliştirmelerine, hayal dünyalarını zenginleştirmelerine, güvenlerini arttırmalarına, kendilerini daha iyi ifade etmelerine, bilinç altı dünyalarını yansıtmalarına yarar.
Resim Yapmanın Yetişkinlere Faydaları Nelerdir?
Resim yapmanın yetişkinlere faydaları aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Kişinin kendisini ifade etmesine yardımcı olur.
Göz ve el koordinasyonunu geliştirir.
Yetişkinler için deşarj olma aracıdır.
Duygularını dışavurmaya yardımcı olur.
Bir çeşit iletişim aracı olduğundan iç dünyasını yansıtır.
Bir şeyler başardığına dair bir özgüven oluşturur.
Duygusal zekayı geliştirir.
Resim Çizmek İçin Gerekli Malzemeler Ve Kalemler Nelerdir?
Resim yaparken gerekli araç ve gereçler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Resim kağıdı
Kurşun kalem
Silgi
Resim altlığı
Mürekkepler
Airbrush
Pistole
Boyama bıçakları
Cuttlebug
Gravür araçları
Linol
Kalıplar
Palet
Gode
Şövale
Varak
Tuval
Cetvel ve gönye
Resimde Kullanılan Boya Çeşitleri Nelerdir?
Resimde kullanılan boya türleri kuru boyalar, su bazlı boyalar, yağ bazlı boyalar ve diğerleri olarak 4 ana gruba ayrılabilir. Bu doğrultuda resimde kullanılan kuru boylar arasında kurşun kalem, kömür, kuru kalem, kuru pastel, yağlı pastel ve yağlı kurşun kalem olduğunu söyleyebiliriz. Resimde kullanılan su bazlı boyalardan ise başlıcaları arasında mürekkep, pilot kalem, sulu boya, akrilik ve guaj yer almaktadır. Resimde kullanılan yağlı ve diğer boyalar arasında ise yağlı boya, tempera, ebru boyası, parmak boyası ve sprey boya gösterilebilir.
Resimde Kullanılan Çizgi Çeşitleri Nelerdir?
Resimde kullanılan çizgiler temel olarak doğru çizgiler ve eğri çizgiler olarak 2 ana gruba ayrılmaktadır. Yüzde Yüz Sanat olarak resim sanatı hakkında merak edilenlere yönelik hazırladığımız blog yazısının sonuna geldik. Yazı boyunca resim sanatının tarihçesi ve gelişimi ile ilgili soruları yanıtlamamızın ardından, resim yapmaya başlamak isteyenler en merak ettiği soruların yanıtını bulduk. Siz de resim yapmaya başlamak istiyorsanız ve İzmir’de resim kursu arayışı içerisindeyseniz web sitemizi incelemeye devam edebilir; 0530 290 14 71 numaralı hat üzerinden bizlerle iletişime geçebilirsiniz.
kaynak:https://www.yuzdeyuzsanat.com/resim-sanati-hakkinda-siklikla-sorulan-sorular/
0 notes
Text
Fütürizm (Gelecekçilik) Akımı Nedir? Özellikleri, Temsilcileri ve Tarihçesi – Bilgihanem
Fütürizm (Gelecekçilik) Akımı Nedir? Özellikleri, Temsilcileri ve Tarihçesi – Bilgihanem https://ift.tt/2Kkjrjw
Submitted April 27, 2018 at 04:15AM by hilalkazan via reddit https://ift.tt/2JtdX4L
from WordPress https://ift.tt/2Hwn18l via IFTTT
0 notes
Text
Valf Nedir? – Valf Çeşitleri
Valf, valve olarak da bilinir. Halk arasında subab ismiyle anılır. Motorun en önemli parçalarından bir tanesidir. Araçların üzerinden 8, 12, 16, 20 valve yazıları vardır. Valve aslında valf demektir. Subap silindir içerisinde bulunur ve pistonun hareket etmesini sağlar. Hareket için gerekli olan yakıtı silindire valf bırakır. Ayrıca silindir içinde bulunan gaz silindirden dışarı atılırken uç kısımda kanallardan faydalanılır. Yakıt bırakan kanalı emme subabına egzoz subabı adı verilir. Egzoz subabı yakıtı silindire bıraktıktan sonra yakıtın türüne uygun şekilde sıkıştırılır. Bunun için buji ile ateşleme yapılır. Piston hareket etmiş olur. Yanma sona erince oluşan gaz silindirden dışarı atılır. Bunun için egzoz subabı devreye girer. Bütün bu işlemlerin piston hareketiyle uygun şekilde açılıp kapanması gerekir. Subab sayesinde yanmak üzere olan silindire yakıt ikmali sağlanır. Subablarda zamanlama egzantirik milindeki çıkıntılar sayesinde oluşturulmaktadır. Valf Nedir konusunun detaylarına inelim.
Araçların Üzerinde Yazan 8, 12, 16, 20 Valve Ne İşe Yarar?
Araç valvesi iki farklı kategoride incelenir. Bir silindirde emme ve egzoz subabı olmak üzere 2 subab bulunur. Eğer araç dört silindirli ise toplamda 8 tane subab bulunması gerekir. Bu durumda araç 8 valve olacaktır. Bazı otomobil firmaları araç gücünün daha fazla olması için subab sayılarını artırmıştır. Bir arabanın üzerinde eğer 16 valve yazıyorsa, 14 silindiri olan arabanın üzerinde 2 tane egzoz ve 2 tane de emme subabı vardır. Aracın üzerine bakarak valf sayısı hakkında bilgi edinmek mümkündür.
Ayrıca cüzzam nedir? Bilgilerini de inceleyebilirsiniz.
Araçta Subab Sayısının Fazla Olmasının Avantajı Nedir?
Araçta subab sayısının fazla olmasının avantajları bulunmaktadır. Bir araçta subab sayısı arttıkça, motordaki silindirlere beslenmiş olan hava yakıt karışımı artacağından, daha fazla tahliye ve sevk yolu vardır. Bu durum dolaylı yoldan motorun performansını ve yakıt tüketimini istenilen değerlere ulaştıracaktır. Subab sayısı fazla olan araçlar ani bir şekilde hızlanabilirler. Subab sayısı az olan araçların aniden hızlanması daha zordur. Subab ayrıca araçlarda klima kullanılmasını sağlar. Pek çok açıdan subabların fazla olması araç için avantaj sağlar. Ne var ki, subab sayısının artmasıyla maliyet yükseleceği için herkes subab sayısı yüksek olan araçları tercih etmez. Öyle ki araba üreten fabrikalar bile buna göre üretim yapar.
Tesisattaki Valf Ne Anlama Gelir?
Tesisatta valf akışkanların kontrol edilmesine yarar. Vana ve subap gibi tesisat elemanlarına genel olarak valf denmektedir. Valf kelimesinin sözlükteki anlamı vanadır. Vana sayesinde bir tesisatta gazların ya da sıvıların akışını kontrol etmek mümkün olur. Kontrollü bir akış için basit düzenekler de valfler olarak adlandırılmaktadır. Her ne kadar basit bir sistem olsalar da, oynadıkları rol bakımından oldukça önemli bileşenlerdir. Günlük hayatta valflerin kullanım alanı oldukça yaygındır. Banyo, mutfak tesisatlarının dışında, sıcak su temini ve ısınma amacıyla hemen hemen bütün endüstriyel uygulamalarda valf kullanıldığı görülebilir. Valfler sayesinde basınç ve akışkan gücü kontrol altında tutulur. Otomotiv ve petro kimya endüstrisinde sıklıkla kullanılmaktadır.
Valf İle İlgili Video Anlatım
Valf Nedir konusunun video anlatımını aşağıda bulabilirsiniz.
youtube
Valf Türleri Nelerdir?
Valf türleri pek çok faklı sınıfta incelenebilir. Kabaca valfler hidrolik ve pnömatik anlamda ayrıma tabi tutulabilirler. Yön kontrolü, açma kapama valfleri ve basınç valfleri bulunur. En çok tercih edilen valfler arasında solenoid valfler yer alır. Bu valfler elektrik sinyalleriyle kontrol edilmektedir. Buhar, yağ, gaz ve su gibi akışkanların kontrolü için kullanılırlar. Elektro manyetik kontrol sistemiyle valfler çalışır. Genellikle patlayıcı ortamlarda tercih edilmektedir. Çekvalfler ise akışkanların transferi için kullanılır. Boru tesisatı için önemli bir bileşendir. Çekvalflerin düzgün çalışması için mutlaka akış kapasitesi göz önünde bulundurulmalıdır. Seçim yaparken bu noktaya dikkat edilmelidir. Çekvalflerde kurulumun uygun şekilde yapılması ve bakımların düzenli devam ettirilmesi son derece önemlidir.
Diğer Valf Türleri Nelerdir?
Diğer valf türleri arasında şunlar yer alır:
İğne valfler,
Sürgülü valfler,
Pres emniyet valfleri,
Kelebek valfler,
Küresel valfler bulunur.
İğne valfler pozitif sızdırmazlık için kullanılır. Hat içinde ve açılı şekilde kullanıldıkları olur. Sürgülü valfler ise klapenin düşey düzlemde hareket etmesiyle akışkana yol verir. Aynı zamanda akışı durdurur. Hem tam açık hem de tam kapalı şekilde çalıştıkları için sürgülü valfler tercih edilmektedir. Pres emniyet valfleri dozaj pompalarının hat basıncından daha yüksek basınca sahip olduğu durumlarda tercih edilir. Hattın yüksek basınçtan korunması ve hat dışına kimyasal sızmasının zararlarından korunmak adına pres emniyet valfleri tercih edilir.
Kelebek valfler hem su hem de sıcak su tesisatlarında kullanılmaktadır. Kelebek valfler vana olarak da bilinirler. Adını klape ve milin kombinasyon formundan almıştır. Basit bir şekilde inşa edilmeleri mümkündür. Vana gövdesiyle vananın iç çapının büyüklüğü birbirine yakındır. Disk mil ile desteklenir.
Fütürizm nedir? Bilgilerine yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Sıvı Devrelerde Valfler
Sıvı devrelerde valfler yol değiştirme sistemlerinin parçaları olarak görev yaparlar. Sıvı mantık devreleri ile ile sıvı gücü birbiriyle karıştırılmamalıdır. Sıvı gücüyle çalışan sistemler iş yapmak için basınçlı hava ve hidrolik yağ basıncı sağlayan pompalardan yararlanılır. Normal olarak kapalı ya da açık duran iki yönlü valflar bulunur. İki durum arasında vananın akış hızına ve basınç farkına göre ayarlanması mümkündür. Sıvı mantık devrelerinde valflerin mantığı, güvenlik supaplarıyla anlatılabilir. Bir ağırlıkla ya da yay aracılıyla kapalı tutulan ve basınç belli bir değeri geçtiği zaman güvenlik sisteminin açılması sistemin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur. Kendi biçiminde bir yuvaya oturan ve yuvanın içinde yukarı aşağı hareket eden basınç denetleme valfları bulunur. Bunlar iğne suppalardır. Evlerde yer alan merkezi ısıtma sistemlerinde radyatör denetimlerinde kullanılırlar.
Akış denetleme valfleri akan maddeyi böler ya da yönlendirir. Tek girişli ya da bir iki çıkışlı düzenek olabilir. Boruların birleşme yerlerinde bulunur. Giriş borusndan gelen akışkan için eğilimli plaka kullanılmıştır.
Otomobil Motorunda Kaç Valf Bulunur?
Otomobil motorunda bulunan valf her araç için farklı olabilir. Valf kelimesi diğer otomobil terimleri gibi dilimize Fransızca’dan geçmiştir. Daha çok halk arasında supap kelimesi tercih edilmektedir. İngilizce’den çeviri yapılan yerlerde daha çok valf kullanılmaktadır. Supap silindirin hemen üzerinde yer alır ve egzoz gazlarının silindirden atılmasını sağlar. Yakıt ve hava karışımının silindire emilmesine olanak tanıdığından iki farklı türde supap olduğu söylenebilir. Emme supabı ve egzoz supabı bulunur. 16V, 8V gibi bir işaret gördüğünüz zaman bir arabanın kaç tane subapa sahip olduğunu anlayabilirsiniz. Eğer 16V ifadesini görürseniz, o motorda her bir silindir için 4 tane supap bulunduğunu anlayabilirsiniz. 2 tane emme ve 2 egzoz subapı vardır.
Son zamanlarda Volkswagen marka araçlarda 5 silindirli 20 subaplı motor ifadesine rastlamaktayız. Yani silindir başına 4 supap vardır. Ferrari marka bir otomobilde, silindir başına 5 subap bulunur. 3 tane emme ve 2 egzoz valfi bulunmaktadır. Bu valfler sıvı mantık devreleri, akış denetleme ve basınç denetleme olmak üzere 3 işlevi yerine getirirler.
Origami nedir? Hakkında bilgiler yazımızdadır.
Valf Nedir başlıklı içeriğimizle ilgili yorumlarınızı bekliyoruz!
Kaynak: https://www.zovovo.com/valf-nedir/
0 notes
Text
Parapsikoloji Nedir?
Parapsikoloji; duyu dışı algılama, psikokinezi, ölümden sonra yaşam gibi olayları kapsayan çok disiplinli bir araştırma konusudur. Parapsikoloji uygulamalarını, parapsikologlar yönlendirmektedir. Birçok farklı deney ve yöntemle parapsikoloji bilimsel olarak açıklanmaya çalışılmıştır. Ancak bilimsel olarak kanıtlanamadığı için bir bilim dalı olarak kabul edilmemektedir. Ancak yine de doğal olayların açıklanmasında parapsikolojik olaylardan yararlanıldığı için sözde bilim olarak geçmektedir. Parapsikoloji; içerisinde ABD ve Yunanistan’ın bulunduğu, ortalama 40 ülkede üniversitelerde kürsüsü bulunan ve okutulan bir sözde bilimdir.
Fütürizm nedir? Bilgilerine de bakabilirsiniz.
Parapsikolojik Fenomenler Nelerdir?
Parapsikolojik olaylar aşağıda belirtilmiştir:
Parapsişik Hadiseler: Telepati, duru görü, sezgiler, psikometri
Parafizik Hadiseler: Telekinezi, değnekle su arama ve radyestezi, derma optik algılama
Parafizyolojik Hadiseler: Ruhsal cerrahi ve ruhsal şifa, akupunktur, homeopati, inançla tedavi, aura ve kirlian fotoğrafçılığı, ateşte yürüme, stigmata, materyalizasyon ve ektoplazma, levitasyon
Ruhsal Hadiseler: Poltergeist vakalar, ruhçuluk
Parapsikolojinin Tarihçesi
Parapsikolojinin geçmişine bakıldığında; parapsikoloji teriminin ilk olarak 1889 yılında kullanılmaya başlandığı bilinmektedir. Alman psikolog Max Dessoir; bu terimi ilk ortaya atan kişi olmuştur ve Rhine de benimsemiştir. Ancak daha sonrasında metapsişik ve parapsişik terimleri Charles Richet ve Emile Boirac tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Bedensel duyular kullanılmadan dış dünya ile iletişime geçilebilmesinin ve bilgi edinilebilmesinin mümkün olduğu ise Rhine ortaya atmıştır. Duyular dışı algılama veya duyular dışı idrak olarak isimlendirdiği görüşüdür.
1930lu yıllardan sonra çeşitli metodolojilerle parapsikoloji laboratuvar ortamında incelenmeye başlanmıştır. Yapılan araştırmalar ise; psişik araştırma olarak isimlendirilmektedir. Parapsikolojinin zaman içerisindeki gelişimini ifade eden dönemler ise aşağıdaki gibidir:
Antik Dönem
Mesmerizm Dönemi
Kurumlaşma Dönemi
Modern Dönem (Akademik Dönem)
Parapsikolojiye Bilimsel Yaklaşım
Parapsikoloji ve bilim ilişkisine bakıldığında; parapsikoloji ile ilgili uzun yıllardır bilimsel araştırmalar yapılmasına rağmen, ikna edici bir kanıt ortaya koyulamamıştır. Bilim insanlarının sözde bilim olarak değerlendirdiği parapsikoloji ile ilgili laboratuvar araştırmalarının yapılabilmesi için bazı metodolojiler gerekmektedir. Dünyanın birçok yerinde özel laboratuvarlarda metodolojik parapsikoloji araştırmaları yapılmaya devam etmektedir. Ancak bu araştırmaları finanse eden, sponsorluğunu üstlenen üniversitelerin sayısı fazla değildir. Gazetelerde makale olarak bu akademik araştırmaların sonuçlarına da yer verildiği görülmektedir.
Etiyoloji nedir, türleri nelerdir? Hakkında detaylar yazımızdadır.
Hayvanlarda Parapsikoloji Nasıldır?
Hayvanların parapsikolojik yetileri konusunda araştırmalar yapılmaktadır. Kedi familyasından olan hayvanların auraları gördükleri ve farklı alemlere yolculuk ettikleri bilinmektedir. Ayrıca köpeklerin de olabilecekleri önceden hissettikleri ve sahiplerinin başına gelebilecek bir belaya karşılık bu belayı kendi üstlerine çektikleri bilinmektedir. Harvard Üniversitesi’nin öğretim görevlilerinden Prof. Dr. Rupert Sheldrake; kedi ve köpeklerin parapsikolojik güçlerinin olduğunu savunmaktadır. Tezini kanıtlamak için ise; 200 farklı örnek sunmuş ve bu örnekler ile tezini temellendirmiştir. Geleceği gören bir kedinin; sahibinin bineceği otobüsün kaza yapacağını öğrenince, sahibinin o otobüsü kaçırması için uğraşması örneği bu 200 örnekten biridir. Yangını haber veren, şehirde hortum çıktığında sahibini bodruma yönlendirerek zarar görmesini önleyen kediler de bu örnekler içerisindedir.
Yunusların güçlü iletişimleri ve sesleri ise hala daha araştırılmaya devam etmektedir. Yılanların, bulundukları yere astral seyahat yapıldığında bunu hissettikleri düşünülmektedir. Düşünce okuyabildiği düşünülen bazı hayvanlar da incelenmeye devam edilmektedir.
Parapsikolojinin Bilim Olarak Kabul Edilmeme Sebebi Nedir?
Parapsikolojinin bilim dalı olmama nedeni; modern bilimdeki kabul edilebilirliğin sınırlı olduğu 5 duyu organını aşıyor olmasıdır. Ortaya çıkan sonuçta sabitlik ve nesnellik bulunmamaktadır. Herkesin aynı sonucu alabileceği bir bilim dalı değildir. Algı ötesini ifade etmektedir ve birçok araştırma merkezinde araştırılmaktadır. Ancak bilimsel bir nitelik kazanmasını gerektirecek bir temele oturtulamamıştır. Örnek vermek gerekir ise; akşam saatlerinde 4 kişinin bir odada oturduğu ve oturulan odanın kapısının da açık olduğu düşünülsün. 4 kişiden birinin kapıdan geçen bir görüntü görmesi ve irkilmesi, kalan 3 kişinin de bu görüntüyü gördüğü anlamına gelmemektedir. Gören kişi parmağı ile de gösterse, aynı görüntüyü göremeyebilmektedirler.
Parapsikoloji İle İlgili Video Anlatım
youtube
Amerikalı Parapsikologların Parapsikolojiye Yaklaşım Yöntemleri
Amerikalıların parapsikoloji deney yöntemleri aşağıdaki iki yöntemde yoğunlaşmaktadır:
RNG yöntemi ile psikokinezinin varlığını ortaya koymayı amaçlamaktadırlar.
Duyular ve dış algılamanın varlığını ortaya koyarak uyaranlardan yalıtılmanın mümkün olduğunu Ganzfeld uyarımı ile ortaya koyabilmek mümkündür.
ABD’de gezici durugörü olasılıklarının incelenmesi için devlet sözleşmesi altında gerçekleştirilen parapsikoloji araştırmaları da mevcuttur.
Parapsikoloji Araştırma Merkezleri Olan Ülkeler Hangileridir?
Parapsikoloji araştırma merkezlerine sahip ülkeler şu şekildedir:
Rusya
ABD
Japonya
İngiltere
Çin
Hollanda
Almanya
Fransa
Portekiz
İsviçre
Parapsikoloji Araştırma Laboratuvarı Bulunan Ülkeler Nelerdir?
Parapsikoloji araştırma laboratuvarı olan ülkeler aşağıda sıralanmıştır:
ABD
Almanya
Japonya
İskoçya
Fransa
İtalya
Cüzzam nedir? Detaylarına yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Psikoloji ve Parapsikoloji Arasındaki Fark Nedir?
Parapsikoloji ve psikoloji ayrımı yapıldığında; psikoloji, insanların davranışlarını ve gözlemlenebilir olguların temelini anlamak amacı ile araştırma yapılarak oluşturulan bilim dalıdır. Parapsikoloji ile ise; duyu ötesi algı olan adlandırılan, açıklanamayan olaylar araştırılmaktadır. Psikolojide bir olayı açıklamak için sistematik bilimsel yöntemlerden ve istatistiki analiz yöntemlerinden yararlanılmaktadır. Ancak parapsikolojide olayları araştırırken doğal nedenlerden, şans eseri ortaya çıkan ve açıklanamayan tablolardan yararlanılmaktadır. Zener kartları olarak da isimlendirilen ESP kartları ile çalışmalar yapılmaktadır.
Zener Kartları Nedir?
Zener kartları; Joseph Banks Rhine’in geliştirdiği ve ESP için kanıt oluşturmayı amaçlayan bir parapsikoloji yöntemidir. 1920 yılı ile beraber kullanılmaya başlanmıştır. Daire, artı, kare, dalga ve yıldız şekillerinin 5’er kere bulunduğu kartlardır. Toplamda 25 adettirler. Bu kartlar kapalı olarak sıralanmaktadırlar ve kartların tahmin edilmesi istenmektedir. İstatistiki olarak bakıldığında; 5 karttan birinin doğru tahmin edilebilme olasılığı %20 olmaktadır. Bu hesaba göre deney 10.000 kere tekrarlandığında, 2.000 kere doğru tahmin yapılması normal sayılmaktadır. Ancak doğru tahmin sayısının 2.200’e çıkması durumunda; iki milyonda bir olan bir ihtimal gerçekleşmiş olmaktadır. Bunun rastlantı olma ihtimali ise; Rhine tarafından 1.7 milyonda 1 olarak değerlendirilmektedir.
Parapsikoloji İle İstihbarat Örgütlerinin ve Polisiye Olayların İlişkisi
Parapsikoloji ve istihbarat örgütlerinin bağlantısına bakıldığında; düşman olarak benimsenen kişi ve devletlerin bilgilerine erişim sağlayabilmek amacı ile istihbarat örgütleri bünyelerinde medyum ve telepat bulundurabilmektedirler. Geçmiş örnekleri ise aşağıda verilmiştir:
ABD istihbarat örgütü olan CIA; 1970li yıllarda, bünyesinde 7.000 civarı medyum bulundurmaktaydı. Vietnam Savaşı sırasında da bu kişilerden yardım aldığı bilinmekteydi. Hipnoz ve telepati yöntemleri üzerine çalışan kişilerdi.
Rus istihbarat örgütü olan KGB; 1975li yıllarda medyumları da bünyesine katmıştı. O yıllarda medyumların tutuklandığı ve sonrasında KGB adına çalıştırıldığı bilinmekteydi. 1976 yılında kurulan parapsikoloji birimi ile beraber, rejim aleyhine çalışmaların engellenmesi amaçlanmaktaydı.
1951 yılında Londra’da meydana gelen hırsızlık olayı ile beraber; kiliseden 50 kg ağırlığında değerli bir taşın çalındığı duyulmuştu. İngiliz polisinin bu taşı çalan kişiyi yakalayamaması üzerine; Belçika’daki Peder Harkos’tan hırsızın bulunabilmesi için yardım istendi. Bunun üzerine Peder Harkos; hırsızlığın yaşandığı kiliseye gidip parapsikoloji teknikleri ile konsantre olarak hırsızın bulunduğu yeri söyledi. Ardından ilgili adrese baskın yapıldı ve değerli taşı çalan hırsız da orada bulundu.
Deve tabanı nedir? Hakkında bilgileri de inceleyebilirsiniz.
The post Parapsikoloji Nedir? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi.
Kaynak: https://www.zovovo.com/parapsikoloji-nedir/
0 notes
Text
Laranjit Nedir, Belirtileri Nelerdir?
Laranjit halk arasında gırtlak ya da ses kutusu olarak da bilinen larinksin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Laranjit kişilerin sesleri kalın ve çatallı çıkar. Hastalık hem kısa süreli hem de uzun süreli olabilir. Genellikle aniden başlayan hastalık hafta içinde iyileşmeye başlar. Kronik belirtiler 2 haftadan uzun sürer. Hekimin hastalığın tedavisinden önce altta yatan başka bir hastalık olup olmadığına bakması gerekir. Larenks, boynun orta hattında yer alır. Hem solunum hem de konuşma fonksiyonlarını yerine getirir. Larenks kaslar, mukoza ve kıkırdaklardan oluşur. Larenjit olması halinde, enfeksiyon her 3 bölgeye de tutunmaktadır. Hastalığa en sık virüsler etki etmektedir. Yapılan araştırmalara göre üst solunum enfeksiyonlarının yaklaşık yüzde 20 ile yüzde 25’inde larenjit görülmektedir.
Kemosentez nedir, çeşitleri nelerdir? Hakkında bilgilere de bakabilirsiniz.
Laranjit Belirtileri Nedir?
Laranjit belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Öksürük,
Hafif ateş,
Halsizlik,
Baş ağrısı,
Boyunda lenf bezlerinde büyüme,
Yutkunma güçlüğü,
Burun akıntısı,
Ses kısıklığı laranjit ile birlikte görülmektedir.
Laranjite soğuk algınlığı, farenjit, tonsillit ve grip de eşlik edebilir. Çoğu zaman larenjit 2. Ve 3. Günde şiddetlenir ve 1 hafta sonunda düzelir. Diğer belirtiler geçse bile bir süre daha çatallanma problemi devam edebilir. Nefes darlığı laranjit ile sık görülen bir belirti değildir. Nefes borusunda ya da gırtlakta ödem ve ödemden kaynaklı daralmadan dolayı oluşur. Genellikle bu durum çocuklarda görülmektedir ve hekime başvurmak şarttır.
Larenjit Nedenleri Nelerdir?
Larenjit nedenleri başında para influenza, rhinovirusler ve influenza gelir. Diğer üst solunum yolları etkilenmeksizin, izole larenjit vakalarına rastlanmaktadır. Bakteriyel larenjitler ikinci sıklıkta görülen belirtilerdir. Klinikte görülen belirtiler daha sistemik ve şiddetli olur. Tedavisi için antibiyotik ile birlikte destekleyici diğer ilaçları kullanmak gerekir. Boğmaca ve difteri gibi geçmişte daha sık görülen hastalıklar larenjit olarak karşımıza çıkabilir. Krup isimli gırtlak ve bronşların beraber tutulduğu tablo çocuklarda görülür ve mutlaka erken tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde ciddi problemler ortaya çıkabilir.
Etiyoloji nedir, türleri nelerdir? Merak edilen bilgiler yazımızdadır.
Larenjit İle İlgili Video Anlatımı
youtube
Viral Larenjit Tedavisi Nasıl Yapılır?
Viral larenjit tedavisi için her zaman hekimin bir şey yapmasına gerek yoktur. Çünkü bazı larenjitler kendiliğinden düzelebilmektedir. Hastaların dikkat etmeleri gereken önemli noktalar bulunur. Bu noktalardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Kafein, alkol ve sigara dumanından kaçınılmalıdır.
Antibiyotik tedavisinden kaçınmak gerekir. Çünkü larenjit çoğu zaman virüslerden kaynaklı meydana gelir. Antibiyotikler virüsler üzerinde etki etmez.
Ses istirahati yapılmalıdır. Şarkı söylememek, uzun süre konuşmamak ve bağırmamak gerekir. Ses istirahati yapan kişilerin yumuşak tonda konuşması gerekir. Ancak fısıldar gibi konuşulmamalıdır.
Baş ağrısı ve ateş varsa ağrı kesici ateş düşürücü ilaç kullanılabilir.
Ses tellerinin nemli kalması için bol bol su içilmelidir. Baş ağrısı ve halsizlik şikayetleri de yeterli miktarda su içildiği zaman geçer.
Antibiyotik kullanılması gereken zaman olabilir. Antibiyotik mutlaka hekim önerisi ile kullanılmalıdır. Enfeksiyonun şiddetli olması ve beklenen sürede düzelmenin başlamaması halinde antibiyotik tedavisi yapılması gerekebilir. Dalağı alınmış kişiler, kemoterapi gören hastalar gibi bağışıklık sistemi sorunu olanların antibiyotik kullanması şart olabilir.
Kronik Larenjit Nedenleri Nelerdir?
Kronik larenjit nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Boğaz reflüsü,
Alerji,
Tütün kullanımı,
Sesin aşırı kullanımı,
Kortizonlu solunum spreyi, yüksek tansiyon ilaçları, idrar söktürücülerin kullanımı,
Romatizmal hastalıklar hastalığa neden olur.
Sesin aşırı kullanılması durumu genellikle aktörler, öğretmenler ve şarkıcılar arasında görülmektedir. Eğer ses kısıklığı 3 haftadan daha uzun sürerse mutlaka KBB uzmanına başvurmak gerekir. Muayene sırasında hekim ağızdan ve burundan gerisine girerek ses tellerini kontrol eder.
Ne Zaman Doktora Başvurmak Gerekir?
Larenjitte doktora başvurma zamanı belirtiler ile kendini belli eder. Aşağıdaki durumlarda mutlaka hekime başvurmak gerekir:
Herhangi bir operasyondan sonra ses kısıklığı olduysa,
Enfeksiyon olmadan boyundaki lenf bezlerinde şişme olduysa,
Enfeksiyondan 2 3 hafta geçmesine karşın boyundaki lenf bezlerinde şişkinlikler inmediyse,
2 günden uzun süredir ateş varsa,
Nefes darlığı devam ediyorsa,
Belirtiler şiddetini artırıyorsa doktora başvurmak gerekir.
Doktora başvurduktan sonra hekim muayenesi ile ses teli sorunlarının olup olmadığına da bakılır. Ses tellerini hareket ettiren sinirlerin felçleri, ses teli ve gırtlak bölümlerinin kanserini, ses tellerinin iyi huylu şişlikleri varsa tespit edilir.
Larenjit Nasıl Teşhis Edilir?
Larenjit teşhisi semptomatiktir. Belirtiler tanı koymaya yardımcı olur. Genellikle profesyonel şarkıcılar, çok çocuklu genç anneler, askerler ve öğretmenler bu hastalığa yakalanırlar. Çocuk yaş grubunda gırtlağın anatomik yapısından kaynaklı solunum kesilmesi olabilir. Bu duruma sık rastlanılmakla birlikte mutlaka muayene edilerek ortadan kaldırılmalıdır. Eğer kişide ses kısıklığı ve sigara öyküsü varsa, gırtlak kanserinin ilk belirtileri görülmeye başlamış olabilir. 10 ila 14 gün arasında geçmeyen ses kısıklıklarında mutlaka Kulak Burun Boğaz hastalıkları uzmanına başvuru yapmak gerekir.
Fütürizm nedir? Hakkında bilgileri de inceleyebilirsiniz.
Larenjiti olan Hastalar Ne Yapmalıdır?
Larenjiti olan hastaların yapması gerekenler başında düzenli olarak ilaç tedavisine devam etmeleri gelir. Doktorlar hastanın larenjit kronik tipe sahip olduğunu tespit ederlerse, antibiyotik kullanılması gerekir. Eğer bu hastalık tedavi edilmezse ilerde pek çok hastalık olabilir. Ses problemleri gibi rahatsızlıklar uzayıp gider. Eğer hekim gerekli görürse balgam söktürücü ilaçlar verebilir. İlaçlar ile birlikte hastanın yeterli sıvı tüketimi yapması son derece önemlidir. Larenjit tedavisinde sıcak çorba içilebilir ve bol miktarda su içilmelidir. Ses terapisi yapılarak sesin dinlenmesi sağlanmalıdır. Mutlaka gırtlağa buhar uygulaması yapılmalıdır.
Grip ve Soğuk Algınlığı Larenjite Yol Açar mı?
Grip ve soğuk algınlığının larenjite dönüşmesi mümkündür. Soğuk havalarda insanlar solunum yolu hastalıklarına yakalanabilirler. Grip ve soğuk algınlığı ile beraber boğaz reflüsü de larenjite neden olabilir. Reflü hastalığının larenjite sebebiyet verdiği bilinmektedir. Reflü gırtlağa ilerler ve etkisini göstermeye başlar. Sesin bilinçsizce kullanılması ve gırtlağın farklı durumlardan dolayı yanlış kullanılması da larenjite neden olur. Akut larenjit bir iki hafta süren bir rahatsızlıktır. Ancak kronik larenjit 3 haftayı geçen durumları kapsar.
Çocuklarda Larenjit Belirtileri Nelerdir?
Çocuklarda görülen larenjit belirtileri arasında yutmada zorluk, nefes almada zorluk, 39 derecenin üzerinde ateş yer almaktadır. Çocuklarda görülen larenjit belirtileriyle yetişkinlerde görülen belirtiler farklı olabilir. Çocuklar arasında larenjit sık bulaşır. Yukarıda sayılan belirtiler epiglottit hastalığını işaret ediyor olabilir. Bu hastalıkta soluk borusunu çevreleyen doku iltihaplanmış olur. Tehlikeli bir durum olduğundan mutlaka tıbbi tedavilerin alınması gerekir. Genellikle hastalık kendi başına 1 hafta içinde iyileşir. Evde yapılacak şeylerle hastalığın semptomlarının hafifletilmesi mümkündür. Bu durum genellikle akut larenjitte görülmektedir. Kronik larenjit tedavilerinde ise alkol kullanımı, mide ekşimesi, sigara kullanımı gibi altta yatan nedenlerin tedavi edilmesi amaçlanmaktadır.
Boğaz Yollarının Tahriş Edilmesi Larenjite Neden Oluyor?
Boğaz yollarının tahrişinde larenjit görülür. Boğazın tahriş olması için sık öksürmek bile yeterli bir nedendir. Boğazın tahriş olmaması için aşırı sıcak ya da soğuk yiyecek ve içeceklerden kaçınmak gerekir. Ses telleri fazla yorulmamalıdır. Ses dinlendirilmelidir. Fazla bağırmak bile laranjit nedeni olarak karşımıza çıkabilir.
Merak edilen cüzzam nedir? Hakkında detaylara yazımızdan ulaşabilirsiniz.
The post Laranjit Nedir, Belirtileri Nelerdir? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi.
Kaynak: https://www.zovovo.com/laranjit-nedir/
0 notes
Text
Kar Nasıl Oluşur?
Kar oluşumu; 0 ℃’nin altında su buharının yoğunlaşması sonucunda gerçekleşmektedir. Kar taneleri; beyaz, parlak ve çoğunlukla altıgen olmaktadır. Kar kristallerinin çeşitlerinin sayısı oldukça fazladır. Birbirlerinin aynısı da değillerdir. Ancak hepsi altı köşelidir. Yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlar göz önüne alındığında; birbirinin aynısı olan iki kar tanesi bulunmamaktadır. Kar kristalleri üzerinde yapılan ilk araştırmaların sahibi ise; ABDli Wilson Bentley olmaktadır. Wilson Bentley, yaklaşık olarak 50 yıl süresince kar kristallerini fotoğraflamıştır. Yaklaşık olarak çektiği 6.000 fotoğraf içerisinde, birbirinin aynısı olan bir kar tanesi görmemiştir. Birbirinin aynısı olan iki kar kristali ise; 1988 yılında Wisconsin’de bulunmuştur.
Kar Yağışının Bilimsel Açıklaması Nedir?
Karın bilimsel açıklamasına bakıldığında; kar parçacıklarının oluşma süreci, yeryüzündeki nehir ve göl gibi su kaynaklarının güneş ısısı aracılığı ile buharlaşarak atmosfere yükselmesi ile başlamaktadır. Atmosferik havanın yoğunluğundan daha hafif bir su buharı olduğu için yükselmesi ile beraber bulutları oluşturmaktadır. Hava ısısının fazlalaşması ile beraber su taşıma kapasitesi de artmaktadır. Hava ısısının düşmesi sonucu ise; su taşıma kapasitesi düşmektedir. Buharlaşan suyun çıktığı yüksekliğin artması ile beraber; daha soğuk bir ortamda olduğu için nem taşıyamamakta ve süper yoğun bir hale geçmektedir. Süper yoğun haldeyken gaz halindeki suyun havadaki toz parçacıklarına yoğunlaşması ile beraber kar parçacıkları meydana gelmektedir. Kar parçacıklarının birleşmesi ile beraber ise; kar kristalleri meydana gelmektedir. Kar kristallerinin birleşme şekillerine göre farklı biçimlerde kar taneleri oluşmaktadır. Altıgen, yıldız, çiçek, iğnecik gibi pek çok şekilde oluşabilmektedir.
Etiyoloji nedir, türleri nelerdir? Bilgilerine de bakabilirsiniz.
Kar Yağışını Oluşturan Unsurlar Nelerdir?
Kar yağışının temel unsurları aşağıda verilmiştir:
Bölgenin deniz seviyesinden yüksekliği, kar yağışının görüleceği sıklığı belirlemektedir. Deniz seviyesinden yükseklik arttıkça, kar yağışının görülme sıklığı da artmaktadır.
Bölgenin ekvatordan uzaklığı, kar yağışının sıklığını etkilemektedir. Ekvatordan uzak olan yerlerde kar yağışı daha sık görülmektedir.
Yüksek dağ zirveleri bembeyaz iken deniz seviyesine doğru inildikçe kar görülmemesinin sebebi; kar tanelerinin dağlara düşmesi ve aşağıya yaklaştıkça yağmur tanelerine dönmesidir.
Kar Nasıl Oluşur? Hakkında Video Anlatımı
youtube
Dünyada Kar Yağışı Nasıldır?
Dünyada kar olaylarına bakıldığında; kutup bölgelerinde ve ılıman iklimin görüldüğü iç kısımlarda yoğun olarak kar yağışının görüldüğü bilinmektedir. Kuzey yarımkürede 30 derece enlemi ve güney yarımkürede 25 ile 30 derece enlemleri arasında kar yağış sınırı olmaktadır. Dağlık alanlarda kar yağışı artışı olmaktadır. Kar yağış sınırının en fazla olduğu alan ise; subtropikal çöl alanları olmaktadır.
Yüzey Formlarına veya Türlerine Göre Kar Çeşitleri Nelerdir?
Yüzey formları ya da türleri açısından kar türleri aşağıdaki gibidir:
Toz kar
Tahıl kar
Çürük kar
Çözülmüş kar kabuğu
Cam buz
Güneş fincanı
Bu kar tanelerinden bazıları yeryüzüne ulaşırken bazıları havada belirli bir süre durmakta ve sonrasında yok olmaktadırlar.
Kar Yağış Çeşitleri Nelerdir?
Kar yağış türleri; kar tanelerinin şekline ve niteliğine göre şu şekilde adlandırılmaktadır:
Lapa lapa: Kar taneleri; durgun bir havada ve fazla soğuk olmayan bir ortamda birleşmektedir. Çapları ortalama 1 cm civarındadır. Lapa lapa isimli kar yağışında kar taneleri iri olmaktadır. Kuşbaşı kar olarak da isimlendirilmektedir.
Sulusepken: Atmosferin üst kısmında, soğuk olmayan bir havada oluşmuş olan kar tanelerinin yere yakın alanda sıcaklığın artması sonucunda erimeye başladığı görülmektedir. Bu erime ile beraber, kar taneleri yağmura veya karla karışık yağmura dönüşmektedir. Sulusepkenin yanı sıra, sulu kar olarak da isimlendirilmektedir.
Graupel: Bulgur olarak da adlandırılmaktadır. İdeal kar tanelerinden daha küçük, yuvarlak ve sert olan taneciklerdir. Çevreleri ise; ince bir buz tabakası ile çevrilidir. Yere oldukça hızlı düşmelerinin yanı sıra, zıplamaktadırlar.
Kuru kar: Aşırı soğuk ve nem oranının düşük olduğu durumlarda; çapı 1 mm’den daha düşük olacak şekilde küçük kar kristalleri oluşmaktadır. Kuru kar ile yerde ince bir kar tabakası oluşmaktadır ve bu kar hemen erimediği için çevrenin ıslanma durumu da oluşmamaktadır.
Tipi: 56 km/s’ten daha hızlı bir rüzgar ile beraber kar yağmaya başladığında, bu duruma tipi denmektedir. Görüş mesafesinin azaldığı ve yürümenin de güçleştiği bir yağış çeşididir.
Fütürizm hakkında ayrıntılar yazımızdadır.
Kar Tanelerinin Kristalizasyonu Nasıldır?
Kar tanelerinin ortalama çapı; 2 ile 4 mm arasındadır. Ağırlıkları ise yaklaşık 0.005 gram olmaktadır. Kar kristallerinin her kolundan 3 ve 12 farklı kol ayrıldığı, bu kolların ise oksijen atomunun dizilişini temsil ettiği düşünülmektedir. Ancak kanıtlanmış olan bir önerme değildir. Kar tanelerinin şeklini belirleyen ise; oluşmaya başladığı zaman dilimindeki sıcaklık ve nemdir. Sıcaklık ve neme göre kar tanelerinin şekilleri ise şöyledir:
-2 ℃’deki kar taneleri simetrik üçgen şeklinde olmaktadırlar.
0 ℃ ile -3 ℃ arasında ise; ince ve düz şekilli kristaller meydana gelmektedir.
-3 ℃ ile -8 ℃ arasında oluşan kristaller; iğne, içi boş sütun ya da prizma şeklinde olmaktadır.
-8 ℃ ve -22 ℃ arasında kar taneleri tabak şekline dönmektedir ve dallı ya da dendritik özelliklere sahip olabilmektedir.
-15 ℃’deki kristaller, sıvı damlacıklarını tüketerek büyümektedirler.
-22 ℃’nin altında olan kristaller sütun şeklindedir ve diğer kar tanelerine göre daha karmaşık bir büyüme modeline sahip olmaktadırlar.
-5 ℃’deki sütun şeklindeki kar tanesinin büyüme eğiliminde olması halinde; sıcak bir havada tabak plaka ya da dendritik şekil almaktadır. Şapkalı sütun olarak da isimlendirilmektedir.
Göl Etkisi Karı Nedir?
Göl etkisi karı; deniz veya körfez etkisi olarak da ifade edilmektedir. Gölün üzerinde soğuk ve kuru bir hava akımının meydana gelmesi ile beraber nem toplanmaktadır. Toplanan nem ile beraber sıcaklık artmaktadır. Isının artması ile beraber yükselme meydana gelmektedir. Ancak yükselme ile beraber de soğuma oluşmaktadır. Bu bulutları meydana getirmektedir. Bulutların süper yoğun hale gelmeleri sonucunda ise; kar yağışı oluşmaktadır. Göl etkisi karı bu şekilde oluşmaktadır ve Amerika ile Avrupa’daki bazı göllerde bu olayın sıklıkla yaşandığı bilinmektedir.
Kar Yağışı ve Ekosistem İlişkisi
Karın ekosisteme etkisine bakıldığında; yer altı ve yüzeydeki su kaynaklarının beslenmesinde rol oynamaktadır. Kış boyunca yağan kar sayesinde beslenen su kaynakları; tarım ve kamusal su ihtiyaçlarının karşılanmasına imkan tanımaktadır. Bu sayede su kaynakları yenilenmektedir. Ayrıca kar yağışı ile beraber hayvan ve bitkiler de soğuktan korunabilmektedirler. Bitkilerin ve kış uykusuna yatan hayvanların donmaktan korunmasını sağlamaktadır. Karın içerisinde hava vardır ve izolasyon imkanı sağlamaktadır. Besin stoklarının zarar görmeden muhafaza edilebilmesi de kar yağışı ile sağlanabilmektedir. Karın bu avantajını soğuk bölgedekiler evlerini kar ile yaparak kullanmaktadırlar.
Cüzzam nedir? Bilgilerini de inceleyebilirsiniz.
İlk Suni Kar Üretimi Ne Zamandır?
Suni kar üretimi; 1975 yılında yapılmıştır. ABD’de bulunan Berkeley, California Üniversitesi tarafından suni kar üretimi yapılmıştır. Snomax ismi verilen protein, toz parçacıkları yerine kullanılarak suni kar üretilmiştir. Üretimi Prof. Steve Lindow üstlenmiştir. İlerleyen yıllarda suni kar kullanımı artmıştır. 1994 yılındaki Norveç Kış Olimpiyatları’nda da suni kar kullanımı olmuştur.
The post Kar Nasıl Oluşur? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi.
Kaynak: https://www.zovovo.com/kar-nasil-olusur/
0 notes
Text
Fütürizm Nedir?
Fütürizm İtalya’da başlayan heykel, resim, edebiyat akımıdır. Akım 20. Yüzyıl başlarında ortaya çıkmıştır. Fütürizm hem şimdiki zamanı, hem geçmişi, hem de geleceğe ait duyumları aynı anda anlatmak ister. Le Figaro isimli 1909 yılında yayımlanan gazete ile birlikte fütürizm esasları belirlenmiştir. Filippo Tommaso Marinetti’nin yayımladığı yazı ile birlikte fütürizm akımının başladığı kabul edilir. Fütürizm ile birlikte makine devri, canlılık, savaş, tehlike, faşizm teorisi benimsendi. Akım radikal bir dönüşümü ifade ediyordu. Akımın içinde anarşist öğeler ve evrenin dinamiznimi işaret eden çeşitli semboller bulunuyordu. Akımın etki alanı Mayakovski ve Rusya’da Velemir Hlebniikov sayesinde genişlemiştir. Akım zaman içinde geleceğin tasarlanması çabasına dönüşmüştür. Fütürizm izlerini hem bilimde hem de sanat dünyasında halen görmek mümkündür.
Ayrıca ergonomi nedir? Bilgilerini de inceleyebilirsiniz.
Fütürist Resim Nedir?
Fütürist resim kübizme dayanmaktadır. Fütürist resmin başlangıcını Giacomo Balla’nın Tasmalı Köpeğin Dinamizmi resmi ile tanımlamak mümkündür. Akımın en önemli temsilcileri arasında Luigi Russolo, Umberto Boccioni, Marcel Duchamp yer alır. Fütürist akımının temsilcileri kübizm akımının araştırmalarında faydalanır ancak bununla sınırlı kalmaz. Bu dönemde resim alanında yeni buluşlara da gidilmiştir. Fütürist resimin en önemli eserleri arasında Uzayda Küre Şeklinde Genişleme ve Elastiklik yer alır. Resim konusu olarak hareket içeren öğeler tercih edilmiştir. Dansözler, fabrika, motor, uçak, mekanik araçlar ve boşluk içinde yer değiştiren temalar kullanılmıştır.
Boccioni bildirisini yayımlarken “Biz hayata yeniden karışmak istiyoruz. Sanatta kendi geçmişimizi anlayacağız ve zamanın entelektüel gereksinimleri ile ilişki kuracağız.” Demiştir. Fütüristler resim alanında sıkça fotoğrafçı Muybridge’in denemelerinden faydalanmışlardır. Fütüristler gerçekten de söylemleri ile uygun yapıtlar ortaya koymuştur. Hareketli figürlerin ve nesnelerin ritmi en iyi Keman Yayının Ritimleri ve Balkonda Oynayan Kız eserlerinde görülmektedir.
Fütürizm Akımı Neye Dayanır?
Fütürizm akımının dayanağı insan düşüncesinin olumlu olana yönlendirilmesidir. Fütürizm ülkemizde Ufuk Tarhan tarafından başarılı bir şekilde temsil edilmektedir. Tarhan hem bireylerin hem de kurumların fütürist bir bakış açısına sahip olmaları gerektiğini belirtmiştir. İtalya’da başlayarak daha sonra bütün Avrupa’ya yayılan bu akım, yenileşmenin bütün olanaklarına kapı açılmasını sağlamıştır. Akımın öncülerinden Marinetti yayın yönetmeni, oyun yazarı, şair, romancıdır. Marinetti yayımladığı bildiride hızın üstünlüğünü iddia etmiştir. Ona göre bir yarış arabası yunan heykelinden daha güzeldir.
Fütürizm Akımı Özellikleri Nelerdir?
Fütürizm akımı özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
Fütüristlere göre sanat tarihi faydasızdır. Sanat tarihçilerine aldırmamak gerektiğini düşünüler.
Fütürist şiirde geleneksel kurallar terk edilmiştir. Ölçü ve uyak yoktur. Şiir yazarken özgür davranılması gerektiğini düşünürler. Fütürizm şiirinde serbest tarza yazılan şiirler ön plandadır.
Fütüristler eserlerinde mantıklı cümleler kurmayı reddederler.
Fütürist parolası “sözcüklere özgürlüktür.”
Hızın güzelliği her fırsatta vurgulanır. Trenler, arabalar ve uçaklar bu nedenle üstün görülürler.
Evrenin canlılığı ve hareketi resimlerde yansıtılır.
Fütüristler durgunluk ve uyuşukluğu sevmezler.
Eserlerde savaş, kavga ve buna benzer saldırgan hareketleri içeren konuları görmek mümkündür.
Amonyak nedir? Hakkında bilgilere yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Fütürizm İle İlgili Video Anlatım
youtube
Fütüristlerin İnandıkları Gelecek Tahminleri Nelerdir?
Fütüristlerin inandıkları gelecek tahminleri The Futurist dergisinde yayınlanmıştır. Bu tahminlerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Gelecekte bütün işlerin robotlar tarafından yapılacağı söylenmiştir. Bu nedenle komedyenler, tasarımcılar ve yaratıcı olan bütün meslekler yükselişe geçecektir.
Kızıl ötesi drone sistemleri sayesinde orman yangınlarının yüzde 5’e kadar azalacağı belirtilmiştir.
Bütün küresel finansal işlemlerin yaklaşık yüzde 10’u Bitcoin başta olmak üzere çeşitli kripto para birimleri ile yapılacak.
Dünyanın merkezine bir sonda göndürelecek ve bu sonda sayesinde depremleri önceden tahmin etmek mümkün olacak.
Geleneksel ilaçların kullanımı terk edilerek, bireye özel ilaçlar kullanılacak.
Bilim insanları tarafından yeni bir iletişim sistemi geliştirilecek. Bu sistem sayesinde hem insanlar birbiriyle konuşacak hem de diğer türler ile iletişim kurulacak.
Yolda olası kaza durumunda ilk müdahale kişiye aracı tarafından yapılacak. Yani arabalar aynı zamanda doktor olacaklar.
Geleneksel üniversitelerin yarısında fazlası kapanacak. Yeni bir eğitim sistemi ortaya çıkacak.
Elektrik kullanım miktarı yüzde 83’lere kadar çıkacak.
Rüyaları kayıt edip izlemek mümkün olacak.
Bütün bu tahminler seneler öncesinden yapılmıştır.
Fütürizm Akımının Ortaya Çıkma Nedenleri Nelerdir?
Fütürizm akımının ortaya çıkma nedenleri başında makineleşme çağının yaşanmasıdır. 18. Yy ile 19 yy arasında makineleşme çağı yaşanmıştır. Buharlı makinelerin icadı ile birlikte Sanayi Devrimi olmuştur. Sanayi Devrimi teknolojinin daha önce emsali görülmemiş şekilde yükselmesiyle sonuçlanmıştır. İnsanların hayatında büyük değişimler olmuştur. Bu değişimler elbette sanatta da görülmüştür. Tablolar teknolojiye övgü niteliğindedir. Sanayi Devrimi’nin en belirgin sembollerini tablolarda görmek mümkündür. Fabrikalar ve trenler konu olmuştur. 19. Yy. Avrupa genelinde geleneksel sanata tepki gösterildiği bir dönemdir. Bunun en önemli nedeni, bilimsel gelişmelerin yaşanmasıyla, dogmatizmin tamamen yıkılmasıdır. Artık düşünsel beceriler geliştirilmeye başlanmıştır. Fransa’da aynı dönemde avangart adı verilen bir kavram ortaya çıkmıştır. Bu kavram yenilik ve deneysellik içeren sanat eserlerini tanımlar. Fütürizm ile birlikte kübizm, fovizm ve ekspresyonizm gibi diğer akımlar da kendilerinden bir önce gelen sanat akımına saldırmak noktasında buluşmaktadırlar. Fütürizm saldırganlığın ve yıkıcı unsuların en üst noktaya çıktığı nokta olarak tanımlanabilir.
Kehribarın faydaları hakkında detayları da inceleyebilirsiniz.
Fütürizmin Ortaya Çıktığı Dönemde İtalya
Fütürizm döneminde İtalya’yı anlamak, akımın anlaşılması açısından büyük önem taşır. İtalya o dönemlerde toplumsal, siyasi ve ekonomik anlamda büyük problemlerle boğuşmaktadır. Avrupa’nın çoğu yerinde yoğun teknolojik gelişmeler yaşanırken, İtalya geride kalıyordu. Bu durum halkın öfke yaşamasına neden olmuştur. Böyle bir ortamda Marinetti ve onun gibi aydınlar bir araya gelerek, kültürel gelişmişliği savunmuşlardır. Fütürizm bu nedenle yalnızca sanat akımı olarak düşünülmemelidir. Devrim gayesi ile hareket eden siyasi bir oluşum olarak düşülmelidir. Fütüristler için ikinci Rönesans gerçekleştirdiler diyenler bile vardır. Fütüristler bu akım aracılığıyla ülkelerini eskiden olduğu gibi ülkelerini saygın bir hale getirmek istemişlerdir. Bunun için de eskiye ait ne varsa, her şeyi yok etmişlerdir. Fütüristler bu nedenle geçmişe nefretle bakarlar. Yaşanılan çağdaş yaşamı ve hatta teknolojiyle birlikte gelişen kötü yönleri bile abartılı biçimde yüceltmişlerdir.
Fütürist Manifesto Nedir?
Fütürist manifesto fütürizm ilkelerinin neler olduğunu içerir. Manifesto 5 Şubat 1909 tarihinde yayınlaşmıştır. Yalnızca İtalya’da değil, bütün Avrupa çapında yankı uyandırması için Fransızca’ya çevrilmiştir. Bu manifesto La Gazzetta Dell’Emilia gazetesinin ilk sayfasında yayımlanmıştır. Fütürist manifestosunda 11 madde bulunmaktadır. Manifesto, “Tehlike sevgisi, enerji ve acelecilik alışkanlığı üzerine şarkı söylemek istiyoruz.” Cümlesiyle başlar. Sanatın tıpkı modern çağ gibi hareketli ve agresif olması gerektiğinden bahsedilmiştir. Eğer herhangi bir sanat eseri saldırgan değilse, onun başyapıt olamayacağına inanılır. Teknolojiye yoğun övgüler yapılır. Geçmiş ise kötülenir. Bildiride geçen en önemli maddelerden bir tanesi “Müzeleri, kitapları ve her türlü akademiyi yıkmaktır”. Bu maddeden de anlaşılacağı üzere fütüristler geçmişe işaret eden her türlü izden kurtulmak isterler.
Fütürizmin Tarihsel Gelişimi
Fütürizmin tarihsel gelişimi manifestonun yayınlandığı 1909 tarihinden itibaren başlamıştır. Yılların ilerlemesiyle fütüristler savaş sempatilerini daha yoğun ortaya koymaya başlar. Fütürizm akımının temsilcileri bizzat savaca katılmışlardır. Faşizm, fütüristler tarafından büyük destek görür.
Bibliyografya nedir, ne işe yarar? Merak edilenler yazımızdadır.
The post Fütürizm Nedir? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi.
Kaynak: https://www.zovovo.com/futurizm-nedir/
0 notes