#Ekrem Yener
Explore tagged Tumblr posts
stnblmavi · 3 days ago
Text
Bir şey söylemek istersen,
Vazgeçmek istersen,
Değiştirmek istersen,
Beklememelisin...
Yeniden başlayalım
Tanışalım, konuşalım,
Her derdin dermanını
Her gecenin sabahını
Bu bitmez özlemlerle dolu hayatını
Sonsuzluğa uzanan bir ömre dönüşen bir anıyla yaşayalım.
Kavuşalım,
Bir duaya esir düştüğün yerde,
Elele birlikte bir bütüne dönüşelim...
@stnblmavi
`Ekrem Yener`
13 Ocak 2022
10 notes · View notes
pazaryerigundem · 4 months ago
Text
Miniklerin mezuniyet coşkusu
https://pazaryerigundem.com/haber/183147/miniklerin-mezuniyet-coskusu/
Miniklerin mezuniyet coşkusu
Tumblr media
İBB’nin Yuvamız İstanbul kreşlerinden 2055 çocuk mezun olarak ilkokula geçiş yaptı. Yuvamız İstanbul Kreş Çocukları Mezuniyet Töreni’ne katılarak, bu heyecana ortak olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, çocuklarla birlikte şapka fırlattı.
İSTANBUL (İGFA) – İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin eğitimde fırsat eşitliği ilkesiyle hayata geçirdiği, örnek sosyal projesi Yuvamız İstanbul, 2023-2024 Eğitim döneminin mezunlarını verdi. Okul öncesi eğitimlerini tamamlayan çocuklar için Yenikapı Etkinlik Alanı’nda şenlikli, müzikli; dans ve jonglör gösterili, atölyelerin de yapıldığı mezuniyet töreni düzenlendi. Etkinlikte çocuklarla bir araya gelen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, mezuniyetlerin klasikleşen seremonisi yaparak çocuklarla şapka fırlattı.
 “KREŞLERİMİZDE 10 BİNİN ÜZERİNDE ÇOCUĞUMUZ VAR”
Mezun olan çocuklara ve ailelerine seslenen İmamoğlu, “Çok sevgili çocuklarımızın kreşlerimizin o güzel geleceği olan bu güzel çocuklarımızı görüyorsunuz. Her birini kucaklıyorum. Allah onlara zihin açıklığı versin. Güzel bir gelecek, pırlanta gibi bir yaşam onlar için çok güzel bir vatan, çok güzel bir memleket, hep beraber inşaa ederiz inşallah. Kreşlerimiz çok asil bir kuruma doğru olgunlaşma yolunda emin adımlarla yürüyor. Kreşlerimizde 150 kreş dediğimiz hedefimize çok az kaldı ve şu anda artık 10 binin üzerine çıkan, üstüne çıkan öğrencilerimiz var. Her birisi çok değerli bir altyapıyla, anaokullarına ve ilköğretim okullarına yolculuğa çıkıyorlar. Bu kreşlerimiz de 10 binin üzerinde çocuğumuz var. İnşallah hedefimiz 20 binlere doğru çıkan öğrenciyi her yıl geleceğe hazırlayarak onları anaokuluna ve ilkokuluna yollamak” dedi.
“HEDEFİMİZ HER YIL 10 BİNLERCE ÇOCUĞUMUZU HAYATA YETİŞTİRMEK”
“Sevgili İstanbullular, sevgili anneler, babalar. Çocuklarımıza bu yaşta yapılan yatırım bir memleket için parayla ölçülemeyecek kadar güçlü bir gelecek yatırımıdır” diyen İmamoğlu, “İnanınız burada görmüş olduğunuz çocuklarımız bizim ülkemiz için, şehrimiz için hatta milletimiz ve insanlık için çok üstün başarılara imza atacaklar. Bütün amacımız, bütün hedefimiz özellikle dünyanın bütün çocuklarıyla eşitleme adına İstanbul’umuzun da kreş hizmetinden uzak kalan semtlerine en yüksek sayıda kreşleri açarak, her yıl 10 binlerce çocuğumuzu hayata yetiştirmek. Kreşlerimiz de sadece iyi bir eğitim altyapısı vermiyoruz. Aynı zamanda sizlerle orada sürekli iletişim kurarak, yol arkadaşlarımızın hazırladığı programlarla annelere babalara çocuk anne baba ilişkisi ve sürece dair farklı buluşmalarla, farklı eğitimlerle sizleri de destekliyoruz. Sadece bunu da yapmıyoruz. Çocuklarınızı yine size ait olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi kurumumuza emanet ettiğiniz andan itibaren her ebeveynin daha ferah bir biçimde iş bulmalarına da imkân ve fırsat yaratmak için özel alanlar var ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“YOK ÖYLE KANAL MANAL KREŞ HERKESİ YENER, HER ŞEYİ YENER”
Çocuklara yapılan yatırımın en önemli yatırım olduğunu vurgulayan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“İşte her yönüyle kazandığımız, annenin babanın kazançlı çıktığı ve ailenin kazançlı çıktığı, vatanın milletin kazançlı çıktığı, insanlığın kazançlı çıktığı, ben iddiayla söylüyorum… Yok öyle kanal manal. Kreş, herkesi yener her şeyi yener. Kreş, bütün yoklukları, bütün kötülükleri ortadan kaldırır. Kreşler çocuklara yapılan yatırımlar insanları ve insanlığı zenginleştirir, daha iyi bir yaşam ortamı sunar. Aynı zamanda burada gördüğünüz hanımefendi, yol arkadaşlarımız, sevgili eğitimciler ki bu konuda hakkını teslim etmem lazım. Özellikle çocuk eğitimi, çocuk bakımı, okul öncesi eğitim konusunda çok yüksek sayıda kadınların, özellikle bu mesleğe ilgi duymasından son derece mutluyum. Dolayısıyla sevgili öğretmenlerimizi, eğitimcilerimize bu konuda uzmanlaşan yoğunluğu büyük oranda neredeyse yüzde 99 oranında kadınların olduğu böyle bir süreç bizleri de mutlu ediyor.”
“KREŞLERLE KADIN İSTİHDAMINA KATKI SUNUYORUZ”
“Kreşlerimizde de açtığımız her kreş üzerinden artık yüzlerce yarınlarda da binlerce diyeceğimiz kadın istihdamına da ayrıca katkı sunmuş oluyoruz. Bakın kaybeden hiç kimse yok. Hani öyle bir proje ki gelecekte kazanıyorsunuz, bugünü kazanıyorsunuz, ailelerin yüzünü güldürüyorsunuz. Çocuklarımızla daha emin bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Dolayısıyla her yönüyle kazanç. Bakın biz çocuklarımıza en fazla neyi öğretmek istiyoruz biliyor musunuz? İyi insan olmayı, iyi insan. Aynı zamanda çocuklarımıza hiç kimseyi birbirinden ayırmamayı, insanı insan olduğu için sevmeyi, her insanın yaşam biçimine her insanın inancına her insanın koşullarına saygı duymayı. Böylelikle biz aslında nasıl bir gelecek vaat etmiş oluyoruz bu topraklara, biliyor musunuz? Barış dolu, sevgi dolu, huzur dolu bir gelecekle vaat etmiş oluyoruz. Onun için bu eğitim kurumlarımız çok önemli.”
“EMİNİM BU ALAN BİLE BİZE YETMEYECEK”
“Tabii ki çocuklarımız manevi değerlerini bilecek, tabii ki örf adetlerini bilecek, geleneğini bilecek, dilini, ailesinin inançlarını, her şeyini bilecek. Ama aynı zamanda milli değerlerini de bilecek bu cennet vatanın ne kadar önemli olduğunu, vatanını sevmek, milletini sevmenin bu toprakları sevmekten geçtiğini, onun için doğayı korumaları gerektiğini, canlıları korumak gerektiğini, aynı zamanda yeşili korumak gerektiğini, daha sağlıklı bir dünyada yaşamanın, bu şehirdeki çöpü, atığı birbirinden ayırmanın gerektiğini bizlerden daha iyi öğrenecekler. Bizler bunları öğretiyoruz çocuklarımıza. Onun için çok gururluyuz, çok mutluyuz. Ben eminim bu alan bile bize yetmeyecek. Dört beş yıl içerisinde binlerce çocuğumuz, on binlerce ebeveynimizle beraber çocuklarımızı mutlulukla huzurla geleceğe uğurlayan kutlamalar festivaller yapacağız. İlçe belediyelerimizin de yapacakları kreş atılımlarıyla beraber bizler yüzlerce kreşimizin İstanbul’un çocuklarına çok iyi geleceğini, hayatlarını çok güzelleştireceğini biliyoruz. Hep birlikte daha güzel günlere hep birlikte çocuklarımızın yaşamları adına da ‘tam yol ileri’ diyerek sizlere hizmet etmenin onurunu ve gururunu yaşıyoruz. Emeği geçen bütün yol arkadaşlarıma bizlerle bu iş birliğini yapan kreşler sürecine katkı sunan bir tuğla da ben koyayım diyen özellikle bağışta bulunan yurttaşlarımıza hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. Çocuklarımızın yolu açık olsun. Her yıl böyle güzel günlerde buluşmak dileğiyle.”
YUVAMIZ İSTANBUL’DA NELER YAPILIYOR?
Yuvamız İstanbul Çocuk Etkinlik Merkezleri’nde, 3-6 yaş aralığındaki çocuklara psiko-sosyal gelişimlerini sağlıklı olarak sürdürebilecekleri, eşit fırsatların yaratıldığı bir ortamda öğretmen, aile ve mahalle ilişkilerini güçlendirerek yaşayabilmelerini sağlayan eğitim hizmeti sunularak sosyal, duygusal, bedensel, bilişsel, dil alanlarında her çocuğun maksimum gelişmesi hedeflenerek ilkokula hazır hale gelmeleri sağlanıyor. Yeni eğitim dönemi başvuruları 22 Temmuz’a kadar yuvamiz.ibb.istanbul adresinden alınacak.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
benimpencerelerim · 2 years ago
Text
IKTIDARIN SECTIGI MUHALIF ADAY
https://twitter.com/timurkuran/status/1658701438866935809?s=20
YSK’nın yürüttüğü Millet’ten Cumhur’a oy kaydırma operasyonu demokrasisi sağlam bir ülkede saptanmış olsa, kurumun tüm üyeleri derhal istifaya zorlanır, yargılanır ve hapse girerlerdi. Ayrıca açıklanan sonuçlar iptal edilir ve sandıktan çıkan rakamların kayıt işlemi şeffaf bir biçimde tekrarlanırdı. Seçim sistemine olan güven, Türk demokrasi tarihinde daha önce görülmemiş bir ölçüde sarsılmış durumda. 14 Mayıs’ta CB seçiminin gerçek sonucunu bilmiyoruz. Ortaya çıkan oy kaydırmalarının yanında başka ne gibi usulsüzlükler oldu? Hiç kimse bu soruya kesin bir yanıt veremez. Olayın feci sonuçlarından birisi bu. Ana sorumlusu da doğal olarak tüm yetkileri elinde tutan mevcut Cumhurbaşkanı. 28 Mayıs’ın önemi bir kat daha artmış oldu.
On Turkey’s election night, the opposition’s own vote counting system failed or was sabotaged. We still don’t know whether the cause was gross negligence, or Team Erdoğan breaking into the operation, or sabotage by insiders. Whatever the case, a new team is in place for May 28. nevsin mengu@nevsinmengu·21s Oyların “çalındığı” iddiaları sonunda yarardan çok zarar getirebilir. Alican adım adım anlatmış. Sosyal medyada dolaşan bazı ekran görüntüleri YSK değil CHP’nin kendi sistemine ait, bu sisteme veriler yanlış girilmiş
Alican Uludağ@alicanuludag Olayın özeti; seçim günü CHP adına görevli olan bazı görevlilerin, CHP’nin sistemine sandık sonuç tutanaklarındaki verileri girerken hatalı yazması. Yani, ekran görüntüsü olarak paylaşılan bu hatalı veriler YSK’dan değil CHP’nin illerdeki görevlilerinden sisteme alındı. Bu hatalı girişte kasıt var mı, bu sorgulanmalı. CHP'nin görevlileri gerçekten ne kadar CHP'liydi? (6)
Seçim gecesi, CHP'nin önde olduğu yönündeki veri girişleri de CHP yönetimine hata yaptırdı. Sistemde de o gece sorunlar yaşandığı bilgisi de var. Hatta Ekrem İmamoğlu o gece Kılıçdaroğlu’nun kazandığını dahi açıkladı. (Ki bu bir hataydı) Bu açıklamaya iten CHP sistemine o saate kadar giren verilerdi. İşte Onursal Adıgüzel, CHP’ye o gece hata yaptıran bu sistem nedeniyle doğrudan Kılıçdaroğlu’nun isteği üzerine istifa etti. (10)
Mustafa Gurbuz@Mustafa__Gurbuz Turkey’s High Election Council (YSK) was completely revamped by Erdogan following the 2019 elections victory by the opposition in Istanbul. Erdogan did not only appointed his friend to YSK leadership (Ahmet Yener) but also Yener’s brother (Metin Yener) to govern Court of Accounts, the supreme body for public accountability (Sayıştay)
Selahattin Demirtaş@hdpdemirtas·16 May 2- Oy sayımı ve birleştirmelerinde en önemli delil, ıslak imzalı sayım tutanağıdır. Bu tutanağı, sandık başkanı ve sandık kurulunun siyasi parti temsilcileri birlikte imzalar. Eğer tutanağa itiraz yoksa artık mühürlü oy çuvalı hiçbir aşamada açılıp yeniden sayılmaz.
3- Peki sandık kuruluna üye yazılanların hepsi gerçekte AKP-MHP taraftarı ise ve kendini muhalif partilerin temsilcisi olarak yazdırmışsa ne olur? İşte o zaman sandık başkanı dahil olmak üzere tüm sandık kurulu iktidar yanlılarından oluşmuş olur. 
4- Oylar sayılırken gözlemci de yoksa sayım tutanağını istedikleri gibi düzenleyip altına da Yeşil Sol Parti, CHP, İYİ Parti adına imza atarlar, itiraz etmezler ve bir örneğini muhalefet partilerinin ilçe binasına teslim ederler. 
5- Muhalif partiler de kendilerine gelen bu tutanağa güvendikleri için itiraz etmezler, sisteme kaydederler. Böylece YSK verileri ile ıslak imzalı tutanaklar uyumlu görünür, hilenin nerede olduğu bir türlü bulunamaz. 
6- Anadolu Ajansı açılışı yüksek orandan yapar ve Erdoğan’ın kesin kazandığı algısını yaratır. Hileli tutanaklar ilk etapta sisteme girilmez, birkaç saat veri akışı yavaşlatılır ve muhalefetin elinde sahteliğe ilişkin bir delil olup olmadığı, itiraz edip etmeyecekleri gözlenir. 
7- Muhalefetin hileyi yakalayamadığı ve o sandıklara itiraz etmediği netleşince hileli tutanaklar da hemen sisteme girilmeye başlanır ve veri akışı yeniden başlar. Böylece her şey yasal ve usulüne uygun görünür. Hileyi yakalamak artık imkansızdır. 
8- Bu operasyon için merkezi bir dijital üs, bu üssün başında da Süleyman Soylu bulunur. Özellikle Karadeniz ve İç Anadolu sandıklarında bu operasyon yıllardır yapılır. 
9- 20 bin sandığın her birinden 150 oy çalınsa 3 milyon oy eder ve bu sayı, seçimin sonucunu değiştirmeye yeter.
gamze efe@gamze_efe_·15 May (16) Sonra CHP müşahitleri gelecek dediler, rahatladık. Sayımdan önce 10 kişi okulda olacak dediler. Oh dedik, çok iyi. Halloldu bu iş. Sayıma 5 dakika kala sadece 3 kişi geldi. Gelenlerden biri o kadar yaşlıydı ki destek olması imkansızdı. (17) Biri daha önce hiç çalışmamıştı, anlatsak da çok zorlandı, yarısında da çıkıp gitti. Diğeri öyle koridorlarda dolandı. 3 kişi ve ilçe okul sorumlusuyla tüm ıslak imzaları toplamak için seferber olduk. Sayımların her birine doğal olarak şahitlik edemedik.
(18) Fakat malum parti sayımdan yarım saat önce her sınıfa 2 müşahit yerleştirdi. Ellerinde özel basılmış oy sayım kartı (çetele demek ayıp olur, öyle özenli) kalemleriyle hazırlardı. Geçersiz oyların her birinde pusulayı defalarca incelediler.
(19) Açıp geçerli-geçersiz oy tablolarından kontrol ettiler. Ve biz o sırada 18 sandığa 3 kişi yetişmeye çalışıyorduk. Sonradan öğrendik, başka okullara giden bazı CHP müşahitleri de sıkılıp haber vermeden gitmişler.
(20) Malum partinin ve yavrusunun müşahitleri hem sayıca fazlaydı hem de o kadar ankete rağmen inançlarını asla kaybetmemişlerdi. Ve biliyor musunuz, bu şartlarda bile Erdoğan’ın 200 oy aldığı sınıflarda KK 100-110 arası oy aldı. Bu hiç azımsanacak bir sonuç değil.
Timur Kuran@timurkuran At polling stations where the opposition is way ahead, votes are counted again and again. Even if the counts are identical, AKP or one of its allies requests an additional recount. This delaying tactic is being used nationwide, to make Erdoğan appear victorious.
 28 Mayıs@leaxforce·16 May Müşahitlerin aynı sandıkta oy kullandığı yerde muhalefete sıfır "0"  oy nasıl çıkar? Ya tutanak sahtedir, ya da  CHP'nin ve diğer muhalefet partilerinin müşahitleri aslında AKP'lidir.
ENKİ@tameryen·16 May Erdoğan %49.5 la vazgeçecek biri değil, mutlaka mühürsüz oylarla filan %50+1' e tamamlatır kazandìm derdi. Demek ki aldığı oy ıslak imzalara göre daha düşük bir kaç milyonla kapanmıyor.
R.İhsan Eliaçık@rihsaneliacik·16 May Eğer YSK'nın ilan ettiği 49,52 doğru olsaydı, Erdoğan İstanbul 2019 itirazından beter eder,  tüm sayımı yeniden yaptırır, gerekirse üç kez tekrarlatır ve ikinci tura kalmadan 0.48'i çıkarırdı. Ama tık yok. https://kisadalga.net/yazar/o-gece-neler-oldu-erdogan-ikinci-turu-neden-kabul-etti_68569 İstanbul sendromu ve itiraz korkusu Erdoğan bu aşamada, normal şartlarda yüzde 50+1’i bulamayacağını gördü. “Efendim itiraz ettiğimiz çok sayıda sandık var ve daha fazla sandığa itiraz edebiliriz, böylelikle 250-300 bin oyu bulabiliriz” önerisi getirildi.
Erdoğan bunu kabul etmedi. Bunun da iki nedeni vardı: Birincisi, itirazlardan bu miktardaki oyun toplanmasının garantisi yoktu. Çünkü birleştirme tutanakları YSK sistemine girilirken yapılacak olanlar zaten yapılmış, ona rağmen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “çok uğraştık ama yarım puan ileri götüremedik” dediği yüzde o "yarım" bulunamamıştı.
İkinci nedeni; İtirazlar devam ederse işte o “uğraşlar” da ortaya çıkabilecekti. Daha açık söyleyelim, CHP’nin önde olacağı zaten bilinen Çankaya ve Beşiktaş ilçelerinin dışında yoğun itirazlar yapılırsa bu kez AKP ve Erdoğan lehine değiştirilmiş rakamların “ortaya çıkması” da mümkündü ve bu durum, Erdoğan’ı yüzde 49’un da altına düşürebilirdi. İtiraz yolu hem bu nedenle riksliydi, hem de “seçimi kazanamayacağını anlayınca il – ilçe seçim kurulları eliyle sonucu değiştirmeye çalıştı” denirdi. İlk turda bitme garantisi yoksa itiraz yoluna bu iki nedenle başvurulmamalıydı.
M. Aykut Attar@maattar·16 May Anlaşılan o ki, CHP’nin, seçim sonuçlarında herhangi bir katakulli olup olmadığını kontrol etmeye yarayacak bir veri sistemi hala yok. Veya var ama işlemiyor. Bunun adı epic failure ve biz bu partiye ve adayına oy verip Türkiye’yi kurtarmasını bekliyoruz. Yazık bize. Levent Gültekin@acikcenk·16 May Her seçim sonrası aynı bahane: oylarımız çalındı, eliniz armut mu topluyordu, niye çaldırdınız? Niye sandıkları korumadınız? Niye oyunu yani namusunu size emanet edenlerin oyuna sahip çıkmadınız? Niye? Hile iddiaları başarısızlığı örtmenin bir perdesi oldu artık. Ülke yıkıma uğradığı halde CHP’nin de İYİ Partinin de oyu artmamış, HDP ise tarihi kayıp yaşamış. Bu acıklı durumu izah edemedikleri için tabanlarını hile iddialarıyla elde tutacaklarına inanıyorlar. Partilerin, siyasetçilerin  duygularınızla oynamalarına  izin vermeyin.
KORKUNÇ https://twitter.com/acikcenk/status/1658429131535659009?s=20 İnşallah kaybederiz, Türkiye’yi kurtaramayız ama partiyi Kemal Kılıçdaroğlundan kurtarırız diyen parti yetkilisi Kemal Bey’in adaylığını organize ediyor Muhalefet, eksiklikleriyle, yanlışlarıyla, çıkarcılıklarıyla ve beceriksizlikleriyle çocuklarımızın geleceğini kararttı ama siz bana sakin ol diyorsunuz. Asıl mesele siz niye sakinsiniz? Size yapılan bu ihaneti kabul mü edeceksiniz? Niye bu seçimi bile isteye Erdoğan’a verdiler? Aylardır, insanlar sandık tedbiri alınsın diye feryat ettiler, buna rağmen sandıkta hile yapıldıysa yapılırken sen neredeydin ya da niye 3 gün sonra fark ettin? Başarısızlıklarını örtmek için hile iddiası ortaya atıp insanların duygularıyla oynuyorlar. Ayıp, gerçekten ayıp. https://twitter.com/arzuonayurla/status/1658468295085895682?s=20 Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını üç yıl önceden organize etmeye başlayan ekip: TUNCAY ÖZKAN, ENES BERBEROĞLU. Aday olması sağlanacak ama başka operasyonlarla da kazanmaması sağlanacak. Seçim bittiğine göre bir kaç cümle etmeme müsade edin lütfe. Sırf, “İktidar Kılıçdaroğlu’nun adaylığını organize ediyor, burada büyük bir risk var, bu risk alınmamalı, Kemal bey aday olmamalı” dediğim için beni ekranlardan uzaklaştırnalar, burada bana hakaretler edenler, bu itirazımı sinsi hesaplara bağlayanlar, en küçük bir mahcubiyet hissediyorlar mı? "Meral Akşener'in masayı devirme işi Kemal Bey'in adaylığını garantileme yöntemidir. O da Kılıçdaroğlu'nun adaylığına çalıştı. Öyle ağır bir konuşma yaptı ki Kemal beyin aday olmama şansı kalmadı. Kemal Bey'in adaylığı önündeki tek engel İmamoğlu'na olan kamuoyu baskısıydı. Onun da ceza ile önüne geçtiler. Bunları el birliği ile yaptılar. Açık konuşuyorum." "HDP de Erdoğan'ın bir dönem daha durmasını istiyor. Seçim sürecinde yaptığı açıklamaların başka açıklaması yok." (PKK’nın da işine geliyor bence, HDP de PKK etkisinde, MANTIKLI, KG)
"2014'te muhalefetin oyu yüzde 65 iken ben biliyorum Ekmeleddin İhsanoğlu ismini Ekrem Dumanlı getirdi. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli kabul etti. Erdoğan'a seçimi kazandırdı."  (Paradigmanın yatağına yatırıyor bence, KG)
Levent Gültekin: "CHP Genel Merkezi'nde Muharrem İnce'nin seçimleri kazanması istenmedi. CHP GM'den bana Muharrem İnce o gece içti dendi. Ben de inandım, yazdım daha sonra özür dilemek zorunda kaldım." "Bir tek Halk TV'de çalışırken maaş alıyordum. Kemal Bey'in adaylığını desteklemediğim için ayrılmak zorunda kaldım." "Kemal Bey'in adaylığı önündeki tek engel Ekrem İmamoğlu üzerindeki kamuoyu baskısıydı. Onun da ceza ile önüne geçtiler. Bunu el birliği ile yaptılar. Açık konuşuyorum."
Bu seçimde ekonominin ve diğer konuların yarattığı öfke terör ve bölünme paranoyasının yarattığı korkuya yenildi. Bana göre seçim bu iki duygunun yarışıydı ve korku kazandı. Bir yıl önce yazdığım bu kitaptaki her şey aynen gerçekleşti, son bir adımı kaldı, umarım o gerçek olmaz. YAKLAŞAN KASIRGA
Azad Aydin@Azadi_1977·16 May@acikcenk adlı kişiye yanıt olarak Levent Gültekin, açıktan Erdoğan'a çalışmaya başladı. Daha seçim devam ederken bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
0 notes
belkidebirharfimben · 6 years ago
Text
Mehdi mi yener Süpermen mi?
"Âlimlerin güzel ahvalinin anlatılması bana fıkıh ilminin birçok meselesinin müzakere edilmesinden daha hoş gelir." İmam-ı Âzam Ebu Hanife (r.a.)
Bedri Rahmi Eyyüboğlu İnsan Kokusu isimli kitabında sinemanın 'rüya tekelciliği' yaptığıyı söyler. Eskiden herkes kendine ait bir hayal dünyasında yaşarken bugün popüler filmlerin/kahramanların hegemonyası yaşanmaktadır. Kahramanlar yöresel değil küreseldir. Dekorlar/hikayeler Hollywood'a aittir. Esas oğlanlar/kızlar bellidir. Herkes onları düşler. Herkes onlarla yetişir. Hatta bir dostum anlatmıştı. 5-6 yaşlarındaki oğluyla Risale dersine gitmişler. Dersin konusu Mehdi hakkındaki rivayetlermiş. Bir saate yakın dinlemişler. Evlerine dönerlerken oğlu kendisine sormuş: "Peki baba şimdi Mehdi'yle Süpermen dövüşse hangisi yener?"
Okuyanlar hatırlayacaklar. Geçmiş yazılarımdan birisinde (Çocuklar Adam Olmasın Yalnız, Adamlar da Çocuk Olsun), Aleyhissalatuvesselamın çocuklara ve yağmura dair hadislerine atıf yaparak, çocukların da yağmurlar gibi 'fıtrî ahidleri yeni' hediyeler olduğunu söylemiştim. Ve fıtrata (yani fabrika ayarlarımıza) yakınlıkları nedeniyle bize ders verici meziyetlere sahip olduklarına dikkat çekmiştim. 'Çocuktan al haberi' gibi tabirlerin onların aptallığına değil, saflığına ve dürüstlüklerine atıf yaptığını; bununsa 'yalan' denen kurgunun ahlaklarına sonradan eklediğimiz birşey olmasından kaynaklandığını belirtmiştim. Hâlâ da böyle düşünüyorum. Ve hatta arttırıyorum: Çocuklar gibi peygamberler de bize Allah'ın bir 'Fıtrata dön!' çağrısıdır.
Yani nasıl ki bir çocuğun saflığı sizi onun yanında tedbirli davranmaya zorlar, aynen öyle de, bir nebinin ismetinden gelen nezaketi de çevresindekileri edepli olmaya çağırır. Bir çocuğun yanında yalan söylemekten, küfür etmekten veya kem bir davranışta bulunmaktan çekinen büyük, daha aşkın bir şekilde nebinin yanında da aynı şeyleri yapmaktan çekinir. Nebinin pâklığı muhatabını da ahlaklı olmaya zorlar. Yani onlar duruşlarıyla bile insanları dönüştürürler.
Bunu pazusuyla, ordusuyla veya kılıcıyla yapmaz elbette nebi. Onun bulunduğu hal, yani kamil insan hali, vicdan denen yerimizin işiteceği şekilde asl-ı insanı bağırır. Çalışan her alıcının kolaylıkla algılayacağı bir fıtrat frekansını sürekli yayar. Ve siz bu bağırış karşısında kayıtsız kalamazsınız. Kâfir de kalsanız meziyetlerini takdir eder ve yanında davranışlarınıza çekidüzen verirsiniz. Bunun delili çoktur. Bunlardan yalnız Mekke'nin fethinden sonra yaşanan bir diyaloğu hatırlatmak isterim.
Müşrikler Aleyhissalatuvesselamı nasıl tarif etmişlerdir o gün? Ben şöyle biliyorum: "Sen kerim bir kardeşimizsin ve kerim bir kardeşimizin oğlusun." Yanlış anlaşılmasın. Bu onun nübüvvetine iman ettiklerinden dolayı söyledikleri birşey değildir. Bu karşıkonulmaz bir şekilde maruz kaldıkları güzel ahlakın itirafıdır. Mürşidim bir yerde bu sadedde der ki:
"Şimdi, şu zâtın delâil-i sıdkı ve berâhin-i nübüvveti, yalnız mu'cizâtına münhasır değildir. Belki, ehl-i dikkat için, hemen umum harekâtı ve ef'âli, ahval ve akvâli, ahlâk ve etvârı, sîret ve sureti, sıdkını ve ciddiyetini ispat eder. Hattâ, meşhur ulema-i Benî İsrailiyeden Abdullah ibni Selâm gibi pek çok zâtlar, yalnız o Zât-ı Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın simasını görmekle, 'Şu simada yalan yok; şu yüzde hile olamaz' diyerek imana gelmişler."
Aleyhissalatuvesselamın bu yönünü ayrıca önemsiyorum ben. Çünkü bu yön bize 'kamil mürşidin' neden gerekli olduğunu da hatırlatıyor. Hikmetini anlatıyor. Öyle ya. Herhangi bir ahlakî değeri 'ilmî bir kavram olarak' ve/veya 'entelektüel bir haz duyarak' konuşabiliriz. Hakkında muhteşem aforizmalar kasabiliriz. Edebiyatın gözüne basabiliriz. Cakkıdı cakkıdı ahkam kesebiliriz. Daha önce söylenmemiş betimlemeler yapabiliriz. Bunlarla tıkına bereket 'retweet' veya 'beğen' de alabiliriz. Fakat etrafında kelimelerle döndüğümüz o hakikatin tesirini yine de 'yaşayanı' belirler.
Ne demek bu? Belki biraz şu demek: Biz ihlası/ahlakı kelimelerde değil insanlarda okuruz. Kelimelerle değil insanlarla taşırız. Yani insan pratiği istenen mesajın asıl taşıyıcısıdır. Taşıyıcı da mesajın parçasıdır. Bu nedenle peygamberler de Allah'ın kelamını bize taşıyan Allah'ın kevnî kelamlarıdır.
Kur'an'ın ilk musfahı Aleyhissalatuvesselamın mübarek zatıdır. Fiiller ve tavırlar, hem de o hakikatin sınanmasının en gerekli olduğu zamanlarda sergilenenleri, ahlakı nakletmemizin yegane aracıdır. Bir ahlak salt kitabî bilgiyle nakledilebilir mi? Bence bu mümkün olamaz. Mümkün olamayacağı için Aleyhissalatuvesselam buyurmuştur: "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim." Ve Aişe radyallahu anha annemiz demiştir: "Onun ahlakı Kur'an'dı." Yani Kur'an'ın dersi sünnetle tamam olmuştur.
Evet, en yakıcı sınavlarında bile fıtratının ismet derecesindeki saflığından ödün vermemiş Allah Resulü, hem canımız-ciğerimiz, hem de güzel ahlakın insanlar arasında 'olabilir/başarılabilir' birşey olduğunun ilk delilidir. Yani peygamber kulluğun 'yapılabilirliğinin' ilk delilidir. Bu noktada Kur'an'ın onu anarken vurguladığı 'içinizden biri' ifadesi 'sizin gibi yaratılmış ama sizin gibi olmamış-bozulmamış birisi' diye de algılanabilir. Yani içimizden birisi, içimizden herhangi birisi gibi davranmayarak, herşeyi değiştirmiştir.
Bu açıdan bakınca "Biz bir peygamber göndermedikçe (kimseye) azap edecek değiliz!" buyuran İsrâ sûresi bir açıdan da şunu söylüyor olamaz mı: "İçinizden birinin herşeye rağmen fıtratını koruyabildiğini ve gönderdiğim vahye uygun yaşayabildiğini sizlere göstermedikçe ve o size 'bizzat yaşayanı olarak' vahyimi/davetimi tebliğ etmedikçe size azap etmeyiz." Bu davetin hayatla bütünlüğünü anlama noktasında çok kıymetlidir. Teori pratiğiyle birlikte aktarılmadığı zaman gırtlaktan aşağıya inemez çünkü.
"Mu'cize-i Muhammedî aynı Muhammeddir (a.s.m.)..." derken Bediüzzaman'ın dikkatimizi çektiği de biraz bu değil midir? "Bütün ümmet hattâ düşmanları da dâhil olduğu halde icmâ etmişler ki, bütün ahlâk-ı haseneye câmidir." Onun metinlerinde sıklıkla vurgu yaptığı birşeydir şu. Peygamberler, sadece dillerindeki vahiyle ve ellerinden vücuda gelen harikalarla değil, onun uygulanabilirliğini göstermeleriyle de davetin bir parçasıdırlar. Hâşâ, sümme hâşâ, mesajı getirince işleri bitmiş bir postacı gibi görülemezler. Çünkü insanlar bir mesaja, onu uygulayan kişinin elinden/dilinden muhatap olmadıkça, uymazlar. İnsanların, özellikle avamın, söylem ile yaptıkları ilk kavga nasihatin sahibindeki tutarlılığıdır. Bunu şöyle bir örnekle biraz daha açmak istiyorum:
Biz güzel ahlakın varlığına onun edebî metinler içinde varoluşuyla inanmayız. Aforizmalar bizi güzel ahlaka inandıramazlar. Bu nedenle büyük meblağlar bulmuş ama tek lirasına dokunmadan onu sahibine iade etmiş veya hiç tanımadığı birisine çok büyük bir fedakârlık yapmış veya daha başka bir şekilde güzel ahlakın bir nümunesini/uygulanabilirliğini bize göstermiş insanların hikayeleriyle çok meşgul oluruz. Onları gazetelerimize manşet yapar ve/veya televizyonlarımızda duygusal bir haber olarak geçeriz. Büyük büyük söyler ve/veya yazarız: "İnsanlık ölmemiş!" Veya deriz: "İşte günün kahramanı!"
İnsanlığın ölmediğine bizi kim inandırır? Metinler mi? Aforizmalar mı? Felsefe mi? Bizi insanlığın ölmediğine insanlığının hakkını veren hayatlar inandırır. İşte nebiler de bu yüzden kıymetlidir. Ve onların varisleri olan âlimler de. Mürşid talebesi için dersin tamamlayıcı parçasıdır. Bir mürşide intisabın tasavvuf geleneğinde çok önemsenmesi, bir usûle intisabın hakikate vusûlde çok vurgulanması, bunlar boşuna değildirler. Geleneği hakikatin inanılırlığını arttırır.
Bana öyle geliyor ki: Nebileri postacı konumuna indirmeye çalışanlar da aslında kem bir amaçla bunu yapıyorlar. O da şudur: Vatanı değil amma mü'minin anavatanını, yani güzel ahlakın bütünlüğünü parçalamaya çalışıyorlar. Halbuki, bu dangalakların sünnet-i seniyye yerine ürettikleri hiçbir aforizma, hiçbir entelektüel eğlenti Abdullah b. Selam radyallahu anh gibileri kandıramaz. Onun gibilerin Aleyhissalatuvesselamın yüzünü görmesi gerekir. Bizim gibilerin onun ahlakını bilmesi gerekir. Öyle bir hayatın mümkün olabildiğine şahit olunması gerekir. "Bu yüzde yalan olmaz!" ancak bu bilgiden/görüşten sonra söylenebilir.
Düşünelim: Bediüzzaman'ın istikametten şaşmamış ve büyük bedeller ödemekten çekinmemiş hayatı olmasa, Risale-i Nur metinleri, sırf bir didaktik eser olarak, bu kadar insana hakikatin yolunu göstermeyi başarabilir miydi? Said Nursî'siz Risale-i Nur tavsiye edenler, Peygambersiz Kur'an arayışına girenler, güya iyi niyetlerle vurguyu aslolana getirmek için bunu yaptıklarını söylüyorlar. Ya arkaplana attıkları parça aslın da parçasıysa? Ya onsuz asıl da yarım kalıyorsa?
Yani ya sandıkları gibi bir hiyerarşi yoksa? Mürşidin hayatı tebliğden kopmayan ve hatta tebliğin sağlığını sağlayan en birinci etkense? Bugün âlem-i İslam'ın durumuna bir bakınız. Hiçbirimiz doğruyu bilmiyor veya doğru kavramlara birbirimizi çağırmıyor değiliz. Ortalık müçtehid kaynıyor(!) Herkes bir taraftan "Ey müslüman uyan!" diye bağırıyor. Asıl sorun çağrıda değil. Sorun şu: Biz birbirimizin samimiyetine inanmıyoruz. Çünkü öyle bir ahlak göremiyoruz bir diğerimizde.
Bu yüzden hem nübüvvet, hem varisi olmak hasebiyle hakiki âlimler, hem bunun altbaşlıkları olarak müceddidlik ve mehdilik gibi kavramlar-kişiler, bunların hepsi gerekli. Hiçbirisi küçük görülmemeli. Ben Mehdi'den bazılarının karikatürize ettiği gibi süpergüçlerle gelmesini beklemiyorum. Ama, evet, hepimizi inandıracak bir samimiyet ve ahlakla ortaya çıkmasını bekliyorum. Eksik olan o çünkü. Mü'minin süpergücü o. Yoksa, maşaallah, hepimizin ağzı süper laf yapıyor. Fiyakalı sözlerden geçilmiyor. Fakat salih seleflerimizin mirasını yemekten başka birşey de elimizden gelmiyor. En nihayet demem o ki kardeşlerim: "Bütün kuvvetinizi ihlâsta ve hakta bilmelisiniz." Çünkü mehdinin de süpergücü o olacak.
4 notes · View notes
yasamkocu · 6 years ago
Photo
Tumblr media
😍Aşk her şeyi yener mi, uzaklıklara rağmen #sevgi yeter mi? #Aşk #Profesyonel #Yardım #Hattı 05447243650 😍Aşk her şeyi yener mi, uzaklıklara rağmen sevgi yeter mi, mesafelerle #ilişki sürer mi? Herkesin #ilişkilerdeki başlıca kaygılarından bazıları... Peki uzak mesafeye rağmen ilişkiyi sürdürebilmek zor mu kolay mı? İşte İlişki #Uzmanı ve Aile Evlilik Çift #Danışmanı Dr #Ekrem #Culfa, aklımıza takılan tüm #soruları en ince ayrıntısına kadar bizler için açıkladı... Birçok insan aslında çok hoşlansa ve sevse bile uzak mesafede olduğunu düşündüğü kişi ile ilişkiye başlamıyor ve başlamaktan kaçınıyor. Bunun için kendilerinde haklı birçok #sebep buluyor. Kimi insan sevdiğini yanında istiyor, #paylaşım istiyor, #dokunmak, #sarılmak istiyor, kimi insan uzak mesafedeki ilişkinin #güvenilmez olduğunu düşünüyor. Hatta kimisi de zaten sürmeyeceğini düşündüğü için baştan #şans bile vermekten kaçınıyor. Peki uzak #mesafe ilişkiler nasıl #sağlıklı sürer değerlendirelim. SÜRERSE NASIL SÜRER? Burada #tavsiye ettiğim şeylerden biri kişilerin daha önce mümkünse tanışmış olmaları ve o şekilde ilişkiye emek vermeleridir. Bazı insanlar daha önce hiç tanışmadıkları, yüz yüze görmedikleri kişileri bekleme eğiliminde olabiliyorlar. 😍#Aşk #Profesyonel #Yardım #Hattı 05447243650 (Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/BuWrtvwDfDb/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=24a6psm15c05
1 note · View note
deliklicinar · 2 years ago
Text
DTO’da Yeni Yönetim Belli Oldu
Tumblr media
3 Ekim Pazartesi günü Denizli Ticaret Odası (DTO) üyelerinin katılımıyla yapılan seçimle belirlenen DTO Meclisi, 2022-2026 döneminin DTO Yönetim Kurulu üyeleri ile DTO Başkanını seçti. Başkan Uğur Erdoğan güven tazeledi; yönetim kurulu listesi, meclis üyelerinin tamamının oyunu alarak göreve başladı. 2022-2026 Dönemi DTO Meclisi, en yaşlı üye ünvanına sahip Savaş Tetik’in idaresinde ilk kez toplandı. Sandık başına giden 2022-2026 Dönemi DTO Meclisi üyeleri, yeni dönemin Yönetim Kurulu Başkanı, Yönetim Kurulunu, Meclis Başkanını, Meclis Divanı ile Disiplin Kurulunu belirledi. Başkanlığını Uğur Erdoğan’ın yapacağı yeni DTO Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Hasan Aracı Melek Kartay Musa İmançlı Erol Kaya Ali Taşevli Hasan Kocabay Yavuz Aki Kemal Tuncer Ali Önal Mehmet Oğuzhan Şahan DTO Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri ise şöyle: Ahmet Özfidan Ülkü Emer Kıvanç Mazı Cevat Akçil Mehmet Fatih Koçer Kubilay Volkan Murat Tuncer Ozan Türkeş Uğur Küçük Cemal Başeren
MECLİS BAŞKANI SALİH SARIKAYA DA GÜVEN TAZELEDİ
Denizli Ticaret Odası Meclis Başkanı yeniden Salih Sarıkaya oldu. Meclis Başkan Yardımcıları Tahir Örikli ile Mehmet Taştan seçilirken Volkan Gürsoy da meclisin Kâtip Üyesi oldu. DTO Meclisi ise şu isimlerden oluştu: Salih Sarıkaya Uğur Erdoğan Hasan Aracı Melek Kartay Ali Önal Yavuz Aki Ali Taşevli Hasan Kocabay Erol Kaya Mehmet Oğuzhan Şahan Kemal Tuncer Tahir Örikli Mehmet Taştan Volkan Gürsoy Ülkü Emer Ferudun Fikri Akyol Faik Müftüler Uğur Küçük Bayram Ali Çoban Murat Çetintaş Hamdi Yılmazlı Muhammet Alan Haluk Lenger Nail Gündüz Musa İmançlı Engin Boyacı Öztürk Taştan Gürdal Demiray Yaşar Köseoğlu Mesut Yılmaz Melih Çelikkol Mutlu Başaran Ayhan Türkmen Halil Öztürk Nevzat Yakı Mehmet Fatih Koçer İbrahim Acar Arif Karaman Ömer Çakır Muhammet Özdemir Cevat Akçil Bekir Çakır Cevdet Çiftçi Ayhan Ulam Mehmet Akköse Murat Tuncer Tuncay Çetin Ahmet Özfidan Murat Saylan Muhammed Ali Çelik Turgut Tosunoğlu Ahmet Muslu Kubilay Volkan Cevat Fahri Bermant Cemal Başeren Erol Tuna Remzi Sulayıcı Kasım Karakaş Hulusi Işık Osman Murat Yener Süleyman Gedik Kıvanç Mazı Erhan Caner Soner Yıldız İshak Güncan Seda Güçlü Ağaç Ahmet Ersarı Durak Taşkın Süleyman Ünlü Mehmet Yıldız Duran Yörük Savaş Tetik Halil İbrahim Satır Mehmet Güney Metin Karaman Hatice Acar Özçifçi Ozan Türkeş DTO DİSİPLİN KURULU SEÇİLDİ 2022-2026 Dönemi DTO Disiplin Kurulu Üyeleri şöyle: Kudret Atmaca Kerim Akçakoca Levent Altuntaş Mehmet Ali Mazı Ekrem Aktürk Yıldırım Bulut 2022-2026 Dönemi DTO Disiplin Kurulu Yedek Üyeleri ise şöyle: Yahya Koçak Abdullah Kandemir Rasim İnanç Mustafa Dilemre Ayşe Yılmaz Osman Gümüş
DTO’NUN TOBB GENEL KURULU DELEGELERİ SEÇİLDİ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulu asil delegeleri şu isimlerden oluştu: Öztürk Taştan Halil Öztürk Engin Boyacı Haluk Lenger Bayram Ali Çoban Kıvanç Mazı Murat Çetintaş Seda Güçlü Ağaç Hamdi Yılmazlı Cevdet Çiftçi Kasım Karakaş Mehmet Güney Faik Müftüler Soner Yıldız Yavuz Aki TOBB Genel Kurulu yedek delegeleri ise şu isimlerden oluştu: Metin Karaman Erol Tuna Ahmet Muslu Süleyman Gedik Gürdal Demiray Bekir Çakır Muhammet Özdemir Ayhan Ulam Tuncay Çetin Hatice Acar Özçifçi Cevat Fahri Bermant Melih Çelikkol Durak Taşkın İshak Güncan Ozan Türkeş Read the full article
1 note · View note
thekerimkucuk · 2 years ago
Text
Göz-Göz’e genç takviye
Ligde 2 haftada 4 puanı hanesine yazdıran İzmir ekibi, Spor Toto Süper Lig ekibi Demir Grup Sivasspor’un 22 yaşındaki 1.90’lık ön liberosu Özkan Yiğiter’i gündemine aldı. Spor Toto 1. Lig’e ilk iki haftada alınan 4 puanla başlayan Göztepe’de transfer çalışmaları sürüyor. Kadrosunu Ekrem Kılıçarslan, Berkin Özgür, Emre Çolak, Yasin Öztekin, Isaac Atanga, Yunus Emre Gedik, Hüsamettin Yener, Obinna��
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bunedycom · 2 years ago
Text
İzmir'de taraflar 1 puana razı oldu
İzmir’de taraflar 1 puana razı oldu
Spor Toto 1’inci Lig’in 2. haftasında Göztepe evinde Erzurumspor ile karşı karşıya geldi. Mücadele Hüsamettin Yener ve Aaron Olanare’nin karşılıklı golleriyle 1-1 berabere sona erdi. Bu sonucun ardından Göztepe puanını 4’e, Erzurumspor ise 2’ye çıkardı. Hakemler: Ozan Ergün, Kemal Mavi, Hasan Hüseyin Tetik Göztepe: Ekrem Kılıçarslan, Emir Ortakaya, Yasin Öztekin (Dk. 75 Emre Çolak), Palmer (Dk.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
stnblmavi · 20 days ago
Text
Tumblr media
Anılarını da kaybediyor,
Kasım gibi yaprak döküyor insan da,
Bazı güzel anıların yerini buruk acılar alıyor,
Çocukluğunu hatırlıyor insan,
Büyüyünce az önce yanımda dediklerini.
Bir avuç toprakla uğurluyoruz herşeyi,
Kıyamıyor, içi acısa da geride bırakıyor,
Hayat herşeye rağmen devam ediyor,
Biz devam ediyoruz…
@stnblmavi
4 Kasım 2024
9 notes · View notes
alaturkaspor · 5 years ago
Text
Altay: 1 - Eskişehirspor: 1 (ÖZET)
Altay: 1 – Eskişehirspor: 1 (ÖZET)
Tumblr media
Stat: Menemen İlçe Hakemler: Onur Özütoprak, Utku Tunavelioğlu, Cemil Tunç Altay: Aydın Bağ, Erhan Kartal, Abdülkerim Bardakcı, Gençer Cansev, Özgür Özkaya, Deniz Vural (Dk. 77 Hüsamettin Yener), Tatos, Putsila, Yılmaz Özeren, Leandrinho (Dk. 83 Oğuz Han Aynaoğlu), Paixao Eskişehirspor: Ekrem Kılıçarslan, Hakan Aslantaş, Berkay Tolga Dabanlı, Mehmet Özcan, Erdal Akdarı, Sekidika, Ferhat Kir…
View On WordPress
0 notes
metingulerce · 5 years ago
Text
Oyuncu Erdem Yener, seçimlerden sonra Ekrem İmamoğlu'na seslendi: Ensendeyiz
Oyuncu Erdem Yener, seçimlerden sonra Ekrem İmamoğlu’na seslendi: Ensendeyiz
Çok Güzel Hareketler’deki başarılı performanslarıyla hafızalara kazınan oyuncu ve şarkıcı Erdem Yener, sosyal medya hesabından Ekrem İmamoğlu hakkında bir paylaşım yaptı. Oyuncu, geride bıraktığımız gün gerçekleşen belediye seçimleri sonrasında resmi olmayan sonuçlara göre İBB Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’na “Ensendeyiz” diyerek seslendi.
Tumblr media
Yener, Instagram hesabının hikaye kısmından…
View On WordPress
0 notes
yasamkocu · 6 years ago
Photo
Tumblr media
😍Aşk her şeyi yener mi, uzaklıklara rağmen #sevgi yeter mi? #Aşk #Profesyonel #Yardım #Hattı 05447243650 😍Aşk her şeyi yener mi, uzaklıklara rağmen sevgi yeter mi, mesafelerle #ilişki sürer mi? Herkesin #ilişkilerdeki başlıca kaygılarından bazıları... Peki uzak mesafeye rağmen ilişkiyi sürdürebilmek zor mu kolay mı? İşte İlişki #Uzmanı ve Aile Evlilik Çift #Danışmanı Dr #Ekrem #Culfa, aklımıza takılan tüm #soruları en ince ayrıntısına kadar bizler için açıkladı... Birçok insan aslında çok hoşlansa ve sevse bile uzak mesafede olduğunu düşündüğü kişi ile ilişkiye başlamıyor ve başlamaktan kaçınıyor. Bunun için kendilerinde haklı birçok #sebep buluyor. Kimi insan sevdiğini yanında istiyor, #paylaşım istiyor, #dokunmak, #sarılmak istiyor, kimi insan uzak mesafedeki ilişkinin #güvenilmez olduğunu düşünüyor. Hatta kimisi de zaten sürmeyeceğini düşündüğü için baştan #şans bile vermekten kaçınıyor. Peki uzak #mesafe ilişkiler nasıl #sağlıklı sürer değerlendirelim. SÜRERSE NASIL SÜRER? Burada #tavsiye ettiğim şeylerden biri kişilerin daha önce mümkünse tanışmış olmaları ve o şekilde ilişkiye emek vermeleridir. Bazı insanlar daha önce hiç tanışmadıkları, yüz yüze görmedikleri kişileri bekleme eğiliminde olabiliyorlar. 😍#Aşk #Profesyonel #Yardım #Hattı 05447243650 (Umraniye, Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/BuWsyYCDw46/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=zrhjvn74bdx5
0 notes
turknews · 5 years ago
Text
Bülent Arınç’ın damadı FETÖ suçlamasından beraat etti
Bülent Arınç’ın damadı FETÖ suçlamasından beraat etti
TBMM eski Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter, FETÖ terör örgütü üyesi olduğu suçlamasıyla yargılandığı davada beraat etti.
Tutuksuz yargılanan Ertem Yener, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Mahkeme Başkanı, savcının Yeter’in ‘terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla cezalandırılmasını talep ettiğini belirterek, sanık ve avukatlarına savunma yapmaları için…
View On WordPress
0 notes
stnblmavi · 27 days ago
Text
Tumblr media
Sonbahar;
Yaprak döküm zamanı,
Bitişin, vedanın zamanı,
Ömürden bir günün daha sonu,
Sonbahar,
Belki de herşeyin sonu…
Tanıdık bir histir vedalar,
Bilirsin ama yine de bir umuttur,
Uzatırsın uzatabildiğin kadar…
@stnblmavi
13 notes · View notes
gavurmahallesi-blog · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Amed/1984 Saraykapı’da bir damda dost muhabbeti.. Kapalıçarşı esnaflarından Ekrem Yener ve dostları.. Takipçi Foto; @felatyener (Diyarbakır Province)
0 notes