#DEÜ
Explore tagged Tumblr posts
Text
Deü'den doğa temelli inovasyon: mikroalglerle temiz hava devrimi
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) akademisyenleri, iç mekan hava kalitesini iyileştirmek için doğa temelli bir çözüm geliştiriyor. Mikroalgler ve bitkilerle çalışan biyoesaslı hava temizleme sistemi, çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlamayı hedeflerken, multidisipliner yapısı ve yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP)…
#DEÜ#DEÜ Mimarlık Fakültesi#DEÜ Mühendislik Fakültesi#Dokuz Eylül Üniversitesi#Dr. Öğr. Üyesi Gizem Tuna Tuygun#Ege#Fotosentetik Organizmaların Mahal Uygulamalarının Hava Kalitesine Etkisi Projesi#İzmir#Manisa Celal Bayar Üniversitesi#Öğr. Gör. Tunahan Akış#Prof. Dr. Ayça Tokuç#Prof. Dr. Azize Ayol#Prof. Dr. Mehmet Akif Ezan#Seda Nur Apdik
0 notes
Text
DEÜ ZAFER YÜRÜYÜŞÜ İÇİN AFYON KOCATEPE’DE

REKTÖR HOTAR: “BAĞIMSIZLIK ATEŞİ HİÇ SÖNMEYECEK” Büyük Taarruzun son safhası olan ve 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanan Başkomutan Muharebesi’nin 101’inci yıl dönümünde; Afyon’a giden Dokuz Eylül Üniversitesi(DEÜ) mensupları, hem şehitlerimizi andı hem de Zafer Yürüyüşüne katıldı. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “İstiklal harbimizin ruhunu yaşatmak, araştırma üniversitemizin temel sorumluluğudur. Bu yüzden her fırsatta bağımsızlık ateşinin sönmeyeceğini dile getirmeye ve milletimize şükranlarımızı sunmaya devam edeceğiz” dedi. Bağımsızlık yolunda 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan Büyük Taarruzun son safhası olan ve 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanan Başkomutan Muharebesi’nin 101’inci yıl dönümünde; Afyon’a giden Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) mensupları, hem şehitlerimizi andı hem de Şuhut’tan Kocatepe’ye 15 kilometrelik Zafer Yürüyüşüne katıldı. Kafile Başkanlığını Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Özlem Çakır’ın yaptığı yürüyüş programında; Yüksekokulun yanı sıra Buca Eğitim, Edebiyat, Fen, İktisadi ve İdari Bilimler ve Mühendislik Fakültelerinden gelen personel ve öğrenciler hazır bulundu. Kafile, Büyük Taarruz Şehitliği ile İstiklal Tanıtım Merkezi’ni de ziyaret etti. Milli Mücadele dönemindeki tarihi olayları ve şahsiyetleri anlamanın Türkiye’nin geleceği açısından son derece önemli olduğunu kaydeden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “İstiklal ve istikbal sevdalısı aziz milletimizin davasını anlamak, geleceğimizin teminatı olan evlatlarımızı yetiştirmek kadar önemlidir. Biz, sadece savaş meydanlarında zaferler kazanan bir millet değiliz. Aynı zamanda yaşadığımız hayata değer katan; milli ve manevi duruşumuzla örnek olan; bizi biz yapan kahramanları hatırlayan bir toplumuz. Bu yüzden 30 Ağustos’un anlamı, bağımsızlık ülkümüzün göstergesi olduğu kadar aziz milletimizin ne kadar kudret sahibi olduğunun ve zorlu şartlarda nasıl ayakta kaldığının da kanıtıdır. Dolayısıyla hem Büyük Taarruz hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliği, milli dayanak noktamızdır” dedi. Bu yaklaşıma uygun olarak üniversite bünyesinde birçok etkinliğin Ağustos ayı sonuna kadar planlandığını ifade eden Rektör Hotar, bu programlarda da Milli Mücadele döneminin farklı noktalardan ele alınacağını da belirtti. HER ZAFER YENİ BAŞLANGIÇTIR İstiklal Savaşı’nın büyük bedeller ödenerek sonuca ulaştırıldığını hatırlatan Rektör Hotar, “Gönlü zengin milletimizi, içeride ve dışarıda yok etmek isteyen güçlerin gayretleri, bir asır önce boşa çıkarıldı. Bu gerçeklik, birlik ve beraberlik ruhunun sürdürülmesi adına ülke olarak attığımız her adımda kendini göstermektedir. Unutmamamız gerekir ki, 30 Ağustos Zaferi’nin ardından 9 Eylül’de İzmirimiz kurtuluşu gerçekleşmiş ve bir yıl sonra da Cumhuriyetimiz ilan edilmiştir. İşte bu noktada Cumhuriyetimizin ilanının 100’üncü yılında, Afyon’daki etkinliklere katılmak ise yeni başlangıçlar yapmamız için büyük ailemizin fentlerine ilham vermektedir” ifadesinde bulundu. AKLIN VE BİLİMİN YOLUNDA Araştırma üniversitesi olarak, milli ve manevi değerler ile özel günlere bundan sonra da önem vereceklerini kaydeden Rektör Hotar, “Akıl ve bilimin yolunda aziz milletimize hizmet etmeye; dilimize, dinimize, bayrağımıza ve vatanımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Ülkemizin kurulmasında ve bugünlere gelmesinde emeği olanları ise her zaman şükranla hatırlayacağız. Milli Mücadelemize liderlik eden Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve kahraman ecdadımızı rahmetle anıyoruz. Afyon’da üniversitemize temsil eden hocalarımıza, mesai arkadaşlarımıza ve öğrencilerimize de teşekkür ediyoruz.” diye konuştu. https://www.youtube.com/watch?v=mbjt5osBDkE&t=13s Read the full article
#30Ağustos#Buca#DEÜ#DokuzEylülÜniversitesi#gündembuca#Prof.Dr.NükhetHotar#Prof.Dr.ÖzlemÇakır#ZaferYürüyüşü
0 notes
Text
DEÜ'de tiyatro coşkusu: Muhsin Ertuğrul ve Suat Taşer ödülleri sahiplerini buldu
https://pazaryerigundem.com/haber/216845/deude-tiyatro-coskusu-muhsin-ertugrul-ve-suat-taser-odulleri-sahiplerini-buldu/ -
DEÜ'de tiyatro coşkusu: Muhsin Ertuğrul ve Suat Taşer ödülleri sahiplerini buldu

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü tarafından geleneksel hale getirilen 26. Muhsin Ertuğrul Tiyatro Emek Ödülü ile 41. Suat Taşer Oyun Yazma Yarışması Ödülleri sahiplerini buldu.
İZMİR (İGFA) – 2025 yılı Muhsin Ertuğrul Tiyatro Emek Ödülü yıllarca İzmir’de tiyatro kültürünün yaygınlaştırılması için çalışan duayen sanatçı Yıldız Kültür’ün olurken; bu yıl 41’incisi düzenlenen Suat Taşer Oyun Yazma Yarışması’nda sahnelenmeye değer bulunan ve ödüllendirilen oyunların sahipleri ise DEÜ Sahne Sanatları Bölümü, Drama Yazarlığı ve Dramaturji Ana Sanat Dalı öğrencileriFuldem Özkan, Çağdaş Yılancı ve İsmail Yavuztekin oldu.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü tarafından geleneksel hale getirilen 26. Muhsin Ertuğrul Tiyatro Emek Ödülü ile 41. Suat Taşer Oyun Yazma Yarışması Ödülleri sahiplerini buldu. DEÜ Sabancı Kültür Sarayı’nda gerçekleştirilen ödül törenine, DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz’ın yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, DEÜ akademik/idari kadrosu ile çok sayıda öğrenci ve sanatsever katıldı. 27 Mart Dünya Tiyatro Günü kapsamında düzenlenen etkinlik, ‘39. Dekor-Kostüm Eskiz Maket Sergisi’nin açılışı ile başladı. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği sergide, birinci sınıftan son sınıfa kadar DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Tasarımı öğrencileri, yıl içindeki derslerde edindikleri teknik ve estetik bilgiler doğrultusunda hazırladıkları dekor-kostüm, makyaj, eskiz ile set ve kukla tasarım çalışmalarını sergileme fırsatı buldu.

MUHSİN ERTUĞRUL ÖDÜLÜ YILDIZ KÜLTÜR’ÜN
2025 yılı Muhsin Ertuğrul Tiyatro Emek Ödülü, yıllarca İzmir’de tiyatro kültürünün yaygınlaşmasına katkı sağlayan, sayısız oyun ve yapımda rol alan duayen sanatçı Yıldız Kültür’e verildi. Bu yıl 41’incisi düzenlenen Suat Taşer Oyun Yazma Yarışması’nda sahnelenmeye değer bulunan ve ödüllendirilen oyunların sahipleri ise DEÜ Sahne Sanatları Bölümü, Drama Yazarlığı ve Dramaturji Ana Sanat Dalı öğrencileri Fuldem Özkan, Çağdaş Yılancı ve İsmail Yavuztekin oldu. Kültür’e ödülünü DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz takdim etti. Yarışmada ödül alan oyunlar ise ilk kez izleyiciyle buluştu.
DEÜ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ 50 YAŞINDA
Törende konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, “Tiyatro Günleri kapsamında bu yıl 43’üncüsü düzenlenen etkinliğe ev sahipliği yapmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Ancak bu etkinlik bu sene bizim için daha anlamlı. Çünkü kurulduğu günden bu yana yetiştirdiği sayısız sanatçı ve akademisyen ile ülkemizin sanat ve bilim dünyasına yön veren Güzel Sanatlar Fakültemiz bu yıl 50’nci yaşını kutluyor. Yarım asırlık eğitim geçmişiyle Güzel Sanatlar Fakültemiz gerek akademik çalışmaları gerekse sanatsal faaliyetleri ile ülkemizde bir ekol haline geldi. Böyle bir atmosferde bu etkinliği gerçekleştirmek, bizler için de çok gurur verici. Bu vesileyle hem İzmir’de tiyatronun yaygınlaşması için çok emek vermiş olan Sayın Yıldız Kültür’ü hem de ödül kazanan tüm öğrencilerimizi bir kez daha tebrik ediyorum” dedi.
“DOKUZ EYLÜLLÜ OLMAKTAN GURUR DUYUYORUZ”
DEÜ’nün toplamda 18 fakülteye ev sahipliği yaptığını belirten Rektör Yılmaz, “Bu fakültelerimizin her biri ayrı ayrı bizim göz bebeğimiz. Biz kent geneline yayılan büyük ve köklü bir aileyiz. Fakültelerimizin her biri kendi ihtisas alanlarında çok güzel çalışmalara imza atıyor. Aynı zamanda toplumsal katkı misyonumuzu da göz önünde bulunduran kurumumuz, fakültelerimiz ve diğer birimlerimiz ile de hem öğrencilerimiz hem de vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap veren projeler geliştirerek, başarılarına her geçen gün bir yenisini daha ekliyor. Geçtiğimiz günlerde, dünyanın en saygın yükseköğretim kurumlarından biri olan Oxford Üniversitesi ile sağlık alanında yaptığımız iş birliği anlaşması gibi uluslararası ortaklıklar da Üniversitemizin uluslararası bilim arenasında saygınlığını perçinliyor. İşte biz bu yüzden; eğitimden sağlığa, spordan sanata kadar sergilediğimiz her türlü başarıda Dokuz Eylüllü olmaktan dolayı büyük bir gurur duyuyoruz. Dokuz Eylüllü olmak gerçek bir ayrıcalıktır” şeklinde konuştu.

0 notes
Link
0 notes
Text
DEÜ'lü uzman uyardı: Kronik hastalar ve yaşlılar daha fazla risk altında!
Soğukların artması ve kış mevsiminin tesirini göstermeye başlamasıyla birlikte teneffüs yolu enfeksiyonlarında önemli bir artış gözlemleniyor. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Kolu Dr. Öğretim Üyesi Muammer Çelik, bilhassa kronik hastalar ve 65 yaş üstü bireyler için bu periyodun daha kuvvetli geçebileceği konusunda uyardı. Dr.…
0 notes
Note
Üniversite hangi bölüm?
Deü odyometri mezun sayılırım
0 notes
Link
11 ve 12. Sınıf Öğrencilerimiz DEÜ ve İzmir Tınaztepe Üniversitelerini Ziyaret Etti | MEV Koleji Özel Güzelbahçe Okulları
0 notes
Video
youtube
DEÜ Öğrencilerinden İsrail Zulmüne Kınama
0 notes
Text
deü sınavında da bir şey yapamazsam ytü(istediğim) sınavı için gidip engelli raporu(epilepsiden) alacam şu zamana kadar almaya üşendim ama alırım
1 note
·
View note
Link
Türkiye’nin saygın bilim kuruluşlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), deprem bölgesinde görülen çeşitli salgın hastalık...
0 notes
Text
Efes Selçuk bu kitapta: arkeolojisi, lezzetleri, kadın girişimcileri
Efes Selçuk Belediyesi’nin katkılarıyla basılan, DEÜ Efes Meslek Yüksekokulu tarafından hazırlanan “Selçuk: Bir UNESCO Kentine Disiplinlerarası Bakış-3” kitabının tanıtımı Selçuk Efes Kent Belleği’nde gerçekleştirildi. 8600 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Efes Selçuk’un kültürel zenginliğini ve tarihsel önemini bir kez daha vurgulamak amacıyla hazırlanan kitabın editörlüğünü Eda Avcı ve…
#Ayasuluk Kazısı#Barış Can Körükçü#Berrin Taşkan#DEÜ#DEÜ Efes Meslek Yüksekokulu#Dokuz Eylül Üniversitesi#Dr. Mustafa Büyükkolancı#Eda Avcı#Efes Selçuk Belediyesi#Ege#İrfan Yıldız#İzmir#Kağan Çağrı Karaca#Selçuk Efes#Selçuk Efes Kent Belleği#Selçuk: Bir UNESCO Kentine Disiplinlerarası Bakış-3
0 notes
Link
Sözbilir, AFAD'ın 81 il için 2021'de yayınladığı İl Afet Risk Azaltma Planları çerçevesinde İzmir'in afetlerden en az zararla çıkmak için 227 eylemi gerçekleştirmesi gerektiğini, bu eylemlerin zamanında tamamlanması halinde İzmir'in 2030'da tüm afetlere hazır olacağını ifade etti.30 Ekim 2020'deki Seferihisar merkez üslü depreminin ardından bölgedeki faylarda stres birikiminin gerçekleşmeye başladığını bildiren Sözbilir, İzmir'de özellikle 2000 yılı öncesi yapılan binaların riskli olduğunu, kentsel dönüşüm çalışmalarının ise yavaş ilerlediğini dile getirdi.Sözbilir, Seferihisar ve Balçova'da yapı stoku envanterinin çıkartıldığını, Bayraklı, Konak, Bornova gibi ilçelerde de yeni çıkartılmaya başlandığını, bina performans analizi açısından ise daha gerilerde olunduğuna işaret etti.İzmir il sınırlarında 17 diri fay tespit edildiğini, bunlardan 5'inin tekrarlama aralığı, geçmiş dönemlerde ürettiği deprem sayısı ve en son ne zaman kırıldığına ilişkin bilgiler bulunduğunu anlatan Sözbilir, şöyle konuştu:"Tuzla Fayının yaklaşık 2 bin yıldır kırılmadığı ortaya çıktı. Bu fayın deprem tekrarlama aralığı da 2 bin yıl civarında. Bu fayın yakın gelecekte kırılma olasılığı var. Birkaç gün önce bir sürü deprem oldu Buca'da. Bu depremlerin hepsi bu fayla ilişkili, bu fayın kuzeydoğu ucunda gerçekleşiyor. Fay bir şekilde sistemi zorlamaya başlamış durumda. Bu, yarın deprem olacak anlamına gelmiyor ama gelecekte bu fayın kırılacağı şu anki bilimsel veriler ışığında biliniyor."Yenifoça, Gümüldür ve Kemalpaşa'da fay incelemesi İzmir'de birkaç üniversitenin hazırladığı TÜBİTAK projesi kapsamında fayların daha iyi tanınması için çalışma yürütüldüğünü, fayların içinde hendek açarak geçmişte ürettiği depremlere ilişkin verilere ulaşılmaya çalışıldığını kaydeden Sözbilir, bu kapsamda son olarak Yenifoça, Gümüldür ve Kemalpaşa fayları için çalışma yaptıklarını aktardı.İzmir özelinde 3 sene önce başlattıkları deprem erken uyarı sisteminde de test aşamasına geldiklerini söyleyen Sözbilir, 1 ay içinde 12 istasyon kuracaklarını, amaçlarının metro, doğalgaz hattı ve büyük ölçekli yapıların deprem öncesi elektriğini kesmek olduğunu ifade etti.Mahalle bazında arama kurtarma örgütleri "Deprem ne zaman olacak" düşüncesinden ziyade "Deprem geldiğinde ne yapmam gerekiyor" düşüncesinin gelişmesi gerektiğini vurgulayan Sözbilir, şunları kaydetti: "Hiçbir deprem bizim yapı stokumuzu güçlendirmemizi beklemeyecek. Deprem anında bina sallanırken koşturmamamız ve belli bir yaşam alanı oluşturmamız gerekiyor. Mahalle, bina ve aile ölçeğinde ne yapmamız gerektiğine dair önceden tatbikatlar yapmamız gerekiyor. Dışarıda olan insan enkazın altındaki insana müdahale edemiyor çünkü ne yapması gerektiğini bilmiyor. Kurtarma ekiplerinin hemen gelme şansı yok.""Mahalle bazında arama kurtarma örgütlerinin kurulması lazım, halkın içinden. Genç dinamik insanların 8-10 kişilik gruplarla AFAD, AKUT gibi kuruluşlarından eğitim almaları ve her mahallenin içinde arama kurtarma gereçlerinin hazır bulunduğu konteynerlerin kurulması lazım. Bina yıkmak, yeniden yapmak uzun süreçli işler, o yüzden depreme hazırlıklı olmak gerek."
0 notes
Text
Dokuz Eylül Üniversitesi'nden 'Koza'dan Doku(ma)ya' sergisi

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda Giyim Tasarım Bölümü Tekstil Tasarımı Ana Sanat Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslihan Yaşar'ın 'Koza'dan Doku(ma)ya' isimli lif sanatı sergisi, DEÜ Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesinde açıldı. Sergide, Ödemiş'te üretilen ipekli kumaşlar ve öğretim üyesi Doç. Neslihan Yaşar'ın özgün dokuma tasarımları yer alıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda Giyim Tasarım Bölümü Tekstil Tasarımı Ana Sanat Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslihan Yaşar'ın "Koza'dan Doku(ma)ya" isimli lif sanatı sergisinin açılışı, DEÜ Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesinde gerçekleştirildi. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, "Hocamızın kozadan ipeğe giden çalışması çok kıymetli. Hem değerlerimizi hem de kültürümüzü bir kez daha gözler önüne serdi" dedi DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Moda Giyim Tasarım Bölümü Tekstil Tasarımı Ana Sanat Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslihan Yaşar tarafından hazırlanan "Koza'dan Doku(ma)ya" isimli lif sanatı sergisi, DEÜ Bayrakbilim ve Türk Bayrakları Müzesinde açıldı. Serginin açılışına Buca Kaymakamı Mahmut Nedim Tunçer, Buca Emniyet Müdür Yardımcısı Özgür Dinç, Buca İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Güneş, Buca İlçe Sağlık Müdürü Dr. Murat Köksal, Buca Tarım ve Orman İlçe Müdürü Yasin Soylu, Buca Sosyal Yardım ve Dayanışma Vakfı Müdürü Engin Çalışkan katıldı. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, "Hocamızın kozadan ipeğe giden çalışması çok kıymetli. Hem değerlerimizi hem de kültürümüzü bir kez daha gözler önüne serdi. Dokuz Eylül Araştırma Üniversitesi ailesi olarak yaşadığımız şehrin önemli değerlerine sahip çıkmayı ve gelecek kuşaklara bu değerleri anlatmayı kendimize görev edinmiş durumdayız. Bu sergimizde Ödemiş'te üretilmiş olan ipekli kumaşlar, öğretim üyemiz Doç. Neslihan Yaşar'ın özgün dokuma tasarımlarıdır. Yaşar, çalışmalarında dokuya odaklanmıştır" bilgisini verdi.

Ödemiş'te üretildi Açılışta konuşan Doç. Dr. Neslihan Yaşar, " İzmir'in kültürel değerlerinden ipekli kumaşları daha görünür kılmak ve sanatçı dokunuşuyla farklılık katmak adına böyle bir sergiyle sizlere ulaşmaya çalıştım. Sergide yer alan kumaşlar, ipekli kumaşlardır ve hepsi Ödemiş Birgi'de üretilmiştir. Ben ayrıca doku katmak için onları biraz daha boyutlu hale getirdim" sözlerine yer verdi. Yaşar daha sonra Rektör Hotar'a kendi tasarladığı ipek kumaşlardan hediye ederken, Rektör Hotar da Yaşar'a DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından tasarlanan hediyeyi takdim etti. Coğrafi işaretli İzmir'in gelecek kuşaklara mirası olan ipekli kumaşlar, Ödemiş'in önemli dokuma ürünleri arasında yer alıyor. Coğrafi işarete sahip ipeklerden dokunan kumaşlar, yüzyıllar boyunca kültürümüzün estetik göstergeleri arasında yer alıyor. Sergide yer alan ipekli kumaşlar, özgün dokuma tasarımlarına sahip. Farklı dokuma yapıları kullanılarak elde edilen hacimli ve hareketli kumaşlara, yün ve ipek elyafı ile keçe tekniği kullanılarak boyut kazandırıldı. Eserlerde ipeğin yumuşak, parlak, dökümlü hali ile yünün mat ve kalın yapısı zıt etkiler ortaya çıkarılarak dokumaya vurgu yapıldı. https://www.youtube.com/watch?v=jjRBFD9zalQ&t=11s Read the full article
0 notes
Text
DEÜ VE İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı arasında denetimli serbestlik protokolü
https://pazaryerigundem.com/haber/216606/deu-ve-izmir-cumhuriyet-bassavciligi-arasinda-denetimli-serbestlik-protokolu/ -
DEÜ VE İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı arasında denetimli serbestlik protokolü

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, denetimli serbestlik hizmetleri kapsamında iş birliği protokolü imzaladı. Protokol, yükümlü ve eski hükümlülerin topluma yeniden kazandırılmasına yönelik eğitim, sosyal ve akademik destek programlarını kapsıyor.
İZMİR (İGFA) – Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından biri olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı arasında denetimli serbestlik hizmetleri alanında geniş kapsamlı bir iş birliği protokolü imzalandı. DEÜ Rektörlük yerleşkesinde gerçekleşen törene, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz ve İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan’ın yanı sıra, İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Doğruöz, Denetimli Serbestlik Müdürü Necmi Sultani, Protokol Müdürü Yurdaer Civcir ve DEÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Dilşen İnce Erdoğan ve Prof. Dr. Hamdi Şükür Kılıç katıldılar.
GENİŞ KAPSAMLI PROTOKOL
Protokol, denetimli serbestlik tedbiri uygulanan yükümlüler ve eski hükümlülerin topluma yeniden kazandırılmasına yönelik çeşitli eğitim ve iyileştirme faaliyetlerini kapsıyor. Bu çalışmalar arasında Dokuz Eylül Üniversitesi’nin sunacağı sosyal ve kültürel etkinlikler, meslek edindirme kursları, bağımlılıkla mücadele eğitimleri ve denetimli serbestlik müdürlüğü personeline yönelik gelişim programları yer alıyor. Ayrıca yine Üniversite tarafından çocuk yükümlülere yönelik destekleyici çalışmalar, akademik iş birlikleri ve bilimsel araştırmalar ile koruma kurullarına yönelik programlar da protokol kapsamında hayata geçirilecek.
SUÇ ORANI DÜŞECEK
Protokolü değerlendiren DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, iş birliğinin toplumsal uyumu artıracağını ve suç oranını azaltmada etkili olacağını belirtti. İmzalanan protokolün denetimli serbestlik tedbiri uygulanan yükümlülerin ve eski hükümlülerin kişisel gelişimlerine katkı sağlanması, suç işlemelerinin önüne geçilmesi ve yeniden topluma kazandırılmalarını sağlamak olduğunu ifade eden Rektör Yılmaz, “Toplumsal sorumluluk anlayışıyla hareket eden Dokuz Eylül Üniversitesi olarak toplum için üretiyor ve iyileştirme çalışmalarına katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz.Hep birlikte başarılı bir sürecin başlangıcını yaptığımız bu anlamlı iş birliği sayesinde, topluma kazandırma sürecinde bilimsel yaklaşım ve akademik bilgi birikimimizi kullanarak insan odaklı çözümler üretmeye devam edeceğiz” dedi.
TOPLUMSAL BARIŞA KATKI
Açıklamalarını sürdüren Rektör Prof. Dr. Bayram Yılmaz, şunları kaydetti: “Protokol, toplumsal uyum adına önemli bir fırsat da sunuyor. İş birliği ile adalet sisteminin iyileştirilmesi, denetimli serbestlikten yararlanan bireylerin topluma entegrasyonu ve toplumsal barışın güçlendirilmesi noktasında önemli adımlar atılacak.Protokol kapsamındaki akademik ve sosyal projeler, adli süreçlerde mağdurlar ve kırılgan gruplar yararına kullanılacak ve kamu yararına katkı sağlayacak önemli bir model oluşturacak.Araştırma Üniversitesi kimliğimiz doğrultusunda farklı disiplinlerde katkı sunacağımız protokolün milletimize hayırlı olmasını diliyoruz.”
DEÜ’YE TEŞEKKÜR
İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ise denetimli serbestlik hizmetlerine akademik desteğin katkısına dikkat çekerek, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin üstlendiği sorumluluğun önemine vurgu yaptı ve protokolün hayırlı olmasını diledi. Yeldan, “Protokol ile hem hükümlülerin topluma yeniden kazandırılmaları hem de hayat standartlarının iyileştirilmesi noktasında önemli adımlar atmayı hedefliyoruz. Bu kıymetli iş birliğine katkılarından dolayı Dokuz Eylül Üniversitesi’ne, Sayın Rektörümüze ve tüm akademik mensuplara teşekkür ediyorum” diye konuştu.

0 notes
Link
0 notes