#Cüneyt Karaarslan
Explore tagged Tumblr posts
Text
Özellikle 7- 15 yaş arasındaki kişileri tehdit ediyor: Tatilcilere 'kırmızı göz hastalığı' uyarısı
Özellikle 7- 15 yaş arasındaki kişileri tehdit ediyor: Tatilcilere ‘kırmızı göz hastalığı’ uyarısı
Halk arasında kırmızı göz hastalığı olarak da bilinen ve gözdeki şeffaf doku ile göz kapaklarının içinin iltihaplanarak kanlanmasına yol açan konjonktivit hastalığı, özellikle 7- 15 yaş arasındaki kişileri tehdit ediyor.
Henüz bağışıklık sistemi tam olarak gelişmemiş çocuk yaştaki kişilerin enfeksiyon riskinin daha yüksek olduğunun altını çizenGöz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Karaarslan,…
View On WordPress
0 notes
Text
Özellikle 7- 15 yaş arasındaki kişileri tehdit ediyor: Tatilcilere 'kırmızı göz hastalığı' uyarısı
Özellikle 7- 15 yaş arasındaki kişileri tehdit ediyor: Tatilcilere ‘kırmızı göz hastalığı’ uyarısı
Halk arasında kırmızı göz hastalığı olarak da bilinen ve gözdeki şeffaf doku ile göz kapaklarının içinin iltihaplanarak kanlanmasına yol açan konjonktivit hastalığı, özellikle 7- 15 yaş arasındaki kişileri tehdit ediyor.
Henüz bağışıklık sistemi tam olarak gelişmemiş çocuk yaştaki kişilerin enfeksiyon riskinin daha yüksek olduğunun altını çizenGöz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Karaarslan,…
View On WordPress
0 notes
Text
Advierten de posibles trastornos visuales tras tomar por primera vez la dosis más alta de Viagra
La Viagra (sildenafilo) se utiliza comúnmente para tratar la disfunción eréctil y es segura con efectos secundarios limitados y poco importantes. Sin embargo, un estudio publicado en la revista Frontiers in Neurology ha destacado un riesgo de efectos secundarios visuales persistentes poco comunes, como la sensibilidad a la luz y el deterioro de la visión del color, en los hombres que han tomado la dosis más alta recomendada del fármaco. Aunque estos efectos parecen ser raros, esta investigación sugiere que los usuarios de Viagra que la utilicen por primera vez deben comenzar con una dosis más baja antes de aumentarla, si es necesario. La disfunción eréctil puede tener consecuencias psicológicas significativas para los hombres que la padecen, y puede hacer que las relaciones sexuales satisfactorias sean más difíciles de lograr. El sildenafilo empezó a estar disponible en 1998 como tratamiento para la disfunción eréctil. Pronto se convirtió en el fármaco de venta más rápida de la historia, lo que demuestra la gran demanda de tratamientos que mejoran el rendimiento sexual. Originalmente desarrollada como un tratamiento para la presión arterial alta, el medicamento dilata los vasos sanguíneos y relaja el músculo liso del pene, facilitando el logro y mantenimiento de una erección. Sus efectos normalmente duran de 3 a 5 horas y, aunque ocasionalmente se producen efectos secundarios como dolor de cabeza y visión borrosa, suelen desaparecer con relativa rapidez. Sin embargo, el doctor Cüneyt Karaarslan, del hospital Dünyagöz Adana en Turquía, notó un patrón en 17 hombres que acudieron al hospital por numerosos trastornos visuales, incluyendo pupilas anormalmente dilatadas, visión borrosa, sensibilidad a la luz y trastornos de la visión del color, que incluían visión de color azul intenso con daltonismo rojo/verde. Los 17 pacientes habían tomado sildenafilo por primera vez, y todos tomaron la dosis máxima recomendada de 100 mg. A ninguno de los hombres se le había prescrito el medicamento. Los efectos secundarios visuales comenzaron una vez que el fármaco hizo efecto, y aún estaban presentes cuando los hombres llegaron a la clínica 24-48 horas después. Los doctores realizaron varias pruebas oculares y monitorearon a los pacientes a lo largo del tiempo para ver cómo se desarrollaban sus síntomas. Afortunadamente, en los 17 pacientes los síntomas se habían resuelto 21 días después. "Muchos hombres utilizan medicamentos de venta sin receta para mejorar el rendimiento y ayudar con la ansiedad sexual y la disfunción eréctil. Para la gran mayoría de los hombres, cualquier efecto secundario será temporal y leve. Sin embargo, quería destacar que los problemas persistentes de los ojos y la visión pueden encontrarse en un pequeño número de usuarios", detalla Karaarslan. Entonces, ¿por qué estos hombres eran susceptibles a estos efectos secundarios de larga duración? Puede ser posible que una pequeña subsección de la población no descomponga el sildenafilo y lo elimine del cuerpo de manera eficiente, lo que lleva a concentraciones muy altas en la sangre en comparación con la mayoría de los usuarios. Estos hombres también tomaron la dosis más alta recomendada de sildenafilo en su primera toma. Comenzar con una dosis más baja puede haber significado efectos secundarios menos severos. Además, tomarla bajo supervisión médica probablemente habría significado que los hombres no hubieran usado una dosis tan alta en su primera vez. En cualquier caso, el investigador puntualiza que los pacientes con disfunción eréctil no deberían preocuparse por posibles efectos secundarios de la Viagra. Estos efectos secundarios persistentes parecen ser muy raros. "Aunque estos medicamentos, cuando se usan bajo el control de los médicos y en las dosis recomendadas, proporcionan un apoyo sexual y mental muy importante, no deben utilizarse ni repetirse dosis no controladas e inapropiadas", concluye Karaarslan. http://dlvr.it/RPdGSZ
0 notes
Link
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, beslenme ve diyetin göz sağlığı için çok önemli etkileri olduğunu bildirdi. Dr. Cüneyt Karaarslan, A vitamininin 'Kuru göz' ve 'Gece körlüğü' gibi hastalıkların önlenmesinde oldukça etkili olduğunu, bu durumun geçmişten buyana bilindiğini ifade ederek, "Bilhassa yaşlanma ile ortaya çıkan katarakt ve makular dejenerasyon gibi görme sorunlarının önlenmesinde vitaminler, mineraller (A, C, E, çinko, beta karoten, lutein ve zeksanthin, omega 3 ve 6) ve bazı bitkisel ürünlerin rolü oldukça fazla" dedi. HASTALIĞI ÖNLEMEDE YARDIMCI A,C,E Vitaminleri, lutein ve zeukszantin gibi güçlü antioksidanların tüm göz sağlığı için büyük önem taşıdığını belirten Dr. Cüneyt Karaarslan, bu vitamin ve minerallerin yeterli tüketildiğinde, gece körlüğü ve katarakt gibi birçok hastalığın önlenmesinde yardımcı olduğunu kaydetti. Son yıllarda Lutein ve Zeaksanthin'in yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişmesindeki koruyucu rolü üzerine yapılan bilimsel çalışmalara dikkat çeken Dr. Cüneyt Karaarslan, "Bu iki bileşiğin göz dokusunda yer alan karotenoitler olması ve antioksidan etkileri göz sağlığı açısından önemini arttırıyor" dedi. HANGİ BESİNLER NEYE FAYDALI? Aldığımız besinlerin, göz kapağından retinaya kadar birçok yararı olabileceğini vurgulayan Dr. Karaarslan, meyve ve sebzelerin göz sağlığı üzerine olan etkilerini de şöyle açıkladı: "Kayısı, havuç, mango, şeftali, yumurta ve ciğer, göz yüzeyinin nemli kalmasını sağlayarak, gözü; göze giren yabancı maddelerden arındırıyor. Göz kapaklarını besleyerek, göz kızarıklığını ve iltihaplanma riskini azaltıyor, güneş ışınlarına karşı korunma sağlıyor. Kiraz, üzüm, çilek, yeşil çay uzun çalışma saatleri nedeniyle oluşan gözlerdeki gerginliği azaltıyor. Gözdeki kan damarlarını besleyerek, gözlerin canlı ve parlak olmasını sağlıyor. İleride katarakt olma riski de, yine bu meyveleri tüketerek azaltılabiliyor. Sarı dolmalık biber, muz, mandalina, portakal ve üzüm, içeriklerindeki lutein ve zeuksanthin aracılığı ile retinayı koruyor. Aynı zamanda göz etrafında oluşan ince çizgileri azaltıyor. Ayçiçeği, susam, avokado, fındık ve badem, göz kapaklarını besleyerek, gözlerin şiş veya kırmızı görünmesini engelliyor. Gözlere kan oturmasını önlemesinin yanı sıra, göz ağrılarını azaltıyor. Özellikle içeriğindeki E vitamini makuler dejenerasyonu önlüyor. Sarımsak, pırasa, çilek, yeşil çay, gözün bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Gözde arpacık çıkma riskini azaltırken göz ağrısına, sulanmasına ve kızarmasına engel oluyor. Kepekli makarna, tam buğday ekmeği, gözdeki damarları koruyor. Ayrıca vücudun stresle daha kolay baş etmesine yardımcı olarak, göz etrafında oluşabilecek çizgileri azaltıyor. Papatya çayı, süt, yoğurt, muz, göz etrafında oluşan halkalara ve göz torbalarına iyi geliyor. Göz ağrılarını, kızarıklıklarını ve çizgilerin oluşumunu azaltıyor. Havuç, şeftali gibi besinlerde bulunan beta karoten geceleyin daha iyi görmeyi sağlıyor." Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Text
Gözlem Kulesi
Lazer tedavisiyle gözlük ve lensten kurtulun
Görme bozukluğu olanların sıkça tercih ettikleri ve gözlükten ve lensten kurtulmak için tek çare olarak gördükleri lazer teknolojileri bazı soruları da beraberinde getiriyor. Dünyagöz Adana Medical Sorumlusu Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, lazer teknolojilerinden biri olan “iDesign Lazer Teknolojisi” ...
Lazer tedavisiyle gözlük ve lensten kurtulun - http://www.gozlemkulesi.com/lazer-tedavisiyle-gozluk-ve-lensten-kurtulun.html
0 notes
Link
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, beslenme ve diyetin göz sağlığı için çok önemli etkileri olduğunu bildirdi. Dr. Cüneyt Karaarslan, A vitamininin 'Kuru göz' ve 'Gece körlüğü' gibi hastalıkların önlenmesinde oldukça etkili olduğunu, bu durumun geçmişten buyana bilindiğini ifade ederek, "Bilhassa yaşlanma ile ortaya çıkan katarakt ve makular dejenerasyon gibi görme sorunlarının önlenmesinde vitaminler, mineraller (A, C, E, çinko, beta karoten, lutein ve zeksanthin, omega 3 ve 6) ve bazı bitkisel ürünlerin rolü oldukça fazla dedi. HASTALIĞI ÖNLEMEDE YARDIMCI A,C,E Vitaminleri, lutein ve zeukszantin gibi güçlü antioksidanların tüm göz sağlığı için büyük önem taşıdığını belirten Dr. Cüneyt Karaarslan, bu vitamin ve minerallerin yeterli tüketildiğinde, gece körlüğü ve katarakt gibi birçok hastalığın önlenmesinde yardımcı olduğunu kaydetti. Son yıllarda Lutein ve Zeaksanthin'in yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişmesindeki koruyucu rolü üzerine yapılan bilimsel çalışmalara dikkat çeken Dr. Cüneyt Karaarslan, "Bu iki bileşiğin göz dokusunda yer alan karotenoitler olması ve antioksidan etkileri göz sağlığı açısından önemini arttırıyor dedi. HANGİ BESİNLER NEYE FAYDALI? Aldığımız besinlerin, göz kapağından retinaya kadar birçok yararı olabileceğini vurgulayan Dr. Karaarslan, meyve ve sebzelerin göz sağlığı üzerine olan etkilerini de şöyle açıkladı: "Kayısı, havuç, mango, şeftali, yumurta ve ciğer, göz yüzeyinin nemli kalmasını sağlayarak, gözü; göze giren yabancı maddelerden arındırıyor. Göz kapaklarını besleyerek, göz kızarıklığını ve iltihaplanma riskini azaltıyor, güneş ışınlarına karşı korunma sağlıyor. Kiraz, üzüm, çilek, yeşil çay uzun çalışma saatleri nedeniyle oluşan gözlerdeki gerginliği azaltıyor. Gözdeki kan damarlarını besleyerek, gözlerin canlı ve parlak olmasını sağlıyor. İleride katarakt olma riski de, yine bu meyveleri tüketerek azaltılabiliyor. Sarı dolmalık biber, muz, mandalina, portakal ve üzüm, içeriklerindeki lutein ve zeuksanthin aracılığı ile retinayı koruyor. Aynı zamanda göz etrafında oluşan ince çizgileri azaltıyor. Ayçiçeği, susam, avokado, fındık ve badem, göz kapaklarını besleyerek, gözlerin şiş veya kırmızı görünmesini engelliyor. Gözlere kan oturmasını önlemesinin yanı sıra, göz ağrılarını azaltıyor. Özellikle içeriğindeki E vitamini makuler dejenerasyonu önlüyor. Sarımsak, pırasa, çilek, yeşil çay, gözün bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Gözde arpacık çıkma riskini azaltırken göz ağrısına, sulanmasına ve kızarmasına engel oluyor. Kepekli makarna, tam buğday ekmeği, gözdeki damarları koruyor. Ayrıca vücudun stresle daha kolay baş etmesine yardımcı olarak, göz etrafında oluşabilecek çizgileri azaltıyor. Papatya çayı, süt, yoğurt, muz, göz etrafında oluşan halkalara ve göz torbalarına iyi geliyor. Göz ağrılarını, kızarıklıklarını ve çizgilerin oluşumunu azaltıyor. Havuç, şeftali gibi besinlerde bulunan beta karoten geceleyin daha iyi görmeyi sağlıyor." Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Yaz aylarında sık görülen alerjik göz rahatsızlıkları, havaların soğuması ile birlikte yerini göz enfeksiyonlarına bırakıyor. Enfeksiyonlar da önlem alınmadığı takdirde birçok ciddi göz hastalıklarına neden olabiliyor. Bu hastalıklar arasında neredeyse ilk sırayı da ‘kanlı göz’ diye bilinen adenoviral konjonktivit hastalığı alıyor. Yaz aylarında sık görülen alerjik göz rahatsızlıkları, havaların soğuması ile birlikte yerini göz enfeksiyonlarına bırakıyor. Enfeksiyonlar da önlem alınmadığı takdirde birçok ciddi göz hastalıklarına neden olabiliyor. Bu hastalıklar arasında neredeyse ilk sırayı da ‘kanlı göz’ diye bilinen adenoviral konjonktivit hastalığı alıyor. Kanlı gözün, göz kapaklarının iç yüzeyini ve gözün beyaz kısmını kaplayan ince ve saydam zarın konjonktivanın adenovirus tarafından enfekte edilmesiyle ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, hastalığın çok hızlı bulaşmasından dolayı ciddi iş kaybına neden olduğunu kaydetti. Karaarslan, “Hastalığın yayılma hızını azaltabilmek için gerekli önlemlerin alınmasına azami özen gösterilmesi gerekiyor” dedi. KİŞİ HASTALIĞI BOYUNCA AKTİF BULAŞTIRICI Virüsün kişilerin solunum yollarındaki veya gözlerindeki salgılar ile temasta bulunulması halinde bulaşıcı olabileceğini vurgulayan Dr. Cüneyt Karaarslan, “Virüs vücuda alındıktan 4-10 gün sonra enfeksiyon belirtileri başlar. Hastalığı boyunca da kişi aktif bulaştırıcıdır. Belirtiler başladıktan bir hafta sonra gözün şeffaf tabakası olan kornea da beyaz noktalar oluşabilir. Bu noktalar batma ve bulanık görmeye neden olurlar. Noktalar yüzeysel ise 2 haftada geçebilir, derinlere inerse iyileşme aylar hatta yıllar alabilir” diye konuştu. GÖZDE SULANMA, BATMA HİSSİ VE KIZARIKLIK Dr. Cüneyt Karaarslan, hastalığın bulaşıcı olduğunu vurgularken, hastalığın aile içi bireylere geçişinin oldukça sık olduğunu söyledi. Göz şikayetlerinin ani bir şekilde başladığını belirten Karaarslan, "Gözde sulanma, batma hissi, kızarıklık ve ışık rahatsızlığı olur. Çapaklanma ön planda değildir. Kişilerin yarıdan fazlasında bir göz öncelikle ve daha ağır etkilenirken diğer göz daha rahattır. Tipik olarak göz kapakları şişer. Ağır vakalarda göz beyazında boyanma tarzında kanamaya bağlı kırmızılık, hastalığın adını koysa da sanıldığı kadar sık değildir. Kulak önünde ağrılı beze oluşması da tipik özelliklerindendir" dedi. KORUNMAK İÇİN ELLERİNİZİ TEMİZ TUTUN Görme bulanıklığına da neden olan kanlı göz hastalığının tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi veren Dr. Karaarslan, şunları söyledi: "Tedavi, şikayetleri azaltmaya yöneliktir. Etkili bir antiviral ilaç bilinmemektedir. Soğuk pansuman ve suni gözyaşlarının faydası olmaktadır. Bakterilerin tabloya eklenmemesi için antibiyotik damla verilir. Kortizonlu göz damlaları gerek duyulduğunda kullanılır. Erken dönemde müracaat eden hastalarımızın şifaya daha çabuk ulaşabilmektedirler. Hastalık, genellikle 2-3 hafta devam etmektedir. İlk 2 hafta boyunca bulaştırıcı olunduğu için sık sık ellerin sabunla yıkanması önerilir. Bu dönemde kontak lens kullanımına ara verilmelidir." Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, beslenme ve diyetin göz sağlığı için çok önemli etkileri olduğunu bildirdi. Dr. Cüneyt Karaarslan, A vitamininin 'Kuru göz' ve 'Gece körlüğü' gibi hastalıkların önlenmesinde oldukça etkili olduğunu, bu durumun geçmişten buyana bilindiğini ifade ederek, "Bilhassa yaşlanma ile ortaya çıkan katarakt ve makular dejenerasyon gibi görme sorunlarının önlenmesinde vitaminler, mineraller (A, C, E, çinko, beta karoten, lutein ve zeksanthin, omega 3 ve 6) ve bazı bitkisel ürünlerin rolü oldukça fazla dedi. HASTALIĞI ÖNLEMEDE YARDIMCI A,C,E Vitaminleri, lutein ve zeukszantin gibi güçlü antioksidanların tüm göz sağlığı için büyük önem taşıdığını belirten Dr. Cüneyt Karaarslan, bu vitamin ve minerallerin yeterli tüketildiğinde, gece körlüğü ve katarakt gibi birçok hastalığın önlenmesinde yardımcı olduğunu kaydetti. Son yıllarda Lutein ve Zeaksanthin'in yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişmesindeki koruyucu rolü üzerine yapılan bilimsel çalışmalara dikkat çeken Dr. Cüneyt Karaarslan, "Bu iki bileşiğin göz dokusunda yer alan karotenoitler olması ve antioksidan etkileri göz sağlığı açısından önemini arttırıyor dedi. HANGİ BESİNLER NEYE FAYDALI? Aldığımız besinlerin, göz kapağından retinaya kadar birçok yararı olabileceğini vurgulayan Dr. Karaarslan, meyve ve sebzelerin göz sağlığı üzerine olan etkilerini de şöyle açıkladı: "Kayısı, havuç, mango, şeftali, yumurta ve ciğer, göz yüzeyinin nemli kalmasını sağlayarak, gözü; göze giren yabancı maddelerden arındırıyor. Göz kapaklarını besleyerek, göz kızarıklığını ve iltihaplanma riskini azaltıyor, güneş ışınlarına karşı korunma sağlıyor. Kiraz, üzüm, çilek, yeşil çay uzun çalışma saatleri nedeniyle oluşan gözlerdeki gerginliği azaltıyor. Gözdeki kan damarlarını besleyerek, gözlerin canlı ve parlak olmasını sağlıyor. İleride katarakt olma riski de, yine bu meyveleri tüketerek azaltılabiliyor. Sarı dolmalık biber, muz, mandalina, portakal ve üzüm, içeriklerindeki lutein ve zeuksanthin aracılığı ile retinayı koruyor. Aynı zamanda göz etrafında oluşan ince çizgileri azaltıyor. Ayçiçeği, susam, avokado, fındık ve badem, göz kapaklarını besleyerek, gözlerin şiş veya kırmızı görünmesini engelliyor. Gözlere kan oturmasını önlemesinin yanı sıra, göz ağrılarını azaltıyor. Özellikle içeriğindeki E vitamini makuler dejenerasyonu önlüyor. Sarımsak, pırasa, çilek, yeşil çay, gözün bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Gözde arpacık çıkma riskini azaltırken göz ağrısına, sulanmasına ve kızarmasına engel oluyor. Kepekli makarna, tam buğday ekmeği, gözdeki damarları koruyor. Ayrıca vücudun stresle daha kolay baş etmesine yardımcı olarak, göz etrafında oluşabilecek çizgileri azaltıyor. Papatya çayı, süt, yoğurt, muz, göz etrafında oluşan halkalara ve göz torbalarına iyi geliyor. Göz ağrılarını, kızarıklıklarını ve çizgilerin oluşumunu azaltıyor. Havuç, şeftali gibi besinlerde bulunan beta karoten geceleyin daha iyi görmeyi sağlıyor." Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Yaz aylarında sık görülen alerjik göz rahatsızlıkları, havaların soğuması ile birlikte yerini göz enfeksiyonlarına bırakıyor. Enfeksiyonlar da önlem alınmadığı takdirde birçok ciddi göz hastalıklarına neden olabiliyor. Bu hastalıklar arasında neredeyse ilk sırayı da ‘kanlı göz’ diye bilinen adenoviral konjonktivit hastalığı alıyor. Yaz aylarında sık görülen alerjik göz rahatsızlıkları, havaların soğuması ile birlikte yerini göz enfeksiyonlarına bırakıyor. Enfeksiyonlar da önlem alınmadığı takdirde birçok ciddi göz hastalıklarına neden olabiliyor. Bu hastalıklar arasında neredeyse ilk sırayı da ‘kanlı göz’ diye bilinen adenoviral konjonktivit hastalığı alıyor. Kanlı gözün, göz kapaklarının iç yüzeyini ve gözün beyaz kısmını kaplayan ince ve saydam zarın konjonktivanın adenovirus tarafından enfekte edilmesiyle ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, hastalığın çok hızlı bulaşmasından dolayı ciddi iş kaybına neden olduğunu kaydetti. Karaarslan, “Hastalığın yayılma hızını azaltabilmek için gerekli önlemlerin alınmasına azami özen gösterilmesi gerekiyor” dedi. KİŞİ HASTALIĞI BOYUNCA AKTİF BULAŞTIRICI Virüsün kişilerin solunum yollarındaki veya gözlerindeki salgılar ile temasta bulunulması halinde bulaşıcı olabileceğini vurgulayan Dr. Cüneyt Karaarslan, “Virüs vücuda alındıktan 4-10 gün sonra enfeksiyon belirtileri başlar. Hastalığı boyunca da kişi aktif bulaştırıcıdır. Belirtiler başladıktan bir hafta sonra gözün şeffaf tabakası olan kornea da beyaz noktalar oluşabilir. Bu noktalar batma ve bulanık görmeye neden olurlar. Noktalar yüzeysel ise 2 haftada geçebilir, derinlere inerse iyileşme aylar hatta yıllar alabilir” diye konuştu. GÖZDE SULANMA, BATMA HİSSİ VE KIZARIKLIK Dr. Cüneyt Karaarslan, hastalığın bulaşıcı olduğunu vurgularken, hastalığın aile içi bireylere geçişinin oldukça sık olduğunu söyledi. Göz şikayetlerinin ani bir şekilde başladığını belirten Karaarslan, "Gözde sulanma, batma hissi, kızarıklık ve ışık rahatsızlığı olur. Çapaklanma ön planda değildir. Kişilerin yarıdan fazlasında bir göz öncelikle ve daha ağır etkilenirken diğer göz daha rahattır. Tipik olarak göz kapakları şişer. Ağır vakalarda göz beyazında boyanma tarzında kanamaya bağlı kırmızılık, hastalığın adını koysa da sanıldığı kadar sık değildir. Kulak önünde ağrılı beze oluşması da tipik özelliklerindendir" dedi. KORUNMAK İÇİN ELLERİNİZİ TEMİZ TUTUN Görme bulanıklığına da neden olan kanlı göz hastalığının tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi veren Dr. Karaarslan, şunları söyledi: "Tedavi, şikayetleri azaltmaya yöneliktir. Etkili bir antiviral ilaç bilinmemektedir. Soğuk pansuman ve suni gözyaşlarının faydası olmaktadır. Bakterilerin tabloya eklenmemesi için antibiyotik damla verilir. Kortizonlu göz damlaları gerek duyulduğunda kullanılır. Erken dönemde müracaat eden hastalarımızın şifaya daha çabuk ulaşabilmektedirler. Hastalık, genellikle 2-3 hafta devam etmektedir. İlk 2 hafta boyunca bulaştırıcı olunduğu için sık sık ellerin sabunla yıkanması önerilir. Bu dönemde kontak lens kullanımına ara verilmelidir." Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, beslenme ve diyetin göz sağlığı için çok önemli etkileri olduğunu bildirdi. Dr. Cüneyt Karaarslan, A vitamininin 'Kuru göz' ve 'Gece körlüğü' gibi hastalıkların önlenmesinde oldukça etkili olduğunu, bu durumun geçmişten buyana bilindiğini ifade ederek, "Bilhassa yaşlanma ile ortaya çıkan katarakt ve makular dejenerasyon gibi görme sorunlarının önlenmesinde vitaminler, mineraller (A, C, E, çinko, beta karoten, lutein ve zeksanthin, omega 3 ve 6) ve bazı bitkisel ürünlerin rolü oldukça fazla" dedi. HASTALIĞI ÖNLEMEDE YARDIMCI A,C,E Vitaminleri, lutein ve zeukszantin gibi güçlü antioksidanların tüm göz sağlığı için büyük önem taşıdığını belirten Dr. Cüneyt Karaarslan, bu vitamin ve minerallerin yeterli tüketildiğinde, gece körlüğü ve katarakt gibi birçok hastalığın önlenmesinde yardımcı olduğunu kaydetti. Son yıllarda Lutein ve Zeaksanthin'in yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişmesindeki koruyucu rolü üzerine yapılan bilimsel çalışmalara dikkat çeken Dr. Cüneyt Karaarslan, "Bu iki bileşiğin göz dokusunda yer alan karotenoitler olması ve antioksidan etkileri göz sağlığı açısından önemini arttırıyor" dedi. HANGİ BESİNLER NEYE FAYDALI? Aldığımız besinlerin, göz kapağından retinaya kadar birçok yararı olabileceğini vurgulayan Dr. Karaarslan, meyve ve sebzelerin göz sağlığı üzerine olan etkilerini de şöyle açıkladı: "Kayısı, havuç, mango, şeftali, yumurta ve ciğer, göz yüzeyinin nemli kalmasını sağlayarak, gözü; göze giren yabancı maddelerden arındırıyor. Göz kapaklarını besleyerek, göz kızarıklığını ve iltihaplanma riskini azaltıyor, güneş ışınlarına karşı korunma sağlıyor. Kiraz, üzüm, çilek, yeşil çay uzun çalışma saatleri nedeniyle oluşan gözlerdeki gerginliği azaltıyor. Gözdeki kan damarlarını besleyerek, gözlerin canlı ve parlak olmasını sağlıyor. İleride katarakt olma riski de, yine bu meyveleri tüketerek azaltılabiliyor. Sarı dolmalık biber, muz, mandalina, portakal ve üzüm, içeriklerindeki lutein ve zeuksanthin aracılığı ile retinayı koruyor. Aynı zamanda göz etrafında oluşan ince çizgileri azaltıyor. Ayçiçeği, susam, avokado, fındık ve badem, göz kapaklarını besleyerek, gözlerin şiş veya kırmızı görünmesini engelliyor. Gözlere kan oturmasını önlemesinin yanı sıra, göz ağrılarını azaltıyor. Özellikle içeriğindeki E vitamini makuler dejenerasyonu önlüyor. Sarımsak, pırasa, çilek, yeşil çay, gözün bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Gözde arpacık çıkma riskini azaltırken göz ağrısına, sulanmasına ve kızarmasına engel oluyor. Kepekli makarna, tam buğday ekmeği, gözdeki damarları koruyor. Ayrıca vücudun stresle daha kolay baş etmesine yardımcı olarak, göz etrafında oluşabilecek çizgileri azaltıyor. Papatya çayı, süt, yoğurt, muz, göz etrafında oluşan halkalara ve göz torbalarına iyi geliyor. Göz ağrılarını, kızarıklıklarını ve çizgilerin oluşumunu azaltıyor. Havuç, şeftali gibi besinlerde bulunan beta karoten geceleyin daha iyi görmeyi sağlıyor." Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Yaz aylarında sık görülen alerjik göz rahatsızlıkları, havaların soğuması ile birlikte yerini göz enfeksiyonlarına bırakıyor. Enfeksiyonlar da önlem alınmadığı takdirde birçok ciddi göz hastalıklarına neden olabiliyor. Bu hastalıklar arasında neredeyse ilk sırayı da ‘kanlı göz’ diye bilinen adenoviral konjonktivit hastalığı alıyor. Yaz aylarında sık görülen alerjik göz rahatsızlıkları, havaların soğuması ile birlikte yerini göz enfeksiyonlarına bırakıyor. Enfeksiyonlar da önlem alınmadığı takdirde birçok ciddi göz hastalıklarına neden olabiliyor. Bu hastalıklar arasında neredeyse ilk sırayı da ‘kanlı göz’ diye bilinen adenoviral konjonktivit hastalığı alıyor. Kanlı gözün, göz kapaklarının iç yüzeyini ve gözün beyaz kısmını kaplayan ince ve saydam zarın konjonktivanın adenovirus tarafından enfekte edilmesiyle ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, hastalığın çok hızlı bulaşmasından dolayı ciddi iş kaybına neden olduğunu kaydetti. Karaarslan, “Hastalığın yayılma hızını azaltabilmek için gerekli önlemlerin alınmasına azami özen gösterilmesi gerekiyor” dedi. KİŞİ HASTALIĞI BOYUNCA AKTİF BULAŞTIRICI Virüsün kişilerin solunum yollarındaki veya gözlerindeki salgılar ile temasta bulunulması halinde bulaşıcı olabileceğini vurgulayan Dr. Cüneyt Karaarslan, “Virüs vücuda alındıktan 4-10 gün sonra enfeksiyon belirtileri başlar. Hastalığı boyunca da kişi aktif bulaştırıcıdır. Belirtiler başladıktan bir hafta sonra gözün şeffaf tabakası olan kornea da beyaz noktalar oluşabilir. Bu noktalar batma ve bulanık görmeye neden olurlar. Noktalar yüzeysel ise 2 haftada geçebilir, derinlere inerse iyileşme aylar hatta yıllar alabilir” diye konuştu. GÖZDE SULANMA, BATMA HİSSİ VE KIZARIKLIK Dr. Cüneyt Karaarslan, hastalığın bulaşıcı olduğunu vurgularken, hastalığın aile içi bireylere geçişinin oldukça sık olduğunu söyledi. Göz şikayetlerinin ani bir şekilde başladığını belirten Karaarslan, "Gözde sulanma, batma hissi, kızarıklık ve ışık rahatsızlığı olur. Çapaklanma ön planda değildir. Kişilerin yarıdan fazlasında bir göz öncelikle ve daha ağır etkilenirken diğer göz daha rahattır. Tipik olarak göz kapakları şişer. Ağır vakalarda göz beyazında boyanma tarzında kanamaya bağlı kırmızılık, hastalığın adını koysa da sanıldığı kadar sık değildir. Kulak önünde ağrılı beze oluşması da tipik özelliklerindendir" dedi. KORUNMAK İÇİN ELLERİNİZİ TEMİZ TUTUN Görme bulanıklığına da neden olan kanlı göz hastalığının tedavi yöntemlerine ilişkin bilgi veren Dr. Karaarslan, şunları söyledi: "Tedavi, şikayetleri azaltmaya yöneliktir. Etkili bir antiviral ilaç bilinmemektedir. Soğuk pansuman ve suni gözyaşlarının faydası olmaktadır. Bakterilerin tabloya eklenmemesi için antibiyotik damla verilir. Kortizonlu göz damlaları gerek duyulduğunda kullanılır. Erken dönemde müracaat eden hastalarımızın şifaya daha çabuk ulaşabilmektedirler. Hastalık, genellikle 2-3 hafta devam etmektedir. İlk 2 hafta boyunca bulaştırıcı olunduğu için sık sık ellerin sabunla yıkanması önerilir. Bu dönemde kontak lens kullanımına ara verilmelidir." Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, beslenme ve diyetin göz sağlığı için çok önemli etkileri olduğunu bildirdi. Dr. Cüneyt Karaarslan, A vitamininin 'Kuru göz' ve 'Gece körlüğü' gibi hastalıkların önlenmesinde oldukça etkili olduğunu, bu durumun geçmişten buyana bilindiğini ifade ederek, "Bilhassa yaşlanma ile ortaya çıkan katarakt ve makular dejenerasyon gibi görme sorunlarının önlenmesinde vitaminler, mineraller (A, C, E, çinko, beta karoten, lutein ve zeksanthin, omega 3 ve 6) ve bazı bitkisel ürünlerin rolü oldukça fazla" dedi. HASTALIĞI ÖNLEMEDE YARDIMCI A,C,E Vitaminleri, lutein ve zeukszantin gibi güçlü antioksidanların tüm göz sağlığı için büyük önem taşıdığını belirten Dr. Cüneyt Karaarslan, bu vitamin ve minerallerin yeterli tüketildiğinde, gece körlüğü ve katarakt gibi birçok hastalığın önlenmesinde yardımcı olduğunu kaydetti. Son yıllarda Lutein ve Zeaksanthin'in yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişmesindeki koruyucu rolü üzerine yapılan bilimsel çalışmalara dikkat çeken Dr. Cüneyt Karaarslan, "Bu iki bileşiğin göz dokusunda yer alan karotenoitler olması ve antioksidan etkileri göz sağlığı açısından önemini arttırıyor" dedi. HANGİ BESİNLER NEYE FAYDALI? Aldığımız besinlerin, göz kapağından retinaya kadar birçok yararı olabileceğini vurgulayan Dr. Karaarslan, meyve ve sebzelerin göz sağlığı üzerine olan etkilerini de şöyle açıkladı: "Kayısı, havuç, mango, şeftali, yumurta ve ciğer, göz yüzeyinin nemli kalmasını sağlayarak, gözü; göze giren yabancı maddelerden arındırıyor. Göz kapaklarını besleyerek, göz kızarıklığını ve iltihaplanma riskini azaltıyor, güneş ışınlarına karşı korunma sağlıyor. Kiraz, üzüm, çilek, yeşil çay uzun çalışma saatleri nedeniyle oluşan gözlerdeki gerginliği azaltıyor. Gözdeki kan damarlarını besleyerek, gözlerin canlı ve parlak olmasını sağlıyor. İleride katarakt olma riski de, yine bu meyveleri tüketerek azaltılabiliyor. Sarı dolmalık biber, muz, mandalina, portakal ve üzüm, içeriklerindeki lutein ve zeuksanthin aracılığı ile retinayı koruyor. Aynı zamanda göz etrafında oluşan ince çizgileri azaltıyor. Ayçiçeği, susam, avokado, fındık ve badem, göz kapaklarını besleyerek, gözlerin şiş veya kırmızı görünmesini engelliyor. Gözlere kan oturmasını önlemesinin yanı sıra, göz ağrılarını azaltıyor. Özellikle içeriğindeki E vitamini makuler dejenerasyonu önlüyor. Sarımsak, pırasa, çilek, yeşil çay, gözün bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Gözde arpacık çıkma riskini azaltırken göz ağrısına, sulanmasına ve kızarmasına engel oluyor. Kepekli makarna, tam buğday ekmeği, gözdeki damarları koruyor. Ayrıca vücudun stresle daha kolay baş etmesine yardımcı olarak, göz etrafında oluşabilecek çizgileri azaltıyor. Papatya çayı, süt, yoğurt, muz, göz etrafında oluşan halkalara ve göz torbalarına iyi geliyor. Göz ağrılarını, kızarıklıklarını ve çizgilerin oluşumunu azaltıyor. Havuç, şeftali gibi besinlerde bulunan beta karoten geceleyin daha iyi görmeyi sağlıyor." Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, beslenme ve diyetin göz sağlığı için çok önemli etkileri olduğunu bildirdi. Dr. Cüneyt Karaarslan, A vitamininin 'Kuru göz' ve 'Gece körlüğü' gibi hastalıkların önlenmesinde oldukça etkili olduğunu, bu durumun geçmişten buyana bilindiğini ifade ederek, "Bilhassa yaşlanma ile ortaya çıkan katarakt ve makular dejenerasyon gibi görme sorunlarının önlenmesinde vitaminler, mineraller (A, C, E, çinko, beta karoten, lutein ve zeksanthin, omega 3 ve 6) ve bazı bitkisel ürünlerin rolü oldukça fazla dedi. HASTALIĞI ÖNLEMEDE YARDIMCI A,C,E Vitaminleri, lutein ve zeukszantin gibi güçlü antioksidanların tüm göz sağlığı için büyük önem taşıdığını belirten Dr. Cüneyt Karaarslan, bu vitamin ve minerallerin yeterli tüketildiğinde, gece körlüğü ve katarakt gibi birçok hastalığın önlenmesinde yardımcı olduğunu kaydetti. Son yıllarda Lutein ve Zeaksanthin'in yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişmesindeki koruyucu rolü üzerine yapılan bilimsel çalışmalara dikkat çeken Dr. Cüneyt Karaarslan, "Bu iki bileşiğin göz dokusunda yer alan karotenoitler olması ve antioksidan etkileri göz sağlığı açısından önemini arttırıyor dedi. HANGİ BESİNLER NEYE FAYDALI? Aldığımız besinlerin, göz kapağından retinaya kadar birçok yararı olabileceğini vurgulayan Dr. Karaarslan, meyve ve sebzelerin göz sağlığı üzerine olan etkilerini de şöyle açıkladı: "Kayısı, havuç, mango, şeftali, yumurta ve ciğer, göz yüzeyinin nemli kalmasını sağlayarak, gözü; göze giren yabancı maddelerden arındırıyor. Göz kapaklarını besleyerek, göz kızarıklığını ve iltihaplanma riskini azaltıyor, güneş ışınlarına karşı korunma sağlıyor. Kiraz, üzüm, çilek, yeşil çay uzun çalışma saatleri nedeniyle oluşan gözlerdeki gerginliği azaltıyor. Gözdeki kan damarlarını besleyerek, gözlerin canlı ve parlak olmasını sağlıyor. İleride katarakt olma riski de, yine bu meyveleri tüketerek azaltılabiliyor. Sarı dolmalık biber, muz, mandalina, portakal ve üzüm, içeriklerindeki lutein ve zeuksanthin aracılığı ile retinayı koruyor. Aynı zamanda göz etrafında oluşan ince çizgileri azaltıyor. Ayçiçeği, susam, avokado, fındık ve badem, göz kapaklarını besleyerek, gözlerin şiş veya kırmızı görünmesini engelliyor. Gözlere kan oturmasını önlemesinin yanı sıra, göz ağrılarını azaltıyor. Özellikle içeriğindeki E vitamini makuler dejenerasyonu önlüyor. Sarımsak, pırasa, çilek, yeşil çay, gözün bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Gözde arpacık çıkma riskini azaltırken göz ağrısına, sulanmasına ve kızarmasına engel oluyor. Kepekli makarna, tam buğday ekmeği, gözdeki damarları koruyor. Ayrıca vücudun stresle daha kolay baş etmesine yardımcı olarak, göz etrafında oluşabilecek çizgileri azaltıyor. Papatya çayı, süt, yoğurt, muz, göz etrafında oluşan halkalara ve göz torbalarına iyi geliyor. Göz ağrılarını, kızarıklıklarını ve çizgilerin oluşumunu azaltıyor. Havuç, şeftali gibi besinlerde bulunan beta karoten geceleyin daha iyi görmeyi sağlıyor." Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, beslenme ve diyetin göz sağlığı için çok önemli etkileri olduğunu bildirdi. Dr. Cüneyt Karaarslan, A vitamininin 'Kuru göz' ve 'Gece körlüğü' gibi hastalıkların önlenmesinde oldukça etkili olduğunu, bu durumun geçmişten buyana bilindiğini ifade ederek, "Bilhassa yaşlanma ile ortaya çıkan katarakt ve makular dejenerasyon gibi görme sorunlarının önlenmesinde vitaminler, mineraller (A, C, E, çinko, beta karoten, lutein ve zeksanthin, omega 3 ve 6) ve bazı bitkisel ürünlerin rolü oldukça fazla" dedi. HASTALIĞI ÖNLEMEDE YARDIMCI A,C,E Vitaminleri, lutein ve zeukszantin gibi güçlü antioksidanların tüm göz sağlığı için büyük önem taşıdığını belirten Dr. Cüneyt Karaarslan, bu vitamin ve minerallerin yeterli tüketildiğinde, gece körlüğü ve katarakt gibi birçok hastalığın önlenmesinde yardımcı olduğunu kaydetti. Son yıllarda Lutein ve Zeaksanthin'in yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişmesindeki koruyucu rolü üzerine yapılan bilimsel çalışmalara dikkat çeken Dr. Cüneyt Karaarslan, "Bu iki bileşiğin göz dokusunda yer alan karotenoitler olması ve antioksidan etkileri göz sağlığı açısından önemini arttırıyor" dedi. HANGİ BESİNLER NEYE FAYDALI? Aldığımız besinlerin, göz kapağından retinaya kadar birçok yararı olabileceğini vurgulayan Dr. Karaarslan, meyve ve sebzelerin göz sağlığı üzerine olan etkilerini de şöyle açıkladı: "Kayısı, havuç, mango, şeftali, yumurta ve ciğer, göz yüzeyinin nemli kalmasını sağlayarak, gözü; göze giren yabancı maddelerden arındırıyor. Göz kapaklarını besleyerek, göz kızarıklığını ve iltihaplanma riskini azaltıyor, güneş ışınlarına karşı korunma sağlıyor. Kiraz, üzüm, çilek, yeşil çay uzun çalışma saatleri nedeniyle oluşan gözlerdeki gerginliği azaltıyor. Gözdeki kan damarlarını besleyerek, gözlerin canlı ve parlak olmasını sağlıyor. İleride katarakt olma riski de, yine bu meyveleri tüketerek azaltılabiliyor. Sarı dolmalık biber, muz, mandalina, portakal ve üzüm, içeriklerindeki lutein ve zeuksanthin aracılığı ile retinayı koruyor. Aynı zamanda göz etrafında oluşan ince çizgileri azaltıyor. Ayçiçeği, susam, avokado, fındık ve badem, göz kapaklarını besleyerek, gözlerin şiş veya kırmızı görünmesini engelliyor. Gözlere kan oturmasını önlemesinin yanı sıra, göz ağrılarını azaltıyor. Özellikle içeriğindeki E vitamini makuler dejenerasyonu önlüyor. Sarımsak, pırasa, çilek, yeşil çay, gözün bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Gözde arpacık çıkma riskini azaltırken göz ağrısına, sulanmasına ve kızarmasına engel oluyor. Kepekli makarna, tam buğday ekmeği, gözdeki damarları koruyor. Ayrıca vücudun stresle daha kolay baş etmesine yardımcı olarak, göz etrafında oluşabilecek çizgileri azaltıyor. Papatya çayı, süt, yoğurt, muz, göz etrafında oluşan halkalara ve göz torbalarına iyi geliyor. Göz ağrılarını, kızarıklıklarını ve çizgilerin oluşumunu azaltıyor. Havuç, şeftali gibi besinlerde bulunan beta karoten geceleyin daha iyi görmeyi sağlıyor." Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, beslenme ve diyetin göz sağlığı için çok önemli etkileri olduğunu bildirdi. Dr. Cüneyt Karaarslan, A vitamininin 'Kuru göz' ve 'Gece körlüğü' gibi hastalıkların önlenmesinde oldukça etkili olduğunu, bu durumun geçmişten buyana bilindiğini ifade ederek, "Bilhassa yaşlanma ile ortaya çıkan katarakt ve makular dejenerasyon gibi görme sorunlarının önlenmesinde vitaminler, mineraller (A, C, E, çinko, beta karoten, lutein ve zeksanthin, omega 3 ve 6) ve bazı bitkisel ürünlerin rolü oldukça fazla" dedi. HASTALIĞI ÖNLEMEDE YARDIMCI A,C,E Vitaminleri, lutein ve zeukszantin gibi güçlü antioksidanların tüm göz sağlığı için büyük önem taşıdığını belirten Dr. Cüneyt Karaarslan, bu vitamin ve minerallerin yeterli tüketildiğinde, gece körlüğü ve katarakt gibi birçok hastalığın önlenmesinde yardımcı olduğunu kaydetti. Son yıllarda Lutein ve Zeaksanthin'in yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişmesindeki koruyucu rolü üzerine yapılan bilimsel çalışmalara dikkat çeken Dr. Cüneyt Karaarslan, "Bu iki bileşiğin göz dokusunda yer alan karotenoitler olması ve antioksidan etkileri göz sağlığı açısından önemini arttırıyor" dedi. HANGİ BESİNLER NEYE FAYDALI? Aldığımız besinlerin, göz kapağından retinaya kadar birçok yararı olabileceğini vurgulayan Dr. Karaarslan, meyve ve sebzelerin göz sağlığı üzerine olan etkilerini de şöyle açıkladı: "Kayısı, havuç, mango, şeftali, yumurta ve ciğer, göz yüzeyinin nemli kalmasını sağlayarak, gözü; göze giren yabancı maddelerden arındırıyor. Göz kapaklarını besleyerek, göz kızarıklığını ve iltihaplanma riskini azaltıyor, güneş ışınlarına karşı korunma sağlıyor. Kiraz, üzüm, çilek, yeşil çay uzun çalışma saatleri nedeniyle oluşan gözlerdeki gerginliği azaltıyor. Gözdeki kan damarlarını besleyerek, gözlerin canlı ve parlak olmasını sağlıyor. İleride katarakt olma riski de, yine bu meyveleri tüketerek azaltılabiliyor. Sarı dolmalık biber, muz, mandalina, portakal ve üzüm, içeriklerindeki lutein ve zeuksanthin aracılığı ile retinayı koruyor. Aynı zamanda göz etrafında oluşan ince çizgileri azaltıyor. Ayçiçeği, susam, avokado, fındık ve badem, göz kapaklarını besleyerek, gözlerin şiş veya kırmızı görünmesini engelliyor. Gözlere kan oturmasını önlemesinin yanı sıra, göz ağrılarını azaltıyor. Özellikle içeriğindeki E vitamini makuler dejenerasyonu önlüyor. Sarımsak, pırasa, çilek, yeşil çay, gözün bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Gözde arpacık çıkma riskini azaltırken göz ağrısına, sulanmasına ve kızarmasına engel oluyor. Kepekli makarna, tam buğday ekmeği, gözdeki damarları koruyor. Ayrıca vücudun stresle daha kolay baş etmesine yardımcı olarak, göz etrafında oluşabilecek çizgileri azaltıyor. Papatya çayı, süt, yoğurt, muz, göz etrafında oluşan halkalara ve göz torbalarına iyi geliyor. Göz ağrılarını, kızarıklıklarını ve çizgilerin oluşumunu azaltıyor. Havuç, şeftali gibi besinlerde bulunan beta karoten geceleyin daha iyi görmeyi sağlıyor." Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Karaarslan, beslenme ve diyetin göz sağlığı için çok önemli etkileri olduğunu bildirdi. Dr. Cüneyt Karaarslan, A vitamininin 'Kuru göz' ve 'Gece körlüğü' gibi hastalıkların önlenmesinde oldukça etkili olduğunu, bu durumun geçmişten buyana bilindiğini ifade ederek, "Bilhassa yaşlanma ile ortaya çıkan katarakt ve makular dejenerasyon gibi görme sorunlarının önlenmesinde vitaminler, mineraller (A, C, E, çinko, beta karoten, lutein ve zeksanthin, omega 3 ve 6) ve bazı bitkisel ürünlerin rolü oldukça fazla dedi. HASTALIĞI ÖNLEMEDE YARDIMCI A,C,E Vitaminleri, lutein ve zeukszantin gibi güçlü antioksidanların tüm göz sağlığı için büyük önem taşıdığını belirten Dr. Cüneyt Karaarslan, bu vitamin ve minerallerin yeterli tüketildiğinde, gece körlüğü ve katarakt gibi birçok hastalığın önlenmesinde yardımcı olduğunu kaydetti. Son yıllarda Lutein ve Zeaksanthin'in yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişmesindeki koruyucu rolü üzerine yapılan bilimsel çalışmalara dikkat çeken Dr. Cüneyt Karaarslan, "Bu iki bileşiğin göz dokusunda yer alan karotenoitler olması ve antioksidan etkileri göz sağlığı açısından önemini arttırıyor dedi. HANGİ BESİNLER NEYE FAYDALI? Aldığımız besinlerin, göz kapağından retinaya kadar birçok yararı olabileceğini vurgulayan Dr. Karaarslan, meyve ve sebzelerin göz sağlığı üzerine olan etkilerini de şöyle açıkladı: "Kayısı, havuç, mango, şeftali, yumurta ve ciğer, göz yüzeyinin nemli kalmasını sağlayarak, gözü; göze giren yabancı maddelerden arındırıyor. Göz kapaklarını besleyerek, göz kızarıklığını ve iltihaplanma riskini azaltıyor, güneş ışınlarına karşı korunma sağlıyor. Kiraz, üzüm, çilek, yeşil çay uzun çalışma saatleri nedeniyle oluşan gözlerdeki gerginliği azaltıyor. Gözdeki kan damarlarını besleyerek, gözlerin canlı ve parlak olmasını sağlıyor. İleride katarakt olma riski de, yine bu meyveleri tüketerek azaltılabiliyor. Sarı dolmalık biber, muz, mandalina, portakal ve üzüm, içeriklerindeki lutein ve zeuksanthin aracılığı ile retinayı koruyor. Aynı zamanda göz etrafında oluşan ince çizgileri azaltıyor. Ayçiçeği, susam, avokado, fındık ve badem, göz kapaklarını besleyerek, gözlerin şiş veya kırmızı görünmesini engelliyor. Gözlere kan oturmasını önlemesinin yanı sıra, göz ağrılarını azaltıyor. Özellikle içeriğindeki E vitamini makuler dejenerasyonu önlüyor. Sarımsak, pırasa, çilek, yeşil çay, gözün bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Gözde arpacık çıkma riskini azaltırken göz ağrısına, sulanmasına ve kızarmasına engel oluyor. Kepekli makarna, tam buğday ekmeği, gözdeki damarları koruyor. Ayrıca vücudun stresle daha kolay baş etmesine yardımcı olarak, göz etrafında oluşabilecek çizgileri azaltıyor. Papatya çayı, süt, yoğurt, muz, göz etrafında oluşan halkalara ve göz torbalarına iyi geliyor. Göz ağrılarını, kızarıklıklarını ve çizgilerin oluşumunu azaltıyor. Havuç, şeftali gibi besinlerde bulunan beta karoten geceleyin daha iyi görmeyi sağlıyor." Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes