#Bronz Çağı Uygarlıkları
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bronz Çağı
https://bilmisler.com/bronz-cagi/
Bronz Çağı
Bronz Çağı, Paleolitik(Eski Taş) ve Neolitik (Yeni Taş) Çağlarının ardından Avrupa, Asya ve Orta Doğu’nun halklarının kültürel gelişimindeki üçüncü dönemdir. Bronz Çağı’n başlangıç tarihi coğrafyaya göre değişim gösterir. Orta Doğu’da ve Asya’nın bazı bölgelerinde, MÖ 3300’den 1200’ye kadar sürmüştür. Yunanistan ve Çin’de, Tunç Çağı MÖ 3000’den önce başlamıştır, İngiltere’de ise MÖ 1900 civarında başlamıştır.
Bronz Çağında insanlar metali işlemeye başladılar. Bronz aletler ve silahlar eski taş versiyonlarının yerini aldı. Bakırın işlemesinden önce saf bakırın ilk kullanıldığı dönem Kalkolitik (Bakır-Taş) Çağ olarak adlandırılan bir ara dönemdir. İlk başlarda bakır sadece küçük ve kıymetli nesneler için kullanıldı. Doğu Anadolu’da kullanımı MÖ 6500’lede başlamış ve hızla yaygınlaşmıştır. MÖ 4000’lerin ortalarında, döküm araçları ve silahlarda kullanılması Mezopotamya’daki kentleşme ile bağlantılıdır. MÖ 3000’de, Orta Doğu halkları bakırı işlemeye başlamışlardı.
Orta Doğu’daki Sümerler’in, Tunç Çağı’na giren ilk insanlar olduğu düşünülmektedir.Sümerler, yazıyı ve tekerleği icat ederek Tunç Çağı’nda önemli teknolojik gelişmeler kaydettiler. Mezopotamya ve Doğu akdeniz kıyılarını içine alan “Bereketli Hilal” olrak adlandırılan bölge dünyanın ilk şehirlerine ev sahipliği yapmıştır. Bakır madeni ilk defa burada eritilmeye başlanmış olabilir. Bakır aletler mezopotamya tarımının da gelişmesinde kullanılmıştır.
Antik Sümerler, bronz yapmak için kalayla bakırı karıştırdılar. Bronz, bakırdan daha sert ve dayanıklıydı. Hem tarım araçları üretimi için hem de silah yapımına çok daha uygundu. Arkeolojik bulgular bakırdan tunç evresine geçişin MÖ 3300 civarı olduğunu göstermektedir. Bronzun icadıyla Taş Devri sona ererek tunç alet ve silahlar kullanılmaya başlandı.
Bronz Çağı Uygarlıkları
Bronz Çağında bir hükümdar ve merkezi bir hükümete bağlı krallıklar ortaya çıktı. Bronz Çağı halkları ticaret, savaş ve göç aracılığıyla birbirleriyle etkileşime girdiler. Bronz Çağı’nın en ünlü krallıkları arasında Sümer, Babil, Hitit, Antik Yunanistan ve Mısır’dır.
Bronz Çağında Mezopotamya’da kurulan kent devletleri zamanla gelişerek etki alanlarını da genişlettiler. Sümerler önce yazıyı sonra buna bağlı olarak sanat ve edebiyatı geliştirdiler. Gılgamış Destanı, 3.000 satırlık bir şiirdir. Bir Sümer kralının ölümsüzlüğü ararkenki maceralarını anlatır. Babil kralı Hammurabi, dünyanın en eski anayasasını oluşturdu ve Babil’i bölgenin en güçlü şehrine dönüştürdü. Dicle nehrinin batı kıyısında yer alan Asur kenti, Mezopotamya’da büyük bir askeri ve politik güç haline geldi.
Yunanistan Bronz Çağı’nda Akdeniz kıyılarının en önemli kültür merkeziydi. MÖ 3200’lerde Ege adalarında Kiklad Uygarlığı ortaya çıktı. Birkaç yüz yıl sonra Girit adasında gelişen Minoan uygarlığı Avrupa’nın ilk gelişmiş uygarlığı olarak kabul edilir. Yunan anakarasında ise MÖ 1600’lerde geç Bronz Çağı kültürleri ortaya çıktı. Bunların en önemlileri Atina, Miken, Sparta ve Thebes’tir.
Bronz Çağı Çöküşü
MÖ 1200 civarında birçok ünlü Bronz Çağı Uygarlığı eş zamanlı olarak çöktü.Tarihçiler, geniş çaplı felakete pek çok sebep gösterirler. Doğal felaketler, geniş çaplı savaşlar, ikli değişiklikleri barbar istilaları bunlardan bazılarıdır.Akdeniz bölgesini etkileyen depremler ve buna bağlı yanardağ patlamaları şehirlerin terk edilmesine sebep olarak gösterilmiştir. Savaş metotlarındaki değişikliklerin pek çok uygarlığın barbar istilasına uğramasına neden olduğu da öne sürülmüştür. Kuraklık da ciddi bir sebep olabilir çünkü ekonominin ana dayanağı tarımdı. Doğu Akdeniz bölgesinde MÖ 1250 -1100 arasında ciddi kuraklık yaşandığına dair kanıtlar vardı. Sebebi ne olursa olsun Miken Yunanistanı, Hitit İmparatorluğu ve Eski Mısır gibi uygarlıklar kısa sürede düştüler. Önemli kentler terk edildi ve kültürel gerileme yaşandı.
0 notes
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/anadolu-uygarliklari-muzesi-ayvalikta-acildi.html
Anadolu Uygarlıkları Müzesi Ayvalık’ta açıldı
Çok büyük değer katacak
Başkan Ergin, turizmi, gastronomisi, tarihi, mimarisi, doğası, kültürel kimliğiyle birçok özgünlüğü içinde barındıran Ayvalık’ın, kültür ve sanat kenti olmasıyla birlikte; bugün açılışı yapılan Anadolu Uygarlıkları Müzesi’nin, kente çok daha büyük bir değer katacağını söyledi. Açılış töreni öncesi Cihan ��işman Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin konseri büyük beğeni topladı.
Açılışa ilgi büyüktü
Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Müzesi açılış törenine; Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, CHP Ayvalık İlçe Başkanı Hüseyin Şalmanlı, Gömeç Belediye Başkanı Mehmet İrem Himam, Edremit Belediye başkanı Selman Hasan Arslan, Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, Manyas Belediye Başkanı Tancan Barçın, müzenin küratörü Necdet Bezmen, Şerif Kaynar, Prof.Dr.Ömer Özyiğit, belediye meclis üyeleri ve Ayvalıklı sanatseverler katıldı.
Sırada uluslararası tanıtım var
Müzenin yaşama geçirilmesinde çok büyük emek veren Şerif Kaynar, maddi ve manevi destek veren katılımcılara teşekkür ederek, sırada, müzenin ulusal ve uluslararası tanımının bulunduğunu söyledi. Müzenin küratörlüğünü gerçekleştiren Necdet Bezmen de, 11 yaşında başlayan müze sevgisinin her geçen gün artarak devam ettiğini hatırlatarak eşiyle birlikte eser satın almaya başladığını söyledi. Bezmen, “Evdeki eserler çoğaldıkça onları gerçek sahipleriyle sanatseverlerle paylaşmanın zamanının geldiğine karar verdik. Bana, ‘neden Ayvalık’ diye soruyorlar, Ben bir göçmen çocuğu olarak bu coğrafyaya, bu coğrafyanın insanlarına kendimi yakın buluyorum. Ayvalık’ta kendimi evimde gibi hissediyorum. Ayrıca Ayvalık’ta böyle bir müzenin eksikliği vardı onu yaşama geçirmenin mutluluğunu yaşıyorum’ diye konuştu.
Gelecek kuşaklara kültürel miras
Açılış töreninde konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, müzede 619 eserin sergilendiğini ve uzun süreli bir çalışmanın sonucunda koleksiyonun ortaya çıktığını söyledi. Ayvalık’ta yeni bir kültürel alanı daha yaşama geçirdiklerini hatırlatan Başkan Ergin, “Turizm, doğa, zeytinyağı ve gastronomi kültürünün yanında kentimize ve gelecek kuşaklara bir kültürel miras emanet edeceğiz. Ayvalık, müzeler kenti olarak da bilinecek, tanınacak. Müzede Anadolu’nun değişik yerlerine ait Kalkolitik Çağ’dan günümüze kadar tarihlenen eserler sergileniyor. Koleksiyonda pişmiş toprak, gümüş, bronz, demir, kemik, cam günlük kullanım ve süs eşyaları ile mermerden yontu eserler yer alıyor. Kalkolitik çağ, tunç çağları, demir çağı, arkaik dönem, klasik dönem, hellenistik dönem, Roma imparatorluklarına ait eserlerin yanı sıra Anadolu’da demir çağın en önemli uygarlıklarından Urartulara ait eşsiz eserler Müzede yer alıyor. Anadolu’da yaşamış insanların binlerce yıllık tarihini ortaya koyan eserleri bir araya toplayan Müzemiz Ayvalık için çok önemli bir değer olacak” dedi.
Törene katılanlar, gruplar halinde gezdikleri müzede eserleri ilgiyle izlediler, eserler hakkında verilen bilgiler, detaylar karşısında heyecanlarını gizleyemediler. Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Müzesi pazartesi hariç her gün 10.00-17.00 saatleri arasında sanatseverler tarafından gezilebilecek.
0 notes
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/anadolu-uygarliklari-muzesi-ayvalikta-acildi.html
Anadolu Uygarlıkları Müzesi Ayvalık’ta açıldı
Çok büyük değer katacak
Başkan Ergin, turizmi, gastronomisi, tarihi, mimarisi, doğası, kültürel kimliğiyle birçok özgünlüğü içinde barındıran Ayvalık’ın, kültür ve sanat kenti olmasıyla birlikte; bugün açılışı yapılan Anadolu Uygarlıkları Müzesi’nin, kente çok daha büyük bir değer katacağını söyledi. Açılış töreni öncesi Cihan Şişman Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin konseri büyük beğeni topladı.
Açılışa ilgi büyüktü
Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Müzesi açılış törenine; Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, CHP Ayvalık İlçe Başkanı Hüseyin Şalmanlı, Gömeç Belediye Başkanı Mehmet İrem Himam, Edremit Belediye başkanı Selman Hasan Arslan, Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, Manyas Belediye Başkanı Tancan Barçın, müzenin küratörü Necdet Bezmen, Şerif Kaynar, Prof.Dr.Ömer Özyiğit, belediye meclis üyeleri ve Ayvalıklı sanatseverler katıldı.
Sırada uluslararası tanıtım var
Müzenin yaşama geçirilmesinde çok büyük emek veren Şerif Kaynar, maddi ve manevi destek veren katılımcılara teşekkür ederek, sırada, müzenin ulusal ve uluslararası tanımının bulunduğunu söyledi. Müzenin küratörlüğünü gerçekleştiren Necdet Bezmen de, 11 yaşında başlayan müze sevgisinin her geçen gün artarak devam ettiğini hatırlatarak eşiyle birlikte eser satın almaya başladığını söyledi. Bezmen, “Evdeki eserler çoğaldıkça onları gerçek sahipleriyle sanatseverlerle paylaşmanın zamanının geldiğine karar verdik. Bana, ‘neden Ayvalık’ diye soruyorlar, Ben bir göçmen çocuğu olarak bu coğrafyaya, bu coğrafyanın insanlarına kendimi yakın buluyorum. Ayvalık’ta kendimi evimde gibi hissediyorum. Ayrıca Ayvalık’ta böyle bir müzenin eksikliği vardı onu yaşama geçirmenin mutluluğunu yaşıyorum’ diye konuştu.
Gelecek kuşaklara kültürel miras
Açılış töreninde konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, müzede 619 eserin sergilendiğini ve uzun süreli bir çalışmanın sonucunda koleksiyonun ortaya çıktığını söyledi. Ayvalık’ta yeni bir kültürel alanı daha yaşama geçirdiklerini hatırlatan Başkan Ergin, “Turizm, doğa, zeytinyağı ve gastronomi kültürünün yanında kentimize ve gelecek kuşaklara bir kültürel miras emanet edeceğiz. Ayvalık, müzeler kenti olarak da bilinecek, tanınacak. Müzede Anadolu’nun değişik yerlerine ait Kalkolitik Çağ’dan günümüze kadar tarihlenen eserler sergileniyor. Koleksiyonda pişmiş toprak, gümüş, bronz, demir, kemik, cam günlük kullanım ve süs eşyaları ile mermerden yontu eserler yer alıyor. Kalkolitik çağ, tunç çağları, demir çağı, arkaik dönem, klasik dönem, hellenistik dönem, Roma imparatorluklarına ait eserlerin yanı sıra Anadolu’da demir çağın en önemli uygarlıklarından Urartulara ait eşsiz eserler Müzede yer alıyor. Anadolu’da yaşamış insanların binlerce yıllık tarihini ortaya koyan eserleri bir araya toplayan Müzemiz Ayvalık için çok önemli bir değer olacak” dedi.
Törene katılanlar, gruplar halinde gezdikleri müzede eserleri ilgiyle izlediler, eserler hakkında verilen bilgiler, detaylar karşısında heyecanlarını gizleyemediler. Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Müzesi pazartesi hariç her gün 10.00-17.00 saatleri arasında sanatseverler tarafından gezilebilecek.
0 notes
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/anadolu-uygarliklari-muzesi-ayvalikta-acildi.html
Anadolu Uygarlıkları Müzesi Ayvalık’ta açıldı
Çok büyük değer katacak
Başkan Ergin, turizmi, gastronomisi, tarihi, mimarisi, doğası, kültürel kimliğiyle birçok özgünlüğü içinde barındıran Ayvalık’ın, kültür ve sanat kenti olmasıyla birlikte; bugün açılışı yapılan Anadolu Uygarlıkları Müzesi’nin, kente çok daha büyük bir değer katacağını söyledi. Açılış töreni öncesi Cihan Şişman Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin konseri büyük beğeni topladı.
Açılışa ilgi büyüktü
Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Müzesi açılış törenine; Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, CHP Ayvalık İlçe Başkanı Hüseyin Şalmanlı, Gömeç Belediye Başkanı Mehmet İrem Himam, Edremit Belediye başkanı Selman Hasan Arslan, Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, Manyas Belediye Başkanı Tancan Barçın, müzenin küratörü Necdet Bezmen, Şerif Kaynar, Prof.Dr.Ömer Özyiğit, belediye meclis üyeleri ve Ayvalıklı sanatseverler katıldı.
Sırada uluslararası tanıtım var
Müzenin yaşama geçirilmesinde çok büyük emek veren Şerif Kaynar, maddi ve manevi destek veren katılımcılara teşekkür ederek, sırada, müzenin ulusal ve uluslararası tanımının bulunduğunu söyledi. Müzenin küratörlüğünü gerçekleştiren Necdet Bezmen de, 11 yaşında başlayan müze sevgisinin her geçen gün artarak devam ettiğini hatırlatarak eşiyle birlikte eser satın almaya başladığını söyledi. Bezmen, “Evdeki eserler çoğaldıkça onları gerçek sahipleriyle sanatseverlerle paylaşmanın zamanının geldiğine karar verdik. Bana, ‘neden Ayvalık’ diye soruyorlar, Ben bir göçmen çocuğu olarak bu coğrafyaya, bu coğrafyanın insanlarına kendimi yakın buluyorum. Ayvalık’ta kendimi evimde gibi hissediyorum. Ayrıca Ayvalık’ta böyle bir müzenin eksikliği vardı onu yaşama geçirmenin mutluluğunu yaşıyorum’ diye konuştu.
Gelecek kuşaklara kültürel miras
Açılış töreninde konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, müzede 619 eserin sergilendiğini ve uzun süreli bir çalışmanın sonucunda koleksiyonun ortaya çıktığını söyledi. Ayvalık’ta yeni bir kültürel alanı daha yaşama geçirdiklerini hatırlatan Başkan Ergin, “Turizm, doğa, zeytinyağı ve gastronomi kültürünün yanında kentimize ve gelecek kuşaklara bir kültürel miras emanet edeceğiz. Ayvalık, müzeler kenti olarak da bilinecek, tanınacak. Müzede Anadolu’nun değişik yerlerine ait Kalkolitik Çağ’dan günümüze kadar tarihlenen eserler sergileniyor. Koleksiyonda pişmiş toprak, gümüş, bronz, demir, kemik, cam günlük kullanım ve süs eşyaları ile mermerden yontu eserler yer alıyor. Kalkolitik çağ, tunç çağları, demir çağı, arkaik dönem, klasik dönem, hellenistik dönem, Roma imparatorluklarına ait eserlerin yanı sıra Anadolu’da demir çağın en önemli uygarlıklarından Urartulara ait eşsiz eserler Müzede yer alıyor. Anadolu’da yaşamış insanların binlerce yıllık tarihini ortaya koyan eserleri bir araya toplayan Müzemiz Ayvalık için çok önemli bir değer olacak” dedi.
Törene katılanlar, gruplar halinde gezdikleri müzede eserleri ilgiyle izlediler, eserler hakkında verilen bilgiler, detaylar karşısında heyecanlarını gizleyemediler. Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Müzesi pazartesi hariç her gün 10.00-17.00 saatleri arasında sanatseverler tarafından gezilebilecek.
0 notes
Text
Anadolu Uygarlıkları Müzesi Ayvalık’ta açıldı - Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/anadolu-uygarliklari-muzesi-ayvalikta-acildi.html
Anadolu Uygarlıkları Müzesi Ayvalık’ta açıldı
Çok büyük değer katacak
Başkan Ergin, turizmi, gastronomisi, tarihi, mimarisi, doğası, kültürel kimliğiyle birçok özgünlüğü içinde barındıran Ayvalık’ın, kültür ve sanat kenti olmasıyla birlikte; bugün açılışı yapılan Anadolu Uygarlıkları Müzesi’nin, kente çok daha büyük bir değer katacağını söyledi. Açılış töreni öncesi Cihan Şişman Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin konseri büyük beğeni topladı.
Açılışa ilgi büyüktü
Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Müzesi açılış törenine; Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, CHP Ayvalık İlçe Başkanı Hüseyin Şalmanlı, Gömeç Belediye Başkanı Mehmet İrem Himam, Edremit Belediye başkanı Selman Hasan Arslan, Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, Manyas Belediye Başkanı Tancan Barçın, müzenin küratörü Necdet Bezmen, Şerif Kaynar, Prof.Dr.Ömer Özyiğit, belediye meclis üyeleri ve Ayvalıklı sanatseverler katıldı.
Sırada uluslararası tanıtım var
Müzenin yaşama geçirilmesinde çok büyük emek veren Şerif Kaynar, maddi ve manevi destek veren katılımcılara teşekkür ederek, sırada, müzenin ulusal ve uluslararası tanımının bulunduğunu söyledi. Müzenin küratörlüğünü gerçekleştiren Necdet Bezmen de, 11 yaşında başlayan müze sevgisinin her geçen gün artarak devam ettiğini hatırlatarak eşiyle birlikte eser satın almaya başladığını söyledi. Bezmen, “Evdeki eserler çoğaldıkça onları gerçek sahipleriyle sanatseverlerle paylaşmanın zamanının geldiğine karar verdik. Bana, ‘neden Ayvalık’ diye soruyorlar, Ben bir göçmen çocuğu olarak bu coğrafyaya, bu coğrafyanın insanlarına kendimi yakın buluyorum. Ayvalık’ta kendimi evimde gibi hissediyorum. Ayrıca Ayvalık’ta böyle bir müzenin eksikliği vardı onu yaşama geçirmenin mutluluğunu yaşıyorum’ diye konuştu.
Gelecek kuşaklara kültürel miras
Açılış töreninde konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, müzede 619 eserin sergilendiğini ve uzun süreli bir çalışmanın sonucunda koleksiyonun ortaya çıktığını söyledi. Ayvalık’ta yeni bir kültürel alanı daha yaşama geçirdiklerini hatırlatan Başkan Ergin, “Turizm, doğa, zeytinyağı ve gastronomi kültürünün yanında kentimize ve gelecek kuşaklara bir kültürel miras emanet edeceğiz. Ayvalık, müzeler kenti olarak da bilinecek, tanınacak. Müzede Anadolu’nun değişik yerlerine ait Kalkolitik Çağ’dan günümüze kadar tarihlenen eserler sergileniyor. Koleksiyonda pişmiş toprak, gümüş, bronz, demir, kemik, cam günlük kullanım ve süs eşyaları ile mermerden yontu eserler yer alıyor. Kalkolitik çağ, tunç çağları, demir çağı, arkaik dönem, klasik dönem, hellenistik dönem, Roma imparatorluklarına ait eserlerin yanı sıra Anadolu’da demir çağın en önemli uygarlıklarından Urartulara ait eşsiz eserler Müzede yer alıyor. Anadolu’da yaşamış insanların binlerce yıllık tarihini ortaya koyan eserleri bir araya toplayan Müzemiz Ayvalık için çok önemli bir değer olacak” dedi.
Törene katılanlar, gruplar halinde gezdikleri müzede eserleri ilgiyle izlediler, eserler hakkında verilen bilgiler, detaylar karşısında heyecanlarını gizleyemediler. Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Müzesi pazartesi hariç her gün 10.00-17.00 saatleri arasında sanatseverler tarafından gezilebilecek.
0 notes
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/anadolu-uygarliklari-muzesi-ayvalikta-acildi.html
Anadolu Uygarlıkları Müzesi Ayvalık’ta açıldı
Çok büyük değer katacak
Başkan Ergin, turizmi, gastronomisi, tarihi, mimarisi, doğası, kültürel kimliğiyle birçok özgünlüğü içinde barındıran Ayvalık’ın, kültür ve sanat kenti olmasıyla birlikte; bugün açılışı yapılan Anadolu Uygarlıkları Müzesi’nin, kente çok daha büyük bir değer katacağını söyledi. Açılış töreni öncesi Cihan Şişman Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin konseri büyük beğeni topladı.
Açılışa ilgi büyüktü
Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Müzesi açılış törenine; Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir İl Başkanı Serkan Sarı, CHP Ayvalık İlçe Başkanı Hüseyin Şalmanlı, Gömeç Belediye Başkanı Mehmet İrem Himam, Edremit Belediye başkanı Selman Hasan Arslan, Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, Manyas Belediye Başkanı Tancan Barçın, müzenin küratörü Necdet Bezmen, Şerif Kaynar, Prof.Dr.Ömer Özyiğit, belediye meclis üyeleri ve Ayvalıklı sanatseverler katıldı.
Sırada uluslararası tanıtım var
Müzenin yaşama geçirilmesinde çok büyük emek veren Şerif Kaynar, maddi ve manevi destek veren katılımcılara teşekkür ederek, sırada, müzenin ulusal ve uluslararası tanımının bulunduğunu söyledi. Müzenin küratörlüğünü gerçekleştiren Necdet Bezmen de, 11 yaşında başlayan müze sevgisinin her geçen gün artarak devam ettiğini hatırlatarak eşiyle birlikte eser satın almaya başladığını söyledi. Bezmen, “Evdeki eserler çoğaldıkça onları gerçek sahipleriyle sanatseverlerle paylaşmanın zamanının geldiğine karar verdik. Bana, ‘neden Ayvalık’ diye soruyorlar, Ben bir göçmen çocuğu olarak bu coğrafyaya, bu coğrafyanın insanlarına kendimi yakın buluyorum. Ayvalık’ta kendimi evimde gibi hissediyorum. Ayrıca Ayvalık’ta böyle bir müzenin eksikliği vardı onu yaşama geçirmenin mutluluğunu yaşıyorum’ diye konuştu.
Gelecek kuşaklara kültürel miras
Açılış töreninde konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, müzede 619 eserin sergilendiğini ve uzun süreli bir çalışmanın sonucunda koleksiyonun ortaya çıktığını söyledi. Ayvalık’ta yeni bir kültürel alanı daha yaşama geçirdiklerini hatırlatan Başkan Ergin, “Turizm, doğa, zeytinyağı ve gastronomi kültürünün yanında kentimize ve gelecek kuşaklara bir kültürel miras emanet edeceğiz. Ayvalık, müzeler kenti olarak da bilinecek, tanınacak. Müzede Anadolu’nun değişik yerlerine ait Kalkolitik Çağ’dan günümüze kadar tarihlenen eserler sergileniyor. Koleksiyonda pişmiş toprak, gümüş, bronz, demir, kemik, cam günlük kullanım ve süs eşyaları ile mermerden yontu eserler yer alıyor. Kalkolitik çağ, tunç çağları, demir çağı, arkaik dönem, klasik dönem, hellenistik dönem, Roma imparatorluklarına ait eserlerin yanı sıra Anadolu’da demir çağın en önemli uygarlıklarından Urartulara ait eşsiz eserler Müzede yer alıyor. Anadolu’da yaşamış insanların binlerce yıllık tarihini ortaya koyan eserleri bir araya toplayan Müzemiz Ayvalık için çok önemli bir değer olacak” dedi.
Törene katılanlar, gruplar halinde gezdikleri müzede eserleri ilgiyle izlediler, eserler hakkında verilen bilgiler, detaylar karşısında heyecanlarını gizleyemediler. Ayvalık Anadolu Uygarlıkları Müzesi pazartesi hariç her gün 10.00-17.00 saatleri arasında sanatseverler tarafından gezilebilecek.
0 notes
Text
3200 yıllık yazıtın sırrı çözüldü
http://izmirlist.com/?p=11512 Afyon yakınlarında 1878'de bulunan Luvi dilindeki bir antik yazıt ilk kez deşifre edildi. Hollandalı ve İsviçreli bir grup arkeloğun yaptığı araştırma Bronz Çağı'nın sonlanmasında payı olan ve antik Mısır belgelerinde 'gizemli deniz insanları' olarak geçen denizden gelen işgalcilerin Anadolu'nun yerli halkları olduğunu ortaya koydu. Independent'ın haberine göre, uzmanlar üzerinde antik hiyeroglifler olan ve Türkiye'de bulunan 3200 yıllık bir yazıtı deşifre etmeyi başardı. Araştırmacılar antik yazının 'Akdeniz arkeolojisinin en büyük bulmacalarından birine' yanıt sağlayabileceğini belirtiyor. Habere göre 1878'de 29 metrelik kireçtaşından yapılmış bir friz, Afyonkarahisar'ın 34 km kuzeyindeki Beyköy köyünde bulundu. Fransız arkeolog George Perrot, köylüler kireçtaşını bir caminin temelinde inşaat malzemesi olarak kullanmak için götürmeden önce üzerinde yazılanları kopya etti. 'BRONZ ÇAĞDAN KALAN EN UZUN HİYEROGLİF' Bronz çağdan kalan en uzun hiyeroglif olduğu belirtilen antik yazıt dünyada sadece birkaç kişi tarafından okunabilen antik Luvi dilinde. Yeni bulgular İsviçreli ve Hollandalı bir grup arkeoloğun çalışmasıyla ortaya çıktı. Grupta Luvi dilini dünya üzerinde okuyabilen 20 kişiden biri olan Dr. Fred Woudhuzien de bulunuyor. Antik yazıtın tercümesini de Woudhuzien yaptı. 'GİZEMLİ DENİZ İNSANLARININ KİMLİKLERİ ORTAYA ÇIKTI' Metnin Bronz Çağı'nın gelişmiş ve güçlü uygarlıklarının nasıl çöktüğüne ışık tutabileceği belitiliyor. Antik metinde Küçük Asya'daki (Anadolu) krallıkların Hititler'e karşı birleşik bir donanma kurarak Doğu Akdeniz'deki sahil kentlerini nasıl fethettikleri anlatılıyor. Araştırmacılar metnin M.Ö 1190 yılında geç Bronz Çağı krallıklarından Mira'nın kralı olan Kupanta-Kurunta tarafından yazdırıldığını belirtiyor. Yazıta göre Mira'nın aralarında olduğu Anadolu uygarlıkları antik Mısır'ı ve Doğu Akdeniz'deki diğer bölgeleri Bronz Çağı'nın bitmesinden önce ve bitişi sırasında işgal etti. Arkeologlar uzun süredir M.Ö 1200 civarında egemen uygarlıkların kontrolsüz ve ani çöküşünün kısmen denizden gelen akınların etkisiyle olduğunu belirtiyordu. Miken Uygarlığı'nın Anadolu'ya saldırması sonucu başlayan ünlü Truva Savaşı da bu dönemin sonunda yaşanmış ve savaşın ardından kazanan taraftaki Mikenler'in uygarlığının yıkılması Bronz Çağı'nın yerine yüzyıllar sürecek 'Karanlık Çağ'ı (Orta Çağ'ın ilk dönemi) başlatmıştı. Ancak günümüz akademisyenlerinin 'Truvalı Deniz İnsanları' olarak adlandırdığı bu gizemli deniz insanlarının kim olduğu uzun zamandır tartışma konusuydu. Mısır'da bulunan antik belgelerde gizemli deniz insanlarının Kıbrıs ve Suriye'yi işgal ettiği belirtiliyordu. 'AKDENİZ ARKEOLOJİSİNDEKİ EN BÜYÜK BULMACALARDAN BİRİ ÇÖZÜLEBİLİR' Metnin kopyası İngiliz antik çağ tarihçisi James Mellaart'ın eşyaları arasında 2012'deki ölümünün ardından bulundu. Melleart'ın oğlu metnin kopyasını Luvi Araştırmaları Vakfı'nın Başkanı Dr. Eberhard Zangger'e verdi. İsviçreli bir dilbilimci ve Luvi dili uzmanı olan Dr. Zangger bulguları şu sözlerle değerlendirdi: "Batı Anadolu'dan olan Luviler kesinlikle 'Deniz İnsanları İşgalleri' olarak anılan olaya ve böylece Doğu Akdeniz'de Bronz Çağı'nın sonlanışına katkı sağladı. Bu sayede Akdeniz arkeolojisindeki en büyük bulmacalardan biri makul şekilde çözülebilir." Metnin deşifre edilmiş tam hali ve araştırma Aralık 2017'de 'Proceedings of the Dutch Archaeological and Historical Society' adlı bilimsel dergide yer alacak.
0 notes
Text
Bronz Çağı
https://bilmisler.com/bronz-cagi/
Bronz Çağı
Bronz Çağı, Paleolitik(Eski Taş) ve Neolitik (Yeni Taş) Çağlarının ardından Avrupa, Asya ve Orta Doğu’nun halklarının kültürel gelişimindeki üçüncü dönemdir. Bronz Çağı’n başlangıç tarihi coğrafyaya göre değişim gösterir. Orta Doğu’da ve Asya’nın bazı bölgelerinde, MÖ 3300’den 1200’ye kadar sürmüştür. Yunanistan ve Çin’de, Tunç Çağı MÖ 3000’den önce başlamıştır, İngiltere’de ise MÖ 1900 civarında başlamıştır.
Bronz Çağında insanlar metali işlemeye başladılar. Bronz aletler ve silahlar eski taş versiyonlarının yerini aldı. Bakırın işlemesinden önce saf bakırın ilk kullanıldığı dönem Kalkolitik (Bakır-Taş) Çağ olarak adlandırılan bir ara dönemdir. İlk başlarda bakır sadece küçük ve kıymetli nesneler için kullanıldı. Doğu Anadolu’da kullanımı MÖ 6500’lede başlamış ve hızla yaygınlaşmıştır. MÖ 4000’lerin ortalarında, döküm araçları ve silahlarda kullanılması Mezopotamya’daki kentleşme ile bağlantılıdır. MÖ 3000’de, Orta Doğu halkları bakırı işlemeye başlamışlardı.
Orta Doğu’daki Sümerler’in, Tunç Çağı’na giren ilk insanlar olduğu düşünülmektedir.Sümerler, yazıyı ve tekerleği icat ederek Tunç Çağı’nda önemli teknolojik gelişmeler kaydettiler. Mezopotamya ve Doğu akdeniz kıyılarını içine alan “Bereketli Hilal” olrak adlandırılan bölge dünyanın ilk şehirlerine ev sahipliği yapmıştır. Bakır madeni ilk defa burada eritilmeye başlanmış olabilir. Bakır aletler mezopotamya tarımının da gelişmesinde kullanılmıştır.
Antik Sümerler, bronz yapmak için kalayla bakırı karıştırdılar. Bronz, bakırdan daha sert ve dayanıklıydı. Hem tarım araçları üretimi için hem de silah yapımına çok daha uygundu. Arkeolojik bulgular bakırdan tunç evresine geçişin MÖ 3300 civarı olduğunu göstermektedir. Bronzun icadıyla Taş Devri sona ererek tunç alet ve silahlar kullanılmaya başlandı.
Bronz Çağı Uygarlıkları
Bronz Çağında bir hükümdar ve merkezi bir hükümete bağlı krallıklar ortaya çıktı. Bronz Çağı halkları ticaret, savaş ve göç aracılığıyla birbirleriyle etkileşime girdiler. Bronz Çağı’nın en ünlü krallıkları arasında Sümer, Babil, Hitit, Antik Yunanistan ve Mısır’dır.
Bronz Çağında Mezopotamya’da kurulan kent devletleri zamanla gelişerek etki alanlarını da genişlettiler. Sümerler önce yazıyı sonra buna bağlı olarak sanat ve edebiyatı geliştirdiler. Gılgamış Destanı, 3.000 satırlık bir şiirdir. Bir Sümer kralının ölümsüzlüğü ararkenki maceralarını anlatır. Babil kralı Hammurabi, dünyanın en eski anayasasını oluşturdu ve Babil’i bölgenin en güçlü şehrine dönüştürdü. Dicle nehrinin batı kıyısında yer alan Asur kenti, Mezopotamya’da büyük bir askeri ve politik güç haline geldi.
Yunanistan Bronz Çağı’nda Akdeniz kıyılarının en önemli kültür merkeziydi. MÖ 3200’lerde Ege adalarında Kiklad Uygarlığı ortaya çıktı. Birkaç yüz yıl sonra Girit adasında gelişen Minoan uygarlığı Avrupa’nın ilk gelişmiş uygarlığı olarak kabul edilir. Yunan anakarasında ise MÖ 1600’lerde geç Bronz Çağı kültürleri ortaya çıktı. Bunların en önemlileri Atina, Miken, Sparta ve Thebes’tir.
Bronz Çağı Çöküşü
MÖ 1200 civarında birçok ünlü Bronz Çağı Uygarlığı eş zamanlı olarak çöktü.Tarihçiler, geniş çaplı felakete pek çok sebep gösterirler. Doğal felaketler, geniş çaplı savaşlar, ikli değişiklikleri barbar istilaları bunlardan bazılarıdır.Akdeniz bölgesini etkileyen depremler ve buna bağlı yanardağ patlamaları şehirlerin terk edilmesine sebep olarak gösterilmiştir. Savaş metotlarındaki değişikliklerin pek çok uygarlığın barbar istilasına uğramasına neden olduğu da öne sürülmüştür. Kuraklık da ciddi bir sebep olabilir çünkü ekonominin ana dayanağı tarımdı. Doğu Akdeniz bölgesinde MÖ 1250 -1100 arasında ciddi kuraklık yaşandığına dair kanıtlar vardı. Sebebi ne olursa olsun Miken Yunanistanı, Hitit İmparatorluğu ve Eski Mısır gibi uygarlıklar kısa sürede düştüler. Önemli kentler terk edildi ve kültürel gerileme yaşandı.
0 notes