#Bizim Aile
Explore tagged Tumblr posts
sillagen · 6 months ago
Text
Panik atak anne 🤝🏻 nolmuşkine baba
33 notes · View notes
yeniyeniseyler · 2 months ago
Text
Star - Haftalık Yayın Akışı (2 - 8 Aralık) (Özel)
Star TV‘nin haftalık yayın akışını (2 – 8 Aralık) haberimizde bulabilirsiniz. Star TV’de bu haftanın gelişmeleri şu şekilde: Tanıtımları yayınlanan eni dizi “Sen Ağlama İstanbul”un yayın tarihi belli oldu. “Sen Ağlama İstanbul” ilk bölümü 10 Aralık Salı yayınlanacak. * Yayın akışında değişiklikler olduğu an başlığımız güncellenecektir. Star TV – Haftalık Yayın Akışı (2 – 8 Aralık 2024)
0 notes
ayziwe · 5 months ago
Text
istismara en açık alanlardan biri mahremiyet sınırlarının korunmadığı akrabalık ilişkileridir. güvenli zannettiğimiz bu alan hem çocuklar hem de yetişkinler için farklı travmalara kaynaklık edebilir. akrabalık ilişkilerinde sınırlar mutlaka korunmalıdır. artık lafı en düzgün haliyle anlayın ve uygulayın. ebeveyn olun gardiyan değil, çocukların anlaşıldığı, sığındığı liman olun, üremek maharet değil. kendimizi bilmezsek çevremizi tanımazsak nasıl sağlıklı çocuk yetiştirebilir, nasıl sağlıklı bir toplum olabiliriz, silkelenelim
118 notes · View notes
buffy-buffy · 28 days ago
Text
ben çok özledim
2 notes · View notes
balikamayuzemiyor · 6 months ago
Text
Annem telefonla aradı, rüyasında beni görmüş. Kıyafetimi beğenmeyip kızmış bana. Hatunum ben 32 yaşındayım, bıraksan mı artık yakamı? :) Bu sırada, bu konulara asla karışmayan canım babamın arka fondaki kahkahası ve 'annenin üstü açık kalmış' demesi 🥰
2 notes · View notes
no-463 · 22 days ago
Text
"Hiç isyan etme!" Anlattıklarıma gerçekten öfkelenmiş gibiydi. "Ne yapıyorsan, sen kendine yapıyorsun. Kusura bakma ama bazen sırf bu yüzden yaşadıklarını hak ettiğini düşünüyorum. Kimse için kendinden ödün vermemen gerektiğini ne zaman öğreneceksin mesela? Ailen için bile olsa bunu yapmamalısın, anlıyor musun? Sen onların senin hayatını istedikleri gibi tasarlamalarına izin verdikten sonra büyük bir hoşnutsuzlukla 'Ben bunu yaşamak istemiyorum' diyemezsin! Sırf onlara karşı kendini suçlu hissetmemek için kendini o kadar çok öldürdün ki kendi kendinin seri katili oldun, farkında mısın?"
O beni hararetle azarlarken, gözlerim masanın üzerindeki küçük gemi maketini izliyordu. Dolu gözlerle güldüm; hep kaçtığım bir anının tuzağına yakalanmıştım.
"Benim de vardı bundan," dedim bir anda. İlk birkaç saniye neyden bahsettiğimi anlamadı bile. Anladığında afalladı. Kafamın çok başka yerlerde olduğuna inandı ve belki de az önce sarf ettiği cümleler için hayıflandı.
"Ben çok küçükken bir arkadaşım hediye etmişti, bunun biraz büyüğü," diye devam ettim yine de anlatmaya. Anlam veremedi, ancak bölmedi de. Terleyen ellerimi nereye koyacağımı bilemezken bir kez daha güldüm; bu, içimde uyanan kaçma isteğini gizleme çabasıydı.
"Abim hep üzerine konmak isterdi de ben vermezdim. Çok beğenmişti, defalarca kez istedi benden; ancak vermek istemedim işte. Biz de çoğu kardeş gibi pek anlaşamazdık." Titrek bir nefes aldım. Hâlâ yüzümde buruk bir tebessüm vardı.
"Üzerinden çok zaman geçti. Abimin doğum gün��ydü ve abim pek benim gibi değildir. Önem veriyor kutlamalara. Annem de çocukça bulurdu o dönem; canı istemediği şeyleri geçiştirmeyi pek sever. O sene de canı istemedi herhâlde. Abimin büyüdüğünü ve gerek olmadığını söyledi. Güya abim de istemezmiş. Kendi verdiği kararları biz istemişiz gibi bize dayatmaya da bayılır, biliyor musun?"
Olağan bir şeyden bahsedermiş gibi anlatıyordum ama ellerim hafifçe titriyordu.
"Abim odasına çekildi. Bir şey demedi ama kalbi kırıldı, biliyorum. Bizim kendi aramızda kutlamadığımız gibi aile yakınlarından da kimse hatırlamamıştı; günleri karıştırmışlar. Annemler de anladı herhâlde abimin alındığını. Gittik, bir pasta aldık… Ama ne anlamı var ki? Abim çıkmadı bile odasından."
Gözümden bir damla yaş aktı. Bunu saklamak için başımı önüme eğdim ve yine güldüm.
"Ben çocuktum tabii. Aramızda yaş farkı vardı ama o da çocuk sayılırdı işte. Ben o paylaşamadığım gemi maketini, üzerinde bir notla, kilitli kapısının önüne bıraktım. Çocuk aklı... Hediye vererek onu mutlu etmek istedim... Sonra o büyüdü, kendi hayatını kurdu. O maket de hâlâ bizim evde, onun odasında duruyor. Abim onu gördüğünde aynı şeyleri hatırlıyor mu bilmiyorum. Ama ben o gemiyi görmek bile istemiyorum, çünkü her seferinde kalbim kırılıyor."
Burnumu çektim. Kendimi toparlayarak başımı dikleştirdim ve onun gözlerine baktım. Üzgündü.
"Şimdi bir başkası bana fedakârlıklarından bahsetse, ben de senin verdiğin tepkileri veririm. Onu suçlarım, kendine gelmesini istediğim için azarlarım. Çünkü hikâyenin dışındayken bunu yapmak kolaydır. Bu anlattığım, büyük acılar içeren bir anı da değil, biliyorum. Başkaları için sıradandır hatta, basit görünüyordur belki. Ama ben o evde herkesin birbirinin kalbini kırdığını gördüm çocukken. Annemin babamın kalbini kırdığını, her ikisinin abimin canını yaktığını, annemin babam yüzünden üzüldüğünü, babamın abim yüzünden ağladığını gördüm. Belki de hepsi unutmuştur, alışmıştır ya da orada bir yerlerde duruyordur da ben bilmiyorumdur, emin değilim."
Başımı iki yana sallayarak tekrar önüme döndüm, parmaklarımla oynamaya başladım ve dudaklarımı ıslatıp devam ettim.
"Lâkin ben hâlâ bir makete baktığımda ağlıyorum mesela. Çoktan kurumuş bir güle baktığımda bir kırgınlık hatırlıyorum. Babamın kırgınlığını ben kurutuyorum defterimin arasında. Ben onların hepsinin birbirine kırıldığı her ânı hatırlıyorum. Kendimden bu kadar ödün verdim, çünkü onlar gibi olmak istemedim. Evet, ben de kırıldım. Hem de defalarca. Ama hiçbir zaman onları kıran taraf olmak istemedim. Bütün mesele bu... Koca bir hayat çekildi içimden, bir sürü kırgınlık battı göğsüme. Fakat şimdi vicdanım rahat." Nemli gözlerle gülümsemeye çalıştım. "Aynanın karşısında değil, evet... Ama onların karşısında."
110 notes · View notes
blogaltin · 1 year ago
Text
TERAPİZY - GOLD
Tumblr media
Bağlarınızı Güçlendirin, Mutlu Bir Yaşam Kurun: Terapizy.com
Günümüzde pek çok insan, yaşamın getirdiği zorluklarla baş etmekte zorlanıyor. İş, aile, kişisel ilişkiler ve daha birçok konuda karşılaşılan sorunlar insanların ruhsal sağlığını etkileyebilir. Bu noktada, Terapizy.com size destek olmak için burada.
Cinsel Terapi: Özgürleşin ve Mutluluğu Keşfedin
Cinsel sağlık, bir bireyin genel sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Terapizy.com, alanında uzman cinsel terapistleriyle size güvenilir bir destek sunar. Cinsel sorunlarınızı açıkça konuşabilir, sağlıklı bir cinsel terapi ile yaşam için gereken adımları atabilirsiniz. Unutmayın, sağlıklı bir cinsel yaşam, genel yaşam kalitenizi artırabilir.
İlişki Terapisi: Bağlarınızı Güçlendirin
Aile içinde veya romantik ilişkilerde yaşanan sorunlar, bireyleri derinden etkileyebilir. Terapizy.com, ilişki terapistleriyle birlikte, iletişim becerilerinizi güçlendirebilir, anlayışınızı derinleştirebilir ve ilişkinizi daha sağlam temellere oturtabilirsiniz. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı ilişki terapisi ile mutlu bir yaşamın anahtarıdır.
Terapizy.com ile Yolculuğunuza Başlayın
Terapizy.com, online terapi hizmetleriyle modern yaşamın hızına ayak uyduruyor. Uzman terapistlerle video görüşmeler, güvenli bir çevrim içi platformda sağlanır. Gizliliğiniz ve konforunuz bizim önceliğimizdir. Size en uygun terapisti seçerek, rahat bir ortamda terapinizin keyfini çıkarabilirsiniz.
Hayatınızdaki değişiklik için adım atma vakti geldiğinde, Terapizy.com yanınızda olacak. Güçlü bir destek ağı ile kendinizi keşfetmeye ve daha sağlıklı bir yaşama adım atmaya hazır mısınız? Hemen Terapizy.com'a üye olun ve hayatınızı olumlu bir yönde değiştirmeye başlayın.
Siz değişime hazır mısınız? Terapizy.com sizin için burada!
281 notes · View notes
cayircimengezegezeoy · 2 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
tanışma çiçeğim
eveeet sonunda güzel haberle geldim sizlereee 🤩
bu özel günün ardında annemin beni ne kadar yıldırıcı yordurucu psikolojik baskıları ağlatmaları olsada sonunda o günü güzel geçirebildik. zaten biz aile olarak ne kadar toksik ilişki bağı olsada dışarıya mutlu huzurlu sorunsuz aile tablosu çok güzel yansıtabiliyoruz. bugünün öncesinde,hazırlık aşamasında ve o gün geldiğinde beni ne kadar sinirlendirip ağlatsada güzel geçti. sonunda aileler tanıştı.. evlilik aşamalarının tüm detaylarını yapmak isteyen ailelerimiz ve bizim baskın olmayan karakterlerimizle ezilip en hafifiyle atlatmaya çabalayacağız. ikinci aşama iadeyi ziyaret olacak büyük ihtimalle nişan konusu açılacak. annem daha evlilik teklifi almadın diyor. benim evlilik teklifine bakış açımı bilmeden.. zaten ben bu çocukla bir yola baş koymuşum etse ne etmese ne bir ara herkesin baskısı ile tek taş bakmaya gitmiştik Allahtan karar veremeyip alamamıştık. şimdi alsak bile tek taş almam minimal bir şey olabilir. hem nedense dikkat ettim çoğu kişi tek taşını takmıyor takanlarsa ay benim şöyle parlak benim böyle büyük diyor.. yani hiç benlik konular değil ben orta parmak ve serçe parmağı yüzüğü çok seviyorum beğeniyorum. takıya bakış açımda değişti yok bileziği takacağım şekilde alacakmışım vs diyorlardı kendi kendime dedim ki sahtesini takarım o parayla gezeriz beee. büyüyoruz gelişiyoruz değişiyoruz hemde her saniye.. ay nerden nereye geldim. ama şu var annemle bir daha bir işin altına girmem girilmez nişan isteme söz her neyse üçü de olursa hepsi aynı gün aynı ortamda yapılsın istiyorum ki annemle evde olmaz hazırlık aşamasında burnumdan getirdi ya ağlamaktan kusacaktım o yüzden dışarda nişan isteme vırt zırt yapmam diyen bana üçlü paketi yani işte isteme söz nişan aynı gün dışarda yapmayı planlıyorum neden annem yüzünden tebrik ediyorum ya. en çok pişmanlığım bu günlerde anladım çocukken panik ataklarım yüzünden devlet hastanesinde gittiğim psikologa keşke annemin yaptıklarını anlatsaydım. neyse şişşş sakiniim.. her şey çok güzeldi ve daha güzel olacak.. gelecek günler daha da güzel olacak. bu umutla yeşerelim..
57 notes · View notes
hataysekshikayelerisblog · 1 year ago
Text
Kocamla Fantazilerimiz! (Sinem 38 Y., İstanbul)
Merhabalar, ben Sinem. 12 senelik evliyiz. 4 yaşında oğlumuz ile güzel bir aile hayatımız var. Mehmet ile birbirimizi severek evlendik. Kendimden bahsedecek olursam, 38 yaşında, açık kumral, hoş bir bayanım. Kocam Mehmet 39 yaşında, 1.85 boyunda, koyu kumral ve çekici bir erkek. Ben bekaretimi kocamda kaybettim. Mehmet'ten önce hiç seks hayatım yoktu. Kocam Mehmet ile seks hayatımız da aslında güzeldi, fakat her evlilikte olduğu gibi biraz monotonlaştı. Biz de biraz eğlence ve heyecan katması için Mehmet ile boş vakitlerimizde internet sitelerinde araştırma yapıp kendimize uygun fantaziler arıyorduk.
Herşey bundan bir sene önce başladı. Mehmet sosyal medayada çift hesabı açtı, ben pek istekli değildim aslında. Ben hayatımda hiç, Swinger, eş değiştirme, üçlü ilişki, grup seks, Cuckold gibi kavramları dahi bilmiyordum. Mehmet ile beraber profilimizi oluşturduk. Mehmet bana, burdan evli çiftleri takip ederek, fotoğraf ve videoları izleyeceğimizi, bunun monotonlaşmış seks hayatımıza heyecan katacağını söyledi. Ben de kabul ettim. Seks yapmadan önce sosyal medyayı açıp önce videoları izliyorduk, sonra da orda gördüklerimizi uygulayarak ateşli anlar geçiriyorduk.
Aradan iki ay gibi bir süre geçtikten sonra artık sadece video izlemek ikimize de yetmiyordu. Mehmet'e, "Biz de sayfamıza güzel fotoğraf çekip koyalım!" diye teklif ettim. Sanırım o da bunu teklif etmemi bekliyordu ki, hemen kabul etti. Hoş bir bayan olduğum için, beğeniler çok, yorumlar da çok sert oluyordu. Her paylaştığımız fotoğrafın altına gelen yorumları okumaktan çok büyük bir zevk alıyorduk. Yorum yapan erkeklerin beni arzulayıp sikmek istemeleri Mehmet'i ayrıca delirtiyordu. O sert yorumları okuduktan sonra Mehmet beni daha ateşli ve istekli sikmeye başladı. Her seksten önce de bana, "Fantezilerinin arasında 3'lü seks, yada eş değiştirme var mı?" diye soruyordu. Ben de her defasında ondan başkası ile olamayacağımı söylüyordum. Ama her kadın gibi başkaları tarafından beğenilmek hoşuma gidiyordu.
Açtığımız sosyal medya hesabımızı ortak kullanıyorduk ve bize özel mesaj atanları ben de takip ediyordum. Birgün Mehmet bir çiftin erkeği ile DM'den konuştuktan sonra mesajı silmeyi unutmuş. Ben de girdiğimde mesajları bir açtım ki, okuduğum şeyler karşısında küçük dilimi yuttum. Karşı çiftin isimleri Cem ve Bahar, bizim gibi İstanbul'da yaşıyorlar. Yaşlarımız aynı sayılır, onlar da evli ve çocuklu bir çift. Profillerine baktığımda, ikisi de kültürlü bakımlı insanlardı. Mesajıın birinde, Mehmet bizim eş değiştirme yapmadığımızı, benim istemediğimi, ama kendisinin çok istediğinden bahsetmiş. Bahar Mehmet'ten çok etkilenmiş. Cem de beni sikmeyi çok istediğini yazmış. Mehmet de Cemin beni sikmesini ve bizi izlemeyi çok istermiş. Cem, Bahar'la birlikte plan yaparak beni ikna edebileceklerini yazmış. Yazılanları okurken ben de çok heyecanlandım. Birisinin beni arzulaması çok hoşuma gitmişti. Ben hiç birşey bilmiyormuş gibi mesajdan çıktım ve beni nasıl ikna edeceklerini beklemeye başladım.
Birgün gündüz Mehmet aradı. Akşama iş yerinden bir arkadaşının eşi ile yemeğe geleceğini söyledi. Ben arkadaşlarının isimlerini sorunca, tahmin ettiğim gibi "Cem ve Bahar!" dedi. Ben de, "Tamam gelsinler, ben güzel bir sofra hazırlarım!" dedim. Mehmet beni başkasına siktirmeyi kafasına koymuştu. Onların planı varsa benim de planım vardı. Ben yemek hazırlıklarımı yaptıktan sonra süslenmeye başladım. Güzelce kuaföre gidip, ağda, saç baş, manikür pedikür işlerimi hallettim. Sonra derin göğüs dekolteli, siyah mini bir elbisem vardı onu giydim. Göğüslerim karşıdakinin ağzına girecek gibi dimdik ve ortadaydı...
Akşam kapı çaldı ve misafirler ile Mehmet geldi. Beni öyle görünce Mehmet'in ağzı yere doğru düştü. Gelen misafirler de ağızları biraz açıktı tabi. Bahar da benim gibi göğüs dekolteli bir bluz ile, mini etek giymiş. Cem de çok yakışıklıydı. Kot pantolonundan kabarık aleti belli oluyordu. İçeride tanışma faslı başladı. Bahar ve Cem beni uzunca süzüyordu. Bütün yemek boyunca Cem beni izledi. Bir an önce beni sikmek için sabırsızlandığından emindim.
Yemek bitince salona geçtik. Ben sofrayı kaldırırken Bahar mutfağa yanıma geldi. Benimle samimi olmaya çalışıyordu. Ben de buna izin veriyordum tabi. Bahar bana yardım ederken mutfağa Cem girdi. Birkaç tabak getirmişti. Mutfak çok büyük olmadığı için zor sığıyorduk. Tabakları bırakırken Cem arkamdan birkaç kere bana abanmıştı. Üzerimizde kıyafetler olsa da, ilk defa Mehmet'tinkinden başka bir alet bana dokunuyordu. Çok heyecanlanmıştım. Herşey baharın önünde oluyordu. Ben Mehmet'in yalnız kaldığını, salona gideceğimi söyleyince, Bahar hemen, "Ben giderim!" dedi. Ben, "Olmaz..." falan dedim, ama Bahar gitti, Cem benim yanımda kaldı. Bana yardım ederken göğüslerimi dikizliyor, fırsat buldukça da bana arkadan sürtünüyordu.
Mutfakta işimiz bitince Cem'le salona geçtik. Baktım ki Mehmet ile Bahar kocaman salonda dib dibe oturmuş muhabbet ediyorlardı. Mehmet'in bakışları Bahar'ın dolgun göğüslerine kilitlenmişti. Ben Mehmet'in yanına oturdum, Cem de Bahar'ın yanına. Sohbetimiz koyulaşmıştı. Cem'le Bahar cinsellik üzerine, seks hayatları ile ilgili konuşmaya başlamışlardı. Ortam iyice yumuşamıştı. Sonra birden Bahar Cem'in fermuarını açıtı, aletini çıkarıp ağzına aldı ve saksoya başladı. Gözlerimi kırpmadan izliyordum. Profilinde yazdığı gibi iri bir aleti vardı. Hem kalın hem uzundu. Profilinde 19 cm yazıyordu. Mehmet'in aleti inceydi ve çok büyük değildi. Ben ölçmedim ama kendi söylemesine göre 15 cm idi.
İlk defa kocamınki harici canlı bir alet görmüştüm ve çok hoşuma gitmişti. Bunu farketen Mehmet bana seslendi, "Gözlerini alamadın Sinem, sen de katıl onlara istersen!" dedi. Ben, "Saçmalama Mehmet!" deyip, onlara da, "Arkadaşlar ne yapıyorsunuz?" dedim. Bahar ile Cem tecrübeli oldukları için çok rahatlardı. Bahar, "Utanma Sinem, gel hadi, böyle bir fırsat herzaman karşına çıkmaz!" dedi. Sonra kalkıp benim yanıma geldiler. Ben oturuyordum, Cem ayakta karşımdaydı, aleti ile burun buruna gelmiştim. Yalan yok, çok güzel ve iri bir aletti. Ama utancımdan donup kalmıştım, ne yapacağımı bilmiyordum. Kafamı yana çevirdiğimde, Bahar Mehmet'in aletini ağzına almıştı bile. Tam ğzımı açıp birşey söylecektim ki, Cem hızlı bir hamle ile aletini ağzıma sokuverdi ve "Artık konuşma zamanı bitti, şimdi eğlence zamanı!" dedi.
Artık iş çığrından çıkmıştı, ağzımdaki aleti yalayıp emmeye başladım. Hatta okadar iştahlı yalıyordum ki, bir an içimden kendime kızdım, Mehmet'in aletini hiç yalamamıştım. Sonra, acaba ben de bir sorun mu var, Mehmet fantazilere dalmakta haklımıydı yoksa diye kendime sordum. Mehmet kocam olmasına rağmen ve onu çok sevmeme rağmen, Cem'in aletini yalamak çok hoşuma gitmişti. Artık Bahar ile Mehmet'e hiç bakmıyordum. Cem'in aleti taş gibi olmuş, ağzıma sığmıyordu. Ben aletini yalamayı bırakınca, bu sefer Cem beni yatırıp külodumu çıkardı ve amımı yalamaya başladı. Mehmet te ara sıra amımı yalardı, ama bu kadar çok zevk aldığımı hiç hatırlamıyorum...
Sonra Cem yavaş yavaş içime girmeye başladı. Aleti okadar büyüktü ki, içime girerken ikimiz de zorlanmıştık. Biraz içimde bekledikten sonra sikmeye başladı. Aynı oda içinde, kocamın gözü önünde başkası ile sex yapmak inanılmaz bir duyguydu. Cem beni pozisyondan pozisyona sokarak yarım saatten fazla sikerken, ben kaç kere orgazm olduğumu sayamadım bile. En son Cem altta ben ben üstte iken Mehmet te arkadan götüme girmiş, beni tost yapmışlardı. Mehmet'in yıllardır beni götten sikmesine alışıktım, ama hem amdan, hem götten aynı anda sikilmek inanılmaz birşeydi. Ben içimden Mehmet'e teşekkür ediyor ve bu zevkli anların keyfini çıkarıyordum.
Gece geç vakte kadar sikiştik. Her sikişte orgazm oluyor, boşalıyorduk, ama biraz dinlenip tekrardan başlıyorduk. Bahar ile Mehmet'in de keyfi yerindeydi. Aynı bana yaptıkları gibi Bahar'ı da bir kere tost yapmışlardı. Hepimizin pili bitince gitmek istediler, ama misafir yatak odamızın müsait olduğunu söyledik, onlar da kabul etti. Odalarımıza çekildiğimizde, Mehmet ile yatakta konuşurken, Mehmet'e, "Çok haklıymışsın, keşke eş değiştirme fantazisini daha önce yapsaydık!" diye itirafta bulundum. Yatağımızda bile halen azgındık, bir posta da Mehmet sikti beni. İlk defa Mehmet ile bukadar ateşli bir sikiş yaşamıştım...
Sabah olduğunda hep beraber dışarda güzel bir kahvaltı yaptık ve tekrar görüşmek üzere sözleştik.
285 notes · View notes
lorianaworld · 7 months ago
Text
aile evinde su içmeye giderken bile nereye gidiyorsun diye sordukları için bizim güncel mimikler
Tumblr media
66 notes · View notes
kardanadamsss · 2 days ago
Text
Patron bi kızın olacak annesine benzeyecek. Saçları uzun olacak banyodan sonra o saçları yıkayıp koklayarak tarayacaksın. Annesinin bizim için kombinlediği o aile kıyafetlerini giyeceksiniz. Sonra el ele ailecek gezecek hayatın tadını çıkaracaksınız. Geçmişe bakınca iyiki diyeceksiniz
20 notes · View notes
sillagen · 24 days ago
Text
Arabayı ilk sürmeyi öğrenirken arabanın arkasına kocaman acemi şoförüm yazmıştım kağıt astım yani sonra biz aile mahallesinde oturduğumuz için bizim yan komşu bir amca var o kağıt çıktıktan daha sonra hep bana nasılsın usta şoförüm diyor :D Bu arada hiç öyle bir kağıt asmayı da hiç tasvip etmem çünkü memleketimizde gerçekten o inceliği anlayacak adam yok ne zaman kağıdı çıkarttım kimse beni sıkıştırmadı. Tabi sıkıştıralarak da öğrendik o ayrı konu
30 notes · View notes
bull7676 · 11 months ago
Text
Sekste İlk Deneyimim Kızarkadaşımın Babasıyla Götten Oldu! (Belinda19 Y., Trablus
Ben Banu, 1.80 boyunda, esmer, kendince güzel sayılacak, etrafımdakilerin söylediklerine göre manken gibi bir kızım. Ben, Tekirdağ'ın deniz kenarına yakın bir sitede çalışan, 10 sene önce buraya çalışmak için gelmiş bir ailenin ortanca kızıyım. Ailem köy kökenli tutucu bir aile olduğu için, buralardaki kızlara göre daha kısıtlı gezer, giyinirdim. Babam sitenin kalorifer işi gibi teknik işleriyle ilgilenir, annem ise ev işlerine gider. Ablam 23 yaşında ve evli. Bir de bu sene Üniversiteyi kazanıp giden erkek kardeşim var. Burdaki seks hikayelerini okumaya başlamam, İstanbul'dan tatile gelen, çok iyi anlaştığım kız arkadaşım Ebru'nun tavsiyesi ve ısrarıyla oldu.
Ben liseyi bitirince okumamıştım. Evde kalıp anneme ve babama yardım ediyordum. Yazın Ebru tatile gelir, Tekirdağ'da okullar açılıncaya kadar kalıp, daha sonra İstanbul'a dönerdi. Ebru, ailesinin durumu çok iyi olduğundan ve evin biricik kızı olduğundan çok rahat davranan biriydi. Sadece yazları görüşsek te, Ebru benim çok iyi anlaştığım tek arkadaşımdı. Bu yazın da yine geldi. Ebru'yla olunca, ailem benim gezmeye ve denize gitmeme daha rahat izin verirdi. Deniz kenarında yaşamamıza rağmen pek denize girdiğim yoktu, sadece ablam bize geldiğinde ailece gidersek, yada Ebru ile babası babamdan izin aldığında gidiyordum.
Yine yazın sonuydu. Ebru, ailesinin geri döneceğini, ama kendisinin bir 10 gün daha (okullar açılıncaya kadar) kalacağını söyledi. Haftasonu bir akrabasının yazlığına Cumadan gidip Pazartesi döneceklerini, benim de gelmemi istedi. Ben de ailemin izin vermeyeceğini, sadece babasının babamdan izin alırsa gelebileceğimi söyledim. Ebru da babasından rica etti. Ebru'nun babası (Mustafa abi) 45 yaşında, atletik, uzun boylu ve karizmatik biriydi. Babamla da araları iyi olduğundan, babama ısrarı sonucu bana izin aldı. Cuma sabahı, ben, Ebru, Mustafa abi ve eşi Gülçin teyze ile, kalacağımız akrabalarının yanına gittik. Gittiğimiz yazlık Ebru'nun teyzenin yazlığıydı. Ebru'nun teyzesi, eniştesi ve oğlu Kaan bizi sıcak bir şekilde karşıladılar ve yazlığa yerleştik.
Öğle yemeğimizi yedikten sonra denize gitmeye hazırlanırken İstanbul'dan bir telefon geldi. Ebru'nun anneannesi rahatsızlanmış, hastaneye kaldırmışlar. Bu haber üzerine tüm aile tatili kesip İstanbul'a dönecekken, Ebru'nun annesi eşine, "Mustafa sen çocuklarla kal, biz eniştem ve ablamla gider gerekeni yaparız." dedi. Diğerleri de onayladı. Dolayısıyla ben, Ebru, teyzesinin oğlu Kaan ve Ebru'nun babası Mustafa abi kaldık. Onları yolcu ettikten sonra biz de zaten deniz hazırlığımızı yapmıştık, denize gittik...
Ebru, Kaan ve ben denize girerken, Mustafa abi deniz kenarında güneşleniyordu. Deniz içinde Ebru ile Kaan bir hayli birbiriyle şakalaşıp el kol harektleri yapıyorlardı. Bense biraz tutuk ve çekingendim, onların biraz uzağında yüzüyordum. Bir ara dikkatimi çeken ilginç birşey oldu, Kaan Ebru'nun göğüs ve kalçalarını elliyor, Ebru ise Kaan'a babasının görebileceğini, rahat durmasını söylüyordu. Bir hayli geçmişti ki ben sıkılmış kenara çıkmıştım. Mustafa abinin yanına selam verip uzandım. Mustafa abi mayo ileydi ve önündeki kabartı çok belli oluyordu, biran oraya gözüm takılmıştı. Mustafa abi gülerek, "Hayırdır Banu durgunsun, neden yüzmüyorsun?" dedi. Ben sadece, "Şeyy... ben denize girmeyi pek sevmem, sizin hatrınız için geldim." dedim. Mustafa abi, "Sağol, bizi kırmadığın için teşekkür ederim." dedi...
Neler yaptığımı, nasıl zaman geçirdiğimi sormaya başlamıştı ki, konu döndü dolaştı, erkek arkadaşım olup almadığına geldi. Bugüne kadar sadece Lisede bir kez olduğunu, bir de bizim sitede çalışan birinin sürekli benle arkadaş olmak istediğini, ama babamdan korktuğum için bunu kabul etmediğimi anlattım. O sırada yanımıza Ebru ve Kaan geldi, büfeye gidip birşeyler alacaklarını söyleyip izin istediler. Babası da izin verdi, bize de dondurma ve su almalarını istedi. Onlar gittiler, biz halen oturuyor, sohbet ediyorduk. Akşam üzeri olmuştu sahilde çok kimse de kalmamıştı. Bir ara ben, "Mustafa abi ben de gidip Ebru'ya bakayım." dedim. "Tabiki!" dedi...
Ben büfeye giderken elbise değişim kabinlerinin arkasında öpüşen kişileri fark ettim. Biraz daha yaklaşınca bunların Ebru ile Kaan olduğunu gördüm, adeta kendilerinden geçmişlerdi, birbirlerini yiyecekmiş gibi dudakları yapışmış, Kaan Ebru'nun kalçalarını okşuyordu. Şok olmuştum. Gerçi Ebru'yu erkeklerle bu şekilde ilk görüşüm değildi. Ebru çok rahat bir kızdı ve onun için böyle işler normaldi. Ama bu başkaydı, Kaan teyzesinin oğluydu. Bir süre onları izledim, onlar beni farketmemişti. Biraz daha yiyişip toparlandılar, yola çıkıp büfeye gideceklerken, ben arkalarından seslendim. Bana bir arkadaşlarını gördüklerini, biraz onunla sohbet ettiklerini, daha büfeye yeni gideceklerini söylediler. Ebru, istersem benim de büfeye gelebileceğimi söyledi. Ama ben babasının yanına döneceğimi söyleyip, geri döndüm. Onlara maydonoz olmak istemiyordum...
Ben tam babasının yanına vardığımda, babası yazlığa dönüp şirket ile bir işi olduğunu, onu internetten halledeceğini, istersem benim Ebru'ları bekleyip onlarla dönebileceğimi söyledi. Ben de yazlığa dönmek istediğimi, sıkıldığımı söyledim. "Tabi, gel!" dedi. Ebru'yu da arayıp, bizim yazlığa döneceğimizi, kendilerinin de işleri bitince yazlığa gelmelerini söyledi...
Yazlığa gittik. Mustafa abi bilgisayarın başına geçti. Ben de banyoya girip bir duş almayı geçiriyordum aklımdam. Odama girip havlumu bırakıp, duştan sonra üzerime giyeceğim elbiselerimi hazırladıktan sonra üzerimdeki mayo ile banyonun yolunu tuttum. Mustafa abiyi bilgisayarın başında zannederek üzerimdeki mayonun askılarını indirip banyoya girdiğimde şok olmuştum. Mustafa abi çırılçıplak banyodaydı ve duşa girmek üzereydi. Plajda mayosuyla gördüğüm kabarık önü, bu defa herşeyiyle karşımdaydı. Ben şaşkınlıkla kocaman yarağına bakarken, o da elimle kapatmaya çalıştığım göğüslerime bakıyordu. Şaşkınlığım geçtikten sonra, "Şeyy, ben sizi bilgisayarın başında sanmıştım, özür dilerim..." derken, Mustafa abi yanıma yaklaştı ve çok güzel olduğumu, gelmemi istedi. Donup kalmıştım adeta. İlk kez böyle birşeyle karşı karşıyaydım. Daha önce çevremde sadece Ebru'yu erkeklerle ve bir kez de ablamı eniştemle sevişirken gören ben, ilkkez canlı yarak görüyordum...
Ellerim halen göğüslerimdeydi. Mustafa abi istersem dokunabileceğimi söyledi. Ben ise halen kendime gelememiştim ve o şaşkınlıkla, "Şeyy, ilk ilk kez görüyorum..." dedim. Mustafa abi dudaklarıma yapıştı ve öpmeye başladı. Bugün gördüklerimin tesiriyle karşılık bile veremedim. Üstelik çok hoşuma gitmişti, ilk kez bir erkek tarafından öpülüyordum. Mustafa abi beni kendine çekti, rahat olmamı, beni çok güzel bulduğunu, beni istediğini söylerken, halen beni öpüyor, elleri ile göğüslerimi kalçalarımı sıkıyordu. Ben ise birşey yapamıyor, karşılık dahi vermiyordum, ama hoşuma gidiyordu. Beni iyice saran Mustafa abi üzerimdeki mayoyu aşağı çekerek beni çıplak bıraktı, elimden tutarak elimi yarağına götürdü. Yarağı büyük ve kalındı. Nedense o an aklıma seks hikayelerinde okuduğum kalın yaraklar geldi...
Yarağı elimdeydi, okşamamı istedi, ben ise sadece avuçladım. O ileri geri yapıp, kalçalarımı ve amımı okşuyor, göğüslerimi sıkıp, dudaklarımı öpüyor, beni iyice zevk sarhoşu yapıyordu. Okadar zevk almaya başladım ki, amımın sulandığını hissettim. Ben de karşılık vererek, elimdeki yarağını sıkıp, dudaklarına yapıştım. Acemice öpüşmem onun daha hoşuna gitmişti. Beni tekrar sarıp, boynumu yalıyor, göğüslerimi ısırıyordu. Beni omuzlarımdan aşağı ittirerek önünde diz çökmemi sağladı, "Yala!" dedi. Ben ise daha önnce hiç yapmadığımı, nasıl olduğunu bilmediğimi söyledim. Yarağını ağzıma götürmek istedi, ama ben ağzımı kaçırınca, beni ayağa kaldırdı, kendisi önümde diz çökerek amıma yumuldu. Amımı çok hızlı yalıyor, adeta beni çıldırtıyordu. Bu arada parmakları ile de götümün deliğini zorluyordu...
Ben artık iyice kendimden geçmiştim. Hayatımda ilk kez, üstelik babam yaşında biri ile sevişiyordum. Mustafa abi çok iyi sevişiyordu, fakat götüme soktuğu parmağı canımı acıtıyordu. Biran, "Ayyy!" diyerek irkildim. "Ne oldu, canın mı yandı aşkım?" diyerek kibarca sordu. "Mustafa abi ben ilk kez böyle birşey yaşıyorum, bence bu yaptığımız çok yanlış!" diye itiraz etmek istedim. Ama o, "Bana abi deme, aşkım de! Herşeyin bir ilki vardır, merak etme güzel olacak!" diyerek yine beni önünde diz çökertti. Yarağını ağzıma vermek istiyordu, ama ben alamıyordum, kalındı ağzıma girmiyordu. "Öp onu, yala!" dedi. Tam öperek yalamaya başlamıştım ki, saçlarımı çekti. Can acısıyla ağzımı açmam ve o kalın yarağın ağzıma girmesi bir oldu. Ağzım yırtılacak gibi, kusacak gibi oluyordum. Ama Mustafa abi çıkarmama izin vermiyor, başımdan tutarak adeta ağzımdan sikiyordu beni. Ben bu arada birkez daha ıslanmıştım. Mustafa abi de fazla dayanamayıp ağzıma boşalmaya başladı. Çok kötü bir tadı vardı, hemde çok geliyordu. Boğulacak gibi oldum. Zorla çıkarmıştım ki ağzımdan, çıkarmamla lavaboya kusmaya başlamam bir oldu...
Ben lavobaya dönmüş kusarken, Mustafa abi arkadan kalçalarımı ve amımı yalıyor, parmağını amıma sokuyordu. Ben halen kendime gelememiştim, fakat o anda tek düşündüğüm şey kızlığımdı. Ona bakire olduğumu, kızlığıma zarar vermemesini istedim. Mustafa abi de bunun üzerine amımı parmaklamayı bırakıp, parmağını götüme sokmaya başladı. Canım acıyordu, ama Mustafa abi çok iyi biliyordu işini, bana zevk te veriyordu. Ben önünde domalmış durur halde lavaboda ağzımı yıkarken, o ise parmağını götümde ileri geri yaparak sırtımı yalıyordu. İyice çıldırmıştım ve kendimi daha da ona teslim etmiştim. O da bunu anlayınca yarağını götüme sokmaya çalıştı. Yarağını götümün deliğinde iyice hissettim, fakat kalındı ve girmiyordu. Aslında korkuyordum da, istiyordum da...
Bana, "Böyle kal!" diyerek, banyo dolabından losyon aldı, bolca yarağına ve götüme sürdü. Ben olacakları beklerken yine yarağını götüme zorladı. Yine girmiyordu. "Kendini rahat bırak, sıkma!" diyerek, lavobayo doğru dahada domalmamı istedi. Dediklerini yaptım, yeniden zorladı. Birden içimde tarif edilemeyecek acı hissetim, beynimde şimşekler çakıyordu. "Çıkarrr!" diye bağırıyordum, fakat kaçamıyordum çünkü kafam lavabonun altındaki duvara dayanmış, Mustafa abi de beni sıkıca kavramıştı. O kocaman yarak götümde yavaş yavaş ilerlerken, ben ise artık acıya dayanamıyordum ve ağlıyordum. Elim ayağım kesilmişti. O ise hala götüme sokmaya devam edip, "Geçti aşkım, girdi, az kaldı!" diyordu. Kasıklarını kalçalarımda hissetiğimde acıdan kendimden geçmiş ve bayılmışım...
Ayılıp kendime geldiğimde yatak odasındaydık, yüzüstü yatıyordum. Mustafa abi kasıklarımın altına yastık koyup beni domaltmış, arkamda götümü sikiyordu. Bende hal kalmamıştı, o ise sürekli abanıyor, sırtımı ensemi öpüyor, götümü sikmeye devam ediyordu. 15-20 dakikadır sikmesine rağmen boşalmamıştı. Garip tarafı, bu iş bana acının yanında zevk te veriyordu. O zevkle ben de kalçalarımı ona itiyor karşılık veriyordum. Mustafa abi müthiş bir tecrübeyle sikiyordu götümü. O kalın büyük yarağın içimde olduğuna ve götüme nasıl alabildiğime halen inanamıyordum. Her tarafım uyuşmuş ve götümün deliğini hissetmiyordum. Artık bende hal kalmamıştı, "Mustafa abi boşalll!" diye yalvarmaya başladım. İyice hızlanmıştı. Ben zevk ve acıdan yatağı dişliyordum. Sonunda acaip bir hırıltı ile götüme boşaldı...
Yarağını götümden çıkarıp, yarağını çarşafa sildi. Bana iltifatlar ediyor, "Seni çok seviyorum aşkım, karıcığım!" diyor, omuzlarımı, sırtımı, belimi, götümün yanaklarını öpüyordu. Ben halen o acı ve şaşkınlıkla, şok bir halde yatakta yüzüstü yatıyordum, sesim çıkmıyordu. Derken alt kattan sesler duyuldu, kesin Ebru ile Kaan gelmişlerdi. Mustafa abi mayosunu giyip bilgisayarın başına giderken, ben de dölden sırılsıklam olmuş çarşafı alıp banyoya koştum
96 notes · View notes
manasiyokturbualemin · 4 months ago
Text
Herkesin katılımın bekliyorum çünkü burası bambaşka bir dünya burada sınır ve çekingenlik yok çünkü herkes bir aile gibi sadece birbirini tanımıyor ve birleşemiyor. İşte! Burası bunun için! Burası başka bir evren. Burası senin benim bizim evrenimiz. Bu nedenle...
Hepinizi beklerizzzzz
28 notes · View notes
sertsiken0606 · 27 days ago
Text
Merhaba Hasan bey bizim ülkemizde gizli saklı sırları paylaşmak moda olmuş bende içimde sakladığım kimselere anlatamadığım bir aile içi seks hikayem var belki rahatlarım diye buraya paylaşıyorum. Benim gerçek ismim başka ama burada Zuhal diyeceğim.
Ben 15 yaşıma kadar büyük bir bahçe içerisinde 8 aile birlikte yaşıyorduk 2 şer katlı birbirine bitişik 8 ev ve bu evleri gizleyen büyük bir bahçemiz vardı bu anlattığım Diyarbakır da bir evdi .
12 yaşlarımda bilinçli olarak mastürbasyon yapmaya başladım aile çok kalabalık olunca neresi uygun olursa orada kendimi boşaltıyordum. Bir iki kez amcamın kızı ile birlikte yaptık o benim amımı yaladı bende onun amını yaladım 14 yaşıma gelmiştim iyice bütün hatlarım belli oluyordu annem gibi koskoca bir kalçam ve büyük memelerim oluşmuştu aslında kilolu da değildim .
Babam ve amcam ortak ciğerci açtılar okul kapanmış Diyarbakır 48 dereceye kadar çıkmıştı ev halkı ya alt katlarda uyuyor yada kendini serin bir yerde tutuyordu . Amcamın kızı birgün bana gelip sevişelim mi dedi benimde canım çok istiyordu . Kabul ettim birlikte onların evine gittik soyunduk sevişmeye başladık tam o sırada amcamın büyük oğlu Ahmet abim geldi biz Reyhan ile çıplaktık bağırırsanız sizi sikerim sonrada bununla şununla yatmışlar dedikodu yayar sizi yine siker öldürürüm dedi konuşurken soyunuyordu kardeşi Reyhan ve benim arama girdi hadi emin dedi Reyhan da bende dondurma yalar gibi yalıyorduk benim saçlarımdan kavrayıp sikini ağzıma verdi iğrençti zorla yapınca da daha iğrenç oluyordu sonra kardeşine yaptı aynı şeyi sonra kızlığınızı bozmamı istemiyorsanız domalın sizi götten sikeceğim dedi biz karşı çıktık ama bizi tehdit ederek önce Reyhan ı ağlata ağlata sikti sonra da beni sikti götten. Ağlamak fayda etmemişti kıçımın üzerine oturamıyordum annem anladı kız seni kim becerdi kıçının üzerine oturamıyorsun dedi yok anne kimse becermedi damdan düstük Reyhanla birlikte dedim o gün akşama doğru Ahmet abi beni çağırdı gittim mecburen evimizin arka tarafı mısır ve fasülye ekiliydi beni oraya götürdü donumu indirip gör deliğimi yaladı sonra amımı yalamaya başladı istemsiz olarak gelmiştim ama Ahmet abim diliyle beni bitirmişti hadi abi sık beni dedim yarı domaltıp arkama geçti göt deliğime hizaladı ama siki kayıp amıma girdi kızlığımı bozmuştu ağladım ağladım kimseye bir şey söyleyemedim 17 yaşıma geldiğimde köyümüzün zenginlerinden biri oğluna istedi babam da zengin bunlar rahat edersin dedi beni evlendirdi ilk geceyi Ahmet abim sayesinde anlamadan geçirdik . Diyarbakır da oturmak istemiyordum kocamda İstanbul a gitmek istiyordu 2 yıl kadar Diyarbakır da yaşadık 2 yıl içinde Ahmet abim kocamdan daha çok sikti beni şimdi İstanbul'da oturuyoruz kocamla çok mutluyum ama bu Ahmet abimin yaptıklarını unutamıyorum. Reyhan ne oldu merak eden olabilir Reyhan 21 yaşına girdiği gün amcamın küçük oğlu kız kaçırınca berdel yaptılar evlendirildi ve gerdek gecesi kendini asıp intihar etti.
Bazen bende düşündüm ama yapamadım .
15 notes · View notes
ruhsuzcesetarzusu · 5 months ago
Text
"bi saçını okşayamadın dimi şu çocuğun?"
"ne diyorsun be"
"büyüğü olsaydı elinle içirirdin"
"uğraşma benimle"
"yalan mı? sabaha kadar namaz kıl ne fayda. ahirette sormazlar mı adama. bu garip de senin çocuğun diye. büyüğüne gelince bal börek buna gelince."
"cevdet sus"
"susmuyorum ulan suratsız karı susmuyorum. Çocuk kafadan üşütükse bizim yüzümüzden. Irsi demedi mi doktor aile de mutlaka vardır demedi mi? Günah be günah. Ne yaptı bu çocuk sana adam mı öldürdü? Ev mi yaktı? Ne yaptı? Yalvarıyor bi elimi tut diyor, başımı okşa, diyor iki doğru laf söyle diyor yardım istiyor"
25 notes · View notes