#Bitki araştırmaları
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bitkilerle Konuşmak Savunma Mekanizmalarına Yardımcı Olabilir
Bitkilerle Konuşmak Savunma Mekanizmalarına Yardımcı Olabilir
#BitkiAraştırmaları, #BitkiBağışıklığı, #BitkiBeslenmesi, #BitkiBilimcileri, #BitkiBilimi, #BitkiBiyolojisi, #BitkiBüyüme, #BitkiGelişimi, #BitkiGenAktivasyonu, #BitkiHastalıkları, #BitkiIleİletişim, #Bitkiİmmünitesi, #BitkiOptojenetiği, #BitkiPigmentÜretimi, #BitkiSavunmaMekanizmaları, #BiyomolekülerSüreçler, #Fotoreseptörler, #HighlighterTeknolojisi, #OptikÖzellikler, #Optogenetik https://is.gd/STiMg9 https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/haberler/bitkilerle-konusmak-savunma-mekanizmalarina-yardimci-olabilir/
Bitkilerle konuşmak ve ışık hassasiyetleri ile ilgili bilim insanları, bitkilerin doğal savunma mekanizmalarını harekete geçirmek için ışık bazlı mesajlar kullanıyor.
Bilim insanları bitkilere ışık bazlı mesajlar aracılığıyla onları yaklaşmakta olan tehlikelere karşı önceden uyarıp uyaramayacaklarını ve hasarı azaltabilecek savunma mekanizmalarını tetikleyip tetikleyemeyeceklerini görmek için konuşuyorlar. Tütün bitkisi Nicotiana benthamiana ile çalışarak , ışığı uyarıcı olarak kullanarak bitkinin bağışıklık tepkisini aktive etmeyi başardılar; bu, bitkilerle olan ilişkimizde devrim yaratabilecek bir başarıydı.
Ortak yazar Dr. Alex Jones bir açıklamada , “Bitkileri yaklaşmakta olan bir hastalık salgını veya haşere saldırısı konusunda uyarabilirsek, bitkiler yaygın hasarı önlemek için doğal savunma mekanizmalarını harekete geçirebilir” dedi .
“Ayrıca bitkileri, sıcak hava dalgaları veya kuraklık gibi yaklaşan aşırı hava olayları hakkında bilgilendirerek büyüme düzenlerini ayarlamalarına veya su tasarrufu yapmalarına olanak sağlayabiliriz. Bu, daha verimli ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına yol açabilir ve kimyasallara olan ihtiyacı azaltabilir.”
Çalışmada, bitkilerde hedef genin ifadesini aktive etmek için Highlighter adı verilen yeni bir teknoloji kullanıldı . Bu araç, onu başlangıçta prokaryotlar (hücreleri çekirdek ve diğer organellerden yoksun olan basit organizmalar) için yaratan, ancak daha sonra onu bitkilerde kullanılmak üzere geliştiren Bo Larsen tarafından tasarlandı.
Gen aktivasyonu gibi biyomoleküler bir süreci manipüle etmek için ışığın kullanılması, optogenetik olarak bilinen bir bilim alanının kapsamına girer . Bir hedef süreci etkinleştirebilir veya devre dışı bırakabilir ve bu uygun bir metodolojidir çünkü invaziv değildir, toksik değildir ve çok fazla maliyetli değildir.
Fotoreseptörler, Highlighter metodolojisinin çok önemli ve zorlu bir parçasıydı. Hedef süreçleri kontrol edecek şekilde tasarlandılar, böylece ışık uyarısıyla etkinleştirildiğinde açılacaklardı, ancak bunu yapmak kolay olmadı çünkü bitkilerde çok fazla fotoreseptör var. Sonuçta ışık büyümeyi, gelişmeyi ve hatta beslenmeyi nasıl koordine ettikleridir.
Highlighter’ı tütün bitkisinde kullanılmak üzere başarıyla ayarlayan ekip, pigment üretiminin yanı sıra bitki bağışıklığını da etkileyebileceğini göstermeyi başardı. Araştırma devam edecek, ancak keşif , bitkilerle konuşmaya yönelik bu alternatif yaklaşımla artık nelerin mümkün olabileceğine dair birçok kapıyı açıyor .
Dr Jones, “Highlighter, bitkilerde optogenetik araçların geliştirilmesinde ileriye doğru atılmış önemli bir adımdır ve yüksek çözünürlüklü gen kontrolü, çok çeşitli temel bitki biyolojisi sorularını incelemek için uygulanabilir” diye ekledi.
“Bitkiler için çeşitli optik özelliklere sahip, büyüyen bir araç kutusu aynı zamanda mahsulün iyileştirilmesi için heyecan verici fırsatların kapısını açıyor. Örneğin, gelecekte bir bağışıklık tepkisini tetiklemek için bir ışık koşulu kullanabiliriz ve ardından çiçeklenme veya olgunlaşma gibi belirli bir özelliğin zamanını tam olarak belirlemek için farklı bir ışık koşulu kullanabiliriz.”
Çalışma PLOS Biyoloji‘de yayınlandı. Meraklıları için makalesini kısa zamanda çeviri yapıp makaleler kategorisine eklenmesine gayret göstereceğiz 🙂
#Bitki araştırmaları#Bitki Bağışıklığı#bitki beslenmesi#Bitki Bilimcileri#Bitki Bilimi#Bitki Biyolojisi#Bitki Büyüme#bitki gelişimi#Bitki Gen Aktivasyonu#bitki hastalıkları#Bitki ile İletişim#Bitki İmmünitesi#Bitki Optojenetiği#Bitki Pigment Üretimi#bitki savunma mekanizmaları#Biyomoleküler Süreçler#Fotoreseptörler#Highlighter Teknolojisi#Optik Özellikler#Optogenetik
0 notes
Text
Almanya Et Fiyatları
Almanya Et Fiyatları arayışı içindeyseniz doğru yerdesiniz. Sizler için güncel Almanya Et fiyat bilgisine ulaştık ve mağazalardan aldığımız fiyat doğrultusunda bu yazımızı paylaştık. Almanya da et tüketimi azalmaktadır. Son yıllarda sağlık ve çevre konularına duyarlılık arttıkça, birçok insan bitki temelli beslenme yoluna gitmeyi ve et tüketimini azaltmayı tercih etmektedir. Almanya Et fiyatları gibi makaleleri takip ederek fiyat araştırması yapıyorsanız sitemizdeki diğer konulara da göz atabilirsiniz.
almanyada etin kilosu
Almanya Et Fiyatları
- 1 Kg But Almanya et fiyatı: 18,99 € - 1 Kg Hamburger Almanya et fiyatı: 21,50 € - 1 Kg Antrikot Almanya et fiyatı: 27,99 € - 1 Kg Kuzu Pirzola Almanya et fiyatı: 21,88 € - 1 Kg Kontrafile/Rosto/Nuar et fiyatı: 19,99 € - 1 Kg Bonfile Almanya et fiyatı: 33,00 € - 600 Gr T-Bone Steak: 29,99 € - 700 Gr Dana Dil: 14,99 € - 5 Kg Almanya Kıyma fiyatı: 58,00 € - 1 Kg Az Yağlı Kıyma Almanya fiyatı: 14,50 € - 1 Kg Yağlı Kıyma Almanya fiyatı: 13,50 € - 1 Kg Biftek fiyatı: 17,99 € Tablo şeklinde Türk lirası ile karşılaştırmak isteyenler için hazırladığımız Almanya Et Fiyatları tablosu aşağıdaki gibidir; ÜrünFiyat (EUR)Fiyat (TL)1 Kg But18,99 €562,82 ₺1 Kg Hamburger21,50 €637,05 ₺1 Kg Antrikot27,99 €831,82 ₺1 Kg Kuzu Pirzola21,88 €649,71 ₺1 Kg Kontrafile/Rosto/Nuar19,99 €593,26 ₺1 Kg Bonfile33,00 €978,06 ₺600 Gr T-Bone Steak29,99 €891,70 ₺700 Gr Dana Dil14,99 €445,85 ₺5 Kg Almanya Kıyma58,00 €1.720,06 ₺1 Kg Az Yağlı Kıyma14,50 €430,02 ₺1 Kg Yağlı Kıyma13,50 €400,05 ₺1 Kg Biftek17,99 €534,36 ₺Almanya Et Fiyatları TL ve Euro karşılaştırması Fiyatlar Almanya Toptan Marketi Edaka dan alınmıştır. Buradaki Metro gibi kıyaslayabilirsiniz. Almanya da Marketlerde de et ürünleri bulunur fakat genellikle daha geniş bir ürün yelpazesinde sunulur ve daha düşük fiyatlarla satılır. Örneğin Almanya’da 1 Kg Bonfile 33,00 € iken, 1 Kg biftek fiyatı 17,99 Euro’dur. - Sığır eti: ortalama 13-23 EUR - Kuzu eti: ortalama 18-28 EUR - Tavuk eti: ortalama 6-9 EUR - Domuz eti: ortalama 9-13 EUR Sizler için bugünkü fiyat araştırmamızda Almanya Et Fiyatları konusunu paylaştık. Fiyat araştırması üzerine hizmet veren Fiyat bilgilendirme sitemiz ürün fiyatlarından, hizmet fiyatlarına kadar geniş bir yelpazede hizmet vermektedir. Almanya Et Fiyatları konumuzda hatalı fiyat var ise iletişim bilgilerimizden bize bildirebilirsiniz. Güncel fiyatları fiyatinedir.net sitemizden anlık olarak takip edebilir, Güncel ve detaylı fiyat listesine ulaşabilirsiniz.
kıyas Almanya et fiyatları Almanya Et Fiyatları gibi aktif fiyat araştırmaları gerçekleştiriyorsanız fiyatı nedir platformumuzu takip etmenizi öneririm. Web sitemiz güncel fiyat listelerini araştırarak sizlerle paylaşmaktadır. Sitemizi takip ederek güncel ve detaylı fiyat listelerine ulaşabilir, bilgi alabilirsiniz. Bizimle iletişime geçmek için İLETİŞİM sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. https://www.youtube.com/shorts/zBoW0pBK3gA Almanya Et Fiyatları
Almanya Et Fiyatları Hangi yıla göre belirlendi?
Almanya Et fiyatları 2023 yılında araştırılıp paylaşıldı. Almanya Et Fiyatı Neden Uygun? Vergilendirme olmadığı ve yerli markaları olduğundan dolayı satış fiyatları uygun. Almanya Et Türkiye’dekinden Farklımı? Hayır, herhangi bir farkı yok sadece fiyat farkı mevcut.
'Almanya’da et çok ucuz' tartışması
Almanya’da et fabrikalarında çok sayıda korona vakası çıkması, mezbahalardaki kötü çalışma koşullarıyla et fiyatlarının çok düşük olduğu yönündeki tartışmaları alevlendirdi. Et niye ucuz ve fiyat nasıl belirleniyor? İstatistiklere göre geçen yıl Almanya’da her vatandaş 59,5 kilogram et tüketti. Buna hayvan yemi ve benzeri alanlar da dahil edildiğinde kişi başına düşen et miktarı 87,8 kilogram olarak tespit edildi. Peki, bu miktar çok mu? Bonn Üniversitesi öğretim üyelerinden Tarım ve Gıda Ekonomisi Araştırmaları uzmanı Dr. Johannes Simons’a göre bu konuda görüşler tamamen birbirinden ayrılıyor. DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Simons, "Almanya Beslenme Birliği, şimdi tükettiğimiz etin yarısının da pekala yeteceği görüşünde" diyor. Almanya Tarım ve Gıda Bakanı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Julia Klöckner, uzun süredir et fiyatlarının çok düşük olduğunu söyleyerek eleştiriyor. Almanya’daki bazı et fabrikalarında görülen çok sayıdaki koronavirüs vakasıyla yeniden alevlenen, et fiyatlarının aşırı düşük olduğuna dair tartışma üzerine de Bakan, "Hiçbir Avrupa ülkesinde bu kadar düşük fiyatlar yok. Et sıradan bir ürün değil, onun için hayvanlar yaşıyor ve kesiliyor" diyor ve etik açıdan da herkesi sorumluluğa davet ediyor. Fiyatları serbest piyasa belirliyor Bonn Üniversitesi'nden Dr. Johannes Simons, Almanya’da et fiyatlarının arz ve talep dengesine göre haftalık belirlendiğini kaydediyor. Üretici birliklerinin bir fiyat tavsiyesinde bulunduğunu, ancak mezbahalar ile fabrikalar için bunun bağlayıcılığı olmadığını aktarıyor. Basitçe açıklamak gerekirse, mezbahaların, satabilecekleri öngörüsünde bulunduğu et miktarı ile mevcut hayvan oranına bakıp, ödeyebileceklerini beyan ettikleri miktarın ete fiyat olarak saptandığını anlatıyor. Her şeyden önce Çin’e ihracat imkanı oluşuyorsa bu durumun fiyatları etkilediğini söylüyor. Ve zaman zaman mangal döneminde veya Noel’de örneğin fiyatların hafif yükselme kaydettiğini de ekliyor. İstatistiklere göre Almanya’da kişi başına düşen sığır ve dana eti tüketimi yılda 10 kilogram. Domuz eti ise 34 kilogram. Dr. Simons, kuzu etinin ise piyasada hemen hemen hiç rol oynamadığını, genelde ithal edildiğini bildiriyor. Almanya’da fiyatlar temelde hayvancılık yapan çiftçilerle mezbahalar arasındaki anlaşmalarla saptansa da ürünün tüketiciye ulaşan fiyatında mezbahaların elindeki et türü ve market işleten büyük gıda devleri arasındaki pazarlıkların da rol oynadığı dikkat çekiyor. Almanya’da gıda sektörüne yön veren dört büyük ��irket bulunuyor. Bunlar, Netto ucuz marketler zincirini de elinde bulunduran Edeka, Lidl ve Kaufland marketler zincirini işleten Schwarz Grubu, kendi isimleriyle marketler zinciri işleten Rewe ve Aldi. Bu marketler arasındaki yoğun rekabet son yıllarda fiyatları epeyce aşağı çekerek tüketiciyi sevindirdi. Aynı zamanda iklim koruma ve hayvanların yetiştirilme koşulları açısından da toplumda herkesin daha çok sorumluluk üstlenmesi yönündeki seslerin de artmasına neden oldu. Haber Kaynağı: https://www.dw.com
Almanya Et Fiyatları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Almanya da et fiyatları hakkında merak edilenler ve sıkça sorulan sorulara yer verdik. Sizlerde merak ettiklerinizi yorumlar kısmından sorabilirsiniz. Almanya'da 1 kilo dana eti kaç para? Almanya'da dana etinin 1 kilosu 8,99 Euro'dur. Almanya'da asgari ücretle kaç kilo et alınır? FAO ve OECD verilerine göre asgari ücretle en fazla etin alındığı ülke 188 kg et ile İrlanda, 185 kg ile İngiltere, 140 kg ile Almanya, 116 kg ile Belçika ve 115 kg ile Lüksemburg yer alıyor. Almanya'da ne kadar maaş yeterli? Almanya'da bir kişinin zengin sayılabilmesi için aylık 3700 Euro net kazanması gerekiyor. Çiftlerde bu rakam 5500 Euro. En zengin yüzde 1 arasına girebilmek için aylık gelirin net 7190 Euro olması şart. Bu arada, yeni yılda maaşlara ortalama yüzde 5 zam geliyor. Almanya'da 1 kilo et kaç euro? Almanya'da 1 Kg Rosto ve Nuar et fiyatı 16,99 Euro, 1 Kg biftek fiyatı 14,99 Euro'dur. Almanyada 200 euroya kaç kilo et alınır? Almanyada 200 Euroya 22 Kilo et alınmaktadır. Almanya'da 1 ekmek ne kadar? Almanya'da 1 adet ekmek 1,24 €'dur. - Almanya Market Fiyatları - Almanya PS5 Fiyatları - Almanya Telefon Fiyatları - Almanya Bilgisayar Fiyatları - Almanya PS4 Fiyatları - Almanya Laptop Fiyatları - Tarım Kredi Kooperatifi Et Fiyatları - Et Fiyatları - Rusya Market Fiyatları - Kim Market Et Fiyatları - Mopaş Et Fiyatları - Onur Market Et Fiyatları - BİM Et Fiyatları Read the full article
0 notes
Text
Kocaeli Büyükşehir ile SBÜ arasında kentsel tarım araştırmaları işbirliği
Kocaeli Büyükşehir ile SBÜ arasında kentsel tarım araştırmaları işbirliği
Büyükşehir ile SBÜ arasında TABİP başta olmak üzere AR-GE ve ÜR-GE çalışmalarının yapılması gibi çeşitli konuları kapsayan iş birliği protokolü imzalandı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) arasında, Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Projesi (TABİP) başta olmak üzere, kentsel tarım, topraksız tarım, bitkisel üretim, ürün geliştirilmesi, satış-pazarlama,…
View On WordPress
0 notes
Text
Kocaeli Büyükşehir ile SBÜ arasında kentsel tarım araştırmaları işbirliği
Kocaeli Büyükşehir ile SBÜ arasında kentsel tarım araştırmaları işbirliği
Büyükşehir ile SBÜ arasında TABİP başta olmak üzere AR-GE ve ÜR-GE çalışmalarının yapılması gibi çeşitli konuları kapsayan iş birliği protokolü imzalandı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) arasında, Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Projesi (TABİP) başta olmak üzere, kentsel tarım, topraksız tarım, bitkisel üretim, ürün geliştirilmesi, satış-pazarlama,…
View On WordPress
0 notes
Text
Kocaeli Büyükşehir ile SBÜ arasında kentsel tarım araştırmaları işbirliği
Kocaeli Büyükşehir ile SBÜ arasında kentsel tarım araştırmaları işbirliği
Büyükşehir ile SBÜ arasında TABİP başta olmak üzere AR-GE ve ÜR-GE çalışmalarının yapılması gibi çeşitli konuları kapsayan iş birliği protokolü imzalandı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) arasında, Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Projesi (TABİP) başta olmak üzere, kentsel tarım, topraksız tarım, bitkisel üretim, ürün geliştirilmesi, satış-pazarlama,…
View On WordPress
0 notes
Text
Kütüphanede dolaşırken tesadüfen karşılaştığım bir kitaptan bahsedeceğim size. Ben arıyordum bir süredir ancak burada bulmak biraz zordu. Asuman Baytop'un Tübitak ile birlikte çıkardığı Türkiye'de Botanik Tarihi Araştırmaları isimli kaynak bir kitap bu. Normalde kütüphaneden kitap alıp eve götürüp okumak isterseniz bunun gibi araştırma yapılabilen kitapları vermezler ama botanik sanırım çok ilgi gören bir bilim dalı olmadığı için sorun görmediler, alıp eve getirebildim. İçindekiler bölümünün tamamını paylaşmak istedim. Her biri özenle çalışılmış makaleler ve eski Latince ve Osmanlıca yayınlar birebir Türkçeye çevrilmese de nelerden bahsedildiği yine özenli bir dille anlatılmış. Ben daha başlarındayım ama o kadar beğendim ki, burada kalsın istedim. Özellikle bundan 500-600 yıl önce botaniğin nasıl geliştiğine özel bir ilgi duyduğum için başlardaki makaleler daha çok ilgimi çekti. Bir de sürekli bitki örnekleri topladığım, muhteşem bir archive.org kullanıcısı olduğum ve Türkiye'de bitkilerle ilgili basılmış yayınları edinmeye çalıştığım için bu kitabı okumak uzun süredir aklımdaydı. Bulunca aşırı sevindim.
5 notes
·
View notes
Photo
Baş ağrısı için kür
Baş ağrısı meydana geldiği kişide sinir bozucu şekilde kendini baş gösteren bir rahatsızlıktır. Baş ağrısının nedenlerini sayacak olursak onlarca madde meydana gelir. Baş ağrısına çok fazla faktör neden olmaktadır. Bunlardan bazıları; uykusuzluk, yorgunluk, stres, nöropatik hastalıklar, başka bir yerimizin ağrıması, migren, sinüzit, gürültülü ve karmaşık ortamlarda bulunmak, beyni yorucu aktivitelerde bulunmak gibi. Baş ağrısı genç, yaşlı her türdeki insanların başına gelen bir rahatsızlıktır.
Maalesef içinde yaşadığımız hayatın getirdiği olumsuzlukların kişide oluşturduğu en basit ağrılardan birisidir. İş hayatının stresli olması, diğer insanlarla uğraşmak durumunda kalmak, dışarı çıktığımızda trafik stresi, gürültülü ve kirli atmosfer, ailesel problemler, ekonomik krizler, dış görünüş kaygısı, zamanın çok hızlı ilerliyor olması gibi insana ait problemler kişide baş ağrılarına neden olabilmektedir.
Baş ağrısı birkaç saat olduğu gibi birkaç gün ya da birkaç ay boyunca kendini gösterebilir. Baş ağrısı için yapılabilecek ilk şey bir ağrı kesici almaktır. Baş ağrısının nedenine bağlı olarak bu ağrı yarım saat içinde ortadan kaybolabildiği gibi bazen günlerce sürebilmektedir. Bu durumda yapılacak ilk şey hemen bir doktora muayene olup baş ağrısının neden kaynaklandığını öğrenmektir. Rahatsızlığın tipine göre gerekli tedavileri aksatmamak sağlıklı yaşamak için çok önemlidir. Baş ağrısı medikal çözümlerle çözülebildiği gibi bitkisel alternatiflerle de çok etkin bir şekilde çözüme kavuşabilmektedir. Baş ağrısı için çeşitli kürler mevcuttur. Fakat bunları uygulamadan önce mutlaka doktorunuza danışınız.
Baş ağrısı için etkili bitkiler ile ilgili bitkisel çözüm uzmanları laboratuarlarında gerekli araştırmaları yapmış ve ortaya gerçek sonuçları koymuştur. Bazı baş ağrısı kürleri anane, babanne, dedelerimizden bize kalan temel bilgilerdir. Medikal sektörü tarafından piyasaya sunulan ilaçların etkisinin kişiden kişiye değişebildiği gibi bitkilerin de kişiye özgü sonuç verdiği unutulmamalıdır. Dolayısıyla ağrınıza iyi gelecek yani sizde etkili olabilecek doğru bitkiyi bulmak için hepsini denemeniz gereklidir.
Baş ağrısı nedenlerinden olan stres ve aşırı gerilme sonucu meydana gelen baş ağrısı için kişiyi yatıştırma, stresini azaltma, sinirleri uysallaştırma gibi etkileri olan ıhlamur bitkisi çayı, papatya çiçeği çayı, lavanta bitkisi çayı, kediotu bitkisi, sarı kantaron bitkisi çok etkilidir. Bu bitkisel çayları tüketirken dikkat edilmesi gereken nokta suyu kaynattıktan sonra 5-6 dakika bekleyip suyun ılıması ve ondan sonra bitkinin suya atılıp demlenmesini beklemektir. Çünkü çoğu bitkilerin etkin içeriği kaynayan suyun buharıyla havaya gitmektedir. Dolayısıyla bitkiden elde etmek istediğimiz maddeyi tam olarak tüketebilmek için kaynayıp ılıyan suya bitkiyi atın ve 3-4 dakika demleyip tüketin.
Migren ve sinüzitten kaynaklanan baş ağrısı için tavsiye edilen bitkiler; zencefil, meyan kökü, okaliptüs, yeşil çay, nane bitkisidir. Bu bitkileri çay olarak tüketebileceğiniz gibi çoğunun yağı da ağrıyan bölgelere masajla yedirilerek tüketilebilir.
Bitki uzmanlarının tavsiye ettiği baş ağrısı kürlerinden İbrahim Saraçoğlu’na ait kür tavsiyesi şöyledir;
Çok açık çayın içine 9-10 adet kuru karanfil atılacak ve şekersiz içilecek.
Migrene bağlı baş ağrıları için sunduğu kür ise şöyledir;
Günde 2 defa ve 21 gün boyunca uygulanacak kürde bir bardak sonra uyu kaynatın, içine bir tatlı kaşığı biberiye atın ve 9-10 dakika kısık ateşte demlenecek, demlendikten sonra süzüp yemeklerden sonra için. Bu küre 3 gün ara verdikten sonra yine bir 21 gün uygulanacak.
1 note
·
View note
Link
#biyosfer2#biyosfer2hakkındabilgi#biyosfer2projesi#biyosfer2projesinedir#biyosfer2projesinedirkısaca
0 notes
Text
Tarım ve Orman Bakanlığı 'Çayır Tırtılıyla Mücadele' Talimatı Verdi
Tarım ve Orman Bakanlığı ‘Çayır Tırtılıyla Mücadele’ Talimatı Verdi
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığınca çayır tırtılı ile mücadele amacıyla “Ayçiçeğinde Çayır Tırtılı Zirai Mücadele Teknik Talimatı” hazırlandı. Bakanlık, son günlerde ayçiçek tarlalarını istila eden çayır tırtıllarına yönelik mücadele başlattı. Bakanlıkça hazırlanan “Ayçiçeğinde Çayır Tırtılı Zirai…
View On WordPress
0 notes
Text
<b>Asuman Baytop</b> - Türkiye'nin Bitkisel İlaçlar Alanındaki Öncü İsmi
Asuman Baytop - Türkiye'nin Bitkisel İlaçlar Alanındaki Öncü İsmi
#AsumanBaytop, #AsumanBaytopAraştırmaları, #AsumanBaytopBitkiBilimi, #AsumanBaytopÇalışmaları, #AsumanBaytopFarmakoloji, #AsumanBaytopHayatı, #AsumanBaytopKimdir, #AsumanBaytopKitapları, #AsumanBaytopMakaleleri, #AsumanBaytopTıpDoktoru https://is.gd/T6kaPy https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/asuman-baytop-turkiyenin-bitkisel-ilaclar-alanindaki-oncu-ismi/
Asuman Baytop, 1931 yılında Türkiye’de doğmuştur. Eğitimine Türkiye’de başlamış ve farmakognozi alanında uzmanlaşmıştır. Bitkilerin farmakolojik özellikleri ve tıbbi kullanımları konusunda derinlemesine araştırmalar yapmış ve bu alanda önemli katkılar sağlamıştır. Asuman Baytop, Türkiye’deki bitki çeşitliliği üzerine yoğunlaşmış ve bu alanda birçok keşif ve çalışmalar gerçekleştirmiştir.
Bitkilerin tıbbi ve farmasötik alandaki kullanımı konusunda ülkemizde önemli bir otorite haline gelmiştir. Türk farmakope sisteminin geliştirilmesine katkıda bulunmuş ve bitkisel ilaçlar alanında birçok değerli yayın yapmıştır. Çalışmaları, bitkisel tedavi yöntemlerinin bilimsel temellere dayandırılması ve etkinliğinin kanıtlanması konusunda büyük önem taşımaktadır.
Asuman Baytop, ömrünü bitkilerin tıbbi potansiyelini araştırmaya adamış bir bilim insanı olarak tanınmaktadır. Bilgi ve deneyimlerini paylaşarak birçok öğrenci ve araştırmacıya ilham vermiştir. Asuman Baytop’un çalışmaları, Türkiye’nin bitkisel ilaçlar ve farmakognozi alanında önemli bir referans kaynağıdır. Kendisi, bitkilerin sağlık üzerindeki etkileri konusunda derin bir bilgi birikimine sahip olan saygın bir akademisyendir.
Asuman Baytop’un bazı kitapları:
Türkçe Bitki Adları Sözlüğü
Türkiye’de Bitkilerle Tedavi (1-2-3)
Ot ve Baharat Bitkileri
Türkiye’de Çiçeklerle İlgili İnanışlar ve Gelenekler
Türkiye’de Sebze ve Meyve Yenilebilen Doğal Bitkiler
Türkiye’de Yabani Otlar ve Yenilebilen Bitkiler
Türkiye’de Yabani ve Yenilebilen Mantarlar
Bu kitaplar, Türkiye’deki bitkilerin tanıtımı, kullanımı, tedavi amaçlı kullanımı, inanışlar ve gelenekler gibi konuları ele almaktadır. Asuman Baytop’un bitkilerle ilgili geniş bir bilgi birikimi ve deneyimi olduğundan, kitapları bitkisel konularla ilgilenenler için değerli kaynaklar olabilir.
Asuman Baytop makaleleri:
“Türkiye Florasının İncelenmesi: Geçmişten Günümüze”
“Türkiye’de Yabani Bitkilerin Toplanması ve Kullanımı”
“Türkçe Bitki Adları ve Sınıflandırma Sistemi”
“Geleneksel Türk Tıbbında Bitkilerin Kullanımı”
“Bitkisel Tedavi ve Alternatif Tıp Yaklaşımları”
“Doğal Bitkisel Ürünlerin Kullanımı ve Yan Etkileri”
“Bitki Ekolojisi ve Türkiye Bitki Örtüsü”
Bu makaleler, bitkilerin çeşitli yönlerini, kullanımlarını, sınıflandırma sistemlerini, geleneksel bitkisel tedavi yöntemlerini, bitki ekolojisi konularını ele almaktadır. Asuman Baytop’un bu makaleleri, bitkiler ve bitki bilimiyle ilgilenenler için değerli kaynaklar olabilir.
#asuman baytop#asuman baytop araştırmaları#asuman baytop bitki bilimi#asuman baytop çalışmaları#asuman baytop farmakoloji#asuman baytop hayatı#asuman baytop kimdir#asuman baytop kitapları#asuman baytop makaleleri#asuman baytop tıp doktoru
1 note
·
View note
Text
Soyer: "Kentin geleceğine ışık tutacak"
Soyer: “Kentin geleceğine ışık tutacak”
İzmir’de orman yangınlarına ve iklim krizine dirençli bitki örtüsü oluşturmak amacıyla çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, Hacettepe Üniversitesi ile kentte ekoloji araştırmaları yapılması için protokol imzaladı. Başkan Tunç Soyer, “Araştırmadan çıkan veriler kentin planlanmasında kullanılacak, İzmir’in geleceğine ışık tutacak” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in…
View On WordPress
0 notes
Text
Soyer: "Kentin geleceğine ışık tutacak"
Soyer: “Kentin geleceğine ışık tutacak”
İzmir’de orman yangınlarına ve iklim krizine dirençli bitki örtüsü oluşturmak amacıyla çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, Hacettepe Üniversitesi ile kentte ekoloji araştırmaları yapılması için protokol imzaladı. Başkan Tunç Soyer, “Araştırmadan çıkan veriler kentin planlanmasında kullanılacak, İzmir’in geleceğine ışık tutacak” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in…
View On WordPress
0 notes
Text
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI AR-GE'YE YILLIK 1 MİLYAR TL KAYNAK AYIRIYOR
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI AR-GE’YE YILLIK 1 MİLYAR TL KAYNAK AYIRIYOR
GELECEĞİN GIDASINA ERİŞİM AR-GE VE İNOVASYONLA SAĞLANACAK Tarım ve Orman Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi iş birliği ile Agrigenomik Merkezi – Hayvan ve Bitki Genomik Araştırmaları İnovasyon Merkezi açıldı. Merkezde bitki ve hayvan ıslahı çalışmalarından gıda güvenliğine kadar birçok konuda bilimsel çalışmalar yapılacak. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli: “Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerine…
View On WordPress
0 notes
Text
Göbeklitepe Sanal Turu (Etkinlik)
Tarihi Yeniden Yazdıran GÖBEKLİTEPE Sanal Turu, online platformda…
Göbeklitepe tarih sahnesinde “devrim” niteliğinde bir keşif. UNESCO tarafından Dünya Geçici Kültür Mirası Listesi’ne alınan Göbeklitepe, tarih öncesi dönemlere dair bildiklerimizi sorgulatıp, bizlere insanlığın geçmişi ile ilgili yeni şeyler öğretirken, merak duygumuzu da kamçılıyor. Göbeklitepe, Stonehenge’den 7 bin, Mısır piramitlerinden ise 7 bin 500 yıl daha eski. Geçmişi günümüzden 11 bin 600 yıl öncesine dayanan bu arkeolojik alan, doğru sandığımız birçok şeyin sorgulanmasına neden oluyor. Burada bulunan tapınma amaçlı törensel alana ait mimari kalıntılar ile hayvan ve bitki kabartmalarıyla süslü “T” şeklindeki dikili taşlar, âdeta göz kamaştırıyor.Sanat Tarihçisi, Arkeolog Dr. Mehmet Kürkçü’nün uzmanlık alanlarından biri olan bu gizemli ören yerini, ülkemizin en önemli kültürel varlıklarından birini keşfetmek ister misiniz?
Konuşmacı: Sanat Tarihçisi, Arkeolog Dr. Mehmet Kürkçü
Bu sanal sanal şehir turuna neden katılmalısın? ● Göbekli Tepe kazıları insanlık tarihinin şimdiye kadar bilinmeyen bir evresine ait keşiflere imkan tanıdı. Bunları keşfediyorsun. ● İnsanlığın en eski mimari anıtlarını daha iyi tanıyorsun. ● İnsanlık tarihinin önemli bir dönüşüm noktası hakkında yeni bilgiler ediniyorsun. ● Neolitik Çağ insanlarının mesajlarını hem çağdaşlarına hem de gelecek kuşaklara iletmek için kullandıkları işaret dilini, sembol hazinelerini görüyorsun. ● Yerleşik yaşamdan önce var olan, tarihi en eski köylerden de önceye dayanan ritüel merkezlerini tanıyorsun. ● Göbekli Tepe’deki karışık yaratıklar, turnalar ve Şamanizm ile ilişkilerini sorguluyorsun ● Tarım ve hayvancılığın en eski biçimlerini tanıyorsun. ● Yerleşik hayata geçiş sürecini görüyorsun.
Eğitim Seviyesi Herkes için
Sanal Şehir Turlarımız Hakkında Genel Bilgilendirme ● Bu sanal şehir turu bilgisayar ya da telefonunuzdan görüntülü olarak gerçekleşmektedir. ● Sanal şehir turları profesyonel rehber eşliğinde yapılmaktadır. ● Görüntüler verilirken rehber müzede eserler, olaylar ve görüntüde olan yapı/müze hakkında yorum ve anlatım yapmaktadır. ● Sanal şehir turu sırasında anlatım sürerken rehbere yazılı olarak soru sormak ya da notlar iletmek mümkündür ● Sanal şehir turu 2 saat sürmektedir. Her gezi sonrasında 30 dakikalık soru / sohbet bölümü vardır ● Canlı yayın Zoom üzerinden gerçekleşecektir. Yayının gerçekleşeceği Zoom bağlantısı, kayıt yaptıranlara 24 ile 48 saat öncesinden e-posta yöntemi ile paylaşılacaktır. ● Canlı yayına katılabilmek için bu deneyime kayıt yaptırmanız gerekmektedir. ● Sanal şehir turumuzda katılımcı sayısı 75 kişi ile sınırlıdır ● Program öngörülemeyen durumlar nedeniyle değişiklik gösterebilir. ● Antonina Online Mektep etkinliğin akışında değişiklik yapma hakkını saklı tutar. ● Geziyi kaçıranlar için telafi gezi yapılmayacaktır. ● Sanal şehir turunun süresi 2 saattir. Her gezinin sonunda soru ve yanıtlar için 30 dakikalık süre olacaktır
Sanal Şehir Turu Programı ● Göbekli Tepe ören yeri, anıtları, arkeolojisi, araştırmaların tarihçesi. ● İlk Neolitik Çağ Alanı ● Paleolitik Çağ’dan Neolitik Çağ’a geçiş ve mağara yerleşmeleri ● Neolitik Çağ: Yerleşik hayat, bitki tarımı, besin üreten yaşam tarzı ● Kafatası Gizemi ● Nevali Çori (Veba Vadisi) ● Taş çıkarma çalışmaları ● Son Dönem İnşası ve Aslanlı Dikilitaş Yapısı ● Nevali Çori’deki ikonografik buluntu Göbekli Tepe 2. tabakayla eş zamanlı mı?
Rehber Profesyonel Rehber, Sanat Tarihçisi, Arkeolog Dr. Mehmet Kürkçü
1966 yılında Biga’da dünyaya geldi. 1989 yılında turizm dünyasına girdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 1992 yılında açtığı kurslar sonrasında turist rehberi olmaya hak kazandı. Sanat ve arkeolojiye olan tutkusu nedeniyle 2004 yılında “sanatlar tarihi” okumak üzere üniversiteye geri döndü. Fransa’nın Grenoble kentinde, Université Pierre Mendes France’da aldığı lisans eğitimi sonrasında Sanat Tarihi ve Arkeoloji Yüksek Lisansı için Paris Sorbonne Üniversitesi’ne davet edildi. Aynı disiplindeki doktorasını da “onur” derecesiyle yine Sorbon Üniversitesi’nde 2014 yılında tamamladı. Yurt dışında Apollonia (Arnavutluk), ardından Türkiye’de Tlos, Patara, Aizanoi, Aigai ve Phaselis’te kazılara ve yüzey araştırmalarına katıldı. Doktora tezi sürecinde Termessos Antik kentinde 6 dönem yüzey araştırmaları gerçekleştirdi. Akdeniz Havzası’ndaki birçok antik kentte araştırmalarda bulundu. Yurt içi ve yurt dışında bilimsel organizasyonlara katıldı. Ulusal ve uluslararası bilimsel dergilerde makaleleri yayınlandı, hakemlik yaptı. Aynı zamanda arkeoloji kitaplarından bölüm çevirileri bulunuyor. Turist Rehberleri Birliği’nin (TUREB) Turizm Fakülteleri ve meslek yüksekokulu öğrencileri için düzenlediği, tüm Türkiye’yi kapsayan eğitim ve uygulama gezilerinde eğitmen rehber ve gözetmen olarak görev aldı. Farklı üniversitelerde çeşitli alanlarda dersler verdi. Halen de öğretim üyesi olarak devam etmektedir. Kürkçü, Türkiye’deki profesyonel turist rehberi sertifikası yanında, tüm Fransa’da geçerli “guide – conferencier” belgesine de sahiptir.Turist Rehberliği bölümlerinde gördüğü eksiklikleri ve yanlış uygulamaları kapsayan çalışmalarını 17. Ulusal Turizm Kongresi’nde dile getirdi ve ardından 3. Turizm Şurası Bilimsel Heyeti’ne davet edildi.
Kaynak
devamı burada => https://sizekitap.com/etkinlikler/gobeklitepe-sanal-turu-etkinlik-2/
0 notes
Link
2015 Mart ayında, 11 ülkeden 17 uzman, Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Enstitüsünde (IARC, Lyon, Fransa) bir takım pestisitlerin kanserojen etkilerini değerlendirmek üzere bir araya geldi. Bu değerlendirmeler, IARC Monografisi 112. Bölüm olarak yayınlanmıştır. İnsektisitler (böcek öldürücüler) sınıfına giren tetrachlorvinphos, parathion Grup 2B düzeyinde “muhtemel kanserojen” olarak sınıflandırıldı. Tetrachlorvinphos farelerde hepatosellüler, eril farelerde böbrek, erkek sıçanlarda ise dalak tümörlerine sebep olmakta. Bakteriyel genetik mutasyon testleri negatif olsa da, bazı testlerde, tetrachlorvinphos ’un genotoksisiteye (genetik üzerinde zararlı etkilere) yol açtığı tespit edildi. Bumadde, AB’de yasaklı iken, ABD’de de hayvanlar üzerinde kullanılmaya devam ediyor.(Pire tasmaları da dâhil olmak üzere). Parathion maddesinin, kanserle olan bağlantısı mesleki maruziyet gruplarında tespit edilmiş, ancak insan üzerindeki etkilerine ilişkin kanıtlar kısıtlı kalmaktadır. Laboratuvar ortamında, İnsan DNA’sı ve kromozomlar üzerindeki zararı üzerine, 1980’lerden itibaren kullanımı yasaklanmıştır.Malathion ve diazinon maddeleri 2A düzeyinde “insanlarda muhtemelen kanserojen” olarak sınıflandırıldı. Malathion, tarım, kamu sağlığı ve yaşam alanlarının böcekten arındırılmasında kullanılmaktadır. Dünya üzerinde, azımsanmayacak miktarlarda üretilmeye devam ediyor. İnsanlar üzerindeki kanserojen etkisi hakkında kısıtlı kanıtlar mevcut. Kanada’da yapılan çalışmalara göre, malathionun prostat kanseri riskini arttırıyor.Diazinon ise tarım sektörü ile konutların ve bahçelerin böcekten arındırılması için kullanılmakta. Hongink dışı lenfoma (HDL- Lenf sistemi kanseri)belirtileri, mesleki maruziyeti olan 2 kontrol gurubunda tespit edildi. AHS’nin araştırmalarına göre, Diazinon, diğer pestisitler, sigara veya akciğer kanserine sebebiyet veren diğer unsurlardan bağımsız olarak akciğer kanseri riskini arttırıyor. Bu madde, laboratuvar ortamında, insan, kemirgen ve memeli hücrelerinde, DNA veya kromozom değişikliklerine yol açmaktadır.Geniş spektrumlu herbisit (bitki öldürücü) olan Glifosat ise, tüm herbisitler içinde en yaygın olanıdır. 750’den fazla değişik tarım, orman, şehir ve konut uygulamalarında kullanılmaktadır. Kullanımı, genetiği değiştirilmiş Glifosat herbisitine dayanıklı ürünlerin geliştirilmesiyle arttı. Glifosat havada, suda ve yiyeceklerde tespit edildi. ABD, Kanada ve İsveç’teki vakaların incelenmesi sonucunda, diğer pestisitler için düzeltme yapılmasının ardından, HDL için riskin arttığı bildirildi. Glifosat, tarımişçilerinin kan ve idrarlarında tespit edildi. Laboratuvar ortamında, Glifosat ve formülasyonları, memelilerde, insan ve hayvan hücrelerinde yapısal zararlara yol açıyor. Çalışma grubu, Glifosat maddesini insanlar için “muhtemelen kanserojen” olarak belirledi. (Grup 2A) Uluslararası Kanser Araştırmaları Enstitüsü, Kanser Monografi Çalışma Grubu adına Kathryn Z Guyton, Dana Loomis, Yann Grosse, Fatiha El Ghissassi, Lamia, Benbrahim-Tallaa, Neela Guha, Chiara Scoccianti, Heidi Mattock, Kurt Straif Bu makalenin pdf haline aşağıdaki bağlantıdan erişebilirsiniz. https://yadi.sk/i/IozwoFsTrwO2yg
0 notes