#Aromaterapi bitkileri
Explore tagged Tumblr posts
Text
Karabaş Otu ve Lavanta Aynı Bitki mi?
Karabaş Otu ve Lavanta Aynı Bitki mi?
#AromaterapiBitkileri, #BahçeBitkileri, #BahçeDekorasyonu, #BahçeTasarımı, #BitkiYetiştirmeIpuçları, #DoğalKokuBitkileri, #GelenekselTıpBitkileri, #LavandulaStoechas, #LavandulaStoechasVeLavantaFarkı, #Lavanta, #PeyzajDüzenlemesi, #UçucuYağBitkileri https://is.gd/Ed8suj https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/karabas-otu-ve-lavanta-ayni-bitki-mi/
Karabaş otu ve lavanta görünüm itibari ile karıştırılan bir bitki (öncelikle renkler ayırt edici bir örnek), ama bu konuya biraz derinlemesine bakalım ne dersiniz?
Lavandula stoechas bitkisi genellikle “karabaş otu” olarak da adlandırılmaktadır. Türkçe’de “karabaş” olarak bilinen bu bitki, lavanta familyasına aittir ve özellikle Akdeniz bölgesinde yetişir. Lavanta familyasının bir üyesi olarak, Lavandula stoechas’ın çiçekleri güzel ve aromatiktir. Aynı zamanda, bu bitkinin uçucu yağları bazı kozmetik ve aromaterapi ürünlerinde kullanılmak üzere çıkarılır.
Lavandula stoechas ve lavanta, her ikisi de güzel çiçekleri ve karakteristik kokuları ile bilinen bitkilerdir, ancak belirli benzerliklere ve farklılıklara sahiptirler.
Karabaş Otu ve Lavanta Benzerlikleri
Familya ve Cins: Her iki bitki de Lamiaceae (ballıbabagiller) familyasına ve Lavandula cinsine aittir. Aroma: Hem Lavandula stoechas hem de lavanta bitkileri, tipik lavanta kokusuna sahip olan uçucu yağlar içerir. Bu nedenle, her iki bitki de aromaterapide kullanılabilir.
Karabaş Otu ve Lavanta Farklılıkları
Çiçek Başakları: Lavandula stoechas, başak şeklindeki çiçeklerin üstünde belirgin renkli “kanatlar” veya “kulaklar” olarak adlandırılan yapılar içerir. Lavanta ise genellikle daha silindirik ve yoğun çiçek başaklarına sahiptir.
Boyut ve Büyüme Şekli: Lavandula stoechas genellikle lavantadan daha düşük ve yayvan bir büyüme şekline sahiptir.
Yaprak Şekli: Lavandula stoechas’ın yaprakları genellikle daha geniş ve koyu yeşil renkteyken, lavanta bitkisinin yaprakları griye yakın ve daha dar olabilir.
Her iki bitki de bahçelerde süs bitkisi olarak kullanılır ve çeşitli kültürlerde geleneksel ve modern tıpta çeşitli amaçlar için kullanılmaktadır. Lavandula stoechas’ın özellikle Akdeniz bölgesine özgü olduğu unutulmamalıdır, bu nedenle iklim ve toprak gereksinimleri konusunda lavantadan farklılık gösterebilir.
Lavandula stoechas ve lavanta, tarih boyunca çeşitli kültürlerde farklı amaçlar için kullanılmıştır. Her ikisi de kozmetik, parfümeri, aromaterapi ve geleneksel tıpta kullanılan uçucu yağlar içerir. Lavanta, özellikle rahatlatıcı ve sakinleştirici özellikleriyle bilinirken, Lavandula stoechas’ın daha güçlü ve odunsu bir koku profiline sahip olduğuna inanılmaktadır.
Ayrıca, lavanta genellikle peyzaj düzenlemelerinde, çiçek aranjmanlarında ve koku torbalarında dekoratif bir öğe olarak kullanılırken, Lavandula stoechas’ın ilginç çiçek başakları ve benzersiz görünümü nedeniyle özellikle bahçe tasarımında vurgu noktası olarak tercih edilebileceği unutulmamalıdır.
Her iki bitki de genellikle güneşli, iyi drene edilmiş toprakları tercih eder, ancak Lavandula stoechas’ın daha sıcak ve kuru iklimlere daha iyi adapte olduğu söylenebilir. Lavandula stoechas ve lavanta, doğal güzellikleri, hoş kokuları ve çeşitli kullanım alanlarıyla bahçe severler, peyzaj tasarımcıları ve aromaterapi meraklıları için çekici bitkilerdir. Her iki bitkinin de bakımı, yetiştirildiği bölgeye ve iklim koşullarına bağlı olarak değişebilir, bu nedenle bu bitkileri yetiştirenlerin özel ihtiyaçlarını ve önerilerini dikkate almaları önemlidir.
#Aromaterapi bitkileri#Bahçe Bitkileri#Bahçe dekorasyonu#bahçe tasarımı#bitki yetiştirme ipuçları#Doğal koku bitkileri#Geleneksel tıp bitkileri#Lavandula stoechas#Lavandula stoechas ve lavanta farkı#lavanta#Peyzaj düzenlemesi#Uçucu yağ bitkileri
0 notes
Text
Evinizde Rahatlatıcı Bir Atmosfer Yaratmanın Yolları
Ev, günün yorgunluğunu attığınız, dinlendiğiniz ve keyifli anlar geçirdiğiniz özel bir mekandır. Evinizde rahatlatıcı bir atmosfer yaratmak, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınız üzerinde olumlu etkiler yapar. Peki, evinizde nasıl daha huzurlu ve konforlu bir ortam oluşturabilirsiniz? İşte evinizde rahatlatıcı bir atmosfer yaratmanın etkili yolları.
Doğru Aydınlatma Seçimi
Aydınlatma, evinizin atmosferini belirlemede en önemli faktörlerden biridir. Doğru aydınlatma seçimi, mekanın ambiyansını büyük ölçüde etkiler.
Yumuşak Işıklar Kullanın
Aşırı parlak ışıklar yerine, yumuşak ve sıcak tonlarda aydınlatma tercih edin. Lambaderler, abajurlar ve LED ışık şeritleri, mekana sıcaklık katarak daha rahatlatıcı bir ortam oluşturur.
Doğal Işığı Maksimuma Çıkarın
Gün ışığı, hem ruh halinizi iyileştirir hem de enerjinizi artırır. Perdeleri açık tutarak doğal ışığın evinize girmesine izin verin. Gerekirse, aynalar kullanarak ışığı yansıtarak mekanları daha aydınlık hale getirebilirsiniz.
Doğal ve Bitkilerle Dekorasyon
Bitkiler, evinize hem estetik bir görünüm kazandırır hem de havayı temizleyerek daha sağlıklı bir ortam oluşturur.
Havadar Bitkiler Seçin
Orkide, kaktüs, paşa kılıcı gibi havadar bitkiler, düşük bakım gerektirmeleri ve hava temizleme özellikleri ile ideal seçeneklerdir. Bitkileri odalara yerleştirerek doğal bir atmosfer yaratabilirsiniz.
Bitki Bakımını İhmal Etmeyin
Bitkilerin sağlıklı kalması için düzenli sulama, doğru ışık ve uygun saksı seçimi önemlidir. Bitkilerinizin bakımını ihmal etmeden, onların sağlıklı büyümesini sağlayarak evinize canlılık katabilirsiniz.
Rahat ve Konforlu Mobilyalar
Mobilya seçimi, evinizin rahatlatıcı atmosferini belirlemede kritik bir rol oynar. Hem estetik hem de konforlu mobilyalar, evinizde huzurlu bir ortam yaratmanıza yardımcı olur.
Ergonomik Mobilyalar Tercih Edin
Ergonomik tasarıma sahip mobilyalar, hem fiziksel rahatlık sağlar hem de uzun süreli kullanımda konfor sunar. Özellikle oturma odası ve çalışma alanlarında ergonomik sandalyeler ve koltuklar tercih edilmelidir.
Doğal Malzemeler Kullanın
Ahşap, bambu gibi doğal malzemelerden yapılmış mobilyalar, evinize sıcak ve samimi bir hava katar. Doğal dokular, mekanda daha huzurlu ve dengeli bir atmosfer oluşturur.
Aromaterapi ile Koku Düzenleme
Koku, atmosfer üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Doğru koku seçimi, evinizde rahatlatıcı bir atmosfer yaratmanın önemli bir parçasıdır.
Esansiyel Yağ Difüzörleri Kullanın
Lavanta, nane, okaliptüs gibi esansiyel yağlar, zihni rahatlatır ve stresi azaltır. Difüzörler aracılığıyla bu yağları yayarak evinizde huzurlu bir ortam oluşturabilirsiniz.
Kokulu Mumlar ve Tütsüler Kullanın
Kokulu mumlar ve tütsüler, mekana hoş kokular eklerken aynı zamanda görsel bir şölen sunar. Seçtiğiniz kokuların mevsime ve mekana uygun olmasına dikkat edin.
Renk Paletinin Önemi
Renkler, mekanın enerjisini ve atmosferini belirlemede önemli bir rol oynar. Doğru renk seçimi, evinizde istediğiniz atmosferi yaratmanıza yardımcı olur.
Sakinleştirici Renkler Kullanın
Mavi, yeşil, lavanta gibi sakinleştirici tonlar, rahatlatıcı bir atmosfer oluşturur. Bu renkleri duvarlarda, mobilyalarda veya aksesuarlarla kullanarak huzurlu bir ortam yaratabilirsiniz.
Canlandırıcı Renklerle Dengeli Kullanım
Renk paletinde dengeyi sağlamak için sakinleştirici renklerin yanı sıra, canlı renklerden de küçük dokunuşlar ekleyebilirsiniz. Bu, mekana enerji katarken aynı zamanda huzur dolu bir ortam sağlar.
Düzen ve Temizlik
Düzenli ve temiz bir ev, zihinsel rahatlık sağlar ve stres seviyenizi azaltır. Evinizde huzurlu bir atmosfer yaratmak için düzen ve temizlik konularına özen gösterin.
Minimalist Dekorasyon
Az eşya ile minimalist bir dekorasyon tarzı benimseyerek, evinizde ferah ve geniş bir alan hissi yaratabilirsiniz. Gereksiz eşyaları ortadan kaldırarak, mekanda düzeni sağlayabilirsiniz.
Düzenli Temizlik Rutinleri Oluşturun
Evinizi düzenli olarak temizlemek, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınız için önemlidir. Temizlik rutini oluşturarak, evinizin her zaman temiz ve düzenli kalmasını sağlayabilirsiniz.
Ses ve Müzik
Sesler, atmosfer üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Doğru ses düzenlemeleri ile evinizde rahatlatıcı bir ortam yaratabilirsiniz.
Doğal Sesler Ekleyin
Doğal sesler, örneğin su sesleri veya kuş cıvıltıları, evinize huzur katar. Bu tür sesleri içeren müzikler veya su fıskiyeleri kullanarak doğal bir atmosfer oluşturabilirsiniz.
Hafif Müzik Çalın
Yumuşak ve hafif müzikler, zihni sakinleştirir ve rahatlatır. Özellikle akşam saatlerinde veya dinlenme alanlarında hafif müzikler çalarak huzurlu bir ortam yaratabilirsiniz.
Kişisel Alanlar ve Dinlenme Köşeleri
Evde kişisel alanlar yaratmak, dinlenme ve rahatlama için özel bir alan sağlar. Kendi kişisel alanlarınızı oluşturarak, günlük hayatın stresinden uzaklaşabilirsiniz.
Okuma Köşesi Oluşturun
Rahat bir koltuk, iyi bir aydınlatma ve sevdiğiniz kitaplarla dolu bir okuma köşesi, huzurlu ve sakin bir ortam sunar. Bu alan, günlük okuma alışkanlıklarınızı destekler ve zihinsel rahatlama sağlar.
Meditasyon ve Yoga Alanları
Evde meditasyon veya yoga yapmak için özel bir alan ayırarak, zihinsel ve fiziksel rahatlamayı teşvik edebilirsiniz. Bu alanın sade ve huzurlu olması, meditasyon ve yoga pratiğinizi destekler.
Teknoloji Kullanımını Azaltın
Aşırı teknoloji kullanımı, stres seviyenizi artırabilir ve rahatlatıcı bir atmosferi bozabilir. Teknoloji kullanımını sınırlayarak, evinizde daha huzurlu bir ortam yaratabilirsiniz.
Dijital Detoks Yapın
Belirli zamanlarda telefon, bilgisayar ve televizyon gibi cihazlardan uzak durarak, zihinsel olarak dinlenme fırsatı yaratın. Bu, evinizde daha sakin ve huzurlu bir atmosfer sağlar.
Akıllı Ev Sistemlerini Dengeleyin
Akıllı ev sistemlerini kullanarak, teknolojiyi kontrollü bir şekilde entegre edin. Örneğin, akıllı aydınlatma sistemleri ile ışık seviyelerini ayarlayabilir ve rahatlatıcı bir ortam oluşturabilirsiniz.
Sanat ve Dekoratif Unsurlar
Sanat eserleri ve dekoratif objeler, evinizin atmosferini zenginleştirir ve kişisel dokunuşlar ekler. Doğru seçimlerle, evinizde estetik ve huzurlu bir ortam yaratabilirsiniz.
Duvar Sanatları ve Resimler
Sevdiğiniz sanat eserleri veya resimler ile duvarlarınızı süsleyerek, mekana kişisel bir dokunuş katabilirsiniz. Doğal manzara resimleri veya soyut sanat eserleri, huzurlu bir atmosfer yaratmada etkili olabilir.
Dekoratif Aksesuarlar
Yastıklar, battaniyeler, vazolar gibi dekoratif aksesuarlar ile evinizde renk ve doku zenginliği sağlayabilirsiniz. Bu aksesuarları sakinleştirici renklerde seçerek, rahatlatıcı bir atmosfer oluşturabilirsiniz.
Doğal Malzemeler ve Organik Ürünler
Doğal malzemeler ve organik ürünler, evinizde sağlıklı ve huzurlu bir ortam yaratmanıza yardımcı olur.
Doğal Kumaşlar Kullanın
Pamuk, keten gibi doğal kumaşlardan yapılmış perdeler, yastıklar ve halılar kullanarak, evinize doğal bir sıcaklık katabilirsiniz. Bu kumaşlar, aynı zamanda nefes alabilir özellikleri ile sağlıklı bir ortam sağlar.
Organik Temizlik Ürünleri
Kimyasal içermeyen organik temizlik ürünleri kullanarak, evinizde sağlıklı bir atmosfer oluşturabilirsiniz. Doğal temizlik ürünleri, hem evcil hayvanlarınızın hem de ailenizin sağlığını korur.
Havadar ve İyi Havalandırılmış Alanlar
İyi havalandırılmış bir ev, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınız için önemlidir. Havadar alanlar, taze hava akışı sağlayarak mekanda ferah bir atmosfer yaratır.
Pencereleri Açın
Düzenli olarak pencereleri açarak, evinize taze hava girmesini sağlayın. Bu, hem mekanın havasını temizler hem de doğal ışığın içeri girmesine yardımcı olur.
Hava Temizleyiciler Kullanın
Hava temizleyiciler, evinizdeki toz, polen ve diğer alerjenleri azaltarak daha sağlıklı bir ortam oluşturur. Ayrıca, bazı hava temizleyiciler aromaterapi özellikleri ile birlikte gelir, bu da atmosferi daha da rahatlatıcı hale getirir.
Sonuç
Evinizde rahatlatıcı bir atmosfer yaratmak, yaşam kalitenizi artırmanın ve günlük stresinizi azaltmanın etkili yollarından biridir. Doğru aydınlatma seçimi, doğal bitkilerle dekorasyon, konforlu mobilyalar, aromaterapi, sakinleştirici renkler, düzen ve temizlik, ses ve müzik, kişisel alanlar, teknoloji kullanımını azaltma, sanat ve dekoratif unsurlar, doğal malzemeler ve iyi havalandırılmış alanlar gibi unsurları dikkate alarak, evinizde huzurlu ve konforlu bir ortam oluşturabilirsiniz. Unutmayın, eviniz sizin sığınağınızdır ve burada kendinizi en rahat hissettiğiniz ortamı yaratmak için gerekli özeni göstermelisiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
1. Rahatlatıcı bir atmosfer yaratmak için en önemli faktör nedir?
En önemli faktörlerden biri doğru aydınlatma seçimidir. Yumuşak ve sıcak tonlarda aydınlatma, mekanda rahatlatıcı bir atmosfer oluşturur.
2. Hangi bitkiler evde havayı temizler ve rahatlatıcı bir atmosfer sağlar?
Orkide, kaktüs, paşa kılıcı gibi havadar bitkiler, havayı temizlerken aynı zamanda evinize doğal bir hava katar.
3. Evde aromaterapi nasıl uygulanır?
Esansiyel yağ difüzörleri kullanarak, sevdiğiniz esansiyel yağları mekana yayabilirsiniz. Lavanta, nane gibi yağlar rahatlatıcı etki sağlar.
4. Minimalist dekorasyonun ev atmosferine etkisi nedir?
Minimalist dekorasyon, evinize ferah ve geniş bir alan hissi verirken, düzeni sağlayarak zihinsel rahatlama sağlar.
5. Rahatlatıcı müzikler nasıl seçilmelidir?
Yumuşak ve hafif müzikler tercih edilmelidir. Doğal sesler içeren müzikler veya klasik eserler, huzurlu bir atmosfer yaratmada etkilidir.
0 notes
Text
Virüs ile savaşa aromatik destek tavsiyesi
Salgın hastalıklarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirmede kullanılan bitkisel yağların virüs bulaşmasını engellemek amacıyla da kullanılabileceğine dikkat çeken Dr. Ebru Özdemir Nath, “Antiviral etkili uçucu yağları, oda difüzörü içine ekleyerek bulunduğumuz odanın havasının temizlenmesinde kullanabiliriz. Ayrıca buğu yöntemi ile sıcak suyun içine damlatılan birkaç damla uçucu yağların burundan teneffüs edilmesi özellikle üst solunum yollarında anti-viral etki ile koruma sağlayacaktır” dedi.
Altınbaş Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath, bitkiler ile tedavinin insanlık tarihi boyunca hep ilgi çektiğini ve büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. İlaç teknolojisinin gelişmediği çağlarda da insanların doğadaki bitkileri farklı hastalıkların tedavisinde yaygın olarak kullandıklarını ifade eden Nath “Günümüzde bütün ülkelerin ortak problemi haline gelen yeni tip coronavirus (Covid 19) nedeniyle bağışıklık sistemini güçlendiren ve virüslere karşı etkili bitkiler daha da önem kazandı” diye konuştu. BOL SU İÇ, SEBZE TÜKET, EGZERSİZ YAP Birçok faktörün etkisiyle zayıflayan bağışıklık sistemini ayakta ve güçlü tutmak için çeşitli yöntemlerin kullanılabileceğini anlatan Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath şöyle konuştu: "Örneğin güneş ışınlarını doğrudan alan meyve ve sebze gibi taze gıdaların düzenli tüketilmesi bunlardan biri. Hava karardıktan sonra akşam yemeğinde, bedenin dinlenmesini engelleyen sindirimi uzun süren protein ağırlıklı gıdalar tüketmemeye dikkat edilmeli. Yeterli su tüketmek, sabah güne başlarken yapılacak 15 dakikalık farkındalık meditasyonu, uykudan önce yapılacak dengeleyici ve sakinleştirici nefes çalışmaları ile gündüz saatlerinde yapılacak egzersizler ve özellikle evde uygulanabilecek yoga çalışmaları bu dönemde bize destek olabilir." VİRÜS VE BAKTERİYE KARŞI BİTKİ AROMASI İnsanların bağışıklık sistemine zarar verebilecek virüs ve bakteri bulaşmasına karşı kendilerini korumasının önemine işaret eden Nath, “Antiviral, antibakteriyel etkileri ile yaşadığımız ortamı, giysilerimizi, ellerimizi steril tutmak için aromatik bitkilerden destek alabiliriz. Bu konuda bitkilerin uçucu yağları ile yapılan farklı aromaterapi uygulamaları var. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda farklı uçucu yağların antiviral etkileri tespit edilmiştir” dedi. HAVANIZI TEMİZLER, ELİNİZİ DEZENFEKTE EDER Uçucu yağların, yeni tip coronavirus (Covid 19) etkisiyle ilgili yapılmış bir araştırma henüz olmasa da antiviral olarak bilinen uçucu yağların korunmak için farklı şekillerde kullanılabileceğini kaydeden Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath şöyle devam etti: "Antiviral etkili uçucu yağları, oda difüzörü içine ekleyerek bulunduğumuz odanın havasının temizlenmesinde kullanabiliriz. Bunları distile su ile karıştırarak bir sprey şişesi yardımıyla üzerimizdeki giysilere sıkarak da kullanabiliriz. Antiviral etkili uçucu yağlar ve Aloe vera jeli ile hazırlayacağımız jel karışımlarıyla, ellerimizi sterilize edebiliriz. Bu karışımda bulunan doğal yağlar ellerimizin yıpranmadan steril kalmasını sağlar. Ayrıca buğu yöntemi ile sıcak suyun içine damlatılan birkaç damla uçucu yağların burundan teneffüs edilmesi özellikle üst solunum yollarında anti-viral etki ile koruma sağlayacaktır." ANTİVİRAL ETKİSİ OLAN BAZI AROMATİK BİTKİLER Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath, antiviral etkili bazı aromatik bitki türlerini şöyle sıraladı; Adaçayı (Salvia fruticosa) Bergamot (Citrus bergamia) Beyaz kekik (Coridothymus capitatus) Biberiye (Rosmarinus officinalis) Çay ağacı (Melaleuca alternifolia) Itır (Pelargonium graveolens) Karanfil (Syzygium aromaticum) Limon otunun (Cymbopogon winterianus) Melissa (Melissa officinalis) Mercan köşk (Origanum dictamnus) Ökaliptus (Eucalyptus globulus) Paçuli (Pogostemon cablin) Tarçın (Cinnamomum zeylanicum) Tatlı portakal (Citrus sinensis) Altınbaş Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath, uçucu yağların antiviral etkisini gösteren bazı bilimsel çalışma örneklerini ise şöyle sıraladı: "Ökaliptus (Eucalyptus globulus) ve Çay ağacı (Melaleuca alternifolia) esansiyel yağları difüzor ile kullanıldığında havada asılı kalan virüsler üzerinde etkili olmuştur. Karanfil tomurcuğu (Syzygium aromaticum) uçucu yağında bulunan öjenol, test edilen grip suşlarının otofaji indüksiyonunu inhibe etmiştir. Melissa (Melissa officinalis) uçucu yağı in vitro olarak kuş gribine (H9N2) anti-viral etkili olmuştur. Tarçın kabuğu (Cinnamomum zeylanicum), Karanfil tomurcuğu (Syzygium aromaticum), Tatlı portakal (Citrus sinensis), okaliptüs (Eucalyptus globulus) ve Biberiye (Rosmarinus officinalis) esansiyel yağları içeren bir karışım, in vitro grip virüsü aktivitesine karşı koruyucu olmuştur. Beyaz kekik (Coridothymus capitatus), Mercan köşk (Origanum dictamnus) ve Adaçayı (Salvia fruticosa) uçucu yağlarını içeren bir karışım, influenza virüslerine ve in vitro bir rinovirüse karşı antiviral etki göstermiştir. Tarçının (Cinnamomum zeylanicum) temel bileşeni olan sinnamaldehit, influenza büyümesine karşı in vitro ve in vivo antiviral aktivite göstermiştir. Bergamot (Citrus bergamia), Ökaliptüs (Eucalyptus globulus), Itır (Pelargonium graveolens), Tarçın (Cinnamomum zeylanicum) ve Limon otunun (Cymbopogon winterianus) uçucu yağlarının influenza virüsüne karşı etkili olduğu tespit edilmiştir. Paçuli (Pogostemon cablin) ile alkol karışımı, in vitro ve in vivo antiviral etki göstermiştir. Çay ağacı (Melaleuca alternifolia) esansiyel yağı, influenza virüsüne karşı antiviral aktivite göstermiştir.” Read the full article
0 notes
Text
Virüs ile savaşa aromatik destek tavsiyesi
18 Mayıs 2020, Pazartesi 12:30
İstanbul
Salgın hastalıklarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirmede kullanılan bitkisel yağların virüs bulaşmasını engellemek amacıyla da kullanılabileceğine dikkat çeken Dr. Ebru Özdemir Nath, “Antiviral etkili uçucu yağları, oda difüzörü içine ekleyerek bulunduğumuz odanın havasının temizlenmesinde kullanabiliriz. Ayrıca buğu yöntemi ile sıcak suyun içine damlatılan birkaç damla uçucu yağların burundan teneffüs edilmesi özellikle üst solunum yollarında anti-viral etki ile koruma sağlayacaktır” dedi.
Altınbaş Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath, bitkiler ile tedavinin insanlık tarihi boyunca hep ilgi çektiğini ve büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. İlaç teknolojisinin gelişmediği çağlarda da insanların doğadaki bitkileri farklı hastalıkların tedavisinde yaygın olarak kullandıklarını ifade eden Nath “Günümüzde bütün ülkelerin ortak problemi haline gelen yeni tip coronavirus (Covid 19) nedeniyle bağışıklık sistemini güçlendiren ve virüslere karşı etkili bitkiler daha da önem kazandı” diye konuştu.
BOL SU İÇ, SEBZE TÜKET, EGZERSİZ YAP
Birçok faktörün etkisiyle zayıflayan bağışıklık sistemini ayakta ve güçlü tutmak için çeşitli yöntemlerin kullanılabileceğini anlatan Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath şöyle konuştu:
���Örneğin güneş ışınlarını doğrudan alan meyve ve sebze gibi taze gıdaların düzenli tüketilmesi bunlardan biri. Hava karardıktan sonra akşam yemeğinde, bedenin dinlenmesini engelleyen sindirimi uzun süren protein ağırlıklı gıdalar tüketmemeye dikkat edilmeli. Yeterli su tüketmek, sabah güne başlarken yapılacak 15 dakikalık farkındalık meditasyonu, uykudan önce yapılacak dengeleyici ve sakinleştirici nefes çalışmaları ile gündüz saatlerinde yapılacak egzersizler ve özellikle evde uygulanabilecek yoga çalışmaları bu dönemde bize destek olabilir.”
VİRÜS VE BAKTERİYE KARŞI BİTKİ AROMASI
İnsanların bağışıklık sistemine zarar verebilecek virüs ve bakteri bulaşmasına karşı kendilerini korumasının önemine işaret eden Nath, “Antiviral, antibakteriyel etkileri ile yaşadığımız ortamı, giysilerimizi, ellerimizi steril tutmak için aromatik bitkilerden destek alabiliriz. Bu konuda bitkilerin uçucu yağları ile yapılan farklı aromaterapi uygulamaları var. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda farklı uçucu yağların antiviral etkileri tespit edilmiştir” dedi.
HAVANIZI TEMİZLER, ELİNİZİ DEZENFEKTE EDER
Uçucu yağların, yeni tip coronavirus (Covid 19) etkisiyle ilgili yapılmış bir araştırma henüz olmasa da antiviral olarak bilinen uçucu yağların korunmak için farklı şekillerde kullanılabileceğini kaydeden Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath şöyle devam etti:
“Antiviral etkili uçucu yağları, oda difüzörü içine ekleyerek bulunduğumuz odanın havasının temizlenmesinde kullanabiliriz. Bunları distile su ile karıştırarak bir sprey şişesi yardımıyla üzerimizdeki giysilere sıkarak da kullanabiliriz. Antiviral etkili uçucu yağlar ve Aloe vera jeli ile hazırlayacağımız jel karışımlarıyla, ellerimizi sterilize edebiliriz. Bu karışımda bulunan doğal yağlar ellerimizin yıpranmadan steril kalmasını sağlar. Ayrıca buğu yöntemi ile sıcak suyun içine damlatılan birkaç damla uçucu yağların burundan teneffüs edilmesi özellikle üst solunum yollarında anti-viral etki ile koruma sağlayacaktır.”
ANTİVİRAL ETKİSİ OLAN BAZI AROMATİK BİTKİLER
Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath, antiviral etkili bazı aromatik bitki türlerini şöyle sıraladı;
Adaçayı (Salvia fruticosa)
Bergamot (Citrus bergamia)
Beyaz kekik (Coridothymus capitatus)
Biberiye (Rosmarinus officinalis)
Çay ağacı (Melaleuca alternifolia)
Itır (Pelargonium graveolens)
Karanfil (Syzygium aromaticum)
Limon otunun (Cymbopogon winterianus)
Melissa (Melissa officinalis)
Mercan köşk (Origanum dictamnus)
Ökaliptus (Eucalyptus globulus)
Paçuli (Pogostemon cablin)
Tarçın (Cinnamomum zeylanicum)
Tatlı portakal (Citrus sinensis)
Altınbaş Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath, uçucu yağların antiviral etkisini gösteren bazı bilimsel çalışma örneklerini ise şöyle sıraladı:
“Ökaliptus (Eucalyptus globulus) ve Çay ağacı (Melaleuca alternifolia) esansiyel yağları difüzor ile kullanıldığında havada asılı kalan virüsler üzerinde etkili olmuştur.
Karanfil tomurcuğu (Syzygium aromaticum) uçucu yağında bulunan öjenol, test edilen grip suşlarının otofaji indüksiyonunu inhibe etmiştir.
Melissa (Melissa officinalis) uçucu yağı in vitro olarak kuş gribine (H9N2) anti-viral etkili olmuştur.
Tarçın kabuğu (Cinnamomum zeylanicum), Karanfil tomurcuğu (Syzygium aromaticum), Tatlı portakal (Citrus sinensis), okaliptüs (Eucalyptus globulus) ve Biberiye (Rosmarinus officinalis) esansiyel yağları içeren bir karışım, in vitro grip virüsü aktivitesine karşı koruyucu olmuştur.
Beyaz kekik (Coridothymus capitatus), Mercan köşk (Origanum dictamnus) ve Adaçayı (Salvia fruticosa) uçucu yağlarını içeren bir karışım, influenza virüslerine ve in vitro bir rinovirüse karşı antiviral etki göstermiştir.
Tarçının (Cinnamomum zeylanicum) temel bileşeni olan sinnamaldehit, influenza büyümesine karşı in vitro ve in vivo antiviral aktivite göstermiştir.
Bergamot (Citrus bergamia), Ökaliptüs (Eucalyptus globulus), Itır (Pelargonium graveolens), Tarçın (Cinnamomum zeylanicum) ve Limon otunun (Cymbopogon winterianus) uçucu yağlarının influenza virüsüne karşı etkili olduğu tespit edilmiştir.
Paçuli (Pogostemon cablin) ile alkol karışımı, in vitro ve in vivo antiviral etki göstermiştir.
Çay ağacı (Melaleuca alternifolia) esansiyel yağı, influenza virüsüne karşı antiviral aktivite göstermiştir.”
Kaynak: DHA
Bu Yazı Virüs ile savaşa aromatik destek tavsiyesi adresinde ilk olarak yayınlanmıştır. BakNeDio.Com.
source https://baknedio.com/virus-ile-savasa-aromatik-destek-tavsiyesi/
0 notes
Text
Virüs ile savaşa aromatik destek tavsiyesi
18 Mayıs 2020, Pazartesi 12:30
İstanbul
Salgın hastalıklarına karşı bağışıklık sistemini güçlendirmede kullanılan bitkisel yağların virüs bulaşmasını engellemek amacıyla da kullanılabileceğine dikkat çeken Dr. Ebru Özdemir Nath, “Antiviral etkili uçucu yağları, oda difüzörü içine ekleyerek bulunduğumuz odanın havasının temizlenmesinde kullanabiliriz. Ayrıca buğu yöntemi ile sıcak suyun içine damlatılan birkaç damla uçucu yağların burundan teneffüs edilmesi özellikle üst solunum yollarında anti-viral etki ile koruma sağlayacaktır” dedi.
Altınbaş Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath, bitkiler ile tedavinin insanlık tarihi boyunca hep ilgi çektiğini ve büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. İlaç teknolojisinin gelişmediği çağlarda da insanların doğadaki bitkileri farklı hastalıkların tedavisinde yaygın olarak kullandıklarını ifade eden Nath “Günümüzde bütün ülkelerin ortak problemi haline gelen yeni tip coronavirus (Covid 19) nedeniyle bağışıklık sistemini güçlendiren ve virüslere karşı etkili bitkiler daha da önem kazandı” diye konuştu.
BOL SU İÇ, SEBZE TÜKET, EGZERSİZ YAP
Birçok faktörün etkisiyle zayıflayan bağışıklık sistemini ayakta ve güçlü tutmak için çeşitli yöntemlerin kullanılabileceğini anlatan Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath şöyle konuştu:
“Örneğin güneş ışınlarını doğrudan alan meyve ve sebze gibi taze gıdaların düzenli tüketilmesi bunlardan biri. Hava karardıktan sonra akşam yemeğinde, bedenin dinlenmesini engelleyen sindirimi uzun süren protein ağırlıklı gıdalar tüketmemeye dikkat edilmeli. Yeterli su tüketmek, sabah güne başlarken yapılacak 15 dakikalık farkındalık meditasyonu, uykudan önce yapılacak dengeleyici ve sakinleştirici nefes çalışmaları ile gündüz saatlerinde yapılacak egzersizler ve özellikle evde uygulanabilecek yoga çalışmaları bu dönemde bize destek olabilir.”
VİRÜS VE BAKTERİYE KARŞI BİTKİ AROMASI
İnsanların bağışıklık sistemine zarar verebilecek virüs ve bakteri bulaşmasına karşı kendilerini korumasının önemine işaret eden Nath, “Antiviral, antibakteriyel etkileri ile yaşadığımız ortamı, giysilerimizi, ellerimizi steril tutmak için aromatik bitkilerden destek alabiliriz. Bu konuda bitkilerin uçucu yağları ile yapılan farklı aromaterapi uygulamaları var. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda farklı uçucu yağların antiviral etkileri tespit edilmiştir” dedi.
HAVANIZI TEMİZLER, ELİNİZİ DEZENFEKTE EDER
Uçucu yağların, yeni tip coronavirus (Covid 19) etkisiyle ilgili yapılmış bir araştırma henüz olmasa da antiviral olarak bilinen uçucu yağların korunmak için farklı şekillerde kullanılabileceğini kaydeden Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath şöyle devam etti:
“Antiviral etkili uçucu yağları, oda difüzörü içine ekleyerek bulunduğumuz odanın havasının temizlenmesinde kullanabiliriz. Bunları distile su ile karıştırarak bir sprey şişesi yardımıyla üzerimizdeki giysilere sıkarak da kullanabiliriz. Antiviral etkili uçucu yağlar ve Aloe vera jeli ile hazırlayacağımız jel karışımlarıyla, ellerimizi sterilize edebiliriz. Bu karışımda bulunan doğal yağlar ellerimizin yıpranmadan steril kalmasını sağlar. Ayrıca buğu yöntemi ile sıcak suyun içine damlatılan birkaç damla uçucu yağların burundan teneffüs edilmesi özellikle üst solunum yollarında anti-viral etki ile koruma sağlayacaktır.”
ANTİVİRAL ETKİSİ OLAN BAZI AROMATİK BİTKİLER
Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath, antiviral etkili bazı aromatik bitki türlerini şöyle sıraladı;
Adaçayı (Salvia fruticosa)
Bergamot (Citrus bergamia)
Beyaz kekik (Coridothymus capitatus)
Biberiye (Rosmarinus officinalis)
Çay ağacı (Melaleuca alternifolia)
Itır (Pelargonium graveolens)
Karanfil (Syzygium aromaticum)
Limon otunun (Cymbopogon winterianus)
Melissa (Melissa officinalis)
Mercan köşk (Origanum dictamnus)
Ökaliptus (Eucalyptus globulus)
Paçuli (Pogostemon cablin)
Tarçın (Cinnamomum zeylanicum)
Tatlı portakal (Citrus sinensis)
Altınbaş Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ebru Özdemir Nath, uçucu yağların antiviral etkisini gösteren bazı bilimsel çalışma örneklerini ise şöyle sıraladı:
“Ökaliptus (Eucalyptus globulus) ve Çay ağacı (Melaleuca alternifolia) esansiyel yağları difüzor ile kullanıldığında havada asılı kalan virüsler üzerinde etkili olmuştur.
Karanfil tomurcuğu (Syzygium aromaticum) uçucu yağında bulunan öjenol, test edilen grip suşlarının otofaji indüksiyonunu inhibe etmiştir.
Melissa (Melissa officinalis) uçucu yağı in vitro olarak kuş gribine (H9N2) anti-viral etkili olmuştur.
Tarçın kabuğu (Cinnamomum zeylanicum), Karanfil tomurcuğu (Syzygium aromaticum), Tatlı portakal (Citrus sinensis), okaliptüs (Eucalyptus globulus) ve Biberiye (Rosmarinus officinalis) esansiyel yağları içeren bir karışım, in vitro grip virüsü aktivitesine karşı koruyucu olmuştur.
Beyaz kekik (Coridothymus capitatus), Mercan köşk (Origanum dictamnus) ve Adaçayı (Salvia fruticosa) uçucu yağlarını içeren bir karışım, influenza virüslerine ve in vitro bir rinovirüse karşı antiviral etki göstermiştir.
Tarçının (Cinnamomum zeylanicum) temel bileşeni olan sinnamaldehit, influenza büyümesine karşı in vitro ve in vivo antiviral aktivite göstermiştir.
Bergamot (Citrus bergamia), Ökaliptüs (Eucalyptus globulus), Itır (Pelargonium graveolens), Tarçın (Cinnamomum zeylanicum) ve Limon otunun (Cymbopogon winterianus) uçucu yağlarının influenza virüsüne karşı etkili olduğu tespit edilmiştir.
Paçuli (Pogostemon cablin) ile alkol karışımı, in vitro ve in vivo antiviral etki göstermiştir.
Çay ağacı (Melaleuca alternifolia) esansiyel yağı, influenza virüsüne karşı antiviral aktivite göstermiştir.”
DHA
The post Virüs ile savaşa aromatik destek tavsiyesi appeared first on Kamu365 | Dünya Gündemi.
from WordPress https://ift.tt/2WKPYHT via IFTTT
0 notes
Text
En Karlı İş Fikirleri Tarım Ürünleri ve Bitkiler
New Post has been published on https://www.paraexpres.com/en-karli-is-fikirleri-tarim-urunleri-ve-bitkiler/
En Karlı İş Fikirleri Tarım Ürünleri ve Bitkiler
En Karlı İş Fikirleri Tarım Ürünleri ve Bitkiler
En karlı iş fikirleri arasında olan tarımsal bitkilerle gelir kazanmayı planlıyorsanız, doğru tarımsal ürünü seçmek girişim açısından en önemli kriterdir. Türkiye’de en çok yapılan iş ve en çok para kazanılan sektör tarımsal faaliyetler olmakla birlikte, kar etmek adına tarım ürünleri ve bitkiler ciddi farklılık gösteriyor. Bu tarım ürünleri ve bitkiler aynı bölgede yetişmemekle birlikte, bölgenizde yetişebilecek ürünleri doğru seçmeniz kazanç sağlamanız açısından hayati önem taşımaktadır.
Türkiye tarım ülkesi olup, Doğu Anadolu bölgesinin bazı bölümleri hariç, her bölge hemen hemen tarıma elverişlidir. Seracılık faaliyetlerinin de gelişmesi ile birlikte her bölgede istenilen tarım ürünleri de yetiştirilme fırsatı bulunmaktadır. Böylelikle de tarım faaliyetleri en karlı işler arasında yerini almaktadır.
Şimdi Türkiye’de yetiştirilebilecek en karlı tarım ürünlerini öğrenip, yakından inceleyelim.
Makademya Fındığı
En popüler tarım ürünleri arasında yerini alan ve yeni iş fikirleri içerisinde yer alan makademya fındığı Türkiye’de de rahatlıkla yetiştirilmektedir. Omega 7 içeren tek tarım ürünü olması nedeniyle pazar alanı her yıl artarak gelişmektedir. Bu bitki fındık veriyor ve fındıkların kilosu 300 TL’den daha fazla fiyatlara satılıyor. Makademya Fındığı bitkisi sıcak yerleri sevdiği için, tarımı da Akdeniz taraflarında yapılmaktadır.
Türkiye’de çok da bilinmeyen Makademya fındığı ekim yapıldıktan 8 yıl sonra ürün vermeye başlar. Ama en karlı tarım ürünleri içerisinde olmasının nedeni ise, 80 yıl boyunca ürün vermeye devam etmesidir. Makademya fındığının % 70’i yağ olmakla birlikte, siz de Makademya fındığı yetiştiriciliği yapmak istiyorsanız, Türkiye’de ilkler arasında yer alabilirsiniz. Ama bu ürünü yetiştirebilmek için, deniz kıyısına yakın yerleri tercih etmelisiniz.
Çin Bambusu
Ülkemizde son zamanlarda çok popüler olan ve özellikle peyzaj için çok fazla kullanılan Çim Bambusu’nun yetişme alanı çok daha fazla geniştir. Çin Bambusu, ekildikten sonra 6 yıl sonra verim vermekle birlikte, bitkinin yetiştirilme yani ekim ayları kasım ve aralık aylarıdır. En karlı iş fikirleri arasında yer alan Çin Bambusu yetiştiriciliği Dünya Bankası tarafından da destek gören tarım bitkileri içerisinde yer almaktadır. Ekildikten 6 yıl sonra büyüklükleri 9 katlı bir bina yüksekliğine ulaşıyor. Sektörün iş hacmi de her geçen yıl gittikçe artıyor.
Kinoa Bitkisi
Kinoa bitkisi, buğday ile pirince alternatif olarak üretilirken son 2-3 yıldır ülkemizde de birçok alanda ekilmeye başlanmıştır. Dünya’da diyetisyenler tarafından kinoa bitkisi, en çok önerilen bir bitki olarak dikkatleri çekiyor. Glutensiz bir tahıl olması nedeniyle sağlık sektöründe çok fazla tercih ediliyor. Aynı familya ürünlerine göre kinoa bitkisinin besin değeri daha yüksek olmakla birlikte, pazar sıkıntısı yaşanmıyor. Ekildikten bir yıl sonra ilk verimini veriyor ve 1 hektarlık bir tarım alanı için 6 ton kinoa bitkisi elde edilmektedir.
Acer Palmatum
Merkez üstü Japonya ve Çin olan Acer Palmatum bitkisi Japon akçaağacı olarak da bilinmektedir. Görünüm olarak çok güzel olan ve peyzajda çok fazla kullanılan ağaç türü olan Japon akçaağacı, yetiştirilebilmek adına geniş bir alana ihtiyaç duyuyor. Birçok işletme tarafından özellikle Akdeniz ve Ege Bölgeleri’nde yetiştiriliyor. Niş bir tarım ürünü olan Acer Palmatum, pazar sıkıntısı olmadığı için en karlı iş fikirleri arasında değerlendirilebilir. Birçok üretici ürünlerini internet üzerinden dahi satabiliyor.
Safran
Kimya sanayisinde çokça kullanılan safran, üretiminin artması ile birlikte tüketimi de artan bir tarım ürünüdür. Safran bitkisi üretimi en karlı iş fikirlerinden biri olup, yılda % 400 kar edilebilen bir ürün olup; gram 20-30 TL’den satılmaktadır. Yetiştirebilmek için sulu bir arazinin olması gerekiyor.
Safran, dünyanın en pahalı baharatı olup, Türkiye’de 20 dönümlük bir arazide sadece yetiştiriliyor. Safran yetiştiriciliğine girmek isteyen girişimciler, Gıda ve Tarım Bakanlığı’nı tarafından verilen ciddi desteklerden faydalanabilirler.
En karlı para kazandıran tarım ürünlerinden olan safran ile ilgili hem teşviklerden yararlanmak hem de detaylı bilgi almak için ilinizde bulunan bakanlığa bağlı il müdürlüklerinden bilgi alabilirsiniz.
Lavanta
Tarım ile ilgili küçük girişimcilere, lavanta ortalama üstünde bir kar sağlarken, lavantanın bu kadar karlı olmasındaki neden çok yönlü bir ürün olmasından kaynaklanır. Taze çiçek olarak yığın halinde satılabilecek olan lavantalar, aynı zamanda yağ yapımında da kullanılabilir. Lavanta çiçekleri çabuk kuruyan çiçeklerden olduğu için, aranjmanlarda ya da çelenklerde kullanılması adına çiçekçilere de satılabilir. Lavanta bitkisel yastıklar ile baharat torbaları, cilt bakım ürünleri ve aromaterapi ürünleri gibi katma değerli ürünlerin de hazırlanması sırasında kullanılmaktadır. Bu nedenle çok yönlü olan lavanta sayesinde ek gelir bile elde edebilirsiniz.
Gurme Mantarlar
Kent tarımı adına en uygun ürünlerden olan mantar, kapalı alanlarda yetiştirildiği için, dönüş açısından karlı bir iştir. İstiridye ve shiitake türü çok yetiştirilen mantar olup, büyük bir çoğunluğu marketlerde kuru ve taze olarak satılan gurme mantar türüdür. Özellikle istiridye mantarları çok daha fazla verimlidir. Yarım kilosu 10-15 TL’den satılır. İlk hasadı ekildikten 2-3 ay sonra yapılır ve binlerce lira kazanabilirsiniz. Genellikle kurutulmasına rağmen, taze olarak satılır.
Odunsu Süs Bitkileri
Odunsu süs bitkileri, dalları olan çalı ve ağaçlarlardır. Hasatından sonra çelenk ve aranjman yapımında kullanılır. Çiçekçilere ya da el işi ürünler yapan kişilere rahatlıkla satılabilir. Odunsu süs bitkilerinin çoğunun renkli sapları ile birlikte ilginç dalları bulunmaktadır. Kışın toplanabilen çobanpüskülü, ilkbaharda toplanabilen keçi söğüdü, ilkbahar ile ilkbahar sonunda ve yazın toplanabilen altın çanağı ile ortanca en çok bilinen odunsu bitkilerdir. Odunsular sebzelere benzemez, sürekli olarak tekrar tekrar hasat edilebilir. Yani tüm yıl üretim yapılır ve dört mevsim hasat edilebilecek bir sürü türü bulunmaktadır.
Peyzaj Ağaçları ve Çalıları
Küçük girişimciler açısından iş fikirleri içer,sinde olan peyzaj ağaç ve çalılar oldukça kazanç sağlayan ürünler arasında yer almaktadır. Çünk�� kar marjı çok yüksek olan ağaç ve çalılar, küçük bir alanda da yetiştirilebilir. En popüler peyzaj ağaç ve çalıları içerisinde fideler yer almakta olup, toptancılardan çok ucuza alınabilir. Aynı zamanda toprak ile plastik saksılarda çok ucuz olduğu için ciddi karlar elde edilebilir.
Bonzai Bitkiler
Parmak boyunda ince ağaçlardan olgun akçaağaçlar ile 45 santimlik çamlara olmak üzere bonzai dünyası sürprizlerle doludur. Hobi olarak yapılabileceği gibi popülerliğinin artması ile birlikte koleksiyonculara ve meraklılarına bonzai ağaçları satacak yeni girişimcilere, güzel ve ciddi fırsatlar sunmaktadır. Ufak bir alanınızın olmazı bonzai yetiştiriciliği için yeterlidir. Bitkiler yoğun olduğu için küçük alan yeterli olmaktadır. Aynı zamanda küçük alanınız için tohum ya da fideler ve bazı malzemeler almanız gerekecektir.
Söğütler
En sorunsuz ağaçlar içerisinde yer alan söğütleri büyütmek ve bakımını yapmak da çok kolaydır. Söğüt çiçekleri ile saplarına olan talep çok yüksektir. Çiçekleri aranjmanlar için kullanılırken, sapları çelenk yapımında kullanılır. Elişi yapan kişilerde bahçe çiti ya da rüstik söğüt mobilyaların yapımında ve diğer fiber sanatlar ile sepetçilikle kullanılır.
Sarımsak
Sarımsak yetiştiriciliği “gurme” sarımsaklar yetiştirmeyi planlıyorsanız, en karlı iş fikirleri arasında yerini almaktadır. Gurme sarımsaklar Rocambole, Purplestripe (mor şeritli) ve Porcelain olmak üzere üç çeşittir. Bu sarımsaklardan yiyen bir kişi, bir daha başka sarımsak türünden yiyemez. Bu nedenle de müşteriler, bu sarımsak türlerine yüksek meblağları rahatlıkla öderler.
Diğer favori sarımsak türü elephant (fil) sarımsağıdır ve sarımsak yetiştiriciliğinde çeşitli hava ve toprak türlerine alışkın olan sarımsaklar nedeniyle başarısız olmanız imkansızdır. Hatta karlı işleriniz sayesinde ek gelir bile elde edebilirsiniz.
Mor Patates
Adında patates kelimesi yer alsa bile, görüntüsü açısından patatesten çok farklıdır. Özellikle Amerika ve Avrupa’da pazarı olması, ülkemizde de ihracat kalemi olması nedeniyle mor patates yetiştiriciliği giderek yaygınlaşıyor. Antioksidan özelliği dışında vitamin açısından çok zengin olan mor patates, sağlıklı yaşamayı ilke edinen kişiler tarafından vazgeçilmez bir besin adayıdır.
Şakayık Çiçeği
Antalya Expo Fuarı’nda geçtiğimiz yıllarda sembol olan şakayık çiçeği, 4-5 dönümlük bir şakayık bahçesinden, yılda 40-50 bin TL yatırımcısına kazandırmaktadır. Bu nedenle en çok kazandıran bitkiler arasında şakayık bitkisi de yer alıyor.
Guava Meyvesi
Meyve türlerinden olan guava meyvesi, turşu, reçel, meyve suyu ve tatlı yapımında kullanılır. Aynı zamanda kozmetik sektörünün de vazgeçilmezleri arasında yer alır. İyileştirme özelliğine sahip olduğu da bilimsel olarak ispatlanmış durumdadır. Ülkemizde satış fiyatı 25 TL ile 70 TL arasında değişen guava meyvesi, Avrupa ülkelerine ihraç edildiğinde çok daha fazla kazandırabilir.
Şifalı otlar
Son yirmi yılda daha çok ilgi gören ve kullanımı artan şifalı otlar, yemeklerde, tıbbi ot karışımlarında, çaylarda, mumlarda, sabunlarda ve banyo yağlarının yapımında kullanılmaktadır. Taze mutfak için şifalı otları daha çok restoranlar ve marketler talep ederken; bazı yetiştiriciler pazarda da satmayı tercih ederler. Kimileri de kurutarak, paketleyip satmayı tercih eder. Bu yüzden en karlı iş fikirleri içerisinde değerlendirilebilir.
Stevia (Şeker otu)
Yüzyıllar önce yerli halk tarafından Paraguay’da keşfedilen stevia rebaudiana adlı bitkiden üretilen stevia, doğal bir tatlandırıcıdır. 19. Yüzyıl sonlarında bir İsveçli Botanikçi tarafından stevia ‘’Şeker otu’’ olarak belgelendirildikten sonra, insanların da kullandığı ürünler arasında yer almıştır. Taze yaprakları şekerden 40 kat daha fazla, şeker otundan üretilen toz tatlandırıcılar ise şekerden 250 – 300 kat daha fazla şekerlidir. Ama bu kadar tatlı ve şekerli olmasına rağmen kalorisi 0 (sıfır)’dır. Bu özelliği de onu eşsiz kılmaktadır. Gösterilen ilgini artmasına neden olmaktadır. Bu nedenle en karlı iş fikirleri arasında son dönemlerde şeker otu yetiştiriciliği de yer almaktadır.
Bütün bu özellikleri sayesinde stevia (şeker otu) diyet yiyecek ve içeceklerde kullanılmakta aspartam ve suklaroz gibi yapay tatlandırıcılara gösterilen ilginin azalmasına neden olacak. Tatlandırıcı Pazar hacmine bakıldığında da stevia bitkisini yetiştirmek çok mantı ve kazançlı işler arasında yerini alacak. Aynı zamanda yaprakları hasat edilen stevia, 5 yıl gibi uzun bir raf ömrüne sahip ve bu da onun seçilmesinde diğer bir etken olarak yer alacak.
0 notes
Text
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü Nedir İş İmkanları Maaşları
Üniversite tercihi yapan adayların yaptığı en büyük hatalardan bir tanesi, aklından geçen bölümleri derinlemsine araştırmadan tercih etmeleridir. Bölüm tercihi tüm hayatınızı etkileyecek olan bir olaydır, bu yüzden ister ilk tercihiniz olsun isterse de son tercihiniz, mutlaka iyi araştırın, gerekirse bölüm mezunları ile iletişime geçin, KPSS atamalarına bakın, ondan sonra tercih edecekseniz yine edin.
Sırf üniversite okumuş olmak için sıradan bir bölümü yazmaya gerek yok. Bir bölüm için 2 veya 4 yılınızı harcayıp boş kalmaktansa, hiç tercih etmeyip bir iki sene daha çalışmanız veya kendinize bambaşka bir yol haritası çizmeniz yararınıza olacaktır. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler bölümünü tercih etmek isteyenler için hazırladığımız bu tanıtım yazısının size ayrıntılı bilgi vereceğini umuyoruz. Bölüm hakkında sormak istediğiniz tüm soruları bizlere sorabilirsiniz arkadaşlar.
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü Nedir?
Tıbbi ve Aromatik bitkiler sektöründe faaliyet gösteren her türlü özel işletmelerde, aktarlarda, güzllik salonlarına ve sektör ile ilgili diğer firmalarda görev alacak meslek elemanlarının yetiştirildiği 2 yıllık bir bölümdür. Birçok üniversitede okutulan bölümün dersleri 1. Sınıfta kolay olsa da 2. Sınıfta sayısal derslerin yoğunluğu yüzünden zorlaşmaktadır.
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Puan Türü – Bölüm İçin Hangi Sınavlara Girilir?
Bu program için öğrenci alımında dikkate alınan puan türü YGS-6’dır. Adaylar YGS’ye girip minimum 150 puan aldığında bölümü tercih etme hakkı kazanır. Bölüme yerleşmek için ise daha yüksek bir puan alınması gerekmektedir.
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler İş İmkanları – Mezunları Nerelerde Çalışır?
Bölümü başarı ile bitirenler özel sektörde çalışmaktadır. Devlet kurumlarına atama yapılmadığı için sadece 3001 kodlu kadrolar tercih edilerek devlet kurumlarına atanılabilir; ancak bu kadroların KPSS puanları da genellikle 90 puanın üzerindedir. Birkaç yılda bir defa bir iki kontenjan verildiğinde ise mezunlar kendi alanlarındaki kadrolara 87 ve üzeri puanlarla atanabilmektedir. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler iş olanakları şunlardır:
-Aktarlar
-Aromaterapi Merkezleri
-Bitkisel İlaç Üreten Laboratuarlar
-Bitkisel İlaç Yapan Ve Satan Eczaneler
-Bu Bitkilerin Yetiştiriciliği Yada Toplayıcılık Faaliyetlerinde Bulunan Sektörler
-Güzellik Salonları
-Kendi Arazilerinde Organik Tarım Yapabilirler
-Organik Pazarlar
-Organik Tarım İşletmeleri
-Organik Ürün Sertifikası Veren Kuruluşlar
-Parfümeri Ve Kozmetik Sanayi
-Tarım Ve Köyişleri Bakanlığına Bağlı Tarım İl Ve İlçe Müdürlükleri
-Tarım, Çevre Ve Orman Bakanlığı Bünyesindeki İlgili Kuruluşlar
-Tıbbi Bitki Drogları Üreten Ve Satışı Yapan İşyerleri
-Tıbbi Bitkiler İthal Ve İhraç Eden Firmalar
-Tohum, Gübre Ve İlaç Bayileri
-Toprak Analiz Laboratuarları
-Ziraat Odaları
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü Ne İş Yapar?
Bölüm mezunları genellikle ziraat mühendisinin denetim ve gözetimi altında çalışır. Başlıca görevleri şunlardır:
-Çeşitli tıbbi bitkilerin satış ve pazarlamasını yapar.
-Eld edilen bitkilerden çeşitli yağlar elde eder.
-Parfüm, krem, merhem, losyon ve benzeri kozmetik ürünlerin yapımında görev alır.
-Taze olarak toplanan bitkilerin kurutulmasında ve paketlenmesinde görev alır.
-Tıbbi bitkileri öğüterek çeşitli ilaç hammaddelerini hazırlar.
-Tıbbi bitkilerin hasadında görev alır.
-Tıbbi bitkilerin üretildiği sera, tarla ve depoları mikroplardan arındırmak için kimyasal maddeleri kuralına uygun şekilde kullanır.
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü Maaşları Ne Kadar?
Olası bir KPSS alımı ile kamuya atanan mezunlar 2600 lira gibi bir maaşla çalışır. Özelde ise maaşlar genellikle asgari ücret seviyesindedir ki bu maaş da 1400-1500 liraya tekabül etmektedir.
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü Atamaları
2016 atamalarında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına en düşük 86 puanla tekniker olarak atananlar olmuştur. Ancak yapılan atamada bu bölümden alınan mezun sayısı iki elin parmaklarını geçmemiştir. Ne yazık ki atama konusunda son derece şanssız bir bölümdür.
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Dikey Geçiş Bölümleri
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler mezunlarının dikey geçiş yapabileceği 4 yıllık bölümlerin çok da iyi olduğunu söylemek mümkün değildir. Öyle 2 yıllık bölümler var ki atama şansı filan yok; ancak DGS ile geçiş yapılabilecek bölümler çok iyi olduğu için tercih edilme sebebi oluyor. Bu bölümün o avantajı da yok. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler DGS bölümleri şunlardır:
--Bahçe Bitkileri
--Bahçe Bitkileri Üretimi ve Pazarlaması
--Bitki Koruma
--Bitkisel Üretim ve Teknolojileri
--Kimya
--Tarla Bitkileri
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü Yorumlar
Bu başlık altında genellikle kendi yorumlarımızı yapıyorduk; ancak bu yazıda kendi yorumlarımızdan çok bölüm mezunlarının yorumlarından bahsedeceğiz. Bölümü okuyanlar veya bölümden mezun olanlar ne yazık ki bölüm hakkında hiç iyi konuşmuyor. Belki de %90’ı bölümün boş olduğundan, ne kamuda ne de özelde iş bulunduğundan dert yanıyor. Bir anlamda haklılar; zira onca üniversitede okutulmasına rağmen bölüm mezunlarına neredeyse hiç kadro açılmıyor. Özelde yapacakları işler ise çok sınırlı. Bazıları aktar dükkanı açarım düşüncesi ile tercih ediyor; fakat sonrasında işler düşündüğü gibi gitmiyor. Sizlere bölümü tercih edin veya etmeyin demiyoruz; ancak çok iyi araştırmadan da son kararınızı vermeyin. Her şeyin gönlünüzce olmasını dileriz.
0 notes
Text
Pandemi Sürecinde, Sağlık Çalışanlarının Tıbbi ve Aromatik Bitki Kullanımının Değerlendirilmesi
Pandemi Sürecinde, Sağlık Çalışanlarının Tıbbi ve Aromatik Bitki Kullanımının Değerlendirilmesi
#AromaterapiVeSağlıkÇalışanları, #AromatikBitkilerinRuhSağlığınaEtkisi, #AromatikBitkilerinSolunumYoluSağlığınaEtkisi, #BitkiDesteklerininStresYönetimindekiRolü, #BitkiselÇözümlerVeEnfeksiyonÖnleme, #Ethnobotany, #Etnobotanik, #PandemiDönemindeBitkiselIlaçlarınKullanımı, #PandemiSırasındaBitkiÇaylarınınRolü, #PandemiSürecindeBitkiTakviyeleri, #PandemiVeBitkiselÇözümler, #SağlıkÇalışanlarıBitkiTedavileri, #SağlıkÇalışanlarınınBitkiselTedaviDeneyimleri, #SağlıkPersonelininAromatikBitkileriKullanımı, #SağlıkPersonelininBitkiselBeslenmeYaklaşımları, #SağlıkProfesyonellerininBitkiÖnerileri, #SağlıkUzmanlarınınBitkiDestekleri, #SağlıkUzmanlarınınBitkiRehberliği, #TıbbiBitkilerVeBağışıklıkSistemiGüçlendirmesi, #TıbbiBitkilerinBağışıklıkSistemineKatkısı, #TıbbiBitkilerinGüvenliKullanımı, #TıbbiBitkilerinSağlıkÇalışanlarıIçinÖnemi, #TıbbiVeAromatikBitkiler https://is.gd/V6Lvbm https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/makaleler/pandemi-surecinde-saglik-calisanlarinin-tibbi-ve-aromatik-bitki-kullaniminin-degerlendirilmesi/
Pandemi Sürecinde, Sağlık Çalışanlarının Tıbbi ve Aromatik Bitki Kullanımının Değerlendirilmesi: Bu çalışmada, Covid-19 (Kovid-19) pandemisine karşı sağlık çalışanları tarafından, geleneksel olarak kullanılan tıbbi ve aromatik bitkilerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma tanımlayıcı modelde tasarlanmış olup 10 Temmuz-31 Aralık 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Türkiye’deki sağlık çalışanları araştırma evrenini oluşturup basit rastgele örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Verilerin toplanmasında, alan uzmanlarınca hazırlanan yarı yapılandırılmış anket formu kullanılmıştır. Demografik bilgiler ve tıbbi ve aromatik bitkiler olmak üzere iki kısımdan oluşan anket, Google forms üzerinden online olarak uygulanmıştır. Verilerin analizinde SPSS 24 paket programı kullanılmış, yüzdelik ve frekans hesaplamaları yapılmıştır.
Araştırmaya, Türkiye genelinde 1320 sağlık çalışanı katılmış olup, katılımcıların %55’i kadın, %45’i erkektir, meslek gruplarına göre dağılımı; %18’i hemşire, %16’sı sağlık memuru, %12’si hekim, %10’u ATT, %9’u paramedik, %9’u ebe, %8’i tıbbi sekreter, %7’si eczacı, %6’sı psikolog ve %5’i diğer (sosyal çalışmacı, müdür, diş hekimi vs.) şeklindedir. Çalışma sonucuna göre; sağlık çalışanlarının %77’si Covid- 19 pandemisinde tıbbi ve aromatik bitkilerin tamamen ve kısmen etkili olduğuna inandığını belirtmiş ve bunların %63’ü şifalı bitkileri kullanmıştır. Kullanılan bitkiler içinde kekik/Origanum sp. (%99), narenciye/Citrus sp. (%94) ve sarımsak/Allium sativum (%93) en yüksek düzeyde tercih edilmiştir. Tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanımı hakkındaki bilgilerin en çok sosyal medya (%99) aracılığıyla elde edildiği görülmüştür.
Katılımcıların %94’ü bitkileri aktardan temin etmiştir. Bitkiler daha çok demlenerek (%99) ve çiğ gıda (%91) şeklinde tüketilmektedir. Bu süreçte tıbbi ve aromatik bitki kullananların %63’ü Covid-19’a yakalanmadığını bildirmiştir. Sonuç olarak, Covid-19 sürecinde sağlık çalışanlarının büyük çoğunluğunun tıbbi ve aromatik bitkilerin etkisine inandığı ve şifalı bitkileri kullanmayı tercih ettikleri ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışma modern tıp ilmi almış bireylerin tamamlayıcı tıbba olan bakışını yansıtması açısından önemli bir değere sahiptir.
Pandemi Sürecinde, Sağlık Çalışanlarının Tıbbi ve Aromatik Bitki Kullanımının Değerlendirilmesi: GİRİŞ
Tıbbi ve aromatik bitkiler, hastalıkların önlenmesi ve iyileştirilmesiyle birlikte sağlığın korunmasında geleneksel ilaç olarak hem halk arasında hem de modern tıpta kullanılmaktadır (Demirci Kayıran & Kırıcı, 2019). Ayrıca; besin takviyeleri ve bitkisel çay gibi tedavi amaçlı, tat ve çeşni olarak beslenmede de faydalanılmaktadır (Temel ve ark., 2018). Anadolu’nun zengin bitki çeşitliliğiyle birlikte tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması, bu coğrafyanın geleneksel tıbbi bitki kullanım kültürü açısından oldukça zengin olmasına neden olmuştur. Yüzyıllardır Anadolu halkı tarafından koruyucu, destekleyici ve tamamlayıcı tedavi amacıyla şifalı bitkiler tercih edilmektedir.
Türkiyenin zengin bitki çeşitliliğinin içerisinde yüzlerce bitki türü geleneksel halk hekimliğinde kullanıla gelmiştir. FAO’nun 2015 verilerine göre Türkiye’de halk tarafından kullanılan tıbbi ve aromatik bitki sayısı ise 500 civarındadır (Temel ve ark., 2018). Türkiyede doğal olarak yetişen ve halk arasında gıda ve tıbbi amaçlarla kullanılan bu bitkilerin, mikrobiyal kaynaklı hastalıklardan korunmada ve bu hastalıkların tedavisinde başarılı olduğunu gösteren birçok etnobotanik çalışma bulunmaktadır (Sargın ve ark., 2013; Paksoy ve ark., 2016; Satıl & Selvi, 2020; Uzar & Uzar, 2020). Sadıkoğlu ve Alpınar (2004) tarafından, Cumhuriyet dönemine (1928–1997) ait Türk Etnobotaniği ile ilgili yapılmış 765 yayın incelenmiştir. Bu yayınlardan 466’sının bitkilerin tıbbi kullanımları ile ilgili olduğu belirlenmiştir. Tıbbi bitkiler birçok aktif fitokimyasal bileşikler içermesi nedeniyle bir çok hastalıkta olduğu gibi viral kaynaklı hastalıklarda da konakçının bağışıklık sistemini destekleyerek antiviral etki göstermektedir (Şekeroğlu & Gezici, 2020). Bu amaçla gerek dünyada gerekse Türkiye’de toplumun değişik kesimlerince tıbbi bitkileri tanıma ve kullanma düzeylerine yönelik çalışmalar ortaya konmuştur (Cömert & Dinç 2014; Teke ve ark., 2020).
Covid-19 (Kovid-19) için tedavi seçeneklerinin olmaması, dünya çapında endişeye yol açmış ve bu hastalığın bulaşmasını önlemek için birçok alternatif seçenek aranmaya başlanmıştır. Benzer şekilde, önleyici tedbirlere daha fazla odaklanmak da dahil olmak üzere enfeksiyonun ilerlemesini hafifletmek için insanlar doğal ve bitkisel ürünlere yönelmişlerdir (Alyami ve ark., 2020). Bu durum, koronavirüs pandemisi sürecinde halkın şifalı bitkilere karşı olan ilgisi daha da artmıştır. Bu konuda dünyada farklı grupların Covid-19’a karşı kullanılan bitkilere yönelik yapılmış bazı çalışmalar bulunmaktadır (Alyami ve ark., 2020; El Alami ve ark., 2020; Khanal ve ark., 2020; Charan ve ark., 2021;). Türkiyede ise daha çok geleneksel tedavide şifalı bitkilerin kullanımının tespitine yönelik çalışmalar yapılmıştır (Cömert & Dinç, 2014; Teke ve ark., 2020).
Bu çalışma ile Türkiye genelindeki sağlık personellerinin tıbbi aromatik bitkiler kullanımındaki eğilimleri belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca, pandemi sürecinde Türkiyede sağlık personeli tarafından Covid-19’a karşı bağışıklık sistemini güçlendiren bitkileri tanıma ve kullanım düzeyleri ile etkilerine yönelik görüşleri ortaya konmuştur.
MATERYAL ve METOD
Bu araştırma tanımlayıcı modelde tasarlanmış olup, 10 Temmuz- 30 Aralık 2021 tarihleri arasında çalışılmıştır. Covıd-19 mücadelesinde diğer mesleklere göre en fazla maruz kalan meslek grubu sağlık çalışanlarıdır. Ayrıca kimyasal ilaçları ve kullanımını diğer meslek gruplarına göre en fazla bilen ve uygulayan meslek grubu da sağlık çalışanları olması nedeniyle bu çalışma sağlık personeli üzerinde gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de bulunan 1.142.469 sağlık çalışanı araştırma evrenini oluşturmuştur (Anonim, 2021). Araştırmanın örneklemini ise araştırmanın yapıldığı tarihler (10 Temmuz – 30 Aralık 2021) arasında, online olarak internet üzerinden paylaşılan, ankete katılmayı kabul eden ve “basit rastgele örnekleme yöntemi” ile seçilen 1320 sağlık çalışanı oluşturmuştur (Karasar, 2003). Rastgele örnekleme yöntemi evrende bulunan her birimin/bireyin örneğe seçilme şansı birbirine eşittir (Özdamar, 2001). Bu bölümde ayrıca, veri toplama aracı/verilerin analizi, etik ve çalışmada yer alan katılımcılar ile ilgili bilgilere yer verilmiştir.
Veri Toplama Aracı ve Verilerin Analizleri
Google forms üzerinden hazırlanmış olan 15 soruluk yarı yapılandırılmış anket formu katılımcılara online olarak uygulanmıştır. Verilerin toplanmasında kullanılan anket iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde demografik bilgiler, ikinci bölümde ise katılımcıların tıbbi ve aromatik bitkilere ait tutum ve davranışlarını belirlemeye yönelik sorular yer almaktadır. Anket formu online olarak internet üzerinden paylaşılmış olup, anketi doldurarak katılım sağlayan 1320 sağlık çalışanı üzerinden araştırma yürütülmüştür.
Verilerin analizinde; SPSS 24 paket programı kullanılmış olup frekans ve yüzdelik hesaplamaları yapılmıştır. Frekans ve yüzdelik tabloları, verinin bir bütün olarak okuyucuya sunulmasını sağlar ve anlamlandırılmasını kolaylaştırır (Büyüköztürk ve ark., 2013). Araştırma Etiği Araştırma, Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Araştırmalar Etik kurulunun 05 Temmuz 2021 tarihli ve 84498454/050.03./46493 sayılı onayı ile çalışılmıştır. Katılımcılar için gönüllülük esasına uygun olarak, anket formunun başlangıç kısmında araştırmaya katılma onamı alınmıştır. Araştırmaya katılmayı onaylayanlar çalışmaya dahil edilmiştir.
BULGULAR ve TARTIŞMA
Katılımcıların Demografik Özellikleri
Çalışmaya toplam 1320 kişi katılmıştır. Katılımcıların %55’i kadın, %45’i erkek, %37’si lisans, %27’si ön lisans, %26’sı lisansüstü ve %10’u lise mezunu, %24’ü 21- 30 yaş arası, %27’si 31-40, %31’i 41-50 ve %18’i 50 ve üzeri yaş aralığındadır (Çizelge 1). Çizelge 1.Katılımcıların yaş, öğrenim ve cinsiyet durumuna göre dağılımları
Yaş F % Öğrenim Durumu F % Cinsiyet F % 21-30 312 24 Lisansüstü 348 26 Kadın 730 55 31-40 353 27 Lisans 487 37 Erkek 500 45 41-50 414 31 Ön Lisans 361 27 50- 241 18 Lise 124 10 Toplam 1320 100 Toplam 1320 100 Toplam 1320 100
Katılımcıların Bölgelere Göre Dağılımları
Bölgelere göre katılımcı dağılımı; Ege bölgesi 278 (%21), İç Anadolu 253 (%19), Marmara 241 (%18), Akdeniz 188 (%14), Karadeniz 160 (%12), Doğu Anadolu 112 (%8) ve Güney Doğu Anadolu bölgesi 100 (%8) katılımcıdır (Şekil 1).
Katılımcıların Mesleki Dağılımları
Katılımcıların; %18’i hemşire, %16’sı sağlık memuru, %12’si hekim, %10’u ATT, %9’u paramedik, %9’u ebe, %8’i tıbbi sekreter, %7’si eczacı, %6’sı psikolog, %5’i diğer (sosyal çalışmacı, müdür, diş hekimi vs.) şeklindedir (Şekil 2).
1320 katılımcının, 1016’sı şifalı bitkilerin etkili olduğuna kısmen ve tamamen inandığını belirterek ankete devam etmiş, 304 katılımcı ise etkili olduğuna inanmayıp devam etmemiştir. Bu durumda, Covid-19 pandemi sürecinde tıbbi ve aromatik bitkilerin etkili olduğuna tamamen inananların sayısı %44, kısmen inananların sayısı %33 ve inanmayanların sayısı ise %23’tür (Şekil 3).
#gallery-1 margin: auto; #gallery-1 .gallery-item float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 33%; #gallery-1 img border: 2px solid #cfcfcf; #gallery-1 .gallery-caption margin-left: 0; /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Tıbbi ve aromatik bitkilerin etkili olduğuna kısmen ve tamamen inanan 1016 katılımcının 642’si (%63) bu bitkileri kullanmış olup ankete devam etmiş ve 374’ü(%37) ise kullanmamış olup ankete devam etmemiştir (Şekil 4).
Genel olarak; ankete katılan sağlık çalışanlarının %77’si tıbbi ve aromatik bitkilerin tamamen ve kısmen etkili olduğuna inanmış ve bunların %63’ü şifalı bitkileri kullanmıştır. Katılımcıların %23 ise şifalı bitkilerin etkisine inanmadıklarını söylemişlerdir. Khanal et al. (2020) tarafından Nepal’in Tanahun bölgesinde yapılan benzer bir çalışmada da ankete katılanların %73’ünün bazı hastalıkların tedavisinde şifalı bitkileri kullandıklarını söylemiştir.
Kullanılan bitkiler ve bitkilerin kullanımında yararlanılan kaynaklar sorusu birden fazla cevap işaretlenebilen sorulardır. Kullanım değeri en yüksek olan bitki kekik/Origanum sp. (%99) olup narenciye/Citrus sp. (%94) ve sarımsak/Allium sativum (%93) bunu izlemektedir. En düşük kullanım değeri ise diğer grupta yer alan mürver (Sambucus nigra L.) ve elma sirkesi (%4) olmuştur (Çizelge 2).
Çizelge 2. Katılımcılar tarafından kullandıkları ifade edilen bitkiler
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Kekik (Origanum sp.) 639 99 2.Narenciye (Citrus sp.) 603 94 3.Sarımsak (Allium sativum L.) 596 93 4. Adaçayı (Salvia sp.) 422 66 5. Zeytin /zeytin yaprağı (Olea europaea L.) 210 33 6. Çörekotu (Nigella sativa L.) 125 19 7. Meyan (Glycyrrhiza glabra L.) 68 11 8. Udihindi (Aquilaria agallocha Roxb.) 54 8 9. Diğer (Mürver/Sambucus nigra L., elma sirkesi) 24 4
El Alami et al. (2020) da Fas’ta yaptığı bir çalışmada, Google Forms üzerinden yaptıkları anket çalışmasında 100 kişiye Covid19 salgını sırasında kullanılan şifalı bitkileri sormuşlardır. Çalışmada, Covid-19 salgını sırasında kullanılan 11 familyaya ait toplam 23 tıbbi bitki türü belirlenmiştir. En çok kullanılan bitkiler ve kullanım sıklıkları: Allium sativum (%80.9), Oleae uropaea (%72.7), Allium cepa (%66.7), Zingiber officinale (%66), Thymus maroccanus (%59.2), Okaliptüs globülleri (%56.5), Foeniculum vulgare (%54,3), Curcuma xanthorrhiza (%50), Phoenix dactylifera (%50), Rosmarinus officinalis (%47.9), Thymus satureioides (%41.9), Mentha pulegium (%41.3) ve Pimpinella anisum (%40)’tır. Çalışma sonuçları ile farklı ülkelerde yapılan benzer çalışmaların bazı verileri Çizelge 3’te karşılşatırılmalı olarak verilmiştir.
Çizelge 3 incelendiğinde, özellikle Suusi Arabistan ve Fas’ta Covid-19 pandemisi sürecinde sarımsak ve soğanın en yaygın kullanılan bitkiler olduğu dikkati çekmektedir. Hem Türkiyede hem de Fas’ta zeytin yetişmesi nedeniyle her iki ülkede de pandemi sürecinde yaygın olarak zeytin bitkisini kullanımı görülmektedir.Tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanımı hakkında yararlanılan kaynaklar ise en fazla sosyal medya (%86) iken en az yararlanılan kaynak ise aile büyüklerinden (%7) olmuştur (Çizelge 4). Alyami et al. (2020), Suudi Arabistan Krallığı’nda yapmış oldukları anket çalışmasında da katılımcıların 372’sinin (%39.4) koronavirüs sürecinde kullandıkları bitkisel ürünleri sosyal medya ve internet üzerinden öğrendiğini bildirmiştir. Tıbbi ve aromatik bitkilerin temin edilmesi ve kullanım şekli sorusu da birden fazla cevap işaretlenebilen sorulardandır. Bitkilerin temin edilme durumu; en fazla aktardan (%94) ve kendim topladım (%75) iken en az ise diğer grup (%17) ve komşumdam/arkadaşımdan (%25) olarak tespit edilmiştir (Çizelge 5).
Bitkilerin en fazla demleme (%99) ve gıda (%91) şeklinde kullanıldığı en az kullanım şeklinin ise yağ (%14) şeklinde kullanım olduğu belirlenmiştir (Çizelge6).
Çizelge 3. Farklı ülkelerde Covid-19 tedavisi için kullanılan şifalı bitkiler üzerine yapılan çalışmaların karşılaştırılması
Ülke adı Ankete katılan kişi sayısı Tıbbi bitki kullanan kişi sayısı En yaygın kullanılan uygulama/bitki türleri Türkiye (Bu çalışma) 1320 642 Sarımsak (A. sativum) Zeytin (O. europaea) Soğan (A. cepa) Suudi Arabistan Alyami et al. (2020), 5258 783 Zencefil (Zingiber officinale) Soğan (A. cepa) Sarımsak (A. sativum) Fas El Alami et al. (2020) 100 – Sarımsak (A. sativum) Zeytin (O. europaea) Soğan (A. cepa) Hindistan Charan et al. (2021) 495 128 Ayurvedic Kadha Giloy (Tinospora cordifolia (Thunb.) Miers) Tulsi (Ocimum sanctum L.)
Çizelge 4. Bitkilerin kullanımında yararlanılan kaynaklar
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Sosyal medyadan 550 86 2.Aktardan 201 31 3.Şifalı bitkiler kitabından 126 20 4.Eczaneden 97 15 5.Aile büyüklerinden 46 7
Çizelge 5. Bitkilerin temin edilme şekli
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Aktardan 601 94 2.Kendim topladım 482 75 3.Eczaneden 207 32 4.Komşumdan arkadaşımdan 162 25 5.Diğer (market, pazar ve online sipariş) 110 17
Çizelge 6. Bitkilerin kullanım şekli
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Demleyerek 636 99 2.Gıda olarak (çiğ ya da pişirilerek) 584 91 3.Kaynatarak 422 66 4.Buhar ve koku 265 41 5.Bitkisel/Aromatik Yağ olarak 87 14
El Alami et al. (2020) tarafından Fas’ta Covid-19 ile ilgili yapılan benzer bir çalışmada kullanılan bitkilerin familya bazında kullanım şekilleri belirlenmiştir. Buna göre Lamiaceae ve Asteraceae türlerinin toprak üstü kısımlarının infüzyon veya kaynatma, Apiaceae türlerinin tohumlarının infüzyon, Cupressaceae türlerinin genç dallarının kurutulmasıyla elde edilen tozların ve Liliaceae türlerinin soğanının ağızdan alınarak kullanıldığını bildirmiştir. Kullanılan bitkilerin etki şekli sorusu tek cevaplıdır.
Tıbbi ve aromatik bitki kullanan 642 katılımcıdan; %63’ü hastalığa yakalanmadım, %20’si hafif atlattım, %13’ü hiç etkisini görmedim ve %4’ü hastalığı ağır geçirdim demiştir (Çizelge 7). Bitkilerle birlikte ilaç ya da destekleyici kullanım durumu sorusu ise birden fazla cevaplıdır. Tıbbi ve aromatik bitkilerin yanında destekleyici tedavi kullanmayan 403’ü hastalığa yakalanmayanlardır.
Geriye kalan 239 katılımcının yüzdelik değerleri ise; %92’si destekleyici olarak ilaç, %96’sı vitamin, %100’ü takviye edici gıdalar ve %74’ü mineraller kullanmıştır (Çizelge 8).
Çizelge 7. Kullanılan bitkilerin etki şekli
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.Hastalığa yakalanmadım 403 63 2.Hafif atlattım 128 20 3.Hiç etkisini görmedim 85 13 4.Hastalığı ağır geçirdim 26 4
Çizelge 8. Bitkilerle birlikte kimyasal ilaç ya da destekleyici kullanım durumu
Kategoriler (Categories) (N=642) F % 1.İlaç 220 92 2.Vitamin 230 96 3.Takviye edici gıda 239 100 4.Mineraller 176 74 5.Kullanmadım 403 63
Covid-19 tedavisinde alternatif tıp ve ilaç kullanımını belirlemek amaçlı yapılan benzer çalışmada Charan etal. (2021), Hindistan’daki bir izolasyon merkezinden 495 katılımcıya telefon üzerinden bir anket uygulamıştır. Sonuçta katılımcıların 367’sinin (%74.1) tamamlayıcı ya da alternatif tıp ürünü kullanmadığı, 128 kişinin (%25.8) 161 çeşit alternatif tıp ürünü veya ev ilaçları kullandığı görülmüş. Alyami et al. (2020)
tarafından Suudi Arabistan Krallığı’nda yapılan başka bir çalışmada ise katılımcıların yaklaşık %14.9’u pandemisi sürecinde kendilerini hastalıktan korumak için bitkisel ürünler veya besin takviyeleri kullandığını bildirmiştir.
SONUÇ ve ÖNERİLER
Bu çalışma, Türkiye’de Covid-19 pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının tıbbi ve aromatik bitkilere ait tutum ve davranışlarına yönelik yapılan ilk çalışma özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle çalışma modern tıp ilmi almış bireylerin tamamlayıcı tıbba olan bakışını yansıtması açısından önemli bir değere sahiptir. Çalışmada online anket yoluyla Türkiye genelinde 1320 sağlık çalışanına ulaşılmıştır. Bunlar içerisinde en yüksek katılımı hemşireler (%18) sağlamıştır.
Ankete katılım oranı; Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde yüksek çıkmıştır.Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde ise katılım oranı düşüktür. Katılımcı oranları iller bazında değerlendirildiğinde; İzmir, İstanbul ve Ankara illerinde katılım oranı en yüksek (%8) iken Bayburt, Kırıkkale, Ağrı ve Kars illerinde ise en düşük (%0.2) olduğu görülmüştür. Katılımcılara yarı yapılandırılmış anket formu online olarak uygulanmıştır. Yarı yapılandırılmış anketler, araştırmacıya özel bir konuda derinlemesine soru sorma imkanı sunar ve katılımcılardan alınan cevapların ayrıntılandırılmasını sağlar (Çepni, 2011).
Genel olarak; ankete katılan sağlık çalışanlarının %77’si tıbbi ve aromatik bitkilerin tamamen ve kısmen etkili olduğuna inanmış ve bunların %63’ü şifalı bitkileri kullanmıştır. Katılımcıların %23 ise şifalı bitkilerin etkisine inanmadıklarını söylemişlerdir. Sonuç olarak, bu çalışmada sağlık çalışanlarının tıbbive aromatik bilgilerin etkinliğine inandıkları ve Covid-19 pandemi sürecinde bu bitkilerden yararlandıkları görülmüştür. Bununla birlikte ankete katılan sağlık personelleri bu süreçte şifalı bitkilerin yanı sıra destekleyici tedavi uyguladıklarını da belirtmişlerdir.
Katılımcılar tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanımı hakkında bilgileri daha çok sosyal medya aracılığı ile edinmişlerdir. Her ne kadar tıbbi ve aromatik bitkiler geleneksel tıpta yaygın olarak kullanılsa da bitkilerin kullanımında uzman tavsiyesi mutlaka alınmalıdır. Ayrıca doğru bitkiyi doğru dozda ve doğru yöntemle alınması da o bitkinin şifalı özelliklerinden yararlanmak için uyulması gereken en önemli kurallardan olduğu da unutulmamalıdır.
TEŞEKKÜR
İstatistik çalışmalarda desteklerini gördüğümüz Bartın Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mustafa FİDAN’a teşekkür ederiz. Araştırmacıların Katkı Oranı Beyan Özeti Yazarlar makaleye eşit oranda katkı sağlamış olduklarını beyan eder. Çıkar Çatışması Beyanı Makale yazarları aralarında herhangi bir çıkar çatışması olmadığını beyan ederler.
#Aromaterapi ve sağlık çalışanları#Aromatik bitkilerin ruh sağlığına etkisi#Aromatik bitkilerin solunum yolu sağlığına etkisi#Bitki desteklerinin stres yönetimindeki rolü#Bitkisel çözümler ve enfeksiyon önleme#Ethnobotany#Etnobotanik#Pandemi döneminde bitkisel ilaçların kullanımı#Pandemi sırasında bitki çaylarının rolü#Pandemi sürecinde bitki takviyeleri#Pandemi ve bitkisel çözümler#Sağlık çalışanları bitki tedavileri#Sağlık çalışanlarının bitkisel tedavi deneyimleri#Sağlık personelinin aromatik bitkileri kullanımı#Sağlık personelinin bitkisel beslenme yaklaşımları#Sağlık profesyonellerinin bitki önerileri#Sağlık uzmanlarının bitki destekleri#Sağlık uzmanlarının bitki rehberliği#Tıbbi bitkiler ve bağışıklık sistemi güçlendirmesi#Tıbbi bitkilerin bağışıklık sistemine katkısı#Tıbbi bitkilerin güvenli kullanımı#Tıbbi bitkilerin sağlık çalışanları için önemi#tıbbi ve aromatik bitkiler
0 notes
Text
Kapalı Tohumlu Bitki ne demek?
Kapalı Tohumlu Bitki ne demek?
#Aromaterapi, #AromatikBitkiler, #BitkiBilimi, #Biyoçeşitlilik, #ÇevreselTehditlerVeKapalıTohumluBitkiler, #DikotiledonNedir, #DikotiledonÖrnekleri, #Dikotiledonlar, #EkosistemSürdürülebilirliği, #GelenekselTıp, #KapalıTohumluBitki, #KapalıTohumluBitkiÇeşitleri, #KapalıTohumluBitkiKoruma, #KapalıTohumluBitkiNedir, #KapalıTohumluBitkiÖrnekleri, #KapalıTohumluBitkiÖzellikleri, #KapalıTohumluBitkiSınıflandırması, #KapalıTohumluBitkiler, #KapalıTohumluBitkilerNelerdir, #KapalıTohumluBitkilerÖzellikleri, #KapalıTohumluBitkilerinEkosistemdekiEtkileşimleri, #KapalıTohumluBitkilerinEkosistemdekiRolü, #KapalıTohumluBitkilerinEvrimselÖnemi, #KapalıTohumluBitkilerinÖnemi, #KorumaÇabaları, #MonokotiledonNedir, #MonokotiledonÖrnekleri, #Monokotiledonlar, #TarımVeKapalıTohumluBitkiler, #TıbbiBitkiler https://is.gd/IOvcEi https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/kapali-tohumlu-bitki-ne-demek/
Kapalı tohumlu bitki veya bitkiler, botanik dünyasında önemli bir sınıflandırma kategorisini oluşturan bitki gruplarından biridir. Bu terim, bitkilerin tohum yapısı üzerinden sınıflandırılmasında kullanılan bir anahtar özelliktir. Kapalı tohumlu bitkiler, iki ana grupta incelenir: Monokotiledonlar (tek çenekli) ve Dikotiledonlar (iki çenekli).
Monokotiledonlar, tohumlarında sadece bir çıkma (cotyledon) bulunduran bitkileri ifade eder. Bu grup genellikle dar ve uzun yapraklara, paralel damarlı yapraklara, çiçek organlarında üçlü sayı düzenine ve gövde yapılarında dağılmış vasküler demetlere sahiptir. Örneğin, buğday ve mısır gibi tarım ürünleri, monokotiledon bitkilere örnektir.
Dikotiledonlar ise tohumlarında iki çıkma (cotyledon) bulunduran bitkileri içerir. Bu gruptaki bitkiler genellikle geniş yapraklara, dallanmış damarlı yapraklara, çiçek organlarında dörtlü veya beşli sayı düzenine ve gövde yapılarında halkalı vasküler demetlere sahiptir. Güller, meşe ağaçları ve fasulye bitkileri, dikotiledon bitkilere örnektir.
Kapalı tohumlu bitkilerin sınıflandırılması, bitkilerin evrimsel ilişkilerini anlamamıza ve biyolojik çeşitliliği incelememize yardımcı olur. Bu sınıflandırma sistemi, bitkilerin morfolojik ve anatomik özelliklerini temel alarak bilim dünyasına büyük bir içgörü sağlar.
Kapalı tohumlu bitkilerin sınıflandırılması, bitki bilimine önemli bir temel oluşturur ve bitkilerin evrimsel geçmişi ve çeşitliliği hakkında derinlemesine bir anlayış sunar. Bu sınıflandırma sistemi, bitkilerin biyolojik özelliklerini anlamamızı ve doğal dünyadaki rolünü değerlendirmemizi sağlayarak tarım, ekoloji ve peyzaj tasarımı gibi alanlarda da uygulama bulur.
Tarım açısından bakıldığında, kapalı tohumlu bitkiler, insanların temel besin ihtiyaçlarını karşılamada kilit bir rol oynarlar. Bu bitkiler, tahıllar, sebzeler, meyveler ve diğer birçok tarım ürününün ana kaynağını oluşturur. Bu nedenle, tarım endüstrisi ve gıda güvenliği açısından büyük bir öneme sahiptirler.
Kapalı tohumlu bitkilerin ekosistemdeki diğer canlılarla etkileşimleri, herbivorlar ve polen taşıyan böcekler gibi organizmaları içerir. Bu etkileşimler, ekosistemdeki dengeleri ve çeşitliliği koruma açısından kritik öneme sahiptir. Ancak, çevresel değişiklikler, habitat kaybı ve iklim değişikliği gibi tehditler, kapalı tohumlu bitkilerin ve dolayısıyla ekosistemlerin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, koruma çabaları, biyoçeşitliliğin ve ekosistemlerin sürdürülebilirliğinin sağlanmasında kritik bir rol oynar.
Kapalı tohumlu bitkiler arasında tıbbi ve aromatik bitkilere örnekler şunlar olabilir: papatya (Matricaria chamomilla), biberiye (Rosmarinus officinalis), lavanta (Lavandula angustifolia), adaçayı (Salvia officinalis), kişniş (Coriandrum sativum), rezene (Foeniculum vulgare), fesleğen (Ocimum basilicum), nane (Mentha), melisa (Melissa officinalis), ve ıhlamur (Tilia). Bu bitkiler, geleneksel tıpta ve modern aromaterapide çeşitli sağlık yararları için kullanılırlar.
#aromaterapi#aromatik bitkiler#Bitki Bilimi#biyoçeşitlilik#çevresel tehditler ve kapalı tohumlu bitkiler#dikotiledon nedir#dikotiledon örnekleri#dikotiledonlar#ekosistem sürdürülebilirliği#Geleneksel tıp#kapalı tohumlu bitki#kapalı tohumlu bitki çeşitleri#kapalı tohumlu bitki koruma#kapalı tohumlu bitki nedir#kapalı tohumlu bitki örnekleri#kapalı tohumlu bitki özellikleri#kapalı tohumlu bitki sınıflandırması#kapalı tohumlu bitkiler#kapalı tohumlu bitkiler nelerdir#kapalı tohumlu bitkiler özellikleri#kapalı tohumlu bitkilerin ekosistemdeki etkileşimleri#kapalı tohumlu bitkilerin ekosistemdeki rolü#kapalı tohumlu bitkilerin evrimsel önemi#kapalı tohumlu bitkilerin önemi#koruma çabaları#monokotiledon nedir#monokotiledon örnekleri#monokotiledonlar#tarım ve kapalı tohumlu bitkiler#Tıbbi bitkiler
0 notes
Text
BAÇEM Kursu: 8. Kurs bizde ordaydık!
BAÇEM Kursu: 8. Kurs bizde ordaydık!
#Aromaterapi, #BAÇEM, #BaçemEğitimi, #BaçemKursu, #BaçemKursuNeZaman, #BaçemNeDemek, #BaçemTıbbiVeAromatikBitkilerKursu, #TıbbiVeAromatikBitkiler, #TıbbiVeAromatikBitkilerYetiştiriciliği https://is.gd/AmBWOo https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/bacem-kursu-8-kurs-bizde-ordaydik/
BAÇEM kursu ile ilgili genellikle hep BAÇEM ne demek diye aratıldığını fark ettik ki bu aramayı gerçekleştirenler cevaplarını direkt bulmuşlardır. BAÇEM’in açılımı “Balıkesir Çiftçi Eğitim Merkezi“dir.
BAÇEM, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı olarak 2015 yılında, kırsal alanda ekonomik hareketliliğin sağlanabilmesi için mevcut ve alternatif tarım ürünlerinin tespiti, yaygınlaştırılması ve değerlendirilmesi aşamasında çiftçilerin bilgi ve bilinç düzeylerinin artırılmasına yönelik tarımsal eğitim ve yayım çalışmalarının yapılabilmesi amacıyla Burhaniye Börezli kırsalında 114 dekarlık alanda kurulmuştur.
Daha fazla bilgi almak için BAÇEM’in resmi websitesine uğrayınız.
BAÇEM Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Yetiştiriciliği Kursu
BAÇEM – VIII. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Yetiştiriciliği Kursu 24 Ekim – 4 Kasım 2022 tarihleri arasında düzenledi. Bizde oradaydık ve deneyimlerimizi size aktarmak istiyoruz.
Şuan instagram hesabımızdan da takip ettiğiniz üzere Balıkesir de kırsala yerleşme aşamasındayız. BAÇEM kursunun denk geldiği tarihlerde hala İzmir’de şehir yaşamanı sürdürmekteydik. İzmir’den uygun gördüğümüz Burhaniye de bir pansiyonda kaldık 10 gün boyunca. BAÇEM’in bulunduğu Burhaniye ilçesini de oldukça sevdik.Hatta eğitim süresince Balıkesir bölgesi ile ilgili hocalarımızdan aldığımız bilgiler ve yaşadığımız deneyimler Balıkesir’e yerleşme konusunda doğru bir karar verdiğimizi bir kez daha ispatladı.
10 günlük eğitim boyunca birbirinden kıymetli hocalardan eğitim aldık. Tüm hocalarımızın isimlerini metnin sonunda sizlerle paylaşacağım.
#gallery-1 margin: auto; #gallery-1 .gallery-item float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 25%; #gallery-1 img border: 2px solid #cfcfcf; #gallery-1 .gallery-caption margin-left: 0; /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Her gün teorik eğitimler sonrası gerekli derslerde uygulamalı olarak tarla da eğitim aldık. Tarım çeşitleri, tarım makineleri, bitkileri çoğaltma yöntemleri, bitki hastalıkları ve tedavi yöntemleri, tıbbi bitkilerle tanışma, drogların kullanımı tıbbi bitkilerle boyama, tarımda suyun önem, gübreleme, kompost gibi bir çok konuda hem teorik ve uygulamalı eğitimler aldık. Bunu yanı sıra çiftlik ziyareti ve kaz dağlarında yerinde bitkileri görmek için ziyaretlerde bulunduk.
Son günde ise Tarımsal Girişimcilik paneli ve sertifika töreni ile 10 günlük eğitimimiz son buldu.
80 Kişilik BAÇEM eğitim grubumuzun içinde şuan butik yada büyük işletmesi bulunanlar, tıbbi ve aromatik bitkiler yetiştiriciliği yapanlar, yapmak isteyenler, kırsala yerşeyenler, kırsala yerleşmeyi düşünenler gibi bir çok girişimci ve girişimci adayı vardı. Kursta alınan eğitimin yanı sıra ilgi alanınız aynı olan insanlarla tanışıp, yaptıkları/yapacakları ile ilgili sohbetlerde BAÇEM kurs eğitimi ekstrası olduğunu BAÇEM’in VIII. Kursu ile ilgili hazırladığı videodan anlayacaksınız.
youtube
BAÇEM Kursu: Eğitim aldığımız kıymetli hocalarımız
Nazım TANRIKULU / BAÇEM Müdürü 👉 Instagram
Mine PAKKANER / Ziraat Mühendisi 👉 Instagram – Web
Mehmet PAKKANER / Ziraat Mühendisi
Önder MERGAN / Agrohomeopat 👉 Instagram
Uğur BİNBİR / Ziraat Yük. Müh. 👉 BAÇEM Web
Zakir KULELİ / Ziraat Yük. Müh. 👉 BAÇEM Web
Gudrun WAGNER / Ziraat Yük. Müh. 👉 Instagram
Serkan AKÇA / Kırsal Hizmetler Daire Başkanı 👉 BAÇEM Web
Prof.Dr. Abdullah SOYKAN / Balıkesir Üniveritesi 👉 Web
Doç. Dr. Sabriye Çelik UĞUZ / Balıkesir Üniveritesi 👉 Google Akademik
Doç. Dr. İsmail TAŞ / Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 👉 Web
Prof.Dr. Murat KARTAL / Bezmialem Üniversitesi BİTEM Müdürü 👉 Web
Dr.Ecz. Ebru ÖZDEMİRNATH / Altınbaş Üniversitesi DÜAGEM Müdürü 👉 Instagram
Prof. Dr. Ramazan ÇAKMAKÇI / Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 👉 Web
Prof. Dr. Selami SELVİ / Balıkesir Üniveritesi Altınoluk MYO Müdürü 👉 Google Akademik
#aromaterapi#BAÇEM#baçem eğitimi#baçem kursu#baçem kursu ne zaman#baçem ne demek#baçem tıbbi ve aromatik bitkiler kursu#tıbbi ve aromatik bitkiler#tıbbi ve aromatik bitkiler yetiştiriciliği
0 notes