#Antalya Belek Üniversitesi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Yürütme ve İdare Bölümü Yönetmelikleri ve İlanları
New Post has been published on https://lefkosa.com.tr/yurutme-ve-idare-bolumu-yonetmelikleri-ve-ilanlari-3-39619/
Yürütme ve İdare Bölümü Yönetmelikleri ve İlanları
Yürütme ve İdare Bölümü Yönetmelikleri ve İlanları hakkında detaylı bilgi edinin. Yönetmelikler, güncel ilanlar ve uygulama esaslarıyla ilgili en son gelişmeleri takip edin. Her türlü soru ve bilgi için buradayız.
https://lefkosa.com.tr/yurutme-ve-idare-bolumu-yonetmelikleri-ve-ilanlari-3-39619/ --------
#Anadolu Üniversitesi#Antalya Belek Üniversitesi#Devlet İç Borçlanma Senetleri#ithalat gözetim tebliği#kamu ihale ilanları#lisansüstü eğitim#Merkez Bankası#yargı ilanları#yaz okulu yönetmeliği#Ekonomi
0 notes
Text
03 Şubat 2025 Tarihli ve 32802 Sayılı Resmî Gazete
YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ YÖNETMELİKLER –– Anadolu Üniversitesi Yaz Okulu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik –– Antalya Belek Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği TEBLİĞ –– İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2024/2)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ��LÂN BÖLÜMÜ a – Yargı İlânları b – Artırma, Eksiltme ve İhale…
0 notes
Text
03 Şubat 2025 Tarihli ve 32802 Sayılı Resmî Gazete
YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ YÖNETMELİKLER –– Anadolu Üniversitesi Yaz Okulu Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik –– Antalya Belek Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği TEBLİĞ –– İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2024/2)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ İLÂN BÖLÜMÜ a – Yargı İlânları b – Artırma, Eksiltme ve İhale…
0 notes
Text
Sillyon Antik Kenti, OPET ile gün yüzüne çıkıyor
https://pazaryerigundem.com/haber/171605/sillyon-antik-kenti-opet-ile-gun-yuzune-cikiyor/
Sillyon Antik Kenti, OPET ile gün yüzüne çıkıyor
Tarihi, mitolojik ve kültürel değerleri ile öne çıkan Çanakkale’de, Tevfikiye Köyü’nü “Arkeo-Köy”, Çıplak Köyü’nü ise “Etno-Köy” olarak yenileyen OPET, Troya’nın izini takip ederek Akdeniz’e ulaştı. OPET, Troya Savaşı’ndan sonra Mopsos ve Calchas adlı kahramanlar tarafından kurulduğu kabul edilen Antalya’daki Sillyon Antik Kenti’ni, Türkiye’nin kültürel mirasına kazandırmak hedefi ile kazı çalışmalarına destek olmak üzere T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile protokole imza attı.
ÇANAKKALE (İGFA) – OPET, Çanakkale Savaşları ile Troya Savaşı’nı kültürel birikimler ışığında 18 yıldır devam eden Tarihe Saygı Projesi’ni, Akdeniz’e taşıyor. Troya Savaşı’ndan sonra Mopsos ve Calchas adlı kahramanlar tarafından kurulduğu kabul edilen Sillyon Antik Kenti’nin gün yüzüne çıkarılması için yürütülen kazı çalışmalarına sponsor olan OPET, bu adımla Türkiye’nin zengin tarihi ve kültürel mirasına olan desteğini bir kez daha gösterdi.
“2018 Uluslararası Troya Yılı”nda, tarihi, mitolojik, kültürel ve doğal güzellikleri ile öne çıkan ve Troya bölgesinde yer alan Tevfikiye Köyü’nü “Arkeo- Köy”, Çıplak Köyü’nü ise Troya bölgesinin kültür mirasının zenginliklerinden ilham alarak kurgulanmış konseptlerle “Etno-Köy” kavramı ile yenileyen OPET, Troya’nın izini sürerek Akdeniz’e ulaştı. OPET, Tarihe Saygı Projesi kapsamında bu kez Antalya Serik’e 16 km uzaklıkta Perge ve Aspendos arasında yer alan bir Pamphylia şehri olan Sillyon Antik Kent’in kazı çalışmalarını desteklemek amacıyla T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile protokole imza attı.
İmza töreni Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Antalya Belek Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Yazıcı, Serik Kaymakamı Cemal Şahin, Serik Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Yıldırım, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk ve Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi – Sillyon Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Taşkıran’ın katılımıyla gerçekleşti.
“ÇANAKKALE’DE BAŞLAYAN YOLCULUĞUMUZ AKDENİZ’E UZANDI”
Çanakkale’deki Çıplak Köyü’nün Troya’nın keşfinde başlangıç noktası olarak kabul edildiğini belirten OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk “OPET olarak geçmişe saygı duyan, geleceğe umutla bakan bir anlayış ile yol alıyor, tarihi zenginliklerimize sahip çıkıyoruz. 2006 yılında Çanakkale ve Gelibolu Yarımadası’nda başlattığımız Tarihe Saygı Projesi, bizi Akdeniz’e götürdü. Troya Savaşı’ndan sonra bu savaşa katılan iki kahraman isim tarafından kurulduğu kabul edilen antik çağın en zengin şehirlerinden biri olan Sillyon Antik Kenti’nin kazı çalışmalarına destek vermekten büyük mutluluk duyuyoruz. Geçmişimize ve köklerimize sahip çıkmak, bizim için önemli bir değerdir. Bu projeyle, Türkiye’nin tarihi ve kültürel mirasına olan katkımızı bir adım daha ileriye taşımak bize gurur veriyor” değerlendirmesinde bulundu.
“BEREKETLİ TOPRAKLARIN MAĞRUR KENTİ”
Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi – Sillyon Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Taşkıran toplantıda şöyle konuştu: “Bereketli toprakların mağrur kenti Sillyon, arkeolojik kültür varlıkları ve sahip olduğu tarihi değerleri geçmişten günümüze çok katmanlı dokusuyla önemli bir kültürel miras alanıdır. Tarih boyunca kültür ve uygarlıkların birleşme-çatışma noktasında yer alan bu kadim kent, üzerinde birçok medeniyetin izini taşımaktadır. Farkındalık yaratarak ve sürdürebilir bir konseptte Sillyon’un korunmasını, araştırılmasını ve görünür kılınmasını amaçladığımız çalışmalarımız OPET’in destekleriyle artık daha da güçlenerek devem edecektir. OPET’in Tarihe Saygı Projesi kapsamına Sillyon’u da dahil etmesi, ülkemiz genelinde yaptığı çok değerli projelerine Sillyon gibi tarihin derinliklerinde gizli kalmış bir alana destek olması sadece kültürel mirasımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması noktasında değil; bilakis benzer çalışmalara yeni bir projeksiyon sunması anlamında çok kıymetlidir.”
“BU DESTEK SILLYON’U TÜRKİYE’DE VE DÜNYADA DAHA BİLİRİN HALE GETİRECEK”
Törende konuşan Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, “Kültürel mirasa yapılan tüm destekler bizim için değerli. OPET’in sponsorluğunun yanı sıra iletişim kabiliyetinin de Sillyonumuz’u hem Türkiye hem de dünyada daha bilinir hala getireceğine inanıyoruz. Londra, Berlin, ABD, Uzakdoğu’dan kendi rezervasyonunu yapan, kendi gezi planını oluşturan, ören yerlerini ziyaret eden bir kitle, bir eko sistem yaratmak istiyoruz. Şu anda Belek’teyiz ve hemen yakınımızda Aspendos var, çeşitli festivaller, organizasyonlar yapılıyor. Kısa aralıklarla gezilebilecek destinasyonlara ihtiyacımız var. Sillyon bu anlamda da çok doğru bir iş” ifadesini kullandı.
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan da Sillyon’daki kazının OPET ile daha da güçlendiğini belirterek, “Üniversite olarak arkeoloji ve sanat tarihi çalışmalarına büyük değer veriyoruz. OPET’in Sillyon kazılarına olan sponsorluğu bizim için bu anlamda çok önemli. Atılan bu adım kurumlar arasındaki işbirliğine çok büyük katkı sağlamak ile kalmayacak aynı zamanda yeni bir turizm destinasyonu sunacak. Destek sağlayan OPET ailesine değerli yönetim kurulu üyelerine çok teşekkür ediyoruz” dedi.
İLK KAZI ÇALIŞMALARI 2020’DE BAŞLADI
Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Taşkıran başkanlığında ilk kazı çalışmalarına 2020 yılında başlanan Sillyon Antik Kenti’nde yer alan nekropol, stadyum ve hamam gibi değerlerin tarihi zenginliklerimize ve turizme kazandırılması hedefleniyor. Kentteki kazı çalışmaları, Pamukkale Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, Belek Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile yurt dışından gelen uzman arkeologlardan oluşan 40 kişilik bir ekip tarafından yürütülüyor.
BÜYÜK İSKENDER’İN ELE GEÇİREMEDİĞİ BİRKAÇ KENTTEN BİRİ
Tarihi 4 bin yıl öncesine dayanan ve Büyük İskenderun Anadolu’da ele geçiremediği birkaç kentten biri olarak bilinen Sillyon, nekropolü, stadyumu, hamamı, Osmanlı Çeşmesi ve Selçuklu Dönemi’nde 13. yüzyılda inşa edilerek günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış bölgenin en eski mescitlerin biri olan Kale Mescidi ile öne çıkıyor. Milattan önce dördüncü yüzyılda kendi adını taşıyan madeni parasını basmaya başlayan Sillyon’un bu paraların üzerinde adı Sylviys olarak geçiyor.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Bilim Kişileri Antalya’da Bir Deniz Anası Çeşidi Keşfetti
Bilim Kişileri Antalya’da Bir Deniz Anası Çeşidi Keşfetti
Antalya Belek kıyıları açıklarında yeni bir deniz anası tipi bulundu. Akdeniz Üniversitesi Su Eserleri Fakültesi’nden Talim Üyesi Prof. Dr. Erhan Mesut, Doç. Dr. Tülay Çağatay, yüksek lisans mekteplileri Hasan Emre Yılmaz ve Tunca Olguner tarafından 2018 yılında Antalya’nın Serik kazasındaki Belek turizm merkezinin kıyılarında belirlenen ve farklı cinste olduğu düşünülen deniz anası üzerinde…
View On WordPress
0 notes
Text
MOSKOVA’DAKİ “TÜRKİYE FESTİVALİ” MODEL OLACAK http://ift.tt/eA8V8J
MOSKOVA’DAKİ “TÜRKİYE FESTİVALİ” MODEL OLACAK
Türkiye, Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova’da önemli bir tanıtım organizasyonuna imza attı. 16 – 17 – 18 Haziran 2017 tarihleri arasında Moskova’da gerçekleştirilen ve büyük ilgi gören Türkiye Festivali, 150 binin üzerinde ziyaretçi ağırladı. Türkiye Festivali” katılımcı ve ziyaretçiler nezdinde gördüğü ilgi ve yarattığı memnuniyetle bir model oluşturduğu bunun diğer pazarlara da taşınacağı bildirildi.
Türkiye Festivali, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB), Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD), Turist Rehberleri Birliği (TUREB), Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Rus-Türk İşadamları Birliği’nin (RTİB) katkıları ve THY’nin ana sponsorluğunda 16 – 17 – 18 Haziran 2017 tarihleri arasında Moskova’da gerçekleştirildi.
TUYED’in de (Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği) destek verdiği Türkiye’nin kültürel, turistik ve sanatsal değerlerini Moskova’ya taşıyan Türkiye Festivali, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in büyük önem verdiği Türkiye-Rusya Federasyonu dostluğuna önemli bir katkı sağladı.
165 dönümlük arazi üzerinde yer alan Park Krasnaya Presnya’da gerçekleştirilen Türkiye Festivali, ilk gün yağışlı havaya rağmen 20 bin ziyaretçi ağırladı. Hava koşullarının düzelmesi ile haftasonuna denk gelen iki gün Türkiye Festivali Rus halkının akınına uğradı. Festival, toplam 150 binin üzerinde ziyaretçi sayısına ulaşırken Rusya’da yayın yapan medya kuruluşları da Türkiye Festivali’ne geniş yer vererek milyonlara ulaştırdı.
Türkiye’nin kültürel, turistik ve sanatsal değerlerini Moskova’ya taşıyan Türkiye Festivali’nde Türkiye’den 100’ün üzerinde sanatçı katılırken festival kapsamında yaklaşık 500 kişi görev aldı. Moskova Belediyesi’nin de destek verdiği Türkiye Festivali, Rus – Türk sanatçıların aynı sahneyi paylaşarak Rusça şarkılar söylemesi Rus ziyaretçilerin büyük beğenisini topladı. Ayrıca festival kapsamında sahne alan Rus pop starları da büyük ilgi gördü. Festival boyunca ana sahne dışında İstanbul ve Kemer sahneleri de gösteri ve konserleri ile dikkat çekti.
Türkiye’den birçok belediye ve kurumun destek verdiği Türkiye Festivali’nde İstanbul, Antalya, Nevşehir, Aydın illerinin yanı sıra Alanya, Kemer, Manavgat, Belek, Bodrum, Kuşadası, Didim gibi turizm destinasyonları da bölgelerini tanıtma fırsatı yakaladı. Türkiye Festivali, turizm firmalarının da katılımı ile önemli bir tanıtım platformuna döndü. Moskova’da faaliyet gösteren büyük tur operatörlerinin hepsinin katılım gösterdiği festivalde Türkiye’den 12 otel de özel stantları ile Rus halkı ile buluştu.
Moskova’daki organizasyona Devlet Halk Dansları Topluluğu, Devlet Halk Dansları Mehteran Ekibi, Tepecik Flarmoni Orkestrası, Antalya Opera ve Balesi, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı, Antalya Olgunlaşma Enstitüsü, Güreş Federasyonu, Türkiye Aşçılar Federasyonu da destek vererek festival boyunca sahne alıp gösteriler gerçekleştirdi. Festivalde Rusya’da da ilgi ile izlenen “Muhteşem Yüzyıl” dizisinin set kıyafetleri de sergilendi. Önünde uzun kuyrukların oluştuğu sergi binlerce “Muhteşem Yüzyıl” hayranını zamanda yolculuğa çıkardı.
Birçok etkinliğe sahne olan festivalde, yapılan çekilişlerle 200 kişiye de Türkiye tatili hediye edildi. Ahmet Ali Temurci: “Büyük ilgi gördük” Türkiye Festivali’ni yakından takip eden Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Ali Temurci, Moskova’daki Türkiye Festivali’nin büyük ilgi gördüğünü ve bu festivali geleneksel hale getireceklerini söyledi. Temurci: “Rus halkı festival boyunca çok güzel bir ilgi gösterdi. Burada Antalya’dan İstanbul’a, Aydın’dan Kapadokya’ya, Kapadokya’dan Mersin’e birçok destinasyonumuz Türkiye’nin tanıtımını yaptı. İlgiden dolayı da çok mutluyuz. Bu festivali geleneksel hale getirmeyi planlıyoruz. Türkiye’den sanatçılarımız, turizmcilerimiz ve çok sayıda görevli arkadaşımız Moskova’ya gelerek önemli bir işe imza attılar. Tüm sanatçılarımıza Bakanlığımız adına teşekkür ediyorum. Türkiye’nin hemen hemen bütün unsurlarını görmeniz mümkündü. Pazarı domine eden tur operatörleri, Türk Mutfağı, Pehlivanlarımız, çocuklar için aktiviteler vb. birçok etkinlik vardı. Gelecek sene daha ciddi bir boyutta burada yer alacağız. Bu festivali gerçekleşmesini sağlayan başta Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) olmak üzere herkese çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Osman Ayık: “Türkiye’yi Rus halkı ile buluşturduk” Festivalin ev sahiplerinden Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık ise Türkiye Festivali ile alışılmış tanıtım faaliyetlerinin dışına çıkmayı hedeflediklerini söyledi. Ayık: “Bu festival, iki ülke arasındaki düzelen ve gelişen ilişkileri tabana indirme amacıyla düzenlendi. Üst yönetimlerde yaşanan yumuşamanın tabana yayılmasında bir takım sıkıntılar olduğunu biliyorduk. Rusya’da halkın belirli bir kısmı Türkiye ile Rusya ilişkilerin düzeldiğinin farkında değil. Bu festival ile bu sorunu aşmayı hedefledik. Türkiye’yi üç boyutlu olarak Rusya’ya getirmek ve halkla buluşturmak istedik; genel manzaraya baktığımda, oldukça da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Açıkçası festivale bu kadar büyük bir ilgi ve katılım olacağını bizler de tahmin edemedik. Önümüzdeki yıllarda çıtayı daha yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum” dedi. Gelecek sene için çalışmalar başladı… Türkiye Festivali Proje Direktörleri A.Haluk Özsevim, Zelimkhan Zarmaev ve Organizasyon Koordinatörü İlker Kutlu Aktaş yaptıkları ortak açıklamada, festivalin ciddi bir kitleye ulaştığını belirterek: “Türkiye Festivali ile 150 binin üzerinde Rus ziyaretçi ağırladık. Festival sadece Rus ziyaretçileri değil, Moskova’ya farklı ülkelerden turistik amaçlı gelen insanları da ağırladı. Festival ayrıca Rusya’nın önemli medya kuruluşlarında da geniş yer buldu. Bu sayede Türkiye’nin tanıtımını yaptığımız festival milyonlarca insana ulaşmış oldu. Türkiye’nin kültürel, sanatsal, turizm ve sportif yönünün de tanıtıldığı Türkiye Festivali, tanıtımı farklı bir boyuta taşıdı. Birebir insanlara dokunmayı amaçladığımız bu etkinlik ile doğrudan önemli bir tanıtım gerçekleştirdik. Gelecek sene daha geniş kapsamlı bir organizasyon için şimdiden çalışmalara başladık. Bu festivalde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyoruz” dediler.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2sxIXsX via IFTTT
0 notes
Text
Adana'da atık sularda uyuşturucu analizi
ANTALYA Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Adli Toksikolog Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu, Türkiye Psikiyatri Derneği ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde gerçekleştirilen, 11. Ulusal Alkol ve Madde Bağımlılığı Kongresinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adana’da atık sularda uyuşturucu maddelerin tespitiyle toplumsal…
View On WordPress
0 notes
Text
Kaplumbağacı Mühendis"İn Yaşam Nöbeti
Son dakika haberleri Alanya'nın en hızlı internet haber sitesi Alanya Express'te http://www.alanyaexpress.com/kaplumbagaci-muhendisin-yasam-nobeti/
Kaplumbağacı Mühendis"İn Yaşam Nöbeti
SÜLEYMAN ELÇİN – Gaziantep Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği öğrencisi Uğur Karagöz, 3 yıldır yaz tatillerinde Belek Turizm Merkezi’ne gelip gönüllü olarak caretta carettalar için “yaşam” nöbeti tutuyor.Mersinli 25 yaşındaki Gaziantep Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Uğur Karagöz, 3 yıl önce sosyal medya aracılığıyla Ekolojik Araştırmalar Derneği’nin “Deniz Kaplumbağaları İzleme ve Koruma Projesi”ni gördü.Proje kapsamında gönüllüler arandığını öğrenen Karagöz, nesli tükenmekte olan carettalara faydası olabileceği düşüncesiyle projeye katılarak Belek Turizm Merkezi’ne geldi.Proje kapsamında diğer gönüllülerle çadırda kalan Karagöz, bazen gece sabaha kadar ergin bireylerin yumurta bırakmasına şahit oldu bazen de sabah 05.00’de uyanarak yavruların yumurtadan çıkıp denizle buluşmasına tanıklık etti.İlk yılında büyük bir mutlulukla kamptan ayrılan Karagöz, takip eden 2 yılda 4’er aylığına bölgeye gelerek carettalar için gece gündüz gönüllü olarak “yaşam nöbeti” tuttu.Her sabah sahili tarıyorKaragöz, ANTALYA HABER AJANSI muhabirine yaptığı açıklamada, her sabah 05.00’de kalkarak 30 kilometrelik sahili tarayıp “Yavrular çıktı mı? Sorunlar ne? Çıkamayan yeni yavru var mı?” diye inceleme yaptıklarını söyledi.Yaptığı işi, bir doktorun girdiği ilk doğum ameliyatı ya da annenin bir çocuğu doğduğunda yaşadığı mutluluğa benzeten Karagöz, ilk caretta yavrularına yardım edip denize ulaşmasını sağladığında çok özel duygular yaşadığını kaydetti.Karagöz, insanların “Niye bekliyorsunuz ki zaten kendileri denize gidiyor.” dediğini anlatarak, “Ama gitmiyorlar. İnsan faaliyetleri nedeniyle çoğu denize ulaşamadan ölüyor. Atılan bir pet şişe bile çok büyük bir engel. Bu engelleri ortadan kaldırıyoruz.” dedi.Yaz mevsimi süresince çadır hayatı yaşadığını ifade eden Karagöz, “Tüm zorlukları gözardı etmeyi öğreniyor, görmemezlikten geliyorsunuz. Yeri geliyor duş almıyorsunuz, yeri geliyor sıcak oluyor ama bütün bunların carettaların yaşamını sürdürmesi gibi bir amaç uğruna yapıldığını düşününce sorunları unutuyorsunuz.” dedi.”Kaplumbağacı mühendis diyorlar”Yaşıtlarının Antalya’ya yaz tatili için geldiğini vurgulayan Karagöz, “Antalya’ya gelip sadece denize girip, gün boyunca uyumak bana anlamlı gelmiyor. Amaçsızca bir tatil yerine carettalara yardım etmek bana daha cazip geliyor. Arkadaşlarım bana daha önce ‘mühendis’ diyorlardı şimdi ise ‘kaplumbağacı mühendis’ diyorlar. Mühendislik hayalim ama okuldan mezun olup işimi yapsam bile bütün tatillerimde buraya gelip carettalara yardımcı olacağım.” diye konuştu.”Sen mühendissin. Orada ne işin var?” gibi tepkiler de aldığını söyleyen Karagöz, “Bana buranın olumlu katkıları da var. Toplu yaşamayı, birlikte iş yapabilmeyi, ekip yönetmeyi öğreniyorum. Tanımadığım insanlarla çalışmak ilerideki iş hayatına beni iyi hazırlıyor.” ifadelerini kullandı.Nesli tükenmekte olan bir hayvanı uçurumun kenarından almak için çaba göstermenin kendilerine farklı bir duygu kattığını anlatan Karagöz, şunları kaydetti: “Elimizdeki caretta carettaları da kaybetmek istemiyoruz. Hayvan sevgisi olmayan bir insan burada yaşayamaz. Burada dış dünya ile bağlantımı koparıyorum. Televizyon izlemiyor, bilgisayarıma bakmıyorum. Ailemin ulaşması için sadece telefonumu taşıyorum. Burası benim için terapi yeri. Haberlere bakmıyorum. Bu gerçekten çok rahatlatıcı. Kamp alanımız da ormanın içinde. Kendi içimizde carettalara adanmış bir dönem yaşıyoruz.”
kaynak: Kaplumbağacı Mühendis”İn Yaşam Nöbeti
Alanyaexpress.com’un Antalya haberleri bölümündeki haberler otomatik olarak derlenmektedir. Alanyaexpress.com editörleri otomatik akış içinde Kaplumbağacı Mühendis”İn Yaşam Nöbeti haberine editoryal müdahalede bulunmamıştır. Haber içeriklerinden hukuken ilgili ajanslar ve haber sitesi sorumludur.
Tüm gelişmelerden anlık haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!
Kaynak: http://www.alanyaexpress.com/kaplumbagaci-muhendisin-yasam-nobeti/
#antalya fetö#antalya haber son dakika#antalya haber son dakika canlı#antalya kepez son dakika haberleri#antalya son dakika haberleri trafik kazası#antalya son dakika ölüm haberleri#antalya spor#antalya trafik kazası#FETÖ#Kaplumbağacı#Mühendisİn#Nöbeti#trafik kazaları#YAŞAM#ANTALYA#GÜNCEL#GÜNDEM#TURİZM
0 notes